GANDHİ KEMAL TUTMADI, CHE KEMAL VERELİM

[Φ Ahmet AY]

Gandhi Kemal Tutmadı Che Kemal Verelim

 

 

CHP Kurultayı pek çok yönüyle oldukça parlak geçti. Bu son Kurultayda kavga ve hizipçiliğin olmamasının yanında ilklere de sahne oldu.

35 yıldır siyaseti yakından takip eden biriyim. Bu süre içinde sürekli kavga ve hizipçiliğe sahne olan CHP Kurultaylarının aksine, geçen cumartesi günü gerçekleşen kurultay en sakin ve en hizipsiz olan kurultaydı. Bunda milletvekili genel seçimlerinin yaklaşmasının önemli rol oynadığını ve bu sükûneti vekillerin kendilerini seçilmeme tehlikesinden uzak tutmalarına bağlıyorum. Zira genel başkanla ters düşen vekilin bir daha aday olma şansı oldukça azalır. Bunu çok doğal karşılıyorum.

 

Ama ben kurultaya damga vurmada yetersiz kalan bir konuyu yorumlamaya çalışacağım. Ancak peşinen güçlü, özgürlükçü, adalet ve hakkaniyete uygun bir CHP bizim en arzu ettiğimiz bir siyasi temennidir. Bunu böyle ifade ettikten sonra asıl söylemek istediklerime geçebilirim.

 

Bildiğiniz gibi Sayın KILIÇDAROĞLU bir önceki seçimde asırlık mücadelenin bir kahramanıyla özdeşleştirildi; GANDHİ…

 

Evet, KILIÇDAROĞLU’nun genel başkan seçildiği son kurultayda CHP’liler çiçeği burnunda genel başkanlarını yeni/çarpıcı bir imajla kamuoyuna sunmak istediler. GANDHİ Kemal…

 

Bu –uysun veya uymasın- nitelendirme ve sloganlarla CHP’ye bir sıçrama kazandıracaklarını düşündüler. Ne var ki bu benzetme çabaları kamuoyunda tutmadı. Tutamazdı çünkü GANDHİ ne kadar özgürlük ve sivil itaatsizlik yanlısı ise Sayın KILIÇDAROĞLU da o kadar statükocu ve de militarist bir anlayışa sahip. Her ne kadar kimi konularda özgürlüklerden yana bir tutum ortaya koymaya çalışsa da, genel/önemli konularda tamamen gerici, devletçi, statüko muhafazakârı gibi duruşunu gizleyemedi. Bu sebeple GANDHİ yakıştırması elbette ki tutmazdı. GANDHİ nazik, azimli ve mücadeleci iken, oysa KILIÇDAROĞLU (Türkiye siyasi arenasında sıkça görülen) kaba, istikrarsız ve çabuk cayabilen bir özelliğe sahip. Unutmayalım ki GANDHİ’yi lider kılan onun saydığımız değişmez meziyetleriydi.

 

GANDHİ özgürlük yanlısı, çatması Silivri yanlısı. Hatta avukatı Silivri’nin. (Tabi, bu rada Silivri’de yatanları suçlu değil zanlı/sanık kabul ediyorum.)

 

GANDHİ sivil mücadeleyi esas alır ancak çatması hala vesayetlerden medet umuyor. (son referandumu unutmadık tabi)

 

CHP’liler GANDHİ KEMAL’in tutmadığını görünce yeni bir isim/sıfat arayışına giriştiler ve sabaha karşı “Arşimet”vari bir heyecenla yataklarından fırlayıp müthiş imajı, kurtuluşu birbirlerine müjdelediler;

CHE Kemal…

 

Peh!

 

Ama öncelikle neden GANDHİ gibi bir liderden CHE’ye geçildiğini merak etmek ve merakımızın giderilmesini talep etme hakkımız vardır.

 

Daha da önemlisi CHP’liler neden genel başkanlarının “kendisi” (gibi) olmasını uygun görmüyorlar?

 

Neden Kemal KILIÇDAROĞLU ile yetinmiyorlar?

 

Kişinin kendisi olması, göründüğü gibi olması gerekmez mi?

 

Öyle ya, kim ne/kim ise o dur. Kemal ise Kemal, Tayyip ise Tayyip, Recep ise Recep… Neden benzetiliriz birilerine?

 

Cevap açık ve net;

 

Kişi olarak yetersizliğimizden, eksikliğimizden, yeteneksiz ve niteliksizliğimizden, yoksa ne ola ki?

 

Mesela kendisine ait önemli bir hasleti var ise öyle ve onunla anılsın;

Dürüst Kemal, Cesur Tayyip, Fedakâr Ali, korkusuz, yürekli Deniz vs.

 

Koskoca Türkiye’nin en kadim partisinin (veya ATATÜRK’ün partisi) Genel başkanı başkalarına (velev ki Che gibi bir gerilla lideri olsun) benzetilsin, olur şey değil. Kanaatim odur ki birilerine benzetilmesi onu ayrıcalıklı, nitelikli kılmaz; bilakis başkasıyla tanınmasından dolayı “değer”ini düşürürsünüz.

 

Bu yüzden CHP genel başkanının bu tür benzetilmeleri kabul etmesini onun “kendi(si)nden menkul bir sıfatının olmayışına bağlayanlar haksız sayılmazlar. Böyle yorumlayanlardan biri olarak;

 

Benzetilen kim olursa olsun kıymet taşımadığını,

 

Bu benzerliğin de doğru olmadığını,

 

K. KILIÇDAROĞLU’nu kendisi olarak tanıyacağımızı ifade etmek istiyorum.

 

Yoksa GANDHİ tutmadı Che verelim anlayışı “yetersizlik”dir. Yetersiz biri de CHP gibi bir partinin başında bulunmamalıdır.

[Φ politika]

Kemal Kilidaroglunu vesayetci olarak tanimlamak gercekten büyük bir iftiradir.

Kemal Kilicdaroglu'nu Silivri'ci olarak gösterip sonrada Siliviridekiler suclu demek istemedim gibi bir düzeltme ise iftiranin ikinci boyutudur.

Silivri Özel mahkemesi fasizmin sembolüdür önce bunun tespitini yapalim.Fasizm Silivri'de dir.Cünkü hicbir suclari olmayan insanlar sirf Erdogan ve ABD karsiti diye tutuklanip yillardir özgürlükleri ellerinden alinmistir.Ancak fasist yönetimlerde görülen bir uygulama Türkiye'nin gündemindedir.

 

Askere sahip cikmak her Türk vatandasinin görevidir cünkü Türk Silahli Kuvvetleri denilen kurumda hepimizin evladi babasi kardesi akarabasi görev yapmaktadir. Bu nedenle askeri savunanlari vesayetci olarak tanimlamak iftiralarinda en büyügüdür.Terörle isbirligi ancak bu sekilde yapilabilirdi.Askerini sevmeyi vesayetcilik askere karsi olmayi ise demokratiklik olarak yorumlamak ancak bilgi noksanliginin belirtisi olabilir. Bugün Türk ulusunun yüzde 85'i Ordusuna baglidir ve güvenmektedir bunun anlami ise bu yüzde 85'in vesayetci olmasi demektir.Bu kadar absurd bir görüs olabilirmi?

 

Kemal Kilicdaroglu'nu begenirsiniz begenmezsiniz. Kemal Kilicdaroglu henüz iktidarda degildir olur veya olmaz onu zaman gösterir.Iktidarda bulunan yolsuzlari,hainleri,üc kagitcilari sollayip Kilicdarogluna saldirmak ancak korkunun tirmandigini gösterir.

 

 

saygilarla

[Φ Ahmet AY]

Kemal Kilidaroglunu vesayetci olarak tanimlamak gercekten büyük bir iftiradir.

Kemal Kilicdaroglu'nu Silivri'ci olarak gösterip sonrada Siliviridekiler suclu demek istemedim gibi bir düzeltme ise iftiranin ikinci boyutudur.

Silivri Özel mahkemesi fasizmin sembolüdür önce bunun tespitini yapalim.Fasizm Silivri'de dir.Cünkü hicbir suclari olmayan insanlar sirf Erdogan ve ABD karsiti diye tutuklanip yillardir özgürlükleri ellerinden alinmistir.Ancak fasist yönetimlerde görülen bir uygulama Türkiye'nin gündemindedir.

 

Askere sahip cikmak her Türk vatandasinin görevidir cünkü Türk Silahli Kuvvetleri denilen kurumda hepimizin evladi babasi kardesi akarabasi görev yapmaktadir. Bu nedenle askeri savunanlari vesayetci olarak tanimlamak iftiralarinda en büyügüdür.Terörle isbirligi ancak bu sekilde yapilabilirdi.Askerini sevmeyi vesayetcilik askere karsi olmayi ise demokratiklik olarak yorumlamak ancak bilgi noksanliginin belirtisi olabilir. Bugün Türk ulusunun yüzde 85'i Ordusuna baglidir ve güvenmektedir bunun anlami ise bu yüzde 85'in vesayetci olmasi demektir.Bu kadar absurd bir görüs olabilirmi?

 

Kemal Kilicdaroglu'nu begenirsiniz begenmezsiniz. Kemal Kilicdaroglu henüz iktidarda degildir olur veya olmaz onu zaman gösterir.Iktidarda bulunan yolsuzlari,hainleri,üc kagitcilari sollayip Kilicdarogluna saldirmak ancak korkunun tirmandigini gösterir.

 

 

saygilarla

Sayın politika,

Ne kadar da kolaycısınız. En iyi bildiğiniz birilerine "haindir, faşisttir, iftiradır, düşmandır" yaftasını yapıştırmaktır.

Kemal KILIÇDAROĞLU askeri ve yargı vesayetini 12 Eylül referandumunda sahiplenerek adını tarihe "vesayetçi" olarak yazdırdı. Hala "iftira" diyorsunuz.

Silivri'de yatanların büyük bir kısmı -yargı kararı olmadan kesin olmamakla beraber- darbeci, faşist, ABD'li Neoconlarla beraber Türkiye'de kaos, ardından da darbe olması için çaba gösterenlerdi. Asıl ABD'ciler onlar.

Askeri neden savunuruz ki? Asker kendin de, yurdu da, "demokrasiyi de", cumhuriyeti de savunuyor ya... Ve bu yüzden 3 kanlı darbeye imza attı ya.

Siz orduya bağlı olabilirsiniz ama çadaş demokrasilerde "orduya bağlı" olmak totaliter karekter demektir. Ordumuz bize bağlı olmalı halk orduya bağlı olamaz.

Kılıçdaroğlu'ndan korkmak!

Peh! Biz onun pirlerinden bile korkmadık;

Darbeci, m. Şef İ. İNÖNÜ, ECEVİT, BAYKAL, KARAYALÇIN dönemlerinde bile korkmadık da kod adı Gandhi tutmayınca Che ve enson sade Kemal olanın neyinden korkuyoruz. Açık oy gizli tasnifin uygulayıcılarına bie eyvallah demedik, iktidara geleceklerinden kendileri bile umutsuz olan "Türk solu"'nun son umudunun nyinden korkacağız ki.

İftira konusuna son değini,

İktidarı eleştirmediğimiz iftira. Yazılarımı okumuyorsanız sorun yok,

1. Tekel işçileri ile ilgili yazımız,

2. Gençlerin eylemleri ile ilgili yazım,

3. Füze Kalkanı ile ilgili yazım,

4. Mavi Marmara ile ilgili yazım ve yayından kaldırılan 2. Fatih mi? yazım. Bu yazılarım iltidarı eleştiren ve onlardan tepki aldığım yazılarımdır. Doğru, Ak Parti iktidarına düşünce olarak yakınım. Fakat bu yanlışları kabul ederim anlamına asla gelmez.

saygılarla

[Misafir demirefe]

Ha yani tekel işçilerine, öğrencilere, çeşitli iftiralarla suçlanıp tutuklananlara, insanlık dışı uygulama yapıldı, füze kalkanına ülke satıldı, yardım gemisi TC kimlikli insanların kanlarıyla yıkanarak ülke itibarı iki paralık edildi "kabul ama zararı yok, yine AKP yanlısıyım" öyle mi?

 

İyi o zaman, Gandhi tutmadı, belki Che de tutmaz ama yine de Kılıçdaroğlu Erdoğan'dan yüz bin kat iyidir... Hatta bir kıyas oranı koymayı bile abes sayarım.

 

Bu oldu mu?

 

O değil de utanmadan sıkılmadan ölüm gemisini ne yüzle törenlerle karşılıyorlar, utanmıyorlar mı, bu ülkenin kaç kuruşluk itibarı var, ben onu anlamıyorum. Ben olsam o gemi geldiğinde, vatandaşlarımın kanları itfaiye hortumlarıyla yıkanmış o gemi yanaştığında utancımdan ölürdüm. İnsan içine çıkamaz, yer yarılsa içine girsem diye aranırdım... Yazıklar olsun...

 

Bu ülke toprağından önce onurunu kaybetti onurunu... Önce onu bir bulması gerek ki başka şeyleri kaybetmeye sıra gelmesin... Önce ulusal onurumuzu ayaklar altına aldılar, sonra özerklik ayaklarıyla toprağımıza göz diktiler...

[Φ Ahmet AY]

Ha yani tekel işçilerine, öğrencilere, çeşitli iftiralarla suçlanıp tutuklananlara, insanlık dışı uygulama yapıldı, füze kalkanına ülke satıldı, yardım gemisi TC kimlikli insanların kanlarıyla yıkanarak ülke itibarı iki paralık edildi "kabul ama zararı yok, yine AKP yanlısıyım" öyle mi?

 

İyi o zaman, Gandhi tutmadı, belki Che de tutmaz ama yine de Kılıçdaroğlu Erdoğan'dan yüz bin kat iyidir... Hatta bir kıyas oranı koymayı bile abes sayarım.

 

Bu oldu mu?

 

O değil de utanmadan sıkılmadan ölüm gemisini ne yüzle törenlerle karşılıyorlar, utanmıyorlar mı, bu ülkenin kaç kuruşluk itibarı var, ben onu anlamıyorum. Ben olsam o gemi geldiğinde, vatandaşlarımın kanları itfaiye hortumlarıyla yıkanmış o gemi yanaştığında utancımdan ölürdüm. İnsan içine çıkamaz, yer yarılsa içine girsem diye aranırdım... Yazıklar olsun...

 

Bu ülke toprağından önce onurunu kaybetti onurunu... Önce onu bir bulması gerek ki başka şeyleri kaybetmeye sıra gelmesin... Önce ulusal onurumuzu ayaklar altına aldılar, sonra özerklik ayaklarıyla toprağımıza göz diktiler...

"... yanlısıyım demedim" Çünkü bir partiye sığacağıma inanmıyorum, "düşünce olarak yakınım" dedim.

Kim iyidir, değildir benim sorunum değil, halk karar verir. Halkın şu ana kadar ki "iyi" tercihi ERDOĞAN'dan yana.

Türkiye tarihinde hiç bu kadar uluslararası itibara sahip olamamıştı. Bu da tabi kibana yetmez.

Ölüm gemisi konusunda size katılıyorum.

[Misafir demirefe]

Yanında ve yakınında arasında çok bi muhabbete değecek bir farklılık olduğunu sanmıyorum.

 

Tabii ki halk karar verir, halkın kararlarının değiştiğini hiç görmemiş gibi konuşanlara, bir karar bir verildi mi ilelebet öyle gidecekmiş gibi göstermeye çalışanlara hayret ediyorum. Her zaman söylüyorum, bu halk Menderes gibi çoklukla oy verdiği bir lideri idam eden yönetimi bile %62 ile onayladı. Saldırıla saldırıla bir türlü kinlerin tatmin olamadığı 28 Şubat sürecinin hedefi olan Erbakan'ı sandığa gömdü. 12 Eylülün yüzde doksanı aşan onay oranını saymıyorum bile...

 

Halkın açtığı ne krediden, ne vadesini uzatmasından öyle çok şımarmamak gerek. Zaten bu halkın güvenci odur. Ben şamarı ne zaman istersem tersten de düzden de çakarım diye işin sonunu sabır ve sükunetle bekliyor halkımız. Bu arada ülkemizin başına bir badire açılmazsa, demokrasimizi koruyabilirsek ve bu sandık hep böyle önümüze gelmeye devam ederse tabii. "Ol mahiler ki derya içredirler, deryayı bilmezler." Biz demokrasiyi öyle kanıksadık ki, bu ilelebet garanti altında olan, otomatiğe bağlı bir şey sanıyoruz. Demokrasinin bakılmazsa solan narin bir çiçek olduğunu henüz idrak edemedik. Umudumuz bunu acı biçimde anlamayalım. Ve unutmayalım ki öyle çok ahım şahım bir demokrasiyi de henüz olgunlaştıramadık. Bazen hazanların gülleri açmadan soldurabileceği hiç ihtimalden uzak değildir. Dünya giderek daha gergin bir gezegen olacak. Kaynaklar kıtlaşacak ve rekabet keskinleşecek. Bunu hiç akıldan çıkarmamak gerek.

 

Yani deniyor ki biz Irak mıyız o kadar basit tongaya düşeceğiz! Evet mantıken öyle ama, tilki nice yol bilirse avcı da onca dam (tuzak) bilir. Bir diktatöre tuzak kurmak daha kolay olabilirse de bir halkı toplu hipnoz etmenin yöntemleri de yok değildir.

 

Dış itibar konusunda ise bu ülkenin dış itibarı hiç bu kadar ayaklar altında çiğnenmemişti. Sadece İsrail ile sınırlı değil bu. Askerimizin başına çuval geçirildi, Irak'a yıllarca sokulmadı, iftiralara uğratıldı, kırmızı çizgileri yok edildi, Suriye'ye daha dün savaş tehdidi yapabilen ve istediğini alabilen koca Türkiye, bir Barzani karşısında, bir küçücük Ermenistan karşısında avuç oğuşturur duruma düşürüldü.

 

Bir ülkenin iki gücü vardır: Ordusu, maliyesi. Bunlar güçlü olmazsa o devletin itibarı biter.

 

Ordunun başına çuval geçirilmiş, maliyenin cari açığı ise yıldan yıla katlanıyor. Cari açığı kim ne karşılığı karşılayıp neyi ipotek altına alıyor, füze kalkanından ve Irak'a bir daha girmeyeceksiniz ambargosundan belli...

[Φ politika]

Iftiralarin en büyügü olan Inönü'yü,Baykal'i,Ecevit'i,Kilicdaroglu'nu darbeci olarak göstermek ancak sahibinin sesi olma özelligini tasir.Ve ayni zamanda tipil asker karsitliginida bu iftiralarin icindeki itiraf olarak görmek mümkündür.

 

Bu ülkeyi bölmeye calisanlara,Laik Türkiye Cumhuriyetini seriatin karanlik dehlizlerine sokmaya calisanlara karsi serefli Türk ordusunun yapmis oldugu 1960 müdahalesini darbe olarak nitelemek ancak seriatin karanlik dehlizlerinde gezinenlerin sözleri olabilir.

 

Kilicdaroglu serefli bir kisilige sahip ve anamuhalefetin lideridir.Serefli insanlara saldirmak su son 8 yillik AB/D ci ve cemaatci iktidar ile mümkün olmus bunun adinada ILERI DEMOKRASI denilmistir.Seriatin karanlik dehlizlerinde gezinenlerin Ileri demokrasiler ancak bu kadar olur.

 

Dünyada en cok itibar gören olarak nitelenen kisiler,Ingiltere Kralicesinden ÜSTÜN HIZMET MADALYASI alarak aslinda Türkiye'ye degil dün Türkiye'yi bölmeye calisanlarin himzetinde olduklarini göstermis ve Kralicenin agzindan Ermenilerden nasil özür dilendigide diplomatik bir dille ifade edilmistir.

 

Dünyada itibar sahibi denilenlerin MAVI MARMARA gemisiyle IHH üyelerini Israil'e karsi cihada gönderip 9 ölü verdirenler ve sonra da Israil'den özür dilemesini bekleyenlerdi.Itibar sahiplerinin hala Yahudi hizmet madalyasi tasidiklarini unutmayalim.

 

Ergenekonb senaryosu ile tutuklanlarin tümüde ABD ve AKP karsitlaridir.Bunlar artik cocuklarin bile bildigi gerceklerdir.Bu gercekleri saptirarak o insanlara iftiralar atmak ise ciddiyetten yoksunluktur ve AKP yandasligidir yani SIVIL DARBE cigirtkanligidir.Bu anlamda Kuddusi Okkir'in ölümüne neden sevinildigide anlasilmis olmaktadir.Bu iktidar serefli insanlari tutuklatirken teröristleri ise Haburda törenle karsilatiyor ve tutuklu olanlarida affediyor.

 

TÜRK ORDUSUNU SEVMEMIZI KIMSE ELESTIREMEZ ENGELLEYEMEZ.Hele de Türkiye'nin bölünmesinin artik özgürce tartisildigi bu ortamda Türkiye Cumhuriyeti Silahli Kuvvetleri'ni savunmak sevmek her haysiyet sahibi Türk'ün görevidir görevi olmalidir.B elirli dönemlerde birtakim askeri müdahaleleri bahanec ederek serefli Türk ordusuna dil uzatanlar o ordudan korkanlardir.Biz ordumuzdan korkmuyoruz cünkü korkmamizi gerektiren bir eylemimiz yoktur.Ülkemizi bayragimizi birlik ve bütünlügümüzü seviyoruz bu nedenle ordumuzuda sahip cikiyoruz.Bayrakla,dille,birlik ve bütünlükle sorunlari olanlarin Orduya karsi olmalari dogaldir.

 

****

 

 

 

saygilarla

[Φ politika]

Yanında ve yakınında arasında çok bi muhabbete değecek bir farklılık olduğunu sanmıyorum.

 

Tabii ki halk karar verir, halkın kararlarının değiştiğini hiç görmemiş gibi konuşanlara, bir karar bir verildi mi ilelebet öyle gidecekmiş gibi göstermeye çalışanlara hayret ediyorum. Her zaman söylüyorum, bu halk Menderes gibi çoklukla oy verdiği bir lideri idam eden yönetimi bile %62 ile onayladı. Saldırıla saldırıla bir türlü kinlerin tatmin olamadığı 28 Şubat sürecinin hedefi olan Erbakan'ı sandığa gömdü. 12 Eylülün yüzde doksanı aşan onay oranını saymıyorum bile...

 

Halkın açtığı ne krediden, ne vadesini uzatmasından öyle çok şımarmamak gerek. Zaten bu halkın güvenci odur. Ben şamarı ne zaman istersem tersten de düzden de çakarım diye işin sonunu sabır ve sükunetle bekliyor halkımız. Bu arada ülkemizin başına bir badire açılmazsa, demokrasimizi koruyabilirsek ve bu sandık hep böyle önümüze gelmeye devam ederse tabii. "Ol mahiler ki derya içredirler, deryayı bilmezler." Biz demokrasiyi öyle kanıksadık ki, bu ilelebet garanti altında olan, otomatiğe bağlı bir şey sanıyoruz. Demokrasinin bakılmazsa solan narin bir çiçek olduğunu henüz idrak edemedik. Umudumuz bunu acı biçimde anlamayalım. Ve unutmayalım ki öyle çok ahım şahım bir demokrasiyi de henüz olgunlaştıramadık. Bazen hazanların gülleri açmadan soldurabileceği hiç ihtimalden uzak değildir. Dünya giderek daha gergin bir gezegen olacak. Kaynaklar kıtlaşacak ve rekabet keskinleşecek. Bunu hiç akıldan çıkarmamak gerek.

 

Yani deniyor ki biz Irak mıyız o kadar basit tongaya düşeceğiz! Evet mantıken öyle ama, tilki nice yol bilirse avcı da onca dam (tuzak) bilir. Bir diktatöre tuzak kurmak daha kolay olabilirse de bir halkı toplu hipnoz etmenin yöntemleri de yok değildir.

 

Dış itibar konusunda ise bu ülkenin dış itibarı hiç bu kadar ayaklar altında çiğnenmemişti. Sadece İsrail ile sınırlı değil bu. Askerimizin başına çuval geçirildi, Irak'a yıllarca sokulmadı, iftiralara uğratıldı, kırmızı çizgileri yok edildi, Suriye'ye daha dün savaş tehdidi yapabilen ve istediğini alabilen koca Türkiye, bir Barzani karşısında, bir küçücük Ermenistan karşısında avuç oğuşturur duruma düşürüldü.

 

Bir ülkenin iki gücü vardır: Ordusu, maliyesi. Bunlar güçlü olmazsa o devletin itibarı biter.

 

Ordunun başına çuval geçirilmiş, maliyenin cari açığı ise yıldan yıla katlanıyor. Cari açığı kim ne karşılığı karşılayıp neyi ipotek altına alıyor, füze kalkanından ve Irak'a bir daha girmeyeceksiniz ambargosundan belli...

 

Sayin Demirefe,yargi vesayetinde Kilicdaroglu referandumda Hayir dedi diye vesayetci olmus.Yüzde 58 bu oranin yüzde 40'i saf Anadolu insani,elife mertek diyen ülkeyi kimin yönettiginden bihaber olan sadece suna ver buna ver denildiginde amin diyen büyük cogunluk.geriye kalan yüzde 18 ise,Kürtcüler yani PKK ve birtakim AB güdümleridir.

 

Referandumdan sonra ne oldu gördük.Halki Evren yargilanacak diye aldatanlar bugün hala yüzleri kizarmadan o hakin yüzüne bakabilmekteler.DARBECI OLAN KILICDAROLGU DEGIL ERDOGANDIR.Bunu ispatlayan o kadar olay ve bilgi var ki?Darbenin liderinin oturdugu masaya giderek "PASAM TÜRKIYE SIZIN GIBILERE IHITYAC DUYMAKTADIR"diyen bir zamanlarin Istanbul Belediye Baskani bugünkkü Basbakan ancak darbe vesayetcisi olabilir.Gercekleri saptiranlarin Erdogan'a yakin olmalari tesadüf degildir.

 

saygilarla

[Φ evrensel düşünce]

GANDHİ KEMAL TUTMADI, CHE KEMAL VERELİM

 

Oda tutmadı malesef.

 

13 haziran hesaplarına göre Baykal'ın dönüş umudunu sona erdirmek için komplo yapıldı Baykal'a, odacılar tarafından.

 

Baykal seçim listesi hazırlandığında, ekibinin safdışı bırakıldığını görürse, tüm gerçekleri açıklayacağını söylemiş.

 

Yani komplonun ardındaki gerçekleri biliyormuş ve parti içindenmiş bu. Kılıçdaroğlu boşuna Ak Partiyi işin içine katmasın.

 

Tüm bu kirli oyunlar, milletvekilliği listesinden Baykalcıları, hatta Baykal'ın kendisini çıkarmakmış.

[Φ politika]

Iklim Bayraktar'in Ihlas'in dergisindede yazi yazdigi anlasildi.Yavas yavas hersey ortaya dökülüyor.CHP'ye komplo hazirlayanlar simdi kara kara düsünmeye basladilar.Ya hersey ortaya cikarsa helede Büyük Balik'in kim oldugu tespit edilirse.Muhakkakki cikacaktir ortaya.Nefret ekenler nefret biceceklerdir.AKP ettiklerinin cezasini mutlaka cekecektir.

 

saygilarla

[Φ y.yılmaz]

Oda tutmadı malesef.

 

13 haziran hesaplarına göre Baykal'ın dönüş umudunu sona erdirmek için komplo yapıldı Baykal'a, odacılar tarafından.

 

Baykal seçim listesi hazırlandığında, ekibinin safdışı bırakıldığını görürse, tüm gerçekleri açıklayacağını söylemiş.

 

Yani komplonun ardındaki gerçekleri biliyormuş ve parti içindenmiş bu. Kılıçdaroğlu boşuna Ak Partiyi işin içine katmasın.

 

Tüm bu kirli oyunlar, milletvekilliği listesinden Baykalcıları, hatta Baykal'ın kendisini çıkarmakmış.

 

Bir varmış, bir yokmuş, mış, mış, ta mış, mış... Ya şu senaryoları bir de AKP için yazabilseniz, trilyon acaba ne olmuş olabilir, Dubai de ne konuşulmuştur, bir ülkenin en önemli iki yöneticisi diğer ülkenin kralını otelde niye ziyaret eder, kendisine muhtıra veren birine niye üstün hizmet madalyası takılır, yılda bir kaç kez ABD ye niye gidilir?.... yani örnekler sayfalara sığdırılamaz.

[Misafir demirefe]

Durun şimdi bir senaryo da ben patlatayım:

 

AKP ve ABD güdümlü derin devlet işbirliği yapıp Baykal'ı nasıl devre dışı bırakırız diye kaset komplosunu hazırladılar. Baykal direnecek, CHP parçalanacak sanıyorlardı. Hiç ummadıkları bir şey oldu, Baykal istifa ediverdi! "Nasıl ya, kahretsin, hizipçi Baykal nasıl istifa eder ya?" Şok olmuşlardı. Şok sürecekti, bir de Kılıçdaroğlu genel başkan olmasın mı? "Eyvah ya biz ne yaptık" diye panikleyip hemen ABD akıldanelerine koştular. Onlar da şu aklı verdiler:

 

"Bu kez de aynı komployu Kılıçdaroğlu'ya yapıp Baykal'ı geri getirin! Hem Baykal'ınıza kavuşmuş olursunuz, hem Kılıçdaroğlu'yu devreden çıkarmış olursunuz, hem ikide bir başkan değiştiriyorlar, iyice ne yapacaklarını şaşırdılar dedirtirsiniz. Bir taşla bir değil, iki değil, üç kuş!"

 

Bu öneri AKP ye seçim öncesi ilaç gibi gelir, sevinçten uçar! "Tabii yaaa! Nasıl da akıl etmedik kendimiz? Öyle ya canım? Bir yere girdiğin kapıdan çıkarsın demiş Ömer Hayyam bile! Bu Amerikalılar zeki adamlar! Çabuk kolları sıvayın! Bir kadın bulun! Şöyle biraz alımlı olsun ki inandırıcı olalım."

 

"Baykal beni taciz ettiii!" Kılıçdaroğlu'yla görüş, Eminağaoğlu'ya telefon aç, ortalığı ayağa kaldır. Eminağaoğlu da ne desin, "öyle mi, hiç olmamış bu, haklısınız, çok kötü" diyecek tabii, ben olsam ben de öyle derim şimdi, kalkıp: "Sen yalan söylüyorsun" denmez ki telefonda bir anda? Arayacağını da bildiğin için hemen dinle, kaydet. Yeni balon ne acaba diye ağzı açık bekleyen yandaş medyaya da anında servis et!

 

Yani hac yolunda şeytan bile bu hacıların aklına getiremez böyle şeytanlıkları! Getirse getirse ABD think-tank'ları getirir!

[Φ y.yılmaz]

 

Bir kadın bulun! Şöyle biraz alımlı olsun ki inandırıcı olalım."

 

 

 

Pek de alımlı değil be! Bu hanımın soyadı Bayraktar, valla ben bu soyadı duyduğum zaman şüphelenirdim, ODA TV niye şüphelenmemiş ve araştırmamış hayret.

[Misafir demirefe]

Pek de alımlı değil be!

Valla işte aceleyle o kadar bulmuşlardır. Çok hakkı da yenecek kadar kötü değil...

 

Ben önce belki korkudan istenen ifadeyi verip kurtulmuştur diyordum ama giderek planlı şekilde bilerek Odatv ye sokulmuş biri olduğunu tahmin eder oldum.

 

ABD desteği var, para var. Derin devlet ellerine geçmiş, yapmayacakları şey olamaz, yapmışlardır...

[Φ politika]

Valla işte aceleyle o kadar bulmuşlardır. Çok hakkı da yenecek kadar kötü değil...

 

Ben önce belki korkudan istenen ifadeyi verip kurtulmuştur diyordum ama giderek planlı şekilde bilerek Odatv ye sokulmuş biri olduğunu tahmin eder oldum.

 

ABD desteği var, para var. Derin devlet ellerine geçmiş, yapmayacakları şey olamaz, yapmışlardır...

 

Bu kadinin,Cem Uzan STAR gazetesinde manset oldugu aciklandi.Yine bu kadinin TGRT'de calistigi belirtildi.Hürriyet ve Sözcü'ye müracaat ettigi fakat is verilmedigi aciklandi.Yanda medya'da,Oda TV'den bilgi verme sartiyla calisma istedigi fakat oradan bilgi verirken bizdende onlara bilgi verirsin diyerek kabul edilmedigi anlasildi.

 

 

saygilarla

[Misafir demirefe]

Evet, İklim hanımı iyi niyetli, korkmuş filan gösterecek şekilde olumlu yaklaşımlara yer kalmadığı anlaşılıyor giderek. Maksatlı bir hareket içinde olduğu görünüyor...

[Φ y.yılmaz]

Evet, İklim hanımı iyi niyetli, korkmuş filan gösterecek şekilde olumlu yaklaşımlara yer kalmadığı anlaşılıyor giderek. Maksatlı bir hareket içinde olduğu görünüyor...

 

Adli tıptan sağlam raporu var mı acaba, bana biraz tuhaf geldi de...

[Misafir demirefe]

TGRT'de calistigi

Stop! Anlaşıldı. Başka bilgiye gerek kalmadı...

[Φ Mehdî]

GÜNDEMMÜHENDİSİ

((A.A.))

PSİKEMPATİKANALİST:

 

((al-kapon denen meşhur bir adam var.diyorki:ben küçükken hep tanrıya dua ederdim.tanrım bana bisiklet ver.ve birtürlü duam kabul olmazdı.ve ben galiba tanrının çalışma sistemi bu değil dedim.ve gittim bir bisiklet çaldım.ve ondan sonra her gece tanrım günahımı affet dedim.))

 

((cami cemaatleri arasında tebdil kıyafet dolaşıyorum.halkın nabzını öğrenmek için.ve zuhurumuzun alametlerini hissetmek için.ve bitanesi diyorki:ya adama bak camiye gitmeyen namaz kılmayan bir adama (kemal kılıçdaroğluna) oy verecekmiş.kendisi namaz kılıyor oy vereceği ise bir bey-namaz.yani bu zihniyete göre namaz kılmak birinci şarttır. nede olsa o dua edecek ve rabbide onun günahlarını affedecek.))

 

((BEN KILIÇDAROĞLUNUN YERİNDE OLSAM BÜTÜN ULUSAL BASINI PEŞİME TAKAR KOCATEPE CAMİİNEDE GİDER VE ELLERİMİ AÇAR ŞÖYLE DERDİM:YA RABBİM SANA GİZLİ YOKTUR? BENİM BİR SSK ARIZAM OLDU NE OLUR BU GÜNAHIMI BAĞIŞLA? SEN MERHAMETLİLERİN EN MERHAMETLİSİSİN YA RABBİM? HEM BEN EHLİBEYTOĞULLARINDAN BİR SEYYİD BİR EVLAD-I KERBELA OLARAK BAĞIŞLA? MUHAMMED İLE ALİNİN HÜRMETİ HAKKI İÇİN BAĞIŞLA? VE YARABBİM ŞU DİNCİ FETHULLAHÇI BASINDAN BENİ VE PARTİMİ KURTAR? ONLAR Kİ PİREYİ DEVE HABBEYİ KUBBE YAPIYORLAR? AHH YARRABBİM BU NE DEVR-İ DECCAL BİR ZAMANDIRKİ DOĞRULAR YALANLANIYOR YALANLAR DOĞRULANIYOR? ŞEYTANİ DECCALİ VE SÜFYANİLER GÜYA BİZLERİ HAKSIZ DURUMA DÜŞÜRÜYORLAR PES PES PES YARRABBİM? HEM ÜMMİNEBİ HABER VERMİŞTİR Kİ O DEVR-İ DECCALİYETTE BÖYLE ŞEYLER OLACAKMIŞ? HEM NE İŞDİRKİ AKP ÖNCESİ KIYAMET ALAMETLERİ DECCAL MESİH MEHDİ KONUSU BOLCA TARTIŞILIRKEN AKP SONRASI HEPSİ UNUTULUVERDİ? YOKSA SICAK BİR GEÇİŞMİ OLSU SÜFYAN (SAHTE MEHDİ SAHTE İMAM ) ZUHURMU ETTİ? VE YARABBİM İRTİCA BİTMİŞ DİYORLAR VE YİNE FİSFOSDURKİ ASLINDA İRTİCA İKTİDAR OLMUŞTURDA ONDAN TEHDİT ORTADAN KALKMIŞTIR? VE DİYORLARKİ ATATÜRK DEVRİLMİŞ CUMHURİYET YIKILMIŞ? NE ZAMANDAN BERİ HÜKÜMETLER CUMHURİYET KURAR VE YIKAR OLMUŞ? ÖYLEYSE BU CUMHURİYETİ AKP YIKTIYSA TEKRAR CHP KURAR? HODRİ MEYDAN ESSELA-İ VESSELAM? HEYYYT ULAN VARMI BİZE YAN BAKAN DİYESİM GELİYOR BAZEN YARABBİM? VE ZATEN BİZ DİYORUZ Kİ LAİK VE DEMOKRATİK SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ ESAS KURUMLARIYLA AYAKTA DURDUĞU SÜRECE CHP ONURSAL İKTİDARI HEP KENDİNDE MÜNDEMİÇTİR? NEYSE YARAABBİM DAHA FAZLA SENİN VAKTİNİ ALIPTA DİĞER KULLARININ HAKKINI YEMEK İSTEMEM BU DİLDE DİLEKLERİMİ VE GÖNÜLDE MURATLARIMIZI VER HAYIRLI AKİBETLER NASİP ET AMİN EL MUİN YA RABBÜLALEMİN HU???))

[Φ Canraşit]

Kılıçdaroğlu hakkında başlıca suçlamalar;

 

1. Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürü iken yakınlarına ihale dağıttı mı?

 

SSK da Genel Müdür'ün ihale verme yetkisi yoktur.İhaleyi Sosyal Sigortalar Kurumu Yönetim Kurulu verir. O dönemki Yönetim Kurulu Kimlerden oluşuyor? 1.Genel Müdür - Kılıçdaroğlu 2.Genel Müdür Yrd. - Zekai Özcan (AKP Milletvekili) 3.Hazine Temsilcisi 4. Türkiye İşveren Sendikaları Temsilcisi 5.Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Temsilcisi 6.Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Başk... En yetkili organ yönetim kuruludur ve genel müdür yönetim kuruluna karşı sorumludur. Onun üstünde de Sosyal Sigortalar Genel Kurulu vardır. Yönetim Kurulu, Genel Kurula 3 yılda bir hesap verir. Şu anda kadar tüm çabalara rağmen(!) Kılıçdaroğlu'nun usülsuz ihale verdiği tespit edilememiştir.

 

2. Kılıçdaroğlu, soyadını neden değiştirdi?

 

Kılıçdaroğlu'nun soyadını rahmetli babası kendisi daha çocukken değiştirmiş. Ayrıca

hiçbir zaman ailesinin eski soyadını gizlememiştir. Soyadı değişikliğinin Kılıçdaroğlu ile bir ilgisi yoktur.

 

3. Kılıçdaroğlu Almanya'da PKK lılarla yakalandı mı?

 

İddialar şu yöndedir: Sayın Kılıçtaroğlu, Almaya'ya gitmiş. Önce bir saunaya gidip, saunadan çıktıktan sonra bir arabaya binmiş. Bu arabada PKK lılar varmış ve polis gelmiş tutanak tutmuş. İddia bu..

Kılıçdaroğlu'nun o tarihte ve saatte Türkiye'de Ankara-İstanbul havayollarında olduğu Türk Havayollarının bileti ile ispat edilmiş, ayrıca Almanya'da tutanak tuttuğu idda edilen öyle bir karakol ve polisin olmadığı Alman yetkililerce belirlenmiştir. Bu iddiaların sahte olduğu belgeleri ile mahkemede ortaya konmuş ve bu iddiayı ortaya atan AKİT Gazetesi sayın Kılçdaroğlu'na tazminat ödemiştir.Ayrıca bu nedenle AKİT Gazetesinin logo hakkı da Kılıçdaroğlu'na geçmiştir.

 

KILIÇDAROĞLU SSK YI BATIRDI MI?

 

KILIÇDAROĞLU SÖYLEŞİSİ:

 

SSK genel müdürlüğünüz döneminde SSK’yı zarar ettirdiğiniz ve batırdığınız söyleniyor . Ne dersiniz?..

 

Cevap:

 

1976’da ben hesap uzmanlığı yaparken SSK’nın durumunu incelemek üzere gelen yabancı uzmanların raporu şunu diyordu. “En kısa zamanda SSK’nın rehabilitesi için kanunlar çıkarın. Yoksa bu kurumun geleceği çok karanlık. Batağa gidiyor.”

 

SSK bir şirket değil ki karına zararına bakalım.

 

SSK’nın açığı olmuştur. Bu açığı engellemek, gerekli kanunları çıkarmak görevi hükümetlerindir.

 

 

 

Saygılar sunarım.

[Φ y.yılmaz]

Tüm iddialar gerçek olsa Kılıçdaroğlu nun meydan okumalarına cevap verilir, istedikleri bir TV kanalında, istedikleri gazeteciler ve moderatörle canlı yayına çıkarlardı; bu nedenle bu iddialara çamur at izi kalsın olarak görmek gerekir. Diğer konulardaki eleştiri haklarım saklı olmak üzere bu konulardaki görüşüm böyle.

[Φ Mehdî]

Kimden : Mehdi dabbetül-arz 19

Kime : Grup: Mehdî Haber Ajansı

Tarih : 29.5.2011 16:27 (GMT +2:00)

 

 

Konu : Atatürkçü kimliğimle Cuhuriyet Halk Partisini eleştiriyorum

 

 

GÜNDEMMÜHENDİSİ

((AyhanAytaç))

PSİKEMPATİKANALİST:

 

((euzu-bismillahil-hamd:atatürk diyor ki:türkiye cumhuriyeti şeyhler,dervişler,müritler cumhuriyeti olamaz? ve siz bir bakıyorsunuz bugünki chp cübbeli ahmetlerden ve fethullah gülenlerden ve muhammed çakmaklardan medet umuyor? efendim neymiş baykal cübbeliyi aramışta geçmiş olsun demiş miş? pensilvanyaya ılımlı mesajlar vesaire vesaire vesaire? öte yandan bakarsak yine atatürk demiş ki:köylü milletin efendisidir? peki bu köylünün ağası abdullah gülse,muhtarı mehmet ali şahinse,imamı recep tayyip erdoğan ise son olarakta şeyhi fethullah gülen ise nasıl efendisi olacaktır...bakın bir türkçe ezan tartışmasıdır gidiyor? bu arapça ezanın kaldırılmasında destek verenlerden biride mecliste chp değilmi? ben şunu anlıyamıyorum nusret demiral demişti:efendim arapça ezan yasağı kaldırıldı o zaman herkes arapça okumaya başladı...ve ne hikmetki atatürkçü sünni köyler bile ve hem alevi hem sünni melez köyler bile arapça okumaya başladılar...yahu hepinizmi? bakın bu fitneye gidebilir daha sonra ne diyim 12 hazirandan sonra birçok b planlarına c planlarına ve d palnlarına gidilebilir...örneğin bendeniz naçizane doğu(don) perinçek(kişot) bağımsız adaylığı kazanamazssa hemen 13 haziranda silivriye gideceğim ve perinçekle b planına geçeceğiz...o zaman şu olabilir...bir bismil köyü var perinçekçi o köyün camiside var...ve sivil itaatsizlik ile ezanı türkçe okutturabiliriz...bu suç değildir...nusret demirale göre okunabilir...ve biz bunu yaptığımız zaman diğer atatürkçü sünni köylerde türkçe ezana geçebilir hani...ey akpliler kendinizden emin olmayınız bakın analar ne yiğitler doğurmuş...doğu perinçekten ulusal kanalı istiyeceğim 12 imam stratejisine geçmek için...ama adaylığını kazanamazssa...ve örneğin akp %45 ile %50 arası alırsa ve chpde %24 ile %28 de kalırsa at çöpe gitsin...zaten mhpde zorlayacaktır ve mecliste maskaralıklar devam edecektir...hayır bu tcnin chpnin tsknın miadının dolmasıdırki devrim açılımını doğurur...atatürk gençliğe hitabesinde orduyu gözden çıkarmıştır...partizanda değildirki chpye bir misyon yüklememiştir...ne yapmıştır gençliğe emanet etmiştir...gençliğinde bu yüzden türlü ideolojilerle beyni yıkanmıştırki o misyonun eri olamasınlar...eee o zaman cumhuriyet yıkılmış demektir...heykelperest aleviler ve sünnilerde aldansın dursun...resim ve büsperestlerde öyle...ne yani o heykeller o büsler o resimler orda diye sen cumhuriyet ayaktamı sanıyorsun...süleyman peygamberin olayını hikayesini oku alevi uyan uyan...o cinler gaybı bilemediği için süleymanın öldüğünü anlıyamadılar...ama ne zamanki o ağaç kurtları asayı kemirdi ve asa kırılır kırılmaz süleyman heykel gibi cesediyle yere düştü cinler anladıki bu iş tamam süleymanın emrinden kurtuldular...şimdi bizim canlarda tersine atatürkün heykelleriyle bu beyinsizliği yaşamaktadırlar...halbuki atatürkün en büyük eseri olan cumhuriyet 60 yıldır içerden yıkılmıştır...12 eylülde zirveye taban yapmıştır...ve aleviler heykellerle,büslerle,resimlerle ve rozetlerle kandırılıyir...kıral çıplak hemde çırılçıplak...işte bende o ağaç kurdu misali asayı oyuyorum ki manzara ortaya çıksın...şimdi canlara deselerki:ya cumhuriyet yıkılmış ne diyorsun sen? o hemen meydana bakarki atatürk heykeli orda sapasağlam duruyor? şöyle der:yo hala cumhuriyet ayakta bak atatürkün heykeli duruyor orda :) işte bu insanlarımız bu kadar beyinsizleştirilmişlerdir hülasa-i vesselam....graham füller kemalizm miadını doldurdu derken geç bile kalmıştır...atam izindeyiz diyenler atanızın izimi kaldıki izindesin sen...en büyük eseri cumhuriyet içerden yıkılmış...uyan uyan ey alevi uyan...zuhur eder mehdi sahib-i zaman...peki kemalizm miadını doldurduysa neye devredecektir...bence gerisin geriye nakşiliğe ve bektaşiliğe dönecektir...mehdi bu iki tarikatı meczedecektir...imam-ı rabbani haber vermiştir...onun için nurcular,ülkücüler ve fethullahçılar yanılıyorlar...bu üçlü ittifak ile zuhur etmiş olan sözde imamın ordusu değil süfyanın ordusu demek gerek...bunun karşısındada alevi,bektaşi,şii,nakşi ittifak mehdi ordusu şimdi harekete geçecektir...ne zamanki alevi iktidar var hemen emevi muhalefet doğmuştur...şah ismail ile sultan selimde (süftan-ı zalim) de böyledir...ümmeti-i muhammed emevi emperyalizminden kurtulmadıkça amerikan emperyalizminden kurtulamıyacaktır...tsk kapsamında en az 400 bin asker yakında bizim emrimize girecektir...bunlar alevi,bektaşi,şii ve nakşi ittifak mehdi ordusunu teşkil edecektir...garnizonlara da gidilecektir...iş çığırından çıkmıştır...inşaalah akp 45ile 50 arası gelirde bu starteji tutar gerisi hikayedir...ey cin ve insan şeytanları şimdi seferber olunuz ve bütün oylarınızla süfyaniyi destekleyiniz yoksa sonsuza dek azaba gark olunuz...en az %45 ile getirin ak partiyi iktidara onların sizin oylarınıza ihticaı vardır...chp 24 alırsa atın çöpe gitsin daha miadını ve misyonunu doldurmuştur...bu 12 haziran seçimi hakla batılın ayrılış seçimi olacaktır...tcnin son seçimi olacaktır büyük bir ihtimalle...ve 12 hazirandan sonra mehmet şevket eyginin dediği gibi 3.dünya savaşına zemin hazırlayacak olaylara hatta zincirleme olaylara gebedir...ey harub yahya okuda mehdiliğimize tanık ol...biz biliyoruz ki mütemehdiler cin ve insan şeytanlarının maskarasıdırlar...ama mehdinin hakikisi çıktımı cin ve insan şeytanları onun maskarasıdır hülasa-i vesselam şeyh ömer öngüt hazretlerine @llah rahmet etsin ve onu ashabül-ihvanına mehdiden selam var...sizlerde son durumunuzu kontrol edin ve mehdiyi bekleyin bütün imkanlarınızı seferber edin...çünki o imam böyle söylediki iki kulağımızla işittik itaat ettik...vay haline o ahir zaman alimlerinin...ebubekir sifillerin...ahmet akgündüzlerin...mehmet ali demirbaşların...yavuz bahadıroğullarının...iskender palaların...emine şenlikoğullarının...hasan karahasanların...abdurrahim karakoç ve abdurrahman dilipakların...fethullah gülenlerin ve mahmuthocaların...vay haline onların ki helak olacaklar...çünki onlar gelecek olan mehdinin alevilerin şahı olduğunu bilemediler...bektaşilerin piri olduğunu bilemediler...şiilerin imamı olduğunu bilemediler...nakşilerin halifesi olduğunu bilemediler...dört anasırda nakşilikte ebubekir,ömer,osman ve ali olduğunu bilemediler...bektaşilikte ali,cafer,hacıbektaş ve atatürk olduğunu bilemediler...vay haline onların vay...asla kaçacak yer yok...dünya yusyuvarlaktır...süper güçler bile bu dünyayı terk etmek istediler kaçamadılar...@llahın son sözü onlara kaçacak yeriniz neresi olacaktır...onlarda tasdiken kaçacak yerimiz neresi diyecektir...biz diyoruz ki kaçıp sığınacağınız yer sonsuza dek içerisnde kalacağınız cehennemin derin karanlıkları olacaktır...yer bizim gök bizim kaldınız arada zalimler...ezelden ebede kalubeliden kıyamete bu fetva bu ferman bizim...ALLAH MUHAMMED ALİ MEHDİNİNDİR....BİZ O'YUZ...BİZ O'YUZ...BİZ O'YUZ...ŞAHİT OL YARAP...ŞAHİT OL YARAP...ŞAHİT OL YARAP...BİZ DABBETÜLARZLAR OLARAK GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRDİK GERİSİNİ SANA VE KULUN VE HALİFEN OLAN ŞEBBER VE ŞÜBBER OLAN MEHDİ SAHİB-İ ZAMANA BIRAKTIK...HÜKÜM ALLAHINDIR...EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR...GAYBI ANCAK YARATAN BİLİR...BAKİ GERÇEKLER DEMİNE HU...DOST ALLAH EYVALLAH...GERÇEĞE HU MÜMİNE YA ALİ YA MEHDİ SAHİB-İ ZAMAN...........................))

 

_MEHDİ HABER AJANSI:

___________________________

ESSAMÜALEYKE EY ŞEYTAN-I LAİN ŞDS...

ESSAMÜALEYKE EY DECCAL-İ LAİN ŞDS...

ESSAMÜALEYKE EY SÜFYAN-I LAİN ŞDS...

ESSAMÜALEYKE ŞEYTAN-I DECCAL-I SÜFYAN-I LAİN

[Φ Muhammedx]

gandi kemal bu seçimde değil öbür seçimde değil öbürünü bırak öbüründe bile iktidar olamaycaktır.

Bundan eminim.

[Φ politika]

Bence artik secim yapmaya gerek kalmadi,bosu bosuna secim sandigina gitmenin ne alemi var.Nasil olsa millet aradigini buldu.Alternatifte olmadigina göre ebediyete kadar secime hic gerek yok bence.Böylece Türkiye'nin tüm müslümanlari cennete gider Erdogan sayesinde.Ne de olsa müslüman basbakan ve ilerde müslüman baskan.

 

 

saygilarla

[Φ Mehdî]

Kimden : Mehdi dabbetül-arz 19

Kime : Grup: Halil İbrahim Sofrası

Tarih : 21.6.2011 12:31 (GMT +2:00)

 

 

Konu : Bu seçimi %51'lik milli muhalefet cephesi kazanmıştır?

 

Kimden : Mehdi dabbetül-arz 19

Kime : Yasemin Pırıltı

Tarih : 21.06.2011 12:30 (GMT +2:00)

 

 

Konu : Yn: Yn: Yn: [halil-ibrahim-s..] Öcalan'dan Flaş Kılıçdaroğlu İddiası!

 

türkiye cumhuriyetinde,

demokrasi onurunu,siyasetide namusnu yitirmiştir?

ama yinede sevindirici olan,

kazanan tarafın ½51! lik milli muhalefet cephesinin olmasıdır?

 

yani diyorlarki:

her iki kişiden birisi akpli?

eee o zaman

her iki kişiden biriside ant-i akplidir?

 

 

========================================

** YANITLANAN MESAJ ********************

========================================

Gönderen: Yasemin Pırıltı

Alan: (grup üzerinden) Mehdi dabbetül-arz 19

Tarih: 18.06.2011 17:10:00

Konu: Yn: Yn: [halil-ibrahim-s..] Öcalan'dan Flaş Kılıçdaroğlu İddiası!

 

CHP karalamaları iş başında. aldığınız oy yetmedi galiba. yüzünüze gözünüze dursun. de get zaten seçim deyince asabım bozuluyor =))))

 

========================================

** YANITLANAN MESAJ ********************

========================================

Gönderen: directors

Alan: Grup: Halil İbrahim Sofrası

Tarih: 18.06.2011 14:00:00

Konu: Yn: [halil-ibrahim-s..] Öcalan'dan Flaş Kılıçdaroğlu İddiası!

 

Kılıçdaroğlu iyiniyetli olabilir, kişiliğine bir şey demiyorum ama bilinçli bir planın, senaryonun sonucu CHP'nin başına getirildi. Aslında kısmen de başarılı oldular ama olan Alevilere oldu. Kılıçdaroğlu bir asker-Ergenekon operasyonuyla CHP'nin başına getirilmiştir, iyi analiz edilirse bunu görmek zor değildir. Bu operasyonun asıl amacı Alevi Kürtleri bizden uzaklaştırmak, CHP'ye oyları kanalize etmekti. Dersim'de neden böyle oldu?