Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

170320090215407506237.jpg‘İzmirli kadın’dan AKP’ye mektup..

 

Başbakan İzmir’i istiyor da.. Peki İzmirli AKP’yi istiyor mu? İzmir’de seçimin gündemi çok farklı.. Ruşen Çakır’ın tespitiyle seçimin gündemi, ‘hayat tarzı’.

 

İzmirli hayat tarzına düşkün.. Bu yüzden AKP’li başkan adayı Taha Aksoy pazar günü düzenledikleri mitingde kimsenin hayat tarzına müdahale etmeyecekleri sözünü vermiş..

 

El ele dolaşan sevgililere de, evcil hayvan besleyenlere de müdahale etmeyeceklerini vurgulamış..

 

Türkiye’nin geldiği yere bakın!

Bir belediye başkan adayı çıkıyor; “beni seçerseniz el ele dolaşan sevgililere müdahale etmeyeceğim” diye oy istiyor..

 

Sanki hakkı varmış gibi..

 

Zabıta kuvvetiyle parklara, yollara, insanlara, kılık kıyafete müdahale edebilirmiş gibi..

 

Ama olmadı mı..

 

Diğer kentlerde müdahale edildi.. Anadolu’nun çoğu yerinde bırakın sevgilileri eşler bile ele ele, kol kola yürüyemez hale geldi..

 

İzmir’de niye olmasın?

 

*

 

 

AKP’li başkan adayı Aksoy İzmirli’nin ne kadar hassas olduğunu biliyor..

 

AKP söyleminin dışına çıkmaya çalışıyor..

 

Farklı bir kampanya izliyor..

 

Aksoy oturmuş, seçmenlere; “Özgürce yaşamaktır İzmir” diye başlayan bir mektup yazmış..

 

İzmirli bir kadın da yine mektupla AKP’li Aksoy’a yanıt vermiş..

 

O mektup elime geçti..

 

Bazı bölümlerini birlikte okuyalım..

 

*

 

 

“Mektubunuzu okuduktan sonra uzun uzun düşündüm. Demişsiniz ya ” değişilmez şehirdir İzmir “ diye, sonuna kadar katılıyorum, ancak eklemek istediğim bir şey daha var, aynı zamanda değiştirilemez şehirdir İzmir.”

 

*

 

 

İzmirli kadınların biraz farklı olduğunu, AKP’nin işini çok zor olduğunu bakın nasıl anlatmış..

 

“Biz İzmir kadınları düşkünüzdür özgürlüğümüze. Türkiye ortalamasının üzerinde ekonomik özgürlüğümüz vardır. Kariyer sahibiyizdir, başarıya odaklıyızdır. Oysa AKP’nin sosyal güvenlik ve iş yasalarındaki düzenlemelerine baktığımızda kadını iş yaşamından koparmaya yönelik olduğu aşikârdır. İş Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapan yeni yasayla, çalışan kadınların önüne engeller koyarak, onları ev yaşamına mahkûm bırakmaya çalıştıklarını nasıl unutabiliriz ki? Genel Başkanınızın her gittiği yerde ‘üç çocuk yapın’ mesajları partinizin kadına bakışını özetler halde.”

 

*

 

 

İzmir’de yarış çok farklı.. İzmirli’nin, İzmirli kadının derdi yaşam tarzı..

 

AKP’nin biçtiği elbiseyi giymeye niyetli değil..

 

O rolü kabul edemem diyor..

 

Tabii İzmirli’nin en hassas olduğu konuların başında laiklik geliyor..

 

İşte mektuptaki o bölüm..

 

*

 

 

“Laikliğin bizim için tartışılması dahi mümkün değildir. Oysa belediye başkan adayı olduğunuz AKP, Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’u tarafından laiklik karşıtı eylemlerin odağı olarak tescillenmemiş midir?”

 

*

 

 

Mektup uzun ama İzmirli bir kadının Türkiye’yi nasıl gördüğünü, nasıl algıladığını anlamamız açısından şu bölüm çok çarpıcı..

 

*

 

 

“Sevgili Taha Aksoy; fakirin her gün fakirleştiği, İslami kodamanların kendilerine ve çeşitli modellerle yapılmış türbanlı eşlerine aldıkları siyah büyük arabaları gördüğümde sinirleniyorum. Küçük esnafın besmelesiyle açtığı kepengini siftahsız kapadıklarını duyduğumda içim sızlıyor. Mahalle aralarında bir oy için dağıtılan erzaklarla açlık üzerinden siyaset yapıldığına tanık olup kahroluyorum. Gemiciklere eklenen pırlanta şirketlerini ve bunlara sağlanan imtiyazları işittiğimde tepemin tası atıyor. Her gün yeni bir arkadaşımın işten atıldığı haberi geldiğinde ailelerini nasıl geçindirecekler kaygısı ile uykularım kaçıyor.”

Gönderi tarihi:

İzmir'den AKP'ye tokat gibi mektup

 

İŞTE O MEKTUP

 

Taha Aksoy'a mektup...

 

Sevgili Taha Aksoy;

 

Göndermiş olduğunuz mektubunuzu dün itibariyle posta kutumdan almış bulunuyorum.

 

"Özgürce yaşamaktır İzmir" dizesi ile başlayan ve "Asaleti, nazı, edası kadınlarında gizli... Değişilmez şehirdir, İzmir" dizeleri ile sona eren şiiri beğeni ile okudum.

 

Altında herhangi bir şairin imzası olmadığı için bu güzel mısraların size ait olabileceğini düşündüm.

 

Kaleminize sağlık, ne güzel anlatmışsınız... Mektubunuzu okuduktan sonra uzun uzun düşündüm.

 

Demişsiniz ya "değişilmez şehirdir İzmir" diye, sonuna kadar katılıyorum, ancak eklemek istediğim bir şey daha var, aynı zamanda değiştirilemez şehirdir İzmir...

 

Beyefendi tavrınızı takdir etmiyor değilim, ancak bir bağımsız aday edası ile gerçekleştirdiğiniz söylemlerinizi anlayamıyorum. Adayı olduğunuz AKP'nin yaptıklarını ve yaptırımlarını biz İzmir kadınlarına nasıl unutturacaksı nız, merak ediyorum.

 

Biz İzmir kadınları düşkünüzdür özgürlüğümüze.

 

Türkiye ortalamasının üzerinde ekonomik özgürlüğümüz vardır.

 

Kariyer sahibiyizdir, başarıya odaklıyızdır. Oysa AKP'nin sosyal güvenlik ve iş yasalarındaki düzenlemelerine baktığımızda kadını iş yaşamından koparmaya yönelik olduğu aşikardır. İş Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapan yeni yasayla, çalışan kadınların önüne engeller koyarak onları ev yaşamına mahkum bırakmaya çalıştıklarını nasıl unutabiliriz ki?Genel başkanınızın her gittiği yerde "üç çocuk yapın" mesajları partinizin kadına bakışını özetler halde.

 

"Mustafa Kemal Atatürk'ün hem İzmir'e hem de kadınlara verdiği değer çıkacaktır karşınıza..." diyorsunuz. Kuşkusuz bu doğrudur. Ancak unutmayalım ki Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Türkiyesi'nin temel taşlarından biridir laiklik. Ve bizim için tartışılması dahi mümkün değildir. Oysa belediye başkan adayı olduğunuz AKP, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden 10'u tarafından laiklik karşıtı eylemlerin odağı olarak tescillenmemiş midir?

 

"İçine düşürüldüğü durumdan yakınmadan ayakta kalmaya çalışan güzel İzmir'i ışıltılı günlere kavuşturmak; ekonomi, bilim ve kültürün kalbi haline getirmek İzmir'e olan borcumuzdur. .." diyorsunuz.. . Doğrudur. AKP Hükümeti'nin adeta üvey evlat muamelesi yaptığı, İzmirli'den aldığı vergileri yatırım olarak geri yollamadığı apaçık ortadır. Bu durumda bizlere hükümetin borcu vardır. Ancak bu borcu ödemeleri için illa AKP'ye mi oy vermemiz gerekmektedir? Bu bir üstü kapalı tehdit midir?

 

Mazur görün, ben anlayamadım.. .

 

 

Biz İzmir kadınları güzelliğimizden öte zekamızla anılmayı tercih ederiz. Ve zekanın en önemli unsurlarından biridir hatırlamak... Şimdi kısa bir yakın geçmiş yolculuğuna çıktığımda AKP Genel Başkanınız ile ilgili hatırladıklarım şunlardır;

 

"Ananı da al git...

 

Askerlik yan gelip yatma yeri değildir...

 

Türkiye terörle yaşamaya alışmak zorundadır...

 

Hem Müslüman hem laik olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya laik...

 

Referansım İslam'dır...

 

İki koyun gütmeyenler liderlik yapamazlar.. .

 

İş bırakma eylemeleri zulümdür,

 

Kriz teğet geçti... "

 

Ve daha onlarcası. Nasıl unutacağız tüm bu sözleri?

 

Sevgili Taha Aksoy; fakirin her gün fakirleştiği İslami kodamanların kendilerine ve çeşitli modellerle yapılmış türbanlı eşlerine aldıkları siyah büyük arabaları gördüğümde sinirleniyorum.

 

Küçük esnafın besmelesiyle açtığı kepengini siftahsız kapadıklarını duyduğumda içim sızlıyor.

 

Mahalle aralarında bir oy için dağıtılan erzaklarla açlık üzerinden siyaset yapıldığına tanık olup kahroluyorum. Gemiciklere eklenen pırlanta şirketlerini ve bunlara sağlanan imtiyazları işittiğimde tepemin tası atıyor.

 

Her gün yeni bir arkadaşımın işten atıldığı haberi geldiğinde ailelerini nasıl geçindirecekler kaygısı ile uykularım kaçıyor.

 

Soykırım suçlusu Ömer El Beşir'in Atatürk'ün masasında yemek yediğini öğrendiğimde midem bulanıyor.

 

Krizin bizi dibe çektiği şu günlerde memleket meselelerini bir kenara bırakıp meydanlarda vekilleriyle beraber laf yarıştırma telaşına kapılan bir başbakanı gördüğümde ise neden AKP'ye oy vermemem gerektiğini bir kez daha hatırlıyorum.

 

Tüm bunların dışında kocaman bir soru işareti var kafamda; laiklik karşıtı onca söylemi ve eylemi olan, demokrasiyi kendi kafasına göre yeniden tanımlayan, yazarlara çizerlere açtığı rekor sayıda davanın altına davacı olarak imza atan, kadını ikinci sınıf vatandaş haline getirmeye çalışan, insanlarını bizler ve onlar diye ikiye ayıran bir lidere sahip partiden, gerçek bir İzmirli neden ve nasıl aday olur?

 

İşte ben bunu anlayamıyorum.

 

SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

 

A.B.K

Gönderi tarihi:

İzmir' i istiyorum...

Peki nasıl alırsınız?

Efelimi-efesizmi?

Kavun-peynirtabağı,roka-balık tadında imbatının havası...

Denizi kız

Kızı deniz

Sokakları hem kız hem deniz kokan şehir

İzmir Cumhuriyeti burası.Bu kent başka bir ülke.Laiklik-demokrasi kalesi.

Başkadır insanları,özgürdür yaşamları.

Gelenide benzetir kendine,taviz vermez yaşam öyküsüne.

Giden kalır kıyısında,dokundumu suyuna havasına...

Benzer çağdaş Türk insanına!

İşte böyle bir memleketin kadını-erkeği-çocuğu-genci-yaşlısı teslim edecekmi ruhunu derin siyaset kulislerine?

Rakı masasında balık mı olalım?İzmir'in balığı masaların kralı..

Birkaç ne-niyetli adamın yokladıkları nabızların İzmirde atmayacağını bilmeleri gerek,bildirmemiz gerek..

AKP çok yakınlarındaki kişilerle İzmir Büyük Şehir Belediye Başkan adayı ile ilgili kazanma hedeflerinin hesabını yapıyor..

Vitrini koruyalım,yolumuza bakalım!

İzmir işgal altında.

İzmir'i kim verecek?

Gelin alın bizden,biz yüreklerden..

Taviz vermeyiz dikliğimizden.

Gelirsiniz-gidersiniz ama İzmirli asla değilsiniz..

İzmirde yaşamak kim olduğunu düşünmeden o şehre ait olmaktır.

Kar yağmaz İzmir'e,yağdığında "izmire kar yağdı sayın seyiciler" der tüm haber kanalları.Apartman bahçelerinde limon ağaçları,zeytin dalları..Aşk eder meşk eder güzelyalının ağaçları bakışır durur karşı kıyıdakiyle..Şu kordon boyunca yemyeşil çimenlere uzanır özgür bedenler.Denize karşı ne yaşı ne başı nede türbanı dinler..

Uzanıp çimenlere alır busesini denizin iyotunu içine çeke çeke,

İzmir'in saçları karıştıran,etekleri uçuran rüzgarında..Küçük geveze neşeli yalıçapkını geçirir zamanını kayıtsız aşklarıyla..(ALINTI)

 

 

"Ben bütün İzmir ve İzmir'lileri severim.Güzel İzmirin temiz kalpli insanlarınında beni sevdiğinden eminim"

Mustafa Kemal ATATÜRK

Gönderi tarihi:
İzmir kedi gibidir : siz ona sahip olamzsınız ; o size sahip olur...

:

;)

 

:lol::clover:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.