Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
'yersoy'

 

Aslında bilim diyerek (sığınarak) bilimi tekelinize almak istemeniz zaten bilimsel değil ve herkesin bilime ihtiyacı var değilmi birde "İNANAN" insanların bilim yapamayacağına dair bir verimi var.

Biz hep varız saygılar. :)

 

Olurmu sarıgöl,

ne demek o tekeline almak?

İki tür insan bilirim bilime güvenen ve bilimi hiçe sayan...

Gönderi tarihi:
Aslında tarafsız doğru bir şeyi yanlış yazmış? sebebide inananlar "GÖRMEDİKLERİ FAKAT KESİN İNANDIKLARI AHİRETE İNANIRLAR"

 

ALGI;Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak.TDK.

Bilinç ve İdrak; neyi görür "ALGILARLA"...

 

Saygılar.

 

"görmedikleri ve kesin inandıkları ahirete inanmak "

 

çok ilginç

 

 

fakat inanmayanlar teorik masallarda olduğu gibi (kainatın oluşumu) veya gelecekte iki milyar yıl sonra vs vs gibi görmedikleri fakat görmek istedikleri şeyleri hayal ederler.

 

Teori : Müslümanların, Kur'an'a paralel olunca bilimsel gerçek, olmayınca teorik masal dedikleri başı boş sandıkları kuram (bkz. bilimdeki "Büyük patlama" ve Kur'an'daki "enbiya 30" )

 

saygılar

Gönderi tarihi:
Teori : Müslümanların, Kur'an'a paralel olunca bilimsel gerçek, olmayınca teorik masal dedikleri başı boş sandıkları kuram (bkz. bilimdeki "Büyük patlama" ve Kur'an'daki "enbiya 30" )

saygılar

 

Hiç kaçırmıyorsun sayın Tarafısız :)

Gönderi tarihi:

Aslinda Allah kendisi icin, inanmayanlarla bu kadar yogun tartismadan yana degildir,bu yogun tartismalarin inanmayanlara hicbir etkisi olmayacagi fakat inananlar icin Allahi ayaga düsürme anlamini tasir.Bu nedenle inananlar bu tartismalarla aslinda iyi birseyde yapmamaktadirlar.

Kuran ayetleri bilimsel olarak aciklanmis ve bilim otoriteleri tarafindan dogrulugu kabul edilmistir.Bunlar kitaplarda mevcuttur,merak edenler alip okurlar hem onlarin okumalarida birsey ifade etmez cünkü onlar herseye ragmen inkarlarina devam edeceklerdir,onlarin sartlanmisligi inkar etme yönündedir.

 

MÜLK SURESI

3.AYETTE*Birbirleriyle uyumlu bir sekilde (tabakalar halinde)yedi gögü yaratmis olan odur.Merhametli olanin yaratmasinda hicbir uyumsuzluk göremezsin.Gözünü cevirip gezdir.Herhangi bir carpiklik(catlaklik)görüyormusun?*diye anlatilmaktadir.1400 yil önce yazilmis veya söylenmis her ne sekilde olursa olsun insanlara teblig edilmis olan bu ayette gögün hem yedi kat oldugundan hemde katmanlardan bahseder,Astrologi ilmi Kurandaki bu gercegi bir asir önce tespit edebilmistir.Kurani inkar etmek kolay birseydir,Kurandaki gercekleri siz inkar edebilirsiniz bu gercekleri gercek olmaktan uzaklastirmaz.Yüzlerce bilim adaminin kabul ettigi gercekleri bir avuc nev-i sahsina alim kisinin inkar etmesi her devirde rastlanan seylerdir,bunlara gülerek gecmek gerekir bence.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Kuran ayetleri bilimsel olarak aciklanmis ve bilim otoriteleri tarafindan dogrulugu kabul edilmistir.Bunlar kitaplarda mevcuttur,merak edenler alip okurlar hem onlarin okumalarida birsey ifade etmez cünkü onlar herseye ragmen inkarlarina devam edeceklerdir,onlarin sartlanmisligi inkar etme yönündedir.a

 

Ayetler bilimsel olarak HY tarafından kanıtlanmış olabilir mi ? başka görmedimde !

 

 

MÜLK SURESI

3.AYETTE*Birbirleriyle uyumlu bir sekilde (tabakalar halinde)yedi gögü yaratmis olan odur.Merhametli olanin yaratmasinda hicbir uyumsuzluk göremezsin.Gözünü cevirip gezdir.Herhangi bir carpiklik(catlaklik)görüyormusun?*diye anlatilmaktadir.1400 yil önce yazilmis veya söylenmis her ne sekilde olursa olsun insanlara teblig edilmis olan bu ayette gögün hem yedi kat oldugundan hemde katmanlardan bahseder,Astrologi ilmi Kurandaki bu gercegi bir asir önce tespit edebilmistir.Kurani inkar etmek kolay birseydir,Kurandaki gercekleri siz inkar edebilirsiniz bu gercekleri gercek olmaktan uzaklastirmaz.Yüzlerce bilim adaminin kabul ettigi gercekleri bir avuc nev-i sahsina alim kisinin inkar etmesi her devirde rastlanan seylerdir,bunlara gülerek gecmek gerekir bence.

 

1. Atmosfer'in temel olarak 5 katmanı tespit edilmiştir şimdilik, artabilir bu sayı dikkatli olun, kimyasal özelliklerine görede bu katmanlar 7 bölümde inceleniyor (dikkat edin inceleniyor diyorum), tabi bu sayılar tespit edilme durumuna göre böyle, günümüzde tespit edilemeyen başka özellekkilerde bulunabilir. Çünkü meteoroloji bilgileri günümüzde en üst seviyede değildir.

 

2. Ayette atmosferden bahsedildiği aşikar değil

 

3. Herzamanki gibi, anlaşılır bir veri yok Kur'an'da

 

 

saygılar

Gönderi tarihi:

Sizin kitaplarinizda yazmamis olabilir,ayrica ben HY'yi bir din otoritesi olarak kabul etmiyorum,HY'nin kim ve ne oldugu aciklanmistir yeteri kadar.

Kuran hem gögün yedi kat oldugunu hem atmosferi hemde katmanlari acik acik bildirmistir.Bunu inkar etmekle biryerlere varamazsiniz inkar etmis olmaktan öte.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Kuran hem gögün yedi kat oldugunu hem atmosferi hemde katmanlari acik acik bildirmistir.Bunu inkar etmekle biryerlere varamazsiniz inkar etmis olmaktan öte.

 

Ben bu 7 kat olayını anlamıyorum. Kuranda belirtilen 7 kat ile atmosferin katları aynı şeyler olamazlar. Ne yani 7 kat göklere çıkmak deyince atmosferin katlarını aşmak mı anlaşılacak? Eee, peki 7 katı aştıktan sonra? Aşanlar ne görmüş acaba?

Gönderi tarihi:
Sizin kitaplarinizda yazmamis olabilir,ayrica ben HY'yi bir din otoritesi olarak kabul etmiyorum,HY'nin kim ve ne oldugu aciklanmistir yeteri kadar.

 

Bizim kitaplarımız sizin kitaplarınız diye bir şey yok, bilim evrenseldir. HY konusunda ise anlaştık diyorum.

 

Kuran hem gögün yedi kat oldugunu hem atmosferi hemde katmanlari acik acik bildirmistir.Bunu inkar etmekle biryerlere varamazsiniz inkar etmis olmaktan öte.

 

Atmosferin katmanları AÇIK AÇIK nasıl belirtilmiş ?

 

ayetteki, "birbiriyle uyumlu şekilde 7 kat gök" ifadesinden şunu mu anlıyoruz ? (sadece bu bilgi var ve ne olduğu belli değil, açık açık dediğiniz ayette)

 

Gök (atmosfer deniyor nedense) temel yapısına göre 5 kimyasal yapısına göre 7 katmandan oluşmuştur

 

bunlar 1.Troposfer 2.Stratosfer 3.Ozonosfer ....................

 

Gök (atmosfer deniyor nedense) 7 katmandan oluşmuştur ve bundan sonra başka bir katman keşfedilmesi imkansızdır, ne kadar araştırırsak araştıralım kati suretle bir daha başka bir katman ortaya çıkmayacaktır

 

saygılar

Gönderi tarihi:

7 Kat gök tabiri Kuranda 7 kez gecer.*Bakara,Isra,Müminun,Fussilet,Talak,Mülk,Nuh*

7Kat gök tabiri,Evrende yedi ayri tabakanin,yediayri boyutun veya yedi ayri cekim alaninin oldugu düsünülenilir ama 7Gök tabiri atmosfer icin kullanilmistir.Yani atmosfer yedi katmandan (tabakadan olusur ve bunlar birbiriyle nutabik yani uyumludur.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ben size bu yedi kat gök konusunu açıklayayım: Bu düşünce Aristo ile sistematikleştirildi. Aristo evren modeline göre yer evrenin merkeziydi. Yeri cam gibi şeffaf tabakalar halinde mükemmel küreler çevreliyordu. Bu cam kürelerin her birine gök cisimleri yerleştirilmişti ve bu küreler dönüyorlardı. Güneş ve Ay, en yakın kürede, gezegenler daha üst kürede, yıldızlar daha üst kürede... Böyle gidiyordu. Belki Samanyolu da bir kürede kabul edilmiştir. İşte belki burçlar da bir kürede... Kur'anda burçlar üzerine yemin edilen bir sure vardır. Burçlar nedir? Safsatadır. Sadece bakış açımızda bir düzlem üzerinde gibi görünen birbiri ile hiç alakası olmayan ışık noktalarının oluşturduğu hayali şekiller. Kimisi de burçları yerden yükselmek isteyen cin şeytanlarını göğe yükselmekten kovan meleklerin yeryüzünü gözledikleri ve gelen şeytanlara akanyıldızları atarak kovdukları göksel mekanlar demişler. Yani safsata niteliği değişmiyor.

 

Neyse işte böyle bir kaç daha çok yüksek ve görülmeyen, tanrının ve en ulu meleklerin katları da olunca, yedi katta karar kılmışlar. Yedi rakamında bir kutsiyet varsayıldığını herkes bilir. Yedi kat atmosfer mi? Buna gülmeyi bile başaramayacağım. ....Sessizlik.

 

Niye böyle bir tabakalama yaptılar? Çünkü Ay ve Güneş'in çok yakın olduğu gözden kaçmıyordu. Gezegenler farklıydı, konumları sabit değildi. Uzun bir gözlem sonucu yer değiştirdikleri barizdi. Görece sabit yıldızlar ise çok daha yavaş yer değiştiriyordu, demek bunların hepsi farklı hızda dönen küreler üzerinde yer alıyorlardı.

 

Bilim bu cam küreleri paramparça edeli o kadar çok zaman oldu ki... Bu bilgileri Aristo felsefesinden araklayan kutsal metinlerin hâla kutsal kabul edilmesi akıl alır gibi değil. İnsanlığın bir türlü uyanamadığı eski çağların kâbusları bunlar...

Gönderi tarihi:

kuran da şu şekilde yazmasını mı bekliyorsunuz: yedi katmandan oluşan bir atmosfer.

 

allah insana akıl vermiş.

 

bunu idrak etmek de insana düşer.

 

tartışma daha çok su götürür.

 

"burdan ben bunu çıkarmıyorum" diyerek başlayan her açıklama sadece bir yorumdan öteye gidemez.

 

saygılar

Gönderi tarihi:
7Kat gök tabiri,Evrende yedi ayri tabakanin,yediayri boyutun veya yedi ayri cekim alaninin oldugu düsünülenilir ama 7Gök tabiri atmosfer icin kullanilmistir.Yani atmosfer yedi katmandan (tabakadan olusur ve bunlar birbiriyle nutabik yani uyumludur.

 

saygilarla

 

Bahsedilenin atmofer olduğunu doğrulayan bir bilgi yok !

 

ayrıca atmosfer temel olarak 5 katmandan oluşur, kimyasal özelliklerine göre 7 katmandan oluşur

 

şu anki keşifler öyle ve bu keşifler sabit değil.

 

saygılar

Gönderi tarihi:
............ Bu düşünce Aristo ile sistematikleştirildi. Aristo evren modeline göre yer evrenin merkeziydi. Yeri cam gibi şeffaf tabakalar halinde mükemmel küreler çevreliyordu. Bu cam kürelerin her birine gök cisimleri yerleştirilmişti ve bu küreler dönüyorlardı. Güneş ve Ay, en yakın kürede, gezegenler daha üst kürede, yıldızlar daha üst kürede... Böyle gidiyordu. Belki Samanyolu da bir kürede kabul edilmiştir. İşte belki burçlar da bir kürede... Kur'anda burçlar üzerine yemin edilen bir sure vardır. Burçlar nedir? Safsatadır. Sadece bakış açımızda bir düzlem üzerinde gibi görünen birbiri ile hiç alakası olmayan ışık noktalarının oluşturduğu hayali şekiller. Kimisi de burçları yerden yükselmek isteyen cin şeytanlarını göğe yükselmekten kovan meleklerin yeryüzünü gözledikleri ve gelen şeytanlara akanyıldızları atarak kovdukları göksel mekanlar demişler. Yani safsata niteliği değişmiyor.

 

.......

 

Bilim bu cam küreleri paramparça edeli o kadar çok zaman oldu ki... Bu bilgileri Aristo felsefesinden araklayan kutsal metinlerin hâla kutsal kabul edilmesi akıl alır gibi değil. İnsanlığın bir türlü uyanamadığı eski çağların kâbusları bunlar...

 

Sayın demirefe, gelmek istediğim noktayı çöok güzel yakaladınız yahu :) Sizi tebrik ederim...

Yerbilimleri-İnsan-Din adlı forumda, insanoğlunun düşüncesinde yer ve gök bilimlerinin zamansal gelişimini biraz olsun anlatmıştım. Amacım, sizin de dediğiniz gibi, kutsal metinlerde yer alan bilgilerin bir çoğunun, o güne kadar elde edilmiş bilgi birikiminden ibaret olduğunu göstermekti. Nitekim konu yine oraya geldi. Hatta bu konuda şunu da ekleyebiliriz: Muhammed bilgili ya da okur yazar bir insan olması gerekiyordu ki, Yunan felsefesini de öğrenip kendi metinlerine işleyebilesin. Bizim inanan arkadaşlarımıza kalan ne? kimi zaman Aristo'nun kimi zaman Eflatun'un felsefelerine ibadet etmek...

 

Saygılar efendim...

Gönderi tarihi:
Muhammed bilgili ya da okur yazar bir insan olması gerekiyordu ki, Yunan felsefesini de öğrenip kendi metinlerine işleyebilesin. Bizim inanan arkadaşlarımıza kalan ne? kimi zaman Aristo'nun kimi zaman Eflatun'un felsefelerine ibadet etmek...

 

yapmayın allah aşkına yersoy....

 

kendi içinde çelişkili bu söz.

evt söylemişsiniz hz. muhammed okur- yazar değildi..

peki o zaman eflatunun, aristonun bilgilerini nasıl kullandı...

???

Gönderi tarihi:

Sayın Yersoy, ilkçağ felsefesinin dinler üzerinde tahminlerimizin üzerinde etkisi olmuştur. Roma felsefesi Yunan felsefesini pek geliştiremedi. Aslında tümel olarak Roma kültürü, Yunan kültürünün tekrarı niteliğinde. İşte sadece tanrıların adlarını değiştirip yine aynı mitolojiye inanmışlar. Esasen ta rönesans ve endüstri devrimine kadar insan düşüncesinde önemli bir gelişme sağlanamadı.

 

Neyse, asıl söylemek istediğim: Musevilikten başlayarak dinler, felsefeye ilgi duymuşlardır. Biz buna skolastik düşünce diyoruz. Yani dini verileri felsefeye doğrulatma yöntemi. Din üzerinde geliştirmeler yapmak isteyenler, hep iki yolu tutmuşlar: Felsefe ve tasavvuf. Tasavvuf kabuğu bırakıp öze yönelmeyi önerir ve dini hükümlerin görünen (zahir) anlamlarını bırakıp özdeki (batın) anlamları çıkarmaya önem verir. Bu yolda, zaten simgesel olan dini anlatımları iyice simgelere boğar.

 

Felsefeden yardım alanlar da dini bilgilerin anlamlarını felsefi bilgilerle doğrulatma peşindedirler. Bu çaba günümüzde bilimsel verilerle yapılmaya çalışılmaya devam ediyor. İşte Ayetlerin bilimsel verilerle paralel gösterilme çabaları bu temelden geliyor.

 

İşte Musevilikte, bu iki yöntem de vardı. Musevi şeriatı son derece katıdır. Görünür hükümler çok tavizsiz ve serttir. Bu katılığı her iki yolla da aşma çabaları ta o zaman olmuş ve felsefe, tasavvuf yollarına başvurulmuş. En çok etki yapan da sizin de belirttiğiniz gibi Eflatun ve Aristo olmuş. Hatta ben Eflatun'u tasavvufun, Aristo'yu skolastiğin kaynağı olarak görüyorum. Bu benim kişisel bir indirgemem, daha geniş bir perspektifte incelenmesi gerekli olabilir. Tabii bunu Museviliğin çıkışında söylemiyorum, çıkışta salt nesilden nesile geçen peygamber geleneği var. Felsefeden etkilenme epey sonra. İsa öğretisi de Yahudi katılığına bir karşı çıkış aslında. İsa recm cezasına açıkça karşı çıkmış örneğin.

 

Kilise de skolastiği kurumsallaştırmış. İncil öğretisinin dışında felsefi düşünceyi yasaklamış, felsefenin ancak İncil'i doğrulamasına izin vermiş. İslam öğretisi büyük ölçüde Musevi öğretisinden alınmadır. Bu yüzden Yahudi skolastiği İslam'a da geçmiş. Ben önce "müslümanlar hoşgörülülermiş, Yunan eserlerini Arapça'ya çevirmişler" diye düşünüyordum. Fakat anladım ki bu, tamamen Yahudilerden miras kalan bir anlayış. Bu gök katları düşüncesi bunun belirtilerinden bir tanesi.

 

Diyeceğim, skolastik çabalar hâlen sürdürülüyor...

Gönderi tarihi:

Yine inkar!Bilim inkar edilmektedir,birakin dini bilimide inkar ediyorsunuz,adini vermeyecegim bir arkadasda.Atmosferin yedi kat olduguna gümesi gelmis,ben hep ayni seyi söylüyorum inkar edenler ve ilimle dalga gecenler kulaktan dolma bilgilerle bunlari yapmaktadirlar.Eger öyle olmasaydi bilimsel olarak aciklanmis olan Atmosfer katmanlarinin yedi oldugunu inkar etmez ve gülemezlerdi.

 

Atmosferin Dünyamiza en yakin katmani *TROPOSFER+dir.Bu tabakanin kalinligi kutuplarda 6km ye kadar inmekte,ekvatorda 12 km ye kadar cikmaktadir.Hava olaylari Troposfer'in 3-4 km.lik kisminda olusur.Atmosferin azlarinin %75 i bu katmandadir.Troposferin üzerinde *OZONOSFER*(2)oZON tabakasi olarakda anilir ve canlilar icin öldürücü etki yapan mor ötesi isinlari tutar.Atmosferin 3.kati *STRATOSFER*dir,bu tabaka yeryüzünden baslayarak 50 km.kadar yüksege uzanir.Bu tabakanin üzerinde*MEZOSFER*(4)vardirMezosferin üzerinde*TERMOSFER*(5)Termosferin üzerinde yeryüzünden 500 km.kadar yükseklikteki *IYONOSFER*(8)vardir.Bu tabaka radyo dalgalarini yansittigi icin yeryüzündeki haberlesmeyi mümkün kilmaktadir.Atmosferin en üst tabakasi ise *EKZOSFER*dir(7)ve 10.000 kilometreye uzanir.Bu katmanda gaz orani iyice azalmis ve iyonlara ayrilmis durumdadir.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Görülüyorki gülümecek bir durum yok ortada tam aksine bilimsel bir calisma ile ortaya cikarilan gercekler var.Atmosfer yedi tabaka olarak incelenmektedir,bazi arastirmacilar bunu birlestirip sayi olarak azaltmislarsada,Arapcada 7 sayisinin cogul ifadesi degismez dolayisiyla ayetin mucizevi isaretide degismiyor.

Ayetlerde cok acik olarak 7 sayisi verilmistir,bunlari inkara kalkismak biliminde inkari anlamina gelir.Ve helede Atmosferin katmanlarina gülünemiyecek kadar ciddi bir konu var ortada.

 

 

saygilarla :)

Gönderi tarihi:
yapmayın allah aşkına yersoy....

kendi içinde çelişkili bu söz.

evt söylemişsiniz hz. muhammed okur- yazar değildi..

peki o zaman eflatunun, aristonun bilgilerini nasıl kullandı...

???

 

Sayın xprensesx, ben de zaten Muhammed'in okuma yazma bildiğini savunduğum için öyle dedim. Bir çelişki yok yani.

Bu konu için çok daha detaylı tartışmaları "Muhammed hakkındaki iddialar" forumunda bulabilirsiniz. Sanırım gözünüzden kaçmış.

 

Sayın Yersoy, ilkçağ felsefesinin dinler üzerinde tahminlerimizin üzerinde etkisi olmuştur. Roma felsefesi Yunan felsefesini pek geliştiremedi. Aslında tümel olarak Roma kültürü, Yunan kültürünün tekrarı niteliğinde. İşte sadece tanrıların adlarını değiştirip yine aynı mitolojiye inanmışlar. Esasen ta rönesans ve endüstri devrimine kadar insan düşüncesinde önemli bir gelişme sağlanamadı.

 

...................

 

Çok teşekkürler sayın demirefe, bu önemli bilgiler için...

Gönderi tarihi:

Kurandaki Evren hakkında bilgiler ne zamandan kalma?

 

Bunu açığa kavuşturalım.

 

İlkçağlarda insanlar, gökte güneş, ay ve göğe asılı yıldızlar olduğunu sanarlarmış.

Dünyanın en eski astronomi bilgisi bu kadar.

 

 

 

200px-Anaximander.jpg

 

Anaximander MÖ 550 lerde yaşamış

 

Yunanlı Anaximander zamanında kabul gören uzay.

 

anaximandercosmossmqg5.jpg

 

http://en.wikipedia.org/wiki/Anaximander

 

 

Anaximander'e göre, dünya basık bir silindir şeklinde, uzayın ortasında boşlukta duruyor, güneş ve ay ve yıldızlar etrafında dönüyor. Yıldızlar da güneş ve aydan yakın.

 

Bu Kuran'daki uzaydır.

 

Başka türlü söylersek, Muhammedin uzay bilgisi, kendinden 1100 yıl önce yaşamış birisi kadardır. Yıldızlar yakın gökte asılı kandiller, onlardan uzakta kendi dairelerinde dolaşan ay ve güneş.

 

Kuranda dünya düzdür.

 

Ayetlerin birinde, Zülkareyn'in "güneşin battığı yere gittiği", sonra da "doğduğu yere gittiği" yazar. Yuvarlak dünyada her yer aynıdır, bir yere girmek gerekmez, beklemek yeter. Ancak Dünyayı düz sanan biri güneşin battığı yere sonra da doğduğu yere gider. Kuranda hatta Güneşin pis bir suya battığı yazar, bu da işin tuzu biberi.

 

Kuranda yıldız ve gezegen ayrımı yoktur. Mesela çoban yıldızı aslında bir gezegendir. Kuran'da bu bilgi yoktur. İnsanlar MÖ 350'lerde 5 gezegenin varlığını anladıkları halde.

 

Anaksimender'den sonra insanlar astronomide büyük ilerlemeler kaydettiler. Önce gezegenler farkedildi. (not: yıldızların, çok kuvvetli telerkoplarla bakılmadıkça birbirlerine göre hareket ettikleri görülmez. Bir bütün olarak Dünyanın etrafında dönüyor gibi gözükürler. Eskilerin,yıldızları gökyüzüne asılı sanmaları boşuna değil. Gezegenler ise, hareket ettiklerinden farkedilirler.) Daha Platon zamanında MÖ350 lerde filan, çıplak gözle, gökte dolaşan 5 cisim daha görülebilmişti: merkür, venüs, mars, jupiter, satürn. Yıldızların ay ve güneşten daha uzakta olması gerektiği de düşünülmüştü; tabii bir şey bildiklerinden değil, onları göğün tavanına asılı sandıklarından.

 

Ptoleme'nin evreni (MS 150)

 

 

7gkeskiyazlufakju9.jpg

 

 

İnsanlar bu gökte yedi hareket eden 7 cismi tanrısallaştırmışlar, her gün birine tapmışlar. 7 günlük hafta buradan gelir. Her güne de tanrılarının ismini vermişler.

 

Pazar - SUNday - Dimanche (GÜNEŞ)

P.tesi - MONday - LUNdi (AY)

Salı - TUEsday - MARdi (TWIA kuzey ülkelerinin SAVAŞ tanrısı, MARS akdenizin SAVAŞ tanrısı)

Carşamba - WEDNEsday - MERCRedi (WODEN kuzey ülkelerinin tanrısı, MERKÜR akdenizin tanrısı)

Perşembe - THURSday - JEUdi (THOR kuzey ülkelerinin yıldırım tanrısı, akdenizin ZEUSu) - JUPİTER

Cuma - FRiday - VENdredi (FRIA kuzey ülkelerinin güzellik/aşk tanrıçası, VENÜS akdenizin güzellik/aşk tanrıçası)

C.tesi - SATURday - SAmedi (SATÜRN)

 

Doğa kanunları hakkında bir şey bilinmediğinden (yerçekimi filan), bu 7 cismin saydam kristal kürelerde dolaştıkları söylendi

 

Yedi sayısının kutsallığının, eski Babil’ lilerin gökte saptadıkları yedi yıldızdan doğduğu sanılır.

 

Yedi kat gök, Yedi kat yer, haftanın Yedi güne bölünmesi, dünyanın Yedi günde yaratılması inançları bu temele dayanır. Araplarda Seba olarak geçen Yedi sayısı, arap inançlarına göre birçok bakımdan kutsaldır.

 

Evet yedi katlı gök hangi milletin inanışında varmış, ona bir göz atalım...

 

Göktürk devrinde Kozmolojik bir anlam kazanmış. 7 ik­lim, 7 yıl, 7 gün, 7 gök kısrağı gibi.

 

Sumer’de : 7 dağ aşmak, 7 kapı geçmek, 7 kat gök, 7 tanrısal ışık, 7 ağaç gibi.

 

Ural-Altay kavimlerinde gök katları 7 dir.

 

Dogonlar’a komşu olan Bambaralar’ın tradisyonunda gök katları şöyle açıklanır:

(Afrikalı ilkel bir kabile)

 

1- Birinci gök kirlidir (saf değildir).

2- ıkinci gök kısmen arınmış haldedir, hayvan ve insan ruhlarının ülkesidir.

3- Üçüncü gök ilahlarla insanlar arasında aracı olan varlıkların bulundukları yerdir.

4- Dördüncü gök ilk üç göğün “ayna”sıdır. Kelâmın ve rahmetin sahibi olan ve dünyanın sevk ve idaresinden sorumlu olan yaratıcı ilah Faro’nun hesaplarını, hesap kayıtlarını tuttuğu yerdir. Faro, “ayna”sından yeryüzündekilerin tüm yaptıklarını ve olayları izler. Yani, bu gök katı, varlıkların görülüp gözetlendikleri yerdir.

5- Beşinci gök ilâhî adaletin göğüdür. Faro burada yasaklarını bozan (ilahi yasalara uymayan) insanlar hakkında hüküm ve kararını okur.

6- Altıncı gök, dünya sırlarının saklı olduğu göktür.

7- Yedinci gök ilah Faro’nun ülkesidir. Dünya için gerekli rahmet deposudur, rahmet oradan yağmur gibi iner.

 

Mayaların kustal kitabı Popol-Vuh’ta Göğün yedinci katından inen, uygarlık getiren kahramanların babaları olan 7 Ahpu dan söz edilir.

 

7 kristal katlı göğü, tuz buz edip uzaya dağıtan kişi ise, Giordano Bruno’dur (1548- 1600). Kopernik Kuramı’nı ve “sonsuz evren” kavramını ciddiye alarak, bir misyoner gibi, bütün Batı Avrupa’yı dolaşıp bu fikirleri yaymaya çalıştı. Uzayın sonsuzluğu kavramı, o zamana kadar hiç Giordano Bruno kadar inanç ve tutkuyla savunulmamıştı. Her ne kadar, kendi yaşadığı dönemde çok fazla yandaş bulamamışsa da (dinsel baskılar ve insanların bu fikre henüz hazır olmamalarından dolayı) ileriki yıllardaki gelişmeleri büyük ölçüde etkilemiştir.

 

 

Bu 5 gezegen bilgisi Kuranda yok. Yıldız-gezegen ayrımı yok.

 

Ama, kulaktan dolma söylentilerle, göğün 7 kat olduğu, katlarda çeşitli peygamberlerin yaşadığı söylenmiş.

 

Mirac'ta anlatilan Muhammed'in cebrail ile birlikte dolastigi gök 7 kat.

 

--MIRAC--- (alıntı)

 

Dünya semasina kadar geldik. Kapinin açilmasini istedi.

"Gelen kim?" denildi.

"Cibril!" dedi. (.....)

Derken kapi açildi. Kapidan geçince, orada Hz. Adem aleyhisselam'i gördüm.(1)

--------------------

Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti ve ikinci semaya geldik. Kapiyi çaldi.

(....) Hz. Cebrail:

"Bunlar Hz. Yahya ve Hz. Isa'dirlar, onlara selam ver!" dedi. (2)

--------------------

Sonra Cebrail beni üçüncü semaya çikardi. Kapiyi çaldi......

Kapi bize açildi. Içeri girince Hz. Yusuf aleyhisselam'la karsilastik. (3)

--------------------

Sonra Cebrâil beni dördüncü semaya çikardi. Kapiyi çaldi.....

Kapi açildi. Içeri girdigimizde, Hz. Idris aleyhisselam ile karsilastik. (4)

--------------------

Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti. Besinci semaya geldik. Kapiyi çaldi.....

Içeri girince, Hârun aleyhisselam ile karsilastik. (5)

--------------------

Sonra Cebrail beni yükseltti ve altinci semaya geldik. Kapiyi çaldi.....

Hz. Musa aleyhisselam ile karsilastik. (6)

--------------------

Sonra Sidretü'l-Müntehâ'ya çikarildim. Bunun meyveleri (Yemen'in) Hecer testileri gibi iri idi, yapraklari da fil kulaklari gibiydi. Cebrail aleyhisselâm bana:

"Iste bu Sidretü'l-Müntehâ'dir!" dedi.(7)

(.....)

Sonra bana, her günde elli vakit olmak üzere namaz farz kilindi. Oradan geri döndüm.

 

------------------------------

 

Evet, Kuran ve İslam için Evren bu.

 

MÖ 550'lerden kalan bilgiler.

 

Evrenin dünya merkezli olmadığını Kopernik 1514 te yazmış. Dünya merkezli evren düşüncesi 1600 lü yıllarda, Galile'nin teleskopu kullanıp, geliştirip, gözlemler yapmasıyla yıkıldı, ve Kilise bilim karşısında büyük bir yenilgi aldı. (Bazıları tabii bugün bile nuh diyor peygamber demiyor, Dünya Evrenin ortasındadır diyor ...http://en.wikipedia.org/wiki/Modern_geocentrism).

 

Nedense hiçbir kutsal kitap bu bilgileri vermemiş.

Gönderi tarihi:
Kurandaki Evren hakkında bilgiler ne zamandan kalma?

 

Bunu açığa kavuşturalım.

 

Bu çok değerli bilgiler için çok teşekkürler sayın hoppa,

 

Bir forumda yerbilimlerinin gelişimi ile ilgili tarifi bilgiler vermiştim:

 

13. yüzyılda bir İslam alimince yazılmış ve Osmanlıların Arapçadan Osmanlıcaya çevirttiği bir kitapta dünyanın tasviri: (remi buraya koyamadım)

Dünya tepsi gibi ve öküzün öküzün üstünde duruyor. Tepsi'nin çevresi Kaf dağları ile çevrili. Öküz bir balığın üstünde, balık ise meleğin üstünde duruyor.

 

Düşünün 13. yy da dünya bu şekilde tasvir ediliyor.... Ama diğer taraftan ERATOSTHENES İÖ. 275–194 döneminde yerkürenin gerçek büyüklüğü hesaplanmış: Nil vadisinin adına Syene dedikleri bir yerde, yılın en uzun günüde güneş tam tepede bulunuyordu (güneşin görüntüsü bölgedeki su kuyularında görülebiliyordu). Ancak kuzeyde, İskenderiye’de güneş bir dairenin ellide biri kadar dikeyden sapmış görünüyordu. Kuzey-güney boylam dairesi üzerinde, Syene ile İskenderiye arasındaki yaklaşık uzaklık bilinince, yerkürenin büyüklüğü hesaplanabiliyordu. Bulunan sonuç çağcıl değerin %2 altındadır.

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...howtopic=107167

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Celiskileriniz suradaki;Kuranda yazilanlari inkar edebilmek icin mümkün olan her yöntemi denemektesiniz.Kimisi Aristodan aldi,kimisi Göktürklerden aldi ama hic kimsenin dili sunu söylemeye varmiyor,1400 yil önce o begenmediginiz her kiliga soltugunuz Muhammed bu kadar bilgiyi nereden ögrendide Kurana kaydetti.Insan birseyi inkar eder etmesine ama elinide vicdanina kor ve düsünür.Yani Kurani inkar etmekle Kurana bir kötülük yapamazsiniz.o 1400 yil önce geldigi gibidir,sizin gibi niceleri onu inkar etti,yalanladi,ama Kuran degismedi,degismezde cünkü o bir nurdur ve nurunu tamamlayacaktir.

Birisi sözüm ona bilimsellige basvurmus kimden alinti yapti ise,*Kuranda dünya düzdür *diyip cikmis,simdi bu arkadasin hayatinda bir kez dahi olsun Kurani eline almamis olduguna ben yemin ederim,cünkü Kuranda dünya düzdür diye bir ayet yoktur aksine dünyanin seklinin nasil oldugu acik acik yazilidir hemde bilimin isiginda dosdogru olarak.Siz aslinda Kurani degil ilmi inkar ediyorsunuz,sagdan soldan derleme bilgilerle Allahin dinine dil uzatmayi birakinda inanmasaniz bile inananlara saygi gösterin.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ne kadar meraklisiniz ,Yunan mitolojisini burada Kurani inkar icin belge olarak kullanmaya.Sizin gözünüzde binlerce din ve müspet ilimler alimi hicbirseyden bihaber,milyarlarca insan bosubosuna inanmakta ve dogru sadece Yunan veya Misir hikayelerinde sakli. *********

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
13. yüzyılda bir İslam alimince yazılmış ve Osmanlıların Arapçadan Osmanlıcaya çevirttiği bir kitapta dünyanın tasviri: (remi buraya koyamadım)

Dünya tepsi gibi ve öküzün öküzün üstünde duruyor. Tepsi'nin çevresi Kaf dağları ile çevrili. Öküz bir balığın üstünde, balık ise meleğin üstünde duruyor.

 

Düşünün 13. yy da dünya bu şekilde tasvir ediliyor...

 

Bunu yazan hadisi yanlış anlayanlar grubundan olsa gerek.

 

Hadis tam olarak şöyle :

 

"Dünya, öküz ve balığın üzerindedir." (Hâkim, el-Müstedrek: 4:636; el-Münzirî, et-Terğib ve?t-Terhîb: 4:257; el-Heysemî, Mecmeu?z-Zevâid: 8:131.)

 

Hz. Muhammed'in anlatmak istediği:

 

On dört asır önce, Hz. Muhammed ve Sahabelerinin yaşadığı asırda en önemli iki geçim kaynağı çiftçilikle avcılıktı. Bu şimdi de kısmen böyledir. Ziraatın sembolü öküz, avcılığın sembolü ise balıktır. İşte, Peygamberimiz "Dünya öküzle balığın üstündedir," hadisiyle bu hakikate parmak basmış, insanların geçiminde en mühim iki kaynağı gayet beliğ bir tarzda ifade etmiştir.

 

Melek meselesi ise : Allah yarattığı her mahluk için bir melaike vazifelendirmektedir. Bunlara "Müekkel Melekler" diyoruz. Dünyanın da iki tane müekkel melaikesi vardır ki, bunların isimleri "Sevr" ve "Hut"tur. Yani "Öküz" ve "Balık"

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.