Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2013 11 yıl Dogmatizmin karşıtı Septisizmdir. Değişmezliğin değişmezliği de dogma olduğu gibi Nedenselliğin mutlaklığı da bir dogmadır. Tanrı vardır, mutlaktır demek nasıl bir dogmaya inancın ifadesi ise, Tanrı yoktur, mutlak gerçek budur demek de bir dogmaya inancın ifadesidir. Ayrıca Tanrı, Değişmezlik, nedensellik vs. vardır veya yokturu kişi kendi aklıyla veya hisleri ile kabullenmişse, bu bir dogmayı dogmatik olmadan kabullenme, dogmatik olmayan inanç demektir. Aksi, dogmaya dogmatik inanç demektir.
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Dolayısıyla, Bilimsel Bilginin anlaşılmadan, kavranılmadan kaynağı nedeniyle kabulü o bilgiyi o birey için Dogma yapar. Her insanın gözlem ve deney imkanı olmayabilir. Bilimsel bilgilerin kabulünde, yüzde kaç insanımız deney ve gözlem yapıyor? Güneşteki hidrojen yanmasının deney ve gözlemini ben yapamıyorum. Böyle bir bilgiye dogmatik bilgi mi demeliyiz? Daha binlerce misal verilebilir. Yanlışlayabilme olanağımız olmadığından, tüm bilimsel bilgilerin, dünya bilim kurullarınca kabul edilmiş hatta yasalaşmış olması, bizim için yeterli olmuyor mu? Evrensel/bilimsel bilgileri zaten değişmez dogma kabul etmiyoruz. Dogmatiklik, otoritenin beyan ettiği bilginin sorgulanmadan kanıtlanmış kabul edilmesidir. İnanç asla kanıtlanamayacak olanın otorite öyle dediği için kanıtlanmış kabul edilmesi ile değil, aklı veya hislerle kendi başına kabul edilmesidir Diğer arkadaşla(@democrossian) tartıştığımız bir konu ya girdin. Salt akılla kanıtlama yapılamayacağından, akıl ve hisle inandığın, bir başkasının(senin için otorite olmuş oluyor) aklına inanmak olmuyor mu? Gözlem vermeyen bir olguya, akıl veya hisle inanmanın neresi doğrudur? Bilimsel midir?
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Ayrıca Tanrı, Değişmezlik, nedensellik vs. vardır veya yokturu kişi kendi aklıyla veya hisleri ile kabullenmişse, bu bir dogmayı dogmatik olmadan kabullenme, dogmatik olmayan inanç demektir. Aksi, dogmaya dogmatik inanç demektir. TDK, dogmanın anlamını "Doğruluğu sınanmadan benimsenen" olarak veriyor. Sizin için Kanıt demek, sadece akıl ve his demek oluyor demek ki.. @@democrossian ile @@Canraşit in uzlaşısını tebrik ederim YANLIŞLANAMAYAN İNANÇLARIN TÜMÜ DOGMADIR.
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Yanlışlayabilme olanağımız olmadığından, tüm bilimsel bilgilerin, dünya bilim kurullarınca kabul edilmiş hatta yasalaşmış olması, bizim için yeterli olmuyor mu? " Kavranılmadan " demiştim. Neden-Sonuçları ile anlaşılmadan, ezberlenerek ve değişmeyeceği sanılarak sahip olunan Bilimsel Bilgi bu şekilde o bilgiye sahip olan kişi için bir Dogmadır. Örnekleri çoğu insanda var, görebiliyoruz. Diğer arkadaşla(@democrossian) tartıştığımız bir konu Aranıza girdiğim için özür dilerim, bir daha olmaz. Gözlem vermeyen bir olguya, akıl veya hisle inanmanın neresi doğrudur? Bilimsel midir? Gözlem vermeyen bir olguya, akıl veya hisle inanmak olan şeydir. Yaptığım durum tespitidir. Doğru veya Yanlış gibi bir yargıda bulunmadım. İnanç Bilimsel değildir elbette. Zaten bu eylemi inanç yapan da bu niteliğidir. Zira, gözlem verene inanılmaz, bilinir. Gözlem verse İnanç niteliğini yitirir.
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl TDK, dogmanın anlamını "Doğruluğu sınanmadan benimsenen" olarak veriyor. Sizin için Kanıt demek, sadece akıl ve his demek oluyor demek ki.. Kendi adıma buna kanıt demiyorum, demiş de değilim. Dediğimi nereden çıkardınız, çok merak ettim ?
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl " Kavranılmadan " demiştim. Neden-Sonuçları ile anlaşılmadan, ezberlenerek ve değişmeyeceği sanılarak sahip olunan Bilimsel Bilgi bu şekilde o bilgiye sahip olan kişi için bir Dogmadır. Örnekleri çoğu insanda var, görebiliyoruz. "Kavranılmadan"a katılıyorum. Ancak sorgulama çağına gelmemiş insanlara verilen bilimsel bilgilerin algılama eylemine, dogmatik algılama gözüyle bakamayız. Algılanan bilgiler bilimseldir. Bilen biliyor. Aranıza girdiğim için özür dilerim, bir daha olmaz. Ne özürü? Anlaşılmadı sanırım. Senle tartışmamız da aynı yere geldi demek istedim. Gözlem vermeyen bir olguya, akıl veya hisle inanmak olan şeydir. Yaptığım durum tespitidir. Doğru veya Yanlış gibi bir yargıda bulunmadım. İnanç Bilimsel değildir elbette. İşte olay bu. Yanlışlanamayan tezlere doğru gözüyle bakmıyorum. Bu benim bilimsel dünya görüşüm. Zaten bu eylemi inanç yapan da bu niteliğidir. Zira, gözlem verene inanılmaz, bilinir. Gözlem verse İnanç niteliğini yitirir. İnançların tamamı da zaten bir başka birisinin tezi oluyor genelde. Sıradan insanlar da tezler, ideolojiler üretmiyorlar gün aşırı. Yüz yıllar içerisinde, ya filozof yada kendini paygamber, önder vs. ilan eden birsi oluyor. O kişi de yine otoriter kişidir. Kanıtlananlar bilimsel bilgi oluyor. Kanıtlayamayanlara ise bilimsel diyemiyoruz. Ben ise yalan diyorum. Kendi adıma buna kanıt demiyorum, demiş de değilim. Dediğimi nereden çıkardınız, çok merak ettim ? Sen demedin ama, dogmayı TDK; "Doğruluğu sınanmadan benimsenen" böyle tanımlıyor. Katılıyor musun?
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl "Kavranılmadan"a katılıyorum. Anca sorgulama çağına gelmemiş insanlara verilen bilimsel bilgilere dogmalar gözüyle bakamayız. dogmayı TDK; "Doğruluğu sınanmadan benimsenen" böyle tanımlıyor. Hala aynı yanlış anlama var. Bilimsel Bilgiye Dogma demedim. İlkokulda da verilen bilgiler sorgulatılarak verilir, basit düzeyde bir temelde kavratılırsa bu Dogma olmaz. Ezber Dogmadır diyorum. İşte olay bu. Yanlışlanamayan tezlere doğru gözüyle bakmıyorum. Bu benim bilimsel dünya görüşüm. Hiç bir yanlışlanamayan konuda doğru dediğiniz inancınız yok mu ? Mesela, Fenomende Determinizm vardır. Mesela, Tanrı yoktur. Mesela, Nedensellik ilkesi değişmezdir...gibi Bunlar sizce yanlış mı ? Doğru ise neden, doğrulandığı için mi ? İnançların tamamı da zaten bir başka birisinin tezi oluyor genelde. Sıradan insanlar da tezler, ideolojiler üretmiyorlar gün aşırı. Yüz yıllar içerisinde, ya filozof yada kendini paygamber, önder vs. ilan eden birsi oluyor. O kişi de yine otoriter kişidir. Kanıtlananlar bilimsel bilgi oluyor. Kanıtlayamayanlara ise bilimsel diyemiyoruz. Ben ise yalan diyorum. Otoriter olması şart değil efendim. Alanında otorite olmak demek otoriter olmak demek değildir. Sözlerinin değeri ölümünden sonra anlaşılan değerli Filozoflar yok mu ? Ki herhangi bir inanç için bir otoritenin yargısı, sözü de şart değil. Mesela, ilkel insanlara Güneşin Tanrı olduğunu kim söylemiş olabilir ? Belki de hep beraber tartışıp bu kanıya vardılar. Üstelik çok da mantıklı çünkü. Bir bilim insanı deney yaparken inandığı hipotezi kanıtlamaya çalışır. Hipoteze önce inanır, yeteri sayıda deneyle kanıtlarsa bilmiş olur. İnanç bilgiye dönüşür. Ya deney / gözlemle kanıtlanamayacak bir şey için insanların tavırları ? İlla ki, bir otoritenin sözü mü gerekir insanın bir şeye inanması için ? Şanslı / şanssız olduğuna inanan insana otorite şanslısın / şanssızsın mı demiştir de o da buna inanmıştır ? İnançlar konusunda İnsan Psikolojisini göz ardı edemezsiniz. İnsan Psikolojisini dikkate almadan, İnsan Odaklı bakmadan İnançları anlayamazsınız. Üstelik siz de bazı inançlara sahip iken işin tuhafı da bu.
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Hala aynı yanlış anlama var. Bilimsel Bilgiye Dogma demedim. İlkokulda da verilen bilgiler sorgulatılarak verilir, basit düzeyde bir temelde kavratılırsa bu Dogma olmaz. Ezber Dogmadır diyorum. Yazdıklarımı internet düşünce gönderemedim. Yeniden parça parça yazacağım. Hem önemli konular benim için. Yanlış anlaşılma yok. Sorgulamadan kabullenilen bilimsel bilgiler dogma mıdır? Bilim kurulunca test edilmiş onaylanmış olması yetmiyor mu? Herkesin tüm doğa bilimleri bilgisini test etmesi mümkün mü? Teker teker misal vereyim mi?
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Sorgulamadan kabullenilen bilimsel bilgiler dogma mıdır? Bilim kurulunca test edilmiş onaylanmış olması yetmiyor mu? Herkesin tüm doğa bilimleri bilgisini test etmesi mümkün mü? Test edilmesini öne süren ben değilim. Bunu söyleyen biri vardır mutlaka ama o ben değilim. Söylediğim çok açık. Sorgulamak demek, akıl ve mantıkla kavramak demektir. Bir bilimsel gerçeği değişmez olarak kabul etmekten bahsediyorum. Üstelik basit bir temelde de olsa anlamadan, kavramadan.
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Ya deney / gözlemle kanıtlanamayacak bir şey için insanların tavırları ? İlla ki, bir otoritenin sözü mü gerekir insanın bir şeye inanması için ? Şanslı / şanssız olduğuna inanan insana otorite şanslısın / şanssızsın mı demiştir de o da buna inanmıştır İnancın tanımı tekrar mı yazmalı. Tezler bilinen öncül bilgilerle hazırlanır. Bilimsel olur yani. Bilinmeyene inanılır. Bilgi bilinir diyen sensin. Bilgisiz tez mi olur?
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Bilinmeyen konusunda felsefi tezler üretilir. Spekülatif Fizik de felsefidir. Hipotezler deneyle sınanana kadar felsefidir.
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Test edilmesini öne süren ben değilim. Bunu söyleyen biri vardır mutlaka ama o ben değilim. Söylediğim çok açık. Sorgulamak demek, akıl ve mantıkla kavramak demektir. Bir bilimsel gerçeği değişmez olarak kabul etmekten bahsediyorum. Üstelik basit bir temelde de olsa anlamadan, kavramadan. Bilimde doğruluk yanlışlama metodu ile belirlendiğine göre, salt akıl ve mantıkla doğruya erişilemez. Sorgulamadan kasıt eğer bilginin kaynağının güvenilir olup olmadığı ise kabul. Yoksa bir bilginin kabulünün dogmatik olup olmadığı, akıl ve mantıkla sorgulayarak olamaz.
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Bilimsel bilgileri akıl ve mantık ile kavramak ile papağan gibi bilimsel bilgileri sıralamayı eşdeğer gördüğünüzü mü söylüyorsunuz ?
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Bilinmeyen konusunda felsefi tezler üretilir. Spekülatif Fizik de felsefidir. Hipotezler deneyle sınanana kadar felsefidir. Hipotezler genellikle geçmiş gözlemlere veya bilimsel teorilerden yapılan çıkarsamalara dayanır. alıntı -viki-
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Bilimsel bilgileri akıl ve mantık ile kavramak ile papağan gibi bilimsel bilgileri sıralamayı eşdeğer gördüğünüzü mü söylüyorsunuz ? Hayır ! Gözlem ve deney olmadan salt akıl ve mantıkla hiç bir tez doğrulanamaz diyorum.
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Hipotezler genellikle geçmiş gözlemlere veya bilimsel teorilerden yapılan çıkarsamalara dayanır. alıntı -viki- Çıkarsama neyle yapılıyor ?
Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2013 11 yıl Hayır ! Gözlem ve deney olmadan salt akıl ve mantıkla hiç bir tez doğrulanamaz diyorum. Ama doğrulayanlara güvenmek yeter, akıl ve mantıkla o bilgiyi anlamaya çalışmak, kavramak önemsizdir mi diyorsunuz ?
Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2013 11 yıl Çıkarsama neyle yapılıyor ? Hipotezler genellikle geçmiş gözlemlere veya bilimsel teorilerden yapılan çıkarsamalara dayanır. alıntı -viki- Bilimsel bilgi, akıl, mantık, gözlem ve testin sonucudur. Bunların birisi olmadan bilimsel bilgi olmaz. Gözlemin olmadığı/olamadığı bilgi özneldir. Ona ancak iman edilir.
Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2013 11 yıl Ama doğrulayanlara güvenmek yeter, akıl ve mantıkla o bilgiyi anlamaya çalışmak, kavramak önemsizdir mi diyorsunuz ? Bilimsel bilgi, akıl, mantık, gözlem ve testin sonucudur. Bunların birisi olmadan bilimsel bilgi olmaz. Gözlemin olmadığı/olamadığı bilgi özneldir. Ona ancak iman edilir.
Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2013 11 yıl Çıkarsama neyle yapılıyor ? dün gazetelerden birinde okumuştum söyleyeni unuttum maalesef. "bugünün sorunları dünün çözümlerinden kaynaklanır" -Peter Senge- Çözümler, gözlem ve testsiz, salt akıl ve mantıkla olmaz. "Dünün çözümü"nün içinde bilimsel bilgi vardır.
Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2013 11 yıl Ben hâla buradaki sorun nedir, ortaya konmamış olduğunu düşünüyorum. Sorun nedir, ortaya konmayınca ne yazayım bilemiyorum. Sahi sorun nedir? Kanıtlamayı somut bilimsel ve akılsal, mantıksal felsefi diye ikiye ayırmak mı sorun? Akılsal ve mantıksal felsefi kanıtlama ifadesinde mi bir yanlışlık var? Tanrının olmadığı mı kanıtlanamaz? Yoksa bunu felsefe mi yapamaz? Tanrının olmadığını illa somut bilimsel verilerle mi kanıtlamamız gerek? Sahi nedir sorun?
Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2013 11 yıl Ben hâla buradaki sorun nedir, ortaya konmamış olduğunu düşünüyorum. Sorun nedir, ortaya konmayınca ne yazayım bilemiyorum. Sahi sorun nedir? Sorun şu; Sen ve @@Canraşit soyut çıkarımlarla kanıt yapılabilir diyorsunuz. Bende hayır olamaz diyorum. Kanıt, sadece gözlem ve deney temellidir, yani bilimsel metodlarladır diyorum. Böyle bir görüş, insan türünü dine, imana, ideolojiye, dine, etike, etnike, ahlaka, törelere götürür. Temelleri de bu görüştür diyorum. Sorun hala anlaşılmadı ise biraz daha açayım.
Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2013 11 yıl ..Çıkarım: İstihrac: Tahric:Bir şeyin içinden bir şey çıkarmak.Bir mânâyı istidlâl etmek.Meydana ve harice çıkarmak.Bâzı emareleri beliren şeylerden ileriye âit olacak şeyleri çıkarmak.İstidlâl etmek.Ba'saret.Müçtehidlerin istinad ettikleri naslara, kaidelere, asıllara tatbikan şer'î hükümleri istihrac etmek. Bu tarz ile hüküm çıkarabilmek salâhiyetindeolanlara:Muharric, Sahib-i Tahric, Ashâb-ı Tahric denir.Harice Temessül: Zihnî olan kelâmın hâricî âlemdeki kanunlarauygun şekilde tanzim edilişi.Bir anlamda "bilinç oluşturma.."Bir kimseye mahsus görüş ve düşünüş.Nefse, kendi hayatına aid, dâhile aid.Subjektif: Objektifin zıddı."Afaki/objektif/somut mâlumat; yâni; hâriçten, uzaklardan alınan mâlumat, evham ve vesveselerden hâli olamıyor. Amma bizzat vicdâni bir şuura mahal olan; enfüsi/subjektif ve dâhili mâlümat ise evham ve ihtimallerden temizdir.Binaenaleyh merkezden muhite, dâhilden hârice bakmak lâzımdır. M.N." merhaba.. ..
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2013 11 yıl Bilimin soyut kanıtlarından başka kanıt yoktur demek, felsefeyi çöpe atmaktr. Çöpe atılacak felsefi inanç vardır elbet ama, felsefe tümden çöpe atılamaz. Bilimin de anası felsefedir. Bilimin ve her insan faaliyetinin bir felsefesi vardır. "Düşünüyorum o halde varım." Bunu yabana atmanın, yok saymanın bir yolu var mı? Yok...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.