Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BİZ BİRLİKTE TÜRKİYE'YİZ, BİRLİKTE


Ahmet AY

Önerilen İletiler

Türkiye tarihinin en önemli seçimini az önce sonuçlandırdı. Sonuçları değil, kimileri galibi dünden belli olan seçimlerin sürpriz sonuçları bekleniyordu.

1946’da başlayan çok (aslında iki) partili demokratik mücadele boyunca derin çizgiler belliydi. Kim, ne kadar oy oranıyla iktidar olursa olsun ülkenin yönü değişmezdi. Nasıl değişsin ki? Hemen hemen bütün özgürlük alanları yasaklarla örülmüş, kırmızıçizgileri vatandaşın temel hak ve hukukunun üstünden geçip yerle bir eden bir rejimle yönetiliyorduk. Kendine demokrat, kendine özgür bir anlayışın 65 yıl boyunca vatandaşına reva gördüğü yasaklardı, suçlamaktı, kan ve gözyaşıydı.

Bizler bu 65 yıllık çok partili hayatta “siyasi iktidarlar ülkeyi yönetemedikleri için!” her 10 yılda bir askerin direkt-endirekt müdahalesi ile karşılaştık. Neymiş? “ülke uçuruma gidiyormuş!”. Osmanlı tecrübesinden gelip, bu asırların engin mirasını yok sayarsanız sizi uçurumdan ben bile kurtaramam. Vesayeti elinde bulunduranların yüzünden hakikaten bu ülke defalarca uçurumdan döndü. En son 21 Şubat 2001’de tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşadı. Beceriksiz, yetkin olmayan, halkın duyarlılıklarını taşımayan siyasetçiler yüzünden ülke olarak neredeyse şarampole yuvarlanacaktık. Bu yetkin olmayan siyasetçileri başımıza manipülasyonlarla işte o vesayetçi anlayış musallat etmişti.

Türkiye’de yaşayan halkın sosyolojisine zerre kadar vakıf olmayan, demografik yapıdan bihaber ve halkın esenliğine ehemmiyet vermeyen bir anlayışla yıllarca ülke inim inim inletildi.

Son seçimler bu yüzden büyük bir önem arz ediyordu. 3 yıldır vesayet anlayışıyla mücadele de Ergenekon adında bir illegal yapılanma, TSK içinden cuntacı gruplar deşifre edilmişti. 12 Eylül 2011’de mini anayasa referandumla kabul edildikten sonra vesayetin yargı ve asker ayağı (tam olmasa da önemli ölçüde) pasifize edildi.

Ülkede katliam boyutuna varacak şekilde terör estirerek ülkede kaos ve sonunda darbeye yol açmayı hedefleyen karanlık güçlere indirilen darbelerle beklenmedik olumsuz gelişmelerin önüne geçildi.

Sonunda beklenen tarihi seçim sürecine girildi.

Seçim kampanyası boyunca hırçınlaşan liderler şunu çok iyi biliyorlardı:

Millet bu seçimle ya vesayetlere son diyerek hakiki anlamda halkın egemenliği sağlanacaktı. Ya da vesayet geri gelecek, son 8 yıldaki kazanımlar bir bir kaybedilecekti. Liderler de birbirlerine bu sebeple ağza alınmayacak hakaretler savurdular. Bunlardan Kemal KILIÇDAROĞLU’nun başbakana yönelik “…ana…”sı siyasi tarihe kara bir leke olarak geçecekti.

Gelinen nokta halkın % 50’si Ak Parti, dolayısıyla “değişim ve dönüşüm devam etsin” dedi. Kanaatim o dur ki halkın bu talebi iktidar partisi tarafından doğru okunacak ve “ileri demokrasi” için gereken anayasal değişiklik “yeni ve sivil anayasa” ile gerçekleşecektir. Yoksa halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla 3. kez iktidara gelmenin bir “travmaya yol açacağı” endişesinin yanlışlığı açıklanamaz.

Şimdi,

Daha önce iktidar partisinden pek çok kez görüştüğüm şahsiyetlerin; artık “yasaksız ve yeni bir anlayış olmalı, herkes için eşitlik ve özgürlük olmalı” sözlerinin gereğini yapmalarını bekliyoruz.

Artık mazeret kalmamıştır. Ak Parti arzu edilen anayasa değişikliğini diğer partilerle birlikte öncelikli görev olarak görmelidir. Destek görmemesi halinde ise erken seçim kozunu kullanmalıdır.

Yazıyı bitirirken başbakanın ünlü “balkon konuşması” başladı. En çok dikkatimi çeken konu, bizim de öteden beri dile getirdiğimiz “herkes ve her kesimin kendisini özgür hissedeceği bir ülkeye yakışan sivil anayasa”ya değinmesiydi. Gerçekten de bu ülkenin 74 milyonuna yaraşır ve yakışır bir anayasa şart. Sivil, demokrat, özgürlükçü; 21 yüzyılın ihtiyaçlarına cevap veren sivil bir anayasa bu ülkeye yapılacak en büyük iyiliktir.

Yarın sabah uyandığımızda bugünkü modan çok farklı bir moda gireceğiz. O mod sakinleşmiş, kendini öz eleştiriye tabi tutan ve nasıl “iyi bir iş” yapması gerektiğini düşünen mod olacaktır.

Herkes yeni güne herkese hayır isteyerek başlamalı.

Ve

Çok iyi bilmeliyiz ki hepimiz aynı topraklarda ve aynı kadere sahip olarak yaşıyoruz. Keza bize isabet eden acının da ortak olduğunu unutmamalıyız.

Kendimiz için istediğimizi başkaları için de istemediğimiz sürece “adam” olamayacağımızı da…

Hayırlı olsun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Yazıyı bitirirken başbakanın ünlü “balkon konuşması” başladı.

 

En çok dikkatimi çeken konu, bizim de öteden beri dile getirdiğimiz “herkes ve her kesimin kendisini özgür hissedeceği bir ülkeye yakışan sivil anayasa”ya değinmesiydi.

Gerçekten de bu ülkenin 74 milyonuna yaraşır ve yakışır bir anayasa şart.

Sivil, demokrat, özgürlükçü; 21 yüzyılın ihtiyaçlarına cevap veren sivil bir anayasa bu ülkeye yapılacak en büyük iyiliktir.

 

 

Bu filmi daha öncede izlemiştik...

 

2007 seçimlerinde de balkon konuşması yapılmış ve ertesinde tam tersi icraatlarla karşılaşmıştık...

 

Sen hala iyi niyetli yaklaşımların olabileceği temennisinde bulunabilirsin...

 

Ama sütten ağızlar yanık, yoğurdu üfleyerek yemekte yarar var!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok iyi bilmeliyiz ki hepimiz aynı topraklarda ve aynı kadere sahip olarak yaşıyoruz. Keza bize isabet eden acının da ortak olduğunu unutmamalıyız.

Kendimiz için istediğimizi başkaları için de istemediğimiz sürece “adam” olamayacağımızı da…

Hayırlı olsun.

 

İyi niyetli ama dikkatli, uyanık olmak, iyi niyetli ama saf olmaktan daha doğrudur.

 

Kişilerin yada gurupların gidişatını çok büyük oranda daha önceki yaptıkları belirler. Sihirli değnekle bir anda hiç kimseyi değiştiremezsin. Bahis konusu siyasi yapının dünya görüşü belli. Yapacağı icraatlar elbette dünya görüşüyle uyumlu olacaktır.

 

Yukardaki istekleriniz evrensel isteklerdir ama istediğiniz otorite ne derece evrensel görüşe sahip?

 

Kaldı ki;

 

Daha önce iktidar partisinden pek çok kez görüştüğüm şahsiyetlerin; artık “yasaksız ve yeni bir anlayış olmalı, herkes için eşitlik ve özgürlük olmalı” sözlerinin gereğini yapmalarını bekliyoruz.

 

Bunları yazan birisinin, daha önceki yasakçı (demokratik olmayan) siyasi anlayıştan demokratik olmasını beklemesi saflık değilmidir? Devreye sihirli değnek mi girecek?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Lütfen artık 1940'lı yıllardan kurtulun. Dünya tarihiyle 2011 yılındayız.

Kemalizm falan bir oyundu; İ. İNÖNÜ'NÜN kendisini kamufle oyunuydu. Halk bu oyundan bıktı ve "oYUN BİTTİ"

Buyurun Türkiye gerçeklerine;

Cumhuriyeti kuran,

CHP'yi iktidara getiren, TİP'i meclise sokan, KARAOĞLAN hikâyesini yazan bu halk o yıllarda çok mu bilinçliydi.

Halk bu,

Halkımı seviyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyi niyetli ama dikkatli, uyanık olmak, iyi niyetli ama saf olmaktan daha doğrudur.

 

Kişilerin yada gurupların gidişatını çok büyük oranda daha önceki yaptıkları belirler. Sihirli değnekle bir anda hiç kimseyi değiştiremezsin. Bahis konusu siyasi yapının dünya görüşü belli. Yapacağı icraatlar elbette dünya görüşüyle uyumlu olacaktır.

 

Yukardaki istekleriniz evrensel isteklerdir ama istediğiniz otorite ne derece evrensel görüşe sahip?

 

Kaldı ki;

 

 

 

Bunları yazan birisinin, daha önceki yasakçı (demokratik olmayan) siyasi anlayıştan demokratik olmasını beklemesi saflık değilmidir? Devreye sihirli değnek mi girecek?

Saf değilim, süreci okuyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süreci çok iyi okuyorsunuz, BDP lilerin ettikleri laflara bakın, "Apo ve dağdaki yoldaşlarımız aramızda olacak" bunu diyenler TBMM de ama " Biz bu hükumeti istemiyoruz" diyenler Silivri toplama kampında. Biri düşünce özgürlüğü, ülkeyi parçalayıp, adam öldürmek, devletin araç ve gereçlerini, okullarını yakmak, şehir basmak bunların hepsi düşünce özgürlüğü ama hükumeti devirmeyi düşünmek yasak! Çok yakında burada bu tür yazı yazmak da yasak!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kardeşim halk bu, başka halk yok. Bunu anlayın lütfen. Silivri'dekiler çiçek bahçesinde çiçek devşirdiler diye değil,

terörle hükümeti devirmek için çalıştılar diye orada tutuluyorlar. Mahkemenin dediği bu. Kesinleşmesini bekliyoruz.

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kardeşim halk bu, başka halk yok. Bunu anlayın lütfen. Silivri'dekiler çiçek bahçesinde çiçek devşirdiler diye değil,

terörle hükümeti devirmek için çalıştılar diye orada tutuluyorlar. Mahkemenin dediği bu. Kesinleşmesini bekliyoruz.

saygılar

 

Sizin söylediginizin Savci veya Erdogan'in söylediginden bir farki yok,demek ki bir ittifak söz konusu.Acaba bu ittifak TSK'yi ortadan kaldirmak veya önemsiz bir konuma getirmek icin olmasin.Cünkü siz bile sanki onlarin suclu olduguna cok eminmissiniz gibi bir tutum icersindesiniz icinizde bir zerre bile acab bunlar gercekten suclu mu diye bir tereddüt olmadigi anlasiliyor yazinizin iceriginden.Yani yargilanmadan yargilamissiniz oradakileri.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin söylediginizin Savci veya Erdogan'in söylediginden bir farki yok,demek ki bir ittifak söz konusu.Acaba bu ittifak TSK'yi ortadan kaldirmak veya önemsiz bir konuma getirmek icin olmasin.

Hic bir siysi parti ve iktidar Türkiye'de TSK'nin kaldirilmasini düsünmez ve istemezde. Her ülkeye gerekli oldugu gibi ülkemizede ordu gerekli ve hemde güclü ordu. Ama güclü ordu derken aciklik getirmek gerekir, siyasete karisan, cuntacilik oynayan bir ordudan bahsetmiyoruz. Ordularin görevi siyasetle ugrasmak degil ülke savunmasini yapmaktir.

Evet TSK bir noktada önemsizlesiyor ve bu duruma dogrusu cok seviniyorum. TSK ülke siyasetine karisma konusunda önemsizlesiyor. Ama cunta meraklilari tabiiki bu gelismeden memnun degiller ve olamazlarda.

TSK ülke savunmasi icin ne gerekliyse hükümete basvurur ve savunma bakanliginin destegiyle gerekli malzemeleri alir. TSK hükümetten ülke savunmasi icin istekte bulunuyorda kimse onlari dinlemiyormu, hicemi sayiyor?

Birakin kendinize TSK'ni kalkan yapmayi. Herkes haddini bilecek. TSK mensuplari devletin calisanlaridir ve devlet siviller tarafindan anayasa ile yönetilir. Devletin memuru kalkipta siyaset yapamaz, meclisi kapatamaz,...... Gecmiste bunlarin tümünü yasadik, ne kazandik?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süreci çok iyi okuyorsunuz, BDP lilerin ettikleri laflara bakın, "Apo ve dağdaki yoldaşlarımız aramızda olacak" bunu diyenler TBMM de ama " Biz bu hükumeti istemiyoruz" diyenler Silivri toplama kampında. Biri düşünce özgürlüğü, ülkeyi parçalayıp, adam öldürmek, devletin araç ve gereçlerini, okullarını yakmak, şehir basmak bunların hepsi düşünce özgürlüğü ama hükumeti devirmeyi düşünmek yasak! Çok yakında burada bu tür yazı yazmak da yasak!

 

Kardesim verin adamlarin (Kurtlerin) haklarini, itiraf edin onlara yapilan pislikleri o zaman bu olaylar da durur. Siz hala burada gecmis 30-40 yilin tekerlemelerini iletiyorsunuz. Siz de benim kadar biliyorsunuz, Kurtlere kurlturel haklari eninde sonunda verilecek. Ha bunu bolunmus bir Turkiye ile saglarsiniz, ya da birlik icinde olan bir Turkiye icinde, orasi da sizin tutumunuza bagli... Ki ben sisizn tutumunuzu hala BDP ve Kurtleri suclayici bir tutum olarak goruyorum ve eshef verici buluyorum!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Lütfen artık 1940'lı yıllardan kurtulun. Dünya tarihiyle 2011 yılındayız.

Kemalizm falan bir oyundu; İ. İNÖNÜ'NÜN kendisini kamufle oyunuydu. Halk bu oyundan bıktı ve "oYUN BİTTİ"

Buyurun Türkiye gerçeklerine;

Cumhuriyeti kuran,

CHP'yi iktidara getiren, TİP'i meclise sokan, KARAOĞLAN hikâyesini yazan bu halk o yıllarda çok mu bilinçliydi.

Halk bu,

Halkımı seviyorum.

 

Agzina saglik kardesim benim. Aynen katiliyorum. Kemalizm bir oyundu ve oyun bitti!

Kemalizm asirlarca DUnya'ya hukmetmis Osmanli devletini ve kulturunu imha calismasindan oteye giden bir sey degildir. Daha yeni yeni kurtuluyoruz kemalizmin tesirinden...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kemalizm bir oyun degildir,onu oyun sananlar tarihin her sahifesinde yanilmislardir.Kemalizm bagimsizlik demektir.Adam gibi yasamak demektir.Kemalizm'in, Türkiye'yi bölmek icin isbirligi yapmis olan ic ve dis ihanet odaklarina vurdugu tokatin acisini hazmedemeyenler onu oyun sanma gafletine düserler.Bu hep böyle olmustur.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kemalizm bir oyun degildir,onu oyun sananlar tarihin her sahifesinde yanilmislardir.Kemalizm bagimsizlik demektir.Adam gibi yasamak demektir.Kemalizm'in, Türkiye'yi bölmek icin isbirligi yapmis olan ic ve dis ihanet odaklarina vurdugu tokatin acisini hazmedemeyenler onu oyun sanma gafletine düserler.Bu hep böyle olmustur.

 

saygilarla

Dostum,

 

Siz "yapilmadi" ya da "olmadi" demekte israr ededurun, bizler de "Gorduk ve yapildi" diyoruz. Artik 2011 yilinda kimin dogru soyledigini de herkes biliyor. Atesin ortasindan gelmis, o sorunlari o bolgelerde yasamis onsalarin mi yoksa Tekirdag, Denizli ya da Bolu'daki rahat koltuklarindan yorum atanlarin mi. Lutfen biraz tarafsiz olalim artik. Sirf muhalefet icin muhalefet hicb ir cozum getirmez...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben sisizn tutumunuzu hala BDP ve Kurtleri suclayici bir tutum olarak goruyorum ve eshef verici buluyorum!

 

Evet katillerin elebaşına liderimiz diyen, BDP lileri suçluyorum, gidip de İmralı dan emir alan ve koskoca T.C ni tehdit edenleri suçluyorum. Bu kışkırtmalara alet olup devletin askerine, polisine, öğretmenine silah doğrultanları suçluyorum. Ben de T.C nin nimetlerinden faydalanıp, burada T.C ni suçlayanları esefle kınıyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet katillerin elebaşına liderimiz diyen, BDP lileri suçluyorum, gidip de İmralı dan emir alan ve koskoca T.C ni tehdit edenleri suçluyorum. Bu kışkırtmalara alet olup devletin askerine, polisine, öğretmenine silah doğrultanları suçluyorum. Ben de T.C nin nimetlerinden faydalanıp, burada T.C ni suçlayanları esefle kınıyorum.

Imralidan "emir alani" sucluyorsunuzda Imrali ile ilk bastan beri müzakere yapan, karsilikli antlasmalar yapan devleti suclamiyorsunuz.

 

Imralidakini begeniriz veya begenmeyiz, ama bir gercek varki T.C devleti Imrali'yi referans aliyor ve masada konusuyor. Bu yüzden Imrali'dan emir aliyor diye saga sola catmamiza gerek yok. Realiteyi görün artik, bu savas ancak her iki tarafin gercek sorumlulariyla cözülür. Imrali olmadan siz bu savasi nasil bitireceksiniz aciklayin lütfen. savas ile diyorsaniz 30 yili askin yapiyoruz bu savasi ama bitiremiyoruz, dahada artiriyoruz.

 

Elestirmeyin cözüm önerileri getirin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Imralidan "emir alani" sucluyorsunuzda Imrali ile ilk bastan beri müzakere yapan, karsilikli antlasmalar yapan devleti suclamiyorsunuz.

 

Yapmayın sayın dominik, bunu bana bari söylemeyin. Daha önceden de bu konuda yazılarım var, ya okumadınız veya hatırlamadınız. İmralı ile ben görüşmüyorum ama devlet görüşüyor dendiğinde az mı eleştirdik? Madem hatırlattınız o zaman eleştireyim. Akşam bir TV kanalında Can Ataklı, kardeşim görüşen kim, ne görüşüyor kimsenin haberi yok, hükümet mi, MİT mi, dışarıdan birileri mi? Bu konularda kimseye bilgi verilmiyor. Sizin de dediğiniz gibi halka doğru bilgi verilmiyor acaba neden? Çünkü bu millet bir şey bilmez, İmralı ile muhatap olunduğuna inanırsa tüm saltanat biter.

Benim çözüm önerim belli, ekonomik açılım gerekiyor. İnsanlar iş bulursa çocuklarını okutur, okuyan çocuklar bilgi sahibi olur ve ülke yönetimini irdelemeye başlar, bu da sandığa yansır tabi sandık kalırsa.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yapmayın sayın dominik, bunu bana bari söylemeyin. Daha önceden de bu konuda yazılarım var, ya okumadınız veya hatırlamadınız. İmralı ile ben görüşmüyorum ama devlet görüşüyor dendiğinde az mı eleştirdik? Madem hatırlattınız o zaman eleştireyim. Akşam bir TV kanalında Can Ataklı, kardeşim görüşen kim, ne görüşüyor kimsenin haberi yok, hükümet mi, MİT mi, dışarıdan birileri mi? Bu konularda kimseye bilgi verilmiyor. Sizin de dediğiniz gibi halka doğru bilgi verilmiyor acaba neden? Çünkü bu millet bir şey bilmez, İmralı ile muhatap olunduğuna inanırsa tüm saltanat biter.

Benim çözüm önerim belli, ekonomik açılım gerekiyor. İnsanlar iş bulursa çocuklarını okutur, okuyan çocuklar bilgi sahibi olur ve ülke yönetimini irdelemeye başlar, bu da sandığa yansır tabi sandık kalırsa.

Devlet Imrali ile bastzan beri müzakere pesinde. Devletin en keskin savunucularindan biride sizsiniz. Elestiriyorsunuz ama halada savunuyorsunuz, BDP'ye de yükleniyorsunuz. Devletin müzakere ettgi sahisla görüs birligi yapan bir partiyi elestirmeye hakkimiz yok. Ancak devletide ayni derecede elestirip tutumuna karsi mpücadele edersek elestirme hakkimiz olur. 10 yili askin devlet Imarli ile müzakere yapiyor ve vatandasindan sakliyor, önceki iktidar kendisini temize cikartmak icin sadece AKP'ye yükleniyor, yani gözüüz+ün icine baka baka yalan söylüyor, ama bizler sadece BDP'yi görüyoruz. BDP zaten bu davanin tarafi ve bana göre Imrali ile dialog icerisindeyse en dogal olanini yapiyor. Size tavsiyem BDP ile ugrasacaginiza o kadar sahip ciktiginiz devlet ile ugrasin. Sizi aldatan onlar. Devlet dahi yalan söylerken BDP belirli konulari inkar etmis kac yazar?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dostum,

 

Siz "yapilmadi" ya da "olmadi" demekte israr ededurun, bizler de "Gorduk ve yapildi" diyoruz. Artik 2011 yilinda kimin dogru soyledigini de herkes biliyor. Atesin ortasindan gelmis, o sorunlari o bolgelerde yasamis onsalarin mi yoksa Tekirdag, Denizli ya da Bolu'daki rahat koltuklarindan yorum atanlarin mi. Lutfen biraz tarafsiz olalim artik. Sirf muhalefet icin muhalefet hicb ir cozum getirmez...

Kemalizm bir oyun degildi.O bölgelerde yasamis olanlarin neler pesinde olduklarini biz iyi biliyoruz.Biz aldatilabilenlerden degiliz ve aldatilanlara gercekleri anlatmaya calisiyoruz.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Devlet Imrali ile bastzan beri müzakere pesinde. Devletin en keskin savunucularindan biride sizsiniz. Elestiriyorsunuz ama halada savunuyorsunuz, BDP'ye de yükleniyorsunuz. Devletin müzakere ettgi sahisla görüs birligi yapan bir partiyi elestirmeye hakkimiz yok. Ancak devletide ayni derecede elestirip tutumuna karsi mpücadele edersek elestirme hakkimiz olur. 10 yili askin devlet Imarli ile müzakere yapiyor ve vatandasindan sakliyor, önceki iktidar kendisini temize cikartmak icin sadece AKP'ye yükleniyor, yani gözüüz+ün icine baka baka yalan söylüyor, ama bizler sadece BDP'yi görüyoruz. BDP zaten bu davanin tarafi ve bana göre Imrali ile dialog icerisindeyse en dogal olanini yapiyor. Size tavsiyem BDP ile ugrasacaginiza o kadar sahip ciktiginiz devlet ile ugrasin. Sizi aldatan onlar. Devlet dahi yalan söylerken BDP belirli konulari inkar etmis kac yazar?

 

İyi bari devleti eleştirdiğimi söyleyebilmişsiniz. Ben zaten İmralı ile görüşüyor diye BDP yi eleştirmiyorum ki, onları kim görüştürüyor, o caniyi ( şimdi böyle yazıyoruz ama bir kaç ay sonra sanırım yazamayacağız) kim muhatap kabul ediyor onları eleştiriyorum. Şu an bu olayların sorumlusu, istediği kanunu çıkartabilme yetkisi olan AKP dir, tabi ki yüklenilecek. Eğer AKP şu Herkesekon, balyoz gibi davalarla zaman kaybetmeyip gerçek, geniş kapsamlı, üniversiteler, milliyetçiler, sendikalar vs. ilgili tüm kurumları temsil eden bir danışma kurulu oluşturup bu sorunu çözmeye çalışsaydı belki de sorun hallolmuştu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Evet biz irlikte Türkiyeyiz,Edirneden Ardahana,Hakkariden Trabzona,yeterki eşit hak ve hukuğa sahip olalım,birbirimize dayatmalarda bulunmayalım,kimsenin varlığını herhangi bir etnisitenin varlığna zorla armağan ettirtmeyelim,aslını inkar etmessen seni süründürürüm demeyelim,birbirimizin dil,kültür ve inanç özgürlüğüne saygı gösterelim,bunlar sağlandığı gün hepimiz çıkar derizki,Evet biz birlikte Türkiyeyiz....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biz birlikte Türkiye olmaliydik fakat olmadigimizi 12 Eylül referandumundan sonra söylenen 'kürdistan'in sinirlari cizildi'söylemi göstermistir.

 

Biz birlikte Türkiye'yiz diyenlerin samimi olmadiklari suradan bellidir ki;Türkiye'nin birlik ve bütünlügünden yana olan yüzbinlerce Kürt kökenli yurttasimiz daglarda PKK'ya karsi mücadele vermektedir.Buna karsin 'biz birlikte Türkiye'yiz'diyenlerse PKK terör örgütünün siyasi sözcülügünü yapmaktadirlar.Özerklik ilan edenler 'biz birlikte Türkiye'yiz'diyenlerdir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biz birlikte Türkiye olmaliydik fakat olmadigimizi 12 Eylül referandumundan sonra söylenen 'kürdistan'in sinirlari cizildi'söylemi göstermistir.

 

Biz birlikte Türkiye'yiz diyenlerin samimi olmadiklari suradan bellidir ki;Türkiye'nin birlik ve bütünlügünden yana olan yüzbinlerce Kürt kökenli yurttasimiz daglarda PKK'ya karsi mücadele vermektedir.Buna karsin 'biz birlikte Türkiye'yiz'diyenlerse PKK terör örgütünün siyasi sözcülügünü yapmaktadirlar.Özerklik ilan edenler 'biz birlikte Türkiye'yiz'diyenlerdir.

 

 

saygilarla

 

''Kürdistan'ın sınırları çizilmiştir'' lafı 12 eylül referandumu sonrası değil,genel seçimlerde BDP'nin bütün haksız uygulamalara rağmen halkın verdiği büyük destek ile 36 M.Vekili kazanması sonrası söylenmiştir,Pkk'ye karşı mücadele ettiğini söylediğiniz insanlar parti kurup o bölgede siyasal bir aktör olsunlar,bölge halkının büyük bölümü onlra oy verip ''irademizsiniz'' desinler,işte o gün onlar muhattap olabilirler,milyonların iradesi 70-80 bin kişinin iradesinden daha öncelikli tutulacaktır elbette (hoş Türkiye'de bunun pek doğrulanamadığı 78 bin oy alan Sn.Hatip Dicle'nin düşürülüp yerine 2-3 bin oy alan birinin vekil yapılması olayı ile ıspatlanmıştır) Özerklik ayrı bi devlet kurmak değil,Türkiyeyi daha fazla bütünleştirmek amaçlı ortaya konmuş bir yönetim şeklidir,bu yönetim şeklinde merkezde bulunan bazı yetkiler yerele devr edilir ancak özerk bölgeler merkez yönetime karşı herzaman sorumludur...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet biz irlikte Türkiyeyiz,Edirneden Ardahana,Hakkariden Trabzona,yeterki eşit hak ve hukuğa sahip olalım,birbirimize dayatmalarda bulunmayalım,kimsenin varlığını herhangi bir etnisitenin varlığna zorla armağan ettirtmeyelim,aslını inkar etmessen seni süründürürüm demeyelim,birbirimizin dil,kültür ve inanç özgürlüğüne saygı gösterelim,bunlar sağlandığı gün hepimiz çıkar derizki,Evet biz birlikte Türkiyeyiz....

 

 

 

sayin

biji tirkiye,

 

aynen katiliyorum..

 

 

 

kisaca

 

"ANORMAL" ordu üniformali eskiyadir ve savasilacak düsman bulamadiklarindan "IC DÜSMAN"lar uydurarak kendi ülkelerini isgal ederler..

 

basbakan asar

milletvekillerini hapse atar

korumakla yükümlü olduklar HALK-i iskence altinda (fiziksel/psikolojik) ezerler..

 

üniformali eskiyalar sadece ülkenin zenginliklerini tüketmekle kalmaz sistemin dinamikleriyle oynayarak cagdas,ilerici,laik,atatürkcü sloganla kamufle edip bir"kap kac"cumhuriyeti kurup toplumun gelecegini de mahvederler..

 

isgalciler kimseye hesap vermez,dokunulmazliklari vardir ama "siyasi dokunulmaz"liklar kalksin yönünde siyasi yandaslarina propaganda yaptirirlar fakat sahip olduklari dokunulmazlik zirhina dokundurtmamak icin her kisi ve yöntemi kullanirlar..

 

farkli inanclardan ve kültürlerden olan insanlarin birbirine düsman olmasi da bu eskiyalarin isine gelir bu sebeple terörü destekleyebilir hatta teröristlere silah ve para yardiminda bulunabilirler.. (vs.)

 

 

evet

 

cagdas korku imparatorlugun nasil bir "evrensel inkilap" ile devrildigini anlamakta zorlananlar eninde sonunda anlayacaklardir unutmamak gerekir ki dogruya direnen yanlisin kurbani olur..

 

 

slm.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayin

biji tirkiye,

 

aynen katiliyorum..

 

 

 

kisaca

 

"ANORMAL" ordu üniformali eskiyadir ve savasilacak düsman bulamadiklarindan "IC DÜSMAN"lar uydurarak kendi ülkelerini isgal ederler..

 

basbakan asar

milletvekillerini hapse atar

korumakla yükümlü olduklar HALK-i iskence altinda (fiziksel/psikolojik) ezerler..

 

üniformali eskiyalar sadece ülkenin zenginliklerini tüketmekle kalmaz sistemin dinamikleriyle oynayarak cagdas,ilerici,laik,atatürkcü sloganla kamufle edip bir"kap kac"cumhuriyeti kurup toplumun gelecegini de mahvederler..

 

isgalciler kimseye hesap vermez,dokunulmazliklari vardir ama "siyasi dokunulmaz"liklar kalksin yönünde siyasi yandaslarina propaganda yaptirirlar fakat sahip olduklari dokunulmazlik zirhina dokundurtmamak icin her kisi ve yöntemi kullanirlar..

 

farkli inanclardan ve kültürlerden olan insanlarin birbirine düsman olmasi da bu eskiyalarin isine gelir bu sebeple terörü destekleyebilir hatta teröristlere silah ve para yardiminda bulunabilirler.. (vs.)

 

 

evet

 

cagdas korku imparatorlugun nasil bir "evrensel inkilap" ile devrildigini anlamakta zorlananlar eninde sonunda anlayacaklardir unutmamak gerekir ki dogruya direnen yanlisin kurbani olur..

 

 

slm.

 

Anlattıklarına ek olarak;

Bu şahıslar ülkenin Renklerinden olan olan kürt dilinin kullanımının,öğrenilmesinin ve öğretilmesinin ülkeyi bölmeyeceğini bilmelerine rağmen böleceği yönünde bir izlenim yaratarak halk arasına bir düşmenlık tohumu atmak sureti ile halk kesimlerini yan yana gelemez hale getirir ve böylece halkın bir bütün olarak sistemi sorgulamasını engellerler....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.