1 Mayıs'ta Taksim'de

[Misafir bilimselci]

O zaman Sevgili Bilimselci,

 

Söz konusu demokrasi oldu mu,onu korumak için herşey mübah mı oluyor?

 

Mesela darbe yapmak...?

 

Korumakla, darbe yapmak ayrı fiillerdir. Demokrat bir insanın "koruma" kastı; demokrasinin kesintiye uğramaması şartı anlamındadır.

 

Darbe, demokrasiye alternatif kavramdır. Demokrasiyi koruyacak onlarca alternatif vardır. Araştırmalısın.

[Φ mavi olmayan gökyüzü]

Korumakla, darbe yapmak ayrı fiillerdir. Demokrat bir insanın "koruma" kastı; demokrasinin kesintiye uğramaması şartı anlamındadır.

 

Darbe, demokrasiye alternatif kavramdır. Demokrasiyi koruyacak onlarca alternatif vardır. Araştırmalısın.

 

Aynı anlama gelmediğini ben de biliyorum,demek istediğim şu;bizim tarihimizde ki darbelerin bir gerekçesi de "tehlikeye giren demokrasi".Böylesi bir durum da,demokrasi mutlaka kesintiye uğrar.

 

Bunu size soruyorum;diğer alternatifleri bir tarafa bırakalım;siz demokrasi için darbeyi kabullenir misiniz?

[Φ Yayamaz Kayımca]

TAKSİM MÜSADEYLE DEĞİL MÜCADELEYLE KAZANILIR!

 

 

2008 1 Mayıs'ını yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ‘başarı' olarak algılayanlar, 2009 1 Mayıs'ında yaşanan ve büyük oranda devletin icazet sınırlarını aşmayan pratiklerini de bir ‘gelişme' olarak ifade etmeye başladılar.

 

Bir ülkenin meydanları emekçilere kapatılıyorsa devrimcilere düşen görev, o alanları devletten izin alarak değil, barikatları aşarak kazanmaktır.

 

Geçen bir yıllık sürede başta işçi sınıfı olmak üzere emekçilere karşı birçok saldırı yasası hayata geçirildi. Kriz ortamında adeta hiçbir dirençle karşılaşmaksızın uygulamaya sokulan SSGSS (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası), İstihdam Yasası ve daha birçok sosyal yıkım yasası hayata geçirilirken konfederasyonlar herhangi bir mücadele programı oluşturmamıştır. Kriz bahanesiyle milyonlarca işçi işten atılırken sendikalar ne bir mücadele hattı çizmiş ne de işçilerin yanında olduğunu gösterecek bir duruş sergilemiştir. İşçileri adeta kendi kaderiyle baş başa bırakıp günü kurtarmaya dönük dar pratiklerle vakit geçirilmiştir.

 

İşçi sınıfı ve emekçilerle yalnızca merkezi eylemlerle bağ kurarak sınıf mücadelesinin yürütülemeyeceği artık açıktır. İzlenmesi gereken rota; en küçük birimlerden başlayarak emekçileri kendi sorunları etrafında örgütlemek, çevreden merkeze doğru kitleselleşen ve politikleşen bir yol izlemektir. Kalıcı başarılar ancak bu yolla elde edilebilir. Taksim gibi bir hedefi de ancak böylesi bir çalışmayla kazanmak mümkün ve anlamlıdır.

 

Üç yıldır yaşanmakta olan Taksim'de 1 Mayıs hedefinin "devleti ikna etme" temelinde gerçekleştirilmeye çalışılması en azından mücadele tarihine yazılacak bir olumsuzluktur. 2008 1 Mayıs'ında kitlelere azgınca saldıran devlet güçleri bu sene imajını düzeltmek için DİSK ve KESK'i "makul" sınırlara hapsederek Taksim'i emekçilere kapatmıştır. Birkaç bin kişinin polisin izniyle bir saatlik bir süreyle Taksim Meydanı'na girmesi, emekçilerin başarısı ve zaferi olarak sunulamaz. Devlet, devrimcilerle emekçiler arasına duvar örmeye çalışmış, bunu da büyük oranda başarmıştır. DİSK ve KESK önderlikleri CHP milletvekillerinin de yardımlarıyla kendileri dışındaki genel kitleyi yüzüstü bırakarak alana girmiş ve polisin müdahalesiyle kaçarcasına alanı terk etmiştir. Bir kez daha gördük ki devrimci yapılar sendikal bürokrasinin uzlaşmayla malul duruşuna hak etmediği anlamlar yükleyerek öngörü zaafiyeti yaşamış, bunun sonucu olarak da ortaya çıkan çarpık tablonun oluşmasına güç katmıştır.

 

2009 1 Mayıs'ının bir başarı/zafer olarak sunulması ve 2010'da da Taksim'de olunacağının ilan edilmesi, kendini kandırmanın ötesinde kitleleri yanıltmanın ve oyalamanın diğer adıdır.

 

İKİ TAKSİM İKİ 1 MAYIS

 

Egemenler 1 Mayıs'ı devrimcilerden yalıtılmış bir "bayram" yapmaya kararlı görünmektedir. DİSK ve KESK yöneticileri de bu kervana koşar adım katılmaktadır. Oysa 1 Mayıs çıkışı ile birlikte mücadeleyi simgeleyen bir gün olmuştur. Bu çerçevede biz polis icazetiyle alana girip birkaç flama ile bu orta oyununa alet olmayı reddettik. Bunun yerine sokaklarda polis barikatını aşmaya dönük mücadelenin içinde olduk. Bundan sonra da sınıf mücadelesinin yılda bir kez Taksim'e indirgenemeyeceğini, genel mücadelenin bir parçası olduğunu anlatmaya devam edeceğiz.

 

Bugün erime ve geriye düşüş halinden çıkabilmek için şiirsel bir söyleme değil, gerçekliği algılayan ve güne uygun politika geliştiren bir duruşa ihtiyaç vardır. Biz bundan sonra da devrimcilerle halk arasındaki açıyı kapatabilmek için sorunlarıyla baş başa bırakılmış kitlelerin gerçek gündemlerini önümüze koyacağız.

 

 

DEVRİMCİ HAREKET

[Φ Yayamaz Kayımca]

 

Yarım yüzyıllık uzun bir aradan sonra Türkiye’de ikinci kez kutlanan 1 Mayıs, 8’i kadın tam 34 kişinin kanı Taksim Alanı’nı kızıla boyamıştı. Amaç, her zamanki gibi aynıydı: yükselen kitle hareketini boğmak, devrimci gelişmeyi önlemek.

 

 

İşçi sınıfı,emekçiler şehitlerini unutmadı ve sonsuza dek unutmayacak,unuturmayacaktır!!!!!...

[Φ Odris]

İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'nda kutlama yapılmasına izin vereceklerini belirterek, "Sendikalar aralarına provokatör almasınlar, sayı konusunu konuşuruz" dedi.

 

 

Muammer Güler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü, Umman'a uğurlamak üzere geldiği Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin sorularını yanıtladı.

 

1 Mayıs'ın "emek ve dayanışma günü" olarak ilan edildiğini belirten Güler, "Bir bayram olarak telakki edilmektedir. Bayram coşkusu içerisinde yaşanırsa işçi örgütlerinin yapacağı coşku içindeki eylemlere izin verilir. O coşkuya biz de katılmak isteriz. Asıl izin vermeyeceğimiz şey, göz yummayacağımız, İstanbullunun da kabul etmeyeceği şey, yakıp yıkmaktır, şiddet eylemleridir" diye konuştu.

 

İstanbul Valisi Güler, "Taksim'de barışçıl kutlamalara izin verecek misiniz?" yönündeki soruya "Elbette. Coşku içerisinde, kanunların öngördüğü sınırlar içerisinde, şiddetten uzak şekilde yapılırsa ve bize de yardımcı olurlarsa, elbette bu konuda kendilerine yardımcı olunacaktır" karşılığını verdi.

 

DİSK kararlı

 

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise, "1 Mayıs'ı coşkuyla, uluslararası birlik ve dayanışma ruhuyla Taksim Meydanı'nda kutlayacağız, ısrarlıyız" dedi.

 

İstanbul Valisi ile yarın 14.00'de randevuları olduğunu bildiren Süleyman Çelebi, "Geçmişte yaşanan olumsuzlukları önemli buluyoruz ama yeni bir tartışmayı bu zeminde yürütmek istemiyoruz. Geçmiş tartışmalardan da bir durum yaratmak istemiyoruz" diye konuştu.

(CNNTURK.COM)

[Φ dominik]

İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'nda kutlama yapılmasına izin vereceklerini belirterek, "Sendikalar aralarına provokatör almasınlar, sayı konusunu konuşuruz" dedi.

 

 

Muammer Güler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü, Umman'a uğurlamak üzere geldiği Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin sorularını yanıtladı.

 

1 Mayıs'ın "emek ve dayanışma günü" olarak ilan edildiğini belirten Güler, "Bir bayram olarak telakki edilmektedir. Bayram coşkusu içerisinde yaşanırsa işçi örgütlerinin yapacağı coşku içindeki eylemlere izin verilir. O coşkuya biz de katılmak isteriz. Asıl izin vermeyeceğimiz şey, göz yummayacağımız, İstanbullunun da kabul etmeyeceği şey, yakıp yıkmaktır, şiddet eylemleridir" diye konuştu.

 

İstanbul Valisi Güler, "Taksim'de barışçıl kutlamalara izin verecek misiniz?" yönündeki soruya "Elbette. Coşku içerisinde, kanunların öngördüğü sınırlar içerisinde, şiddetten uzak şekilde yapılırsa ve bize de yardımcı olurlarsa, elbette bu konuda kendilerine yardımcı olunacaktır" karşılığını verdi.

 

DİSK kararlı

 

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise, "1 Mayıs'ı coşkuyla, uluslararası birlik ve dayanışma ruhuyla Taksim Meydanı'nda kutlayacağız, ısrarlıyız" dedi.

 

İstanbul Valisi ile yarın 14.00'de randevuları olduğunu bildiren Süleyman Çelebi, "Geçmişte yaşanan olumsuzlukları önemli buluyoruz ama yeni bir tartışmayı bu zeminde yürütmek istemiyoruz. Geçmiş tartışmalardan da bir durum yaratmak istemiyoruz" diye konuştu.

(CNNTURK.COM)

Umarim sayin vali ve devletin diger yetkili kurumlari görevelrinin bilincini anlamislardir ve görevlerinin emekcilerin bayramini kana bulamak degil rahat kutlamalarini saglamktir. Provekatörler her dönem her yerde oldular ve 1 mayis'ta da olacaklar ve bu provekatörler ne yazikki devletin, daha dogrusu derin devletin hesabina calisanlar. Sayin vali bey bu konuda yanlis kapiyi calmis ve rica etmis. tavsiyem MIT ve diger kurumlarla konussunda Provekatör yollamasinlar emekcilerin arasina.

[Φ Odris]

Umarim sayin vali ve devletin diger yetkili kurumlari görevelrinin bilincini anlamislardir ve görevlerinin emekcilerin bayramini kana bulamak degil rahat kutlamalarini saglamktir. Provekatörler her dönem her yerde oldular ve 1 mayis'ta da olacaklar ve bu provekatörler ne yazikki devletin, daha dogrusu derin devletin hesabina calisanlar. Sayin vali bey bu konuda yanlis kapiyi calmis ve rica etmis. tavsiyem MIT ve diger kurumlarla konussunda Provekatör yollamasinlar emekcilerin arasina.

 

daha önceki yıllarda kahraman polis teşkilatı lokantada yemek yiyen vatandaşı dahi dövmüştü. eline düşürdüğü göstericileri -bırakın provokatörleri- biber gazıyla o kadar etkisiz hale getirmişti ki ölenler olmuştu. ölmeyenlerde kamera olmayan köşelerde itinayla dövülmüştü. polisin ve yerel yönetimlerin görevi böyle durumlarda haklıyla haksızı birbirinden ayırmaktır. sendikalar provakatör avına çıkacak değiller. zaten böyle bir görevleri de yok. "efendim baştan söyleyelim, aranıza provakatör almazsanız sayı konusunda anlaşırız, artık yaparız bir güzellik" şeklindeki söylemlerin ciddiyetine şüpheyle bakmak gerekir.

 

taksim meydanı'nda haksızlığı ve adaletsizliği yaratan devletin kurumları ve yetkilileridir.

[Φ politika]

Birlikten güc dogar.Tekel iscilerinin son eylemlerinde yasadiklarina baktigimda bizim sendikalarimizda da birlik olmadigini anladim.Eger bir isci sendikasi isci haklari icin mücadele vermeyi göze alamiyorsa o sendikayi yönetenler görevlerini terketmelidirler.Her yil bir baska gerekce ile emekcinin bayrami zehir edildi.Isciler coplandi gazlandi.Mülki amirler emir verdi,polis bu emri yerine getirdi.Ne varki dayak yiyen yüz emekcinin yaninda binlerce emekcinin olusmamasi dayak atanlari ve attiranlari cesaretlendirdi.

 

Biz ne Kirgisistan kadar olabiliriz ne de Fransa'da sokaklara milyonlarca isciyi talebeyi ayni anda dökebilen sivil toplum kuruluslari kadar olabiliriz.Fransa'da bundan birkac yil önce yapilan protestolar degilde protestolari yapan yiginlarin coklugu iktidari dize getirdi.Bir kisi öldü diye haftalarca polise kan kusturuldu Fransada.Bunlar birlikle olan eylemlerdir.Korkaklarin insanca yasamaya hakki olamaz.Iktidari iktidara getirenler iktidardan korkuyorlarsa otursunlar oturduklari yerde hakta aramasinlar.Hak arayanlar sonuna kadar mücadele vermeyede hazir olmalidir.

 

1 Mayis bugüne kadar bir kisinin iki dudaginin arasindan cikan HAYIR sözüyle kutlanamadi.O bir kisinin karsisinda duranlarsa acizlerdi.

 

 

saygilarla

[Φ politika]

Artik 1 Mayis Emekci Bayrami'nin Taksim'de kutlanacagi kesinlesti.Emekcilerin yüz yil önce verdikleri emek mücadelesinin sembolü olarak tüm dünyada kutlanan 1 Mayis Emekci Bayrami,ülkemizde siyasi ve ideolojik engellemelerle maalesef birakin kutlanmayi, bir kutlama günü olarak bile kabul görmedi.Kimileri icin "KOMÜNIST BAYRAMI,KIMILERI ICIN BAHAR BAYRAMI"olarak görüldü 1 Mayis.Gercek anlamda 1 Mayis kutlamalarinin yapilmak istendigi 1977 yili ise kanli bir bilanco ile baslamadan sona erdi.

 

Daha gecen yila kadar,AKP hükümeti 1 Mayis'a karsi olumsuz bir tavir sergilerken,gecen 1 Mayis'ta emekciler sendika binasi önünde polisin zulmüne ugrarken bu yil hangi dagda kurt öldüyse AKP 1 Mayis'i emekci bayrami ilan etti ve Istanbul'da Taksim'de kutlanmasini kabul etti.Ben bunu siyasi bir oyun olarak görüyorsam bile yine de emekciler adina bir basari olarak kabul ediyor ve 1 Mayis kutlamalarinin gercek anlamda hicbir saptirmaya ugratilmadan hicbir provakasyon icermeden gerceklesmesini ümit ediyorum.Burada emecikcilere,sendika görevlilerine ve emniyet güclerine cok görev düsmektedir.

 

Simdiden 2010 1 Mayis'inin tüm Türk ve Dünya emekcilerine kutlu olmasini diliyorum.

 

 

saygilarla

[Φ dominik]

Daha gecen yila kadar,AKP hükümeti 1 Mayis'a karsi olumsuz bir tavir sergilerken,gecen 1 Mayis'ta emekciler sendika binasi önünde polisin zulmüne ugrarken bu yil hangi dagda kurt öldüyse AKP 1 Mayis'i emekci bayrami ilan etti ve Istanbul'da Taksim'de kutlanmasini kabul etti.

Ne zaman her kötülügü AKP'ni üzerine atmaktan vazgececegiz?

 

AKP'den önceki hükümetlerin AKP'den positif anlamda farki ne olmustur 1 mayis meselesinde?

 

AKP gecte olsa Türkiye'yi bir utanc tablosundan uzaklastirmistir. Bence hala sirf AKP'yi elestirmek sadece

 

tahammülsüzlük ve hazmedememektir.

 

AKP disindaki tüpm siyasi iktidarlar döneminde Taksim meydaninda 1 mayis emekci bayramini kumak yasakti.

 

AKP bu utanc tablosunu yok etmistir ve hemde 1 Mayisi digerlerinin bahar bayrami olarak kabul ettigi gibi

 

degil emekci bayrami olarak kabul etmistir.

 

Kendi beceriksizligimizin üzerini kapatmak adina AKP'ya saldiriyoruz, bunun baska aciklamasi yok.

 

Bundan sonra Türkiye'de hic bir yasakci zihniyet iktidara gelemeyecek. Dolayisiyla digerleirninde artik

 

aklini basina alma zamani geldide gecti bile. Kendilerine en azindan AKP'yi örnek alsinlar ve tüm yasaklari

 

yok etmek icin caba harcasinlar.

[Φ kaplan-200]

Kutlamaların illa da taksimde olacak diye direnmelerinin amacı ortalığı yağmalamak ve huzursuzluk çıkarmaktı, hükümet uyanıklık yaptı ve izin verdi bu tür provakasyonlara müsaade etmemelerini söyledi.

Böylece her yıl olaylı geçen 1 mayıs, bu yılını hem kendilerini hem de kutlamaları yapacakları memnun etmek istedi.

 

Bu bayramlar genelde her zaman birileri tarafından suiistimal edilmiştir, yinede edilecektir.

 

İşçi olmayan, işçilik ile alakası olmayan, yaptığı işler hırsızlık, uyuşturucu, terör gibi eylemlere karışanlar her zaman bu tür yerlerde ön plana çıkarak provokasyon yapmıştır.

 

Bir Allahın kulu da çıkıp yahu kardeşim senin ne işin var burada burada terör örgütünü propagandası yapamasın, ortalığı yağmalayamasın demiyor.

 

Yani bunlar(yağmalama, terör propagandaları vs) organizasyon işidir.

 

Nasıl ki Nevruz 8 Mart kadınlar günü gibi 1mayısı da terör gurupları kendi günleri gibi gösterip ön plana çıkıyorlar.

 

Topluğun 4/1 gerçekten işçi ise 4/3 işçilik ile alakası olmayan kişilerle doludur.

 

Gerçekten 1 Mayısı 1 Mayıs gibi kutlamak isteyenlere bu fırsatı vermiyorlar.

İstediklerini alsalar bile bu provokasyon un önüne geçemeyecekler, izleyelim ve görelim.

[Φ politika]

Kutlamaların illa da taksimde olacak diye direnmelerinin amacı ortalığı yağmalamak ve huzursuzluk çıkarmaktı, hükümet uyanıklık yaptı ve izin verdi bu tür provakasyonlara müsaade etmemelerini söyledi.

Böylece her yıl olaylı geçen 1 mayıs, bu yılını hem kendilerini hem de kutlamaları yapacakları memnun etmek istedi.

 

Bu bayramlar genelde her zaman birileri tarafından suiistimal edilmiştir, yinede edilecektir.

 

İşçi olmayan, işçilik ile alakası olmayan, yaptığı işler hırsızlık, uyuşturucu, terör gibi eylemlere karışanlar her zaman bu tür yerlerde ön plana çıkarak provokasyon yapmıştır.

 

Bir Allahın kulu da çıkıp yahu kardeşim senin ne işin var burada burada terör örgütünü propagandası yapamasın, ortalığı yağmalayamasın demiyor.

 

Yani bunlar(yağmalama, terör propagandaları vs) organizasyon işidir.

 

Nasıl ki Nevruz 8 Mart kadınlar günü gibi 1mayısı da terör gurupları kendi günleri gibi gösterip ön plana çıkıyorlar.

 

Topluğun 4/1 gerçekten işçi ise 4/3 işçilik ile alakası olmayan kişilerle doludur.

 

Gerçekten 1 Mayısı 1 Mayıs gibi kutlamak isteyenlere bu fırsatı vermiyorlar.

İstediklerini alsalar bile bu provokasyon un önüne geçemeyecekler, izleyelim ve görelim.

 

1 MAYIS Emekci Bayrami özellikle dinci kesimde tam bir allerjik davaydi.Neden 8 yildir iktidarda olan bir parti durup dururken 1 Mayis icin yesil isik yakar.Demokrat oldugundan mi yoksa hangi nedenle.Sizin tezinize katiliyorum.Ama asil neden AB'nin Erdogan'a yaptigi baskidir.Yoksa Erdogan öyle 1 Mayis'a izin verecek capta bir adam degildir.Tekel iscilerinin hsakli direnisinde Erdogan'in ne kadar mekci yanlisi oldugunu tüm Türkiye gördü.Ama benim asil güldügüm olay baska.Düne kadar AKP'ye demedigini birakmayanlarin bu 1 Mayis davasina AKP'ci olmalaridir.Aslinda bununda hangi nedenle oldugunu biliyor fakat söylemeye deger görmüyorum.Cünkü omurgasiz insanlari muhatap almak bile abesle istigaldir.

 

1Mayis'lari 1977 yili disinda,cünkü o yil tam bir katliam yasanmis. Fakat bildigim kadariyla 1 Mayis'lari sabote edenler DHKP/C,TIKKO,Alevi örgütleriydi.Bunlari inkar etmek ancak o örgütlerle baglantilari olanlar icin gecerlidir.Yani derin devlet diye bir tabir var,herkesin özellikle Devlet karsitlarinin agzinda sakiz olmus bir kavram var.1977'de ki olaylari cikaranlar farkli bir kesim olabilir bunun tartismasini yapmiyorum ama son yillarda kutlanan 1 Mayis'lari kimlerin sabote ettigini artik bilmeyen yoktur.Zaten onlara karsi önlemler alinmaktadir.Emekci kavga cikarmaz.Kavga cikaran varsa amacida vardir kavga cikartmasinin.

 

saygilarla

[Φ kaplan-200]

1 MAYIS Emekci Bayrami özellikle dinci kesimde tam bir allerjik davaydi.Neden 8 yildir iktidarda olan bir parti durup dururken 1 Mayis icin yesil isik yakar.Demokrat oldugundan mi yoksa hangi nedenle.Sizin tezinize katiliyorum.Ama asil neden AB'nin Erdogan'a yaptigi baskidir.Yoksa Erdogan öyle 1 Mayis'a izin verecek capta bir adam degildir.Tekel iscilerinin hsakli direnisinde Erdogan'in ne kadar mekci yanlisi oldugunu tüm Türkiye gördü.Ama benim asil güldügüm olay baska.Düne kadar AKP'ye demedigini birakmayanlarin bu 1 Mayis davasina AKP'ci olmalaridir.Aslinda bununda hangi nedenle oldugunu biliyor fakat söylemeye deger görmüyorum.Cünkü omurgasiz insanlari muhatap almak bile abesle istigaldir.

 

1Mayis'lari 1977 yili disinda,cünkü o yil tam bir katliam yasanmis. Fakat bildigim kadariyla 1 Mayis'lari sabote edenler DHKP/C,TIKKO,Alevi örgütleriydi.Bunlari inkar etmek ancak o örgütlerle baglantilari olanlar icin gecerlidir.Yani derin devlet diye bir tabir var,herkesin özellikle Devlet karsitlarinin agzinda sakiz olmus bir kavram var.1977'de ki olaylari cikaranlar farkli bir kesim olabilir bunun tartismasini yapmiyorum ama son yillarda kutlanan 1 Mayis'lari kimlerin sabote ettigini artik bilmeyen yoktur.Zaten onlara karsi önlemler alinmaktadir.Emekci kavga cikarmaz.Kavga cikaran varsa amacida vardir kavga cikartmasinin.

 

saygilarla

Sevgili politika aslında benim söylediğim oyun bozan 4/3 bu saydığım tikko-dhkpc-pkk gibi terör örgütleridir.

 

Bu gibi örgütler her fırsatı değerlendirip nevruz,kadınlar günü,1 mayıs gibi kutlamaları provake edp amaçlarına uğraşmaya çalışıyorlar.

 

Bu bir gerçekki bu kışkırtmalar 1977 de aynıydı bugünde aynı.

 

Değişen hiçbirşey yok,ne düşünceler ne provake eden örgütler nede kan davaları ,insanlar yine kör idelojinin kurbanı.

 

Dün derin devlet diyenler, Devletin başında kendi ideolojisinin olduğunu görmüyor,mahkeme kararlarının gizlendiğini bilmiyor(bilmek istemiyor) kardeşi kardeşe düşürüyor.

 

Bu zihniyetler(4/3) gerçek işçilerin içerisinde olduğu sürece provakasyonlar yapılacaktır, akp ne verirse versin fayda vermeyecektir.

[Φ HASANZC]

Fakat bildigim kadariyla 1 Mayis'lari sabote edenler DHKP/C,TIKKO,Alevi örgütleriydi.

 

Sevgili politika,aleviler dünya görüşü olarak sosyal demokrat çizgidedir.Genç kuşaklar bu çizginin fazlası ile ucundadır.Yukarıda saydığınız terör örgütleri ile malesef yakın ilişkiler içindedir.Ama bu örgütlerde sadece aleviler var demek çok büyük hata olur o zaman bu örgütleri mezhep çizgisine çekmiş oluruz.Alevi örgütleri içinde bildiğim kadarı ile Pir Sultan Abdal Derneği şahinler olarak adlandırdığım kısım içinde diyebilirim.Ve bu derneğin bir semtte başkanlığını bir sünni yapıyordu.Çok düşündürücü değil mi sizce.

Bu tür olaylarda alevi kelimesinin geçmesini biraz yadırgıyorum.Çünkü ülkücü derneklerin yaptığı eylemlerde sünni kelimesi hiç geçmiyor.(Topkapı Sarayındaki konsere saldırıyı hatırlatırım.)Alevi kelimesinin bu tür olaylarda geçmesi aleviliğe karşı bir tepki oluşmasına sebep olacaktır.(Hoş yüzyıllardır horlanmışız).Avrupa da ölen sünni bir teröristin cenazesinin cemevinde kaldırılmasına da karşıyız.1 mayıslar sabote ediliyor ama bunu sabote edenler sol terör örgütü mensuplarıdır.Saygılarımla

[Φ Odris]

DERDİNİ AÇIK AÇIK SÖYLESENE SEN!

 

32 yıl aradan sonra ilk kez Taksim Meydanı’nda kutlanacak 1 Mayıs öncesi sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli partilerin hazırlıkları sürerken, Valilik tarafından bu sabah duyurulan sürpriz tören programı şaşkınlık yarattı.

 

1977'deki kanlı olaylardan beri ilk kez bu sene 1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlamaya hazırlanan sendikalar ve sivil toplum kuruluşları, bu sabah Valilik'ten gelen resmi tören programı açıklamasıyla adeta soğuk bir duş etkisi yaşadılar. Valilik tarafından sürpriz bir şekilde bu sabah yapılan açıklamada, 2009 yılından itibaren resmi tatil ilan edilen 1 Mayıs için bu yıl Taksim Meydanı'nda bir de tören programı hazırlandığı duyurulurken, programın içeriği şu şekilde açıklandı:

 

08.00 - Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması

08.15 - Sayın Vali'nin konuşması

09.30 - Sayın Milli Eğitim Müdürü'nün konuşması

10.15 - Milletvekillerinin halkla bayramlaşması

11.15 - İlköğretim öğrencileri tarafından "Çalışmanın önemi" konulu şiir ve kompozisyonların okunması

12.00 - Halk oyunları gösterisi

12.00 - Mehteran gösterisi

12.30 - İlk ve orta dereceli okulların geçit töreni

13.30 - Çevik kuvvet, Panzerler ve Motorsikletli Yunus Timlerinin geçit töreni

14.30 - Kapanış konuşması ve tebriklerin kabülü

15.30 - Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması

16.00 - Sinan Özen konseri

17.00 - Seda Sayan konseri

18.30 - Sürpriz sanatçılar

21.00 - Havai fişek gösterileri

 

İlk tepki sendika temsilcilerinden

 

1 Mayıs kutlamalarına sayılı saatler kalmışken açıklanan Resmi Tören Programı'na ilk tepki sendika temsilcilerinden geldi. Düzenlenen programın İşçi Bayramı'nın anlam ve ruhu ile en ufak bir alakasının bulunmadığını ifade eden sendika temsilcileri, "Uzun mücadelelerimizin sonucunda tekrar Taksim'de kutlama yapacak olmanın coşkusunu yaşamamız gerekirken, şu içine düştüğümüz rezilliğe bakın. Ayıp diye bir şey var, o kalabalıkta nasıl girelim biz o meydana?" sözleriyle tepkilerini dile getirirlerken, esas amacın Taksim'deki 1 Mayıs kutlamalarının sabote edilmesi olduğu yönünde güçlü şüphelerinin olduğunu belirttiler.

Valilik Kararlı

 

Sendikaların tepkisine resmi makamların cevabı ise gecikmedi. Sırf yıllar sonra Taksim Meydanı'nda kutlanacak 1 Mayıs için anlamlı bir tören hazırlamak adına öğrencisiyle, emniyet mensubuyla, milletvekiliyle ele ele gönül gönüle haftalardır büyük bir gizlilik içinde çalışmalar yürüttüklerini belirten Vali Yardımcısı Mithat Eskimez, "Biz tüm iyi niyetimizle bir program yapıp, işçi, emekçi kardeşlerimizi hoş bir sürprizle sevindirmek isterken bu tarz çirkin suçlamalarla karşı karşıya kalmak gerçekten çok üzücü. 1 Mayıs diye illa pankart açıp slogan atmak mı gerekiyor? Törense bu da tören, kutlamaysa bu da kutlama. Çok resmi bir şey olmasın diye konser bile organize ettik. Her fırsatta emeğe verdikleri önemi vurgulayan bazı kesimlerin an azından bu tören için harcadığımız emeğe biraz daha saygılı olmalarını beklerdik." sözleriyle yaşadıkları hayal kırıklığını dile getirdi.

Valilik olarak her şeye rağmen 1 Mayıs günü bu anlamlı programı uygulamaya kararlı olduklarını da ifade eden Eskimez, "Umuyoruz işçi kardeşlerimiz de en kısa zamanda yaptıkları hatayı farkedip bizimle birlikte törenlere iştirak edecekler, hiç değilse konserlerin tadını çıkaracaklardır." diyerek açıklamalarına son verdi.

[Misafir CYRANO]

[quote name=Rua' date='30 Nisan 2010 - 13:58' timestamp='1272625084'

post='870381]

DERDİNİ AÇIK AÇIK SÖYLESENE SEN!... Valilik

olarak her şeye rağmen 1 Mayıs günü bu anlamlı programı uygulamaya kararlı

olduklarını da ifade eden Eskimez, "Umuyoruz işçi kardeşlerimiz de en kısa

zamanda yaptıkları hatayı farkedip bizimle birlikte törenlere iştirak edecekler,

hiç değilse konserlerin tadını çıkaracaklardır." diyerek açıklamalarına son

verdi.

Zaytung bir kez daha bir forum üyesini ters köşeye yatırdı Dostum bu haberin yayınlandığı siteyi geçen ay yine böyle bir haber sayesinde tanımış ve çok sevmiştik. Zaytung, kaliteli ve gerçekten komik asparagas haberler

yayınlayan bir site;

 

Zaytung

[Φ dominik]

Fakat bildigim kadariyla 1 Mayis'lari sabote edenler DHKP/C,TIKKO,Alevi örgütleriydi.

 

Sevgili politika,aleviler dünya görüşü olarak sosyal demokrat çizgidedir.Genç kuşaklar bu çizginin fazlası ile ucundadır.Yukarıda saydığınız terör örgütleri ile malesef yakın ilişkiler içindedir.Ama bu örgütlerde sadece aleviler var demek çok büyük hata olur o zaman bu örgütleri mezhep çizgisine çekmiş oluruz.Alevi örgütleri içinde bildiğim kadarı ile Pir Sultan Abdal Derneği şahinler olarak adlandırdığım kısım içinde diyebilirim.Ve bu derneğin bir semtte başkanlığını bir sünni yapıyordu.Çok düşündürücü değil mi sizce.

Bu tür olaylarda alevi kelimesinin geçmesini biraz yadırgıyorum.Çünkü ülkücü derneklerin yaptığı eylemlerde sünni kelimesi hiç geçmiyor.(Topkapı Sarayındaki konsere saldırıyı hatırlatırım.)Alevi kelimesinin bu tür olaylarda geçmesi aleviliğe karşı bir tepki oluşmasına sebep olacaktır.(Hoş yüzyıllardır horlanmışız).Avrupa da ölen sünni bir teröristin cenazesinin cemevinde kaldırılmasına da karşıyız.1 mayıslar sabote ediliyor ama bunu sabote edenler sol terör örgütü mensuplarıdır.Saygılarımla

Cok haklisiniz, birileri buradan inadina Alevi düsmanligi yapmaya calisiyor. Bir bakarsin Alevi'leri bölücü yaparlar, ama APO'nun sunni oldugundan bahsetmezler, veya PKK'nin ezici cogunlugunun gene sunni (safi) inancina sahip olduklarindan bahsetmezler veya seriatcilarin sunni olduklarindan bahsetmezler. Ama nedense Alevi'ler syöle diye parmak basa basa söylerler. oyas Alevi inancina ait insanlar icerisinde her görüsten olanlar var ve asla bölücülük gibi bir düyünceyede sahip degillerdir. Hakkini arayan herkes ülkemizde colk kolay bölücü olarak fislenebiliyor.

[Misafir CYRANO]

Tekel iscilerinin hsakli direnisinde Erdogan'in ne kadar mekci yanlisi oldugunu tüm Türkiye gördü.

 

2010 1 Mayıs'ının Taksim'de kutlanıcak olması, Süleyman Çelebi'nin diğer konfederasyon başkanlarının da kısmı desteğiyle yıllardır sürdürdüğü bir mücadelenin sonunda kazanılmıştır.

 

12 Eylül Anayasası şöyledir böyledir diyen AKP'nin, 12 Eylül yasaklarından birisini savunacak yüzü kalmamıştır artık. Tatlı su demokratlığının klasik bir örneği olarak, bir yandan 12 Eylül'ün konjonktürel olarak ucu kendisine dokunan uygulamalarını "demokrasi" söylemiyle değiştirmeye çalışıp, öbür yandan bir 12 Eylül yasağını korumak için, polisi insanların üstüne düşman askerine saldırır gibi saldırtmak kimseye yutturamayacağı bir iki yüzlü yaklaşım olarak teşhir olmuştur.

 

(Bu arada şimdi okuyunca farkettim, böylece "Tatlı su demokratlığı"nın anlamını bilmeyenler de kavramın anlamını öğrenmiş olsun; Tatlı su demokratlığı, kendisine gelince her türlü yasaklamaya karşı çıkmak, başkasına gelince yasakları savunmaktır)

 

Tekel işçilerine gelince, Tekel işçilerinin bağlı olduğu sendikanın başında da Süleyman Çelebi gibi bir sendikacı olsaydı tablo daha farklı olurdu. Türk-iş Tekel işçileri için ne yapmıştır ? Kaç tane destek grevi düzenlemiştir? Düşünün Tekel işçilerine destek olmak amacıyla diğer sendikalar eylemler düzenliyor, örgütlü işçilerini konfederasyonlar alana döküyor, en az katılım Türk-iş'ten geliyor. Direnişte olan işçiler kendi sendikasında örgütlü işçiler olduğu halde. En az bile demiyelim yabancı bir ülkeden temsilci işçiler gönderseler ancak o kadar gelir.

 

Türk-iş hala genelde devlet, özelde hükümet sendikacılığını sürdürmektedir.

[Φ kaplan-200]

DERDİNİ AÇIK AÇIK SÖYLESENE SEN!

.

.

.

İlk tepki sendika temsilcilerinden

 

Çok güzel bir program hazırlanmış aslında.Bu akp çok uyanık, uyanığım diye geçinenleri kendi silahıyla vurdu.

 

Bunda tepki gösterecek ne var anlamadım...İstedikleri kutlama değilmiydi, bundan güzel kutlama nasıl olur?illa ortalığın yakılıp yıklıması gerek 1

 

Bu düşüncedeki sendikaların amacı farklı olunca böyle tepki vermeleride normaldir.

[Φ Odris]

Bazı arkadaşlar 1 Mayıs kutlamalarının sekteye uğrayacağı düşüncesiyle neredeyse zevk alma noktasına gelmişler

 

Hak arayan insanlardan bu kadar korkmayın. Ortalığı yakıp yıkmazlar merak etmeyin. Ülkü ocakları, alperen ocakları vs. karmaşık örgütlerin provokasyonları olmazsa pek sorun çıkmaz.

Ayrıca pkk gibi bir örgütü sol örgüt olarak tanımlamak gaflettir.

Eğer alanda sol örgütlerin dışında provokasyon amaçlı olarak yasadışı faaliyet gösterme niyetinde olan kişi ve gruplar varsa bunları bulup ortaya çıkarma görevi polisindir.

İşçi örgütleri, yasadışı grupları tespit edip, kelepçeleyip devlete teslim edecek değil ya. Bunu talep edenlerin ya aklından ya da samimiyetinden şüphe etmek lazım.

[Φ ''biji tirkiye'']

Her fırsatta Kürt'ler bizim kardeşimizdir,bizim sorunumuz Pkk ile diyenlere duyurulur İzmir polisi, Kürtçe 'Bijî Yek Gulan' yani (Yaşasın 1 Mayıs) ibaresi bulunan bildirileri sakıncalı bularak el koydu,şimdi tekrar soruyorum sorun kiminle?

[Φ Tengeriin boşig]

Her fırsatta Kürt'ler bizim kardeşimizdir,bizim sorunumuz Pkk ile diyenlere duyurulur İzmir polisi, Kürtçe 'Bijî Yek Gulan' yani (Yaşasın 1 Mayıs) ibaresi bulunan bildirileri sakıncalı bularak el koydu,şimdi tekrar soruyorum sorun kiminle?

 

Daha bugün, 1 Mayıs'ın kutlanması ile ilgili bir afiş geldi elime.

İzmir Meslek Yüksekokulu bahçesinde otururken...

 

Aynen şu ibare yazıyor:

"Newroz coşkusunu, 1 Mayıs ile birleştiriyoruz!" gibi bir ifade...

 

Afiş;

Kırmızı, Sarı ve Yeşil renklere bezenmiş...

Yazılar, fon ve ifadeler hep bu renklerle...

 

Geçen dönemde de "Paralı Eğitim"in protesto edildiği bir gösteri yine böyle başlamıştı:

Hepimiz parasız eğitimden yanayız, fakat eylam önce parasız eğitim sloganları ile başladı,

Ardından da "Gençlik Apo'nun Fedaisidir" sloganları ile yoğunlaştı...

Daha sonra yüzüne poşu bağlamış kimselerin önderliğinde,

Parasız Eğitim eylemi, oldu mu sizlere PKK eylemi!

 

Yine Memurlar ve Öğretmenler ile ilgili eylemde de aynısı oldu Konak'ta.

 

Her eylemde, her kutlamada, herşeyden bu oluyor...

Bu yapılıyor...

 

AKP'nin siyasetini protesto edecekler örneğin;

Her tarafta afişler, posterler...

Ee bizde bakıyor, hakikatende bizimle aynı duygular...

Ee haydi gidelim diyoruz...

Bir gidiyoruz; afişte yazılmayan şeyler var:

Nedir?

"Gençlik Apo'nun Fedaisidir" sloganları arasında kalıyoruz!

Meğer amaç başka!

Benim gibi bir adam, oldu mu iki saniyede Apo'nun fedaisi!

İnsanın nefreti geliyor gerçektende...

 

Hani bak şöyle düşün:

Etrafa afişler döşeniyor, insan hakları ile ilgili bir eylem yapılacağına dair.

Sende seve seve gidiyorsun Biji...

Ama bir bakıyorsun ki eylemi düzenleyenler Naziler!

Aralarına girmiş bulunuyorsun.

Slogan atmaman sorun değil;

Bir süre için kalabalıksın sen orada sonuçta...

Kullanılıyorsun...

 

Siz Memurların haklarını savunmak için alana çıkıyorsunuz;

Bir bakmışsınız PKK sloganları atılıyor üzerinizden...

Siz eşit ve parasız eğitim hakkı için meydana çıkıyorsunuz;

Bir bakmışsınız PKK'lılar ile el ele buluvermişsiniz kendinizi...

Siz 1 Mayıs için alanlara koşuyorsunuz;

Bir bakmışsınız, sizden nefret eden PKK cankuş, sizi kullanıveriyor, kendi sloganlarında çoğunluğu sağlamak için...

 

Üniversite yıllarımda da gördüğüm, tipik Kürtçülük mantığı...

Sürü psikolojisi...

 

Gelde çık işin içinden Biji...

Bakın 1 Mayıs ile ilgili o Kürtçe sloganın kaldırılmasına bende karşıyım elbette...

Yazılsın, zararı yok...

Çerkezce, Rumca, İngilizce, Lazca, Arapça da yazılsın; yazılmalı...

Fakat İzmirli bu gibi eylemlerde deneyimlidir...

Gelin 1 Mayıs'a birlikte gidelim o gün;

1 Mayıs derdinde olanlar, PKK sloganlarına nasıl alet edilip, nasıl sömürülüyorlar kendi gözlerinizle görün.

Ben her 1 Mayıs'ta görüyorum;

Sende gel gör, zararı çıkmaz...

 

İzmir Polisi ihtiyatlı davranıyor;

Çünkü yıllardır bu olaylar yaşanıyor İzmir'de...

Sırf bu sömürü yüzünden artık insanlar ne 1 Mayıs'a katılmaya heves ediyorlar,

Ne de diğer eylemlere...

Sırf PKK bu türlü provakatif eylemler yapıyor ve kendilerine mal ediyor diye...

 

Evet canım kardeşim, bizim derdimiz PKK ile;

Kürtler ya da Kürtçe ile değil...

 

Azıcık da olayların içinden, olayları bir sorgulayın isterseniz...

Ve siz böyle bir durumda nasıl davranırdınız?

 

Ya hu 1 Mayıs ile Nevruz'un ne alakası var?

Bir afiş hazırlanmış ki görmelisiniz;

PKK'nın orjinal bayrağı yanında halt etmiş...

Sonra da Biji bana çıkıp:

"Sizin derdiniz hani PKK ile idi?" diyor...

Ee hani canım kardeşim PKK sizi temsil etmiyordu?

Hani PKK'nın şiddete dayalı eylemlerine karşıydınız?

Neden hala sizi temsil ediyor eylemlerde ve alanlarda?

Hı?

Neden hala onları sorgulamayıp, prim veriyorsunuz?

Neden hala arkalarındasınız Biji?

Bunu siz yapıyorsunuz ya hu;

Sizin arkalarında olduğunuz, sorgulamadığınız insanlar yapıyor!

[Φ ''biji tirkiye'']

Öncelikle Newroz ülkemizde bu sene büyük bir coşku ile kutlandı,bu coşkuyu 1 Mayıs işçi bayramındada görmek istemeleri gayet doğaldır.

Yeşil Kırmızı ve Sarı renkleri Kürt halkının Pkk'den öncede kullandığı sonrada kullanacağı renklerdir.

Her türlü eylemin içine farklı görüşlerdeki insanlar karışıp proveke etmek isteyebilirler merak etmeyin bu sadece orada olmuyor,Diyarbakır'daki Newroz kutlamalarında halkın arasına girip polise Küfredip,taşatıp polisle halkı karşı karşıya getirmeye çalışanlarıda,Asker,Polis cenazelerinde fink atıp halkın acısını kullanmaya çalışanlarıda gördük,''Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur,Ya sev Ya Terk Et,Ya Hepsin Ya Hiç Ya Türk'sün Yada ...'' diyenleride gördük,bir anda kendimizi bazı siyasi partilerin mitinglerinde buluverdik.

Bunlarada Tipik Türkçülük sürü psikolojisimi demeliyiz?

İzmir Polisi İhtiyatlı davranıyor öylemi,peki Boşig bir 21 plakalı araç al ve Karşıyakada yada konakta yada limontepede nerede istersen 15 dakika tur at bakalım kaç kez polis tarafından durdurulacaksın.

Defalarca yazdım yine yazıyorum Kürt Sorununun asla ama asla Silah yoluyla çözülmesi mümkün değildir,çözüm yeri TBMM'dir,oraya giden vekiller bu konuyla ilgili görüş bildirirler,beğenirsiniz yada beğenmezsiniz,fiili saldırı suçtur ve yanlıştır eğer söylemleri yanlışsa bırakın halk cezalandırsın zaten demokrasi ve Meclis bunun için yokmudur?

[Φ kaplan-200]

Sekteye uğrayacağını düşünen yok akp sektelik bir iş bırakmamış zaten siz rahat olun kınanızla kalın !

 

Hak arayanlardan ve işçilerden yana sıkıntımız yok her seferinde söyledm yine söylüyorum sıkıntı işçi bayramı adı altında ortalığı yağmalayan ve onlara çanak tutanlaradır.

 

Ülkücü yada alperen ocaklarının 1 myasıs ile ilgisini düşünmüyorum bu zamana kadarda olmadı zaten, bakın yağmalayanlara yüzü maskeli ellerine örs çekiç yada katil aponun posterleri olanlardır.

 

Şimdi akp ile hiç bir ilgim yok ama 1 mayıs kutlamalarını bu şekilde yapmalarını doğru buluyorum,her ne kadar siyasi sebeplede olsa kötü niyetli kişileri kendi silahıyla vurduğunu düşünüyorum.

 

Şimdi bazılarının rahatsızlığını anlayamıyorum...Amaç istedikleri yerlerde ve adam gibi bir kutlama yapmak değilmiydi? ! Şimdi sorun ne ?

 

Ayrıca pkk terör örgütünü sol örgüt diyen olmadı, ki olsada bir dhkpc ile bir pkk arasındaki kültür farkından başka ne fark varki ?

 

dhkpc ve pkk ortak güney doğuda bir çok katliamları ortak yapmışlardır.ikisin amacıda korkutmak caydırmak halkı kışkırtmak ve zarar vermek terör yaratmaktır.

 

pkk nın asıl ideolojisi Marksist Leninist değilmiydi ne kadar gömlek değiştirsede hücrelerinde bu ideoloji vardır.

[Φ MonDieu]

1 mayisi neden kutluyorsunuz siyaset amaclimi 1 mayisin amaci isci bayrami adi ustunde siyaset bayrami deyildir.. Sizde gidin o meydanda insanca kutlayin bayraminizi sizene siyasetten miyasetten. Tum medeni ulkeler gibi cikin dostunuza dusmaniniza yikilmadik ayaktayiz beraber eleleyiz mesaji verin kurtculuk turkculuk karin doyurmuyor anlamiyormusunuz..