Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Mollalar İran'i yönetmekde neden zorlaniyor? Dinse din imansa iman!


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Mollalar İran'i yönetmekde neden zorlaniyor? Dinse din imansa iman!

 

Ya bizim Mollalar irandaki imkanlari sahip olsalardi.

 

Yüksek gerilim

8209120.jpg

15 Haziran 2009

İran’da tartışmalı seçimler sonrası reform yanlısı Musevi yanlıları, yasağa rağmen ’Ölsek de oylarımızı geri alacağız’ sloganıyla sokağa döküldü. Motosikletli Ahmedinejad yanlısı kalabalık, Musevi destekçilerine sopalarla saldırdı. Tahran’da Gönüllü Milis Teşkilatı’nın binasına saldıran göstericilere açılan ateşte 1 kişi öldü.

 

AHMEDİNEJAD'I BÖYLE PROTESTO ETTİLER

 

SEÇİM ÖNCESİ KADINLARIN UMUDU

 

Ahlak polisi geçen yıl "açık" kadınları böyle toplamıştı

Musevi yandaşları, akşamları, 1979 İslam Devrimi öncesinde Şah’a karşı devrimcilerin uyguladığı bir yönteme başvuruyor. Hava karardıktan sonra çatı ve balkonlardan tekbir getiren reformistler, durumu protesto ediyor. Yılmayan göstericilere, Musevi ile ’protesto için bir daha cüppe giymeyeceğini’ açıklayan tek molla aday Kerrubi de katılıyor.

 

İRAN’da cumhurbaşkanlığı seçiminde hile iddialarının ortaya atılmasıyla başlayan tansiyon giderek yükseliyor. Sandıktan ikinci sırada çıkan reform yanlısı Mir Hüseyin Musevi yanlılarıyla, ikinci kez cumhurbaşkanı seçilen Mahmud Ahmedinejad yanlıları, Tahran sokaklarında taş ve sopalarla birbirine girdi. Gönüllü Milis Teşkilatı (Besic) binasına saldıran göstericilerin üzerine açılan ateşte en az 1 kişi öldü, birkaç kişi yaralandı.

 

Muhalefetin toplantılarını dün "Yasa dışı" ilan eden İçişleri Bakanlığı’nın, gösteri yapma izni vermediği Musevi destekçisi kalabalık, yasağa rağmen yürüyüş düzenledi. Her türlü iletişim aracının yasaklanmasına karşın organize olan ve Tahran caddelerinde yürüyüşe geçen kalabalığa, motosikletli Ahmedinejad yanlıları, sopalarla saldırdı. Tahran sokakları, bir anda karıştı.

 

Tekbirli protesto: Her türlü engele karşın yılmayan yönetim muhalifi kalabalık, "Musevi seni destekliyoruz", "Ölsek de oylarımızı geri alacağız" "Ahmedinejad’a oy veren yüzde 63 nerede" şeklinde sloganlar atıyor. Her yaştan onbinlerce kişiden oluşan kalabalık, müdahalelere rağmen tekbirlerle yürüyüşe devam ederken, Musevi’nin posterlerini ve "Yürümek için izne ihtiyacımız yok" yazılı pankartlar taşıyor.

 

Her yer yeşil: Musevi’nin kampanya rengi olan yeşil tişörtlü, gömlekli ve başörtülü kalabalık, Tahran’ın merkezindeki cadde ve meydanlara akarken, bir yandan da üstlerinden geçen polis helikopterlerini yuhalıyor.

 

Daha da cüppe giymem: Musevi de kendi internet sitesinden, seçimden yenilgiyle çıkan diğer muhalif aday Mehdi Kerrubi ile birlikte yürüyüşe katılacağını ve taraftarlarına bir konuşma yapacağını duyurdu. Nitekim dün bir süre sonra, Musevi ve Kerrubi araç konvoyuyla yürüyüşe katıldı. Kalabalığa hitap eden cumhurbaşkanı adayı Musevi, "Yeni bir seçime hazırım" dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimine katılan dört aday arasında tek molla olan Kerrubi, protesto için bundan böyle ruhaniyetin sembolü olan cüppesini giymeyeceğini açıkladı.

 

5 kentte çatışma

 

TAHRAN dışında, Şiraz, İsfahan, Ahvaz ve Kerej’den de çatışma haberleri geliyor. Polis, gösterilere bulaşmayan sıradan halka da saldırıp, araçları kırıp döküyor. Halk korkudan sokaklara çıkamıyor. Ancak polisin şiddet sergilemesi insanları giderek daha çok öfkelendiriyor.

 

Devlet televizyonları da sokaklarda süren çatışmalara sansür uyguluyor. Tüm bu olup bitene karşın televizyonlar, çocuk ve spor programları yayınlıyor.

 

Halk arasında, dini lider Ali Hamaney’in seçimleri iptal ederek yenileyeceği konuşuluyor. Bu ihtimal, insanları umutlandırsa da protesto gösterileri durulmuyor.

 

İranlı muhalif göstericiler, CNN Televizyonu’nun eylemlerine yeteri kadar yer vermemesine kızdı. İran hükümeti ise gösterileri izleyen İspanyol televizyon ekibini sınırdışı ediyor.

 

Ülkenin önde gelen en az 100 muhalif isminin tek tek evlerinden alınarak tutuklandığı belirtiliyor. Dün sabah erken saatlerde, güvenlik güçleri Tahran Üniversitesi yurdunu bastı. Çatışmada 15 öğrenci yaralandı, bazı öğrenciler de tutuklandı.

Gönderi tarihi:

Batıcıların İran Reformu

 

Gerçeklerden kopmuş, sorunlara Amerikanın gözü ile bakan medya, İran için reform diye yanıp tutuşuyordu.

İran’da bir seçim süreci daha yaşandı. Batı medyası Müsavi dedi. Türkiye’deki Amerikancı köşe yazarlarının hepsi Müsavi’den yana tavır koydu. Türkiye’de türbanı savunanların hepsi kadın haklarından yana oldular. Müsavi’yi demokrasi umudu olarak ilan ettiler.

Aslında Batının demokrasiden ne anladığını Irak’ta ve Afganistan’da görmüştük.

Müsavi’yi istemelerinin sebebi, kadın hakları değildir. Keşke olsa. Onların kafasındaki, İran’ın Batı tarafından ne ölçüde kullanılabilir olduğudur. Neden Suudi Arabistan yönetimini hiç eleştirmezler. Orası için demokrasi istemezler.

İran’ın Irak’ta Amerika yaptığı işbirliğini takdirle karşılayan, emperyalizm yandaşları Afganistan’da da aynı işbirliğinin yapılmasını istiyorlar. Müsavi olursa bunun daha kolay olacağını düşünüyorlar.

Amerika Afganistan ve Pakistan’ın işini bitirdikten sonra, İran’a dönmeyi planlıyorlar. Sonra da Türkiye. Tabi eğer güçleri ve keseleri yeterse.

İran’da bu planı bildiğinden, kendini korumaya alıyor. Bizimkiler İran ve Pakistan’a sanki Amerikan Büyükelçisi imiş gibi gidiyorlar.

Ahmedinecat’ın yönetimini, ideolojisini beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Ahmedinecat Batının karşısında İran’ın menfaatlerini savunan birisidir. Bizimkiler gibi bagımlı değildir.

Ahmedinecat;

İran’a IMF’yi sokmamıştır.

İran’a NATO’yu ve onun kanun tanımaz kuruluşu Gladyo’yu sokmamıştır.

İran’da Batının propagandasına müsaade etmemiştir.

Ahmedinecat, Rusya ile iyi ilişkiler kurarak, Ortadoğu’nun en güçlü ülkesi haline gelmiştir. Üstelik bu ilişkide, Rusya’ya teslim olmamıştır.

Amerika’yı korkutmuş, kendisine gelen tehditleri püskürtmüştür.

Bağımsızlık nelere kadirdir.

 

_____________________

Gönderi tarihi:
Batıcıların İran Reformu

 

Gerçeklerden kopmuş, sorunlara Amerikanın gözü ile bakan medya, İran için reform diye yanıp tutuşuyordu.

İran’da bir seçim süreci daha yaşandı. Batı medyası Müsavi dedi. Türkiye’deki Amerikancı köşe yazarlarının hepsi Müsavi’den yana tavır koydu. Türkiye’de türbanı savunanların hepsi kadın haklarından yana oldular. Müsavi’yi demokrasi umudu olarak ilan ettiler.

.

.

Bu gidisle siz bize Kuzey Kore'yide örnek bir ülke olarak göstereceksiniz sanirim. Sanki Iran mollari gercekten Emperyalizme karsilarda ABD ile arlarindaki kavgayi bize bagimsizlik mücadelesi gibi göstermeye calisiyorsunuz.

Iran diktatörlükle yönetilen bir ülkedir. Iran'da muhalefetin gelismesi tabiiki demokrasi ve ülkenin gelecegi acisindan cok önemlidir. Burada söyz konusu Musavi ve Ahmedi Necat degil, bilakis ülkedeki insanlarin artik demokrasi icin yollara dökülmeleri. O insanlarin mücadelesini desteklemeyelimde kiminkini destekleyelim dersiniz?

Gönderi tarihi:
Bu gidisle siz bize Kuzey Kore'yide örnek bir ülke olarak göstereceksiniz sanirim. Sanki Iran mollari gercekten Emperyalizme karsilarda ABD ile arlarindaki kavgayi bize bagimsizlik mücadelesi gibi göstermeye calisiyorsunuz.

Iran diktatörlükle yönetilen bir ülkedir. Iran'da muhalefetin gelismesi tabiiki demokrasi ve ülkenin gelecegi acisindan cok önemlidir. Burada söyz konusu Musavi ve Ahmedi Necat degil, bilakis ülkedeki insanlarin artik demokrasi icin yollara dökülmeleri. O insanlarin mücadelesini desteklemeyelimde kiminkini destekleyelim dersiniz?

Onemli bir soru, malesef cevapsız kalmış!

 

Irandaki hukumet, Allah adina, insanlarin haklarini koruma yerine ve kendilerini insan haklarina üst gorenlerdir. Iran halki bu hukumete dahada tahammul edemeyip sokaklara cikmislar, kendi hayatlarini tehlikeye alarak. Bu olaylarin bati ile alakasi yok. ABD ile alakasi yok. Bunu bilen Iran hukumeti, alakasi olmayan ilişkileri kurmak isteyerek, Iran halkini baska degişik yone saptirmaktan başka bir careleri yoktur. Yani, bir konusma verip "death to America" demekle, sanki Iran halkini kandirmak istiyorlar. Iran halki bunu yutarmi artik!

Gönderi tarihi:
Onemli bir soru, malesef cevapsız kalmış!

 

Irandaki hukumet, Allah adina, insanlarin haklarini koruma yerine ve kendilerini insan haklarina üst gorenlerdir. Iran halki bu hukumete dahada tahammul edemeyip sokaklara cikmislar, kendi hayatlarini tehlikeye alarak. Bu olaylarin bati ile alakasi yok. ABD ile alakasi yok. Bunu bilen Iran hukumeti, alakasi olmayan ilişkileri kurmak isteyerek, Iran halkini baska degişik yone saptirmaktan başka bir careleri yoktur. Yani, bir konusma verip "death to America" demekle, sanki Iran halkini kandirmak istiyorlar. Iran halki bunu yutarmi artik!

Dinle gelen bagimsizlik demek ki özgürlük vermiyor..

 

Iranlilar kimsenin önünde diz çökmüyorlar fakat özgürlük fakirligi var.. temeli gene Türban.. hani meshur sözü vardi ya, yeni özgürlük abidesi ne diyordu Türbana özgürlük?

 

kimeydi bu sözü? lütfen duyalim?

 

Hangi Cumhuriyetin cocuklarina seslenmisti?

Gönderi tarihi:
Iranlilar kimsenin önünde diz çökmüyorlar fakat özgürlük fakirligi var..

 

Bu cümlenizdeki çeliskiyi görmüyorsunuz galiba! Iran halki tabii ki Molların önünde diz çöküyorlar! çökmüyenlere neler oldugunu tahmin edebilirsiniz. Araplaşan Iran kulturu, kendi şahane ozel kulturlerini tarih hatirasina döndurdu ve bu durumlara düştü. Iran halki ayni zamanda 5 defa, arap sehrine yönelip diz çöküyorlar!

 

Zaten seçimlerin hic bir manasi yok! Hakiki hükümet gücü Molların elinde ve onlarda kendi kendilerini seçmisler!

Gönderi tarihi:
Bu cümlenizdeki çeliskiyi görmüyorsunuz galiba! Iran halki tabii ki Molların önünde diz çöküyorlar! çökmüyenlere neler oldugunu tahmin edebilirsiniz. Araplaşan Iran kulturu, kendi şahane ozel kulturlerini tarih hatirasina döndurdu ve bu durumlara düştü. Iran halki ayni zamanda 5 defa, arap sehrine yönelip diz çöküyorlar!

 

Zaten seçimlerin hic bir manasi yok! Hakiki hükümet gücü Molların elinde ve onlarda kendi kendilerini seçmisler!

Sayin Suheyla bu kadar incelmeyin Amerikan halki icerde kimlere diz cöküyor ona bir bakin? bizim kastimiz icerisi degil disarisi icerisi zaten ABD gibi kurtlu...

Gönderi tarihi:
Sayin Suheyla bu kadar incelmeyin Amerikan halki icerde kimlere diz cöküyor ona bir bakin? bizim kastimiz icerisi degil disarisi icerisi zaten ABD gibi kurtlu...

 

Cok cok enteresan!

 

Iran'da 1979 dan beri hic gorulmemis olaylar oluyor. Yuz binlerce insan halki sokaklari, caddeleri doldurup protesto ediyorlar; Dunya'yin her tarafinda, Paris de, Londra'da, Avustralya'da, New Yorkta, Los Angeles'te Iranlilar sokaklarda bu eziyet altinda olan Iran halkina destek veriyorlar ve protesto ediyorlar.

 

Sizin bir dokunmak istediginiz bunun hem arkasinda olan ABD dir! Yani demek istediginiz, dunya'da insanoglu hic bir haksizliga karsi cikmaz, ve olaylar nerde olursa olsun, her zaman arkasinda Amerika vardir. Enteresan olan, ayni iddia, Cuma gunu Ayatollah tarafindan yapildi! Siz haberlerinizi ve fikirlerinizi Ayatollah'dan mi aliyorsunuz?

 

Cumartesi gunu 16 yasinda ki bir kiz cocugu oldurduler. Babasinin, kalpleri kiran feryatlari, nefesini bir kac saniye sonra kaybedecek kizcagina, "korma kizim" "korma" diyen ve aglayan babasinin videosu butun Dunya tarafindan goruldu... sehirler alevler icinde. Insanlarin Mollalara karsi olan sabirlari tukenmis ve hayatlarini tehlikeye alip yollara dusmusler ...

 

Siz halan ABD en bahsediyorsunuz! Hayret! kardesim, hayret!

Gönderi tarihi:
Cumartesi gunu 16 yasinda ki bir kiz cocugu oldurduler. Babasinin, kalpleri kiran feryatlari, nefesini bir kac saniye sonra kaybedecek kizcagina, "korma kizim" "korma" diyen ve aglayan babasinin videosu butun Dunya tarafindan goruldu... sehirler alevler icinde. Insanlarin Mollalara karsi olan sabirlari tukenmis ve hayatlarini tehlikeye alip yollara dusmusler ...

 

Gazze'de binlerce çocuk öldürülürken katilleri aklamak için gösterilen çabadan sonra bu ne insan sevgisi böyle?

 

Gözlerim yaşardı doğrusu.

Gönderi tarihi:

İran'da ki durum seçimleri kaybeden bir partinin, zor oluyla iktidarı alma girişimidir. 42 milyon seçmenin olduğu bir ülkede 11 milyon oy farkla kazanılan bir seçim için "hileli" demek hem akla hem mantığa aykırıdır. Zaten gözlemci gönderen hiçbir uluslarası kurum seçimlerde hile olduğu yönünde bir bulguya rastlamamıştır.

Gönderi tarihi:

İnsan hakları bakımından karnesinde hiç iyi not bulunmayan totaliter bir ülkede bu kadar büyük olaylar olması halkın her şeyi göze aldığını gösterir. Bu da bıçağın artık kemiğe dayandığı anlamına gelir.

 

Örneğin Çin de insan hakları karnesi berbat bir ülkeydi ve buna rağmen her şeyi göze alıp ayaklanan kendi halkının üzerine 1989 yılında Tiananmen meydanında tankları sürdü, binlerce kişi katledildi.

 

Bunlar korkunç olaylardır, düşman işgalinden beterdir. Düşmana düşman der, canınızı dişinize takar savaşırsınız. Dünyada iç savaşa zorunlu kalmak kadar kötü bir şey yoktur.

 

Olayların seçim sonuçlarıyla ilgisi yok, seçim kıvılcım oldu. Asıl sorun, rejimle. Hamaney o yüzden bunun sadece bir iç anlaşmazlık olduğunu, rejim sorunu olmadığını söyledi. Yani gerçeğin tam tersini...

Gönderi tarihi:
Cok cok enteresan!

 

Iran'da 1979 dan beri hic gorulmemis olaylar oluyor. Yuz binlerce insan halki sokaklari, caddeleri doldurup protesto ediyorlar; Dunya'yin her tarafinda, Paris de, Londra'da, Avustralya'da, New Yorkta, Los Angeles'te Iranlilar sokaklarda bu eziyet altinda olan Iran halkina destek veriyorlar ve protesto ediyorlar.

 

Sizin bir dokunmak istediginiz bunun hem arkasinda olan ABD dir! Yani demek istediginiz, dunya'da insanoglu hic bir haksizliga karsi cikmaz, ve olaylar nerde olursa olsun, her zaman arkasinda Amerika vardir. Enteresan olan, ayni iddia, Cuma gunu Ayatollah tarafindan yapildi! Siz haberlerinizi ve fikirlerinizi Ayatollah'dan mi aliyorsunuz?

 

Cumartesi gunu 16 yasinda ki bir kiz cocugu oldurduler. Babasinin, kalpleri kiran feryatlari, nefesini bir kac saniye sonra kaybedecek kizcagina, "korma kizim" "korma" diyen ve aglayan babasinin videosu butun Dunya tarafindan goruldu... sehirler alevler icinde. Insanlarin Mollalara karsi olan sabirlari tukenmis ve hayatlarini tehlikeye alip yollara dusmusler ...

 

Siz halan ABD en bahsediyorsunuz! Hayret! kardesim, hayret!

Siz haberlerinizi ve fikirlerinizi Ayatollah'dan mi aliyorsunuz?

Bir cok avrupali vede ana vatanim Türk lerden aliyorum ayni zamanda yakin dostlarim

deutsche

russen

afghaner

inder

chinesen

italiener

griechen

polen

deutsche

engländer

amis

franzosen

spanier

azeris

araber

kroaten

albaner

senegal

koreaner

chinesen.. dostlarimdan!

 

Bugün hangi iranli dünyanin neresinde olursa olsun ülkesinden uzak sürgünde olursa olsun ülkesini bölünmüs görmek istiyor hangi azeri iranli istiyor hangi farsli iranli..

 

Amerika Büyük Ortadogu Projesi İran topraklari icin gecerli degil mi? Arkadasim!

 

Bakin İran nüfusunun yüzde 40´i Fars, yüzde 35 kadarı Azeri, yüzde 7´si Kürt’tür. Arap ve Beluci nüfus yüzde 10’un üzerindedir. Ayrıca baska azinliklar da bulunmaktadir...

 

Buna nazaran yurt disindaki hangi azinlik mensubu iranli böyle olusumu destek veriyor ve benimsiyor? onlarin aradigi ABD tarafindan bölünmüs bir irak degil.. Afganistan hic degil..

 

Ahmedinecat´ın yönetimini, ideolojisini begenirsiniz, begenmezsiniz. Ahmedinecat Batının karşısında İran’ın menfaatlerini savunan birisidir...

 

iran icerisine gelince onlar özgürlüge onlar Amerikan halkindan daha yakindir... bu halk yapmacik bir halkda degildir onlar egrileri dogrulari üzülmeyin onlar dogrulari bulmakda tekrar diyorum Amerikan halkindan daha yakindir.

 

Düşün bu ortadogunun üzerinden..

Gönderi tarihi:
İran'da ki durum seçimleri kaybeden bir partinin, zor oluyla iktidarı alma girişimidir. 42 milyon seçmenin olduğu bir ülkede 11 milyon oy farkla kazanılan bir seçim için "hileli" demek hem akla hem mantığa aykırıdır. Zaten gözlemci gönderen hiçbir uluslarası kurum seçimlerde hile olduğu yönünde bir bulguya rastlamamıştır.

 

 

Bu neticeye mantik kullanarak ulasmak sahiden enteresan! Bana Sadam Huseyinin Televisyonda dedigi bir seyi hatirlattiniz. Sadam, sorulan soruya, o secimlerde %99 oylari kazandigini iddia etmisti! her secimde o bu oylari almisti! Eminim bu da size mantikli gelir.

 

Sizin bilmedigin bir haber bu olabilir. Musavinin (Ic isleri bakanliginda) tanidiklari ona telefon acip ve Musavinin cok onde oldugunu soylemisti. Oy farklari o kadar fazla imis ki, Musavi onde ve Ahmedinejat 3uncu siradaymis! Ve istatistiklere gore sayilan oylara gore, Musavinin kaybetmesi imkansizdi. Musaviye, sen verecegin konusma ozerinde calis dediler. 2 saat sonra, Mollalar tarafindan kontrol edilen devlet TV'si AhmediNejatin kazandigini ilan ettiler.... buyuk bir farkla! Bunu Irandaki cocuklar bile anlamislar, hile ile oldugunu...!

 

Belki sizin bilmediginiz bir sey daha var olabilir. Iran'daki secimlerde herkes bu secime giremez. 300 den fazla secime aday olarak girmek istediler. Mollalar yalniz 4 adayi kabul ettiler. Digerlerini red ettiler! Yani, bu secim yalniz bir oyun. Halkin oylarini kimse saymak istedigi yok! Mollalar istedigini yapiyorlar! Haberler Mollalar tarafindan kontrol ediliyor. Diger gazetecileri yasak etmisler ve baska kimse yayin yapamiyorlar!. Butun gordugumuz videolar, Iranli halk tarafindan alinip ve interneti kullanarak (bilhassa Twitter) yayin ediyorlar!

 

Evet size gore secimler cok mantikliymis! Masallah!

Gönderi tarihi:
Gazze'de binlerce çocuk öldürülürken katilleri aklamak için gösterilen çabadan sonra bu ne insan sevgisi böyle?

 

Gözlerim yaşardı doğrusu.

 

Supriz degil bana, Gazzeyi ortaya atmak. Belki duymustursunuz, Filistinli Araplar ve Israelliler son 60 senedir savastadirlar! Onlar biribirrlerine saldiriyorlar devamli! Son haftada gordugumuz videolar, dediginiz gibi Gazzeyi hatirlatiyor ama bu Islam devleti ne zaman kendi halkina savas acmisti. belki bu haber size gelmis olabilirdi. Ben duymamistim!

Gönderi tarihi:

Anlamamız o ki halklar din-iman da olsa belli bir yere kadar oyalanır. Artık dünya hızla değişmekte ve insanlar yaratılıştan gelen haklarına sahip olmak isterler. Kendi adına kimsenin karar vermesini istemezler. Bu kararları alanlar ister molla olsun, ister liberalller olsun, ister Türkiye halkına "cahil, göbeğini kaşıyanlar" diyenler olsun... "Halkımız hem göbeğimi kaşırım ve hem de haklarımı kendim kazanmakve kullanmak isterim" diyor. Bunun önüne de ge çi le meeeez.

Gönderi tarihi:
Sizin bilmedigin bir haber bu olabilir. Musavinin (Ic isleri bakanliginda) tanidiklari ona telefon acip ve Musavinin cok onde oldugunu soylemisti. Oy farklari o kadar fazla imis ki, Musavi onde ve Ahmedinejat 3uncu siradaymis! Ve istatistiklere gore sayilan oylara gore, Musavinin kaybetmesi imkansizdi. Musaviye, sen verecegin konusma ozerinde calis dediler. 2 saat sonra, Mollalar tarafindan kontrol edilen devlet TV'si AhmediNejatin kazandigini ilan ettiler.... buyuk bir farkla! Bunu Irandaki cocuklar bile anlamislar, hile ile oldugunu...!

 

Musavi'nin içişlerini bakanlığında tanıdıkları varmış, onlar telefon etmişmiş. Çok önde olduğunu söylemişlermiş.

 

"miş" , "muş" . İran seçimlerinde hile olduğuna dair, hiçbir uluslarası gözlemci bulguya rastlamamıştır. Musavi'de böyle "bizim arkadaşlar bana söyledi" tarzı iddialardan öte ortaya birşey koyamamıştır. Oyların sayılmaya başladığı andan itibaren iran içi veya yabancı bütün ajanslar Ahmedinejad'ın açık ara önde olduğunu duyurdumuşlardır. Seçim konseyi, seçimi kaybeden adaylarında katılacağı bir oturumda oyların tekar sayılmasını da kabul etmiş ancak Musavi buna yanaşmamıştır.

 

 

Belki sizin bilmediginiz bir sey daha var olabilir. Iran'daki secimlerde herkes bu secime giremez. 300 den fazla secime aday olarak girmek istediler. Mollalar yalniz 4 adayi kabul ettiler. Digerlerini red ettiler! Yani, bu secim yalniz bir oyun. Halkin oylarini kimse saymak istedigi yok! Mollalar istedigini yapiyorlar! Haberler Mollalar tarafindan kontrol ediliyor. Diger gazetecileri yasak etmisler ve baska kimse yayin yapamiyorlar!. Butun gordugumuz videolar, Iranli halk tarafindan alinip ve interneti kullanarak (bilhassa Twitter) yayin ediyorlar!

 

 

Seçimlerde herkesin aday olup olamaması ile seçimlerde hile olup olmadığı farklı konulardır. Mişmiş ve muşmuştan fazla bir bildiğiniz varsa onu koyun ortaya.

Gönderi tarihi:
Supriz degil bana, Gazzeyi ortaya atmak. Belki duymustursunuz, Filistinli Araplar ve Israelliler son 60 senedir savastadirlar! Onlar biribirrlerine saldiriyorlar devamli! Son haftada gordugumuz videolar, dediginiz gibi Gazzeyi hatirlatiyor ama bu Islam devleti ne zaman kendi halkina savas acmisti. belki bu haber size gelmis olabilirdi. Ben duymamistim!

 

dediğim gibi Gazze'de binlerce çocuk öldürülürken, katilleri aklamak için çırpınanların bir anda duyarlı, demokrat ve insan hakları yanlısı kesilmesini ciddiye almam.

Gönderi tarihi:
Seçimlerde herkesin aday olup olamaması ile seçimlerde hile olup olmadığı farklı konulardır. Mişmiş ve muşmuştan fazla bir bildiğiniz varsa onu koyun ortaya.

 

Dogru, hile oldugunu ispat etmez. Ama diktator rejimi gosterir. Mollalarin (halkin secmedigi) kendi kendilerini "Supreme" Lider olarak secmeleri ve onlarin sozleri, halk ne derse desin, daha gecerli oldugunu gosterir. Belki buna "hile" denmez. Cunku bu cok normal olabilir.

 

Dolayisiyle, bunu normal goren bir insana, ben size rasyonel dusunce olarak ne cesit bir bilgi verebilirim ki? Hic bir sey!

Gönderi tarihi:

Secim kavgalari sona erdikten sonra,aynen bizde oldugu gibi Iranda da bir cadi avi baslayacaktir.Bizde ki cadi avina Ergenekon adini koydular,bakalim ki Irandakine ne ad verecekler.

 

Surasi bir gercek ki Iran'da belirli bir oranda diktatöre karsi olan bir kesim vardi,ABD-AB bu kesimi kullanarak diktatöre karsi gelenlerin oranini Musavi üzerinden arttirmis olabilir ama bu Iran icin degil Amerikan ve AB cikarlari icindir.Yani bugün hepimizin alkisladigi özgürlük dikilisinin Iran'a kaostan baska hicbirsey vermeyecegi ortadadir.Belki saclarinin biraz daha acilmasina müsaade edecekler kadinlarin belki daha cok kapattiracaklar ama Iranda ki bu calkanti sanirim asla durulmayacaktir.

 

Mollalik budur,mollayi degistiremezsiniz,o kafasinin icinde ki resme takilmis kalmistir.Kanla,iskenceyle,insanlari kapatmaya,müslüman yapmaya calisanlar tarihin her döneminde yasanmistir.Bu biraz da engisizyonlari hatirlatir.Islam da zorlama yoktur.Ama bu ancak Islami gercek anlamiyla yasayanlar icindir.Islami türbana basörtüsüne endeksleyenler icin degildir.

 

Iman insanin bireysel sorunudur,bunu devlet üslenirse iste Iran veya ona benzer ülkelerde ki diktatörlükler dogar.Bu filmi Afganistanda seyrettik,seriat rejiminin ne kadar acimasiz ve insan haklarina saygisiz oldugunu gördük.Allahin dini insan saygiyi emreder,iskenceyi degil.Iskenceyi Allaha mal edenler ektiklerini bicerler iste Afganistanda olanlar,Iranda yasananlar ortadadir.

 

Gazze'de bir katliam yasandi,bunu o günlerde alkislayanlar oldu.Hukuksal hicbir dayanagi olmayan Israil devleti terör estirerek yüzlerce binlerce insani cocugu katletmistir,bunun sucunu Hamas'a yükleyenler her nedense demokrasiye cok bagli olanlardir,halbuki Hamas halkin oylariyla göreve gelmistir.Bu nasil bir demokrasi anlayisi ki Türkiyede' ki iktidara halkin oyu ile gelmistir saygi duyacaksiniz diyenler ayni saygiyi Hamas icin gösterememektedirler.Hamas'i terör örgüt olarak gösterenler kimin yandasligini yapmaktalar önce bunu bilelim.PKK'ya terör örgütü diyemeyenler her ne hikmetse Hamas icin bu sifati cok rahat kullaniyorlar.Hamas'la PKK arasinda cok önemli özellikler ve farklar vardir,ikisini ayni kefeye yerlestirmek büyük bir yanilgi olur.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Dogru, hile oldugunu ispat etmez. Ama diktator rejimi gosterir. Mollalarin (halkin secmedigi) kendi kendilerini "Supreme" Lider olarak secmeleri ve onlarin sozleri, halk ne derse desin, daha gecerli oldugunu gosterir. Belki buna "hile" denmez. Cunku bu cok normal olabilir.

 

Dolayisiyle, bunu normal goren bir insana, ben size rasyonel dusunce olarak ne cesit bir bilgi verebilirim ki? Hic bir sey!

 

İran'ın gelişmiş demokrasiye sahip bir ülke olduğunu iddia eden yok. Ancak herhalükarda İran'ın neyle yöneticileğine karar verecek olan İran halkıdır. Bir ülkenin diktatörlük mü, demokrasi mi olduğu o ülkenin iç sorunudur.

 

Musavi'de ne molla rejimine karşıdır. Ne şeriat rejimine. Musavi'nin Ahmedinejad'dan tek farkı, batı yanlısı olmasıdır.

 

İran gibi batı ülkeleriyle uyuşmazlıkta olan yarı diktatörlüğün hakim olduğu ülkeler olduğu gibi. ABD ve İngiltere ile çok iyi anlaşan yarı veya tam diktatörlükle yönetilen ülkelerde vardır.

 

ABD, İngiltere'nin İran'da rahatsızlık duydukları şey İran'ın yarı diktatörlükle yönetiliyor olması değil, çıkarlarına ters düşmesidir. Yoksa ABD ve İngiltere , İran'dan kat kat koyu diktatörlükle yönetilen Suudi Arabistan'la gül gibi geçinmektedir. Pakistan'la gül gibi geçinmektedir.

Gönderi tarihi:

Şanlı bir direniş var İran'da... Din aracılığıyla uygulanan faşizme karşı şapka çıkarılacak bir direniş...

 

Ancak dikkatli olunmalı... Zira ABD korkusu yersiz değil...

 

1979'daki İslam devrimine bir bakalım... Hangi şartlar altında yapıldı sonradan hangi yörüngeye döndü...

 

1979'da Şah'a karşı başlatılan direniş hareketi de bir halk hareketiydi ve başlarda bir lideri yoktu. Tamamen kendiliğinden gelişen içten içe yayan bir ateşti ve Şah'a kadar ulaştı

 

Sonra Fransa'dan bir ses yükseldi... Direnişin adını İslam Devrimi koydu o ses... Bu ses Ayetullah Humeyni'nindi...

 

İran'ın mazlum halkı çaresiz,coşkuyla karşıladılar bu sesi...Zira ister ilerici olsun ister gerici bütün devrimler bir lider ister...

 

İran halkı da çaresiz kulak verdiler bu sese... Şah'a yürümeyi emrediyordy Ayetullah...

 

Her nedense o sıralar İran'da değildi devrimin sonradan olma lideri... Şah'ın sarayı ele geçirildikten sonra Air France havayollarıyla inecekti Tahran Havaalanına...

 

Devrimin coşkusu öyle büyüktü kimse sorgulamadı bu durumu... Kahraman gibi karşılandı hiçbir orduya kumanda etmemiş muzaffer komutan...

 

Dünya devletleri de sesini çıkarmadı İran'daki bu yönetim değişikliğine...

 

Ama ilginçtir, Humeyni iktidara geldikten kısa bir süre sonra durup dururken İran-Irak Savaşı patladı... Birinci Körfez Savaşı da derler buna Yine kimse müdahale etmedi...

 

Oysa resmi rakamlara göre 1 milyon (gayri resmi rakam elbette bundan çok daha fazladır) kişi öldü bu savaşta...

 

Sonra uzun bir sessizlik.... Gerçi 3 yıl uzun bir süre mi tartışılır ama savaşalarla dolu dünya tarihi açısından bakacak olursak nisbeten uzun diyebiliriz...

 

Velhasıl-ı kelam Körfez Savaşları Ortadoğu'nun haritasını yeniden şekillendirdi... İran-Irak sınırı, Irak'ın ABD dayatması sonucu (gerçekten onların toprakları olabilir ama savaş sonucu elde edildiği için buna dayatma demek daha doğru geldi bana) Kürtlere bıraktığı topraklar...

 

Sonra nükleer silah aramak için (????) girildi Irak'a 2. defa... Resmi açıklama buydu... Saddam devrildi... Yerine şahsen hala daha ne olduğunu anlamadığım kukla bir yönetim geldi...

 

Sonra İran çıktı yeniden piyasaya hiç hesapta yokken... ABD İran'ın nükleer araştırmalarını sonlandırmasını talep etti... Ahmedinejat (günahım kadar sevmem ama doğru bir hareketti şahsen) reddetti bunu... Ve devam etti

 

İran bundan sonra her şeyiyle dünya gündemine oturdu... Sadece nükleer çalışmalar değil... Sosyal yaşam, baskıcı rejim, yaşanan gelir adaletsizliğine bağlı çelişkili yaşamlar... Öte yanda devrim muhafızlarının her geçen gün daha da artan pervası baskıları...

 

Şimdi bir seçim süreci yaşandı İran'da... Ahmedinejat öyle veya böyle büyük bir zafer kazandı... Reformcular ise seçimlerde şaibe olduğundan tutun da bir çok olağandışı iddiayla ortaya çıktılar... Ve kaçınılmaz son: çatışmalar başladı...

 

 

Şuan tam bir kaos var İran'da... Silahlar bir an susmuyor... Birbirlerini vuruyorlar....

 

Eğer bu işin sonunda reformcuar kazanacaksa ve gerçekten dış bağımlılık olmaksızın gerçek demokrasiyi ve insan haklarını getireceklerse ne ala...

 

Ama şaşırtıcı bir süreç olduğu da ortada... Tarihe dönüp baktığımızda son 30 senenin bu şekilde geçtiğini görüyoruz... Yapılan herhangi bir işte mutlaka ABD'nin parmağı oluyor..

 

Dileğim odur ki İran gerçek demokrasiye manda altında kavuşmak zorunda kalmasın

Gönderi tarihi:

Şimdi İran'da ki seçimlere hile karışmış mıdır ?

 

Hile karıştığı iddiasının tek kaynağı seçimi kaybeden Musavi'dir. Seçim kaybeden adayların "hile var" demesi pek olağanüstü bir durum değildir. Seçimlere hile karıştığına dair hiçbir bulgu yoktur. İran'lı veya yabancı hiçbir gözlemci hile vakası tespit etmemiştir.

 

Mesela Suheyla arkadaşımızın demişti ki, Musavi anketlerde öndeydi, nasıl kaybeder ?

 

Buda tam bir uydurmadır arkadaşlar.

 

Şimdi 15 Haziran tarihinde Washington Post gazetesinde New America Foundation, Center for Public Opinion, Terror Free Tomorrow adlı Amerikan kuruluşlarının İran'da yaptığı anketlerin sonuçları yayınlanmıştı. Ve bu anket sonuçları seçim sonuçları ile %1-2 gibi her türlü anket ve kamuoyu yoklamasında doğal kabul edilen sapma ile uyumluluk göstermektedir. Terror Free Tomorrow adlı kuruluşun yaptığı anket ise en yakın sonuca ulaşmıştır.

 

İran halkı neden Ahmedinejad'ı seçmiştir siyasi bir sorudur. Ve yanıtı tartışılır. Ama ortada olan gerçek değişmez. İran Halkı Ahmedinejad'ı ezici bir farkla tercih etmiştir.

 

Yukarıda ismini saydığım kuruluşların yaptığı anketlerde bu soruyla ilgili yanıtlardan birisi olabilecek bir bilgide var. Musavi'ye verilen destek ağırlıklı olarak İran toplumunun üst gelir grubundan.

Gönderi tarihi:
Şanlı bir direniş var İran'da... Din aracılığıyla uygulanan faşizme karşı şapka çıkarılacak bir direniş...

 

Ancak dikkatli olunmalı... Zira ABD korkusu yersiz değil...

 

1979'daki İslam devrimine bir bakalım... Hangi şartlar altında yapıldı sonradan hangi yörüngeye döndü...

 

1979'da Şah'a karşı başlatılan direniş hareketi de bir halk hareketiydi ve başlarda bir lideri yoktu. Tamamen kendiliğinden gelişen içten içe yayan bir ateşti ve Şah'a kadar ulaştı

 

Peykar, Tudeh, Halkın Fedaileri, Sağ ve sol Ayetullahların ortaklaşa başlattığı ve örgütlediği bir ayaklanma idi. Yani kendiliğinden bir halk hareketi vardı ve Humeyni Fransa'dan geldi lideri oldu şeklinde bir durum yok.

 

Tudeh (İran komünist partisi) özellikle petrol rafinerilerinde büyük grevler düzenliyor (1978 yılında düzenlediği grevle petrol üretimini durdurmuş Şah ancak olağanüstü haller için stoklanan rezervleri açarak ihracata %50 oranında devam edebilmiştir), halkın fedaileri ile peykar (sol silahlı gruplar) askeri üsleri basıp, ele geçirdikleri silahları halka dağıtıyor. Ayetullahlar'da milyonlarca İran'lının katıldığı her gece evlerin çatısına çıkıp "Allahu Ekber" diye bağırdıkları eylemleri düzenliyor, dini kimlikleri ile Şaha bağlı asker, istihbaratçı şefleri direniş saflarına çekiyorlardı.

 

Humeyni, şaha karşı ortak hareket eden gruplardan Ayetullahların lideri idi. Daha sonra tüm gruplar Fransa'da sürgünde bulunan Humeyni'nin ittifakın dünyada ki temsilcisi olması hususunda anlaştılar.

 

Her nedense o sıralar İran'da değildi devrimin sonradan olma lideri... Şah'ın sarayı ele geçirildikten sonra Air France havayollarıyla inecekti Tahran Havaalanına...

 

Devrimin coşkusu öyle büyüktü kimse sorgulamadı bu durumu... Kahraman gibi karşılandı hiçbir orduya kumanda etmemiş muzaffer komutan...

 

Dünya devletleri de sesini çıkarmadı İran'daki bu yönetim değişikliğine...

 

 

Humeyni o sırada Fransa'da sürgünde idi. Humeyni ülkede dönüp direk tek başına iktidar olmadı. Devrim Konseyi'nde Şahı devrin ayaklanmaya katılan hareketler temsil ediliyor ve ülke böyle yönetiliyordu.

 

 

Ama ilginçtir, Humeyni iktidara geldikten kısa bir süre sonra durup dururken İran-Irak Savaşı patladı... Birinci Körfez Savaşı da derler buna Yine kimse müdahale etmedi...

 

Oysa resmi rakamlara göre 1 milyon (gayri resmi rakam elbette bundan çok daha fazladır) kişi öldü bu savaşta...

 

Sonra uzun bir sessizlik.... Gerçi 3 yıl uzun bir süre mi tartışılır ama savaşalarla dolu dünya tarihi açısından bakacak olursak nisbeten uzun diyebiliriz...

 

Humeyni bu savaşı iyi değerlendirdi. Ve Devrim Konseyi'nde ki diğer hareketleri sırasıyla ezmeye başladı. Önce Peykar ve Halkın Fedailerine karşı geniş çaplı katliamlar başladı. Bu sırada Tudeh halen sebebi anlaşılmaz bir sebeple İran'lı işçiler arasındaki büyük gücüne rağmen sessiz kaldı (Şevardnadze'nin tavsiyesi ile açıklanıyor bu durum) . Peykar ve Halkın fedaileri ezildikten sonra, sıra Tudeh'e geldi Tudeh'te ezildikten sonra, "sol kanat ayetullah" denilen, Ayetullah kesiminden olmalarına rağmen Tudeh'le yakın ilişkide olan kesim ezildi. Ve Humeyni ve hareketi tek lider olarak kaldı.

Gönderi tarihi:

tekrar dene, eğer başaramazsan, tekrar tekrar dene, başarısızlığın her seferinde daha muhteşem olsun diyerek selamlıyorum…

İran’da, klasik bir devrimci süreç başladı. Birincisi, hemen hiç kimse yarın ne olacağını kestiremiyor, tarafların talepleri, liderlikleri belirgin değil. İkincisi, İran’da yönetenler eskisi gibi yönetemiyor. Yönetilenlerin çok dinamik ve ekonomik, kültürel olarak etkin ve giderek tüm ulus adına konuşmaya niyetli bir kesimi eskisi gibi yönetilmek istemiyor. Ancak, bu, devrimci sürecin mutlaka bir devrimci duruma”, bu durumunda bir devrim olayınayol açacağı anlamına gelmiyor.

Birincisi, sürecin devrimci duruma dönüşebilmesi için, bir taraftan, bugün hareket eden toplumsal kesimlerin, ekonominin, toplumsal iletişimin sinir merkezlerini, etkilemeye başlamaları, diğer taraftan rejimin kendi içindeki hesaplaşmanın, iktidar blokunu dağıtmaya başlaması gerekiyor. Bu devrimci durumdanbir devrim çıkabilmesiyse tümüyle öznel koşullara bağlıdır. Çeşitli sınıf ve tabakalardan oluşan devrimci dalganın içinde bir siyasi liderliğin kristalleşmesi, bunun da totaliter rejimin şiddet aygırlarına karşın ayakta kalmayı başarması gerekiyor.

Bunları beklerken bir gözlem daha yapabiliriz.

Toplumsal yapının seçkinleri, ne kadar farklı siyasi görüşlere sahip olurlarsa olsunlar kitleleri koyun sürüsü gibi görme noktasında birleşiyorlar. Dün Nisan Mitinglerikarşısında, bir taraf darbeciler yaptıderken darbeci olmakla suçlanan kimi kesimler de bu kalabalıkların gerçekten kendilerine ait olduğunu sanıyorlardı. Şimdi, seçkinler İran’a da benzer bir biçimde yaklaşıyor. Bir taraf, sokaklardakileri emperyalizmin destabilizasyon politikalarının ürünü olarak görürken öbür taraf rejimin iç çatışmalarındaki tarafların araçları olarak görüyor

 

Bana gelince, ben İran halkını, Beckett’ten esinlenerek, “tekrar dene, eğer başaramazsan, tekrar tekrar dene, başarısızlığın her seferinde daha muhteşem olsundiyerek selamlıyorum…

ranbar.jpg

ilkkez.jpg

DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU / LONDRA

Gönderi tarihi:

İran'da ki olaylarda dün yaşanan saldırı girişimi, Hamaney'in açıklamalarını haklı çıkarır nitelikte idi;

 

HUMEYNİ'NİN MEZARINA SALDIRI GİRİŞİMİ

Öte yandan olaylar öncesi, bomba yüklü araçla İran İslam Cumhuriyetinin kurucusu Ayetullah Humeyni’nin mezarının bulunduğu alana girmek isteyen bir kişi, son anda güvenlik güçleri tarafından fark edildi.

 

Bunun üzerine araçtan inerek mezarın olduğu tarafa doğru koşan saldırgan, mezara ulaşamadan üzerindeki bombayı patlattı.

 

Olayda saldırgan ölürken, mezarı ziyaret etmekte olan birkaç kişi yaralandı

 

ntvmsnbc

 

Arkadaşlar Humeyni'nin mezarına yönelik bu bombalama girişimi engellenmeseydi neler olurdu tahmin edebiliyor musunuz ?

 

Şöyle söyliyeyim, direk iç savaş.

 

Musavi silahlı bir örgütün lideri değil. Peki kim İran'da intihar saldırısı yapabilir ? Böyle silahlı bir örgüt var İran'da. ABD destekli Halkın Mücahitleri örgütü. Ahmedinejad bu saldırıdan önce basın açıklamasında Halkın Mücahidleri'nin askeri ve polise ait hedeflere saldırılar düzenlediğini, bu saldırılar sırasında öldürülen militanların, bbc tarafından, Musavi yanlısı göstericiler olarak lanse edildiğini açıklamıştı.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.