Φ LostsouL Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 yalnızlık benim dinim... zor bir insanım ama tanrı böyle yarattı diye hayata küsmüş deilim.. müzik tanrının bizimle konusmasıdır.. biz muzisyenler onun cocugunu doguruyoruz... istersen gidebilrsin ama seni benden kurtarmaz... tanrı bana onu duyma yetenegini verdi.. ama butun insanların en zevk aldıgı şeyi eserlerimi dinleme zevkini elimden aldı... (belki de en cok canını yakan duyamamaktı alkış seslerini) benim babam ayyaş bir serserinin tekiydi.. tanrı babam olsaydı onu terkederdim... tanrı bazı insanların kulaklarına fısıldar ama benimkine bagırıyor... bu yuzden sağırım... L.V.Beethoven Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 kafamın icinde ucusup duran bu kelimeler nerden cıktı yatırım aracı olarak kullanılamayacak kadar degersiz akşam olsada eve gitsek sözlerini sabah olsada işe gitsekler takip ediyor ve biz iciyorsak mutlaka vardır bir sebebiyle parantez acılıyor acılan parantezlere ekilen umut tohumları uzun sure guneş gormeyince yesermiyor damarlarımda gezerken cürüyen ve kokusu genizlerimi yakan bir sevda masalı bu her saniyesine tanık oldugum bizzat mudahil oldugum bu çürümeye... aklımın ucundan gecip duran ihtmali dusuk sonuclarla ugrasmaktan yoruldum bu kadar beklemedigim icinmi üstüne geliyor yasadıklarım besteledigini dinleyemeyecek kadar bahtsız bir bestecimiyim ben yazdıgı satırların anlamını tasıyamayacak kadar yorgun koridorun ısgını acık bırakanlardanım hala uyumadan once uyanmadan once saatin calmasını bekleyenlerden ve hala beklendiği üzre gulumseyebilenlerden icinde kopup duran fırtınalara ragmen... aklımdan gecen ifadesi zor hayallerim acıklayabildiklerimi hayal etmeyecek kadar büyüdüm ben hayal ettiklerimi anlatamayacak kadar küçük karsılıgı cıkmıyor hala hissi senetlerimin ve ben vadesi uzasın diye borclarımın daha iyi yalanlar söylemekteyim... derin bir nefes alıp aradıgım huzur değil mi simdi ic cekip durdugum içime cekemedigim icin diye deil aklım almıyor diye durmadan sorup durdugum koridorlarında kayboldugum bu hayatın sayfa altlarında dipnotlarla acıklamaları asılsız cıkıyor artık her yeni gün eski bir soylentiye mezar olmaktan baska bir halta yaramıyor... karsısına cıkarabilecegim sözlerim yok artık okuduklarımın duyduklarım safsatalardan ibaret sevdigi icin ugruna ölen insanların sevdigi icin ugrunda yasayanlardan fazla oldugu bu dunyada itibar göremedim diye yazmaktan vazgecişlerim sevdigim kadınları yazdıklarımın aldıgı iftiralardan yorgun öptügüm her kadın benim tanrıdandır diye hediyedir kabul ettiğim simdi yazıldıgım her satırım duruyorsa eger benden sonra ve okunuyorsa ve anımsanacaksa bundan yuzyıl sonra kutsal bir kitabın sözleri gibi izleri kalacaksa ve gececekse nesilden nesile kutsal değilmidir öptügüm her kadın canımı yakıp duran kanattıkca kanatan yaralarımı ne zaman bitti desem tutup yakalarımdan sarsıp duvarlara carpan az önce kollarının arasında oldum diye değil simdi tir tir titriyorken şehvetinden damlalar süzülen gözlerimden öpen bastırırken basımı göğsüne ağlamıyayım diye yalanlar söyliyen bir kac saat icin bile olsa sevgilimi oynayan kadın... üstü kalsın diyerek fiyakalı bir sözle alıp basımı ayrıldıgım üstü kalmıyor işte öptügüm her kadından bir kac satır ruhumu icinde kaybettigim karanlıklarım ne olur kızma büyüyemedim ki sevgilim... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 nefesimden bugulanan camlara karaladıgımmısın sen hani isminin harflerini cizip sonra biri gormesin diye kazagımın koluyla sildigim platonik bir sevdanın bir turlu platonamayan belki de bu yuzden her şiirin ana fikrine meze ama yazıldıkca baska iklimlere etki eden küresel bir terör gibi ruhumu istilasında en önde zamansız bombalamalardan ve ucak kacırmalarından sıkılmıs suikaste ugrasamda ölsem dedigim terör yaratan bir sevdamısın suyu cıkıyor artık yasananların ucuncu sahıslarla derdi olmayan ama hep ikinci sahısın uzerindeki etkisini ucunculere yansıtan bir hayat bizimkisi girdigi bunalımlardan yazarak yada konusarak yada aldatarak ckmaya calısan galata koprusu uzerinde bir kac saat durup balık tutmaya calısmayı erdem sayarak oysaki en erdemlisi o koprunun altındaki bir meyhanede bir kac şişe bira icmek olan belki balık ekmek belki kokorec belki midye tava belki bir turku barda nargile icmek hani su tophanede zamanlı zamansız bulusmalarda uretilen bahaneler bulusamıyoruz artık gorusemiyoruz elimizde ortak bir duygu yok konusamıyoruz belki de bu yuzden bir araya geldikce kavga edişlerimiz kavga etmek icin bir araya gelmeyi bile bekleyemeyişlerimiz özledim dedigimiz ne zamandır imalı laflar duymayı bekledigmiz şimdi aklına getiripte karsısında uyumayı tercih ettigin benim benim ise düşünüp düşünüp ictigim sen aynı sarkıyı defalarca geri sarıp dinledigim.. Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 yaşın kadar gectim sevgiden her sevgi deildi böyle derinden... once heyecandan sonra yaşlılıktan titriyor titriyor ellerim ne olur kızma genç değilim ki sevgilim... Bendeniz... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2007 Küçük İskender'e fütursuzca kullandıgın her kelimenin tasıyamayacagını bile bile yukledigin anlamların kimin aklında zehre dönüşürdü kimin aklında şifa kim inanırdı senin duyduklarına bu yüzdenmi abartırdın her satırın altından kalkamayacaksın diyemi korkardın bu kadar aklına gelen her kelimeyi yazmaların yoksa korkmadıgın icinmi nefes bile almadan ettiğin itirafların basına kapalı bir oturum değil di bu ırzına gecilir gibi gecildi tutanakların simdi senden bir kac yıl sonra senin sözlerinin yaşattıgı anıların anımsattıklarından yorgunum ve sen bunun farkında olamıyacak kadar belkide farkında oldugun halde umursamayacak kadar belki de umursasanda artık bu sorumlulugu tasıyamayacak kadar kopuksun bu hayattan... ne cok masaya meze oldun sen ne cok aşka ilham ne çok sevdirdin insanlara bu hayatı ve kac insanı aldın bu hayattan.... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2007 ne cok tutmusum seni icimde.. yazıyor yazıyor bitiremiyorum yanındayken yuzune soyliyemediklerim sen gittikten sonra kontrolden cıkmış bir çığ gibi hangi çığ kontrole alınabilirdi ki? simdi ardından kalan enkazımda hasar tesbit calısmaları yeniden yapılandırma icin cok gec bes yıllık kalkınma planında bu bölgeye yatırımlar öngorulmuyor artık kendi kuraklıgında çürümeye terkedilmiş bir bedenin valisi gibiyim cıkardıgım fermanlarım kendi uzuvlarım tarafından dikkate alınmıyor bu başkaldırıdan yoruldum caktırmadan salteri indirsem diyorum atardamarlarda bir sızıntıya neden olsam radyoaktif etkileri olmadan ve cevreci bir tutumla ustlensem kendi bedenime yeltndigim suikastleri... simdi baglayıp gidişine bu ruhsuzlugu adam akıllı sarhos olmak icin susuz icmek rakıyı göğsümü tam ortasından yakıp asagıya süzülen dokunusunu hatırlayıp iç çekişlerimdir bir daha olmayacak diye değil bir daha hicbir el öyle dokunmayacak diye, dokunsa bile öyle tutuşmayacak benim tenimdir... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2007 bir sans daha... ne cok insanın dilegi bu ne cok insanın isteyipte ugrunda canın verdigi bir sans daha cok bilinmeyenli denklemlerin cozulmesi icin bir bilinmeyeni cıkartmak devreden simdi bir sans daha kafamın icinde ucusup duran bu kelimelerin bir faydası olsa işte hayat mutlu son bu baba sonlar yoktur hic inanmam hikayeler tekrar baslar.. buyuyecek tum cocuklar kuculmeyen ruyalarla... bir sans daha simdi parmaklarımın ucunda söze dönusemeyen bu teninin kıvrımlarında buyuyemeyen ben gittiginden beri kuculen ruyalarımla bir sans daha istesem canım yanıyor ustu kalsın dediklerim ustumde birikiyor ne bekledigim otobusler geliyor artık nede bekledigim sanslar tanrı uzun suredir banliyö trenlerinde yolculuk yapmıyor kasıt aranmıyor sözlerim de belkide artık ciddiye alınmıyor oğlumun sesini duydugumdan beri kabloların diger ucunda kabloların baglıyamadıgı bir hayattan mesajlar cekiyorum bir sans daha vermedigim icin belkide ogluma simdi bir baba olamadıgım icin bu kadar doldurusa gelişim ve agzı acık bırakıldıgı halde tamamen bosalmayısı sözlerimin kişiselleştirmeylim simdi bunu anlatıp arkasında durabildiklerin senindir anlatamadıkların hala icinde birikir ur gibi ne ameliyatla alınır nede gormezden gelirsin bir sure gecince yeni bastan baslamaktan yoruldum kapatıp dugmesini artık uyumak istiyorum alkolun yetmedigi icin deil artık uyusturmadıgı icin beynimi bu rahatsızlıgım ne gunesin ufka degdigi yer umrumda neden senin beni dusunup uykuya daldıgın gercekten inanıp sevseydin beni boyle kıvranırmıydım karnımdaki agrılardan durup durup sana kufretmek istiyorum seni yoklugunu hissedip icimde aglıyayım diyemi hayatıma girdin sana asık olana kadar bekledin simdi seviyorum dedigim icinmi alıp basını gidiyorsun aklımın iplerini alıp... suskunlugun sıradan bir hayatın kaosu gibi eskisi gibi olmak istemiyorum artık simdiki gibide olmak istemiyorum geldigin gun lanetin baslangıcı gibi seni hatırlamak istemiyorum unutmak istemiyorum yoruldum hayatından memnuniyetin hafifletici sebebimdir gerekiyrosa kahkahların atmalısın duyarsam eger bu tarif edemedigim kullandıgın kafi gelir üstü kalsın diye köşeye bıraktıgın bedenim aklımın iplerini bırak artık karsılıgında kac şişe alkol gerekliyse soyle simdi aklımın iplerini bırakırken ne dersin midem bulanıyor lanet olasıca seni öyle cok seviyorum ki kollarında inledigim her kadından sonra salya sümük agladıgım sen deilsin diye sana deil diye yazdıgım her satırdan sonra gunah cıkardıgım bir baskasını öpüyorsun diye artık aklımı kursuna dizdigim bu bir turlu acıklayamadıgım gelmiyorsun diye sevmiyorsun diye artık özlemiyorsun diye nefret ettigim ben sonunu baglayamıyorum diye kapagını acık bırakıp bir turlu olmuyor işte bildigim hic bir söz anlatmıyor bunu hic bir duygu daragacında sallanırken bir turlu boynu kırılmayn idam mahkumu gibiyim ne nefes alabiliyorum nede sesim cıkıyor ne gozlerim acılıyor nede senden vazgeciyor... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2007 biri sever biri bakar.. agzımın icinde geveleyip durdugum cigneyip cigneyip yutmadan tükürdügüm ruhumun kalıntıları... tek bir aspirinde yeter bazen dindirmeye basındaki agrıları aspirin buyuklugundeki bir kursunda... yarıya kadar cekilmiş bir bayrak kadar üzgünüm şimdi bir saynının karekökünü almak gibimidir insanın özüne inmek? en asalı hangisi insanın ne kadar zorlasanda kendi icinde bölünemeyeni büyük bir hipermarketin elektronik bölümünde eli bırakılmış bir cocuk gibiyim aklım fikrim yerinde durmuyor... hayatım boyunca hicbir çekilişte ikramiye kazanamadıgım icin artık kendi cekilişlerimi düzenliyorum cekilişlerime katılanlara buyuk mukafatlar vaat edip hic tanımadıkları isimlere cıktıgnı söyluyorum... hicbiri de cıkıp öyle biri varmı diye sormuyor... aklımın icine sıgmayanları kucuk kagıt parcalarına nasıl sıgdırabilirm ki? yel değirmenlerini yenmek değil o savasta esir düşmek istiyorumdur belki de zırhımı uzerimden cıkarmadan yara almak ama ölmemek kan kaybederken dizlerimin uzerinde ölürken belki de küstahlık yapıp hesap sormak tanrıma gücün bunamı yetiyor diye... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2007 birbirine sevgiliymiş gibi sarılan iki yabancıydık biz... öpüşürken gözlerini kapayan actıgı zaman görecegine hazırlıksız yakalanacagı icin belki de uzun uzun iç çekişlerimizin geldiği yer durup durup söyleyemediklerimiz... beklentilerimizi en aza indirip elimize gecenle yetinmeyi bildigimiz icin sevgiliymiş gibi sımsıkı sarılan birbirine ve parmakları parmaklarının arasında sevgili gibi yanyana yürüyen iki yabancıydık biz bir turlu cesaretimizi toplayıp tanısamadıgımız ve hep belirli şartların bir araya gelmesine erteledigimiz bir yabancılık ne seni bakışların yetiyordu gelip konusabilmeme nede benim patavatsızlıgım ansızın kırdıgım potları biriktirip espri yapma beceriksizliğim cok gülüp cok eglenen aynı masanın arkasında aynı insanlara bakıp gulumseyen masanın altında avucumun icindeki kucuk eli terleyen ve gozlerinin icine bakarken sevgiliymiş gibi bir turlu tanısamayan iki yabancı hayatımıza sıgdırabilecegimiz yabancı sayısının bir kontenjanı varmıydı bilmiyorum ne kadar uzun sure sevgili gibi sarılabilrdim bir yabancıya? ne kadarını koyabilrdim senin tenini satırlarıma ne kadarını aklıma alıp uyuyabilrdim beklentilerimi en aza indirip ve hangi sigorta sirketi guvence altına alabilrdi bir aklı, bir yabancı tarafından ansızın terkedilip yalnız bırakılmaya karsı... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2007 özleminn acısını bilmeyenlerin bile kafiye uydurup anlatmaya calıstıgı senin durup durup bana geldigin özledigin ve beklediginin gizli öznesi olmak gelemedigim zaman hissettiğin gelemedim diye kendi icime hapsettiğim kendim... her zaman gezdigimiz yerler senin kokun, benim gölgem ayak izlerimizin ruzgara karıstıgı seni tek basına gecerken hissettigin yoklugum benim, bensiz ordasın diye yasadıgım yoksullugum gittigimden beri gecen zaman gelişime kurulan saatlerden haberim yokmu sanıyorsun? uzattıgın ellerini tutamıyor olmaktan yoruldum kacmaktan vazgectim artık yagmurlardan avucumda sana biriktirdigim kelimelerim ıslanmasın diye sımsıkı sarılıp yagmurdan kacarken sana sarıldıgım gibi kokunu icime cekip ıslanmayı özledim... özlemin özlemimse eger seni dusunmeden bir dakikam gecse ben saatimi geri alıp o dakikayı yeniden yaşarım... senden ayrıldıgımdan beri özlemin bir türlü Türkçe'ye cevirip anlatamadıgım... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2007 eskiden yagmur altında yururduk elele simdi kursun yagmurunda ıslanmaktan korkar olduk eskiden şiir yazardık biz şimdi yazılanlara kafiye olmaktan kacar olduk... eskiden okunurduk biz bugun anımsanmayan anılardan ibaretiz yakalandıgın fırtınaların sorumlusu ben değilim ama keske sığındığın liman olabilseydim... Sardunyam'a...12/11/07 Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2007 bastırılamayan her cıglıgım bogazımdan gecerken canımı yakıyor artık sahip oldugum her dostu bir kac dakia karsılıgında kaybediyorum ne özel nede önemli bir adamım ben farklıymıs gibi davranıp birileri dikkat etsin diye yanımdan gecerken uzun cumleler kuruyorum... alınan dozajı hergun arttırırken inceldigi yerden kopsun diye beklerken ne inceliyor yasananlar nede kopuyor zorlamadan.. gecenin 3ünde yalnız basına kalmıs ihtiyar bir küfürbaz oldum agzımı acsam sövüyorum kaparken sövüyor uzun suredir ne dusunuyor nede susuyorum eski arabesk sarkılar dinleyip şarap iciyorum aldıgı mukafatlardan memnun olamayıp isyankarlıgın zevkiyle kendinden gecen bir bunağım.. seni yakacaklar benim yerimeee.. seni tanrım bileee affetmeyecek..... bekledigim senmisin simdi hayatıma girdigi anda cıkan kaybedecek birseyim olmadıgını bildigi icin tanrımın kaybedeyim diye verilen senmisin? dudaklarımda eski bir arabesk sarkı alıstım artık ben sensizligine zararı yok alıstım ben hasretinee seni yakacaklar benim yerimeee seni tanrım bilee affetmeyecek... sonra kaset bitiyor ve cıkarıp tersini takıyorum teybime... bu hayatında bir tersi varmıydı acaba.. sıkılıp aynı yüzündeki parcaları dinlemekten biraz da diger taraftakileri dinleyebilecegimiz... belkide dilinden bu sarkı düşmez.. dilin söylesede gönlün hissetmezz bilsen bile benim icin farketmezz bir tek dilegim var mutlu ol yeter.... bunu sana yazdıgmı bilmessin bir yabancı sarkı gibidinlersin benim icin önce tanrım sonra sensin bir tek dilegim var mutlu ol yeterrrr... artık arabesk sarkı bile yapamıyor sözde sarkıcı adındaki kuklalar... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2007 uyuyorsun simdi aklıma düşen sözlerin ne kadar cabuk büyüyen iki yetişkindik biz.. attıgmız her adımın sonunda bize ne kalacagını görebilecek kdar büyük aramızdaki bu cikolata tadındaki sevdanın kokusundan vazgecemeyecek kdar kücük... simdi elimizde ne mesafe mazeretleri var nede anlasılmıyor olma ihtimalleri karsındaki tarafından hem altı hemde ustu aynı oranda pişmiş ve tam kıvamıda bir kek gibiydi hazırladıgımız bu kdar mukemmel ve guzel oldugu icin belkide farkındaydık basladıgı anda bittiginin... kenarından kıyısından gecsek bile sadece dokunsak, tutmasak bile aklımızın ucuna getirsek ama düşünmesek senin bu sabah uyanır uyanmaz sordugun sorunun cevabı benim uyumadan once cevapladıgım soruyla aynı hangimiz daha dayanıklı bu saldırı karsısında ve hangimiz sonuna kadar ayakta kalıcak enkaza dönerken digeri tutup kollarından kaldırabilmek icin.. şeytan diyorki bırak sonrasını düşünmeyi anı yasa simdi guzel olan sonrasında yazacagın bir sevdayı ve ben uzun zamandır ilk defa şeytanın söyledigni ciddiye alıyorum mevzubahis sensin bir turlu aklımdan cıkaramadıgım senin sözlerin.. uyuyorsun simdi ve ben anlatamıyorum bile nereye gitti hükmettigim kelimelerim nerde simdi bir adam gibi dimdik arkasında durdugum sözlerim bir mumu söndürürken diledigim simdi gelmiyorsun diye hesabını sorup cevap bekledigim yarın sabah uyanınca aklına düşen benmi olacagım ben indirip yelkenlerimi akıntıya kapılmayı göze alıslarım akıntısında yolaldıgım sen hala seni cıkarınca icimden boslugunu doldurmak icin acılan her yaraya alkolmü basacagım..? Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2007 aklına gelince gülümseyebildigin kac kişi varki hayatımızda? bizimle birlikte +1... sırf belli olmasın diye ağladıgın olur olmaz herseye gulumserken karsı koyamamak oynadıgın rolu yasıyor olmanın gercegine inanamamak dudaklarının kıvrımlarının aldıgı seklin bu kadar hosuma gitmesi sanki hicbir kadın bu kadar güzel gülümseyemez gibi... birer gölge oyuncusu gibiydik... birbirine dokunmaya calışan iki gölge biri digerinin ısıgını kesince kaybolan belki de iç içe gecen... için için yanarken neydi bu aslında bir perdenin arkasındaki iki gölge kadar birbirine yakın birbirine dokundukca digerinin parcası olurken keşfedilemeyen gülümsettiren yılların ardından sende bakıp halimize not düşüyormusun kayıt altına alıp ezberliyormusun... gölge oyuncuları gibiyiz benim kanıma karısan alkol dudaklarımdaki tortusu senin mısralarına sinen kokusu sevdamın her sustugumda akıntısına kapıldıgım sen yazdıgım her satırın kurdugun her hayalin birgun ayılırmıyım bu sarhosluktan ayıldıgımda acısı katlanılır olanmıdır..? ne kadarına hazırız ruyaların gercegine ne kadar bizim olacak yasadıgımız? yedigimiz vurgun belkide tasvir edemedigimiz.. farkına vardıgımızda hersey icin gec oldugu farkına vardık işte simdi gecti düştügümüz derinlikte birbirimizden baska sarılacak kimimiz olacak? saklandıgım satırlarının arasında susmalarına sar beni sımsıkı kapatıp, hatta ısırıp kanatırcasına dudaklarını gulumsedigin zaman gozlerindeki ışıltılara hapset susamadım üzgünüm.. susmak benim gibi bir adamın beceremiyecegi yazmak düşümdeki sevdayı pamuklara sarmak gibi neresinden baksan inkar et beni hayaline sığdırabildigin kadarını al bu perdeye sıgmayanların ışığını kapat karanlıgına sakla içiçe geçmiş iki gölge gibi Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 kelimelerimin sihriyle oynarken ben seni, sustugum yerle kesiştiren neydi? vazgecerken yazdıgım her kafiyeden, sanki nesli tukenmekte olan bir hayvanın safarisine cıkar gibi kelimelerimin peşime düşen sen... uzanıp dokunamadıgım icin belki de icine akıyor sözlerim... ne cok hayalini kurardım senin bir bilsen şimdi duymak istediklerimizle uyusturuyoruz aklımızı... birbirine yazılan iki kelime cambazı aynı şiirin mısraları üzerinde düşmeden birbirimizi kışkırtıyoruz... hırsızlıga acık arsızlıga razı tatmin edilemeyen icimizdeki bu sızı yaralar aldıkca yeni yaralara duyulan özlem ilk gunden beri diğerinin gucune hayran iki savascı gibiyiz.. benim gecmişimden gelen görkemli zafer cıglıkları senin korkusuzca attığın adımların... ihtiyacım/ın olan neydi aslında... tüm saygısını yitiren ve belden asagı vurmayı göze alan, belkide dizlerinin üzerine yıkılıp ayaga kalkamayan ben olursam eger durup bir an düşünmezmisin? ya sen olursan gözlerini dikip gözlerime bakarken alıp hıncımı teninden birsey olmamıs gibi gidebilirmiyim bırakıp seni kendi enkazında beni kendi enkazımda arkanı dönüp alıp yazdıgın tüm kelimeleri sanki bana elini bile sürmemişsin gibi peşine düştüğün kelimelerim hicbir kadının aklına bile gelmemişti bu simdi senin arzuladıgın benmiyim? yada benim sana getirecegim kelimelerim mi? okuyup kendinden gecip baglandıgın adamlıgım mı? yoksa canımı yakıp, akıtıp kanımı dudaklarımın arasından alacagın sözlerimmi..? cumleler kuruyorum simdi senin icin yazıldıgım kadar icinde yol alıyorum sen okurken ısıracaksın dudaklarını ben yazarken aklımı kaybediyorum... tutuldukca içinden cıkamadıgım karıstıkca karıstıgım ya kırılır kalemim senden sonra yada tenine yazılır bundan sonra ilk yazdığım.... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 ne at kendini ucurumlarımdan nede bırak bosluga kıyılarımdaki yuzlerce kayıptan yorgunum artık yorgunum her derinime duseni kurtaramamaktan.. yirminci yuzyılın sadakatiyle tanıyabilmek isterdim seni cektigin sancılarını bastırabilmek icin yeni sözler uydurup basucuna bırakabilmeyi daha iyisini yazamıyorum diye karnıma agrılar giriyor daha iyi sözlerimi tukettim diye belkide inkar ediyorum senden önceki tüm asklarımı tutamadıgım senmiydin son kez kendini bırakan derinligime.. belki de tutmamak işime geldigi icin senin de tutulmamak icin sesini bile cıkarmadan kabullendigin bu bogulmaların nefesin cigerlerime dolarken öptügüm kadın senmisin? bu icimde durmadan cırpınan senmisin.. kıyılarıma vuran ve yeniden bırakan kendini sonsuz mavilige.. bu cankurtaranına sevdalı oldugu icin belki de durmadan bogulan ve kendisini bogması icin işbirligi yapan denize vefa borcları takan.... hangi kaybımın yerine seni koymalıyım bilmiyorum simdi kullanılmıs yuzlerce kelimem arasında en az kullanılmısları ayıklayıp şiir yapıyorum olmuyor eski sevdamın yerine seni koysam almıyor başka bir yolu olmalı yada buyutmeli icimdeki bu kalbi birgun sende gelirsin diye daha buyuk bir eve tasınmalı... hangi zamanın kavminde varolduk anımsamıyorum artık ne bir pusulası vardı aşkımızın nede haritada tutarlı bir acıklaması koordinatlarımızın evrensel bir düş kurar gibiydik biz iki sevda gezgini yelken actgımızı sanarken acık denizlerde akıntısına kapıldıgımız kendi karasularımızdı senin küf tutan sayfalarından arınmanı saglayan benim bir gun gelirsin diye aklımın bir kösesinde sakladıgım... daha ne kadar uzagında duracaksın limanlarımın? yaşadıgın fırtınalarından yorgun kayalıklarımdan uzak tutabilmek icin durmadan fenerlerimi yanık tuttugum gelirsin diye ansızın gözlerimi yatırıp uzaklarıma hazırlandıgım gelmiyorsan eger başka karsılama töreni duzenlenmiyecek bu limanda kapanır fenerin ısıkları... kırılışın yankılanır ama duyulmaz kalabalıklarım da.... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 tam tükeniyorken yoklugunda sesini duyurmaların ağırlastırılmıs müebbet cezası yemiş bir mahkum gibiyim ölmeyecek kadar bakılan hayatta kalsın diye gunde bir övün yemek ve bir bardak su verilen... tam bitiyorken sevdan kabuk tutuyorken actıgın yaralar sesini duyurmaların merak mı ediyorsun senden sonra ne kadar ayakta kalıp yasıyormus gibi yaptıklarım... teşhire cıkarmadan once kendi eserine hayran hayran bakan sanatcı gibisin tamam olmusmudur sence icimde bıraktıgın acıların yoksa telafisi varsa bir sekilde düzeltmek icinmi son bir hamleyle alıp karsına sanki birsey olmamıs gibi gülümsemelerin... aldıgın intikamın kalıcı olması icinmi simdi sesini duyurmaların yazdıkların haklı oldugun icinmi sana yaptıklarım karsısında bundan sonraki hayatımın kullanma haklarını eline alısların bir sonu varmı bu carptırıldıgım cezaların hangi genel aftan yararlanır ruhum cıkarılan afların kapsamı dısında tutulup görmezdenmi gelinir? simdi ben gidiyorum derken duymayı bekledigin duymayı bekledigin halde benim söylememekte inat ettigim beni mahkum ettigin bu zindanın duvarlarının her santimine yazdıgım ama bundan sonra asla seni okuyamayacagın duyamayacagın ... tebrikler başardın artık senin elinde zaferlerinden kalan tebrik notların benim cürüyen bir ruhun azabıyla kıvranıslarım bitmesin diye bu cile ölmiyeyim diye seslenişlerin ben sesini duymak icin böyle bir bahaneye bile eyvallah derim... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 nerden bilebilrdiki küçük cocuk gülümseyerek verdği pozun bir kayıp ilanında kullanılacagını... bilse gulumseyebilirmiydi gözlerindeki ısıltıyla ve saglıklı bir akla kac kayıp sıgdırılabilir di? kaybetmeden kontrolunu insan hangi kaybı ne kadar mantıgıyla acıklayabilirdi? Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 aklımın icinde ucusup duran kelimelerden yoruldum ne yazınca geciyor nede susunca örtbas ediliyor aleyhimde sunulan butun kanıtların söyledigi gibi sorumlu tutuldugum her suclamanın faili benim eger biri icin kırılacaksa kalem geerkli olan benim suskunlugum oysa takılırken bileklerime kelepceler konusrsam aleyhimde kullnaılacak denmişti söyledigim her söz simdi konusmak ve susmak arasında tereddütüm ben sadece uyumak istiyorum siz gerekeni yapın artık hazırım cekilecek biri varsa darağacına benim vasiyetimdir simdi yazdıklarım üstü kalsın yasadıklarımın bu kadarı kafi öptügüm kadınların adlarını saklayın sorarlarsa hic sevilmedi diye bilirdik dersiniz sormazlarsa yazdıgım her şiiri yakıp küllerini mezarıma bırakın.... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 resim yok gayri resmi bir sevda yasamıstı kayıtlara alınamadı yazdıkları uzun zamandır boylesi gelmemişti ne imlası nede kullandıgı sözleri uymuyordu tdk'ya neresinden tutsan elinde kalır en iyisi ellememek neresine dokunsan üstüne kalır en iyisi carpıp kacan arac gibi yol ortasında can vermesi icin bırakmak... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 düzenle.. neresini düzeltirsin yasadıklarının düzeltsen yasadıklarının ne anlamı kalır elinde olsa hangi zamanına geri dönersn o zaman dönup simdiki aklınla ellesen ne anlarsın? paylaşmak istedigim icin değil paylasmassam eger icimde birikip kendi köyümü sel basacagı icin durup durup kapaklarını acmam bu barajın yazamıyorum diye değil yazdıkca baglanıyorum diye bir kadına kapılmamak simdi özledim diye değil adın sakladıgım icin durup durup kendi adımı yazmak kayıp ruhumun tatmin olamayısının tek sorumlusu benim kayıp ruhum hala bir hayalin sevdasında öpüp kokladıgım kadın simdi ben diye baska bir adamın koynunda sabahlamakta... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 17 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 17 Kasım , 2007 benimle girdigin bu savasta esir düşmeyeceginin garantisni sana kim verdi... tutsaklıgın kelimelerimin arasındaki zindanda varolmaktır simdi seni asir aldıgı icin kazanan benmiyim kaybeden senin ruhun mu? icinde bıraktıgım her sızının sorumlusu benim acılan yaraların faili ne cok kanımı akıttım ben sana resimler yapabilmek icin simdi ayaklarına kapıldıgım ve taptıgım tanrıcam yarın hayatıma yaklastırmaktan korktugum şeytanımmısın? güç denemesi gibiydiyazdıklarım senin okumaktan korkmadıgın icin benim yazmaktan cekinmedigim icin şimdi iki eski ve guclu savascı gibi cekip kılıclarımızı üstüne gitmemiz gucsuzlugumuzun beklemedignin farkındayım ne ben hazırdım seni yeni mısralarıma sarmaya nede sen hazırdın icin kanarken ve yanarken canın icine gömüp öfkeni bana şefkatle yaklasmaya celladına aşık olan mahkum gibiyiz bogazımıza ilmegi gecirecegini bilmek sevmemize engel değil uzun zamandan beri... düşlerimin yerine koyabilecek kadar icime alamadım seni.. benim istedigim düşlerimin ötesinde benim diyebilecegim karanfil kokulu bir gerceklikti ne eskilerden kalma acılarım ne anılarımn arasında yasattıklarım şimdi yazıyorsam eger sana bu daha once anlatamadıklarım... sana yanıyorken nasıl olurda senden saklarım sana yazılırken kullandıgım kelimeleri hangi anlamı esirgerim aklımdan ellerim yazma telasında beceriksizlik korkusu ruhumu sarıyor kalmak istedgimi söyliyebilmek icin on cumle kuruyorum okudukca hepsi ellerimde ufalanıyor simdi seni dusunuyorum seni istiyorum demek bile gecirmiyor sana susuzlugumu.. hayatımın basladıgı yere koy kendini bunca noktadan sonra yeni bir satırbasına şimdi korkuyorum yazdıgım her kelimeden seni benden uzaga suruklerse... belkide susmalıyım artık seni bana getirenin geri götürmesin diye... sustugum sen yazdıgım sen çığ gibi buyuyorsun icimde önüne cıkan herseyi silip süpüren... al beni yangınına anlatmaya calısıyorum, olmuyorum tek basıma yazarken... Alıntı
Φ ossman Gönderi tarihi: 18 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 18 Kasım , 2007 dostum yaa bunun bi anlamı olması gerekmiyor demissin ama 17 sayfa dolmuş, bence anlamı büyük olmalı. bende çok sevdiğim Cemal Safi'den bir şiir bırakayım. umarım sayfanın güzelliğini bozmaz BİLSEYDİM Meydan mı verirdim bu ayrılığa? Bilseydim bu kadar zor olduğunu. Bilseydim dünyanın böyle karanlık, Bilseydim bu kadar dar olduğunu. Dilimden sıçrayan bir kıvılcımın Bilseydim bir anda kor olduğunu. Bilseydim şu anki gönül acımın Senin yokluğundan var oldugunu. Boyun mu bükmezdim sitem etmene, Bilseydim sükutun kar oldugunu. Sebep mi olurdum dargin gitmene, Bilseydim küsünce sır oldugunu. Bilseydim yüzümün dört mevsimi güz, İçimin ağlayan nar oldugunu. Bilseydim odamın dört duvarı buz, Sensiz yatağimin kar oldugunu. Fırsat mı tanırdım bu dargınlığa Bilseydim bu kadar zor olduğunu. Bilseydim zindandan daha karanlık, Bilseydim hücreden dar olduğunu.... Cemal Safi Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 icinde varolmamın bir acıklaması yok avukatımın yaptıgı her acıklama aslında aslının sana uydurdugu bahanelerden ibaret.. şimdi seni bekleyip , sana yazıp, kendimi kandırıyor olmam gibi.. icindeki butun suclamalardan temize cıkmıs olsamda bu vicdanımı rahatlatmaya yetmiyor ve sen nasıl bir zehirdin ki bir turlu arındırıp ruhumu saglıklı dusunemiyorum... saglıklı dusunmek umrumda bile değil düşündügüm sensen gecmiş ve gelecek zamanları bir yana bırak en geniş zamanlarımda yandıgım sensin bir turlu tutamayıp kendimi sesindeki titremelere vuruldugum şimdi gelmeyecegini bile bile beklerken sabırsızlandıgım yazmıyorsun ya bittiyse eger bu sonsa en buyuk zaferim kaybederken rıza gosterdigim sensin son nefesim senin dudakların tarafından cekilecekse eger hayatım boyunca verdigim her nefese değer Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 alıp basımı sıkışınca yine bu satırların arasına geliyorum bıkınca yasamaktan hatta usanınca nefes almaktan, hadi aldım diyelim o nefesi vermekten anla öyle bezmişim sabah olsa kalksam diyorum aksam olsa yatsam... son bir şişe daha var işin kötü yanı sarhos olmama daha cok var... alkol yetmezliginden krizlere girmekten yoruldum gencligimi özledim iki kadehle kafayı bulan kafayı bulamasada iki güzel söze kanıp incecik kolların arasında icine cektigi kadın kokusuyla sızıp kalan... yazınca gecer dediler o gun bugun yazıyorum adım şaire cıktı inmez sekize gecmiyor icimdeki telaş ben kadına asık oldukca yazıyorum kadın bana tutuldukca doluyorum yazınca bosalmıyor icimdekiler başka kadınlara sarkıyor yalnızlıgım huzur arıyorum sustugum zamanda anlasınlar beni avazım cıktıgı kadar bagırırken değil kırdıgım butun kalplerden özür dilerim bilincinde olarak diledigim bu özür kelimesinin bir halta yaramadıgının daha iyisni biliyor olsaydım bu özür ifadesinin yazmazmıydım sanıyorsun daha iyisini bilseydim telafılerini etmezmiydim.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.