Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 18 yıl Hayat çok çabuk geçiyor. Keşke yapsaydım dememek için henüz hayattayken olabildiğince eğlenin...
Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 18 yıl Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim yağmur yağsın bulut yok olsun diye Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim güneş açsın karlar erisin diye ...Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye YILMAZ GÜNEY
Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 18 yıl Ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne günahı şeytan seni beklediğim kadar Necip Fazıl Allah rahmet eylesin harikaydı O
Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2006 18 yıl Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşamaz...
Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2006 18 yıl Böyle sakin durduğuma bakma, habersizce kopan fırtınalara benzerim
Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2006 18 yıl Senin sıkıntın nedir.? Konuştuğum için değil,konuşmadığım için şimdi pişman olurum.!! Şuan işim var geç oldu..sen yanlış hedef seçtin.. Oyun başladı göreceğim seni... Sen istedin bu oyunu oynamayı....bakacağız vezirmi olacan *****... hastamısın kardeşim..seninle yazdıklarımın uzaktan yakından alakası yok(ciddiyim)..daha önceden konuşup anlaştığımızı sanıyordum..kendine düşman yaratma çaban niye..yazdıklarımın çoğunu ben bile ciddiye almazken senin ciddiyetin şaşırtıyor beni..ve benim yine de sana göndermek istediğim işte şudur..( )
Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2006 18 yıl Biz hayatı paylaşmaya bayılırız,beraber güler beraber ağlarız...
Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2006 18 yıl Bir arkadaşın değerini anlamak için yalnız kalmayı beklemeyin... !
Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2006 18 yıl Dünyadaki herkesi dinle kimseyi küçümse en cahilinin bile anlatacak bir hikayesi vardır
Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 18 yıl Bir gün insan virgülü kaybetti... O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün "ünlem işareti"ni kaybetti. Alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. Bir süre sonra "soru işareti"ni kaybetti ve soru sormaz oldu. Hiç bir şey ama hiç bir şey onu ilgilendirmiyordu. Ne kâinat ne dünya ne de kendi umrundaydı. Bir kaç yıl sonra "iki nokta üstüste işareti"ni kaybetti ve davranış sebebini başkalarına açıklamaktan vazgeçti. Ömrünün sonuna doğru elinde yalnız "tırnak işareti" kalmıştı. Kendine özgü tek bir düşüncesi yoktu. Son olarak "nokta"ya gelindiğinde düşünmeyi ve konuşmayı unutmuş durumdaydı. Kandevski
Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 18 yıl Yıldızlar vardır geceyi güzelleştirmek için, çiçekler vardır: kırları süslemek için, sevgiler vardır: kalpleri birleştirmek için, insanlar vardır dostluğu yaşatmak için...
Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2006 18 yıl Gerçek dostlar yıldızlara benzerler onlar hep vardır ama; karanlık çökünce görünürler.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.