Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KÜRT .....


ugurozaltin

Önerilen İletiler

SAYIN CANUGUR ÇOK TEŞEKKÜRLER

 

İNANIN İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ YAZDIM

7279[/snapback]

 

:clover::clover::clover:

 

KURTULUS SAVASI OLMADIGINA INANAN GERI DÜÜSNCELILER, CANAKKALE DE YESIL SARIKLILARIN SAVASTIGINI IDDIA EDENLER, HATTA CANAKKALE´YI YOK SAYANLAR, EGER TÜRK TARIHCI VE GÖZLEMCILERINE DE INANAMAYACAK KADAR GAFLETE DÜSTÜLERSE; LÜTFEN O ZAMANLAR TÜRKIYE´DE BULUNAN HAMINGWAY´IN GÖZLEM VE ANILARINI OKUSUNLAR.

 

YANI ADAMIN, ISGALCI ASKERLERE BIR KÜFÜR ETMEDIGI KALMIS.???

 

Izmir de sevgi yolunda, ya da ileri kitapevinde, istanbul da hemen her yerde

Kitapcilarda bulabilirsiniz hamingway´in anilarini.

 

sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

HÜKÜMET AB EK PROTOKOLÜNÜ İMZALADIĞINA BİN PİŞMAN EDİLECEK GALİBA

 

AB KÜRT KARTINI YİNE DEVREYE SOKUP ŞANTAJ YAPACAK

 

ABD K. IRAK TA AKLINI BAŞINA TOPLUYOR, KÜRTLERİ ONLARDA TANIYOR

 

HESAPLAR 1 YIL İÇİNDE TERSİNE DÖNEBİLİR

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Amerika bu kaypak kürtleri tanıyor mu yoksa tanımıyor mu ?

 

Hangi taraf sizce oyuna geliyor veya gelecek ?

8917[/snapback]

 

TÜM ORTA DOGU OYUNA GETIRLIYOR.

ABD DÜSMANI PARCALIYOR.

HATIRLARSAK; BARZANI, SAVASIN ILK GÜNLERINDE" ISGALCI ABD DEFOL" DEMEMIS MIYDI?

BIR HAFTA SONRA NE OLDU? ABD BARZANIYE GÜVENCE VERINCE BALON SÖNDÜ VE KÜRT KARTINI LEHINE CEVIRDI ABD.

O ANLARDA ANKARA ILE IYI GECINMEYE CALISAN BARZANI, ABD DEN GÜVENCE ALINCA TÜRKIYE YE TAHTDLER SAVURMAYA BASLAMADI MI?

SIMDI YINE SASKIN BARZANI, KARTLARIN KIME DÖNECEGI HENÜZ TAM BELLI DEGIL. BU NEDENLE TÜRKIYE LAFINI AGZINA ALMAK ISTEMIYOR.

CÜNKÜ HER KOSULDA ABD NIN MÜTTEFIKI OLAN TÜRKIYE NIN SINIR ÖTESI OPERASYONU RIZIKOSUNA KARSI DIKKATLI OLMAK ISTIYOR?

 

SIMDI SIRA GELDI SIILERE.

ABD SU ANDA SIILER ÜZERINE OYNUYOR. ONLARI AZINLIK PSIKOLOJISINE SOKUP, YARDIM EDEREK ARAP TOPLUMUNDAN AYIRARAK ORTADOGU BIRLESMESININ ÖNÜNE GECMEYE CALISIYOR.

IRAN ÜZERINE OYNANAN OYUNLARI IZLERSEK HER SEY ACIKCA GÖRÜLÜR.

 

DIKKATLE BAKTIGIMIZDA, ISRAIL NEDEN SON ZAMANLARDA FILISTIN´E IYI DAVRANIYOR? ISGAL ETTIGI TOPRAKLARDAN NEDEN CEKILIYOR.

BU OYUN DA, FILISTINLI DINCI ÖRGÜTLERI VE FILISTIN ISLAM TABANINI ABD- ISRAIL KARSITLIGINI ESNETMEKTEN BASKA BIR ANLAMA GELMIYOR.

 

ABD YALNIZCA TÜRKLERE KARSI NASIL DAVRANACAGINI SASIRDI :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizi doğru ve yerinde tespitlerinizden dolayı alkışlıyorum sayın Canugur,

 

ABD Türkiye ye karşı şaşırdı mı yoksa bu da bir plan mı ?

 

ABD bunca yıllık müttefikin iki kabile çapulcusuna satar mı ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizi doğru ve yerinde tespitlerinizden dolayı alkışlıyorum sayın Canugur,

 

ABD Türkiye ye karşı şaşırdı mı yoksa bu da bir plan mı ?

 

ABD bunca yıllık müttefikin iki kabile çapulcusuna satar mı ?

8938[/snapback]

 

TESEKÜRLER :clover: SAYIN UGURÖZALTIN

 

ABD NIN SASIRMASI DOGALDIR. NIHAYETINDE O DA ALACAKLI VE VERECEKLI BIR DEVLETTIR.

 

HER SEYDEN ÖNEMLISI TÜRKIYENIN NE YAPACAGINI TAM KESTIREMEDIGINDEN OLAMALI, BIR KARARSIZLIK ICINDE ABD SU GÜNLERDE.

 

CÜNÜ UYGULAYACAGI HER PLAN BIR YANDAN EKMEGINE YAG SÜRERKEN, ÖTE YANDAN KIBRIT SUYU DÖKMEKTEDIR :D

 

TÜRKLERIN BAGIMSIZLIK DÜSKÜNÜ OLDUGUNU BILMEYEN MI KALDI SU DÜNYADA ALLASKINA??? saskinligin nedeni bu dur.

SEVGILER

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TÜRKİYE BU ARAPSAÇI GİBİ KAOSTAN NASIL BİR SİYASETLE ÇIKAR ?

 

ABD TESKERESİNİ REDDETMEK BİZE PAHALIYA MI PATLAYACAK ?

9049[/snapback]

 

 

MALESEF.

ABD YE DUR DIYEBILMEK HER ZAMAN PAHALIYA PATLAMISTIR.

NE YAZIK KI YINE SÖYLEMEK ZORUNDAYIM, BÜYÜK ATATÜRK, OSMANLIDAN KALMA 500 MILYON DOLAR BORCU DAHI ÖDEDIGI HALDE HAZINEYI DOLU BIRAKMISTI.

DOGAN AVCIOGLU, TÜRKLERIN TARIHI KITABINDA HAZINEDE CUMHURIYETTEN SONRA,169 TON ALTIN OLDUGUNU YAZIYORDU.

ISTE MENDERES IN ALAMETLERI YINE KARSIMIZA CIKIYOR.

MARSHALL YARDIMLARI, HAZIR META VE OTOMOTIV SANAYI DEVLET HAZINESININ BOSALMASINA NEDEN OLDU, CÜNKÜ ÜRETIM VE YAN SANAYI OLMADAN HER SEYI HAZIR ALDIK SAYIN MENDERES SAYESINDE.

INÖNÜ BIR KONUSMASINDA, YAKINAN HALKA, SIZI AC BIRAKTIK AMA BABASIZ BIRAKMADIK DEMESI GERCEKTEN DÜSÜNÜLECEK BIR SÖZDÜR.

 

MENDERES BEY DE HALKIN KARNINI HAZIRDAKI PARAYALA BIR KAC YILDA DOYURUP, ÜLKEYI BOLLUGA BOGDU. BU ARADA YAPTIGI MITINGLERDE TÜRK HALKINA: " EGER SIZ ISTERSENIZ HILAFETI GERI GETIRIRSINIZ" DIYE KISKIRTICI KONUSMALAR YAPTI. ARDINDAN 8-9 EYLÜL OLAYLARI BASLADI, YABANCILARA SALDIRDI YOBAZLAR. TALAN ÖZGÜR ADINDA GENC ÖLDÜRÜLDÜ.

BAKINIZ, CIRKINLIKLER UZYIP GIDIYOR. BUNLARI BIZE SÖYLEMEDI ÖGRETMENLERIMIZ.

 

AMA, ABDULHAMIT BEY´I DE GÖRVINDEN AZLEDEN TÜRK ASKERI OLAYLARIN FARKINDA OLDUGUNDAN SONUC TA KACINILMAZDI??

ARKADAN GELEN BORC VE FAIZLERINI HALA TORUNLARIMIZ BILE ÖDEYEMEYECEK.

 

YINE MUSTAFA KEMAL GIBI BIR KIVRAK ZEKALI, MANEVRA YETENEGI ÜSTÜN BIR LIDER BU ISI BASARABILIR.

CÜNKÜ BOGAZIMIZA KADAR BORCA BATTIK.

GERCEKTEN FECI BIR DURUM, BIR YANDAN ÜLKE SATISA CIKTI?????

 

DU BAKALI NOLCEK DIYORDU BIR ARKADAS....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atalarının geçmişinden dolayı hiçbir insan, hiçbir grup ve hiç bir millet yargılanamaz. İster yahudi demişsin bir kucak sevgi her şeye sevgiyle bakıyorsun ama açta kuran-ı kerimi oku yahudilere hangi gözle bakılıyor açta hadis-i şerfin en sağlam kaynaklarına bak ben-i kureyza katliamını oku elleri bağlanmış yahudiler nasıl katlediliyor ali kafa kesmekten kollarım yoruldu diyor katledilen yahudilerin karıları kızları köle pazarlarında nasıl satılığa çıkarıldı tabii ki muhammet her zaman olduğu gibi en güzel kızıda kaptı açta hadislerin kör karanlığını bir bir oku senin islamiyetinin geçmişi bunlar bakalım kendini yargılayacakmısın? birkucakgerçek

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kur'an da

<< her nesilin kazandığıda kaybettiğide kendinedir. Onlar geldi geçti. Siz onların yaptıklarından sorumlu tutulmayacaksınız >>

 

mealinde bir çok ayette var. bak hele şuna dediklerimi inkar etmiyor üstelik doğruluyor üstelik muhammet yaptıklarından dolayı kaybettiği kendinedir diyor

muhammet kaybedenlerdense niye kelime-i şaadet getirirken muhammedin adını ağzına alıyorsun unuttum sen papazdın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 yıl sonra...

bu "KÜRT****" başlıklı yazıyı her kim yazmış ise kulukdan dolma bilgilerle yazmış olsa gerek.

nurcu kürtler diye bir taife yok.

eğer nurcu ise yanında kürt, türk, arap vs vs olmaz

çünkü nurculukta ırkçılık olmaz.

eğer ırkçılık yapıyorsa o zaten nurcu değildir

nurculuk ALLAH rızası için

hiç bir çıkar beklemeden dine imana hizmet etmektir

çıkarları için ben nurcuyum diyen nurcu olamaz

her müslümanım diyen müslüman değildir.

siyasi görüşde hatalı

bahsedilen o adam hataları olsada çok fazla hizmet eden birisi idi.

çok ayrıntıya girerdim fakat ................................?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben türküm vede aleviyim. üaleviler hakkında yazdıklarım hiç hoşuma gitmedi. pkk bir terör örgütüdür aponun adil yargılanmadığını savunan ahim e uyup adil yargılayıp asmamız gerekmektedir. adamlara tüm haklar verildi kürtçe televizyon kürtçe eğitim asıl amaçlarının toqprak olduğu ortaya çıkmıştır. konu buraya gelince bir karış toprak için bile ölürüm. pkk savunan artık her kürt tererüstür. gene insan öldürmeye başladılar. ırakta aranan millet vekilleri nin imtikanı alınmalıdır. türkiyedeki tüm amerikalılara tererüst gözüyle bakılmalı hepsi aranmalıdır. çünkü terörü hortlatan bu adamlar.

ama açık ve net bişey:hiçbir zaman iki devlet bir millet olmuyor sonucu yine ayrılık sıkıntı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tabii ya öpüşüp barışın :P ...kim kavga etmeyi sewer ki....

 

ben devam ederim ama...siz takılın... :P

 

konu kürtler olunca nedense her kafadan bi ses çıkıo ama kimse ortaya attığı düşüncelerini devam ettirmiyor...

ben seni okuyorum,ben de sana saygılıyım,yaşasın...körler sağırlar birbirini ağırlar...

neyse konuya dönelim sonuna kadar şunu savunuyorum ki;kürt halkı-biraz da kendi eksiklikleri sebebiyle ama daha çok-sistem tarafından,ezilmiş,horgörülmüş ve yoksayılmıştır.oysa o halk mezapotamyanın en yaratıcı en verimli ve en eski halkıdır. kendi hayatlarını yaşamak ve kendi dillerini korumak istediklerinde sürekli bastırılmış ve sürekli hor görülmüştür. t.c kuruluşunu da borçlu olduğu kurtuluş savaşının sonrasında da sürekli savaşmış ve bu savaşma durumu daha sonra egemen güçler tarafından sürekli bir sömürü imgesi olarak kullanılmıştır.tüm halklar bu ülkü çevresinde toplanmaya çalışılmıştır. bu korku bazı yıllarda öyle durumlara gelmiştir ki vatan elden gidiyor,iç düşmanlar azıttı diye diye belirli bir topluluk işaret edilmiş ve dışlanmaya çalışılmıştır.yazdıklarımı okuduğunuzu varsayarek devam ediyorum...bazen ahlaksız şeyler yazma dışında da verilerim olabiliyor merak etmeyin...

bu ülkede işaret edilmek istenen bir doğu imajı var.''bu şablona göre orada yaşayan insanlar,kendilerine yetemeyen bir toplum görüntüsü verirler-vermelidirler.bir diktatörleri-ağaları-vardır mesela,onu deviremezler. kadını ezerler,derin bir taassup kuyusuna düşmüşlerdir,modern çağın gereklerini bilmezler,hayatlarında makine yoktur.otla,böcekle falan beslenirler.birbirlerinin kanına susamışlardır ama aşk için kendilerini feda etmekten geri durmazlar.'' ve böyle yazılan kitaplarda,yapılan röportajlarda çekilen filmlerde o kadar üstünde durulur ki bu durumun herhangibir sebeple o coğrafyaya yolu düşen klimalı odaların plaza bebekleri orda kendilerini uzaylı gibi görür,gösterir ve gözlerine sinek üşüşmüş çocukların fotoğraflarıyla prim yapmaya çalışırlar...bu durum tabii ki egemenlerin de işine gelir ki böyle gösterilerek bu insanların güdülmesi gereği olduğu düşüncesine haklı bir zemin oluşturulsun...

oysa orada,orası her neresiyse,bir toplum vardır ve müdahillerin dayatmaları ne olursa olsun kendi içinde düzenlenmiş ve belli yerel kurallarla çerçevelenmiş bir toplumsal ilişkiler ağına sahip bir toplum vardır...herhangibir toplum kadar sağlıklı ve herhangibir toplum kadar hastadır.ama sürekli bir potansiyel tehkike olarak gösterilip karalanmak istenmektedir.

oturup konuşulması ve tartışılması gereken kürt halkının yıllaraca çektiği acının ve dayatılan zorlamaların etkisinden nasıl kurtulacağını düşünmektir bence...çünkü şu tartışma bile bence sisteme hizmet etmekten öteye gidemiyor...

 

şu ünlü sözü de unutmayalım : bir eşikten geçtiğinizde acı çekmiyorsanız,siz artık bir turistsinizdir.PETER HANDKE.

 

 

**ALINTILAR:SELİM TEMO(ESMER)

 

vicdan budur işte.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Düsünüyorum da biz Kürt kardeslerimize siyasal haklarini vermeliyiz.

 

Verelim ki onlar:

 

Cumhurbaskani olabilsinler,Milletvekili,Bakan,Meclis Baskani hatta basbakan olabilsinler.

 

Belediye Meclis Üyesi,Belediye Baskani olabilsinler.

 

General olabilsinler,Jandarma Genel Komutani olabilsinler.

 

Oy kullanabilsinler oy ....Benim karim oy kullanabiliyor ise bir Kürt dostumuzun karisida oy kullanabilsin.

 

Pardon,biz bunlara siyasal haklarini 1923'te vermis miyiz?

 

Keske vermeseydik,simdi verip onlari sevindirirdik." Prof.Dr.Birgül Sönmez

 

 

Bu bilim insani,ne Ermeni sözcüsü nede gazete köselerinde askere saldiran bir ekonomi profesörüdür.Yüzlerini kapkara sakallarla donatip Marks'a benzemeye calisanlar hic ugrasmasinlar,sakalla kimse Marks'a benzemez sadece sakal trasindan kurtulur.

 

Kürtlerin siyasal haklari yukarida da vurgulandigi gibi 1923'te verilmistir.Bugün istenen ve duygu sömürüleri ile,"KÜRTLER EZILIYOR,OnlarMezopotamya'nin milletidir"tarzi yaklasimlar sadece yazinin satirlarini uzatir.Gercekler inkar edilsede gercek olarak kalacaktir.Bugün istenen ne siyasi haktir ne de demokratik hak,bugün istenen Kuzey Irak'ta ABD tarafindan kurdurulan Güney Kürdistan'i Güneydogu Anadoluda kurulmasi icin calisilan ve Kuzey Kuzey Kürdistan'in temelini atacak olan özerk bir Kürt bölgesiyle birlestirmektir.Gerisi sdece fasa fisodur.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Amerika bu kürtleri tanıyor mu yoksa tanımıyor mu ?

 

Hangi taraf sizce oyuna geliyor veya gelecek ?

 

Türkiye Cumhuriyeti kurulurken mücadelede ortak olan kürt halkına ortak vatan ve eşit şartlar vaadedilmişti ancak savaş sonrası ne olduysa Türklük üzerine bir ülke kurma fikri Atatürk ve arkadaşlarında belirdi buna itiraz edenlerin çıkardıkları isyanlar sonucunda 10 binlerce insan öldürüldü ve göçe zorlandı süreç sürekli Türkiyede yaşayan diğer halkları Türkleştirmek şeklinde ilerledi,bugün gelinen noktada Türkiyede yaşayan çeşitli etnik gruplar özlliklerini kaybetmiş ve Türkleşmişlerdir,Etnikel özelliklerini enfazla koruyan kürtlerdir ve onlarda etnik kimliklerini kaybetmemek için çok büyük kayıplar vermiştir. Bugün baktığınız zaman gelinen noktada 4 ülkede yaşayan kürtler K.ırak diye tabir ettiğiniz bölgedeki gelişmeler sonrası bir takım hak elde edebilmişlerdir.Kaypaklık dediğiniz şey Orada yaşananlarsa Türkiyenin İncirliğini ve askerlerinin kafasına çuval geçiren Amerikanın enyakın müttefiki olma çabasınıda görmezden gelemezsiniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Kurulus döneminde Kürtlerle esit haklar ve ortak vatan anlayisi ile hareket edildigi icin,Kürtler azinlik olarak degil asli unsur olarak kabul edilmis ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaslari olarak kabul görmüslerdir.Yapilan isyanlar Feodal düzenin devamini isteyen devamindan cikar saglayan unsurlar tarafindan ayarlanmis ve bulunan taseronlarca ayaklanmalar gerceklestirilmis devlette bunlara gereken cevabi vermistir.

Kürtlerin disinda kalanlari Türklesmis olarak görüp,Kürtleri Türklesmek istemeyenler olarak lanse etmek yanlis bir görüstür.Hicbir etnisite Türklesmemis ama kendilerini bu ülkenin bir unsuru olarak görmekten gurur duymuslardir.Bunun adina Türklesmek denmez.Bu Türklesmek Türklestirmek kavramlari bir kesimin,kendi kendisini hakli göstermeye yarayan gerekcesidir ki asli astari yoktur.

Devletin,veya yönetimlerin muhakkak ki yanlislari olmustur.Bu yanlislar elbirligi ile cözüme kavusturulur,tartisilamiyacak hicbir sey yoktur sadece ülkenin bölünmezligi tartisilamaz.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kurulus döneminde Kürtlerle esit haklar ve ortak vatan anlayisi ile hareket edildigi icin,Kürtler azinlik olarak degil asli unsur olarak kabul edilmis ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaslari olarak kabul görmüslerdir.Yapilan isyanlar Feodal düzenin devamini isteyen devamindan cikar saglayan unsurlar tarafindan ayarlanmis ve bulunan taseronlarca ayaklanmalar gerceklestirilmis devlette bunlara gereken cevabi vermistir.

Kürtlerin disinda kalanlari Türklesmis olarak görüp,Kürtleri Türklesmek istemeyenler olarak lanse etmek yanlis bir görüstür.Hicbir etnisite Türklesmemis ama kendilerini bu ülkenin bir unsuru olarak görmekten gurur duymuslardir.Bunun adina Türklesmek denmez.Bu Türklesmek Türklestirmek kavramlari bir kesimin,kendi kendisini hakli göstermeye yarayan gerekcesidir ki asli astari yoktur.

Devletin,veya yönetimlerin muhakkak ki yanlislari olmustur.Bu yanlislar elbirligi ile cözüme kavusturulur,tartisilamiyacak hicbir sey yoktur sadece ülkenin bölünmezligi tartisilamaz.

 

 

saygilarla

 

Ülkenin böşünmezliği konusunda size katılabilirim,ancak Kürt halkının ve diğer etnik grupların türkleştirilme çabalarını inkar etmeniz konusunda size katılmam söz konusu olamaz.

 

Başta Kürtler olmak üzere, diğer Türk olmayanlar, tekçilik ve Türkçülük adına asimile edilmek suretiyle türkleştirilmeye çalışılmıştır. Bunun bir işretini de soyadlarına kavuşturulmalarına ilişkin uygulamada görürüz. Çoğu zaman komik, traji-komik; aşağılanmış, onur kırıcı ve edep sınırlarını aşan soyadları reva görüldüğü için soyadı uygulaması Türk olmayanları zor durumlara sokarak mahcup kalmalarına neden olunmuştur.

 

İttihad-Teraki Selanik kongresi buyurrur ki: (Bir kürt olan ve ilk kez “Kürt Aşiretleri Üzerine Sosyolojik Tetkikler” adlı çalışması ile Kürtlerin sosyal yapısını inceleyen ve daha sonraları ise GÖKALP soyadını alarak bu kez de “Türkçülüğün Esasları” adlı Türkçü-Turancı bir eser yazmış olan ZİYA GÖKALP, bu kongreye delege olarak katılmıştır.) “Alevilerin islam dinine dayandıkları benimsetilecek ve islama entegre edilmeleri sağlanacak, Kürtler asimile edilerek Türkleşmelerine çalışılacak, müstakbel Türkler olarak yorumlanacak, Rumlar geldikleri yerlere geri gönderilecek, Ermeniler yok edilecek, kaçmaya, ülkeyi terk etmeye zorlanacak” ve bunun gibi ciddi kararlar alındıktan sonradır ki Jön Türkler bu projeleri hayata geçirmek uğruna yoğun bir çalışma içine girdiler. Daha sonraları ise Genç Cumhuriyetin müessisleri de bu zatlar olunca, Selanik kongre kararlarının uygulaması 60 lı yıllara dek sürdü. Kürler 1920 den 1960 lara dek zorlu bir yaşamdan geçtiler.

 

Bilindiği gibi soyadı kanunu ile de Kürtler kayıt altına alınarak Türk sayıldılar ve Türklüğe ilk adım olarak da yılın ilk günü doğdukları imajı verildi. Yani yeniden doğuş.. Türk olarak yeniden yaradılış.. Bu yüzden Kürtlerin önceki yaşamları insani ve sosyal olmayan bir geçmiş olarak belletildi. Kürtlere kendi soylarından gelmeyen Soyadları verilip nüfusa kaydilmeleri bir milad kabul edildi.Bu yüzden 1 Ocak noel bayramı aynı zamanda milyonlarca Kürdün doğum günüdür de..

 

Tek parti döneminde de, milli eğitim, milli dil, milli gurur, milli ve manevi çıkarlar önde tutularak Türkleştirme politikalarına devam edildi. Kürtler üzerinde özenle duruldu. Kuşkusuz diğer dinsel ve ulusal etnisiteler de bu deformasyon uygulamalarından nasiblerini aldılar. Ama Kürtlere uygulanan yöntem çok farklıydı. 1925’teki Şeyh Sait hareketinden sonra Devletin Kürt Politikası değişerek şiddete dayalı yöntemleri de gündemine almıştır. Bu dönemden başlayarak Müstakbel Türkler yaratma opersayonu ve Türkleştirme çabalarına hız verildi. Öncelikle de Dil ve eğitim alanı seçildi.Bir çok aracı kurum oluşturuldu. Bunların başında ise, sırasıyle Türk Ocakları, Olgunlaştırma Enstitüleri, Yetiştirma Yurtları, Yatılı Bölge Okulları, Devlet Parasız Yatılı Bölge Okulları ve Yurtları, Halkevleri ve Köy Enstitüleri gelmektedir..

 

Unutmamak gerekir ki Umumi Müffettişlikler ve Genel Kurmay da adı geçen konularda başkaca da önemli alan çalışmaları yapmışlardır. Türkleştirme çalışmalarında bu kurumların hazırladığı raporlar çok etkili olmuştur. Kürtleri “etkisiz” hale getirmek için onları eğitim yoluyla Türkleştirmek gerektiğine vurgu yapılan bu konudaki ilk Genelkurmay raporu, 1925 te yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu raporda şöyle denilmektedir :, “Aslen Türk olan fakat Kürtlüğe asimile olmak üzere bulunan bölgeler ile Siirt, Mardin ve Savur gibi halkı Arapça konuşan bölgelerde Türk Ocakları ve okullar açılması ve özellikle kız okulları açılması özendirilmelidr”

 

Diğer etkili bir yol ise, o yıllarda, Türk illerinde Kürtçe konuşmanın yasaklanmasıdır. Vatandaş Türkçe Konuş kampanyalarıdır. Bir diğer uygulama askerlik alanı ile ilgilidir. Uzunca yıllar bilindiği gibi Kürt gençleri askerlik yapmak üzere batı illerine sevk edilirlerdi.. Buarda adına “Ali Okulu” denilen pedegojik yöntemlerden yoksun bir şekilde Türkçeye ve okuma yazmaya alıştırılırlardı. (Bu gün ise Kürdü Kürt öldürsün diye Kürt gençler artık kendi coğrafyalarında askerlik için konuşlandırılıyorlar.) Üst düzey Subayların Kürt olmamaları, pilotların Kürtlerden seçilmemesi gibi ilkeler özenle korunuyordu.Çünkü Kürtler güve nilmez, ınanılmaz insanlar olarak bellenmiştir. Keza Tevhidi Tedrisat Kanunu çıkarılmak sureti ile Kürt eğitim öğretim okulaları yani medreseleri kapatıldı. Aynı süreçte dil ve harf devrimi yapılarak Kürtlerin ana dilde öğretim yapma olanakları yok edildi. Yeni süreç yani latin harflerine geçiş Kürtlerin kolay kabul edebilecekleri bir tarz değildi. Lakın Kürtler orada kendilerini uzunca süre göremeyeceklerdi.Özcesi tüm bunlar Kürtlerin ’Cahil’ kalmasına yaradı. Doğal olarak da eşkiya, yol kesen, arlanmaz, vahşi ve medeniyetsiz gibi yakıştırmalar o günlerden beri Kürtlerin yakasından düşmedi.

 

Öte yandan adı geçen kurumların konuya ilişkin raporlarında önemle şöyle denilmektedir. “Fırat’ın batısındaki illerin bazılarında dağınık olarak bulunan Kürtlerin Kürtçe konuşmalrı mutlak surette önlenmeli ve kız okullarına önem verilerek özellikle kadınların Türkçe konuşmalrı sağlanmalıdır.” Özellikle kız okulları ve annelik olgusu önemsenmiştir. Burada kadınların Türkçe öğrenmesine önem verilmesinin nedeni anadil sorunudur. Çocuğun dili anasının dilidir gerçeğinden hareketle kadınlar yani anneler özellikle hedef alınmıştır. Türkçe bilen kadınlar (anneler), çocuklarına Türkçeyi daha iyi bir şekilde öğretebilirler.Bu bağlamda Örgün ve Yagın Eğitim adı altında yıllarca kürt yerleşim birimlerinde, özelliklede Köylerde Gece Okulları açmak sureti ile köylü kadınlara da türkçe dersler verilmiştir. Ülke çapında Kürtçe konuşulması yasaklanmıştır. Güneş Dil Teorisi Kürt dilini ve Kürtçeyi deforme etme aşağı görme aracı olarak devreye sokulmuştur. Kıro ve Lawuk gibi sözcükler birer aşağılanma hitabı olarak Türk diline yerleşmiştir.

 

Elazığ Kız Enstitüsü müdürlerinden Sıdıka Avar oraya Yani Elazığa misyoner olarak olarak gönderildiğini iddia etmektedir. Sıdıka Hanım şöyle diyor: “Atatürk, bu dağ köylerinde bütün yoksunlukların Türkçe bilmemekten ileri geldiğini söylemiş, bunu isyan sebeplerinden biri olarak görmüştü. Onun için Türkçe’nin bu köylere “ana” ile sokulmasını arzu etmişti. Bu en köklü öğretimdi. Tarihte örneği vardı. Rumeli vilayetlerinden ilk Kız Sultanisinin açıldığı bir ilden pek çok siyaset adamı yetişmişti. “Buraya da Türkçeyi ana ile sokmalıyız”

 

Kürtlerin dil ve kültür bakımından Türkleştirilmelerine yönelik dikkat çekici bir belge de, yani “Türkleştirme Çabalarının”bir diğer belgesi de Umum Müfetişlik tarafından 1944 yılında hazırlanmış olan rapordur. Bu raporda şu görüşlere yer verilmektedir. “Bütün tezahürlerde zaten öteden beri de malum olan Kürtlük meselesini artık milli bir dava halinde ele almak için acele etmemizi ve tedbir almamızı gerektirir” denilerek devamla da, “Kürtlerin Türkleştirilmesi için doğudan batıya, batıdan doğuya göçü özendirme” den söz edilmektedir. “Köy Enstitüleri’nden mezun olacak Kürt çocuklarına batı illerinde görev verilmeli ve bu çocukların batıda evlenip orada iskanları sağlanmalıdır. Ayrıca doğudan göçmüş olan Kürt çocuklarının okutulmasını hususi bir teşkilatın takibetmesi şarttır”

 

Bu raporlardan da anlaşılıyor ki resmi ideolojinin Kürt politikaları iç çelişkilerle doludur. Bir taraftan resmi görüş Kürtlerin Türk olduklarını iddia etmiş; diğer taraftan ise Kürtler Türk olmadıkları için asla kendilerine güvenilmemiştir. Kürtler de kendilerini bu yüzden TC ye ait hıssetmediler. Ülkeleri rızaları dışında bölünmüş ve dörde ayrılmıştı.Üstelik onları köleleştirien zihniyete biat etmeleri, iteat etmeleri kendilerinden istenmişti. Nasıl ki bir Türk kendini kölleştirmek isteyen düşünceye saygılı olamayacaksa, aynı şekilde bir Kürdün de böyle davranması en doğal reflekstir.Kemalizm TC nin resmi ideolojisidir ve bu ideoloji Kürtlerin köleleştirilmesini öngörmüştür. (“Bu ülkede Türk olmayanların bir tek hakkı vardır : Kölelik.” İşte Kemalizmin bu konudaki en açık söylemi budur.)

 

Devlet Parasız Yatılı Bölge Okullarının tümü yıllardır ki 8 yıllık eğitim sürdürmekteydiler. Devlet öteki okullarda bu uygulamaya daha yeni başladı. Neden acaba? Elbette en önemli neden henüz 6- 7 yaşlarında çocukları annelerinden koparıp 8 yıl boyunca ancak yılda bir iki kez görüşme olanağının olacağı bir koparılmanın önemle gereğidir. Bu okulların üçte ikisinden fazlası Kürt illerinde geriye kalanlar da Kürtlerin yoğun oldukları varsayılan batı illerinde kurulmuştur.. Bu okullar tümü ile Kürtlükten ve Kürdi değerlerden soyutlamanın yapılıdığı, tabiri caiz ise körpecik beyinlerin yıkandığı yerlerdir. Bu okullardan mezun olanlar Köy Enstitülerine tercihen nakledilirlerdi. Bu okullar kendine yabancılaşmış kişilerin yetiştirildiği okullardı. Taktik gayet iyi seçilmiştir. Birer asimilasyon ocağı olan bu okullar devlet ve resmi ideoloji tarafından çok önemsenmiştir.

Buradan mezun olanların çok az bir kısmı Kendi ulusal değerlerinden izale edilmeden kurtulabilmiştir. Ama bu okullar özellikle de Köy Enstitüleri adeta kutsanmıştır. Rahmetli Can Yücelin babası ilk Milli Eğitim bakanı Hasan Ali Yucel’in “Aliliği ve Yüceliği” belki biraz da bu okuların inşası konusundaki özel çabaları sonucu elde edilmiştir.

 

Kuşkusuz kimi istisnaları da gözardı etmemek gerekir. Bu okulardan mezun olmuş kimi aydınlar düşünülenin tersine son derece yararlı birer aydın olarak da toplumsal mücadeleye omuz vermişlerdir, (Örneğin, bunlardan biri de sayın Kemal Burkaydır. Sayın Burkay otuz yılı aşkındır ki siyasal düşüncelerinden ötürü firarda ülkesinden uzak yaşamaktadır. O uzunca bir süre de Kürdistan Sosyalist Partisi genel sekreterliğini yapmıştır. Buna benzer başkaca da örnekler vardır kuşkusuz.) Ama istisnalar kaideyi bozmaz.

 

Öte yandan bu gün Türkiyede 1932 yılından beri tüm okullarda “ANDIMIZ” adlı bir metin (Reşit Galip tarafından yazılmıştır) her sabah bir dua gibi topluca öğrencilere yani ilk okula giden çocuklara okutulmaktadır. Türk olan olmayan, müslüman ya da gayri müslüm bu ülkenin tüm çocukları her sabah böylesine şöven cümlelerle dolu bir metni ezbere okurlar. Ne Mutlu Türküm Diyene, Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun gibi ırkçı ve şöven bir cümle ile son bulur “Andımız” dünyanın hiç bir yerinde böylesine saçma bir resmi belge yoktur. Keza Türkçe dersi not itibari ile “İYİ” olmayanların sınıf atlamasına olanak yoktu. Sınıf geçmek için Türkçenin mutlaka İYİ olması mecburiyeti vardı.

 

 

 

Not: Global Market adlı bir araştırma kurumunun, 36 ülkede 26.000 kişi ile yaptığı bir ankete göre Halk, Yönetim ve Kültür politikaları bakımından dünyanın en kötü ülkesi İsrail olarak tespit edildi. İkinci sırada ise kim var dersiniz. TC... Keşke böyle olmasaydı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.