Φ suheda Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 http://www.sehitlerolmez.com/animasyon.php?ani=1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ jeune Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 gozlerım yasarmadı desem yalan olur cok duygulandım Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ AZAT Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Bütün şehitlerimizin Ruhu şad olsun Çok duygu yüklü..... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 cok duygulandim sagol paylasimin icin Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 arkadaşlar değişik bir tanede dini konular başlığına gönderdim onada bakın lütfen Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ focal Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 belki nice evlatlarımız gidecek bu vatan için belki nice analar ağlayacak evlatları için belki nice kanlar sulayacak gönülleri vatan için bak bekliyor açmış kollarını peygamber seni en güzel mekana cennete götürmek için focal............ ruhunuz şad mekanınız cennet olsun.......................................... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Ana, senin oglundu düsmana gögüz geren O kanli gecelerde, yildizlari yere seren Bu sanli milletin bayragina, renk veren Siradan biri degil, kahraman bir ALPEREN. selam suheda bu güzel paylasimin icin cok tesekkürler Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2006 arkadaşım çok sağol gerçekten şu anda yazarken bile kendimi tutamayıp ağlıyorum.Bu ülkeyi bu hale getirip ulusal onurumuzu ayaklar altına alıp paspas edenler utansın utanacak yüzleri kaldıysa Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2006 Toprak Dardır , Gökler Dardır , Şehit Olup Yatana... Bayrakları Bayrak Yapan Üstündeki Kandır, Toprak Eğer Uğurunda Ölen Varsa Vatandır.. Paylaşımın için teşekkürler Suheda.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kriptex1000 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2006 Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın, Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, Bir vatan kalbinin attığı yerdir.. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE... Teşekkürler Suheda... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 BARDAĞI TAŞIRAN ERUH BASKINI BİTLİS'TE 5 ASKERİN ŞEHİT OLMASINDAN BİR GÜN SONRA SİİRT'İN ERUH İLÇE'SİNDENDE 8 ŞEHİT HABERİ GELDİ ANKARA'NIN SABRI TAŞTI "BALYOZ OPERASYONU"BAŞLIYOR ERUH İlçesi’ne bağlı Dağdöşü Köyü kırsal kesiminde arazi arama tarama faaliyeti yürüten güvenlik güçleri, önceki gün saat 22.00 sıralarında kalabalık bir grup teröristle sıcak temas sağladı. Çatışmada 7’si asker, 1’i korucu 8 güvenlik görevlisi şehit oldu. Karanlıktan yararlanarak dağlık kesime doğru kaçan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla bölgeye Şirvan, Eruh, Pervari ve Siirt’ten takviye timler sevk edildi. ŞEHİTLERİN KİMLİKLERİ Çatışmada, Mersin doğumlu jandarma komando çavuş Yalçın Duman, İzmir-Ödemiş doğumlu jandarma komando onbaşı Kamil Alkan, Konya doğumlu jandarma komando er Orçun Yaldır, Tekirdağ-Şarköy doğumlu jandarma komando er Emrah Öztürk, İzmir-Kemalpaşa doğumlu jandarma komando er Mustafa Akmansoy, Tunceli doğumlu jandarma komando er Erdal Güneş, Ankara-Polatlı doğumlu piyade komando er Sedat Akça ve Siirt doğumlu geçici köy korucusu Osman Sarın şehit oldu. Siirt’te düzenlenen askeri törenin ardından şehit 7 er ve erbaşın cenazeleri memleketlerine gönderildi. Törene gazeteciler alınmadı. Şehit Jandarma Komando Er Mustafa Akmansoy’un ölüm haberi, İzmir’in Kemalpaşa İlçesi’ne bağlı Ulucak Beldesi’ndeki evine ateş gibi düştü. Acılı baba Veli Akmansoy, geçen yıl bugün oğluna düğün yaptığını söyleyerek, “Cuma görüşmüştük, 3 günlüğüne göreve gideceklerini söylemişti” diye konuştu. Şehit jandarma komando er Orçun Yaldır’ın amcasının oğlunun 11 yıl önce Şırnak’ta, 6 yıl önce de dayısının Mardin’de şehit olduğu öğrenildi. VAN ÖZALP’TA BİR POLİS ŞEHİT Yürekleri yakan bir acı haber de Van’ın Özalp İlçesi’nden geldi. İlçenin girişindeki polis noktasına dün gece 22.00 sıralarında teröristlerce ateş açıldı. Polis memuru Serdar Özkılınç şehit oldu. Bingöl’ün Genç İlçesi’nde de Yazkonağı Köyü’ndeki jandarma karakoluna düzenlenen saldırıda bir uzman çavuş yaralandı. ‘Ciğerimiz yandı, Allah da onlarınkini yaksın’ ŞEHİT Jandarma Komando Çavuş Yalçın Duman’ın Mersin Hal Mahallesi’nde Türk Bayrağı asılı evde yaşayan annesi Gülsüm Duman, oğlunun şehit olduğu haberini eve gelen askerlerden aldığını söyledi. Duman, “Bizim ciğerimiz yandı, Allah da onlarınkini yaksın. Allah da onların ocağını söndürsün, onların da ciğerleri sızlasın’’ diye konuştu. Baba Şahin Duman ise, bir kızı ve oğlu olduğunu belirterek, “Tek oğlum vardı. Onu da kaybettim” dedi. Oğlunun 45 gün kadar önce izne geldiğini söyleyen baba Duman, “Eve geldiğimde kapıda askerleri gördüm. Haberi onlardan öğrendim. Askerliği 24 Kasım’da bitecekti. Şimdi ne desek boş’’ ifadesini kullandı. Şehit erin kız kardeşi Elçin Duman ise, bir odaya kapanarak abisinin askerde çektirdiği fotoğrafa bakarak gözyaşı döktü. Asuman AKGÜN / MERSİN AKŞAM GAZETESİ Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ commandante Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 arkadaşım çok sağol gerçekten şu anda yazarken bile kendimi tutamayıp ağlıyorum.Bu ülkeyi bu hale getirip ulusal onurumuzu ayaklar altına alıp paspas edenler utansın utanacak yüzleri kaldıysa ulusal onurumuzu kurtuluş mücadelesinde verdiğimiz milyonlarca can ayak altına sermedi bizim onurumuz kolay kolay millete paspas olmaz şehitlerimiz ölmez. (ama her şehit cenazesini bir ülkücü mitingine çevirmek yanlış bence vatanını ve evladını diğerleri de seviyor) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ bozan Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 ulusal onurumuzu kurtuluş mücadelesinde verdiğimiz milyonlarca can ayak altına sermedi bizim onurumuz kolay kolay millete paspas olmaz şehitlerimiz ölmez. (ama her şehit cenazesini bir ülkücü mitingine çevirmek yanlış bence vatanını ve evladını diğerleri de seviyor) Doğru bazılarını da enternasyonel sol mitingine dönüştürmek gerek.. bozan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Yıllar öncesine geri döndük..Olağan Üstü Hal'in olduğu zamanlara..Yine hemen hemen hergün en az 1 şehit verir olduk..Yine PKK yine Terörizm...Neyin savaşını verdikleri dahi belli değilken olan gençecik fidanlarımıza ve ailelerine oluyor...Ankara'nın sabrının taşmasının zamanı çoktan gelmişti zaten...Yıllardır Şehit veriyoruz vatan için, şehit vermeye de devam ederiz..Fakat bu vatan hainliğinin bir sonu olması lazım artık... Bozan Sevgilerimle Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Doğru bazılarını da enternasyonel sol mitingine dönüştürmek gerek.. bozan Söylemeden geçemiyeceğim tarzını çok seviyorum Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ commandante Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Söylemeden geçemiyeceğim tarzını çok seviyorum bozan bu konuda bir harikadır olayı çarpıtmayı çok güzel beceriyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Diyarbakır belediye başkanı hala görevde miydi? Ya Roj TV hala Danimarkadan yayın yapıyor mu? Uydu sistemi olan bilir kanal sayılarını arttırdılar maalesef! Şehitlerle birlikte her gün ölmek ve yukarıda saydıklarıma sabretmek!! Nereye kadar!!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 bozan bu konuda bir harikadır olayı çarpıtmayı çok güzel beceriyor. Ben sizin gibi düşünmüyorum commandante,ben bozanın tarzını sevdiğimi söylerken ciddiydim lafı tam yerine üstelik hafif bir espiri ile tadlandırarak kullanmasını gerçekten seviyorum. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ y/k Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Bu ülke için değil siyaset için şehit oluyorlar. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 İnan Bu görüntüleri izlerken vicdanı olan her insanın kuru kirpikleri ıslanır ben gibi... SaygıLar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ frozen Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2006 Doğru bazılarını da enternasyonel sol mitingine dönüştürmek gerek.. bozan sizinde gülebilmeniz güzel. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2006 Şehit babasına hapis... Gaziantep'te şehit oğlunun cenaze töreninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan Ahmet Kömür, 11 ay 25 gün hapisle cezalandırıldı. 3. sulh ceza mahkemesinde tutuksuz yargılanan Akmet Kömür, sözlerinin anlık bir tepki olduğunu söyledi... Mahkeme ertelendi... Şimdi şehit oğlunun cenazesinde bir babanın nasıl bir ruh halinde olduğunu anlayamamak mümkün müdür? Onun üzüntüsünün üzerine birde dava açmak nasıl bir vicdana sığar? Oysa Türkliğe hakaretten yargılanan Orhan Pamuk Ab'nin "hükümet reform taahhüdüne sadık kalmalı" diyen Ab Türkiye Raportörü Camiel Eurlings talimatıyla, Orhan Pamuk davası düşürülmüştü... Bu ne yaman çelişki!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2006 BAtı'ya teslimiyetçilik bu olsa gerek.. örnekleri gitgide çoğalıyor.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2006 Güvercinleri yetim kaldı Şarköy'ün 'ilk şehidi' Emrah Öztürk'ün baktığı beyaz güvercinler havalandıkça ablası Zehra ağlıyor: "Emrah'ımın güvercinleri... Tabutu evin önüne gelseydi güvercin uçuracaktık, artık barış olsun, ölümler son bulsun diye. Uçuramadık..." Ümran Avcı - TEKİRDAĞ Bayraklarla, davul zurnayla uğurlamıştı Şarköy onu askere. Yine öyle karşılanacaktı günü gelince, gittiği gibi coşkuyla. Bir çift ayakkabı istemişti kardeşinden, bir de kıyafet, geldiğinde arkadaşlarıyla gezerken giymek için. Askerlik anıları biriktirmişti; o anlatacaktı, arkadaşları dinleyecekti. Olmadı... Doğup büyüdüğü Tekirdağ Şarköy bayraklarla donandı, "İlk şehidimiz" dediği Emrah Öztürk için. 15 Temmuz gecesi Siirt'in Eruh ilçesinde şehit düştü 20 yaşındaki jandarma komando er Emrah Öztürk. Öztürk'ün doğup büyüdüğü Tekirdağ'ın Şarköy ilçesindeyiz. Şirin sayfiye yeri "ilk şehidimiz" dediği Öztürk için milli bir bayramı karşılarcasına bayraklarla donanmış. "Bayrak asılmış ev şehit evi olabilir" diye düşünüyoruz. Bir bakıyoruz, neredeyse hemen her yazlık sitenin önünde göndere bayrak çekilmiş. Müstakil yazlıkların çevrelediği gecekonduyu andıran beyaz bir ev şehit erinki. Balkonunda Türk bayrağı dalgalanıyor. Eve yaklaştıkça Kuran sesleri yükseliyor. Bir de hıçkırıklar. Abla Zehra balkonda sigara içiyor, bir eliyle de göz- yaşlarını siliyor. Ondan öğreniyoruz Manisa Kırkağaç'ta acemiliğini yapan Emrah'ın Eruh'a Anneler Günü'nde gittiğini. Giderken, "Anneme en güzel hediyeyi vereceğim" diyerek ayrıldığını. "Bu muydu hediyen?" diye ağlıyor abla Zehra... "Hep dağlarda, hep nöbetteydi" dediği kardeşinin ölüm haberi sabah gelmiş. Komutanlar aramışlar evi ve şahadete erdiğini söylemişler. İstemedikleri için inanmamışlar. Baba ertesi gün bölge jandarmaya gitmiş. "Pazar sabahı babam aradı. 'Kardeşin şahit oldu kızım' dedi. Ne şahiti baba dedim. Sonra telefon ahizesi düştü babamın elinden. O an bayılmış. Şehit lafını bile kullanamayacak duruma geldi." En büyük destekçilerinin Şarköylüler olduğunu söyleyen abla, "Kardeşimin şehit düştüğü haberinin buraya ulaştığı gün dükkânlar kapandı, tek bir bar, eğlence yeri açılmamış o gün. Bir günlük yas ilan edildi adeta" diyor. 'Prensim, çok özledim seni' Dua okuyor kadınlar, ardından amin sesleri yükseliyor. Derken komşular evden ayrılıyor. Anne Nursel Öztürk kapıya çıkıyor bir ara. "Prensim çok özledim seni. Nasıl da sevinerek gitmiştin askere" diyebiliyor ancak ve kapı eşiğine yığılıyor. Daha sonra inşaatçı baba geliyor. "Oğlum yokluklar, yoksulluklar içinde büyüdü. Orta ikiden sonra okuldan ayrıldı. Benim yanımda inşaatlarda çalıştı. Boya yaptı, sıva yaptı. Hayatı tam bir roman bu yüzden" diyerek şehit oğlunun yaşamını iki cümleyle özetliyor. Şehit erin eve para getirebilmek için yazları simit satan 17 yaşındaki kardeşi Emre, ağabeyiyle en son ölmeden üç gün önce konuşmuş: "Evimizde telefon yok. Bu yüzden cep telefonundan aradı. Kontör çok gittiği için uzun uzun konuşamadık. Çalıştığımı, para kazandığımı, bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sordum. 'Bana bir çift ayakkabı al oraya gelince giyeyim. Bir de arkadaşlarımla gezerken giyebileceğim bir kıyafet al abine' dedi. Para biriktiriyordum... Artık her şey bitti..." 'Hepsini mi şehit verelim?' O ara amca Fikret Öztürk geliyor eve elinde bir telgraf. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer göndermiş. Aileye sabır diliyor. Amca öfkeli: "Ucu büyüklere dokunacaksa yazın. Yok eğer ailenin dramıyla kalacaksa gerek yok. Bu aileden iki gencimiz daha gidecek yakında askere. Hepsini mi şehit verelim? Hep yoksullar ölüyor askerde. Zenginlerin çocukları gitmez zaten oralara." Bir güvercin havalanıyor önümüzden. Beyaz bir güvercin. Barışı simgeleyenlerden. Zehra kardeşini görmüş gibi heyecanlanıyor: "Emrah'ımın güvercinleri. Hep o bakardı. Tabutu evin önüne gelseydi güvercin uçuracaktık; artık barış olsun, ölümler son bulsun diye. Uçuramadık..." Hiç kız arkadaşı olmadı Siirt Eruh'ta şehit düşen 8 askerden biriydi Sedat Akça... Kardeşi Ayşegül, "İçine kapanıktı" dediği ağabeyi için şunları söylüyor: "Hiç kız arkadaşı olmadı. Askerden dönüşte ona kız bulacaktım AYDIN HASAN Ankara Piyade Komando Er Sedat Akça (20), 15 Temmuz gecesi Siirt'in Eruh ilçesi Dağdöşü köyü kırsalında şehit düşen 8 askerden birisi. Polatlı Cumhuriyet Mahallesi'nde iki katlı evin dış cephesi, boydan boya bayraklarla donatılmış. Sedat'ın, askere gitmeden önce babası Salih Akça, annesi Seyide Akça, kardeşleri Murat ve Ayşegül Akça ile yaşadığı ev burası. Polatlı Lisesi'nde "kaloriferci" kadrosunda çalışan baba Akça, taziyeye gelenlerin yanında sükûnetini koruyor. Salih Akça, "Biz Boşnakız" diyor, "Buraları vatan edindik. Oğlum, Siirt'te şehit düştü. Vatan sağ olsun." Annenin içindeki kor ateşi Postacı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Van Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Sebahattin Uğurlu'nun telgraflarını getiriyor. Baba, "Devletin sahip çıkması iyi. Ben oğlumla gurur duyuyorum" diye tepki veriyor. Anne Seyide Akça ise, içindeki kor ateşini bir anlığına belli ediyor: "Kimden ne gelirse gelsin umurumda değil. Ben yavrumu istiyorum... O bir tanemdi..." Salih Akça, eşinden söz alarak, "5 aylık askerdi. Önce Samsun 19 Mayıs kışlasındaydı. 2 ay önce izne geldi. Bir hafta izin yaptı. Siirt'e gidecekti. Ankara'dan uçağa bindirdim" diye devam ediyor. Ağabey Murat Akça anlatıyor: "Sedat korkmazdı, cesurdu. 'Ben şehit olursam ağlamayın' derdi. Benim yanımda kuaförlük yapıyordu. Askerden dönünce ona da dükkân açacaktık. Dükkânın ismini 'Şehit Sedat' diye değiştireceğim." Sedat'ın 18 yaşındaki kız kardeşi Ayşegül Akça gözyaşları içinde alıyor sözü: "Hiç kız arkadaşı olmadı. Bir kızla biraz arkadaşlığı oldu. O da bir hafta sürdü, sürmedi. Konuşmayı pek fazla sevmezdi. İçine kapanıktı. 'Ağabey sana bir kız bulayım, ayarlayayım' derdim. Gözleri yeşildi, yakışıklıydı. Biricik ağabeyimdi. Ben en çok onu severdim. O ailenin en çok sevileniydi. Askerden gelince kız bulacaktım... Evlendirecektik." Şehidin teyzesinin oğlu Polat Ünal, hükümete tepkili: "Bu hükümet, terörle mücadelede farklı bir rejim uyguladı. Oradaki askerin mücadelesini olumsuz etkiledi. Çok yumuşak davrandı. Sanki AB için orayı ihmal etti." Kamil'in mektubu şehit düştükten sonra geldi YÜKSEL BALCI İzmir DHA İzmir, 14 Temmuz gecesi iki şehit verdi. Birisi daha 20 yaşında olan Komando Onbaşı Kamil Alkan'dı. Alkan ailesi, İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı 2 bin 600 nüfuslu Konaklı beldesinde oturuyor. Cenaze günü, hiç görülmemiş bir kalabalık toplanıyor. Beldede cenaze günü yas tutuluyor, televizyonlar açılmıyor. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı törenle pazartesi günü toprağa verildi Kamil Alkan. Alkan'ların yoksul evi taziye ziyaretine gelenlerle dolup taşıyor. Belediye Başkanı Mustafa Kantar ve beldenin sakinleri ailenin yanından ayrılmıyor. İki gün önce yazmış... Anne Vesile Alkan, 1974 yılında yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı'nda şehit düşen amcasının adını taşıyan oğlunun ardından "Keşke sana amcanın adını vermeseydik" diye ağıt yakıyor. Baba Mehmet Alkan gözyaşları içinde. Ödemiş'ten pazartesi günü Konaklı'ya gelen PTT aracı, belki de dünyanın en eşsiz mektubunu getiriyor. Kamil Alkan'ın şehit olmadan iki gün önce yazıp postaya verdiği bir mektup bu. Postacı, bu özel mektup için normal mektuplarda başvurulmayan bir yöntemde ısrar ediyor ve şehit mektubunu ancak imza karşılığı aileye teslim edebileceğini söylüyor. 'Mektubu açmayın' Acılı baba imza vermeyince Kamil'in dayısı Şerif Özdil imzayı atarak zarfı alıyor. Baba Mehmet Alkan, gözyaşları içinde çok uzaklardan gelen mektup için aileyi uyarıyor: "O mektubu kimse açmasın. Benim yatağımın altına koyun. O mektubu sadece ben, zamanı gelince açacağım!" Milliyet Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.