Φ omursun Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2006 evrim kuramını "ispatsız kaldığı" gerekçesiyle bilim dışı saymak ne denli yanlışsa, artık tartışılmaz "bilimsel bir yasa" saymak da o denli yanlıştır. Hiçbir bilim adamı (darwinci ya da yeni-darwinci olsun) evrim kuramının ispat edildiği düşüncesini ileri süremez. Ne var ki, evrim kuramının sağlam olgusal verilere dayandığı gerçeği de yansız ve nesnel düşünen hiç kimsenin gözünden kaçmayacak kadar açıktır. Üstelik evrim olgusunu açıklama yolunda bu kurama seçenak sayılabilecek başka bir kuram da bugüne değin ortaya atılmış değildir. Kuşkusuz bu durum kuramın kesinlik kazandığı anlamına gelmez. Bilimde her kuram gibi evrim kuramı da irdelenebilir, tartışılarak geliştirilebilir. Nitekim, doğal seleksiyon ilkesi tartışma götüren bir konudur; evrim sürecinin kimi inceliklerini açıklamada bu ilkenin tümüyle yeterli olduğu kolayca söylenemez. Ancak açıklama gücü daha doyurucu yeni bir ilke oluşturuluncaya dek doğal seleksiyon düşüncesinden vazgeçilemez. EVRİM KURAMI VE BAĞNAZLIK Prof. Dr. Cemal YILDIRIM Bir bölüm alıntıladım sadece zorlamayı görüyormusunuz. OMURSUN. Fizik Nobeli, Big Bang teorisine 2006 Nobel Fizik Ödülü’ne, evrenin oluşumunda Big Bang patlamasının rolünü araştıran ABD’li bilim insanları John C. Mather ve George F. Smoot layık bulundu. OMURSUN. Bu saydiklariniz evrenin mükkemmel olmadigini anlatir, dolayisiylada yaraticininda mükemmel olmadigi ortadadir zaten, gelde anlat arkadaslara. Alıntı. Neyi saydıklarını neyi saymadıklarını bilmiyorum ama Evrenden daha mükemmel bir olgumu ortaya koyuldu ve yahut varda biz bilmiyoruz bir sivri sineği değil yaratmak üstündeki bir kılı meydana getiremiyenler neyi beğenmezler Evreni beğenmez dolayısı ile Yaratıcıyı da beğenmez. Kerpiç koydum kazana Poyraz ile kaynattım Nedir diye sorana Bandım verdim özümü YUNUS. OMURSUN. Alıntı
Φ netman Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Değerli Arkadaşlar... Yazdıklarınızı ilgi ile izliyorum fakat anlayamadığım ve zaman zaman dile getirdiğim,garip bir durum var ortada...Konu başlığından o kadar uzaklaşıldı ki...Bu konu başlığına giren bir kişi burada yazılan ve çoğu ateistin de dile getirdiği sorulara,cevap bulacağını sanırken;karmakarışık bir başlıkla karşılaşıyor...Dolayısıyla da bir şey öğrenemeden,anlayamadan bu başlıktan ayrılmak zoruda kalıyor..Söyleyecek iki çift lafı varsa da onu bizden esirgiyor.Umarım durumun önemini kavrarsınız.. Sizdenden ricam :Ya konu başlığı altında verilen sorulara yanıt aramanız,ya da diğer sorularınız için yeni başlık açmanızdır... Asıl Konuya Dönün ya da Kendinize Sorularınızı Tartışacağınız Yeni Başlıklar Açın!!! NoT:Forum yönetimi de bu hususta dikkatli olursa sevinirim.Konu ile alakasız tartışmalar.Forumda görüntü ve anlam kirliliğine yol açıyor.. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Saygılarımla... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Bütün bilimler var olanı inceler.. Düşünün bir kere.. Bilim neden var..? Bilim var olanlardan dolayı var.. Başka bir ifadeyle bilim varlığını, var olanlara borçludur.. Bu var olan şeyler nelerdir..? Gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz ve hissettiğimiz herşey.. Gelin bunlardan bir tanesi ele alalım ve varoluşunu arayalım.. Konuyu dağıtmadan tek bir hedefe yönelelim.. Buyrun bir arkadaşımız var olan bir şey söylesin, organik yada inorganik.. Birlikte bu madenin kökenine inelim.. Yani soyut değil, daha detaylı ve kesin sonuca götürücü olsun.. Daha verimli bir tartışma için böyle bir teklif sunuyorum.. Tamam diyen varsa buyursun.. Saygılarımla.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Tamamam kiral, evrendeki bu made ölüme terkedilmis bir madde bunun icin kiyamet seneryoloru olusmus, aslinda big bang la basliyan madde bir yer tarafindan yeterince emilmis geri kalan bu madde cürümeye yok olmaya mahküm olan uzay ve maddeyle bas basa kalmisiz. Halbuki kafi miktarda emilen kisim her ne ise, bu maddenin iceriliyle birlesip daha elverisli madde konumuna dönüsmüs olup büyümeye baslamistir bile, bizim bulundugumuz bu uzaydaki madde arta kalan matriyal ve yok olmaya mahküm, böylede gidisat var oldugunu hepimiz seyrediyoruz. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Sevgili lena tamam dedmişsinde, ortaya bir teori daha atıp işi iyice soyutlaştırmışsın.. Sevgili lena seni anlamak için çok çabalar sarfediyorum ama senin şu marduk astek ve big-bang ın başka versiyonu olan iletilerin beni bir hayli zorluyor.. Yani anlatım tarzına alışamadım gitti.. Saygılar.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 la_boheme sezsen ne olurki, gene göremezsin inandiginla kalirsin, burda da ahretde de gene göremessin yaratani. Yas kemale erince ölüm korkusu basar insana ibadet yerlerine gidilmeye baslanir, benim kafada olanlarda tavernaya giderler, vakit azaldigi icinde satip satip yerler, cocuklarida desteklerse satin yiyin geriye dönüs yok derlerse insanin moreli de düzeliyor biliyormusunuz. Alıntı
Φ netman Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Sözümüz para etmiyorsa,söz etmeye gerek yok... Forumdaki dini konular başlığından çekilme kararı aldım.Hayırlı olsun.Umarım bu gidişim, hassasiyetinize dokunur.. Emeğe Saygı!!! Saygılarımla.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Kiral zor anlarsin beni biraz fikir üretenlere kulak vermelisin birde vakti olupda arastiranlarada hürmet etmelisin. Evrenin sifir dereceye düstüyünde buzullanma olucagini savunan bir kesime, baska tarafin olamaz cevabi var. gerekce ise evrenin kabugunun dis kisminin sicak oldugu savunmasi var, yoksa evren disinin buzul bir kesim olmasi gerekir denildi. Marduk da demisin internetde ara bak neler oluyor son haberlerden biri de rus bilim adamlari atmosferimizin disindan cok ileri teknolojili sinyallar kaydedildi bu sinyaler düzenli araliklarla devam ediyor. uydularimiz kaynagin nerden geldiyini tespit etmeye calisiyorlar. Sen inancina ayni tempoyla devam ededur ben basimiza neler geliceyini biliyorum bu marduk da olur yeni tanri ve dini de olur gecmisde oldugu gibi, benim vaktim azaldi gene bir taverna yapayim bu aksam. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Kiral zor anlarsin beni biraz fikir üretenlere kulak vermelisin birde vakti olupda arastiranlarada hürmet etmelisin. Evrenin sifir dereceye düstüyünde buzullanma olucagini savunan bir kesime, baska tarafin olamaz cevabi var. gerekce ise evrenin kabugunun dis kisminin sicak oldugu savunmasi var, yoksa evren disinin buzul bir kesim olmasi gerekir denildi.Marduk da demisin internetde ara bak neler oluyor son haberlerden biri de rus bilim adamlari atmosferimizin disindan cok ileri teknolojili sinyallar kaydedildi bu sinyaler düzenli araliklarla devam ediyor. uydularimiz kaynagin nerden geldiyini tespit etmeye calisiyorlar. Sen inancina ayni tempoyla devam ededur ben basimiza neler geliceyini biliyorum bu marduk da olur yeni tanri ve dini de olur gecmisde oldugu gibi, benim vaktim azaldi gene bir taverna yapayim bu aksam. Sevgili lena dikatli okursan ne demek istediğimi anlarsın.. Seni anlamıyorum demedim, anlamakta güçlük çekiyorum dedim.. Senin ilgi duyduğun ve araştırdığın öğeler benimde ilgi duyduğum konulardır.. Seni anlamakta güçlük çekmemin sebebi anlatım tarzındır.. Saygılar.. Alıntı
Φ Alekhine Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Tanrı'nın kendi kendini yok etmeye gücü yeter mi? Tanrı'nın ikinci bir Tanrı'yı yaratmaya gücü yeter mi? Tanrı'nın birden fazla olmaya gücü yeter mi? Tanrı'nın kaldıramayacağı bir taşı yaratmaya gücü yeter mi? Tanrı'nın gücü yetmeyecek bir şeyi yaratmaya gücü yeter mi? Tanrı her şeye kadir olmamaya da kadir midir? Tanrı, herhangi bir sıfatına (Tanrı'nın 99 ismi olan esma-ül hüsna’da geçen tüm isimleri birer sıfatına karşılık olduğuna göre) aykırı şekilde davranabilir mi? Davranabilirse, ve davranırsa, o zaman bu sıfatı nasıl hak eder? Tanrı mantık ilkelerinin üzerinde midir? Aynı anda hem doğru olan hem de yanlış olan bir şey yaratabilir mi örneğin? Ya da daire şeklinde bir kare? Tanrı evreni yaratmadan önce neredeydi? Ne yapıyordu? Tanrı geleceği hem bilir, hem de değiştirebilir mi? (Değiştirirse eski bilgisi yanlış olur). Tanrı düşünebilir mi? (Düşünme geleceğe ve geçmişe dairdir. Tanrı geleceği ve geçmişi bildiği için düşünememelidir. Düşünmeye kalktığında kendini yalanlar. Bu yüzden Tanrı gelecek de kurgulayamaz. Kurgularsa geleceği bilmiyordur). Çok uzun olduğu ve zamanım kısa olduğu için gözüme çarpanlara cevap vereceğim. Daha sonra devam ederim. Bunlar paradox falan değildir. Bunlar sadece bazı yarım akıllıların "evet işte, hadi hadi cevap verin" gibisinden bilinçsiz müslümanları köşeye sıkıştırmak için kullanılan tümcelerdir. Matematik. Matematikte tanımlar vardır. Tanrı'nın kendi kendini yok etmeye gücü yeter mi? Tanrı'nın ikinci bir Tanrı'yı yaratmaya gücü yeter mi? Tanrı'nın birden fazla olmaya gücü yeter mi? Tanrı'nın kaldıramayacağı bir taşı yaratmaya gücü yeter mi? Tanrı'nın gücü yetmeyecek bir şeyi yaratmaya gücü yeter mi? Tanrı her şeye kadir olmamaya da kadir midir? Öyleyse bu soruların hepsine tek bir cevap vermek mümkündür. Tanımımıza göre (Lütfen buradan da birşey çıkarmayın) Allah gücü herşeye yeten, mutlak kudret sahibidir. Öyleyse bu soruların sorulması yersizdir. Neden? Çünkü bu soruları sorduğumuz anda tanımımızla çelişiriz. Allah'ın en başta "mutlak, herşeye yeten" olarak tanımladığımız gücünü ve kudretini sınırlanırmaya çalışmaktır bu soruları sormak. Böyle yaptığımız ansa tanım olarak kabul ettiğimiz önermeyle çelişiriz. Öyleyse bu sorular sorulamaz. Somutlaştırmaya çalışacak olursak. Allahın gücünü sonsuz olarak kabul ediyoruz, ve Allahın gücünün yetmeyeceği birşeyi yaratıp yaratamayacağını soruyoruz. Çelişki. (Mantık okuyanlar daha kolay anlayabilirler.) Bunlar paradox değildirler. Tanrı, herhangi bir sıfatına (Tanrı'nın 99 ismi olan esma-ül hüsna’da geçen tüm isimleri birer sıfatına karşılık olduğuna göre) aykırı şekilde davranabilir mi? Davranabilirse, ve davranırsa, o zaman bu sıfatı nasıl hak eder? Tanrı mantık ilkelerinin üzerinde midir? Aynı anda hem doğru olan hem de yanlış olan bir şey yaratabilir mi örneğin? Ya da daire şeklinde bir kare? Tanrı evreni yaratmadan önce neredeydi? Ne yapıyordu? Tanrı geleceği hem bilir, hem de değiştirebilir mi? (Değiştirirse eski bilgisi yanlış olur). Tanrı düşünebilir mi? (Düşünme geleceğe ve geçmişe dairdir. Tanrı geleceği ve geçmişi bildiği için düşünememelidir. Düşünmeye kalktığında kendini yalanlar. Bu yüzden Tanrı gelecek de kurgulayamaz. Kurgularsa geleceği bilmiyordur). Bu sorular daha da komikmiş açıkçası. Allah sıfatlarına aykırı davranabilir mi? Bu soru gerçekten saçma. Cevabı çok basit. Davranmaz. Yine tanım üzerine. Allahın öyle olduğu gerçektir, tanımımız budur. Aynı anda hem doğru hem yanlış olan birşeye örnek verirsen, 2. sorunu cevaplayabilirim. Yine tanım. Birşey doğrudur, veya yanlıştır. Yani bunu insanın kendi boyutunda değerlendirmesi lazımdır. Bir insan hem doğru hem yanlış olan birşey düşünebilecek kadar "akıllı" değildir. Öyleyse Allah'ın bu şekilde birşey yaratıp yaratamayacağını (haşa.) idrak edemez. Bu soru öylece kalır. Daire şekline bir kare. Yahu bu kadar küçüldü bu ateistler?? Bunları bir matematikçi okusa eminim çok güler. Üstteki cevabı okuyunuz. Allah evreni yaratmadan önce neredeydi, ne yapıyordu? Bu bir insanın cevaplandırabileceği soru değil. Çünkü bize bilgisi verilmemiş. Yalnız üzülerek söylüyorum ki bir müslümanı köşeye sıkıştırabilecek bir soru da değil. Bakın, diğerleri görünüşte bile olsa öyleler. Tanrı geleceği hem bilir, hem değiştirebilir mi? Soru o kadar basit bir cevaba sahip ki. Allah herşeyi bilendir. Öyleyse birşeyi ileride değiştireceği de bilgisi dahilindedir. Şöyle örnekleyeyim. Sen birşey yapmaya karar veriyorsun. Kesin yapacaksın hatta o şeyi. Ama kararını değiştiriyorsun. Allah herşeyi, yani senin onu yapmaya karar verdiğini ama yapmayacağını bilir. Yine aynı şekilde Allah ne zaman ne olacağını bilir ve gelecekte ne gibi değişiklikler yapacağını da önceden bilir. Allah'ın düşünmeye ihtiyacı yoktur. Çünkü bilinmeyen için düşünür insanlar. Oysa ki Allah herşeyi bilendir, görendir (ateistlerin bu basit oyunlarını da. ) . Kader. İnsanlar kaderlerinin çok büyük kısmını; kendi yollarını kendileri belirlerler. Evet, alınyazımız vardır. Ne yapacağımız önceden bellidir. Ama Allah bir insana irade verir, o insanın kendi isteğiyle ve iradesiyle ne yapacağını önceden bilir. Kader budur. Yani insan yapar, Allah zaten biliyordur insanın neler yapacağını. Devam ederiz. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 ALINTI Yani insan yapar, Allah zaten biliyordur insanın neler yapacağını. Lafa bak, madem biliyorda dinler bana niye söyle böyle yaparsan cennete gidersin diye fetbah veriyor, benim ne yapacagimi bilen bir allah var nasil olsa dine ne lüzum varki o zaman. Alıntı
Φ Alekhine Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 ALINTI Yani insan yapar, Allah zaten biliyordur insanın neler yapacağını. Lafa bak, madem biliyorda dinler bana niye söyle böyle yaparsan cennete gidersin diye fetbah veriyor, benim ne yapacagimi bilen bir allah var nasil olsa dine ne lüzum varki o zaman. İşte, Allah senin bu cümleyi kuracağını da biliyor. Ne yapacağımı bilen bir Allah var nasıl olsa dine ne lüzum var diyen bir insan olacağını biliyor. Ama bunu kendin seçiyorsun. Aynı zamanda iraden ile tövbe etme şansını da sana veriyor. Hmm. Daha geniş kapsamlı bir cümle kurayım belki anlarsın. Allah insanlara doğru yolu gösterir, eğer yaparsanız mükafatlandırılır, yapmazsanız cezalandırılırsınız der. Bunun yanında da insanın ne yapacağını bilir. Sorduğun soru insanın neden yaratıldığıyla da kesişiyor. Orası apayrı bir mevzu. Şöyle düşün. Bir öğretmen öğrencisinin dersinden kaç alacağını az çok bilir. Ama yavrucuğum, sen şu notu alırsın uğraştırma beni demez. Sınava sokar. (Ancak absürd örneklerle anlatırsam anlayacağını düşündüm. Çünkü soruyu doğru dürüst sormadın. Sorsaydın daha saygılı bir cevap alırdın) Alıntı
Φ Alekhine Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Bu saydiklariniz evrenin mükkemmel olmadigini anlatir, dolayisiylada yaraticininda mükemmel olmadigi ortadadir zaten, gelde anlat arkadaslara. Kusursuz bir çelişki. Propagandanı yapmak için "belki de" (aslında belki değil.) inanmadığın Allah'ın varolduğunu varsayıp onun mükemmel olmadığını söylemek. Yaratıcı var, ama mükemmel değil öyle mi? Yapma. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Kardesim öyle durum aksediyor hi yazin aynisini baska biride sorardi, simdide allah insanlara dogru yolu göeterir demektesin allah bizle dalgami geciyor yani hem benim ne yapacagimi bilecek hemde dogru yolu gösterecek eeee bunuda bilir dögru yola gidicemmi gitmiycemmi, baska birmevzu bulda onu tartisalim canim kardesim. Alıntı
Φ Alekhine Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Kardesim öyle durum aksediyor hi yazin aynisini baska biride sorardi, simdide allah insanlara dogru yolu göeterir demektesin allah bizle dalgami geciyor yani hem benim ne yapacagimi bilecek hemde dogru yolu gösterecek eeee bunuda bilir dögru yola gidicemmi gitmiycemmi, baska birmevzu bulda onu tartisalim canim kardesim. Evet, senin doğru yola gidip gitmeyeceğini de biliyor. Ama bunu kendin seçmiş oluyorsun değil mi? Şöyle düşün. Öğretmenin sana doğrudan bir veriyor. Gerçekten de o dersten alacağın not bir, öğretmenin bunu biliyor. Eyvallah hocam mı dersin, yoksa ne bu böyle sınava sokmadan mı dersin? Bu soru hemen akabinde şu soruyu getiriyor. Öyleyse niye bunlar? Neden yaratıldık. Bu bambaşka bir konu, az önce de dediğim gibi. Ben sizinle tartışacağım bir konu seçemem ki. Çünkü sizlerle aynı görüşleri paylaşmıyorum ve sizin düşündüklerinizi zaten biliyorum. Ama eğer siz diyorsunuz ki ben bilmiyorum, birşeyleri öğrenmek istiyorum, belki siz mantıklı bir cevap getirebilirsiniz, o zaman buradayım. Bana önyargıyla gelmeyin ama lütfen. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 O zaman bir sey öyrenmek istiyorum, 9 gezegenden neden birinde yaratilis yapilmis diyerlerinde yaratacak gücü yokmuydu, bilinen fizikleri yazma biliyoruz, Alıntı
Φ Alekhine Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2006 Bilinen fizik kurallarını biliyorsan hiçbirşeyin yoktan varolamayacağını, dolayısıyla onların da yaratıldığını bilmen gerekmiyor mu? Ayrıca bunlar bilimin kesin cevaplar verebildiği şeyler değil henüz. Bigbang bir teoridir örneğin, kanun değildir. Allah dünyayı değil evreni yaratmıştır. Daha açık sorabilirsen belki daha net bir cevap verebilirim. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2006 Çok uzun olduğu ve zamanım kısa olduğu için gözüme çarpanlara cevap vereceğim. Daha sonra devam ederim. Bunlar paradox falan değildir. Bunlar sadece bazı yarım akıllıların "evet işte, hadi hadi cevap verin" gibisinden bilinçsiz müslümanları köşeye sıkıştırmak için kullanılan tümcelerdir. Matematik. Matematikte tanımlar vardır. Öyleyse bu soruların hepsine tek bir cevap vermek mümkündür. Tanımımıza göre (Lütfen buradan da birşey çıkarmayın) Allah gücü herşeye yeten, mutlak kudret sahibidir. Öyleyse bu soruların sorulması yersizdir. Neden? Çünkü bu soruları sorduğumuz anda tanımımızla çelişiriz. Allah'ın en başta "mutlak, herşeye yeten" olarak tanımladığımız gücünü ve kudretini sınırlanırmaya çalışmaktır bu soruları sormak. Böyle yaptığımız ansa tanım olarak kabul ettiğimiz önermeyle çelişiriz. Öyleyse bu sorular sorulamaz. Somutlaştırmaya çalışacak olursak. Allahın gücünü sonsuz olarak kabul ediyoruz, ve Allahın gücünün yetmeyeceği birşeyi yaratıp yaratamayacağını soruyoruz. Çelişki. (Mantık okuyanlar daha kolay anlayabilirler.) ........................ Tüm bu söylenenlerden çıkan anlam ; "Tanrı programlanmış, otomatik bir makinedir" Neden mi? Geleceğe dair herşeyi biliyor. Neyi nerede değiştireceğini de... Öyleyse, zamanı gelince otomatik olarak değiştiriyor. Öyle programlanmış çünkü... Aksi davranışta bulunamıyor. Kendisi bazı sıfatlar ile sınırlandırılmış. Bu sıfatların dışına çıkamıyor. Kendisi bazı şeyleri Dünya'ya "upload" (ayet) edebiliyor ama, Dünya'dan "download" yapamıyor... Dünya'daki bir şey, yine Dünya'da kalıyor... İşlemcisi saniyede milyonlarca işlem yapabiliyor... Ancak işlem sayısı milyarları bulunca (dünya nüfusu), işlemcisi yetersiz kalıp "niyazi" lerin artmasına sebep olabiliyor... "Update" yeteneği olduğunu iddia ediyor ama , update edilenler de eski çağlara ait. Üstelik sağlam bir "spyware" ve "antivirüs" e de sahip değil... Bundan dolayı şeytanlar ve cinler kendisine musallat olarak yaptıklarını bozabiliyor... Alıntı
Φ Alekhine Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2006 Tüm bu söylenenlerden çıkan anlam ; "Tanrı programlanmış, otomatik bir makinedir" Neden mi? Geleceğe dair herşeyi biliyor. Neyi nerede değiştireceğini de... Öyleyse, zamanı gelince otomatik olarak değiştiriyor. Öyle programlanmış çünkü... Aksi davranışta bulunamıyor. Kendisi bazı sıfatlar ile sınırlandırılmış. Bu sıfatların dışına çıkamıyor. Hayır. Zaten kendi belirlemiş ne zaman ne olacağını. Herşeyi kendi kudreti dahilinde seçmiş, kendi iradesiyle neyin ne olacağına hüküm vermiş. Bu programlanmışlık mı oluyor? Yoksa kusursuzluk mu? Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2006 Hayır. Zaten kendi belirlemiş ne zaman ne olacağını. Herşeyi kendi kudreti dahilinde seçmiş, kendi iradesiyle neyin ne olacağına hüküm vermiş. Bu programlanmışlık mı oluyor? Yoksa kusursuzluk mu? Önce bana "kusursuzluk" un tanımını yapın, bana "kusursuzluk" un ne olduğunu söyleyin ki, size bir cevap verebileyim... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Bizlerde bunu izzah etmeye calisiyoruz, musaya tanri yardim etti firavuna karsi hazikele yardim etti sülayman say saya bildigin kadar hepsinin tanrisi ayni olmadigida asikär. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Allah elbette iktidar sahibidir.. Ve buna muktedirdir.. Hükmedicidir.. Seni beni nasıl yarattıysa hükmedicide odur.. O istediğini yapandır.. Ona asi olanı cezalandırması ise yine onun hakkıdır.. Asiliğin cezası heryerde vardır.. Cezalandırılmak istemeyen asi olmaz hepsi bu.. Kulluğun gereklerini kendine zor gören cezasına katlanır.. Kulluğu hakıyla yapabilende mükafatını alır... Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Bizlerde bunu izzah etmeye calisiyoruz, musaya tanri yardim etti firavuna karsi hazikele yardim etti sülayman say saya bildigin kadar hepsinin tanrisi ayni olmadigida asikär Sevgili Lena bir olguyu atlıyorsunuz bakın.. İsyan etmekten bahsediyoruz.. Yeryüzünde hangi bir isyanın karşılığı ödül olmuştur.. Allah elbette Hz. Musaya, Hz Süleymana yardım edecek.. Nemrut ve frevun gibi kendini rab ilan edenlere mi yardım edecekti.. Saygılar.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Kiral bu kadar kavimleri mugazzam yapilari yok etmis yapilarda kullanilan taslar bile siyahlasmis int. de görmüsündür kendine es kudreti savunan fravunu kabilesini yapilari olan pramitleri neden tarimar etmemistir. Ya islamin allahii israil ogullari icin neler demistir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2006 Sevgili Lena.. Helak edilen kavimlerin helak ediliş şekilleri farklı farklıdır.. Kimi bir sayha ile kimi selle kimi taşla.. Bu açıklama yeterlidir umarım.. Saygılar.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.