Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 bilim lazim oldugu zaman soyut seyleri de inceler ; soyut seylerden de yararlanir... ve simdi de bazi bilim dallari: Agnoioloji: Dogadaki Bilinmeyenleri Aciklamaya Calisan Bilim Dali... Angeloloji: Melekleri Inceleyen Bilim Dali... Arkaeozooloji: Geçmişte Yaşamış Canlıların Birbiri Ile Etkileşimini Inceleyen Bilim Dali... Demonoloji: Cinleri Arastiran Bilim Dali... Enigmatoloji: Bulmacalari Arastiran Bilim Dali... Etimoloji: Kelimelerin Kokenlerini Inceleyen Bilim Dali... Euloji: Cumleleri Inceleyen Bilim Dali... Eksobiyoloji: Uzayin Disindaki Hayati Inceleyen Bilim Dali... Grafoloji: Yazi Yazan Kisinin Kisiligini Inceleyen Bilim Dali... G'de biraktim. tamaminin okunacagini bilsem Z'ye kadar yazardim... ama goruldugu gibi bilim sadece somut olgulari incelemez... Angeloloji, Demonoloji bilim dalı falan değildir nerden çıkardın bunları ya Hristiyon teolojisinin alt dallarıdır. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 tek bir soru... bilim daha uzayin buyukluğu konusunda kendisi ile celisirken nasil olur da bu uzayin yaraticisinin olmadigini ya da oldugunu kanitlayabilir??? Bilimin böyle bir derdi yoktur... Astronomi der ki: Uzay sonsuzdur... Astronomi böyle bir şey demez. En son hatırladığım 75 milyar ışık yılı genişliğinde olduğuydu. Ancak "içinde bulunduğumuz evrenin dışında başka evrenler de var mı" sorusu hala muallaktır... Matematik der ki: Hiçbir Zaman Sonsuz Olmayan bir sayı ile sonsuz olmayan başka bir sayının arasındaki işlemin sonucu bize sonsuzu vermez... Şimdi basit bir matematik işlemi yapalım... big bang'dan bu yana sonsuz zaman geçmiş midir? hayır. geçen zamanın sonsuz olmadığı bilinmektedir. big bang'dan sonraki uzay yayılması sonsuz mudur? hayır degildir. simdi uzayın ne kadar büyük olduğunu bulmak için yapmamız gereken tek şey zaman ile yayılma hızını çarpmaktır. zaman(sonsuz değil)xyayılma hızı(sonsuz değil)=uzayın büyüklüğü(sonsuz değil) İşte çok güvendiğiniz , her şeyi açıklamaya çalıştığınız bilim budur... daha elmanın ne oldugunu bilmeyen birisi elmanın nasıl yetiştirildiğini nerden bilsin??? Sanırım sizin sonsuzluk kavramı ile ilgili bazı sıkıntılarınız var. Bilim aynı zamanda "hiç bir şey yoktan varolmaz, varken yok olmaz" der. Siz evrenin ve maddenin başlangıcını Big Bang olarak varsayıyorsunuz; ancak bu pek de doğru değildir. Big Bang'e neden olan tekillik noktasındaki enerjinin yoktan varolma olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. Evren bugün bir çökme içine girse, çöküş tamamlandığında alacağı hal, Big Bang'den önceki durumu olacaktır. Yeni bir patlama ile de ortaya çıkacak olan evren, yoktan varolmuş bir evren olarak nitelendirilemez. matematik bilim midir? felsefe? sosyoloji? psikoloji? fizik? peki ya Ufoloji? bilim lazim oldugu zaman soyut seyleri de inceler ; soyut seylerden de yararlanir... ve simdi de bazi bilim dallari: Agnoioloji: Dogadaki Bilinmeyenleri Aciklamaya Calisan Bilim Dali... Angeloloji: Melekleri Inceleyen Bilim Dali... Arkaeozooloji: Geçmişte Yaşamış Canlıların Birbiri Ile Etkileşimini Inceleyen Bilim Dali... Demonoloji: Cinleri Arastiran Bilim Dali... Enigmatoloji: Bulmacalari Arastiran Bilim Dali... Etimoloji: Kelimelerin Kokenlerini Inceleyen Bilim Dali... Euloji: Cumleleri Inceleyen Bilim Dali... Eksobiyoloji: Uzayin Disindaki Hayati Inceleyen Bilim Dali... Grafoloji: Yazi Yazan Kisinin Kisiligini Inceleyen Bilim Dali... G'de biraktim. tamaminin okunacagini bilsem Z'ye kadar yazardim... ama goruldugu gibi bilim sadece somut olgulari incelemez... Lütfen bilimin ne olduğu ve bilim dalları hakkında detaylı bilgi edininiz. Teolojinin alt dallarını "bilim" olarak göstermek gaflettir... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Allah; heryerde hazır ve nazır olan ve Ra'yı (Rab, Rahman, Rahim) 3 ayrı kıymetiyle zerrenin zerreliğinden önce potansiyel halde bulunduran, doğmamış, doğurulmamış, sonsuz, sınırsız, tek ezeli ve ebedi güç ve bilinç kaynağıdır. Her bilinç; sonsuz-sınırsız uzaydaki muhtelif yaşam boyutlarında muhtelif "bedensel" kalıpları vasıta olarak kullanan ve sonsuz-sınırsız hayat okyanusu da denilebilen sonsuz-sınırsız yoklukta hareket eden "hayat atomları" gibidir. Allah'ın evreni yaratmasından evveli ve sonrası sorgulanamaz, çünkü bu bilgi bizden eksiktir. Henüz varlığını tam ve doğru kavrayamadığımız Yaratıcı'nın öncesi ve sonrası bizim algımız ötesindedir. Allah'ın yaratması her-an dır. O bizleri tapınmamız için yaratmamıştır, varlığından haberdar edilmişlerin beynen ve bilincen kavrama kapasiteleri ölçüsünde, algılayabildikleridir Allah. Ancak her algının kendince anladığı kadar değildir Allah. Sadece nasibince kavrayabildiğine inanır ya da reddeder insan. Yarattığı herşeye nüfus eden, zerreden-evrene kadar varlığını aksettiren, insana "şah damarından" daha yakın olan, esmai hüsnada kendini tanıtan sıfatlarla anlaşılmasını kolaylaştıran, "Rahman ve Rahim olan" yarattıklarına benzemeyen, her aklı kendi bilgisi ölçüsünde sorguya çekecek olan, yeryüzünde insanları bir tohum gibi eken ve birbirinden doğmalarını sağlayan, Üstün ve Kudret sahibi olandır ALLAH. Kuran diliyle anlatılan ve insana misaller vererek anlamasına yardımcı olunan Ahiret aslında hiç tahmin edemediğimiz bir yer. Allah diyor ki; "iş sizin bildiğiniz gibi değil." İman edenler bu yüce güç karşısında acz içine düşerler, ancak sadece ve sadece O güç karşısında acze düşerler, O'nun yarattıkları karşısında ise eğilmezler sadece O'nun emriyle mütevazi ve hoşgörülü bakarlar diğerlerine. İman etmenin huzuruyla "Allah'a" kavuştuklarında yaşayacakları memnuniyet ve kazanmış olmanın gücü... İşte Cennet mutluluğu budur. İman etmeyenlere ise bu tuhaf gelir, namaz kılmak ağır gelir, Allah karşısında acze düştüğünü görmek ağır gelir. Oysa O'nun yaratmasından evvel bir hiçlikten geldiğini unutur. Dünyaya gelip beden kalıbına girenlerin pek çoğu Allah'ın huzurunda bir ahit imzaladıklarını unuturlar. Oysa kader dediğimiz şey olan kaçamadığımız son yani "Allah'a dönüş" gerçekleştiğinde bütün yaşamlarını sorgulayacaklar. İşte asıl cehennem odur. Selamlar Alıntı
Φ haksöz Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 evet her zaman ve sart ve bütün insanlari icin baglayicidir ayrica Peygamberimiz hulle yapan ve yaptirani lanetlemistir normal evlilik olacak ancak ondan sonra ilk kocasiyla tekrar evlenebilir bu bir ceza millet karisini ikide bir bosayip diledigi zaman geri alamasin diye.. Şu saçmalığa bakarmısnız. Ama gayet normal. Baştan sona ****** ve çelişkilerle dolu olan kuranın savunulmasıda elbette *** bir şeklide olacak Ceza imiş. Peeeeeeeeeeeeeeh Boşayan erkek değilmi ? Eeee peki erkeğin işlediği bir sucun cezasını kadın niye çekiyor.Kuran mademki evlilliğin tekrar oluşumu için böyle bir ceza öngörüyorsa erkek gidip başka bir erkeğin ****** yatsın Niye kadın ? Mideniz kaldırıyormu ? Alıntı
Φ GERCEK_KADER Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'an)'den şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah'tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın. (BAKARA SURESİ / 23) Nasıl oluyor da Allah'ı inkâr ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O'na döndürBilgisizler, dediler ki: "Allah bizimle konuşmalı veya bize de bir ayet gelmeli değil miydi?" Onlardan öncekiler de onların bu söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Kalbleri birbirine benzedi. Biz, kesin bilgiyle inanan bir topluluğa ayetleri apaçık gösterdik. (BAKARA suresi118 kardeşim KURAN dan haberin olsaydı seninle konuşurduk hiç düşündünmü ben nasıl oluştum kabullenmek zormu sağına soluna bak Alıntı
Φ Pantheaa Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Şu saçmalığa bakarmısnız. Ama gayet normal. Baştan sona ****** ve çelişkilerle dolu olan kuranın savunulmasıda elbette *** bir şeklide olacak Ceza imiş. Peeeeeeeeeeeeeeh Boşayan erkek değilmi ? Eeee peki erkeğin işlediği bir sucun cezasını kadın niye çekiyor.Kuran mademki evlilliğin tekrar oluşumu için böyle bir ceza öngörüyorsa erkek gidip başka bir erkeğin ****** yatsın Niye kadın ? Mideniz kaldırıyormu ? Kur'an-da var olduğunu iddia ettiğin, bahsettiğin o "BAŞTAN SONA TÜM ÇELİŞKİLERİ" burada açık açık anlatmazsan eğer, Şerefinden ve Haysiyetinden Şüphe ederim... O kadar iyi biliyosan Kur'ân-ı, yiyiyorsa Tüm çelişkilerini bul getir... Ayet Ayet istiyorum bunu senden... o kadar şahsiyet sahibiysen bunu yaparsın burada... yoksa bilmem kimin önde gideni addederim seni... bir dine inanmıyor olmanız, onu bilmediğiniz halde küçümsemenize ve hakaret etmenize hak doğurmaz... tekrar söylüyorum, dediğin çok büyük bir idda ve Tüm Kur'an-ı okumadan, başkalarının yazdıklarını getirmeyin bize... önce biraz erkek olun ve gidip Kur'an-ı baştan sona kendiniz tarafsızca okuyun, ondan sonra kendiniz, tesbit edebilirseniz çelişkilerini bulup getirin... bunu yapabilme cesareti gösterin... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Kur'an-ı Kerimde çelişkinin "ç" si bile yoktur.. Çelişki görenler buyursunlar, çelişkileri tektek yazsınlar.. Cevap veremezsek haklısınız dicem.. Ama öyle "peeehhh" gibi alçaltıcı ve hakaret vari sözlerle, imalarla değil.. Tartışma etiğini gözeterek, tartışma seviyesini düşürmeden, inançlara saygı ve birbirimize karşı anlayış çerçevesinde.. Buyrun tektek yazın çelişkileri... Saygılar-sevgiler..... Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Haksöz arkadaşımız Ayetlerin çelişkilerinden bahsededursun. Ben ise geçmişte forumda yayınlanan medeni kanunlarla çelişen ayetlerden bahsedeceğim. Bilinmesinde yarar var... "Tüm insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdanla donatılmış olup birbirlerine karşı bir kardeşlik anlayışıyla davranır." Maide/51- Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez. Tevbe/23 Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir. "Kimse, kölelik ya da kulluk altında tutulamaz; kölelik ve köle ticareti her türüyle yasaktır." Nisa/3 Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın.2 Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. Nahl/75 Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler. "Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da onur kırıcı davranış ve ceza uygulanamaz." Maide/38- Yaptıklarına bir karşılık ve Allah'tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Nur/2- Zina eden kadin ve zina eden erkekten her birine yüzer degnek vurun. "Evlenme çağındaki erkeklerle kadınların, ırk, uyrukluk ya da din bakımından sınırlamalar yapılmaksızın evlenmeye ve bir aile kurmaya hakkı vardır. Evlenirken, evlilik sırasında ve evliliğin bozulmasına ilişkin hakları eşittir." Bakara/221- İman etmedikleri sürece Allah'a ortak koşan kadinlarla evlenmeyin. Allah'a ortak koşan kadin hoşunuza gitse de, mü'min bir cariye Allah'a ortak koşan bir kadindan daha hayirlidir. Iman etmedikleri sürece Allah'a ortak koşan erkeklerle, kadinlarinizi evlendirmeyin. "Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğü vardır. Bu hak, din inancını değiştirme özgürlüğünü ve din ya da inancını, tek başına ya da topluca ve açık ya da özel olarak öğretme, uygulama, tören ve ibadet yoluyla açıklama özgürlüğünü içerir." Nisa/144 Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. "Kimsenin özel yaşamı, ailesi, konutu ya da haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, şeref ve adına saldırılamaz." Nisa/16- Sizlerden fuhuş (zina) yapanların her ikisini de incitip kınayın. Eğer onlar tövbe edip ıslah olurlarsa onları incitip kınamaktan vazgeçin. Çünkü Allah tövbeleri çok kabul edendir, çok merhamet edendir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Önce çelişki nedir kelime anlamını alalım arkadaşlar.. Sanırım kavram kargaşası yaşıyoruz... Kabul etmediğiniz yada zaten inanmadığınız dinin hükümlerini çelişki olarak değelendiremezsiniz.. Çelişki iki aynı görüşün belli yerlerde birbirine zıt düşmesidir.. İlahi hükümler'in, beşeri hükümlerin bir kısmıyla örtüşmemesi çelişki değil, farklılıktır.. Bilimsel olarak önce doğru teşhis koymak lazım.. Bu bakımdan, sizden Kur'an-ı Kerimde bir biriyle çelişen ayetleri istiyorum.. Bir tane bile yok ama, madem var dediniz buyrun.. Saygılar.. Alıntı
Misafir €L€KTRO_777 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Önce çelişki nedir kelime anlamını alalım arkadaşlar.. Sanırım kavram kargaşası yaşıyoruz... Kabul etmediğiniz yada zaten inanmadığınız dinin hükümlerini çelişki olarak değelendiremezsiniz.. Çelişki iki aynı görüşün belli yerlerde birbirine zıt düşmesidir.. İlahi hükümler'in, beşeri hükümlerin bir kısmıyla örtüşmemesi çelişki değil, farklılıktır.. Bilimsel olarak önce doğru teşhis koymak lazım.. Bu bakımdan, sizden Kur'an-ı Kerimde bir biriyle çelişen ayetleri istiyorum.. Bir tane bile yok ama, madem var dediniz buyrun.. Saygılar.. senin tüm fikirlerin çok güzel bana uyuyor. şimdi herkesin seni neden bu kadar çok sevdiğini anladım. saygımı kazandın.çok iyisin. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Önce çelişki nedir kelime anlamını alalım arkadaşlar.. Sanırım kavram kargaşası yaşıyoruz... Kabul etmediğiniz yada zaten inanmadığınız dinin hükümlerini çelişki olarak değelendiremezsiniz.. Çelişki iki aynı görüşün belli yerlerde birbirine zıt düşmesidir.. İlahi hükümler'in, beşeri hükümlerin bir kısmıyla örtüşmemesi çelişki değil, farklılıktır.. Bilimsel olarak önce doğru teşhis koymak lazım.. Bu bakımdan, sizden Kur'an-ı Kerimde bir biriyle çelişen ayetleri istiyorum.. Bir tane bile yok ama, madem var dediniz buyrun.. Saygılar.. Sayın Kral, Ayetlerin ; Bilimseliğin, güzel ahlakın, adaletin, doğruluğun, medeniyyetin asıl kaynağı olduğunu vurgulayan sizlersiniz. Bizde bu saydığımız olguları içeren medeni kanunlarla çeliştiğini söylüyoruz. Teşhis bilimsel... Yine hata ettik galiba, afedersin... Alıntı
Φ HİMYATA Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 şunu sorgulamamızgerekir: acaba allah benim günah işleyeceğimi biliyor mu bilmiyor mu? eğer biliyor dersek, o zaman kötülükleri neden engellemiyor? o mutlak anlamda kullarının iyiliğini isteyen bir varlık değil miydi. o sonsuz ihsan sahibi değil miydi? bir annede bulunan şefkatin milyonlarca belki daha fazlası onda mevcut değil miydi? suç işleyecek bir kulunun bu günaha girmesine nasıl izin verir allah? izin verir mi? veriyor. niye izin veriyor. yoksa aslında izin vermek istemiyor da gücü mü yetmiyorl. yani gücü yetmediği için mi böyle bir duruma göz yumuyor? şüphesiz gücü yetiyor. ama neden böylebir olay vuku buluyor? buradabir çelişkiyle karşı karşıyayız. ya tanrının herşeye gücü yetmiyor ya da bizim iyiliğimizi istemeyen kıskanç bir tanrı var ortada. o nasıl bile bile böyleb ir olaya şahit olur. böyle bir durumda tanrının sıradan birinsandan farkı ne olabilir ki? demek ki böyle bir çıkmaz içinde b ir çözüme ulaşmalıyız. işte bunoktada diyorum ki yukarıdaki saydığımız özelliklerde bir tanrı yok? bir çözüm olmalıdır? böyle birdüğümü nasıl çözeceğiz? Tanrının her şeyi bildiğini kabu l ettiğimiz zaman ortaya böyle bir seyirci çıkıyor! bunu tartışalım ve sonuca bağlayalım önce. sizce böyleb ir problem yok mu? Saygılarımla cevaplarınızı bekliyorum! MİSTİK ; bak arkadaşım senin öncelikle bu meseleyi hangi din üzerinde sorguladığını belirtmen gerekli. birileri din felsefesi dendimi nedense hep islami mevzular sorgulanıyor. yazdıklarından şunu anladım ki senin islamın öğrettiği Allah inancı ve kader mevzusu hakkında en ufak çapta olsun bir araştırman olmamış . yazdıklarından belli yani. ama sana yardımcı olmak adına derimki evvela hangi dinde sorguluyorsun bu meseleyi bunu belirt önce bu bir. ikinciside sen hiç duymadın mıki zahiren çok acımasızca görünen bir şey varki ayn_ı rahmettir. mesela bir aslanın ceylanı yemesi belki vahşi bir sahnedir. Allah neden izin veriyor buna diyenler vardır ama tabiatın dengesinin korunması için bir bakıyorsunki o aslanın ceylanı yemesi aslında tabiatın dengesini sağlama yolunda aslanın farkında olmadan yaptığı bir hizmettir. bunun gibi kullarını imtihan dünyasında yaratan Allah azze ve celle kullarını elbette sahipsiz başıboş bırakmadı hem her şeyi kuşatan ilmi var hemde hikmeti...böylece her işlerini ve her şeyi o idare etmektedir.ama kullarını mecbur bırakma anlamında düşünme bunu.onlar tercihlerini yapar Allah yaratır hayır veya şer her ne ise. Evet Allah adildir ve tüm bu olan bitenin karşılığını din gününde verecektir bunu O vaad etti elbetteki yapacaktır.Rahmeti çoktur merhamet sahibidir evet kullarına merhamet etmek istedi onlara doğruyu yanlışı hem akıl hem kıtaplar göndermek suretiyle vaaz etti. ve kulunuda iradesinde serbest bıraktı. yani kul senin dediğin gibi çıkıp sokakta öldürüldüğünde bunu Allah neden engellemiyor diyorsunya ; işte o nokta da şunuda ihmal etme ; eğer hayat dünyadan ibaret olsaydı evet haklısın Allah rahmeti ve adaleti gereği tüm zulumlere engel olurdu.ama herkes görüyorki zalım zulmuyle mazlumda ezilmişliğiyle bu dünyadan gidiyor ...ve ALLAH bu hesabı sadece o malum muazzam güne erteliyor yoksa öylece bırakmıyor demekki bir mahkeme-i kübraya gidiyor bütün hesaplar...şimdilik sana yeterli bu cevaplar...sana tavsiyem birazcık oku öyle çık kürsüye... vesselam... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Bizde bu saydığımız olguları içeren medeni kanunlarla çeliştiğini söylüyoruz Hangi kanun..? Kaç değişik kanun var biliyormusun..? Kaç değişik beşeri sistemi var..? Kaç değişik miras hukuku, medeni hukuk, ticaret hukuku var...? Bunca çeşitlilikten hangisi en mükemmel ve bu en mükemmel kime göre en mükemmel.. Yani Kur'an-ı Kerim'i hangisiyle mukayese edeceğiz..? Olay bundan ibaret.. Hata etmedin.. Saygılar.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Hatırlarsan zamanında bunları çok tartıştık kralx... 1- Nesh olayı başlı başına bir çelişkidir.. 2- Kur'an bir taraftan yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler için korku yoktur derken, diğer taraftan İslam'dan başka dinin kabul görmeyeceğini söyler. 3- Bir ayette bin yıl, diğer ayette 50 bin yıl der... Bir ayette savaşan bir müslümanın bilmem kaç küffara denk geleceğini söylerken , diğer ayette bu sayı değişir. 4- Bir ayette iyilik ve fenalık bir olmaz, fenalığı en iyi şekilde karşılayın derken, başka ayetlerde kötülüğün karşılığının ona denk gelen bir başka kötülük olduğundan, kısasa kısastan söz eder.. vs.vs Al sana farklı ayetlerin birbirlerine zıt düşmesinden örnekler. Ama tabii bunlar sizin için bir çelişki değildir değil mi? Alıntı
Φ HİMYATA Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Hatırlarsan zamanında bunları çok tartıştık kralx... 1- Nesh olayı başlı başına bir çelişkidir.. 2- Kur'an bir taraftan yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler için korku yoktur derken, diğer taraftan İslam'dan başka dinin kabul görmeyeceğini söyler. 3- Bir ayette bin yıl, diğer ayette 50 bin yıl der... Bir ayette savaşan bir müslümanın bilmem kaç küffara denk geleceğini söylerken , diğer ayette bu sayı değişir. 4- Bir ayette iyilik ve fenalık bir olmaz, fenalığı en iyi şekilde karşılayın derken, başka ayetlerde kötülüğün karşılığının ona denk gelen bir başka kötülük olduğundan, kısasa kısastan söz eder.. vs.vs Al sana farklı ayetlerin birbirlerine zıt düşmesinden örnekler. Ama tabii bunlar sizin için bir çelişki değildir değil mi? çelişki senin kafanda arkadaşım. bahsini ettiğin ayetlerin nuzul sebepleri vardır ayrıca arabi bilmende gerekli kavraman için sarf nahif ilimleri vs... bunlar mühimdir. kuran öylesine bir kelam değildir haşa. bir söz ile bir çok mevzuya ışk tutuyor.şimdi bir kıtab olacak hem vaaz edildiği devirdeki mevzulara hemde kıyamete kadar olan tüm mevzulara anlam verecek çözüm sunacak.hem indiği topluma öğreti olacak hem tüm kültürlere hitap edecek. hem bir kanun kitabı olacak hem bir dua kitabı olacak vs... eğer bana araştırdığını ifade edersen bende sana şukadar derim , soru sormak şartlanarak irdelemek kolay dahası tahrip kolaydır yani...zira bir binayı yıkmak onu imar etmekten çok kolaydır . e tabi Allah buyuruyor onların yaptıkları işler kendilerine güzel gösterildi... evet arkadaşım cehennemede kütük gerek ... vesselam Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Hangi kanun..? Kaç değişik kanun var biliyormusun..? Kaç değişik beşeri sistemi var..? Kaç değişik miras hukuku, medeni hukuk, ticaret hukuku var...? Bunca çeşitlilikten hangisi en mükemmel ve bu en mükemmel kime göre en mükemmel.. Yani Kur'an-ı Kerim'i hangisiyle mukayese edeceğiz..? Olay bundan ibaret.. Hata etmedin.. Saygılar.. Konuyu dağıtma kral, O saydıklarım bütün dünyanın kabul ettiği evrensel medeni kanunlar. Sen de, en medeni hükümler ayetlerdir demiyormusun ? O halde çelişkilere cevap ver... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Sayın Kral, Ayetlerin ; Bilimseliğin, güzel ahlakın, adaletin, doğruluğun, medeniyyetin asıl kaynağı olduğunu vurgulayan sizlersiniz. Bizde bu saydığımız olguları içeren medeni kanunlarla çeliştiğini söylüyoruz. Teşhis bilimsel... Yine hata ettik galiba, afedersin... Kuran'ın kendi içerisinde bir çelişki olmadığını söylüyor arkadaşlar. Medeni kanun ile Kuran arasında çelişki olduğunu iddia eden sizsiniz sevgili bilimselci. Bu konuda ayrıca tartışılır tabiki ama Kuran'nın içerisinde çelişki yoktur bu konuda ben arkadaşlarıma katılıyorum Selamlar Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Kuran'ın kendi içerisinde bir çelişki olmadığını söylüyor arkadaşlar. Medeni kanun ile Kuran arasında çelişki olduğunu iddia eden sizsiniz sevgili bilimselci. Bu konuda ayrıca tartışılır tabiki ama Kuran'nın içerisinde çelişki yoktur bu konuda ben arkadaşlarıma katılıyorum Selamlar Konu çelişkiden açılmışken... Bu da bir çelişki. Dahada güncel. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Hatırlarsan zamanında bunları çok tartıştık kralx... 1- Nesh olayı başlı başına bir çelişkidir.. 2- Kur'an bir taraftan yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler için korku yoktur derken, diğer taraftan İslam'dan başka dinin kabul görmeyeceğini söyler. 3- Bir ayette bin yıl, diğer ayette 50 bin yıl der... Bir ayette savaşan bir müslümanın bilmem kaç küffara denk geleceğini söylerken , diğer ayette bu sayı değişir. 4- Bir ayette iyilik ve fenalık bir olmaz, fenalığı en iyi şekilde karşılayın derken, başka ayetlerde kötülüğün karşılığının ona denk gelen bir başka kötülük olduğundan, kısasa kısastan söz eder.. vs.vs Al sana farklı ayetlerin birbirlerine zıt düşmesinden örnekler. Ama tabii bunlar sizin için bir çelişki değildir değil mi? Sayın Yamyam.. 1- Nesh mensuh meselesi uzun ve derin bir konudur.. Kur'an'ın Kuranla neshi değil, Kur'an'ın geçmiş şeriatleri neshi söz konusudur.. Allah hükmünü değiştirmez.. 2- Bu maddeyi anlayamadım biraz daha açarsan bir açıklama yaparız.. 3- Bin yıl, 70 bin, 50 bin gibi rakamlar, kesin teknik rakam değil, çokluk büyüklük ifadesi için kullanılmıştır.. Pekiştirme yada büyüklüğü izah etmek için kullanılan rakamlar yada sözlerdir.. 4- Kötülüğe karşı iyilikle karşılık vermek, güzel ahlakın göstergesidir.. Fakat yapılan kötülük bir suç unsuru ise yada malına, canına, ırzına ve diğer haklarına saldırı ise kanun kural ve hükümler dışına çıkmadan karşılık verilmelidir.. Ayrıca burada hüküm yine islam hukukuyla yönetilen devletindir.. Kişi kendine göre kısas icra edemez, yada yakaladığı hırsızın elini kesemez.. Olay mahkeme huzurunda ve tarafların ifadeleri alındıktan sonra icra edilir.. Yani sayın yamyam madem islam hukukundan bahsediyoruz zahmet edinde açın bir okuyun, forumlar bir yere kaçmıyor, bizde bir yere kaçmıyoruz hep buradayız.. yine yazarsınız.. Ama lütfen herşeyi kaynağından okuyun.. Bunu tartışma kalitesinin yükseltilmesi açısında söylüyorum, kişileştiriyorsun falan demeyin lütfen.. Örneğin kısasta ölen kişinin yakınları mahkemede kısas talep ederlerse kısas öyle icra edilir.. Af yada mal talebide mümkündür.. Bu konuda şu 2 ayet'i kerime sizi aydınlatacaktır.. "Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın . Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır. " (Bakara-178.) "Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız. " (Bakara-179) Not: Bana göre en güzel ceza en caydırıcı olanıdır.. Yoksa öldür adamı, yat 15 yıl, baksın devlet ekmek beleş su beleş... Belki bir af gelir 15 yıl da yatmazsın.. Öldürülenin hakkıyla ailesinin acısı orada öööyyylece kalsın dimi, umrundamı öldürenin.. Saygılar.. Alıntı
Misafir €L€KTRO_777 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 2.madde için: KURAN-I KERİMDE insanlara söylenmek isteyen hıristiyanlık indiği zaman gerçek hristiyanlar hz İsa zamanında ona inananlardan bahsediliyor.onlar zamanında ALLAH hristiyanlığı emretti.günümüzdeki hristiyanlıkla bir deil.(günümüzdeki kutsal sayılan inciller insanlar tarafından değiştirildi tabi)o zamanki hristiyanlık İslam ın daha kolayıydı.çünkü o zamanın şartlarına göre.zaten İSLAMİYET geldiğinde gerçek hristiyanlığı yaşayan insanlar son peygamberin (s.a.v)geleceğini biliyorlardı. onun için iSLAMİYET gelince hemen müslüman oldular.yahudiler içinde aynı şey geçerli. gerçek yahudi ve hristiyan yoktur çünkü gerçekten olanlar çoktan müslüman olmuşlardır bile. Alıntı
Φ HİMYATA Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Sayın Yamyam.. 1- Nesh mensuh meselesi uzun ve derin bir konudur.. Kur'an'ın Kuranla neshi değil, Kur'an'ın geçmiş şeriatleri neshi söz konusudur.. Allah hükmünü değiştirmez.. . . . Not: Bana göre en güzel ceza en caydırıcı olanıdır.. Yoksa öldür adamı, yat 15 yıl, baksın devlet ekmek beleş su beleş... Belki bir af gelir 15 yıl da yatmazsın.. Öldürülenin hakkıyla ailesinin acısı orada öööyyylece kalsın dimi, umrundamı öldürenin.. Saygılar.. kardeş; iyi demişsin hoş demişsin ama Kur'anın kendi hükümlerini de neshi vardır.mansuh ayetler yani...hadislerde de aynı durum var.ve fakat dikkatle incelense ( önyargısızca) bunların çok hikmetlere mebni olduğu görülür. evet uzun konudur doğrudur. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Arkadaşım bu konu ihtilaflı bir konu en doğrusunu Allah bilir.. Bazı alimlerimize göre nesh mensuh yoktur, bazılarına göre vardır... Bu konuyu hep birlikte daha derinlemesine araştırmayı öneriyorum.. Gerçekten uzun bir konu.. Saygılar.. Alıntı
Φ HİMYATA Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Arkadaşım bu konu ihtilaflı bir konu en doğrusunu Allah bilir.. Bazı alimlerimize göre nesh mensuh yoktur, bazılarına göre vardır... Bu konuyu hep birlikte daha derinlemesine araştırmayı öneriyorum.. Gerçekten uzun bir konu.. Saygılar.. kardeş; zaten bende uzun bir konu olduğunu belirttim.ancak burda açıklamayınca bazı şeyleri , adamlar hah tamam bak tıkandılar daha tamamdır diyorlar.inanki hızlı yazamıyorum eğer az daha hızlı yazabilsem vaktimde az daha geniş olsa Allahın izniyle neler yazar anlatırdım ama işte... gerçi bunca yıldır söylenen söylenmiş ama inanmayan kömür yüreklilere duyuramıyorsun... vesselam... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Hayır tıkanma yoktur.. Olay işin en doğrusuna gitme olayıdır.. Her görüşün bir alternatif görüşü yada karşıt görüşü vardır.. Bu görüşlerin içinden seçip çıkartmak ve güvenilir alimlere, güvenilir kaynaklara bakmak lazımdır.. Açıklayamadığımızdan değil konunun bir kaç sayfaya sığmayacağından yazmadık.. Yani tıpkı ukubat gibi muamelat gibi sırf kendi başına bir konudur... Korkma tıkanma olmaz.. Saygılar.. Alıntı
Φ HİMYATA Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Hayır tıkanma yoktur.. Olay işin en doğrusuna gitme olayıdır.. Her görüşün bir alternatif görüşü yada karşıt görüşü vardır.. Bu görüşlerin içinden seçip çıkartmak ve güvenilir alimlere, güvenilir kaynaklara bakmak lazımdır.. Açıklayamadığımızdan değil konunun bir kaç sayfaya sığmayacağından yazmadık.. Yani tıpkı ukubat gibi muamelat gibi sırf kendi başına bir konudur... Korkma tıkanma olmaz.. Saygılar.. Ben zaten yazılarımı... yazanlara cevap olsun diye değil olurda bir temiz yürekli okurda istifade eder diye cevap veriyorum .yoksa adım gibi eminim ki yazılanları ya hiç okumuyor veya üstünkörü bakıp geçiyorlar bunlar... selam hidayete tabi olanlara olsun Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.