Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

MADDE EZELİ OLAMAZ---YARATAN VAR


GıLgaMeŞ

Önerilen İletiler

Bırakalım istersen artık ''olasılıkları'' olandan bitenden bahsedelim.

 

Bu gün eğer olasılıklar üzerinden konuşmak ''sonuca'' götürseydi, bilim artık son noktasına çoktan ulaşmıştı.

 

Dönüşüm kaçınılmazdır.Bunu görüyor biliyoruz.

 

İster bu baryonik madde isterse anti madde boyutunda olsun, ortada olan bir şey var:

 

Madde vardır ve enerjiden ayrı düşünülemez!

 

Aralarında dönüşümler olmaktadır.Buda değişmenin işaret ettiği ''ilk olana'' bizi götürmektedir.Değişim başlangıcı olmanın kanıtıdır ! Bunu görmekten neden kaçıyorsun arkadaşım?

 

Başlangıcı kabul etmek durumundayız!

 

Unutmaki ''madde içine çöksede'' yok olmuyor!

 

Dolayısıyla varlık aleminde durdukça duruyor.

 

Bu takdirde bu maddi varlığın ''ezeli'' olması için ''değişime ve dönüşüme'' uğramaması gerekmektedir.

 

Sonsuz olan (başlangıcı olmayan) bir yerden gelseydi , aynı zamanda ebedi de olurdu.

 

Böylece hem ezeli ve hem ebedi olan yerde zaman olmayacak, eğer ortada bir varlık varsa , buda parçalanamaz, değişime uğramaz ve zamandan korunmuş olmak durumunda olacaktır.

 

Oysa biz görüyoruzki ''değişim''vardır ve inkar edilemez.

 

Sonuç olarak derizki:

 

Maddenin varlık planına çıkmasının bir ''başlangıcı''vardır.Ve buda onu Yaratanı gösterir.

 

 

merhaba;

 

Yazınızı "Maddenin (...) ''başlangıcı''vardır. diyerek bağlamanıza karşın...

 

Az yukarısında ;

 

"Unutmaki ''madde(...) yok olmuyor!(...) varlık aleminde durdukça duruyor."

 

cümlesini kullanarak sonsuzluğunu yani ezeli ve ebedi olduğunu söylemiş oluyorsunuz...

 

Bir alttada;

 

"Sonsuz olan (başlangıcı olmayan) bir yerden gelseydi , aynı zamanda ebedi de olurdu."

 

diyerek "Maddenin (...) ''başlangıcı''olmadığını ifade etmiş oluyorsunuz...

 

***

 

Kendi düşünce mantığınızla ve yine kendinizce haklı olduğunuzu düşünerek yazdığınız yukarıdaki yazınızın..

 

ön kabüllerle,

 

teist mantık ön yargısıyla yaşama bakmanın,

 

ve bu bakış açısıyla bilimsel sohbet, araştırma, ispatlar yapmaya çalışmanın,

 

ne kadar çelişkilerle dolu sonuçlar ortaya çıkaracağına iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum...

 

*tna

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 233
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

 

 

merhaba;

 

Yazınızı "Maddenin (...) ''başlangıcı''vardır. diyerek bağlamanıza karşın...

 

Az yukarısında ;

 

"Unutmaki ''madde(...) yok olmuyor!(...) varlık aleminde durdukça duruyor."

 

cümlesini kullanarak sonsuzluğunu yani ezeli ve ebedi olduğunu söylemiş oluyorsunuz...

 

Bir alttada;

 

"Sonsuz olan (başlangıcı olmayan) bir yerden gelseydi , aynı zamanda ebedi de olurdu."

 

diyerek "Maddenin (...) ''başlangıcı''olmadığını ifade etmiş oluyorsunuz...

 

***

 

Kendi düşünce mantığınızla ve yine kendinizce haklı olduğunuzu düşünerek yazdığınız yukarıdaki yazınızın..

 

ön kabüllerle,

 

teist mantık ön yargısıyla yaşama bakmanın,

 

ve bu bakış açısıyla bilimsel sohbet, araştırma, ispatlar yapmaya çalışmanın,

 

ne kadar çelişkilerle dolu sonuçlar ortaya çıkaracağına iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum...

 

*tna

 

 

 

kardeşim siz bana ''imtihan''mısınız?Aynısını bilimselcide söyledi,az evvel ona cevap verdim.Okusaydınız sormazdınız!

 

Hayret bir şey yahu!

 

Nasıl forum burası?

 

Ben ''durdukça duruyor'' sözümü sonsuz devinimin olduğunu iddia eden kimselere karşı yazdım.Ve sonunda bunun sizin idda ettiğiniz gibi ''ezeli olmadığını'' ortaya koydum dedim!

 

Nasıl işe düştük yahu! Yazımın bir yerlerini okuyup, çıkarım yapmak adetide nerden çıktı! :angry:

 

Kardeşim , meşhur :

 

Planck ve Einstein termodinamiğin üzerine fiziksel bir kuram inşa edilebilecek biricik mutlak, sağlam teme! olduğu hususunda hemfikirdiler.Anlaşılması güç engellerle karşılaştıklarında, olaya termodinamik açısından yaklaşarak çözüme ulaşmaya çalışırlardı.

 

Kaldı ki yazılarım tamamen bilimsel bir izahtan oluşmuşken neye itiraz ettiğini dahi bilmeden itiraz etmek, nasıl açıklanır, anlamış değilim! Bir yazı okunurken, konu bütünlüğünün sağlanması için yazının tamamı okunmalıdır.Bunuda ben mi öğretecem size kardeşim!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunuda ben mi öğretecem size kardeşim!

 

Sadece bana yada bize değil..." Kendinize de "

 

Ebetteki hem öğretecek hemde öğreneceksiniz...

 

 

Ancak birde kendi kendinize öğrenmeniz gereken bir gerçek var...

 

Teist kavramlarla bilimsel kavramları kafanızda ayrı yerlere koymanız gerekiyor...

 

Eğer burada olduğu gibi tanrının varlığını yada yaratan olduğunu ispat için bilimi kullanma gayretine girerseniz

 

ister istemez içine gidiğiniz zorlamalarla çelişkiler içine düşersiniz...

 

İstediğiniz kadar bilimsel terim kullanın bilimin sonuçlarıyla sizin zorlama ispatlarınız üst üste çakışamıyacağı için

 

burada olduğu gibi çelişkiler kaçınılmaz olacaktır...

 

 

Size bu çelişkileri ifade edenleri yazılarınızı tamamamen okumadan yanıt verdiklerini düşünmenizde bir başka önyargı...

 

Oysa o bütünün içinde oluşan mantık hataları ve çelişkiler size ifade ediliyor...

 

Buradan yazılarınızın tamamının okunmadığı anlamı çıkmaz...

 

Yazdıklarınızın tamamı okunmuş, değerlendirilmiş

 

ve sizden farklı düşünüldüğünü, çelişkiler olduğunu ifede eden görüşler öne sürülmüştür...

***

 

Yazdıklarınızdan ve kendinize olan güveninizi belirtme tarzınızdan,

 

bizleri okuduklarını anlamaz...

 

sizin bilgi birikiminizin altında kişiler olarak görmenizde başka bir çelişkili yaklaşım...

 

 

Siz sizin gibi düşünmeyenleri bu şekilde değerlendirerek kendi kendinize haklı olduğunuz kanısına varabilirsiniz...

 

Ama "Hiçbir şey yoktan var olmaz...Vardan da yok olamaz " diyen bilimle ve onun bilimsel gerçekleriyle

 

Tanrının varlığını yada yaratıcılığını ispat etmeye kalmanız karşısında

 

size bunu yapmaya çalışırken çelişkilere düştüğünüzü ifade edenlere karşı

 

kendi görüşlerinizin tek gerçek olduğunu düşünmeniz

 

sizi elbeteki bu çelişkili ifadelere ve yaklaşımlara sürükleyecektir...

 

***

 

Oysa tanrının varlığını ve yaratıcılığını,

 

kendinize ve çevrenizdekilere ispatlamanın ve inanmanın çok basit bir yolu ve yöntemi var...

 

Oda Şehadet etmek... Ona, peygamberine ve kitaba iman etmek...

 

Sizin dışınızdaki kişilere ispatlarda bulunmak yerine iman etme konusunda önerilerde bulunmanız yeterli...

 

Eğer bunun dışında Hem Dogmalar...Hem de Bilimsel gerçekler arasında kalırsanız,

 

Bu çelişkilere düşmeniz elbetteki kaçınılmaz...

 

 

Böylece kendi düşüncelerinizin tek doğru olduğunu savunmak adına

 

...yazımın tamamamını okuyun...

 

...kardeşim siz bana ''imtihan''mısınız?

 

....Hayret bir şey yahu!

 

...Nasıl forum burası?

 

gibi gereksiz şikayet ve ifadeler sergilemek zorunda kalmazdınız...

***

 

Bilimsel gerçeklerle, inançsal değerleri ayrı tutmak gerekir...

 

Biri maddi dünyanın gerçeklerini...

 

Diğeri manevi dünyamızın inançlarını açıklar...

 

Size tarafımdan anlatılmak ifade edilmek istenen kısa ve basitce buydu...

 

***

 

Sizden beklenen;

 

"Bunu da ben mi öğretecem size kardeşim!" tarzında karşınızdakileri küçümseyen bir yaklaşım değil...

 

 

Dönüp kendinize de bakmanız...

 

Sizden farklı düşünen insanlarında var olduğunu kabul ederek...

 

Sizin görüşlerinizi ne kadar belirtme hakkınız varsa...

 

onların da en az sizin kadar karşı görüşlerini belirtme hakları olduğunu...

 

Onları ne kadar eleştirme hakkınız varsa ...

 

Onların da sizi o kadar eleştirme hakları olduğunu kabul edebilmeniz...

 

 

Eğer bunu gerçekleştirebiirseniz...

 

Karşınızdakilerle daha yararlı ve anlaşılır diyaloglar içine girebilir

 

"Nasıl işe düştük yahu! " gibi şikayetlerden kurtulabilirsiniz...

 

 

*tna

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Samimiyetimle ifade ediyorum:

 

Sevgili kardeşim yazılarımın tamamında,dediğiniz çelişki gibi görünen şeyler yok!

 

Parça parça alırsanız bu anlam çıkıyor.

 

Ben mesela , sizin yazılarınızın bazı yerlerini alıp, genelde anlatmak istediğinizin tamamen aksine bir ifade çıkarabilirim.

 

Bunu neden anlamak istemiyorsunuz?

 

Termodinamiği gidin okuyun ve 2. kanunu ne diyor aynı mantıkla yola çıkınca'' başlangıç'' kavramına gidiyor mu gitmiyor mu görürsünüz.

 

BEN ''islamı'' tebliğ etmek hakkında bir yazı yazmadım.Yaratıcıyı göstermek hakkında bir yazıydı bu.Ve yarattıcıya işaret edip O'nu gösteren bir çok delilden sadece bir tanesiydi bu!Kaldıki sade bir termodinamik konusuyla değil, başka mantıklar kullanarakta bunu anlattım.

 

Karşı çıkmak istiyorsanız ortaya ''mantık'' koymalısınız.

 

Sinirlenmem tabiidir, zira benim anlattığımın aksini ''ısrarla '' böyle diyorsun diye söylerseniz, tabiki insanın fıtratında vardır ve sinirlenmeside doğaldır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ezelin ne anlama geldiğini gidip okuyun sonra buyrun konuşalım!

 

O zaman anlarsınız, belki!

 

Defalarca izah ettim , bir tane ilmi açıklaman oldu, oda şu:

 

Elektron foton soğurur ve bu fotonu geri bırakır, fotona bişey olmaz, dediniz.Bu sözünüze karşılık fotonların, atomla olan ilgisini yazdım hatta, değişime uğramasını anlattım,cevap vermediniz.Konuyu dağlardan derelerden aşırdınız!

 

Anlamıyorum, sizin maksadınız nedir?

 

Bu gün enerjinin ölü enerjiye doğru gitmesi size neyi anlatıyor?İzah ettim.

 

Misaller verdim, buna rağmen hala tutmuş ''ezelin dönüşüme uğramaması için deliliniz nedir'' diyorsunuz,PES...yani!

 

Değişen ve ölü olma yolunda giden bir maddenin , bu gün başlangıcı olmayacağını '' hangi'' mantıkla ileri sürüyorsunuz?

 

Üzülerek görüyorum ki, kendinizi haklı çıkarma adına pek de etik olmayan yollara girmişsiniz sayın Gılgameş...

 

Bana kelime oyunları yapmaya kalkışmayın. "Ezel" in ne olduğu konusunda sizin farklı teorileriniz varsa, buyrun açıklayın da biz de öğrenelim...

 

Termodinamiğin 2. kanununun maddenin ölümünü gösterdiğini iddia etmek, yalnızca teist bir beynin koşullanmışlık içinde ortaya atabileceği türden bir iddiadır.

 

Size elektronun ömrünü sordum, cevap vermediniz. Ya da bana elektronun durağan olduğu, enerjisinin olmadığı bir durumu gösterin dedim, yine cevap vermediniz.

 

Her şeyi bırakın ve bana termodinamiğin 2.kanununundan yola çıkarak bir elektronun kullanılabilir enerjisinin tükendiği, yok olduğu bir durum gösterin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Üzülerek görüyorum ki, kendinizi haklı çıkarma adına pek de etik olmayan yollara girmişsiniz sayın Gılgameş...

 

Bana kelime oyunları yapmaya kalkışmayın. "Ezel" in ne olduğu konusunda sizin farklı teorileriniz varsa, buyrun açıklayın da biz de öğrenelim...

 

Termodinamiğin 2. kanununun maddenin ölümünü gösterdiğini iddia etmek, yalnızca teist bir beynin koşullanmışlık içinde ortaya atabileceği türden bir iddiadır.

 

Size elektronun ömrünü sordum, cevap vermediniz. Ya da bana elektronun durağan olduğu, enerjisinin olmadığı bir durumu gösterin dedim, yine cevap vermediniz.

 

Her şeyi bırakın ve bana termodinamiğin 2.kanununundan yola çıkarak bir elektronun kullanılabilir enerjisinin tükendiği, yok olduğu bir durum gösterin.

 

Bak güzel kardeşim :

 

Tutmuş bana termodinamiğin, kuantum fiziğindeki geçerliliğini sormuşsun ;

 

Einstein’i her zaman fizik hocası olarak gören Max Born demiş ki: “Eğer tanrı dünyayı mükemmel bir mekanizma olarak yaratmışsa, O en azından, mükemmel olmayan zekamıza,dünyanın küçük parçalarını kestirmek için,çok sayıda diferansiyel denlem çözmek zorunda kalmayacağımız, fakat zarı oldukça başarılı şekilde kullanacağımız kadar ihsanda bulunmuştur.”.

 

yukardaki bu cümlelere baktığında göreceğin tek şey ''henüz tam manasıyla kavranamayan '' kuantumla, termodinamiğin gözlenen ve sağlam 2. kanunu arasında ilişki kurup benden izahını istiyorsun.

 

Ben onca yazımda enerjinin entropisini anlattım ve gözlemlenmiş ''verilerden'' hareketle bir sonuç çıkardım.

 

Sen buna itiraz edemeyince kaçıp kuantumun ardına saklandın.Nedenini ben söyleyeyim:

 

Henüz kesin verileri olmayan bu parçacık karakteristikleri hakkında yorum yapmak çok kolay, herkes bir yerlere rahatlıkla çekebilir yani.Elektrona ''dalga'' diyen olduğu gibi ''parçacık''tabirini veya her ikisini birden kullananlarda olmuş!

 

Elektronun enerjisini yitirip yitirmemesi, yani enerjisinin ölü olma yolunda ilerlemesi olayıyla ilgili, mesela diyebilirizki,

 

Dejenere olma durumları vardır , mesela dejenere bir maddenin kapasitesinin üzerinde sıkıştırılması sonucu,elektron ve protonlar notronlara dönüşebiliyor.işte sana en basitinden bir dönüşüm olayı daha!

 

Sen şimdi kalkmış varsayımların ''varyasyonlarına'' dalmış, ayan beyan ortada olan termodinamikiğin 2. kanunu bişey ifade etmez diyorsun.

 

Gözümüzün önünde işte:En basitinden yıldızlar ve enerjilerinin tükenmesi ''ölü hale'' dönmesi diyelim...

 

Ötesi var mı bunun? Yok.yok yok...........

 

Sonuç olarak, enerji bir zaman gelecek ve ''ölü''olacaktır!Buda başlangıcı olduğunu ezelden gelmediğini ortaya koyar! Sonsuz bir zamandan gelen bir şey olsa, sonlu bir zaman sonra tükeneceğinden,şimdi hayat, artı eksi vs... hiç bir şey olmazdı.Kısacası bir başlangıçla olmuştur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak güzel kardeşim :

 

Tutmuş bana termodinamiğin, kuantum fiziğindeki geçerliliğini sormuşsun ;

 

Einstein’i her zaman fizik hocası olarak gören Max Born demiş ki: “Eğer tanrı dünyayı mükemmel bir mekanizma olarak yaratmışsa, O en azından, mükemmel olmayan zekamıza,dünyanın küçük parçalarını kestirmek için,çok sayıda diferansiyel denlem çözmek zorunda kalmayacağımız, fakat zarı oldukça başarılı şekilde kullanacağımız kadar ihsanda bulunmuştur.”.

 

yukardaki bu cümlelere baktığında göreceğin tek şey ''henüz tam manasıyla kavranamayan '' kuantumla, termodinamiğin gözlenen ve sağlam 2. kanunu arasında ilişki kurup benden izahını istiyorsun.

 

Ben onca yazımda enerjinin entropisini anlattım ve gözlemlenmiş ''verilerden'' hareketle bir sonuç çıkardım.

 

Sen buna itiraz edemeyince kaçıp kuantumun ardına saklandın.Nedenini ben söyleyeyim:

 

Henüz kesin verileri olmayan bu parçacık karakteristikleri hakkında yorum yapmak çok kolay, herkes bir yerlere rahatlıkla çekebilir yani.Elektrona ''dalga'' diyen olduğu gibi ''parçacık''tabirini veya her ikisini birden kullananlarda olmuş!

 

Elektronun enerjisini yitirip yitirmemesi, yani enerjisinin ölü olma yolunda ilerlemesi olayıyla ilgili, mesela diyebilirizki,

 

Dejenere olma durumları vardır , mesela dejenere bir maddenin kapasitesinin üzerinde sıkıştırılması sonucu,elektron ve protonlar notronlara dönüşebiliyor.işte sana en basitinden bir dönüşüm olayı daha!

 

Sen şimdi kalkmış varsayımların ''varyasyonlarına'' dalmış, ayan beyan ortada olan termodinamikiğin 2. kanunu bişey ifade etmez diyorsun.

 

Gözümüzün önünde işte:En basitinden yıldızlar ve enerjilerinin tükenmesi ''ölü hale'' dönmesi diyelim...

 

Ötesi var mı bunun? Yok.yok yok...........

 

Sonuç olarak, enerji bir zaman gelecek ve ''ölü''olacaktır!Buda başlangıcı olduğunu ezelden gelmediğini ortaya koyar! Sonsuz bir zamandan gelen bir şey olsa, sonlu bir zaman sonra tükeneceğinden,şimdi hayat, artı eksi vs... hiç bir şey olmazdı.Kısacası bir başlangıçla olmuştur.

 

Kaçıp saklanmak !!! ??? Hem de Kuantum'un arkasına....

 

Sen kuantum olmadan maddeyi açıklayabilir misin ki, kuantum olmadan maddenin sonundan bahsedebiliyorsun ?

 

Daha konunun başındayken bunu sana söylemiştim; evrenin ısı ölümü demek, maddenin ölümü demek değildir. Isı ölümü demek, kinetik enerjinin olmadığı bir haldir. Madde, içindeki potansiyel enerjiyi koruyacak ve asla yok olmayacaktır. Nitekim elektronlar enerjilerini asla kaybetmezler ve hareketliliğini yitirmezler. Kinetik enerjinin olmadığı bir durgun ortamda bile bir elektron ile bir protonun olası birleşmesi bir hareket için yeterlidir. Zira bu iki parçacık dışarıya enerji vererek birleşirler.

 

Sen önce söylediklerinin ne olduğuna bir bak...

 

Maddenin ebedi olduğunu ve enerjiden ayrı tutulamayacağını kabul ediyorsun, sonra da enerjiyi maddeden ayırıyor ve o enerjiye bir başlangıç arıyorsun...

 

Sana bunu da söyledim ama sen görmezden geldin. Eğer bir başlangıç arıyorsan o başlangıç maddenin başlangıcı değil, bir hareketin başlangıcıdır. Yani size göre sizin tanrınız maddeyi yaratan değil, maddeye hareket verendir. Ancak o hareket için de bir tanrıya gerek olmadığını söylüyorum sana. O hareket için bir elektron ve bir protonun birleşmesi yeterlidir.

 

Kaçıp saklanan biri varsa eğer, o da konunun başından beri anlattıklarımı göz ardı eden sensin.

 

Hem "madde ebedidir" diyeceksin, hem de "ezeli değildir"... Ya söylediklerinin nereye vardığını bilmiyorsun, ya da sadece inatlaşmak için yazıyorsun...

 

Sana açık ve net olarak söylüyorum ; bir başlangıç arayacaksan eğer, arayacağın başlangıç maddenin başlangıcı değildir. Arayacağın başlangıç bir "ilk hareket" tir. Sen istersen bu ilk hareketi verenin tanrı olduğunu düşünebilirsin. Ancak dediğim gibi bu işi pekala da bir elektron ve proton da yapabilirler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yam_yam Kardeş!

 

*******************

 

Elektron ve protonun maddenin hareketi için yeterlidir diyorsun tamam diyelim.

 

E peki protondaki ''parçacıklar'' protonu nasıl oluşturdu?Kuarklar dünyasına dalan sensin o zaman açıklamasını sen yapmalısın.Proton ve elektron herhalde '' gökten zembille'' inmedi , senin dediğine göre !

 

Kaldıki ilk hareketin subutunu izah etmeye kalkarken , neden mesela:

 

Protonun nasıl oluştuğunu, dahası elektron proton ile birleşerek ''atomları'' oluşturmak içn ''füzyon'' olayının nasıl olduğunu anlatmıyorsun bize?Füzyon için gereken '' nükleer'' güçlerin yıldızlardan başka nerede olduğunu sanıyorsun!Dahası yıldızlarda yapılması oluşturulması gereken atomların , yıldızların oluşması anında var olduğunuda biliyor musun?Yumurta mı tavuktan , tavuk mu yumurtadan çıkıyor yani :) Bu ve benzer soruların tamamı:

 

Termodinamik başlangıca götürüyor bizi.

 

Bununla beraber mesela , elektronun bu gün itibariyle bir ''alt yapılarından'' bahsedilmiyor.Ya varsa! Bu defa bunları bir araya getiren güç nedir? Diye sorabiliriz.

 

Evet seninde dediğin gibi, enerji yok olmuyor ,zaten başından beri bunu anlatıyorum sana ama senin tezatın şurada:

 

Termodinamiğin , 1. kanunu olan ''Enerjinin konrunumu'' kanunu kabul edip,yine Termodinamiğin 2. kanunu olan '' Enerjinin tam olarak yerine konulamaması'' kanunu kabul etmemendir.Bana kapalı sistemlerde geçerlidir diyip kaçamazsın,Zira maddenin sayısı ''sonsuz tane '' olamaz!Evrende maddelerden müteşekkil bir yapı arzettiği için sonuçta ''sınırlıdır'' ve kendi içinde bir kapalı sistem olmak durumundadır.

 

Eğer buna açık sistem diyorsan buyur bana enerji kaynağını göster.Enerjinin dönüşümüyle bu işi anlatmaya kalkarsan olmaz, zira term. 2. kanunu enerjinin ölü hale gittiğini gösteriyor .Kaldıki senin ilk hareket için yeterlidir dediğin, proton ve elektronun birlikte iş yapabilmeleri, yani terkibe girmeleri için , nükleer bir füzyon enerjisinin olması gerekmektedir.Şimdi birini anlatırken diğerini neden gör müyorsun?

 

Sen iyisimi ''ilk hareketi'' kabullen, başka yolu yok bu işin.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evrende maddelerden müteşekkil bir yapı arzettiği için sonuçta ''sınırlıdır'' ve kendi içinde bir kapalı sistem olmak durumundadır.

 

Sizin de kabul edebileceğiniz gibi bu bir ön kabuldur. Bir inançtır. Kozmosun başka köşelerinde başka evrenlerin doğup büyümediğini kanıtlayamazsınız. Ya da bizim evrenimizin sınırı kabul edilen bölgenin dışının yokluk olduğunu ve hiçbirşey olmadığını kanıtlayamazsınız. Bizim evrenimizin başka evrenlerle etkileşim içinde olmadığını kanıtlayamazsınız. Hiç kimse mekana sınır koyamaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Sizin de kabul edebileceğiniz gibi bu bir ön kabuldur. Bir inançtır. Kozmosun başka köşelerinde başka evrenlerin doğup büyümediğini kanıtlayamazsınız. Ya da bizim evrenimizin sınırı kabul edilen bölgenin dışının yokluk olduğunu ve hiçbirşey olmadığını kanıtlayamazsınız. Bizim evrenimizin başka evrenlerle etkileşim içinde olmadığını kanıtlayamazsınız. Hiç kimse mekana sınır koyamaz.

 

Peki kardeş , o zaman şöyle düşün:

 

Evrenden başka evrenler, sence sonsuz tane olabilir mi?

 

Yani sayma işinin sonsuza dek süreceği anlamında...Ne kadar çok olursa olsun , hatta dünyayı oluşturan ''atomların sayısı'' kadar olsun, bunun ne demek olduğunu düşünebiliyor musun?Buna rağmen yinede böyle akıl almaz bir sayı sonsuza nazaran sadece ''sıfırdır''.

 

Ayrıca bir diğer hususta şu:

 

Sevgili raslantı, düşünsene! Mekanın içindekiler sonsuz değilse, mekanda sonsuz olamaz.Sonsuzun içinde olan , ona tabi olmak zorundadır.Oysa ''değişim'' ler gözümüzün önünde, yani madde zamana tabi, kuantum bile olsa , kendi boyutunda bir zamanı var.Bu zaman geriyede işlese yine ''zaman'' var.Sonsuz olan başlangıçsız olandır.Başlangıcı olmayanın içindekilerde , başlangıçsız olmak zorundadır.Başlangıcı olmayan hem ezel ve hemde ebed olur!Zaman orda olamaz.

 

Bunlar üzerinde düşünmeni rica ediyorum.

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Buradaki mesele sonsuz tane evren olma meselesi değil, Bir son koyulamaması ve bir sınır çizilememesidir. Bir bitişin ötesinde başka başlangıçlar vardır. Hiç bir bitiş gerçek anlamda bir bitiş değildir. Bizim evrenimizin ötesinde başka yapılar vardır, adına evren denir ya da denmez sonuçta madde tanımı içinde akıl yürütülebilecek yapılardır. Mekanın içindekiler sonsuzdur. Değişmeyen tek şey devinimin kendisidir. Devinim ve sürekliliğin başlangıcı ve sonu yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Buradaki mesele sonsuz tane evren olma meselesi değil, Bir son koyulamaması ve bir sınır çizilememesidir. Bir bitişin ötesinde başka başlangıçlar vardır. Hiç bir bitiş gerçek anlamda bir bitiş değildir. Bizim evrenimizin ötesinde başka yapılar vardır, adına evren denir ya da denmez sonuçta madde tanımı içinde akıl yürütülebilecek yapılardır. Mekanın içindekiler sonsuzdur. Değişmeyen tek şey devinimin kendisidir. Devinim ve sürekliliğin başlangıcı ve sonu yoktur.

 

Kardeşim sınır çizilemez ne demektir yahu!

 

Azıcık düşünün , laflarınız nerelere gidiyor!

 

Sevgili kardeşim, sen gittin gezdin mi?Veya okuduğun bilim adamları gidip gelebildiler mi?

 

Peki nasıl , neye göre sonsuz diye iddia edebiliyorsunuz.Henüz en yakın galaksilerden, oda radyo dalgaları yoluyla, bazı ufak tefek bilgiler alabiliyoruz.Sonsuz olmasını neye göre iddia ediyorsunuz?

 

Şimdi rica ediyorum , siz bunları iddia ederken ''tahmin'' den başka bir şeyler söylemiş oluyor musunuz?

 

Eğer felsefe yapacaksak , banada kimse itiraz etmesin.

 

Değişmeyen tek şey devinim demişsiniz, bu devinimden ne anladığınızı açıklar mısınız?Bing beng olayı değildir umarım :)

 

saygılar-sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu başlığı ve bu soruyu izlemekte ve cevaplamakta olan arkadaşlarımı asla anlayamadığımı bildirmeden duramayacağım. Siz ateistler ve siz teistler, Allah'ın var olduğundan ya da olmadığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz da böylesi iddaalı tartışmalara girebiliyorsunuz? Biz insanlar gerek zaman olarak gerek mekan olarak ucu bucağı belirsiz bir sonsuzluğun yalnızca bir noktacığında yaşamaktayız. Ne ezeli, ne ebedi, ne de evrenin sınırlarını tartışabilecek birikime ve yeteneğe sahibiz. Bir maymuna konuşmayı öğrettiğinizi düşünün, ona dünyanın sınırlarını sorun ne diyebilecektir? Ya da bir portakal üzerinde dolaşıp duran bir karınca evrenin ne kadar farkında olabilir?. Biz ise 1200 gramlık aklımızla evrendeki herşeyi bilmeye çalışıyoruz. Bilemediğimizde de Tanrı'ya sığınıyoruz, bunu mantıksız bulunca da ateist oluyoruz. Tek bildiğimiz hiçbirşey bilemeyecek kadar küçük olduğumuzdur sözü ne kadar da doğru. Düşüncelerim böyle olmasına karşın ben Müslüman olduğumu iddia ediyorum çünkü İslam dininin en temel esasının Allah'ın varlığına kayıtsız şartsız inanmak olduğunu bilmekle beraber dinimizin asıl görevinin insanları Allah'a inandırmak değil insanları Allah ve Ahiret inancı altında doğru yolda yani dürüst, namuslu, vs. olarak yaşamaya teşvik etmek hatta zorlamak olduğunu düşünüyorum. Ben imanın esaslarına göre tam bir kafirim herhalde ama çoğu Müslüman'dan daha dürüst yaşadığımı ve çoğu ateistten daha mantıklı düşündüğümü sanıyorum. Yorum sizin. Bu düşüncelerimin bedeli neyse katlanmaya razıyım, aksini söylemek ********* başka bir şey olmazdı....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu başlığı ve bu soruyu izlemekte ve cevaplamakta olan arkadaşlarımı asla anlayamadığımı bildirmeden duramayacağım.

 

kardeş içini dökecek başka yer bulamadın mı?

 

Konuyla alakasız şeylerden bahsetmişsin.

 

Kimse burada birilerine bir şeyleri, zorla ''al'' demiyor.

 

Topic açmışız konuşuyoruz.

 

:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kardeşim sınır çizilemez ne demektir yahu!

 

Azıcık düşünün , laflarınız nerelere gidiyor!

 

Sevgili kardeşim, sen gittin gezdin mi?Veya okuduğun bilim adamları gidip gelebildiler mi?

 

Peki nasıl , neye göre sonsuz diye iddia edebiliyorsunuz.Henüz en yakın galaksilerden, oda radyo dalgaları yoluyla, bazı ufak tefek bilgiler alabiliyoruz.Sonsuz olmasını neye göre iddia ediyorsunuz?

 

Şimdi rica ediyorum , siz bunları iddia ederken ''tahmin'' den başka bir şeyler söylemiş oluyor musunuz?

 

Eğer felsefe yapacaksak , banada kimse itiraz etmesin.

 

Aynı cümleyi aslında size söylemem gerekiyor. Evreni modelleyebilen, maddeye sınır koyabilen, başlangıç koyabilen fizikçi beri gelsin. Peki sizin bilimadamlarınız gidip de evrenin sonunu görebildiler mi? Eski bir çin atasözü der ki "Kurbağa, dünyayı kuyunun ağzı kadar zanneder". Herşeyi evrenin görülebilen kısmından ibaret olduğunu düşünmek kişisel bir inanıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Aynı cümleyi aslında size söylemem gerekiyor. Evreni modelleyebilen, maddeye sınır koyabilen, başlangıç koyabilen fizikçi beri gelsin. Peki sizin bilimadamlarınız gidip de evrenin sonunu görebildiler mi? Eski bir çin atasözü der ki "Kurbağa, dünyayı kuyunun ağzı kadar zanneder". Herşeyi evrenin görülebilen kısmından ibaret olduğunu düşünmek kişisel bir inanıştır.

 

Kardeş sonu gelmeyenin ne demek olduğunu siz kavrayamıyorsunuz.

 

Bak mesela evren genişliyor değil mi? Evet.

 

Peki genişleyen evren, genişleme işine başlamadan, ''sıfır'' noktasında durmadan, bu işe başlayabilir mi?Hayır.

 

Kaldıki genişlemek demek, başlangıcı olmak demektir.

 

Hani sonusuz nereye uçtu!

 

Kurbağa kuyudan bakıp, kuyu ile dünyayı kıyaslamış, demekki ona göre dünya ne kadar büyükte olsa, sonunda sınırlı olan bir dünya var değil mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evren genişlemiyor, galaksiler birbirinden uzaklaşıyor. Eğer sadece uzaklaşan galaksilerin içerisinde kalan alanı evren olarak kabul ederseniz (bu bir ön kabuldur) evren genişliyor demiş olursunuz.

 

Peki genişleyen evren, genişleme işine başlamadan, ''sıfır'' noktasında durmadan, bu işe başlayabilir mi?Hayır.

Elbette başlayabilir. Bunun aksine bir delil yoktur. Zira big bang olayını "tekillik" denen sıfır hacimli oluşumlara indirgemeyen başka teoriler de vardır. Big bang devinimin başlangıcı değildir, onun öncesi de vardır. Mekanın herhangi bir yerindeki olağan bir olaydır. Sıfır noktasından ya da diğer deyişle yokluktan başlaması gerekmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evren genişlemiyor, galaksiler birbirinden uzaklaşıyor. Eğer sadece uzaklaşan galaksilerin içerisinde kalan alanı evren olarak kabul ederseniz (bu bir ön kabuldur) evren genişliyor demiş olursunuz.

 

 

Elbette başlayabilir. Bunun aksine bir delil yoktur. Zira big bang olayını "tekillik" denen sıfır hacimli oluşumlara indirgemeyen başka teoriler de vardır. Big bang devinimin başlangıcı değildir, onun öncesi de vardır. Mekanın herhangi bir yerindeki olağan bir olaydır. Sıfır noktasından ya da diğer deyişle yokluktan başlaması gerekmez.

 

Rastlantı kardeş :

 

Evren genişliyor, genişlemeseydi, galaksiler birbirinden uzaklaşmazdı, balonun üzerine çizilen iki nokta gibi.Balona üflersen balon büyüdükçe noktalar birbirlerinden uzaklaşır.Mekan büyüdükçe genişledikçe , galaksilerde bir birinden uzaklaşıyor.Aksi halde bir arada duran galaksiler, nereye gidebilirdi.

 

Ayrıca kusura kalma ama , big beng için, stephan hawking demiştir ki, patlamanın 1. saniyesi şuanki genişleme hızından , milyon kere milyonda bir az genişleseydi, kozmik materyal dağılır giderdi...sormak lazım o zaman, devinim olayı ''sonsuz'' defa olsaydı, hiç mi bu kadar olması ''neredeyse kaçınılmaz'' bir ihtimale denk gelmedi?Eğer sonsuz defa devinim olsaydı tüm bu ihtimalleri gerçekleştirmiş ve kozmik materyal bir daha birleşememek üzere dağılıp gitmişti.Tabi bu sonsuz dediğin evren için geçerli.

 

Ayrıca hareket varsa, hareketi veren olmak zorundadır!Devam eden bir genişleme işinin , gerisin geri gidersek '' başlangıcına'' ulaşırız, bu kaçınılmaz bir çıkarımdır.

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin gilgemes: evrenin genisleme kurgusu simdi ikinci pilana atildi, son teorik ölcümlere göre evren 70 bin milyar isik yili genisledigi idi, simdi ise evrenin kabugu mevzusu agir basmakde dolayisiyla bilinmiyen bir istikamete akis olasiligi agirlikda, ve hiz artmakda. Evrenin alisilmis titremelerini kayida alan peykler gecen sene bir misli fazla bir titreme kaydedtiklerini acikladilar, simdiki agir basan teori bir koridorda düzensiz hizla seyrettiyimizdir gök ada carpismalarida cogalmakdadir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin gilgemes: evrenin genisleme kurgusu simdi ikinci pilana atildi, son teorik ölcümlere göre evren 70 bin milyar isik yili genisledigi idi, simdi ise evrenin kabugu mevzusu agir basmakde dolayisiyla bilinmiyen bir istikamete akis olasiligi agirlikda, ve hiz artmakda. Evrenin alisilmis titremelerini kayida alan peykler gecen sene bir misli fazla bir titreme kaydedtiklerini acikladilar, simdiki agir basan teori bir koridorda düzensiz hizla seyrettiyimizdir gök ada carpismalarida cogalmakdadir.

 

Sevgili lena kardeşim:

 

Zaten şu var, biz bildiklerimiz üzerinden konuşuyoruz.Ona bakarsak yarın öbür gün dünyanın karşısına , kocaman bir tavşanda çıkabilir! Olmaz demeyelim, olmaz olmaz :)

 

Ama bana evrenin ilerlediğini söylediğin ''koridor'' hakkında ne demek istediğini daha açık bir şekilde yazar mısın?

 

Sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunlar benim hayel ve fikirlerim deyil, okudugum tartismda bulundugum arkadaslarin okuduklari, simdi köln deyim alman mecmualarinida devreye sokan tanidiklarimdan aldiklarim bilgiler, bu bilgiler visinsaht ismi altinda yani bilimsel dokümenler sahsi fikirlerim deyil.

 

Canım kardeşim , sana atıyorsun demedim ki !

 

Daha fazla malumat istedim, bilmiyorsan söyle bilmiyorum, ama biliyorsan , bildiklerini daha detaylıca yazarsan,kimin neyi savunduğu veya ne anlatmaya çalıştığı daha rahat anlaşılacaktır.

 

sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.