Φ bukadar emin olma Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2006 krmcncn kardeşim : herkez bir şeyler yazdı ve herkezin yorumu ilmi bilgisi kendi kapasitesi doğrultusunda . sana dünyada ki felsefeci edebiyatcısı matematik tıp fizik kimya vs profesörlerini getirsek seni inandırmaya kalksak ancak gücümüz nispetinde olur . bizler sadece sana tebliğ ve yol göstermeye çalışırız sana ancak bizler vesileden başka öteye gidemeyiz . kalplere ancak canabı allah c.c hükmeder . hatta bak yüca peygamberimiz bir gün çok sıkılıyor ve birini müslman yapmak istiyor ama başaramıyor ve üzülüyor . allah hz muhammede ayet olarak sen ancak ve ancak bir uyarıcısın kalplare hükmetmek allahındır diye ayet iniyor .. şimdik sen bir boşlukda olman da sadece bir şeytanın seni sıkıntıya sokmasından ibarettir eğer bana şu kardeşine biraz olsun bir ışık gördüysen senden allah rızası için bu gece şayet okuyorsan bu yazımı ! güzelce bir abdest al allah rızası için huzur ile 2 rekat namaz kıl ve senden bir isteğim sabah namazı ile birlikde namazını kıl ve benden sana söz bugüne kadar yaşamadığın rahatlığı huzuru bulacaksın ... den bir gör sakın pes etme sen nekadar rahat edersen şeytan sana okadar vesvese verir .. sen rabine teslim ol sıkıntılarınıda sadece o giderir ... bizler sadece nasihat edebiliriz ki öteye gidemeyiz ... kendini sakın üzme ve o boşlukdan inşallah bu gece kurtulacaksın saygılarımı sunarım ... Alıntı
Φ cecile Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2006 Her eserin bir ustası vardır peki insan gibi şahane bir eserin ustasız olması mümkün mü? Ben de zamanında senin gibi bunalıma girdim ,günlerce düşündüm ama en sonunda Allah'ın var olduğuna inandım.Çünkü heryerde o var bir çiçeğe baksan onu görürsün kar tanesi bile onun varlığına delil. Alıntı
Φ cecile Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2006 Madem ki bu düşünceye göre kafiriz... Bende size bu konu (Kafir) ile ilgili bir kitap armağan edeceğim... Yayınevi / Doruk Yayınları Yazarı / Tehmina DURRANI Çevirmen / Meltem TANILKAN Basım Yeri ve Tarihi / İstanbul / 2002 - Şubat Özet: Kafir olmayanların ürkütücü yaşamı; Çocuk doğmaya çalışırken, ölü anne rüzgarda salanıyordu. İkisi de asılı bulunmuştu. Biri bir ipin ucunda, diğeri de göbek bağında asılı... İçimi kara bir kasvet kapladı... Bu kitap Pakistan'da bir tarikat lideriyle evlendirilen bir kadının 20 yıllık esaretinin öyküsünü anlatıyor. Tarikat liderinin sahtekarlıklarının, insanlara karşı duyduğu inanılmaz nefret ve bunun getirdiği zalimliğin, cinsel tercihlerindeki sapkınlıkların, insanların din uğruna her şeye rağmen bu lidere olan düşünsel esaretinin ve bu kötülüklerin kaynağı karanlık dünyaya başkaldıran kişiyi suçlu ilan etmelerinin öyküsünü tüm gerçekçiliği ile ve çıplaklığı ile anlatıyor. İyi okumalar... Sizce dini kendi çıkarları için kullananlar yok mu hiç b dünyada? tarikat liderleri de dini kötüye kullanabilir .Bu tarikat lideri kafirin önde gidenidir bence çünkü Allah'a inanan bir insan asla kötülük yapamaz karıncayı bile incitemez hesabı sorulur diye. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Küçük insanlar kişilerle uğraşırmış. Değerli insanlar fikirlerle... Diğer arkadaşları polemiğe çektiğin gibi beni çekemeyeceksin. Bu yüzden bir sürü insan kaçırttın forumdan. Uslubunu anladıktan sonra seninle boş polemiklere girmemek için, dikkat etmişsen bir aydır ismini kullanarak cevap vermedim. Seni çok mu ilgilendiriyor benim bilimin neresinde olduğum ? Sadece bilimin neresinde olduğumu belirtmek amacıyla, bu seninle girdiğim son polemiğim. Rahatlayacaksan söyleleyim o halde. Bilimin alfabesindeyim. Naçizane fikirlerimi, ifade etmeye çalışıyorum. Rahatladınmı şimdi, forum'un polemikçiler kralı. Artık düzelmen gerekiyor. Forum'a ve kişilere yapmadığın entrikalar kalmadı. Biraz daha gayret edersen beni de göndereceksin. Bu konuda bir ay öncesi yönetimi de uyarmıştım... Size katılıyorum sevgili bilimselci... Alıntı
Φ ŞİRİNCİK Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Küçük insanlar kişilerle uğraşırmış. Değerli insanlar fikirlerle... Diğer arkadaşları polemiğe çektiğin gibi beni çekemeyeceksin. Bu yüzden bir sürü insan kaçırttın forumdan. Uslubunu anladıktan sonra seninle boş polemiklere girmemek için, dikkat etmişsen bir aydır ismini kullanarak cevap vermedim. Seni çok mu ilgilendiriyor benim bilimin neresinde olduğum ? Sadece bilimin neresinde olduğumu belirtmek amacıyla, bu seninle girdiğim son polemiğim. Rahatlayacaksan söyleleyim o halde. Bilimin alfabesindeyim. Naçizane fikirlerimi, ifade etmeye çalışıyorum. Rahatladınmı şimdi, forum'un polemikçiler kralı. Artık düzelmen gerekiyor. Forum'a ve kişilere yapmadığın entrikalar kalmadı. Biraz daha gayret edersen beni de göndereceksin. Bu konuda bir ay öncesi yönetimi de uyarmıştım... Mükemmel bir tespit sevgili bilimselci'ği ayakta alkışlıyorum. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Arkadaşlar kendimi boşlukta hissediyorum. ne yapacağımı bilmiyorum sanki ALLAH var gibi geliyo ama bi türlü inanamıyorum neden bilmiyorum lütfen yardımcı olun mantıklı geliyo ama niye inanamıyorum bilmiyorum. cevaplarınızı bekliyorum. her türlü görüşe açığım . İNANMAK İSTİYORUM AMA OLMUYOR tsm tersine gelince onada inanamıyorum . inanmayınca kıendimi boşuna yaşamış gibi hissediyorum. hayatın anlamını düşünüyorum anlamsız geliyo inanmayınca LÜTFen arkadaşlar yardımcı olun bu kaos ortamından kurtulmak istiyorum yoksa ortada böyle hiç bir şey yapasım gelmiyor HER TÜRLÜ GÖRÜŞE AÇIĞIM AMA BENİ İKNA ETMESİ GEREK ÇÜNKÜ KAYBEDECEK BİRŞEYİM KALMADI Kaybedecek birseyim yok diyorsun,pekala o zaman Allahin varliina inan oldugunu kabul et,ne kaybedersin?? Bence bu teklifimi iyi düsün ve degerlendir göreceksinki dünyaya bosuna gelmemissin,her gelisin bir gidisi olacagina göre ve bu gidisin kacinilmaz oldugu biliniyorsa neden inanmayi ve gidersende öyle gitmeyi denemiyorsun.Insanlar cok güclüdürler sen istersen inanir ve inanmayi kendine bir gaye olarak kabul eder ve cok mutlu bir yasamin olur diye düsünüyorum. saygilarla Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Her eserin bir ustası vardır peki insan gibi şahane bir eserin ustasız olması mümkün mü? Elbette mümkün.... Bir kere insan şahane falan değildir. İnsanın biyolojik ve fizyolojik açından diğer hayvanlara göre belirgin dezavantajları vardır. Ancak aklı ve alet kullanma yeteneği sayesinde bunu avantaja dönüştürmeyi başarmıştır. Yoksa bugün bile insanlar, bazı hayvanların besin listelerinde bulunabiliyorlar. İnsan, aletsiz bir hiçtir. Aleti olmadan ne besinini sağlayabilir, ne de tehlikelerden korunabilir. Alet olmadan tarım yapamaz, et ihtiyacını sağlayamaz. Alet olmadan besin listesinde bulunduğu hayvanlardan ya da diğer tehlikelerden korunamaz. Zira kaçmak için bir aslandan hızlı koşamadığı gibi, yakalamaya çalıştığı bir ceylandan da hızlı koşamaz. Ceylanı yakalasa bile onu yemek için pişirmesi gerekir. Zira insanın avını parçalamak için pençeleri, ya da buna uygun ağız yapısı olmadığı gibi, sindirim sistemi de çiğ et için uygun değildir. Yalnızca bu durum bile insanın şahane olmadığının kanıtıdır. İnsanın bugün bulunduğu noktanın müsebbibi yine insandır. İnsanlığın gelişimi aşamasında insana, yine insandan başkası yardımcı olmamıştır. Ne bir tanrı, ne de başka bir şey. İnsanoğlu bugüne deneme/yanılma yöntemiyle geldi. Hangi bitkiyi yemesi, hangisini yememesi gerektiğini öğrenene kadar kim bilir ne sıkıntılar çekti. Ya da hangi bitkiyi yetiştirmesi, hangisini yetiştirmemesi gerektiğini öğrenene kadar ne çabalar sarfetti. Her gün öğrendiklerinin üzerine yeni bir şeyler koyarak geldi bugünlere... İşte biz bu birikime bugün "bilim" diyoruz. İnsanın varolma savaşında yanında olan yalnızca bilimdi. Yoksa insanın işi tanrıya kalsaydı, biz bugün mağaralarda yaşamaya devam ediyor olacaktık. Bilimden başka yol gösterici aramak doğru olmadığı gibi, buna gerek de yoktur. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Sayın Yamyam.. "İnsan, aletsiz bir hiçtir.." demişsin.. İnsana verilen en büyük özelliğin bu aletleri yapacak akıl olduğunu düşünmüyormusun.. Akıl en büyük nimettir.. Aklı kullanamamak ise en büyük bedbahlıktır.. Saygılar.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Sayın Yamyam.. "İnsan, aletsiz bir hiçtir.." demişsin.. İnsana verilen en büyük özelliğin bu aletleri yapacak akıl olduğunu düşünmüyormusun.. Akıl en büyük nimettir.. Aklı kullanamamak ise en büyük bedbahlıktır.. Saygılar.. Bunu yazımın başında belirtmiştim zaten kralx... "Akıl" ı yukarıda yazdıklarımdan ayrı görmeye çalışmak, yazının içeriğini kavrayamamış olduğunuzu gösterir... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 İnsan, aletsiz bir hiçtir Bunumu kastediyorsun.. Alıntı
Φ cecile Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Hiç birşey tesadüf değildir. Belki bazı arkadaşlar kendilerini aletsiz bir hiç olarak görüyorlardır ama ben kendimi asla öyle görmüyorum. Gerçeklerden kaçmayın arkadaşlar çünkü birgün gerçekler su yüzüne çıkacaktır. Birgün bir ateistle bir ilim adamı karşılaşırlar.Ateist ilim adamına derki: Sen boşuboşuna ibadet ediorsun tanrı yoktur.İlimadamı buna karşılık derki eğer Allah yoksa ben çok birşey kaybetmem. Peki ya varsa o zaman sen çok şey kaybedersin Hem de sonsuza kadar. İnşallah sizler de gerçek yolu bulursunuz arkadaşlar Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Elbette mümkün.... Bir kere insan şahane falan değildir. İnsanın biyolojik ve fizyolojik açından diğer hayvanlara göre belirgin dezavantajları vardır. Ancak aklı ve alet kullanma yeteneği sayesinde bunu avantaja dönüştürmeyi başarmıştır. Yoksa bugün bile insanlar, bazı hayvanların besin listelerinde bulunabiliyorlar. İnsan, aletsiz bir hiçtir. Aleti olmadan ne besinini sağlayabilir, ne de tehlikelerden korunabilir. Alet olmadan tarım yapamaz, et ihtiyacını sağlayamaz. Alet olmadan besin listesinde bulunduğu hayvanlardan ya da diğer tehlikelerden korunamaz. Zira kaçmak için bir aslandan hızlı koşamadığı gibi, yakalamaya çalıştığı bir ceylandan da hızlı koşamaz. Ceylanı yakalasa bile onu yemek için pişirmesi gerekir. Zira insanın avını parçalamak için pençeleri, ya da buna uygun ağız yapısı olmadığı gibi, sindirim sistemi de çiğ et için uygun değildir. Yalnızca bu durum bile insanın şahane olmadığının kanıtıdır. İnsanın bugün bulunduğu noktanın müsebbibi yine insandır. İnsanlığın gelişimi aşamasında insana, yine insandan başkası yardımcı olmamıştır. Ne bir tanrı, ne de başka bir şey. İnsanoğlu bugüne deneme/yanılma yöntemiyle geldi. Hangi bitkiyi yemesi, hangisini yememesi gerektiğini öğrenene kadar kim bilir ne sıkıntılar çekti. Ya da hangi bitkiyi yetiştirmesi, hangisini yetiştirmemesi gerektiğini öğrenene kadar ne çabalar sarfetti. Her gün öğrendiklerinin üzerine yeni bir şeyler koyarak geldi bugünlere... İşte biz bu birikime bugün "bilim" diyoruz. İnsanın varolma savaşında yanında olan yalnızca bilimdi. Yoksa insanın işi tanrıya kalsaydı, biz bugün mağaralarda yaşamaya devam ediyor olacaktık. Bilimden başka yol gösterici aramak doğru olmadığı gibi, buna gerek de yoktur. Açıklamaların ve bizlerle paylaştığın düşüncelerin için teşekkürler sevgili yam_yam... Vermiş oldugun bu ifade ile insanlığın uygarlaşması babındaki minicik tarih ancak bu kadar net ve anlaşılır bir şekilde ifade edilebilir... Emeğine ve kalemine sağlık sevgili dostum... Çok sağol... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 İnsan neden mükemmeldir.. İnsana muhakeme, düşünme ve tercih gücünü sağlayan AKIL verilmiştir.. Olay yine innaçta birleşiyor.. O bahsettiğiniz akıl ve alet kullanma yeteneğini veren Allahtır.. Soruyorum size hadi insan bir mikro organizmadan evrimle meydana geldi diyelim... Peki akıl nereden geldi..? Yada size göre akıl nedir..? Şıracı bozacı ağırlamalarını geçelimde, bu sorulara hep birlikte bir cevap bulalım.. Buyrun.. Saygılar.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Bunumu kastediyorsun.. Hayır.... "Ancak aklı ve alet kullanma yeteneği sayesinde bunu avantaja dönüştürmeyi başarmıştır. " Bunu kastediyorum... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 İnsan neden mükemmeldir.. İnsana muhakeme, düşünme ve tercih gücünü sağlayan AKIL verilmiştir.. Olay yine innaçta birleşiyor.. O bahsettiğiniz akıl ve alet kullanma yeteneğini veren Allahtır.. Soruyorum size hadi insan bir mikro organizmadan evrimle meydana geldi diyelim... Peki akıl nereden geldi..? Yada size göre akıl nedir..? Şıracı bozacı ağırlamalarını geçelimde, bu sorulara hep birlikte bir cevap bulalım.. Buyrun.. Saygılar.. Senin için buna da ayrıntılı bir yanıt hazırlayacağım kralx... Gerçi sen yine kabul etmeyeceksin ama ben yine de hazırlayacağım... "Şıracı-bozacı" ifadelerin çok yakışıksız ve münasebetsizce olmuş... Keşke bu ifadeleri kullanmasaydın... Sevgili Dipnot; güzel ifadelerin için teşekkür ediyorum. Düşüncelerin benim için çok değerli.... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Şıracı bozacı bir latifeden ibarettii.. Gerçi bunu bende yapıyorum.. Fikrini tutarlı bulduğum arkadaşları tebrik ediyorum +1 veriyorum.. ama bazen kasıtlı yapıldığüını düşündüğümden bir ironi bir latife olsun diye ekliyverdim.. Özür dilerim.. Cevablarını en kısa sürede bekliyorum.. Saygılar.. Alıntı
Φ a.y.h.a.n Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2006 insanın mükemmelliği aklından da öte fizyolojik eksikliklerindendir insan niye aklını kullanır? çünkü başka çaresi,başka hiçbir silahı yokturda ondan eğer bizde çita kadar hızlı koşsaydık arabalarımız olmayacaktı kartal gibi göklern hakimi olsak uçaklarımız olmayacaktı aslan gibi dişlerimiz olsa ateşi bulmazdık pençelerimiz olsa çatal bıçak kullanmazdık unutmayın buluşlar zorunluluklardan doğar Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2006 Sevgili ahirzaman, Seninle biz dost olduk artık. Yazılarından dolayı senin sağduyulu bir insan olduğuna kuvvetle inanıyorum. Bu yüzden bana hitaben yazdının iletide de sağduyun belli oluyor. Ancak bahsettiklerimin arkadaşa hitaben olmadığını yazmışsın. Değindiğim konular, arkadaşımın yazısında bulunan şu duygulara hitaben yazılmışıtı. Bahsettiğim değerlere inandığımı ve çok mutlu olduğumu yazmıştım... Allahın olup olmadığına dair yazılar yukarda arkadaşlar belirtmiş zaten. Benimde inandığım değerleri ben ayrıca belirttim. Böyle bir kişiliğin tamamen yeterli olduğunu... Dinlerin de zaten bilimden ve insanlık değerlerinden dolayı kaçınılmaz olarak bunlardan bahsettiğini... Asıl gerçeklerin bunlar olduğunu bahsetmiştim. Bir daha tetkik et lutfen. Yanlışım varsa düzeltirim. Selamlar, sevgilerimle... Ben biçareyi dost kabul ediyorsanız ne mutlu bana... Yaşçada büyüğümsün her ne kadarda dünya görüşümüz arasında büyük fark olsada Manevi değerlerde bir çok ortak yanımız olduğunun düşünüyorum bunu başındada heralde İnsan sevgisi geliyor... Senin gibi abilerimden herzaman öğreneceğim şeyler olduğu düşüncesindeyim. Gerisine gelince o kadar önemli değil konu dahilinde veya değil en azından güzel iletinle fikrinizi okumuş ve güzel değerleri bir kez daha tekrar etmiş olduk... Sevgilerle abim... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.