TÜRBANLI BİR AYŞE, ÇARŞAFLI BİR FATMA GÖRMEK İSTEMİYORSANIZ... (Humeyni’nin İran’a geldiği gibi gelmeyecekler, Çünkü istedikleri şey gelince hazır.)

[Φ bozan]

1. Tehlike Cumhuriyetin Tirajının düşmesidir

2. Tehlike faşist bürokratların KÖylülerin Donunu görmesidir. Bostancı sahilinde o Donu gören faşistler durumdan vazife çıkartmıştır. Tehlike işte bu *********.

 

bozan

[Φ yam_yam]

1. Tehlike Cumhuriyetin Tirajının düşmesidir

2. Tehlike faşist bürokratların KÖylülerin Donunu görmesidir. Bostancı sahilinde o Donu gören faşistler durumdan vazife çıkartmıştır. Tehlike işte bu *********.

 

bozan

 

1. Tehlike : Sürü psikolojisine riayet ederek birilerinin ekmeğine yağ sürmek...

2. Tehlike : "Kral çıplak" diyecek cesareti bulamamak...

 

Tehlike işte bu...

[Φ bozan]

1. Tehlike : Sürü psikolojisine riayet ederek birilerinin ekmeğine yağ sürmek...

2. Tehlike : "Kral çıplak" diyecek cesareti bulamamak...

 

Tehlike işte bu...

 

 

Sana katılamayacağımı ifade etmek isterim sevgili Yam Yam..

1. Cumhuriyetin tirajının düşmesi

2. Atatürk'ün milletin efendisi dediği köylünün onun bu sözüne inanarak İktidara gelmek istemesi

3. Donla denize girenlerin, izleyicileri hayal kırıklığına uğratan şeylere sahip olması.

 

bozan

[Φ sardunyam]

donla denize girmenin espirisi ne? bu bir marifet mi? neyin göstergesi? bununla neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz sayın bozan?

 

ve köylünün meclise girmesi seni rahatsız mı eder? köylünün bunu talep etmesi yanlış mı?

 

selamlar

[Φ DİPNOT]

Gelen tehlike artık devletin resmi kurum ve kuruluşlarıyla da onaylanırken birileri almış eline dini alıntıları okuyor, okuyor, okuyor...

Oysa hafızalarını biraz çalıştırsalar yukarıdaki yazımdaki gelen tehlikenin farkına varacaklar ama olmuyor. Yine bunları tek tek anlatmak bize kalıyor ve artık biz bu zahmete alıştık ve severek yaptığımız bir iş haline geldi...

 

Sevgili Su DaMLaSı arkadaşım...

Türkiye’de bir şeyler içten içe, kendiliğinden, Hocaefendisiz de değişiyor.

Bir ara Hani, Erbakan Hoca kalkıp, “Şeriat gelecek, ama kanlı mı gelecek, kansız mı, bilemem” demişti ya. Sayenizde galiba kansız gelecek. Silah kullanmadan, kimsenin burnu kanatılmadan.

Zaten türban konusu da üniversitelerde masum bir öğrenci isteği olmaktan çoktan çıktı.Artık “kamusal alan” diyorlar.”Türbanı, Çankaya’nın burçlarına dikmekten ” söz ediyorlar. Kendinizi, yavaş yavaş erkek hastaya bakmayan türbanlı doktor, türbanlı bayan subay görmeye de alıştırın.

Düşünebiliyor musunuz, “Çocuğu gibi gördüğü için” mini etekli kıza meydan dayağı atan o polisi türbanlı bir bayan hakim yargılayacak..

Ne ala adalet!

değilmi...

 

Galiba doğru...

Alıştıra alıştıra. Alışmaz mısınız?

Hani Turgut Özal da söyleemişti ya, “Alışırsınız, alışırsınız..

” Demokrasiyi bir vagon olarak kullanarak gelecekler.Seçimle iktidarlarını pekiştirerek,

kaleleri bir bir ele geçirerek.Egemenlik, duvardan millete böyle geçecek, “

O gün” böyle gelecek....

 

Gelsin bakalım...

Biz hazırız ve bekliyoruz...

Ya siz gelen tehlikenen farkındamısınız...

Şimdi...

___Gelen tehlike karşısında çocuklarımız mutlu olabilecekmi?

___Herkese hiş ve haş getirecekmi?

___Huzur bulabilcekmiyiz...

___İnsanlarımızın açlık, yoksulluğu ortadan kalkabilecekmi?

___Sağlık hizmetlerimiz toplumumuza en iyi hizmeti vermeyi ve sağlıklı bireyler olma hayalini gerçekleştirebileceklermi?

___Ulus ve bireysel güvenliğimiz herşey ile sağlanabilinecekmi?

___Ekonomik kalkınma ve istikrarı yakalayabilecekmiyiz...

Çevremizdeki düşmanlarımız tamam istediğimiz oldu mu diyecekler?

___Ve yine çevremizdeki komşularımızla, ülkelerle huzur içinde olup emperyalizm karşısında durabilecekmiyiz...

 

Efendiiiim...

Sizi duyamıyorum...

Ama şeriat bunları çözer dediğinizi duyar gibiyim...

Şeriat neyi çözmüşki bizim gibi konjoktürel yapısı ve zemini tehlikelerle dolu olan bir coğrafyaya sahip olan ülkemizi çözsün...

Lütfen en azından birbirimizi anlayabileceğimiz ufak bir ışık..

Bizin din sade ve şekilsiz yaşayan güzel, insani ve aşk dolu inananlar ile bir problemimiz yok...

Kökten, aşırı ve ülke bütünlüğünü tehlikeye sokabilecek ve sürükleyebilecek şerihatçi kişilerle bir problemimiz var ve bu da dünyü döndükçe devam edecektir...

Tek Yol Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun ilkeleri bunu unutmayın...

Dost sevgilerimle...

 

DİPNOT

1. Tehlike : Sürü psikolojisine riayet ederek birilerinin ekmeğine yağ sürmek...

2. Tehlike : "Kral çıplak" diyecek cesareti bulamamak...

 

Tehlike işte bu...

Sana katılamayacağımı ifade etmek isterim sevgili Yam Yam..

1. Cumhuriyetin tirajının düşmesi

2. Atatürk'ün milletin efendisi dediği köylünün onun bu sözüne inanarak İktidara gelmek istemesi

3. Donla denize girenlerin, izleyicileri hayal kırıklığına uğratan şeylere sahip olması.

 

bozan

donla denize girmenin espirisi ne? bu bir marifet mi? neyin göstergesi? bununla neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz sayın bozan?

ve köylünün meclise girmesi seni rahatsız mı eder? köylünün bunu talep etmesi yanlış mı?

selamlar

Onların derdi don vb bez barçaları ile konuyu ve gündemi değiştirmek sevgili sardunya...

Sevgili yam_yam gayet iyi açıklamış...

Konunun özü yerine sistemin onlara dağa fazla ögürlük taleplerine yasal va anayasal olarak karşı gelinmesi aslında.

Ama yasalarımız yobaza, gericiye ve islami faşiste en ufak bir taviz verme gibi bir gaflete düşmüş olsa mazallah bunların binlerce talebi olacaktır..

Ve şunu çok iyi biliyorum artık...

Bunlar okumuyorlar...

Bunlar araştırmıyorlar..

Bunlar inceleme yeteneklerini yitirmiş..

Ve hatta anlattıklarımızı, yazdıklarımızı, uyarılarımızı bile dikkate almayacak kadar kör ve sağırlar...

 

__Yam_yam'mı yazmış iki kelime oku vur..

__GeceKuşumu yazmış... başından ortasında ve sonundan birkaç cümleye bak ve hemen kur'an surelerine bak.

__Bilimselcimi yazmış. Onu anlama, onu değerlendirme, onun ne demek istediğini bile düşünme ona karşı birşeyler yaz bu iş tamam..

__Sardunyam'mı yazmış, Vardır bi bityeniği gündemde kalma ve ona yaranma adına sıcak birşeyler yaz...

__DİPNOT'mu yazmış? ya o nereden bilirki, üstelik ne biliryorki, herzamanki gibi saçmalar, birkaç yanlışını yakala vur hedefe ya da konuyu dağıtmak için soru sor...

 

ee ne oldu ne kazanıldı hiçbirşey...

Peki ne kaybedildi...

Çok şey...

Kaybedilenlerin çeteresini tutsam benim için binlerce...

Ya onlar için kaybeden ne inanç..

Önemli olan ülkenin, insanın, bilimin kaybetmesi değil onlar için...

Din ve inançlar kaybedmesin yeter...

Peki sonuç,

Sonucuda varsın onlar izah etsin,

Biz izah etmekten bıktık...

 

Dost sevgilerimle...

.

[Φ Su DaMLaSı]

Gelen tehlike artık devletin resmi kurum ve kuruluşlarıyla da onaylanırken birileri almış eline dini alıntıları okuyor, okuyor, okuyor...

Oysa hafızalarını biraz çalıştırsalar yukarıdaki yazımdaki gelen tehlikenin farkına varacaklar ama olmuyor. Yine bunları tek tek anlatmak bize kalıyor ve artık biz bu zahmete alıştık ve severek yaptığımız bir iş haline geldi...

 

Sevgili Su DaMLaSı arkadaşım...

Türkiye’de bir şeyler içten içe, kendiliğinden, Hocaefendisiz de değişiyor.

Bir ara Hani, Erbakan Hoca kalkıp, “Şeriat gelecek, ama kanlı mı gelecek, kansız mı, bilemem” demişti ya. Sayenizde galiba kansız gelecek. Silah kullanmadan, kimsenin burnu kanatılmadan.

Zaten türban konusu da üniversitelerde masum bir öğrenci isteği olmaktan çoktan çıktı.Artık “kamusal alan” diyorlar.”Türbanı, Çankaya’nın burçlarına dikmekten ” söz ediyorlar. Kendinizi, yavaş yavaş erkek hastaya bakmayan türbanlı doktor, türbanlı bayan subay görmeye de alıştırın.

Düşünebiliyor musunuz, “Çocuğu gibi gördüğü için” mini etekli kıza meydan dayağı atan o polisi türbanlı bir bayan hakim yargılayacak..

Ne ala adalet!

değilmi...

 

ah dipnot türban mevzuu siz de iyice paranoyaya dönüşmüş. türbansız dindar erkek doktorlarımız nasıl ki bayan hastalarla ilgileniyorsa bayan doktorlar da görevlerinin hakkını yerine getirmek ve hizmetini ibadet bilerek çalışmak istedikçe cinsiyet ayrımı yapmayacaktır. ve yapmıyor da. kendi zihninizdeki "dindar" portresi malesef içinizdeki tüm bağnazlıkların deposu haline gelmiş.

 

 

Galiba doğru...

Alıştıra alıştıra. Alışmaz mısınız?

Hani Turgut Özal da söyleemişti ya, “Alışırsınız, alışırsınız..

” Demokrasiyi bir vagon olarak kullanarak gelecekler.Seçimle iktidarlarını pekiştirerek,

kaleleri bir bir ele geçirerek.Egemenlik, duvardan millete böyle geçecek, “

O gün” böyle gelecek....

 

Gelsin bakalım...

Biz hazırız ve bekliyoruz...

Ya siz gelen tehlikenen farkındamısınız...

Şimdi...

___Gelen tehlike karşısında çocuklarımız mutlu olabilecekmi?

___Herkese hiş ve haş getirecekmi?

___Huzur bulabilcekmiyiz...

___İnsanlarımızın açlık, yoksulluğu ortadan kalkabilecekmi?

___Sağlık hizmetlerimiz toplumumuza en iyi hizmeti vermeyi ve sağlıklı bireyler olma hayalini gerçekleştirebileceklermi?

___Ulus ve bireysel güvenliğimiz herşey ile sağlanabilinecekmi?

___Ekonomik kalkınma ve istikrarı yakalayabilecekmiyiz...

Çevremizdeki düşmanlarımız tamam istediğimiz oldu mu diyecekler?

___Ve yine çevremizdeki komşularımızla, ülkelerle huzur içinde olup emperyalizm karşısında durabilecekmiyiz...

 

hayal gücünüzün yüksekliği takdire şâyan. ben de aynı şeyden sizlerin fikirlerinden örnek vermiştim. açılsın türbanlar karayolları trafiği de düzelecektir.

 

siz kendi toplumunuza "tehdit, tehlike" sıfatları ile yaklaşırsanız bu dediklerinizin hiçbiri güzel bir sonla noktalanmayacak dipnot. ekonomik kalkınma türban alım satımları ile tökezliyorsa bu ekonominin kökten değişmesi şart. bence öylesine taraf ve öylesine ÖRTÜLÜsünüz ki ne konuyu görebiliyorsunuz ne de dediğinizin farkındasınız.

 

 

Efendiiiim...

Sizi duyamıyorum...

Ama şeriat bunları çözer dediğinizi duyar gibiyim...

Şeriat neyi çözmüşki bizim gibi konjoktürel yapısı ve zemini tehlikelerle dolu olan bir coğrafyaya sahip olan ülkemizi çözsün...

Lütfen en azından birbirimizi anlayabileceğimiz ufak bir ışık..

Bizin din sade ve şekilsiz yaşayan güzel, insani ve aşk dolu inananlar ile bir problemimiz yok...

Kökten, aşırı ve ülke bütünlüğünü tehlikeye sokabilecek ve sürükleyebilecek şerihatçi kişilerle bir problemimiz var ve bu da dünyü döndükçe devam edecektir...

Tek Yol Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun ilkeleri bunu unutmayın...

Dost sevgilerimle...

 

DİPNOT

 

duymadığınız ve hatta görmediğiniz aşikâr. şeriatı sizin kadar savunmadığım yazı geçmişimde açıktır. şeriat dediğiniz düzen Kuran'dan ziyade tarih merkezlidir. tarihler değişir Kuran değişmez. ve biz müslümanları ilgilendiren temel husus Kuran'dır. siz bana Kuran da " ey müslümanlar ülkeyi şu rejimle yönetin, devletleşin " içerikli ayetler çıkarın ben de artık ne savunma yapayım ne de dinimden yana tek bir söz söyleyeyim.

 

yine de sizin gibi bi kaç kelimeyi sakız edip bol keseden vaveylalar koparmayacağım... bunu ülkeme insanıma ve umuduma ihanet sayarım

[Φ DİPNOT]

ah dipnot türban mevzuu siz de iyice paranoyaya dönüşmüş. türbansız dindar erkek doktorlarımız nasıl ki bayan hastalarla ilgileniyorsa bayan doktorlar da görevlerinin hakkını yerine getirmek ve hizmetini ibadet bilerek çalışmak istedikçe cinsiyet ayrımı yapmayacaktır. ve yapmıyor da. kendi zihninizdeki "dindar" portresi malesef içinizdeki tüm bağnazlıkların deposu haline gelmiş.

hayal gücünüzün yüksekliği takdire şâyan. ben de aynı şeyden sizlerin fikirlerinden örnek vermiştim. açılsın türbanlar karayolları trafiği de düzelecektir.

 

siz kendi toplumunuza "tehdit, tehlike" sıfatları ile yaklaşırsanız bu dediklerinizin hiçbiri güzel bir sonla noktalanmayacak dipnot. ekonomik kalkınma türban alım satımları ile tökezliyorsa bu ekonominin kökten değişmesi şart. bence öylesine taraf ve öylesine ÖRTÜLÜsünüz ki ne konuyu görebiliyorsunuz ne de dediğinizin farkındasınız.

duymadığınız ve hatta görmediğiniz aşikâr. şeriatı sizin kadar savunmadığım yazı geçmişimde açıktır. şeriat dediğiniz düzen Kuran'dan ziyade tarih merkezlidir. tarihler değişir Kuran değişmez. ve biz müslümanları ilgilendiren temel husus Kuran'dır. siz bana Kuran da " ey müslümanlar ülkeyi şu rejimle yönetin, devletleşin " içerikli ayetler çıkarın ben de artık ne savunma yapayım ne de dinimden yana tek bir söz söyleyeyim.

 

yine de sizin gibi bi kaç kelimeyi sakız edip bol keseden vaveylalar koparmayacağım... bunu ülkeme insanıma ve umuduma ihanet sayarım

 

Arkadaşım birçok insan tehlikenin farkında ve sizler dininiz adına birtakım karanlıklara imza attığınızın farkında bile değilsiniz, diğer taraftan hizmet ettiğiniz fikir hepimizi birilerin eline rahatlıkla yem edebilecek türden... Kimse dininden şüphe duymuyor... Fakat birileri bunun radikal, yobaz, karanlık ve bilinmezlik sürüklenmelerine hizmet ettiğinin farkında olamaması işin en garip tarafı...

Daha ne kadar müslüman olmalı bu ülke..

Hiçbir ezan dinmedi..

Hiçbir çami kapatılmadı...

Ve yaşam içinde insanlar rahatlıkla ibadetlerini yapıyor..

Daha ne isteniyor bunu anlamış değilim..

Niyetiniz daha fazlası mi?

Ve bunu anlamamak imkansız inanın..

.

[Φ Su DaMLaSı]

ezanların susmaması

camilerin kapatılmaması bir lütuf mudur? hangi çağın fikir insanısınız siz?

 

yaşamın içine işi okumayı ve eşinin dostunun evine misafirliğe gidememesini katmazsanız yaşamın içine ve hayatını yönlendirememeyi

 

evet çok özgür bir çerçevede yaşıyoruz. sizin ve sizin gibilerin bu lütufları için daha ne kadar hayali ve gelecek planlarını hizmetinize ve yasaklarınıza heba pardon hibe etmeliyiz onu da bilmiyorum.

 

nasıl ki şeriat diyenlerin başkalarının yaşamlarına müdahale hakkı yoksa sizin de başkalarının hayatına müdahale hakkınız yok. bunu neden anlamıyorsunuz. bu kişilerin özel tercihidir. siz nasıl olur da başkalarının giyimlerine, dinlerini yaşamalarına müdahale hakkı buluyorsunuz. bu sadece hadsizliktir.

 

bahsettiğiniz kurguların gerçekliği kabul edilse (ki kurgu filmleri daha inandırıcı) dahi sizin kılık kıyafetle buna engel olma çabalarınız çok komik ve saçma kalır.

 

yahu yazdıklarınızın hiçbir mantıkî disiplini yok ve siz kalkmış millî duyguları alet ediyorsunuz tüm bunlara.

 

her şeyin aşırısı zıddına hizmet eder diye bir söz vardır sayın dipnot. saldırılarınız ve savunmalarınız bir bağnazlıktan öteye gitmiyor.

[Φ DİPNOT]

hangi çağın fikir insanısınız siz?

Ya siz..

[Φ siosteran]

Değerli Arkadaşlar,

Ülkemizde ister İslami hukuku ve isterse Atatürk İlke ve İnkilaplarıyla yerleşmiş olan çağdaş hukuku benimsemiş olalım,ortak bir müşterekte buluşamadıkça yapılacak fazla bir şey yoktur.Dünya tarihinde milliyetçilik akımları hep kanlı bitmiştir.

Ben şahsen Atatürk milliyetçiliğini savunan birisi olarak,1946 yılında köy enstitülerinin kapatılarak yerine gereğinden fazla imam ve hatip okullarının açılmasında yanlışlık olduğunu düşünüyorum.60 senedir devam eden bu yanlışlık,doğal olarak kültürüne,tarihine yabancı nesillerin ortaya çıkmasına ve ülkemizde ulus-devlet modelinin bu nesiller ve bunların iç ve dış odakları aracılığıyla giderek geriletilmesine sebep olmuştur.

Türk kültürüne,tarihine bakış açısı temel alındığında,aslında imam-hatip okullarında okuyan arkadaşlarımızla aramızda fazla fark yoktur.Her iki kesimin birbirleriyle uzlaşamamasının nedenleri,islami hukuku savunan arkadaşlarımızın dini içerikli yayınlara bağlı kalarak oluşturdukları bir yaşam felsefesi;buna karşın çağdaş hukuku savunan benim gibi arkadaşlarımızın islami hukuka karşı olan korkularıdır.Aslında islami hukuku savunan arkadaşlarımızın da korkması gerekir.Neden korkmalıdır?Dış güçler tarafından daha fazla kullanılmaktan!

Kanaatimce,her iki kesim için de korku ortak olmalıdır.Dış güçlerin bizleri sindirerek 1850 yılından beri getirdikleri dayatmaların sonucunun ne olacağından korkmalıyız!

Çağdaş hukuku savunan arkadaşlarımın,İslam hukukunu savunan ve Atatürk İlke ve İnkilaplarını dayatma olarak görme eğiliminden bir türlü kendini kurtaramayan arkadaşlarımıza anlatmak istediği tehlike,dış güçlerin küreselleşme adı altında dayattıkları sömürgeciliktir.

Korkulması gereken,açıkça yapılan bu sömürgeciliğin ya da assimilasyonun sonunun nereye varacağıdır!

Yine de korkmayıp,moralimizi yüksek tutalım.Dış güçler,Türkiyenin İslami köktendincilik veya islami komunizm gibi uç noktalara kaymalarını istemezler,zira bu durum kendilerine de eninde sonunda yansır.IMF ve Dünya Bankası kredileriyle oltanın ucunda balık misali yaşar gideriz!

 

Saygılarımla,

[Φ Su DaMLaSı]

başkalarının hayatlarına müdahale edemeyeceğimi, bunun haddimi aşacağını bilecek kadar sizden ilerideyim. bu aramızdaki mesafenin bir kısmıdır sadece.

[Φ DİPNOT]

başkalarının hayatlarına müdahale edemeyeceğimi, bunun haddimi aşacağını bilecek kadar sizden ilerideyim. bu aramızdaki mesafenin bir kısmıdır sadece.

 

Bu müdahale geleceğinin Türkiyesini tehlikeye atacak nitelikteyse, karanlık oyunlara alet olma aşamasındaysa ve gerici ve yobaz bir geleceği ülkemini üzerin çökertme gibi bir niyeti varsa şerihat gibi saçma ve anlamsız bir düzeni getirme gibi bir niyete alet oluyorsa sonuna kadar mücadele etme kararlılılığı ve yürekliliğini taşıma bilincimizi hiç ama hiçbirzaman kaybetmeyeceğiz... Siz bizden fazla olabilirsiniz ama nacizhane bu da bizim artımız olsun...

.

[Φ Su DaMLaSı]

...

 

nasıl ki şeriat diyenlerin başkalarının yaşamlarına müdahale hakkı yoksa sizin de başkalarının hayatına müdahale hakkınız yok. bunu neden anlamıyorsunuz. bu kişilerin özel tercihidir. siz nasıl olur da başkalarının giyimlerine, dinlerini yaşamalarına müdahale hakkı buluyorsunuz. bu sadece hadsizliktir.

 

bahsettiğiniz kurguların gerçekliği kabul edilse (ki kurgu filmleri daha inandırıcı) dahi sizin kılık kıyafetle buna engel olma çabalarınız çok komik ve saçma kalır.

 

yahu yazdıklarınızın hiçbir mantıkî disiplini yok ve siz kalkmış millî duyguları alet ediyorsunuz tüm bunlara.

 

her şeyin aşırısı zıddına hizmet eder diye bir söz vardır sayın dipnot. saldırılarınız ve savunmalarınız bir bağnazlıktan öteye gitmiyor.

 

+1

 

biraz da anlamak için okusanız...

[Φ DİPNOT]

Gelen tehlike artık devletin resmi kurum ve kuruluşlarıyla da onaylanırken birileri almış eline dini alıntıları okuyor, okuyor, okuyor...

Oysa hafızalarını biraz çalıştırsalar yukarıdaki yazımdaki gelen tehlikenin farkına varacaklar ama olmuyor. Yine bunları tek tek anlatmak bize kalıyor ve artık biz bu zahmete alıştık ve severek yaptığımız bir iş haline geldi...

 

Sevgili Su DaMLaSı arkadaşım...

Türkiye’de bir şeyler içten içe, kendiliğinden, Hocaefendisiz de değişiyor.

Bir ara Hani, Erbakan Hoca kalkıp, “Şeriat gelecek, ama kanlı mı gelecek, kansız mı, bilemem” demişti ya. Sayenizde galiba kansız gelecek. Silah kullanmadan, kimsenin burnu kanatılmadan.

Zaten türban konusu da üniversitelerde masum bir öğrenci isteği olmaktan çoktan çıktı.Artık “kamusal alan” diyorlar.”Türbanı, Çankaya’nın burçlarına dikmekten ” söz ediyorlar. Kendinizi, yavaş yavaş erkek hastaya bakmayan türbanlı doktor, türbanlı bayan subay görmeye de alıştırın.

Düşünebiliyor musunuz, “Çocuğu gibi gördüğü için” mini etekli kıza meydan dayağı atan o polisi türbanlı bir bayan hakim yargılayacak..

Ne ala adalet!

değilmi...

 

Galiba doğru...

Alıştıra alıştıra. Alışmaz mısınız?

Hani Turgut Özal da söyleemişti ya, “Alışırsınız, alışırsınız..

” Demokrasiyi bir vagon olarak kullanarak gelecekler.Seçimle iktidarlarını pekiştirerek,

kaleleri bir bir ele geçirerek.Egemenlik, duvardan millete böyle geçecek, “

O gün” böyle gelecek....

 

Gelsin bakalım...

Biz hazırız ve bekliyoruz...

Ya siz gelen tehlikenen farkındamısınız...

Şimdi...

___Gelen tehlike karşısında çocuklarımız mutlu olabilecekmi?

___Herkese hiş ve haş getirecekmi?

___Huzur bulabilcekmiyiz...

___İnsanlarımızın açlık, yoksulluğu ortadan kalkabilecekmi?

___Sağlık hizmetlerimiz toplumumuza en iyi hizmeti vermeyi ve sağlıklı bireyler olma hayalini gerçekleştirebileceklermi?

___Ulus ve bireysel güvenliğimiz herşey ile sağlanabilinecekmi?

___Ekonomik kalkınma ve istikrarı yakalayabilecekmiyiz...

Çevremizdeki düşmanlarımız tamam istediğimiz oldu mu diyecekler?

___Ve yine çevremizdeki komşularımızla, ülkelerle huzur içinde olup emperyalizm karşısında durabilecekmiyiz...

 

Efendiiiim...

Sizi duyamıyorum...

Ama şeriat bunları çözer dediğinizi duyar gibiyim...

Şeriat neyi çözmüşki bizim gibi konjoktürel yapısı ve zemini tehlikelerle dolu olan bir coğrafyaya sahip olan ülkemizi çözsün...

Lütfen en azından birbirimizi anlayabileceğimiz ufak bir ışık..

Bizin din sade ve şekilsiz yaşayan güzel, insani ve aşk dolu inananlar ile bir problemimiz yok...

Kökten, aşırı ve ülke bütünlüğünü tehlikeye sokabilecek ve sürükleyebilecek şerihatçi kişilerle bir problemimiz var ve bu da dünyü döndükçe devam edecektir...

Tek Yol Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun ilkeleri bunu unutmayın...

Dost sevgilerimle...

 

DİPNOT

+1

Size bol şans ama hiçbir zaman düşündüğünüz yerde olmayacağız çünkü biz onları çoktan aştık...

Size kolaylıklar...

.

[Φ siosteran]

Değerli Arkadaşlar,

Ülkemizde ister İslami hukuku ve isterse Atatürk İlke ve İnkilaplarıyla yerleşmiş olan çağdaş hukuku benimsemiş olalım,ortak bir müşterekte buluşamadıkça yapılacak fazla bir şey yoktur.Dünya tarihinde milliyetçilik akımları hep kanlı bitmiştir.

Ben şahsen Atatürk milliyetçiliğini savunan birisi olarak,1946 yılında köy enstitülerinin kapatılarak yerine gereğinden fazla imam ve hatip okullarının açılmasında yanlışlık olduğunu düşünüyorum.60 senedir devam eden bu yanlışlık,doğal olarak kültürüne,tarihine yabancı nesillerin ortaya çıkmasına ve ülkemizde ulus-devlet modelinin bu nesiller ve bunların iç ve dış odakları aracılığıyla giderek geriletilmesine sebep olmuştur.

Türk kültürüne,tarihine bakış açısı temel alındığında,aslında imam-hatip okullarında okuyan arkadaşlarımızla aramızda fazla fark yoktur.Her iki kesimin birbirleriyle uzlaşamamasının nedenleri,islami hukuku savunan arkadaşlarımızın dini içerikli yayınlara bağlı kalarak oluşturdukları bir yaşam felsefesi;buna karşın çağdaş hukuku savunan benim gibi arkadaşlarımızın islami hukuka karşı olan korkularıdır.Aslında islami hukuku savunan arkadaşlarımızın da korkması gerekir.Neden korkmalıdır?Dış güçler tarafından daha fazla kullanılmaktan!

Kanaatimce,her iki kesim için de korku ortak olmalıdır.Dış güçlerin bizleri sindirerek 1850 yılından beri getirdikleri dayatmaların sonucunun ne olacağından korkmalıyız!

Çağdaş hukuku savunan arkadaşlarımın,İslam hukukunu savunan ve Atatürk İlke ve İnkilaplarını dayatma olarak görme eğiliminden bir türlü kendini kurtaramayan arkadaşlarımıza anlatmak istediği tehlike,dış güçlerin küreselleşme adı altında dayattıkları sömürgeciliktir.

Korkulması gereken,açıkça yapılan bu sömürgeciliğin ya da assimilasyonun sonunun nereye varacağıdır!

Yine de korkmayıp,moralimizi yüksek tutalım.Dış güçler,Türkiyenin İslami köktendincilik veya islami komunizm gibi uç noktalara kaymalarını istemezler,zira bu durum kendilerine de eninde sonunda yansır.IMF ve Dünya Bankası kredileriyle oltanın ucunda balık misali yaşar gideriz!

 

Saygılarımla,

 

Özetle,ABD'nin Ilımlı İslam Modeli Türkiye'ye getirilmek isteniyor!Adamlar bize kontrol edebilecekleri ve de önceden eşi benzeri olmayan bir modeli öneriyorlar!Hayırlısı olsun!

Anlatabildim mi Su Damlası?,Anladın mı Dipnot?

 

Saygılarımla,

[Φ Su DaMLaSı]

+1

Size bol şans ama hiçbir zaman düşündüğünüz yerde olmayacağız çünkü biz onları çoktan aştık...

Size kolaylıklar...

.

 

benim yaptıım gibi, cevabı veril(e)memiş yazılarınızı alıntılasaydınız, daha yapıcı bi eylem olacaktı ikilemeniz.

 

"sizli-bizli" tartışmaların konu başlatıcı yazarı olan size tekrar demek isterim ki bir **** ******kadar şekilci ve ******. bu tavrınız tahribat ve bölücülükten gayrı bir tavır değil.

 

bunları gündeme getirmeniz de örtücü bir politikadan ibaret.

 

ne tuhaf değil mi? en korktuğunuz kavramlar üzerinize en tehlikeli halleriyle nasıl da oturdu. (bknz: bi önceki yazımdaki uyarım "her şeyin aşırısı zıddına hizmet eder")

[Φ DİPNOT]

"sizli-bizli" tartışmaların konu başlatıcı yazarı olan size tekrar demek isterim ki bir ****** ***** kadar şekilci ve *****. bu tavrınız tahribat ve bölücülükten gayrı bir tavır değil.

 

Size ne denilebilinilirki...

Maalesef hiçbirşey..

Hoşçakalın...

yolunuz aydınlık olsun...

Dost sevgiler..

.

[Φ politika]

donla denize girmenin espirisi ne? bu bir marifet mi? neyin göstergesi? bununla neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz sayın bozan?

 

ve köylünün meclise girmesi seni rahatsız mı eder? köylünün bunu talep etmesi yanlış mı?

 

selamlar

 

Sevgili Sardunya,Bozan aslinda söylemek istedigini söylemiyorda sadece ima yoluya anlatmaya calisiyor,yani Atatürkün köylülerle ilgili söylediklerini ciddiye almiyor.Tabiki köylü bu milletin efendisidir meclisede denizede girmeye,girmeye hakki olmayanlardan daha fazla hakki vardir.Köylünün meclise girmesini Atatürk engellemedi denize donla girmeyide Atatürk salik vermedi köylülere.Köylüye Atatürkten cok baska seyler ögrettiler o ögrettilenlerin icinde denize donla girilmeyecegi yoktu.yoktu fakat denize mayo ile girenleri baska türlü ögrettiler köylülere,nasilki Türban takanlar müslüman olarak tanitiliyorsa mayo ile denize girenlerde baska türlü adlandirildi köylülere.köylünün mayo almaya parasi olsa bile mayoyu giyenlerden olmamasi gerektigi sartlandirilmasi nedeniyle mayo yerine donla denize girmekte sakinca görmez.

Saygilarla

[Φ sardunyam]

özgürlüklerin herkese eşit sağlandığı ve kimsenin bir başkasının özgürlüğüne müdahale etmediği bir Türkiye diliyorum. İnançların, çıkar kavgasına dönmediği, inananların bölünmediği, demokrasiyi sindirmiş kendi hakkını savunurken başkalarının hakkınıda savunabilen bir Türkiye diliyorum. Saldırının nerden geldiğini, amaçların ne olduğunu bilen, gerçekleri yalanların içinden seçen bir millet diliyorum.

 

Kültürel anlamda, bilimsel anlamda, eğitsel anlamda, insani anlamda, duyarlılık anlamında, vatanseverlik anlamında gelişmiş insanlar diliyorum. Gelişime açık, geriye götürmeyen, aydınlık yüzler diliyorum. Birbirine tahammül edebilen, saygısını kaybetmeyen, dürüstçe ve açıkça fikrini söyleyebilen insanlar diliyorum. Hem inançlı hem, laik olunabileceğini gören insanlar diliyorum.

 

Ve kimsenin iyiniyeti suistimal etmemesini diliyorum...

 

sevgi ve saygılarımla...

[Φ DİPNOT]

özgürlüklerin herkese eşit sağlandığı ve kimsenin bir başkasının özgürlüğüne müdahale etmediği bir Türkiye diliyorum. İnançların, çıkar kavgasına dönmediği, inananların bölünmediği, demokrasiyi sindirmiş kendi hakkını savunurken başkalarının hakkınıda savunabilen bir Türkiye diliyorum. Saldırının nerden geldiğini, amaçların ne olduğunu bilen, gerçekleri yalanların içinden seçen bir millet diliyorum.

 

Kültürel anlamda, bilimsel anlamda, eğitsel anlamda, insani anlamda, duyarlılık anlamında, vatanseverlik anlamında gelişmiş insanlar diliyorum. Gelişime açık, geriye götürmeyen, aydınlık yüzler diliyorum. Birbirine tahammül edebilen, saygısını kaybetmeyen, dürüstçe ve açıkça fikrini söyleyebilen insanlar diliyorum. Hem inançlı hem, laik olunabileceğini gören insanlar diliyorum.

 

Ve kimsenin iyiniyeti suistimal etmemesini diliyorum...

 

sevgi ve saygılarımla...

 

[Φ siosteran]

özgürlüklerin herkese eşit sağlandığı ve kimsenin bir başkasının özgürlüğüne müdahale etmediği bir Türkiye diliyorum. İnançların, çıkar kavgasına dönmediği, inananların bölünmediği, demokrasiyi sindirmiş kendi hakkını savunurken başkalarının hakkınıda savunabilen bir Türkiye diliyorum. Saldırının nerden geldiğini, amaçların ne olduğunu bilen, gerçekleri yalanların içinden seçen bir millet diliyorum.

 

Kültürel anlamda, bilimsel anlamda, eğitsel anlamda, insani anlamda, duyarlılık anlamında, vatanseverlik anlamında gelişmiş insanlar diliyorum. Gelişime açık, geriye götürmeyen, aydınlık yüzler diliyorum. Birbirine tahammül edebilen, saygısını kaybetmeyen, dürüstçe ve açıkça fikrini söyleyebilen insanlar diliyorum. Hem inançlı hem, laik olunabileceğini gören insanlar diliyorum.

 

Ve kimsenin iyiniyeti suistimal etmemesini diliyorum...

 

sevgi ve saygılarımla...

 

Yürekten katılıyorum!

[Φ suheda]

Çocuktum her şeyi anladığımı sanıyordum

Sonra büyüdüm, bombaların ve bankaların

Dağlardan ve ırmaklardan daha fazla olduğunu gördüm

 

Bahçıvanlar generallerden

Menekşeler mermilerden daha azdı

 

Yenilmişti dünya

Yenilmişti dünya

 

Duanın özgürleştiren rüzgarı

Çekilmişti yüzlerden

İnsanlar dua değil

Yönetmelik okuyordu

 

Nükleer artıklar ve çok uluslu yalanlarla kirlenmişti yüzümüz

 

 

Teknolojinin o yok edici,

O gri gölgesi düşmüştü yüzlere

Yenilmişti yüzümüz

Ve görüntü aynıydı

Bütün aynalarda

 

 

Her şey çok açıktı

Herkes kimsesiz

Herkes bir şeyin yoksuluydu

Hepimiz aynı anda yenilmiştik

Ve şarkılarımız kederliydi

 

 

Yanlış bir zamanda mı yaşıyordum ?

Çekip gitse miydim ?

Hayır!

Ne yanlış bir zamanda yaşıyordum

Ne de çekip gidecek bir yer vardı

Her yer aynıydı

Kaldım

 

Sürekli çağıran ve ayrım yapmayan toprak

Nasıl olsa beni de çağıracaktı!

 

 

* * *

 

Masal dünyanın bittiği yerde başlar

Biliyorum klasik zamanlarda değiliz artık

 

Ve masallar böyle anlatılmaz

 

Biliyorum!

Ben hiç masal yazmazdım

Dünya sisteminin hepimize anlattığı masal

Kötü olmasa bu kadar

 

Biliyorum!

Bir karınca türküsünden daha hafif olacak sesim

 

Biliyorum!

İnsanların birbirlerine olan yabancılığı büyüyecek

Dünya küçüldükçe

 

Biliyorum!

Telefonlar oldukça insanlar birbirini görmeyecek

Biliyorum!

Birbirimizi hiç görmeden ölücez

 

Her şey için tek şey diliyorum

Allah'ın gülleri yakamızı bırakmasın

 

Alıntı..

[Φ ZEMHERiM]

ezanların susmaması

camilerin kapatılmaması bir lütuf mudur? hangi çağın fikir insanısınız siz?

 

yaşamın içine işi okumayı ve eşinin dostunun evine misafirliğe gidememesini katmazsanız yaşamın içine ve hayatını yönlendirememeyi

 

evet çok özgür bir çerçevede yaşıyoruz. sizin ve sizin gibilerin bu lütufları için daha ne kadar hayali ve gelecek planlarını hizmetinize ve yasaklarınıza heba pardon hibe etmeliyiz onu da bilmiyorum.

 

nasıl ki şeriat diyenlerin başkalarının yaşamlarına müdahale hakkı yoksa sizin de başkalarının hayatına müdahale hakkınız yok. bunu neden anlamıyorsunuz. bu kişilerin özel tercihidir. siz nasıl olur da başkalarının giyimlerine, dinlerini yaşamalarına müdahale hakkı buluyorsunuz. bu sadece hadsizliktir.

 

bahsettiğiniz kurguların gerçekliği kabul edilse (ki kurgu filmleri daha inandırıcı) dahi sizin kılık kıyafetle buna engel olma çabalarınız çok komik ve saçma kalır.

 

yahu yazdıklarınızın hiçbir mantıkî disiplini yok ve siz kalkmış millî duyguları alet ediyorsunuz tüm bunlara.

 

her şeyin aşırısı zıddına hizmet eder diye bir söz vardır sayın dipnot. saldırılarınız ve savunmalarınız bir bağnazlıktan öteye gitmiyor.

 

 

başkalarının hayatlarına müdahale edemeyeceğimi, bunun haddimi aşacağını bilecek kadar sizden ilerideyim. bu aramızdaki mesafenin bir kısmıdır sadece.

 

 

[Φ DİPNOT]

Özetle,ABD'nin Ilımlı İslam Modeli Türkiye'ye getirilmek isteniyor!Adamlar bize kontrol edebilecekleri ve de önceden eşi benzeri olmayan bir modeli öneriyorlar!Hayırlısı olsun!

Anlatabildim mi Su Damlası?,Anladın mı Dipnot?

 

Saygılarımla,

 

Sevgili siosteran..

Anlayıp anlamadığımı sormuşsunuz;

Bahsettiğiniz üzere Ülkemiz üzerinde oynanan senaryonun farkında olan biriyim ve burada verdiğim mücadelenin anlamını sanıyorum vermiş olduğum mücadeledelemden sizinde anlayabildiğinizden hiç şüphen yok...

En azından sizlerin de bizler kadar bunu farkında olabilmeniz bile bizlere umut ve ışık vermektedir...

Dost sevgiler...

.

[Φ Evrensel]

Arkadaşlar merhaba,

Türban, din ve şeriat korkusu, bunların hepsi içiçe geçmiş durumda.

Bu yüzden foruumlarda mecburen birbiriyle alakalı konular açılmış oluyor.

Bir konuyu yazıp, birçok konuya kopyalamamak için, bu konulardaki görüşlerimi yazdığım sayfaların linklerini aşağıya yazdım.

 

Türban neden şeriatın gelmesine neden olur ? :

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=261665

 

Türban konusunun çözümü :

http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=33193

 

 

Herkeze mutluluklar dilerim.