Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

YENİ NESİL MÜSLÜMANLAR


ebu muslim

Önerilen İletiler

Selam ve dua Allah ve Resüne kıyamete kadar tabi olanların üzerine olsun..

 

13 yasinda olan AbdulMecid koskoca Hilafet Devletini yönetirken, bügünki 13 yasindaki cocuk halen oyuncaklariyla oynar ve hayatta neler oldugunun farkina dahi varmaz. Cünku henuz 5 yasindaki cocuk gibidir.

 

-5 yasindaki Quran-i ezbere bilen Ebu Hanife o zaman herkes tarafindan sevilip övülürken bugunun 5 yasindaki cocuk henuz konusmayi ögrenmedigi gibi küfürlü sözler söyledigi vakit büyükleri tarafindan sevinilip, öpülür.. hatta grur kaynagi olur..

 

-O dönemdeki iffetli, namuslu ve cesaretli olan müslüman kadinlar, savastan kacan erkeklere ”Gidinde evinizde örgü örün biz sizin yerinize cihada gideriz” diyen kadinlar Cihadin ön saflarinda görünürken bugunki kadinlar ise dizilerin önünde yada cekirdek citlemekte yada kardeslerinin etini yemekle (giybet yapmakla) meskul olmaktadirlar..

 

-Hz. Ibrahim daha henuz 7 yasindayken kainatin bir yaraticisinin oldugunu tek basina düsünüp buldugu gibi Dünyada Allaha kulluk etmek icin var oldugunu kavramisti.. Bügün onlarca müsluman islami , anne-babalarindan miras olarak aldiklari gibi halen nicin yaratildiklarini /hayatta nicin var olduklarini anlamis degillerdir..

 

-Ölümü hatirlamak icin evinin icine tabut koyan Hz. Omer B. Hattab her gece taputun icine girerek ölümü hatirlarken, bugünün müslumani mezarliklarin önlerinden gecmekten dahi korktuklari gibi Ölüm adinada hic bisey duymak istemezler..

 

- Gene Hz. Omer kendisine magrufu emretmesi icin bir adam kiralarkene bugunun muslumanina Allahin emri hatirlatildigi vakit ”Bu seni ne ilgilendiriyor, Hayat benim hayatim degilmi, nasil istersem öyle yasarim”der oldular

 

-O dönemdeki kadin, kocasinin izni olmadigi icin fena hastalanan babasini dahi ziyarete gitmiyen , hatta babasinin ölüm haberi geldigi halde, ona ragmen gene evinden cikmiyan kadin, bügün kadin-erkek esitliginden söz ederken ayni zamanda her gece kocasini razi etmeden Allah´in lanetlisi oldugu halde rahatca uyuyabiliyor..

 

-O dönemde islamdan vazgecmeleri icin binlerce iskence görenler, hatta dawalarindan vaz gecmedikleri icin yakilarak, taslanarak veya kirbaslanarak Sehid edilen, bügün Esarbindan dolayi is bulamadigi icin veya okula alinmadigi icin taviz vererek Rabbisinin emrini ikinci plana alabiliyor.

 

-O dönemde müsriklerin hazirladiklari boykottan dolayi 3 sene boyunca su ve hurmayla yasiyan musluman bugun is yerinde namaza izin verilmedigi icin, isi birakmasi gerekirken Allah´in emrini birakiliyor hemde ac kalma korkusundan dolayi..

 

SubhanAllah.. Müslumanlar nasil oluyorda boyle bir duruma dusebiliyorlar ..?? Nasil olurda Hilafet döneminde ve öncesinde bu kadar imanli, namuslu, serefli, iffetli, casaretli, azimli ve ciddi olurken biz, nasil olduda pasif, korkak, pisirik ve ciddiyetsiz bir duruma düsebildik.. Bu örnekleri çoğaltabiliriz...

 

Öyle ya insan merak ediyor; Zirvede parliyan bir yildizken nasil olduda bu kadar cökebildik..??

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selam ve dua Allah ve Resüne kıyamete kadar tabi olanların üzerine olsun..

.

.

.

Öyle ya insan merak ediyor; Zirvede parliyan bir yildizken nasil olduda bu kadar cökebildik..??

Insanlari dayakla iskence ile kadinlari köleler gibi kullanaeak ki hala müslüman gecinen cahil tabakada kadin sadece alinip satilan bir mal olmaktan öteye gecememistir.Insanlar din diye ssafsata ve hurafelere inandirilmis gercek din saddece Kuranin sahifelerinde sakli kalmis Kuran ezbereokunmaktan öte hicbir sosyal alanda kullanilmamistir.Insanlar müsbet ilime düsman edilmis,cagdas medeniyet denilen kavram dinciler tarafindan dinsizlik olarak empoze edilmis ve hala edilmektedir.Tarikatlar tembellik yuvasi haline getirilmis,insanlar tarikatlar kanali ile bütün müsbet ilimlerden uzak tutulmustur.Avrupa yeni yeni buluslar üretirken bizler oturup kafalari örümceklenmis dinden bihaber hocalarin hurafelerine inanmisiz,Padisahlarin analarinin büyük bir cogunlugu elde edilen gayrimüslim esirler iceersinden secilen ve padisahi cinsel yönden encok avucuna alabilecek kadinlar olmus ve imparatorluk taht kavgalari taht cinayetleri ile calkalanmistir.Osmanlinin yikilisi Osmanli saraylarinda baslamis ve Osmanli saraylari yikilisin mekani olmustur.Halk ayni halktir dinine inancina bagliu asla hicbirsey kaybetmeden sadece dinle ilgisi olmayaan yalan ve saptirmalardan yavas yav as siyrilmak disinda dahada bilincli müslümanlar olarak n esillerini devam ettirmektedirler.Bugün hala yukardaki iletidende anlasilicagi gibi hala küflenmis asirlarin özlemini yasayanlar ve insanlarin artan bilinc seviyesini dinsizlik olarak görmeye calisan,milyonlarca kadini ve kizi taassup devrindeki gibi yasamadiklari icin ahlaksizlikla iffetsizlikle suclayan zavallilarin oldugunu maalesef görüp yasamaktayiz.ne ddiyelim böylelerini Allaha havale etmekten baska hicbirsey gelmez elimizden.

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selam ve dua Allah ve Resüne kıyamete kadar tabi olanların üzerine olsun..

 

AKIL İMANDAN ÖNCE GELİR..AKLETMEYENLERE GELİNCE...

İnsanın haklarını, en adaletli biçimde yine insanı yaratan yüceler yücesi Allah (c.c.) ortaya koyabilir.

Bir kan pıhtısından yaradan, şekil ve biçim veren, dokuz ay sonunda dünyaya getirten yüce Allah (c.c.), yarattığı mükemmel kuluna, akıl, irade düşünce gibi nimetler vererek süslemiş ve yüceltmiştir. Ancak, akıl, irade ve düşüncelerini en doğru en adil en insancıl biçimde kullanamayan insanoğlu, kendi eliyle kendini alçaltmış aşağıların en aşağısına düşürmüştür.

Hümanist zihniyetle insanoğlunu sınıflandırmak, alt tabaka üst tabaka, zengin fakir, güzel, çirkin, mevki sahibi, hizmetçi köle diye değerlendirmek, tıpkı cahiliye devirlerinde olduğu gibi 21. yüzyılda devam etmekte, insanın insana yaptığı en büyük hareket olarak kabul edilmektedir.

Oysa Cenab-ı Allah (c.c.) şöyle bildirmektedir: "Ey insanlar, gerçekten Biz sizi, bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler şeklinde kıldır. Allah katında sizin en üstün olanınız takvaca en ileri olanınızdır…"(1)

İnançsızlık, Allah (c.c.) ve Rasûlü (s.a.s.)'ne düşmanlık, İslam dinine yüz çevirmek, üstünlüğü değil alçaklığı, zilleti, adaletsizliği ve düşmanlığı getirmektedir. Dolayısıyla zulüm, gözyaşı ve kan tüm dünyayı çepe çevre kuşatmıştır. İnsana insan olduğu için değer vermek imanla alakalı olarak kalpte bitmektedir. İmanın girmediği, rahmet ve merhametin bulunmadığı kalp, insan halkından bahsetse de bir yere kadar bahsedebilir, bir zaman sonra yetersiz kalır. O yüzden, İslam'da insan hakları otomatikman devreye girmektedir.

İslam'da insan hakları denildiğinde, bilinmesi gereken beş ana nokta vardır.

Din emniyetinin sağlanması, can, akıl, mal nesil emniyetinin sağlanmasıdır.

Bu beş emniyet sağlandığı takdirde, insan haklarını ihlal diye bir şey asla söz konusu olamaz. İnsanın inanç hürriyeti olması, istediği dini seçip, seçtiği dinin kanunlarına göre yaşaması en doğal hakkıdır. İnsan hakları denildiği zaman akla din özgürlüğü gelir. Herhangi bir ideolojiyi, insanlara zoraki bir yaşam tarzı olarak benimsetilmeye çalışmak, insanın insana yaptığı en büyük zulümdür. Din özgürlüğünün ortadan kaldırılmasıyla birlikte, Allah (c.c.)'a olan ahde vefayı da ortadan kaldırır. Allah (c.c.)'ı devre dışı bırakmak dinselleştirilmiş beşeri ideolojileri, mecburi bir yaşam tarzı haline getirmekle birlikte, insanın hakkına yapılan büyük zulümdür. Din emniyetini ortadan kaldırır. Emniyeti sağlanamayan bir dinin kanun ve hükümleri, caydırıcı azaları hiçbir işe yaramaz, çünkü devre dışı bırakılmıştır.

Tüm insanların haklarını hukukunu özgürlüğünü sağlayacak mazlumları mazlum olmaktan, zalimi de zalim olmaktan kurtaracak yegâne din İslam'dır.

İnsan hakları çığırtkanlıkları yapanlar kabul etmedikleri İslam dininin ortaya koyduğu adaleti ve hükümleri, beşeri hukukla asla sağlayamazlar. Dil, din, ırk, kavim, renk ayrımı yapmaksızın insani haklara sahip çıkmak, zaten İslam dinini kurallarındandır. İslam'a ve müslümanlara karşı savaş açmadıkları yani harbi olmadıkları sürece bu kural bakidir.

İkinci önemli emniyet, can emniyetidir. İslam'da en büyük adalet, insan hakkı canın emniyetinin sağlanmasıdır. Yaratılan her canlının en doğal en güzel hakkıdır yaşamak. Kıyamet günü insanlar arasındaki ilk hesaplaşma suçsuz yere akıtılan hesabıdır…

Abdullah İbn Ömer (r.a.) rivayetiyle önderimiz Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur: "Kıyamet günü insanlar arasında verilen ilk hüküm, kan davaları hakkıdır."(2)

İlahi hükümleri beğenmeyen ve savaş açan çağın müstekbirleri, özellikle müslümanlara daha sonra tüm insanlığa karşı savaş açmış bulunmaktadırlar. Genç, yaşlı, kadın, çocuk demeden kan döken, canını, malını, evladını, namusunu alan zalimler yeryüzünde fitneyi yayarak hak, adalet diye bir şey bırakmamışlardır. İslami hükümlerin getirdiği had cezaları, insanları suç işlemekten caydırıcıdır. Öldürmek ve diriltmek, Allah (c.c.)'a ait iken, insanın insan kanı dökmesi, ancak zalim olmasını sağlar, yeryüzüne halife olmakla emrolunan insan, yaratılış gayesinin dışına çıktığında aşırı zalim, çok günahkar vasfını kazanır. Önce kendi nefsine zulmeden sonra da diğer insanlara zulmeden Fir’avunlaşmış insanlardan, hak adalet beklenemez.

 

Bera b. Azib (r.a.) ın rivayetiyle önderimiz Rasûlullah (s.a.s.) buyuruyor: "Şüphesiz dünyanın yok olması Allah katında, haksız yere bir mü'min öldürmekten daha ehvendir."(3)

Allah (c.c.)'a, Rasûlü (s.a.s.)'ne ve İslam'a karşı çıkışları, yeryüzünde iktidara ve maddiyata sahip olma hırsı, kin, gözyaşı, işkence kan ve can alma arzusunu artırmaktadır. Zulme uğrayan beldeler, fakir ve bir de müslümansa batının gözünde zerre değeri yoktur. Zulüm inananların üzerine kara bir bulut gibi çökmüştür. Küçücük masum bebekleri dahi katletmekten zevk alan aşağılık batı zihniyeti, zulme karşı koymaya çalışan müslümanları terörist ilan etmektedir. Yeryüzünde milyarı aşan İslam Âlemî, Allah (c.c.) yolunda cihad şuuruna ermeli ve sahip çıkmalıdır ki, mazlumları zulümden, insanlığı dinsizlikten kurtarabilsin. Allahın lutfu olan iman gücünü bedenî güçle birleştirerek Allah yolunda kullanmak tüm insanlığa adaleti, hak hukuku, barışı getirecek asr-ı saadet günlerini canlandıracaktır.

Bu gaflet, Fir’avunları daha çok Fir’avun, Hâmân'ı daha çok Hâmân, Kârun'u daha çok Kârun haline getirmiştir. Bu acı gerçeğin bir an evvel son bulması için bir yürek, bir bilek olması topluca helak olmamamız için zarurettir.

 

Bir diğer emniyet mal emniyetidir. İnsanın çalışıp kazandığını inancı doğrultusunda harcaması en doğal hakkıdır. Güçlü olanın, güçsüz olanın malını haksız yere gasp etmesi haksızlıktır ve asırlar öncesi cahiliyeden gelen ahlâksızlıktır. Allah (c.c.) yeryüzünü ve içindeki nimetlerini kullarının emrine amade kılınmak üzere yaratmıştır. Gâye Allaha kulluk yaparken malı sadece bir araç bir vesile olarak kullanmaktır. Helâl ve temiz rızkımıza göz diken zalimler inananların malını da heder etmekten çekinmemektedirler Oysa İslam Âlemî, yeryüzünün zenginliklerini gasp eden fir’avunlara, Kârunlara hesap soramayacak kadar mazlumlaşmışlar; mazlum olmak da büyük bir hatadır… Topluca helak olmak demektir…

 

"Ve sizlerden yalnızca zulmedenlere isabet etmekle kalmayan bir fitneden korkup sakının. Bilin ki, gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır."(4)

 

Akıl emniyeti yine insanlık için mutlak sorgulanması gereken bir emniyettir.

Rabbimiz Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır. "Ne zaman onlara: Allahın indirdiklerine uyun' denilse onlar: 'Hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. Ya atalarınız aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?..."(5)

Atalarının izini sürdürmekte ısrar eden beyinsizler, sağır, kör ve akıl edemeyenler, tüm insanlığı da kendileri gibi olmaya zorlamakta tek tip insan yetiştirmek istemektedir. İnanmak, inancını yaşamak isteyen akıllı insana karşı koymak Hz. Musa'ya karşı çıkan Fir’avunun, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e karşı çıkan Ebu Cehillerin özellikleridir. Müslüman akıllıdır. Yani aklını en doğru en güzel şekilde kullanandır. Akleden, dinine sahip çıkan, şirksiz şeriksiz, şeksiz şüphesiz, kayıtsız şartsız iman eden müslümanların aklına tecavüz edilmekte ve terörist ilan edilerek devre dışı bırakılması sağlanmaktadır. Ancak mü'min müslüman akıl emniyetinin sağlanması için de çaba sarf etmelidir. Zira akıl büyük bir nimettir eğer iman etmeye yaramışsa…

Son olarak nesil emniyeti yani namusun güvenliği vardır. Namus emniyete alınmadığı takdirde ne inananlar, ne de inanmayanlar, yani tüm insanlık helak olmuş demektir. Son yörmi, otuz yıl içerisinde yeryüzünde neredeyse namus kavramı kalmamıştır. Namusuna sahip çıkanlar çok azınlık inananlar topluluğudur. Namusu hafife almak neslimizi bozmakta gelecek nesli tamamen tehlikeye atmaktadır. slam'da nikâh, nesil emniyeti için şarttır. Kadını da, erkeği de himaye eder. Çağdaş (!) batı önce nikâha göz dikerek gençleri bozmaya, aile kavramını yıkmaya çalışmıştır. Nesil emniyetinin en büyük düşmanı, zinayı ve fuhşu yaymaktır ve bugün bunu başarmışlardır da… Mü'min kadınlar ve mü'min erkekler gözlerini haramdan sakındırmakla başlayıp harama giden yolları başta kapatırlar. İslam nizamında namus kavramının önemini çok iyi bilen batılı zalimler, müslümanların namusunu kirletmekten zevk almaktadırlar. Buna dur demenin zamanı gelmiştir, geçmektedir. Mus'tazaflar kurtarıcı beklemektedirler. Oysa o kurtarıcı kendileri olmalıdırlar… Uyanmalıdırlar…

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selam ve dua Allah ve Resüne kıyamete kadar tabi olanların üzerine olsun..

 

AKIL İMANDAN ÖNCE GELİR..AKLETMEYENLERE GELİNCE...

İnsanın haklarını, en adaletli biçimde yine insanı yaratan yüceler yücesi Allah (c.c.) ortaya koyabilir.

Bir kan pıhtısından yaradan, şekil ve biçim veren, dokuz ay sonunda dünyaya getirten yüce Allah (c.c.), yarattığı mükemmel kuluna, akıl, irade düşünce gibi nimetler vererek süslemiş ve yüceltmiştir. Ancak, akıl, irade ve düşüncelerini en doğru en adil en insancıl biçimde kullanamayan insanoğlu, kendi eliyle kendini alçaltmış aşağıların en aşağısına düşürmüştür.

Hümanist zihniyetle insanoğlunu sınıflandırmak, alt tabaka üst tabaka, zengin fakir, güzel, çirkin, mevki sahibi, hizmetçi köle diye değerlendirmek, tıpkı cahiliye devirlerinde olduğu gibi 21. yüzyılda devam etmekte, insanın insana yaptığı en büyük hareket olarak kabul edilmektedir.

.

.

.

Mus'tazaflar kurtarıcı beklemektedirler. Oysa o kurtarıcı kendileri olmalıdırlar… Uyanmalıdırlar…

Müslümanlarin namusunu müslüman olmayip müslümanim diye gecinen münafiklardan baskalari kirletemez.o münafiklar bu forumlarda zaman zaman fikir özgürlügü perdesi arkasina saklanarak müslümanlik dersleri vermekte ve insanlari sanki din elden gidiyormuscasina Yüce Allahin adini ve selamini kullanarak sarikli salvarli tarikatci,Fethullahci Saidi kürdici,naksi´ci olmayan sadece saf ve temiz kalbiyle Allahi anmaktan öte hicbir irticai faaliyete karismayan insanlara bu forumlarda beyin yikama görevini üstlenmis kimbilir bu görev icin hangi tarikattan icazet almayi ümit etmektedirler.suna okadar eminimki kimki bu forumlarda Allahin elcisiymis gibi fetvalar verme cüretini gösteriyor insanlari dinsizlikle sucluyorsa o kisi bence en büyük münafiktir.

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Müslümanlarin namusunu müslüman olmayip müslümanim diye gecinen münafiklardan baskalari kirletemez.o münafiklar bu forumlarda zaman zaman fikir özgürlügü perdesi arkasina saklanarak müslümanlik dersleri vermekte ve insanlari sanki din elden gidiyormuscasina Yüce Allahin adini ve selamini kullanarak sarikli salvarli tarikatci,Fethullahci Saidi kürdici,naksi´ci olmayan sadece saf ve temiz kalbiyle Allahi anmaktan öte hicbir irticai faaliyete karismayan insanlara bu forumlarda beyin yikama görevini üstlenmis kimbilir bu görev icin hangi tarikattan icazet almayi ümit etmektedirler.suna okadar eminimki kimki bu forumlarda Allahin elcisiymis gibi fetvalar verme cüretini gösteriyor insanlari dinsizlikle sucluyorsa o kisi bence en büyük münafiktir.

saygilarla

Yazdıklarınızın altına imzamı atıyorum sevgili politika...

Sevgiler... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

selam ve dua Allah ve Resulüne tabi olanların üzerine olsun....

 

Müslüman okur, düşünür, tartışır ve doğruyu uygular

 

sizin yazdığınız yorumlarınızın benim yazmış olduğum konu ile ne alakası var..

siz ancak müslümanlara itham etmekle savaşıyorsunuz....

Gercek müslüman asla itham edilmez cünkü gercek müslüman yazmasini neyi nasil yazmasi gerektigini bilen ve insanlari sevip sayandir,ben sadece cehaletle savasirim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaptığın tüm açıklama ve yorumlar için teşekkürler Politika ! Söylediklerine aynen katılıyorum.

Allah herkese akıl vermiş aklını kullansın, kendini geliştirsin diye. Zaman sürekli akıyor , dünya; her gün değişiyor ve gelişiyor. Peygamberimizin yaşadığı zamanla şimdiki zaman aynı değil ! yani; o zamanki şartlarla şimdiki zaman aynı mı?

Dinimiz o kadar güzel bir din ki ama anlayabilene!!! tabi şimdi herkes dini kendi çıkarlarına alet ediyor nasıl anlamak istiyorsa öyle yorumluyor. Dinimiz okumayı , öğrenmeyi, ilimden faydalanmayı buyurur.

Kadın, insan değilmidir? çalışamazmı , hiç bir konuda hak talep edemezmi? eşitlik isteyemezmi? Erkeklerin fiziksel güç dışında kadınlardan hiç bir üstün özelliği yoktur!!! Her insanın aynı olmadığı gibi her kadında aynı değildir. Günümüzde pek çok kadın çalışarak ailesine maddi destek oluyor, dışarıda çalışamasa bile evinde oturduğu yerden bi şekilde bişeyler yapmaya çalışarak yine de eşine ve ailesine destek olmaya çalışıyor. Yani her kadın evinde çekirdek çitleyip dizi seyretmiyor.

Sadece Peygamberimiz döneminde değil tüm Türk tarihinde kadınlar her zaman ailelerine ve vatanlarına hizmet etmişlerdir. Savaşları tek tek saymama ve kadınların neler yaptıklarını söylememe gerek yok heralde dimi Ebu Muslim!!!

Kadını hor gören, aşağılayan bi insan sevgiden ve saygıdan yoksun demektir! Dinimiz kadını aşağılamaz aksine yüceltir. "CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR" yeterli olur herhalde.

Kendini geliştirmeyen , yeniliklere açık olmayan bir insan her zaman geride kalmaya mahkumdur.

Hilafet dönemi ve öncesi çok geride kaldı!!! "HER İNSAN; SONUÇLARINA KATLANMAK ŞARTIYLA İSTEDİĞİ HERŞEYİ YAPMAKTA ÖZGÜRDÜR" İsteyen Allah'a inanır , istemeyen inanmaz, isteyen ibadetini yapar istemeyen yapmaz. Sen bir müslüman olarak bir başkasını uyarabilir yada bilgilendirebilirsin ama kimse kimseyi yargılayamaz.

Bakın bir etrafınıza neler oluyor dünyada geçmiş geçmişte kaldı ileriye bakın artık,yeniliklere açık olun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ayışığı dinimizde sizin dedediğiniz gibi kadın ve erkek eşittir.ama her konuda değil eğer eşit olsalardı her ikiside aynı cinsde olurlardı heralde.her neyse ayışığı dinimiz kadına çok ama çok zorunlu kalmadığı sürece çalışmayı haram kılmışken sizin kalkıpda kadında çalışabilir kadın ve erkek her konuda eşittir demeye hakkınız yok.dinimiz bazı konularda kadın ve erkeği ayırmıştır.ama kadını hiç bir zaman hor görmemiştir.hatta yeri geldiğinde kadını erkekden üstün tutmuştur.ama kadın kadınlığını erkek erkekliğini bilmezse müslümanlık daha ne kötü noktalara gelir bilinmez.

 

 

şimdi okuma meselsine gelelim tabiki tüm kızlar erkekler gibi okumalı.onların da okumaya kültür sahibi olmaya hakları var.tabi ki yüce rabbimizin istediği biçimde.ama eğer yaşadığımız zaman bu şekilde okumamıza izin vermiyorsa bu yoldan çekilmek zorundayız.saçımızın sadece bir teli bile gözükürse yetmişbinyıl yanacağız.umarım bunu biliyorsundur.tabi yanlışlıkla istemeden çokça saçımızı göstermişizdir.ama alllah tarafından bu istemeye istemeye yapılan hata affedilir. belki diğeride affedilir.bu bilinmez.ama inadına dinin kurallarını çiğneyerek illede erkek gibi davranacağım diyorsanız siz affedilmeyi unutun. tabi allahın işine karışmak olamaz.

 

 

herneyse çok uzattım galiba.benim söyleyeceklerim bu kadar.gerisi size kalmış sayın ayışığı.

 

selamlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ayışığı dinimizde sizin dedediğiniz gibi kadın ve erkek eşittir.ama her konuda değil eğer eşit olsalardı her ikiside aynı cinsde olurlardı heralde.her neyse ayışığı dinimiz kadına çok ama çok zorunlu kalmadığı sürece çalışmayı haram kılmışken sizin kalkıpda kadında çalışabilir kadın ve erkek her konuda eşittir demeye hakkınız yok.dinimiz bazı konularda kadın ve erkeği ayırmıştır.ama kadını hiç bir zaman hor görmemiştir.hatta yeri geldiğinde kadını erkekden üstün tutmuştur.ama kadın kadınlığını erkek erkekliğini bilmezse müslümanlık daha ne kötü noktalara gelir bilinmez.

şimdi okuma meselsine gelelim tabiki tüm kızlar erkekler gibi okumalı.onların da okumaya kültür sahibi olmaya hakları var.tabi ki yüce rabbimizin istediği biçimde.ama eğer yaşadığımız zaman bu şekilde okumamıza izin vermiyorsa bu yoldan çekilmek zorundayız.saçımızın sadece bir teli bile gözükürse yetmişbinyıl yanacağız.umarım bunu biliyorsundur.tabi yanlışlıkla istemeden çokça saçımızı göstermişizdir.ama alllah tarafından bu istemeye istemeye yapılan hata affedilir. belki diğeride affedilir.bu bilinmez.ama inadına dinin kurallarını çiğneyerek illede erkek gibi davranacağım diyorsanız siz affedilmeyi unutun. tabi allahın işine karışmak olamaz.

herneyse çok uzattım galiba.benim söyleyeceklerim bu kadar.gerisi size kalmış sayın ayışığı.

 

selamlar.

Kuranin hicbir ayetinde kadin calisamaz haramdir diye bir n iteleme yok,bu kadinlar icin uydurulan ve Allaha atfedilen en büyük bir yalandir,

Allah insanlara okumayi ilim yapmayi emrediyorken sizler hala kalkmis ilim yapmayi sartlara bagliyorsunuz.Kurani bilmeden Allahin emirleri hakkinda konusmaya hakkiniz yoktur.önce ögrenin,hocaefendilerin yalanlarrindan hurafelerinden degil,Kurandan ögrenin.Kuranda bircok emirler varken yatip kalkip sadece sacinizin telinden bahsetmenizi ben Kurana karsi saygisizlik olarak algiliyorum.bu tamamen Laik Türk insanina duyulan husumettir ve bu husumet ancak basi acik olanlarin günahkar görülmesi ile ortaya cikmaktadir.Kuranda sac teli görünmeyecek diyede bir ayet yoktur,sadece ziynetleriniz örtünüz diye bir emir vardir,buda hocaefendilerin disinda kalan din alimleri arasinda tartismli bir konudur.

Allah kadin ve erkegi esit yaratmistir,bu esitlik sizin dalga gectiginiz gibi tabiki cinsel olarak bir esitlik degildir.Erkege verimis haklarin hemen hepsi kadinlarada verilmistir.ama tabiki asirlardir Islam dinini erkek dini olarak empoze edip kadinlr sadece köle olarak görülmüs oldugundan bugün bile hala Kadin ikinci sinif olarak görülmektedir.Atatürk kadin haklarini kanunlastirarak Islamin kadinlara tanimis oldugu haklari garanti altina aldirmistir ha ne kadar gecerli olmustur orasi tartisilir.

Yaradilista bile önce erkek sonra kadin yaratildi diye yalanlarla Allahin ayeti saptirilmis ve bu saptirma ile erkek sanki Allahin özel kulu olarak kabul ettirilme<e calisilmistir.Kuranda önce erkek sonra kadin yaratildi diye hicbir ayet yoktur.önce insani ondanda esini yarattik der ayet.önce insani derken bu insanin neden illede erkek gösteriligi gercekten cok ilginc bir saptirmadir.

Ilmim kadini erkegi yoktur ilim ilimdir ve herkes icin gecerlidir.

Saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın politika öncelikle şu yanlışınızı düzelterek başlamak istiyorum.her şey kuranda yazmaz.eğer yazsaydı zaten peygambere gerek kalmazdı.allah bizlere kuranda yazan emirleri yerine getirmemizi istiyor.ama sadece kurandakileri değil peygamber efendimizin söyledikjlerini de yerine getirmemizi istiyor.örneğin kuranda namazın kılınış şekli yazmaz.ama namazı kılın yazar.şimdi sadece kuran okuyan birisi namazın nasıl kılınacağı hakkında bişey bilmez.ama peygamberimiz şöyle buyuruyor.'beni nasıl namaz kılarken gördüyseniz öyle kılın.' tabiki bu emirleri tek başına aldığı kararlarla vermiyor. allah tan alıyor bu buyruklarıda.işte bu da onlardan biri.benim söylemek istediğimi tam olarak anlayamadınız galiba ben kadınların çalışması haramdır dedim. kuranda geçiyor demedim.siz anlamak istediğiniz şekilde anladınız ve beni de yalanladınız.ister inanın ister sallayın beni hiç alkadar etmez.ama doğru bu inanın.

 

diğer bi husus ben hiç bir hocaya hiç bir tarikata hiç bir mezhebe bağlı değilim.ve hatta bunları şiddetle kınayan biriyim.bu zamana kadar kuran ve sünnetin yolunda ilerledim. bilmem ne hocanın yolunda değil.evet söylediğiniz gibi hocaların görüşleriyle yaşayanlarda çok ama inanın ben bunlardan biri değilim.hele de bunlardan biri olmadığım halde bilip bilmeden beni eleştirmenize de çok kızdım.buna hakkınız yok.

 

allah kadın ve erkeği eşit yaratmıştır.ama erkek ve kadın her konuda eşit olamazlar.benim anlatmak istediğim bu.lütfen anlamak istediğiniz şekilde değilde benim anlatmak istediğim şekilde anlayın.

 

tabiki kadınların da okumaya kültür sahibi olmaya hakları var.ben yoktur demedim dikkat edin lütfen.ama bi bayanın başını açıp ta başkasına saçlarını göstermesi dinimizce yasak.ama siz yok böyle bişey ben buna inanmıyorum diyorsanız ben karışamam tabiki.

 

ya sayın politika ben önce erkek yaratılmıştır demedim.bu konu hakkında bilgim de yok zaten.ama şunu kafanıza sokun ben kadını hiç bir zaman aşşağılamam.sadece erkeğin ve kadını konuştuğu yerler farklıdır demeye çalışıyorum.

 

sizinde dediğiniz gibi kuranda örtü ayeti dışında bir sürü emir var.ama ben bu emirlere elimden geldiğince pekala uymaya çalışıyorum.tekrar ediyorum ben kuran ve sünnetle amel ediyorum.bilmem ne hoca efendiler beni alkadar etmiyor.benim ne şekilde amel ettiğimi siz sorun ben söylerim.benim hakkımda bu şekilde yorum yapamazsınız sayın politika.

 

selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.