Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 adam denizi bolmus bunu gorenler hala imana gelmemis!!! Tıpkı bir yaratıcının olduğu aşikarken bunu görmeyenler gibi mi..? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Bilirmisinizcanli dedigimiz varliklar 3 milyar yil once cansiz varliklardan raslanti sonucu olusmustur Bu bir bilgi değildirki bilsem.. Ner bu ya.. Rastlantı.. Rastlantının içini açsana biraz nasıl oluyormuş bu rastlantı.. Duvara bir kova boya serpte bu boyadan muazzam bir manzara resmi oluşsun.. Akıl akıl diyoruzda, rastlantıyı nasıl kabul edebiliyoruz aklım mantığım ermiyor.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Lutfen raslanticilari karistirmayalim....Ben dayanagim olmayan seyleri savunmam!!! Ne insanoglu ama isine geleni bilip isine geleni bilmiyo Buyur dayanağını görelim.. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Bilirmisiniz canli dedigimiz varliklar 3 milyar yil once cansiz varliklardan raslanti sonucu olusmustur.... ??? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Ve bence karsi cikmaktan vaz gecin cunku sizin yorumunuz beni pek ilgilendirmiyor Vereceğim cevap seni ilgilendirmiyor öylemi.. Peki.. Varsın seni ilgilendirmesin ama ben yinede yazayım belki bir okuyan bulunur.. Yukarda dayanak diye öne sürdüğün şeyi küçük bir analiz edeyim.. 1- Elementler suda erimez, özel çözeltileri vardır ancak bu şekilde eritebilirsinz yada çözebilirsiniz.. 2-Aminoasitler ve nukleotitler canlı varlık değillerdir, canlılığın sadece bir kısmını teşkil eden yapı taşlarıdır.. 3- Üç milyar yıl önce kap, steril ortam, su ve ekeltirik akımı nasıl raslantısal olarak bir araya gelmişler...? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Yaa cookk komiksin sen yaa Lutfen ama lutfen yazimi tekrar okuyun Hatta anlayana kadar!!! 3.mAddenizi nasil uydurdunuz benim aklim ermedi... ve diger 1 ve 2 ye gelince umarim din bilginizde biyoloji bilginiz kadar degildir... Size saygilarimi sunup bilim dergileri oneririm... Arkadaşlar benim yazımla şu alıntı yaptığım yazıyı okurmusunuz.. Ve lütfen bir cevapta siz eklermisiniz.. Artık ben yazmıyorum bu hanıma.. Nükleotit canlı değildir, bütün elementler ve atomları gibi nükleotitte canlılığı oruşturan parçalardan sadece bir tanesidir.. Her iki yazından birinde bilim öneriyorsun oysa kimin ne bildiğini herkes görüyor.. Ve sanki yazılarınız çok derin yazılarmış gibi lütfen iyi okuyun lütfen iyi anlayın diye önerilerde bulunmanız beni güldürüyor.. Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Lutfen bi uste bakarmisiniz???sayin kral Baktım ve yazdım yazacağımı.. Nereden alıntı yaptıysan DNA ve nükleotit hakkında bir kaç bilgi girmişsin.. Gereken cevabı verdim... Şimde sen bak bir üste.. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Bilirmisiniz canli dedigimiz varliklar 3 milyar yil once cansiz varliklardan raslanti sonucu olusmustur.... bu yazıyı ikinci kez okuduğumda kafamda daha önce düşünmediğim bir durum oluştu ve buna kendimce çok güldüm diyebilirim. Düşününsenize 3 milyar yıl önce cansız varlıklardan başka bir deyişle bazı elementlerin birleşmesinden raslantı sonucu canlı varlıklar türüyor. bu canlı varlıklar zaman içerisinde evrim geçiriyor (yok sürüngen oluyor yok başka bişi oluyo en son maymun cinsinde bişi oluyo sonası malum) ve şu anki durumda biz insanlar türüyoruz. (Basit ve kısa bir şekilde geldim çünkü değinmek istediğim konu buraya kadar olan değildi) Güldüm dediğim konuya gelince; Bir raslantı sonucu varlığım oluşmuş. Hiçbir amacım hiçbir vazifem bi gayem yok. başka birşey de olabilirmiş ya da maymun cinsinden kalabilirmişiz veya yine sürüngen olabilirmişiz yani. açıkçasını söylemek gerekirse kendimi raslantı sonucu oluşmuş bir varlık olarak görmek beni kendi gözümde bayağı bir küçültüyor. ya sizi? Konu dışı oldu biraz ama konu içerisinde böyle bir cümle geçince bu fikirlerimi sizinle paylaşmak istedim. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Hala nüklotitlerin canlı olduğunu mu düşünüyorsun.. Yarın okulda bir sorsana bunu.. Yada bilgilerini tekrar gözden geçir.. Alıntı
Φ Rastlantı Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2006 Canlı kelimesinin günümüzdek modern tanımında DNA ya da RNA denen nükleotidleri ihtiva etmesi tek temel koşuldur. Bu tanıma göre sadece RNA ihtiva eden ve tek fonksiyonu kendi kendini kopyalamak olan virüsler bile canlıdır. Miler-Urey deneyini bilirsiniz. Bu deneyden sonra yeni deneyler yapıldı. Bu konu hakkında google'dan "Origin of life experiments" diye arama yapıp arayabilirsiniz. la_bohéme şöyle demiş. Bu deney uygun ortam oldugunda canli varliklarin olustugunu gostermektedir. Burada anlatılmak istenen uygun ortam meydana geldiğinde canlı varlıkların nasıl oluşabileceği hakkında bir açıklamadır, bir örnektir. Bu cümleden dolayı sözü değiştirip nükleotidler canlı mı cansız mı polemiğine geçmek gereksiz bir tartışmadır. Bir kaçıştır. Bugün canlı varlıkların cansızlardan nasıl oluşabileceği hakkında adına "heterotrof hipotezi" denen bir hipotez vardır. Bu hipotez ile ilgili deneyler ve açıklamalar vardır. Oysa tanrının nasıl yoktan varettiği hakkında hiç bir açıklama yoktur. "Tanrı iki molekülü nasıl bir araya getiriyor", bunun hakkında ne bir deney ne bir açıklama vardır. "tanrı ol deyince oluyor" herşey bundan ibarettir. Ol deyince olmanın mekanizması belli değildir. Sonuçta hiç bir açıklamasaı olmayan bir şeye inanmaktansa, bir açıklaması olan şeye inanmak bence daha mantıklıdır. Benim görüşüm budur. shatin Güldüm dediğim konuya gelince; Bir raslantı sonucu varlığım oluşmuş. Hiçbir amacım hiçbir vazifem bi gayem yok. başka birşey de olabilirmiş ya da maymun cinsinden kalabilirmişiz veya yine sürüngen olabilirmişiz yani. Hayatın anlamı ve amacı olması tamamen soyut konular. Hayat rastlantı sonucu oluşmuştur. Anlam yok denirse anlam yok olur. İnsan hayattaki amacını kendisi belirler ve hayatın anlamını kendisi koyar. Alıntı
Φ saklıgerçek Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2006 Canlı kelimesinin günümüzdek modern tanımında DNA ya da RNA denen nükleotidleri ihtiva etmesi tek temel koşuldur. Bu tanıma göre sadece RNA ihtiva eden ve tek fonksiyonu kendi kendini kopyalamak olan virüsler bile canlıdır. Miler-Urey deneyini bilirsiniz. Bu deneyden sonra yeni deneyler yapıldı. Bu konu hakkında google'dan "Origin of life experiments" diye arama yapıp arayabilirsiniz. la_bohéme şöyle demiş. Burada anlatılmak istenen uygun ortam meydana geldiğinde canlı varlıkların nasıl oluşabileceği hakkında bir açıklamadır, bir örnektir. Bu cümleden dolayı sözü değiştirip nükleotidler canlı mı cansız mı polemiğine geçmek gereksiz bir tartışmadır. Bir kaçıştır. Bugün canlı varlıkların cansızlardan nasıl oluşabileceği hakkında adına "heterotrof hipotezi" denen bir hipotez vardır. Bu hipotez ile ilgili deneyler ve açıklamalar vardır. Oysa tanrının nasıl yoktan varettiği hakkında hiç bir açıklama yoktur. "Tanrı iki molekülü nasıl bir araya getiriyor", bunun hakkında ne bir deney ne bir açıklama vardır. "tanrı ol deyince oluyor" herşey bundan ibarettir. Ol deyince olmanın mekanizması belli değildir. Sonuçta hiç bir açıklamasaı olmayan bir şeye inanmaktansa, bir açıklaması olan şeye inanmak bence daha mantıklıdır. Benim görüşüm budur. Dediklerinize sonuna kadar katılıyorum.Bir varlığınki adı allah olur,rab olur herşey olabilir ol dedim oldu hikayesi artık eskilerde kalmış masallardır.Bir takım olayların açıklamasını yapamayan insan bir şeylere sığınır.Yaratıcı bir güç arar.Oysaki bilen araştıran insanda bunun böyle olmadığını bilir.Kısacası bilinmezi araştırmak çoğu kişiye zor geldiğinden ol dedim oldu mantığına inanmayı insan herzaman tercih etmiştir.Bu konuları bildiği halde yaratıcı fikrini savunan ise diğer bilmeyen masumdan nemalanma menfaatinde olduğu için bu tip olaylara katlanmaktadır yani sadece menfaat.Yaratıcı bizleri değil ama bizim kafamızda yaratıcı yarattığımızda kesin. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2006 bence ol deyince oluyor mantığıyla raslantı sonucu oluşmuş mantığı arasında hiçbir fark yoktur. bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2006 Unutulmamasi gereken bir konuda dünya topragindaki azot kimyasi, bu kimya insan yaratmaya uygun konumda veya gecmisde sicaklik mekan ortaminda olusma. Unutulmamasi gereken ikinci unsur deyisik tiplerdeinsan olmasi, ve dinlerde bahis konusu olan yaratilis deuz dan ademden sümer tanrisina kadar gelmekde. Eski teknoloji bu günden üstün olduguna göre bir cok insan yasamis kafataslarindanda beli, bunlar natürünün yartilisi olsa cok farkli renk bicim sekil olmazdi sanirim gene iddagli deyilim ama belki. Gene bir olay topraga karisim neler deyistirebilir, amerikada bir senede ölenler topraga üc milyon ton sivi birakiyor, dünya genelini düsünürsek korkunc bir durum. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 Miler-Urey deneyini bilirsiniz. Bu deneyden sonra yeni deneyler yapıldı. Bu konu hakkında google'dan "Origin of life experiments" diye arama yapıp arayabilirsiniz. la_bohéme şöyle demiş. Burada anlatılmak istenen uygun ortam meydana geldiğinde canlı varlıkların nasıl oluşabileceği hakkında bir açıklamadır, bir örnektir. Bu cümleden dolayı sözü değiştirip nükleotidler canlı mı cansız mı polemiğine geçmek gereksiz bir tartışmadır. Bir kaçıştır. Kaçışmı..? Neyse hadi kaçtık diyelim.. Peki bu miller deneyinden yola çıkarak.. Deneydeki o uygun şartlar 3 milyar yıl önce nasıl oluşmuş.? Ve hadi nükleotit oluşmuş, daha sonraki aşamalarda ne olmuş.. Protoinler moleküller hücreler ve hücrelerin birleşiminden sonra sanki planlıymış gibi bir canlı, güzel şekilli, organları bir fabrika gibi bilinçli ve işlevli.. Evet bunlara yanıt bekliyorum.. Bütün bunları nasıl oluyor.. Şimdi miller deneyi diyip geçmek olmaz dimi.. Aksi taktirde beni suçladığınız suçlamayla karşıkarşıya kalırsınız.. Beni kaçmakla suçlamışsınızda o bakımdan yani.. Saygılar.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2006 Kaçışmı..? Neyse hadi kaçtık diyelim.. Peki bu miller deneyinden yola çıkarak.. Deneydeki o uygun şartlar 3 milyar yıl önce nasıl oluşmuş.? Ve hadi nükleotit oluşmuş, daha sonraki aşamalarda ne olmuş.. Protoinler moleküller hücreler ve hücrelerin birleşiminden sonra sanki planlıymış gibi bir canlı, güzel şekilli, organları bir fabrika gibi bilinçli ve işlevli.. Evet bunlara yanıt bekliyorum.. Bütün bunları nasıl oluyor.. Şimdi miller deneyi diyip geçmek olmaz dimi.. Aksi taktirde beni suçladığınız suçlamayla karşıkarşıya kalırsınız.. Beni kaçmakla suçlamışsınızda o bakımdan yani.. Saygılar.. Yahu pes... İnsanın topraktan meydana geldiğini idda edeceksin, ondan sonra da canlılığın temel yapı taşları üzerine ahkam keseceksin... Peki tanrın diğer canlıları neyden yaratmış? Onları da rüzgardan yaratmış olabilir mi? Peki öyleyse niye tüm canlıların temel yapı taşları aynı? Absürd bir iddia ile ortaya çıkarsınız, sonra da bilime kafa tutarsınız... Pes... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2006 Yahu pes... İnsanın topraktan meydana geldiğini idda edeceksin, ondan sonra da canlılığın temel yapı taşları üzerine ahkam keseceksin... Peki tanrın diğer canlıları neyden yaratmış? Onları da rüzgardan yaratmış olabilir mi? Peki öyleyse niye tüm canlıların temel yapı taşları aynı? Absürd bir iddia ile ortaya çıkarsınız, sonra da bilime kafa tutarsınız... Pes... Gazlar hariç bütün elementler toprağın bünyesindedir.. Diğer canlılarda aynı şekilde yaratılmıştır.. Ahkam kesmek deyimini neden kullanmak ihtiyacı hissettiniz.. Sayın yamyam bakın yazılarınızda bir öfke ve kin seziyorum.. Sadece sen değil diğer bazı ateist arkadaşlardada bu durum var.. Arkadaşım bana karşı değil fikirlerime karşı yazılar yazın.. Tamam ben cahilim, ben bilmem, ben yobazım, ben akılsızım, ben dogmacıyım, benden araştırmacı olmaz vs..vs ok.. Bakın ben peşin peşin yazdım artık siz yazmayın.. Sadece fikirlere konsantre olalım.. Saygılar.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Efendim son din islam icin gereken bilgileri deyerli arkadaslardan yeterince öyrendik simdi bir evvelki hiristiyan dinini ele alarak müzakere yapalim, isa etten kemikten olusan allahin oglumudur yoksa peyganbermidir. Dogumundan sonra 3-5 yasindan sonra nerde oldugu bilinmiyor, su gercek iyi bir eyitim aldigi ama nerde marangoz filan deyil pramitlerde eyitim aldigi söylenmekte biraz mantikli olabilir telekenezi bilgisi mevcut görülüyor, 30 yasinda meydana cikyor netice belli hepimiz icin, 4 incilin 2 si göye uctugunu belirtiyor diyer ikisi ise carmaga gerildiyini bildiriyor, daha sonrada incil yaziliyor, deyerli arkadaslarin bilgisinden gene cok olaylari öyreniceyiz. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Efendim son din islam icin gereken bilgileri deyerli arkadaslardan yeterince öyrendik simdi bir evvelki hiristiyan dinini ele alarak müzakere yapalim, isa etten kemikten olusan allahin oglumudur yoksa peyganbermidir. Dogumundan sonra 3-5 yasindan sonra nerde oldugu bilinmiyor, su gercek iyi bir eyitim aldigi ama nerde marangoz filan deyil pramitlerde eyitim aldigi söylenmekte biraz mantikli olabilir telekenezi bilgisi mevcut görülüyor, 30 yasinda meydana cikyor netice belli hepimiz icin, 4 incilin 2 si göye uctugunu belirtiyor diyer ikisi ise carmaga gerildiyini bildiriyor, daha sonrada incil yaziliyor, deyerli arkadaslarin bilgisinden gene cok olaylari öyreniceyiz. bence pek birşey öğrenemeyeceğiz sevgili kardeşim. bunun nedenine gelince bu konu da her konuda olduğu gibi Kuran da yok şu surede bu ayet böyle demiş yok Hz. muhammed şöyle yapmış o konuda yok doğa şurdan şunu çıkarmış nasıl uçmuş vs. vs. diye aynı kısır döngü içerisine düşecek. Çünkü akıl almaz bir olaydır ki buradaki arkadaşları islamiyet-ateizm çatışması dışına çekmeye çalışsak da onlar gene dönüp dolaşıp başa sarıyorlar. Bunun nedenini anlamak güç. her iki taraf da birbirini misyonerlikle suçluyor (Burada belirtmek isterim ki bende kendimi bir müslüman olarak tanımlıyorum ama bu güne kadar hiçbir misyonerlik çabam ufak ya da büyük çapta olmadı) O yüzdendir ki bu konunun da diğer konular gibi aynı yerinde sayacağından ben eminim. İnşallah yanılırım. Saygılar, Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Kader konusu yüzyıllarca insanları bu şekilde meşgul etmiştir.eski din mensuplarından , müşriklere .müslümanlardan filizoflara herkes bi şekilde bu konuyu düşünür,tartışır.Biz müslümanlara Hz. Peygamberimiz bu konuda şöyle söylüyor; Kadere iman etmek, Allah'a boyun egmenin , onun ilminin her şeyi kuşattıgını ve onun ezelde, olacak herşeyi takdir ettigini ikrar etmenizdir. Ancak kader hakkında tartışmayı yasaklamıştır....Kader konusuna dalmanın , düşünceleri saptırıcı, ayakları kaydırıcı bir yönü vardır.Akıllar bocalama geçirir,bölünme ve ayrılmalar vuku bulur... Bu İslam düşüncesi içinde mantıklıdır da.Gelecegi kesin olan güne inanan müminler bu ve bunun gibi kesin olarak hakkında bir şey söylenemeyecek konularda şöyle tavır alırlar; İşittik ve itaat ettik.......Çünkü kimsenin elinde , ihtilafları sona erdirecek ve konuya kesinlik kazandıracak bir delil yoktur....Bu ve bunun gibi kimsenin elinde kesin kanıtları olmayan ve bilmem şu kadar yılda tartışıla gelen konularda yazmayı pekde saglıklı bulmuyorum.....saygılar... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Yahu pes... İnsanın topraktan meydana geldiğini idda edeceksin, ondan sonra da canlılığın temel yapı taşları üzerine ahkam keseceksin... Peki tanrın diğer canlıları neyden yaratmış? Onları da rüzgardan yaratmış olabilir mi? Peki öyleyse niye tüm canlıların temel yapı taşları aynı? Absürd bir iddia ile ortaya çıkarsınız, sonra da bilime kafa tutarsınız... Pes... Sevgili yam_yam maalesef inananlarda acaip bir mantık var. Bing Bang'a sahip çıkarlar, yani herşeyin bir başı olduğunu, tek bir noktadan hayatın başladığını kabul ederler. Çünkü bu durum "ol" hikayesine uygundur. Ama, yine aynı şekilde, hayatın tek hücreli bir canlıdan evrimleşebileceğine inanmazlar, Tanrı'nın sihirli çubuğu ile her canlıyı tek tek yarattığını iddia ederler. Ding ding ding (sihirli çubuk efekti ) Halbuki Evrim teorisi, Bing Bang teorisinin tamamlayıcısıdır. Bing Bang'a sahip çıkan bir zihniyetin, evrime sahip çıkma konusunda yarışması lazım. Bu şekilde bir tutarlılık sergilenebilir. Acaip bir ironi var ortada yani Sorun dinleri formülüze eden yahudilerin bilgi dağarcığından kaynaklanmaktadır. Yahudi tarihi, evrimi kayda geçirebilecek kadar kadar eski değildir. Uçak, motorlu araç, telefon, internet olmadığı için yahudi tarihi sadece ortadoğudan haberdardır. Bütün dünyayı kendilerinden ve düşmanlarından ibaret sanmaktadır. Mısırda sihirbazlığın önemli bir hüner olduğu dönemlerde sihirbazların çubukla birçokşeyi var edebildiklerini görmüşlerdir. Evrenin varaloşunu açıklayamadıkları için, Tanrı'yı sihirbaz gibi düşünmek sorunu çözmüştür. Saygılar, sevgiler. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Sevgili yam_yam maalesef inananlarda acaip bir mantık var. Bing Bang'a sahip çıkarlar, yani herşeyin bir başı olduğunu, tek bir noktadan hayatın başladığını kabul ederler. Çünkü bu durum "ol" hikayesine uygundur. Ama, yine aynı şekilde, hayatın tek hücreli bir canlıdan evrimleşebileceğine inanmazlar, Tanrı'nın sihirli çubuğu ile her canlıyı tek tek yarattığını iddia ederler. Ding ding ding (sihirli çubuk efekti ) Halbuki Evrim teorisi, Bing Bang teorisinin tamamlayıcısıdır. Bing Bang'a sahip çıkan bir zihniyetin, evrime sahip çıkma konusunda yarışması lazım. Bu şekilde bir tutarlılık sergilenebilir. Acaip bir ironi var ortada yani Sorun dinleri formülüze eden yahudilerin bilgi dağarcığından kaynaklanmaktadır. Yahudi tarihi, evrimi kayda geçirebilecek kadar kadar eski değildir. Uçak, motorlu araç, telefon, internet olmadığı için yahudi tarihi sadece ortadoğudan haberdardır. Bütün dünyayı kendilerinden ve düşmanlarından ibaret sanmaktadır. Mısırda sihirbazlığın önemli bir hüner olduğu dönemlerde sihirbazların çubukla birçokşeyi var edebildiklerini görmüşlerdir. Evrenin varaloşunu açıklayamadıkları için, Tanrı'yı sihirbaz gibi düşünmek sorunu çözmüştür. Saygılar, sevgiler. Sizde Rastlantıların, CANSIZ bir ortamdan CANLI çıkarabileceğine inanırsınız ama Tanrı'ya inanmazsınız... Bakın sizinle, o nitelediğiniz Müslümanlar arasında zerre kadar bir fark yok... Onlar size nereden bakıyorsa, sizde aynı pencereden onlara bakıyorsunuz. Onlar size içerden, siz onlara dışardan bakıp aynı şeyleri farklı açıdan görüyorsunuz. Oysa ki ne siz onları anlama çabasındasınızdır, nede onlar sizi... Yaratılış konusunda İnananalar varoluşu Tanrı'ya bağlarken, siz Tanrı'nın yerine Rastlantıları koyuyorsunuz. Ancak Bilim hala Evrimi hiç bir şekilde ispatlayabilmiş değildir... Bunun tartışmasını zaten başka bir konuda yapıyoruz, burada ayrıntısını yazmaya gerek yok... Benim demek istediğim yukarıda yaptığınız ithamları yapmamanız. Çünkü düşünmek, anlamak, araştırma ateistlere özgü değildir. Önceden Müslüman olmuş olup, sonrada Ateist olmuş olmak sizin her ikisini de çok iyi anladığınızın ölçüsü olamaz... Bunu hiç bir şekilde iddia edemezsiniz. Şu halde zaten yazdıklarınızdan İslam'ı hiç anlamadığınız bellidir. Çünkü İslam insanı topraktan yarattığını söyler ama hayat suda başlamıştır ona göre... Topraktan yaratılmakta tüm dinlerdeki mistik hikayeler gibi hikayeleştirilmiştir ve öyle anlatılmıştır... İçeriği ve özelliği bambaşkadır. Ne Hz. Muhammed'e "Oku" denmesi bildiğiniz manada okumaktır, ne Miraç'a uçması anladığınız manada uçmaktır, ne de diğer misaller sizin gördüğünüz manadadır... Öz farklıdır... Allah İslam'da söylüyor: "Dilediğimizi Doğru yola iletiriz..." şimdi bunu yine siz "Torpilci bir Tanrı" olarak algılıyacaksınız ancak yine öyle değildir. Bilinen bir gerçektir: ister Yaratılışçı olun, ister Evrimci; her insanın anlaması ve algılaması farklıdır... Kimi insanlar Tanrı'yı algılayabilir ve anlayabilirken, kimiside algılayamaz ve anlayamaz... Bu Zihinler, varoluşumuzun doğal sonucu olarak farklılığımızın bir sonucudur... Burada Kişiselleştirilmiş, herkesin doğması ile teker teker ilgilenmiş bir Yaratıcı anlamamak gerekir... Adalet nasıl olur? Tanrı'nın, insanların Tanrı'yı algılama sürecine müdahale etmemesi ile olur. İnsanlar kendi yeterliliklerince Allah'ı algılar ve Allah kararı verir... Bu yeterliliklerin "Dilediğimizi doğru yola iletiriz" kısmına gelince, bunu Tanrı-Evren-İnsan birliği açısından almak gerekir... yani Vahdet-i Vücut açısından bakmadıkça, İslam'ın gerçek görüşünü anlayamazsınız. Hem bu konuda, hemde diğer tüm Dini konularda... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Tam olarak ole soylenmez...Tanrinin gonderdigi varsayilan kitaba bagli kalsaydi bilim adamlari bugun bilimde hic bir ilerleme olmazdi...Olsa bile buyuk capta olmazdi.... Merak ediyorum, Allah bilim yapmak istediğinizde Kur'an-a yada İncil'e veya Tevrat', Zebur'a bağlı kalın mı demiş? o kitaplarda formüller, bilimsel yöntemler veya deneyler mi sunmuş? Kur'an-ın tek söylediği "Kendini Bilmek İstiyorsan Kur'an-ı Oku"dur... Bilim hakkında ve bilimin nasıl yapılacağı hakkında ek bir önerme içerme Kur'an... Öncelikle Kur'an okumalısınız yagılamadan önce... Eger biz yok diyorsak bu bizim sucumuz degil ,tanrinin yetersizligidir....Tanri Tanriligini yapmadigi icindir...Kimse bana sen onlari anlamiyorsun diyeemz....Anliyorum....Bir inanclari var ama bana anlatamiyan onlar....Beni tatmin edemiyenlerde onlar..Insanlar Once NASIL demeli sonra aarkasi gelir.....Bilim hipotezlere daayaanir...Bilim adamlari hayatlari pahasina calisma yaparlar volkan kenarlarinda fosil arastirirlar olanler bile olur...Ancak din bunu iki dakkada curutme cabasina girer...Bu dinin dogasinda vrdir.... Hayır arkadaşım, bu tamamen senin yetersizliğindir. İnsanlar ne kadar anlatırlarsa anlatsınlar, sen (ben) ancak anlayabildiğin kadar anlarsın... Kapasitenin yettiği kadarını anlarsın... Bilimin verilerini çürütme çabasında olan din değil, insanlardır. Siz Evrimle ilgili bir iddia atıyorsanız ortaya onun gerçekliği yada değilliği elbetteki kendisini ortaya çıkarır, din bununla yada bilimsel verilerle ilgilenmez. Bilimsel verilerle ilgilenen insanlardır, doktrinlerdir. Siz bir teori atarsınız ortaya ama onun karşıtı bir düşüncenin olmamasını bekleyemezsiniz. Bu öncelikle Bilimin "Hipotezler Oluşturma" yasasına aykırıdır... İster Din Adamları yada Din Bilgisine Sahip Olanlar olsun, ister başka bilim adamları olsun, ortaya can pahasına atılan veriler olduğu zaman onu eleştirme hakkına sahiptir. Eğer çürütülmeyi veya desteklenmeyi göze alamıyorsanız yaptığınız şey zaten bilim değildir anladın mı dostum? ve ben inatla diyorum ki, sen İslamı yada herhangi bir Manevi İnancı anlamıyorsun!!! ağır bir itham oldu, özür dilerim ama bende oluşan izlenim budur... Çünkü mesela İslam Tasavvufu zaten en başta sorar "Neden" sorusunu... Dikkat ederseniz Büyük peygamberlerden olan Hz. İBrahim, Allah'ı "Neden" sorusunu sora sora bulmuştur... Hz. Muhammed'de öyledir... "Oku" emrinin manası da budur zaten... Dinin doğasında olan tek şey arkadaşım "Kendi gerçekliğini" ispatlamaktır. Ben herhangi bir fosil bulunduğu zaman, Allah'ın gökten bir kitap indirip yada bi kaç peygamber gönderip "yalanlayın şunları" dediğini hatırlamıyorum. Kaldı ki evrim konusunda hatırladığım kadarıyla Evrim teorisi Dinler indikten yüzyıllar sonra ortaya atılmıştı... Kutsal kitapalrında "Darwin Yalan söylüyor" diyerek bulaştığınıda hiç görmedim... Sizce tanri celismiyor mu??Nasil mi?Cok bsit 4 tane kitap gondermis...Tanri kendi dinelrini beyenmemis...Daha ne yaptigini bilmeyen bir tanriya nasil herseyin yaraticisi o derler...Sadece tanrinin araplara hitap etmeside mi bir raslanti??? İşte Din konusunda birşey bilmediğinizin yada daha doğru bir tespitle Anlayamadığınızın en güzel ispatı... Allah hiç bir zaman gönderdiği önceki bir dini kötülememiştir. İncil ve Tevrat'ın yalan söylediklerini de söylememiştir. Tanrı hangi ayette yada surede kendi gönderdiği dinleri beğenmemiş söyler misiniz? Aksine Tanrı her zaman şöyle söyler Hıristiyan ve Yahudiler için: Okuduklarını (incil ve tevrat) anlamıyorlar mı? Kur'an Hz. Musa'yı ve Hz. İsa'yı yadırgamaz, indirdiklerini de yalanlamaz... Hatta şöyle der: "Onlar (müslümanlar) tüm peygamberlere birden inanırlar", yani Müslümanlar bir peygamberin indirdiğini, diğer peygamberin indiridğinden ayırt etmezler. Kur'an hangi peygamberin indirdiğini yalanlamış söyler misiniz? Inanclilar tanri yaratmis der!!! Sadece o yaratti...Ama nasil yaratti?Bunu bile acikliyamiyorlar.... Raslantinin dedigi gibi; Tanri nasil iki molekulu bir araya getirmis.... BEN BU SORUYA CEVAP ISTIYORUM.... İki molekül'ün nasıl bir araya geldiğini açıklayacak olan bilimdir... Aralarındaki bağı bilim ortaya çıkarır ve o bağın yaratıcısı Allah'tır... Allah her şeyi "Nedenler" dairesinde yaratmıştır. Her şeyin bir nedeni vardır... Evrim ile ilgili diğer konuda yazdıklarımız oldu, orayı kontrol edin... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Sayin Tengeriin boşig;Islami anlamadigimi sanmiyorum...Cok iyi anliyorum....Neden sorusunu bende soruyoum ama gittigim nokta ancak bir arpa boyu kadar...Dinlerin tumu yetersiz ve irkci!!!eN BASITI dINLER Insanliga degil belli mensuptaki irklara gelmis Ornek;araplar.... Arkadaşım, bak İslam'ı çok iyi anladığını söylüyorsun ama nedense İslamın benimsemediği bilgileri İslam'a ithaf ediyorsun. İslam Araplara inmiş bir din değildir... Aksine insanlığa seslenir. Yahudilik gibi Milli bir din olsaydı, Evrensel olma iddiasında bulunamazdı ve sadece Araplar için indiğine inanılırdı ama biliyosunuz ki İslam Milli bir din olmaktan çok öte bir anlayışa sahiptir. bu konuda açıklama yapmak biye yersiz, bakın özür dilerim "Bilmiyorsunuz" şeklinde itham etmek istemiyorum, o yüzden sadece diyorum ki, İslamı olduğu gibi ve gerektiği gibi anlamıyorsunuz yada anlamaya çalışmıyorsunuz... Zihninizde bir "Din" imgesi var ve islamı o kalıba oturtmaya çalışıyorsunuz. yani sizin için aslında iki tane İslam var; biri sizin aklınızdaki İslam, diğeri de gerçek İslam... Din yuzunden orta caglardan beri yuzlerce aydin oldurulurken hic bir aydinin din adamini oldurdugu gorulmus mu???Hayir?? Bakın bu konuda sizi sonuna kadar destekliyorum... Din adına yapılan öldürmeleri teker teker sayın, hatta bende size yardım edeyim ve bu ortaçağ zihniyetinin karşısında duralım ancak bunları dine mal etmeyelim... Çünkü dediğim gibi, eğer dini "Bireysel" olmaktan çıkarırsanız yani "Vicdan Meselesi" olmaktan çıkarırsanız, söylediğiniz katliamları bugün bile görebiliriz... Ama şu da vardır ki Din adına en çok katliam yapan ve hala da devam eden topluluklar Avrupalı Hıristiyan topluluklardır... Bana bilgilerimin yetersiz oldugunui soluyorsunuz ki haklida olabilirsiniz ama ""Hicten hic birsey yaratilmaz""diyen Lucretius'a hak vermemek elde degil...Cunku tanri kaniti en az kuranin gercekciligi kadar bir hiopotez....Curutulune bilinirde curutulmuye bilinirde.... Bakın hep söylediğim bir şey var; neye inanıyorsanız gerçek o'dur... Siz bildiklerinizin Kur'an-ı çürüttüğüne sıkı sıkıya inanıyor olabilirsiniz, ama olayın bide şu yönü var ki, bizim bildiklerimizde bize göre Ateizimi çürütüyor yada sizin bildikleriniz bizim için İslam'ın çürütülmesi açısından yeterli ve doyurucu gelmiyor... Yani bu bu kadar basit... Sizin bilgilerinizin yeterli yada yetersiz olup olmadığını tesbit etmek aslında benim haddim değil ama gördüğüm kadarıyla sadece şunu söylemek isterim, İslam'ı olduğundan çok çok farklı anlamışsınız ve çok farklı ve yalnış niteliyorsunuz... yoksa hiç kimse Evren hakkında yeterli bilgiye sahip değildir zaten... Cunku tanriyi ele alirsam....Eger tanri sonsuzsa onun bir pozisyonuda yoktur....Ve zatan tanrinin yaratildigida yok cunku tanri yaratilmaz diyor arkadaslarimiz....Yratilmis olsaydi nasil yaratilcakti??Kendinden mi cikcakti?Ortada bir varlik olmadigi icin buda imkansiz olduguna gore...Sonuc olarak tanri hem sonsuz hem yaratilmis olamaz..EE!!!Ozaman tanri nasil oldu???Ve M.o 5yy bazi kisiler tanrinin olmadigina hatta yasanilan herseyin dusten ibaret oldugunu iddia etmisler ancak bu dusuncede sacma....Yada neden yok degilde variz??Bu sorularima cevap veremiyor din??Ama bilim cogugu veriyor...Ve dinin yetersizligini sanirim tek ben goruyorum Bakın Din yetersiz değil... yani siz bence dinleri ayrı ayrı ele alarak bir tesbitte bulunuyorsunuz... Oysa ben tüm dinlerin aynı kökene geldiğine inanıyorum. Bakın öncelikle şu ayrımı çok iyi yapmak gerekir... Geçmişte Aristo, tek başına Matematik, Felsefe, Geometri ve Tarih, Din vs vs vs gibi bilimleri bilebilmekte ve onun için "Herşeyi Bilen" olarak nitelenebilmekte idi, ancak günümüzde hiç kimse her bilimi bilememektedir... Yani bir Filozof artık Matematikte o kadar uzmanlaşamamaktadır yada diğer alanlarda... çünkü artık Bilimler birbirinden ayrılmış ve başlı başına akıl almaz gelişme göstermişlerdir... Aristo gibi artık kimse her bilimde uzmak olmak gibi bir lükse sahip değildir... Şimdi asıl gelmek istediğim nokta şu... Eski dönemlerde Bilim ile Din içiçe yürütülebilirken, artık şimdi bu mümkün değildir... Bilim artık başlı başına Canlı ortamı ele almakta ve insanları Varoluş noktasında doyurmayı amaç edinmektedir... Din ise bundan tamamen ayrı olarak Manevi boyutta insanları doyurmayı amaçlamaktadır... Sizde biliyorsunuz ki, hiç bir kutsal kitap şifa veya formül kitabı değildir... Yani Artık Bilim ile Din birbiri ile tamamen ayrı saflarda... En basit şekilde söyleyeyim; Din Soyut, Bilim Somut alemi ele almaktadır... O yüzden siz Allah'ı, melekleri veya cinleri, şeytanı bilim vasıtasıyla ispatlayamazsınız... geçmişte de ispatlanamazdı, şimdi de ispatlanamaz, gelecekte de ispatlanamayacaktır... Şimdi peki nedir olması gereken? olması gereken şudur ki, insanlar; ister zayıflık/acizlikten dolayı deyin, ister gerçekten var olduğu için deyin birşeyler inanmak durumunda kalır... İşte burada "Anlamak" ve "Algılamak" devreye girer. Siz dünyayı "Materyalist" bir pencereden algılıyorsunuzdur ve Tanrı'ya ihtiyaç duymuyosunuzdur... Bu son derece doğal değil mi? işte bunu gibi, kimi insanlarda ve hatta büyük çoğunlukta dünyayı "Semitik/Göksel" bir açıdan algılıyorlar ve bir Yaratıcının olduğunu Anlıyabiliyorlar... olay tamamen budur... Şimdi yapılması gereken şudur ki; kimseyi, bildikleri ve inandıkları açısından "İnananlar göremiyorlar" veya "bir tek ben görebiliyorum" gibi bir saçma tesbitte bulunmamaktır... Çünkü ne siz ne de bir başkası Algısının dışına çıkabilmiş değildir ve çıkamazda... Mesela kör bir insan olsaydınız, görmeyi yada renkleri, ışığı tadamayacaktınız ve Betimleme ile edindiğiniz bir çok bilgiyi edinemeyecektiniz... İnançta böyle... Siz Semitik bir açıdan bakamadığınız için dünyaya bir çok şeyi görememektesiniz... Ha tabi sizde, İnanca bahsettiğiniz gibi, at gözlükleriyle sarılmış insanları aynı şekilde, "Materyalist" açıdan bakamadıkları için bir çok şeyi görememekle itham edebilirisniz ki haklısınızda ama şu var ki, inançlı olmak, "Materyalist" pencereden bakamamak demek değildir yada Materyalist açıdan doğayı algılamaya çalışmak, inançsız olmayı gerektirmez... Demek istediğim, siz bilime ne kadar inanıyorsanız bende o kadar inanıyorum ve en az sizin kadar materyalist bir açıdan bakabiliyorum, ancak bilimin bana sadece teori olarak iddia etmekten öteye gidemediği "Rastlantı" ve "Evrim" bilgileri dünyayı anlamlandırmam açısından mantıklı geliyor ve beni tatmin etmiyor... Bilmiyorum inancın aslında ne olup ne olmadığını anlatabildim mi... Saygılarımla... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 inançlı olmak, "Materyalist" pencereden bakamamak demek değildir yada Materyalist açıdan doğayı algılamaya çalışmak, inançsız olmayı gerektirmez... Demek istediğim, siz bilime ne kadar inanıyorsanız bende o kadar inanıyorum ve en az sizin kadar materyalist bir açıdan bakabiliyorum, ancak bilimin bana sadece teori olarak iddia etmekten öteye gidemediği "Rastlantı" ve "Evrim" bilgileri dünyayı anlamlandırmam açısından mantıklı geliyor ve beni tatmin etmiyor... Bilmiyorum inancın aslında ne olup ne olmadığını anlatabildim mi... Sayın 'Tengeriin boşig' ; Bence kendinizi, düşünce ve görüşlerinizi gayet iyi anlatabiliyorsunuz... Ve sizin gibi Dili, uslubu, entellektüel birkimi olan, karşısındakini anlamaya çalışarak inançlarını dayatmadan görüşlerini dile getirmeye çalışan inançlı arkadaşlarla karşılaşmak oldukca zor... O nedenle sizinle Yaşamı yorumlarken inançlar kavramında aynı şeyleri paylaşmıyor... yada ben farklı yorumlar getiriyor olsamda ... Yazdıklarınızı,anlatmak istediklerinizi ve sizi kavramak için gereken önemi ve dikkati gösterdiğimi ifade etmek istiyorum... Ancak bulunduğunuz yerin yada düşünsel olarak ulaştığınız noktanın çok riskli bir yerde olduğunu düşünüyorum... Çünkü, inançlarınız da vardığınız noktada aynı inancı paylaştığınız kişilerden onların dogmalarından uzakta yorumlar getirebildiğiniz için inançsız olarak değerlendirdikleri kişilere göstermiş olduklarından daha ağır yaklaşımlarla karşılaşma ihtimaliniz oldukca yüksek... Ama ben inancınız ve düşünceniz ne olursa olsun benden farklıda bakıyor olsanız... Şu ana kadar algılamalarımda yararlı bir insan olduğunuz düşüncesine sahibim... Sahip olduğunuz inanca ait insanlar arasında sizin gibi düşünebilen insanların artması, sizin, benim, ve dünyada ki herkesin daha olumlu ve birbirini anlayan, çatışmalardan uzak, insanlığın gelişmesi anlamında katkıları arttıracağını düşünüyorum... Farklılıklarımızda daha iyiye, bizler için doğrulara ulaşabilmenin anahtarı bir tek bu olmasada birinci sıralarda yer aldığına inanıyorum... O nedenle aramıza hoş geldin diyor... Dayatmacı ve tebliğci olmayan yaklaşımınızı takdirle karşılıyor.. Her zaman aynı noktalarda buluşamayacak olsakta, Birçok forumdaşımızla yararlı paylaşımlar da ve katkı da bulunacağınıza inanıyorum... *** Bu arada beilrtmek istediğim bir nokta daha var... oda sizi takip ederken seçmiş olduğunuz yazı karakteri nedeniyle oldukca zorlanıyor olmam... biraz görme bozuklukları birazda seçtiğiniz karakter, uzun süreli okumalarda gözleri yoruyor ... Umuyorumki bu konuda istemimi hoş karşılar, sizi daha iyi anlamamız için okumalarımızı kolaylaştırırsınız... Saygılarımla... *tna Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.