Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ÜLKEMIZDEKI TÜRKCÜLERIN LIDERININ OGLUNA VASIYETI


dünyahepimizin

Önerilen İletiler

Kusura bakma ma söylediklerinin gerçeklik payı sıfır ve sen bunlara inanıyor musun?

Bence inanmıyorsun sadece söylüyorsun...

 

Cumhuriyetin ilanından bu yana tekmelenen ve ötekileştiren, düşmanlaştıran kim? ya da kimler?

 

Hadi bunu cevapla ve Cumhuriyetin ilanından beri mutsuzsunuz ondan böyle hak arıyorsunuz diyelim, peki y Osmanlı Devleti varken Kürtler nede ayaklanıyordular?

 

Ötekileşme nedir ben sana söyleyeyim, ötekileşme kendi aslını inkar ederek ben başkayım demektir, bu durumda diğerine göre aslını inkar eden öteki olmayı kendisi seçmiştir...

 

Gerçeklik payı sıfır mı :excl: gerçeği bana yazın o zaman.Kim sizin dostunuz kim sizin düşmanınız.Ben de öğreneyim şu gerçekleri.

 

Sardunyam,

 

emin olun ki ben yazdığım herşeye sonuna kadar inanıyorum ve yine emin olun ki düşüncelerinizi okumadan bile ne yazacağınızı tahmin edebiliyorum.Özür dilerim,ezbere düşünceler demek istemezdim ama bunu karşılayacak başka bir kelime bulamadım.

 

Ezbere olan düşünceler,hergün,herkesten duyacağınız kelimeler.

 

.....................

 

Düşünün ki Amerika dost yada düşman.Mantığa bakar mısnız?Amerika ne dostunuz ne de düşmanınızdir.İşine geldiğinde sizi yüceltir işine geldiğinde yerden yere vurur.

 

Bunun adına çıkar ve denge derler,dostluk yada düşmanlık değil.

 

İçinizde ki işbirlikçiler,dışardaki düşmanlar.Kim tutar benim vatanseverlerimi :excl:

 

...............

 

Kürtler neden mi ayaklandı...?

 

Kürtler ayaklandı,çünkü......şeklinde başlayan bilgece cevaplar beklemeyin benden.Çünkü hepimiz biliyoruz ki,ayaklanan Kürtlerin bir de ayaklandıkları vardı.Taraflar yani.Taraflardan sadece birini görmek yapılabilecek en büyük hatadır.

 

Taraf olmadan,tarafları konuşalım.

 

Bakın ben ne diyorum;

 

Kürtler masum değil,ama tek suçlu da Kürtler değil...

 

..........

 

Ötekileşme nedir ben sana söyleyeyim, ötekileşme kendi aslını inkar ederek ben başkayım demektir, bu durumda diğerine göre aslını inkar eden öteki olmayı kendisi seçmiştir

 

siz de biliyorsunuz,ben de biliyorum...ötekeleştirme bu değildir.Zorlamanın anlamı yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kesinlikle hayır,hiçbir kavram kişilerin tekelinde değildir.Ben kendi adıma milliyetçiliği sevmem.Bu benim kavrama olan bakışımdır.Sizin kavrama olan bakışınızla şekillenen bir milliyetçilik anlayışınız da ise bana susmak düşer.

 

Yalnız,milliyetçilik kavramı bugüm modern dünya tarafında kesin sınırlıklar içinde red edilen bir kavram.

 

Bakın değerli forumdaşım. Yaptığım iş icabı Antalya Side'de yıllardır her milletten insanlarla konuşuyorum. Hiç de sizin söylediğiniz gibi değiller. Aksine hemen hepsi son derece milliyetçi hatta rasist. İnanın tartışmasız bir günüm dahi geçmiyor.

 

ASLINDA milliyetçilik bileşik kaplar gibidir. Bir gurupta başladımı diğerlerine de sirayet ediyor. Dikkat edilmesi gereken nokta budur. Ülkemiz üzerinde bir yığın emperyalist amaçlar uğruna oyunlar oynanırken ne yapmalıyız sizce?

 

Adamlar utanıp sıkılmadan çifte standart uyguluyorlar ve işbirlikçileriyle beraber ülkeyi sömürge haline getirmeye çalışıyorlar. Siz belki buna paranoya diyebilirsiniz ama biraz tarihimize bakarak hiç de öyle olmadığını anlayabilirsiniz. Dostlukla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın değerli forumdaşım. Yaptığım iş icabı Antalya Side'de yıllardır her milletten insanlarla konuşuyorum. Hiç de sizin söylediğiniz gibi değiller. Aksine hemen hepsi son derece milliyetçi hatta rasist. İnanın tartışmasız bir günüm dahi geçmiyor.

 

ASLINDA milliyetçilik bileşik kaplar gibidir. Bir gurupta başladımı diğerlerine de sirayet ediyor. Dikkat edilmesi gereken nokta budur. Ülkemiz üzerinde bir yığın emperyalist amaçlar uğruna oyunlar oynanırken ne yapmalıyız sizce?

 

Adamlar utanıp sıkılmadan çifte standart uyguluyorlar ve işbirlikçileriyle beraber ülkeyi sömürge haline getirmeye çalışıyorlar. Siz belki buna paranoya diyebilirsiniz ama biraz tarihimize bakarak hiç de öyle olmadığını anlayabilirsiniz. Dostlukla...

Ülkeyi bu hale getirenler zaten her iki tarafinda milliyetcileri ve hatta sizin kelimenizle rassistleri. Bunlar icin ne Kürt ne de Türk halkinin gelecegi önemli. Önemli olan illiyetci ve rassist düsüncelerini tatmin edebilmek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazdıklarınızı okuduğum da önce verdiğiniz örneğe de bakarak evet,doğru düşünceler dedim.Sonra...durun,ama önce topluma ve kültüre dönmeliyim.

................................

 

Toplum,belirli bir süreçte ki birlikteliktir.O süreçin ürünlerinde ki ortaklıktır.Bu bir sanattır,bir yaşama biçimidir.

 

Kültür ise bu belirli süreçlerin tüm maddi ve manevi değerlerini kendisinde barındıran,bunları bütün içinde sonraki kuşaklare taşıyan araçların tümüne verilen isimdir.

 

"bir toplumu bir arada tutan şey dil ve din gibi göreceli kavramlar değildir olamaz da..." diyorsunuz.Sonrasın da ekliyorsunuz;

 

"toplumları birarada tutan ve onu toplum yapan şey "birlikte yaşama iradesi"ni ortaya koyarak yüzyıllar binyıllar içinde biriken kültür birlikteliğidir..."

 

Evet,haklısınız.

 

Toplumu birarada tutan göreceli kavramlar değildir.Toplumu birarada tutan herkesçe özel olan değerlerdir ki;bu özel değerlere verilecek örnekler de dil de vardır din de...

 

Bakınız,sadece dil ve din demedim,bunlarda vardır dedim.Nitekim verdiğiniz ABD örneğinde ki ulus tanımı dil,din ile değil aynı topraklarda ki kader ortaklığı ile açıklanır.

 

Bir de şunu eklemekte yarar var,Kültürü bugüne taşıyan en önemli araçlardan biri de dildir.Dil Kültür birlikteliğinin vazgeçilmezidir.Dün Aşık Veyseli bugüne taşıyan düşünceleri değil dilidir.

 

Bana sorarsanız,bence de toplumsal birlikteliğin ölçütü dil ve din olmamalı.Bu tüm farklılıklara yapılabilecek en büyük haksızlıkdır.Ama gerçek bunun çok dışındadır.Bu manevi değerleri somutlaştıramasak da,hepimiz şunun çok iyi farkındayız;toplum genel bir yapıya daha doğrusu ortak bir kimliğe sahiptir.Örneğin,İran da ortak kimlik dindir.

saygılar.

 

 

Sadece ırkçı faşist yönetimler din ve dil birlikteliğini ön plana koyar ve toplumu bununla açıklarlar Buradan size faşist dediğimi çıkarmayın amacım bu değil... Zaten yazınızdan alıntıladığım ve altını çizdiğim bölümde sizin de benimle aynı fikirde olduğunuz net bir biçimde ortaya çıkıyor...

 

Söylemeye çalıştığım şey şu: Bu dünyaya gelmiş bütün faşist yönetimler toplumu belli kalıplara oturtmaya çalışmıştır. Örneğin 1933-1945 Nazi Almanyası'nda Adolph Hitler "din birliği dil birliği ve kan birliği" derken tam olarak bundan bahsediyordu Ve günümüzde Nazi Almanyası'nı faşist olarak nitelendirmemizin sebebi olan soykırım olayları da tam olarak yukarıda saydığım şeyler nedeniyle olmuştur...

 

Günümüz dünyası biz sevsek de sevmesek de globalleşmiştir. Siyasi haritalarda sınırlar halen daha varlığını korusa da kültürel anlamda artık sınır kalmamıştır... Bu kötüdür veya iyidir diye bir tanımlama yapmak başka bir tartışma konusudur ve başka bir başlık altında tartışılır o nedenle buna değinmeyeceğim...

 

İşte tam olarak bu globalleşme nedeniyle artık kültürler birbirleriyle kucaklaşmış ve "dil ve din" gibi göreceli kavramlar bir topluluğu toplum yapma işlevini çoktan kaybetmiştir... Ve yine bu nedenle artık teker teker ülke uluslarından değil dünya ulusluğundan sözedilmektedir... Hümanist hareketler bu yönde doktrinler oluşturmaya başladı... En önemli temsilcileri de zaten bizim uzun süre "hippi" diye dalga geçtiğimiz "Çiçek Çocuklarıdır" Savaş karşıtlığı ve dünyada yaşıyan bütün halkların kardeş olduğu ilk onlar tarafından ortaya kondu ama bazıları giyim kuşamları saç sakal traşı olmamaları ve banyo yapmamaları nedeniyle birçok kötü sıfatla andı onları ve halen daha da öyle anıyorlar...

 

Aşık Veysel'i bugüne taşıyan dili değil bilakis düşünceleridir... Eğer öyle olmasaydı başka milletlerden sanatçılar Aşık Veysel'in bestelerini yeniden düzenleme yoluna gitmezlerdi... Örnek mi istersiniz? Hemen vereyim Joe Satriani adlı gitar virtiözü...

 

Aşık Veysel'de önemli olan dil değildir fikirdir... Bugün bütün dünya tarafından kabul gören fikirleri vardır Aşık Veysel'in...

 

Görüyorsunuz dil ve din artık belirleyici olmaktan çıkmıştır... Artık ortak söylem barış ve kardeşliktir... Emperyalistlerin güç savaşlarına karşın gün geçtikçe bu sloganlar atılıyor sokaklarda... Toplumları birarada tutmak için...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cumhuriyetin ilanından beri sürekli tekmelenen,sürekli debelenen bu ülkenin karanlığının en büyük sorumlusu,ötekileştirenlerdir,düşmanlaştıranlardır.

 

diyeceğim budur.

 

AYNI ŞEYLERİ ARTIK YAZMAK İSTEMİYORUM.

 

Kısaca,tekmelenen bedelenen ve ötekileşenlere bakın...Meclisin neredyse yarısı millet vekili olmuş,bakan olmuş ,bir çok önemli kademelerde yer almış vs.

 

Nasıl bedelenmek,nasıl ötekileşmek bu?

 

Ne yapsınlar yani berileştirmek için amudamı kalksınlar,özerklikmi versinler?

 

Evet ötekileşiyor, aslında bu gün teröre çanak tutanlara 4 çocuğa kadar para vererek,kalkınmada öncelik adına geri ödemesiz krediler vererek ötekileştiriliyor!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
Bakın değerli forumdaşım. Yaptığım iş icabı Antalya Side'de yıllardır her milletten insanlarla konuşuyorum. Hiç de sizin söylediğiniz gibi değiller. Aksine hemen hepsi son derece milliyetçi hatta rasist. İnanın tartışmasız bir günüm dahi geçmiyor.

 

ASLINDA milliyetçilik bileşik kaplar gibidir. Bir gurupta başladımı diğerlerine de sirayet ediyor. Dikkat edilmesi gereken nokta budur. Ülkemiz üzerinde bir yığın emperyalist amaçlar uğruna oyunlar oynanırken ne yapmalıyız sizce?

 

Adamlar utanıp sıkılmadan çifte standart uyguluyorlar ve işbirlikçileriyle beraber ülkeyi sömürge haline getirmeye çalışıyorlar. Siz belki buna paranoya diyebilirsiniz ama biraz tarihimize bakarak hiç de öyle olmadığını anlayabilirsiniz. Dostlukla...

 

Sevgili NICLENO,

 

Bana "bağnazlık" nedir diye sorulursa,inanın ki hiçbir tanımlamaya aldırış etmeksizin sadece "faşizmdir" derim.Bu yalnız başına ne etnisyenlik ne de herhangi bir din,ideolojinin fanatizmliğidir.Bağnazlık,başlı başına,hepsinin toplamı olan "kendini dev aynada görme"dir.İnsanoğlunun düşebileceği en büyük yanılgıdır.

 

Siz işiniz gereği,çok farklı milletten insanlarla muhattab olduğunuzu yazmışsınız.Bu konuşmalarınızdan,edindiğiniz düşünceleri bizimle paylaşmışınız.

 

"Milliyetçi" kavramı sizin için neyi ifade ediyor,bunu bilmiyorum.Milliyetçi,rasist olarak ifade ettiğiniz düşüncelerde ki ayrıntıları bilmiyorum.Bilmediğim düşünceleri konuşmak haddime düşmez.

 

Onun için önce bir daha kendi yazdıklarıma sonra sizin yazdıklarınıza döndüm.

 

Ben ortak olan değerlerden,toplumlarda yüceltilenlerden bahsetmiştim.

 

Batı ve Doğu,herşeyden önce zihniyet olarak birbirinden oldukça farklıdır.Batı,kim ne derse desin,çoğu değeri aşıp ortak noktaları görmeyi başarmıştır.Doğu ise hala kendine takılı kalmış,cehaletle yoğrulan,dönüşen değerleri düşmanlaştırmada kullanmıştır.

 

Dün,durum bundan çok farklıydı.En basitinden dönelim ortaçağ zihniyetine yada Hitlere yada Mussoliniye...Sadece düşman olan değil,yok eden zihniyetlerin birer toplumsal gerçeğe dönüştüğü bir gerçeklik,bir tarih.

 

O tarihin karanlığı,toplumsal gerçeğe dönüşen yok saymaların,yok etmelerin aynı zamanda birer siyasi güce dönüşmesidir.Benim de asıl anlatmak istediğim bu.

 

Batı ve Doğuyu birbirinden ayıran da bu değil mi?

 

Söz konusu tartışılan başlığı da tartışmaya açan bu değil mi?

 

Bugün dediğiniz gibi milliyetçi insanlar dediğiniz milletlerde olabilir.Bu gayet doğal.Bu bireyin kendi milletine olan sahipliği de olabilir,kendince "üstün ırkım" aldatmacası da olabilir.

 

Doğal olmayan bunun bireyden çıkıp topluma ,siyasal güç ile yobazlığa dönüşmesidir.Tehlike çanları budur,çalınan yer ise kendi ülkem dahil olmak üzere hala basit korkulara,basit dünyalara takılı kalmış coğrafyalardır.

 

Bugün,hepimiz Siyasal İslam deyilerek çizilmek istenen sınırların farkında değil miyiz?Almanya'da zaman zaman alevlenen milliyetçiliğin yada Siyahi ırklara olan yaklaşımların....?

 

Ama inanın ki,bunlar yaşansa da o coğrafyalar da,ortak olan insani değerler insanlar için gerçekten özel.İnsana verilen değer alkışlanmaya değer.En önemlisi hukuk da insani haklar var.

 

İşlerliği olan bir hukuk bu,insanları düşündüren.Yoksa güzelim ülkemde ki gibi havada kalan,çoğu zamanda ötekileştiren değil.

 

Bileşik kaplar olarak nitelediğiniz milliyetçilik gerçekten çok büyük bir tehlike(kendi milliyetçilik anlayışımda)Dediğiniz gibi sıçrar,kaplar.Milliyetçiliğin olduğu yerde farklı milletler vardır,etki ve tepki hemen karşınız da keskinliğini gösterir.

 

Hiçbir korku nedensiz değildir.Varsa sizi rahatsız eden yada telaşlandıran,korkarsınız.Ben de korkuyorum,ötekileştiren yada yok eden zihniyetlerden,onların bayraklığından.Ama bu korkular umarsızlığa dönüştüğünde,kaybeden yine herşeyi ile insan oluyor.

 

Dostum,başkaların bizim üzerimizden olan çıkarları,hesapları değil bizi yıkacak olan.Sadece biz.Yapmamız gereken,yine insana ve onun yaşamına dönmek....

 

Tarihten ders alamadık,sürekli aynı neden ve sonuçlardayız.

 

Ama dünya aldı,insan demeye yakın yarın...

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AYNI ŞEYLERİ ARTIK YAZMAK İSTEMİYORUM.

 

Kısaca,tekmelenen bedelenen ve ötekileşenlere bakın...Meclisin neredyse yarısı millet vekili olmuş,bakan olmuş ,bir çok önemli kademelerde yer almış vs.

 

Nasıl bedelenmek,nasıl ötekileşmek bu?

 

Ne yapsınlar yani berileştirmek için amudamı kalksınlar,özerklikmi versinler?

 

Evet ötekileşiyor, aslında bu gün teröre çanak tutanlara 4 çocuğa kadar para vererek,kalkınmada öncelik adına geri ödemesiz krediler vererek ötekileştiriliyor!

 

Meclis'te ki tüm vekiller Kürt'de olsa...11 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz bile,benim vicdanımda o tümlerle haklılaştırılmaya çalışılan tepkileri yerle bir eder.Sadece Uğur Kaymaz...

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sadece ırkçı faşist yönetimler din ve dil birlikteliğini ön plana koyar ve toplumu bununla açıklarlar Buradan size faşist dediğimi çıkarmayın amacım bu değil... Zaten yazınızdan alıntıladığım ve altını çizdiğim bölümde sizin de benimle aynı fikirde olduğunuz net bir biçimde ortaya çıkıyor...

 

................

 

Görüyorsunuz dil ve din artık belirleyici olmaktan çıkmıştır... Artık ortak söylem barış ve kardeşliktir... Emperyalistlerin güç savaşlarına karşın gün geçtikçe bu sloganlar atılıyor sokaklarda... Toplumları birarada tutmak için...

 

Değerli dostum,

 

"Görüyorsunuz dil ve din artık belirleyici olmaktan çıkmıştır... Artık ortak söylem barış ve kardeşliktir... "

 

diyorsunuz ya,inanın ki yaşamımda en çok görmek istediğim bu.Barış ve kardeşliğin tüm coğrafyalara işlediği bir dünya :)

 

Sevgili dostum,

 

Neden bilinmez ama aynı dünya,zaman iken paylaşılan; farklı dünyalara,zamanlara dönüşüyor insana dair tüm yaşananlar.

 

Bir taraftan teknolojiyle bezenmiş hayatlar diğer taraftan teknolojiden nasibini alamamışlar.

 

Bize denilen,insanlık tarihi kendi içinde ve dışında ki öğelerle kesintili yada kesintisiz devam ettiğidir.Öğretilmeyen ise insanlık tarihinin bir kısır döngüden ibaret olduğudur.

 

Kısır döngü dedim ben bu tarihe,çünkü;

 

Öyle bir varlık ki insan,tarihinde sadece ürettikleri adına bir değişim vardır,kendi adına tek değişimi,kendinden önceki doğum ve ölüm.(Darvin teorisinin doğruluğuna inananlar bu dediğime katılmayacaktır)

 

Yine öyle bir varlık ki,daha yüzyıllar önxesinden,örneğin Eski Yunan'da eksikte olsa olan demokrasinin takvime rağmen bugün hala bazı yerlerde olamayışının çelişkisini kendi içinde barındırıyor.

 

Hitler,çıkar alanlara "üstünlüğünü kendisine benzeyenlerle açıklar",kitleler ardında.mperyalist güçler,sömürürken ikinci sınıf vatandaşı olursunuz ülkeniz de.Bir de "ötekileştiren"lere dinleri,ideolojileri ekleyin.Özür dilerim,basit olacak ama;vay be insanım,bir sensin kirleten demeden geçemeyceğim.

 

Öte yandan,bugün gerçekten "diğer insanlar" için bedel ödeyen,onlar için mücadale eden o kadar çok insan var ki.Bir coğrafya da barış ve kardeşlik denilirken,başka bir coğrafya da farklılığa hiçbir şekilde aman verilmez.

 

Bu zihniyette olabilir siyasal düzende.Mesela Danimarka ve İran...karşılaştıralım.

 

Bundan önce ki iletilemler de Doğu ve Batı dedim.Temel anlamda zihniyetteki farklılıktan bahsettim.Bu zihniyet farkları dün de vardı,bugünde var,kuşkusuz yarın da olacaktır.Sadece bir farkla;çarkın yönü değişecektir.Dünden bugüne değiştiği gibi.

 

Sınırlar kaldırıldı,dünya globalleşti.Evet,tüm bunlar yaşandı.Yalnız değerli forumdaşım,dün olan sınırlar bugün sınırsız ahkam kesilmelerine dönüştü.

 

ABD başta olmak üzere,emperyal güçler o sınırları kaldırdı.Kaldıran insan değil,sömüren.Öyle ahkam kesmeler ki ta Irak'ta kendini demokrasi diye insanlığa sundu,insanları canından etti.

 

Sadece ırkçı faşist yönetimler din ve dil birlikteliğini ön plana koyar ve toplumu bununla açıklarlar

 

Kuşkusuz.Sadece tarihe göz atmak bile dediklerinizi haklılaştırmaya yeter.Bunun yanında şunu da kabul etmeliyiz ki,bugünü yarına taşıyan en önemli araç dildir.Benim daha önceki iletim de belirtmek istediğim buydu.Çünkü siz kültürden bahsettiniz,ben de kültürün olmazsa olmazı olarak dili gösterdim.

 

Aşık Veysel'i bugüne taşıyan dilidir dedim,Aşık Veysel'in kendisinde düşünceleri de vardır zaten.Dil olmazsa bu düşünceler bugüne taşınmazdı.

 

Kültürel bir araç olarak dili yazdım,birliktelik,değer ve ortaklık olarak dili yazdım.Buna dini de ekleyebilirim.Ya da insanlar için ortak olan aklıma gelemeyenleri de.

 

Ama bu ortaklık,farklılık değildir.Dil,din...bunlar bazıları ile ortaklığımız olsa da bazılarını bize düşmanlıştıran,yok saydıran olmamalıdır.

 

Kendine,değerlerine kapılıp kalan bir bireye ben kişilik geliştirememiş,düşünemeyen,basit insan derim.Başka birşeye gerek duymam.Dileğim odur ki,kendimize benzeyenlerle kendi dilimizi konuşurken,kendi dilimizi bilmeyenlerle ortak dilde konuşmasını unutmayalım.Ortak dilimiz,insanlığımız.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sadece kendi bakışımı söyledim.Siz milliyetçiyseniz ırkçısınız demedim.Mutlaka her insan bazı duygularının önüne geçemez.Bu oldulça olağandır.Olağan olmayan bu duyguların başkasını yok saymasıdır.

.

.

.

Çıkarları söz konusu olunca insanı ezip geçenlerin argümanlarına kapılıp,kavramları onlardan ibaret sayıyoruz.Bu büyük bir yanılgıdır.Bizler bu yanılgının farkında değiliz.

 

Irak'li Kürtler,yani Barzani ve Talabani Amerikadan demokrasi istediler,Amerikada getirdi demokrasiyi,mutlu olmalisiniz Kürtler adina,sonucta yüzbinler öldü ama Saddam'i göndermeyi basardilar..!

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değerli dostum,

.

.

.

Saygılar...

 

 

Aşık Veysel'in dili de insanlıktı zaten... Sizin deyiminizle ortak lisan...

 

Türkçe İngilizce Portekizce... farketmez...

 

Önemli olan ne anlatılmak istendiğidir.

 

Çünkü sonuçta edebi açıdan her lisan öğrenilebilir...

 

Ama insanlık lisanını herkes algılayamaz...

 

Mesela John Lennon... Imagine (hayal et) derken o ortak düşten bahsetmişti... İnsanlığın bütün önyargılardan sıyrılıp birbirini anlama, bütünleşme hayalini...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Meclis'te ki tüm vekiller Kürt'de olsa...11 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz bile,benim vicdanımda o tümlerle haklılaştırılmaya çalışılan tepkileri yerle bir eder.Sadece Uğur Kaymaz...

 

Saygılar.

Aynı zihniyetler uğur kaymaz gibi aynı şeyleri hep dillerine dolarlar.

 

Oysa 11-13 yaşındaki çocukları kendilerine kalkan olarak kullanları hep görmezden gelirler.

 

Onlarca,yüzlerce kürt kökenliler mecliste,mitte,askeriyede,emniyette, onların hepsi hain 13 yaşındaki çocuğu kalkan eden zihniyetler ise masum !

 

Önce o çocukları kalkan edenleri kınayın ,onları görmezden gelip suçu askere polise meclise atmayın..Polis'' sebepsiz yere sırf kürt olduğu için öldürdü o çocuğu ''öylemi ?

 

Öldürenlerin Suçlu varsa elbette cezasını çekecektir kimse öldürmeden yana değil ve hiç bir asker ve poliste sırf kürt diyede suçsuz insanı öldürmez.

 

Hani siz olayın sonucuna değilde sebebine bakardınızya! İşte bu noktada'da olayın sebebine bakın önce,sonra sonucuna bakarsınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bati bize hep örnek olarak sunulmak istendi.Batida insan haklari dendi,Batida insan sevgisi dendi.Batida demokrasi dendi;Dendi denmesine ama,bu denenlerin ne kadari dogruydu ne kadari carpitilmisti?Bati dedigimiz genelde Avrupa ve Amerika'dir.Tarihler bu cografyada islenmis olan katliamlari kitaplastirmistir.Hitler'e varana kadar nice nice soykirimlar islendi.Amerika kitasinda Kizilderililer yok edildi,kalan bir avuc ise milli gösteriler yaparak sadaka ile yasiyorlar.Belcika'si,Hollanda'si,Fransa'si,Italya'si,Isvec',Isvicre'si,Ispanya'si insanliga karsi isledikleri suclari hala kabul etmeyen toplumlardir.Almanya eger baska ülkelerin yasam haklarina tecavüz etmemis olsaydi onun isledigi soykirim bugün belkide anilmayacakti bile.Bugün bu ülkelerde yasayan milyonlarca yabanci var.Inanin ki bu yabancilar her dakika yabanciliklarini hissederek yasamaktadir cünkü yabanci olduklari onlara bir sekilde hissettirilmektedir.

 

Tarihimizde muhakkak ki aci olaylar vardir.Yasanmamasi gereken kanli olaylar yasanmistir.Bu olaylari inceledigimizde bizzat devletin kendisinin müdahil oldugu bazi olaylarin irkci bir yaklasim degilde tamamen ic isyanlara karsi yapilmis olan operasyonlar oldugu görülür.Bu isyanlarin neler ve neden oldugunu gerektiginden fazla tartistik,tekrar tekrar yenilemek gerekmiyor.Bu olaylarin disinda devletin hicbir irka,hicbir etnik zümreye hicbir inanc kesimine karsi ortadan kaldirmak amacli güc kullandigi vaki degildir.Bazi marjinal gruplarin yaptiklarini devlete mal edemeyiz.Devleti bu olaylarin üzerine gerektigi sekilde gitmemekle elestirebiliriz ama devleti bu cinayetlerin icinde görmek devlete yapilacak en büyük haksizliktir.

 

Milletimiz diger milletlerle karsilastirildiginda her yönden insancil bir karaktere sahiptir.Yabanciya kucak acan,onu yabanci oldugu icin dislamayan,yardim etmeyi misafir etmeyi seven bir yapimiz vardir.Bunu inkar edip,baska kategorilere yerlestirmekten uzak durulmalidir.Türkiye'nin her kösesi birbirinden farksizdir.Insanin oldugu her yerde hem iyilik hemde kötülük vardir,bu insanin yapisinda mevcuttur.

 

Birtakim asilsiz ve amacli iddialarla milletimizi ve devletimizi suclamak bu amaclara hizmet edenlere verilmis ödünlerdir.

 

Birlik olmak güclü olmaktir.Veysel'i tüm Türkiye taniyorsa ve seviyorsa bu demektir ki insanimiz iyiyi herzaman sevmektedir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yahu, bu kadar ileti yazılmış, kimse bu adam gibilerinin ırkçı söylemleri yüzünden yargılanıp cezalandırıldığından bahsetmemiş.

 

Nihal Atsız üzerinden, Türkiye Cumhuriyeti kurucuları bile hatta Atatürk, İnönü bile ırkçılıkla, faşistlikle suçlanmış. :excl:

 

Buyrun okuyun kardeşim:

 

Irkçılık-Turancılık davası

 

Vikipedi, özgür ansiklopedi

 

Irkçılık-Turancılık Davası duruşması (Ön sırada ayakta beyan eden kişi Hasan Ferit Cansever)

 

Irkçılık-Turancılık Davası, 7 Eylül 1944'te başlayan ve 29 Mart 1945'e kadar süren, Türk siyasetinde önde gelen 23 ismin Irkçılık-Turancılık suçlamasıyla yargılandığı sürecin adıdır. Toplam 65 oturum süren dava, Türk siyasi tarihi içerisinde büyük önem arz etmiştir. Yargılama sonucunda Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Osman Yüksel Serdengeçti, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal çeşitli cezalara çarptırıldılar.

Dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu 5 Ağustos 1942'de TBMM'de yaptığı konuşmada

 

"Biz Türk'üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız."[1]

 

demiştir. Buna açıklamaya rağmen devletin her tarafına "komünist" kadroların yerleştirilmekte olduğunu düşünen Nihal Atsız dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na Orhun dergisi'nde 1 Mart 1944'te ve gene bir ay sonra 1 Nisan 1944'te olmak üzere iki açık mektup kaleme alır, Başbakan'a şikayet ve uyarıda bulunur. Şikayet edilenlerin içinde - daha sonra Bulgaristan'a kaçarken öldürülen - Sabahattin Ali de vardı.

 

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile o günlerin Ulus gazetesi başyazarı Falih Rıfkı Atay'ın teşviki ile Sabahattin Ali tarafından Atsız mahkemeye verilir.

 

26 Nisan 1944'te Ankara'da başlayan ilk mahkeme, dönemin üniversite gençliği tarafından hınca hınç doldurulur. Bu yoğun kalabalık ve tezahurat karşısında mahkeme heyetinin içeriye pencerelerden girebildiği söylenir.

 

Nihal Atsız mahkeme heyetine: "Sabahattin Ali'den sorulsun, hıyanetini ispat edelim mi? Buna razı mı?" diye sorar. Sabahattin Ali ise buna cevap verememiştir. Mahkeme, 3 Mayıs 1944'e ertelenir.

 

 

3 Mayıs 1944 tarihli gösteriler ve dava

 

Tarihte 3 Mayıs Olayları adıyla anılan olaylar Nihal Atsız'ın, hakkında açılan dava için Ankara'ya geldiği sırada başlamıştır. Bu tarihte gençlik komünizm aleyhine bir gösteri düzenler ve beraberinde Nihal Atsız'a sevgilerini belirtirler. Mahkeme salonuna giremeyen gençler Ulus Meydanı'na doğru yürüyüşe geçmişler, burada milli marşlar söylemiş ve komünizm aleyhinde sloganlar atmışlardır[2]. Kafile Ulus Meydanı'ndan sonra Başbakan Şükrü Saraçoğlu ile görüşmek istemişse de bunda başarılı olamamış, milliyetçi gençlerin gösterileri hükümet tarafından şiddetle önlenmiştir.Bu gösterilerde tutuklanan üniversiteli gençlerin sayısı 165 olarak tespit edilmiştir[3].

 

Bu gösteriye kadar Türkiye'de yapılan bütün nümayişlerde hep hükümetin parmağı bulunmuştu. Alpaslan Türkeş olaylarla ilgili olarak:"Bunlar Milli Şef ve onun gözde Milli Eğitim Bakanına nasıl gösteri yapabiliyorlardı? O zamana kadar Milli Şef'in müsaade etmediği hiçbir gösteri yapılamazdı. Demokrasi, Eşitlik, Hürriyet, Gençlik... Bütün bunlar Türkiye'nin 1944 iktidarında hep parad palavradır. Halkın alkışları, gençlikten çıkacak "yaşa" naraları kayıtsız şartsız İnönü'nün tekelinde kalmalıdır."[4]

 

3 Mayıs'ta bir araya gelen ve gösteriler yapan gençler birer birer tespit edilip toplanır ve tutuklanır. Milli Şef'in emriyle saldıranlara zerre kadar merhamet tanımamışlardır. Milliyetçi gençler kıyasıya dövülür. Nihal Atsız da aynı gün duruşmadan çıktıkdan sonra polis tarafından gözaltına alınır. Alpaslan Türkeş konuyla ilgili olarak:"3 Mayıs günü heyecanla sokağa fırlayan gençler kıyasıya dövüldüler. Kafaları yarıldı, gözleri patladı. Bazılarının kolları, kaburgaları kırıldı."[5]

 

Davanın Sonucu

 

Dava, İstanbul 1 Numaralı Örfi İdare Mahkemesinde görüşülmeye başlanmıştır. 65 oturum süren davada toplam 23 sanık yargılanmıştır. Davadan 13 sanık beraat etmiş.Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal gibi sanıklar da 26 Ekim 1945'e kadar tutuklu kalmışlardır. 3 Mayıs'ın ilk yıldönümü 1945 senesinde o sıralarda Tophane'deki Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan bir avuç Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılmış, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanmış ve Türk milliyetçilerinin bir geleneği Türkçülük Günü oluşmuştur.

 

Not

 

1. ^ TBMM, Zabit Cerideleri, Devre 6, Cilt 27, s.24-25

2. ^ Orhun, 27 Nisan 1951, Sayı:30

3. ^ Orhun, 4 Mayıs 1951, Sayı:31

4. ^ Alpaslan Türkeş, 1944 Milliyetçilik Olayı, İstanbul, 1992, s.39

5. ^ Hulusi Turgut, Türkeş'in Anıları-Şahinlerin Dansı, İstanbul, 1995, s.40

 

Kaynaklar

 

* Irkçılık - Turancılık, Türk İnklâp Enstitüsü, 1944.

* Mustafa Müftüoğlu, Çankaya'da Kâbus - 3 Mayıs 1944, Fatih Gençlik Vakfı, 1974.

* Alparslan Türkeş, 1944 Milliyetçilik Olayı, Türk Federasyonu, Frankfurt.

* Reha Oğuz Türkkan, Tabutluktan Gurbete, 3.baskı, 1988.

* İlhan E. Darendelioğlu, Türk Milliyetçiliği Tarihinde Büyük Kavga, Burak Yayınevi, 1994.

* 11 Eylül 2004 tarihli Milliyet gazetesi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Irak'li Kürtler,yani Barzani ve Talabani Amerikadan demokrasi istediler,Amerikada getirdi demokrasiyi,mutlu olmalisiniz Kürtler adina,sonucta yüzbinler öldü ama Saddam'i göndermeyi basardilar..!

 

saygilarla

 

Politika,

 

Siz galiba beni Talabani-Barzani-PKK üçgeninden sandınız :excl: Üçgenin içinden değil,dışından size bu konuda ki düşüncemi yazayım mı?

 

Arkadaşım,Saddam gibi birinin devrilemesin üzüldüm desem yalan olur.Saddam Hüseyin'in yaptığı zulümleri bilmeyen mi var.Saddam Hüseyin'in heykeli devrildiğinde bir insan olarak;"haketti" dedim.

 

"Çivi çiviyi söker mi?"...hayır,sökmez.ABD Saddam'ın elinde ki ölüm makinesini aldı,kendi beslediği ölümleri bu sefer kendisiyle tufana çevirdi.

 

Yani,gelen gideni arattı :(

 

Yalnız,Politika siz beni hiç anlamamışsınız.Neyse,saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yahu, bu kadar ileti yazılmış, kimse bu adam gibilerinin ırkçı söylemleri yüzünden yargılanıp cezalandırıldığından bahsetmemiş.

 

ve her fırsatta "biz milliyetçiyiz ama ırkçılığa karşıyız" diyen MHP'nin bu adamın ırkçı söylemleri, yazıları yüzünden mahkemeye çıktığı 3 Mayıs'ı "Türklük Bayramı" olarak kutlamaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aşık Veysel'in dili de insanlıktı zaten... Sizin deyiminizle ortak lisan...

 

Türkçe İngilizce Portekizce... farketmez...

 

Önemli olan ne anlatılmak istendiğidir.

 

Çünkü sonuçta edebi açıdan her lisan öğrenilebilir...

 

Ama insanlık lisanını herkes algılayamaz...

 

Mesela John Lennon... Imagine (hayal et) derken o ortak düşten bahsetmişti... İnsanlığın bütün önyargılardan sıyrılıp birbirini anlama, bütünleşme hayalini...

 

 

Tüm insanların aynı dilde buluşmasını dileyerek,teşekkür ederim Phantom_Lord.

 

 

 

 

Aynı zihniyetler uğur kaymaz gibi aynı şeyleri hep dillerine dolarlar.

 

Oysa 11-13 yaşındaki çocukları kendilerine kalkan olarak kullanları hep görmezden gelirler.

 

Onlarca,yüzlerce kürt kökenliler mecliste,mitte,askeriyede,emniyette, onların hepsi hain 13 yaşındaki çocuğu kalkan eden zihniyetler ise masum !

 

Önce o çocukları kalkan edenleri kınayın ,onları görmezden gelip suçu askere polise meclise atmayın..Polis'' sebepsiz yere sırf kürt olduğu için öldürdü o çocuğu ''öylemi ?

 

Öldürenlerin Suçlu varsa elbette cezasını çekecektir kimse öldürmeden yana değil ve hiç bir asker ve poliste sırf kürt diyede suçsuz insanı öldürmez.

 

Hani siz olayın sonucuna değilde sebebine bakardınızya! İşte bu noktada'da olayın sebebine bakın önce,sonra sonucuna bakarsınız.

 

Kimsenin hakkı değildir zaten öldürmek.

 

Ha kınama diyorsunuz,çocukları kendine kalkan yapıp,insan kanı üzerinden siyaset yapan kim olursa olsun,Kürt yada Türk,bırakın kınamayı lanet okuyorum.

 

Tabi tabi,bu ülkede yaşananlar sadece birkaç kişinin,şucunun bucunun komplolarından ibaret,lütfen gerçekleri yazın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aynı zihniyetler uğur kaymaz gibi aynı şeyleri hep dillerine dolarlar.

 

Oysa 11-13 yaşındaki çocukları kendilerine kalkan olarak kullanları hep görmezden gelirler.

 

Onlarca,yüzlerce kürt kökenliler mecliste,mitte,askeriyede,emniyette, onların hepsi hain 13 yaşındaki çocuğu kalkan eden zihniyetler ise masum !

 

Önce o çocukları kalkan edenleri kınayın ,onları görmezden gelip suçu askere polise meclise atmayın..Polis'' sebepsiz yere sırf kürt olduğu için öldürdü o çocuğu ''öylemi ?

 

Öldürenlerin Suçlu varsa elbette cezasını çekecektir kimse öldürmeden yana değil ve hiç bir asker ve poliste sırf kürt diyede suçsuz insanı öldürmez.

 

Hani siz olayın sonucuna değilde sebebine bakardınızya! İşte bu noktada'da olayın sebebine bakın önce,sonra sonucuna bakarsınız.

 

Peki ben bir şey sormak istiyorum kendi adıma izin verirseniz sayın kaplan...

 

O bahsettiğiniz olaylar gerçekten de birilerinin çocukları kullanması son derece de haklısınız... Kendi yasadışı eylemlerine (hiçkimse kusura bakmasın çocukların ellerine taş sopa molotof kokteyli tutuşturmak hiçbir yasaya göre hak değildir) çocukları alet ediyorlar ve burada size katılıyorum bu yanlış bir şey.. Burada prookasyon var...

 

Peki ama bugünkü gazetelere bir göz attınız mı Sayın Kaplan? Dostluk maçında karşı karşıya gelen öğrencilerle polisler arasında bir öğrencinin Kürtçe "pas at" demesi nedeniyle ortalık birbirine girdi... Polisler öğrencileri tartakladıktan sonra hastane yerine bir de emniyete götürdüler... Orada da dayak yemişler...

 

Bu doğru mu peki sizce? Sadece Kürtçe "pas at" dediği için dayak yemesi doğru bir şey mi? Bu da mı provokasyon? Bu da mı haksız yere davranmak?

 

Almanya veya başka bir ülkede Türkçe konuştuğu için bir Türk dayak yese ortalığı ayağa kaldırmaz mıyız?

 

Sorumun cevabını ivedilikle bekliyorum

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki ama bugünkü gazetelere bir göz attınız mı Sayın Kaplan? Dostluk maçında karşı karşıya gelen öğrencilerle polisler arasında bir öğrencinin Kürtçe "pas at" demesi nedeniyle ortalık birbirine girdi... Polisler öğrencileri tartakladıktan sonra hastane yerine bir de emniyete götürdüler... Orada da dayak yemişler...

 

Saygılar

sayın phantom_lord..

kusura bakmayın ama olayları biraz daha iyi takip etmenizi ve daha iyi çözümlemeler yapmanızı tavsiye ediyorum..

zira sizin duyduğunuz haberin doğruluk payı yoktur..

evet, kahraman polislerimiz çocukları evire çevire dövmüşlerdir.

ancak o çocukların siz biliyor musunuz hangi örgütler tarafından terörist olarak yetiştirildiğini. !!!!

bunu kürtçe konuşmalarından rahatlıkla anlayamıyor musunuz..!!!!

onların ellerine molotov kokteyli verilip polise atmaları için kullanıldıklarını bilmiyor musunuz!!!

bunun cezasının değil dayak yemek, öldürülmek olduğunu anlayamıyor musunuz...!!!

siz bilmiyor musunuz ki bu ülkede sayın kaplan'ın dediği gibi kimse kürt olduğu için öldürülmemiştir...

bunların hepsi birer uydurmacadır...ama arada sırada kürt olduğunu söylemekten çekinmeyecek kadar büyük cürrette bulunanlar, kürtçe konuştukları için işkenceden geçirilmişlerdir..bunlar da çok önemsenecek şeyler değil, birer teferruattır zaten...kendi kürt politikanıza alet etmek için bu tür "küçük"olayları kullanmayın lütfen...

 

not : yazdığm yorumun tamamen acı bir tebessümle okunmasını diler, bunları benim savunmadığımın her ne kadar bilineceğini kestirsem de bana ait olmadıklarını belirtir ve Türkiye'de bu görüşte yığınların olduğu gerçeğini göz önüne almanızı ve bir kez daha ırkçılık, faşizm var mı yok mu diye düşünmenizi öneririm...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki ben bir şey sormak istiyorum kendi adıma izin verirseniz sayın kaplan...

.

.

.

Saygılar

sayın phantom_lord..

.

.

.

Sevgili forumdaşlarım,

 

Çok teşekkür ederim.O kadar güzel düşünceler ki,o kadar sağlam bakışlar ki :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.