Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

AÇILIM VE SONRASI!


ilker01

Önerilen İletiler

Gündemi de okurum,Tarafı da...sizi çok mu rahatsız ediyor,sorun benim takip ettiğim gazeteler mi?

 

Tahammülün ve paylaşımın olmadığı bir yerde bana da susmak düşer;zira zamanım yok!

 

Teşekkürler sevgili forumdaşlar.

Oysa yanıtsız bıraktığın bir sürü soru ve çıkmaz var Mavi...

Sen gidersin belki ama

Onlar hep seni bekleyecekler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gündemi de okurum,Tarafı da...sizi çok mu rahatsız ediyor,sorun benim takip ettiğim gazeteler mi?

 

Tahammülün ve paylaşımın olmadığı bir yerde bana da susmak düşer;zira zamanım yok!

 

Teşekkürler sevgili forumdaşlar.

 

Aydin insan herseyi okuyabilendir ama aydin insan hep kendi görüslerine uygun olanlari degil gercek olanlari dikkate alir.Aydini cahilden ayiran ince cizgide burada saklidir zaten.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Oysa yanıtsız bıraktığın bir sürü soru ve çıkmaz var Mavi...

Sen gidersin belki ama

Onlar hep seni bekleyecekler...

 

Ynıtsız bıraktığım sorular yok dostum,yanıtını kendi bakışınızla değerlendiridiğiniz cevaplar var.Çıkmaz hiç yok,çünkü be burada yazarken sadece "mavi olmayan.." olarak değil,çoğu zaman bunu aşarak;insanı baz alarak yazdım.İnsan hak ve özgürlükleri ile benim için çok özeldir.Gerektiği zaman Kürt,gerektiği zaman Türk,Tuzlada işçi,sokakta çocuk,işgalde yanan olmayı becerebildim.

 

Ancak,örneğin bir Cyrano bana çok iyi bilinen bir gereçeği,nerede okuduğumu soruyor.Olay tıpkı şu siyasetçilerimizin meydanlarda ip sallamasına dönüyor.Halbuki o bilginin sadece kendisi sınırlı olmadığını bilmeli;asıl bilginin başkasına "sen bilmiyorsun..." şeklinde ifadelerden kaçınılması gerektiğini farketmeli.Efendim ben PKK'yı .... muşum;yahu Allah aşkına siz daha PKK'yı savunduğmu mu düşünüyorsunuz!

 

Ve siz,bilmelisiniz ki;aydın olmak demek düşünmektir.Zincirleri kırabilmek,özgürce konuşabilmektir.kimliksiz olmak değil.Bir Rus aydını ile bir Alman aydını neden yılardır tartışılr dostum.

 

Tabi ben milliyetçiyim;çünkü kürtüm.Siz farkında değilsiniz ama asıl milliyetçi;vbenim Kürt olmamın altında nice nedenleri gösterendir.

 

Sevgili Boşig,

 

Siz değer evrdiğim bir insansınız.Düşünceleriniz sadece araç.Ne sizi ne de başkasını kırmak gibi bir amacım yok;kırdıysam affola,ısrarla şu bu diyelecekse de eyvallah.

 

Ben sadece tartışmanın karalama değil,paylaşma endeksli olduğu zaman burada olacağım.Okunan gazetelerin sorgulandığı bir bilgi kirliliğinde değil;saygılar!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ynıtsız bıraktığım sorular yok dostum,yanıtını kendi bakışınızla değerlendiridiğiniz cevaplar var.Çıkmaz hiç yok,çünkü be burada yazarken sadece "mavi olmayan.." olarak değil,çoğu zaman bunu aşarak;insanı baz alarak yazdım.İnsan hak ve özgürlükleri ile benim için çok özeldir.Gerektiği zaman Kürt,gerektiği zaman Türk,Tuzlada işçi,sokakta çocuk,işgalde yanan olmayı becerebildim.

 

Ancak,örneğin bir Cyrano bana çok iyi bilinen bir gereçeği,nerede okuduğumu soruyor.Olay tıpkı şu siyasetçilerimizin meydanlarda ip sallamasına dönüyor.Halbuki o bilginin sadece kendisi sınırlı olmadığını bilmeli;asıl bilginin başkasına "sen bilmiyorsun..." şeklinde ifadelerden kaçınılması gerektiğini farketmeli.Efendim ben PKK'yı .... muşum;yahu Allah aşkına siz daha PKK'yı savunduğmu mu düşünüyorsunuz!

 

Ve siz,bilmelisiniz ki;aydın olmak demek düşünmektir.Zincirleri kırabilmek,özgürce konuşabilmektir.kimliksiz olmak değil.Bir Rus aydını ile bir Alman aydını neden yılardır tartışılr dostum.

 

Tabi ben milliyetçiyim;çünkü kürtüm.Siz farkında değilsiniz ama asıl milliyetçi;vbenim Kürt olmamın altında nice nedenleri gösterendir.

 

Sevgili Boşig,

 

Siz değer evrdiğim bir insansınız.Düşünceleriniz sadece araç.Ne sizi ne de başkasını kırmak gibi bir amacım yok;kırdıysam affola,ısrarla şu bu diyelecekse de eyvallah.

 

Ben sadece tartışmanın karalama değil,paylaşma endeksli olduğu zaman burada olacağım.Okunan gazetelerin sorgulandığı bir bilgi kirliliğinde değil;saygılar!

 

Mavi, kusura bakma...

Seni okuduğum zaman, karşımda Sırrı Sakık ile konuştuğumu hissediyorum...

 

Hep aynı demokrasi ve kardeşlik mesajları;

Ama hep aynı demokrasi ve kardeşliği kullanma çabası...

 

Demokrasiyi içselleştirmeye çalışan birisi olarak;

Ne olduğuna/kökenine saygı duyduğum sizin gibi insanlar tarafından "Ben de demokratım ama öncelikle Kürdüm" denilerek, her zaman öykündüğüm demokrasinin kullanıldığının açıkça hissettirilmesi beni artık iğrendiriyor ve küstürüyor...

 

Ne insanlığa ve ne de demokrasiye inanasım kalmıyor...

 

Gerektiği zaman "Türk" olmayı becebilseydiniz,

Aynı Ulusal kaygıları beslerdik Mavi...

 

Siz, insanlara, sizin Kürt olduğunuzu bilmeleri gerektiği çerçevesinde yaklaşıyorsunuz...

Çünkü sizi tanımlayan şey; Kürtlüğünüz...

Böyle olduğuna inandığınız için Kürtlüğü bir Kimlik olarak tanımlıyorsunuz...

 

Kendinizi kandırmayın;

Siz, önce kendinize bir Kürt olarak bakıyorsunuz...

 

Diğer insanların da kendilerini nasıl nitelediklerini mutlaka önemsiyorsunuz...

Çünkü size nasıl baktıklarını ve size nasıl bakmaları gerektiğini

Kendinizi onlara nasıl tanıtmanız gerektiğini önemsiyorsunuz:

Bir Kürt olarak...

Budur...

 

Etnik kökeniniz alın sizin olsun Mavi...

Benim için Kürt değilsiniz; önce insansınız...

Bu ülkenin geçmişini paylaştığımız bir yurttaşsınız...

Yurttaşlık bağı ile Türksünüz;

Bu sözcük karşısında komplekse kapılsanız bile...

 

Kökeni Türk ırkından olan birisi de zerre kadar umrumda değil...

İnsani değerlere önem vermiyorsa,

Hiçbir insani değere de layık değil...

 

İstediğiniz kadar sindiremeyin:

Türk demek, Ulusal bir bağ demektir...

Irk demek değildir...

 

Bu, budur...

 

Ama

Senin söyleminle mi ifade edeyim:

"Sen bir Kürtsün,

Ben bir Türkmenim...

 

Senin yaşadığın kaygıları yaşamam için

Ortak bir bağımız, bir nedenimiz yok..."

 

Bunu mu diyeyim?

İnsanı bu uç noktaya itiyorsunuz...

 

Mavi, kimliğinin Kürt olmasını istiyorsan; öylesindir...

Ben bir Vatandaşım ama sana bir Kürt olarak yaklaşırım o zaman...

Ve sana tanınmasını isteyeceğim haklar,

Etnik-kökenini Ulusal bağdan, vatandaşlıktan üstün tutan bir kimseye tanınmasına razı olacağım haklardan fazla olamaz...

 

Değer verdiğiniz bir insan olduğumu sanmıyorum...

Düşüncelerini ve ılımlılığını kullanabileceğiniz birisi olarak gördüğünüzü düşünüyorum...

 

Dediğim gibi:

Bir Etnik-Milliyetçiyi, söylemlerine bakarak tanıyabilecek kadar Etnik-Milliyetçi tanıdım hayatımda...

Şecerelerini bile verebilirim...

Hele hele Etnik-Milliyetçi olmadığını söyledikleri halde Etnikleri ile gurur duyanları tanımada iyice piştim sanırım...

 

Size hayatınızda ve arkadaşlıklarınızda başarılar dilerim...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ancak,örneğin bir Cyrano bana çok iyi bilinen bir gereçeği,nerede okuduğumu soruyor.Olay tıpkı şu siyasetçilerimizin meydanlarda ip sallamasına dönüyor.Halbuki o bilginin sadece kendisi sınırlı olmadığını bilmeli;asıl bilginin başkasına "sen bilmiyorsun..." şeklinde ifadelerden kaçınılması gerektiğini farketmeli

 

Olay ne kadar basit değil mi ? Cyrano iddia ettiğin tarihsel durumun aksini söylüyor ve senden iddia ettiğini nereden okuduğunu açıklamanı istiyor. Yani kaynağını.

 

Artı merak ediyor. Mesela bu forumda okuduklarınıda doğru olup olmadığını araştırmadan başka forumlarda "çok iyi bilinen bir gerçek" olarak iddia ediyor musun dostum ?

 

Ve bu yaptığına yanıt vermek yerine ajitasyon yapmak deniyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki açılımın sahibi AKP ne yapmış oluyor ? :) Ben biraz cici AKP'yi es geçelim havası gördüm. Zaman, AKP'den farklı bir zihniyete mi sahip ?

 

Şimdi bu açılım bölücülükse, AKP bölücülük mü yapıyor ?

Sevgili CYRANO Sanırım konuyu başından takip etmedin.

Konumuz yazdığımız Gazetelerin zihniyeti olunca mecburen onları örnek verdim.

 

Akp yi görmezden gelecek olsaydım açılımına destek verirdim..Evet CYRANO Akp bülücülük yapıyor ,hemde tarihinin en büyük yanlışını yapıyor..

 

Akp nin zihniyet belli zaten.

 

Bu çerçevede ,ne bir siyası çıkar düşüncesiyle nede kör bir ideolji ile düşüncelerime uymayan hiç birşeyi ne desteklerim nede kendimi kandırıp görmezden gelirim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gündemi de okurum,Tarafı da...sizi çok mu rahatsız ediyor,sorun benim takip ettiğim gazeteler mi?

 

Tahammülün ve paylaşımın olmadığı bir yerde bana da susmak düşer;zira zamanım yok!

 

Teşekkürler sevgili forumdaşlar.

Bizi rahatsız eden sizin okuduğunuz gazeteler değil,okuduğunuz iftira yüklü haberleri gerçekmiş gib anlatmanızdır..

 

Bizi ilgilendirmez sizin ne okuduğunuz. Fakat buradan paylaştığınız asılsız haberler ne okuduğunuzu eleveriyor.

 

Ayrıca diyarbakırda güvenlik güçlerinin öldürdüğü 14 çocuğun olayını açarmısınız Yani anlamadım neden ve nerede bu 14 çocuk öldürüldü gerkçe neydi ?

 

Ben 1985 doğumluyum,çok da büyük değilim.Üzerimize sıkılan kurşunları,sabaha kadar süren çatışmaları,dakka başı patlayan silahları çok iyi hatırlıyorum; diyorsunuz.

 

Daha önce ığdıda doğup büyüdüğünüzü ,göreviniz icabı ise diyarbakırı tanıdığınızı söylemiştiniz ...Iğdırda böyle durumların olmadığını söylediğimde ise ''Diyarbakır'da yaşanan olaylardan bahsediyorum''diyorsunuz..

Ben birşey anlamdım..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Son zamanlarda yaşanan olaylara bakıyorum.

Gözlemlerim neticesinde şu sonuca vardım:

Pkk terör örgütü masun,suçsuz,sangi terör örgütü değilmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor.

Hadi onu geçtim.

Akp hükümeti açılım yapınca (gerçi açılım neleri kapsıyor tam kestiremiyoruz) Pkk silah bırakıp dağdan necekmi? EN BÜYÜK SORU İŞŞARETİ BU.

Ya! pkk terör örgütü ve yandaşları daha fazla azıtırsa o zaman ne olacak?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biji...

Bir insanın kendi dilini öğrenmesi, geliştirmesi, çocuklarına öğretmesi ve kalıcı kılması onun en büyük hakkıdır...

Önemli olan bu hakka nasıl sahip çıktığınız,

Bu hakkı nasıl tanımladığınızdır...

.

.

.

 

 

Sevgili Tengeriin boşig kimse devlet bizim dilimizi geliştirsin yada bize dilimizi öğretsin demiyor Kürtlerin demesi şu ki ''bizim kültürel kimliğimizi anayasal güvence altına alın'' bunu dile getirdikçe devlet içinde bunu nüfus cüzdanı olarak anlayanlar oldu kürtler içindede bunu gerçekten bu şekilde isteyenler oldu elbette ama bugün gelinen noktada kürt halkı ve onun dinamikleri ayrı bir devlet düşüncesinden uzaklaşmış ve Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında hakkının verilmesini istemektedir bu kürtlere bir lütuf olarak değil hak olarak verilecektir daha sonrasında kürtlerin kendi dil ve kültürlerini yaşama ve yaşatma sorumluluğu elbette kürtlere aittir.Türkiye Cumhuriyetinin lozanda belirlenen anayasal yapısı nedeniyle kürt halkı ile sürekli olarak sistem arasında problemler yaşanmıştır ancak asla kürt halkının türk halkıyla problemi olmamıştır ancak bugün gelinen noktada kürt sorununun çözülmesi durumunda şehit cenazelerinden mahrum kalacağını düşünen kesimler esip gürlemektedirler ellerinden oyuncaklarının alınmasını istemiyorlar çünkü bu halkı bu şekilde kendilerine oy vermeye yönlendirebiliyorlar benim şahsi temennim bu sorunun biran evvel çözülmesidir o bölgede yaşananları o bölgede doğup büyüyenler kadar hiçkimsenin anlamasının mümkün olmadığını düşünüyorum.

 

SAYGILARIMLA........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Tengeriin boşig kimse devlet bizim dilimizi geliştirsin yada bize dilimizi öğretsin demiyor Kürtlerin demesi şu ki ''bizim kültürel kimliğimizi anayasal güvence altına alın'' bunu dile getirdikçe devlet içinde bunu nüfus cüzdanı olarak anlayanlar oldu kürtler içindede bunu gerçekten bu şekilde isteyenler oldu elbette ama bugün gelinen noktada kürt halkı ve onun dinamikleri ayrı bir devlet düşüncesinden uzaklaşmış ve Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında hakkının verilmesini istemektedir bu kürtlere bir lütuf olarak değil hak olarak verilecektir daha sonrasında kürtlerin kendi dil ve kültürlerini yaşama ve yaşatma sorumluluğu elbette kürtlere aittir.Türkiye Cumhuriyetinin lozanda belirlenen anayasal yapısı nedeniyle kürt halkı ile sürekli olarak sistem arasında problemler yaşanmıştır ancak asla kürt halkının türk halkıyla problemi olmamıştır ancak bugün gelinen noktada kürt sorununun çözülmesi durumunda şehit cenazelerinden mahrum kalacağını düşünen kesimler esip gürlemektedirler ellerinden oyuncaklarının alınmasını istemiyorlar çünkü bu halkı bu şekilde kendilerine oy vermeye yönlendirebiliyorlar benim şahsi temennim bu sorunun biran evvel çözülmesidir o bölgede yaşananları o bölgede doğup büyüyenler kadar hiçkimsenin anlamasının mümkün olmadığını düşünüyorum.

 

SAYGILARIMLA........

 

Biji...

Neresinden bakarsanız bakın, böyle bir hak arayışının "Kürtlüğü" temel alarak yapılmasının istenmesi, ne olursa olsun demokratik bir eylem ve düşünce değildir.

Bu ülkede bir sürü Etnik Köken ve kültür var.

Hiçbirisinin kültürü korunma altına alınmış değil.

Hele hele Türkmenlerin kültürleri, en az Kürtlerinki kadar tehlike altındadır ve korunmamaktadır,

Bakın, adları Türkmen, devletin adı da Türkiye ama Türkmenlerin bile kültürleri yok olmakla karşı karşıya...

Özellikle dini tarikatlerin hedefi olmuş durumdalar...

 

Yani demek istediğim;

Bu şekilde bir "Devlet bir kültürü koruma altına alsın" anlayışı tehlikelidir...

Eğer gerçekten demokrasi kaygınız varsa, bu talebi tek bir Etnik-Köken temelinde değil,

Tüm Etnik-Kültürler için yapmalısınız ve bu süreci tek bir Etnik-Kimliğe mal etmemelisiniz...

 

Sizler, devlet ile kimi Kürtler arasındaki çatışmaları ve uygulamaları veya devletin haklı-haksız uygulamalarını örnekleyerek

Böyle önemli bir isteği, Kürtlüğe mal ediyorsunuz...

Demokratik bir mücadele, bir Etnik-Köken üzerinden yapılmaz...

(ki eğer etnik kültürlerin korunma altına alınması gibi bir demokratik mücadele türü var ise!)

 

Bakın Sırrı Sakık'ı hiç sevmem ama geçen haberlerde izlerken bir sözünde, Kürtler için istedikleri kültürel hakların,

Türkiye'deki tüm diğer halklar için de uygulanması gerektiğinin öneminden bahsediyordu...

Tamam, bakın işte bu tam anlamı ile demokratik bir tavır olabilirdi;

Eğer ardından gelen söylemleri ile "Kürtçülüğü" bu hak talep edişin önderliğiymiş biçiminde lanse etmeseydi;

O bakış açısından kurtulabilseydi...

(ki demokratik bir tavır, etnik kültürlerin korunmasını talep edebilir mi?)

 

Kürtlerin işte bu yönleri çok çok eksik...

Demokratik hakların savunusunun kendi Etnik-Kökenlerine dayanarak ve onu ön plana çıkararak yapılabileceğini sanıyorlar...

Bu anlayış, talep ettikleri hakların, diğer Etnik-Unsurlara "Alın size Kürtlerin mücadelesi ile bir bahş!" anlayışına dönüşmektedir kendilerinde...

Bu yanlıştır...

Hiçbir demokratik talep, birisinden diğerine bahşolamaz...

Ve hiçbir demokratik hak, bir Etnik-Köken önderliğinde sahip olunamaz...

 

Değişime kapalı olan hiçbir toplumun yaşayamayacağı gerçeğinden hareket etmekle birlikte,

Devletin hiçbir kültürel yapıyı güvence altına almak, korumak ve kollamak gibi de bir görevi de yoktur ki...

Daha önce söylediğim gibi; geliştirmek gibi bir görevi de yoktur...

 

Siz, o kültüre üye birisi olarak kültürünüze sahip çıkarsınız ya da çıkmazsınız...

Olay bununla sınırlıdır...

 

Devlet, sizin kültürünüzü kime ve neye karşı

Ya da hangi diğer bir kültüre karşı güvence altına alacak?

 

Devletin tek yapabileceği şey,

Sizin, kendi kültürünüze sahip çıkmanızı engelleyebilecek yaptırımlara gitmemesi;

Eğer böyle yaptırımlar var ise onları kaldırmasıdır...

 

Çünkü, hele hele Anadolu'daki herhangi bir Kültürün,

Hangi öğe ile nereden ve hangi nüveler ile başladığını,

Hangi öğe ile nereden ve hangi nüveler ile bittiğini sınırlandıramazsınız, tespit edemezsiniz...

 

Diyelim ki Türkiye, Kürt kültürünü koruma altına alacak...

Kapsamı ne olacak bunun?

Kürt kültürünü, kürtlüğe özgü hangi öğeleri sabit kılarak koruma altına alacak;

Sınırlandıracak!

Ya da Türkmen kültürünü nasıl sınırlandırıp, tanımlayacak ve koruma altına alacak?

 

Ve daha önemlisi, koruma altına almakla birlikte

Onları, diğer kültürlerle etkileşimlerini engelleyip, durağan mı kılacak?

 

"Kültürü Koruma Altına Almanın Kapsamı" nedir?

Devlet bunu hangi kuramla, nasıl tanımlayacak?

Bir kültürün güvence altına alınması, hangi koşullar ve tehlikeler karşısında yapılmaktadır; bunu örnekleyen kuramlar nelerdir?

Ya da şimdiye kadar kültürleri koruma altına almayı becerebilmiş bir Kültür Koruma/Güvence Altına Alma Kuramı var mıdır?

Veya konu üzerine düşünenler, bunların hiç mi farkında değillerdir?

 

Dolayısı ile kavramların, olay ve olguların altını eşelediğinizde ve irdelediğinizde,

"Talep" edilmekte olan şeylerin aslında başlı başına birer havagazı olduğunun farkına varmamak için

Bu kavram, olay ve olgulardan zerre kadar anlamıyor olmak lazımdır...

 

Ve bir nokta daha:

"Kürt halkının, Türk halkı ile problemi olmamıştır" diyorsunuz...

Böyle bir tanımlama, başlı başına bir sorundur zaten...

Çünkü Kürt halkı; pratikte, yasada, uygulamada ve tarihsel olgu açısından bütünüyle "Türk Halkı"dır zaten...

Tanımlamanız en olur hali ile "Kürtlerin, Türkmenler ile bir sorunu olmamıştır" biçiminde olmalıdır...

Bunu daha fazla ayrıntılama gereği duymuyorum artık;

Çünkü anlamlandırmak gibi bir niyetinizin olmadığını biliyorum...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ülkede bir sürü Etnik Köken ve kültür var.

Hiçbirisinin kültürü korunma altına alınmış değil.

Hele hele Türkmenlerin kültürleri, en az Kürtlerinki kadar tehlike altındadır ve korunmamaktadır,

Bakın, adları Türkmen, devletin adı da Türkiye ama Türkmenlerin bile kültürleri yok olmakla karşı karşıya...

 

Tüm etnik kökenlilerin kültürlerini koruma altina alalim ve mesele bitsin derim. Diger etnik kökenliler haklarini aramiyorsa Kürt'lerin bunda ne sucu var? Yoksa onlarin kültürel haklarinidami Kürt'ler arasin?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ama hep aynı demokrasi ve kardeşliği kullanma çabası...

Tıpkı askere kurşun sıkıldığı ve vatan görevi yapan vatan evlatlarını öldürdükleri günün yıldönümünde şenlik, festival yapıp bir de barış adına yaptıklarını söylemeleri gibi. Başka gün bulamamışlar. İnsanların ölümünü kim, niye kutlayabilir?

 

Dünyada Hitler'in bile ölüm yıldönümünü kutlama ucubeti gösteren insanlar yoktur... Ve bunu da kınayan, doğru bulmadığını söyleyen bir hükümet yetkilisi çıkmamıştır bu ülkede... Durum böylesi vahimdir... Yaptıkları bir tek, o gün "yol haritası"nın açıklanmasına engel olmak olmuştur. O da siyasi çıkarları gerektirdiği, bu kadarına tepkinin çok fazla olacağını, dozu ayarlamak gerektiğini akılları kesebildiği için... Başka hiç bir şeyi düşündükleri için değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tüm etnik kökenlilerin kültürlerini koruma altina alalim ve mesele bitsin derim. Diger etnik kökenliler haklarini aramiyorsa Kürt'lerin bunda ne sucu var? Yoksa onlarin kültürel haklarinidami Kürt'ler arasin?

 

İyi de bu söylediğin demokratik bir tavır mıdır?

 

İnsanları açıkça Etnik kamplara bölmek değil midir yaptığınız?

Birde adını "Ulusal Mücadele" olacak!

***********

 

Hem çıkıp Ülkücüleri falan suçlayacaksınız Etnik-Milliyetçilik yapıyorlar diye,

Hem de hak arama olgusunda Etnik-Milliyetçiliği destekleyeceksiniz!

 

Diğer Etnik-Kökenin Hakkı ya da Öteki Etnik-Kökenin Hakkı diye birşey yoktur...

 

Demokraside haklar Etnisiteye ya da Dinsel bağlara dayanarak aranmaz...

 

Eğer Kürtler bazı hakları kendi Etnik-Kökenlerine dayandırarak arıyorlarsa,

Kürtlerin sözcülüğünü yapanlar, yaptıklarının Demokrasi olduğunu söylemesinler...

Çünkü demokrasi değil; Irkçılıktır...

 

Herneyse,

Tavrınızın Demokratik ve Aydınca olmadığı çok ortadadır.

O yüzden uzun uzadıya bir yanıt vermeme gerek yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biji...

Neresinden bakarsanız bakın, böyle bir hak arayışının "Kürtlüğü" temel alarak yapılmasının istenmesi, ne olursa olsun demokratik bir eylem ve düşünce değildir.

Bu ülkede bir sürü Etnik Köken ve kültür var.

Hiçbirisinin kültürü korunma altına alınmış değil.

Hele hele Türkmenlerin kültürleri, en az Kürtlerinki kadar tehlike altındadır ve korunmamaktadır,

Bakın, adları Türkmen, devletin adı da Türkiye ama Türkmenlerin bile kültürleri yok olmakla karşı karşıya...

Özellikle dini tarikatlerin hedefi olmuş durumdalar...

 

Yani demek istediğim;

Bu şekilde bir "Devlet bir kültürü koruma altına alsın" anlayışı tehlikelidir...

Eğer gerçekten demokrasi kaygınız varsa, bu talebi tek bir Etnik-Köken temelinde değil,

Tüm Etnik-Kültürler için yapmalısınız ve bu süreci tek bir Etnik-Kimliğe mal etmemelisiniz...

 

 

Sevgili kardeşim bu ülkede kürtler etnik kimliklerini korumak ve onu yaşatmak istiyorlar ve bunun mücadelesi içindeler diğer etnik kökenli vatandaşlarımızda keni dil ve kültürlerini yaşatmak için mücadele edebilirler ve eğer etmiyorlarsa bu benim değil onların üzülmesi gereken bir konudur.Ayrıca kürt hareketi sayesinde bugün diğer kültürlerde bazı haklara sahip olmaya başladılar,bakarsanız hiçbir kanunda kürt kökenli vatandaşlar için ibaresi yoktur,Buda demektirki bu mücadele sonucu kazanılan haklar sadece kürtler için değildir.Ayrıca bir arkadaşımız Eruh Çırav Kültür Sanat Fesivali için bazı söylemlerde bulunmuş,Ofestivalin Eruh'ta yapılmasının Türkiye açısından çok büyük bir manası vardır ilk baskının yapıldığı yerdir Eruh yani yangının ilk çıkış yeri bu yangının sönmesi için Yangının ilk başladığı yerde ve başladığı tarihte barış çağrılarının yapılması bence gocunulacak değil sevinilecek bir durumdur.

 

SAYGILARIMLA....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demokraside haklar Etnisiteye ya da Dinsel bağlara dayanarak aranmaz...

Doğrusun boşig... Demokraside "insan hakları" vardır. Filan etniğin hakları diye bir şey olmaz. Eğer anayasada bir ayrım, "filan etnik insan haklarından yararlandırılmayacaktır" diye bir madde olsaydı, o zaman tamamdı, birlikte demokrasi mücadelesi verirdik. Anayasa zaten tüm vatandaşların tüm haklarını eşit tutuyor. Anayasada etnik bir ayrım yok! Uygulamada görülen tüm aksamalar, 12 Eylül olağandışı döneminin zaten reddedilmiş, bayatlamış, miadı geçeli yıllar olmuş uygulamalarıdır. 12 Eylülde mağdur olmayan kim var zaten, tüm ülke bir badireden geçti, sadece birileri değil... Sadece bir etnik, hiç değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Eruh .... festivali..."

 

Nereye koymuştum şu külahımı...

 

Bana biri gelip "Hitler'in ölüm yıldönümünü kutlamamız, bir daha Yahudiler gaz odasına gönderilmesin diyedir" derse, ona diyeceğim tek cümle "hadi ordan" olur. Dünyada böyle bir kutlamanın emsali yoktur. Ölümün yıldönümünün kutlanması, ancak ölenlerden nefret etmekle açıklanır. Kin tatminiyle açıklanır. Ancak sevindiren bir ölümün yıldönümünde teneke çalarlar herkesin de bildiği gibi... Ki bunu dünyanın en nefret edilen insanına bile yapma düzeyine başka hiç kimse inmemiştir!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili kardeşim bu ülkede kürtler etnik kimliklerini korumak ve onu yaşatmak istiyorlar ve bunun mücadelesi içindeler diğer etnik kökenli vatandaşlarımızda keni dil ve kültürlerini yaşatmak için mücadele edebilirler ve eğer etmiyorlarsa bu benim değil onların üzülmesi gereken bir konudur.Ayrıca kürt hareketi sayesinde bugün diğer kültürlerde bazı haklara sahip olmaya başladılar,bakarsanız hiçbir kanunda kürt kökenli vatandaşlar için ibaresi yoktur,Buda demektirki bu mücadele sonucu kazanılan haklar sadece kürtler için değildir.Ayrıca bir arkadaşımız Eruh Çırav Kültür Sanat Fesivali için bazı söylemlerde bulunmuş,Ofestivalin Eruh'ta yapılmasının Türkiye açısından çok büyük bir manası vardır ilk baskının yapıldığı yerdir Eruh yani yangının ilk çıkış yeri bu yangının sönmesi için Yangının ilk başladığı yerde ve başladığı tarihte barış çağrılarının yapılması bence gocunulacak değil sevinilecek bir durumdur.

 

SAYGILARIMLA....

Biji Tirkiye;

İster Kürtler olsun, ister Türkmenler olsun, İster Çerkezler olsun, ister Araplar olsun...

"Kültür" denilen şeyin "Durağan ve Değişmez" olmadığını düşünüyorum, değildir de zaten;

Buna bağıntılı olarak "Etnik-Kültürü Korumak" gibi bir gayretin,

Değişen ve ilerleyen, kültürlerin birbirleri ile etkileştikleri, alıp-verdikleri, değiştikleri ve hele hele hızla değiştikleri

Ama kendilerine özgü bir biçimde ilerledikleri bir dünyada; "İlkel" bir tavır olduğunu düşünüyorum.

 

Bundan başka, bu tüm değişkenler karşısında Kürtlerin kültürlerini ne kadar koruyabileceklerini ya da korumaya alabileceklerini

Veya bu korumaya alma standartlarını nasıl ve neye göre belirleyeceklerini çok merak ediyorum...

 

Ayrıca Kürt Hareketi dediğiniz olgu, tamamen sakat temeller üzerine kuruludur.

Öncelikle bölgedeki Dini ve Aşiret yapılanmasını yıkmayı hedef alamamak gibi bir büyük temelsizliği vardır.

Sonra, kesinlikle bir Ulusallığı ve Ülke Bütünlüğünü umursayan bir amacı, niyeti ve öykünmesi yoktur.

Bu hareketi önde götürdüğünü sanan kimseler de ne demokrasinin ne de özgürlük hareketi ne demektir farkında değiller.

Onların peşinden "hareket halinde" gittiğini sanan halk tabakası da amacının ne olduğundan oldukça habersizdir ve sadece yönlendirilmektedirler.

Dahası PKK gibi bir terör örgütünü sahiplenmektedir.

İlkeden ve o ilkeleri savunabilecek yol göstericilerden yoksundurlar.

 

Tüm bu çerçevede Kürt Hareketi dediğiniz hareket, bir devrim ve halk hareketi olarak örnek alınabilecek

Ve Anadoludaki hiçbir etnik unsurun örnek almayı midelerinin kaldırabileceği bir hareket değildir.

İlke ve Yöntem olarak bir örnek olabilmekten ve bir hak sağlayabilmekten uzaktır.

Çünkü Halk Hareketleri, Emperyalist güçler odağında değil, Emperyalist güçlere karşı yapılır ve kazanılır...

Bizim "Halk Hareketi"nden anladığımız budur...

 

Hangi yürekli insan çıkıp,

Kürtlerin ABD tarafından kullanılmadığını söyleyebilir?

 

Şimdi bana burada iki saat Halk Hareketi demek ne demektir onu da açıklattırmayın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Eruh .... festivali..."

 

Nereye koymuştum şu külahımı...

 

Bana biri gelip "Hitler'in ölüm yıldönümünü kutlamamız, bir daha Yahudiler gaz odasına gönderilmesin diyedir" derse, ona diyeceğim tek cümle "hadi ordan" olur. Dünyada böyle bir kutlamanın emsali yoktur. Ölümün yıldönümünün kutlanması, ancak ölenlerden nefret etmekle açıklanır. Kin tatminiyle açıklanır. Ancak sevindiren bir ölümün yıldönümünde teneke çalarlar herkesin de bildiği gibi... Ki bunu dünyanın en nefret edilen insanına bile yapma düzeyine başka hiç kimse inmemiştir!

 

Külahın burada DemirEfe...

Eruh gibi bir baskının yıldönümünü kutlayabilmek oldukça samimi bir davranış...

 

Şeriatçı kesimin çıksa,

Ve Madımak katliamının yıldönümünü

"Kardeşlik ve Barış" günü ilan etse...

 

Ya da Ülkücü kesim çıksa,

Ve Deniz Gezmişlerin asıldığı günü

"Kardeşlik ve Barış" günü ilan etse...

 

80 Darbecileri çıksa,

Ve 80 Darbesi'nin dönümünü

"Kardeşlik ve Barış" günü ilan etse...

 

Aynen buna benziyor...

 

Ne kadar onur kırıcı birşey olurdu değil mi?

 

 

Şu büyülttüğüm iletin yok mu?

Tam da öpülüp baş üzerine konulacak cinsten...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Madımak... Deniz Gezmişlerin asıldığı... 80 Darbesi

Valla boşig benim aklıma bir Hitler gelmişti, sen çok güzel örnekler sıralamışsın. Daha da ne diyelim, anlayana, bilemiyorum... Hayır yani, nefret edilen ve o nefrete layık olana bile yapılmaz bu... Hadi yapan yapıyor, "açılımcı" hükümetten bir ses nasıl çıkmıyor, en vahimi o!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Valla boşig benim aklıma bir Hitler gelmişti, sen çok güzel örnekler sıralamışsın. Daha da ne diyelim, anlayana, bilemiyorum... Hayır yani, nefret edilen ve o nefrete layık olana bile yapılmaz bu... Hadi yapan yapıyor, "açılımcı" hükümetten bir ses nasıl çıkmıyor, en vahimi o!

 

Neyi anlamalarını bekliyoruz abi yaaa...

Güdümlü hiçbir insana, gözünün önüne de sersen birşeyi; kabul ettiremezsin...

Niyet önemlidir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki sayin Cyrano,

Azilen, baski altinda yasayan, haklari ihlal edilen Kurtler ne yapsin o zaman?

Armut mu toplasinlar?

Hala gencecik evlatlarimizi daga iten bozuk etkenleri gozardi ediyorsunuz ve diger tarafi MELEK kiligina sokuyorsunuz!

 

Kürtler ? PKK'nın yasal alandaki sözcüsü DTP kürt seçmenin sadece %20 sinin oyunu alabilen bir parti. Teröre karşı savaş veren ordumuzdaki kürt vatandaşlarımızın sayısı teröristlerin elli katı. Kürt korucular, polisler. Haa pardon sadece DTP'ye oy veren ve PKK'yı destekleyenler kürttü dimi. Onu her seferinde unutuyorum ben.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

İnsanları açıkça Etnik kamplara bölmek değil midir yaptığınız?

Birde adını "Ulusal Mücadele" olacak!

Türkiye'de yasayan herkes Türk vatandasi olabilir ama etnik kökenlerini unutmalarida gerekmez. Onlarin Türk vatandasi olmalari kendi öz kimliklerini gelistirmelerini ve korumalarini engellememeli. Bunu savunmak anti-demeokratik degildir bana göre bilakis demokratik bir durustur. Bizim etnik köneni degisik olanlara kültürel hakki vermememiz anti-demokratliktir.

 

Saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'de yasayan herkes Türk vatandasi olabilir ama etnik kökenlerini unutmalarida gerekmez. Onlarin Türk vatandasi olmalari kendi öz kimliklerini gelistirmelerini ve korumalarini engellememeli. Bunu savunmak anti-demeokratik degildir bana göre bilakis demokratik bir durustur. Bizim etnik köneni degisik olanlara kültürel hakki vermememiz anti-demokratliktir.

 

Saygilar

Demokrasinin "sana göre"si, "bana göre"si olmaz...

Bir duruş ya demokratiktir ya da değildir...

 

İnsanlar elbette ki Etnik kökenlerine sahip çıkabilirler,

Ancak demokrasilerde Etnik ayrım yapılmaz...

Demokrat duruşa sahip bir kimse de

"Diger etnik kökenliler haklarini aramiyorsa Kürt'lerin bunda ne sucu var? Yoksa onlarin kültürel haklarinidami Kürt'ler arasin?" diyemez.

Hak arayışı, etnik temelde yapılmaz demokraside; insanlık temelinde yapılır...

 

Demokrat bir kimse, bir hakkın hiçbir etnik kökene has, ait ve özel olamayacağını bilir.

Ve bir hak aranacak ise eğer, bunun bir Etnik-Kökene dayandırılarak değil de,

Eğer böyle bir hakka ihtiyaç varsa, tüm etnik kökenler için insanlık adına aranacağının farkındadır...

Yani "onlar kendi haklarını aramıyorlarsa bla bla bla..." gibi tümceler kuramaz...

Çünkü demokraside "kimsenin ya da hiçbir etnik kökenin -kendi hakkı- yoktur".

Hak, evrenseldir ve herkes içindir.

 

İnsanlar elbette ki kendi öz kökenlerini koruyabilirler ve bunda kimse onlara engel olamaz;

Ancak bir çok etnik kökenin birden yaşadığı bir devlette, hiçbir enik köken diğerinden üstün tutulamaz

Ve kimse etnik kökeni ile kimliklenemez, tanımlanamaz, kişiselleştirilemez...

Herkes resmiyette ve kimlikte eşittir;

Etnik kökenleri ile belirtilemezler ve muamele göremezler.

 

Devlet kademesinde ya da toplumsal olaylarda bir iş veya oluş

Kürde ayrı, Türkmene ayrı, Çerkeze ayrı, Ruma ayrı olarak yapılmaz...

Hepsi eşit olarak yararlanırlar...

Öyle ise Etnik kökenin, toplumsallaşmada ve resmiyette hiçbir anlamı ve önemi, ayrıcalığı yoktur;

Ve demokraside böyle bir ayrımcılık ve kimlikleştirme tanımlanamaz...

 

O yüzden etnik-kökenin hiçbir önemi ve rengi yoktur.

Kişi ister hobi olarak, ister kültürel bir sorumluluk olarak etnik kültürünü yaşatabilir; sorun değil.

Ancak bunu bir kimlik olarak talep edemez.

Ettiği anda kendisine etnik farklılıklarla bakılmaya başlanır;

Ki kendisi de etnik farklılıklarla baktığı için böyle bir talepte bulunmuştur zaten.

 

Dolayısı ile "Kişinin etnik kültürünü yaşatabilmek demokrat tercihi" gerçekliğine dayanarak,

"Demokrasiyi etnik-kökene mal etmenizi" meşrulaştıramazsınız sayın ulusal mücadele...

 

Evet, kişinin kendi kültürünü yaşatma azmi ve isteği, demokratik bir haktır...

Ancak bunun demokratik bir hak olması demek,

O etnik kökeni, Etnik Kimlik haline getirmeyi Demokratik kılamaz...

Çünkü kimlik, kökenden çok başka ve farklı bir olgudur.

 

O yüzden demokratik kavramlara dayanarak,

Demokratik olmayan savunular yapmayınız, rica ederim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demokrasinin "sana göre"si, "bana göre"si olmaz...

Bir duruş ya demokratiktir ya da değildir...

.

.

.

Tamamda dostum demokratik durustan bahseden önce digerlerinin demokratik haklarina saygili olmasi gerekmezmi?

Yani etnik kökenlilerin kültürel haklarini gelistirmeleri demokrati bir haksa ve onlarin bu hakki gasp ediliyorsa önce onlarin demokratikliklerini sorgulayacagimiza haklarini verelim ve sonra sorgulayalim.

 

Kürt'lerin kültürel hak istemelerinin neresi anti-demokratik oluyorki? Ne yapmalari gerekli sizce? Kürt'ler anti-demokratik bir tutuma girmeden nasil bu haklarina sahip olabilirler sizce?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tamamda dostum demokratik durustan bahseden önce digerlerinin demokratik haklarina saygili olmasi gerekmezmi?

Yani etnik kökenlilerin kültürel haklarini gelistirmeleri demokrati bir haksa ve onlarin bu hakki gasp ediliyorsa önce onlarin demokratikliklerini sorgulayacagimiza haklarini verelim ve sonra sorgulayalim.

 

Kürt'lerin kültürel hak istemelerinin neresi anti-demokratik oluyorki? Ne yapmalari gerekli sizce? Kürt'ler anti-demokratik bir tutuma girmeden nasil bu haklarina sahip olabilirler sizce?

Size "Kimlikleşme"den söz ediyorum...

Sanırım anlatamadım...

 

Bakın, demokrasi karşısında kimse diğerinden üstün değildir.

Tek ortak paydası;

İnsan olma onuru ve hakkıdır...

Talepleri, bunun üzerindendir...

Çok basit ve anlaşılırdır bu;

Hem de tartışmaya gerek bırakmayacak biçimde...

 

Bundan hareketle Demokrasinin olmazsa olmazları

Ve savunuları vardır...

Örneğin, demokrasi, demokratik olmayan hiçbir öğeyi barındırmaz.

Aslen Din ayrımı yapan bir kimse demokraside "Düşünce özgürlüğü"ne yaslanıp var kalamaz;

Demokrasi zamanla o düşünce sistemini eritmeyi

Ve kendisini gerçekleştirmeyi hedefler...

Ya da "Düşünce özgürlüğü"ne yaslanarak "Irk - Etnik-Köken" ayrımını savunamaz hiç kimse...

Çünkü demokrasilerde, demokratik olmayan düşüncelere ve duruşlara;

Demokrasinin varlığına zarar verebilecek unsurlara da yer yoktur...

 

Örneğin bir Nazi yanlısının ya da bir Faşist'in demokrasi de barınamayacağı gibi...

Örneğin bir Şeriat özlemi ile yanan gurubun, demokrasi de barınamayacağı gibi...

Bu tarz akımların, demokrasiyi bir yaşam olarak benimsemedikleri ve onu kaldırmayı amaçladıkları aşikardır;

Öyle ise demokrasi, "Düşünce özgürlüğüdür" diyerek bunların yaşamasına izin veremez...

 

Bu açıdan Din, Dil, ve Irk'a dayalı ilkel kimlikleşmeler de Demokrasi içerisinde yer alamaz.

Demokrat birisinin: "Ben demokratım, etnik-köken ayrımı yapmıyorum ama senin kendi kökenini kimlikleştirerek Etnik-Köken ayrımcılığı/üstelemesi yapmana demokrasi gereği saygı duyuyorum" diyemez.

Çünkü kendisini Etnik Kökeni ile kimlikleştiren kimse, en başta o demokrat kimsenin, o kişiye Etnik-Köken ayrımcılığına dayanmayan yaklaşımına saygı duymuyordur...

Demokrasi, en temelde öyle bir ayrımcılığı desteklemez, tehlike olarak görür.

Siz bir demorkat olarak kendinizi etnik kökeninizle değil de, hepsinden önce İnsan, toplumsal olarak modern bir kavram olması bakımından da bir Ulusun parçası olarak tanıyacaksınız; ve diğer insanlara da öyle yaklaşacaksınız...

Ancak yine demokrasi gereğidir diyerek, kendisini herşeyden evvel etnik kökeni ile tanımlayan ve diğer insanlara da etnik kökenlerini umursayarak yaklaşan ve bunu kimlikleştiren birisini, bir demokrat olarak hoş göreceksiniz; bunu "düşünce özgürlüğü" kapsamına alacaksınız...

Olmaz, demokrasi böyle olmaz...

 

Demokrasi, ne sınırsız özgürlüktür ve ne de ilkel bir kimlikleşme türüdür...

Demokrasi, çağındaki en modern kavramlar üzerinden tanımlanır.

Örneğin eski Yunanlılardaki demokrasi anlayışı ile şimdiki demokrasi anlayışı çok farklıdır.

Bugün en modern toplumsal bağ olarak "Ulus Devlet" anlayışı ve "Ulusal Kimlik" vardır.

Etnik Kökene dayalı Kimlik ve Dinsel Temele Dayalı Kimlikler daha ilkeldirler...

Belki gelecek çağda, toplumsal bağ yalnızca "İnsan Olmak" onuru üzerinde yükselecek ve Ulusal bağ yok olacak;

Keşke şimdi o bağı kurabilsek de tüm insanlarla bağımız Ulusal Bağın ötesinde, İnsalık Bağı ile bütünleşse...

Ama henüz bu bağı gerçekleştirebilen bir toplum ve kuram yok;

O yüzden en modern kavram olarak Ulus Bağı ile yaşayacağız...

 

İşte bu açıdan demokrasi,

Demokratik olmayan ve farklılıklar üzerinde yürüyen kimlikleşmelere izin veremez...

 

Sayın Maviolmayangökyüzü'nün çok yanlış bir tanımı var ve insanları farklılıklarının tanımladığına inanır.

Ve bu farklılıkların kimlikleştirilmesine, kişileri bu farklılıkların tanımlamasına "Demokratik olmak" olarak yaklaşır...

Oysa insanları farklılıkları ile tanımladığınızda, farklılıkları ile kimlikleştirdiğinizde

En sonunda "Sizden olan" ve "Sizden olmayan"

Ya da "Size diğerlerinden daha çok benzeyen" veya "Sizin, diğerlerinden daha fazla benzediğiniz" algısına ve seçiciliğine düşersiniz...

 

Hem bir demokrat olarak "Din, Dil ve Irk" ayrımına karşı çıkacaksınız;

Ve hem de insanları farklılıkları ile tanımlayacaksınız...

Onların farklılıklarını okunur kılacak, ortak paydalarını es geçeceksiniz, görmezden geleceksiniz...

"Ben Kürt'üm, Sen Türkmensin" kimlikleşmesi demokratik değildir ve olamaz...

 

O yüzden insanları farklılıkları ile değil,

Benzerlikleri ile de değil;

Kurabildikleri en üst derecede ortak bağ ile tanımlamak en modern yapıdır...

 

İnsanlar en üst düzeyde "İnsan Olmak" onurunda birleşebilmektedirler ancak bunu henüz toplumsallaştıramamışlardır.

Günümüz için bunun altında Ulusal ve Anayasal Bağ gelir...

Bununda altında daha ilkele doğru Dinsel, Geleneksel, Etniksel bağlar gelir;

Ki bunlar ilkel toplumsallaşma türleridir.

Tabi bu bağları Ekonomik çıkarlar doğrultusunda da tanımlayabilirsiniz

Ancak Toplumsal olarak böyledir...

 

Her zaman dediğim gibi:

Kültürel hakları istemek anti-demokratik değildir...

Bunu bin kere söyledim, artık anlamanızı umuyorum, lütfen...

 

Kültürel hakları, Etnik-Kökene dayandırarak, Etnik-Köken çerçevesinde Talep Etmek

Anti-Demokratiktir...

 

Kültürel haklar, bir Etnik-Kökenin hakkı olduğu düşüncesinden hareketle talep edilmez demokraside...

İnsanlık gereğidir diye talep edilir...

 

Demokratik bir talep olgusunu "Kürt Hareketi" "Kürt Açılımı" "Kürt Sorunu" olarak tanımlayamazsınız.

Eğer bu şekilde tanımlayabilecek ipuçlarınız ve dayanaklarınız var ise

Hiç şüphe etmeyin;

O hareket ve talep olgusu kesinlikle Demokratik bir süreçte değildir...

 

Ki bugün Kürtlerin yaşadıkları çıkmaz, kendilerinin demokratik bir süreçte olduklarına inanabilmelerindedir.

 

İşte ya benim anlatamadığım

Ya da sizin anlamak istemediğiniz nokta budur...

 

Kürtler anti-demokratik bir tutuma girmeden nasıl mı talep ederler?

Öncelikle "Ulusal Bağ"dan kompleks ve alınganlık duymamalılar.

Ardından var olan Aşiret ve Dinsel toplumsallaşmalarını yıkmalılar, yıkılmasına yardım etmeliler.

Bu süreçte doğal olarak toplumsallaşma olgusu bir ilke çerçevesine oturacak

Ve Kürtlükleri daha demokratik bir savunu haline gelecektir.

 

Bakınız, tarihte hiçbir kavram, belirli olguları yaşamadan sivrilemez.

Bir kavramın, örneğin Ulus anlamına bürünebilmesi için, belirli bir tarihsel süreç gereklidir.

O süreci yaşamayan hiçbir toplum, o sonuca ulaşamaz.

 

Örneğin şehire yerleşmenin en uyumlu yolu,

Önce köyden kasabaya göçmek ve orada kasaba yaşamını tanımak;

Oradan da daha büyük yerleşimlere geçerek şehir yaşamına ayak uydurmaktır...

 

İşte toplumsal süreçlerde böyledir.

 

Yani Kürtlerin kültürel haklar talep edebilmeleri için

Öncelikle Kültürel hak talep edebilecek bir bilinç düzeyine ulaşmaları gerekir.

Ki Kürtler var olan Aşiret toplumsal yapıları açısından bundan yoksundurlar.

Bu yapı kırılamadıkça da o yapıya ulaşamazlar.

Aşiret yapısını kırma sürecine girmeden

Ve hak talep etmeyi "Kürtlük Anlayışı"ndan soyutlamadan

Demokratik bir sürece giremezler; imkansız...

Cin olmadan adam çarpmaya benzer bu...

Kandırmacadır...

 

Tam olarak bu yüzden alanlara çıkarak "Biji Apo" diye bağıran hiçbir Kürt,

Aslında ne istediğini bilmemektedir,

Ve işte tam olarak bu yüzden karşılaştığım her Kürt Ulus ve Irk kavramları ile

Ulusalcılık ve Etnik-Milliyetçilik kavramlarını birbirine karıştırmaktadır...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.