Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...


Önerilen İletiler

nasıl diyebilrsin ki?

nasıl anlatabilrsin?

seni seviyorum diyen bir kadına,

ben sevemiyorum'u...

 

uzak dur benden!

hem kötüyüm hem çirkin,

hayallerim yok benim,

kabuslarımla yaşıyorum,

sözlerim güzel,

sustuklarım ağır gelir sana!

 

uzak dur benden!

karanlığım seni de boğacak

biliyorum

yorulacaksın bir gün.

bu yalnızlık aklını kaçırtacak...

 

ne buldun ki bende bu kadar?

ne görüyorsun bana bakınca?

 

senin aşk diye inandığın,

benim başıbozukluğumdan başka birşey değil!

umursamazlığımı seviyorsun benim,

seni arayıp sormamamı...

 

kafanın içinde büyütüp duruyorsun,

kendin yazıp kendin oynuyorsun bu tiyatral sahneleri

benim yüzümü hayal edip

benim tenime dokunuyorsun...

 

kadınlarım var benim...

şiirlerim var...

daha çok yazılacak...

dayanamazsın,

yazdığım her kelimenin,

kime ait olduğunu düşünürken...

 

biliyorum,

seni uzaklaştırmaya çalıştıkça kendimden,

daha çok sokuluyorsun...

seni korudukça kendimden,

daha çok tutuluyorsun bana...

 

benim olmayı bu kadar çok mu istiyorsun?

senin olmayacağımı bile bile...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir keman telinin en ince yerinden kopması gibi çarpılmak istiyorum,

esmer tenli bir kız çocuğuna...

durup nefes almak istiyorum

kaçırdığım otobüslerin peşinden koşmaktan yoruldum.

ağlamak istiyorum ve aynı zamanda kahkahalar atmak..

bu kader kurgusundan yoruldum.

isyan etmek ve inkar edilmek istiyorum

yüklendiğim misyonu taşımaktan yoruldum.

ışıkları kapatıp uyumak istiyorum

bir kara kalem çalışmasına aşık olmaktan yoruldum.

ben kırmızı bir gökyüzü istiyordum

senin geri gelmelerinden korkuyorum...

 

mümkünse bir deniz fenerine hapset beni

ve ışıklarımı kapamalısın ki

senin kayalıklarımda parçalandığını duymamalıyım...

seni arayamamak çaresizliğim

sessiz telefonlardan yoruldum

 

hepsinin bir adı vardı

en güzeli seninkiydi

o günden beri

okumuyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bazen

yanında olsaydım diye düşünüyorum

nasıl olurdu?

gecenin yarısı

yatağında olmak

uyanıp

sana dokunmak...

sarılıp

saçlarını koklamak

 

bazen

yanında olsaydım diye düşünüyorum

uyandırıp seni

defalarca sevişirdik

uykulu gözlerinden öper

terlemiş tenine

dokunurdum..

 

bazen

yanında olsaydım diye düşünüyorum

üşümezdin belki bu kadar

sarıldıkça ben

uykuya daldıktan hemen sonra

sıçramazdın...

tutup ellerimden

 

korkmazdın belki

yanında olduğumu bilince

seni gelip alacağını düşündüğün

canavarlardan

başını göğsüme gömüp

bir çocuk gibi

içini çekerdin...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

belki meşguldur...

belki çok yorgundur,

uyuya kalmıştır...

belki de artık sikinde bile değilsindir!

 

işte böyle olur zamanla...

beni bırakma diyenleri bırakmazsın,

onlar seni bırakır,

farkına bile varamazsın...

 

bazen bırakırsın

bazen vazgeçersin

bazen zorlamaktan yorulursun

bazen kabullenirsin

bazen duymak istemezsin gerçeği

en son yalana inanırsın.

 

eğer biraz olsun önemsiyorsan,

susmama izin vermezsin,

konuşmama kızmak yerine...

 

pardon!

unutmuşum...

sikinde bile değildim...

çok pardon!!

 

dilek taşlarına kaldıysa işimiz,

isyankarlığımız için hangi tanrı kızabilir ki bize?

 

biliyorum orada olduğunu

ve okuduğunu...

ama pardon!

sikinde bile değildim,

değil mi?

 

buna da eyvallah...

 

nasıl olsa bir gün

canın istediğinde gelip,

sesleneceksin..

ve ben hazır olacağım..

biliyorsun..

bu yüzden,

kaybetmek istemiyorsun beni...

 

bazen anlayamıyorum kendimi

ben seçmemişmiydim bunu?

şimdi neden bu yırtınmalar?

beklemeliyim sıramı

bir efendi gibi...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dokunsan ağlarım diye mi?

dokunmuyorsun hala...

 

başımın altına değilde,

yanıma alıp yastığımı

uyumaya çalışmak...

yalnızlık böyle bir şey mi?

aklından çıkaramadan,

yokmuş gibi davranmak...

düşünmekten kaçabiliyorsun ama,

yorulmayacakmısın hiç?

ömrün boyu koşmaktan?

 

tuhaf biliyor musun?

bir gün o seni terketip gittiğinde,

sen beni terkettikten sonra yazdıklarımı okuyup

teselli arayacaksın...

 

çıkarken çöpleri atar mısın?

diyebileceğimiz biri olmayacak mesela,

bundan sonra...

hazırlanıp kapının önüne bırakılmış bir bavul,

bu kadar mı hüzünle batar insanın yüreğine?

mesela

22:44

bir daha hic bir gece bu dakika,

bu odada yaşanmayacak....

mesela 

bundan sonra

hicbir akşam,

kapıdan girişini göremeyeceğim...

 

nası kurtuluyorum biliyormusun?

bir bir bırakıyorum üzerimden

ağır gelenleri

yazdığım her satırda

biraz daha uzaklaşıyorum senden

biraz daha

nefes alıyorum...

hayata döndürüyor başka dudaklar

öptükçe dudaklarımdan...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

biz sikimizin derdinde,

çakma filozoflar gibi kıçımızdan sözler uydururken,

insanlar soğukta yatacak yer arıyor!

 

dinle!

rüyalarım hergün aynı olmayacak...

 

bir süre öncesine kadar,

her istediğimde sevişip,

sorumluluk almayacağım bir kadınım olmasını istediğimi sanıyordum...

yanlış alarmmış!

 

yalnızlık insanın ruhundaysa,

bir başka tende ateşini söndürmek,

bir boka yaramıyormuş!

 

eee şimdi ne yapıcaz diye sorma bana!

sormayalım,

belki geçer zamanla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sonra maviye boyanır gecenin siyahları
karamsarlık bulutları dagılır
bir kız cocugunun hayaliyle sarılır
olmayacakların kırıkları

 

küllenen bir ateşi yeniden alevlendirir
insan yeni baştan baslamayı
göze alır
sonra umut
sonra mavi
inadına kaçarken
yakalanır

 

çok mu geç kaldım,
çok mu erteledim
seviyorum demeyi
şimdi
elimde avucumda bir isyankarlık
beni nasıl kandırdın?

 

gönüllü değilmiydim bunun için?
kendi uydurdugum yalanlara inanıyorsam şimdi
aklıma düşen kim?

 

sanki az önce ayrılmamışım gibi
nasılda özlemek bu?
tenimdeki kokun gitmesin diye
kendime bile sarılamıyorken...

 

ihtiyarladıgım yerlerimden öp beni
sana genç bir beden sunamadıysam
bu benim hatam
bilseydim geleceğini
saklamazmıydım sanıyorsun

başka dudaklardan...

 

bilmek
öyle hoşuma gidiyorki
benim için yandığını,
beni istediğini duymak
aklımı başımdan alırken
bağışla beni
bu kadar ihmal ettiğim için

seni...

 

nasılda hazırdın
nasıl da bekliyordun beni
seni istemediğimi söyledigim halde
nasıl da kabullenmiştin
bir aşkın
çaresizligini...

 

öpüyorken dudaklarımı
içine çekiyorken
kanına karıştırıyorken
beni
umrunda değildi belki
öyle istedin beni
başka kadınlarla
avutuyorken

kendimi...

 

öğrenilmiş bir çaresizlikti bizimki
kaybetmeyi kabul etmiş
kazanırsak yanlışlıkla
üstünde durmayıp
geçer nasıl olsa dediğimiz...

 

teninin kokusuyla sarhoş oluyorum
içine girip ıslaklığınla
anlatamıyorum
kelimelerim yetmiyor
uçmak diyorum ya
sen bana dokunduktan sonra

aklımı yerinde tutamıyorum..

 

affet beni...
senden önce yasadıklarım için...
bilseydim geleceğini,
saklamazmıydım
başka kadınlara yazdıgım
kelimelerimi...

 

öp beni....
içinde olduğum her anı,
bana bağışla...
beni istiyorsun ya
seninim,
beni bırakma...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ne kadar daha idare edecek
bu buruk tad damağımdaki
daha ne kadar
savrulup rüzgarında
bir fırtınanın

sıradan günlere paylaştıracağım

içimden hiç geçmeyenleri

 

ne çok yalnızım dimi?
öptüğüm dokunduğum her kadın
biraz daha uzaklaşıyor benden
ben seni istedikçe
uzağına düşüyorum...

 

tutmak istedikçe acemice
elim ayağıma dolaşmış,
yetişememiş saatinde
hiç bir buluşmaya
öyle mahçup,
konuşamamış
kabullenip yenilgiyi

toplama kampına giden bir yahudi gibi
başı önünde
elinde çaresizlik...
sımsıkı yapışmış
tutacak kimsem yok diye değil
sen yoksun diye

öğrenmek çaresizliği
hemde en zor dersiyle
suratıma çarpılmış,
acemi bir ressamın elinden çıkmış gülümsemem
sırrına aklım ermemiş

gelsin dediğim
beni ciddiye almamış,
beni isteyen
tenimde söndürmüş sigaralarını
gıkım çıkmamış...

 

bir kaos bu,
girdabında dibe çekilirken
ne çok keşke öldürdüm ben yokluğunda
ne çok
olsaydın'lara
kalem kırdım....

 

şehrim istanbul
kalbim ankara
sıkışıp kaldım
hayalinle, başka bir kadın arasında....

 

şimdi uyuyorsun ya,
kızdın bana biliyorum
bırakıp onu
sana gelmediğim için...
yeni bir hüzün ektim içine
hasadın isyan olacak...

 

özür dilerim
herşey çok sevmekten...
kıskandım seni çıldırasıya
bekledim
inanmadım çünkü
senin gibi bir kadının
kadınım olacağına!

 

oysa
nasıl da sevişirdin benimle
yazdığım her kelime
teninde başka bir fırtına
yetmedi
sesini duymak istedim...
gerçek ol istedim...

 

şimdi uyuyorsun ya
uyu nolur...
uğrunda uykusuz kalınacak bir adam
değilim ben...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

özledim..
aklına girip
baştan çıkartabilmeyi seni
beni istediğini söylediğin anda
baska bir dünyaya açıp gözlerimi
tenini tenimde hissetmeyi

 

seni istiyorum...
nasıl oluyor diye sorma bana,
seni istiyorum,
neden diye sorma bana
seni istiyorum
kalbim avuçlarında...

 

seni istiyorum

bir cocuk bırakamaz ya annesinin elini

kör kalabalıkta

seni istiyorum

büyüdüm

koca adam oldum ya

uyuyamıyorum

sana dokunmayınca...

 

seni istiyorum
kiminle seviştiğin umurumda değil
kimi istediğin
anla
öyle istiyorum
öyle gel ki bana
vazgeçemiyeyim...

 

seni istiyorum
ayrılsın bir vapur iskeleden
yetişemiyeyim
ankaraya kar yağsın
ayazında kalayım
anla öye istiyorum
sen ört
çıplak bedenimi...

 

seni istiyorum
rüyaysa bu
uyanmak istemiyorum
hayalse
başka düş kurmak istemiyorum
istiyorum
al beni...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hayatımda yalnızca konuştuğum kadınlarda oldu,

yalnızca seviştiğim kadınlarda...

ama saatlerce konuşup,

sonrasında sevişebildiğim kadınlar,

o kadar az oldular ki...

 

seni kıskanmamı isteme benden,
ayarım yok benim,
ne sevmeyi bilirim doğru düzgün,
ne kıskanmayı...
bir sözüm
yıkar geçer seni...

 

çocuk sesinle yazılıyorsun ya bana
ürkek kararsız,
sesimin tonunda alınıyorsun,
kalemimin titremesinden,
susma diyorsun ya,
susma

birşeyler söyle,
ne olursa...
saçmala diyorsun bazen,
yeterki susma!
dedikçe,
boğazımda düğümleniyor sustuklarım,
kıyamıyorum sana

konuştukça bağlanacaksın bana,

konuştukça bağlanacaksın bana,
konuştukça için ısınacak,
iyileşeceksin belki de,
yaralarına beni saracaksın
bir parçan olacağım

benimle nefes almaya başlayacaksın,
yoruldum dediğin yerden tutup
ayağa kaldıracağım seni
kendi başına yaşamayı öğreteceğim

 

sosyalizmin din üzerindeki etkilerini sorgulayıp,
insanların bencilllikleriyle yüzleşeceğiz
ütopik bir dünya hayal edip,

sen bir köy okulunda çocuklarını seveceksin,
ben eski model daktilomla
yazmaya devam edeceğim
sustuklarımı...

 

odun sobasıyla ısınıp geceleri,
mum ışığında sevişeceğiz
teknolojinin tüm nimetlerinden uzakta
çalan telefonlardan,
aptal kutularından uzak

 

sarılıp battaniyelerimize
çırılçıplak çıkacağız gecenin yarısı
kar içinde titreye titreye
kahkahalar atıp
inanacağız
gerçek mucizelere

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen benim için

450 kilometre yol gelmeyi göze almışken,

ben senin için

bir satır yazmaya cesaret edemedim...

bağışlayabilir misin beni?

 

sen benim için
göze almışken kaybetmeyi senelerini,
ben bir gecemi
seni düşünerek geçirmedim,
hala bekleyebilirmisin beni?

 

sen benim için
törpülerken en çılgın isteklerini,
ben senin için,
en küçük zevklerimden vazgeçmedim
hala düşünüyormusun beni?

 

sen beni isterken
kendine ihanet ediyorken,
ben içimdeki uçurumlardan atıyordum kendimi
söyle sevgili
bu adam için
peşinden atlamaya değermi

 

sen bana uyurken şimdi
ben sana yazıyorum
sana yazmadığım her kelime için,
affedeblirmisin beni?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

demir kilisenin beyazına boyanmış düşlerim,

yıllar önce işlediğim her günah

bir bir çıkıyor şimdi parmaklarım arasından

bu itiraflar hafifletmeye yetermi?

kırılmış kalemi ruhumun

çekeceği ceza

iyi halimden

düşer mi?

 

sırrına eremediklerim aklımı kemiriyor

bildiklerim şizofren bir delinin güncesi

her insan biraz delidir derler,

benimki kaçıklığın everesti!

 

sevdanın iklimi olurmu?

çaresizlik üşüşür gözlerime

hangi yana baksam

sensizlik bakarım

hangi yan?

yatsam üzerine

sabah senle uyanırım?

 

yatacak yeri yok bu isyanların

durup durup kendimi kanatmalarım

senin beni istediğin kadar çok

isteyemiyorsam seni

benim yorgunluğum

bağışla

ne baharı yaşadım ben

ne geceyi

sadece yazdım

uzak durup

korkup

önce seni bıraktım

kaçarken...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

uğrumuzda ölümü göze alanları,

boşluğunu bizimle dolduranlar için üzdük...

kalbimizi sikim!

 

bizi yara bandı yapanlar için,

bizsiz yaşamayı umursamayanları üzdük...

geçmişimizi sikiim!

 

bizimle bir geleceği yoksa,

hayal kurmayı bırakanları,

bizi masasına meze yapanlar için üzdük...

girdiğimiz yolu sikiim!

 

bizi sevdiğini söyleyip götümüzü kaldıranları,

bizi kullanıp atacağını bildiğimiz halde

inanmak istemediklerimiz için üzdük

ruhumuzu sikiim!

 

bizden gelecek bir mesaj için
gecelerce uykusuz kalan kız çocuklarını üzdük
bizi arada bir sikine takacak
kadınlar için
vicdanımızı sikim!

 

işin özeti

hakediyoruz be kardeşim!

değmeyecek kadınlar için

harcıyorken kendimizi

götümüzden sikilmeyi!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

naif bir gülümseme dudaklarında,

dokunlası teninde yangınlar başlamış ç

aresizlik ertelenmiş

bilimez zamanlara

masal bu ya

gerçek sanılmış...

 

tadın damağımda kalmış
mutluluk yayılmış damarlarımda
alışkın değilim ya
rüyadayım sanılmış...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

seninle seviştikten sonra,

çırılçıplak uzanıp yanında

nefes alıp verdiğinde

göğüs kafesinin hareketini izleyebilmek isterdim...

 

sen konuşurken,

dudaklarının hareketlerini ezberlemek...

bir gün ayrılırsak

telefonun bir ucunda

söylediğin her sözde

öptüğüm şekli bilmek

 

bazen senle konusurken
derin bir iç çekiyorum,
nedensiz...
sanıyorum
astın yüzünü...

 

ne zaman büyüdüm ben?

kadınım diyorum artık,

kız çocuklarına...

 

tüm o günün karmaşasından sonra,

sular durulur,

rüzgar diner...

akşamın düş yorgunu kızıl ışıkları vurur yüzüne...

 

sadece bırakırsın.
olacak ne varsa
olsun diye...
şehrine uzaktan bakarsın
gece koynuna alır seni
hatırlayıp üzülme diye
yalnız olduğunu...

 

seni anlat bana.
nelerden korkarsın en çok?
neleri seversin.
ne zaman dalar gözlerin,
ne zaman,
içini çekersin,
sesin kırılır,
ses edemezsin

 

nasıl gülümsetebilirim seni,
nerenden öpersem en çok,
aklın karışır...
hayalime ne kadarını sığdırabilirim,
olmasını istediklerinin..

 

kadınım...
pembe ayakkabıların,
küçücük ayaklarında,
gamzelerinle,
ince bir çizgi gibi gözlerinle,
ve dudakların,
yazmaya kıyamadığım...

 

öpsem diyorum ya bazen,
tüm cesaretimle,
titremeden,
tadını damağımda hissedince
bir erkek gibi
doyamazsam...
yorulursam bir gün,

sen bırakmazsın d'mi?

ben bıraksam bile...

 

değişmedi hiçbirşey...

öpülmek yaramadı kurbağaya...

ne prenses buldu umduğunu,

ne kurbağa

kurtuldu...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sanki bir fırtına dinmişte,
kıyıya vurmuşum,
anla öyle yorgunum
öyle vazgeçmiş...

 

ayağa kaldırmaya çalışma beni,

bir sigara daha ver,

bırak artık zorlamayı

birşey olmamış gibi yapmak

bu kadar zor mu?

 

ucuz sigaralar gibiydi mutluluklarımız,
sürekli içimize çekmeden durursak,
sönüveriyordu
kültabaklarında...

 

ne zaman bir keşke yaksam aklımda,
bir kadeh daha dolduruyorum,
öyle ağırki
olduramadıklarını
unutmaya çalışmak...

 

sen hiç birini,
ona kızamayacak kadar çok sevdin mi?

sen hiç birini,
geri dönmeyeceğini bile bile
bekledin mi?
beklemişsin...

büyütmüş seni bu sevda koynunda,
acıya bağışıklığın ondan,
bu yüzden
ne zaman bir şiir okusan
bir sigara daha yakman...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir keman sesi yayılı kanatlarını çırptıkça,

simsiyah bir gece kadar ağır

çöker üzerime notaların

sahipsiz rüyalar kadar gizledik ne varsa

suçüstü yakalansak

inkar ederdik

birbirimizi tanıdığımızı

gözlerinin içindeki şehirlerin

bilmediği sokaklarına bakan

bir evin penceresinde açıyorum gözlerimi

varlığım canını yakıyor

yokluğumda

nefesin daralıyor...

bir cevabı olmayan soruların altında

yarım bırakıyoruz şiirlerimizi

mutlu son olmayacak diye belki de

en güzel yerinde mısraların

durup durup

kendimizi tekrar ediyoruz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

böyle olsa ya hayat,

alkol güdümünde

kolay olsa

umursamamak...

 

yeterince alkol verirsen bana,

gösterdiğin her kadına aşık olabilirim!

 

özümde iyi biri değilim ben,

adamlıktan bahsetme bana!

götüm sıkışınca

aslımı bile inkar ederim!

 

bitirmeyi bile beceremiyorum

yeniliyorum hırsıma

erkek olmak bu değil ama

bazen bende öyle hisetmek istiyorum...

 

belkide oynadığım en zor roldü,

kendim...

 

aradığın zaman açmamak telefonu,
yazdığın zaman
görmezden gelmek.
yapam gerekenler,
istediklerim değil
nereye kadar
tutabilirdim ki?

 

tanrım!
bazen insan olduğumu unuttuğunu düşünüyorum...
yoksa bu kadar
zorlamazdın beni!

 

başardım işte!
beni istemediğini söylettim sana...
kurtuldum sorumluluğundan
bir ayrılığın daha...

 

yoruldum
çok sevmekten
çok güçlü olmaktan
her sevdanın
geride bırakılanı olmaktan...

 

üstesinden gelebilrim diye mi
üzerime yüklüyorsun ağrıları
yazıp daha iyi bir şair olayım diye mi
esirgiyorsun şefkatini...

 

unuttunmu tanrım?
insanım bende
gücünü denemek için,
neden ben kullanıyorsun?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yoksun!
seni geri getirebilmek için
pişmanlıklar yazabilirim
ya sonra?
hangi bahaneye
yokluğunu sığdırabilirim?

 

içimdeki hayvandan korumaya çalıştıkça seni
inadına o hayvanı merak ettin
ben sana dokunmaya kıyamazken
ateşime atın kendini...

 

ben seni tutmaya çalıştıkça
sen ellerimi tuttun
üzülme diye
gömerken içime şehvetimi
daha çok istedin beni!

 

beni affet!
bu kadar çok istediğim için seni,
beni affet!
sensiz uyuyamadım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ellerimdeki kırışıklıklar,
öpsen geçer mi?
yılların ağırlığı
soluklansam kollarının arasında
diner mi sancısı?
yarım bırakılmışlığın
ağrısı

 

bazen dünyanın döndüğünü
sadece sarhoş olunca anlarsın...
o an'a dek,
her acı ağır çekimde
kanatır ruhunu...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

senle birlikte olmak,

yaşamak gibi...

acıda var hüzünde...

gözyaşıda var kahkaha da...

mutlulukta var,

kanamakta...

 

sırtının ortasında bir yarayla uyumaya çalışmak
nasıl zor biliyormusun?
her nefesin batar göğsüne...
geçer dersin
zamanla
bilemezsin

içindeki yaralar
en zor iyileşenlerdenmiş,
gecenin yarısı diğer yanına döndüğünde
anlarsın...
kolunu
boşluğa sarmak istediğinde...

 

sınırlarımı çiziyorum durmadan,
ne kadar yaklaşabilirim sana
neresinde susmalıyım söyleyeceklerimin
nasıl kaçırmalıyım gözlerimi
bakmak istemediğinde

bir cambaz gibi
düşmemek için açıp ellerimi iki yana
boşluğamı tutunmalıyım?
o kadar cesur değilim ki...

 

ben olmadanda yine geçermi nasılsa?
hatırlıyorum bunları
unutmadım
yanındaydım
canındaydım
şimdi susuyorum diye
affet beni!

 

fırlatıp attığım her aşk
içimde birikti biraz daha
senden ayrılırsam zor olacaktı
oldu işte
yoruldum şimdi
şimdi susuyorum diye
affet beni!

 

ağlayınca gözlerinden silinmeyecek
aşk her defasında
istedigin gibi olmayacak
zaman mı çare olacak?
yokşa yeni bir aşk mı?
affet beni

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

alışamadığım ne biliyormusun?
küçük bir kız çocuğu gibi
şirinlikler yapıp
gülümsüyorsun ya
yıkılıyor içimdeki buzdan duvarlar...

 

ve sıyrılıp aklımın oyunlarından
doymuş bir fani gibi
kalkıyorum bu sofradan
kırıldıklarımı ceplerime doldurup
sana buruk bir veda bırakıyorum

 

yokluğuna alkol basıyorum
başımın çaresine bakabilirim ben
sen gittikten sonra
belki de
daha iyi bir şair olurum...

 

ucuz bir filmin
tekrarını izliyor gibiyim
bıçak yine senin elindeydi
ve önündeki sırt
yine benimdi!

 

kırılıyorsun ya bazen
acemice tutunmak istiyorsun
canın yandıkça
olmuyor
boşlukta debelendikçe
daha bir uzaktan bakıyorsun
kendine...

 

afili repliklerim yok benim,
kalın siyah bıyıklarım
bir maço edasıyla triplerim
yakışıklı da değilim üstelik
üst üste yazmaktan
ezilmiş satırlarım

kalbim sıkışır
sen yüzünü astığında
uykum kaçar
sakındıkça seni
kırmaktan korkarım

korktuğum başıma gelir
sen gidersin
dur diyemem
bilirim bekliyorsun kal dememi
dersem
kendi yüzüme bakamam...

aşkta gurur olmaz!
aptallık bunun neresinde?
herşey çok sevmektense
hakediyormuyum
seni çok istedim diye...

beni affet bu gece...
özgür bıraktım seni...
dilediğin kadar benim olabilirsin
istersen
dilediğinde
senin olabilirim...

 

uyu şimdi bebeğim...
sevgilin rüyalarına gelsin...
ben uyandığında
gerçeğinde
yanında olacağım...

 

uyu şimdi bebeğim,
sevgilinin kollarında...
bir gün yalnız kaldığında
aradığın olacağım!

 

uyu şimdi bebeğim...
her ayrılık
bir kırılanın üzerinde
ben üstleniyorum
sen yorulma
ben kalıyorum
sen git...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

üzülmüyorum ben,
olduğun gibi kabul ediyorum seni...
olması gerektiği gibi
uzaklaşıyorum senden...

 

üzülmüyorum ki...
sen oku diye yazdıklarımı,
başka kadınlara okutuyorum sadece
beni anlamıyorlar,
bir sigara daha söndürüyorum sonra

bir kalem daha kırıyorum içimde
bir yalan daha
etkisiz hale geliyor
sonra bir kadeh daha
şunun şurasında
ne kadar kaldı ki
sabaha...

 

üzülmüyorum ben,
uykusuzluk ruh hallerimden biri oldu,
senin için değil,
mutsuzluk yaşam biçimim
bazen gülümsüyorum ya
işte o
tesadüf...

 

üzülmüyorum ben,
doluyorum bazen
yutkunamıyorum
parmaklarım ağrıyor
sancılı bir doğum öncesi
bir sigara daha yakıyorum,
geçiyor bir süre...

 

üzülmüyorum ben,
sigaranın dumanı o,
gözlerimi yakan...

 

sıradan sevdalarla yetinemeyen insanlardanız biz.
bu yüzden,
ateşli bir sevişmenin ortasında,
gözlerini kapatamayan!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.