SEÇİM ÜZERİNE YORUM

[Φ dominik]

Şimdi tamam, tüm bunları etnik kimliği öne sürmeden hep birlikte yapalım, gerekirse seçimleri boykot edelim, grev yapalım, ne gerekiyorsa biz de varız. Tüm haksızlıklara, halk olarak, çatışmaya gitmeden karşı duralım, var mısınız? Yalnız etnik kökenler bir kenara bırakılacak.

Gercekten hep beraber sömürüye, baskiya, zulme karsi geldigimiz ve basari sagladigimiz zaman hic kimsenin sadece etnik kökende, din bazinda,.... mücadele etmesine gerek kalmayacak. Türkiye gercek anlamda demokratik bir ülke oldugu zaman her türlü sorunlara cözüm aranacagi icin ayri ayri mücadelelere gerek kalmayacak.

Benim icin bu anlamda önemli olan halkin gercekten demokatik bir Türkiye isteyip istemedigidir. Demokratik Türkiye icin mücadele ediyoruz deyipte her seyin eskisi gibi kalmasini istersek, sadece Türk kimligini ön plana cikartarak cözüm ararsak,..... bu konuda samimi olmadigimizi gösteririz. Demokratik Türkiye'den ne anliyoruz bunun aciklamasi cok önemli.

[Φ dominik]

"Ortak iş" sömürüsüz, sınıfsız, aydınlanmacı, çağdaş bir toplum kurmaktı. İsyanlar bu ortak düşü bozdu. İsyancılar "hayır biz böyle olmak istemiyoruz. Dogmaların zincirinde, ağa ve şeyhlerin egemenliği altında maraba olarak yaşamak istiyoruz" diye isyana kalkıştılar.

 

Sömürüsüz, sinifsiz, cagdas bur projeden bahsediyorsunuz. Yani Cumhuriyetin amaclarini bizlere acikliyorsunuz. Neye dayanarak bunlari söylüyorsunuz? Kim bunu planlamis? Atatürkmü? Bunlar cok ciddi bir iddiadir, Sosyalizm ile neredeyse tam esit bir sistem. Bunlari iddia ederken kaynaginizi söylemeniz gerekli. Aksi taktirde sadece sizin kendi iddianiz olarak kabul görür ve kaynaksiz olunda iddianizin ayagi yere basmaz.

[Φ Taner Bayram]

Şimdi tamam, tüm bunları etnik kimliği öne sürmeden hep birlikte yapalım, gerekirse seçimleri boykot edelim, grev yapalım, ne gerekiyorsa biz de varız. Tüm haksızlıklara, halk olarak, çatışmaya gitmeden karşı duralım, var mısınız? Yalnız etnik kökenler bir kenara bırakılacak.

Ben Kurt olarak varim ama bir kac sartla:

 

- Kurtlerin istedigi kulturel haklar ve anadili secmeli olarak egitime katma olursa...

- Devletin gecmis yanlis politkalari desfire edilip Kurtlerden resmi bir ozru dilenirse. Yanlis yapilmamissa ozure gerek o,maz zaten.

 

Ne dersiniz?

[Φ y.yılmaz]

Sayin Yilmaz,

 

Neden burada olayi AKP digerlerine karsi ya da ebnzeri bir duruma ceviriyorsunuz? Turkiye'nin sorunu partilerle ilgili bir sorun degil ki. Sistemin bozuklugundan kaynaklanan bir sorun. Sizce bugun Turkiye'de AKP'ye alternatif olabilecek, AKP kadar basarili ve istikrarli yuruyebilecek baska bir hareket var mi?

 

Hayir alternatif bor siyasi hareket varsa halk aptal degil ki AKP'ye oy versin. Alternatifleri yok ve adamlar hizmet kavramini gelistirdi Turkiye'de.

 

O zaman neyin şikayetini yapıyorsunuz, 2002 den beri iktidarlar, Kürt sorunu var dediler, çözsünler işte. Bu arada her ne kadar Başbakan CHP ve MHP yi BDP ile, PKK ile aynı safta gösterse de kimlerin aynı safta olduğu ortaya çıkıyor. İşte o dediğiniz halk ta bu söylenenlere maalesef inanıyor. Hizmet yol, park-bahçe yapmakla olmuyor; Adana da işsizlik %20, Prf.Osman Altuğ un dediği gibi insanlara helalinden iş, helalinden aş, helalinden eş bulabiliyor musunuz, işte hizmet. Hangisini yaptılar?

Madem yorumumuz seçim üzerine, son günlerdeki olaylar hakkında da bir iki laf edelim. Bu akşam kanal 99 da bu olayın genel affın başlangıcı olduğu söylendi. Evet Herkesekon, Balyoz derken balyoz kafalarına düştü, işin içinden çıkamadılar veya bu zaten planlanmıştı. Şimdi genel af ile asker, gazeteci, politikacı, akademisyen, polis hepsi bebek katilleri ile aynı kefeye konup affedilecek mi? Çok değil bir kaç gün içinde olaylar aydınlığa kavuşur.

[Φ y.yılmaz]

Ben Kurt olarak varim ama bir kac sartla:

 

- Kurtlerin istedigi kulturel haklar ve anadili secmeli olarak egitime katma olursa...

- Devletin gecmis yanlis politkalari desfire edilip Kurtlerden resmi bir ozru dilenirse. Yanlis yapilmamissa ozure gerek o,maz zaten.

 

Ne dersiniz?

 

Ben de Gürcüce eğitim istiyorum, hem Başbakan da bizden, biraz torpilli olmamız gerekir değil mi?

[Φ y.yılmaz]

Ben de Gürcüce eğitim istiyorum, hem Başbakan da bizden, biraz torpilli olmamız gerekir değil mi?

 

Bazı arkadaşlar yazılarımdan çok rahatsız olmuş, işi olmadık yerlere kadar taşımış, buradaki en demokratik bir ortamda bile olay buraya kadar geliyorsa özerklikten sonra olacakları düşünemiyorum.

[Φ dominik]

Ben de Gürcüce eğitim istiyorum, hem Başbakan da bizden, biraz torpilli olmamız gerekir değil mi?

Bugüne kadar istemediginiz hata. Sizin demokratik haklarinizdan birisi. Ana dilinizde egitim almak istemenizin neyine karsi cikayimki? Bu benim icin bir zenginliktir. Ben bu ülkenin tüm vatandaslarina demokrasi cercevesinde hizmet ve firsat verilmesi taraftariyim. Zenginliklerimiz bizi bölmez bilakis birlestirir ve güclendirir. Gücümüzü birbirimizden korkmaya, korku senaryolarina, birmizin digeri üzerine hüküm sürmesine harcama yerine hepimizin refahi icin kullanmaliyiz. Tüm gelismis ülkeler sorunlarini böyle asarak refahi yakalamislardir. Bizler hala kafamizi "ne mutlu Türküm diyene", "Vatan, millet , Sakarya" , "Türküm, dogruyum, caliskanim,....", "Türkün Türkten baska dostu yoktur", "sorunlarimiz yok ama dis mihraklar yaratiyorlar",..... ile yoruyoruz, diger ülkeler ise bunlari coktan asip uzayi yakalamak icin kafa yoruyor. Aramizdaki fark bu. Sonrada alinganlik yapip, bilmem sunlar bizi istemiyor, bunlar bizi sevmiyor,.... gibi cocuksu cocuksu hareketlerde bulunuyoruz.

Korku senaryolari size kendi ana dilinizi ögrenmeyi talep etmeyi dahi yasaklamis.

 

Konulari korku senaryolari etrafinda degerelendirmeye son vermelisiniz ve Gürcüce ögrenmek icin talepte bulunmalisiniz, ama tabiiki torpil falan olmadan.

[Φ y.yılmaz]

Gürcüce ögrenmek icin talepte bulunmalisiniz, ama tabiiki torpil falan olmadan.

 

Ben bunun imkansız olduğunu ortaya koymak için bunu yazmıştım. Türkiye de sayısını bilmiyorum ama onlarca diyelim, abarttı demesinler etnik kökenli gruplar var. Herkes kendi dilinde eğitim derse, bunu altından nasıl kalkılacak. Ama dediğiniz bir yerde de doğru, Adem a.s oğulları birbirleriyle kavga etmesin diye Allah c.c ın dillerini farklılaştırdığı söylenir. Belki biz de birbirimizin dilinden anlamazsak kavga neyin etmeyiz.

[Misafir demirefe]

Sömürüsüz, sinifsiz, cagdas bur projeden bahsediyorsunuz. Yani Cumhuriyetin amaclarini bizlere acikliyorsunuz. Neye dayanarak bunlari söylüyorsunuz? Kim bunu planlamis? Atatürkmü?

Elbette. Devrimler niye yapıldı, ayrıcalık tanıyan ünvanlar, sınıflara ayıran kisveler niye kaldırıldı, kadın hakları niye tanındı? Elbette çağdaş, sınıfsız, sömürüsüz bir toplum kurmak için. Bir sabah uyanıp canı öyle yapmak istediği için değil.

 

Türkiye'de çağdaşlaşma 1908 devrimi ile başlamıştır. Atatürk bunu bir gece rüyasında görüp sabah da yaverlerine emretmemiştir elbette. Sosyalizm ile bağı var mı bu düşüncelerin gibi bir soru sormuşsunuz. Olmaması düşünülemez. 1917 Sovyet devrimine giden süreç 1905 Rus devrimi ile başlamıştır çünkü. Osmanlı da bu akımdan hemen etkilenmiştir. Atatürk sosyalist değildir. Ama sosyalizm o gün dünyada yükselen bir değer ve akımdır. Atatürk de bunu illa ki görüp değerlendirmiştir. Fakat Atatürk Sovyet emperyalizmini de görüp değerlendirmiş, Kurtuluş Savaşını kazanabilmek için Sovyetlerden aldığı Maxim silahlara karşın Lenin'e bu borcunu ödemeyi reddederek Mustafa Suphi ve arkadaşlarının komünist partisi kurmak için Moskova'dan gelmelerini reddetmiştir.

 

İsabet. Atatürk gibi büyük bir lidere yakışır bir vizyon. Yanıbaşındaki küresel güce angaje olmak sizi sıradan bir uydu yapar. Örneğin Küba ABD uydusu olsa, önemsiz bir ada olurdu. Türkiye için bunun tersidir, yanıbaşındaki güç Sovyetlerdir ve isabet ki Sovyetlerin bir uydusu olmamıştır. Fakat Türkiye gibi büyük bir ülke, bunun karşılığında ABD ye sığınmak zorunda da kalmamalıydı.

 

Sonuçta dirayetsiz liderler, bağımlı aydınlar ve derinleşen görüş ayrılıkları, modernleşmenin benimsenmemesi, tutuculuk, zıtlaşma, hatta inatlaşma gibi bir çok nedenler yüzünden Türkiye ABD ve Sovyetler arasında ezilmiş, Afganistan'ın sürüklendiği ve önce Sovyet, sonra ABD işgali ve ülkenin mahvolması ile sonuçlanan iç savaş gibi bir iç savaşa sürüklenmekten son anda kurtulmuştur.

 

Tek kutuplu bir küresel egemenlik kurmak isteyen son emperyalistler, hâla bu yöntemleri kullanarak Türkiye'yi parçalama çabalarını sürdürüyorlar. Bir kaç çoban yalandan kurt var diye bağırdıysa, bu bütün çobanların bütün uyarıları yalan anlamına gelmez... Libya'nın başında bir diktatörün olması, Libya'nın emperyalizmin tuzağına çekilmediği anlamına gelmez. Diktatörlükler hop diye düşer emperyalizmin kucağına, biraz demokratikseniz daha ince hesaplar yapılır, daha derinden taktikler yürütülür.

[Misafir demirefe]

İsyanlar ve iki süper güç arasında sıkışma, son olarak da etnik terör yüzünden bu güne kadar gerçekleşmeyen, etnik dillerin dil ve edebiyat bölümlerinin üniversitelerde açılmasıdır.

 

Bu da olacak elbette. Kimsenin hiç bir etnik yoktur dediği, dilini yasakladığı filan yok. Bunlar telsiz ve döviz yasakları gibi tarihe gömülmeye elbette mahkumdur.

 

Etnik Dil ve Edebiyat bölümleri açılacak, bu diller ve kültürler yaşatılacak, geliştirilecek.

 

Ama Kürtçe konusundaki talepler böyle değil. Tam bir terörün siyasi ayağı olan bulanık propaganda taktiği olarak çelişkili bir çok talep atılıp tutuluyor. Çocuklarınıza Türkçe konuşturmayın, yasaklayın, Kürtçe konuşun, ana dillerinde olmayan ilköğretimi reddedin, Türk bayrağının yanına Kürt bayrağı koyun... gibi.

 

Bunlar Çekoslavakya gibi bir Türkokürdiye devleti isteme talepleridir. Halbuki ülke Çek ve Slovaklar gibi iki etniğin uzlaşması ile değil, sayısız etniğin mozayiği ile kurulmuştur. Tarihe atama yapılarak da hepsine Türk ulusu denilmiştir. Yoksa Türk efendi, diğerleri köle denilmemiştir. Bu sadece atamadır. Türklerin batıya hareketi dünya tarihini geri çevrilemez biçimde formatladığı için. Bu dünya tarihinde dönüm noktasıdır, bu kadar köklü bir olaya atama yapmakta hiç bir sakınca olamaz. Osmanlı dendiğinde Osman Beyin tüm tebaası ile akrabalık ilişkileri kurduğu iddia edilmediği gibi, Türkiye adlandırması da bir tarihsel atamadan başka bir şey değildir.

 

Bakmayın şimdi bu Türkiye'de sözü geçer olan imamın emperyalizm güdümünde değiştirdiği söylemlerine. 12 Eylül'ün en baş destekçisi olduğu gibi, "Osmanlıyım Cumhuriyet çocuğu olsam da, Selçukluyum 20. asırda doğsam da" demiştir bu şahıs.

 

Peki ne Osman, ne Selçuk beyle nenesi tanışmış mıydı? Tabii ki hayır. Atama işte!

 

Ama şimdi Türk atamasını niye kötü gösteriyor? Efendileri öyle emrettiği, emperyalizm öyle istediği için...

 

Terör Türkiye'yi bölmekte başarısız oldu, plan değişti. Daha doğrusu terörün meyvelerini siyaseten toplama zamanı geldi. Önce Çekoslavakya modeli oluşturma, sonra Çek - Slovak ayrışması. Çekoslavakyalılaştıramadıkları uyanık geri kalan toplum kesimi sorun. %50 yi kafaya bir şekilde aldılar da, geri kalan %50?

[Φ dominik]

Elbette. Devrimler niye yapıldı, ayrıcalık tanıyan ünvanlar, sınıflara ayıran kisveler niye kaldırıldı, kadın hakları niye tanındı? Elbette çağdaş, sınıfsız, sömürüsüz bir toplum kurmak için. Bir sabah uyanıp canı

.

.

.

kucağına, biraz demokratikseniz daha ince hesaplar yapılır, daha derinden taktikler yürütülür.

O kadarda abartmissinizki, tek bir kelime dahi yazmaya gerek yok.. Sizi hayallerinizle bas basa birakiyorum.

[Misafir demirefe]

tek bir kelime dahi yazmaya gerek yok

Doğru, söylenecek bir şey yok aslında. Halk kararını verdi, şimdi bekleyip görme zamanı. Erdoğan açılım söylemlerinden çark etti, milliyetçiliği kimselere bırakmadı. MHP yi yaya bırakan Türk-İslam sentezci, üstelik de mezhepçi bir dini milliyetçilik sergiledi. Önce mi samimiydi, seçim öncesi mi samimiydi, yoksa her ikisinde de samimi değil mi, anlayacağızdır herhalde! Belki de hiç anlayamayacağız!

 

Yani şimdi en önemli konunun yeni anayasa olduğunu herkes görüyor ve söylüyor. Bunu bekleyeceğiz yani, nasıl bir anayasa getirecekler, yetki verildi. Getir anayasanı dendi. Bakalım ne gelecek ortaya? Bekleyelim görelim.

 

Erdoğan'ın zigzagları sonucu meclise güçlü bir etnik talep potansiyeli yansıdı. Bence Çekoslavakyalılaştırma projesi emin adımlarla hedefine ilerliyor. Bakalım çırakken kalfa, sonra da usta olduğunu iddia eden ve muhatap, yetkili konumunu koruyan Erdoğan ne yapacak, görürüz.

 

Ama tahmin illa gerekli: Çatışmalı çekişmeli bir siyaset gündemi bekliyor. Sonuç? Sanki bana toz duman kalkacak ve sonuç çıksa da bu toz duman arasında gözlerden kaçırılıp Çekoslavakyalılaştırma süreci işletilmeye devam edilecek gibi geliyor. Bu bir süreç ve hop diye kucakta bulunacak sonuçlar olmayacak.

 

Cumhuriyet ne kadar zayıflatılsa da temelden güçlü. Bekleyelim görelim yani, başka söylenecek söz şu an görünmüyor...

[Φ dominik]

Doğru, söylenecek bir şey yok aslında. Halk kararını verdi, şimdi bekleyip görme zamanı. Erdoğan açılım söylemlerinden çark etti, milliyetçiliği kimselere bırakmadı. MHP yi yaya bırakan Türk-İslam sentezci,

.

.

.

Cumhuriyet ne kadar zayıflatılsa da temelden güçlü. Bekleyelim görelim yani, başka söylenecek söz şu an görünmüyor...

Ben Mersin derken size hala tersin diyorsunuz. Konu ile alakasiz yorumlar yazinca elnize ne geciyorki?

Gercekten artik yorumlariniz karsisinda en dogru olani susmak gibi geliyor bana.

[Φ y.yılmaz]

Çekoslavakyalılaştırma

 

Bence Çekoslovakya yı biz böldük, biz Çekoslovakya bölünmeden herkesi Çekoslovakya laştırmaya çalıştık ama beceremedik. Hani tekerleme var ya...

[Misafir demirefe]

Konu ile alakasiz yorumlar

Bana öyle gelmiyor. Bence konu ile alakalı konular bu şekilde özetlenebilir.

 

Bunlar konu ile alakalı değilse, ABD ve AB ittifakı niye yıllardır Türkiye'ye format vermek için bir dizi çaba gösteriyor? Graham Fuller ve diğer Amerikalı düşünürler niye tezlerini Türkiye üzerinde yoğunlaştırdılar? Niye Türkiye'nin laikliği ve Atatürk ilkeleri içlerine dert oldu? Niye Kürtler'in bir devleti olmayışı içlerine evlat acısı gibi oturdu da kalkıp Irak'a gelip bir Kürt devleti inşaya giriştiler? Niye Filistinlilerin bir devlete sahip olması konusunda bu kadar istekli değiller? Kürtlerde olan aşık olunacak kara kaş kara göz Filistinlilerde yok mu? Asıl aşık olunacak kara kaş kara göz Yahudilerde mi vardı?

 

Yoksa uluslararası ilişkilerde ne kara kaş, ne kara göz değil, ulusal çıkarlar mı ön plandadır?

 

Niye kendi teröristlerinin adını bile unuttururlarken (Teksas'ın bağımsızlığı için terör yöntemlerine başvuran fakat kimsenin ölümüne neden olmadığı halde 99 yıl hapse mahkum McLaren) vatandaşları olmayan teröristi ise yakalamayın öldürün emri verdim, cesedini denize attık derlerken bize aman ada tahsis edin, istediği açıklamayı rahatça yapsın diye dayattılar?

 

Şam'da olmasından İmralı'da olması daha avantajlı değil mi? Truva atı ve içerde! Yol haritaları çizebiliyor. Hayatı koruma altında, affı istenebiliyor!

 

Nasıl konu ile alakasız yorumlar oluyor bunlar? Bunlar çocuğun bile görebileceği gerçekler. Türk halkı niye görmüyor, çocuktan beter mi diyeceksiniz. Bilemiyorum, umarım bu özgüce dayalı bir özgüven kaynaklıdır, halk ne zaman istersem tokadı düz de çakarım, ters de çakarım diye kendine güveniyordur. Bilemem yani... Bunun halk vicdanında bilindiğini varsaymak zorundayız.

 

Bence sizin konu ile alakasız bulmanız, "bu adam karşı olduğu partinin %50, benimsediği partinin ise %0,28 almasından nasıl şok olup dili tutulmadı da hâla laf edebiliyor?" diye şaşırmanızdan başka bir şey değil.

 

Ama ben baştan söylemişim, onuncu köyün yolunu peşinen öğrendiğimi, dokuzuncu köyden zaten kovulmuş olduğumu ve doğruyu söylemekten vaz geçmeyeceğimi. Bir benim, bir Pamukoğlu'nun olmak üzere, iki oy çıksa umrum değil dedim, hatırlıyor musunuz?

 

%99 un paylaştığı bir düşünce de yanlış olabilir. Oylamalar doğruyu ortaya çıkarmaz. Tüm dünya bir tek kişiye karşı iken, bir tek o doğruyu söylüyor da olabilir. Bu işin garantisi yoktur...

[Φ politika]

Bana öyle gelmiyor. Bence konu ile alakalı konular bu şekilde özetlenebilir.

.

.

.

%99 un paylaştığı bir düşünce de yanlış olabilir. Oylamalar doğruyu ortaya çıkarmaz. Tüm dünya bir tek kişiye karşı iken, bir tek o doğruyu söylüyor da olabilir. Bu işin garantisi yoktur...

Simdi bakin bu millet AKP'yi degilde,CHP'yi birinci parti yapsaydi emin olunki bu millete söylemediklerini birakmazlar alimallah hepsini derin devletci yapar cikarlardi.

 

 

saygilarla

[Φ dominik]

Simdi bakin bu millet AKP'yi degilde,CHP'yi birinci parti yapsaydi emin olunki bu millete söylemediklerini birakmazlar alimallah hepsini derin devletci yapar cikarlardi.

 

 

saygilarla

Cok savundugunuz CHP'nin gnel baskani secim döneminde sizin inkar ettiginiz Kürt sorununu biz cözecegiz dedi ve karsi geldiginiz, bölücüük dediginiz özerklik meselesini gündeme getiriyor,

 

 

ve halka vaat ediyor, gene inkar ettiginiz Dersim katliamini sorusturalim diyor.

[Φ y.yılmaz]

Cok savundugunuz CHP'nin gnel baskani secim döneminde sizin inkar ettiginiz Kürt sorununu biz cözecegiz dedi ve karsi geldiginiz, bölücüük dediginiz özerklik meselesini gündeme getiriyor,

 

 

ve halka vaat ediyor, gene inkar ettiginiz Dersim katliamini sorusturalim diyor.

 

Sizden farklı bir şey söylemiyor, o halde sayın dominik ? mi oldu?

[Φ dominik]

Sizden farklı bir şey söylemiyor, o halde sayın dominik ? mi oldu?

Keske benim gibi olsa. Umarim sözünün eri olur.

 

Ama konumuz bu degil.

[Misafir demirefe]

Kılıçdaroğlu sözünün eri olur olmaz bilemem de, asıl sözünün eri olması gereken Erdoğan! Yetki onda! Ama seçim öncesi hiç öyle demedi. Milliyetçiliği kimselere bırakmadı. E yani şimdi anadilde eğitimi koyacak mı anayasaya? Çekoslavakya gibi bir Kürdotürkiye Cumhuriyeti anayasası mı yapılacak?

 

Yani yapar yapar, bir şey diyemeyiz. CHP de destek verir verir, ona da bir şey diyemeyiz. Türkiye'nin Gorbaçov'u olmaya niyetlendiyse yapar. Nasılsa seçim öncesi Mavi Marmara bir daha gidecek deyip seçim sonrası gitmese de olur demeye alışkın!

 

Neler olacağını göreceğiz. Ancak bir "helalleşme" lafıdır gidiyor. Bunun genel af, tüm gerçek ve hayali suçluların salıverilmesi, yani Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği genel af olduğunu, İmralı'yı da kapsayacağı söyleniyor.

 

Ağanın eli tutulmaz. Mecliste buna hayır deme olasılığı olabilecek bir MHP var, onun da hali ortada. Kasetlerin geri kalanının niye seçim sonrasına bırakıldığını seçim öncesi açıkladık. Tekrara gerek yok.

 

Halk sen kurtsun dedi, AKP yi suyun başına oturttu. İstediğin kadar "ben suyu nasıl bulandırayım, su bana doğru akıyor" de! Sadece nefes tüketirsin.

 

Ünlü Japon yönetmen Akira Kurosawa'nın enfes bir toplumsal filmi vardır. Neredeyse her ülkede uyarlamaları yeniden çekilmiştir. "Yedi Samuray." Filmde eşkiyaların ürünlerini sürekli talan etmesinden bıkan köylüler, Samuray tutmaya karar verirler. Fakat paraları yoktur. Yedi Samuray parasız, sadece boğaz tokluğuna köylülere yardım etmeye gönüllü olurlar. Eşkiyalara direnmek için köylüleri eğitmeye başlarlar.

 

Eşkiyalar ürün toplanınca ganimete konmak için yine saldırırlar. Fakat ummadıkları bir direnişle karşılaşıp şaşırırlar. Güçlerini toparlayıp tekrar saldırırlar ve savaş kızışır.

 

Sonuçta köylüler ürünlerini eşkiyalara kaptırmazlar. Eşkiya püskürtülür. Savaş sırasında Samuraylardan dördü ölmüştür. Neşe içinde tarlalarında çalışan köylüleri izlerken kalan üç Samuray aralarında konuşmaktadırlar. En genç olanı gururla:

 

-"Biz kazandık" der. En yaşlı olan gülümser:

 

-"Hayır, biz kaybettik, köylüler kazandı..."

 

Bu enfes filme yorum eklemeye gerek duymamıştım ama, eklemeden olmaz diye düşündüm: Hasat her sene gelir, bir seneye mahsus değildir. Hasatta gözü olan eşkiyalar ise her zaman yine türeyebilir. Aklıma Nefes'teki yüzbaşının sözleri geldi. "Bitmeyen savaş yoktur, bu da biter. Bitince beni yargılayacaksınız. Yargılayın. "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diye bağırdı amcam. Komşum bağırdı, sen bağırdın, ben de geldim."

 

Hani komşularla sıfır sorun politikası vardı ya... Artık yok. Suriye sınırımıza asker yığdı. İran Suriye'ye NATO müdahalesi olursa Türkiye'yi sorumlu tutacağını açıkladı. Mavi Marmara'nın yeni seferine ise dediğim gibi seçim kazanılınca gerek kalmadı! Açılım CHP nin üzerine kaldığı gibi, seçim öncesi CHP yi İsrail işbirlikçiliği ile suçlayan Erdoğan, katliam için özür mözür dilenmemesine, vatandaşlar resmen pisi pisine ölüme gönderilmiş olmasına rağmen İsrail ile ilişkileri tam gaz artırıyor. Liyakat nişanına liyakatını kanıtlıyor.

 

Burası Japonya değil, burası Türkiye...

[Φ dominik]

Kılıçdaroğlu sözünün eri olur olmaz bilemem de, asıl sözünün eri olması gereken Erdoğan!

Birísi devletin basinda, yani iktidarda digeride devleti üstlenmeye aday. Yani her ikisininde sözünün eri olup olmadigi cok önemli. Erdogan'in sözünün eri olmadigini son 8 yildir biliyoruz. Ama Kilicdaroglu'da aynen Erdogan gibi güvensiz ise yapacak hic bir sey yok derim.

 

Ama en güvensizide sayin Pamukoglu cikti. Secimden önce 150 milletvekili garanti diyordu, kimseyi begenmiyordu, secimlerden sonra sifir milletvekili var ve hemen arkasindanda partisini fes etti diye duydum. Iste sözünün erlerinden bir örnek!!!

[Misafir demirefe]

Yo hayır, Pamukoğlu %5 lerde olduğunu iddia ediyordu. Amaç ise barajı geçmekti. Asıl sözünün eri olmasa partiyi feshetmezdi. Ülkede yıllardır hiç bir varlık gösteremediği halde varlığını sürdüren partiler sürüyle var. Sözünün eri olmamak böyle sizin dediğiniz şekilde bir şey olamaz, yanılıyorsunuz. Yani dükkan açıp mal satamayan ve batıran esnaf sözünü tutmadı diyemezsiniz, malını satıp da toptancıya ödemeyen esnafa diyebilirsiniz. Müşteri gelmez gelmez yani, silah zoruyla mı getirecek?

 

Zaten hep bu dokuz köyden kovulma korkusu bozuk düzenin devamını sağlıyor. İnsanlar hep sonuna kadar direneyim, doğruları inatla söyleyeyim mi, yoksa ben de düzene ayak mı uydurup gideyimin çelişkisini hep yaşarlar.

 

Bu kez de bir yanda CHP-MHP koalisyonu yapabilir miyiz ümidi, diğer yanda aman AKP kaybetmesin endişesi oyları kutuplara çekti, bu ortamda yeni bir partinin hiç şansı olmadı. Böyle oldu yani, siyaset böyledir. Maya tutar tutmaz, mayayı çalarken garantin yoktur elinde. Bunda bir anormallik olamaz.

[Φ dominik]

Yo hayır, Pamukoğlu %5 lerde olduğunu iddia ediyordu. Amaç ise barajı geçmekti. Asıl sözünün eri olmasa partiyi feshetmezdi. Ülkede yıllardır hiç bir varlık gösteremediği halde varlığını sürdüren partiler

.

.

.

böyledir. Maya tutar tutmaz, mayayı çalarken garantin yoktur elinde. Bunda bir anormallik olamaz.

Yo yo, Pamukoglu üc kurusa bes köfte alamayacagini anlayinca arkasindan gelenleri yari yolda birakti. Siz %5 lerden bahsediyorsunuz, oysa sayin Pamukoglu en az 150 milletvekili garanti diye halki aldatti. Ben kendi duyduguma inanirim. Pamukoglu bir tv konusmasinda söylediklerimi anlatti. Ama halk yutmadi Pamukoglu'nun sacmalaiklarini. Gercek bu. Irkcilikla, asker kafasiyla, palavrayla, kinle, dikta durusla,.... artik bu devirde kimse siyasi basari elde edemedi.

[Misafir demirefe]

İyi de ben de kulağımla duyduklarımı söylüyorum, "%5 lerdeyiz, bunun seçimde barajı aşmasını umuyoruz" dediğini kulaklarımla duydum.

 

Yok üstelik nasıl garanti vermiş olabilir, bu mantığa aykırı başta! Aynı örnekten gidelim, adam iyi satış yapar umuduyla bir dükkan kiralasa, iş yapamayınca çalışanların işlerine son verince "bizi kandırdın, biz bu iş garantili, burdan emekli oluruz sandıydık" diyebilirler mi? Mantık yani, lütfen! Siyaset bu, umduğun olur olmaz, umduğunu bulursun, bulamazsın, her ikisi de doğal sonuç.

 

Bu konuda yürütülen mantığın yanlışlığı apaçık olduğu için, diğer önyargılı karalamalara cevap verme gereği ise duymuyorum. Zaten de önemi yok, ırkçı asker kafası varsa da bu kafayla icraat yapma fırsatı bulamadığına göre sorun yoktur! Niye daha hâla eleştiriyorsunuz ki?

[Φ politika]

Karsit olanlarin anlamadiklari birsey var; Dersim katliam degildir. Bu arkadaslarin ve onlarin yandaslarinin sactiklari yanlis bilgidir.Kilicdaroglu'nun arastiralim demesi Dersim'de katliam oldugunu ispatlamaz.Dersim'de neler olup bittigini bilmeyenler ve bu olaylari belirli bir görüsten yazdiklarindan okuyarak görüs sahibi olanlar her zaman ki gibi yanlis yoldadirlar.

 

saygilarla