Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Mavi Marmara’nın sorumlusu Türkiye’dir.


S&S

Önerilen İletiler

Mavi Marmara’nın sorumlusu Türkiye’dir.

Yakın zamanda yaşadığımız ve iki ülke arasındaki ilişkilerin kopma noktasına geldiğini anlardan biri mavi Marmara gemisine yapılan İsrail ordusunu özel birliklerinin yaptığı harekât sonucunda 9 Türkün hayatı kaybetmesi ile başladı. Süreç halen devam etmekte, bu süreci ülkemiz nasıl atlatacak? İzlenilen politikalar doğru mu? Olayda hangi ülke suçlu? Bu soruların cevabını yazımda anlatmaya çalışacağım.

 

Olayların başlangıcına konu olan Gazze’ye yardım için harekete geçen İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) ‘nın yardım gemisi Mavi Marmara 2 gün Kıbrıs açıklarında bekledikten sonra 30 Mayıs günü hareket etmesi ve İsrail’in ambargosunda bulunan Gazze limanına doğru yola çıkması ve ulaşamadan İsrail donanmasına bağlı komandolar tarafından düzenlenen operasyonla yardım malzemesi taşıyan geminin ele geçirilmesi sürecini izledik. Olayların büyümesine nedeni gemideki savunmasız insanların öldürülmesiydi. 9 Türk vatandaşımızın da hayatını kaybettiği bu olayda suçlu sadece İsrail mi? Bu soruya net olarak hayır diyorum. Gemi bizim gemimiz. Türk limanlarından yükünü alıyor ve yola çıkıyor. Vakıf Türkiye’de faaliyet gösteren bir vakıf İHH. Bütün bunlar olurken İsrail hükümetinin vururuz açıklamalarına rağmen Türk hükümeti neredeydi. Resmen olayların bu raddeye gelmesine göz yumuldu. Basına son anda bir vekilin gemiye binmek üzereyken vazgeçirilmesi aslında olacakların işaretini gizliden gizliye vermişti.

 

*** **** ***

 

İsrail elinden geleni yaptı!

İki ülke arasında bilinçli yada bilinçsiz olarak bozmak isteniyor. İktidar partisinin bunu anlayamamış olması göz göre göre gelen tehlikeyi Türkiye’yi içine çekti. İsrail elinden geleni yaptı. Nasıl derseniz. Gemi yola çıkmadan gerçekten yapacakları konusunda uyardı. İsrail gibi bir devletin geçmişini bilip söylediğinin blöf olup olmadığını artık anlayamıyorsanız oturduğunuz koltuğa bir daha bakın burayı hak ediyor muyum diye! Türkiye devleti olarak yapmamız gereken gemiyle yardım götürecek kişileri geçmişlerini ve bağlantılarını iyice incelemek. Geçmişinde provakatif olaylara karışmış olanlar var mı yok mu? Bunlara bakılmalıydı. İsrail devletine gemi içinde yardım gönüllüleri hakkında bilgi verilmeli ve can güvenliği konusunda garanti alınmalıydı. Tüm bunlar yapılsaydı. O gemi Gazze’ye ulaşırdı. Ve yardım gerçekten hak ettiği gibi yapılırdı.

 

*** **** ***

 

Pembe darbe ne demek?

Yazılarım bazılarında çok nadir olarak Pembe darbeyi belirtmişimdir. Peki, Pembe darbe ne demek? Pembe darbe ülke içinde dış devletlerin istekleri doğrultusunda hareket eden, istenildiği zaman ülke içinde gündemi değiştiren hukumete gayri resmi olarak olarak tehdit etme biçimidir. Pembe darbe olayı çok iyi öğrenilmelidir. Ülkemizde artık dernek, örgüt dolu oldu. Bunların iyi izlemek gerekir dış bağlantıları nedir? Finans kaynakları nedir? Gelirlerini nereye harcıyorlar? Yaptığı faaliyetleri nelerdir? Bunların hepsine ayrıntılı olarak bakılması gerekmektedir. Az önce ki paragrafta belirttiğim gibi yardım gemisine dahi sahip çıkmayan gerekli önlemleri almayan bir ülkeden (kendi ülkemden) nasıl ki bu kadar ayrıntılı inceleme yapılmasını isterim ki… Bunun içindir ki üye olduğunuz derneklere ve örgütlere dikkat ediniz. Özellikle bölge, ırk, cinsiyet ve din üzerine olan derneklerde veya örgütlenmelerde bu dediğim olaylar daha çok oluyor. Siz ülkenize veya üye olduğunuz derneğe insanlığa hizmet etmiş gibi kendinizi görürsünüz. Bir bakmışınız 10 yıl sonra meğer ülkenize en büyük kötülüğü siz yapmışsınız…

 

*** **** ***

 

Sonuç; İsrail ve Türkiye arasında bir kırgınlık olmuştur. Lakin bu kırgınlık kısa zamanda düzelecektir. Çünkü her iki ülkenin de bölgede bir birine ihtiyacı vardır. İktidar partisinin seçim yılına girmesiyle din üzerine oyunlar oynaması normal bir durumdur. Ara sıra İsrail’e ve diğer Avrupalı devletlere bu tür çıkışları bekleyin ama sadece kameralar önünde!

 

-

 

 

 

 

S&S (Her Zaman Önde)

 

SAMET SERBEST

 

***********

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Samet Bey sizce ne yapmalıydı? Hükümet israilin vururuz tehdidinden sonra gemilerin çıkışına izin vermemelimiydi, böyle bir tavır sergilenmesi çok daha büyük bir hata olmaz mıydı?

 

İHH'yıda burada sorumlu tutmak bence yalnıştır. Allah aşkına etrafı duvarlar ile çevrilmiş, insani ihtiyaçlarının karşılanması israil devletinin insafına bırakılmış, israilin istediği zaman uçaklarla bombaladığı istediği zaman tanklarla girdiği, ezilen bir halka yardım götürmeye yanlış hatalı bir davranış denilebilir mi? Ayrıca bu gemilerde insani yardım dışında tek bir silah yada cephaneye rastlanmadı. İHH'nın burada tek bir yanlışı olmuştur oda yardım organizasyonunu ülkenin tümüne yayamamak yani yardım gönüllüleri sadece belli bir siyasi görüşe mensup kişilerden oluşmaktaydı, bu durumun oluşmasına sebepte aşırı politize olmuş bizleriz.

 

Türk devleti güçlendikçe bu tip çıkışları daha çok göreceğiz. Türkiye ortadoğu ile kopartılan bağlarını bir şekilde kurmaya çalışıyor. İsrail bölgede dış destekli(avrupa , amerika) kurulmuş bir devlet, etrafı düşmanları ile çevrili. Türkiye ortadoğu ülkelerinin düşmanlığını kazanmış israile yardım ederken iyi ilişkiler kurarken ortadoğu devletlerinin düşmanlığını kazanmıştı ve şimdi tam tersi bir yol izleyerek ortadoğu devletleri iyi ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. israile her çıkışmamızda ortadoğu ile ekonomik sosyal ilişkilerimiz biraz daha iyileşiyor.

 

Türkiye artık amerikayı avrupayı merkeze alarak yönlendirdiği siyasetini kendisini merkeze koyarak yapmaya başlamıştır. Ekonomik olarak bağımsızlığımız arttığı sürece ortadoğuda, balkanlarda, kafkaslarda, asyada olan olaylarada ilgimiz artarak devam edecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce surasini noktalayalim:"TÜRKIYE ORTA DOGU ILE BAGLARINI ASLA KOPARMAMISTI.Dincilerin,Atatürk karsitlarinin hep bu anlamda "TÜRKIYE ORTADOGU ILE BAGLARINI KOPARDI"hezeyanlari sadece Bati karsiti olmak ve Islam Birligi kurma amaclidir.Türkiye bölgesinde örnek bir ülkedir,Laik ve demokratik bir hukuk devletidir ki bu özellikler ORTADOGU'da hicbir müslüman devlette mevcut degildir.

 

Türkiye Ortadogu ile baglarini asla koparmamis gayet bilincli bir dis siyaset yapmaktayken AKP ile bu bilinc sadece Arap dostu olma yönünde gelistirilmeye baslanmis bir OSMANLI özlemi yaratilmistir.Osmanli, Türk Milletini esarete sürükleyen ve ülkeyi isgalcilere peskes ceken ihanet odagiydi.Cumhuriyetle birlikte tarihe gömülmesine ragmen yine isbirlikci AKP tarafindan yeniden yaratilmaya calisiliyor.

 

ARAPLAR ASLA TÜRK DOSTU OLMAMISLARDIR OLAMAZLARDA.Eger olsalardi 20 yil boyunca terör örgütü basini SAM'da barindirmazdi.Arap ve Türk aynidir diyenler Türk dostu degildir.

 

IHH yardim kurulusu adi altinda terör odaklarina hizmet veren bir kurulustur.Bunu Marmara gemisi ile dogruladi.Terör ÖRGÜTÜ HAMAS'la isbirligi yapan herkes teröre yandaslik etmis olur.

 

IHH'dan baska hicbir yardim kurulusu Israil askerlerine karsi eyleme girismedi.Ya dogrulari söyleyin ya da susun...Yandas medyanin yaptigi yalan yanlis haberler asil gercekleri karartma amaclidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne araplar bize dost olurlar ne biz arapalara, zaten dış politika dostluklar kardeşlikler üzerine kurulu bir sistem değil. Avrupa ve batı bize dost olduğu için mi biz lale devrinden bu yana batıya yönelmiş vaziyetteyiz, tabiki hayır sebep sanayi devrimi ile kaçırdığımız treni avrupayı taklit ederek yakalamaktı bunda büyük ölçüdede başarılı olduk.

 

Ortadoğuda bugün insiyatif almaya çalışan bir Türkiye var ve evet bu insanların Osmanlıya olan özlemini biraz daha alevlendiren bir şey. Sizin Türk milletini esarete sürükleyen ihanet odağı dediğiniz Osmanlı yaklaşık 500 YIL dünyada hüküm sürmüş Türklerin kurduğu en büyük imparatorluklardan birisi. İnsanların içinde 3 kıtada at koşturduğumuz günlere özlem olmaması acayip olurdu bence. Türkiye bugün geçmişten gelen kültürel bağlarınıda kullanarak bölgede çok güzel bir psikolojik harekat yürütmektedir. Bölgedeki halka verilmek istenen mesaj, biz batının yada amerikanın uşağı değil kendi başına karar vermeye çalışan, asyadan gelmiş sizlerle tarihi kültürel bağlar kurmuş yani sizin içinizden çıkmış, batı tarzı bir demokrasiyi benimsemiş büyük bir ulusuz mesajıdır.

 

İnsanlarda bir osmanlı özlemi oluşması sizi neden rahatsız ediyor? Ben bunu insanların önüne konulmuş güzel bir hedef olarak görüyorum. Tabiki artık osmanlı tarzı bi yönetim anlayışıyla yönetilmeyi bu ülkedeki kimse istemez ama o günkü güç ve kudretimize kavuşmayı istemeyecek bir Türk evladı olduğunu düşünemiyorum.

 

İHH konusundada biraz daha araştırma yapmanızı tavsiye ederim. İHH sadece bu mavi marmara gemisiyle ortaya çıkmış bir yardım kuruluşu değil. Birleşmiş milletler gözetiminde bazı bölgelerde yardım faaliyetleri yürüten ülke içi ve dışında yardım yapan büyük bir kuruluş. Tabiki dini ve ilmi konferanslarda düzenliyor ve bu bile sizin için terörist bir dernek demek için yeterli galiba. Ama bu konferansların hiçbirisi kamuya kapalı değil ve buralarda devlet ve millet karşıtı tek bir söz söylendiğini düşünmüyorum.

 

Ben gelecekten çokta ümitsiz olunmaması gerektiğini düşünüyorum. Bence bir 10 yıl öncesine göre çok daha iyi durumdayız ve bir 10 yıl sonra bugünkü durumumuzdan çok çok daha iyi bir duruma geleceğiz.

 

İyi günler...

 

Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

10 yil öncesi Türkiye'si,bugüne bakarak daha bagimsizdi...Bugün Türkiye bütün kurumlarida dahil olmak üzere bagimli bir düzene sokulmustur ki bununda mimari AKP yani Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdogan'dir.

 

Atatürk'ün ecdat dedigi ecdatin neden illede Osmanli olmasi gerektigini anlamakta sadece ben degil benim gibi binler onbinler zorlanmaktadir.Osmanli kölelik düzeniydi,Türk milleti cumhuriyetle birlikte egemne olmustur.

 

500 yil Osmanli hakimiyeti derken cok ciddi olarak üzerinde düsünülmesi gerekir.Osmanli bu hakimiyeti neye ragmen kurabilmistir.Kimler feda edilmistir.Onca Türk Beyligi Osmanli tarafindan kilictan gecirilmis,Türk adi Osmanli sarayinda sadece halayiklara verilmistir.Tarihi Misirlioglu'nun gözüyle degil objektif bir gözle incelemekte yarar vardir.

 

IHH-DENIZ FENERI vs.gibi kuruluslarin tek amaci vardir.Kendi ideolojileri dogrultusunda toplum kesimleri yaratmak ve onlari kendi arka bahceleri olarak kullanmak.IHH seriat temelinde kurulmus bir yardim örgütüdür ve Yahudi düsmanligini kendine prensip edinmistir.

 

Ihanete gelince;ben burada Osmanli'nin hangi ihanete imza attiginin tartismasini yapmayacagim.Ama Vahdettin'in Ingilizlere yazmis oldugu sadakat mektuplarini ve onlardan yardim dileyen satirlarini isteyen olursa bilgi olarak verebilirim.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz ve onbinler zorlanabilirler ama Atatürk'ün ecdat dediğini Osmanlı olarak yorumlayan milyonlarda mevcut bu ülkede...

 

10 Yıl önce hangi kurumumuz ne kadar bağımsızdı da bugün dış güçlere bağımlı hale geldiler?

 

Ben demiyorum ki ülkemizde artık hiçbir sorun yok. Sorunumuz derdimiz çok eğitim sisteminde çarpık verimsiz bir yapı var, terör gibi büyük ve bitiremediğimiz bir sorunumuz var, devlete giriş hala torpil denen berbat bi sistemle yapılıyor. Ama memlekette genel olarak iyiye bir gidiş olduğunu düşünüyorum. En azından koalisyon dönemlerindeki istikrarsızlık ortamı mevcut değil.

 

En önemli şey karşı tarafı düşman olarak görmemek...

 

Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En önemli sey "karsi tarafi düsman olarak görmemek"derken,karsi tarafi düsman olarak kimlerin gördügünü es gecmek samimi bir yaklasiom degildir.Erbakan ve Erdogan siyasetinde onlarin karsisinda olanlarin hepsi onlarin gözünde düsmandir.Erbakan ve Erdogan sadece laiklige laiklere degil,Atatürk'e ve onun kurmus oldugu cumhuriyete karsidir.Onlarin bu karsit görüsleri belgelerle sabittir.

 

Türkiye,10 yil önce cizgileri olan bir devletti.AKP ile bu cizgiler ortadan kaldirilmis,komsularla sifir problem denilerek hem komsularla problemler yaratilmis hem de Türkiye'nin gelecegi masaya yatirilmisitir.

 

Türkiye'de eger birseyler iyiye gidiyor gibi bir düsünceye sahip olan varsa neyin iyiye gittiginide aciklamasi gerekirdi.Türkiye'de iyiye giden hicbirsey yoktur.Iyi diye halka sunulan ne varsa sadece göz boyamadan öteye gecmez.

 

Ekonomi altüst olmus,bugün yerli mali diye satilan ne varsa bunun yüzde 55'den fazlasi disardan ithaldir.Atatürk'ün öngördügü ama maalesef birtürlü gerceklestirilemeyen MILLI EKONOMInin olmayisi Türkiye'yi disa bagimli hale getirmektedir.

 

Atatürk'ün ecdat olarak Osmanli'yi tarif ettigi gercek disi bir iddiadir.Osmanli'dan önce Türk hakanlari vardi.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben karşı tarafı düşman olarak görmeyelim derken Erdoğan ve Erbakanı düşman olarak görmeyelim demek istemedim ki. Türkiyedeki kutupların birbirini düşman olarak görmemesi lazım demek istedim.

 

Bence bugün Türkiye dünyanın 15. büyük ekonomisiyse, krizden sonra büyüme hızı avrupada %1-1,5 seviyelerinde olacakken bizde %6larda seyrediyorsa, avrupada gazeteler Türkiyenin 2025-2030 yıllarında Almanyanın ekonomik gücüne erişeceğini söylüyorlarsa, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak BM güvenlik konseyinde Amerikanın onaylamalısın dediği bir kararı onaylamayabiliyorsak ve ret oyu verebiliyorsak, borsa rekor üstüne rekor kırabiliyorsa, avrupada bir zamanlar bunlar ne anlar ekonomi yönetiminden diyen ülkelerin kredi notları - görünümde gezerken bizim kredi notumuz artıyorsa, bölge ülkelerini kendimize angaje edebiliyorsak(bugün suriye uluslararsı her konuda bizimle birlikte hareket ediyor, ırağın en büyük dış tedarikçisiyiz buraya giden bütün mallar bizim üzerimizden geçiyor ve bu zamanla bi bağımlılık doğuracak, bosnada tekrar büyük abi olarak görülmeye başlamışsak) bence bişiler iyi gidiyor demektir...

 

Atatürkün öngördüğü kendine yetebilen Türkiye ülküsüne ulaşamadık ama malesef bu hayal Atatürk'ün ölümünden sonra onunla birlikte öldü. Bunun sorumlusu şimdiki iktidar değildir.

 

Osmanlıdan önceki Türk hakanlarıda bizim ecdadımız ama ne yani şimdi Osmanlının kurucuları padişahları bizim atalarımız değil hakanlar mı atalarımız sadece. bu bana saçma geldi. Büyük Asya Hakanları ne kadar ecdadımız ise Selçuklu Sultanları ne kadar ecdadımız ise Osmanlı padişahlarıda o kadar akrabadır bize...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Iktidarin yandaslari tarafindan ramazan davulu hesabi sabah aksam "EKONOMI IYIYE GIDIYOR,BILMEM KACINCI ÜLKEYIZ"balonlari gercekleri yansitmiyor.

 

Örnegin dogrudan yatirimda Türkiye 12 basamak birden düstü.

 

Kriz hiz kesmiyor.Kapanan sirket sayisi yüzde 36 artis gösterdi.

 

TUIK'in aciklamalarinin aksine Türkiye'de reel issizlik orani yüzde 17'lerde geziyor.

 

Tarim yok edilmis durumda,Hayvancilik yok edilmis durumda.Köylü fakr-ü zaruret icinde.

 

Tuzu kurularin ekonomisinin iyi durumda olmasi siradan vatandasi etkilemiyor.Siradan vatandas carsiya ciktiginda alim gücü yoksa o ülkede ekonomi batmistir.Hans'in arabasini,Sam'in bilmem nesini montajlamak ekonominin iyi olmasi demek degildir.

 

Sahip cikilacak ecdat,bu ülke icin birseyler yapan ecdattir.Yüzbinlerce ana kuzusunu bilmem kimin ülkesini isgal etmek icin hice sayanlari ben ecdat olarak kabul etmem.Sevr dayatilirken,Sevr'e karsi olanlari ecdat kabul etmek Istiklal savasi verenlere bir hakarettir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bence bugün Türkiye dünyanın 15. büyük ekonomisiyse, krizden sonra büyüme hızı avrupada %1-1,5 seviyelerinde olacakken bizde %6larda seyrediyorsa, avrupada gazeteler Türkiyenin 2025-2030 yıllarında Almanyanın ekonomik gücüne erişeceğini söylüyorlarsa, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak BM güvenlik konseyinde Amerikanın onaylamalısın dediği bir kararı onaylamayabiliyorsak ve ret oyu verebiliyorsak, borsa rekor üstüne rekor kırabiliyorsa, avrupada bir zamanlar bunlar ne anlar ekonomi yönetiminden diyen ülkelerin kredi notları - görünümde gezerken bizim kredi notumuz artıyorsa,

 

Ekonomi sadece bu verilerle mi ölçülür, mesela işsizlikte dünyada kaçıncıyız, mesela bu ekonomik büyümeyi neye borçluyuz, açılan yeni bir fabrika var mı, üretim artışı var mı, mesela son sekiz yılda borçlar nereden nereye gelmiş, ihracat ve ithalat dengesi nedir, bu sıcak para birgün uçarsa sizin %6 büyümeniz kaç olur gibi bir çok soru sorulabilir. BM de red oyu verdik de ne oldu, alınan yaptırım kararlarının dışında bir uygulama yapabiliyor muyuz, sahi Brezilya nın acelesi neydi, onlar niye çekildi? Bu iktidarı kim getirdi, Başbakan 2002 den beri kaç kez ABD ye gitti? İsterseniz bunları da bir zahmet cevaplandırın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ekonomi sadece bu verilerle mi ölçülür, mesela işsizlikte dünyada kaçıncıyız, mesela bu ekonomik büyümeyi neye borçluyuz, açılan yeni bir fabrika var mı, üretim artışı var mı, mesela son sekiz yılda borçlar nereden nereye gelmiş, ihracat ve ithalat dengesi nedir, bu sıcak para birgün uçarsa sizin %6 büyümeniz kaç olur gibi bir çok soru sorulabilir. BM de red oyu verdik de ne oldu, alınan yaptırım kararlarının dışında bir uygulama yapabiliyor muyuz, sahi Brezilya nın acelesi neydi, onlar niye çekildi? Bu iktidarı kim getirdi, Başbakan 2002 den beri kaç kez ABD ye gitti? İsterseniz bunları da bir zahmet cevaplandırın.

 

Avrupada(2009 verilerine göre) işsizlik oranı ortalaması %9,9 Türkiyede aynı yıl %12,3 olarak gerçekleşmiş gelişmiş batı olarak gördüğümüz avrupada sanki hiç işsizlik yokmuş gibi düşünmek pek doğru bir varsayım değil. Türkiyede verimlilik oranları durmadan arttığı için üretimimizin artmasına rağmen işsizlik oranlarımızı düşüremiyoruz. Avrupada da işsizlik var oradada fakirlik var oradada evsizler var dilenmek zorunda kalan insanlar var bu tip sorunlar sırf bizde varmış gibi davranmak doğru değil. Bu kapitalist sistemin bir sorunu ve düzen daha iyi bir sistem bulunana kadar böyle işlemek zorunda gibi görünüyor. Üretimde işçilerin çalışanların payı hep daha büyük olmuştur ama bölüşüm sırasında en az payı onlar almaktadır.

 

Net Dış Borç Stoğu/Gayri safi yurt içi hasıla oranlarını yazıyım buraya.

Bu oran 2001 yılıda %39,9 iken 2009 yılında %23,6 olmuş. Buradan bakınca dış borçlarımız artmış denememektedir.

 

2000 yılında 27milyar dolar ihracatımız varken bugün 102milyar dolar ihracatımız var.

2000 yılında 54 milyar dolar ithalatımız varken bugün 140 milyar dolar ithalatımız var.

İhracatın ithalatı karşılama oranı 2000 yılında %51 ken bugün bu oran %72. Bu oranlara bakıncada ithalat ihracat dengemizde bir iyileşme olduğu görülüyor. Yani ihracatımızı ithalatımıza oranla daha fazla arttırmışız ve bunu değerli TL kuruna rağmen başardık. İthalatımızdaki en büyük kalemlerden bir tanesi enerji. Enerji konusunda dışa bağımlıyız ve bu ithalatımızı yüksek tutmakta.

 

Büyümemizde bunun payı olduğunu düşünüyorum. Tüketebileceğimizden fazlasını üretip dışarı satıyoruz ve elde ettiğimiz dövizle üretim kapasitemizi arttırmaya çalışıyoruz.

 

BM'de verdiğimiz red oyu tarihe bir not düşmedir. Ayrıca uygulanacak ekonomik yaptırımları uygulamayacağımıza dair bir işarettir. Türkiye iran doğalgazının en büyük ithalatçısı konumundadır. Verdiğimiz oyun ne kadar doğru ne kadar yalnış olduğu tartışılır ama hiçbir ehemmiyeti yokmuş gibi davranmakta yanlış olur. Brezilyanın geri adım atması demek bizimde aynı yanlışa düşmemizi gerektirmez, iranla bir anlaşma imzalanmıştır ve onurlu olan Türkiyenin davranışıdır.

 

Benim bildiğim kadarıyla ülkemizde iktidarlar seçimle başa geliyorlar, bu iktidarı abd başkanı atamadı Türk halkı verdiği oylarla seçti. Ama biz iktidarlarımızın hepsini abd uşağı olarak görmekten ve karalamaktan hoşnut oluyoruz. A Partisi başa gelir, B Partililer bunlar amerikanın uşağı der. B Partisi başa gelir bu sefer A Partililer bunlar amerikan uşağı der. Bu böyle sürer gider zaten o yüzden bizim memlekette birilerinin uşağı olmayan birisi iktidara gelemez. Biz böyle yaparak kendimizi o kadar aşalıyoruz ki ben bundan tiksiniyorum. Ne yani biz bu kadar salak bi milletmiyiz ki kendi başımızdaki adamları bir kez olsun biz başa getiremiyoruz da hep dış güçler başa getiriyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Avrupada(2009 verilerine göre) işsizlik oranı ortalaması %9,9 Türkiyede aynı yıl %12,3 olarak gerçekleşmiş gelişmiş batı olarak gördüğümüz .

.

.

.

bir kez olsun biz başa getiremiyoruz da hep dış güçler başa getiriyor.

 

İster kabul edin, ister etmeyin; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti AB/D desteklediği sürece ayakta kalır, millet salak mı, akıllı mı yorum herkesin kendine ait. Obama ülkemize kaç defa geldi, sizin methiyeler düzdüğünüz bu durumu yaratanlar ABD ye kaç defa niye gitti? Bu soruları kendinize hiç sordunuz mu?

BM üyesiyseniz, BM in kararına uymak zorundasınızdır, yok ben uygulamayacağım diyemezsiniz. Buna göre de verdiğimiz oy eğer ABD ile danışıklı dövüş değilse sadece ABD karşıtı gibi görünüp yine onun isteklerini yapmak zorunda kalan bir devlet konumuna düşürür.

 

TÜİK in verilerine göre değil, bağımsız kuruluşların verilerine göre yorumlar yapsanız yani gerçekleri çarpıtmadan olduğu gibi göstermeye çalışsanız daha inandırıcı olabilir. Bunları hergün bakanlardan, başbakandan zaten dinliyoruz.

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ülkemizin ve insanlarimizin herseyden bihaber olmalarinin baslica nedeni,yandas medya denilen;Cemaat medya kuruluslari,AKP'nin vuvuzelasi olan TRT,AKP'ye tapar gibi tapan Laiklik karsitlarinin yapmis olduklari ve asla gercekleri yansitmayan tamamen AKP propagandasi haline dönüsmüs habercilik anlayisidir.

 

Avrupa'dan bahsederiz fakat Avrupa'da ne kadar kayit disi ekonomi var diye irdelenmez.Avrupa'da kayit disi ekonomi yoktur ama Türkiye'de vardir.Cünkü kayit disi ekonomi iktidarlarin arka bahcesidir.Yatirim yaparak is sahasi acmasi gereken devlet is sahasi acmak yerine isportaciligi özendirerek,kayit disi ekonomi yaratir.

 

Türkiye'de dolasan bir sicak para var.Bu sicak paranin Türkiye'ye akmasi icin AKP iktidari bir sürü yasalar cikartip yabanci yatirimciya her türlü destegi sagladi.Kendi sanayicisi can cekisirken yabanci yatirimciya nema kapisi aralandi.Yabanci yatiricinin kazanci Türkiye'de kalmiyor kendisine saglanan avantaj sayesinde o kazancini ülke disina cikariyor.

 

AKP yüzü kizarmadan yandas TUIK'in yalan yanlis verilerini halka sunarak ülkede pembe bir tablo cizmeye calisirken,vatandas yoksulluk altinda eziliyor.Tuzu kuru olanlar icin AKP bulunmaz bir Bursa kumasidir.AKP isveren iktidaridir isci iktidari degil.Isci iktidari olmadigi icin issizlik had safhaya ulasmistir.TUIK'in verileri sadece is kurumundan alinan bilgilere dayanir.Halbuki is kurumuna kayitli olmayan hicbir sosyal güvencesi olmayan milyonlarca insan sokaklarda bir is bulma ümidiyle yasiyor.AKP ve onun tamtamcilari icin Türkiye'de hersey güllük gülistanliktir.Hicbir sorun yoktur.Hem AKP Amerika'ya bile karsi gelebilmekteyse demek ki Türkiye cok büyümüstür!Böyle zügürt hayalleri ile ömrünü geciren coklari var ülkemizde.Hicbir arastirma yapmayan,olaylari yüzeysel ve tarafli olarak degerlendiren ve gercekten Türkiye'de ki yoksullugu görmekten aciz nice insanlar var.

 

Türkiye yabanci yatirimci ile bugünkü durumdadir.Yerli olan hicbirseyimiz yoktur.Ekonomide de aynen siyasette oldugu gibi AB VE ABD'ye muhtaciz ve onlarin sözünden cikmak gibi bir imkanimiz yoktur cünkü son 8 yilda Türkiye kayitsiz sartsiz bagimli bir hale getirilmistir.Bunun disinda söylenen ne varsa hepsi de FASA FISODUR.

 

Osmanli'nin ne ve kim oldugunu bilmeden ögrenmeden ahkam kesenler önce Osmanli'yi iyice bir etüd etsinler ve gercekleri ögrensinler.Ezmere,Imam X'in veya Cumhuriyet karsiti birisinin safsatalari ile tarih ögrenilmez.Tarih ancak tarihcilerin tarihlerinden ögrenilir.Osmanlici tarihcilerden degil.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye yabanci yatirimci ile bugünkü durumdadir.Yerli olan hicbirseyimiz yoktur.Ekonomide de aynen siyasette oldugu gibi AB VE ABD'ye muhtaciz ve onlarin sözünden cikmak gibi bir imkanimiz yoktur cünkü son 8 yilda Türkiye kayitsiz sartsiz bagimli bir hale getirilmistir.Bunun disinda söylenen ne varsa hepsi de FASA FISODUR.

 

Osmanli'nin ne ve kim oldugunu bilmeden ögrenmeden ahkam kesenler önce Osmanli'yi iyice bir etüd etsinler ve gercekleri ögrensinler.Ezmere,Imam X'in veya Cumhuriyet karsiti birisinin safsatalari ile tarih ögrenilmez.Tarih ancak tarihcilerin tarihlerinden ögrenilir.Osmanlici tarihcilerden degil.

 

 

saygilarla

Sizin bilgi aldığınız bağımsız kuruluşlar neler acaba?

 

Siz bu tartışmadaki son sözü söylediniz galiba:'Yerli olan hicbirseyimiz yoktur.Ekonomide de aynen siyasette oldugu gibi AB VE ABD'ye muhtaciz ve onlarin sözünden cikmak gibi bir imkanimiz yoktur'. Sadece akpyi eleştirmek için böyle söylüyorsanız anlarım ama gerçek görüşünüz buysa konuşacak birşey yok demektir. Ayrıca zaten sizin söyledikleriniz dışındaki şeyler FASA FİSO ise konuşmanın bir anlamı yok.

 

Bu başlıkta yazıcaklarım bu kadar.

 

Herkese tekrar saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce Türkiye'nin gerceklerini acik acik ifade ederek tartisirsak daha yararli olur.

 

Türkiye'de yerli olan hicbirsey yoktur,sözümü tekrarliyorum.Isportada kullanilan tahta arabalar disinda neyimiz var yerli olarak.Isporta Afrika ve Asya ülkelerinde en yaygin olan para kazanma usulüdür.Kazanirsin vergi vermezsin.Isportacinin üzerine fazla gidilmez cünkü hem oy kaybina ugranilir hem de ac insanlarin orani artar.

 

Türkiye'de yerli olan hicbirsey yoktur.Meyve ve sebzelerimiz bile tohumlari fidanlari disaridan getirilerek yetistirilir.Yani HORMONLU.

 

Siyasete gelince;Recep Bey bugüne kadar sadece AB ve ABD'nin direktiflerini yerine getirdi.Bu anlamda;Kosova'nin bagimsizligini destekleyip taniyan fakat Kibris'li Türk'ü Rum'lara peskes cekme gayretlerini görüyoruz.Sayin DENKTAS Rum'larin ugruna feda edilip yerine Rum'cu Talat desteklendi,cünkü AB ve ABD öyle istiyordu.

 

1960 yilindan bu yana devam eden Ermeni yalanlarina karsi,gecmis iktidarlarin bir cizgisi vardi.Iyi veya kötü bu cizgi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kirmizi cizgilerinden biriydi.Erdogan ve Gül sayesinde bu kirmizi cizgi silindi,Ermenilerden futbol bahanesi ile özür dilendi.

 

Irak'li Türkmenler terörist Barzani'nin Kürdistan'ina feda edildi.

 

Daha hangisini sayalim ki.Bu kadar aciu gercek ortada dururken,sanki hersey güllük gülüstanlikmis gibi bir havaya girmenin anlami ne ola ki?

 

Türkiye ekonomide dünya 15'siymis.Güleyim biraz.Ekonomi derken ben sunu söylerim:Halka yansimayan ekonomi düzenbazlik ekonomisidir.Yani catma ekonomi.Göz boyamadir.Ekonomik krizin en cok etkiledigi ülke Türkiye iken,"BIZE TEGET GECTI"deme piskinligini gösterenlere arka cikanlar ya IMF veya Dünya Bankasi ilgilileridir.Onlarca fabrika BATTI,IFLAS ETTI.Binlerce insan issiz kaldi.Kardesim biraz bu gerceklerden de bahsedinki inandirici olasiniz.

 

Iktidar yandasi olan TUIK bile;Türk halkinin yüzde 20'sinin ac oldugunu itiraf ediyor.Yani 14 milyon eder bu rakam.14 milyon insanin ac oldugu bir ülkede ekonominin iyi oldugunu,dünyada 15'ci oldugumuzu söylemek bence saflik degilse tarafgirliktir.Yüzde 20'sinin ac yüzde 60'nin yoksullugun pencesinde yasamaya mahkum edilmis halk yiginlari yasiyor bu ülkede.Bir avuc sömürü düzeninin adaminin ekonomisinin iyi olmasini Türkiye'nin ekonomisi iyi diye gösteremezsiniz.

 

Ha bu arada konu basligi Mavi Marmara idi saniyorum...

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Ha bu arada konu basligi Mavi Marmara idi saniyorum...

 

 

saygilarla

 

Evet başlıktan baya sapıldı ama iyi oldu sapıldığı bence güzel bi sohbet oldu... Ama dediğim gibi ortak bi noktada buluşmamız zor siz boşu ben doluyu görüyorum. İnşallah bardağın dolu tarafı benim dediğim kadar doludur, boş tarafıda sizin dediğiniz kadar boş değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Konu bardak boş ya da dolu meselesi filan hiç değil. Konu, Türkiye'nin bir yandan Saddam Irak'ının Büyük Birleşik Arap Devleti lideri olma hülyalarına kaptırılıp İran ve Kuveyt'e saldırtılması, sonra işgal edilmesi gibi;

 

Türkiye'nin Yeni Osmanlı, Büyük Türkiye şişirmeleri ile pohpohlanıp, bir yandan da her alanda altının oyulup, içinin boşaltılıp çökertilmek istenmesi;

 

Bu yürütülen plana da "şahsi menfaatlerini", yandaş ve akraba taallukat menfaatlerini "müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhit" eden, "gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içinde" bulunanların taşeronluk yapmasıdır.

 

Yalnız bunların taşeronluğu örneğin eski soğuk savaş dönemindeki Sovyet taşeronlarınınkine benzemiyor.

 

Sovyet taşeronları her şey kötüye gitsin, yılgınlık, isyan had safhaya ulaşsın ve sosyal patlama gerçekleşerek Sovyetler duruma el koysun diye uğraşıyorlardı. Bu politika gereği taş üstüne bir taş yerleştirmiyor, bir çivi bile çakmıyor, bir vida sıkmıyorlar, olanı bozmaya, grev diye fabrika makinelerini tahrip etmeye yöneliyorlardı.

 

ABD taşeronları daha kurnaz davranıyor, "sureti haktan" görünüyorlar. Efendilerine bir enkaz devretmeye çalışmıyor, işleri oluyor göstermeye çalışıyorlar. Sovyet taşeronları bitmiş, mahvolmuş bir ülkeyi Sovyetlerin devralıp sıfırdan mamur etmesini umuyorlardı.

 

Aralarında böyle bir fark var.

 

Bu ülke insanında her zaman bir kesim vardır ki, bunlar "biz adam olmayız" zihniyetiyle kalkınmayı hep dışardan ithal etmeye çalışırlar. İngiliz muhipleri, ABD mandacıları, Sovyet yanlıları ve ABD hizmetkarları her zaman bu ülkede olur. Her iyiliği dış güçlerden beklerler, kendimizden bir şey çıkmayacağına şartlanmışlardır.

 

Şimdi de olmayan bir hayalet askeri darbe tehdidine karşı AB yılanına sarılmışlardır. O yılan da tehlikeli sulara doğru yüzmektedir. İskenderun deniz çıkışı olan bir Kürdistan, genişleyen etkinleşen bir Ermenistan, Kıbrıs'tan çekilme gibi.

 

Böyle olmasa, her şeyiyle, polisi, parlementosu, ordusu ile hazır olan Kürdistan'ı ilan etmek için neyi bekliyorlar? Ben hemen söyleyeyim: Deniz çıkışı olmadan bir işe yaramayacağı için "şartların olgunlaşmasını" bekliyorlar.

 

Barzani'nin Irak bayraksız gelip devlet başkanı gibi karşılanması alıştırma safhası. Hemen pat diye Kürdistan bayrağı ile gelirse Habur'daki gibi sözüm ona "yol kazası" olur! O kadar da aceleye gerek yok, koalisyon henüz Basra petrolünü emmeye devam ediyor nasılsa...

 

NOT: Daha büyük bir Ermenistan hem Rusya, hem ABD çıkarına uygundur. AB Türkiye masası komiseri üç direktif vermiştir: Açılımı yürütün, Ermenistan ile kapıları açın, Kıbrıs limanlarını açın. Bunlar hep "yol kazaları"na uğrayarak tökezlemiş, AKP yeni bir güç almak için referandumu çıkarmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Osmanlıda'ki 1908 Temmuz devriminin kökleri 1905 Rus devriminden gelmekteydi. Her ikisinde de Çar ve Padişahın yetkilerinde kısmalara gidilmişti.

 

Bu yüzden Lenin, 1917 Ekim Bolşevik devriminin de yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyetine yansıyacağından emindi. Bu beklenti yüzünden büyük yardımlar yaptı. Müzelerdeki silahları incelemek yeterlidir. Eski Alman olanların dışında tüm o zaman için yeni silahlar MAXIM marka Rus malı silahlardır. Makineli tüfekler, piyade tüfekleri, küçük toplar... Sadece eski Alman mavzerleri ve büyük toplar Rus malı değildir.

 

Taksim anıtında da iki adet Rus generali heykeli vardır. Fakat sadece bu kadar... Atatürk Lenin'e olan minnet borcunu sadece bu kadarla ödemiştir. Atatürk böylesi zor şartlarda Kurtuluş Savaşımızı yürüten bir dahidir. Elinde olabilecek tüm imkanları kullanmıştır. Lenin ile kişisel dostluk geliştirmiş, yardım almıştır.

 

Büyük Taarruz hazırlıklarında da kendisini Azerilerle bir kokteylde göstermiş, dublör kullanarak Batı istihbaratlarını yanıltmıştır. Dublörü kokteylde kadeh kaldırırken Atatürk "ya istiklal ya ölüm" direktifi ile topladığı tüm diğer komutanların "paşam başarısız olursak her şey bitecek" uyarılarına rağmen:

 

"Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir!" emrini tereddütsüz vermiştir.

 

Askerin çoğunun ayağında çarık yoktu. Yunan mevzileri ise kat içinde katlardan oluşan dikenli tel yumakları ile örülüydü. Çoğu askerin ayakları bu dikenli tellerde parçalandı. Bu efsane kahraman askerlerimiz parçalanan ayaklarına değil, sadece düşmanı kovalayamadıklarına hayıflanıyorlardı!

 

Efsane zaferden sonra Rusların beklentileri gerçekleşmedi. Atatürk Moskova'da ideolojik eğitim alıp Türkiye'ye komünist partisi kurmaya gelen Mustafa Suphi ve arkadaşlarını kabul etmedi. Rusya'ya sırtını döndü.

 

Atatürk ölünce Stalin bunun hesabını sormak ve alacağını tahsil etmek için Türkiye'yi sıkıştırmaya başladı. Kars ve Ardahan'ın Ermenistan'a terkini, boğazlarda denetim hakkını talep ediyordu.

 

İnönü NATO'ya yanaşmak zorunda kaldı. NATO çok partili sistemi şart koştu, Demokrat Parti NATO'ya girdi ve minnet borcunu Kore'de Kunuri savaşında askerlerimiz olağanüstü bir kahramanlıkla, kuzey Kore'den çekilen Amerikan askerlerini Çin ordusunun elinden kurtararak ödedi.

 

Bundan sonra da Türkiye iki güç arasında bir mengenenin iki çenesi arasında kalan bir ceviz gibi sıkıştı, kabuğu çatırdamaya başladı.

 

Gün oldu devran döndü, ülkeyi Sovyetler Birliğine teslim etmediği için "Our boys" diye övülenler tu kaka ilan edilip kirli bir propaganda başlatıldı. ABD nin emir erleri "ordunun emir eri değiliz" diye ortalığa döküldüler.

 

Sanki emir eri olmadıklarını, sözüm ona hesap soracaklarını söyledikleri ordu keyif için darbe yapmıştı. Ülke mengenede çatır çatır çatlamıyor, tüm kurumları bölünmüyor, sağcı polis kendi yandaşlarını, solcu polis kendi yandaşlarını serbest bırakmıyor, aynı şeyi bölünmüş yargı yapmıyor, aynı şeyi herkes kendi yandaşını hapisten kaçırarak yapmıyor, ülke hızla iç savaşa gitmiyordu sanki!

 

Mazisini unutan milletler sönmeye mahkumdur. Hele yakın tarihini bile unutuyorsa o milletin başına gelebilecekleri düşünmek bile tüyler ürperticidir. Irak'a bakın! Can güvenliği diye bir şey yok! Her an nerede kaçırılacak, nerede öldürüleceksin belli değil. Tüm kaynakların, müzelerin bile yağmalanmış.

 

Arap ülkeleri içinde hem petrol, hem suya sahip tek ülke olma imtiyazı taşıyan bu ülke, bugün perişan ve bölünmüş, ayaklar altında çiğnenir durumda... İbret almasını bilene en acı ibret tablosu olarak iç parçalayan şekilde oradan bakmakta.

 

Birileri ise kendinin, yanıbaşındakinin kelini unutup, Kudüs'ün keline merhem sürmeye koşmakta... İşte gaflet, işte dalalet ve işte hatta hıyanet...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi de olmayan bir hayalet askeri darbe tehdidine karşı AB yılanına sarılmışlardır. O yılan da tehlikeli sulara doğru yüzmektedir. İskenderun deniz çıkışı olan bir Kürdistan, genişleyen etkinleşen bir Ermenistan, Kıbrıs'tan çekilme gibi.

 

Böyle olmasa, her şeyiyle, polisi, parlementosu, ordusu ile hazır olan Kürdistan'ı ilan etmek için neyi bekliyorlar? Ben hemen söyleyeyim: Deniz çıkışı olmadan bir işe yaramayacağı için "şartların olgunlaşmasını" bekliyorlar.

 

 

NOT: Daha büyük bir Ermenistan hem Rusya, hem ABD çıkarına uygundur.

 

Bana saçma geldi ama deniz bağlantısı olan bir dediğiniz devlet kurulmaya çalışılıyorsa neden kolay olan, kürt nüfusu bol yani Suriye üzerinden denizlere inme fikri düşünülmüyorda Türkiye gibi Suriyeye göre daha miliyetçi, askeri açıdan daha kuvvetli bir devlet üzerinden denizlere inmeye çalışıyorlar.

 

Ermenistan 3 milyonluk nüfusuyla daha ne kadar büyüyebilir acaba?

 

.

ABD taşeronları daha kurnaz davranıyor, "sureti haktan" görünüyorlar. Efendilerine bir enkaz devretmeye çalışmıyor, işleri oluyor göstermeye çalışıyorlar. Sovyet taşeronları bitmiş, mahvolmuş bir ülkeyi Sovyetlerin devralıp sıfırdan mamur etmesini umuyorlardı.

 

Ülkede iyi olan birşeyide dış güçlere maletmek bence olaya çok ileri derecede siyasi bakmanın bir sonucu... Türkiye bölgesinde daha etkin bir ülke konumuna gelmeye başladıkça bazı insanlar bunu amerika istiyor demeye başladılar. Dün amerika bölünmemizi istiyor diyenler, amerika bölgede güçlü bir Türkiye istemiyor diyenler, bugün amerika bizim güçlenmemizi istiyor bu yüzden ülke dış siyaset ve dış ticarette atılım yapıyoruz demeye başladılar.(Benim görüşüm amerikanın bölgede güçsüz ama tek parça bir Türkiye istediği yönünde)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hala zorla ülkede bazi seylerin iyi oldugundan bahsediliyor ve yok dedigimiz icin hükümet karsiti ilan ediliyoruz.Silivri icin hazirlanan senaryoya benziyor bu.AKP'ye karsi olanlar Ergenekoncudur tiyatrosu ve ücbes *** hakim ve savciyla yola devam.

 

1950 yili yani Adnan Menderes'in basbakan olmasi ile baslayan sürecte Amerika Türkiye üzerinde her türlü oyunu oynamaya baslamistir.Rusya gelecek hepimizi öldürecek uydurmalari ile Türkiye Bati'ya yani Amerika'ya yamalanmistir.Türkiye'de degil tüm dünyada Amerika'nin cikarlarina karsi kim siyaset yapiyorsa hükümet etme sansi yoktur.Iste Menderes,Iste,Ecevit,Iste Demirel bunlar Türkiye'nin siyasi tarihinde Amerika'nin gazabina ugramis olan iktidarlardir.

 

Amerika,Türkiye'yi elinden kacirmayacak kadar kurnazdir.Cünkü Türkiye Amerika icin bir ileri karakoldur,hep öyleydi yine öyledir.Atatürk'ün sanayi atilimlarini sekteye ugratan,ben sana herseyi veririm,ne gerek var kendin yapiyorsun diyerek eline gecirdigi basiretsiz yöneticileri her alanda destekleyerek Türkiye'yi bugünkü acinacak duruma getirdi.

 

Eger Türkiye'de iyi giden bir is kolu varsa bu is kolunun diger ucunda AMERIKA vardir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim yazdığım şeyler benim olayları yorumlayışım ve dünya görüşümle alakalıdır, sizin yazdıklarınız şeylerde de sabit bir veri bir kanıt olduğunu düşünmüyorum

 

 

"Türkiye'de yerli olan hicbirsey yoktur,sözümü tekrarliyorum.Isportada kullanilan tahta arabalar disinda neyimiz var yerli olarak"- sizin kendi görüşünüz bi veri yok.

 

"Ermenilerden futbol bahanesi ile özür dilendi."- Benim bildiğim diplomatik bi özür yok. Sizin kendi görüşünüz.

 

"Ekonomide de aynen siyasette oldugu gibi AB VE ABD'ye muhtaciz"- sizin görüşünüz. Destekleyecek bi veri yok

 

Benim yazdıklarımdada bu tip cümleler bulabilirsiniz çünkü yazdığımız şeyler bizim olayları görüşümüz ve yorumlayışımızla alakalı ve bunların farklı olması bence gayet normal.Daha yazılarınızdan bunun gibi birçok örnek bulunabilir. Yani sayın beyfendi demek istediğim burada sizin verdiğiniz bilgiler sizin görüşünüzdür, benim verdiğim bilgilerde benim olayları görüşüm ve yorumlamamdır.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Peki size şunu soruyum, bu kadar elimiz kolumuz bağlanmışsa yapılması gereken nedir? Nasıl kurtulabiliriz bu prangalardan?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu prangalardan kurtulmak icin önce Amerikan yandasi AKP'nin iktidardan gitmesi gerekir.

 

Ayrica,adam olup kendimize gelmekle kurtulunur bu prangalardan.Atatürk bize gerekli yolu göstermistir.Bu anlamda ne yapmamiz gerektigini sörmak yerine lütfen Atatürk'ü okuyun derim.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu prangalardan kurtulmak icin önce Amerikan yandasi AKP'nin iktidardan gitmesi gerekir.

 

Ayrica,adam olup kendimize gelmekle kurtulunur bu prangalardan.Atatürk bize gerekli yolu göstermistir.Bu anlamda ne yapmamiz gerektigini sörmak yerine lütfen Atatürk'ü okuyun derim.

 

 

saygilarla

İyi günler

 

Ben pratik uygulanabilir birkaç çözüm söyleyebileceğinizi ummuştum... Akp iktidardan gidecek, adam olucaz bu kadar mı ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyi günler

 

Ben pratik uygulanabilir birkaç çözüm söyleyebileceğinizi ummuştum... Akp iktidardan gidecek, adam olucaz bu kadar mı ?

 

Evet elimizi kolumuzu bağlayanlara taşeronluk yapanlardan kurtulmak ilk yapılması gereken şey. Ondan sonrası Allah Kerim...

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elestiri yapma hakki herkeste vardir.Elestiri ezberle olmaz.Kulaktan dolma bilgilerlede olmaz.Elestiri karsit görüse karsi belgelerle cikabilmektir.Yok elinizde herhangi bir belge olmadan elestiri yapmak ezberciliktir.

 

Ermenilerin 3 milyon oldugu söyleniyor.O 3 milyon Ermeni 1964 yilindan bu yana Türkiye'yi her alanda dünya kamuoyuna suclu olarak tanitmayi basarmistir.Bugün hic kimse Ermeniler tarafindan katledilen yarim milyonun üzerindeki Türkten bahsetmez ve sözde bir ermeni soykirimindan bahsederler.Bu forumda da Ermenileri savunan onlarin soykirima ugratildigini ileri süren Ermeni sempatizanlari var.Yani onlar icinde Türklere yapilan kiyim önem arzetmiyor.

 

Neden bunu yazdim simdi;Ermenilerin siyasi ve milli amaclarini bilmeden 3 milyon ermeni ne yapar tarzi bir yaklasim ciddiyetten uzaktir.Ermeniler'in milli davalarindan birisi "DENIZDEN DENIZE"sloganidir.Yani Karadenizden Akdeniz'e uzanan BÜYÜK BIR ERMENISTAN.Ermeniler bu amacla tarih süresince Kürtleri Türklere karsi kullanmislardir.Asala terör örgütü üzerine almis oldugu misyonu PKK'ya devretmis arka plana cekilmistir.Ermenilerin tarih boyunca emellerine nail olmalarinin önünde hep Türklerin Anadolu'ya gelmis olmalari bir engel olmustur.Ermenilerdeki Türk düsmanligi 1915'le degil yüzyillar öncesine gider.Yani Türklerin Anadoluya geldiukleri tarihle birlikte baslamistir bu.Türklerin en zayif dönemi olan Birinci Dünya Savasi ile Ermeniler Türk katliamina baslamis,Fransizlarla,Ruslarla isbirligi yapmislardir.1915 tarihi Ermeniler icin milad olmus ve soykirim yalanlari ile alt edemedikleri Türkleri soykirim yalani ile altetmeyi amaclamislardir.

 

Tabii ki resmi dilenmis bir ÖZÜR yoktur ortada.Yani bunu yazmak bile abesle istigaldir.Erdogan'in adami olan Abdullah Gül'ün Türkiye'nin en basindaki adam olarak Ermenistan'a sözde dostluk amaci ile gitmis olmasi dolayli dilenmis bir ÖZÜRDÜR.

 

Erbil'de elcilik acmakta dolayli olarak Barzani'nin Kürt yönetimini tanimaktir.Bunun lami cimi olmasa gerek.

 

Avrupa Birligi'nin protokolünü imzalayip sonra da Rum gemilerine Türk limanlarini acmiyorum demekte sadece siyasi bir aldatmacadir.O protokol imzalandiginda Rum kesimide taninmis olmaktadir.Bunun kanitini aramakta abesle istigaldir.HERSEY ORTADADIR.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.