Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SİYASAL İSLAM ve DEMOKRASİ (Evrensel bağlamdan Türkiye Özeline)...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Yok efendim, korktuğumdan değil, bilakis ben uzayı severim. En fazla uzaylılara verirler beni ne olacak. Siz hiç uzaya gittiniz mi acaba ?

 

Saygılar sunarım.

senin sorduğun soruyu ciddiye alıp c evaplayan bir kişiyle dalga geçilmesinin doğru olmadığını öğrenemedinmi ben ciddi ciddi konuşuyorum.

Gönderi tarihi:

14211.jpg .

(*) ... CIA için stratejik araştırmalar yapan Rand Org.ın 88 sayfalık raporundan (1),

İslam dünyasını değerlendirerek ABD’nin politik önceliklerini şöyle belirliyor:

İslami şiddetin önlenmesi, ABD'nin İslamiyete karşı olduğu imajından kaçınılması,İslam dünyasını demokratikleştirmek için radikal adımların atılması.Tabii,doğal zenginliklerin yağmalanmasına falan değinilmiyor. Rapor, İslam dünyası, küreselleşme ile uyumsuzluk kısır döngüsü içine sıkışmışken, denenen çıkış yollarının, Pan-Arabizm, İslam devrimi vb. hüsranını vurguluyor ve İslam dünyasını kategorize ediyor: Köktendinciler, Ilımlı İslamcılar, Muhafazakarlar, Laikler.

Ardından, ABD yönetiminin yapması gerekenler sıralanıyor:

Önce “Ilımlı İslamcılar”desteklenecek: Görüşlerinin yaygınlaşması için maddi katkı yapılacak, geniş kitlelere ve gençlere ulaşmaları teşvik edilecek, sivil toplum örgütleri, okul, enstitüler kurmalarının önü açılacak.

Muhafazakar çevrelerle köktendincilerin ittifak oluşturmaları engellenecek: Buna karşılık, Ilımlı İslamcılar’la ittifak kurmaları güçlendirilecek.

Laikler yakından izlenecek: Laikler’in köktendinci tehlike karşısında ABD ile aynı görüşte olmaları için uğraşılacak, milliyetçi ve sol akımlara yanaşması önlenecek.

Köktendincilerle etkili mücadele edilecek: Bu konuda da Köktendinciler’in terör eylemleri ve yolsuzlukları sürekli gündemde tutulacak. (2)

 

...

Nasıl ama...

Proje tıkır tıkır işliyor...

Ama son sözü hep birlikte biz söyleyeceğiz inanın...:)

Saygılar...

_____________________________________________________________________________

DİPNOTLAR...

(*) - Yazının tamamı Aydınlık gazetesi Dr. Noyan Umrum Köşesinde...

(1)- Rand.org.,Civil Democratic Islam: Partners, Resources and Strategies; http.rand.org/pubs/monograph_reports/MR1716/MR1716.pdf(04/04/2010)

(2)- Kitabı okumak için Kaynak 2 : http://www.google.co...epage&q&f=false

Gönderi tarihi:
Üniversite öğrencileri bilimin içindedirler, hizmet alan değillerdir. Bilimsel araştırma yapar, araştırma ekibi içinde aktif olarak yer alırlar. Bilimsel bir ankette görevlendirilen bir üniversite öğrencisi dini simgelerle deneklerin karşısına çıkamaz. Çıkarsa anket objektifliğini kaybeder. Bu çok açık ve net bir konu iken nasıl olup tartışıldığına ben bir anlam veremiyorum.

 

Efendim, üniversite öğrencileri tüm dünyada hizmet alan kategorisindedirler. Anket için görevlendirilenler tabi ki anketin konusuna göre gerekli objektiviteyi sağlamak adına baskı oluşturma ihtimali olan bir takım simgelerden arındırılır. Sosyolojik bir çalışma için örneğin '' mahalle baskısı var mı '' türünden algı ölçen bir çalışma ise ve bir tez konusu olarak ele alınmışsa elbette anketi yapan öğrencilerin dini veya siyasi simge taşımaması önem kazanır.

 

Fakat, kobaylarla çalışarak veya mikroskopta bakteri ve virüsler inceleyerek veya kristallerin bant yapısını spektral analizlerle atom ve moleküller incelenerek yapılan bir bilimsel çalışmada kobaylar veya mikroplar veya atomlar üzerinde psikolojik bir baskı oluşturma ihtimalinden söz edilemez. :)

 

Hizmet Alan - Hizmet Veren ayrımının yapıldığı ortam insanlar arasındaki ilişkinin söz konusu olduğu ortamlardır.

 

Onun için, devleti veya özerk bir bilim kurumu olması gereken üniversiteyi temsil eden, hizmet veren sınıfına dahil olanların ne siyasi ne de dini simge kullanmaları kabul edilemez.

 

Ancak, hizmet alan statüsünde olanların siyasi veya dini simge taşıma özgürlüğü açısından halktan farkı yoktur.

 

Zaman zaman aldığı geçici görevlerle bu statüsü değişenlerin durumu elbette değerlendirilir. Mesela, hocaları ile viziteye çıkan intern tıp öğrencileri için bu statü hizmet veren olarak değişebilir ve hiçbir dini veya siyasi simge bulundurmamaları istenebilir.

 

Fakat, istisnai durumlar dışında kural olarak, üniversite öğrencileri '' hizmet alan '' kategorisinde değerlendirilmelidir. Bu tüm dünyada böyledir.

 

 

Evrim araştırılırken biri çıkar dini simge taşımayanların maymun soyu olduğunu iddia eder. Din bu, dogma! Ayrıştırmaması, objektifliği yitirtmemesi söz konusu değil. Asitin kalsiyum ve magnezyumu eritmesi kadar doğal, kaçınılmaz. Asidi uzak tutacaksın yani, kesin, bu budur! "Free from acid!" Laiklik budur!

 

Bir bilim insanının dini simge taşımaması onun herhangi bir bilimsel konuyu dinsel bakışla ele almamasının garantisi değildir. Böyle düşünürsek bu da bir potansiyel suçlu görme bakışı olur. Sonra daha önce dediğim gibi üniversite öğrencilerinde olduğu gibi kamu görevlileri için de sadece türban yasağı ile kadınları uzak tutmanın da bir manası yoktur. Kaldı ki bu yasak kamu görevlileri bilim insanları için hizmet verme noktasında anlamlıdır.

 

Herhangi bir dine mensup bir bilim insanının bilime inançlarını karıştıracağı zannı da bir önyargıdır, dini inancı olanları potansiyel suçlu görmek anlamındadır. Azınlık mensuplarının asker veya polis yapılmaması gerekçesine benzer.

 

Kaldı ki, bir bilim insanının bilimsel bir konuya yaklaşımı ön yargı ile de olabilir. Burada önem verilmesi gereken, yapılan bilimsel çalışmayı muteber kılan unsur bilimsel yöntemlerin kullanmasıdır. Bilimsel yöntemler terk edilerek yapılan bir çalışmaya zaten bilim denmez.

 

Bunun laiklille ilgisi, bilimsel çalışma diye dogmaların yutturulmaya kalkılıp, dinin gerek diğer görevliler üzerinde gerekse hizmet alan öğrenciler üzerinde psikolojik bir baskı aracı olarak kullanılması noktasındadır.

 

 

Hoşgörünün artışı nispetinde bazı küçük simgelere hoşgörü olabilir, bir küçük haç veya Allah lafzı kolyeye filan pek tepki de verilmez yani. Ona kalsa nazar boncuğu da dini simgedir. İnanç değil mi nazar? Dogma değil mi? Ama algının şiddet eşiği hoşgörüyü belirler. İnsanlar doğal biçimde bu eşiği algılarlar, yeter ki dogmatizm şiddet kazanmasın. Şu içinde olduğumuz ortamda ise dogma tepemize çıkmış durumda! Bir tepemizden aşağı dökülmediği kalmış durumda! Hatta ona da olmadı diyemem!

 

Türbanlı blucin devrimi ise sadece bir espri konusu iken ciddiye alınmasına çok şaşırdım! Ama her esprinin bir gerçeği vardır, türban yakın bir gelecekte gerçekten dini simge olarak algılanmayacak diye inanıyorum. Bunda türbanlı blucinli kızların kuşkusuz katkısı olacaktır. Devrimi espri konusu olarak söylediğim gibi onlar yapmasa bile!

 

Öncelikle, bu iki paragraf birbiri ile çelişiyor. Şöyleki; algının şiddet eşiği hoşgörüyü belirler ise, türbanın yakın bir gelecekte gerçekten dini simge olarak algılanmayacak olduğuna dair öngörünüz, yakın bir gelecekte algının şiddet eşiğinin azalacağına, dogmatizmin şiddet kazanmayacağına delalettir. Ama böyle bir şey yok, dediğiniz gibi dogma tepemize çıkmış durumda !

 

 

Her şeyi üzerine alınmamak gerekiyor. Kapalı bir mekanda bir çok kişi bulunduğumuzda oksijen azalır, karbondioksit artar. "Pencereleri açalım, içeriyi havalandıralım" dediğimizde "ne yani ben mi havayı bozdum?" dememelisiniz.

 

Bu tür kaçışlara da hiç gerek yok. Bu başlıkta Kurana bakarak karşı tez ürettiğiniz, '' Devletler dış siyasette dini bazalmaz, çıkarları baz alır'' önermesinin sahibi benim.

 

Benim böyle bir şey yazmadığım başka bir başlık altında veya hiç bir yazı yazmadığım başka bir başlıkta bunu gündeme getirseydiniz, '' ben alınmış olurdum '' olurdu tabi. Ama böyle değil.

 

 

Evet, imparatorluk kültürü bağnazlığı zorunlu olarak yumuşatmış, savsatmıştır, çok mu garip? Bunun nesi garip geldi anlamadım?

 

Garip olan, aynı zaman dilimindeki benzer olayları açıklarken farklı nedenler öne sürmeniz ve bu nedenlerin alınan cevaplar karşısında sürekli değişmesi. Bakın mesela, Osmanlı'nın hoşgörüsü için ekonomik demiştiniz şimdi ise çok kültürlülüğü öne sürdünüz.

 

 

Hâla mı anlatamadım, evet Kuran zamanına aittir, günümüz için geçerliliği sıfıra yakındır, evet, aynen öyledir! Ben de aynen bunu anlatıyorum ya zaten! İşte bakın diyorum günümüzde geçerli olamaz.

 

Üzerine alınan niye çıkıyor, ben onu anlamıyorum. Üzerine alınmayı geçtim, ılımlı İslam projesinin değirmenine su taşıyıp ılımlı göstermeye çalışan, Selefileri günah keçisi ilan eden niye çıkıyor? Ama gel de bunu ebedi, kıyamete kadar, her insan için diye tutturan dincilere anlat diye kaç kere söylemem gerekiyor? İçerinin havalandırılması gerek deyince niye bir kişi, bir grup suçlanıyor olsun ki? Hepimiz oksijen soluyoruz...

 

Benim iddiamın hiç böyle bir şeyi konu etmediğini de anlamış olmanız gerekir artık. Tartıştığımız konu '' Kuran'ın zamanına ait olup olmaması, günümüz için geçerliliğinin sıfıra yakın olup olmaması '' da değil.

 

Kuran'da savaş hukukuna dair var olduğu iddia edilen şiddete, teröre özendiren ayetlerin, Selefiler( Vahabiler ) dışında, '' zamanına ait değildir, günümüz için geçerliliği vardır '' diyen bir tek dinci gösterebilmek gerekir ki, emperyalizmin kullandığı '' İslam Terör ve Şiddet dinidir '' argümanı doğrulanmış olsun.

 

Neml suresi veya Tevbe suresi veya bir başkasının, Selefiler( Vahabiler ) dışında tarihte hangi dinci tarafından tüm zamanlar için geçerli olduğu iddia edilmiş ? Öncelikle bunu bana göstermeniz gerekir.

 

Neml suresinin mesajının ne olduğunu gayet net olarak bu başlıkta gösterdik. Diğer dayanak yapılan surelerin de, ne şekilde çarpıtıldığını da başka başlıklarda ortaya koyduk.

 

Bu tür ayetlere, nasıl bir çarpık mantıkla, emperyalizmin ortadoğu coğrafyası üzerindeki amaç ve hedefleri açısından ne tür bir işlevsellik kazandırılmaya çalışıldığını anlatmaya çalışıyoruz.

 

Bu iddiaları sorgulamadan kabul edenlerin, farkında olmadan nasıl BOP kapsamında Türkiye için layık görülen '' Ilımlı İslam '' rejiminin getirilmesine, AKP'nin taban bulmasına destek olduklarının mekanizmasını anlatmaya çalışıyoruz.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:
Gerçi Yunanistan'da durum biraz farklı. Türkiye'deki azınlıklar gibi azınlıklarla ilgili Lozan hükümleri çalışıyor da, illa ayrı ırkım diye tutturmaktan bahsediyorum. Ayrı ırksan ırksın, ne yapalım yani?

 

Efendim, Yunanistan hükümetince resmi söylem olarak, Batı Trakyalı Türk azınlığın ırksal olarak Türk olmadıklarının söylenmesi, onların Yunanlı müslümanlar olarak değerlendirilmesi, asimilatif politikalar üretilmesi karşısında elbette Batı Trakyalı bir Türk, ırkının Grek olmadığını, Türk olduğunu söyleyecektir. Bunun ırkçılıkla bir ilgisi yoktur.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:
Hayırdır, yine birden üslup ölçüsü kaçmış? Nasıl böyle ifadelerde bulunmaktan kaçınmadığınızı doğrusu anlamıyorum. Bunu insanlığa, uygarlığa, nezakete, fikir özgürlüğüne nasıl sığdırabildiğiniz bir muamma! Nasıl suçlamacılık bu kadar ileri gidebiliyor? Fincancı katırları şaha kalktı, sadece fincanlar değil, tabakları da gitti galiba! Dökülen incilerinizi mi geri toplayamadınız yoksa?

 

Efendim, burası bir tartışma platformdur, msn sohbet ortamı değil. Karşısındakini olmadığı sıfatlarla etiketleyip kategorize eden, suçlayan bir kimseye bir konuyu bilmiyorsa, ona bilmiyorsun demenin, bir konudan anlamıyorsa, ona anlamıyorsun demenin sert ifadeler olduğunu kabul ederim fakat asla üslubu bozmak olduğunu, nezaketsizlik olduğunu, kabalık, medeniyetsizlik olduğunu kabul edemem, çünkü bu gerçeğin ifadesidir. Böyle algılanması tamamen subjektif bir değerlendirme olur.

 

 

 

Ben tersine ancak bir AKP linin irtica yoktur martavalını yutturmaya çalışabileceğine inanıyorum, ne olacak şimdi? Ben tersine ılımlı islam değirmenine ancak bir art niyetlinin su taşıyacağını ve dogmayı aklamaya çalışacağını, aklamak için günah keçisi arayabileceğini söylüyorum, ne olacak? Ancak bir ılımlı islamcı martavalcısının islamın şiddet dini olmadığı konusunda canhıraşane çırpınacağını söylüyorum, ne olacak? Düello mu edeceğiz?

 

Efendim, '' İrtica yoktur '' demek başkadır, '' irtica yoktur sloganı ile siyaset üretmek '' başkadır. Kişinin '' İrtica vardır diyerek siyaset yapma '' nın artık işe yaramadığını söylemesinin '' irtica yoktur'' demek olmadığını anlayamaması, hele bugün, hala '' irtica vardır diyerek siyaset yapma ''yı savunanların, bu şekilde ılımlı islam değirmenine ancak bir art niyetlinin su taşıyacağını görememesi, nasıl bir takıntıya sahip olduğunu ortaya seren üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur.

 

 

 

Hayır konu o kadar açık, o kadar net ve o kadar su götürmez ki! Bir ülkeye gidecek olsanız, gitme deseler. Niye diye sorsan. Orada insanlara beden bütünlüğünü bozan insanlık dışı ceza uygulanıyor, inançlara baskı ve ayrım yapılıyor deseler. Ya öyle mi diye açsan o ülkenin anayasasını, yasalarını baksan. Dedikleri aynen bir bir yazıyor, eksiği yok fazlası varsa... Haklılarmış demez de ne dersin? Biri çıksa "bakma sen öyle yazdığına, yazıyor ama boşver sen, bir şeycik yok, yazsa da önemli değil" dese inanır mısın?

 

Sakın Kuran anayasa değil filan diye itiraz etmeyin, örnek olarak söylüyorum. Tabii ki kimsenin anayasa olarak yutturamayacağı kadar dogmatik bir şey, mümkün değil tabii ki. Sadece örnek veriyorum. Ülke derken de bir ülkeyi kastetmiyor, örnek veriyorum.

 

Neyi yumuşatmaya, tevil etmeye, şekerle kaplamaya, aman uyuyun, bir şeycik yok, uyuyun demeye çalışılıyor ki? Var işte, ortada uyumamayı gerektiren çok ciddi şeyler var. "Yoktur canım yoktur, nerden olacak yoktur o kesin yoktur" deyince yok mu oluyor?

 

Yok yani, "müşrikleri öldürün" demenin "müşrik inancını öldürün, ortadan kaldırın" anlamına geldiğini savunan filan gördüm de, "olsun canım, yazsın, sen okuma olur biter" dendiğini ilk defa görüyorum!

 

Hayır "bakma sen öyle yazdığına, yazıyor ama boşver sen, bir şeycik yok, yazsa da önemli değil" , "olsun canım, yazsın, sen okuma olur biter" denmiş olsa yada İslam Hukukunda bedensel bütünlüğe zarar veren cezalar olmadığı savunulmuş olsa bu yazılanları anlamak mümkün olur da, söylenmeyen, savunulmayan konular gündeme getirilip onun üzerinden tartışmak, kişinin tartışma kalitesinin önemli bir göstergesi olan '' hayali bir tartışmacı ile tartışmaya çalışması '' nı anlamak mümkün olmuyor ne yazık ki.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

senin sorduğun soruyu ciddiye alıp c evaplayan bir kişiyle dalga geçilmesinin doğru olmadığını öğrenemedinmi ben ciddi ciddi konuşuyorum.

 

Efendim, rica ederim hiç olur mu öyle şey ? Biz burada belgelerle konuşuyoruz. Siz ise, kendi inandığınız bir olayı belgeler olmadan bize sunuyorsunuz. Sizin uzaya gidip gitmediğinizi, uzaylıları görüp görmediğinizi, size derin dünya devleti ile ilgili elinizde belge ve kanıtlar olup olmadığını sormam, neden dalga geçmek olsun ? Uzaylıları gördünüzse, uzaya gittiniz ise, derin dünya devleti ile ilgili elinizde bir kanıt, belge varsa gösterirsiniz bize bu kadar basit efendim, yapmayın.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Anket sadece bir örnektir. Üniversite öğrencisi üniversite kapısından girdiği anda bilimsel bir çalışmanın içinde aktif biçimde yer alır. Her konuşması, her tavrı bilim adına olur. Oturup orda hikaye dinlemez. Bilim yapar, bizzat içinde, katkı yaparak. Her tartışması, her değerlendirmesi bilim adına olur. Orası bilimin yuvası, üssü, merkezi. Çıksın başını mı örtecek, ibadetini mi yapacak, kimse karışmaz. Kimse camiye deney tüplerini getirip sodyumla potasyumu karıştırıp çalkalıyor mu?

 

Sayın Canraşit, ben sizin söylediklerinizden hiç bir şey anlamıyorum. Bana söyledikleriniz öyle anlamsız, öyle garip, öyle çelişkili ve öyle tutarsız geliyor ki, hiç bir anlam çıkaramıyor ve bir önem yükleyemiyorum. Kusura bakmayınız...

 

Madem öyle, asıl sen bilmiyorsun, asıl sen anlamıyorsun yani, bu böyle... Var mı ötesi?

Gönderi tarihi:

Anket sadece bir örnektir. Üniversite öğrencisi üniversite kapısından girdiği anda bilimsel bir çalışmanın içinde aktif biçimde yer alır. Her konuşması, her tavrı bilim adına olur. Oturup orda hikaye dinlemez. Bilim yapar, bizzat içinde, katkı yaparak. Her tartışması, her değerlendirmesi bilim adına olur. Orası bilimin yuvası, üssü, merkezi. Çıksın başını mı örtecek, ibadetini mi yapacak, kimse karışmaz. Kimse camiye deney tüplerini getirip sodyumla potasyumu karıştırıp çalkalıyor mu?

Efendim dini inanca sahip olmanın, dini simge bulundurmanın bilim yapmaya engel olmayacağını yukarıda anlatmıştım.

 

 

Sayın Canraşit, ben sizin söylediklerinizden hiç bir şey anlamıyorum. Bana söyledikleriniz öyle anlamsız, öyle garip, öyle çelişkili ve öyle tutarsız geliyor ki, hiç bir anlam çıkaramıyor ve bir önem yükleyemiyorum. Kusura bakmayınız...

Sayın demirefe, anlamadığınız, çelişkili bulduğunuz yerleri bana göstermeniz gerekir ki, ona göre bir bakabileyim, eleştirinizi değerlendirebileyim. Öyle çelişki var demekle olmuyor efendim bu işler, göstermeniz gerekir nerede var diye, öyle değil mi efendim ?

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bir reklam vardı "süt bu çikolatanın neresinde? Cevap: Her yerindeee!" diye. :lol:

 

Hiç bir söylediğinize, hiç bir savunduğunuza tutarlılık, anlam yükleyemiyorum ki, hangisini söyleyeyim? Çok nadiren bir doğru laf ettiğiniz olmuyor değil. :D

 

İyisi mi siz bildiğinizi söyleyin, ben de yine bildiğimi söyleyeyim. Bu böyle olmayacak. Ben doğru bildiklerimi söylemeye devam edeceğim, siz de öyle yapın... :)

 

Örneğin ben şimdi bildiğimi söylemeye hemen başlayayım: Bilim nedensellikleri araştırmaktır. Elektron mikroskopu ile elektronun yörüngesini niye belirleyemediğini araştırır bilimci. Ve bunu tartışır. Bilim tartışma demektir. Nedeni ne? Niye böyle oluyor? Niye kan kırmızı? Niye denizler mavi? Denizlerin mavi oluşuyla gökyüzünün mavi oluşu ilintili mi? Niye balıkların göz kapağı yok? Niye kedilerin bir de iç göz kapakları var? Niye gözbebekleri çizgi şeklinde? Niye dinozorlar ortadan kalktı? Bütün bunların "neden" böyle olduğuna cevap arar.

 

Biri çıkar "tanrı öyle yaratmış da ondan!" :lol: dedi mi...

 

Tası tarağı topla git, batsın öyle üniversite, olmayıversin yani... Olmaz komaz olsun... Olsa neee, olmasa ne?

 

Bunu dini simge olmadan da söyleyebilir. Ama dini simge taşıması, duruşuyla bile "tanrı öyle yaratmış da ondan" diye bağırmakta, tartışmaya baştan ambargo koyup sabote etmektedir!

Gönderi tarihi:

Biri çıkar "tanrı öyle yaratmış da ondan!" :lol: dedi mi...

 

Tası tarağı topla git, batsın öyle üniversite, olmayıversin yani... Olmaz komaz olsun... Olsa neee, olmasa ne?

 

Bunu dini simge olmadan da söyleyebilir. Ama dini simge taşıması, duruşuyla bile "tanrı öyle yaratmış da ondan" diye bağırmakta, tartışmaya baştan ambargo koyup sabote etmektedir!

 

'' derse, yaparsa, ederse ''

 

İşte bu bakış, bir kimse hakkında zanla karar vermektir efendim. O kişiyi mensubiyeti üzerinden potansiyel suçlu olarak görmektir.

 

Bir Ermeni'nin veya Rum'un TSK'ya veya EM'ye alınmama nedeninden farksız değildir.

 

Elbette, kamu görevlisi olarak çalışan bilim insanlarının dini veya siyasi simge taşımalarını savunmuyorum. Bu kabul edilemez. Fakat, bir insanın dini inancını bilim yapmasına engel görmek hümanist bir bakış değildir. Zanla hareket etmektir.

 

Bilimsel bakışa sahip olmayanların üniversiteden ihraç edilmesi fikrini elbette desteklerim fakat baştan böyle bir önyargıda bulunmak yanlıştır efendim.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bunun yaparsa ederse ile ne alakası var, hiç anlamadım! Konunun yaparsa ederse ile hiç ama hiç, en küçük ilintisi yok ki? Boşuna demedim, söylediklerinize gerçekten bir anlam yükleyemiyor, neye itiraz ettiğinizi dahi anlamlandıramıyorum, kusuruma bakmayınız.

 

Dini inancı bilim yapmasına engel olur diyen kim? Camiye deney tüplerini götürüp deneyini camide yapmadığına göre dininin gereğini gitsin camisinde mi, kilisesinde mi, havrasında mı, tapınağında mı nerde yapacaksa yapsın, istediği simgeyi taksın, karışan kim, yapamazsın edemezsin diyen kim? Gitsin on rekate kırk rekat ilave etsin, sonuna kadar özgür! Yatsın yatsın kalksın, dizleri aşınana, halıları eskitene kadar! Kimse sen ne yapıyorsun demez!

Gönderi tarihi:

 

 

Önce “Ilımlı İslamcılar”desteklenecek: Görüşlerinin yaygınlaşması için maddi katkı yapılacak, geniş kitlelere ve gençlere ulaşmaları teşvik edilecek, sivil toplum örgütleri, okul, enstitüler kurmalarının önü açılacak.

 

 

Bence bu kadarı yeterliydi...

Gönderi tarihi:

 

Bu iddiaları sorgulamadan kabul edenlerin, farkında olmadan nasıl BOP kapsamında Türkiye için layık görülen '' Ilımlı İslam '' rejiminin getirilmesine, AKP'nin taban bulmasına destek olduklarının mekanizmasını anlatmaya çalışıyoruz.

 

:yukari:

 

Son günlerin moda yazısı ile üç nokta...

Gönderi tarihi:

Efendim, rica ederim hiç olur mu öyle şey ? Biz burada belgelerle konuşuyoruz. Siz ise, kendi inandığınız bir olayı belgeler olmadan bize sunuyorsunuz. Sizin uzaya gidip gitmediğinizi, uzaylıları görüp görmediğinizi, size derin dünya devleti ile ilgili elinizde belge ve kanıtlar olup olmadığını sormam, neden dalga geçmek olsun ? Uzaylıları gördünüzse, uzaya gittiniz ise, derin dünya devleti ile ilgili elinizde bir kanıt, belge varsa gösterirsiniz bize bu kadar basit efendim, yapmayın.

 

Saygılar sunarım.

beni uzaya götürdülermi onu bilmiyorum belkide götürmüşlerdir ve hafızamdan bu anıyı silmişlerdir dünya üzerinde yüzbinlerce kişi uzaylılar tarafından kaçırılıp sonra geri getirilir hatta bazı kadınlar uzaylılar tarafından hamile bırakılıyor bana inanmıyorsan biraz ufolojiyle ilgilen sana türkiyede bu olayın başını çekenlerin sitesini vereyim -siriusufo.org- orya girip detaylı bilgi alabilirsin.

Gönderi tarihi:

BOP mop... Ben anlamaz.

 

Bakın kardeşim, ben son derece ciddiyim. Din siyasete alet edildikçe ucuzlar, ayağa düşer, eleştirilir, yıpratılır, saygınlığını yitirir. Hiç gözünün yaşına bakmam. Eleştiririm. Ya bu dini alet etmekten vaz geçsinler alet edenler, işportada ayak altı tezgahına serip üç kuruşa satanlar, ya da bu halk dinini o kadar çok seviyorsa sattırmasın bu bezirgan din tüccarlarına! Yetti sizin bu dini ayağa düşürdüğünüz, çekin ellerinizi dinimden inancımdan desin! Bu din tüccarlarına haddini bildirsin! Bu budur!

 

Benim burda fikir ve inanç hürriyetime baskı yapılacak, koyun gibi yaşamaya zorlanacağım, düşünme sorgulama, uyu uyu yat uyu, sonra da dine saygı göstereceğim!

 

Halk uyansın kardeşim, sattırmasın dinini işportada? Niye kabahat benim oluyor ya? Satan satıyor, kullanan kullanıyor, sesini çıkarmayan çıkarmıyor, kabahat eleştirenin oluyor! Bu nasıl iş ya?

 

Bakın ben Osman Pamukoğlu'ya güveniyorum. İnanç istismarı yapmayacağına güveniyorum. Ama o da dini kullansın yarın, en acımasız eleştiren ben olmazsam namerdim! Bana iktidar filan lazım değil kardeşim! Bana inanç, fikir özgürlüğü, onurlu, baskıdan uzak, insan gibi bir yaşam lâzım.

 

İşte sosyal demokrat İnönü iktidarında dinciler Sivas'ta katliam yaptı. Ne yapayım ben öyle sosyal demokratı? Gelip beni de dincileri de uyutmaya çalışacağına sorunumuzun ne olduğunun farkına varalım! İnanç özgürlüğü yok bu ülkede!

Gönderi tarihi:

BOP mop... Ben anlamaz.

.

.

.

varalım! İnanç özgürlüğü yok bu ülkede!

 

Olmuyor sayın demirefe, hani siyasi iktidarın hataları nedeniyle dini eleştirmiyordunuz? Önceki iletilerde böyle diyen sizsiniz şimdi bu yazıyı yazan da siz. Hangisine inanalım, kardeşim ben dini siyasete alet edenler olduğu için dini eleştiriyorum mu, yoksa ben inanmadığım için mi diyeceksiniz? Valla ikinciyi söyleseniz daha saygın olmuş olursunuz çünkü bu kendi düşüncenizdir ama birilerine kızıp dini eleştiriyorsanız bu hiç etik değil çünkü burada din değil, alet edenler suçlu ki biz de gelin bunu birlikte anlatalım diye çırpınıp duruyoruz.

Gönderi tarihi:

Düşüncem şartlara göre değişmez ama düşüncemi ifade etme gereği duyup duymamam şartlara göre değişir.

Gönderi tarihi:

Düşüncem şartlara göre değişmez ama düşüncemi ifade etme gereği duyup duymamam şartlara göre değişir.

 

Ama düşünce değişmiş ve şartlarda da bir değişiklik yok, bu ne perhiz, bu ne laz turşusu (lahanayı da lazlara mal ettik, şimdi de ırkçı oluruz). Olmadı, olmadı....

Gönderi tarihi:
Bunun yaparsa ederse ile ne alakası var, hiç anlamadım! Konunun yaparsa ederse ile hiç ama hiç, en küçük ilintisi yok ki? Boşuna demedim, söylediklerinize gerçekten bir anlam yükleyemiyor, neye itiraz ettiğinizi dahi anlamlandıramıyorum, kusuruma bakmayınız.

 

Açıkça söylemem gerekirse, hiç kusura bakmayın, sizde entellektüel dürüstlük göremiyorum. Bu varsayımı ben mi yaptım efendim :

 

Biri çıkar "tanrı öyle yaratmış da ondan!" dedi mi...

 

'' dedi mi ? '' ne demek efendim ? '' derse '' demek değil mi ? İlköğretim Türkçe bilgisi mi tartışacağız burada şimdi ?

 

......

 

 

Dini inancı bilim yapmasına engel olur diyen kim?

 

Evet, diyen kim? Hemen bakıyoruz :

 

Evrim araştırılırken biri çıkar dini simge taşımayanların maymun soyu olduğunu iddia eder. Din bu, dogma! Ayrıştırmaması, objektifliği yitirtmemesi söz konusu değil.

......

 

 

Camiye deney tüplerini götürüp deneyini camide yapmadığına göre dininin gereğini gitsin camisinde mi, kilisesinde mi, havrasında mı, tapınağında mı nerde yapacaksa yapsın, istediği simgeyi taksın, karışan kim, yapamazsın edemezsin diyen kim? Gitsin on rekate kırk rekat ilave etsin, sonuna kadar özgür! Yatsın yatsın kalksın, dizleri aşınana, halıları eskitene kadar! Kimse sen ne yapıyorsun demez!

 

Dini inancı olan bilim adamları laboratuvarda namaz kılsın diyen kim efendim ? Dini inancı olan bilim adamları üniversitede haç, hilal, zülfikar, Allah kolyesi, namaz beresi, kippa vs. takabilir diyen kim ?

 

Hayır bir yandan Osman Pamukoğlu'nun fikirlerini cansiperane savunuyorsunuz ama diğer yandan o fikirlerden de hiç haberiniz yok maalesef. Bu nasıl iş ?

 

Bakın fikirlerini çok beğendiğiniz Osman Pamukoğlu ne diyor :

 

İnsanların giyim kuşamlarıyla uğraşan bir parti olmadıklarını söyleyen HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, "Türban ya da başörtüsü üniversitede olur ama ilkokul ve kamuda olmaz"dedi.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:
BOP mop... Ben anlamaz.

 

Bakın kardeşim, ben son derece ciddiyim. Din siyasete alet edildikçe ucuzlar, ayağa düşer, eleştirilir, yıpratılır, saygınlığını yitirir. Hiç gözünün yaşına bakmam. Eleştiririm. Ya bu dini alet etmekten vaz geçsinler alet edenler, işportada ayak altı tezgahına serip üç kuruşa satanlar, ya da bu halk dinini o kadar çok seviyorsa sattırmasın bu bezirgan din tüccarlarına! Yetti sizin bu dini ayağa düşürdüğünüz, çekin ellerinizi dinimden inancımdan desin! Bu din tüccarlarına haddini bildirsin! Bu budur!

 

Benim burda fikir ve inanç hürriyetime baskı yapılacak, koyun gibi yaşamaya zorlanacağım, düşünme sorgulama, uyu uyu yat uyu, sonra da dine saygı göstereceğim!

 

Halk uyansın kardeşim, sattırmasın dinini işportada? Niye kabahat benim oluyor ya? Satan satıyor, kullanan kullanıyor, sesini çıkarmayan çıkarmıyor, kabahat eleştirenin oluyor! Bu nasıl iş ya?

 

Efendim, şimdiye kadar anlamanız gerekirdi ki bu platformda kimse size, dini siyasete alet edenleri eleştirmeyin, din ile siyasetin ayrı olması gerektiğini anlatmayın demiyor. Hatta gelin onları beraber parçalayalım diyor. Hatta ve hatta kimse dini eleştirmeyin de demiyor.

 

Peki ne diyor ?

 

Dini siyasete alet edenleri eleştirirken, onlara din ile siyasetin ayrı olması gerektiğini anlatırken, dini eleştirmek, oturup ayet tartışmak saçmadır diyor.

 

Olaya dinin içinden bakıp bunun olamazlığını ispatlamaya çalışmanın başka bir deyişle sanki başka bir din demokrasiye uygun olabilirmiş veya siyasette kullanılabilirmiş gibi belli bir dinin siyasette kullanılamayacağını anlatmanın anlamsızlığını vurguluyor.

 

Yani, din ile demokrasinin farklı kulvarlar olduğunu anlatmak yerine din ile demokrasinin uyumlu olamayacağından dem vurulup, meselenin ayet tartışmasına getirilmesi yaklaşımı gösterenlerce çağdaş tanım ve kavramların yanlış anlaşıldığının artık görülmesinin gerektiğini anlatmaya çalışıyor.

 

Sizin anlayacağınız şekilde anlatmaya çalışırsak, şu soruyu kendinize bir sorun lütfen :

 

Kafanıza odunla vurmaya geleni mi suçlamak normaldir, yoksa odunu mu ?

......

 

 

Bakın ben Osman Pamukoğlu'ya güveniyorum. İnanç istismarı yapmayacağına güveniyorum. Ama o da dini kullansın yarın, en acımasız eleştiren ben olmazsam namerdim!

 

Bakalım eleştirebilecek misiniz ? Bakın Osman Pamukoğlu'nun internet sitesinde ilkelerimiz başlığı altında ne yazıyor :

 

Halkımız geleneksel olarak muhafazakar bir düşünceye sahiptir. Dinin devamlı olarak bir korku, titreme, şikayet ve dilenme olarak algılanmasının panzehiri doğru bir din kültürü dür. Doğru bir din ve ahlak kültürünün öğretilmesi için tüm önlemler alınacaktır.

......

 

 

Bana iktidar filan lazım değil kardeşim! Bana inanç, fikir özgürlüğü, onurlu, baskıdan uzak, insan gibi bir yaşam lâzım.

 

Efendim, BOP'dan anlamadığınız belli oluyor zaten. Yakında Ilımlı İslam rejimine geçtiğimizde, kimse sizin fikir ve inanç hürriyetinize baskı yapmaz, sizi koyun gibi yaşamaya zorlanmaz, '' düşünme sorgulama, uyu uyu yat uyu '' demez rahat edersiniz eminim. :D

 

Israrla anlatmaya çalışıyoruz :

 

Kimse sizin takiyye yapmanızı beklemiyor. Kimse sizden inanır gibi görünmenizi beklemiyor.

 

Sizden beklenen yalnızca, -inanan veya inanmayan farketmez- aydın bir insan gibi dini sosyolojik bir olgu olarak kabul edip, siyasi konularda objektif bilimsel analizler yapma düzeyini tutturma olgunluğunu göstermeniz.

......

 

 

İşte sosyal demokrat İnönü iktidarında dinciler Sivas'ta katliam yaptı. Ne yapayım ben öyle sosyal demokratı?

 

Başka bir başlıkta Sosyal Demokratlara suç bulmamışsınız ama :

 

Ben Sivas'taki askeri hazır kıtayı iyi bilirim. Böyle bir olaya müdahale edebilecek yeterlikte bir kuvvet değildir. Kuvvet sevki ise hem zamana, hem siyasi iradeye gerek duyar.

 

Evet siyasi irade ise evet çok gevşek davranmıştır. Ya olayın o noktaya gelmeyeceğini sandılar, ya bu kadar vahşetin olabileceğine inanmadılar, yatışır, yangına körükle gitmeyelim diye düşündüler. Hiç uzak olasılık değildir, o derece gözü dönmüş bir topluluk askerle de çatışabilir, bir sivil isyana dönüşebilirdi olay. Yani orda halkla asker birbirine girse, kan gövdeyi götürse ne olur?

 

O kadar söylüyoruz, irtica tehdidi var diye. Var. Bunlar denemedir, bir Şeyh Said isyanı patlak verir mi, verir. Oradan bir asker halkın üzerine ateş açıverir, bilemezsiniz. Makineliyi getirir, yaylım ateş açar yahu, olmaz diye bir şey yok! Bir MG3 Sivas'taki piyade alayında bulunan, omuza kayışla asıp taşınması kolay ve şeritli, çok etkili bir silahtır. Bir şeriti kalabalık üzerine boşaltmak ortalığı bir dakikada savaş alanına çevirir. Bir mermi üç, belki beş kişiyi filan deler geçer yani, biliyorum silahı! Bu asker robot değil, denetimi uzaktan kumandayla yapılmıyor. O da insan. Onun da Alevisi, Sünnisi, dinlisi kinlisi var.

 

Bu da benim o başlıktaki Sivas katliamı yorumum :

 

Sivas katliamı, 28 Şubat'a giden süreci oluşturan kilometre taşlarını döşeyen ABD'nin kurdurduğu Derin Devletin bir operasyonudur. Bu olay da, memlekette Laik-Antilaik, Sünni-Alevi karşıtlığını, çatışmasını çıkarmaya çalışıp, '' 28 Şubat Postmodern darbesi ''ni meşrulaştıran Derin Devlet faaliyetlerinden biridir.

 

Ancak, bu olay sonucunda, Derin Devlet'in ulaştığı kısa vadeli hedefinin SHP'yi iktidardan uzaklaştırmak olduğunu da görmek gerekir. Çünkü, bu olayla Alevilere verilen, '' SHP'nin onların hakkını koruyamadığı / korumadığı '' mesajının Aleviler tarafından gayet net olarak alındığını 1995 genel seçim sonuçlarında açıkça görüyoruz.

 

Diğer bir deyişle, 1980 darbesi öncesi, Çorum ve Maraş katliamlarının CHP iktidarı üzerindeki olumsuz işlevi neyse, 1990'larda Sivas katliamının, dönemin koalisyon hükümeti ortağı SHP üzerindeki işlevi de aynıdır.

 

Nitekim, DYP bu olaydan sonra SHP kadar anlamlı bir oy azalması yaşamamış ve 28 Şubat'ı tetikleyecek olan Refahyol hükümetinin kurulması ile Derin Devletin ulaşmaya çalıştığı orta vadeli hedef de gerçekleşmiştir.

......

 

 

Gelip beni de dincileri de uyutmaya çalışacağına sorunumuzun ne olduğunun farkına varalım! İnanç özgürlüğü yok bu ülkede!

 

Sayın demirefe yazdıklarınızdan öyle anlaşılıyor ki bizim sizi uyutmamıza hiç gerek yokmuş efendim.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Düşüncem şartlara göre değişmez ama düşüncemi ifade etme gereği duyup duymamam şartlara göre değişir.

Evet, görünen o ki; sayın y.yılmaz'ın dediği gibi, düşüncenizi ifade etmeniz gereği de şartlara göre değişmemiş :

 

İktidarın tutumu yüzünden dine cephe aldığım algısından rahatsız olmuyorum, böyle düşünülmesinin benim açımdan sakıncası yok. Öyle bir şey yok, ama isteniyorsa öyle algılansın. Bence hiç sakıncası yok.

Önce, iktidarın tutumu yani dini siyasete karıştırıyor olmasından dolayı dine cephe almadığınızı, dine yalnızca hobi olarak eleştirel tutum takındığınızı söylüyorsunuz, daha sonra dini siyasete karıştıranlar yüzünden din eleştirilerinizi siyasete taşıdığınızı söylüyorsunuz. Ben ise aman turşuya dikkat derim efendim, hani tansiyon fırlamasın o bakımdan...

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

beni uzaya götürdülermi onu bilmiyorum belkide götürmüşlerdir ve hafızamdan bu anıyı silmişlerdir dünya üzerinde yüzbinlerce kişi uzaylılar tarafından kaçırılıp sonra geri getirilir hatta bazı kadınlar uzaylılar tarafından hamile bırakılıyor bana inanmıyorsan biraz ufolojiyle ilgilen sana türkiyede bu olayın başını çekenlerin sitesini vereyim -siriusufo.org- orya girip detaylı bilgi alabilirsin.

 

Ama sayın raif bey, ben sizden belge istedim. Çünkü, '' türkiyenin şeriatlaşmasını hedefleyen abd değildir derin dünya devletidir '' demiştiniz. Ben o verdiğiniz sitede böyle bir bilgiyi kanıtlayan belge göremedim efendim. Rica etsem siz bulup buraya yapıştırabilir misiniz acaba ?

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Sayın yılmaz ve sayın Canraşit, söylediklerinizden hâla hiç bir şey anlamıyorum. Nasıl bir çelişki yakalama, öküzün altında buzağı arama çabası içine girdiğinizi hiç ama hiç anlamıyorum. Ben tavrımda en küçük bir terslik ve çelişki göremiyorum.

 

Kusura kalmayınız. Söylediklerinizi okudum, düşündüm, emin olun düşündüm ve anlamsız buldum. Kendimde bir çelişkimi göremedim. Ortaya koymaya büyük bir gayret sarfettiğiniz belli olan çelişki iddialarında bir tutarlılık bulamadım.

 

Yalnız Osman Pamukoğlu ile ilgili yanıt vereceğim. Başta söyleyeceğim, Osman Pamukoğlu benim peygamberim değil. Her görüşümüz birebir tutacak diye bir kayıt yok. Fakat üniversitede türban ile ilgili de çelişen bir görüşümüz yok yani!

 

Ben de şartlara göre, nedir bu şartlar, türban bir dini simge algısı olmaktan çıkarsa üniversitelerde türbanın kullanılabileceğini söylüyorum. HEPAR sitesinde deklere edildiği gibi, doğru bir din kültürü verilirse ki ben de bundan yanayım, verilmesi gerekenin din dersi değil, din kültürü olması gerektiğini savunuyorum, türban bir dini simge olarak algılanmaktan çıkabilir. O zaman da tabii ki sakıncası kalmaz.

 

Osman Pamukoğlu iktidara gelince ertesi gün rektörlere telefon açıp "türbanlıları alacaksınız" diyemez, böyle bir şey deme yetkisi yok çünkü. Üniversiteler özerktir. YÖK'ü kaldırmayı zaten vadediyor.

 

Ha, ne YÖK'Ü kaldırdı, tersine telefonu kaldırdı, rektörlere talimat verdi. O zaman Osman Pamukoğlu'nun en amansız muhalifi ben olurum. Hiç eskiden tutardım ben bu adamı filan demem. Elimden gelen en sert muhalefeti ben yaparım.

 

Buradan söz veriyorum. Böyle bir şey olursa böyle yapacağım! Söz!

 

Son söz, sayın Canraşit'e, sakin olursanız bu kendi iyiliğinize olur. Entelektüel dürüstlükten filan dem vurmanız çok öfkelendiğinizin göstergesi. Boşuna sinirlerinizi niye yıpratıyorsunuz? Neyse asıl dürüst olmayanın siz olduğunuzu söyleyip iyice strese sokmayayım sizi. Sakin olun. Bu kadar çelişki bulacağım diye kendinizi heba etmeyin. Sakin ya! Şurda bir gerçeğin ortaya çıkmasına çabalıyoruz. Sakin! Relax!

Gönderi tarihi:

Sayın demirefe, çelişkiler hayatım boyunca beni rahatsız etmiştir, huyum kurusun. Siz üzerinize alınmayın lütfen. Çelişki gördüm mü göstermeden yapamıyorum. :D

 

Anlaşılan bazılarını geçtik. Şimdi, sakin sakin aşağıdaki yazdıklarımı da cevaplarsanız memnun olurum efendim.

 

1- Türban dini simge olduğu için yasaklanmamıştı, '' siyasi simge '' olduğu için yasaklanmıştı bilginize. Değilse gösteriniz.

 

2- Osman Pamukoğlu'nun şartlara bağlı böyle bir deklerasyonu da yoktur. Varsa gösteriniz.

 

3- Osman Pamukoğlu'nun bu konudaki görüşü ile kendi görüşünüzü çelişik bulmuyorsanız neden aynı şeyi savunan CHP'nin görüşünü eleştiriyorsunuz ?

 

4- Doğru Din Kültürü-Yanlış Din kültürü tanımı tapmak, din kültürü için kendi doğru belirlediği görüş üzerinden siyaset bina etmek, dini siyasete karıştırmak değil midir ? Çünkü, onun doğru dediğine bir başkası yanlış diyebilir, değil mi efendim ?

 

 

Not : Tansiyona dikkat edin demiştim ama sanırım geç kalmışım. :shocked:

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Hatta ve hatta kimse dini eleştirmeyin de demiyor.

 

Ben diyorum ama kale alınmıyor ki...

İnsan yazdıklarında bir çelişki olduğunu kabul etse zaten yazmaz onun için çelişki var mı, yok mu okuyanlar karar verir.

Türban siyasi simge kabul ettik peki her başörtüsü de siyasi simge mi ve bunun siyasi simge olmaktan çıktığını nasıl anlayacağız, vahiy mi gelecek? Osman Pamukoğlu deyince mi siyasi simge olmaktan çıkıyor?

Başka bir konuda başörtüsü kabul edilirse diğer giysi, araç, gereçlere de yol açılmış olmaz mı, bu da üniversitede kargaşaya yol açmaz mı?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.