Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Türklerin yüzde 9’u şeriatçı


radikal07

Önerilen İletiler

Türklerin yüzde 9’u şeriatçı

 

Aslı SÖZBİLİR/İSTANBUL

 

Türkiye’de Sosyal Tercihler Araştırması’nın sonuçlarına göre toplumumuzun sadece yüzde 9’u şeriat istiyor. AB’ye desteğin azaldığının ortaya çıktığı ankete katılanların yüzde 74’ü dindarlara baskı yapılmadığı görüşünde.

 

SABANCI Üniversitesi, Işık Üniversitesi ve Açık Toplum Enstitüsü işbirliğiyle "Türkiye’de Sosyal Tercihler" araştırması siyasette sağın ağırlığını koruduğunu ortaya koydu. Araştırma, İstanbul, Van, Ankara, Konya, Rize, Samsun, Erzurum, Kars, Diyarbakır, Bursa, İzmir ve Antalya’nın da aralarında bulunduğu 23 ilde, 18 yaş ve üzeri 1846 kişiyle gerçekleştirildi. Katılımcıların yüzde 44’ünü köy doğumlular, yüzde 28’ini gecekonduda oturanlar, yüzde 42,6’sını da ilkokul mezunları oluşturdu. Katılımcılara yöneltilen sorular ve ortaya çıkan sonuçlar şöyleydi:

 

HİLESİZ PARA KAZANILMAZ

 

Hükümetten ve hayatımdan memnunum: Yüzde 54.1

Türkiye’nin en önemli 2 sorunu: İşsizlik ve enflasyon-Hayat pahalılığı

 

Kişisel düzeyde en önemli sorununuz? Enflasyon ve hayat pahalılığı

 

Ekonominin durumu kötü: Yüzde 48.1

 

İnsan amacına ulaşmak için her yola başvurabilir: Yüzde 50

 

Çok para hilesiz kazanılmaz: Yüzde 63.

 

NAMUS KONUSU

 

Başkalarına güvenmiyorum: Yüzde 92

 

Kimse kimsenin dini inancına karışmamalı: Yüzde 76

 

Namus olaylarında saldırı her zaman cezalandırılmalı: Yüzde 82

 

Herkes fikirlerini özgürce ifade edebilmeli: Yüzde 72

 

Müslümanlığın gereği ibadetimi serbestçe yerine getiriyorum: Yüzde 74.2

 

Türkiye’de dindar insanlara baskı yapılıyor: Yüzde 25.5

 

Baskı örneğinde ilk sırada: Türban-başörtüsü.

 

Türkiye’de şeriata bağlı din devleti kurulmasını isterim: Yüzde 9

 

Türkiye’de şeriata bağlı din devleti kurulmasını istemem: Yüzde 76.5

 

POLİTİKADA DURUM

 

Devlet memurları ve üniversite öğrencileri türban takmalı: Yüzde 50

 

AB’yi destekliyorum: Yüzde 57.3 (2004’te bu oran 72.2 idi)

 

AB’ye girmek Türkiye’nin yararınadır: Yüzde 48

 

Politikada hangi parti merkezde: Yok

 

2002’ye göre solun durumu: Kıpırdanma yok

 

Aynı dönemde aşırı sağın durumu : Erime var

 

Demokrasinin işleyişinden memnunum: Yüzde 44.

 

Demokrasinin işleyişinden memnun değilim: Yüzde 54.6

 

DEĞERLENDİRME

 

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, seçmenin sağa kaymasının yeni bir olay olmadığını, ancak merkezde hiçbir partinin görülmemesinin ilginç olduğunu belirtti. Kalaycıoğlu, seçim sonuçlarını ortadaki oyların belirlediğini kaydederek, ayrıca seçmenlerin parti tercihi konusunda da, bir önceki seçimdeki gibi bir manzara olduğunu sözlerine ekledi.

 

Araştırmayı, Sabancı Üniversitesi’nin Karaköy’deki iletişim merkezinde açıkladı.

 

 

kaynak:hürriyet

 

 

 

 

yani burada arkadasların korktugu gibi tehlike olmadığı görülüyor sadece kuru gürültü yapıyorlar "şeriat geliyor" diye...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yani burada arkadasların korktugu gibi tehlike olmadığı görülüyor sadece kuru gürültü yapıyorlar "şeriat geliyor" diye...

Sevgili Radikal07,

Tehlike olmadığı görülüyor deyişin çok güzel. En azından pozitif bir düşünce.

Ben şeriat isteyenlerin gerçek sayısının %4 ü bile geçmeyeceğini düşünüyorum.

Yapılan araştırmada dikkat edecek olursanız, denek olarak daha çok, cahil kesim kullanılmış.

(Yüzde 44’ünü köy doğumlular, yüzde 28’ini gecekonduda oturanlar, yüzde 42,6’sını da ilkokul mezunları)

Eğer araştırma daha genel bir kapsamda yapılsaydı, eminimki bu oran %4 den fazla çıkmayacaktı.

Bu açıdan bakıldığında bende şimdilik tehlike görmüyorum.

Fakat şunuda belirtmek isterimki Türkiye yüzünü batıya çevirmiş ancak, geriye doğru atılan adımlarıyla doğuya doğru yürümektedir.

Yani şeriatçıların sayısının giderek arttığını söylemek istiyorum.

Bununda yegane sebebi, yeşil sermayenin güçlenmesi ve kırsaldaki hızlı nüfus artışıdır.

( Yeşil sermayenin nasıl güçlendiğini vakit bulunca, yazacağım. Bu konuda arkadaşlara da sözüm var.)

 

Unutmamak lazımdır ki, şeriat isteyenlerin sayısı %4 bile olsa bu çok yüksek sayılacak bir orandır.

Çünkü şeriat geldiği hiçbiryere seçim yoluyla gelmemiştir. Daima kan ile gelmiştir.

 

Bunun tam terside doğrudur. Şeriat giderkende kan yoluyla gider.

Çünkü seçimle gelmediği gibi, geldikten sonrada insanlara seçim hakkı tanımaz.

Şeriat ancak ayaklanmalar, isyanlar veya dış ülkelerin müdaheleleri ile gider.

 

Yeşil sermayenin güçlenmesi hızla devam etmektedir.

Bu yüzden de kısa zaman içinde şeriat isteyenlerin sayısındaki artışı göreceksiniz.

Şeriat isteyenlerin oranı %12 yi bulduğunda ise, bu iş bitmiştir. Kendinize yeni ülke aramaya başlayabilirsiniz.

Çünkü, onlarının sayısının %12 yi bulması demek, aynı zamanda ordumuzun içine de girebilmiş olmaları demektir.

Ayrıca içeride olan %12 gibi orandaki bir cahil düşmanla başetmek hiçde kolay birşey değildir.

 

Bu ülkede birkaç paket margarine, birkaç kilo pirince, birkaç kilo zeytinyağına Atatürk'ün bile satıldığını unutmayınız.

Yeşil sermaye daha da güçlenip biraz daha birşeyler vermeye başladığı zaman, laikliğin de satılmayacağına emin olamazsınız.

 

Unutmadan şunuda belirteyim.

Şeriat yavaş yavaş da gelmez.

Çok çeviktir. Birde bakarsınızki o gelmiş, siz gitmişsiniz.

Şeriat daha şimdiden kapıların çoğunu kırıp içeri girmiştir.

Kırılmayan sadece yüce ordumuzun kapısı, yüce yargımızın kapısı ve yüce cumhuriyetimizin kapısıdır.

İlk cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük bir ihtimalle, cumhhuriyetimizin kapısı da kırılmış olacaktır.

Geriye sadece 2 kapımız kalacak. Kalan 2 kapıdanda sadece birini kırdıkları zaman, diğerini de kırmak hiçde zor olmayacaktır.

 

 

Şu anda tek umudumuz Avrupa birliğidir.

Esasen bizi o da kurtaramazdı ama içeriğinde henüz gündeme gelmeyen öyle bir "şart" varki; "o şartı" yerine getirdiğimiz anda bu tehlikeden sonsuza kadar kurtulmuş olacağız.

Umarımki şeriat gelmeden önce, "o şart" bize diretilmiş ve kabul edilmiş olur.

Aksi halde bu gidişatla, şeratın gelmesi garantidir.

 

Bazen yazılarımda, birşeyleri öne atıp, açıklamasını yapmıyorum.

Bu yüzden hepinizden çok çok özür dilerim.

Mesela şu anda "o şart" dedim, devamını getirmedim.

Fakat inanınki, gizli kapaklı, birşeyler kalsın diye değil.

Sadece yazmaya fazla vakit bulamamdan ibarettir.

Fakat kapalı bıraktığım konuların hepsi aklımda, vakit buldukça hepsini yazacağım.

Kısaca yazıp geçmek adetim olmadığı için, böyle davranmak zorundayım.

Çünkü, kısaca ve baştan sağma yazılan yazılar, yanlış veya eksik anlaşılabilir.

 

 

 

Hepinize doğadan kucak dolusu sevgiler gönderiyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Unutmamak lazımdır ki, şeriat isteyenlerin sayısı %4 bile olsa bu çok yüksek sayılacak bir orandır.

Çünkü şeriat geldiği hiçbiryere seçim yoluyla gelmemiştir. Daima kan ile gelmiştir.

 

Bunun tam terside doğrudur. Şeriat giderkende kan yoluyla gider.

Çünkü seçimle gelmediği gibi, geldikten sonrada insanlara seçim hakkı tanımaz.

Şeriat ancak ayaklanmalar, isyanlar veya dış ülkelerin müdaheleleri ile gider.

"

"

Yeşil sermayenin güçlenmesi hızla devam etmektedir.

Bu yüzden de kısa zaman içinde şeriat isteyenlerin sayısındaki artışı göreceksiniz.

Şeriat isteyenlerin oranı %12 yi bulduğunda ise, bu iş bitmiştir. Kendinize yeni ülke aramaya başlayabilirsiniz.

Çünkü, onlarının sayısının %12 yi bulması demek, aynı zamanda ordumuzun içine de girebilmiş olmaları demektir.

Ayrıca içeride olan %12 gibi orandaki bir cahil düşmanla başetmek hiçde kolay birşey değildir.

"

"

Unutmadan şunuda belirteyim.

Şeriat yavaş yavaş da gelmez.

Çok çeviktir. Birde bakarsınızki o gelmiş, siz gitmişsiniz.

Şeriat daha şimdiden kapıların çoğunu kırıp içeri girmiştir.

Kırılmayan sadece yüce ordumuzun kapısı, yüce yargımızın kapısı ve yüce cumhuriyetimizin kapısıdır.

İlk cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük bir ihtimalle, cumhhuriyetimizin kapısı da kırılmış olacaktır.

Geriye sadece 2 kapımız kalacak. Kalan 2 kapıdanda sadece birini kırdıkları zaman, diğerini de kırmak hiçde zor olmayacaktır.

 

Hepinize doğadan kucak dolusu sevgiler gönderiyorum.

 

Teşekkürler evrensel...Herzamanki gibi yine açık ve net bilgilendirmeler yapmışsın...

 

Sanırım doğada olmak zihni ve aydınlık görüşleri daha da genişletiyor...

 

selamlar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ülkemizde ve diğer islam devletlerinde inanç eğitimi, önce ailede ve çevrede sonrada eğtim kurumlarında baskılı olarak yapılmaktadır.

Şunu kesin biliyoruz ki, bu ülkelerde inanç seçeneği kişnin tercihine bırakılmıyor.

 

Önce ailede, daha sonra eğtim müesseselerinde yapılan sıkı bir eğtimle,

daha çocuk yaşta insanların inanç tercih hakları olmadan dinleri belirlenmektedir.

Dinci eğitimciler şunu çok iyi biliyorlar ki "ağaç yaş iken eğilir".

 

Muhakeme yeteneği henüz gelişmemiş, çocuk yaştaki insanlara inançları(tüm inançlar) kabullendirmek,

kolaydan daha kolay olmaktadır.

Daha sonra büyüyen o insan, kutsal saydığı aile ve eğitim kurumlarından aldığı bu öğretileri,

bırakınız terketmeyi, muhakeme etmeyi bile günah saymaktadırlar.

 

İstatistiki olarak kanıtlanmıştır ki yetişkin bir insanın inancı,

mutlaka aileden yada ülkenin eğtim ve kültür yapısından gelmektedir.

Kişi muhakeme çağına geldiğinde, din ve ahlak inançlarını muhakeme edecek cesareti maalesef artık bulaMAmaktadır.

Bir milletin inancına göre, altmış yaşına gelmiş bir insanın bile, misafirin yanında onlar gidene kadar ayakta durmayı ve onunla da ayni sofraya oturmamayı tartışmasız kabul eden millet gurupları vardır çağımızda.

 

Eğitimin temel yapısı, aslında pozitif bilimlerle başlamakta, ama ne yazıkki daha sonra

ahlak adı altında, doğa üstü bazı inanç ve görüşler beyinlere alternatif olarak sokulmaktadır.

Bu eğtim tarzı tüm ülkelerde, orta çağda en üst düzeyde olmasına rağmen, çağımızda

üretimi, sanayisi, sosyal yaşamı ileri düzeye gelmiş ülkeler,

eğitim krumlarında din eğtimini bırakmışlardır.

Bu ülkeler, kişilerin inançlarını özgür benliklerinin tercihine bırakmışlardır.

Böyle bir karar hem demokrasi gereğidir, hem de kişinin seçme özgürlüğüne saygıya binaendir.

 

Yukarda verilen istatistiki bilgilere göre halkımızın %76.5'i şeriatı isteMEmektedir.

Ancak şeriat, daha çocuk yaşta beyinlere kazınmış,

ne yazıkki dini bilgiler olarak verilmiş şer'i bilgileri muhafaza eden beyinleri,

biraz uğraşla kendisine çekmeyi çok kolayca başarabilmektedir.

 

Bilimsel düşünen birisi olarak, kişilerin inanç seçeneklerine saygılı olmayı,

ancak seçim yapabilecek çağa (en az onsekiz) gelinceye dek bir dayatma olarak uygulanmamasını savunmaktayım.

Aksini, kişinin seçim yapabilme özgür iradesine müdahale olarak görmekteyim.

Onsekiz yaşına gelmemiş bir insan, siyasi seçeneğini ve diğer bir çok seçiminide haklı olarak yapaMAmaktadır.

 

İyi dileklerimle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yeşil sermaya diye bahsetmişsiniz ama artık oda kalmadı dini kullanıp para toplayan kaç şirket kaldıki bir zamanlar öyleydi kombassan, jet-pa, yimpaş vs... bunlardan kaçı ayakta ve ayakta olanların durumu nedir? yani yeşil sermayeli şirket sayısında artış oldugunu sanmıyorum...

 

bilimselci yede katılmıyorum cünkü 18 yaşına gelmiş biri için dini eğitimin zor olacagını kendiside biliyordur.. 18 yaş diye bir sınır koyarsan cocuk o zaman hiç birsey yapmasın okumasın yazmasın ilkokula 18 inde başlasın belki cocuk okumucak secme hakkını ona verelim böyle bi mantiğa karşıyım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yeşil sermaya diye bahsetmişsiniz ama artık oda kalmadı dini kullanıp para toplayan kaç şirket kaldıki

Çok sevgili Radikal07,

Ben yeşil sermaye derken o bahsettiğiniz türden şirketleri kastetmemiştim.

Bahsettiğim yeşil sermaye şu anda Türkiyedeki dindar kesimin sahip olduğu sermayedir.

Türkiyede para kaynakları büyük bir hızla dindar kesimin eline geçmektedir.

Bununda ne şekilde gerçekleştiğini hem bilimsel ve hemde siyasi olarak yazacağım.

Bu bahsettiğim yeşil sermaye, sizin bahsetiğiniz yeşil sermayeden binlerce kat daha güçlüdür.

Zaten sizin bahsetiğiniz, şirketler sadece benim bahsettiğim yeşil sermayeyi dolandıran şirketlerdir.

Yani yeşil sermayenin kendisi değillerdir. Hiçbir önemleri yoktur.

 

bilimselci yede katılmıyorum cünkü 18 yaşına gelmiş biri için dini eğitimin zor olacagını kendiside biliyordur..

 

Evet, 18 yaşına gelmiş biri için din eğitimi bencede zordur.

Çünkü 18 yaşına gelmiş birini dine inandırmak küçük bir çocuğa nazaran daha zordur.

Ancak yinede, bu bir "inanıp inanmama" meselesiyse, bir insanın "inanıp inanmayacağı" yaşa kadar gelmesini beklemek, o kişiye saygı gereğidir.

Okul meselesiyle bunu birbirine karıştırmamak lazımdır.

Çünkü okul konusunda "inanıp inanmama" meselesi yoktur.

Sayin Bilimselci konuyu yeterince aciklamis:

Kişi muhakeme çağına geldiğinde, din ve ahlak inançlarını muhakeme edecek cesareti maalesef artık bulaMAmaktadır.

Demiş.

Kendisine teşekkürlerimi sunarım.

 

Cok sevgili Radikal07,

Amacim sizinle polemik yapmak değildir.

Sadece sadece kendimin ve sayın bilimselcinin yazdıklarına biraz ek açıklama yapmak istedim.

Sizin fikirlerinize karşı çıktığımı zannetmeyiniz.

Saygı ve sevgilerimi sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Teşekkürler evrensel...Herzamanki gibi yine açık ve net bilgilendirmeler yapmışsın...

 

Sanırım doğada olmak zihni ve aydınlık görüşleri daha da genişletiyor...

 

selamlar..

Bende sizin yazılarınızdan son derece faydalanıyorum ve çoğunlukla 2 kere okuyorum.

Yazdıklarınızın daha iyi anlaşılması için, herkeze 2 kere okumasını tavsiye ederim.

Çok teşekkür ederim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cok sevgili Radikal07,

Amacim sizinle polemik yapmak değildir.

Sadece sadece kendimin ve sayın bilimselcinin yazdıklarına biraz ek açıklama yapmak istedim.

Sizin fikirlerinize karşı çıktığımı zannetmeyiniz.

Saygı ve sevgilerimi sunarım.

 

tşk ederim bu saygınızdan dolayı fikirlerimiz aynı yerde buluşmasada gerekli dikkati ve saygıyı göstermenize sevindim... direk şeriatci, dinci, molla vs.. tabirler kullanmayıp size yakışır bir edebiyat dili ile yazmanız gercekten hoştu...

saygılar

 

 

yeşil sermaye cogaldı diyorsun ama herşey paramıdırki insanların istemedigi seyi şeriatı para ile getirmek mümkünmüdür? ayrıca para kontrolu daha cok yabancıların eline gecmektedir son banka satışlarınada dikkat edersen...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yeşil sermaye cogaldı diyorsun ama herşey paramıdırki insanların istemedigi seyi şeriatı para ile getirmek mümkünmüdür?

Çok sevgili Radikal07,

Herşey paramıdırki dediğinize göre, sizin için demekki sizin için herşey para değil.

Bravo size, ülkemizin böyle düşünen insanlara o kadar çok ihtiyacı varki.

Ama ne yazıkki, sizin gibi düşünen insanların sayısı yok denecek kadar az.

Umarım bunu birgün parasız kalarak anlamak zorunda kalmazsınız.

Biliyorsunuzki, Atatürk'e küfürler yağdıran partiler, üçbeş kuruşluk erzak yardımı yaparak bu ülkede milyonlarca oy topladılar.

Bu anlamda para için Atatürk bile satılmıştır.

Neyin doğru, neyin eğri olduğunu bilmeyen cahil halk, para için çok kolayca şeriatı da kabul edebilir.

Çünkü şeriatla yaşamanın ne demek olduğunu kestiremez.

Herkezi kendiniz gibi zannetmeyiniz lütfen, ülkemizde çok fazla cahil insan var.

Şeriatın en tehlikeli yanı nedir biliyormusunuz ?

Şeriat avına tıpkı bir puma gibi yavaşca yaklaşır, belirli bir mesafeye ulaştıktan sonra aniden avının üzerine sıçrama yapar.

Şu anda şeriat yavaşca yaklaştığı için, pek fazla tehlikeli gibi gözükmüyor.

Ancak yeterince yaklaştıktan sonra, aynı hızla değil, yıldırım hızıyla gelecektir.

ayrıca para kontrolu daha cok yabancıların eline gecmektedir son banka satışlarınada dikkat edersen...

Bu söylediğinize katılıyorum, ancak bu çok ufak bir ölçek.

Yani şu andaki yeşil sermayenin gücüyle kıyaslarsanız, yabancı sermayesi çok ufak bir sermaye sayılır.

 

Saygılarımı sunarım, çok sevgili Radikal07.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok sevgili Radikal07,

Herşey paramıdırki dediğinize göre, sizin için demekki sizin için herşey para değil.

Bravo size, ülkemizin böyle düşünen insanlara o kadar çok ihtiyacı varki.

Ama ne yazıkki, sizin gibi düşünen insanların sayısı yok denecek kadar az.

Umarım bunu birgün parasız kalarak anlamak zorunda kalmazsınız.

Biliyorsunuzki, Atatürk'e küfürler yağdıran partiler, üçbeş kuruşluk erzak yardımı yaparak bu ülkede milyonlarca oy topladılar.

Bu anlamda para için Atatürk bile satılmıştır.

Neyin doğru, neyin eğri olduğunu bilmeyen cahil halk, para için çok kolayca şeriatı da kabul edebilir.

Çünkü şeriatla yaşamanın ne demek olduğunu kestiremez.

Herkezi kendiniz gibi zannetmeyiniz lütfen, ülkemizde çok fazla cahil insan var.

Şeriatın en tehlikeli yanı nedir biliyormusunuz ?

Şeriat avına tıpkı bir puma gibi yavaşca yaklaşır, belirli bir mesafeye ulaştıktan sonra aniden avının üzerine sıçrama yapar.

Şu anda şeriat yavaşca yaklaştığı için, pek fazla tehlikeli gibi gözükmüyor.

Ancak yeterince yaklaştıktan sonra, aynı hızla değil, yıldırım hızıyla gelecektir.

 

Bu söylediğinize katılıyorum, ancak bu çok ufak bir ölçek.

Yani şu andaki yeşil sermayenin gücüyle kıyaslarsanız, yabancı sermayesi çok ufak bir sermaye sayılır.

 

Saygılarımı sunarım, çok sevgili Radikal07.

 

 

saygıdeger arkadasım eğer başıörtülü diye okullara üniversitelere almazsanız halk cahil kalır ve sahte hocalara hurafelere inanır...

korkma şeriat gelmez gelemez hangi yüzyılda yaşadıgımızın farkında değilmisin? sadece gündem değiştirme olarak görüyorum her namaz kılan her oruc tutan her müslüman şeriat istiyor diye bir genelleme yapılamaz... yada sende korkularınla halen başbaşasın ülke gündeminde şeriat gibi bi konunun gelmesi bile hata cünkü daha önemli konular varken...

ayrıca para ile seriat gelir gibi birseyler yazmıssın inanmıyorum kimse para ile ibadet yaptırılamaz zatende dinimizde zorlama yoktur. eğer para ile şeriat getirilebiliyor olsa bu parayı seve seve verecek düşman ülkelerimiz hayli fazla... puma örneğini verebildiginize göre daha önce kac kere şeriatın bir ülkeye geldigini yaşadınız ve gördünüzki?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Radikal07,

Konunun, polemik haline dönüşmemesi için, bu aşamada, kendi açımdan bu tartışmadan çıkmayı uygun buldum.

Çünkü ne kadar birbirimize yazsak da sonuca ulaşamayacağımızı hissettim.

Umarım siz de benimle aynı fikirdesinizdir.

Saygılarımla.

 

valla sayın evrensel ne diyim tebrik ederim :clover:

bizim forumumuzda keşke her tartışma böyle bitse :(

tartışmalarımız genelde tarafların birbirlerini suçlamarı,ince hakaretlerleri ve karşı tarafın tarafsızlığıyla ilgili tespitleriyle :excl: son bulurda...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.