Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kılıçdaroğlu A.Kaya nın mezarını ziyaret etti


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Sayın dominik, asıl siz kendinizi iyi irdeleyin ve çelişkilerinizi görün. "PKK lı yaptığınız yetmiyormuş gibi bir de bölücü" mü dediniz? Şimdi siz bu cümledeki çok belirgin çelişkinizi görmüyor musunuz? PKK ve bölücülük kavramları amma uzak kavramlar ki, bağdaştırılmasını acaip karşılıyorsunuz? Örnek olarak adam soygun yapmış, üstelik içerde kim varsa taramış. Buna "hem hırsız hem katil diyorsunuz" demek gibi bir şey! Hırsızlığı bırak, katilliği mi kalmış, adam katliam yapmış!

 

Bilimselci size gerçek sosyalizmin enternasyonal bir düşün sistemi olduğunu söyledi, daha ne söylesin? Bakın siz PKK nın Marksist bir temelde, tamamen bu ideolojiyi baz alarak, Sovyetler tarafından kurulduğu, güdüldüğü ve kullanıldığı zamana takılıp kalmışsınız. Halbuki köprülerin altından çoook sular aktı, efendiler değişti, tam ters taraf oldu... Köle ruhlar ise değişmedi, yine efendi kim olursa olsun, emirleri yerine getiriyor.

 

Efendi Sovyetler olduğunda da yapacağı aynıydı, şimdi ABD olduğunda da yapacağı aynı... Herhangi birer Sovyet Cumhuriyeti gibi Türkiye'yi iki, belki üç ayrı Sovyet cumhuriyetine bölecekti. Çünkü emperyalizmin değişmez kuralıdır: Divide en imperum. "Böl ve yönet." Türkiye tüm emperyalistlerin gözüne büyük gözüküyor. Hangi emperyalist olduğu önemli değil. Hepsi için fazla büyük. Yutabilmek için lokmalara ayırmak gerek.

 

Sosyalizmin ırk temelinde uygulanması nasyonal sosyalizm, yani faşizmdir... Etnik temelde uygulanmasının adı daha konmadı sanırım. Ben koyarım adını ama ağır kaçar...

Gönderi tarihi:

... acikca söyleyecek birisiyim, dolayisiyla sizin yardiminiza ihtiyacim yok.

 

Dominik dostumuzdan yardımımız olmadan cevaplamasını(merak ediyorum) istediklerim?

(Benim fikrime göre tartışmalar, özlü, çok açık ve net, hatta bir çocuğun bile anlayacağı kadar basit olmalı.)

 

1- Enternasyonalist ideolojide "milletin kendi kaderini tayini", illaki birlikte yaşadığı toplumdan ayrışarak/bölünerek tarihi inanç ve törelerini yaşamalarımıdır, yoksa iktisadi gücünü kazanarak, çağdaş bir şekilde, içinde bulunduğu toplumla birlikte mutlu bir yaşam mücadelesimidir?

 

2- Kürt halkının sömürülme nedenleri ABD-AB emperyalizminin uzantılarımıdır, yoksa tek neden Türk hakim sınıfımıdır?

 

3- PKK'nin eylemleri bir halk mücadelesimidir, yoksa terörmüdür?

 

Bunlar, tartışmamızı netleştirecek veya sonlandıracak sorular.

Gönderi tarihi:

Demirefe ve Bilimselci konuya cok saglikli yaklasip hicbir süpheye meydan birakmayacak sekilde gercekleri dile getirmislerdir.

Üniter bir yapi icersinde herhangi bir etnik grubun "KENDI KADERINI KENDININ TAYIN ETME,BELIRLEME"girisimi bölücülüktür kim buna alkis tutuyor ve imkan taniyorsa o da bölücüdür.Yani siyahin siyah beyazin beyaz iki kere ikinin dört ettigi kadar somut olan bir konuda hala kavramlari carpitip kendine göre gerekceler yaratmak ve illede ben hakliyimda israr etmek aslinda tek bir aciklamayi gerektirir ki bu aciklamada PKK'nin, Türkiye'yi bölmek icin planlar yapan emperyalist güclerce ve ülke icinde de iktidar,cemaat ve ilkel solculukta kalmis olanlarca desteklendigidir.Solcu olmayi bölücülük olarak görenler aslinda PKK'dan daha tehlikelidir cünkü bunlar ne yaptiklarinin neyi savunduklarinin farkinda degil ve savunduklari ideolojinin bölücülük oldugunuda düsünmekten aciz olanlardir.

 

Yugoslavya örneginde aslinda cok carpici gercekler ve Türkiye'ye benzerlikler vardir.Yugoslavyayi parcalatan ve adlari Yugoslav olanlari birbirine düsman ettiren emperyalistler siranin TÜRKIYE'YE geldigini inkar bile etmiyorlar.

 

Önceleri Sirp Kralligi vardi.Bu kralligin icinde yasayan ayri etnik kökene bagli gruplar vardi ki bunlar Hirvatlar,Bosnaklar,Arnavutlar vs.gibi.Osmanli Sirplarla savasip onlari maglup ettikten sonra o bölgede kendine bagli birtakim suni bölgeler olusturdu.Bosna veya Hirvatistan diye tarihte olmayan kralliklar olusturdu.Zamanla bu kralliklar yok olarak birlesik bir ulus meydana geldi ve adinada Yugoslavya denildi.Tito bu önceden olmayan ama sonradan siyasi amaclarla mantar gibi ortaya cikarilan toplumlari birlestirerek güclü bir devlet olusturdu.Yugoslavya Bayragi altinda bölgesinde gercekten cok güclü olan bir devlet Tito'nun ölümpnden sonra aynen Türkiye de ki gibi emperyal ve bölücü güclerin calismalarina sahne olmaya basladi.Ülkede birlik ve bütünlügün saglanmasi icin gerekli sartlari olusturamayan yönetim dogal olarak askeri yöntemlere basvurdu.Sonucu biliyoruz.Yugoslavya parcalanmis ve Yugoslavyadan 4-5 devletcik yaratilmisti.Bunlardan sadece Slovenya Avusturya ve Almanya'nin siyasi nedenleri ile Avrupa Birligine alinmis digerleri ise agizlarina bir parmak bal sürülerek beklemeye alinmislardir.

 

Dün Osmanli'nin Balkanlarda yaptigini bugün Avrupa ve ABD Türkiye'de yapmak istiyor ve Türkiye'nin üniter yapisindan birtakim devletcikler yaratmayi amacliyor.Bu anlamda zaten öteden beri Inglizlerin taseronlugunu üstlenmis olan birtakim Kürtcü akimlar kullanilmaya baslanmis ve terör yoluyla Türkiye'nin bölünmesi denenmis bunda basarili olunamiyinca bu sefer ülkenin basina AKP iktidari getirilmis ve Cumhuriyet tarihinde görülmemis bir ihanetin cemberine Türkiye sokulmustur. Önce Kürt acilimi sonra Demokratik acilim maskesi ile Türkiye'nin temelleri sarsilmaya milli degerleri teker teker yok edilmeye baslanmis,Türkiye'ye Türk ulusuna hakaret serbest birakilmis, ülkeyi yöneten basbakana talimatlar verilerek TÜRKIYE DE KÜRT SORUNU VARDIR BU DA BENIM SORUNUMDUR dedirtilmis kendi sözleri olmadigi icin sarfettigi cümlenin ne anlama geldigini anlamis olacak ki bir daha bu lafi tekrarlayamamistir. Ulusun aldatilmasi icin mümkün olan her yola basvurulmus,medya satin alinmis,tüm Atatürkcü kurumlar kuruluslar tek tek elimine edilmis,üniversiteler ele gecirilmis,Ordu hadim edilmistir.Yargi yapilan yaniltici referandumla iktidarin avucuna alinmis ve Türkiye'nin özerk bölgelere ayrilmasi projeleri yapilmaya baslanmistir.

 

Kürtlerin kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesinin bölücülük olmadigini savunanlar bize bunun nasil mümkün olacagini anlatirlarsa cok memnun oluruz.Bakalim ki Türkiye bölünmeden Kürtler kendi kaderlerini kendileri nasil belirleyecekler.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Politika dostumuzdan konuyu tamamlayıp bütünleyen son derece güzel bir açıklama... Ülkede iyi ki böyle düşünen %42 gibi çok önemli bir oranda aklı başında ve bilinçli bir toplum kesimi var. Yoksa bu ülke cehenneme dönerdi, yaşanmaz, nefes bile alınamazdı...

 

Emperyalistleri ve taşeronlarını kara kara düşündüren de bu %42 oranı...

 

Boykot oranını da hesaba dahil etmek gerektiği, bu durumda %42 nin oranının azalacağı savunulabilir. Evet ama bu hesap %58 i de geri çeker. Ayrıca ülkenin kaderi hakkında karar belirtmekten kaçınanları zaten sayma, yok hükmündeler... Bir görüşleri olsa bir karar verirlerdi. Uydudurlar, maşadırlar, ya fikirsizdirler, ya fikirlerinin bir değeri ve kıymeti harbiyesi de yoktur.

Gönderi tarihi:

Medya da A.Kaya aklama operasyonu var; 32.Günde A.Kaya şarkıları söyleniyor, Habertürkte B.Baykam arkadaşım dı bölücülükle alakası yoktu diyor. Biz ise paçavralar altında konser verdi diye hatırlıyoruz. Mezar ziyareti doğru mu değil mi ben bunu paylaşmak istedim; konu yine saptı. Bu konuları çok tartıştık galiba bölünme gerçekleşene kadar da devam edeceğiz ve bunun için de çok uzun bir zaman geçeceğini de sanmıyorum.

Gönderi tarihi:

Kardeşçe yaşamayı kabul ediyoruz elbette. Sadece Kürtlerle değil diğer kültürlerle de... Ancak şu varki; kardeşçe yaşamak isteyenlerin de, bizler gibi gerçek demokrat ve gerçek solcu olmaları gerekmekte. Artık enternasyonalist olmayan, çağ dışı kalmış bir zihniyetle, örf, anane ve töreleri, hatta dil ve etnisiteyi bayraklaştırarak bölücülüğe hizmet, solcu, aydın bir duruş olmadığı gibi emperyalizmin amaçlarına çanak tutmaktır.

 

Devrimci akımlar, bu gerçeğin farkına varamayan gericilerle her zaman mücadelelerini sürdüreceklerdir.

 

Neticede son nokta konmuştur :clover: :clover: :clover:

Gönderi tarihi:

Varmi böyle bir demokratik cumhuriyet? Ilk defa sizden duydumda. Ilk yazinizda milletlerin kendi kaderini kendilerinin tayininden bahsediyordunuz, simdi ise demokratik cumhuriyet catisi altinda beraber yasamaktan. Bana anlattikleriniz yanlis anlamayin ama sadece kendi fikriniz olarak geliyor, yani evrensel sosyalist bir aciklamaya benzemiyor.

Sayin bilimselci Arkadasimizin yazdiklarini okuyunca Avrupa´da ki degerli ilerici evrensel fikirlere sahip Almani olsun Türk, olsun fransiz olsun bu degerli arkadaslarimizdan bir eksiginin olduguna inanmiyorum..

 

Sayin dominik demokrat ülke diye siginilanan ülkeleri tanirsiniz herhalde buralarda ne adina yasanilinir bilirmisin bilemem ama bu ülkelerde etnik kökeni farkli yüzlerce toplum yasar bu etnik kökeni farkliligi sirf göcle de almamistir aynen bizde oldugu gibidir..Bilirmisin bilemem ama oralarda Almani bölmek yoktur Fransizi bölmek yoktur..

 

Ne yapar bu ülkeler, bu ülkelerin baslica slogani nedir? Uyumdur degil mi.. Bu neyin uyumudur..bunu aciklarsan sevinirim.

 

Bakalim bu güclü ülkeler heryönüyle güclü ülkeler neden kime karsi güclerini birlestirir neden ihtiyac duyarlar iclerinde bölücüde yoktur ve orada yasayan etnik kökenleri farkli insanlarin da uyumdan öte kendilerini o ülkeye ait olma savasi vardir öyle mi Sayin dominik.

Gönderi tarihi:

Medya da A.Kaya aklama operasyonu var; 32.Günde A.Kaya şarkıları söyleniyor, Habertürkte B.Baykam arkadaşım dı bölücülükle alakası yoktu diyor. Biz ise paçavralar altında konser verdi diye hatırlıyoruz. Mezar ziyareti doğru mu değil mi ben bunu paylaşmak istedim; konu yine saptı. Bu konuları çok tartıştık galiba bölünme gerçekleşene kadar da devam edeceğiz ve bunun için de çok uzun bir zaman geçeceğini de sanmıyorum.

 

Hangi başlık altındaydı hatırlamıyorum ama politika ile bunu tartışmıştık ve ben Ahmet Kaya'nın O resminin bir yalan olduğunu mahkeme tutanaları ile göstermiştim,bakın o olay şöyle gelişmiştir

1- O yıl Ahmet Kaya Bahsi geçen şehre,hatta ülkeye hiç gitmemiştir.

2- Bahsi geçen Fotoğrafı yayınlayan gazetenin haberi üzerine savcılık soruşturma başlatmak amacıyla resmi yazı ile o fotoğrafı istiyor,gazetenin resmi yazıya cevabı halen arşivlerde duruyor,cevapta yazan cümle şu ''elimizde şu,şu,şu tarihli yayınımızla ilgili herhangi bir Fotoğraf vs. bulunmaktadır'' ama buna rağmen bazı arkadaşlar bu olayı hala gerçeten yaşanmış gibi gösterme çabası içerisindedirler....

Gönderi tarihi:

''elimizde şu,şu,şu tarihli yayınımızla ilgili herhangi bir Fotoğraf vs. bulunmaktadır''

 

Apo yu özlemiş mi, özlememiş mi, bu da mı yalan?

Gönderi tarihi:

Allahaskina Türkiye'deki Kürt'lerin "bölücülük" yapmadan kendi kaderlerini nasil tayin etmeleri gerektigini anlatirmisiniz?

 

Haklarin kendi kaderlerini tayin etme hakkiyla birlesik bir Latin Amarika yaratma arasinda nasil bir bag kurabiliyorsunz sasiyorum dogrusu.

 

Kusura bakmayin ama siz kas yapiyorum derken göz cikarttiginizdan haberiniz yok galiba. Bu kadarda celiskili bir aciklama olmazki ama.

 

 

Kürtler Kurtuluş Savaşında Türkler gibi "ortak vatanı" savunmuş, savaşın akabinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parçası olmuş dolayısıyla kaderlerini de tayin etmiştir. Eğer "kendi kaderini tayin etme hakkını" bir KÜRT DEVLETİ kurmaktan yana kullanmış olsalardı Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde girişilen Kurtuluş Savaşı'na hiçbir biçimde iştirak etmezlerdi.

 

Özerk Kürdistan denilen şey, yüzlerce yıldır emperyalist devletlerin planları arasında zaten yer almaktadır. 30 yıldır yaşanan PKK terörü "kendi kaderini tayin etme hakkı" ile uzaktan yakından ilgili değildir. Bu bir bölücü terör olayıdır... Hem de emperyalizm güdümündeki bir bölücü terör.

 

Kavramın kendisi "kendi kaderini tayin etme" olduğuna göre hak olan bir ulusun nasıl yaşayacağına karar vermesi olduğuna göre sadece bağımsız devlet kurmak değil,bir devletin ya da bir devletler topluluğunun bünyesinde yer almak da kendi kaderini tayin etme hakkına dahildir. Uluslararası Hukuk kavramlarından bihaber biçimde kuru sıkı attığınız açıkça belli oluyor. Yapmak istediğiniz şey bölücülük propogandası. Ve evet... son sözlerim sizin şahsınızadır sayın dominik

Gönderi tarihi:

Yani şimdi CHP hiç BDP ile ittifak yapar mı? Elbette söz konusu bile olmaz. Çünkü böyle bir ittifak en çok AKP ye yarar, en çok CHP ye zarar verir. AKP bölücü işbirlikçilikten aklanır, yarar sağlar. Siyasette iki beş daha yedi etmez, o yüzden CHP zarar eder. Bunu CHP görmeyecek kadar akılsız değil. Değil de...

 

CHP böyle bir ittifak yapacak diye filan tepki almıyor. Çünkü yapması söz konusu olamaz, yok yani öyle bir olasılık, olmaz. Ancak bu apaçık tuzak çağrı karşısında ilkeli ve net durmadığı için eleştiri alıyor. Sen çıkar genel aftan bahsedersen, bu çağrıyı da alırsın elbet. Ne dediğini, dediğinin ne yankısı olacağını baştan hesaplayacaksın ve yanıtın hazır olacak. Süheyl Batum gibi aklı başında bir adamın bile ne dediği anlaşılmadı ilk günler. Onun tecrübesizliğine veriyorum. Fakat CHP olarak bu ilkesizlik ve net olamama kötü. Yani essin yağsın gürlesin demiyorum ama, net ve kesin bir söylem, siyasette şu an en ihtiyacımız olan şey.

 

Yani önce de görememiştik aslında bu netliği. Baykal tutup durduk yerde nerden icap ettiyse cemaat aklamasına girmişti. Ecevit zaten bu konuda belli ve sabıkalıydı. Yani Ecevit CHP değil ama, sol olarak diyorum.

 

Biz durduk yerde yeni bir hareket gerek demiyoruz yani... Yeni, net, ilkeli ve kararlı, kesin bir duruş gerekiyor. Allem kallem dönemi bitmeli... Bu ülkede net, ilkeli, duruşu, tavrı, sözü belli siyaset dönemi açılsın artık yeter ya!

Gönderi tarihi:

Biz durduk yerde yeni bir hareket gerek demiyoruz yani... Yeni, net, ilkeli ve kararlı, kesin bir duruş gerekiyor. Allem kallem dönemi bitmeli... Bu ülkede net, ilkeli, duruşu, tavrı, sözü belli siyaset dönemi açılsın artık yeter ya!

"Bu ülkede net, ilkeli, duruşu, tavrı, sözü belli siyaset dönemi açılsın" isteği dileklerle olmuyor ne yazık ki... Gerek globalde gerek lokalde belli bir süreç gerekiyor. Belli bir siyasi birikim gerekiyor tarihle gelen.

 

Bu saydığın fiilleri anlayabilen bilinçte kaç kişiyiz ki toplum içerisinde? Toplasan çeyrek milyonu bile bulmayacak. Kaldıki bizler bile kurtuluşu tarihle birlikte gelen, bilimsellik içeren ideolojilerde göremeyip "anadolu kartalları" denilen, alt yapısı bile olmayan bir ideoloji yaratmaya çalışıp kurtuluşu ona bağladıktan sonra.. Nasıl olacak bu "ilkeli" duruş? "İlkeli duruş"lar tarihten gelen ideolojilerden kopuk/soyut olabilirmi?

 

Yeni bir siyasi dönem açacak siyasi bilgiler gökten kanatlılarla gelmezki...

 

Burada bölücülüğü tartıştık sürekli. İnsanlığın kurtuluşu gördüğümüz devrimci sol ideolojiyi bölmeyelim.

Gönderi tarihi:

AKP bölücü işbirlikçilikten aklanır, yarar sağlar. Siyasette iki beş daha yedi etmez, o yüzden CHP zarar eder. Bunu CHP görmeyecek kadar akılsız değil. Değil de...

 

 

 

O kadar akılsız değilse mezar ziyaretlerini hangi mantıkla yaptı, bu Kürt Kökenlilerden oy alma girişimi değil mi? Bunlar yapılırken bu konularda hassas oyların da kaçabileceği hesap edilmez mi? Durduk yerde bu ziyaretlerin yapılmasını hiç bir mantıkla izah etmek mümkün değil.

Gönderi tarihi:

"anadolu kartalları" denilen, alt yapısı bile olmayan bir ideoloji

Anadolu kartalları bir ideoloji değil... HEPAR'ın kendisine sembol olarak seçtiği bir imge. Yeni bir parti kurduğunuzda daha önce başka partiler tarafından kullanılmamış bir imge seçeceksiniz. Bu bir firma logosu gibi, yeni firmanın yeni bir logosu olur. Başka firma logolarını kullanamaz da, taklid de edemez. Yeni bir parti de özgün bir simge ister. Anadolu kartalı ise Osman Pamukoğlu'nun komutanlığını yaptığı Hakkari Dağ Komando Taburu için kullanmış olduğu bir simgedir, tabur dağda konuşlu olduğu için bu simgeyi benimsemiştir. Tabur sabit değildi, ani ataklarla terör örgütüne kartal pençesi gibi ağır darbeler indiriyordu. Örgüt taburun ne zaman nerde tepesine çökeceğini kestiremiyordu. Kartal imgesi bu durumdan esinlenmiştir. Kurduğu partiye de bu simgeyi amblem olarak seçmiştir, Olay sadece bu... Kartalın ideolojiyle filan bir ilgisi yok.

 

HEPAR'ın kuruluş ilkesi ise Atatürkçülüktür. Kuruluş sloganı "bugün 11 Kasım 1938 dir" şeklindedir.

Gönderi tarihi:

Dominik dostumuzdan yardımımız olmadan cevaplamasını(merak ediyorum) istediklerim?

(Benim fikrime göre tartışmalar, özlü, çok açık ve net, hatta bir çocuğun bile anlayacağı kadar basit olmalı.)

 

1- Enternasyonalist ideolojide "milletin kendi kaderini tayini", illaki birlikte yaşadığı toplumdan ayrışarak/bölünerek tarihi inanç ve törelerini yaşamalarımıdır, yoksa iktisadi gücünü kazanarak, çağdaş bir şekilde, içinde bulunduğu toplumla birlikte mutlu bir yaşam mücadelesimidir?

 

2- Kürt halkının sömürülme nedenleri ABD-AB emperyalizminin uzantılarımıdır, yoksa tek neden Türk hakim sınıfımıdır?

 

3- PKK'nin eylemleri bir halk mücadelesimidir, yoksa terörmüdür?

 

Bunlar, tartışmamızı netleştirecek veya sonlandıracak sorular.

Sorulara cevap evrmeden önce konuya aciklik getirme acisindan asagidaki alintilari yapmak zorundayim.

 

Günümüzde,ezilen sınıf mücadelesinin olduğunu, bilinçli bir şekilde hareket edildiğini iddia edemeyiz. Sınıfsal mücadelede temel olan, sınıf bilinci ve örgütlülüğüdür. Aralarına düşmanlık tohumları ekilmiş iki kültürün ezilenlerinin birlikte hareket etmelerini beklemek hayal kırıklığı ile sonuçlanır. Bunun yanında, ezilen ulus olarak tanımlanan kültürün ezilenlerinin, kafasındaki milliyetçi fikirler yıkılmadan da bir devrimci girişm elbette ki olanaksızdır. ABD-AB emperyalizminin komşu ülkelerde ve ülkemizde desteklediği sosyal, sınıfsal hareket olamaz.

 

Yorumunuza karsilik benim yorumum ve sorum:

 

Sizde günümüz cagina uygun bir cözüm önerin canim.

 

Sanki Kürt meselesi son 20 yilin bir meselesi. Cumhuriyetin kurulusundan beri var olan ama cözüm bekleyen bir sorun.

Ama benim bu net mesajim karsiliksiz kakliyor, yani net bir sekilde söyle mücadele edilir, cözüm budur yok.

 

 

Arkasindan sizin 39 numarali yorumunuzun son satirindaki "Milletlerin kendi kaderlerini belirleme mücadelesi emperyalizmin çizdiği yolda değil(BOP), sosyalist ideoloji ile mümkündür." cümeleniz icin gene acik ve net sorular sormusum.

 

Bunu biraz acarmisiniz? Kürt halki icin kendi kaderlerini belirleme acisindan sosyalist bir ideoloji bicimi olarak neyi önerirsiniz? Anladigim kadariyla siz aslinda Kürt halkinin keni kaderini tayin etme hakkini destekliyorsunuz ancak sosyalist ideoliji ile mümkün olabilecegini vurguluyorsunuz? Dogrumu anlamiysim? Eger dogru anladiysam, lütfen bana Kürt'lerin nasil sosyalist ideolojiye sarilarak kendi kaderlerini tayin etmeleri gerektigini anlatirmisiniz?

 

Cevabiniz ise genel bir aciklamadan öte gidememis;

 

Evet, doğru anlamışsın dostum.

 

Milletler kendi kaderlerini belirlesin denilirken, içinde yaşadığı ülke halkından bölünerek emperyalizmin kucağına düşsün kastedilmiyor elbette. Bunu, ne sosyologların, ne de Kürt aydınlarının isteyeceğini de sanmıyorum.

 

Emperyalist amaçlar iyi tahlil edilmeli. Kürtlerin Türkiye halkı olduğu somut bir gerçek. Yine Kürt ezilenlerin de Türk ezilenlerle birlikte emperyalizm tarafından sömürüldüğü, insan yerine konulmadığı da bir gerçek.

 

Bu durumda ezilen halkların bölünerek değil, dayanışma içerisinde, emperyalizme karşı mücadele edip ekonomik, sosyal özgürlüğünü birlikte kazanması gerekiyor. Bunu kazandığı takdirde ancak siyasi özgürlüğünü elde etmiş olacaktır. Aksi takdirde emperyalizmle birlikte hareket eden yerli işbirlikçiler, ezilen halkların özgürlüğünü her zaman engelleyeceklerdir.

 

Siyasi özgürlüğü kazanmak demek illaki bölünerek ayrı bir devlet kurmak değildir. Ekonomik ve sosyal özgürlüğünü kazanmış olan birey kültürünü nerde olsa yaşayabilir. Tabiki yaşamak istediği kültür; aykırı töreler değil, çağdaşlığa uyum sağlaması da gerekiyor. Günümüzde yaşanması gerekli olan(bilimsel olan) evrensel çağdaş kültürdür.

 

Demokratik Cumhuriyet, ulusların tek tek bağımsız devletlerini kurmalarından ziyade, tek bir devlet çatısı altında birleşmelerinden yanadır. Halkların ortak malı olan doğal servetleri paylaşmak, emperyalizmin karşısında ekonomik, siyasal, demokratik birleşmiş bir güç olmak, her iki halkın da çıkarınadır. Birlikten kuvvet doğar.

 

Sonrasinda karsilikli yazismalar devam etmis ve sizden gene söyle bir yorum gelmis;

Ben bu mücadele tipini senin söylediğin gibi "Kürt vatandaşların mücadelesi" olarak görmüyorum. Aksine bu tür mücadele terördür, eşkıyalıktır, masum halkı ve en önemlisi çocukları şiddet için kullanmaktır, devlete karşı emperyalizm desteğinde isyandır, devleti yıkmaya yönelik şiddet eylemidir.

 

Devrimci, özgürlükçü mücadele, ezilen tüm diğer halklarla sömürücü güçlere(emperyalizme) karşı birlikte verilir.

Ben bu yorumunuza karsilik

 

Kusura bakmayin ama sizinkiis aynen oynamak istemeyen gelinin yerim dar demesine benziyor. Türkiye'de Kürt'ler 90 yila yakin özgürlük mücadelsi veriyorlar. PKK gibi bir terör örgütünün dogmasinin tek sebebide inkarci ve gaspci devlettir. Kürt halkinin mücadelesini böyle kolayca karalayamazsiniz. En azindan kendinizi sosyalist, devrimci, özgürlükcü,... olarak niteliyorsaniz.

 

Hadi buyurun bizlere ve Kürt vatandaslara "devrimci, özgürlükcü mücadele,...." nasil olunur gösterin ve hatta önderligini yapin. Veya bu öndeligi yapan hangi bir akim varda bizler göremiyoruz? Varsa gösterin bizlere.

yorumu cevap olarak yazmisim ve sonunda da gene acik ve net sekilde "Hadi buyurun bizlere ve Kürt vatandaslara "devrimci, özgürlükcü mücadele,...." nasil olunur gösterin ve hatta önderligini yapin. Veya bu öndeligi yapan hangi bir akim varda bizler göremiyoruz? Varsa gösterin bizlere." diye yazmisim ve sormusum.

 

Ama gene cevap yok, ileriki yorumlarda sadece polemik var.

 

Siz benim sorularima acik ve net cevap vermekten kacindiniz.

 

Ben sizin sorularinizi net bir sekilde cevaplayacagim.

 

1. Sorunuz: "1- Enternasyonalist ideolojide "milletin kendi kaderini tayini", illaki birlikte yaşadığı toplumdan ayrışarak/bölünerek tarihi inanç ve törelerini yaşamalarımıdır, yoksa iktisadi gücünü kazanarak, çağdaş bir şekilde, içinde bulunduğu toplumla birlikte mutlu bir yaşam mücadelesimidir?"

 

Sorunuzun cevabi; Genel olarak her milletin kendisinin karar vermesidir. Yani ayrilmak istiyorlarsa ayrilirlar, istemyiorlarsa, anlasabiliyorlarsa beraberce yasayabilirler. Bunun tersini isbatalyan ecvabiniz varsa belgelerle gösteririsiniz.

Özel olarak Türkiye'deki Kürt milletinden bahsedersek önceki yorumlarimi burada kisaca rekrarlayayim. Türkiye'de Türk'ler ile Kürt'leri ayri iki devlette yasayabilme olasiligi neredeyse sifirlasmistir. Nedenide Türk ve Kürt insanlarinin cok ic ice yasamalari ve birbirleriyle copk ortak yanlarinin olmasi. Ama bundan 50 veya 70 yil öncesinde ayri devlet kurmalari düsünülebilirdi. Cogunluk olarak Kürt'lerde zaten kendileri Türk'lerden ayri bir devlet kurarak yasamak istemiyorlar.

 

2. Sorunuz "2- Kürt halkının sömürülme nedenleri ABD-AB emperyalizminin uzantılarımıdır, yoksa tek neden Türk hakim sınıfımıdır?"

 

Türkiye hakim sinifi zaten emperyalizmin hizmetcisi olduklari icin sinifsal anlamda sadece Kürt halki degiol Türk ve diger halklarda emperyalistler ve onlarin hizmetcileri tarafindan sömürülmektedirler. Ama dogrudan baski, zulm, inkar ve yasak ise Türk hakim siniflari tarafindan yapilmaktadir.

 

3. Sorunuz "3- PKK'nin eylemleri bir halk mücadelesimidir, yoksa terörmüdür?"

 

Her türlü terörüst olusum halk hareketinden uzaktir ve dolayisiyla PKK asla halk mücadelesi degildir ve öylede baslamamistir. Ama PKK'nin varligini ve yasama gecisini saglayan Türk hakim siniflari olmustur. Nedenlerinide 2. sorunuzun cevabinin icinde bulabilirsiniz.

 

30 yili askin yapilan yanlis politikalar ve mücadeleler sonucu PKK malesef Kürt halki ve sorunu icerisinde bir yer bulabilmistir. Bunu biz dogru veya yanlis olarak degerlendirebiliriz ama gercek budur. Yani artik PKK'siz bir cözüm düsünmemiz dahi abest olur. Bunun suclusu Türk hakim siniflaridir.

 

Umarim doyurucu bir aciklama getirebimisimdir.

 

Ama ben hala büyük umutlarla sizin Kürt halkinin sorunlarini cözebilecek sosyalist ve devrimci önerilerinizi bekliyorum. Türkiye'de hangi sosyalist ve devrimci bir siyasi kurulus böyle bir önderlik yapiyor? Türk'lerin Kürt ve diger milletlerin kendi kaderlerini tayinlerinde nasil bir tutum icerisinde olmalari gerektigini, onlara nasil yardimci ve hatta öncü olmalari gerektigini net bir sekilde sizin aciklamalarinizla ögrenmek istiyorum.

Gönderi tarihi:

O kadar akılsız değilse mezar ziyaretlerini hangi mantıkla yaptı

Ben BDP ile ittifak yapacak kadar akılsız değil demiştim. Yaptığı bu gibi manevraları ben de senin gibi eleştiriyorum, eleştiri dozunu ise aşmıyorum. AKP ile kıyaslarsam elbette CHP bin kat iyidir bile demiyorum, çünkü kıyaslamam bile... Şu kadar iyidir diye bir katsayı belirtmek bile abestir. Örneğin su benzinden bin kat iyi yangın söndürür diye bir şey olur mu, elbet olmaz...

Gönderi tarihi:

PKK'siz bir cözüm düsünmemiz dahi abest olur.

Tüm söyledikleriniz güme gitti.

 

"Hırsızlar, katiller ve dolandırıcılar hakim ve savcı olmadıkça adalet düzelmez" demekten farkı yok bunun. Terör propagandasının en belirgin özelliği budur. Çelişkili açıklamaları peş peşe yaparak sisli bir karmaşa havası yaratmak. Neyi savunduğunu kendin de şaşırdıysan, tamamdır. Tam terör örgütünün istediği bulanık havayı körüklüyorsundur...

Gönderi tarihi:

 

 

Türkiye hakim sinifi zaten emperyalizmin hizmetcisi olduklari icin sinifsal anlamda sadece Kürt halki degiol Türk ve diger halklarda emperyalistler ve onlarin hizmetcileri tarafindan sömürülmektedirler. Ama dogrudan baski, zulm, inkar ve yasak ise Türk hakim siniflari tarafindan yapilmaktadir.

 

 

 

Birinci cümleye aynen katılıyorum ama ikinci cümlenin doğru olması mümkün değil. Eskiden yapılmıştı deseniz belki çünkü terörle mücadele ederken bazı yanlışlar yapılmıştır ama bugün böyle bir baskı olsa İmralı daki, devlet başkanı gibi ilgi görmezdi.

Gönderi tarihi:
Ama ben hala büyük umutlarla sizin Kürt halkinin sorunlarini cözebilecek sosyalist ve devrimci önerilerinizi bekliyorum. Türkiye'de hangi sosyalist ve devrimci bir siyasi kurulus böyle bir önderlik yapiyor? Türk'lerin Kürt ve diger milletlerin kendi kaderlerini tayinlerinde nasil bir tutum icerisinde olmalari gerektigini, onlara nasil yardimci ve hatta öncü olmalari gerektigini net bir sekilde sizin aciklamalarinizla ögrenmek istiyorum.

Dostum fikir birliğine varmak için bir miktar özveri ve samimiyet gerekiyor. Ben Kürt halkının sorunlarının çözülmesi için net yanıtlarımı satır aralarında defaatlerce verdim. Ama sanırım anlaşılmadı veya önemsiz olarak algılandı. Bu satırlarım anlaşıldığında, sol devrimci mücadelenin nasıl olması gerektiğini ve ilkelerini koyarız. Sanıyorum sen de yabancısı değilsin. Çok önemlidir. Tekrar vurgulayayım.

 

Kürt ve Türk halkının sömürden kurtulup insanca yaşamasının tek çıkar yolu, sömürüye karşı BİRLİKTE mücadele vermeleridir. Meali; İlk adım, sömürünün (emparyalizmin) kaynağı, ABD-AB emperyalizme karşı birlikte mücadele.

 

Gelelim sorulara cevaplarına:

 

1- "Cogunluk olarak Kürt'lerde zaten kendileri Türk'lerden ayri bir devlet kurarak yasamak istemiyorlar."

 

Böyle bir cevap verince, yine benim satır aralarında yazdığım; "demokratik üniter yapısı olan bir toplumlarda ayrışma değil, aslolan bütünleşip sorunların üstesinden gelmektir " görüşümde uzlaşıyoruz. Bu bir.

 

2-"Türkiye hakim sinifi zaten emperyalizmin hizmetcisi olduklari icin sinifsal anlamda sadece Kürt halki degiol Türk ve diger halklarda emperyalistler ve onlarin hizmetcileri tarafindan sömürülmektedirler. Ama dogrudan baski, zulm, inkar ve yasak ise Türk hakim siniflari tarafindan yapilmaktadir."

 

Burada da aynı şeyleri söylüyoruz. Asıl sömürü, emperyalizm ve onun yerli işbirikçileri tarafından yapılmaktadır. Demekki mücadele hedefi budur. Mutabıkız.

 

3- "Her türlü terörüst olusum halk hareketinden uzaktir ve dolayisiyla PKK asla halk mücadelesi degildir ve öylede baslamamistir. Ama PKK'nin varligini ve yasama gecisini saglayan Türk hakim siniflari olmustur. Nedenlerinide 2. sorunuzun cevabinin icinde bulabilirsiniz."

 

. Aması maması yok. PKK yı devrimci(halk hareketi) görmüyorsan dışlamalısın. Zira, devrimci olmayan hareket halk hareketine sürekli zarar verir. Doğru değildir. Yukarda söyledik. Mücadele yalnızca, ayırmaksızın emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı birlikte yapılmalıdır.

 

İşte bu cevabında da mutabakat kurmak isterim(sana bırakıyorum). Yoksa tartışmaya devam edebiliriz

 

3-(devamı)30 yili askin yapilan yanlis politikalar ve mücadeleler sonucu PKK malesef Kürt halki ve sorunu icerisinde bir yer bulabilmistir. Bunu biz dogru veya yanlis olarak degerlendirebiliriz ama gercek budur. Yani artik PKK'siz bir cözüm düsünmemiz dahi abest olur. Bunun suclusu Türk hakim siniflaridir.

Umarim doyurucu bir aciklama getirebimisimdir.

 

Doyurucu değil yanlış, hatalı bir açıklama.

Demirefe dostum bu cevabına çok net bilimsel bir yanıt vermiş. Bana birşey bırakmamış. Teşekkürler ona.

 

Tüm söyledikleriniz güme gitti.

 

"Hırsızlar, katiller ve dolandırıcılar hakim ve savcı olmadıkça adalet düzelmez" demekten farkı yok bunun. Terör propagandasının en belirgin özelliği budur. Çelişkili açıklamaları peş peşe yaparak sisli bir karmaşa havası yaratmak. Neyi savunduğunu kendin de şaşırdıysan, tamamdır. Tam terör örgütünün istediği bulanık havayı körüklüyorsundur...

 

Not: Tartışma amacım, karşılıklı mutabakat içindir. Gereksiz uzamasını istemem.

Gönderi tarihi:

Bölücü terörün talepleri her açıdan ve her zaman tutarsızdır. Çünkü amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. "Ulusun adı Türk olmasın, ama ülkenin adı Türkiye olmaya devam edebilir." Tutarsızlığın daniskası. Madem ülkenin adına atamayı reddediyorsun, Ulusun adına atamayı nasıl kabul ediyorsun? Hiç merak etmeyin, bunlar tavizi koparsın, hemen şimdilik üzerine basmadıkları ülke adını da tartışmaya açarlar. Artık Kürdotürkiye mi önerirler kim bilir? Uyar uyar, Çekoslavakya gibi! iki ortaklı devlet resmiyete bir geçsin, hemen boşanma davasını açacaklar! Akıldaneleri Amerikadan besleme adı da para karşılığı üstlendiği görevine uygun prof hazretleri ekranda açıkça böyle buyurdular zaten!

 

Aynı, dinsel bölücülük de, etnik bölücülük de... Aynı reklamda dediği gibi. "Aynısı Corç, aynısı..." "Aynısı deme Mayk, aynısı deme!" Türban sadece üniversitede serbest olsunmuş! Lisede yine olmasınmış! Sanki üniversite tavizini koparınca lisede cadı kazanları kaynatılmayacak!

 

Al birini, vur ötekine... İkisi de bölücü, ikisi de kamplaştırıcı, ikisi de ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı, ikisi de temelsiz ve dogmatik, ikisi de çağ dışı ve ikisi de çağdaş, evrensel değerlere, bilime, insanlığa aykırı...

 

Dünya dinci ve ırkçı dogmatizmden çektiğini başka şeyden çekmemiştir. İnsanlığın iki baş düşmanı bir dogmaya, iki ırka dayalı ayrımcılıktır...

Gönderi tarihi:

Ben CHP ye bir dogmatizme karşı çıkan insanlara destek olmaktan ödü patladığı için de karşıyım. Bir türbanı rahibe kıyafetine benzetene sahip çıkıp savunamadı! Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, türban aynen rahibe kıyafetidir. Benzeme menzeme değil, aynen öyledir! Yok, şimdi suç mu bunu söylemek? Bir bunu insanlara çıkıp açıklayamıyorsak, neyin mücadelesini vereceğiz biz yahu?

 

Türbanı rahibe kıyafetine benzetmek suç mu sorarım? Bu dogmatikler açısından bile suç değil. Dogmatikler demiyor mu semavi dinler diye? Bunu söylemek dine bile aykırı değil, olsa olsa din baronlarının çıkarlarına aykırı... Bu kirli ve yalancı baronlar, dün başınızı açın, baş örtmek dinden değil diye fetva verir, bu gün türbanı bayrak yapar, cihada koşarlar.

 

Bu ülkede bir dogmaya karşı aydınlanma savaşı verilemeyecekse, koy ipin ucunu sal gitsin... Bu ülkede bir devrim daha kaçınılmaz olmuştur... CHP ise bu devrimden çoook uzaktadır... Devrik lideri devrilirken bile Pensilvanya'yı aklama endişesine düşecek kadar uzaktır... Benim Baykal'ın o cümlesine aklım ermedi gitti. Eren varsa buyursun açıklasın. Ama zahmet etmesin, ben açıklayayım: Bu dogmanın örümcek ağında kıvranmaktan başka hiç ama hiç bir şey değildir!

Gönderi tarihi:

Bu arada:

 

Dört gazeteci Pensilvanya'ya kutsal bir ziyaret için gittiler. Biri Cüneyt Özdemir, biri Zaman gazetesinin Kürt kökenli bir yazarı, biri Birand'ın yardımcısı, biri de Serdar Turgut!

 

Aman ne kare as, ne kare as! Hazretin fotoğraf çekilmesine izin vermediği görüşmede "parmağının kırık olduğu"nun görüldüğü söyleniyor! Ee, belki boyundan büyük işleri parmağında çeviremeyeceğini anlayabilir böylece...

Gönderi tarihi:

Ziyaretten çıkan ikinci bir bilgi ise hazretin evden dışarı adım atmadığı... Böyle bir insan normal olabilir mi sizce? Bu adama bir melankoli, hatta bir paranoya yaşatılmadığı ne malum? Bu CIA ajanları teknik ve bilimsel bazı olanakları çıkarlarına çok iyi kullanabilirler. Bunlar lamba partisinin Cezayir versiyonunun seçimi kazanmasını sağlamak için lazerle bulutlara lailahe illallah yazan adamlar! Bulutlardaki yazıyı gören eğitimsiz insanların kimi çıldırdı, kimi bilincini kaybetti, kimi coşkudan ne yapacağını, ne yaptığını bilemedi.

 

Evden hiç çıkmayan bir adama ne paranoya yaşatılabileceği belirsizdir. Belli ilaçlar, belli manyetik frekanslarla belli bir zihin kontrolü sağlanabilir diye düşünüyorum. Tabii buna telkin yöntemleri de katılarak belli sonuçlar alınabilir sanırım. Adam zaten kendi ağzından anlattığı anılarında bir yakın arkadaşının kalp krizi geçirmesini, kendi için de endişelenip gittiği doktorun her hastasına söyleyeceği normal sözleri, aklına yola çıkmanın gelmesini, yolda polislerin durdurmasını bile ilahi işaretler olarak algılayan paranoya içinde yaşayan bir tip. Zaten zihin doğal eğilimli. Böyle bir zihni kanalize etmenin ve istediği gibi kullanmanın CIA için hiç zor bir iş olacağını sanmıyorum...

 

Bu adama "Pensilvanya'nın samimiyetine inanıyorum" mesajı göndermek... Ben artık bir şey demeyeyim... "Sen sus da gözlerin konuşsun." Sen bari ağına düşme bu dogmanın ki, aklın, bilimin ışığı bu ülkede hayat bulsun...

Gönderi tarihi:

Yani şimdi CHP hiç BDP ile ittifak yapar mı? Elbette söz konusu bile olmaz. Çünkü böyle bir ittifak en çok AKP ye yarar, en çok CHP ye zarar verir. AKP bölücü işbirlikçilikten aklanır, yarar sağlar. Siyasette iki beş daha yedi etmez, o yüzden CHP zarar eder. Bunu CHP görmeyecek kadar akılsız değil. Değil de...

 

CHP böyle bir ittifak yapacak diye filan tepki almıyor. Çünkü yapması söz konusu olamaz, yok yani öyle bir olasılık, olmaz. Ancak bu apaçık tuzak çağrı karşısında ilkeli ve net durmadığı için eleştiri alıyor. Sen çıkar genel aftan bahsedersen, bu çağrıyı da alırsın elbet. Ne dediğini, dediğinin ne yankısı olacağını baştan hesaplayacaksın ve yanıtın hazır olacak. Süheyl Batum gibi aklı başında bir adamın bile ne dediği anlaşılmadı ilk günler. Onun tecrübesizliğine veriyorum. Fakat CHP olarak bu ilkesizlik ve net olamama kötü. Yani essin yağsın gürlesin demiyorum ama, net ve kesin bir söylem, siyasette şu an en ihtiyacımız olan şey.

 

Yani önce de görememiştik aslında bu netliği. Baykal tutup durduk yerde nerden icap ettiyse cemaat aklamasına girmişti. Ecevit zaten bu konuda belli ve sabıkalıydı. Yani Ecevit CHP değil ama, sol olarak diyorum.

 

Biz durduk yerde yeni bir hareket gerek demiyoruz yani... Yeni, net, ilkeli ve kararlı, kesin bir duruş gerekiyor. Allem kallem dönemi bitmeli... Bu ülkede net, ilkeli, duruşu, tavrı, sözü belli siyaset dönemi açılsın artık yeter ya!

 

Chp yapmaz değil,Bdp bu Chp ile yapmaz,bu Chp'nin Mhp'den hiçbir farkı yoktur,hala Sosyalist Enternasyonelde nasıl tutuluyor onada hayret ediyorum,Apaçık ırkçılık yapan bir partinin ne işi olabilirki Bdp'nin yanında,elbetteki olamaz,ha bu birlikteiğin olmaması en çok Akp'ye yarar bundan emin olun,çünkü Bdp barajı aşamadığı için aşağı yukarı 30 civarı Vekili bedavadan kapıyor,Chp zaten iktidar olma derdinde değil,Chp'de herkes koltuğunu8 sağlamlaştırma ve rant elde etme çabası içerisindedir,bu kafayla Chp asla %25.1 dahi alamaz....

Gönderi tarihi:

Chp yapmaz değil,Bdp bu Chp ile yapmaz

İyi de ittifak çağrısı BDP den geldi? Ne söylediğinizi bilerek mi söylüyorsunuz, yoksa öylesine laf olsun torba mı dolsun? Çağrıyı yapan da Demirtaş. BDP den ihraç edildi de haberimiz mi yok? Olabilir yani, bazı BDP liler habire İmralı'dan azarlanıyor, ola ki kovulmuş da olabilirler! ;)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.