Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İsrail Katliamı ve AKP


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bu saldırı AKP'nin kucağına çok ağır bir bomba bırakmıştır.

 

Yukarıdaki alıntı saldırının ertesi günü İsrail Katliamı başlığında yaptığım bir değerlendirme.

 

Ne yazık ki, AKP'nin bile bile bu insanları ölüme gönderdiği, böylece popüleritesini geri kazanmayı planladığı yönündeki "tespit"ler, hem siyasi gerçekler hem de siyaset yasalarından bağımsız olarak yapılmış "tespit"ler.

 

Kabaca bakalım öncelikle. İddiaların özeti ne ? ; Türkiye'den giden aktivistlere İsrail'in silahlı müdahele yapacağı ve buna verilecek cevapla hem Türk hem de Arap kamuoyu önünde popülerite kazanma planlanmış.

 

Evet yani, AKP ya da AKP'nin iktidarda kalmasını isteyen güçler, hükümetin İsrail'e askeri yaptırım, askeri güç gösterisi yapabilmesi için bir provokasyon hazırlamış.

 

Bu tarz provokasyonlarda önce asıl yapmak istediğinizi planlarsınız. Ve sonra bu planladığınız gerçekleştirmenize imkan verecek provokasyonu düzenlersiniz. Ya kendiniz bir eylem yapıp, saldırmak istediğiniz odağa atarsınız suçu. Fail oymuş gibi gösterirsiniz ya da saldırmak istediğiniz odağı, size ait bir hedefe saldırması için provoke edersiniz. Sonra bu saldırıyı bahane ederek önceden planladığınız hareketi gerçekleştirirsiniz.

 

 

Peki bakalım bu olaya. AKP hükümetinin hazırladığı bir plan varmış gibi mi geliyor size ? "Hem Türk hem de Arap kamuoyunda popülerite kazanmak için; İsrail vatandaşlarımızı öldürür biz de hiçbir şey yapmayız böylece popüleritemiz artar" diyerek mi böyle bir provokasyon düzenledi AKP?

 

Neydi plan ? Bu saldırı bahanesiyle hayata geçirilecek ve popülerite sağlayacak plan neydi ? Dilomatik ilişkileri kesmek mi? Yapılan tüm anlaşmaları iptal etmek mi? İsrail'e askeri müdahelede bulunmak mı? İsrail'e askeri güç gösterisi yapmak mı ? Filistin'i bağımsız bir devlet olarak tanımak mı ?

 

Hayır. Bunlardan hiçbiri yapılmadı.

 

Siyaset yasaları iktidar partilerine kamuoyunda iktidarın karşılayamayacağı bir talep oluşturmamasını, böyle bir talebin oluşmasının önüne geçmesini emreder. Muhalefete ise kamuoyunda, iktidarın karşılayamacağı talepleri oluşturmasını emreder. Zira muhalefetin siyasi teknik olarak temel hedefi, kamuoyunun arzulayağı fakat iktidarın karşılayamacağı talepler oluşturmaktır. Yani iktidarın yapamayacağı uygulamaların, icraatların kamuoyu tarafından benimsenmesi ve talep edilmesini sağlamaya çalışmak

 

Örnek vermek gerekirse; AKP dokunulmazlıkları kaldıramaz. Dokunulmazlıkları kalktığında hakkında adi suçlardan dava açılabilecek bakanlar vardır. Hatta başbakan da. CHP dokunulmazlıkların kaldırılmasını bir kamuoyu talebi haline getirmeye çalışır.

 

Eğer toplumda iktidarın karşılayamacağı bir talep oluşursa ve iktidar bu talebi karşılayamaz, toplumu tatmine edemezse o iktidar kaybeder. Hele hele bu talep kendi kemik oy tabanında oluşursa sadece oy kaybetmez, parti olarak çatırdayabilir.

 

Şu an genel olarak Türk toplumunda ve özellikle AKP'nin kemik oy tabanın olan islami kesim de talepler nelerdir ? Tek tek ya da topluca, yukarıda sıraladığım yaptırımlar. Bu talep şiddetli ve yoğun mu? Evet spikerler sokaktaki adama mikrofon uzatınca on adamdan dokuzu bunlardan en az birinin ya da hepsinin uygulanmasını istiyor. AKP bu talebe cevap verebiliyor mu? Hayır. Bu yaptırımlardan hiçbirini uygulayamıyor.

 

Milli Görüşçüler ile Nur Cemaati'nin ittifakı ile oluşan AKP'de Nur Cemaati'nin lideri Gülen, Tayyip Erdoğan'dan oldukça farklı şeyler söylemeye başlıyor. Bu saldırı sadece kamuoyunda hükümetin karşılayamayacağı bir talep yaratmakla kalmıyor. AKP'yi oluşturan iki siyasi çizgi arasında hep varolan "ABD ve İsrail"e bakıştaki çelişki bu saldırı sayesinde bariz biçimde ortaya çıkıyor.

 

Peki arkadaşlar, bu saldırının AKP'yi zirveye taşımak için düzenlenen bir provakasyonun parçası olduğu savı hangi mantığa sığıyor ?

  • Cevaplar 111
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Bu eylem başarılı olsaydı, yani ambargo delinmiş olsaydı bu AKP ye nasıl yansırdı, şimdi Ortadoğu ne halde olurdu? AKP bunları hayal edip bu riski göze almış olamaz mı?

Gönderi tarihi:

E yani kime duyuracaksın tabii...

 

Dogmatik fikirler tahtaya çakılalı yıllar olmuş paslı çivilere benzer. Ne kerpeten söker ne keser. Israr edersen kopar, tamamen içerde kalır.

 

Tek çaresi ters taraftan başka bir çivi çakmaktır.

 

Hani çizgi filmlerde olur, tersine patlayan tuzak tabancalar vardır. Zavallı kurban bunun ortak düşmanlarını bertaraf etmek için dostu tarafından eline tutuşturulduğunu sanır.

 

Tetiği çektiğinde dostu sandığının düşmanı ile anlaşma yapmış, kendisini satmış olduğunu anlayacak zaman bulur mu bilinmez...

 

F. Gülen'in İHH diye bir kuruluşu yeni öğrendiği açıklamasına çok güldüm. Fıkralık bunlar ya, çok alemler. Aranızdan su sızmıyorken niye acaba davul dümbelekle Gazze fethi hazırlıkları yaparken "dur hele yahu, bizim eleman ne yapıyor böyle?" diye niye merak etmemiş acaba? Bu iletişim çağında? Biri de çıkıp "uzaktan iyi değerlendirme yapamamış olmalı" demez mi! laugh.gif

 

Ben koptum artık ya! Ağlayacağımı mı güleceğimi mi şaşırdım. Ülkem bunlara layık değil diye ağlayasım geliyor, bu acıklı komedi kanımı donduruyor!

Gönderi tarihi:

Güzel ülkemiz neye layık Sn. demirefe?Güzel ülkemizi layık olduğu yere taşıyacak olan birini tanıyor musunuz?Söyleyeceğiniz kişi sizin kadar bütün olayların içini dışını bilimsel gerçek düzeyinde bilen biri olsun ki söyledikleri karşısında kimse itiraz edemesin ''Bu adamın dedikleri yukardan boşluğa düşmek kadar gerçek abi.'' desinler.

 

Hatta bu halk bu topraklara da layık değil başka bir halkla değiştirmek lazım mümkünse bilimsel bir araştırma yapmak lazım bu konu hakkında da.

 

 

Gönderi tarihi:
.

Anlamamakta ısrar ediyor olabilirsiniz...

 

Çok açık ve net bir biçimde yazıyorum:

Türkiye'de, o gemiyi siyasi rant için gönderen bir eğilim ve yaptırım var ise

Ve o gemideki insanlar bu doğrultuda gönderilmişler ise

Bunu sorgulayın, ortaya koyun, tutarlı ise arkanızda durayım...

 

En baştan beri söylüyorum;

Bu kanıtlanmış birşey değildir,

Fakat olmayacak birşey de değildir...

Ucu açık; Belli olmaz...

 

Fakat İsrail'in yaptığı şey, çok açık ve net olarak haksızdır.

Öncelikli olan budur.

Ve bizim de siyasi iktidardan beklentimiz

Buna oldukça ciddi bir karşı yaptırım uygulamasıdır.

 

Ha iktidar bizim talebimiz karşısında ezilir,

Ya da sizin iddianız karşısında...

 

Siz daha, kendi toplumunuza yapılan bir saldırıda, bir bütünlük oluşturamıyorsanız;

Hiçbir şey demiyorum size.

 

1974te Ecevit, Kıbrıs'a barış harekatı düzenlemek için toplantı yaptığında,

Bütün siyasi önderleri çağırıp, fikirlerini almıştı.

Ve Atatürk'ten sonra böyle bir bütünlük sağlayabilen ilk kişi idi...

 

Ha Tayyip Erdoğan'ın böyle birşey yapabilecek ne karizması vardır,

Ne yeteneği vardır, ne vasfı vardır, ne de kişiliği vardır.

Fakat buna rağmen siz çıkıp:

"Ya hu bunlar AKP'li değiller mi? Köküne kibrit suyu" derseniz,

Ben sizin Ulusal Birlik anlayışınızı sorgularım...

 

Tekrar ediyorum:

Siyasi iktidarın, bu olayda etken bir parmağı olabilir;

Bu sorgulanırdır ve sorgulanmalıdır elbette...

Sorumlusu olanlara da bir yaptırım uygulanabilir;

Elbette ki halk tarafından...

Fakat bundan önce önemli olan şey;

İsrail, sizin halkınıza, hukuki olmayan haksız bir saldırı düzenlemiştir...

Gönderi tarihi:

Madem öncelikli tartışılması gereken konu bu olayın AKP'nin oyunu olması üstüne bir kurguysa, AKP'nin bunu oya tevil etme tavrıysa net olarak bilemediğimiz ama bazılarının adları gibi emin oldukları bilinçli hazırlanmış bir seneryo mantığıyla baktıkları bu oyuna İsrail nasıl olur da bu oyuna düşer şeklinde bir eleştiri mantığı geliştirilirse daha mantıklı olur.İsrail gibi istihbaratı dünyaca ünlü, ne yaptığını her zaman bilen, işini kontrol dışı sebeplere bağlamayan bir devletin bu oyunun bir parçası olmasını AKP'ye farkında olmadan destek olmasını İsrail'in büyük bir devlet olmasına yakıştıramadım, denirse hiç de yadırganmaz.

Gönderi tarihi:

AKP hükümetinin hazırladığı bir plan varmış gibi mi geliyor size ? "Hem Türk hem de Arap kamuoyunda popülerite kazanmak için; İsrail vatandaşlarımızı öldürür biz de hiçbir şey yapmayız böylece popüleritemiz artar" diyerek mi böyle bir provokasyon düzenledi AKP?

 

Öncelikle, "one minute" davasından sonra bile İsrail ile hükümet arasında bir uzaklaşma falan yoktu. Anlaşmalar devam etti. Bu durumda, ne Amerika ne de İsrail böyle bir sürpriz gelişme ile AKP'yi zor durumda bırakmak istemez diye düşünüyorum. Neden işin içinden çıkılmaz bir halde bıraksın Türki hükümetini?

 

Diğer bir başlıkta söylemiştim. Bu olayda AKP kaybolan itibarını "bırakalım insanlarımız ölsün de biz de popüleritemizi kurtaralım" diye planlamış olmamalı. Bu zaten mantık dışı bir şey Cyrano. Hükümet bile bile o bombayı eline alınr mı? Öyleyse, İsrail'in yaptığı hükümet için de bir sürprizdi. Bu kadarını bekliyor olamazlardı diyorum. Bu durumda, bu olay eğer planlı bir provakasyon olayı ise, sadece gözaltıların olacağı tahmin ediliyor olmalıydı. Gözaltılar olduğunda birileri sert konuşmalarla itibarını kurtarabilirdi. Ancak gözaltı değil ölümlü saldırı meydana geldi.

 

Gözönünde tutulması gereken diğer bir konu Gülen'in açıklamasıdır. Neden hükümetin aksine bir açıklamada bulunuyor? Ayrıca neden Amerika veya İsrail tıpkı Gülen gibi Türk hükümetini bu konuda "yalnız" bırakıyor? Neden bunlar AKP'nin süreçten yara almadan çıkması için bir şey yapmıyor da yalnız bırakıyor? Bombanın AKP'nin kucağında kaldığı net değil mi?

 

Ben öyle tahmin ediyorum ki, birileri artık AKP yi gözden çıkarmıştır. Tirkiye'de muhalfet güçlendirilmektedir. Türkiye'de seçime az bir süre kala, senin de yazında çok güzel değindiğin gibi, muhalefetin hükümete karşı rahat rahat kullanması için gerekli "talepler" oluşturulmuştur. Ne Amerika ne İsrail ve ne Gülen dahi, hükümete paralel bir şey söylememiş, gizli kapaklı da olsa bir şey yapmamış rol oynamamıştır. Bir öncek Dalos örneğindeki gibi "fatih" ilan ettirilmemiştir (bir kaç gün öncesine kadar ilan ettirildiğini düşünüyordum ama bu kadar basit olmadığına karar verdim).

 

Şimdi bunlar ışığında, "planlı" olarak düşündüğümüz bu olay, İsrail ve Amerika tarafından sonuçları düşünülmeden mi atılmıştır? Hükümet sonucunu düşünmeden fazla önemsememiştir. Olsa olsa, en fazla, göz altı olur biz de çıkar bağırır çağırır lehimize çeviririz demiş olabilir. Ancak ölümle sonuçlanmasını tahmin edememiştir. Ölümle sonuçlanan bu olayın, Amerika ve İsrail tarafıondan, Türkiye iç politikasında yaratacağı yankı sizce düşünülmemiş midir?

 

Olayın sonucu basittir. AKP bu bomba ile yalnız kalmıştır. Olayda plan varsa, (1) AKP sadece gözaltı olacağını düşünmüş ve ölümlerin olacağını kestirememiştir, (2) dış güdümlü bir plan varsa bu da AKP aleyhine gerçekleştirilen bir plandır.

 

 

Diyelimki olayda hiç bir plan yok. Doğaçlama gelişti. Herşey olağan ve normal. Tek anormal olan İsrail'in herzamanki tavrı.

 

Ben de şunu sorarım: İsrail, Ortadoğuda kilit rol oynayan ve projeler için önemli bir ülke olan Türkiye'nin iç politikasını derinden etkilyecek böylesine bir olayı, kimseden izin almadan, Amerikanın haberi olmadan, olay baştan düşünülmeden gerçekleştirir mi? Bu olayın Türkiye üzerindeki etkisi Amerika veya İsrail tarafından düşünülmez mi? Es mi geçilir? Peki bu ne kadar mantıklı sizce?

 

Ben bu olaylar zincirini öyle basit değerlendiremiyorum ve altında farklı şeyler aramadan yapamıyorum.

Gönderi tarihi:

Birileri tavşana kaç, tazıya tut demiş... Daha doğrusu kuzuya atıl kuzu demiş, kurda da parçala kurt demiş...

 

Kullananlar hep aynı, kullandıklarını sanıp kullanılanlar da... Bu aklıevvellere defalarca söyledik. Sen senden daha büyük bir gücü kullanamazsın. Şeytana ruhunu satıp "iş bitince tanrı nasılsa geri alır" diyemezsin diye diye dilimiz pelesenk oldu, klavyemiz eskidi.

 

E yani kime duyuracaksın tabii...

 

Dogmatik fikirler tahtaya çakılalı yıllar olmuş paslı çivilere benzer. Ne kerpeten söker ne keser. Israr edersen kopar, tamamen içerde kalır.

 

Tek çaresi ters taraftan başka bir çivi çakmaktır.

 

Hani çizgi filmlerde olur, tersine patlayan tuzak tabancalar vardır. Zavallı kurban bunun ortak düşmanlarını bertaraf etmek için dostu tarafından eline tutuşturulduğunu sanır.

 

Tetiği çektiğinde dostu sandığının düşmanı ile anlaşma yapmış, kendisini satmış olduğunu anlayacak zaman bulur mu bilinmez...

 

F. Gülen'in İHH diye bir kuruluşu yeni öğrendiği açıklamasına çok güldüm. Fıkralık bunlar ya, çok alemler. Aranızdan su sızmıyorken niye acaba davul dümbelekle Gazze fethi hazırlıkları yaparken "dur hele yahu, bizim eleman ne yapıyor böyle?" diye niye merak etmemiş acaba? Bu iletişim çağında? Biri de çıkıp "uzaktan iyi değerlendirme yapamamış olmalı" demez mi! :lol:

 

Ben koptum artık ya! Ağlayacağımı mı güleceğimi mi şaşırdım. Ülkem bunlara layık değil diye ağlayasım geliyor, bu acıklı komedi kanımı donduruyor!

 

Çivi örneği SÜPER!

Gönderi tarihi:

Anlamamakta ısrar ediyor olabilirsiniz...

 

İsrail, sizin halkınıza, hukuki olmayan haksız bir saldırı düzenlemiştir...

 

Siz de aynı ısrarı sürdürüyor sunuz.

Tabancayla insan öldürüldü diyelim. Tabanca mı suçlu, tetiği çeken mi?

Gönderi tarihi:

Hizbullah: Türkiye’nin arkasındayız

 

İsrail’in kanlı baskınında ölen Türkler, Hizbullah tarafından Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki El Raya Stadyumu’nda düzenlenen, binlerce kişinin katıldığı gösteriyle anıldı.

 

Türk bayraklarının dalgalandığı gösteride konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah özetle şunları söyledi: “Gazze’ye uygulanan ambargoyu delmek için şimdi daha büyük bir şans doğmuştur. Daha çok özgürlük filoları gerekmektedir. Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerini kesecek olması İsrail’de deprem yarattı. O nedenle kısa sürede Türkiye’nin isteklerini yerine getirerek herkesi serbest bıraktılar. Bu, Türkiye’nin gücünü gösteriyor. Bu yaşananlardan sonra ben İsrail’in Türkiye’yi yavaş yavaş kaybetmeye başladığını söyleyebilirim. Avrupalılar yeni bir özgürlük filosundan bahsediyorlar. Ancak bunlar arasında hiçbir Arap’ın sesi çıkmıyor. İsrail Türkiye’nin al bayrağından, Hizbullah’ın bayrağından korkuyor. Türkiye’nin arkasında durmaya devam etmeliyiz. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a Amerika baskı yapıyor ama o aldığı karardan dönmüyor.” Nasrallah, Arapça yayımlanan TRT El Türkiye kanalına da bir röportaj verdi. Hizbullah lideri, “Türkiye hem Arap dünyasını hem İslam dünyasını kazanacak; hem Arap hem de İslam dünyasında önemli bir yere sahip olacaktır” dedi.

Hürriyet

Gönderi tarihi:

Hey yarabbii :) Ne günlere kaldık!

Ne yazik ki öyle YARASA birde buralarda yasayip buralardan baksan, kimbilir belkide fettullah bir dönemdir ABD yasiyor onun icin döneklesmis olabilir hakikatten biz neymisiz annem diye kimbilir..

 

Demirefe, aglamakta hakli Sayin politika bastan bu noktalara gelecegimizi izah etti ama !!!

Gönderi tarihi:

Siz de aynı ısrarı sürdürüyor sunuz.

Tabancayla insan öldürüldü diyelim. Tabanca mı suçlu, tetiği çeken mi?

 

Bir düzeltme yapayım, yok yere tepki çekmeyelim. Tabancanın hiç suçu yok tabii ki; şimdi buradan hareketle İsrail in de suçu yok dedi gibi bir anlam çıkartan olur. Onun için İsrail in yaptıklarını hiçbir neden haklı göstermez. Öncelik sırası için dikkat çekmek istedim.

Gönderi tarihi:

Bir düzeltme yapayım, yok yere tepki çekmeyelim. Tabancanın hiç suçu yok tabii ki; şimdi buradan hareketle İsrail in de suçu yok dedi gibi bir anlam çıkartan olur. Onun için İsrail in yaptıklarını hiçbir neden haklı göstermez. Öncelik sırası için dikkat çekmek istedim.

Anlayan anlamistir Sayin y.yılmaz üzülme !!!

Gönderi tarihi:

Güzel ülkemizi layık olduğu yere taşıyacak olan birini tanıyor musunuz?Söyleyeceğiniz kişi sizin kadar bütün olayların içini dışını bilimsel gerçek düzeyinde bilen biri olsun ki söyledikleri karşısında kimse itiraz edemesin ''Bu adamın dedikleri yukardan boşluğa düşmek kadar gerçek abi.'' desinler.

 

Siz forumdan biraz uzak kalmış olmalısınız. Defalarca ilan ettim benim önerdiğim liderin Osman Pamukoğlu ve partisi HEPAR olduğunu...

 

Bu kanıya bir anda varmadım tabii. En son Pamukoğlu'yu Ergenekon'a yamama gayretleri görünce emin oldum ki ondan korkuyorlar. Bu hatayı yapmasalar belki bu kadar emin olmazdım. Şu an hiç bir tereddüte yer vermeksizin Pamukoğlu'yu destekliyorum. Bundan önceki işaret, AB Türkiye masasından AKP ye gelen HEPAR'ı yok et emri idi. Emrin uygulamaya konmaya çalışılması resmi netleştirdi.

 

ortaya koyun, tutarlı ise arkanızda durayım...

Çok geriden geliyorsun, adımlarını sıklaştırman yetmez, koşman gerek...

 

Ben bu saatten sonra bu değirmene bir kova bile su dökmem, bunu açıkça ilan ettim ve arkasındayım. AKP benim için çoktan bitmiş, kapanmış bir defterdir. Gitmesi gereken yer SEKA geri dönüşüm... Mars'ı fethetse inanmam. Sana da aynını düşünmeni tavsiye ederim...

 

Ya bir de ekleyeyim: Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ın on emirden altıncısını hatırlatması üzerine, sekizinci emir de var demesine bittim ya! Enfesti! :alkis: Süper! :thumbsup:

 

O değil de Baykal istifa etmese Erdoğan herhalde yedinci emir'i meydanlarda söylemek için İbranicesini öğrenecekti demek ki! :laughing:

Gönderi tarihi:

Ne umuldu ne bulundu...?Arap dünyasina Abdülnasir olmaya calisirken,Türkiye'nin yüzüne bir tokat indirttiler.Kim bunun sorumlusu?Yazar Necati Dogru söyle yaziyor:"Davutoglu istifa etmelidir,bakanliktan cekilmelidir.

-Geminin dernege satilmasini.

-Gemiye binenlerin secilmesini,

-Geminin yola cikartilmasini,

-Kizilay'in görev disina itilmesini,

-Israil'de ordunun egemen oldugunu,

-Israil ordusunun sivil öldürdügünü,

-Gemiyi Israil'in vuracagini,

-Geminin yüküne el konulacagini,

-Geminin Gazze'ye varamiyacagini,

-Varmazsa da önemli olmadigini,

-Önemli olan propaganda oldugunu,

-Bu propagandanin Türkiye'ye bir fayda getirmeyecegini fakat

Tayyip Erdogan ile "Ortadogu'nun Kissinger'i diye koltuklanip övülen Ahmet Davutoglu'na siyasi imaj güclenmesi yapacagini...Arap ve Müslüman devletlerin (Suriye ve Iran disinda)Hamas'i desteklemedigini,Müslüman Misir'in bile daha 6 ay önce Gazze'ye kara yoluyla yardim götüren 16 Milletvekilini sinirdan geri kovdugunu...

Türkiye'nin Hamas dostu görünmesinin ABD tarafindan da onaylanmadigini,bu nedenle Israil'in Türk gemisini kursunlayip yolcularini esir alinca ABD'nin Türkiye'nin tarafinda olmayacagini...

 

Bakan bunlarin hepsini biliyordu.Bile bile bu gemileri yola cikardi.

 

Bakan'in amaci muhtaclara insani yardim eristirmek degil,Basbakan Tayyip Erdogan'i Arap ve Islam Dünyasi'nin en sevilen lideri yapacak alkis almakti.

 

Israil alkisa kursun döktü.

Türkiye'nin yüzüne tokat indirdi.

Bakan istifa edip cekilmelidir.

 

Sayin Necati Dogru bu yazisinda Marmara gemisinin nasil bile bile ve kim tarafindan kullanildigini hicbir süpheye yer vermeyecek sekilde aciklamistir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Öncelikle, "one minute" davasından sonra bile İsrail ile hükümet arasında bir uzaklaşma falan yoktu. Anlaşmalar devam etti. Bu durumda, ne Amerika ne de İsrail böyle bir sürpriz gelişme ile AKP'yi zor durumda bırakmak istemez diye düşünüyorum. Neden işin içinden çıkılmaz bir halde bıraksın Türki hükümetini?

 

Diğer bir başlıkta söylemiştim. Bu olayda AKP kaybolan itibarını "bırakalım insanlarımız ölsün de biz de popüleritemizi kurtaralım" diye planlamış olmamalı. Bu zaten mantık dışı bir şey Cyrano. Hükümet bile bile o bombayı eline alınr mı? Öyleyse, İsrail'in yaptığı hükümet için de bir sürprizdi. Bu kadarını bekliyor olamazlardı diyorum. Bu durumda, bu olay eğer planlı bir provakasyon olayı ise, sadece gözaltıların olacağı tahmin ediliyor olmalıydı. Gözaltılar olduğunda birileri sert konuşmalarla itibarını kurtarabilirdi. Ancak gözaltı değil ölümlü saldırı meydana geldi.

 

Dostum emperyalizmde işler bir düğmeye basıp tüm planları hayata geçirmek şeklinde yürümüyor. İsrail'in yaptığı herkes için sürprizdi. ABD günlerce bir açıklama yapamadı. Güvenlik Konseyi görüşmelerinde ABD tarafı ağzını açmadı. Sonunda ne yaptı ABD? Beyaz Saray ilk defa Gazze ambargosunun insanlık dışı ve kabul edilemez olduğunu açıkladı.Bu ABD'nin İsrail'e gösterebileceği ciddi tepkilerden birisi. İngiltere Mısır'a baskı yaptı ve Mısır, Gazze'ye açılan Refah sınır kapısını sürekli açık tutacağını açıkladı. Ambargo karadan ortadan kalkmış oldu.

 

Gemişte de olmadı mı bunlar? İsrail'i mevcut ve eski bakanlarının "insanlık suçu işledikleri" gerekçesiyle hapse atılacakları için gidemedikleri batı ülkeleri var.

 

İsrail'in "serseriliği" daha önce başka bir başlıkta belirttiğim gibi batılı ülkelerin yıllardır başını ağrıtan bir durum. İsrail'in yaptıkları Ortadoğu'da hem ABD düşmanlığı hem de genel olarak batı düşmanlığını körüklüyor. Ne zaman batı ülkelerinden bir açılım gelse, İsrail'in saldırısıyla ortadan kalkıyor. İsrail'in "serseriliği"nden (Berlisconi'nin lafı bu da) tüm batı ülkeleri rahatsız. Milyarlarca dolarlık propaganda, rüşvet (basın dünyası için) vs bütçe ayırıyorlar Ortadoğu'da ve batı ülkelerindeki müslüman nüfus arasında ABD ve Batı imajını düzeltmek için. İsrail gidiyor plajda oynayan çocukları vuruyor, İsrail ajanları batı ülkelerine ait pasaportlarla İsrail dışında suikast düzenliyor. Hepsi havaya uçuyor projelerin.

 

Bu genel bir durumdur. Kendi içlerinde ya da müttefiklerinde aşırı sağcı iktidarlar emperyalist ülkeler için bir sıkıntı kaynağıdır. Ve İsrail kredisini tüketmektedir. İsrail'de çok aklı başında bir iktidar mı var ki adım atarken derinlemesine düşünsün.

 

 

Gözönünde tutulması gereken diğer bir konu Gülen'in açıklamasıdır. Neden hükümetin aksine bir açıklamada bulunuyor? Ayrıca neden Amerika veya İsrail tıpkı Gülen gibi Türk hükümetini bu konuda "yalnız" bırakıyor? Neden bunlar AKP'nin süreçten yara almadan çıkması için bir şey yapmıyor da yalnız bırakıyor? Bombanın AKP'nin kucağında kaldığı net değil mi?

 

Bir kriz oluştu. Kimsenin önceden öngöremediği bir kriz. Böyle krizler çelişkileri ortaya çıkarır. Gülen'in açıklamaları Türkiye'deki islamcılar arasında ABD ve İsrail konusunda yıllardır var olan çelişkiyi ortaya çıkardı.

 

Nur cemaati, ABD'nin "islamı Sovyetler'e karşı kullanma" stratejisi olan "Yeşik Kuşak Projesi"nin Türkiye'deki ayağıydı 70'li yıllarda. 6. Filo'yu protesto eden Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının üstüne Kanlı Pazar'da bıçaklarla, satırlarla saldıranlar Nur Cemaati idi. Cemaatin o zamanki lideri Mehmet Şevket Eygi, "Kadıköy'de Kuran ateşe verildi" "camilerde toplanıp yola çıkın" "gün cihat günüdür" diye yazıyordu.12 Eylül'de darbeyi desteklediler. Yine kuvvetli Amerikancı Özal'ı desteklediler. Sovyetler'in dağılışından sonra başta eski Sovyet Cumhuriyetleri olmak üzere Asya'da ABD ajanlarının üs olarak kullandığı "Türk Okulları"nı açtılar.

 

İslamcı kesimin öbür kanadı olan Milli Görüşçüler, ortaya çıktıkları 70'li yıllardan beri "batı karşıtı" "batı düşmanı" bir siyaset izlediler. Bu kesimin içinden batı karşıtı ve batı düşmanı tutuma ilk aykırı davranan Abdullah Gül'dü. Yani 95 yılıydı sanırım, bir yandan Şevki Yılmaz denen adam batı düşmanı konuşmalar yaparken, Abdullah Gül dönemin devlet bakanı idi sanırsam, AB ile ilgili "karşı değiliz" tarzında söylemler kullanıyordu. Daha sonra başını önce Abdullah Gül'ün, sonra Erdoğan'ın çektiği bu hizip, Refah'tan ayrıldı (o zamanki adı Fazilet idi sanırım) Nur Cemaati ile ittifak yapıp AKP'yi kurdu.

 

Türkiye'nin AB üyeliğinin hayal olduğu sokaktaki çocuklar tarafından bile idrak edilip, Avrupa ülkelerinde "Türkiye AB üyesi olacak" diyen lider kalmayınca Türkiye'de zoraki bir eksen kayması oldu. Rusya ile bilmem kaç milyar dolarlık ticaret anlaşmaları. İran'la yakınlaşma. Batı ülkelerinin İran'a yaptırımlarına yüksek sesli tepki. Şangay Ticaret Beşlisi'ne üye ülkelere Gül'ün peşpeşe ziyaretleri. İttifakın öbür kanadı Nur Cemaati'nde rahatsızlık yarattı. Herşeyden önce bu cemaatin faaliyetleri Rusya Federasyonun'da yasak. Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu'na üye ülkelerde cemaatin okulları kapatıldı. Bu cemaat fiilen ABD merkezli bir cemaat. Hatırlayalım, Türkiye ile Rusya arasında elli küsür anlaşma imzalanınca ABD'de bir FBI şefi Gülen için "En tehlikeli şeriatçı içimizde barınıyor" tarzında açıklamalar yaptı.

 

Bir kriz var. Bu kriz hem batı ile İsrail arasında. Hem de Nur cemaati ile Milli Görüşçüler arasında.

 

 

Ben öyle tahmin ediyorum ki, birileri artık AKP yi gözden çıkarmıştır. Tirkiye'de muhalfet güçlendirilmektedir. Türkiye'de seçime az bir süre kala, senin de yazında çok güzel değindiğin gibi, muhalefetin hükümete karşı rahat rahat kullanması için gerekli "talepler" oluşturulmuştur. Ne Amerika ne İsrail ve ne Gülen dahi, hükümete paralel bir şey söylememiş, gizli kapaklı da olsa bir şey yapmamış rol oynamamıştır. Bir öncek Dalos örneğindeki gibi "fatih" ilan ettirilmemiştir (bir kaç gün öncesine kadar ilan ettirildiğini düşünüyordum ama bu kadar basit olmadığına karar verdim).

 

Şimdi bunlar ışığında, "planlı" olarak düşündüğümüz bu olay, İsrail ve Amerika tarafından sonuçları düşünülmeden mi atılmıştır? Hükümet sonucunu düşünmeden fazla önemsememiştir. Olsa olsa, en fazla, göz altı olur biz de çıkar bağırır çağırır lehimize çeviririz demiş olabilir. Ancak ölümle sonuçlanmasını tahmin edememiştir. Ölümle sonuçlanan bu olayın, Amerika ve İsrail tarafıondan, Türkiye iç politikasında yaratacağı yankı sizce düşünülmemiş midir?

 

Ben bu saldırının İsrail tarafından Türkiye'nin iç siyasi dengeleri gözetilerek düzenlendiğini düşünmüyorum. Şu ana kadar bile İsrail ağır bedel ödedi. Gazze ambargosu konusunda kendisine yakın şeyler söyleyen tek batılı ülke olan ABD bile ambargoyu insanlık dışı ve kabuledilemez olarak tanımladı. Güvenlik Konseyi'nde İsrail'i kınama kararını veto etmedi. Mısır Refah'ı süresiz açtı.

 

Gemideki Türkler için "bunlar şeriatçı" diye ilk günler propaganda yaptı. Ancak gemilerdeki batılı milletvekilleri, aktivistler ülkelerine döndü. Basının karşısına geçti. Ve kendi gördüklerini anlattılar. İnsanlar İsrail propaganda makinesine değil kendi vatandaşlarına milletvekillerine inandılar tabi.

 

Girin Youtube'a ingiliz anchormanin İsrail'li hükümet sözcüsünü canlı megavizyon bağlantısında nasıl yerden yere vurduğunu izliyor milyonlarca insan. İsrail'in saldırıya gerekçe olarak sunduğu görsel materyaller internet mizah malzemesi oldu.

 

Amerika'nın böyle bir planı olsaydı İsrail'e sırtını döner miydi saldırıdan sonra? ABD İran'a yaptırım için müslüman ülkelerde kamuoyu oluşturmaya çalışırken İsrail'in 9 müslümanı katletmesi akıllıca bir taktik olur mu ? İsrail ne yaparsa ABD ve Batı yaptı olarak algınalıyor Ortadoğu'da. Hem ABD hem Batı bu imajdan bıktı artık. Hele de İsrail'de Şaron'dan bile daha aşırı sağcı, kontrol edilemez adamlar iktidardayken.

 

 

 

 

Olayın sonucu basittir. AKP bu bomba ile yalnız kalmıştır. Olayda plan varsa, (1) AKP sadece gözaltı olacağını düşünmüş ve ölümlerin olacağını kestirememiştir, (2) dış güdümlü bir plan varsa bu da AKP aleyhine gerçekleştirilen bir plandır.

 

 

Diyelimki olayda hiç bir plan yok. Doğaçlama gelişti. Herşey olağan ve normal. Tek anormal olan İsrail'in herzamanki tavrı.

 

Bomba hem AKP'nin hem İsrail'in kucağında kaldı. İşte ambargo Mısır'ın Refah'ı açmasıyla karadan kalktı. ABD'nin de ambargoya karşı tavır almasıyla denizden de kalkacak yakında. Batı kamuoyunda İsrail aleyhine hiç olmadığı kadar tepki oluştu.

 

Ben de şunu sorarım: İsrail, Ortadoğuda kilit rol oynayan ve projeler için önemli bir ülke olan Türkiye'nin iç politikasını derinden etkilyecek böylesine bir olayı, kimseden izin almadan, Amerikanın haberi olmadan, olay baştan düşünülmeden gerçekleştirir mi? Bu olayın Türkiye üzerindeki etkisi Amerika veya İsrail tarafından düşünülmez mi? Es mi geçilir? Peki bu ne kadar mantıklı sizce?

 

Ben bu olaylar zincirini öyle basit değerlendiremiyorum ve altında farklı şeyler aramadan yapamıyorum.

 

Gerçekleştirir dostum. Ülkeleri iktidarlar yönetir. Aptal adamlar iktidara gelince aptal şeyler yaparlar. Düşün Kafkasya'da ABD'nin bir numaralı adamı değil miydi Saakaşvili. Saakaşvili'nin iktidara gelmesiyle Gürcistan, ABD'nin bir numaralı müttefiği haline gelmedi mi Kafkasya'da. Ne yaptı bu adam? Kalktı Rus ordusuna askeri saldırı düzenledi. ABD'nin Kafkasya'ya ilişkin onlarca planını altüst etti. Rusya'nın elini güçlendirdi. Üç Kafkas ülkesinde ABD üsleri kapatılıyor. Gürcistan'ın artık adını ağzına alan batı ülkesi kaldı mı ? Saldırıdan önce Gürcistan'ın NATO üyeliği tartışılıyordu. Hergün Rusya'nın Gürcistan'a uyguladığı baskı eleştiriliyordu.

 

Bu işler düğmeye basıp herşeyi halletmeyle yürümüyor.

Gönderi tarihi:

İsrail'in imajına hiç bir şey olduğunu zannetmiyorum. İmajı yerle bir olan Türkiye'dir.

 

Türkiye terör örgütleri ile işbirliği yapmaya çalışan, İsrail askerlerine vahşiler gibi demir çubuklarla saldırarak katliama bahane veren ilkel bir ülke konumuna düştü, düşürüldü.

 

İsrail adam gibi getirilen yardımları kabul eden, adam gibi gelenleri adam gibi karşılayan bir ülke imajı yakaladı, katliamcı imajını kimse umursamıyor. Batı'dan gelen yardımların gayet doğal şekilde kaptanla İsrail komutanının el sıkışarak kabul edilmesi, Türk gemisinde ise akıl dışı olayların çıkması bu imajın ortaya çıkmasına yetti arttı.

 

Türkiye'nin onurunu yerlere düşüren bu eylemi planlayan, yapan, destekleyen herkes Türkiye'nin itibarını sıfırlamaktan sorumludur, suçludur.

 

Bunu F. Gülen BİLE gördü...

Gönderi tarihi:

Kendi coğrafyasının halklarından nefret eden insanlar gibi bakmıyor dünya. İnsanın dünya basınına şöyle bir göz atması yeterli iken AKP karşıtlığı, Ortadoğu ve Türkiye karşıtlığına kadar götürebiliyor bazı insanları.

 

İsrail'in dostları ve müttefiklerinin sabrının da bir sınırı var. İsrail devleti hiç bu kadar tecrit olmamıştı.

 

Liberation

 

"İsrail'in hücumbot diplomasisi küresel öfkeye neden oldu"

 

Independent

 

"İsrail ölümcül baskınının ardından hiç olmadığı kadar yalnız"

 

Le Soir

"İsrail'in korsanca saldırışı uluslararası öfke yaratıyor"

 

El Mundo

 

"İsrail'e karşı protesto dalgası"

 

ABC

İsrail tecrit edildi

 

Le Figaro

 

"İsrail küresel tepkiyle karşı karşıya"

 

"İsrailli komandoların, uluslararası sularda Gazze yardım filosuna yönelik saldırısı, ulusal çıkarlarını gözden kaybeden bir hükümetin işidir. Bu hükümet, İsrail'in dostlarının sabrını taşırmış, düşmanlarını da hem öfkelendirmiş hem de memnun etmiştir. İsrail, hukukun üstündeymiş gibi davranarak, uluslararası kamuoyunu kendisinden soğutmakta; meşruiyetini aynı zamanda da güvenliğini yıpratmaktadır. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın da söylediği gibi Gazze ablukası savunulamayacak, sürdürülemeyecek bir şeydir. Kaldırılmalı, ardından Hamas'ın niyeti sınanmalıdır. İsrail'in itibarını kaybetmesi, meşruiyetinin hâlihazırda maruz kaldığı kayıpla kıyaslanamaz bile.

 

Financial Times (İngiltere'de Yahudi lobisinin en büyük gazetesi)

 

Bunları boşverelim koyu İsrail karşıtı, Yahudi düşmanı, şeriatçı, Hamas yanlısı, İsrail gazetelerine göz atalım.

 

Jerusalem Post

 

"Mavi Marmara'dakilerin saldırma hakkı vardı"

 

İsrail basını, pazartesi günü Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırıda baş sorumlunin İsrail hükümeti olduğunu belirtti.

Olayların bu noktaya gelmesinin bir sorumlusunun da Avigdor Lieberman gibi, İsrail yanlısı yazarlarca bile "neonazi" olarak nitelenen bir kişiyi dışişleri bakanlığı görevine getiren İsrail halkı olduğunun ifade edildiği yazıda, bunun, İsrail halkının geçmişte yaptığı pek çok hatanın tekrarı olduğu belirtildi.

 

"Kabul edilmesi zor olan şey ise Mavi Marmara'dakilerin bizim askerlerimize saldırma hakkının bulunmasıydı" denilen yazıda, şunlar belirtildi:

 

"Komandolarımızı, bu insanları öldürdükleri için suçlamıyorum. Onlar kendilerini savunuyorlardı. Ben öncelikle kendi hükümetimi, onları bu gemiye gönderdiği için suçluyorum. Ve ben, ölümler ve yaralanmalar, her iki taraftan da dökülen kanlar nedeniyle ülkemi suçluyorum. Bu kanlar, sonuçta, benim ülkemin başka bir ülkenin özgürlüğünü kabul etmemesi nedeniyle döküldü."

 

Haaretz

 

"Çıkış stratejisi Gazze'ye ablukayı kaldırmak"

 

Haaretz gazetesinin baş makalesinde de "İsrail için krizden çıkış stratejisinin, başarısız olmuş bir politikayı sürdürmek yerine, Gazze'deki ablukayı kaldırmak olduğu" belirtildi.

 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, "kendisini toparlayarak, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlediği baskın nedeniyle uğradığı zararı en aza indirmesi" çağrısında bulunulan yazıda, şunlar ifade edildi:

 

"Netanyahu-(Savunma Bakanı) Ehud Barak hükümeti Türk gemisi Mavi Marmara'ya yapılan ve 9 yolcunun ölümüyle sonuçlanan başarısız ele geçirmenin farkına hala varamadı. Başbakan Binyamin Netanyahu'nun güvenlik kabinesinde önceki gün düzenlenen toplantıda, Gazze'ye uygulanan ablukanın devam edeceği ve İsrail'in Gazze'ye giden gemileri durdurmak için güç kullanacağını ilan etmiş olması, aptallığın halen devam ettiğini ve bu hafta yaşanan olaylardan hiçbir ders çıkarılmadığını gösteriyor."

 

"İsrail hükümetinin hareketinin BM Güvenlik Konseyi'nde, İran'a yeni yaptırım uygulanması için çaba gösteren ABD'nin işini zorlaştırmak, Filistinlilerle barış görüşmelerini zora sokmak, Netanyahu'nun görüşmelerde pazarlık gücünü zayıflatmak, Türkiye ile olan köklü ilişkileri bozmak suretiyle İsrail'in stratejik çıkarlarına zarar vermesine karşın, İsrail hükümetinin halen bunun farkında olmadığı" belirtilen yazıda, "bütün bunların yanı sıra İsrail'in turist ve ihracat anlaşmalarında kayıplara uğraması tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı" uyarısında bulunuldu.

 

Kaynak: Cumhuriyet

 

Dolayısıyla biz kendi coğrafyasının halklarından nefret edenlerin gözünde değil, dünyanın gözünde İsrail'in imajının nasıl yerle bir olduğundan bahsediyoruz.

Gönderi tarihi:

Konuya dönersek bir uyarıda bulunmak istiyorum ;

 

Pragmatizm sağlıklı düşünmenin en büyük düşmanıdır. Açmak gerekirse bir olay, bir olgu karşısında sizin kendi tezleriniz, siyasi görüşünüz, ideolojiniz açısından en faydalı olacağını düşündüğünüz yorumu olayın veya olgunun kendi gerçekliğinden bağımsız ya da zorlama bir şekilde çıkarmak pragmatizmdir.

 

Önemli olan çıkardığınız bilginin ne kadar doğru olduğu olmalıdır. Ne kadar görüşünüze ya da ideolojinize yararlı olduğu değildir. Bu en başta kişinin düşünsel birikimi açısından zararlıdır. Genel bir eğilimdir. Refleks gibidir. Ama bir o kadar da zararlıdır. Neticede doğru tespiti yapamazsanız, doğru fikirleri üretemezsiniz. Tutarsız bir görünüm arzeder fikirleriniz. Ve tabii ki gerçekten uzaklaştırır kişiyi.

Gönderi tarihi:

 

" Ben öncelikle kendi hükümetimi, onları bu gemiye gönderdiği için suçluyorum. Ve ben, ölümler ve yaralanmalar, her iki taraftan da dökülen kanlar nedeniyle ülkemi suçluyorum. Bu kanlar, sonuçta, benim ülkemin başka bir ülkenin özgürlüğünü kabul etmemesi nedeniyle döküldü."[/b]

 

Ben de aynı nedenlerle hükümetimi suçluyorum, İsrail i de kan dökmeden müdahale edebileceği halde kan döktüğü için suçluyorum.

Gönderi tarihi:

Önemli olan çıkardığınız bilginin ne kadar doğru olduğu olmalıdır. Ne kadar görüşünüze ya da ideolojinize yararlı olduğu değildir. Bu en başta kişinin düşünsel birikimi açısından zararlıdır. Genel bir eğilimdir. Refleks gibidir. Ama bir o kadar da zararlıdır. Neticede doğru tespiti yapamazsanız, doğru fikirleri üretemezsiniz. Tutarsız bir görünüm arzeder fikirleriniz. Ve tabii ki gerçekten uzaklaştırır kişiyi.

 

Aynı fikirdeyim....

Gönderi tarihi:

İsrail'in yaptığı herkes için sürprizdi. ABD günlerce bir açıklama yapamadı. Güvenlik Konseyi görüşmelerinde ABD tarafı ağzını açmadı. Sonunda ne yaptı ABD? Beyaz Saray ilk defa Gazze ambargosunun insanlık dışı ve kabul edilemez olduğunu açıkladı.Bu ABD'nin İsrail'e gösterebileceği ciddi tepkilerden birisi.

 

İsrail in müdahale etmesi hiç de sürpriz değil adamlar zaten söylemişlerdi, Kılıçdaroğlu da bu soruları sormaya başladı; inşallah gerçekler yakında ortaya çıkar. ABD ambargonun farkına yeni mi varmış ciddi tepki veriyor?

 

Bu kesimin içinden batı karşıtı ve batı düşmanı tutuma ilk aykırı davranan Abdullah Gül'dü.

 

-http://www.odatv.com/n.php?n=abdullah-gul-ile-erol-manisalinin-yollari-nerede-kesisti-2209091200-

Gönderi tarihi:

İsrail operasyonunu kınayan basın kaynakları listesini sayfalarca uzatmak mümkün. Silahlı askerlerin neredeyse silahsız sivillere can kaybı ile sonuçlanan müdahalesini dünyada alkışlarla karşılayacak kimse yoktur.

 

Ben de operasyonun can kaybı ile sonuçlanmasını kınıyorum zaten. Tersi düşünülemez.

 

Benim söylediğim, demir çubuklarla dövülen, ağzı burnu kan içinde kolu sargılı İsrail askerleri görüntüleri, diğer yanda ise askerleri hiç direnmeden güvertede karşılayan yardım gönüllüleri, kaptan ile el sıkışan askerlerin limana yanaşıp arama sonrası alkışlarla gemiyi terketmeleri, kötü İsrail, haklı Türkiye imajını tamamen silmiştir.

 

Şimdi imaj, terörist örgüt destekçisi vahşi Türkler, haklı tepki veren İsrail imajıdır. Bu imajın tek sorumlusu da hükümetin yanlış, basiretsiz, sorumsuz politikalarıdır...

Gönderi tarihi:

ABD Baskani Obama:"Hamas yönetimindeki Gazze icin Israil'in güvenlik kaygilari mesrudur"diyerek Israil'i yaptigi saldirida hakli bulmustur.

 

Bir yanlisi objektif olarak dile getirmekle,yanlisi argüman göstererek savunmak baska seydir.Israil'in yaptigi insanlik disi davranisa herkez gereken tepkiyi gösterdi,ama ayni zamanda IHH ve Mazlum-Der denilen AKP yandasi ve seriatci Israil karsitlarinin cok agir sonuclar dogurabilecek eylemlerinin yanlisligini ortaya koydu.Simdi hala kalkip,Arap edebiyati yapmak abesle istigaldir.Araplar bizi arkadan vurmustur kardesim;bunu inkar mi edelim.Buna ragmen biz Araplarla hak ettiklerinden daha cok dost olmusuzdur.

 

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.