Φ phantom_lord Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2009 Evet... Tam 37 yıl önce bu sabaha karşı idam edildi Deniz Yusuf ve Hüseyin... Anayasayı tağyir tebdil ve ilga suçundan... Oysa anayasayı en çok savunan bizleriz diyordu Deniz Gezmiş 1. THK-O davasındaki savunmalarında... Anayasaya saygı yürüyülerini örnek gösteriyor, anayasayı ihlal edenler olarak ise, "bu anayasa bize fazla" diyenleri gösteriyordu... Eylemleri vardı elbette... Kanuna aykırı eylemler üstelik.. Banka soygunları, adam kaçırmalar, güvenlik güçleriyle silahlı çatışmalar... Ama hiçbirinde tek bir kişiye bile kasten zarar vermediler... "Ben silahımı ne halka ne orduya karşı kullandım... Ancak vatan hainlerine karşı kullanma amacıyla taşıdım ve ne halka ne orduya karşı kullanırım diye bir cümle kullanmadım" diyordu Deniz... Evet ne halka doğrulttu silahını ne de orduya... Gemerek'te dört yanı çevriliyken bile yalnızca havaya ateş açtı... Arabasını almak için albayın evine girmeye çalıştığında ise kapının kilidine doğru ateş etmişti... O kadar üzülmüştü ki o askerin karısı yaralandığında, cebindeki son paranın büyük kısmını ona verdi doktor getirsin diye... Eylemleri vardı Denizlerin... Ama ne cana kıydılar ne de buna benzer bir şey yaptılar... İnançları uğruna savaştılar ve onurlaryla öldüler... Ölümleriyle birlikte binlerce Deniz binlerce Yusuf binlerce Hüseyin cana geldi... Davaları ve inançları şimdi bambaşka yüreklerde yanıyor olanca ateşiyle... Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2009 Deniz Gezmis'i, Yusuf Aslan'i, Hüseyin Inan'i ve diger yigit tüm devrimcileri saygiyla aniyorum. Onlar öldüler ama mücadeleleri asla son bulmayacak, taaki gercek demokrasi gelene kadar. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Evet... Deniz'ler idam edildi ama Deniz'lerin ölümüyle birlikte Türkiye'nin devrimci hareketine bir gelenek bıraktılar ve bayrak oldular... Bu nedenle bugün Deniz'in mücadelesine saygı duyan, onu bir bayrak olarak görenlere düşen görevler vardır ve bizler bu görevi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız... ''Nasıl Che Guevara'yı Bolivya'da öldürdülerse, Türkiye'de de Deniz ve arkadaşlarını asarak, Türkiye devrimcilerine bir gözdağı vermek istediler ama bunu hiçbir zaman başaramayacaklar... Üç fidan var ki ömrü hayatımızda çiçek açacaklardır her bahar yeniden doğarak... Saygılarla... DİPNOT... Alıntı
Φ Mehdî Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Mehdi diyor ki; ...Deniz GEZMİŞTİM,Mahir ÇAYANDIM,Hüseyin İNANDIM ANLAMADINIZ MI? ZUHURUM YAKINDIR. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 DENIZ GEZMIS VE ARKADASLRI DEVRIMCILER TARAFINDAN SAYGIYLA ANILDI! "‘ONLAR GELECEK DEVRİMİN YOLUNU ÇİZDİ’ 12:14 07 Mayıs 2009 Türkiye devrim tarihinin önderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilişlerinin 38. yılında Ankara ve İstanbul’da anıldı. Denizlerin avukatı Çelenk, eylemlerinden değil, düşüncelerinden ötürü asıldıklarını söyledi UFUK KOŞAR, ZEHRA ŞAHİNDOKUYUCU 6 Mayıs 1972'de idam edilen Türkiye devriminin önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, İstanbul’da 78'liler Girişimi, ÖDP, DTP, EMEP, EHP, ESP, SDP, SP, SEH, İHD, Alevi ve Bektaş Federasyonu, Pir Sultan Abdal Derneği, Özgür Demokratik Alevi Hareketi'ninde aralarında bulunduğu birçok demokratik kitle örgütü tarafından anıldı. Galatasaray Meydan'ında yapılan anmada Deniz Gezmiş'in arkadaşlarıda yer alırken, örgütler adına bir açıklama yapan Yunus Bircan, "Deniz Gezmiş ve arkadaşları İstanbul Üniversitesini işgal eylemini başlattıkları zaman, bu topraklarda kısa süre sonra efsaneleşecek olan bir kuşağın temellerini attığını bilemezlerdi" dedi. 68 kuşağının önde gelen isimlerinin genç insanlara hala esin kaynağı olduğunu ifade eden Bircan, anmalarda devrimci kuşağa ait yaşayan temsilcilerinde yan yana geldiklerini belirtti. Türkiye'de yüz binlerce 68 dönemi görmüş insanın yaşadığını vurgulayan Bircan, 12 Mart ve 12 Eylül darbesiyle yaşanan tüm olayların unutulduğunu, ağır bir 'ideolojik kuşatma' ile ortadan kaldırıldığını söyledi. Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na sabahın erken saatlerinde toplanmaya başlayan binlerce kişi “Yusuf, Hüseyin, Deniz, sürüyor sürecek mücadelemiz”, “Faşizme karşı tek yol devrim”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm”, “Mahir, Hüseyin, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek” sloganları attı. ‘DÜŞÜNCELERİNDEN DOLAYI ASILDILAR’ Gezmiş, İnan ve Aslan’ın avukatı Halit Çelenk burada yaptığı konuşmada, 12 Mart dönemindeki davaya ilişkin açıklamalarda bulundu. İnfazlardan önce Deniz Gezmiş’in kendisine “Ağabey, o gece bizi yalnız bırakmayın, beraber olun, yanınıza bir arkadaş daha alırsanız iyi olur. Bizim tanığımız olun, bizlerin korkmadan nasıl büyük bir yüreklilikle sehpaya gideceğimizi görün. İleride kimi karanlık güçlerin yazabileceği yalan yanlış şeyleri yanıtlar ve düzeltirsiniz” dediğini hatırlatan Çelenk şöyle devam etti:“Deniz bu sözleri o kadar içten, o kadar yürekten söylemişti ki bugün hala kulağımdadır. Avukat Mükerrem Erdoğan'la o gece infazlarda bulunduk. 37 yıldan beri her 6 Mayıs'ta bu sözlere uyarak mezarları başında konuşmalar yaptım. Ve onların o kararlı ve cesurca ölüme gidişlerini karalamak, o olağanüstü direnişlerine gölge düşürmek isteyen tüm ‘karanlık güçlere’ karşı, tanıklık ettiğim gerçeği anlatarak mücadele ettim.” Gezmiş, Aslan ve İnan’ın eylemlerinden değil, düşüncelerinden ve dünya görüşlerinden ötürü idam edildiklerini savunan Çelenk, o günlerde sıkıyönetim ilan edildiğini, sıkıyönetim mahkemeleri kurulduğunu hatırlatarak şunları söyledi: Gezmiş, İnan ve Aslan’ın davasında bir başka önemli noktanın da “suçun cezasının yasada gösterilen maddelere göre değil ama sanıkların düşüncelerine göre saptanması” olduğunu belirten Çelenk, “Marksist değilseniz ve Milli Demokratik Devrim düşüncesini savunmamaktaysanız yasada gösterilen ve cezası hiçbir suretle idam olmayan maddelere göre yargılanırsınız. Ama Marksist düşünceye sahipseniz ve MDD'yi benimsemişseniz, suçunuz uysun ya da uymasın, idamla yargılanırsınız. Denizlerin işledikleri suçlardan değil ama düşüncelerinden dolayı idam edildikleri apaçık ortada değil mi?” diye sordu. ‘İNSANI HAYVANDAN AYIRAN ŞEY DÜŞÜNCE’ Sıkıyönetim komutanlığının bir bildirisinde "…Sıkıyönetim mahkemelerindeki davaların karar safhasına geldiği ve infaz işlemlerinin başlamak üzere olduğu bugünlerde…" demek suretiyle henüz karar verilmemiş idam kararlarını halka açıklamakta beis görmediğini de hatırlatan Halit Çelenk şöyle dedi: “Düşünce özgürlüğü, özgürlüklerin anasıdır. Bir düşünceye sahip olma, toplumsal düzen üzerine herhangi bir inancı benimseme, bu tür bir inanca bağlı olma, ‘düşünce özgürlüğü’ sınırlarına girer ve Anayasal bir haktır. Toplum düzenini eleştirmek, onun şu ya da bu amaçla değiştirilmesini düşünmek ve amaçlamak da kişinin temel hakları arasındadır. İnsanı hayvandan ayıran, düşünebilmektir.” ‘ONLARDA AYRI GAYRI YOKTU’ Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Başkanı Ruşen Sümbüloğlu da, “Devrimin yiğit öncülerine, önderlerimize, geleceği birlikte kuracağımız herkese, kendimize sözümüz var. Hepimiz Deniz, Yusuf, Hüseyin, Mahir, İbrahim olacağız, köhnemiş düzenin saltanatını yıkacağız” dedi. Denizlerin arkadaşı Mustafa Yalçıner de “Deniz, Hüseyin ve Yusuf son sözlerinde bile ülkenin bağımsızlığına sahip çıkılmasını istediler. Onlar ‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye’ diyerek hayata veda ettiler. Biz de Denizlerin hayallerini yaşatmak için elimizden geleni yapacağız. Bunun için tek ses, tek yürek, tek yumruk olmalıyız. Denizlerde ayrı gayrı yoktu, onlar bunu başarabilmişti. Biz de yapabiliriz.” diye konuştu. Anma törenine, ÖDP, DTP, EMEP, SDP, TKP, Sosyalist Parti, DSP, CHP, Devrimci 78’liler Federasyonu, 78’liler Girişimi, Emekçi Hareket Partisi, Halkevleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, Marksist Bakış, Tüm İlerici Gençlik Derneği, Liseli Genç Umut, Devrimci Liseliler, KESK, TMMOB, DİSK temsilcilerinin yanı sıra Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da katıldı. *** Aydın’da Denizler anmasına müdahale Gençlİk Muhalefeti’nin Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde düzenlemek istediği Denizler anmasına okul idaresi izin vermedi. Öncesinde, yapılan afişlerin söküldüğü etkinliğe dün de vali ve rektör kanalı ile özel güvenlik müdahalesi geldi. İptal edilen etkinlik sonrası öğrenciler toplanarak etkinliği bir yürüyüşe dönüştürme eğilimi gösterdiler. Öğrenciler daha sonra 250 kişilik bir kitleyle okuldan toplu çıkış yaparak, Denizleri anma yürüyüşü gerçekleştirdi. Kemal Ilıkkan/ Aydın" Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1241687696&year=2009&month=05&day=07- Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Saygı ile anıyorum... Deniz, Hüseyin, Yusuf ve niceleri... Faşizme karşı onurlu mücadele veren, her türlü diktaya karşı durabilen, bu uğurda insanüstü bir çaba gösteren her insanın karşısında saygı duruşundayım... İnsanlara her türlü yafta yapıştırılabilir, her türlü esaret dayatılabilir, asılabilir, kurşunlanabilir, hain suikatlere kurban edilebilir ama bedenler ölür bedenler esir alınır... düşünceler ve yürekler öldürülemez... Güç kullanarak halklar üzerinde hakimiyet kuran faşizan uygulamalar insanlık tarihi kadar eski ama onurlu mücadeleler gibi kutsal değiller, Deniz Gezmiş'in ölüme giderken dahi gözlerinde korkuya dair en ufak bir işaret yok böyle bir duruş karşısında insan olan etkileniyor, onlardan korktular düşüncelerinden korktular, bedenlerini ortadan kaldırdılar ya düşüncelerini? Alıntı
Φ huyhuyhuy Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Evet... Tam 37 yıl önce bu sabaha karşı idam edildi Deniz Yusuf ve Hüseyin... Anayasayı tağyir tebdil ve ilga suçundan... Oysa anayasayı en çok savunan bizleriz diyordu Deniz Gezmiş 1. THK-O davasındaki savunmalarında... Anayasaya saygı yürüyülerini örnek gösteriyor, anayasayı ihlal edenler olarak ise, "bu anayasa bize fazla" diyenleri gösteriyordu... Eylemleri vardı elbette... Kanuna aykırı eylemler üstelik.. Banka soygunları, adam kaçırmalar, güvenlik güçleriyle silahlı çatışmalar... Ama hiçbirinde tek bir kişiye bile kasten zarar vermediler... "Ben silahımı ne halka ne orduya karşı kullandım... Ancak vatan hainlerine karşı kullanma amacıyla taşıdım ve ne halka ne orduya karşı kullanırım diye bir cümle kullanmadım" diyordu Deniz... Evet ne halka doğrulttu silahını ne de orduya... Gemerek'te dört yanı çevriliyken bile yalnızca havaya ateş açtı... Arabasını almak için albayın evine girmeye çalıştığında ise kapının kilidine doğru ateş etmişti... O kadar üzülmüştü ki o askerin karısı yaralandığında, cebindeki son paranın büyük kısmını ona verdi doktor getirsin diye... Eylemleri vardı Denizlerin... Ama ne cana kıydılar ne de buna benzer bir şey yaptılar... İnançları uğruna savaştılar ve onurlaryla öldüler... Ölümleriyle birlikte binlerce Deniz binlerce Yusuf binlerce Hüseyin cana geldi... Davaları ve inançları şimdi bambaşka yüreklerde yanıyor olanca ateşiyle... Hatıraları karşısında saygıyla eğiliyorum. Alıntı
Φ Mehdî Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Mehdi diyor ki; ...Deniz GEZMİŞTİM,Mahir ÇAYANDIM,Hüseyin İNANDIM ANLAMADINIZ MI? ZUHURUM YAKINDIR. Hacıbektaş-ı VELİ diyor ki; ...biz ermişlerin önünde imamlık yapacak kimseyi göremedik? Alevibektaşşii Fakih yorumluyor: ...bu şu demektir,İsa aleyhisselam Mescid-i Aksa'da Mehdi ile buluşacak ve Mehdi onu İmamlığa davet edecektir? ama İsa aleyhisselam bunu kabul etmeyip bu imamlık size verilmiştir diye Mehdi'yi taltif edecektir. ...işte bu yüzdendir ki,Hacıbektaş böyle söylüyor? yani bizim derken MEHDİYYETE işaret buyurarak İsa aleyhisselam bile haya etmekte iken kim bizim önümüzde durabilir. ...işte bu yüzden Aleviler camiye gitmezler? onlara imamlık yapacak kimse yoktur.ANCAK MEHDİ İMAM OLABİLİR??? ...arslan sürüsüne sırtlanlar çobanlık yapabilir mi?_dişi aslanın arkasına erkek sırtlan çıkabilir mi? Aleviler Allah'ın Arslanı ALİ'nin çocuklarıdır herbiri Arslanın tüyü gibidir? Arslanın tüyü Arslanı temsil eder vesselam. ...İŞTE BU YÜZDEN ALLAH MEHDİNİN ÖNÜNE HİÇ KİMSEYİ ÇIKARMAMIŞ VE O LİDERLİK ŞEREFİNİ ONA BAĞIŞLAMIŞTIR. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Hacıbektaş-ı VELİ diyor ki; ...biz ermişlerin önünde imamlık yapacak kimseyi göremedik? Alevibektaşşii Fakih yorumluyor: ...bu şu demektir,İsa aleyhisselam Mescid-i Aksa'da Mehdi ile buluşacak ve Mehdi onu İmamlığa davet edecektir? ama İsa aleyhisselam bunu kabul etmeyip bu imamlık size verilmiştir diye Mehdi'yi taltif edecektir. ...işte bu yüzdendir ki,Hacıbektaş böyle söylüyor? yani bizim derken MEHDİYYETE işaret buyurarak İsa aleyhisselam bile haya etmekte iken kim bizim önümüzde durabilir. ...işte bu yüzden Aleviler camiye gitmezler? onlara imamlık yapacak kimse yoktur.ANCAK MEHDİ İMAM OLABİLİR??? ...arslan sürüsüne sırtlanlar çobanlık yapabilir mi?_dişi aslanın arkasına erkek sırtlan çıkabilir mi? Aleviler Allah'ın Arslanı ALİ'nin çocuklarıdır herbiri Arslanın tüyü gibidir? Arslanın tüyü Arslanı temsil eder vesselam. ...İŞTE BU YÜZDEN ALLAH MEHDİNİN ÖNÜNE HİÇ KİMSEYİ ÇIKARMAMIŞ VE O LİDERLİK ŞEREFİNİ ONA BAĞIŞLAMIŞTIR. Ya lütfen Deniz Gezmis gibi insanlari sü dinci düsüncelerinize alet etmeyin. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Ya lütfen Deniz Gezmis gibi insanlari sü dinci düsüncelerinize alet etmeyin. Alıntı
Φ Mehdî Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2009 Ya lütfen Deniz Gezmis gibi insanlari sü dinci düsüncelerinize alet etmeyin. Ya lütfen Allah'ın,Resulü'nün ve Ulü'l-Emrin (Mehdi'nin) işine karışmayın? NİSA suresi: 59'da der ki;**Allah'a,Resulü'ne ve sizden olan? (ab + abd ve israil'den yana olan değil? Ümmet-i Muhammedden yana olan) Ulü'l-Emre MEHDİ'YE itaat ediniz... Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2009 Ya lütfen Allah'ın,Resulü'nün ve Ulü'l-Emrin (Mehdi'nin) işine karışmayın? NİSA suresi: 59'da der ki;**Allah'a,Resulü'ne ve sizden olan? (ab + abd ve israil'den yana olan değil? Ümmet-i Muhammedden yana olan) Ulü'l-Emre MEHDİ'YE itaat ediniz... Biz kimsenin isine kaismiyoruz ama siz malesef herkesi kendi inanciniza alet etmeye calisiyorsunuz. Siz genede Deniz gezmis gibi yigit ve dürüst insanlari bu islere karistirmayin. Etrafinzda cok insan vardir mesela Catli gibileri bu konulara alet edebilirsiniz, cünki o da sonucta dinciydi denilebilir. Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 11 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 11 Mayıs , 2009 bugün denizlerin idamını protesto eden ve onları unutmadıklarını göstermek adına anma töreni düzenleyen devrimci gençlerimiz, hala daha "suçu ve suçluyu övme" fiilinde bulunduklarından dolayı haklarında davalara açılarak onlar da suçlu bulunmaya çalışılıyor..tamamen taraflı ve art niyetli ve de siyasetten bağımsız şekilde karar veren denizleri yargılayan o günkü mahkemenin kararının bir değişikliğe uğratılması gerekiyor..Türkiye Cumhuriyetinin tam bağımsızlığı için mücadele eden, savaşan bu gençleri kendisine idol olarak alan gençlerimizi de sindirmeye çalışan dünkü zihniyetin bugünkü müritlerinin elinden bu fırsat bir şekilde alınmalıdır.. bu nasıl olacaktır ? sembolik olarak denizlerin tekrardan yargılanmaları sağlanabilir..o günkü anayasa'ya (çünkü anayasayı ilga ile suçlanmışlardı) ceza kanunlarına ve bugünküne göre tekrardan tarafsız bir biçimde yargılanmaları ve de aslında idamlık suç işlemediklerinin herkese gösterilmesi gerekir..bunun ne önemi var, ölüp gittiler diyebilirsiniz ancak bu durum devrimcilerin, yurtseverlerin ve anti emperyalistlerin yüreklenmesini, daha büyük bir özveri ile mücadelelerini sağlayacaktır.. hukukçu değilim o yüzden bunun sağlanıp sağlanamayacağını veya sürecin nasıl gerçekleştirileceğini veya devletin resmen bunu tanıyıp tanıyamayacağını bilemiyor..hukukçu arkadaşları bu konudaki bilgilerini aktarmaya ve atılacak olan adımların hayata geçirildikten sonra bütün devrimcilerin "denizler yeniden yargılansın" kampanyası başlatmaya davet ediyorum.. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2009 Dar Ağacında Üç Fidan..... O gün erken doğdu kıpkızıl güneş Altı mayıs günü üç darağacı Dağların başında tutuştu ateş Altı mayıs günü üç darağacı Toplandı katiller okundu ferman Dalgalandı Deniz, kükredi Arslan Çoktan bu ölüme hazırdı İnan Altı mayıs günü üç darağacı Çorak topraklarda tohum saçtılar Ne korktular ne kavgadan kaçtılar Gülerek ölüme kucak açtılar Altı mayıs günü üç darağacı Son bir defa haykırdılar dünyaya Devam edin devam edin kavgaya Cellat tekmeyle vudu sehpaya Altı mayıs günü üç darağacı Zamaniyim kırılacak bu çarklar Zulüm yok olacak kurtulur halklar Asırlar geçsede anılacaklar Altı mayıs günü üç darağacı .. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2009 Üç fidan verildi toprağa niceleri gibi .. Ve bugün, toprağa verilen o fidanlar filizleniyor bir bir. Baharın müjdecisi olan 6 Mayıs, tabiatın en verimli olduğu zamanda toprağa düşen devrim ruhu, şimdilerde dört bir yana saldığı kökleri, irileşmiş gövdesi ve geleceğe uzanan dallarıyla T.C. içerisindeki emperyalist cellatlar ve işbirlikçileri için en büyük korkudur!.. Kimisi Ankara Merkez Kapalı Ceza Evi 'nde, kimisi Kızıldere 'de düştü toprağa, ancak hiçbirisi ölmedi. Devrimci ruhla birlikte yaşıyor, bizimle birlikte her geçen gün biraz daha büyüyor! Ancak fermanı imzalayan, infazı gerçekleştirenlerin bugün yaşadıkları -sahte- pişmanlıklar da Deniz 'i, Yusuf 'u, Hüseyin 'i geri getirmiyor .. İdam cezası 82 Anayasa 'sında yapılan 2001 yılı değişikliğiyle önce yumuşatıldı, 2004 yılı değişikliği ile de tamamen kaldırıldı. Birçoğumuz bunun koalisyon hükümeti döneminde CIA tarafından Kenya 'da Türk yetkililere teslim edilen terör örgütü PKK 'nın lideri Abdullah Öcalan 'ın idam edilmemesi için olduğunu sanabilir. Fakat konuya bu kadar dar boyutlarda bakmamak, bizlere empoze edilmek istenen haliyle bağlı kalmamak gerekiyor! Çünkü bir Devrimci 'nin onu emperyalizmin yandaşlarından ayıran en önemli özelliği; mücadelesine dayanak teşkil eden ''düşünebiliyor'' olmasıdır .. Denizler devlete ve anayasal düzene karşı geldikleri, rejimi değiştirmeye çalıştıkları iddialarıyla ve bir çok suçlama nedeniyle ( silahlı örgüt kurma, banka soygunu, v.s. gibi ) idam edildiler! Şimdi şu hususlara dikkat etmek gerekiyor; idam ve genel müsadere cezası için 82 Anayasası 'na yapılan ilk müdehale 2001 yılında olmuştur, AKP 'nin iktidara geldiği sene. İdam cezası yine AKP 'nin iktidarda olduğu ve anti demokratik uygulamaları ile gerçek yüzünü göstermeye başladığı 2004 yılında ise Anayasa 'dan tamamen çıkarıldı. Bu değişiklikler ne AB uyum yasaları gereğince, ne de söylendiği gibi sözde CIA 'nın Abdullah Öcalan 'ı Türkiye 'ye ''şartlı'' vermesi nedeniyle yapılmadı! Çünkü; AB 'nin amacı Türkiye 'yi birliğe almak değil, aksine bölücü bir güç olarak Türkiye 'nin içine girmektir!!. A.B.D. ise Marxist Abdullah Öcalan 'ı çoktan gözden çıkarmış, PKK içerisinde kendine kayıtsız şartsız hizmet edecek ve AKP iktidarıyla ülkü birliği yapabilecek bir ''dinci'' yapılanmayı organize etmiştir!!. Öyleyse neden kaldırıldı idam cezası?.. Çünkü Anayasa 'yı madde madde değiştirerek bir sivil darbeyle mevcut anayasal düzene karşı gelen, laik - sosyal ve demokratik bir hukuk devleti yerine kapitalist sermayenin egemen olduğu, emperyalizmin her bir karış toprağında cirit attığı bir ülke yaratmaya, Laik Cumhuriyet rejimi yerine şeriyat düzenini getirmeye çalışan, 1 Mayıs 'larda emekçiye kurşun sıktıran, işçileri coplatan A.B.D. işbirlikçilerinin bir Deniz gibi, bir Hüseyin, bir Yusuf gibi idam sehpasına çıkıp iskemleye tekme atacak yürekleri yoktur!!. Çünkü bir Mahir gibi, bir Ulaş, bir Sinan gibi namlunun önünde göğüslerini siper edebilecekleri ruhları yoktur!!. Çünkü emperyalizme karşı Samsun 'dan Ankara 'ya bir Mustafa Kemal yürüyüşü yapamazlar, emperyalizmin ordusunu Dolmabahçe 'den denize dökemezler!!. Çünkü onların vatanı A.B.D., patronları Yahudi sermayesidir! Çünkü onların özgürlüğü ancak sosyalist düşüncenin yok edilmesi, düşünen beyinlerin bitirilmesi ve kardeş halkların arasına nifak tohumları ekilmesi ile mümkündür! Fakat ne hazindir ki; tüm bunlar, emperyalist A.B.D. 'nin isteği ile yapılan 12 Eylül 1980 askeri darbesi ve sonucunda hazırlanan 82 Anayasası tarafından bile korumasız bırakılmıştır. Çünkü bu kadarını A.B.D. bile düşünememiştir! İşte bu nedenle; AKP hükümeti yeni ''anayasasını'' direkt olarak Beyaz Saray 'a hazırlatmaktadır!!. Şimdi soruyorum size, bu kimin iktidarı?.. Değil % 47, % 97 oy almış olsa bile!........ Deniz gezmis, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan anisina...! Onlari unutmadik, unutmayacagiz ve de unutturmayacagiz!!! Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2009 Sadece sömürüye karşı olmaları bile, onlara sempati duymamız için bir sebep. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2009 Sadece sömürüye karşı olmaları bile, onlara sempati duymamız için bir sebep. onlara ve onlar gibi katledilen tüm devrimcilere......... Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Deniz Gezmis'i, Yusuf Aslan'i, Hüseyin Inan'i ve diger yigit tüm devrimcileri saygiyla aniyorum. Onlar öldüler ama mücadeleleri asla son bulmayacak, taaki gercek demokrasi gelene kadar. ***** Bu büyüüüüük devrimcilerin en son halkasıda benim favorim Muroooo seviyorum seni beaaa hele o "feodal *****"deyişine bayılıyorum.. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2009 ***** Bu büyüüüüük devrimcilerin en son halkasıda benim favorim Muroooo seviyorum seni beaaa hele o "feodal *****"deyişine bayılıyorum.. ***** Yusuf ve denizlerin yoldaşı YAŞAR KAYA.pkk sözcüsü pkk gazetesinin sorumlusu...denizleri ve yusufları kendi sitelerinde çok net bir şekilde anlatmaktadır...Yine masum senoryosu çizmeyin yemezler. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.