Φ democrossian Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2013 arkadaşlar itiraf etmeliyim ,tanrıya inanmak için bu gezegende en küçük bir neden bile bulamıyorum. Olmayışının nedenlerine bakma zamanı gelmiş o halde... Fakat tavsiyem, olmayışına asla tesadüften kanıt arama. Tesadüf diye bir şey asla ve hiç yoktur. Tüm varlık, nedensellikle örülüdür, tesadüfe hiç yer yoktur. Determinist bir ateist olmanı dilerim. Tesadüfçü, yani indeterminist bir ateist olursan teistten bir farkın olmaz. Teist de tanrı olmasa her şeyi tesadüf karmakarışık ederdi, demek ki tanrı var diyor. Yani tesadüfü tanıyor. Onu ancak tanrının dizginlediğine inanıyor. Gerçek ise bu değil. Gerçek, tesadüfün asla ve hiç olmadığı, tanrının da olmadığı... Determinizm, bilimsel anlayışı, karma ahlakını, evrenden daha geniş sonsuz ufukları açan bir felsefedir. Tesadüf karmaşasına girersen boğulursun. Can simidi diye tanrıya sarılırsın sonunda... Tesadüften ateizme değil, teizme gidilir... Tüm ateistlerin ve herkesin bunu anlaması en büyük dileğim. Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2013 Olmayışının nedenlerine bakma zamanı gelmiş o halde... Fakat tavsiyem, olmayışına asla tesadüften kanıt arama. Tesadüf diye bir şey asla ve hiç yoktur. Tüm varlık, nedensellikle örülüdür, tesadüfe hiç yer yoktur. Determinist bir ateist olmanı dilerim. Tesadüfçü, yani indeterminist bir ateist olursan teistten bir farkın olmaz. Teist de tanrı olmasa her şeyi tesadüf karmakarışık ederdi, demek ki tanrı var diyor. Yani tesadüfü tanıyor. Onu ancak tanrının dizginlediğine inanıyor. Gerçek ise bu değil. Gerçek, tesadüfün asla ve hiç olmadığı, tanrının da olmadığı... Determinizm, bilimsel anlayışı, karma ahlakını, evrenden daha geniş sonsuz ufukları açan bir felsefedir. Tesadüf karmaşasına girersen boğulursun. Can simidi diye tanrıya sarılırsın sonunda... Tesadüften ateizme değil, teizme gidilir... Tüm ateistlerin ve herkesin bunu anlaması en büyük dileğim. üzgünüm sevgili dostum inanmak için bir neden bulamıyorum dedim,inanmıyorum demedim sevgili arkadaşım fakat inanıyorumda demedim yani senin anlıyacağın modern bir inanış biçimi tasarlıyorum kafamda yeni bir inamış biçimi herkesin kabul edebileceği olgunlukta bir inanış biçimi sevgili dostum .şimdilik böyle bir durum söz konusu değil biliyorum,fakat herkesin farklı inançlar ve yaşam tarzları belirlemesine bir anlam vermeye çalışıyorum.bazen kendimi sorguluyorum seçim hakkım olduğuna göre tesadüflere inamıyorum birazcık determinist yaratıcı olabileceğini düşünüyorum birazcıkta teist yani senin anlıyacağın agnostik Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2013 üzgünüm sevgili dostum inanmak için bir neden bulamıyorum dedim,inanmıyorum demedim sevgili arkadaşım fakat inanıyorumda demedim yani senin anlıyacağın modern bir inanış biçimi tasarlıyorum kafamda yeni bir inamış biçimi herkesin kabul edebileceği olgunlukta bir inanış biçimi sevgili dostum .şimdilik böyle bir durum söz konusu değil biliyorum,fakat herkesin farklı inançlar ve yaşam tarzları belirlemesine bir anlam vermeye çalışıyorum.bazen kendimi sorguluyorum seçim hakkım olduğuna göre tesadüflere inamıyorum birazcık determinist yaratıcı olabileceğini düşünüyorum birazcıkta teist yani senin anlıyacağın agnostik Ama neden bulamıyorsan nasıl inanacaksın? Determinist yaratıcı dersen bu klasik determinizm olur. Farabi'nin yoludur, küçümsemem. Farabi'nin ne kadar büyük bir düşünür olduğu kuşkusuz. Ben de determinizmi önce ondan öğrendim. Eğer Gazali onun determinizmini boğup yok etmeseydi, islam dünyası bugün bambaşka bir durumda olurdu. İbn Sina da Farabi yolundan gitmiştir. Bunlar islam dünyasının dev zekaları. Dünya hâla onlara saygı duyar. Ama ne de olsa geçmişte kaldıklarını gözardı etmemek gerek. Benim Farabi'ye mutlak bir derin saygım vardır. Çünkü onun Gazali tarafından kafirlikle mahkum edilmesi çok ilgimi çekti. Bu olayı araştırırken determinist oldum. Gazali bu yobazlığı yapmasa ben de olayın farkına varmayacaktım. Daha sonra David Ruelle okudum ve modern determinizmi öğrendim. Fakat hâla determinizmin ne kadar derin bir felsefe olduğunu anlayamamıştım. Salt bilimsel bir felsefe olarak algılıyordum. Felsefe bilime bu yöntemi önermiş ve bilim bunu kabul edip yöntem olarak seçmişti. Bundan öte bir durum yoktu. Halbuki asla bu kadar değildi. Hiç ummadığım bir kişi bana determinizmin etiği olup olmadığını sordu. Önce böyle bir şey duymadığımı söyleyecektim fakat yanıt vermekte acele etmedim. İyi ki de etmemişim. Araştırınca karma determinizm ahlakı karşıma çıktı. Bu müthiş bir şeydi. Determinizmin kapsamının genişliğine hayran kalmıştım. Determinizm evrenin de sınırlarını aşmaktadır. Varlık sorununa en kapsamlı yanıtı vermektedir. Bilim determinist yöntemle Big-bang öncesini felsefeden alıp bilime konu etmek için, bu konuda somut kanıt elde edebilmek için çalışıyor bugün. Bunu başaracağına inanıyorum. Bilim kuantum ve evren varoluş kuramları yoluyla felsefenin sınırlarını zorluyor. Tabii ki amaç, felsefi konuları bilime maledebilmek. İsterdik ki felsefeye hiç ihtiyaç kalmasın, bilim tek insanlık kültürü olsun. Nihai amaç bu. Bu galiba "her şeyin teorisi" nin bulunmasına bağlı. Determinizmin güzelliği, bir ahlak öğretisi geliştirmesi ve bu ahlakın bilinen en yüksek ahlak olması. Dinlerin filan bu ahlak öğretisinin yanından bile geçemeyişi. Dinlerdeki sen ebedi yanacaksın, benim kucağımda huriler olacak safsataları ile kıyaslanmaz bile... Diğer bir güzelliği, ebedi olmak için tanrıya ihtiyacımızın olmayışı. Varlık zaten sonsuzdur, sonsuz olmak için tanrı gerekmiyor. İstesek de sonlu olamayız. Bizi tanrı yaratmadığı için tanrı da sonsuz yapmayacak. Zaten sonsuzuz. Ha, bu düşünce sürekli yeniden oluşan evrenlerde farklı şanslar yakalamak anlamına geliyor, ebediyen kucağında hurilerle köşklerde elinde şarap kadehi, önünde kızarmış etlerle yan gelip yatma yalanını dışlıyor. Tembel ve hazırcılar için hoş görünmeyebilir. Onlar din yalanlarına inanmaya devam edecekler. İnanmayan kardeşi yanarken zevk süreceğine inanma gibi bir ahlaksızlığa yuvarlanmakta ısrar edecekler. Onları boşver, zamanın öğütücü dişlerine bırak gitsin. Onların bu ahlaksız ahlak iddiası zamanla mutlaka yok olacaktır. Evren deterministik bir evren, evreni determinizm yarattı zaten, gelecekte tüm insanlık determinizmi mutlaka kavrayacak, dinlerden, bu sömürü ahlaksızlığından mutlaka kurtulacaktır. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2013 Karma felsefesi Hinduizmde var. Fakat onu da klasik determinizm olarak görmek gerekiyor. Modern determinizmin etik anlayışı öyle bir şey değil. Jack Nicholson ile Morgan Freeman'in oynadıkları şaheser film The Bucket List'te, Nicholson'ın canlandırdığı karakter olan Edward, Hinduizmdeki reenkarnasyonu şöyle eleştirir: "Bir sümüklüböcek sonraki hayatında daha yüksek bir canlı olmaya terfi etmek için ne yapabilir? Daha iyi bir sümük izi mi bırakmalı?" Eleştiri mükemmel. Bir sümüklüböcek, bir sonraki hayatında sümüksüz bir böcek, daha sonraki hayatında kurbağa ve sonunda insan olmak için bir şey yapamaz. Ama insan, daha iyi bir insan olmak için çok şey yapabilir. Tabii daha kötü bir insan olmak için de... Büyük bir düşünür olan Bertrand Russel, Sorgulayan Denemeler adlı şaheser kitabında gerçek ahlak anlayışını mükemmel açıklar. İngiltere'de bulunan ve Osmanlı'daki lonca teşkilatına benzeyen bir meslek örgütünün ilkelerinden bahseder. Bu ilkeler kısaca anlık geçici çıkarlara tamah etmenin, uzun vadede çok büyük çıkar kayıplarına yol açacağıdır. Karma determinizm bu şekildedir. Nedensellik tüm varlığı, geçmişi örmüştür ve geleceği de örecektir. Bu nedensellik ağındaki tüm nedenler etkileşim içindedir. Tıpkı web ağı gibi. Etkileşimsiz, birbirine neden sonuç olmayan hiç bir olgu, tek bir elektron, tek bir foton bile yoktur. Bu ortaya konunca karma determinist ahlakın ne olduğu ortaya zaten çıkıyor. Tüm davranışlarımız, iyilik ve kötülük, yansır. Bize, sevdiklerimize, toplumumuza, insanlığa... İyi yansımalar için iyi olmalıyız. Ölçü, basit. Bir şey kendimize yapıldığında bundan hoşlanmıyorsak, onu başkasına yapmamalıyız. Başka bir evren evrenimizden daha iyi bir yer olabilir. Evrenlerin de evrimi vardır. Çünkü canlılar gibi doğar, büyür ve ölürler. Tüm canlılara elinizden geldiğince iyi davranın. Onlar evrimsel kardeşleriniz. Siz de bir başka canlı olabilirsiniz. Sonsuz süreçte hepimiz her şey olacağız. Bir böcek olmak kabus gibi gelebilir. Olunca öyle gelmeyecek... Hayatta tek bir şey olduğumuz ve başka hiç bir şey olmayacağımız, ya da sabit bir şey olacağımız fikirleri saçmadır. Böyle bir şeyin olabilirliği yoktur. Evrim sahnesinde herkese her tür rol, sonsuz olanaklarla var. Belki de bir yaprak biti olup yaprak özsuyu emmek harika bir şeydir, ne biliyorsunuz? Erkekseniz belki kadın olmak daha güzeldir, ya da kadınsanız erkek olmak bakalım nasıl bir şey? Tek bir role mahkum olduğumuz ve başka bir rol oynamayacağımız, rolümüzü iyi ya da kötü oynarsak sonsuz bir yerde sabit olacağımız da nerden çıktı? Yok öyle bir şey. Karşınıza her kim, her ne çıkarsa çıksın. O siz olabilirdiniz. Bunu asla ve asla unutmayın, aklınızdan hiç çıkmasın... Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2013 Arkadaşlar, tanrı yoktur. Determinizmin nedensellik ilkesi gereği nedenselliği denetleyebildiği ölçüde, determinizmin diğer ilkesi olan gerekirciliği kullanabildiği için, bir diğer ilke olan belirlenimcilik ilkesi gereği tanrıcılık oynayan tanrıcıklar vardır. Herkes kendi çapında bir tanrıcık olabilir. Doktor ölümcül bir kisti ameliyatla çıkarır, bir hayat kurtarır, bir tanrıcık olur. Nedensellik gereği o kist öldürücüdür. Çıkarılmasa o hasta ölürdü. Çıkarılınca ölmez. Devletler tanrıcılık oynar. Savaşa yüzbinleri, milyonları sürer ve öldürürler. Nedenselliği kontrol edebilen herkes, kontrolü oranında bir tanrıcıktır. Onun haricinde tüm nedenselliği avucunda tutan bir tanrı yoktur. Böyle bir şeyin olabilirliği de yoktur, olanaksızdır. Bu gerçeği büyük zeka Hugh Everett daha ortaokuldayken Einstein'e bir mektup yazarak anlatmıştır. Şöyle demiştir: "Karşı konulamaz bir güç, başa çıkılamaz bir zorlukla karşılaşırsa ne olur?" Bunu fizik dersinden öğrenmiş olmalı. Öğretmeni iyi öğretmiş. Sonsuz bir güç, sonsuz bir kütleyi itebilir mi sorusu, fizikte paradokstur. Şu anda tüm bilişimi elinde tutan egemen güçler, bir tanrıcılık oyunu oynuyor. Bilgi çok büyük güçtür ve oldukça kapsam kazandı. Siz burada bir şeyleri seçtiğinizi, geleceğinizi şekillendirebileceğinizi sanabilirsiniz. Seçimi onlar önceden yaparlar. Size de "çalışın pis köleler" derler. Siz de özgür olduğunuzu sanırsınız. Değişkenler üzerinde kontrolü olmayanın sahte özgürlüğü, kontrolü olanın avucunun içindedir. İster özgürce hayatınızı belirlediğinizi ve yaşadığınızı düşünün, ister sanal bir tanrının biçtiği kaderi yaşadığınızı... İki durumda da çok fena halde yanılırsınız... Alıntı
Φ binyamin Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2013 Tek tanrıya inansam derim ki neden tek ! tek yüceliğe inanırsam bunun neden sadece tek ile sınırlı olmasını sonuna kadar sorgularım tek diye bir şey yok çoğul neden olmasın neden ille de tek ? Tek yücelik varsa bir başka yücelikte olabilir geçmiş pagan din'lerinde çok tanrılı inan sistemi vardı ve o zamanlar onlara gün gelecek tek tanrı inancı doğacak ve neredeyse tüm dünya bu inanç sistemine dahil olacak diye hiç inanırlar mıydı tabi'ki hayır Ve sevgili dostlar inanç sistemlerinin hepsi dogmadır zulümler sapkınlıklar savaşlar kıtlıklar olurken kılını dahi kıpırdatmayan bir tanrı inancı taşıyorsunuz ne mutlu size öyleyse Alıntı
Φ Archi Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2013 herşey güllük gülistanlık olsa imtihanın ne kıymeti kalır, güzel varsa çirkin de olduğundan, iyi varsa kötü de olduğundan değeri var.. Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 16 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 16 Eylül , 2013 herşey güllük gülistanlık olsa imtihanın ne kıymeti kalır, güzel varsa çirkin de olduğundan, iyi varsa kötü de olduğundan değeri var.. Güzel ve çirkin, iyi ve kötü görecedir. Her kişiye ve her dünya görüşüne göre farklıdır. Birine göre iyi, bana göre kötü, birine göre çirkin, bana göre güzeldir. İnsanlar bir düşünce kalıbına sokulamaz. Neden ben başkasının gözüyle, düşüncesiyle yaşamalıyım? 1 Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 16 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 16 Eylül , 2013 Dindeki imtihan argümanı fazlasıyla tutarsız. Bir kere kimse zorla imtihana sokulmaz. Sokulsa bile kazanamayanlara insanlık dışı sadistçe işkenceler yapılmaz. Bunu da geçsek, baştan birilerinin imtihanı kaybedeceği kesinleştirilmez. "Cehennemi insan ve cinlerle doldurmak için benden söz çıkmıştır" şeklinde bir ifade kabul edilemez. Çok aşırı tehdit, korku ve işkence anlatımı var. Çok kötü bir öğretmenin yaptığı berbat bir sınav anlatımı bu. Yoldan geçen herkesi toplayıp sınava zorla sokan ve sürekli "çoğunuz kazanamayacaksınız, kazanamayanlar şöyle kötü böyle kötü olacak, hepsi tutuklanacak ve cezaevinde sürekli biçimde işkence edilecekler" şeklinde tehditlerle yapılan bir sınav sınavlıktan çıkar, sadist faşizmine dönüşür. Gerçekten böyle bir sınav yapan bir tanrı olsaydı, bu insanlık için tam bir trajedi olurdu. İnsanlığı böyle bir trajediye mahkum göstermeye kimsenin hakkı yok... Alıntı
Φ Archi Gönderi tarihi: 16 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 16 Eylül , 2013 Aşırı tehdit korku ancak bunu isteyene verilir, etrafımızdaki nimetleri incelersek nelere sahip olduğumuzu ve karşılığında beklenenler için ne kadar kolay bir imtihana tabii tutulduğumuzu çok net anlarız. Bize verilen nimetleri kendi imkanlarımızla elde etmişiz ya da zaten bunlara doğuştan sahipmişiz hiç kaybolmayacaklarmış gibi düşünürsek yitirdiğimiz an işte o işkence başlar... şu an klavyede parmaklarımı kullanarak bu kelimeleri yazabildiğim için şükrediyorum, parmaklarım olmasaydı diye düşündüğümde bana verilen nimetin büyüklüğünü anlarım. ‘Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar.’ (Yunus Suresi, 44) Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 16 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 16 Eylül , 2013 Anlaşıldı sorularımıza cevap gelmeyecek. Sadece ezberler yazılıp yazılıp geçiliyor. Alıntı
Φ Archi Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 hangi konu cevaplanmadı? eğer bu konuysa sonuçta size göre de bir güzel çirkin ayrımı vardır, kişiye göre değişebilir sizin beklentileriniz farklı olabilir ama kişiye göre değişse de mutlaka bir zıtlık var. Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 hangi konu cevaplanmadı? eğer bu konuysa sonuçta size göre de bir güzel çirkin ayrımı vardır, kişiye göre değişebilir sizin beklentileriniz farklı olabilir ama kişiye göre değişse de mutlaka bir zıtlık var. herşey güllük gülistanlık olsa imtihanın ne kıymeti kalır, güzel varsa çirkin de olduğundan, iyi varsa kötü de olduğundan değeri var.. Aşağıdaki gibi bir görüş var. İmtihan denilip te bir toplumun "iyi" ve "kötü" anlayış değerleri, diğer bir toplum anlayışına kabul ettirilmeye çalışılıyorsa, bu kabul edilemez. Güzel ve çirkin, iyi ve kötü görecedir. Her kişiye ve her dünya görüşüne göre farklıdır. Birine göre iyi, bana göre kötü, birine göre çirkin, bana göre güzeldir. İnsanlar bir düşünce kalıbına sokulamaz. Neden ben başkasının gözüyle, düşüncesiyle yaşamalıyım? Alıntı
Φ Archi Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 hiçbir konuda zorlama olamaz, din için de ayet var, "Dinde zorlama yoktur" herkes bildiğini söylemekle yükümlüdür ama yaptırım şeklinde olamaz zaten bu şekilde olması farz değildir, sonuçta herkesin kendi imtihanı, her imtihan birbirinden farklıdır. Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 hiçbir konuda zorlama olamaz, din için de ayet var, "Dinde zorlama yoktur" "İnanmazsan yanarsın" en büyüğünden zorlama değil midir? Alıntı
Φ Archi Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 dünya hayatında da belli kurallara uyarak yaşamak durumundayız bu zor gelmiyor, mesela üniversiteye girebilmek için yıllarca eğitim görüyoruz,çalışıyoruz,fedakarlıklar yapıyoruz. örneğin bir uçağı kaçırmamak için o saate uygun hazırlıklarımızı yaparak yetişiyoruz sonuçlarına katlanmamak için.. Allah'ın büyüklüğünü bu kadar yaratılan nimeti ve muhteşemliği kabul etmemek üzere direnmek bir mucize değil mi? insan ne kadar aciz aslında bunu bile kabul etmek bir başlangıçtır. Kuran da inanmazsan yanarsın diye düz bir ibare de yok, düşünün, anlayın öyle inanın diyor düşünmeye davet ediyor, zaten körü körüne inanırsan inanmış iman etmiş olmuyorsun. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Kuran da inanmazsan yanarsın diye düz bir ibare de yok Nasıl yok, bu iddiada nasıl bulunuyorsunuz, hiç mi ben bunu diyorum ama ne diyorum demiyorsunuz? Hemen şöyle bir rasgele baktım, sayılamayacak kadar çok inanç faşizmi ile ilgili ayetten birini kolayca gördüm: "şüphesiz âyetlerimizi inkar edenleri biz ateşe atacağız derileri yanıp döküldükçe azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz" (Kuran 4/56) Bu kadar da bilinen bir konuyu inkar etmek artık ne ile açıklanır, ben fazla bir şey söylemeyeceğim. Sonra alınma gücenme oluyor. Bunun açıklaması çok açık, benim söylememe gerek zaten yok. Daha çok örnek var. Müddesir adı verilen bölümde bir adam Kuran için "bu insan sözüdür" dedi diye denmedik aşağılama, hakaret, tehdit bırakılmıyor. Suçu da allahtan geldiğini kabul etmemek. Bu da inanç suçu değilse, islamda inanç özgürlüğü var diyorsanız artık ne diyeyim. Ne desem kırıcı olacağım. Ona kalsa gücü ele geçirmeden neler demiştir neler. Gücü ele alana kadar dinde tabi zorlama yok diyecek. "Ben sizi gücü ele bir geçireyim, bakın nasıl zorla müslüman yapacağım" mı diyecek? O, Mekke işgalinden sonra söylenmiştir. Hayır biz bu Kuran'ı iyice okuduk, anladık da öyle konuşuyoruz, müslümanım diyenlerin Kurandan hiç haberleri olmaması son derece tuhaf! Yani Kuran inanmayanlara tehditlerle o kadar doludur ki, herhangi bir sayfasını açın, vardır. Merada ot yoktur demek gibi bir şey. Zaten otlar olduğu için oraya mera denmiş. Gölde su yok demek gibi bir şey. Zaten su biriktiği için göl deniyor. Kuranda inanç faşizmi, zorlama ve baskı yok demek, aynen buna benzer. Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2013 Kuran da inanmazsan yanarsın diye düz bir ibare de yok, düşünün, anlayın öyle inanın diyor düşünmeye davet ediyor, zaten körü körüne inanırsan inanmış iman etmiş olmuyorsun. müslümanım diyenlerin Kurandan hiç haberleri olmaması son derece tuhaf! Hep söyleriz inanç kavramı için; "Bilen inanmaz, bilmeyen inanır" diye. İnananlar hem okumaz, okusa da anlamazlar. Sonradan da kendi kendine böyle HY misali din veya bilim uydururlar. Bilen de çıkar doğru olmadığını teker teker gösterir. Bilmek ve inanmak kavramının anlamını dahi bilmezler. Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2013 yaratıcının varlığının kanıtı yada olmamasının kanıtı diye bir kavram asla olmamıştır. ve sonsuza dekte olmayacaktır,tartışmalar bu yönde olursa eminim çok daha aydınlatıcı bilgiler ortaya çıkacaktır,kavram kuralları çok açıktır,göreceli olması içinde ispata ihtiyaç vardır,herşeyin tesadüf olması kadar saçma birşey olmaz olamaz sevgili democrossian,bilgeli göreceli ve yaratıcı yok,ve determinist düşünce şimdi işin içinden nasıl çıkacağız hiç düşündünmü?bir yaratıcı yok ama evreni oluşturan bir akıl var,ee sonunda eninde varıcağın nokta son nokta dostum, Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2013 evreni determinizm yarattı,democrossian,determinizmide tanrı yarattı desem ne dersin? dostum Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2013 Zincirin geçmişe doğru daha karmaşığa gidemeyeceğini anlatmaktan dilime epilasyon yaptırmam gerekmesini hiç istemiyorum. Bu deyimi kim bulduysa hay dilini tutsaymış. En kötü deyim adayım. Hiç kullanmam ama, yeri geldi. Elli kere anlatmışımdır artık, daha da Davos'da konferansa da çağırsalar gidip anlatmam! Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2013 herşey güllük gülistanlık olsa imtihanın ne kıymeti kalır, güzel varsa çirkin de olduğundan, iyi varsa kötü de olduğundan değeri var.. iyi ama neden var? asıl bunu cevapla sanırım sen bu soruya asla cevap veremessin tıpkı tanrıya benziyorsun sessiz bir gemi gibisin!!! Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2013 Zincirin geçmişe doğru daha karmaşığa gidemeyeceğini anlatmaktan dilime epilasyon yaptırmam gerekmesini hiç istemiyorum. Bu deyimi kim bulduysa hay dilini tutsaymış. En kötü deyim adayım. Hiç kullanmam ama, yeri geldi. Elli kere anlatmışımdır artık, daha da Davos'da konferansa da çağırsalar gidip anlatmam! aman dikkatli ol dostum sana yumurta yada ayakkabı atanında bir insan olduğunu unutma dostum. .senin bir muhafazakar olduğunu düşünüyorum.bu sözlerden sonra.hehe Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2013 muhafazakar olduğunu düşünüyorum.bu sözlerden sonra Niye kine? Alaka gözükmüyor. Hayır ama anlatmasam neyse de, tanrı niye olamaz anlattım yani. Üstelik forumda kaybolmaz yazılanlar. Defalarca anlatırsam abes olmaz mı? 1 Alıntı
Φ pach of neo Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2013 Niye kine? Alaka gözükmüyor. Hayır ama anlatmasam neyse de, tanrı niye olamaz anlattım yani. Üstelik forumda kaybolmaz yazılanlar. Defalarca anlatırsam abes olmaz mı? iyiki varsın dostum.daha etkili bir yöntem buldum.bu formları, 50 yıl sonra evreni boşluğuna bıraksınlar,ne çizilir nede yıpranır. haha Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.