Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2006 Admin Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2006 Arka Bahçe - Bahçıvan - The Constant Gardener (2005) Carré'in en çok satan kitabının üstüne kurulan bu film Avrupanın Afrikayı nasıl sömürdüğünü anlatan çok hüzünlü bir film. Afrika yoksulluğunun üstüne kurulan bir zenginliğin öyküsü. Quayle karısını kaybettikten sonra, karısının neden öldüğünü araştırmaya başlar. Araştırırken karısının kendisini korumak için olayların dışında tuttuğunu öğrenecektir... Mutlaka izlenmesi gereken bir film. Çok iyi oynamasalar bile Film müziklerini mutlaka duymak zorundasınız ve Afrikada neler döndüğü hakkında bir fikir edinebilirsiniz... Oyuncular: Ralph Fiennes, Rachel Weisz Yönetmen: Fernando Meirelles Based on John le Carré's best-seller, this tale of political intrigue centers on Justin Quayle (Ralph Fiennes), a member of the British High Commission based in Nairobi. When his wife (Rachel Weisz) is murdered, Justin refuses to leave the matter to his superiors and begins his own investigation. Not even the rumors of his wife's affairs will stop him from uncovering the truth -- a conspiracy much larger and more dangerous than he'd imagined. Starring: Ralph Fiennes, Rachel Weisz Director: Fernando Meirelles Özellikle film müziklerinden Kothbiro'yu (Ayub Ogada) dinlemenizi isterim: http://youtu.be/3cM4mNuu2_I&autoplay=1 Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Yazar Admin Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Filmi tekrar izledim ve tekrar söylemek isterimki çok güzel bir film ve izlenmesi gerekenler arasında olmalı. Ayrıca Kothbiro Parçasınıda buldum ve ekledim dinleyin ve görün bu sesin ne olduğunu ve nasıl bir duygu tattırdığını size... Öylesine değil derinlerinde yüzmeniz gerek... Öylesine değil içinden geçmeniz gerek... Öylesine değil parçası olmanız gerek... Öylesine değil benden demeniz gerek... Öylesine değil bir yerlerde yanlış yaptık demeniz gerek... Öylesine değil bende parçasıyım bu yanlışların demeniz gerek... Beyaz olsun herşey... Başla boyamaya..! Alıntı
Φ restpektif Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Sevgili Admin, muzik o kadar guzel ki... Derler ki, bir muzigin kalitesi introsundan bellidir. Galiba filmin kalitesinin bir olcutu de muzigi olmali. Filmi izlememisim maalesef ama en kisa zamanda izleyecegim ve sonrasinda dusuncelerimi yazmak icin tekrar ugrayacagim buraya. Ama sadece muzik icin sikca bu basliga tiklayacagim gibi:) Saygilar.. Alıntı
Misafir Admin_TM Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Filmi tekrar izledim ve tekrar söylemek isterimki çok güzel bir film ve izlenmesi gerekenler arasında olmalı. Ayrıca Kothbiro Parçasınıda buldum ve ekledim dinleyin ve görün bu sesin ne olduğunu ve nasıl bir duygu tattırdığını size... Öylesine değil derinlerinde yüzmeniz gerek... Öylesine değil içinden geçmeniz gerek... Öylesine değil parçası olmanız gerek... Öylesine değil benden demeniz gerek... Öylesine değil bir yerlerde yanlış yaptık demeniz gerek... Öylesine değil bende parçasıyım bu yanlışların demeniz gerek... Beyaz olsun herşey... Başla boyamaya..! Filmi izlemedim ama artık zorunluluk oldu... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 müzik gerçekten çok etkileyici..ve müziğinin güzel olması filmin etkisini mazzam derecede güçlendiriyor bence.. Alıntı
Φ restpektif Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2007 Filmi izledim.. Admin'in oyunculuk kalitesi konusundaki elestirisine katiliyorum. Ama Rachel Weisz'in hakkini da vermek lazim. Cok iyi bir performans gostermis. Rolunun hakkini her acidan vermis. Filmin konusu ise aslinda hepimizin az cok haberdar oldugu; kuresel sermayenin sinir tanimazligi. Yalniz guclu bir kurguyla islenmis. Afrika halkinin icler acisi durumunu yeniden hatirliyorsunuz. Benim aklima nedense batinin muz politikasi gelir Afrika'nin islendigi her yapimi izledigimde. Cunku batili muzu ucuza yiyebilsin ve sermayedarlar milyarlar kazanabilsin diye Afrika'nin en verimli topraklarina, bugday bulamayan o ac insanlarin topraklarina muz agaclari dikilmistir. Batinin Afrika'ya yonelik tarim politikasini bir arastirin derim. Yani aslinda donen oyunlardan bir tanesini izliyorsunuz filmde ama bu bile isyan etmenize yetiyor. Benzer cok yapim var da, insanlar cok ilgi duymuyor. Ogrenmek, bilmek istemiyor batili insan. Kim onune gelen kuzu etinin canli bir kuzudan elde edildigini dusunmek ister ki..? Afiyetle yeriz ve gerisini dusunmeyiz. Batili, ozellikle Amerikali insan da o luks ve zerafet dolu yasamlarinin, evlerinin aslinda kan koktugunu bilmek istemeyecektir. Kac kisi o kokuyu alip "Tessa" gibi insanligini hissedebilir?.. Kanada'da dil okulundayken Afrikali bir sinif arkadasim vardi. Bir gun laf lafi acti ve kadin Afrika'da donen oyunlardan birkac ornek verdi. Ornegin insanlarin ozellikle ilac yapiminda ve bilimsel(!) arastirmalarda kobay olarak kullanildiklarini, bu yolla cok kisinin olduruldugunu soyledi. Muthis bir rahatsizlik oldu hocada ve Avrupali ogrenciler arasinda. Ertesi gun Afrikali ogrenci gelmemisti okula ve hemen herkes duydugu rahatsizligi dile getirdi. Ogrenmek istemiyorlardi ve bunu da "rahatsiz oluyoruz" diye itiraf ediyorlardi. Tabii ki onemli sayida istisnalari gozardi etmiyorum ama genel itibariyle boyle. Filmi izlediginizde eminim sizin de akliniza benzer ornekler gelecektir. Sonuc itibariyle izlenmeye deger bir film. Kesinlikle.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.