Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Tehlikecinin farkında mısınız ?


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

sevgili bozan daha önce tehlikenin farkında olmadığını ifade ediyordu, şimdi Hasan Cemal'in tehlikesinin altına imza atmış... neymiş tehlike faşizm, faşizmden kasıt nedir?

 

irticai faliyette bulunanlar demokrasiden yanamı, demokrasiyi geliştirmek mi istiyorlar?

asla... çünkü irticai faliyette bulunanlar ve onların idealleri baskıcı ve dine endekslenmiş bir yönetimdir. Arablarda olduğu gibi... şimdi sorgulayalım Arablar dindarmıdırlar? Arablar İslama ne gibi bir fayda sağlamışlar? Arablar neden Amerikancıdırlar? Arab kralı ve onun şaşalı kraliyeti İslam adına ne yapmıştır? dini kendi egoları adına kullanmak dışında, halka yasak ve baskı kurmak dışında hangi amaç için kullanırlar?

orada ne din vardır, ne de dindar... hepsi şekilden ibarettir... Türk İslam düşünürlerinden çok farklı düşünür ve yaşarlar...

 

evet irticai faaliyet var ve bu ülkenin bekası adına çokta tehlike arzediyor... kimse aldanmasın ve kimseyi aldatmaya çalışmasın bu irticacılar dinden bir şey anlar sanmasınlar... tam da Kuran'ın arz ettiği gibi Allah adını kullanarak hakimiyet kurmak istiyorlar, bu hakimiyet iktidar sahiplerinden başka hiç kimseye huzur, refah, saadet, barış getirmez... işte geri gitmek ve karanlığa hapsolmak tamda budur...

  • Cevaplar 109
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

öncelikle şunu söylmeliyim akp sempatizanı değilim.ülkemiz demokrasiyle yönetiliyo ve bunun gereği olan seçimler sonucunda da akp ezici bir oy çoğunluğuyla iktidara geldi.burasını atatürkün kurduğu demokratik türkiye cumhuryeti olarak kabul eden herkes akp ye saygı duymalıdır ha sevmelidir demiyorum saygı duymalıdır.bu ülke kimsenin babasının malı değildir tehlikenin farkındamısınız da ne demek bu adamları halk seçmiş bilerek seçmiş.bu ülkede kim ben atatürkçüyüm diye bas bas bağırıyosa bilin ki atatürke ve onun kurduğu cumhuriyete en büyük saygısızlığı o yapıyo.ab diyoruz demokrasi diyoruz bir yandan da ordu diyoruz darbe diyoruz.bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.bırakın kim olursa olsun cumhurbaşkanı eğer anti atatürkçü değilseniz tabi

Gönderi tarihi:
bu ülke kimsenin babasının malı değildir tehlikenin farkındamısınız da ne demek bu adamları halk seçmiş bilerek seçmiş.

 

 

yanlış düşünüyorsunuz efendim ;

 

''tehlikenin farkında'' olunması istenen bizzati halk degil ki, ne münasebet.

 

tehlikenin farkında olunması istenenler, çiftligin sahipleri

 

hatta halk bile 'tehlike' kaynagı olabilir gene bunu açıktan söylemiyorlar.

 

:sweatingbullets:

Gönderi tarihi:
öncelikle şunu söylmeliyim akp sempatizanı değilim.ülkemiz demokrasiyle yönetiliyo ve bunun gereği olan seçimler sonucunda da akp ezici bir oy çoğunluğuyla iktidara geldi.burasını atatürkün kurduğu demokratik türkiye cumhuryeti olarak kabul eden herkes akp ye saygı duymalıdır ha sevmelidir demiyorum saygı duymalıdır.bu ülke kimsenin babasının malı değildir tehlikenin farkındamısınız da ne demek bu adamları halk seçmiş bilerek seçmiş.bu ülkede kim ben atatürkçüyüm diye bas bas bağırıyosa bilin ki atatürke ve onun kurduğu cumhuriyete en büyük saygısızlığı o yapıyo.ab diyoruz demokrasi diyoruz bir yandan da ordu diyoruz darbe diyoruz.bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.bırakın kim olursa olsun cumhurbaşkanı eğer anti atatürkçü değilseniz tabi

 

sayın aslan34

 

ortada anlaşılmamış bir kavram var, akp seçimle geldi ama onlar demokrasiyi kendi gemilerini yüzdürmek için bir araç olarak kullanıyorlar... Atatürk cumhuriyetinde seçilmişler vatana zarar veriyorlarsa, demokrasiye zarar veriyorlarsa, bu onlara seçimle geldikleri için her istediklerini yapma hakkı tanımaz... Anayasanın tartışılmazlarını tartışan... kendi partisi içerisinde dahi demokratik olmayan, bir liderin ve onun zihniyetinin tehlikesini görmüştür bu millet... her seçilmiş vekil bu ülkenin sahibi olmuyor, seçilen başka bir seçimle gider... ancak vatandaş seçtiği adamın neye hizmet ettiğini görmeli...

 

akp ezici bir oy çokluğu ile iktidar olmadı aslan34 % 24 ile iktidar oldu... geri kalan % 76 nın düşüncesi ne olacak... üstelik o % 24'ün içinde belki bunlar iyi şeyler yaparlar umuduyla oy vermişlerde var... ancak akp nin tabanı belli... çoğunluğa hitap etmediği, çoğunluğun sorunları ile ilgilenmediği ortada... ve eğer rejimi tehtit eden bir eylem içerisine girerlerse ve anayasaya aykırı hareket ederlerse buna da göz yumulmayacaktır... seçimle gelmek kimseye bu vatanın tapusunu vermiş olmuyor... ya kurulu cumhuriyetin gereklerini yerine getireceksin ya da gideceksin...

 

Atatürk'çü olduğumuz için Akp'nin karşısındayız... Atatürkçü olduğumuz için Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını istemiyoruz... birileri görmek istemesede birileri görüyor... akp neye hizmet ediyor...?

Gönderi tarihi:
sayın aslan34

 

ortada anlaşılmamış bir kavram var, akp seçimle geldi ama onlar demokrasiyi kendi gemilerini yüzdürmek için bir araç olarak kullanıyorlar... Atatürk cumhuriyetinde seçilmişler vatana zarar veriyorlarsa, demokrasiye zarar veriyorlarsa, bu onlara

 

sayın sardunyam ;

 

benim yazmadıgım bir iletiye cevap yazmışsınız ama sorun degil.

yerine göre demokraside araç olur cumhuriyetde olur.

mesele insanların huzur ve adaletli bir şekilde yaşamlarını sürmesidir.

hak gasbı olmadan yaşamakdır ve demokrasi buna hizmet edecekse tercih edilir.

ha bir zorba, hada bir çok zorba

ne fark ederki zorba olduktan sonra yada insanlar adaletli yaşamadıkdan sonra.

monarşiyide kınayalım, demokrasi oldugunu iddia edenide, adil omadıkdan sonra hepsini kınayalım.

 

Ak partiye gelince yüzde 24 degil daha fazla oy almış olmalı ama önemli degil, önemli degil çünkü cumhurunbaşını yüzde 18 almış bir partiye bırakmak hiç uygun olmaz o zaman ya da mevcut cumhurunbaşını seçen parlamentonun olmamasıda sorun degil.

 

biri için cumhurbaşkanı seçilme nitelikleri anayasının ilgili maddesidir.

bu niteliklere sahip herhangi biri olabilir, siz falanca olmasın diyebilirsiniz ve bu gayet dogal bir hakdır, ama olamaz diyemezsiniz, çünkü iyi kötü bir toplum sözleşmesi var elimizde.

degil mi.?

Gönderi tarihi:

Ak partiye gelince yüzde 24 degil daha fazla oy almış olmalı ama önemli degil, önemli degil çünkü cumhurunbaşını yüzde 18 almış bir partiye bırakmak hiç uygun olmaz o zaman ya da mevcut cumhurunbaşını seçen parlamentonun olmamasıda sorun degil.

 

biri için cumhurbaşkanı seçilme nitelikleri anayasının ilgili maddesidir.

bu niteliklere sahip herhangi biri olabilir, siz falanca olmasın diyebilirsiniz ve bu gayet dogal bir hakdır, ama olamaz diyemezsiniz, çünkü iyi kötü bir toplum sözleşmesi var elimizde.

degil mi.?

 

size katılıyorum ve eklemek isiyorum eğer bu ülkede sadece birilerinin isteğine göre yapılacaksa herşey rejimin adı hiç boşuna cumhuriyet konmasın.çünkü böyle cumhuriyet ve demokrasi olmaz olamaz.dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur.

Gönderi tarihi:
Acaba neden şeriatçılar Tehlikenin var olduğunu ortaya atanlardan nefret ederler?

 

Gelin biraz açalım:

 

Amaçlarına ulaşmak için bunu yapmak zorundadırlar.

 

Amaçları nedir? Şeriat

 

Nasıl ulaşacaklar Amerikadaki Hoca ajanları ile...

 

Bununlada kalmayacaklar Ulusalcı masalı ve Hitler benzetmesi gibi gülünecek şeyler üretecekler....

 

TEHLİKENİN FARKINDAYIZ...! YA SİZ..!

 

:clover: Sunuda eklemekte yarar var ,,SON ASAMADA.,!!!:;:Onlar bir nevi solculari yaninda sürükleyebilir ama Milliyetcileri ASLAA.,.!!!

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:
Ak partiye gelince yüzde 24 degil daha fazla oy almış olmalı ama önemli degil, önemli degil çünkü cumhurunbaşını yüzde 18 almış bir partiye bırakmak hiç uygun olmaz o zaman ya da mevcut cumhurunbaşını seçen parlamentonun olmamasıda sorun degil.

 

biri için cumhurbaşkanı seçilme nitelikleri anayasının ilgili maddesidir.

bu niteliklere sahip herhangi biri olabilir, siz falanca olmasın diyebilirsiniz ve bu gayet dogal bir hakdır, ama olamaz diyemezsiniz, çünkü iyi kötü bir toplum sözleşmesi var elimizde.

degil mi.?

 

size katılıyorum ve eklemek isiyorum eğer bu ülkede sadece birilerinin isteğine göre yapılacaksa herşey rejimin adı hiç boşuna cumhuriyet konmasın.çünkü böyle cumhuriyet ve demokrasi olmaz olamaz.dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur.

Sayin sysylg,AKP nin 2002 secimlerinde almis oldugu oy oranini asagida cikariyorum:

AKP tüm secmenlerin %25 inin yani 4 te birinin sandiga gidip oy veren secmenlerinde %33 nün yani 3 te birinin oylarini aldi.

41 milyon secmenden:

9 milyonu sandiga gitmedi.

32 milyon secmenin 10 milyonu AKP ye oy verdi.

Yüzde 10 barajini asamayan ve bu nedenle parlamentoya giremeyen partilerin aldiklari 10 milyonun üzerindeki oy secim sisteminin demokratik olmamasi nedeniyle iki parti yani AKP ve CHP arasinda aldiklari oy oraninda paylasildi.

AKP %35 dolayindaki oyla parlamentoda 3 te 2 cogunluga yakin bir güce sahip oldu.

5 yildirda ülkeyi yönetiyor,

Kadrolasma basini almis gitmistir.

Isin tamama ermesi icin yani Demokrasi kurallari geregi Cumhurbaskaninida bu meclis sececegi icin büyük olasilikla Cumhurbaskani eger bir sürpriz olmazsa AKPden secilecektir.Bunun anlami hicbir yasanin köskten geri dönmeyecegidi.

Atama kararlari hizla imzalanacak vekillerle yönetilen bürokrasi AKP li asillarla yönetilecek.Yargi hallac pamugu gibi atilacaktir

Hersey usulüne uygundurda...

Demokrasiye uygun degildir.

Türkiye Mayisin 16 sina kadar karanlikta kaldiktan sonra geceye dogru ilerlemeye baslayacaktir.

saygilarla

Gönderi tarihi:

biri için cumhurbaşkanı seçilme nitelikleri anayasının ilgili maddesidir.

bu niteliklere sahip herhangi biri olabilir, siz falanca olmasın diyebilirsiniz ve bu gayet dogal bir hakdır, ama olamaz diyemezsiniz, çünkü iyi kötü bir toplum sözleşmesi var elimizde.

degil mi.?

Gönderi tarihi:
yanlış düşünüyorsunuz efendim ;

''tehlikenin farkında'' olunması istenen bizzati halk degil ki, ne münasebet.

tehlikenin farkında olunması istenenler, çiftligin sahipleri

hatta halk bile 'tehlike' kaynagı olabilir gene bunu açıktan söylemiyorlar.

:sweatingbullets:

 

hangi çiftliklerin sahipleri bu tehlikeciler? tehlike yok diyen ve devlet, mafya, tarikat üçgeninde ihaleleri paylaşanların çiftliğimi? açılış yaparlarken besmele çekerek ve cumaları kıldıkları namazı bile reklam malzemesi yaparak ne kadar dindar !!! olduklarını göstermek isteyenlerin mi? milli bütünlüğe, halkın huzur ve refahına, cumhuriyetin bekasına dinamit koyanların mı? peygamberimize söven Ab'nin her dayatmasının altına imza atarak bu milleti ve doğacak her bireyini Ab'nin ve Abd'nin kölesi haline getirmek isteyenlerin mi? onlardan aldıkları emirlerle hareket ederek kendi ekonomisini çökerten, çiftçisinin ürettiğini satmasına kota koyan bizi açık pazar halinde bir sömürge devleti haline getiren ama asıl amaçları Anadolu Cumhuriyeti adı altında şeriati yönetim sistemi kurmak için mücadele verenlerin mi?

 

Ak partiye gelince yüzde 24 degil daha fazla oy almış olmalı ama önemli degil, önemli degil çünkü cumhurunbaşını yüzde 18 almış bir partiye bırakmak hiç uygun olmaz o zaman ya da mevcut cumhurunbaşını seçen parlamentonun olmamasıda sorun degil.

biri için cumhurbaşkanı seçilme nitelikleri anayasının ilgili maddesidir.

bu niteliklere sahip herhangi biri olabilir, siz falanca olmasın diyebilirsiniz ve bu gayet dogal bir hakdır, ama olamaz diyemezsiniz, çünkü iyi kötü bir toplum sözleşmesi var elimizde.

degil mi.?

size katılıyorum ve eklemek isiyorum eğer bu ülkede sadece birilerinin isteğine göre yapılacaksa herşey rejimin adı hiç boşuna cumhuriyet konmasın.çünkü böyle cumhuriyet ve demokrasi olmaz olamaz.dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur.

% 24 oy almışlardır, daha fazla değil. onların aldıkları oyun yarısı kararsızların, bir kısmıda barajı aşamayanların oylarıdır. ancak bütün bunlara rağmen devleti yönetmek üzere ve herşeyden önce milli birlik ve devletin cumhuriyetinin bağımsızlığın mücadelesini vermesi gerekenlerin kendi idealleri uğruna vatana zarar vermelerine göz yumulamaz.

 

cumhurbaşkanlığı seçimine gelince Atatürk'ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyetinin bütün anayasal düzenine bağlı olmak ve bağlı kalmak zorundadır o koltuğa oturacak olanlar. Aksi gözlemlenmiş olursa hiç kimseye bu hak verilmez. Herkesin o olmasın, bu olsun deme hakkı mevcuttur, mademki seçme ve seçilme hakkına sahibiz. Bu milletin büyük çoğunluğunu temsil etmeyen birinin olmamasını istemekte demokratik bir haktır. Demokrasi her eyleme göz yummak demek değildir.

 

biri için cumhurbaşkanı seçilme nitelikleri anayasının ilgili maddesidir.

bu niteliklere sahip herhangi biri olabilir, siz falanca olmasın diyebilirsiniz ve bu gayet dogal bir hakdır, ama olamaz diyemezsiniz, çünkü iyi kötü bir toplum sözleşmesi var elimizde.

degil mi.?

 

toplum sözleşmesi denilen şey 2002 yılında yapılan seçimle ve türlü vaadler ile değişerek geliştim diyen bir insanın iktidar olduktan sonra ne gibi eylemlerin altına imza attığını, neleri saman altı yaptığını, kendi halkına ne kadar yapancı olduğunu ve hiçte değişerek gelişmediğini gözlemlememizle bize verilen bir haktır. hala onu ve düşüncesini desteklemeye devam edenler ya gerçekleri göremeyecek kadar kördürler ya da maksatları aynıdır. gerçekleri görenlere ve göstermek isteyenlerede tepki verirler. demokrasi böyle durumlarda onlar için bir araçtır.

Gönderi tarihi:
hangi çiftliklerin sahipleri bu tehlikeciler? tehlike yok diyen ve devlet, mafya, tarikat üçgeninde ihaleleri paylaşanların çiftliğimi? açılış yaparlarken besmele çekerek ve cumaları kıldıkları namazı bile reklam malzemesi yaparak ne kadar dindar !!! olduklarını göstermek isteyenlerin mi? milli bütünlüğe, halkın huzur ve refahına, cumhuriyetin bekasına dinamit koyanların mı? peygamberimize söven Ab'nin her dayatmasının altına imza atarak bu milleti ve doğacak her bireyini Ab'nin ve Abd'nin kölesi haline getirmek isteyenlerin mi? onlardan aldıkları emirlerle hareket ederek kendi ekonomisini çökerten, çiftçisinin ürettiğini satmasına kota koyan bizi açık pazar halinde bir sömürge devleti haline getiren ama asıl amaçları Anadolu Cumhuriyeti adı altında şeriati yönetim sistemi kurmak için mücadele verenlerin mi?

% 24 oy almışlardır, daha fazla değil. onların aldıkları oyun yarısı kararsızların, bir kısmıda barajı aşamayanların oylarıdır. ancak bütün bunlara rağmen devleti yönetmek üzere ve herşeyden önce milli birlik ve devletin cumhuriyetinin bağımsızlığın mücadelesini vermesi gerekenlerin kendi idealleri uğruna vatana zarar vermelerine göz yumulamaz.

 

cumhurbaşkanlığı seçimine gelince Atatürk'ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyetinin bütün anayasal düzenine bağlı olmak ve bağlı kalmak zorundadır o koltuğa oturacak olanlar. Aksi gözlemlenmiş olursa hiç kimseye bu hak verilmez. Herkesin o olmasın, bu olsun deme hakkı mevcuttur, mademki seçme ve seçilme hakkına sahibiz. Bu milletin büyük çoğunluğunu temsil etmeyen birinin olmamasını istemekte demokratik bir haktır. Demokrasi her eyleme göz yummak demek değildir.

toplum sözleşmesi denilen şey 2002 yılında yapılan seçimle ve türlü vaadler ile değişerek geliştim diyen bir insanın iktidar olduktan sonra ne gibi eylemlerin altına imza attığını, neleri saman altı yaptığını, kendi halkına ne kadar yapancı olduğunu ve hiçte değişerek gelişmediğini gözlemlememizle bize verilen bir haktır. hala onu ve düşüncesini desteklemeye devam edenler ya gerçekleri göremeyecek kadar kördürler ya da maksatları aynıdır. gerçekleri görenlere ve göstermek isteyenlerede tepki verirler. demokrasi böyle durumlarda onlar için bir araçtır.

 

:clover::clover::clover:

 

Merhabalar

 

Bu yaziya eklenecek bir sey bulamadim tesekkürler,.,!!!

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:

kanımca uzatmanın bir anlamı yok.

anayasa çerçevesinde ne gerekiyorsa yapılır.

kimse kimsenin kalbini yarıp ne düşündügünü bildigini söylemesin.

en azından şekli demokrasiye göre davranalım

yasalar bir suç bulursa engeller.

 

ama ben sanıyorum ki bu seçimde etkili bir eksen kayması gerçekleşecek, en azından temenni ediyorum.

bu kayma zaruret hali aldı, köhnemiş mantıkla, yeniden şekillenecegi kesin olan cografyamızda sonuş almak mümkün degil de....

Gönderi tarihi:
kanımca uzatmanın bir anlamı yok.

anayasa çerçevesinde ne gerekiyorsa yapılır.

kimse kimsenin kalbini yarıp ne düşündügünü bildigini söylemesin.

en azından şekli demokrasiye göre davranalım

yasalar bir suç bulursa engeller.

 

ama ben sanıyorum ki bu seçimde etkili bir eksen kayması gerçekleşecek, en azından temenni ediyorum.

bu kayma zaruret hali aldı, köhnemiş mantıkla, yeniden şekillenecegi kesin olan cografyamızda sonuş almak mümkün degil de....

 

kalplere bakmak Allah'a mahsus bir yetkidir, biz insanlar kalbe bakamadığımız için eyleme bakarız, söyleme bakarız, söylem ve eylemin tutarlılığına bakarız, yanlışa yanlış, doğruya doğru deriz, başkalarının doğrusuna yanlış, yanlışına da doğru demeyiz.

 

anayasaya ihanet eden hükümetler yine anayasal çerçevede bunun hesabını verirler.

 

yasalar çok suç buluyor arkadaşım ama şimdi bu hükümet devrilse ve Asayasa mahkemelerinde yargılanmaya başlansalar bir anda birilerinin kahramanı olacaklar. Tıpkı Adnan Menderes gibi. Ama gereken mutlaka yapılacaktır.

 

asıl sorun demokrasiyi kendi gemilerini yüzdürebilmek adına araç olarak kullananlar demokrasinin fikir ve ifade özgürlüğü olduğunu söylerken, fikriyatlarını eyleme dökmenin realiteye geçirmenin yolunu arıyor ve zaman kazanıyorlar.

 

bölge coğrafyasının değişeceğini Abd dış işleri bakanı Rice söylüyor ama biz buna kendi ülkemizin dahil olmasını istemiyoruz. bu millet sonuna kadar da bunun mücadelesini verecektir. Abd her istediği sınırı değiştiremez, işte bağımsızlık mücadelesi bu yüzden en önemli eksikliğimizdir. Adamlar sınırımızı belirliyor, rejimimizi belirliyor hangi haklarla ve hangi yetki ile bunu yapabiliyorlar? Pkk sorunu her geçen gün artıyor ne hükümet gerekenleri yapıyor ne Abd bu mücadeleye izin veriyor. pisi pisine Mehmetçiklerimizi şehit veriyoruz.

 

bu topraklarda illaki savaş mı çıkmalı, sokaklarda düşman askerlerimi gezmeli, gerçekleri ve gidişatı erken görmenin ve önlemini almanın ne kadar hayati olduğunu anlamak için ne yapmalı? tehlike geliyorum diyor, birileri üstünü örtüyor, tehlike mehlike yok, tehlikeciler var!!! onlar paranoyak!!! hadi canım sende.

 

bindiğimiz uçak irtifa kaybediyor ama bizim bişey olmazcılar yine meydanda yok yahu bu uçak düşmez bunlar abartıyor, diyorlar. uçak düştükten sonra tehlikeyi farketmek bir işe yaramaz. ancak parçalarınızı toplarlar.

Gönderi tarihi:

 

abd ve israilin çıkarlarına göre degil bu ülkenin çıkarlarına göre davranmak lazım.

ve bu müttefiklik bitecekse herkesde bunun bedeline katlanacaktır.

 

ama dostum inanki önceki hükümetler zamanında bu çıkar önceligini aklına bile getiren yoktu.

türkiye ortadoguda bir şeyler yapmaya başladı, reel siyaset, öncekilerin duygusal kılıflı siyasetleri degil ( işte molla iran, vahhabi suudlu, falan gibi).

 

keşke bunlardan daha iyi yapabilecek birileri seçilse önümüzdeki seçimlerde ama bakın şöyle bir manzaraya kim var ya, valla kimse yok...hala mesut gibileri bir şekilde gündeme alma çalışmaları....yapmayın ya bu millet onlara hiç layık degil...

bu karışık zamanda, bu hükümet bir şans kanımca.

Gönderi tarihi:
abd ve israilin çıkarlarına göre degil bu ülkenin çıkarlarına göre davranmak lazım.

ve bu müttefiklik bitecekse herkesde bunun bedeline katlanacaktır.

 

ama dostum inanki önceki hükümetler zamanında bu çıkar önceligini aklına bile getiren yoktu.

türkiye ortadoguda bir şeyler yapmaya başladı, reel siyaset, öncekilerin duygusal kılıflı siyasetleri degil ( işte molla iran, vahhabi suudlu, falan gibi).

 

keşke bunlardan daha iyi yapabilecek birileri seçilse önümüzdeki seçimlerde ama bakın şöyle bir manzaraya kim var ya, valla kimse yok...hala mesut gibileri bir şekilde gündeme alma çalışmaları....yapmayın ya bu millet onlara hiç layık degil...

bu karışık zamanda, bu hükümet bir şans kanımca.

 

bu hükümetin başındaki Tayyip Erdoğan Bop'a eşbaşkan olarak mı ortadoğuda çözüme katkıda bulunacak. Bop nedir arkadaşım haberiniz varmı? ve şans olarak nitelendirdiğiniz bu hükümetin hangi politikasını doğru ve çözümcü buluyorsunuz.? ben dünki siyasileride faydalı bulmuyorum bugünkileride zaten mesele zincirleme gelişiyor. ama şuanki hükümet geçmiş hükümetlerin toplamından daha çok yanlış politika yürütmektedir.

 

Attila İlhan ustanın söylediği gibi soğan ekmek yemeyi göze almadıkça bu bağımsızlık mücadelesini gerçekleştiremeyiz. ülkemiz öyle ya da böyle bölünmeye doğru gidiyor ve gün geçtikçe bağımsızlığını kaybediyor şimdi ambargoları ve siyasi sıkıştırmaları göze almayarak bütün bunlardan kurtulamayacağımızı bilmemiz gerekiyor. Abd'ye ve Ab'ye karşı direniş göstermek ambargoya sebep olacaktır ama aksini yapmaklada sonuç değişmiyor yine ambargo uygulanıyor ve malum son geciktiriliyor olsada önlenemiyor. tek fark biri açık direniş diğeri bütün olana göz yummak oluyor, bu hükümetin uyguladığı politikayla herhangi bir şans kazanmış olmuyoruz. aksine masa başlarında esaretimizin altına imza atıyoruz.

Gönderi tarihi:
Bop nedir arkadaşım haberiniz varmı? ve şans olarak nitelendirdiğiniz bu hükümetin hangi politikasını doğru ve çözümcü buluyorsunuz.?

 

BOP'dan tabiki haberim var, şu iflas eden BOP diyorsunuz galiba.

 

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın Suudi Arabistan'a yaptığı ilk resmi ziyaret ,Humeyni Devrimi'nden bu yana ilk kez bir İran lideri bir Suudi kralın konuğu oluyor. Ortadoğu'da bir araya gelmesi kesinlikle mümkün görünmeyen iki ülkenin liderleri"ABD'ye rağmen" kucaklaştılar. Ortadoğu'daki en büyük ayrılıklardan birini ,Suudi-İran birlikteliğinin gerçekleşmesini Ankara'nın rolü büyük.

Hamas-El Fetih Zirvesinde de bizim Ankara Mekke Zirvesi'nde de başroldeydi.Suudi kralının Türkiye'ye geldiğini, ziyareti ABD engelleyemenişti.Türkiye Dışişleri ilk defa ve misafir statüsünde arap Ligine kabul edilmiş olması da önemle kaydedilmeli bir yerlere.

Mısır ve Suudi Arabistan'ın teklifi ile Türkiye-Arap Birliği ilişkilerinin artırılması için platform oluşturulması kararı alındı. Arap Birliği fonundan bu forum için kaynak ayrılacak. Söz konusu gelişmeler Mısır başta olmak üzere Arap dünyasındaki siyasi otoriteler tarafından "Uzun yıllardır birbirine uzak duran iki milletin yeniden buluşması" diye nitelendi!

ABD, Türkiye'yi kaybediyor ve darısı diger Arap devletlerine. Bunlar öenmli hadiseler.Suriye-Türkiye-İran ve Suriye-İran arasındaki trafigide unutmayalım ve Pakistanıda unutmayalım.7 İslam ülkesinin dışişleri bakanları İslamabad'da bir araya gelerek Ortadoğu'daki sorunlara çözüm arayacak yeni bir girişimin temellerini attılar. Girişimin öncülüğünü Pakistan lideri Müşerref yapacak...

Bunlar yıllardır hasret kaldıgımız komşularımızla ilişkilerimizi artırmaya dönük faliyetler ve üç sene önce hayal bile edilemezdi, bu ve devamı kesin olan siyasetler.

Gönderi tarihi:
BOP'dan tabiki haberim var, şu iflas eden BOP diyorsunuz galiba.

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın Suudi Arabistan'a yaptığı ilk resmi ziyaret ,Humeyni Devrimi'nden bu yana ilk kez bir İran lideri bir Suudi kralın konuğu oluyor. Ortadoğu'da bir araya gelmesi kesinlikle mümkün görünmeyen iki ülkenin liderleri"ABD'ye rağmen" kucaklaştılar. Ortadoğu'daki en büyük ayrılıklardan birini ,Suudi-İran birlikteliğinin gerçekleşmesini Ankara'nın rolü büyük.

Hamas-El Fetih Zirvesinde de bizim Ankara Mekke Zirvesi'nde de başroldeydi.Suudi kralının Türkiye'ye geldiğini, ziyareti ABD engelleyemenişti.Türkiye Dışişleri ilk defa ve misafir statüsünde arap Ligine kabul edilmiş olması da önemle kaydedilmeli bir yerlere.

Mısır ve Suudi Arabistan'ın teklifi ile Türkiye-Arap Birliği ilişkilerinin artırılması için platform oluşturulması kararı alındı. Arap Birliği fonundan bu forum için kaynak ayrılacak. Söz konusu gelişmeler Mısır başta olmak üzere Arap dünyasındaki siyasi otoriteler tarafından "Uzun yıllardır birbirine uzak duran iki milletin yeniden buluşması" diye nitelendi!

ABD, Türkiye'yi kaybediyor ve darısı diger Arap devletlerine. Bunlar öenmli hadiseler.Suriye-Türkiye-İran ve Suriye-İran arasındaki trafigide unutmayalım ve Pakistanıda unutmayalım.7 İslam ülkesinin dışişleri bakanları İslamabad'da bir araya gelerek Ortadoğu'daki sorunlara çözüm arayacak yeni bir girişimin temellerini attılar. Girişimin öncülüğünü Pakistan lideri Müşerref yapacak...

Bunlar yıllardır hasret kaldıgımız komşularımızla ilişkilerimizi artırmaya dönük faliyetler ve üç sene önce hayal bile edilemezdi, bu ve devamı kesin olan siyasetler.

 

İflas etmiş Bop'mu? hayır dostum Büyük Ortadoğu Projesi İsrail'in Ortadoğuda hakimiyet kurma çabasının kısaltılmış açıklamasıdır, bugün Abd ortadoğuda bunun hizmetini vermekte. Herşey Büyük İsrail Devleti kurmak için. Ve Tayyip Erdoğan bu projenin eşbaşkanı. Yani Büyük israil devletinin kurulmasında yetkili. İflas etmesi ise sözkonusu bile değil bu projenin gerçekleştirilmesi için asla vazgeçmeden çalışacaklar. İsrail devleti kutsal topraklarda hakimiyet kurmak adına her yolu deneyecektir, satın alabildiklerini alacak, alamadıklarını ortadan kaldıracaktır.

 

Arablar ve İran bu konuda asla taviz vermez görünüyorlar ancak ortadoğuda birlik kurulmazsa bunu önlemek mümkün görülmüyor, o yüzden komşu ülkelerimizle sürekli gerilim yaşıyoruz, İslam ve Türk dünyası birlikte hareket etmedikçe ortadoğuda söz sahibi olamazlar. Karşımızda birlik olmuş ve her türlü teknik ve siyasi imkana sahip olan devletler var. Onların şeytani fikriyatları ve bizlerin aklına gelmeyecek entrikaları ile Arab, Türk, Acem, Kürt, Türkmen, Filistinli milletler bir araya gelemezler.

 

Akp hükümeti sözde Türk Diasporasını desteklemek adına Azerbaycana gitti ama realitede ne oldu, hiç bir şey, zaten bizim anlatmaya çabaladığımız şey de bu, Akp hükümeti söylemleri ile icraatları birbirinden farklı olan tavır içerisinde. O sebepten söze değil icraata bakıyoruz dedik ya, millette bunu yapmalı, Tayyip Erdoğan konuşurken mangalda kül bırakmıyor ama 2002'den bu yana hangi gerçekçi ve yararlı politikanın altına imza atmıştırlar. Hiç.

 

Bakın her geçen gün bize uygulanan kotalar ve tarımsal sorunlar yüzünden kan kaybediyoruz, işsizlik konusunda ve terör konusunda hiç bir gayret gösterilmedi. Askeri bile karalama kampanyaları yapıyorlar. İşsizlik 2002 yılından bu yana % 30 oranında artış gösterdi. Çünkü yeni iş imkanı sağlanmadığı gibi var olan sanayide iflasa sürüklenmekte. Yılda kaç küçük esnaf ve küçük şirket kapanmakta haberiniz varmı? Ve bütün bunları çözmek adına herhangi bir çalışma yapılmıyor. Bu işler lafla olmuyor, icraat gerek. o icraat ve gayret Akp hükümetinin politikası dahilinde yok. Yabancılaştırma, satma, ithalatta artma, ihracatta azalma ild bu ülke nasıl kalkınır. Kendisi iktidara gelirken 3 yıl istemişti, 5 yıl geçti ne oldu? Hala ekonomide iyileşmeden ve enflasyonda düşmeden söz ediyorlar ama nedense bu piyasaya yansımıyor. Bütün bunlarla beraber iç ve dış politikamızda herhangi bir iyileşme söz konusu bile değilken günden güne içeriden ve dışarıdan köşeye sıkıştırılmaktayız.

 

bütün bunlar realitedir, laf değil. inanmayan piyasayı ve çiftçiyi, sokakların güvensizliğini, dış politikada yapılanları incelemeli.

 

selametle

Gönderi tarihi:

:clover:

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile...

Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile!

Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!

İstemem dursun o pâyansız mefâhir bir yana...

Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!

İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr!

Çok değil ancak! Necip evlâda lâyık tek şiâr.

Varsa şayet, söyleyin bir parçacık insâfınız:

Böyle kansız mıydı – Hâşâ – kahraman eslâfınız ?

Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?

Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,

Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?

Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar?

Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle adet miydi, bî-pervâ, yemek insan leşi?

 

 

Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!...

“His” denen devletliden olsaydı halkın behresi:

Pâyitahtından bugün taşmazdı sarhoş nâ’rası!

Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.

Lâkin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!

Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Hasmı, derken, çullanmışlar yutmadan son lokmayı!..

 

 

Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.

Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız!

Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!

Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:

Vakit çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!

Davranın haykırmadan nâkûs-ı izmihlâliniz...

Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zirâ haliniz:

Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!

Davranın, zîra gülünç olduk bütün bir âleme,

Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;

Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram!

Kahraman ecdâdımızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: İstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!

 

Mehmet Akif Ersoy :clover:

Gönderi tarihi:
Acaba neden şeriatçılar Tehlikenin var olduğunu ortaya atanlardan nefret ederler?

 

Gelin biraz açalım:

 

Amaçlarına ulaşmak için bunu yapmak zorundadırlar.

 

Amaçları nedir? Şeriat

 

Nasıl ulaşacaklar Amerikadaki Hoca ajanları ile...

 

Bununlada kalmayacaklar Ulusalcı masalı ve Hitler benzetmesi gibi gülünecek şeyler üretecekler....

 

TEHLİKENİN FARKINDAYIZ...! YA SİZ..!

Onlar asla bunun farkında olamayacaklar sevgili erdoğan..

çünkü birkere kemalizmden önce arapçayı öğrendiler..

Çünkü bilim ve irfan olabilmenin ötesinde rühani cennetlere ait oldular...

Çünkü eğitim ve öğretimden önce hacı ve hoca düşüncelerinin toplumsal taraftarlığını seçtiler ki hiç bir zamam bu topluma ses olabilecek gücü kendilerinde bulamadılar...

Çünkü 80 yıllık bir Cumhuriyet yerine dinsel toplum düzeni düzeni ve inançsal köleliğin hizmetindeler...

Çünkü bugün artık kolaycı bir ezber anlayışının sonucu olmuşlardır ve hiçbir zaman onlara bilimsellikten, ülke edebiyatından, şairinden, ozanından, ressamından, müzisyeninden bahsedebilecek durumun kalmamıştır....

Çünkü Ülkeyi soyup soğana çevirenlerin yan uzantıları (çetesel milliyetçiler) ülkeyi kanser gibi sarmış sarmalamış...

Sonuç ortada ve artık toplum tamamen kaderci, ruhani, öbürtarafçı veya kafatasçı, demokrasi ve düşüncenin düşmanı, sorgulama ve araştırmanın ötesinde inançsal kimlik arayışında, İnancını bile ticarete, siyaset bulaştıran bir yapi içerisine girmiş...

Tehlikenin bile farkında olamayacak kadar kör, sağır ve dilsiz hale getirilmiş durumda...

Yani kazanın içindeyiz ve su yavaş yavaş ısınmakta....

Bunlar ise hala işin rehavetinde....

Haklılar da çünkü ezberci bir toplumun sonudur bu..

Başka birşey hiç değil..

Gönderi tarihi:

akp nin hiçbir politikasını begenmiyorum bende.ama isteseniz de istemeseniz de bu parti %30 un üstünde oy almış.kararsızlarınkini mi almış başkasınınkini mi onu sizin kadar bilmiyorum.bu demokrasinin bir sonucudur.cumhurbaşkanını da kendi istedikleri adamı sececekler.burda ne kadar konuşsak da boş bu böyle olacak.bence de böyle olması gerekir.inş ülkemiz için en hayırlısı olur.saygılar

Gönderi tarihi:

İflas etmiş Bop'mu? hayır dostum Büyük Ortadoğu Projesi İsrail'in Ortadoğuda hakimiyet kurma çabasının kısaltılmış açıklamasıdır,

selametle

 

 

bop oldu bip

israilin ortadogu hakimiyeti bop la başlamadı, bop bi nevi makyajlama çalışması, (pek tutmadı) ortadogu hakimiyeti için...

israil hakimiyetide demek yetersiz kalır dogrusu abd'nin temel hayati çıkarları ve israil askeri üssü ( israil efsanenin, hayalin arkasındaymış gibi duruyor ama...)

 

ortadogu halkları için birleşmekden başka yol yok

ve bu ortak noktaları arttırmakla mümkün olur

reel siyasetle, geçmişlerin duygusal çocukca siyasetleriyle degil (siyaset bile degildi ya geçmişdekiler)

Türkiye kendi gerçekligine dönmelidir.

Irakın parçalanma işi ta 1980 lerin konusuydu malum çevreler tarafından, bunlar parçalanmışlıktan besleniyorlar....taa osmanlının işini bitirdiklerinden beri

hoş osmanlı sadece dışardan degil, sözüm ona devletine sahip çıkan kimi saftirik ve kimi satılmışlar da işin içindeydi malesef.

işin özü dostum birlikten kuvvet dogar ve Türkiye'nin elit tabakasıda artık bir takım saplantılardan taviz vermek zorundadır....tavizden dünyanın sonu gelmez ya...

saygılar

Gönderi tarihi:
sayın sardunyam ;

 

benim yazmadıgım bir iletiye cevap yazmışsınız ama sorun degil.

yerine göre demokraside araç olur cumhuriyetde olur.

mesele insanların huzur ve adaletli bir şekilde yaşamlarını sürmesidir.

hak gasbı olmadan yaşamakdır ve demokrasi buna hizmet edecekse tercih edilir.

ha bir zorba, hada bir çok zorba

ne fark ederki zorba olduktan sonra yada insanlar adaletli yaşamadıkdan sonra.

monarşiyide kınayalım, demokrasi oldugunu iddia edenide, adil omadıkdan sonra hepsini kınayalım.

 

Ak partiye gelince yüzde 24 degil daha fazla oy almış olmalı ama önemli degil, önemli degil çünkü cumhurunbaşını yüzde 18 almış bir partiye bırakmak hiç uygun olmaz o zaman ya da mevcut cumhurunbaşını seçen parlamentonun olmamasıda sorun degil.

 

biri için cumhurbaşkanı seçilme nitelikleri anayasının ilgili maddesidir.

bu niteliklere sahip herhangi biri olabilir, siz falanca olmasın diyebilirsiniz ve bu gayet dogal bir hakdır, ama olamaz diyemezsiniz, çünkü iyi kötü bir toplum sözleşmesi var elimizde.

degil mi.?

 

afedersiniz sayın aslan34, yanlışlık olmuş ama sizde farklı düşünmüyorsunuz nasıl olsa, o yüzden çok önemli değil herhalde. :)

 

hangi çiftliklerin sahipleri bu tehlikeciler? tehlike yok diyen ve devlet, mafya, tarikat üçgeninde ihaleleri paylaşanların çiftliğimi? açılış yaparlarken besmele çekerek ve cumaları kıldıkları namazı bile reklam malzemesi yaparak ne kadar dindar !!! olduklarını göstermek isteyenlerin mi? milli bütünlüğe, halkın huzur ve refahına, cumhuriyetin bekasına dinamit koyanların mı? peygamberimize söven Ab'nin her dayatmasının altına imza atarak bu milleti ve doğacak her bireyini Ab'nin ve Abd'nin kölesi haline getirmek isteyenlerin mi? onlardan aldıkları emirlerle hareket ederek kendi ekonomisini çökerten, çiftçisinin ürettiğini satmasına kota koyan bizi açık pazar halinde bir sömürge devleti haline getiren ama asıl amaçları Anadolu Cumhuriyeti adı altında şeriati yönetim sistemi kurmak için mücadele verenlerin mi?

% 24 oy almışlardır, daha fazla değil. onların aldıkları oyun yarısı kararsızların, bir kısmıda barajı aşamayanların oylarıdır. ancak bütün bunlara rağmen devleti yönetmek üzere ve herşeyden önce milli birlik ve devletin cumhuriyetinin bağımsızlığın mücadelesini vermesi gerekenlerin kendi idealleri uğruna vatana zarar vermelerine göz yumulamaz.

 

cumhurbaşkanlığı seçimine gelince Atatürk'ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyetinin bütün anayasal düzenine bağlı olmak ve bağlı kalmak zorundadır o koltuğa oturacak olanlar. Aksi gözlemlenmiş olursa hiç kimseye bu hak verilmez. Herkesin o olmasın, bu olsun deme hakkı mevcuttur, mademki seçme ve seçilme hakkına sahibiz. Bu milletin büyük çoğunluğunu temsil etmeyen birinin olmamasını istemekte demokratik bir haktır. Demokrasi her eyleme göz yummak demek değildir.

toplum sözleşmesi denilen şey 2002 yılında yapılan seçimle ve türlü vaadler ile değişerek geliştim diyen bir insanın iktidar olduktan sonra ne gibi eylemlerin altına imza attığını, neleri saman altı yaptığını, kendi halkına ne kadar yapancı olduğunu ve hiçte değişerek gelişmediğini gözlemlememizle bize verilen bir haktır. hala onu ve düşüncesini desteklemeye devam edenler ya gerçekleri göremeyecek kadar kördürler ya da maksatları aynıdır. gerçekleri görenlere ve göstermek isteyenlerede tepki verirler. demokrasi böyle durumlarda onlar için bir araçtır.

:clover:

Gönderi tarihi:
bop oldu bip

israilin ortadogu hakimiyeti bop la başlamadı, bop bi nevi makyajlama çalışması, (pek tutmadı) ortadogu hakimiyeti için...

israil hakimiyetide demek yetersiz kalır dogrusu abd'nin temel hayati çıkarları ve israil askeri üssü ( israil efsanenin, hayalin arkasındaymış gibi duruyor ama...)

 

ortadogu halkları için birleşmekden başka yol yok

ve bu ortak noktaları arttırmakla mümkün olur

reel siyasetle, geçmişlerin duygusal çocukca siyasetleriyle degil (siyaset bile degildi ya geçmişdekiler)

Türkiye kendi gerçekligine dönmelidir.

Irakın parçalanma işi ta 1980 lerin konusuydu malum çevreler tarafından, bunlar parçalanmışlıktan besleniyorlar....taa osmanlının işini bitirdiklerinden beri

hoş osmanlı sadece dışardan degil, sözüm ona devletine sahip çıkan kimi saftirik ve kimi satılmışlar da işin içindeydi malesef.

işin özü dostum birlikten kuvvet dogar ve Türkiye'nin elit tabakasıda artık bir takım saplantılardan taviz vermek zorundadır....tavizden dünyanın sonu gelmez ya...

saygılar

 

Değerli arkadaşım tutup tutmadığını şimdilik anlamamız imkansız. Amerika neden İsrail'e büyük destek veriyor dersin, Yahudi işadamlarının Amerikan ekonomisinde çok etkin rol almalarından olabilir mi? Peki dünya ekonomisine dahi yön veren Abd ve İsrail bu ortaklıktan vazgeçerler mi? bence pek mümkün değil, karşılıklı çıkar ilişkileri çok sağlam. Dünyanın parasını Yahudiler yönlendiriyor ve onların büyük çoğunluğu Amerika'da siyasi ve ekonomik alanlarda en kritik yerleri tutmuşlar.

 

Evet bende aynını ifade etmiştim ortadoğuda birlik kurulmadıkça orada demokrasi ve huzur hakimiyet kuramaz. Ama bu şuan için mümkün görünmüyor onunda nedeni yine İsrail ve Amerika. Arab ve Türk dünyasında ve ortadoğuda etkin rol alabileceklerde büyük bağlantıları var yani destekçileri. bu destekçiler sayesinde ortadoğuda birlik kurulamıyor. Onlardan arınmadıkça da kurulamaz. Amerika'nın Irağa girişinin 4. yılındayız bu zaman zarfında zengin arab dünyasından her hangi bir adım görünmektemi hayır. Göremeyiz. Petrolcü ve emperyalist krallıklar sömürge konusunda rakip tanımazlar dünya hakimiyetlerinide kaybetmek istemezler. Ne olacak peki, olması gereken önce farkına varanların sayısının artması. Bir avuç azınlık dünyayı yönetecek nereyi isterse orayı kan gölüne çevirecek ama koskoca bir dünya bütün bunlara seyirci kalacak ama malesef olanda bu değilmi?

 

Sayıca pasifize olmuş büyük çoğunluk olması karşısında aktif azınlıkla mücadele edilemiyor demekki çoğunluk olmak önemli değil, akılcı, şüpheci, temkinli, milli, barışçı düşünebilmek önemli.

 

Türkiye'nin elit tabakası gemiyi ilk terkedecek olanlar sevgili arkadaşım. Türkiye'de aydın ve elit geçinen bir kısım insanlar her şeyden önce kendi çıkarlarını düşünmekteler.

 

Selametle

Gönderi tarihi:

 

Sayıca pasifize olmuş büyük çoğunluk olması karşısında aktif azınlıkla mücadele edilemiyor demekki çoğunluk olmak önemli değil, akılcı, şüpheci, temkinli, milli, barışçı düşünebilmek önemli.

 

Türkiye'nin elit tabakası gemiyi ilk terkedecek olanlar sevgili arkadaşım. Türkiye'de aydın ve elit geçinen bir kısım insanlar her şeyden önce kendi çıkarlarını düşünmekteler.

 

Selametle

 

sayın keskin kalem ;

 

bop ya da başka birşey olsun, adı her ne olursa olsun altına bakınca maksat sömürü ve zorbalık düzeninin devamı

 

elit tabaka derken ben rejim bekçilerini kast ettim, yani artık hayali tehlikelerle, senaryolarla geçiktirilmeye çalışılan demokrasiyi içlerine sindirmelerini anlatmak istedim.

 

ortadoguya demokrasi gelsin ve krallık, şeylik düzeni yerle bir olsun ama bizimde demokrasimiz askeri vesayetden kurtulsun, halkların iradesi tam bir şekilde yönetimlere yerleşsin. hem bizim için hem bu cografyanın insanları için gelecek buna baglı.

 

biz gelecegimizi zaten sözde medyamız sayesinde dinamitlemekteyiz ve dünyanın her yerinde hemen hemen aynı olan bu medya zinciri fark edilmeden ve kırılmadan, halkların prangaları sökülemez.

medya önemli ve dünyanın büyük medya kuruluşlarının politikaları her yerde aynı reaksiyonları gösteriyor.

bunu kalabakların pasifize olmasının başlıca nedenlerinden oldugu için mevzu bahis ettim.

 

daha çok demokrasi, daha çok adalet ve cografyanın kültürel ortak noktalarının daha çok gündem tutması, aynı küresel sömürü düzeninin yaptıgı gibi...

 

selamlar.

Gönderi tarihi:

SAYIN'LARI SAYMA ZAMANI... Ceyda Görk

 

Sayın....Sayın...diyen SAYIN lar...Bu yüce milletin nasıl saydığını oylarınızı sayarken anlayacaksınız...

Hukuk sadece kişiler için yoktur. Hukuk toplum için vardır. Şimdi burdan sayın

Öcalan'ın durumuna gelmek istiyorum.. Türkiyede bir sıkıntı var. Muhalefetteyken ayrı iktidarda ayrı konuşuyorlar...

Söyleşinin ilerleyen dakikalarında bir izleyicinin sorusunu yanıtlarken de Erdoğan aynı tanımı yaptı.. Bir dinleyici öcalan'ın kürtçülük düşüncesiyle Erdoğan'ın şeriat düşüncesinin özde aynı olduğunu söyledi.. Erdoğan; Öcalan'la arasındaki farkı anlattı..

Sayın Öcalan düşüncelerinden ötürü değil, şu anda almış olduğu kellelerin hesabını veriyor. Bense düşüncemden dolayı 4 ay hapis yattım ama aramızdaki fark çok büyük...

Evet...

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Başbakanlık kooltuğunu işgal eden ve yetinmesini bilmeyen zor ruh yapısıyla harris gözlerini Cumhurbaşkanlığı koltuğuna diken Recep Tayyip Erdoğan ın gectiğimiz hafta içinde yazılı-görsel basında ve internet ortamında ses kaydı olarak yayımlanan konuşmasından bir pasaj var yukarda...

Şehitlerimizden alınan kelleler tanımıyla bahseden biri, o hırs ve Atatürk ün kurduğu cumhuriyeti yıkma yeminleriyle oturduğu başbakanlık makamında da, Ananı da al git veya Askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyebilir. Sayın hitabıyla adını andığı cani elebaşısı ile ve onun yandaşları ile bölücülerle aynı kefeye konulur bizim gözümüzde.

Aysel Tuğluk ve diger DTP mesupları bu hitaptan ötürü ceza aldılar.Ama kahrolası ve neye yaradığı belli olmayan bu dokunulmazlıklar yüzünden Tayyip Beyden hesap sorulamıyor.Aysel hanım ve diğerlerinin çizgisi bellidir.Ama bahsettiğimiz insan bugün ülkenin başbakanıdır.

Türkiyede sadece Türk yoktur. Arap, Kürt, Çerkez ... Türklüğe farklı bir yorum getirmek kürdü de türk yapmak yanlış.

Bu cümle de geçen yıl Diyarbakırda yaptığı konuşmasından...Türklüğe farklı yorumu kim getiriyor? Kim insanlarımızı kamplara ayırmak için saldıranlara destek ve cesaret vermiş oluyor?Bu vatanın bayrağı altında yaşayan herkes Türktür.Eski köye yeni adet getirmelerin sonu bu günkü kaos ortamının birinci sebebidir. Bunun vebalini nasıl taşıyacaklar bu onların sorunu elbette.Ama biz milletçe bu hesabı soracağız.Gerisi Allah katında sorulur zaten.

Bu gün bizlere düşen ilk görev, çevremizde kim varsa gücümüz yettiğince milli davamız hakkında bilinçlendirmektir.Gençlerimizin içine çekildiği bu umursamazlık atmosferini dağıtmak, ailelerimizi medyanın uyuşturma yöntemlerinde uzak durmaya ikna etmektir.Bu milletin manevi değerlerini, kıymeti yüksek olan her türlü temel taşını yerinden oynatmak isteyenlerle mücadelemizi sürdürerek koruyacağız.

Nevruz gibi öz be öz Türk bayramını kendi s.pık idealleri için kullanan, kadınları ve çoluk çocuğu öne sürerek kalkan yapıp,bölücülük propagandaları çığırtkanlığı yapacak olanlara bir sözümüz var...Yek durun!!!

Bu milletin sabrı taştı artık!!!

Sayın....Sayın...diyen SAYIN lar...Bu yüce milletin nasıl saydığını oylarınızı sayarken anlayacaksınız...siz Sayın demeye devam edin...o güne kadar akan musluklar kapanmasın aman...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.