Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
.........

 

Faili mechulleri gündeme tasiyanlarin DTP olmasi,PKK'li bir baro baskaninin olmasi,birtakim yandas medya olmasi tesadüfmüdür?

 

Faili mechullerin hepsi PKK'nin eseridir.

 

Türkiye de bir kontrgerilla söylemi almis basini gidiyor,bilmeyen zaten bilmiyor ama birileride bildikleri halde durumu carpitmaya ve Devlet aleyhinde kullanmaya calisiyor cünkü onlarin amaclari zaten bu devleti yikmaktir.

 

Kontrgerilla,isinde gücünde olan,memlekette namusuyla ve yasalara saygili bir sekilde yasayan insanlari;sokaklardan ve evlerden toplayip daga kaldirarak vahsice katletmek veya ortadan kaldirmak faaliyeti degildir.Gerillaya karsi,gerilla gibi karsi koymaktir ve bu Türkiye'de oldugu gibi bütün dünyada da böyledir.Eger Türkiye'de kendilerinin Türkiye Cumhuriyeti'ne baskaldirmis gerillalar olduklarini söyleyenler varsa,kontrgerillayi da kabullenmek zorundadirlar.

 

 

saygilarla

 

-Gündeme taşıyanlar,en büyük bedelleri ödeyenlerdir.DTP dışında sahiplenmemesi,sizin başka acılara olan sessizliğiniz ve seyirciliğinizden başka birşey değildir.

 

-Hayır efendim,PKK değildir tek sorumlusu.Sizin kontgerillalarınız,buna suskun kalan devletimizdir ayrıca.

 

-Kontgeriilaya olan bakışınızı anlamış değilim,var mı yok mu?Önce buna karar verelim.Ha,olması gereken olarak görüyorsanız yıkalım devleti,herkes kafasına göre hukuk yazsın.

 

 

Demek oluyorki Kontrulgerilla devletin legal bir kurulusu ve tek görevi de daglarda gerilla savasi verenlere karsi ayni sekilde gerilla savasi veriyor. Madem öyle de neden daha bir allahin kulu ne hükümetten nede baska bir kurumdan hala kontrgerillanin varligini kabul etmiyor? Demekki devlet erkanlari da bu isi bilmiyorlar, ama burada kendi kafamiza göre yazan bizler daha iyi biliyoruz ve kontrgerillanin ne oldugunu halka acikliyoruz.

 

Diger taraftan devletin polisi, güvenlik gücleri, savcisi ve mahkemesi daha faili mechulleri bulamamis, ama gene bizler buradan her seyi biliyoruz ve söylüyoruz "faili mechuller PKK tarafindan yapildi"

Ben devamli diyorum biz öyle bir milletizki, bizim bildiklerimizi devlet bile bilmiyor.

 

..................

 

Jitem ortalığı kasıp kavururken,onun varlığını kabul etmeyenler,onu yüceltenlerdir.

 

Sevgili dostum,siz bırakın nedenleri,nasıl olsa cevap aynı. :(

 

 

..............

 

Kontur gerilla dedikleri kimleri öldürmüştür pkklılardan ve asla terör örgütünden başka...

 

...............

 

Bu nefretin insani hakların önüne geçtiği andır.Kutluyorum,ölümü kimlikleştirdiğimiz için.

Gönderi tarihi:
hukun üstünlüğü demek 35 bin insanın katillerinin serbest bırakılması ve onları topluma kazandırmak adına iş aş vermekmidir.

 

Her devlet kendi çıkarları için zorda olsa bir çok şeyinden ödün verirler türkiyede ab uğruna ulaşmak için yerdiği ödünlerden biride budur...Sözde insan hakları adına ab kriterleri diyerek bu ödünü verirken diğer taraftanda terörlr bir şekilde mücadele etmek zorundadır.

 

Yalız türkiyede değil bir çok ülkelerde bu gizli sistem uygulanmakatır...

 

Bahsettiğiniz hukuksuzluk her dönemde neredeyse bütün kurumlarda vardır bu gün bulmasa yarın bulacaktır bizleride !

 

fakat sizin bizim bahsettiğimiz sıradan bir hukuksuzluk sorunu değildir.

 

Eğer bir terörist ve yandaşının öldürülmesi hukuksuzluksa ben o hukuksuzluğa razıyım....

 

Gazetcilerimize düzenlenen suikastlere gelince, derin devlet anlayışınızı sorgulayın derim.

 

Dış güçlerin üzerimezdeki oynadığı oyunları kendi derinimiz diye görmeyin unutmayınki bu güçler her kademede yer etmiş ve bizi birbirimize düşürmek için uygulamadığı şeytan formülü kalmamıştır.

Katliamlari ve devletin yapmis oldugu yasa disi , hukuk disi öldürme olaylarini onaylayan zihniyet Cecenistan'daki, Cin'deki, Uygur'daki, Filistin'deki katliamlari ve devlet terörünü neye dayanarak elestirebiliyor anlasilir degil. Bizdeki normal ve devletin hakki oluyorsa diger devletlerin yaptigida aynen bizimki gibi olmasi gerekmezmi?

Ne kadar celiskili hukuk ve hak anlayisimiz var. Ilginc bir durum dogrusu. Türkiye disindaki Türk ve müslüman toplumlara yapilan zulumleri, yargisiz infazlari, iskenceleri, katliamlari nefretle kinayan zihniyet, söz konusu Türkiye oldugu zaman akan sular duruyor ve devet ne yaparsa hakli görülüyor.

 

Biz bu kafayla daha cok kendimizle celiskili yorumlar yapariz.

Gönderi tarihi:

Terör ortamı her şeyi, devleti bile illegalize eder.

 

Normalde güvenlik güçlerinin silahlı teröristler gördüğünde ne yapması gerekir? Silahlarını bırakmalarını ve teslim olmalarını söylemesi gerekir. Yasal prosedür böyledir.

 

Peki sizin kontr-gerilla dediğiniz güçler ne yapar? Tıpkı teröristlerin yaptığını yapar. Hareket halinde bir terörist grubu gördüğünde pusu kurar. Yasal prosedürü yerine getirmeksizin dürbünlü silahla ateş açar ve öldürür.

 

Belki diyebilirsiniz ki "bunu normal askerler de yapıyor. Televizyonda görüyoruz, dürbünlü silahla mevzide bekliyor. Herhalde karşılama töreni için beklemiyor." Hayır. Asker bunu ancak sınırı denetlerken yapar. O mevzi sınır mevzisidir. Asker sınırı geçenleri yasal olarak uyarmak zorunda değildir. Hiç bir uyarı yapmadan uzaktan ateş açabilir, o ayrı bir konu.

 

Benim söylediğim, devlet sınırları içerisinde. Peki devlet, özel timlerinin bu şekilde terörist imha ettiğini resmen kabul eder mi? Etmez. Normal güvenlik güçleri de yasal prosedürü bir kenara bırakıp uyarısız ateş açabilir mi? Açabilir. Peki bu yapılan doğru mudur?

 

Tartışılabilir. Terörün dozuna göre haklı görülebilir. Kimse yasadışılığı savunamaz, savunmamalı. Ama unutmayalım ki biz burada kendi halinde pasif direniş yapan eylemcilerden değil, elleri kanlı, vicdanları kirli, satılığa çıkmış lejyonerlerden bahsediyoruz. Silahsız öğretmenimi, sivil memurumu, mühendisimi, gencecik görevine yeni başlamış kızları, çocukları kurşuna dizen canilerden bahsediyoruz. Hatta dünyanın neresine giderseniz gidin, güvenlik güçleri etrafa, kamu malllarına zarar veren eylemcilere, eylemlerini tırmandırmaları halinde en azından plastik mermilerle ateş açar.

 

Başta söylediğim gibi... Terör devleti bile illegalize eder. Terörle en ılımlı ve başarılı mücadele eden devlet de Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleridir...

Gönderi tarihi:

Gerceklere tahammülsüz olanlarin gercekleri bir kenara iterek kendi tezlerini dogruymus gibi göstermeleri dogal bir reflekstir.Ne var ki bu refleks küresel kabullerin yok sayilmasina yetmiyor.Ne dedik;"Eger birileri biz Türkiye Cumhuriyeti devletine bas kaldirmis gerilla gücleriyiz diyorlarsa kontrgerillayida kabul edeceklerdir bunun lami cimi yoktur.Hayir efendim biz gerilla savasi verecegiz ama kontrgerilla istemiyoruz demek ciddiyetsizliktir.Teröre kendi metodu ile karsilik verilir.Terör legal bir eylem olmadigi icin onunla mücadelede legal durus beklenemez.Bunun aksini iddia edenler tahammülsüz olanlardir. ******

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Uğur mumcu ve N.hablemit oğullarının failleri çoktan belli hala içinizen birini aramayın.

 

İsrail ve Alman ist servisleri meclis tutanaklarında kayıtlıdır.yeterki siz gerçeği öğrenmeye çalışın.

 

Söz konusu kuyulardaki faili meçhuller hoş oradanda birşey çıkmadıya...

Madem U. Mumcu'nun ve N. Hablemit Ogullari'nin failleri belli ve siz buradanda öyle söylüyorsunuz, neden hala mahkemeleri sürüyor dersiniz? Yani koskoca Türkiye Cumhuriyet devletinin mahkemeleri bulamadi da sizmi biliyorsunuz? madem biliniyor neden devletimiz sorumlulardan hesap sormuyor?

mahkeme kararlastirdida bizlermi hala gercekleri ögrenmek istemiyoruz?

Gönderi tarihi:
Madem U. Mumcu'nun ve N. Hablemit Ogullari'nin failleri belli ve siz buradanda öyle söylüyorsunuz, neden hala mahkemeleri sürüyor dersiniz? Yani koskoca Türkiye Cumhuriyet devletinin mahkemeleri bulamadi da sizmi biliyorsunuz? madem biliniyor neden devletimiz sorumlulardan hesap sormuyor?

mahkeme kararlastirdida bizlermi hala gercekleri ögrenmek istemiyoruz?

Uğur Mumcu, ölümünden 17 gün önce kaleme aldığı MOSSAD ve Barzani başlıklı yazısında,

Barzani ailesi’ ile İsrail devleti’ arasında bulunan çok ilginç bir bağlantıyı açığa çıkarıyordu!..

Mumcu, 8 Ocak 1993 tarihli Ültimatom’ başlıklı yazısında ise şöyle diyordu:

yakında yayımlanacak bir kitabımda, Kürt milliyetçileri ile istihbarat örgütleri arasındaki ilişkilere ışık tutacak çok ilginç belgeler açıklayacağım!..

Mumcu, ne yazık ki bu belgeleri açıklamaya fırsat bulamadı!..

24 Ocak 1993 tarihinde yani 17 gün sonra,otomobiline konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti!..ayrıca yine söylüyorum bu komisayon belgesiz olabilirmi?

 

UĞUR MUMCU …TBMM KOMİSYON RAPORU:

14-) Komisyona ifade veren Nezih Tavlaş’ın 20/02/1993 tarihinde Faili Meçhul Cinayetler Komisyonuna verdiği ve bir örneğini Komisyonumuza sunduğu Başbakanlığa hitaben yazılmış, MİT Müsteşarlığı antetli ve Müsteşar Sönmez Köksal imzasını havi 02/02/1993 tarih ve 01.786.8879/435 sayılı yazıda “ABD’nin, güvenliğini ve hayat çıkarlarını yakından ilgilendiren Türkiye’nin, gerekli yerlerinde kuvvet bulundurmak ve bu maksatla Orta Doğu’yu kontrol altına alıp, Türkiye’nin dine dayalı bir yönetim altına girmesini önlemek maksadıyla;

ABD Haberalma Servisi “CIA” denetiminde, İsrail Kabine görevlisi Haim Bar-Lev kontrolünde, İsrail “GANDA” birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel TİM “Hayf” Deniz Üssünden botla Türkiye’ye giriş yapmışlardır.

Mezkur timin ülkemizdeki görevleri, Teşkilatımızın değerli Haber kaynaklarından Gazeteci Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand’ı öldürmekdir.

Gazeteci Uğur Mumcu’yu öldüren tim elemanları ikinci görevleri olan Mehmet Ali Birand’ı öldürmek için ülkemizden çıkış yapmamışlardır. TİM elemanlarının yaptığımız istihbarat neticesinde İsrail Hükümetinin Ankara Temsilciğinde kaldıkları tespit edilmiştir.(EK: 11/265-266

hangi derin devlet yapmış gözüküyor?

 

israil derin devleti'mi ? yoksa !

Gönderi tarihi:
Gerceklere tahammülsüz olanlarin gercekleri bir kenara iterek kendi tezlerini dogruymus gibi göstermeleri dogal bir reflekstir.Ne var ki bu refleks küresel kabullerin yok sayilmasina yetmiyor.Ne dedik;"Eger birileri biz Türkiye Cumhuriyeti devletine bas kaldirmis gerilla gücleriyiz diyorlarsa kontrgerillayida kabul edeceklerdir bunun lami cimi yoktur.Hayir efendim biz gerilla savasi verecegiz ama kontrgerilla istemiyoruz demek ciddiyetsizliktir.Teröre kendi metodu ile karsilik verilir.Terör legal bir eylem olmadigi icin onunla mücadelede legal durus beklenemez.Bunun aksini iddia edenler tahammülsüz olanlardir. ******

 

 

saygilarla

 

*"Yapma bir varlık ve araç olarak devlet. Klasik temsilciğini Rousseau, Hobbes ve Locke'un yaptığı bu anlayışa göre, insan mutlak bir özgürlük durumu içinde var olamaz. Mutlak bir özgürlük durumunda, insanı dışarıdan belirleyen ve sınırlayan hiçbir güç olamayacağından, her insan neyin iyi olduğuna kendisi karar verir ve kendi çıkarlarını hayata geçirmeye çalışır. Bu ise, tam bir çıkar çatışmasına, hatta insanlar arasında bir savaşa yol açar. Fakat böyle bir durum, tüm insanlara zarar vereceğinden, insanlar bir araya gelerek, aralarında bir sözleşme yaparlar. İnsanlar toplum sözleş­mesi adı verilen bir uzlaşma ve anlaşmaya dayanarak, ortak iradelerini temsil edecek bir gücü, kendileri için hakem ve yönetici olarak tayin ederler. Buradan da anlaşılaca­ğı gibi, söz konusu anlayışta devletin doğal bir temeli yoktur. Bu yaklaşımda devlet, insanları birbirlerine karşı koruyacak ve ken­dilerini geliştirmelerine imkan verecek bir araç olarak ortaya çıkar."

 

Mutlak yada sınırsız bir özgürlük...farklı beklentiler ve düşünceler...ve akaibinde birarada yaşamak zorunda kalan insanlar arasında ki hak ve ödevleri belirleyen bir "toplumsal sözleşme"

 

Yapma olan, "yapma"lığın da doğal bir gereklilik olan devlet,kurum ve araçlarıyla hizmettir.

 

Devleti ben kendime bu kelimelerle özetliyorum.

 

Peki,siz değerli dostlar?

 

Devletinizi nasıl tanımlıyorsunuz ki,o devleti yetersiz buluyorsunuz?

 

Gerçek de olsa,olmaması gereken illegal yapıları kabul sınırlarınıza hangi mantıkla oturtuyorsunuz?

 

Gerçekler ve kabuller çok farklıdır.Zulüm de gerçektir;kabul değil.Savaş da gerçektir;kabul değil.

 

En azından benim için.

 

ve dostum,siz devletinize güvenmiyorsunuz.

 

güvenseydiniz;"terör ile savaşmanın yolu kontgerilladır" demezdiniz.Mantığını bile sorgulamaya gerek yok.saygılar.

 

*devlet felsefesi ve devlete bakışlar

Gönderi tarihi:
Uğur Mumcu, ölümünden 17 gün önce kaleme aldığı MOSSAD ve Barzani başlıklı yazısında,

Barzani ailesi’ ile İsrail devleti’ arasında bulunan çok ilginç bir bağlantıyı açığa çıkarıyordu!..

Mumcu, 8 Ocak 1993 tarihli Ültimatom’ başlıklı yazısında ise şöyle diyordu:

yakında yayımlanacak bir kitabımda, Kürt milliyetçileri ile istihbarat örgütleri arasındaki ilişkilere ışık tutacak çok ilginç belgeler açıklayacağım!..

Mumcu, ne yazık ki bu belgeleri açıklamaya fırsat bulamadı!..

24 Ocak 1993 tarihinde yani 17 gün sonra,otomobiline konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti!..ayrıca yine söylüyorum bu komisayon belgesiz olabilirmi?

 

UĞUR MUMCU …TBMM KOMİSYON RAPORU:

14-) Komisyona ifade veren Nezih Tavlaş’ın 20/02/1993 tarihinde Faili Meçhul Cinayetler Komisyonuna verdiği ve bir örneğini Komisyonumuza sunduğu Başbakanlığa hitaben yazılmış, MİT Müsteşarlığı antetli ve Müsteşar Sönmez Köksal imzasını havi 02/02/1993 tarih ve 01.786.8879/435 sayılı yazıda “ABD’nin, güvenliğini ve hayat çıkarlarını yakından ilgilendiren Türkiye’nin, gerekli yerlerinde kuvvet bulundurmak ve bu maksatla Orta Doğu’yu kontrol altına alıp, Türkiye’nin dine dayalı bir yönetim altına girmesini önlemek maksadıyla;

ABD Haberalma Servisi “CIA” denetiminde, İsrail Kabine görevlisi Haim Bar-Lev kontrolünde, İsrail “GANDA” birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel TİM “Hayf” Deniz Üssünden botla Türkiye’ye giriş yapmışlardır.

Mezkur timin ülkemizdeki görevleri, Teşkilatımızın değerli Haber kaynaklarından Gazeteci Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand’ı öldürmekdir.

Gazeteci Uğur Mumcu’yu öldüren tim elemanları ikinci görevleri olan Mehmet Ali Birand’ı öldürmek için ülkemizden çıkış yapmamışlardır. TİM elemanlarının yaptığımız istihbarat neticesinde İsrail Hükümetinin Ankara Temsilciğinde kaldıkları tespit edilmiştir.(EK: 11/265-266

hangi derin devlet yapmış gözüküyor?

 

israil derin devleti'mi ? yoksa !

Sn kaplan-200, bildiginiz gibi meclis arastirma komisyonu her dönemki arastirmalarinda oldugu gibi bir cok delillere dayali olarak suclular hakkinda ve arkasindaki güc hakkinda devlete ve organlarina önemli bilgiler verdigi gercekten dogrur. Bu sadece U. Mumcu cinayeti icin gecerli degildir, bilhassa tüm olaylar icjn de gecerlidir, Susurluk olayindaki cete-develt iliskilerinden önceki dönemler de bile mesela hayali ihracat icin kurulan komisyon bile burada cok degerli deliller ve isimler bulmustur ama bildigimiz gibi tüm komisyon dönemlerinde verilen tavsiyelere uyulmamistir, aynen U. Mumcu olayinda oldugu gibi. Benim de dikkat cekmek istedigim nokta budur. Neden devlet ve yetkililer bu meclis komisyonunun isaret ettigi noktalara gitmiyorlar?

Bununncevabi gercekten cok kolay ve o kadarda ilginc. Size tavsiyem Semih Hicyilmaz'in "iste derin devlet" isimli kitabini okumaniz. Belki Semih Hicyilmaz siyasi düsüncesi ile size uymayabilir ama, kitabinda Meclis arastirma Komisyonu raposlarina ve diger kaynaklara dayali olarak konuyu ele almis. O kitabi okuyunca bizlerin devamli söyledigi veya iddaa ettigi gibi efendim devlet icerisinde sadece bir kac hainin yaptigi bir hukuk dísi hareket falan olmadigini, bilhassa devlet kanaliyla isleyen bir sistem odugunu anlayacaksiniz. Ve gene o kitapta görüyorsunuzki, bu güne kadar gelmis gecmis tüm meclis arastirma komisyonlarinin baslarina gelenler ayni, ya gelenler devlet sirri diye aciklama yapmiyorlar, ya da efendim basbakan nin ve bakaninin bilgiis dogrultusunda yptigin isler, yada bu bilgileri genel kurmay´dan aldim gibi devamli benzeri tutumlar. ve sonuna baktiginda bu meclis arastirma komisyonlarinin yapmis oldugu raporlar rafa kaldiriliyor ve tüm suclanan kisiler aklaniyor, tabii bir kac kurban disinda.

Gönderi tarihi:

Devlet destekli faili mechul cinayetlerin yerleri teker teker ortaya cikmaya basladi. Umarim bizler Türkiye halki olarak bu pisligin icinden anlimiz ak olarak cikariz. Dogrusu faazla umudum yok cünki, gene sonunda devleti koruma maksadiyla gercek suclular gün isigina cikmayacak ve katiller devletinde destegiyle yaptiklarinin hesabini vermeyecekler. Umarim ben yanilirim.

 

"KORUCUBAŞINA CESET BASKINI

12:03 17 Mart 2009

 

 

Silopi?deki ölüm kuyularının ardından korucubaşı Kamil Atak?ın köyü Kuştepe de kazıldı. Kazılardan 20 kemik çıktı. Atak?ın iki oğlu gözaltında. Kuştepe JİTEM ve Hizbullah?ın üssü..

 

EMİN DİLOVAN KINAY - ŞIRNAK

 

Şırnak bölgesinde ölüm kuyularının yerleri yeni yeni ortaya çıkıyor. Silopi'deki BOTAŞ Tesisleri ve Sinan Lokantası'na ait ölüm kuyularının kazılmasının ardından, yıllar önce elektrik trafo binasının yapımı sırasında cesetlerin çıktığı öne sürülen Kuştepe (Basisk) köyünde de kazı çalışmaları başlatıldı. Kazılarda 20 adet kemik bulundu. Kuştepe eski korucubaşı Kamil Atak'ın köyü.

 

KORUCUBAŞININ EVİNE BASKIN

1990'lı yıllarda JİTEM tarafından kaçırıldıktan sonra öldürülenlerin atıldığı iddia edilen ölüm kuyuları ve tarlaları bir bir gün yüzüne çıkıyor. Bir dönem Hizbullah'ın kontrolünde olan ve Cizre eski Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atak'a ait Kuştepe köyünde de kazılara başlandı. Köy, İdil yolu üzerinde bulunan Cizre Tank Taburu'na 1 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Dün sabah saatlerinde Cizre Cumhuriyet Başsavcısı ve kaymakamlık yetkilileri, Cizre Belediyesi'ne ait araçlarla Kuştepe köyüne hareket etti. Kamil Atak'a ait eve yapılan baskında, Atak evde bulunmazken, iki oğlu gözaltına alındı. 1992'den sonra boşaltılan Kuştepe köyüne Kamil Atak'ın himayesinde korucular yerleştirilmişti. Yıllarca JİTEM ve Hizbullah işbirliği ile gözaltına alınanların Kuştepe'ye götürülüp burada sorgulandığı ve infaz edildiği iddialarına rağmen bugüne kadar herhangi bir yasal işlem yapılmamıştı. Kamil Atak hakkında Cizre Belediye Başkanı olduğu dönemlerde Van Ağır Ceza Mahkemesi'nde "iki çobanı öldürdüğü" gerekçesiyle gıyabi tutuklama kararı verilmiş ve 11 yıl boyunca tutuklanmamıştı.

 

?TRAFONUN TEMELİNDEN 5 CESET ÇIKTI?

Bazı yerel kaynaklar birkaç yıl önce Kuştepe'deki trafo binasının temel kazısı sırasında en az 5 ceset bulunduğunu ve bu cesetlerin Şırnak Kimsesizler Mezarlığı'na gömüldüğünü söylüyor."

 

Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1237284222&year=2009&month=03&day=17-

Gönderi tarihi:
*"Yapma bir varlık ve araç olarak devlet. Klasik temsilciğini Rousseau, Hobbes ve Locke'un yaptığı bu anlayışa göre, insan mutlak bir özgürlük durumu içinde var olamaz. Mutlak bir özgürlük durumunda, insanı dışarıdan belirleyen ve sınırlayan hiçbir güç olamayacağından, her insan neyin iyi olduğuna kendisi karar verir ve kendi çıkarlarını hayata geçirmeye çalışır. Bu ise, tam bir çıkar çatışmasına, hatta insanlar arasında bir savaşa yol açar. Fakat böyle bir durum, tüm insanlara zarar vereceğinden, insanlar bir araya gelerek, aralarında bir sözleşme yaparlar. İnsanlar toplum sözleş­mesi adı verilen bir uzlaşma ve anlaşmaya dayanarak, ortak iradelerini temsil edecek bir gücü, kendileri için hakem ve yönetici olarak tayin ederler. Buradan da anlaşılaca­ğı gibi, söz konusu anlayışta devletin doğal bir temeli yoktur. Bu yaklaşımda devlet, insanları birbirlerine karşı koruyacak ve ken­dilerini geliştirmelerine imkan verecek bir araç olarak ortaya çıkar."/

.

.

.

*devlet felsefesi ve devlete bakışlar

 

sayin Mavi,siz bu cümlelerinizle terörü ve terörle mücadeleyi bilimsel olarak aciklayan her teze karsi oldugunuzuda ispat ettiniz.Evet siz aynen benim yazdigim gibi;Biz gerilla savasi verecegiz ama Kontrgerilla istemiyoruz diyenlerdensiniz.Sizde baskalarini Korku ve güvensiz gösterme gibi bir yaklasim var ki bence bu tam bir önyargidir.Gercekleri kabul etmesini ögrenin ve gercekleri yazanlara korkuyorsunuz veya güvenmiyorsunuz gibi modasi gecmis ve malum bir siyasi kesimin kullandigi sözcüklerle yaklasmayin.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
ve dostum,siz devletinize güvenmiyorsunuz.

 

güvenseydiniz;"terör ile savaşmanın yolu kontgerilladır" demezdiniz.Mantığını bile sorgulamaya gerek yok.saygılar.

 

 

:clover:

İlk çiçeğim size gelsin sayın mavi bu sözlere. Altı çizilmeli gerçekten.

Gönderi tarihi:

Dirsek temasi iddialarin dogrulugunu degil,yanlislari elbirligi ile dogru göstermeye yöneliktir.Terörle mücadelede hicbir bilimsel görüs nizami savasin gerekliligini savunmaz,terörde ideolojik cikarlar gözetenlerdir gayri nizami mücadeleye karsi olanlar.

 

Terörle mücadelede her devletin gayri nizami savas unsurlari mevcuttur olmalidirda,bunu böyle basitce bir "devletinize güvenmiyorsunuz"cümleyle reddetmek terörü legal göstermekten farksizdir.Tevekkeli degil biz PKK dan bahsederken neden PKK var diye karsi soru sorulmaktadir,bu bence terörü legal ve hakli gösterme siyasetidir. Diplomatlarimiz Asala terör örgütü tarafindan sehit edilirken Avrupa ülkeleri öldürülen diplomatimizin haberini verirken ardindan 1915 olaylarinin intikami diye de bir hakli gösterme siyaseti yürütüyordu.Evet bugün kontrgerillanin PKK ya karsi mücadelesi icin devleti suclu görmekte ayni siyasettir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Gerilla yöntemi kullanılan bir savaşta düzenli ordu ile buna karşı çıkmanız mümkün değildir. Gerilla taktiğinde vur kaçlarla düzenli ordunun lojistik desteğini azaltmak ve zarar vermek esastır. Hiç bir gerilla savaşı da arkasında halk desteği olmadan başarıya ulaşamaz. Bu tip bir savaşta ancak gerilla taktiği ile başarı sağlanır ve askeri bir tekniktir.

Bu demek değlki yanlış anlaşılmasın kontrgerillanın yaptığı ve karıştığı tüm işleri tasvip ediyorum .Amacından sapmadığı sürece pkknın uyguladığı gerilla taktiğine ancak aynı taktikle cevap vermek mümkündür. Düzenli bir orduyla gerilla ile mücadele yapılamaz.

Gönderi tarihi:

Arkadaslar neden bu kadar bilgi kirliligi yapiyoruz? Neden alakasiz yorumlar yapiyoruz? Kontrgerilla özel olarak PKK nin gerilla savasina karsilik gelistirilmis bir gerilla tipi savasan askeri birlik falan degilki. Kim ve neden böyle yanlisi burada sergiliyor amaci anlasilir degil. PKK'nin savasina uygun sekilde azten özel tim gibi ayri bir askeri birim var. Kontrgerilla 1970 lerde bile vardi ve burada anlatinilan gibi gerilla savasi veren legal bir devlet birimi degildi ve hala da degil. Kontrgerilla ehr döneme göre degisik görevler üstlenen ve methodlar kullanan yasa disi, hukuka aykiri devletten gücünü alan gizli bir örgüttür, bunlar bir dönem 1977'de 1 mayis taksimdeydi, bir bakiyorsun 1979 da Maras'ta idi, 1980'de Corum'da görevlerini yaptilar, sonralari Gazi mahallesinde ve 1993 de Sivas'ta gördük onlari,......

Etmeyin eylemeyin, bu kadarda koulari biurbirine karistirmayalim artik. savunuyorsan adam gibi savun derlerya, aynen öyle olsun, savunuyorsak bilerek savunalim.

Gönderi tarihi:
Gerceklere tahammülsüz olanlarin gercekleri bir kenara iterek kendi tezlerini dogruymus gibi göstermeleri dogal bir reflekstir.Ne var ki bu refleks küresel kabullerin yok sayilmasina yetmiyor.Ne dedik;"Eger birileri biz Türkiye Cumhuriyeti devletine bas kaldirmis gerilla gücleriyiz diyorlarsa kontrgerillayida kabul edeceklerdir bunun lami cimi yoktur.Hayir efendim biz gerilla savasi verecegiz ama kontrgerilla istemiyoruz demek ciddiyetsizliktir.Teröre kendi metodu ile karsilik verilir.Terör legal bir eylem olmadigi icin onunla mücadelede legal durus beklenemez.Bunun aksini iddia edenler tahammülsüz olanlardir. ******

 

 

saygilarla

 

dostum,siz bunu yazdınız.

 

sayin Mavi,siz bu cümlelerinizle terörü ve terörle mücadeleyi bilimsel olarak aciklayan her teze karsi oldugunuzuda ispat ettiniz.Evet siz aynen benim yazdigim gibi;Biz gerilla savasi verecegiz ama Kontrgerilla istemiyoruz diyenlerdensiniz.Sizde baskalarini Korku ve güvensiz gösterme gibi bir yaklasim var ki bence bu tam bir önyargidir.Gercekleri kabul etmesini ögrenin ve gercekleri yazanlara korkuyorsunuz veya güvenmiyorsunuz gibi modasi gecmis ve malum bir siyasi kesimin kullandigi sözcüklerle yaklasmayin.

 

saygilarla

 

Dostum,

 

Terörle mücadale ne zamandan beri bilimsel tezlerle açıklanıyor.Olsa olsa teknik dersiniz,ki bu da bilim değildir.

 

Benim için "devlet" i,felsefi bir bakışla anlatmaya çalıştım.

 

Dedim ki devlet,farklı insanları aynı çıkarda buluşturan,insani hak ve özgürlükleri,sınırlıkları bir "toplumsal sözleşme" ile açıklayan,kurum ve araçlarıyla yapay bir varlıktır.

 

Özellikle dikkattinizi çekiyorum;kurum ve araçları ile...

 

Terörle mücadale güvenlikten geçer.Bu ülkede bir Genelkurmay Başkanlığı var,asker var,polis var...

 

Bu kurum ne için var?

 

Bu kuruma aktarılan para,ne için aktarılıyor?

 

Diyorsunuz ki,illah kontgerilla.Ben de diyorum ki,olmaz olmaz.Korkuyorsunuz,güvenmiyorsunuz.

 

Bana gerçeği değil gerekliliği yazın.

Gönderi tarihi:
Gerceklere tahammülsüz olanlarin gercekleri bir kenara iterek kendi tezlerini dogruymus gibi göstermeleri dogal bir reflekstir.Ne var ki bu refleks küresel kabullerin yok sayilmasina yetmiyor.Ne dedik;"Eger birileri biz Türkiye Cumhuriyeti devletine bas kaldirmis gerilla gücleriyiz diyorlarsa kontrgerillayida kabul edeceklerdir bunun lami cimi yoktur.Hayir efendim biz gerilla savasi verecegiz ama kontrgerilla istemiyoruz demek ciddiyetsizliktir.Teröre kendi metodu ile karsilik verilir.Terör legal bir eylem olmadigi icin onunla mücadelede legal durus beklenemez.Bunun aksini iddia edenler tahammülsüz olanlardir. ******

 

 

saygilarla

 

dostum,siz bunu yazdınız.

 

sayin Mavi,siz bu cümlelerinizle terörü ve terörle mücadeleyi bilimsel olarak aciklayan her teze karsi oldugunuzuda ispat ettiniz.Evet siz aynen benim yazdigim gibi;Biz gerilla savasi verecegiz ama Kontrgerilla istemiyoruz diyenlerdensiniz.Sizde baskalarini Korku ve güvensiz gösterme gibi bir yaklasim var ki bence bu tam bir önyargidir.Gercekleri kabul etmesini ögrenin ve gercekleri yazanlara korkuyorsunuz veya güvenmiyorsunuz gibi modasi gecmis ve malum bir siyasi kesimin kullandigi sözcüklerle yaklasmayin.

 

saygilarla

 

Dostum,

 

Terörle mücadale ne zamandan beri bilimsel tezlerle açıklanıyor.Olsa olsa teknik dersiniz,ki bu da bilim değildir.

 

Benim için "devlet" i,felsefi bir bakışla anlatmaya çalıştım.

 

Dedim ki devlet,farklı insanları aynı çıkarda buluşturan,insani hak ve özgürlükleri,sınırlıkları bir "toplumsal sözleşme" ile açıklayan,kurum ve araçlarıyla yapay bir varlıktır.

 

Özellikle dikkattinizi çekiyorum;kurum ve araçları ile...

 

Terörle mücadale güvenlikten geçer.Bu ülkede bir Genelkurmay Başkanlığı var,asker var,polis var...

 

Bu kurum ne için var?

 

Bu kuruma aktarılan para,ne için aktarılıyor?

 

Diyorsunuz ki,illah kontgerilla.Ben de diyorum ki,olmaz olmaz.Korkuyorsunuz,güvenmiyorsunuz.

 

Bana gerçeği değil gerekliliği yazın.

Gönderi tarihi:
PKK'nin savasina uygun sekilde azten özel tim gibi ayri bir askeri birim var.

Polis özel timlerini kastediyor olmalısın. Onlar içişleri bakanlığına bağlıdır ve kontrgerilla faaliyeti yapamazlar. Yaptılarsa, bu da aynen askerin teslim ol çağrısı yapmadan pusu atması örneği gibi asimetrik savaşa kayması demektir. Polisin tutuklama yaparken zanlıya haklarını okumayı ihmal etmesi gibi bir prosedür ihmali ve ihlalidir. Kontgerilla demek, aynen teröristin yöntemi ile karşılık veren güç demektir.

 

Yani legal güvenlik gücünün asimetrik davranması ayrı, kuruluş amacı tamamen teröre aynı yöntemle karşılık vermek formatında olan birim ayrı!

 

Ha bu iyi bir şey mi, değil. Olmaması iyi değil mi, evet, olmaması lazım. Amaaa... Gerekli olunca yapılır mı, evet yapılır... Üç kuruşa kiralanmış silahlı katiller gencecik öğretmenlerini, anasının kuzusu Mehmetçikleri, alınteri ile ekmeğini kazanan işçini kalleşçe katlederse, yapılır...

Gönderi tarihi:
Terör ortamı her şeyi, devleti bile illegalize eder.

 

Normalde güvenlik güçlerinin silahlı teröristler gördüğünde ne yapması gerekir? Silahlarını bırakmalarını ve teslim olmalarını söylemesi gerekir. Yasal prosedür böyledir.

 

Peki sizin kontr-gerilla dediğiniz güçler ne yapar? Tıpkı teröristlerin yaptığını yapar. Hareket halinde bir terörist grubu gördüğünde pusu kurar. Yasal prosedürü yerine getirmeksizin dürbünlü silahla ateş açar ve öldürür.

 

ooo askeri uzmanlık başlamış yine :)

 

*****

 

Kontrgerilla denilenler dağlarda teröristlerle çatışmaya girmezler. operasyonlara vs lere katılmazlar. Dağlarda pusu kurmazlar.

 

Kontrgerilla'nın ne olduğu, nasıl çalıştığı, yöntemleri ve taktiklerinin neler olduğunu anlamak için birkaç bilinen kontrgerilla operasyonu örneği vereyim ;

 

1977 1 Mayıs'ı. İntercontinental Oteli ile Sular idaresinin üstünden meydandaki kalabalığın üstüne otomatik silahlarla ateş açılmış. meydan savaş alanına dönmüş onlarca insan ölmüştür.

 

Çorum'da sabah sağcı, öğleden sonra ise solcu bir genci öldüren tabanca ele geçirilmiştir.

 

Çorum'da Alaaddin camiinin önüne ses bomba atılmış, alevilerin suları zehirlediği bilgisi halka duyrulmuştur.

 

Maraş'ta "Güneş Ne zaman doğacak" filmi gösterilirken sinema bombalanmıştır.

 

Gazi Mahallesi'nde bir ticari taksi şöförünün boğazı kesilmiş cesedi bagajda bir şekilde ele geçirilmiş. Bu taksi ile kahvehaneler ve pastaneler otomatik silahlarla taranmış. Ardından Gazi olayları başlamıştır.

 

Kontgerilla üzerine araştırmalar yapan Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy suikastle öldürülmüştür.

 

Doğu illerinde insanlar evlerinden asker/polis üniforması giymiş kimselerce "gözaltına alınıyorlar" denilerek götürülmüş. bir daha kendilerinden haber alınamamış. Daha sonra yapılan incelemelerde bu kişilerin polis veya asker olmadıkları anlaşılmıştır.

 

Hizbullah'un kuruluşu kontrgerilla tarafından desteklenmiş, hizbullah'a silah teymin edilmiştir.

 

Yine bir çok suikast, faili meçhul cinayette kontrgerilla parmağı vardır.

 

Kısacası kontrgerilla örgütlü olduğu hiçbir ülkede, dağlarda teröristlerle yasal prosedüre uymadan savaşan bir güç falan değildir. Kontgerilla birimleri ve eylemleri de böyle birşey değildir.

Gönderi tarihi:
Polis özel timlerini kastediyor olmalısın. Onlar içişleri bakanlığına bağlıdır ve kontrgerilla faaliyeti yapamazlar. Yaptılarsa, bu da aynen askerin teslim ol çağrısı yapmadan pusu atması örneği gibi asimetrik savaşa kayması demektir.

 

Ordunun özel timleri vardır. Sas, sat, bordo bereliler, kara askerler vs. Özel Kuvvetler Komutanlığı diye bir komutanlık vardır.

Gönderi tarihi:

Kontrgerilla güçlerinin ne olduğu, neler yaptığı ve örgütlenmelerinin nasıl olduğu , kaynağının nerden geldiği hakkında bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlara fm 31-15 ve st 31-15 talimnamelerini incelemenizi öneririm. İnceleme ile beraber zaten faili meçhuller hakkında da bir çok bilgiye sahip olmuş olacaksınız.

Gönderi tarihi:
Polis özel timlerini kastediyor olmalısın. Onlar içişleri bakanlığına bağlıdır ve kontrgerilla faaliyeti yapamazlar. Yaptılarsa, bu da aynen askerin teslim ol çağrısı yapmadan pusu atması örneği gibi asimetrik savaşa kayması demektir. Polisin tutuklama yaparken zanlıya haklarını okumayı ihmal etmesi gibi bir prosedür ihmali ve ihlalidir. Kontgerilla demek, aynen teröristin yöntemi ile karşılık veren güç demektir.

 

Yani legal güvenlik gücünün asimetrik davranması ayrı, kuruluş amacı tamamen teröre aynı yöntemle karşılık vermek formatında olan birim ayrı!

 

Ha bu iyi bir şey mi, değil. Olmaması iyi değil mi, evet, olmaması lazım. Amaaa... Gerekli olunca yapılır mı, evet yapılır... Üç kuruşa kiralanmış silahlı katiller gencecik öğretmenlerini, anasının kuzusu Mehmetçikleri, alınteri ile ekmeğini kazanan işçini kalleşçe katlederse, yapılır...

Sn demirefe, en azindan siz yanlis bilgi vermeyin burada. kontrgerilla ile pkk'ya karsi verilen gerila tipi savasin hic bir alakasi yok, lütfen iyi arastiralim. Kontrgerilla deyince herhalde isminden kaynaklanarak gerilla savasi veriyor zannediyorsunuz, ama yaniliyorsunuz. Kontrgerillanin görev alani cok degisik ve pkk teröründen öncede vardi. ben saymistim onlarin eylem alanlarini ama gene de tekrarlayayi, 1977'de 1 Mayis taksim meyadani, 1979 Maras, 1980 Corum, gene 80 li dönemlerde bir cok ögrenci katliamlari, 1993 Sivas madimak oteli, Gazi katliami, ...... saymakla bitiremeyiz.

Gönderi tarihi:
ooo askeri uzmanlık başlamış yine :)

 

.

.

.

Kısacası kontrgerilla örgütlü olduğu hiçbir ülkede, dağlarda teröristlerle yasal prosedüre uymadan savaşan bir güç falan değildir. Kontgerilla birimleri ve eylemleri de böyle birşey değildir.

 

*****

 

Hiç bir bilgiye sahip olmasanız bile elinizin altında google var.

 

Daha önce iddia ettiğin askerler ne kadar fazla operasyona çıkarsa o kadar fazla para alır ve para için fazladan göreve gider iddianı açıkla ondan sonra ders vermeye çalış.

 

Önce konor gerillayı öğrenmek için gerillayı bilmek lazım?

 

Gerilla: Düzenli bir orduya karşı küçük birlikler hâlinde çatışan, hafif silahlarla donatılmış daha çok vur-kaç taktiğini kullan topluğa denir.kendi topraklarının savunmasını yapar ve Diğer bir anlamda ise düzensiz ordu demektir.

 

Bunlara aynı yöntenle yani vur-kaç takdiğiye karşılık verilmesine de kontor-gerilla denir.

 

Öncelikle terör ile gerillanın arasındaki farkıda idrak etmek gerek?

 

Gerilla suçu olmayan sivil insan ,çocuk öldürmez ortalığı bombalamaz vs.

 

Kontor gerilla ise dağlarda kendisini gerilla diye tanımlayan teröristlere karşı savaşan 5-8 kişiden oluşan onlar gibi yaşayan onlar gibi düşünen vur kaç takdiğini kullanan guruplara denir.

 

Yani kontur gerillayı idrak ettikten sonra sizin saydığınız bombalama ve cinayet olaylarını yapamayacaklarını da anlamış olursunuz.

 

Eğer kontor gerillaya örnek verecek olursak ??YEŞİL??Buna bir örnektir?

 

Aldığı istihbaratla küçük guruplarla terörist gibi düşünüp onun gibi hareket ederek vur kaç taktiği ile savaşanlardır.

Gönderi tarihi:
kontrgerilla ile pkk'ya karsi verilen gerila tipi savasin hic bir alakasi yok

Ben öyle bir şey, kontrgerilla sadece PKK ile savaşmak için kuruldu yönünde bir şey demedim. Bu sonuç olarak yasal bir örgütlenme değildir, varlığını bile öyle kolay ortaya çıkaramazsınız. Her yaptıkları iyidir diye savunamazsınız. Benim böyle bir söylemim yok! Kesin belirteyim.

 

Benim dediğimin özü şu: Terör öyle bir beladır ki, devleti bile illegalize eder... Hayır yani, amacı da, stratejisi de budur! Devleti illegaliteye zorlamak! Bir yargısız infaz, terör örgütünü sevinçten havaya zıplatır. Haklarını savunuyoruz dedikleri insanlardan birkaçının öldürülmesi, ağızlarını keyiften kulaklarına vardırır. Bir köy göçe zorlansın, deme keyiflerine gitsin. Gerine gerine göbek kaşırlar!

 

Bunlar cep telefonum izleniyor mu diye telefonu sadık adamlarına verip ötede telefonu açtıran adamlardır. Kendi militanlarını sinek gibi infaz edip harcarlar. Canın onlar indinde bir değeri yoktur. Çünkü alıp sattıkları şey kandır, candır...

Gönderi tarihi:

En büyük yanilgi,ülkede cereyan eden birtakim yasadisi gelismeyi hemen Kontrgerilla diye lanse etmektir.Agizlarda sakiz olmus kontrgerilla,parmagi aciyan sucu kontrgerillaya yüklüyor.Kontrgerillanin sözlük anlami "KARSI GERILLADIR".Önce bu karsi gerillanin Türkiye'de kullanilip kullanilmadigini incelemeniz gerekir.1 Mayis 1977 olaylarinin kontrgerilla isi oldugu sonucuna nereden ve nasil varmaktasiniz.Yani siyasi amacli söylenmis bir takim asilsiz iddialari burada kontrgerilla diye yutturmaya calismaniz ise gercekten cok cok ilginc.Türkiye ta basindan beri özel savas tedbiri almamistir.Ama silahli bir mücadele varsa,bu mücadeleyi yürütenler kendilerini gerilla olarak adlandiriyorsa onun karsisinda elbette o gerillaya karsi koyabilecek gücler olacaktir.Eli silahli ve kendilerinin gerilla oldugunu söyleyenlere karsi temelde iki türlü tedbir alinir:

 

1-Gerillanin eylem yapmasini engelleyecek tedbirler ki bunlara Anti-Gerilla tedbirleri denir.

 

2-Gerillayla gerilla savasinin gerektirdigi tedbirleri alarak,gerilla gibi mücadele eden birlikler;Iste bu birlikleri kontrgerilla ve alinan tedbirlere kontrgerilla tedbirleri adi verilir.

 

Devleti asagilamak,devleti yaftalamak ideolojik kinini kusmak isteyenler,ülkede yasanan her anti-demokratik gelismeyi kontrgerilla diye satmaya kalkarlar.Onlara göre Sivas olaylari,Gazi olaylari,Kahraman Maras olaylari vs.kontrgerillanin basinin altindan cikmistir yani devlet yaptirmistir.Bu,devlete karsi yapilan en büyük haksizlik ve de ihanettir.Siyasi ideolojilere sahip olmak devleti karalamayi gerektirmez.Kurumlara camur atarak iftira atarak nereye varmak istiyorsunuz.Eger bütün bu karalamalarinin amaci Türkiye'de bir karsi devrim gerceklestirmek ise devleti yikmak icin önce halki safdisi birakmaniz gerekir.Halk devletine herzaman sahip cikmistir yine cikacaktir gerekirse.

 

Kemikparcalari üzerinden siyaset yapilmaktadir.Karanlik köselerde oturanlar zehir sacmaktadirlar.Hedefe ulasmislar gibi bir telas ve heyecan icindeler.Cumhuriyet tarihinde görülmemis bir cephe acilmis orduya karsi her yönden saldiri var,saldiranlarin kimler olduklarini cok iyi biliyoruz.Millet sosyal patlama noktasina gelmekte ama bir kesim var ki bunu umursamiyor hala atese benzin dökmekle mesguller halbuki cikacak olan yangindan herkes nasibini alacaktir.

Iktidar oy derdine düsmüs Türkiye umurunda bile degil.Muhalefet zaten yok olanda iktidara laf yetistirme sevdasinda.Millet perisanlari oynuyor ve karanlik zihinler bu firsati kendi lehlerine cevirmek icin mümkün olan her provakasyonu yapmakla mesgul.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Bu, terör örgütünün korkunç bir şekilde sırıtan yüzüdür. Kendi militanlarının cesetlerini, kemiklerini yarın propaganda aracı olarak kullanacak, bunu bilin. Ölüm tüccarı ve kan satıcılarıdır bu örgüt.

Evet, beş ay önce söylemişiz... O gün söylediğimiz yarın, bu günmüş...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.