Φ ERBAY Gönderi tarihi: 5 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 5 Şubat , 2006 Karşılıksız aşk karşılıksız aşk değil bana yaşattığın ben, karşılıksız seviyorum seni… bir anlam vermenide beklemiyorum önümüzdeki beş, on yıl içinde hele, sahte aşklar tükensin gönlünde yalancı dostlar birer birer kaybolsunlar ömründe saçlarına aklar düşsün geri dönülmez yollara gir hele. karşılıksız aşk değil bana yaşattıkların gelecek günlerine bir emanettir sadece... Serkan Turna - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Karşılıksız Aşk Aşk, bir gün benimde mi, hakkımdan gelecekti Bende mi dermansız, dertlere düşecektim Bir hasret benimde mi, canıma yetecekti Kim derdi yıkılıp, darmadağın olacaktım Bende mi sokaklarda sersefil gezecektim Aşk uğruna bende mi yolumdan olacaktım Bende mi bir aşk için canımdan bezecektim Sevilmeden, sevmeyi bende mi tadacaktım Sabahlara bağlayıp, kör kütük geceleri Aşk için, oluk oluk yaşlar mı dökecektim Hasretin şerefine, kaldırıp kadehleri Bağrıma yar diye, taşlar mı basacaktım Bende mi, aynalarda başka yüz görecektim Baharlara, yazlara bende mi güz diyecektim Bende mi sevmeyeni, canımdan öz bilecektim Karşılıksız aşk neymiş, böyle mi öğrenecektim Aşk, bir gün benide mi aklımdan edecekti Bende mi zehir-zıkkım şiirler yazacaktım Bir zalimde benim mi, canıma okuyacak Bende onun için mi, cayır cayır yanacaktım Bende mi çaresiz boynumu bükecektim Solacaktım, zamansız yaprak mı dökecektim Bende mi ömrüme kırılıp, küsecektim Bende mi gül yerine, dikeni derecektim Aşk, bir gün benimde mi hakkımdan gelecekti... Metin Özturan Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2006 Karşılıksız Aşk Üzerine / Biliyorum sana giden yollar kapalı üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım uyandım, hep seni düşündüm yanlız seni, yanlız senin gözlerini Sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım ben artık adam olmam bu derde düşeli Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda; hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu; bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri Raslaşmamak için elimden geleni yaparım bu böyle pek de kolay değil gerçi... Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya; bunun verdiği mutluluk da az değil ki Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem, son isteğimi de söyleyebilirim şimdi: Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu yalvarırım onu okuma carşamba günleri Cemal Süreya Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2006 Acılara Tutunmak Kavuşmak özgürlükse Özgürdük ikimiz de Elleri çığlık çığlık Yanyana iki dünya İkimiz iki dağdan İki hırçın su gibi Akıp gelmiştik Buluşmuştuk bir kavşakta Unutmuştuk ayrılığı Yok saymıştık özlemeyi Şarkımıza dalmıştık Mutluluk mavi çocuk Oynardı bahçemizde Acı çekmek özgürlükse Özgürüz ikimiz de O yuvasız çalıkuşu Bense kafeste kanarya O dolaşmış daldan dala Savurmuş yüreğini Ben bölmüşüm yüreğimi Başkaldıran dizelere Aramakmış oysa sevmek Özlemekmiş oysa sevmek Bulup bulup yitirmekmiş Düşsel bir oyuncağı Yalanmış hepsi yalan Yalanmış hepsi yalan Sevmek diye birşey vardı Sevmek diye birşey yokmuş Acı çektim günlerce Acı çektim susarak Şu kısacık konutlukta Deprem kargaşasında Yaşadım birkaç bin yıl Acılara tutunarak Acı çekmek özgürlükse Özgürüz ikimiz de Acılardan arta kalan İşte bu bakışlarmış Kuğu diye gözlerimde Gün batımı bulutlarmış Yalanmış hepsi yalan Yalanmış hepsi yalan Savrulup gitmek varmış Ayrı yörüngelerde Hasan Hüseyin Korkmazgil erbayım topiğin süper olmuş..emeğine sağlık.........bu şiirden benden gelsin.......... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2006 Ümitsiz Aşklar İçin Ben ümitsiz aşklar için yaratılmışım Ayrılıklar için, sonsuz kederler için Ne zaman ta derinden sevsem birini Ezilmeli yeni açmış gülleri kalbimin En güçlü zehir olmalı aşk dediğin Alkol gibi damarlarıma yürümeli Sarmalı her yanımı gece olunca İçimde bir çıbansa büyümeli İnsan sevince her gün bir kez ölmeli Her gün bir başka yerine saplanmalı o kurşun Yollara düşmeli, perişan deli divane Erimeli potasında o garip var oluşun Artık uzak bir anıdır huzur ve sukun O büyük yangın başlamışsa yürekte Bir gün gelir de bu çaresizliğin Aranır bütün tesellisi ölmekte Oyerde sevilmek de yalan sevmekte Nereye baksan dizboyu karanlık Boşuna bir ışık arama göklerde Her şeyinle aşkın içindesin artık Böyle gitgide derinlere çeker o bataklık Orada ölümsüz olur nice kara sevdalı Sevmek, hiç sevilmeden; korkunç güzel Aşk dediğin karşılıksız olmalı... Ümit Yaşar Oğuzcan eyvallah ablacım... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2006 AŞK BAŞLAMADAN GÜZEL Aşk başlamadan güzel, Kalplerde heyecan Bakışlarda korku olduğu zaman güzel... Birbirimize sezdirmemek için çırpınış, Başkaları görmesin diye çabalayış, Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman... Aşk başlamadan güzel.... ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 Seni Seviyordum Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı aksam güneşi... Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi İnsan hergün anımsarmı aynı gözleri SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesden başkaydı işte... Güldüğü zaman yukarıya bakardı; Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı... Ne güzeldiler sen bilmiyordun... BEN SENİ SEVİYORDUM... Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu Geri dönüyordu, çoğalıyordu Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteliyişim oluyordun Kalp ağrısı oluyordun, Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun, Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk, Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk Cesurduk... Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kızmızıydı bütün karanfiller... Ben SENİ SEVİYORDUM sen bilmiyordun... Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra Yagmurlar yağdı serin haziran aksamlarına Derken bir gün uzaktan gördüm seni... Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı Kalbimi acıttı her zaman ki gibi... Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi... İclal Aydın Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 GİZLİ SEVDA Senin gözlerinden öyle acı Bir ışık geçer ki bazan... Melek mi, şeytan mı belli olmaz Bakar pusularda uzaktan. Senin ellerin öyle nârin Bulutlar gibi yüzsün varsın. Takıp pençeni yüreğime Baştan başa yırtarsın. Masallarda iki tel birbirine Sürtülürse yardıma devler koşar. Senin saçların öyle gür ki Rüzgâr esse kıyamet kopar. Alıp başımı delicesine Koşmak isterim nere olursa olsun. Tutarsın devler gibi yolumu, Ne yana koşsam durdurursun. Cahit KüLEBi Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2006 Bazı Aşklar Gözlerde Yaşanır Bazı aşklar, gözlerde yaşanır. Gerek yoktur sözlere, Gözler her şeyi anlatır. Gözlere bakarsın, Sevgiyi anlarsın. Tutkuyu, aşkı Gözlerde ararsın. Seni seviyorum der, gözler. Gel der, gidemezsin. Sev der, sevemezsin. Sadece gözlerin söyler, Karşılıksız bir aşk olmadığını. Dokunamazsın. Gözlerinle öpersin dudakları, Gözlerinle sevişirsin. Konuşmak yasaktır. Tek bir söz söyleyemezsin. O sorsa inkâr edersin. Sen sorsan, Yanılıyorsun olur, Bir cevap ki aslında yalan, Seni yaralayan. Utanırsın, Yerin dibine geçersin. Ama hakikat gözlerde saklıdır. Ve gözlerde aşk, inanılmazdır, Sınırsız ve zararsız. Gözlerde bir aşk yaşanır, Yasaksız. Gözlerde aşk ikinizindir, Kimseler bilmez. Sözler kirletemez. Gözlerde aşk eşsizdir. Sevdiğini bilirsin, Görürsün sevildiğini. Gözler bir sırrı saklar Duyamazsın Söyleyemezsin. Muhteşem Oksel - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Baharda Ölmek Sahilde akşam üstleri olduğunda gök kuşaklarının altından geçmek isterim ufuklarda görünmek ne demektir bilirim zorluğunu sonbaharda çiçek açmanın /bir toz tanesi bahanesinde göz yaşın olmak istediğimi de/ nereden çıktı bu derin ve masum bakışlar şimdi keyfindeydim avare gezmelerin kalbimin taş sokaklarında yağmurların zamanı mıydı habersiz yakalandığım heyecanları taşımak kolay mı öyle kolay mı karşılıksız paralar gibi tedavüllerden kalkmış aşkları tek başına şehrin ıssız sokaklarında görünmeden harcamak / gözlerinin renginin hasret demek olduğunu öğrendiğim günden beri bütün bakışların gurbetindeydim biliyor musun bakma bana zaten görmüyorsun sapladığın hançeri/ sahilde akşam üstleri olduğunda gök kuşaklarının altından geçmek isterim kim bilir sahiden olur bir şeyleri değiştiririm gözlerin gözlerim olur baharda ölürüm Oğuzkan Bölükbaşı Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2006 Kıyamet biz nerede ayrılırsak kıyamet orada başlar mavidir senin hüznün coşkun bir yürek çatırdar oradan başlar/yarım kalan bir bedenin kendini sonsuzlukla tamamlaması ve susar kellesi kopartılmış çarpınan bir ceset gibi rüzgâr biz nerede ayrılırsak kıyamet orada başlar sen gidersin ey gönül büyücüm ben kalırım bir de son öptüğün yerde gözlerindeki esrar bırakırım geri kalan nem varsa kıyasıya yağmalar canlanır orada nice geçmiş ayrılık eski bir plakta kırgın bir müzeyyen senar sessizliğin sinesinde mavi bir sezen aksu kanar nereye gidiyorsun kadınım büyücüm küçüğüm söyle bana beni böyle akşamların ortasında yaralı parçalanmış bir yürekle koyup böyle nereye ömrünün en küheylan çağıyla talan edip içimdeki cenneti çaylar gibi aka aka nereye zamanı parçalayıp bakışlarınla cehennem ateşleri koyup döşüme nereye gidiyorsun kadınım yumuşak kirpim kahverengi denizim beni nerde bırakırsan kıyamet orada başlar kalakalırız orada başı kopartılmış rüzgâr buz tutmuş hüzün kuruduğu tüm kıyılar kahverengi bir denizin tam senin yanıbaşında ey güngörmüş yaşlı çınar söyle bana büyük aşklar büyük ayrılıklarla mı tanımlanırlar biz nerede ayrılırsak kıyamet orada kopar... Adnan Durmaz Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2006 AŞK ŞİİRİ Acılar vardır, bir de çaresizlikler Ne zaman başladıysa benim öyküm Yürüdük, kimbilir kaç yıl beraber Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm Durup durup kirlendim yaşadıkça Aşktı beni yıkayan, Arıtan su Dünyamı saran bir uçtan bir uca Hep o bir gün sevememek korkusu Ben kalbimi o taşlarda biledim Bütün pisliklerini yeryüzünün Kazıdım hançerimle yeniledim Son dakikasında bile ömrümün Ben Tanrıdan başka bir şey istemem Her sevgiye açık olsun pencerem Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2006 Kim Olduğunu Bilmediğim Birine... Karşılıksız aşkının zehrini taşıyordu bana Kokusu sinmişti inatçı ruhuma, kitalarıma, ellerime... Öyle çok öpüşürdük ki, Ağzının tadıyla yerdim yemeklerimi... Öylesine inanıyordu ki dünyadaki son aşkla beni sevdiğine, Bir gün ansızın korkunç bir özlem duymaya başlamıştım Kim olduğunu bilmediğim birine... Şimdi ağzımda karşılıksız aşkın o aç tadı... Karşımda o... Yine hüzünlü, yine yenik... Ama eşitiz artık, Damarlarımızda karşılıkız aşkın o zehirli kanı... Cezmi Ersöz Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2006 Gel Sevdiğini Söyle de Bitsin Ben sana mahsup ettim hayallerimi, Aşkımı sana ciroladım, Biliyorsun ki şakaya gelmez Karşılıksız çıkarsa yanarım Eller herşeyin sende bittiğini bilmez Gel sevdiğini söyle de bitsin Benim adımı hırsız, Aşkımın adını karşılıksız koymasınlar Ellerim açık, Kapında bekliyorum günlerdir Bir aşkın ispatı bu kadar mı zor? Uğrunda ölmekse; ona da varım Ama bu; Gerçeği aklına, Beni ise mezara kor... Gel sevdiğini söyle de bitsin Benim adımı dilenci, Aşkımın adını yalancı koymasınlar Bana karşı bir ışık varsa eğer Önce yüreğinde, Sonra güneşte sakla. Yüreğinde sakla ki ölene, Güneşte sakla ki; Kıyamete kadar sürsün Yıllardır bir kelimen için, ağzına bakıyorum Gel sevdiğini söyle de bitsin Benim adımı arsız, Aşkımın adını karşılıksız koymasınlar Ben burada tek başına, Sen orada tek başına Sen benim aşkıma muhtaçsın, Bense senin aşkına İzin ver ömrümüz beraber geçsin Yalnızlığa son vermek senin elinde Gel sevdiğini söyle de bitsin Benim adımı yarsız, Aşkımın adını karşılıksız koymasınlar... Halil Kesken Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Sensın Bu Yurek .. Yanginlar ulkesinin davetsiz misafiri yuregim ... Sevdasi utanca mahkum , Ve surgunlerde parcalanislar ... Her vurusunda vurulasi ... Basak percemi nazli , kirilgan Bir o kadar yasanasi , Kan kirmizi sevdali .... Dur ... Vurulmuslugumun karanlik sebebi , Dur.... Vurulasi yuregim ... Kirmizi tehlike , kan olum kokar ... Mavidir umut , yesildir ... Ah , gece nobetlerimin sevdasi , Kirmizi askim ... Utanclara mahkum edilmisligim , Yasak surgunlugum ... Hoscakal , ugruna mavilerimi terkettigim , Kan kirmizisi askim ... Hoscakal .... Alıntı
Φ angelflower Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 yaaa damardan girmişsiniz hepiniz ya erbay karçiçeğim meydün ellerinize sağlık baştan baştan tekrar tekrar okudum şiirlerinizi hepsi özenle seçilenler teşekkürler kendi adıma Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 değerli vaktini ayırıp okuduğun için ben teşekkür ederim.. GÖZLERİM GÖZLERİNDE Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin... Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum. Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum; En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında... Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin, Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim! Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim! Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin; Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini, O sakin o yalansız, o kuytu gözlerini... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Hasretsin İlk defa gözümde yaş oldun bu gece Duyuyorum sesini ılık ılık, hece hece Yudum yudum içeceğim hasreti Bekleyerek yenik düşecek kalp bu felce Asırlar değil, saat var aramızda, Dört tekerleğe mahkumuz, yola değil aslında Gül, göreyim diye bir kere Aldırışsız koşabilmek dua oldu adağıma Gülay Yıldız Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda sevgimi hissedebiliyorsun, öyleyse yokluğumla kal sevgili... Madem ki yokluğumla daha mutlusun, o halde yokluk benim bu aşk için büründüğüm son kimlik olsun... Cezmi ERSÖZ... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Kendi Gözlerimle Anlatabilmek... Kendi gözlerimle anlatabilmek seni Dünyayı Aşkı ve kavgayı Karanlıkta dişleyip de Rengini kendi damak tadımla Tarif ettiğim bir elmanın tadı gibi... Sussam da bağırırım Yalnız sen duymazsın sesimi Bilincim, sadece saçlarını okşamasını bilenlere açılan İçine kapanık bir çocuk Dokunmadıkça koku vermeyen Kırmızı bir gül yaprağıdır yüreğim. Kar çiçeği değilim Uzak dağ başlarında Keşfedilmeyi bekleyen. Bağırarak söylüyorum işte; Benim sebeb-i hayatım Sende değil Bir ömür boyu karşılıksız sevebilmekte... Melih Coşkun - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kuru çeşmenin aşkı Çeşmenin aşkıydı su, Bilmezdi bunu... Akardı fütursuzca bulup yolunu... Çeşme, okşar severdi akarken onu, Açıldıkça, sunardı suya... Gönüllü vücudunu.... Su öğrenmedi bu aşkı, Sadece, coşkuyla aktı... Anlamadı... ona yol veren vücudunu okşamadı... Zamanla, Karşılıksız bu aşka küstü çeşme... Kesti suyuna yolları, Kurudu...kaldı öyle... Şimdi her açıldığında, Derin bir iniltisi var... Suya olan hasretiyle... Kuru çeşmeye yazdılar " aşık ol...karşılık bekleme..." Elif Şebnem Akal Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2006 yeşil gözlerine... Geri Gelen Mektup Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin! Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden, Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden... Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı. Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu! Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı. Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, Tek bendeki volkanları söndürse denizler! Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil' İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil Sırretmeye elden seni bir perde olurdum. Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum. Mehtaplı yüzün melekleri'li kıskandırıyordur. En hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur; Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik... Hüseyin Nihal Atsız Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2006 “Unutursun! ” deyişine unutmak, yıldızların ciğerine saplanan bir lâle yaprağına gömmektir sevgiliyi unutmak, bir kaktüsün küllerinde ansızın alevli bir tapınak eylemektir sevgiyi unutmak, semendere zehir sunmaktır, gülüm taş dolu yüreklerin lügatinde bulursun unutmak, sessizliğe yine kanmaktır, gülüm unutulursa şair, sen de unutulursun bir dağın bir kuyuya tohum ektiği yerde balığın yüzgecinden irin döktüğü yerde kralın, kölelerin emrinde yürüdüğü geminin bir köpükte okyanus aradığı ay’ın arzı terkedip gökte durduğu ândaa serseri bir kurşunun ay’ı vurduğu ânda başını ellerinin arasına al ve dur işte o lahza gülüm, bu can seni unutur unutmak, bir saatin kırılan camlarında zamanı çürüterek öldürmektir sevgiyi unutmak, bayramlığı giydirilen çocuğun aldatılan göğsünde vurmaktır sevgiliyi unutmak, bir ülkenin tozlu kaldırımlarında taşlara boğdurmaktır yağız atlı yiğidi unutmak, susturmaktır yolların ayrımında şairlere can veren muhteşem bir ağıdı unutmak, koparmaktır çiçekleri dalından sisli bir yalnızlığın ekseninde bulursun unutmak, ayırmaktır arıları balından unutulursa şair, sen de unutulursun Nurullah Genç Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2006 hücremdeyim hasretinle yanarım...beni anlamadın ona yanarım...ona yanarım... Beni Anlamayışına Sana bir uygarlığı getirdim; anlamadın Yavuz kahramanları, şiirin burçlarını Ayak ucuna koydum gecenin saçlarını Urganmış boynumda taşıdığın gerdanlık Sana hükümdarlığı getirdim; anlamadın Sevda suya karışır, sızar kan dağlarına Köpüren yüreğimde zıpkınlanır umutlar Yüzün tunç gibi çöker ülkemin bağlarına Irmaklar bilmediğin kadar hülyalı akar Her vadi bir yanıyla senin yüzüne bakar Bir yanında münzevi hıçkıran Leyla kuşu Sen henüz tanımadın sevda denen yokuşu Sen henüz yorulmadın yokuşta devler gibi Yıkılmak üzre olan çaresiz evler gibi Sen henüz vurulmadın uçarken göklerinde Sen henüz bir oltaya takılmadan derinde Karalar bağlamadın; beni anlayamazsın O kalp sende oldukça gülüm, ağlayamazsın Seni bir yıldız gibi koyacağım göklere Her gece ışığını ruhumdan alacaksın Aldanma gururunu okşayan çiçeklere En güzel güllerini ruhumla alacaksın Kopacak sanıyorsun bu ip ince yerinden Bu ipin her çizgisi yaralı bir dev gibi İnecek sanıyorsun bu bayrak gönderinden Bu sevda tükenecek sönen bir alev gibi Sen hala anlamadın sevginin en hasını Sen hala çözemedin ırmağın dünyasını O, coşkun bir denizin sularına yürürken Sen hasta bir çeşmeden doldurmuşsun tasını Gittiği her iklime sevdanı götürürken Gözyaşı çukuruna gömmüşsün deltasını Henüz bir tokat gibi inmedi yüzüne aşk Kalbine çivilerle gömülmedi ayrılık Görmedin bir arslanın can çekişen resmini Yalnızlık kitabında okumadın ismini Bir takvim yaprağında yanmadı bakışların Dökülen tüylerine tutunmadın kuşların Karanlık köşelerde acı acı gülmedin Sen henüz kovulduğun kapılarda ölmedin O Celali uykudan uyanmadın, uyanma Düşlerimin rengine boyanmadın, boyanma Bir kuş gibi çırpınan kalbimin kafesine Bir avuç yem bıraksan ölür müsün, a gülüm Feryadı kayaları parçalayan sesine Ömür boyu yabancı kalır mısın, a gülüm Sen henüz bir zindanın küflü duvarlarına Çarpmadın gözyaşıyla boğulan gözlerini Sen henüz diken diken saplamadın göğsüne Dudağında kuruyup dağılan sözlerini Sen henüz dokunmadın yalnızlığa kan gibi Acıyı kaynatmadın içinde volkan gibi Karalar bağlamadın beni anlayamazsın O kalp sende oldukça gülüm, ağlayamazsın Nurullah Genç Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2006 İLK AŞK Seni unutmak zor Yaşamak çekiyor beni sana Güneş açsa saçların geliyor aklıma Ellerimle kapatıyorum gözlerimi Uzun yol kamyon şöförünün güneşliği gibi Göz kapaklarımın arkasında resmin Ayırmıyorum seni bakışlarımdan Bir tek sen kaldın Planlar yapmadan yollarını beklediğim Bembeyaz yüzünün üstündeki Pembe dudaklarınla utanarak bana güldüğünde mutlu olduğum o ilk yaşlarımdan... Ceyhun YILMAZ Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2006 Tarihden Bana Uzanan Sevgili Sen şimdi mi varolduğunu sanıyorsun ey sevgili? Tarihi adım, adım gez de gör asırlık kendini. Keşfetmediğin gömülmüş uygarlıklarda, adın gizli. Sen; Antik Dünya´da zaman maceraya dönüşürken. Zeytin gözlünün gümüş kupada sundugu şarap. Aşk güneşiyle ermiş, elinde bir salkım üzümdün. Firavun´un Nil diyarıyla bütünleşen gizemli piramitleri. Cleopatra´nın süt banyosunda kadifeleşmiş teniydin. Dere gibi uzanan, Çin Seddi´nin üstünde duran. Çekik gözlünün, ipek siyah saçındaki kiraz çiçeğiydin. Mozart´ın piyanosunda, fırtınalar yaratan akordu, Müzikle aşkın kucaklaşan, ölümsüz senfonisiydin. Mevlana´nın ruhundaki karanlıkları aydınlatan ışık, Yunus Emre´nin şiirle özleşmiş yürek dergahıydın. Köroğlu´nun gönül sazı, Karacaoğlan´ın ozan diliydin. Yaşlı çınarın gölgesinde, çobanın çaldığı yanık kaval, Al yanaklı yarının, kalbiyle işlediği oyalı mendiliydin. Bir tas ayran uzatırken, kaçamak bakışın kirpiğiydin. Ey asırlık sevgili, sen ezelden beri hep vardın. Nice gönüllerde yaşadın ve tarihden bana uzandın. Seni sadece bir ömürlük sevmeyecegimi bilmeliydin. Benim sevgim tarih olur, tarih sonrasını da görmeliydin.. Nigar Yıldız Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2006 Arayış Bir tas zehir verin bana içeyim Tek unutmak icin acılarımı Baksana; kırdılar kapılarımı Yagmalandı kalbim, ömrüm, herseyim Kurşuna dizdiler anılarımı Yenik düştüm bu savasta neyleyim Bir mezar nasılsa işte öyleyim Unuttum en güzel sarkılarımı Gündüzü yok upuzun bir geceyim Yitirdim umut kırıntilarımı Sevgimi, neşemi, bütün varımı Çaresiz bir yoklugun içindeyim Gömdüm icime yıkıntilarımı Arıyor bir yarim öbür yarımı.. Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2006 Acılar Denizi Ben acılar denizinde boğulmuum İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni Duyarım yosunların benim için ağladıklarını Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle Bütün gemiller söndürmüş ışıklarını Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse Yılların içimde bıraktıklarını... Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.