Φ Canraşit Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Efendim ben de CHP'nin iktidarından,onun faşist soslu dikta rejiminden korkuyorum,teminatınız var mı yoksa geçmişe bakalım mı?Sizce hangisinin dikta rejimi daha tercih edilebilir? Mesela ? CHP'nin '' faşist soslu dikta rejimi ''nden bir örnek rica edelim. Hem diyelim ki öyle olsun. Arada 60-70 sene fark var değil mi? 2011'de '' faşist soslu dikta rejimi '' kurmaya çalışmak biraz ayıp olmuyor mu ? Yani; '' Yok aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız '' mantığı hem yanlış hem mesnetsiz... Saygılar sunarım. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Efendim, şuna Bağımlılığı Savunanlar-Savunmayanlar, NATO'ya, ABD'ye karşı olanlar-olmayanlar dedik miydi taşlar yerine oturur, olay netleşir, izafet yüklenecek bir durum kalmaz. Saygılar sunarım. Efendim benim kinaye ve ironi sanatları üzerine biraz daha çalışmam gerekiyor,ben kullandığımı zannediyor, kullandığım gibi algılanıyor zannediyorum; ama düşündüğüm gibi algılanmıyormuş,anladım...Yazılanlara baktığımda vatan elden gidiyor son seçim olabilir havası yaratılmış ve bu düşünceden hareketle bu seçimde AKP'ye yani ülkeye düşman bir partiye(!) karşı demokrasiyi savunanlar,ülkesini sevenler,rejimi koruyanlar argümanları üzerinden tek bir çatıda toplanılıp cephe oluşturulması gerekliliği vurgulanmış ve buna rağmen partilerin bu konular üzerinde dahi anlaşamadıkları gibi bir durum ortaya çıkmış ortak nokta oluşturulamamış galiba.Benim dediğim de en temel nokta ''Vatan sevgisi'' düşüncesi üzerinden bu çatının temeli atılırsa ve dediğim slogan da ortak slogan olursa kimsenin buna hayır diyemeyeceği durumun da ne denli ciddi olduğunun anlaşılacağı üzerine bir ironiydi...Madem iş bu kadar ciddi lafı uzatmanın bir manası yok.''Mevzu bahis olan vatansa gerisi teferruattır.'' efendim... Tersinden bakacak olursak olaya bağımlılığı savunmadığını,Nato'ya,ABD'ye karşı olduğunu söyleyen güzide partilerimiz iktidar olduklarında sizce bu doğrultuda hangi bağımsız ve bunlara karşı koyacak güçlü bir ekonominin ve devletin gücüyle bunları yapabilecekler merakımı cezbetmiyor değil?Bu ülkede ABD'yi Natoyu,bağımlılığı savunan insan bulmak çok da kolay değil?Halk sizce AKP'ye ABD'yi destekliyor,Nato'yu destekliyor,bağımlılığı savunuyor diye mi oy veriyor ya da bu seçimde verecek eğer yine birinci parti çıkarsa? Muhabbetle... Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Mesela ? CHP'nin '' faşist soslu dikta rejimi ''nden bir örnek rica edelim. Hem diyelim ki öyle olsun. Arada 60-70 sene fark var değil mi? 2011'de '' faşist soslu dikta rejimi '' kurmaya çalışmak biraz ayıp olmuyor mu ? Yani; '' Yok aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız '' mantığı hem yanlış hem mesnetsiz... Saygılar sunarım. Efendim ben CHP'yi desteklemiyorum o zaman ben demokrasiyi,Cumhuriyeti,hukuk devletini,kalkınmayı,bağımsızlığı desteklemiyorum zaten halk da desteklemediği için bunları, 50 yıl gibi kısa bir süredir CHP'ye iktidar şansı vermiyor çünkü halkımız demokrasiyi,hukukun üstünlüğünü, kalkınmayı,cumhuriyeti sevmiyor(!)...Ha CHP tam da halkın istediği parti olma yolunda adımlar atmaya başladı mı evet başladı,sevdiği parti olmak için uğraşıyor haydi hayırlısı bakalım ne kadar AKP'ye benzeyebilecek göreceğiz.... AKP'nin yaptığı ayıp mı ayıba ayıpla karşılık vermek, evet ayıp!!! Muhabbetle efendim... Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Efendim benim kinaye ve ironi sanatları üzerine biraz daha çalışmam gerekiyor,ben kullandığımı zannediyor, kullandığım gibi algılanıyor zannediyorum; ama düşündüğüm gibi algılanmıyormuş,anladım...Yazılanlara baktığımda vatan elden gidiyor son seçim olabilir havası yaratılmış ve bu düşünceden hareketle bu seçimde AKP'ye yani ülkeye düşman bir partiye(!) karşı demokrasiyi savunanlar,ülkesini sevenler,rejimi koruyanlar argümanları üzerinden tek bir çatıda toplanılıp cephe oluşturulması gerekliliği vurgulanmış ve buna rağmen partilerin bu konular üzerinde dahi anlaşamadıkları gibi bir durum ortaya çıkmış ortak nokta oluşturulamamış galiba.Benim dediğim de en temel nokta ''Vatan sevgisi'' düşüncesi üzerinden bu çatının temeli atılırsa ve dediğim slogan da ortak slogan olursa kimsenin buna hayır diyemeyeceği durumun da ne denli ciddi olduğunun anlaşılacağı üzerine bir ironiydi...Madem iş bu kadar ciddi lafı uzatmanın bir manası yok.''Mevzu bahis olan vatansa gerisi teferruattır.'' efendim... Rica ederim sayın Fuzuli, bilakis çok güzel ironi yapmışsınız da, '' vatan elden gidiyor '' olmasa da, ki bu tartışmalı bir konudur, ileride bir konfederatif yapının olamayacağı garantisi yoktur, '' demokrasi elden gidiyor '' denebilir yani, gidişat o yönde... Tersinden bakacak olursak olaya bağımlılığı savunmadığını,Nato'ya,ABD'ye karşı olduğunu söyleyen güzide partilerimiz iktidar olduklarında sizce bu doğrultuda hangi bağımsız ve bunlara karşı koyacak güçlü bir ekonominin ve devletin gücüyle bunları yapabilecekler merakımı cezbetmiyor değil? Efendim, güçlü ekonomi olmasa da bağımsız politika izlenebileceğini başka başlıkta ifade etmiştim. Eğer gerçekten istemiş olsalardı, '' varsın bağımlı olalım, her mahallede bir zengin olsun, çünkü o zengin ben olabilirim '' mantığı ile ülkeyi ABD'nin ellerine teslim edenleri desteklemezlerdi. Öte yandan, tam bağımsız olabilmenin, ekonomik güce bağlı olduğunu, güçlü olunmazsa bunun mümkün olamayacağını savunacaklar için, tarihte uygulanmışı da olan '' denge siyasetini '' önermiştik. İşte bu siyaseti uygulamak için, '' Yurtta Barış, Dünyada Barış '' ilkesini ortaya koyan Atatürk, dış siyasette savaşçı mantığın artık çıkarlarımıza aykırı olduğunu görmüştü, iç siyasette ise, dışta denge siyasetinin getireceği bedelleri ulus bilinci ile ödeyebilecek bilinçte vatandaşlar hedeflemişti. Bu ülkede ABD'yi Natoyu,bağımlılığı savunan insan bulmak çok da kolay değil?Halk sizce AKP'ye ABD'yi destekliyor,Nato'yu destekliyor,bağımlılığı savunuyor diye mi oy veriyor ya da bu seçimde verecek eğer yine birinci parti çıkarsa? AK Partisi de, yükselen ABD, İsrail karşıtlığını manüpüle etmek için tripler atmıyor mu ? Bu imajı üzerinden sıyırmak için her fırsatı değerlendirmiyor mu ? Saygılar sunarım. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Efendim ben CHP'yi desteklemiyorum o zaman ben demokrasiyi,Cumhuriyeti,hukuk devletini,kalkınmayı,bağımsızlığı desteklemiyorum zaten halk da desteklemediği için bunları, 50 yıl gibi kısa bir süredir CHP'ye iktidar şansı vermiyor çünkü halkımız demokrasiyi,hukukun üstünlüğünü, kalkınmayı,cumhuriyeti sevmiyor(!)... Efendim, öncelikle, 1978'de yanılmıyorsam %42 ile iktidar olan CHP'yi atlamışsınız. Tabii o zaman şimdiki gibi değil, nisbi temsil vardı, ki doğru olan da budur, ayrı konu. Ayrıca, 82 Anayasasını %92 gibi ezici bir çoğunlukla onaylayan halkımızın demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, cumhuriyeti sevmediğini söyleyebiliriz değil mi ? Ve CHP'nin dikta rejimi ile ilgili bir örnek göremedik henüz onu da hatırlatmış olayım efendim. Ha CHP tam da halkın istediği parti olma yolunda adımlar atmaya başladı mı evet başladı,sevdiği parti olmak için uğraşıyor haydi hayırlısı bakalım ne kadar AKP'ye benzeyebilecek göreceğiz.... '' AKP'ye benzemek '' Hangi anlamda ? Bunu biraz açmak gerekir kanatimce. AKP'nin yaptığı ayıp mı ayıba ayıpla karşılık vermek, evet ayıp!!! Efendim, CHP'nin dikta rejimi ile ilgili bir örnek göremedik demiştim, hangi ayıp ? Saygılar sunarım. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Efendim, öncelikle, 1978'de yanılmıyorsam %42 ile iktidar olan CHP'yi atlamışsınız. Tabii o zaman şimdiki gibi nisbi temsil yoktu, ki doğru olan da budur, ayrı konu. Ayrıca, 82 Anayasasını %92 gibi ezici bir çoğunlukla onaylayan halkımızın demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, cumhuriyeti sevmediğini söyleyebiliriz değil mi ? Ve CHP'nin dikta rejimi ile ilgili bir örnek göremedik henüz onu da hatırlatmış olayım efendim. '' AKP'ye benzemek '' Hangi anlamda ? Bunu biraz açmak gerekir kanatimce. Efendim, CHP'nin dikta rejimi ile ilgili bir örnek göremedik demiştim, hangi ayıp ? Saygılar sunarım. Efendim AKP geldiğinden beri ülkemizde rejimin adı değişti mi,hukuk işliyor mu(Eskiden nasıl göstermelikse şimdi de öyle...),seçimler yapılıyor mu?Bunlara evet diyorsanız bu rejime de dikta diyorsanız diyecek bir şeyim yok!!!Bu ülkede devlet eliyle devletin istemediği hiçbir siyasete izin verildi mi,AKP dönemi hariç?sizce kimdi bu ülkeyi yönetenler CHP düşüncesinde olanlar mı(Ara sıra CHP'ye de çelme taksalar da 1980 ihtilali gibi v.b.) AKP zihniyetinde olanlar mı?CHP gerekirse,gerekmesi de şu iktidarda olan parti devletin asıl sahiplerince tehlikeli bulunur,siyaseti tehdit olarak algılanırsa darbe mübahtır mantığını savunan zihniyet değil mi?Daha dün E - muhtırayı destekleyen parti AKP değildi herhalde?Kendilerine oy verenleri,modern,zeki,bu ülkeye layık gören vermeyeneleri bidon kafalı,göbeğini kaşıyan ve bilinç yoksulu sayan zihniyet sizce bu ülkede kim,birileri iftira mı atıyor bu partiye?Bu algılayış, bu duruş demokratik mi dikta rejiminde olabilecek bir algı mı?Cumhuriyet'in kurulduğu yıllara kadar gitmiyorum özel bir dönem bir nebze olsun normal karşılanabilir yapılanlar,peki zihniyet değişti mi,işte o bugün değiştirilmeye çalışılıyor,CHP sicilini düzeltmenin, kendini bunlardan uzakmış gibi göstermenin çabasında, doğru bir düşünce bence ne kadar başarabilirse... Efendim CHP hiçbir zaman dikta türü bir siyasetle ilişkilendirilemez demeyin; CHP'ye, bu ülkenin gerçek sahiplerine haksızlık etmiş oluruz... Muhabbetle... Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2011 Efendim AKP geldiğinden beri ülkemizde rejimin adı değişti mi,hukuk işliyor mu(Eskiden nasıl göstermelikse şimdi de öyle...),seçimler yapılıyor mu?Bunlara evet diyorsanız bu rejime de dikta diyorsanız diyecek bir şeyim yok!!! Sayın Fuzuli ben eskiden her şey güllük gülistanlıktı, demokrasi mükemmeldi diye bir şey dedim mi? Asla ! Ve bugünkü rejimin de dikta olduğunu söylemedim ama gidişatın demokrasi yokluğuna, diktaya doğru olduğunu söylüyorum. Neye dayanarak ? Somut delillere göre. Bu ülkede devlet eliyle devletin istemediği hiçbir siyasete izin verildi mi,AKP dönemi hariç?sizce kimdi bu ülkeyi yönetenler CHP düşüncesinde olanlar mı(Ara sıra CHP'ye de çelme taksalar da 1980 ihtilali gibi v.b.) AKP zihniyetinde olanlar mı? Efendim, bu ülkede devlet eliyle devletin istemediği hiçbir siyasete izin vermeyenler, NATO'ya girişimizden itibaren AKP zihniyetinde olanlar dersem şaşırırsınız değil mi ? Nedir AKP zihniyeti ? Türkiye'nin çıkarlarının ABD'ye, NATO'ya bağımlılıkta gören, bir zamanlar Sosyalizmi düşman gören zihniyet değil mi ? Hani, 6. Filoyu protesto edenlere M.Şevki EYGİ'nin kışkırtmaları ile baltalı, bıçaklı saldırılarda bulunanlar gibi. NATO eskiden darbelere zemin hazırlayan paramiliter güç olarak ülkücüleri, Nur cemaatini, şimdilerse ise sürece yaydığı Sivil Darbe zemini oluşturmak için her darbede yol verdiği FG cemaatini kullanıyor. Bu mu devlette hep var olan CHP zihniyeti ? CHP zihniyetini Atatürkçülük olarak tanımlarsak, 1950'den sonra bu zihniyetin NATO-ABD eliyle içinin boşaltıldığını göremeyecek miyiz ? Ne demişti, Agah Oktay Güner 80 sonrası yargılandığı davada, '' fikrimiz iktidarda, kendimiz hapiste '', değil mi? CHP gerekirse,gerekmesi de şu iktidarda olan parti devletin asıl sahiplerince tehlikeli bulunur,siyaseti tehdit olarak algılanırsa darbe mübahtır mantığını savunan zihniyet değil mi?Daha dün E - muhtırayı destekleyen parti AKP değildi herhalde?Kendilerine oy verenleri,modern,zeki,bu ülkeye layık gören vermeyeneleri bidon kafalı,göbeğini kaşıyan ve bilinç yoksulu sayan zihniyet sizce bu ülkede kim,birileri iftira mı atıyor bu partiye?Bu algılayış, bu duruş demokratik mi dikta rejiminde olabilecek bir algı mı? Cumhuriyet'in kurulduğu yıllara kadar gitmiyorum özel bir dönem bir nebze olsun normal karşılanabilir yapılanlar,peki zihniyet değişti mi, Ha gelelim 28 Şubat sonrası, ABD çıkarlarına aykırı biçimde devlette yerleşen '' ulusalcılık''ın temel Cumhuriyet değerlerine sahip çıkış üzerinden ürettikleri statükocu, eksik vizyonlu, ideolojik temelden yoksun siyasete derseniz o başka. Fakat, '' Cumhuriyet'in kurulduğu yıllara kadar gitmiyorum özel bir dönem bir nebze olsun normal karşılanabilir yapılanlar '' diyorsanız, tamamlanmamış bir devrim sürecinin tekrar rayına sokulması adına yapılmaya çalışılanları da normal karşılamanız gerekir. Elbette ki, bu zihniyetin ürettiği AKP'ye oy verenleri '' bidon kafalı,göbeğini kaşıyan ve bilinç yoksulu '' sayan bakış açısı elbette çok ama çok yanlıştı. Ve gerçek CHP zihniyeti de, gerçek Atatürkçülük de bu değildi. Bu kadar ak-kara diye okunmaz ki efendim tarih. Sizin deyişinizle '' değişkeni ziyadesiyle fazla olan bir konu '' değil mi tarih de ? Ve CHP'nin dikta rejimi ile ilgili bir örnek göremedik henüz onu da tekrar hatırlatmış olayım. Saygılar sunarım. Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Kurulacak ittifakın sloganı bu olsun: " Vatan sevgisi" Efendim, şuna Bağımlılığı Savunanlar-Savunmayanlar, NATO'ya, ABD'ye karşı olanlar-olmayanlar dedik miydi taşlar yerine oturur, olay netleşir, izafet yüklenecek bir durum kalmaz. Saygılar sunarım. Bence daha da netleştirmek gerek. Tabii yine ütopya olarak görülmezse.. "Gerçekten seven" bir insan olmaya izafet yüklenecek bir durum kalmamalı. İnsanı sevmeden "vatan sever"liğin bir anlamı da olmuyor bana göre. Sadece AB(D)- NATO sömürüsüne karşı olmakla, sömürüye karşı olmak veya vatan sever olmak mümkün olurmu? Ya vatan içerisindeki insan sömürüsü? Öyle ya, vatanın yapı taşlarına da önem vermek gerekmiyormu? Yani sömürü düzenine, sınıf sömürüsüne.. Halkın siyasi ve iktisadi özgürlüğü olmadan, vatanın iktisadi ve siyasi özgürlüğü olsa ne yazar? Mümkünmü? Kurulacak ittifakın sloganı bu olsun: Haydi! sömürünün her türüne karşı birlikteliğe.. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Sayın Fuzuli ben eskiden her şey güllük gülistanlıktı, demokrasi mükemmeldi diye bir şey dedim mi? Asla ! Ve bugünkü rejimin de dikta olduğunu söylemedim ama gidişatın demokrasi yokluğuna, diktaya doğru olduğunu söylüyorum. Neye dayanarak ? Somut delillere göre. Elbette ki, bu zihniyetin ürettiği AKP'ye oy verenleri '' bidon kafalı,göbeğini kaşıyan ve bilinç yoksulu '' sayan bakış açısı elbette çok ama çok yanlıştı. Ve gerçek CHP zihniyeti de, gerçek Atatürkçülük de bu değildi. Bu kadar ak-kara diye okunmaz ki efendim tarih. Sizin deyişinizle '' değişkeni ziyadesiyle fazla olan bir konu '' değil mi tarih de ? Ve CHP'nin dikta rejimi ile ilgili bir örnek göremedik henüz onu da tekrar hatırlatmış olayım. Saygılar sunarım. Peki en başa dönelim 1923-1946 döneminde CHP'nin anlayışını siz değerlendirin madem örnek istediniz....Sorun şu efendim CHP'nin hala bu anlayışı savunuyor olması,demokrasiyi,hukuğu devletin ideolojik temelinin korunması için araç olarak görüyor olması zihniyeti.Bu zihniyet Kemal Kılıçdaroğlu'yla değiştirilmeye çalışılıyor.CHP halka açılmaya, asker-CHP birlikteliği algısından vazgeçtiğini,ideolojik siyaset değil de sosyal demokrasi temelli herkesi kucaklayan bir düşünceye evrildiğini bugün kanıtlamaya,halka anlatmaya çalışmanın çabasında. Noldu ne değişti ki siyasetini değiştimek zorunda kaldı, önce benimsediği siyaset demokrasi, hukuk üstünlüğü yanlısı, ideolojik kaygısı ikinci planda olan, herkese sosyal,hukuk devleti penceresi zemininde bakan bir siyasetti de faşist soslu demokrasi değildi de bugün farklı bir siyasi görüşle halkın önüne çıkmanın niçin çabasında?Ben CHP ve ülke adına CHP'deki gelişmeleri olumlu buluyorum ne kadar başarılı olurlar bu dönüşümde bilemeyeceğim artık...Ama bana CHP bugüne kadar faşist soslu bir demokrasi anlayışı gütmedi gütmemiştir,kuruluşundan bu yana bir örnek bile veremezsiniz derseniz hala cevap yazmam bir gülücük simileyi koyar geçerim efendim. AKP dikta rejimine doğru götürüyor ülkeyi diyorsunuz bana dikta rejimi nedir anlatabilir misiniz,anlatın, ona göre evet diyelim hakikaten de bu adamlar bu ülkeyi Libya'ya Saddam'ın Irak'ına,Hitler'in Alman'yasına çeviriyorlar uygulamalar bu yönde diyelim?AKP çok mu demokrasi yanlısı bir parti,bu ülkedeki en demokratik parti ne kadar demokrasiyi biliyorsa,zihninde bir demokrasi algısı varsa onlar da en az o kadar demokratik... Ülkemizde ABD, Nato sağın da solun da ortanın da kenarın da içini oyuyor,istediği şekli veriyor,istediği gibi yönlendiriyorsa biz neyi tartışıyoruz ki bu durumda efendim?Madem 50 yıldır bu ülkede AKP zihniyeti hakim o kadar darbe,muhtıra fiilini gerçekleştiren kim,hangi zihniyet destekliyor bunu bu ülkede? Muhafazakar din eksenli kesim hiç mi değişim geçirmedi, hiç mi yanlışı olmadı,sütten çıkmış ak kaşık mı?Buna evet diyecek insana siz de tek renk var ya siyah ya beyaz diyebilirsiniz,gökkuşağının yedi rengini de biliyorum şükür efendim... Hani Sayın Kılıçdaroğlu ''Eğer bir darbe olursa tankın üstüne çıkan ilk ben olurum!'' diyordu ya efendim içiniz rahat olsun,eğer bir dikta rejimi kurulacaksa yine Sayın Kılıçdaroğlu bu rejime karşı da en ön safta olacaktır dediğini başka bir açıdan yorumlarsak,teminatı Sayın Kılıçdaroğlu... Muhabbetle... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Eğer bir lider ben diyorsa orada demokrasiden söz etmek ne kadar geçerlidir? Bir heykelin tek bir kişinin ağzına bakılarak yıkıldığı bir ülkede demokrasi, hukuk kuralları işliyor nasıl diyeceğiz? Davaların uzun sürmesinden şikayet ederken yıkım kararına itiraz eden mahkemenin kararının yıldırım hızıyla durdurulması hangi hukukla izah edilir? Son seçim olabilir korkularının yersiz olmadığını görmek için başbakanın bizzat kendisinin seçimden sonra başkanlık sistemini referanduma götüreceği-m demesi yeterli değil mi? Arkadaşlar forumdan ayrı kaldıkları sürede herhalde AKP nin propaganda programlarına katılmışlar, yine başa döndük. Konu demokrasiden açıldı madem kafama takılan konulara da değineyim. Milletvekillerinin bölgesel aday göstermenin mantığı nedir,oradaki halkı iyi tanıması ve halkın da onu iyi tanımasıdır sanırım. Bir milletvekili önceki seçimde Van, şimdiki seçimde de Mersinden, önce Manisa, şimdi Bursa gibi seçim bölgeleri değiştiriliyor halk bunu neden sorgulamıyor? Sakaryalı olmayan biri beni nasıl temsil edecek, Sakarya nın öz evlatları bile Ankara ya gidince bizi unutuyorlar. İşte bunun adına da demokrasi hatta daha ileriye gittik ve ileri demokrasi diyoruz. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Peki en başa dönelim 1923-1946 döneminde CHP'nin anlayışını siz değerlendirin madem örnek istediniz..... . Ama bana CHP bugüne kadar faşist soslu bir demokrasi anlayışı gütmedi gütmemiştir,kuruluşundan bu yana bir örnek bile veremezsiniz derseniz hala cevap yazmam bir gülücük simileyi koyar geçerim efendim. Efendim, asıl gülen adam ifadesi konulacak yer şu yazdıklarınız. Ben sizden ısrarla örnek istiyorum ama siz örneği benden istiyorsunuz, bu nedir şimdi ? AKP dikta rejimine doğru götürüyor ülkeyi diyorsunuz bana dikta rejimi nedir anlatabilir misiniz,anlatın, ona göre evet diyelim hakikaten de bu adamlar bu ülkeyi Libya'ya Saddam'ın Irak'ına,Hitler'in Alman'yasına çeviriyorlar uygulamalar bu yönde diyelim?AKP çok mu demokrasi yanlısı bir parti,bu ülkedeki en demokratik parti ne kadar demokrasiyi biliyorsa,zihninde bir demokrasi algısı varsa onlar da en az o kadar demokratik... O kadar basit değil efendim. Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırmak, muhalifleri bertaraf için hukuku araç yapmak, işine gelmeyenleri yazan gazetecilerin patronlar vasıtasıyla sustrulmasını istemek, sayın y.yılmaz'ın dediği gibi tek bir adamın sözüyle hukuk sürecinin durdurularak heykellerin, bunu o yörede istemeyen MHP'lilerin gönlünü kazanmak için yıkılmasına karar verilmesi, Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olması gerekirken tatmin olması, kefil olması, 12 Eylül'ün budadığı işçi haklarını daha da budanması, özerk olması gereken diyanetin ele geçirilmesi, meclis başkanının, sağlık bakanının azarlanması ve şu an aklıma gelmeyen onlarca, yüzlerce örnek. Yani, '' Sivil Darbe '' sürecinin gerektirdiği, alt ve üst yapı kurumlarıyla devletin rejiminin dönüştürülmesi için zemini oluşturmak için atılan adımların bir de ileri demokrasi diye yutturulmaya kalkılarak kamufle etmeye çalışmak ve böylece tam bir mutlak hakimiyet için AKP'nin ezici çoğunluğu oluşturduğu iki partili meclis için bu seçimlerde MHP'nin barajın altında kalması için geliştirilen stratejileri nasıl yorumlamak lazım sizce ? Ülkemizde ABD, Nato sağın da solun da ortanın da kenarın da içini oyuyor,istediği şekli veriyor,istediği gibi yönlendiriyorsa biz neyi tartışıyoruz ki bu durumda efendim?Madem 50 yıldır bu ülkede AKP zihniyeti hakim o kadar darbe,muhtıra fiilini gerçekleştiren kim,hangi zihniyet destekliyor bunu bu ülkede? ABD, Nato Solun da içini oyuyor,istediği şekli veriyor, istediği gibi yönlendiriyor manasını nereden çıkardınız. Dediğim şu; 1950'den beri içi boşaltılmış olarak Atatürkçülük diye pazarlanan devletin temel felsefesi olan Milliyetçi ideoloji, '' Sivil Darbe '' sürecinin sonunda, artık, hatta belki de yine Atatürkçülük adı altında, '' Ilımlı İslam '' rejimine dönüştürülecek. Bu dönüşüm için de arada mutlaka bir dikta dönemi göreceğiz. Muhafazakar din eksenli kesim hiç mi değişim geçirmedi, hiç mi yanlışı olmadı,sütten çıkmış ak kaşık mı?Buna evet diyecek insana siz de tek renk var ya siyah ya beyaz diyebilirsiniz,gökkuşağının yedi rengini de biliyorum şükür efendim... Madem gökkuşağının yedi rengini de biliyorum diyorsunuz o zaman '' Muhafazakar din eksenli kesim '' demek de ne oluyor ? '' Muhafazakar din eksenli kesim '' hiç bir zaman yekpare olmamıştır. Milli Görüş ve Nur cemaatinin arasındaki temel fark ABD ve NATO'ya bakıştadır. Hani Sayın Kılıçdaroğlu ''Eğer bir darbe olursa tankın üstüne çıkan ilk ben olurum!'' diyordu ya efendim içiniz rahat olsun,eğer bir dikta rejimi kurulacaksa yine Sayın Kılıçdaroğlu bu rejime karşı da en ön safta olacaktır dediğini başka bir açıdan yorumlarsak,teminatı Sayın Kılıçdaroğlu... Ters bir mantık olmuş, CHP'nin üzerine giydirilmeye çalışılan '' darbeci, askerci '' yaftasını fırlatıp atmak için söylenen bir ifadeyi, AKP '' Sivil Dikta''sının olmaması için de bir garanti olarak düşünmenin bir mantığı var mı ? CHP'ye AKP'ci diyen var mı ? Saygılar sunarım. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Bence daha da netleştirmek gerek. Tabii yine ütopya olarak görülmezse.. "Gerçekten seven" bir insan olmaya izafet yüklenecek bir durum kalmamalı. İnsanı sevmeden "vatan sever"liğin bir anlamı da olmuyor bana göre. Sadece AB(D)- NATO sömürüsüne karşı olmakla, sömürüye karşı olmak veya vatan sever olmak mümkün olurmu? Ya vatan içerisindeki insan sömürüsü? Öyle ya, vatanın yapı taşlarına da önem vermek gerekmiyormu? Yani sömürü düzenine, sınıf sömürüsüne.. Halkın siyasi ve iktisadi özgürlüğü olmadan, vatanın iktisadi ve siyasi özgürlüğü olsa ne yazar? Mümkünmü? Kurulacak ittifakın sloganı bu olsun: Haydi! sömürünün her türüne karşı birlikteliğe.. Efendim, bu da soyut ve izafet yüklenebilir olmadı mı şimdi ? Şimdi, birisi de çıkar Atatürk sömürüsüne veya yoksulluk üzerinden sömürü edebiyatına karşı olanlar ne tarafta yer alacak demez mi ? Siz benim gördüğüm kadarıyla tartışmalarda bir türlü kendi pencerenizden bakmaktan kurtulup objektif, üstten bir bakış geliştiremiyorsunuz nacizane eleştirim bu. Ben somut bir karşıtlık üzerinden asgari birleşme noktası tanımladım. Mesela, NATO'ya, ABD'ye derinden bağımlığa karşı olan merkez sağ dediğimiz burjuva demokrasisinden taraf olanlar yok mudur ? Bunları dışlamanın bir mantığı var mı ? Ben birleştirmeye, siz ise ayrıştırmaya çalışmış olmuyor musunuz ? Mesela, Cumhuriyetin burjuva demokrasisi anlamında belli kazanımlarının korunup, üstüne sağlıklı bir demokrasi geliştirilmedikçe emeğin sömürüsünü de ortadan kaldırmak için bir zemin oluşturulabilir mi ? Saygılar sunarım. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Ayrıca, 82 Anayasasını %92 gibi ezici bir çoğunlukla onaylayan halkımızın demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, cumhuriyeti sevmediğini söyleyebiliriz değil mi ? Silahlarin gölgesinde yapilan hic bir oylama, secim demokrasiye, hukukun üstünlügüne,.... deger verildigini göstermez. Evet 1982 Anayasasi ezici cogunlukla kabul edilmistir, ama bir dönemler Mübarek'te ezici cogunlukla baskan seciliyordu, Saddam desen gene ayni, Iran'a bakin aynisini görürüsünüz, Suriye'ye gidin arastirin istersenz,..... Demokrasi, Hukuk, adalet, icin secim sonuclari degil sartlari önemli. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Silahlarin gölgesinde yapilan hic bir oylama, secim demokrasiye, hukukun üstünlügüne,.... deger verildigini göstermez. E, ben de değer verilmediğini söyledim. Siz neye itiraz ettiniz anlamadım efendim ? Saygılar sunarım. Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Efendim, bu da soyut ve izafet yüklenebilir olmadı mı şimdi ? Şimdi, birisi de çıkar Atatürk sömürüsüne veya yoksulluk üzerinden sömürü edebiyatına karşı olanlar ne tarafta yer alacak demez mi ? Hayır olmadı. İzafet yüklenmemesi için tüm sömürü zihniyetlerini kastetmiştim. Atatürk ve yoksulluk edebiyatı sömürüsüne karşı olanlar da tüm sömürü zihniyetine karşı olanların yanında yer almalılar. Siz benim gördüğüm kadarıyla tartışmalarda bir türlü kendi pencerenizden bakmaktan kurtulup objektif, üstten bir bakış geliştiremiyorsunuz nacizane eleştirim bu. Ben de size söyleyecektim bunu, tam da şu aralar. Ben somut bir karşıtlık üzerinden asgari birleşme noktası tanımladım. Mesela, NATO'ya, ABD'ye derinden bağımlığa karşı olan merkez sağ dediğimiz burjuva demokrasisinden taraf olanlar yok mudur ? Bunları dışlamanın bir mantığı var mı ? Ben birleştirmeye, siz ise ayrıştırmaya çalışmış olmuyor musunuz ? Emperyalizmin, sınıf sömürüsünü görmeyip te sadece ABD ve NATO'yu sömürü kavramının eşitliği olarak görmek, sömürüyü sadece devletlerarası veya paktlar arası bir olgu olarak tanımlamak, tarihsel sömürü olgusunu kamufle etmek demektir. Hangisi birleştirme, hangisi ayrıştırma? Mesela, Cumhuriyetin burjuva demokrasisi anlamında belli kazanımlarının korunup, üstüne sağlıklı bir demokrasi geliştirilmedikçe emeğin sömürüsünü de ortadan kaldırmak için bir zemin oluşturulabilir mi ? Sömürü olgusunu kavramak/kavratmak, izafet yükletmemek için her ikisinden bahsetmenin bilinç açısından çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Efendim, asıl gülen adam ifadesi konulacak yer şu yazdıklarınız. Ben sizden ısrarla örnek istiyorum ama siz örneği benden istiyorsunuz, bu nedir şimdi ? . . . Saygılar sunarım. -http://www.bilbulpaylas.com/tek-parti-donemi/- Siz 1923'le 1946 arasındaki tek parti yönetimini demokratik rejim bağlamında nereye koyuyorsunuz efendim?Hem sivil dikta tehditi var diyorsunuz hem de böyle bir dönemi görmezden geliyor benden hala örnek alamadığınızı vurguluyorsunuz.... Ülkemizde demokrasinin daha üst seviyede yaşanması temennim efendim.Bu da hep birlikte herkesin içinden herkes için demokrasi düşüncesinin geçmesiyle mümkün öncelikle...Halk diktayı seviyorsa diktayı seviyorsa siz de önüne seçme imkanı koymuşsanız ya diktaya karşı benim diktam deyip diktatörlük yapacaksınız ya da demokrasi neyi söylüyorsa o çerçevede hakkınızı savunacaksınız,demokrasinin sonuçlarına katlanmayı öğreneceğiz ya da... Sivil dikta tehditi var diyorsunuz eeee bu ülkede her zaman bir dikta tehditi olmuştur zaten sivil olsun askeri olsun, kimse kimsenin demokrasi anlayışına inanmadığı kendini çok iyi bildiği için herkes ama herkes diktadan bahseder farklı yerlerden,farklı tellerden... Gelecekte olabileek sivil diktaya karşı CHP'nin demokrasisi diyorsanız CHP benim için rüştünü ispat etmiş bir parti değil efendim,ha millet CHP'nin demokrasi,hukuk,sosyal devlet anlayışını kendine yakın bulur,kendini CHP'de görürse, kadrosunu iş yapabilir derecede inandırıcı,güçlü bulursa seçer iktidar yapar... Siz nasıl ki sivil dikta tehditi var diyorsanız ve bundan tedirgin oluyorsanız CHP de aynı duyguları bende uyandırıyor ne hikmetse!Bu bağlamda aynı tehditi hissediyor olmamız ortak noktamız efendim... Muhabbetle... Alıntı
Φ MonDieu Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Aslinda yanlis hemde cok yanlis cik cik cik.. Bugun Turkiyede ne is yapmaya kalkarsan kalk sinavdan geciyorsun, ilk okulami gideceksin hadi cocuklar sinavar, orta okulumu okuyacaksin hadi babam calis sinava, lise, universite derken is hayatinami atilacaksin hadi sinava eee insanlarin hayatlarina girmis olan sinav nicin milletvekilleri icinde yapilmiyor eee soyle bir soru bankasi hazirlanmali mecliste bizleri temsil edecek olan vekiller acaba bizi nekadar temsil etmeyi hak ediyorlar acaba sorular Genel kultur, Ahlak, Gorgu ve Adap, Turkce guzel konusma, Yabanci dil, gibi basliklarindan olussa hic fena olmaz, Ama korkum o ki boyle bir sinav olmus olsa hic sasirmam onada kopya skandali bulasir .. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 E, ben de değer verilmediğini söyledim. Siz neye itiraz ettiniz anlamadım efendim ? Saygılar sunarım. Yanlis anlasilma var o halde. Özür. Ben tersini söylüyorsunuz anladim. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Ama korkum o ki boyle bir sinav olmus olsa hic sasirmam onada kopya skandali bulasir .. Yani yine kendi istedikleri insanları Ankara ya götürürler, ne yapsak ki...? Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Aslinda yanlis hemde cok yanlis cik cik cik.. Bugun Turkiyede ne is yapmaya kalkarsan kalk sinavdan geciyorsun, ilk okulami gideceksin hadi cocuklar sinavar, orta okulumu okuyacaksin hadi babam calis sinava, lise, universite derken is hayatinami atilacaksin hadi sinava eee insanlarin hayatlarina girmis olan sinav nicin milletvekilleri icinde yapilmiyor eee soyle bir soru bankasi hazirlanmali mecliste bizleri temsil edecek olan vekiller acaba bizi nekadar temsil etmeyi hak ediyorlar acaba sorular Genel kultur, Ahlak, Gorgu ve Adap, Turkce guzel konusma, Yabanci dil, gibi basliklarindan olussa hic fena olmaz, Ama korkum o ki boyle bir sinav olmus olsa hic sasirmam onada kopya skandali bulasir .. Sınav dediğiniz ne ki efendim?Elinde üniversite diploması olup, insanlıktan sınıfta kalmış insanlara sıkça rastlayabiliyorsak sınavın ne önemi var ki?Öğretmen olabilmek için sınava kopya bulaştıran öğretmen olduğunda ise kopyanın yanlış olduğunu anlatacak olan insanlarımız varsa ötesini düşünmeye gerek yok... Muhabbetle... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Sınav dediğiniz ne ki efendim?Elinde üniversite diploması olup, insanlıktan sınıfta kalmış insanlara sıkça rastlayabiliyorsak sınavın ne önemi var ki?Öğretmen olabilmek için sınava kopya bulaştıran öğretmen olduğunda ise kopyanın yanlış olduğunu anlatacak olan insanlarımız varsa ötesini düşünmeye gerek yok... Muhabbetle... Ortalıkta şifreler kaynarken, ÖSYeMe bizinin açıklamalarından tatmin olan devlet büyükleri varsa ve bu olaylardan sonra Danıştay da bu yönde karar alıyorsa çok çok düşünmeye gerek vardır. düşün taşın yoktur işin. Alıntı
Φ MonDieu Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Ortalıkta şifreler kaynarken, ÖSYeMe bizinin açıklamalarından tatmin olan devlet büyükleri varsa ve bu olaylardan sonra Danıştay da bu yönde karar alıyorsa çok çok düşünmeye gerek vardır. düşün taşın yoktur işin. Toplum koyaci hirsiz ve baskalarinin hakkina tecavuz etmekten korkmadikca ortalikta bugunde yarinda 10 yil sonrada sifreler dolasacaktir kopyalar dunde vardi bugunde isin kotusu yarinda olacak.. Kimse buna dur dememistir, isin kotusu kopyayi ceken kadar bunu gorup sikayet etmeyende bir okadar sucludur malesef ozru kabahatinden beterki daha sonra bunu cevresindekilere ovune ovune anlatirlar ileriki hayatlarinda, univesite sinavlarinda bu ne ilk nede son skandal olacaktir taki koklu bir cozum bulunmadigi surece.. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 -http://www.bilbulpaylas.com/tek-parti-donemi/- Siz 1923'le 1946 arasındaki tek parti yönetimini demokratik rejim bağlamında nereye koyuyorsunuz efendim?Hem sivil dikta tehditi var diyorsunuz hem de böyle bir dönemi görmezden geliyor benden hala örnek alamadığınızı vurguluyorsunuz.... Sayın Fuzuli verdiğiniz linkteki yazıda ben '' dikta '' sözcüğünü göremedim. Sonra arattım ve hakikaten de yokmuş. Siz bir monarşiden ulus devlete geçme sürecini nasıl dikta diye tanımlarsınız efendim ? Fransız devriminde soylular ve din adamları dahil kaç kişinin giyotine gittiğini biliyor musunuz ? Fransa'da devrim sonrası çok daha kanlı bir şekilde kurulan Cumhuriyeti de mi dikta olarak adlandıracaksınız şimdi ? Üstelik, '' Cumhuriyet'in kurulduğu yıllara kadar gitmiyorum özel bir dönem bir nebze olsun normal karşılanabilir yapılanlar '' dediğiniz halde... Siz nasıl ki sivil dikta tehditi var diyorsanız ve bundan tedirgin oluyorsanız CHP de aynı duyguları bende uyandırıyor ne hikmetse!Bu bağlamda aynı tehditi hissediyor olmamız ortak noktamız efendim... İyi de efendim, ben AKP ile ilgili tehtid hissini somut delillere dayandırdım. Siz bu hissiyatınızı neye dayandırıyorsunuz ? Yoksa, 65 sene evvelki CHP yönetiminin sizin de haklı ve normal bulduğunuz uygulamalarına mı? Saygılar sunarım. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2011 Hayır olmadı. İzafet yüklenmemesi için tüm sömürü zihniyetlerini kastetmiştim. Atatürk ve yoksulluk edebiyatı sömürüsüne karşı olanlar da tüm sömürü zihniyetine karşı olanların yanında yer almalılar. Olur mu efendim ? Ya Atatürk ve yoksulluk edebiyatı sömürüsüne karşı olanlar asıl bizim bu sömürüyü yaptığımızı söyleyip karşı safta yer alırlarsa. Gördüğünüz gibi, sömürü üst başlığı izafet yüklenebilecek kadar soyut olabiliyor. Sömürü olgusunu kavramak/kavratmak, izafet yükletmemek için her ikisinden bahsetmenin bilinç açısından çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Evet, bu olabilir işte ! '' NATO'ya, ABD/AB'ye ve her türlü sömürüye karşı omuz omuza '' sloganı daha uygulanabilir ve net. Saygılar sunarım. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2011 Toplum koyaci hirsiz ve baskalarinin hakkina tecavuz etmekten korkmadikca ortalikta bugunde yarinda 10 yil sonrada sifreler dolasacaktir kopyalar dunde vardi bugunde isin kotusu yarinda olacak.. Kimse buna dur dememistir, isin kotusu kopyayi ceken kadar bunu gorup sikayet etmeyende bir okadar sucludur malesef ozru kabahatinden beterki daha sonra bunu cevresindekilere ovune ovune anlatirlar ileriki hayatlarinda, univesite sinavlarinda bu ne ilk nede son skandal olacaktir taki koklu bir cozum bulunmadigi surece.. ÖSYM de olan bu skandalları öncekileri de katarak aynı kategoriye sokmak bence doğru değil, ötekiler bireysel, kişinin vicdanı ile ilgili bir olay ama bu organize, belli bir şebeke tarafından yapılabilecek bir skandal, aralarında uçurumlar var. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.