Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2008 Devletten ne anlıyorsunuz?Devlet kavramını önce bir irdelemenizi öneriyorum,sevgili arkadaşım.. Ne kadar kolay değilmi her işi her suçu tüzel bir varlık üzerine yıkmak Devlet nedir,hükümet nedir,derin devlet kimlere denir? Yetkiyi veren kimlerdir,kim kimlerin maşasıdır? Önce bunların iyice bir idrak edilmesi gerektiğini düşünüyorum haksızmıyım.. Bu kadar devlet lafı geçince aklıma bir fıkra geldi yazmadan geçmeyeyim.. Kayserili , Laz , Birde Kürt.Bunlar şehirler arası yolculuk yapmaktadırlar.Ölüm vakti gelmiş ve kaza geçirip ahirete intikal etmişlerdir.Ancak Öbür tarafta anlaşılır ki Azrail büyük bir hata yapmış.Yanlış insanların canını almıştır.5000Ytl kefalet karşılığında dünyaya geri gönderileceklerdir.Eli açık Laz 5000YTL'yi verip Dünyaya döner.Arkadaşlarını bekler bekler ama ne gelen vardır nede giden.Dua eder Allah'ım meleklerinden birini gönder de arkadaşlarımın akibetini sorayım diye. Melek gelir. Laz derki. "Ula peni 5000YTL 'ye piraktinuz. ama arkadaşlarum gelmedi. Neredeler bunlar." Melek cevap verir.Uyanık kayserili Kefaleti 2000YTL'ye kadar düşürdü.Hala pazarlık yapıyor.Laz sorar ee peki Kürt ne yapio. Melek de derki o da " Devlet versin devlet versin " diyo "beni bu alemde divane gezdiren sen değil misin" şeklinde bir sitem de yatmış olan bir "devlet versin,devlet versin" yaklaşımına döneyim izninle Suhedacım fıkran için sağolasın Beni bu alemde divane gezdiren devletime Kadim ol kutsal devlet Devlet anlayışımızı buyrun beraber sorgulayalım. Devlet,birarada yaşamak zorunda olan insanların,belirli sınırlar dahilinde,bir araya gelerek ortaya çıkardığı siyasal örgütlenmedir.İçinde insan(halk),sınır(ülke),siyasal örgütlenme(egemenlik) unsurunu barındıran kavram da asli unsur;şüphesiz egemenliktir. Benim için devlet kaba tanımı ile bunları ifade ediyor.Benim için dedim;çünkü devletin de maalesef genel geçer bir tanımı yoktur. Örneğin,Platon için; "İyilik ve gerçeklik ilksiz ve sonsuz olduğundan, en iyi devlet, göklerdeki modeli yakından kopya eden, en az değişme ve en büyük statik yetkinliğe sahip, yöneticileri ilksiz ve sonsuz iyiyi en iyi anlamış devlettir." yada bir Demokrotis,bizim için devletin verdiği ödevlere yaklaşım tarzıyla şunları ifade eder; "Ödev insanı adaletsiz olmaktan engeller; en azından, kendi adaletsizliğine sahip çıkmaktan engeller" "Yasayı öldürdüm, yasa beni, bir cesedin canlı birini korkuttuğu gibi korkutuyor" Nietzchse,yasayı öldürür. Nietzchse,siyasal bir düzeni bu ifade ile yok sayabilir.Konfüçyüs ise Nietzchse'nin öldürdüğü yasalara bakın bu ifadelerle bir gereklilik kazandırabilir. "Halk yasalarla yönetilir ve cezalarla yola getirilmek istenirse, onlar kendilerini cezalardan kurtarmaya çalışacaklar; ama hiç utanç duymayacaklardır. Onlar erdemle yönetilir ve terbiye gerekleriyle yola getirilmek istenirse, utanç duyacaklar ve böylece iyi olmaya çalışacaklardır." Suheda, Bakın,birbirinden oldukça farklı yaklaşımlar.Kimi için devlet bireyin faydasından başka birşey değilken,kimileri için bir zorunluluktur. Kimileri için ideal olan devlet,egemenliğin halk olduğu bir siyasi anlayış iken kimileri için sadece "iyi bir yönetici"dir. Devlet anlayışımı irdelelememi istemişsiniz. Ben devlet anlayışımı zamanında çok irdeledim;devletimi çok önceki yıllarda tanımladım.Tanımımı yukarda yazdım.Bu tanım,benim için genel geçer olan tanımdır;ama siz istiyorsanız,yine irdeleyeyim.Tabi sizin de irdeleyeceğinizi umarak.Ben başlıyorum; "devlet,birarada yaşamak zorunda olan insanların,belirli sınırlar dahilinde,bir araya gelerek ortaya çıkardığı siyasal örgütlenmedir.İçinde insan(halk),sınır(ülke),siyasal örgütlenme(egemenlik) unsurunu barındıran kavram da asli unsur;şüphesiz egemenliktir." -bir arada yaşamak zorunda olan bireylerin,birlikte yaşamasını olanaklı kılmak için varsa devlet;devlet benim sınırlarımı çizemez, ben devletin sınırlarını çizerim.Yani devlet benim için vardır;ben devlet için değil. -belirli sınırlar,sizin yaşadığınız ve kendi insiyatifinizde bulunan toprak parçalarını ifade eder;devlet bu toprak parçalarında,aynı oranda kendini hissettirmek zorundadır. -ve egemenlik... Suheda,devlet "kim"dir sorusuna vereceğiniz her yanıt sizin egemenlik anlayışınızı gösterir.Devlet sizin için,birey olarak siz iseniz egemenliğin kaynağı sizsinizdir.Yok değilseniz;o zaman egemenlik anlayışınız bazen devlet dediğiniz elle tutulamayan,ama hayatınızı her yönüyle işgal eden bir kavram bazen de "iyi veya yüce" olarak kabul ettiğiniz herhangi bir birey veya herhangi elle tutulamayan diğer bir kavram olur. Benim için devlet,okullarda ki öğretmenler,hastanelerde ki doktorlar....topluma hizmet veren kamu kuruluşlarından,var olan siyasi anlayıştan ve halkın kendisinden ibaret iken;benim ülkemde olan devlet anlayışı bu değil. Benim ülkem de devletin kim olduğu ve ne yapmak istediği belli değil.Benim dışımda gelişen o kadar olay var ki;ister istemez düşünüyorum...nasıl devlet,hangi devlet,nerede devlet...? Derin devlet kavramını da artık geçtim ben,burada da ifade ettim;yine belirteyim. Ben artık derin devletin,devletin yapmak istediklerine ama yapamadıklarına kılıf uydurmak için pembeye boyadığı bir kukla olduğunu düşünüyorum. Çünkü;devlet farkında iken kabul etmeyen. Çünkü,devlet bu suçlara ortak olan. Çünkü;devlet bu suçı işleyenlere kol kanat geren...çünkü...çünkü ben devletime artık güvenmiyorum.Derin devlet varsa da;devlet kendi dışında ki bu oluşumlar için ne diyor,onlarla nasıl mücadale ediyor?(Jitem'i inkar ederken,Jitem'i sahiplenen bir devlet,ne kadar garip) Oldukça uzun oldu yazı,keseyim.Buyrun sizi de dinleyeyim;sonra neyi ekleyeceğimi beraber göreceğiz. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2008 E baslasaniza irdelemeye,yoksa henüz hazir degilmisiniz? Önce dünya üzerinde kac tane devlet var,isterseniz ondan baslayin. Sonra Devlet kavramini aciklayin,Devlete yetkiyi kimlerin verdigini anlatin,anlatinda biz de ögrenelim sizde rahat edin. Evet devletten ne anliyorsunuz? Lego taslariyla yapilan sonra begenmedim diyip yiktiginiz oyuncak mi? SAYGILARLA Biz başladık,sizi bekliyoruz Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2008 Her seyden önce,herkesin devlet görüsü veya tarifi onun kendi siyasi görüsleriyle endekslidir. Devleti,bütün zaman bazinda ele alarak genel bir tanimlama yapamayiz,cünkü devlet cok yönlü ve soyut bir olgudur. Devleti bir bütün olarak anlamak istiyorsak bütün siyasi görüsleri birlestirerek bunu yapabiliriz. Cagdas toplumlarda devlet en önemli bir kurumdur,siyasi kurumlarin en örgütlenmis olanidir.Yaptirim ve zorlama gücüne sahiptir,polis,jandarma ve ordu hükümetin emrindedir. Devlet dedigimiz bu siyasi örgütlenme,ülke sartlarina göre hareket eder,ülkede bir kaos ortami varsa onu ortadan kaldiracak düzenlemeleri yapar bu düzenlemelere uymayanlari düzene uymaya zorlar.Iste bu düzeni begenmeyenler o devlet yapisina karsi olurlar,cünkü uymalari istenen düzen onlarin arzuladiklari düzen degildir.Kutuplasma buradan dogar,mevcut düzeni begenenlerle begenmeyenlerin sürtüsmesi ancak iyi bir yönetimle önlenebilir,devletin varligina kastetmek sadece bizde degil tüm cagdas veya degil diger devletlerin hepsinde sert cezalalarla önlenmeye calisilir. Devletin yurttaslara karsi görevleri oldugu gibi yurttaslarinda devlete karsi yükümlülükleri vardir.Devlet yurttaslara verdigi özgürlügün devlete karsi kullanildigi hallerde yaptirim yapma hakkina sahiptir. Saniyorum ki yukardaki ifadeler Devletin nasil olmasi gerektigi ve hangi haklara sahip oldugu anlaminda yeterli bilgiyi vermektedir.Devleti yok sayarak biryerlere varilmaz,devleti yok saymak bassizciligi dogurur. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2008 E baslasaniza irdelemeye,yoksa henüz hazir degilmisiniz? Önce dünya üzerinde kac tane devlet var,isterseniz ondan baslayin. Sonra Devlet kavramini aciklayin,Devlete yetkiyi kimlerin verdigini anlatin,anlatinda biz de ögrenelim sizde rahat edin. Evet devletten ne anliyorsunuz? Lego taslariyla yapilan sonra begenmedim diyip yiktiginiz oyuncak mi? SAYGILARLA Siz önce o sorularinizi bize tavsiye eden arkadasa yönlendirin. Bizler bazilari kadar devlet falan ne oldugunu bilmedigimiz icin bize yardimci olsun diye konuyu acmasini rica ettik. O arkadastan bir haber yok ama sizden malesef gene yanlis adrese bir atif var. Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 "beni bu alemde divane gezdiren sen değil misin" şeklinde bir sitem de yatmış olan bir "devlet versin,devlet versin" yaklaşımına döneyim izninle Suhedacım fıkran için sağolasın Beni bu alemde divane gezdiren devletime Kadim ol kutsal devlet Devlet anlayışımızı buyrun beraber sorgulayalım. Maviciğim; Yurt,vatan,memleket ve hepsinin toplamı şekil almış hali Devlet.. Bir vatana sahip olabilmek için ve onu müdafa edebilmek için ve onu ilerilere taşıyabilmek için yapılan fedakarlıkları tartışmayacağız,bunlar malum..Ama arkamıza dönüp baktığımız zaman neler yaşandığını anlayabildiğimiz zaman Devlet kavramının büyüklüğünü,önemini idrak edebiliyoruz.. İşte bu idrak devletin sorgulanamaz kutsiyetini önümüze seriyor.Burası Türkiye Cumhuriyeti,sınırlarının her metre karesinde bir şehit yatan ülke,yüz yıllardır aynı topraklar içerisinde hiç bir etnik ayırım gözetilmeden yaşanılan yer.. Kısaca devlet budur devlet kişiye borçlu değildir,kişidir devlete borçlu olan.. Sorgulanacak olan nedir hükümetlerdir yani devleti yöneten kadrolardır.Osmanlının son dönemleri ile başlayan ve günümüz hükümetlerine kadar süre gelmiş olan başka güçlere bağımlı,hür bir irade ile yönetilemeyen ve yönetilemediği için ülke içerisinde ki kaosları dinmeyen bir devlet bizimkisi.. Kokuşmuş bir sisteme tabi olan,kendi ayakları üzerinde duramayan içindeki ve dışındaki güçleri kontrol edemeyen hükümetler var olduğu sürece bu devlet maalesef yüz üstü sürünmeye mahkumdur. Hiç bir siyasi partisine en ufak bir sempatizanlık dahi beslemediğim,alında hain yaftası olanlarla birlikte aynı çatı altında vatan millet sakarya sözleri ile sözüm ona ülkeyi daha ileriye daha refaha taşıyacaklarını iddia edenleride görmeye tahammül edemediğim bir garip ülke bizimkisi.. Bir gurubun ne kadar çalarım ne kadar çırparım diğerinin aldığı talimatlarla ne kadar olay ne kadar kaos yaratabilirim,düşüncesi ile yağmaladığı talan ettiği ve savaş yerine çevirdiği ülke.. ..Ve bu görünen ve bu yaşanan tüm olaylara seyirci kalmayıp kıyısından köşesinden ilişen birilerinin hak hukuk arama savaşına girdiği ülke.. "Devlet bana şunu vermedi,devlet bana bunu yapmadı"sitemleri ile herşeyi ama herşeyi devletten bekleyenlerin çıkmazı içerisinde yuvarlanıp giden bir ülke.. Maraş'ı kan gölüne çevirenlerin sonrasında Sivas'ı yangin yerine çevirip hemen arkasından Başbağları ateşe verenlerin güneydoğuyu teröre teslim edenlerin el ele kola dolaşıp sonrasında halkın birbirine"sen yaptın,o yaptı,bu yaptı"söylemlerini sırıtarak seyrettiği bir ülke bizimkisi.. Meclis içerisine anarşiyi sokup birbirine ağıza alınmayacak küfürlerin yapıldığı yetmedi üstüne yumrukların konuştuğu hemen arkasından bu ülke halkıyla alay eder gibi birbirine sarılıp gövde gösterdiği ****** siyasetçilerin senin benim onun sözüm ona hakkını aradığı bir ülke.. Sırf kendi zihniyetinde diye polise taş atanların çocuk diye,dağa çıkanı özgürlük savaşçısı diye,ve bazılarının askere kurşun sıkan ülkeyi savaş meyadanına döndüren tam bağımsız ülke dilediği için kahraman ilan edildiği bir ülke bizimkisi.. Humeyni'ye karşılık yeşil kuşak projesi ile Fransadan getirtilip Başbakan edilen Erbakan'ı tasviye edip onun uzatısının ABD sabetayistlerinin desteği ile en tepeye oturdulduğu bir ülke bizimkisi.. İdamı kaldıran yasaya hiç itirazsız imza atanların seçim meydanlarında halka ip atarak oy topladığı bir ülke.. ..Ve tüm bunları gören işiten bilen insanların üç maymunu oynadığı bir ülke Daha ne söyleyeyim?Kanla,canla miras bırakılan Devletin suçu ne? Platon'un Nietzchse'nin söylediklerini geçelim biz Devletten ne anlıyoruz yada bugüne kadar ne anladık? Yada şöyle söyleyeyim biz bu devlet için ne yaptık?İstemekten başka... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Maviciğim; Yurt,vatan,memleket ve hepsinin toplamı şekil almış hali Devlet.. Bir vatana sahip olabilmek için ve onu müdafa edebilmek için ve onu ilerilere taşıyabilmek için yapılan fedakarlıkları tartışmayacağız,bunlar malum..Ama arkamıza dönüp baktığımız zaman neler yaşandığını anlayabildiğimiz zaman Devlet kavramının büyüklüğünü,önemini idrak edebiliyoruz.. İşte bu idrak devletin sorgulanamaz kutsiyetini önümüze seriyor.Burası Türkiye Cumhuriyeti,sınırlarının her metre karesinde bir şehit yatan ülke,yüz yıllardır aynı topraklar içerisinde hiç bir etnik ayırım gözetilmeden yaşanılan yer.. Kısaca devlet budur devlet kişiye borçlu değildir,kişidir devlete borçlu olan.. Sorgulanacak olan nedir hükümetlerdir yani devleti yöneten kadrolardır.Osmanlının son dönemleri ile başlayan ve günümüz hükümetlerine kadar süre gelmiş olan başka güçlere bağımlı,hür bir irade ile yönetilemeyen ve yönetilemediği için ülke içerisinde ki kaosları dinmeyen bir devlet bizimkisi.. Kokuşmuş bir sisteme tabi olan,kendi ayakları üzerinde duramayan içindeki ve dışındaki güçleri kontrol edemeyen hükümetler var olduğu sürece bu devlet maalesef yüz üstü sürünmeye mahkumdur. Hiç bir siyasi partisine en ufak bir sempatizanlık dahi beslemediğim,alında hain yaftası olanlarla birlikte aynı çatı altında vatan millet sakarya sözleri ile sözüm ona ülkeyi daha ileriye daha refaha taşıyacaklarını iddia edenleride görmeye tahammül edemediğim bir garip ülke bizimkisi.. Bir gurubun ne kadar çalarım ne kadar çırparım diğerinin aldığı talimatlarla ne kadar olay ne kadar kaos yaratabilirim,düşüncesi ile yağmaladığı talan ettiği ve savaş yerine çevirdiği ülke.. ..Ve bu görünen ve bu yaşanan tüm olaylara seyirci kalmayıp kıyısından köşesinden ilişen birilerinin hak hukuk arama savaşına girdiği ülke.. "Devlet bana şunu vermedi,devlet bana bunu yapmadı"sitemleri ile herşeyi ama herşeyi devletten bekleyenlerin çıkmazı içerisinde yuvarlanıp giden bir ülke.. Maraş'ı kan gölüne çevirenlerin sonrasında Sivas'ı yangin yerine çevirip hemen arkasından Başbağları ateşe verenlerin güneydoğuyu teröre teslim edenlerin el ele kola dolaşıp sonrasında halkın birbirine"sen yaptın,o yaptı,bu yaptı"söylemlerini sırıtarak seyrettiği bir ülke bizimkisi.. Meclis içerisine anarşiyi sokup birbirine ağıza alınmayacak küfürlerin yapıldığı yetmedi üstüne yumrukların konuştuğu hemen arkasından bu ülke halkıyla alay eder gibi birbirine sarılıp gövde gösterdiği ****** siyasetçilerin senin benim onun sözüm ona hakkını aradığı bir ülke.. Sırf kendi zihniyetinde diye polise taş atanların çocuk diye,dağa çıkanı özgürlük savaşçısı diye,ve bazılarının askere kurşun sıkan ülkeyi savaş meyadanına döndüren tam bağımsız ülke dilediği için kahraman ilan edildiği bir ülke bizimkisi.. Humeyni'ye karşılık yeşil kuşak projesi ile Fransadan getirtilip Başbakan edilen Erbakan'ı tasviye edip onun uzatısının ABD sabetayistlerinin desteği ile en tepeye oturdulduğu bir ülke bizimkisi.. İdamı kaldıran yasaya hiç itirazsız imza atanların seçim meydanlarında halka ip atarak oy topladığı bir ülke.. ..Ve tüm bunları gören işiten bilen insanların üç maymunu oynadığı bir ülke Daha ne söyleyeyim?Kanla,canla miras bırakılan Devletin suçu ne? Platon'un Nietzchse'nin söylediklerini geçelim biz Devletten ne anlıyoruz yada bugüne kadar ne anladık? Yada şöyle söyleyeyim biz bu devlet için ne yaptık?İstemekten başka... Bakın,ne güzel çelişkilerimizi ifade etmişsiniz. Herşeyin fazlasıyla çeliştiği,kanların bile bu çelişkiyle mübahlaştığı bir ülke. Dün idam olmasın diye imza atanların seçim meydanlarında ip attığı, İnsanım benim için özel derken,demokrasi derken linçleri toplumsal tepkiye dönüştüren başbakanların olduğu bir ülke. Üniversiteler de türbanın bir şeriat kavgası olduğunu ifade ederken,hemen ardında çarşaf açılımlarının sözcüsü olan muhalefettin,meydanlarda sahiplendiği samimiyet, Vatan vatan derken,PKK mecliste derken,çetelerin parlemantoda olduğu etnik milliyetçilik yapan diğer bir partinin vatanseverleştiği bir ülke. İşte bu ülke... Bu ülke öyle bir ülke ki;yasaları iktidarlara göre değişir,bu ülke öyle bir ülke ki insanları iktidara göre değişir. İşte bu ülke... Açlığın kadere dönüştüğü,açlık ve değerler üzerinde siyasetin yapıldığı bir ülke... Hükümetler ile değişen devletimiz,askeri rejimin her an ensemimizde duyyduğumuz,yasaların keyfiyete dönüştüğü devletimiz,yargının kişisel düşüncelerden çıkarak karar verdiği devletimiz... Suheda,ben de samimi olmayan bir devleti sorgulayalım derim, O devlet ki,halkıyla,yasalarıyla,yönetenleriyle,yönetilinleriyle,atanmış ve seçilmişleriyle....belirli yasalar ile bireyini koruyandır.O devlet ki hak ve ödevler içinde sınırını bilendir.Benim devletten anladığım bu,benim devletim işe devletten anladığım olamayan. Derin devlet diye kendisini masumlaştıran,öldürene sahip çıkan,işine gelmediği zaman çark eden..."hey halkım,bak ben kötü adamları nasıl yakarım" nidasıyla Ergenekon'lar da sadece piyonları oynatan,yetkilendirdiği sözünü dinlemeyince yine aynı yöntemle onun işini halleden... Bir bakıyorsunuz;emniyet ve asker içinde ki rantlar,bir bakarsınız yargı ve hükümet arasında ki söz düellosu...işte bizim devletimiz. Bu ülkenin bir bölgesinde bombalar patlarken,halklar karşı karşıya gelirken,bundan seçim yatırımı yapanlar...korkaklar,tek derdi alacağı para olanlar.... Suheda devletin benden birşey istemesi için birşeyler yapması gerekir.Ben herşeyimi devletten beklemiyorum;devlet herşeyinde susmamı bekliyor.Hükümetler değişir,değişmeyen devletin kendisidir. Hiç düşündünüz mü;attığımız adım bile vergi iken,devletin memurları açlık sınırındayken,işverenine,işçisine sahip çıkamayan devletimiz,ne yapıyor o vergilerle devletimiz? Ne yapıyor söyleyem mi? Masa başı hesaplarla;nasıl kendi ideal anlayışımı dayatırımın muhasebesini yapıyor. Devlet benim için var,ben devlet için değil! Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak; etnik kökenimizi ön plana çıkarmadan ve bunu malzeme yapmadan ve yaptırmadan, insanlarımızı bölmek isteyen her türlü zihniyete taviz ve fırsat vermeden, ülkeyi ve hepimizi refah düzeyine götüren ortak çıkarlarımızı göz önünde bulundurarak ve sen ben ayrımı yapmadan kenetlenerek ancak bir yerlere varabiliriz. Gerisi mi? Kavga, dövüş, katliam ve birbirini anlamayan, sen şusun ben buyum diyen zihniyet... Amerika'ya bakalım; 60 üstünde değişik ırklardan oluşan bir millettir ve her biri 'ben Amerikanım' der (Türkçeye tercüme edilirken bu 'ben Amerikalıyım' oluyor. Bu, ben Fransızım, ben Almanım, ben Türküm demekten farklı değil) ve Amerika çıkarlarını düşünür. İşte Atatürk'ün azınlıklar meselesindeki tavrı: ''Azınlıkları söküp attım İsmet!'' 'Ne Mutlu Türküm Diyene' Başbakan İnönü saat 18.00 sularında Florya Köşkü'nde Atatürk'ü ziyaret etmiş: - Hayırdır İsmet... Habersiz geldin. - Paşam, azınlıklar meselesi... Konuyu Meclis'e getireceğiz... Ne diyorsunuz? - İsmet bugün geç oldu... Yarın sabah erkenden gel, konuşalım. İnönü çıkınca Atatürk "bütün görevlileri" toplamış: - Sadece laleler kalsın... Bahçedeki diğer bütün çiçekleri sökün, atın... Derhal. İsmet Paşa sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş: - Ne oldu böyle? - Gazi Paşa Hazretleri emrettiler, söktük. Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün odasına girmiş: - Paşam, bahçenin durumu nedir? - Azınlıkları söküp attım İsmet. İnönü "anladım" dercesine başını öne eğmiş: Atatürk: - İsmet, ben "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü boş yere söylemedim... Kendini Türk hisseden herkes bu vatanın öz evladı... Ben hayatta olduğum sürece bu böyle bilinsin... Artık 'O' hayatta değil... Bir Atasözü: Evde bilge bir insan yoksa, ödünç al! Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak; etnik kökenimizi ön plana çıkarmadan ve bunu malzeme yapmadan ve yaptırmadan, insanlarımızı bölmek isteyen her türlü zihniyete taviz ve fırsat vermeden, ülkeyi ve hepimizi refah. . . Bir Atasözü: Evde bilge bir insan yoksa, ödünç al! Bu tip hikayeleri cok duyduk, olumsuzlugumuzu sirin göstermek icin olmayan olaylari birilerinin agzindan konusmak. Neden illada vatanin öz evladi olmak icin ne mutlu Türküm denilsinki? Denmeyince üveymi oluyoruz? Insanlarimizi olduklari gibi kabul etmeyi ögrenmeliyiz. Hepimiz Türkiye cumhuriyeti vatandasiyiz ama aramizda Kürdü de var, Süryanisi de var, Rumu da var, Yahudiside var, Ermenisi de var, Arnavut, Gürcü vs. var. Aslinda saymakla bitiremeyiz. 72 milleten insanlarimiz var. Bunlar bizim degerlerimizdir. Kendi dogrularimizi ve milliyetci duygularimizi baskalarina empoze etmekten vazgecelimki, herkes rahatlasin ve anlamsız kavgalara da son verelim. Gerisi bos laf. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak; etnik kökenimizi ön plana çıkarmadan ve bunu malzeme yapmadan ve yaptırmadan, insanlarımızı bölmek isteyen her türlü zihniyete taviz ve fırsat vermeden, ülkeyi ve hepimizi refah düzeyine götüren ortak çıkarlarımızı göz önünde bulundurarak ve sen ben ayrımı yapmadan kenetlenerek ancak bir yerlere varabiliriz. Gerisi mi? Kavga, dövüş, katliam ve birbirini anlamayan, sen şusun ben buyum diyen zihniyet... Amerika'ya bakalım; 60 üstünde değişik ırklardan oluşan bir millettir ve her biri 'ben Amerikanım' der (Türkçeye tercüme edilirken bu 'ben Amerikalıyım' oluyor. Bu, ben Fransızım, ben Almanım, ben Türküm demekten farklı değil) ve Amerika çıkarlarını düşünür. İşte Atatürk'ün azınlıklar meselesindeki tavrı: ''Azınlıkları söküp attım İsmet!'' 'Ne Mutlu Türküm Diyene' Başbakan İnönü saat 18.00 sularında Florya Köşkü'nde Atatürk'ü ziyaret etmiş: - Hayırdır İsmet... Habersiz geldin. - Paşam, azınlıklar meselesi... Konuyu Meclis'e getireceğiz... Ne diyorsunuz? - İsmet bugün geç oldu... Yarın sabah erkenden gel, konuşalım. İnönü çıkınca Atatürk "bütün görevlileri" toplamış: - Sadece laleler kalsın... Bahçedeki diğer bütün çiçekleri sökün, atın... Derhal. İsmet Paşa sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş: - Ne oldu böyle? - Gazi Paşa Hazretleri emrettiler, söktük. Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün odasına girmiş: - Paşam, bahçenin durumu nedir? - Azınlıkları söküp attım İsmet. İnönü "anladım" dercesine başını öne eğmiş: Atatürk: - İsmet, ben "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü boş yere söylemedim... Kendini Türk hisseden herkes bu vatanın öz evladı... Ben hayatta olduğum sürece bu böyle bilinsin... Artık 'O' hayatta değil... Bir Atasözü: Evde bilge bir insan yoksa, ödünç al! Kıssadan hisse,ben çıkarmam gerekeni mi çıkarttım...Atatürk,diğer çiçeklere sadece laleler için kıymış olamaz. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Dincilerle,özgürlükcülerin birbirine uyum saglayan yanlari nelerdir,anket degil ama sadece bir soru! Cevapta kimse zorlanmaz sanirim. saygilarla Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Bu tip hikayeleri cok duyduk, olumsuzlugumuzu sirin göstermek icin olmayan olaylari birilerinin agzindan konusmak. Neden illada vatanin öz evladi olmak icin ne mutlu Türküm denilsinki? Denmeyince üveymi oluyoruz? Insanlarimizi olduklari gibi kabul etmeyi ögrenmeliyiz. Hepimiz Türkiye cumhuriyeti vatandasiyiz ama aramizda Kürdü de var, Süryanisi de var, Rumu da var, Yahudiside var, Ermenisi de var, Arnavut, Gürcü vs. var. Aslinda saymakla bitiremeyiz. 72 milleten insanlarimiz var. Bunlar bizim degerlerimizdir. Kendi dogrularimizi ve milliyetci duygularimizi baskalarina empoze etmekten vazgecelimki, herkes rahatlasin ve anlamsız kavgalara da son verelim. Gerisi bos laf. Sevgili dünyahepimizin, bu ülkede yaşayan insanlara ne mutlu Türküm demek o kadar mı zor geliyor artık? Kimse Türkiye'de Kürt yok, Süryani yok, Rum yok, Laz yok, Tatar yok, Yahudi yok, Ermeni yok, Arnavut yok, Gürcü yok, vesaire demiyor. Ancak, bu topraklarda gözü olan bazı kesim bu kavgaları ve ayrışımları ayyuka çıkarıyor ve aramıza nifak tohumlarını ekiyor. Bu oyuna gelmeyelim ve birlikte kardeşçe refaha giden yolları araştırıp bulalım, ne dersiniz? Benim etnik kökenim başka olmasına rağmen, ne mutlu Türküm demekten gocunmuyorum. Bir bütün olarak Türkiye'den başka topraklarda gözüm olmadığındandır sanırım. Batarsak hepimiz batacağız, çıkarsak hepimiz çıkacağız. Bilmem anlatabildim mi. Alıntı
Misafir Yakisikli Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2008 Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak; etnik kökenimizi ön plana çıkarmadan ve bunu malzeme yapmadan ve yaptırmadan, insanlarımızı bölmek isteyen her türlü zihniyete taviz ve fırsat vermeden, ülkeyi ve hepimizi refah düzeyine götüren ortak çıkarlarımızı göz önünde bulundurarak ve sen ben ayrımı yapmadan kenetlenerek ancak bir yerlere varabiliriz. Gerisi mi? Kavga, dövüş, katliam ve birbirini anlamayan, sen şusun ben buyum diyen zihniyet.... . . Evde bilge bir insan yoksa, ödünç al! Sayin Muki Dusuncelerinizi cok guzel ifade etmissiniz dusuncelerinize kesinlikle katiliyorum.. Dunyanin her yerinde insanlarin genellikle cift kimligi vardir ust kimligi birde kokeni Turkiye Cumhuriyetinde biz halen alt ust kimligi cozmus durumda degiliz nezamanki bu alt ust kimligi cozersek iste ozaman milletce bir butun oluruz degilse isteyen istedigi kadar ne mutlu turkum diyene desede bunu kabul etmeyen kesimler vardir.. Sanirim Milliyetcilerin bir sitesinde okumustum bir defasinda lazlari turk olarak kabul ediyorlardi ama kurtleri turk olarak kabul etmiyorlar neden onlarda Turkiye Cumhuriyeti vatandaslari degilmidirki nasil lazlarin alt kimligi laz olup ust kimligi turk oluyor ise kurtlerinde alt kimligi kurt ust kimligi turktur, bir turkmenin altkimligi turkmen ust kimligi turktur ama bu hata bizim halkimizda ve insanlarin bu kavrami toplum ve aile icinde nasil ogretildigi ile alakalidir.. Turkiye Cumhuriyeti degilse azinliklardan olusmaktadir yoksa tek bir kokenden kurulmus bir millet degildir.. Anlatmis oldugunuz hikayede bunu cok guzel anlatmaktadir.. Saygilar Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2008 Sevgili dünyahepimizin, bu ülkede yaşayan insanlara ne mutlu Türküm demek o kadar mı zor geliyor artık? Kimse Türkiye'de Kürt yok, Süryani yok, Rum yok, Laz yok, Tatar yok, Yahudi yok, Ermeni yok, Arnavut yok, Gürcü yok, vesaire demiyor. Ancak, bu topraklarda gözü olan bazı kesim bu kavgaları ve ayrışımları ayyuka çıkarıyor ve aramıza nifak tohumlarını ekiyor. Bu oyuna gelmeyelim ve birlikte kardeşçe refaha giden yolları araştırıp bulalım, ne dersiniz? Benim etnik kökenim başka olmasına rağmen, ne mutlu Türküm demekten gocunmuyorum. Bir bütün olarak Türkiye'den başka topraklarda gözüm olmadığındandır sanırım. Batarsak hepimiz batacağız, çıkarsak hepimiz çıkacağız. Bilmem anlatabildim mi. Sn muki, öncelikli sorunumuz kendi aramizda kime ne dedigimizide ayni düsüncelerde olmaysimiz. Bakin burada bazi arkadaslar Kürt'leri alt kimlik olarak bile Kürt olarak kabul etmiyor. Diegr taraftan "ne mutlu Türküm diyene" yillardan beri bizler sizin anladiginiz sekilde empoze edilmedi. Milliyetci gecinen sitelere girer bakarsaniz ne demek istedigimi anlarsiniz. O tip insanlari ve kuruluslari taniyorsaniz konusarak bile ögrenebilirsiniz. O kadar cok alt kimligin yasadigi bir ülkede Türk kimligini öne cikartarak 80 yildan fazla bir birlik ve kardeslik yapamamisiz. Demekki burada bir yanlislik var. Neden hala zorla herkese kendi dogrularimizi empoze etmeye calisiyoruzki? Ben size demeyin demiyorum, ama öyle söylemeyeni de hemen vatanhaini ve terörüst diye damgalamayada kimsenin hakki yok derim. Bizler artik yillar önce söylenmis deyimleri irdelemek zorundayiz, ne getirmis bizler? Gercekten günümüz Türkiye'si icin gecerlimi? Bizler 72 milletten olusan Türkiye cumhuriyeti vatandaslarini nasil bir yumruk haline getirebilirizin cevabini aramaliyiz, herkese zorla ben Türküm demesini empoze ederek degil. Bakin sadece bir örnek vereyim size: Sn politika bir yorumunda, Kürt'ler baska irktan degil , onlar Türk irkindandir diyor. baska irktan olanlar azinliklarimis, ama Kürt'ler Türk irkindanimis. Iste buyurun, o arkadasta vatanseverligi "ne mutlu Türküm diyen" sloganina göre belirliyor. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2008 Dincilerle,özgürlükcülerin birbirine uyum saglayan yanlari nelerdir,anket degil ama sadece bir soru! Cevapta kimse zorlanmaz sanirim. saygilarla Hocam,cevap verebilir miyim İkisi de "ideal devlet","ideal vatandaş" tanımına ters geliyor Yani,devleti zorluyor Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2008 Hocam,cevap verebilir miyim İkisi de "ideal devlet","ideal vatandaş" tanımına ters geliyor Yani,devleti zorluyor Belli ki caliskan bir ögrencisiniz,böyle devam edin. saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2008 Belli ki caliskan bir ögrencisiniz,böyle devam edin. saygilarla çok teşekkür ederim çalışkan olduğuma göre doğru yanıt Iğdır,Iğdır olalı böyle evlat görmedi Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2008 Devlet adam öldürmez değil mi?. . . Devlet,yetki verdiklerine mi laf geçiremiyor yoksa? Hala anlamazdan geliyorsunuz ...biz insanlardan söz ediyoruz. Defalarca söyledik yine duymazdan geliyorsunuz ,Maraşta ve sivsataki olayları devletmi yaptırdı diyorsunuz?pes doğrusu. Darbe yapmaya çalışanlar- devletmi oluyor? Sizin devlet anlayışınız ne önce onu açıklayın?Maaşını devletten alanların yaptıkları açıklamaları ,devlet adınamı kabul ediyorsunuz?Bumu sizin devlet anlayışınız. Bakın sevgili hemşom mış ile miş ile yorum yapmayın.Küçük ''devlet bize sahip çıkacaktı diyor'' diyorsun,ne yapacaktı küçük bu saatten sonra? Devlet bunu yapmış olsa devlet neden kendi kendini deşifre etsin.Devlet okdarmı ..... sizce. Önce devlet ve derin devlet anlayışınızı açıklayın. Benim anlayışım: Devlet: Bağımsız ve belirli bir sınırları olan, bu sınırlar içerisinde yaşayan ortak bir yaşamı ve kültürü paylaşan insanları refah,huzur,güven gibi konularda güvenliğini sağlama amacını güden, Kendisine özgü anayasası olan ve bu anayasa çerçevesi doğrultusunda kanunlar çıkaran, uygulayan ve bağımsız olarak yargılama ve ceza verme, cezalandırma gücünü elinde tutan, hukuksal varlığa devlet deniriyanir. yani 'DEVLET GEREKTİĞİNDE ANA, GEREKTİĞNDE BABADIR' ne kadar kendi istediği yasayı çıkaramasada ,istediği cezayı veremesede benim alayışımdaki devlet budur. Derin devlet:Devletin zarar gördüğü ve göreceği yerlerde , devlete karşı Yapılan yıkıcı ve yok edici faliyetlere karşı aynı yoldan fakat kendi adına gayri resmi yollardan Devlete gelecek olan zararı önlemek için alınan bütün tedbirlerdir. Örn:Ne kadar olmasını istemesekte AB adına ,Sözde insan haklarına sığınan teröristlere karşı yapılan, Anti terör uygulaması gibi... Bu uygulama dünyadaki bütün ülkelerde vardır...Bazı ülkeler bizimgibi AB adına bazıları ise kendi insanıyla beraber,dünya toplumundan alacağı tepkilere karşı bu uygulamayı yapmaktadırlar. Bazı arkadaşların anlayışı ise '' abd ,israil,ermeni,rus,alman gibi gizli servislerinin türkiyedeki oynadıkları oyunu derin devlet olarak görüyor....bunlar türkiyenin derin devleti değildir,bunu anlayın yada işinize geldiği gibi yorum yapmayın. rahmetli Hablemit oğlu ve uğur mumcu cinayetleri gibi..(.tc devletinin üstüne yıkamasınız.)hala ısrar ediyorsanız tbmm kayıtlarını inceleyin. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2008 Hala anlamazdan geliyorsunuz ...biz insanlardan söz ediyoruz. Defalarca söyledik yine duymazdan geliyorsunuz ,Maraşta ve sivsataki olayları devletmi yaptırdı diyorsunuz?pes doğrusu. . . . rahmetli Hablemit oğlu ve uğur mumcu cinayetleri gibi..(.tc devletinin üstüne yıkamasınız.)hala ısrar ediyorsanız tbmm kayıtlarını inceleyin. Sizin devlet anlayışınız ne ise benim de o! "Devlet: Bağımsız ve belirli bir sınırları olan, bu sınırlar içerisinde yaşayan ortak bir yaşamı ve kültürü paylaşan insanları refah,huzur,güven gibi konularda güvenliğini sağlama amacını güden, Kendisine özgü anayasası olan ve bu anayasa çerçevesi doğrultusunda kanunlar çıkaran, uygulayan ve bağımsız olarak yargılama ve ceza verme, cezalandırma gücünü elinde tutan, hukuksal varlığa devlet deniriyanir. yani 'DEVLET GEREKTİĞİNDE ANA, GEREKTİĞNDE BABADIR' ne kadar kendi istediği yasayı çıkaramasada ,istediği cezayı veremesede benim alayışımdaki devlet budur." Derin devlet mevzusuna geçmeden önce,Kaplan siz bu özellikle altını çizdiğim güvencelerin devletimiz tarafından sunulduğuna inanıyor musunuz? Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2008 Sizin devlet anlayışınız ne ise benim de o! "Devlet: Bağımsız ve belirli bir sınırları olan, bu sınırlar içerisinde yaşayan ortak bir yaşamı ve kültürü paylaşan insanları refah,huzur,güven gibi konularda güvenliğini sağlama amacını güden, Kendisine özgü anayasası olan ve bu anayasa çerçevesi doğrultusunda kanunlar çıkaran, uygulayan ve bağımsız olarak yargılama ve ceza verme, cezalandırma gücünü elinde tutan, hukuksal varlığa devlet deniriyanir. yani 'DEVLET GEREKTİĞİNDE ANA, GEREKTİĞNDE BABADIR' ne kadar kendi istediği yasayı çıkaramasada ,istediği cezayı veremesede benim alayışımdaki devlet budur." Derin devlet mevzusuna geçmeden önce,Kaplan siz bu özellikle altını çizdiğim güvencelerin devletimiz tarafından sunulduğuna inanıyor musunuz? Beklediğiniz cevap aynı düşündüğünüz gibi ! fakat bakış açımız ters.ben başka bir penceredcen bakıyorum siz başka bir pencereden ,ben ne kadar sizin açınızdan bakmaya çalışıyorum desemde inandıramıyorum. Yani ben devletteki hataları( bu hataları yaratanlarda hükümetlerdir) acizliğinde buluyorum. Yani refah,huzur ve güveni sağlamalıdır bunun için ne gerekiyorsa yapmalıdır.insanlar kendi memleketinde istediği gibi gezemiyor,işini yapamıyor ve her an bir terör olacak diye korkuyor.bunun için ne gerekiyorsa o yapılmalıdır. gerekirse köylünün güvenliği için köyden uzak sınırdaki 3-5 köyü merkez köylere yerleştirmeli,gerekirse yasak bölge ilan etmeli,gerekirse kritik bölgelerdeki akarsuları kapatıp terörün geçişini engelleyip baraj baraj yaparak aynı zamanda ekonomiyede katkı sağlamalı(bir çok yer sözde insan hakları adına baraj yapılamıyor, sanırım bilginiz vardır-doğayı çok seviyorlarmış doğanın dengesi bozuluyormuş)gerekirse sınırdan kuş uçurtmamalı ama o güvenliği sağlamalı. ve yine bağımsız yargılamalı , ceza vermeli. katil öcalan için avrupa adına özel yasa çıkartmalarını ve alması gereken cezayı veremedikleri için size katılıyorum. Yani bağımsız yargı ve ceza yok. İşte aramızdaki anlayış farkı burada siz olayın burasını düşünmesiniz,düşünemesiniz,yada düşünmek istemesiniz. Sizin aklınıza gelen hemen yeşillerdir fakat yeşillerin olma sebebini yine düşünesiniz,olayın sebebini görmezden gelerek sonucunu arıyorsunuz. bunların yanlış yapılması devleti atalım-keselim ile olmaz devlete sahip çıkalımki bu yanlışları düzeltelim ki oda bize sahip çıksın. işte benim bektığım açı ve pencere bu ya sizinki. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2008 Beklediğiniz cevap aynı düşündüğünüz gibi ! fakat bakış açımız ters.ben başka bir penceredcen bakıyorum siz başka bir pencereden ,ben ne kadar sizin açınızdan bakmaya çalışıyorum desemde inandıramıyorum.Yani ben devletteki hataları( bu hataları yaratanlarda hükümetlerdir) acizliğinde buluyorum. Yani refah,huzur ve güveni sağlamalıdır bunun için ne gerekiyorsa yapmalıdır.insanlar kendi memleketinde istediği gibi gezemiyor,işini yapamıyor ve her an bir terör olacak diye korkuyor.bunun için ne gerekiyorsa o yapılmalıdır. gerekirse köylünün güvenliği için köyden uzak sınırdaki 3-5 köyü merkez köylere yerleştirmeli,gerekirse yasak bölge ilan etmeli,gerekirse kritik bölgelerdeki akarsuları kapatıp terörün geçişini engelleyip baraj baraj yaparak aynı zamanda ekonomiyede katkı sağlamalı(bir çok yer sözde insan hakları adına baraj yapılamıyor, sanırım bilginiz vardır-doğayı çok seviyorlarmış doğanın dengesi bozuluyormuş)gerekirse sınırdan kuş uçurtmamalı ama o güvenliği sağlamalı. ve yine bağımsız yargılamalı , ceza vermeli. katil öcalan için avrupa adına özel yasa çıkartmalarını ve alması gereken cezayı veremedikleri için size katılıyorum. Yani bağımsız yargı ve ceza yok. İşte aramızdaki anlayış farkı burada siz olayın burasını düşünmesiniz,düşünemesiniz,yada düşünmek istemesiniz. Sizin aklınıza gelen hemen yeşillerdir fakat yeşillerin olma sebebini yine düşünesiniz,olayın sebebini görmezden gelerek sonucunu arıyorsunuz. bunların yanlış yapılması devleti atalım-keselim ile olmaz devlete sahip çıkalımki bu yanlışları düzeltelim ki oda bize sahip çıksın. işte benim bektığım açı ve pencere bu ya sizinki. Bakın,ne güzel ifade ettiniz. Ben ne bağımsız ne de adil bir yargı anlayışı göremiyorum. Bunu çok defa yazdım;ben kendi ülkemin hukukuna güvenemiyorum. Refah,huzur,güven mi?Hala ülkemde bunu göremiyorum. Refah değil mi? Karın tokluğuna ölen işçiler varken. Huzur değil mi? Daima karşı karşıya getirilirken. Güven değil mi? Her an bir bomba patlayacakken. O kadar ilginç bir devletim var ki;katillere kol kanat geriyor. Çatlı'ya ait bir sürü kimlik çıkartıyor. Hangi açıdan göreyim Kaplan? Siz bana devletimi gösterin,PKK dedikleriniz değil.Terör ile devleti nasıl kıyaslarım ben. Halkımı PKK'ya iten iç politikada ki hatalar;yani sistem değil mi? Peki siz hiç düşündünüz mü neden PKK var? Karştlıktan doğan bir denge olmasın mı? Ben de kamu görevlisiyim;yaptığım yanlışlar "devlet" ile değerlendirilir. Ben artık yanlış yapan bir devleti değil,yanlışı sistemleştirilen bir devleti yazıyorum.Ne acı değil mi? Derin devlet,ahlam kesmek,devleti yok saymaktır.Hiçbir şekilde açıklanamaz.Devletimiz onunla mücadale etme yerine,onu sahiplenmiştir. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2008 Söz hazir devletten acilmisken ben de bir takilayim dedim. Sayin Mavi'nin devleti nereden gireyim diyerek tanimlamasi,devletim sudur,devletim budur derken birseyi unuttugunu gördüm,onu da ben ilave edeyim bari diye düsündüm: Benim ki sadece bir karsilastirma tarzi olacak,Almanya'da BAADER Meinhof terör örgütünün elebaslari olan Baader ve kiz arkadasi cok agir kosullarla donatilmis olan hapishanede bir ip bularak ve tesadüfen kogusun bir kösesinde nasil geldigi belli olmayan bir tabanca bulup biri kendini astigi digeri tabancayla intihar ettigi söylentilerine kimse inanmadi,o söylentileri cikaranlar disinda ve de tarihe karisti gitti.Bizde ise terör örgütünün elebasisi Imralida pasalar gibi yasiyor yillardir milletin vergileriyle göbekleniyor,icerden örgütü yönetebiliyor,hic bir mahkuma saglanmamis olan her hafta avukatiyla görüsme iznine sahip, sagligi sihhati yerinde eski günlerini yani dagdaki günlerini ariyormu aramiyormu onu henüz bilmiyoruz,arasada normaldir cünkü daglarda cok kiz var malum.Her neyse yani diyecegim bizim devlet gercekten yaman devlet vesselam. saygilarla Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2008 Bakın,ne güzel ifade ettiniz. Ben ne bağımsız ne de adil bir yargı anlayışı göremiyorum. Bunu çok defa yazdım;ben kendi ülkemin hukukuna güvenemiyorum. Refah,huzur,güven mi?Hala ülkemde bunu göremiyorum. Refah değil mi? Karın tokluğuna ölen işçiler varken. Huzur değil mi? Daima karşı karşıya getirilirken. Güven değil mi? Her an bir bomba patlayacakken. O kadar ilginç bir devletim var ki;katillere kol kanat geriyor. Çatlı'ya ait bir sürü kimlik çıkartıyor. Hangi açıdan göreyim Kaplan? Siz bana devletimi gösterin,PKK dedikleriniz değil.Terör ile devleti nasıl kıyaslarım ben. Halkımı PKK'ya iten iç politikada ki hatalar;yani sistem değil mi? Peki siz hiç düşündünüz mü neden PKK var? Karştlıktan doğan bir denge olmasın mı? Ben de kamu görevlisiyim;yaptığım yanlışlar "devlet" ile değerlendirilir. Ben artık yanlış yapan bir devleti değil,yanlışı sistemleştirilen bir devleti yazıyorum.Ne acı değil mi? Derin devlet,ahlam kesmek,devleti yok saymaktır.Hiçbir şekilde açıklanamaz.Devletimiz onunla mücadale etme yerine,onu sahiplenmiştir. İşte aradki farkımız bu? Ben Terörist öcalan için Özel af çıkarmasını ve teröristlere Kolaylık sağlayarak, onları topluma kazandırmak adına aş,iş veriyor diyereksorgularken,sizde bunlara karşı olan anti örgütlere karşı yapılanları sorguluyorsunuz. İşte zihniyetimizin farkı burada ,politik cümlelere gerek yok birazdaha düşük,herkesin anlayacağı seviyede anlatısak daha iyi anlaşılacaktır. Siz kamu çalışanı olabilirsiniz sizin söylediğiniz sizi bağlar,ne görev yaptığın okulu nede devleti . Çünkü o yetki sizde yok ,siz bir bakan olsanız devlet adına konuşursunuz,Siz bir müdür olsanız ancak okulunuzun adına konuşursunuz ki eğer suç teşkil ediyorsa onunda hesabını verirsiniz. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2008 Söz hazir devletten acilmisken ben de bir takilayim dedim. Sayin Mavi'nin devleti nereden gireyim diyerek tanimlamasi,devletim sudur,devletim budur derken birseyi unuttugunu gördüm,onu da ben ilave edeyim bari diye düsündüm: Benim ki sadece bir karsilastirma tarzi olacak,Almanya'da BAADER Meinhof terör örgütünün elebaslari olan Baader ve kiz arkadasi cok agir kosullarla donatilmis olan hapishanede bir ip bularak ve tesadüfen kogusun bir kösesinde nasil geldigi belli olmayan bir tabanca bulup biri kendini astigi digeri tabancayla intihar ettigi söylentilerine kimse inanmadi,o söylentileri cikaranlar disinda ve de tarihe karisti gitti.Bizde ise terör örgütünün elebasisi Imralida pasalar gibi yasiyor yillardir milletin vergileriyle göbekleniyor,icerden örgütü yönetebiliyor,hic bir mahkuma saglanmamis olan her hafta avukatiyla görüsme iznine sahip, sagligi sihhati yerinde eski günlerini yani dagdaki günlerini ariyormu aramiyormu onu henüz bilmiyoruz,arasada normaldir cünkü daglarda cok kiz var malum.Her neyse yani diyecegim bizim devlet gercekten yaman devlet vesselam. saygilarla Sn politika, sizin göremediginiz fark, Apo'nun tutuklu gibi gözüklemsine ragmen aslinda gercekten de tutuklu olmayisi. Neden bu cigliklarimizi hala kimse kulak vermiyor? Aponun yakalanmasi ve Imrali'ya getirilisi aslinda danisikli dögüsün bir parcasi. Aynen belirli zamanlarda gerekli oldugu icin birden PKK saldirilarinin cogalmasi, sehitler vermemiz ve sonunda gene bazi karsi saldiri ve bir cok siyasilerin ön plana cikmasi gibi. Hepsi önceden beraberce konusulan ve tezgahlanan bir olay. Olaya bu acidan baktiginiz zaman zaten ülkemizde terörün de neden bitmedigini iyi anlarsiniz. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2009 Hepsi önceden beraberce konusulan ve tezgahlanan bir olay. Olaya bu acidan baktiginiz zaman zaten ülkemizde terörün de neden bitmedigini iyi anlarsiniz. Bunları kimler tezgahlıyor, biraz daha açabilirmisiniz ? Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2009 İşte aradki farkımız bu? Ben Terörist öcalan için Özel af çıkarmasını ve teröristlere Kolaylık sağlayarak, onları topluma kazandırmak adına aş,iş veriyor diyereksorgularken,sizde bunlara karşı olan anti örgütlere karşı yapılanları sorguluyorsunuz. İşte zihniyetimizin farkı burada ,politik cümlelere gerek yok birazdaha düşük,herkesin anlayacağı seviyede anlatısak daha iyi anlaşılacaktır. Siz kamu çalışanı olabilirsiniz sizin söylediğiniz sizi bağlar,ne görev yaptığın okulu nede devleti . Çünkü o yetki sizde yok ,siz bir bakan olsanız devlet adına konuşursunuz,Siz bir müdür olsanız ancak okulunuzun adına konuşursunuz ki eğer suç teşkil ediyorsa onunda hesabını verirsiniz. Kaplan, İlginç olan bu yaklaşımlar artık bana çok doğal geliyor;her yanıtta illegal örgütleri sanki olağan buluyormuşum gibi yanıtlar var Ben hangi iletim de PKK veya başka illegal bir örgütü haklı çıkardım? PKK,neden var sorusu mu bunu size yazdırdı? Farkımız,farkında olduğumuz gerçeklerle kıyaslansa daha doğru olur. Bakınız,bardağın dolu tarafından değil boş tarafından bakıyorum ben.Boşluklarımıza sahip çıkmazsak;bunu üzülerek söylüyorum;ülkemizi kaybederiz. Ben devletimi,yaptıklarını sorgularım. PKK değil benim muhattabım;terör nasıl adalet anlayışınız da size muhattab olabilir ki? Anti örgütlere değil,halkıma yapılanları sorguluyorum.Hem de dozajı artırarak. Ayrıca,ben öğretmenim ama şu an başka bir kurumda çalışmaktayım.Devleti kendimle göstermek yada devlet adına açıklama yapma gereği duyduğum için değil;devletin kim olabileceğini göstermek için verdim bu örneği. Zira,yaptığım her yanlış"devlet bu işte" dedirtiyor vatandaşa... Devlet,çalışanına sahip çıksın,yetki verdiğini denetlesin....ve halkına sahip çıksın! Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.