Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Dünya, utancımızı İngiliz Düşes’in gizli kamerasından görecek


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Dünya, utancımızı İngiliz Düşes’in gizli kamerasından görecek

York Düşesi Sarah’nın Türkiye’deki yetimhaneleri görüntülemesi olay yarattı.

 

 

Çocuklara yapılan kötü muameleye tanık olan Ferguson, gördükleri karşısında şoke olduğunu söylerken, kızı Prenses Eugene ise “Türkiye ile ilgili tüm bakış açım değişti” dedi

 

YORK Düşesi Sarah Ferguson bundan 3-4 ay önce ITN muhabiri Chris Rogers’ı arayarak Türkiye ve Romanya’da çocuk yurtlarının ve yetimhanelerin durumunu incelemek üzere bir araştırma gerçekleştirmek istediğini söyledi. İkili bundan 2 ay önce Ankara, İstanbul ve Romanya’da gizli kamera çekimleri gerçekleştirdi. İlk olarak Türkiye’ye gittiler. İşte Rogers’ın ağzından yaşanan manzara: Türkiye’de gördüklerimiz gerçekten şok ediciydi. Dışişleri Bakanımız David Milliband Ankara’yı ziyareti sırasında Türkiye’nin AB üyeliğine destek açıklaması yapmıştı. Ama onun konuştuğu yerden sadece 5 kilometre uzaklıkta bu ülkenin AB standartlarından ne kadar uzak olduğunu gösteren görüntülerle karşılaştık.

Başörtüsü takıp girdi

 

 

Düşes ve gazeteci kimliğimle ben Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Saray Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etmek istediğimizde buna izin vermediler. Ancak Sarah yılmadı. Siyah güneş gözlüğü, peruk ve başörtüsü taktı ve kimliğini gizledi. Sonunda benim sahte yardım görevlisi kimliğim sayesine 700 çocuğun kaldığı merkeze girdik. İçeri girdiğimizde ter, idrar ve kusmuk kokusu ortalığı sarmıştı. Buna alışık olmalıydım ama Saray’ın durumu kat kat kötüydü. 3 görevli bizi bir salona aldı. Sarılma ve ilgi bekleyen 50 çocuk içeride bize ellerini uzatıyordu, pencereler kapalıydı. Bir kısmının saçları mahkum gibi kazınmıştı. Büyük kısmı şiddet belirtileri gösteriyordu. Sarah bu çocuklardan biriyle oynamaya çalıştı, çocuk hemen sakinleşti ve güldü. Ama ne zaman ki Sarah arkasını döndü, çğlık çığlığa ağlamaya başladı.

 

Köpekler gibi bağlıydılar

 

Sarah’ın ağlamamak için alt dudağını ısırdığını gördüm. Çocuklar yüzlerce beşiğin içinde yatarak doyuruluyordu. Bu da ağız enfeksiyonu tehlikesini beraberinde getiriyordu. Hatta burada kalan bazı çocukların bu enfeksiyonlar nedeniyle kendi kulaklarını yırttıklarını duyduk. Düşes “Bu çocuklar burada ne kadar kalıyor” diye sordu. “Hayatları boyunca” yanıtını aldı. Daha sonra bizi yetişkinlerin tutulduğu bölüme götürdüler. Burada insanların köpekler gibi bağlandıklarını gördük. Aynı yatağı paylaşan iki kadın bizi görünce ziyaretçi geldi heyecanıyla hemen ayağa fırladı. O an ikisinin de ellerinin arkadan bağlı olduğunu fark ettik.

 

Bezin içindekileri yiyordu

 

Aynı odada bir başka kadın altına bağlanan bezin içindekileri yiyordu. Yardım görevlisi, “canı sıkılmış” diye yorumladı. Sonra da, “Onlara sürekli yeni bez alamıyoruz. Çünkü paramız yok” dedi. Sonra bunları kameraya aldığımızdan şüphelenip bizi uzaklaştırdı. Oradan ayrıldığımızda Sarah’nın gözleri dolmuştu. O kabuslar görüyor mu bilmiyorum ama ben ve kameraman arkadaşım sürekli görüyoruz. Prenses Eugene bize İstanbul’da katıldı. Onunla da Zeytinburnu’ndaki rehabilitasyon merkezine gittik. Orada gördüklerimiz sonrası Eugene ağlamaya başladı.

 

Herkese anlatacağım

 

Sarah onu teselli etti. Eugene oradan ayrıldıktan sonra bana, “Bu kadar kozmopolitian bir şehirde, bu kadar popüler bir turist merkezinde bu tür yerlerin var olduğuna inanmak çok zor. Gözlerim açıldı. Bunları insanlara anlatacağım. Gözleriyle görmedikleri zaman inanmayacakları şeyler olsa da anlatacağım. Bütün bakış açım değişti” dedi. Çocuklardan birini karyolanın ayağına bağlamak için kullanılan bez parçasını hatıra olarak alıp, “İşte bu benim bundan sonraki ilham kaynağım olacak. Yaptığım her konuşmada gittiğim her yerde bu bez parçasını yanımda taşıyacağım. Değişim için mücadele edeceğim” dedi.

 

 

 

‘Yardım yapacağız diye içeri girdiler’

 

Zeytinburnu Zihinsel Özürlü Çocuk Bakım Merkezi yetkilileri, grubun Ramazan Bayramı öncesinde merkeze geldiklerini belirtti. Kendilerini yardım etmek isteyen bir heyet olarak gösteren grubun yanında koruma polislerinin de olduğunu ve bu nedenle de izin kağıdı gibi herhangi bir belge göstermeden içeri girdiklerini anlatan yetkililer, “Bize inceleme yapıp, çeşitli yardımlarda bulunacaklarını söylediler. Bir refakatçıyla birlikte dolaştılar. Çekim yaptıklarını görmedik” diye konuştular.

 

 

 

İngiliz tahtının varisleri

 

Sarah Ferguson, İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in ortanca oğlu Prens Andrew ile evlendikten sonra York Düşesi unvanını aldı. Ferguson ile Andrew’un Beatrice ve Euguene adında iki kızı var. Prens Andrew, İngiliz tahtının 4’üncü sıradaki varisi. Kızları ise, 5. ve 6. sırada.DIŞ HABERLER

Gönderi tarihi:

Devlet, Düşes’ten daha fazla şey biliyor ama...

021120082326433978176_2.jpg

 

Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi (RUSİHAK)’ın ’Akıl ve Ruh Sağlığı Alanında İnsan Hakları 2008 Türkiye Raporu’nda, Ankara’da 749 zihinsel, ortopedik, görme, işitme engelli çocuk ve yetişkine hizmet veren Saray Rehabilitasyon Merkezi’nin durumunu gözler önüne serildi. Türkiye’deki 12 Akıl Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Haziran 2007-Ekim 2008 tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun izniyle RUSİHAT tarafından yapılan araştırmaya Açık Toplum Enstitüsü Türkiye temsilciliği ve Hollanda Büyükelçiliği de destek verdi. Ankara’da Saray Rehabilitasyon Merkezi’nin de incelendiği araştırmada çarpıcı bilgiler verildi. Araştırmada, ağır zihinsel engellilerin kaldığı ünitelerde temizlik ve bakım koşullarının kötü olduğu, orta ve hafif zihinsel engellilerin kaldığı bölümlerin daha iyi olduğunun altı çiziliyor. Özellikle ağır engelli küçük çocukların kaldığı ünitelerde çocukların ikişer kişi yattığı ve hijyen koşullarının çok olumsuz olduğunun vurgulandığı incelemede, personelin oturduğu, tv izleyip sigara içtiği gözlemlenmiş. Kurumda genel tıbbi bakım ve tedaviyi gerçekleştirecek yeterli tıbbı personelin bulunmadığı belirtilirken, kurumda kalan 112 kişinin psikiyatrik ilaçlar kullandığı bu hastaların hastalıklarının seyrini bilmeyen nöbetçi doktorlar tarafından önerilen ilaçları almak zorunda kaldıkları da araştırmada dikkat çekilen bir nokta. Kurumda kalan kişiler arasında rastlanan bir diğer sorunun da kurumdan kaçan kişilerin uğradığı taciz ve tecavüzler sonucu istenmeyen hamilelikler.

 

Çocuklar açlıktan ağlıyor

 

Kurumda kalan ağır zihinsel engelli küçük çocukların çoğunluğunun biberonla beslendiği, acıkan çocukları personelin sırayla beslediği, sırası gelmeyen çocukların açlıktan ağladıklarına dikkat çekiliyor. Kurum içinde acil durumlarda revirdeki doktorların Nörolod- Akineton-Largactil (NAL) karışımı kokteyl diye adlandırılan bir karışım uygulandığını, bundan sonra sakinleşmezlerse bu kişilerin zorunla olarak tecrit odasına konulduğu belirtiliyor. Personelle yapılan görüşmelerde ise genel olarak bıkkınlık, boşvermişlik, tükenmişlikve umutsuzluk içinde olduklarının gözlemlendiği de belirtiliyor.

Gönderi tarihi:
Aynı odada bir başka kadın altına bağlanan bezin içindekileri yiyordu. Yardım görevlisi, “canı sıkılmış” diye yorumladı. Sonra da, “Onlara sürekli yeni bez alamıyoruz. Çünkü paramız yok” dedi. Sonra bunları kameraya aldığımızdan şüphelenip bizi uzaklaştırdı. Oradan ayrıldığımızda Sarah’nın gözleri dolmuştu. O kabuslar görüyor mu bilmiyorum ama ben ve kameraman arkadaşım sürekli görüyoruz. Prenses Eugene bize İstanbul’da katıldı. Onunla da Zeytinburnu’ndaki rehabilitasyon merkezine gittik. Orada gördüklerimiz sonrası Eugene ağlamaya başladı.

 

 

birseyler yapmali!!! denetim sivil denetim biryerlerden baslamali? yardim, sivil denetim, sevkat birseyler kuvvetli sekilde yapilanabilinir...

 

 

Başörtüsü takıp girdi

 

 

Düşes ve gazeteci kimliğimle ben Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Saray Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etmek istediğimizde buna izin vermediler. Ancak Sarah yılmadı. Siyah güneş gözlüğü, peruk ve başörtüsü taktı ve kimliğini gizledi. Sonunda benim sahte yardım görevlisi kimliğim sayesine 700 çocuğun kaldığı merkeze girdik. İçeri girdiğimizde ter, idrar ve kusmuk kokusu ortalığı sarmıştı. Buna alışık olmalıydım ama Saray’ın durumu kat kat kötüydü. 3 görevli bizi bir salona aldı. Sarılma ve ilgi bekleyen 50 çocuk içeride bize ellerini uzatıyordu, pencereler kapalıydı. Bir kısmının saçları mahkum gibi kazınmıştı. Büyük kısmı şiddet belirtileri gösteriyordu. Sarah bu çocuklardan biriyle oynamaya çalıştı, çocuk hemen sakinleşti ve güldü. Ama ne zaman ki Sarah arkasını döndü, çğlık çığlığa ağlamaya başladı.

 

birşeyler yapmali!!! denetim sivil denetim biryerlerden başlamali? yardim, sivil denetim, şevkat organize yardim kendi kendine denetleyen birseyler kuvvetli şekilde yapilanabilinir...

Gönderi tarihi:
birşeyler yapmali!!! denetim sivil denetim biryerlerden başlamali? yardim, sivil denetim, şevkat organize yardim kendi kendine denetleyen birseyler kuvvetli şekilde yapilanabilinir...

 

:clover:

 

Evet elbette birşeyler yapılmalı!

Sence o kurumların başında ki yiyici takımı koltuklarından kalkar mı?

Oralara yapılan yardımların sence ne kadarı hakettiği yere ulaşıyor efendi -_-

Bir takım üst baş al ve bir çocuğa götürüp giydir orada.Sen arkanı döndüğün an o elbiseler kalmıyor o çocuğun üzerinde!

Ya toplumun üzerinde ki önyargı.Kimsenin güveni kaldı mı?İnsanlar yardıma gönüllü olsalarda elleri gitmiyor artık!

 

Şevkat demişsin:

 

Hiç koruyucu annelik diye birşey duydun mu?

 

Oraya gidip bir çocuk seçiyorsun,şevkat ve sevgi vermek adına.Hafta sonları onu alıyorsun,gezdiriyorsun,ihtiyaçlarını karşılıyorsun vs.

İki yıl önce bunu yapmak istedim.Ama bunu daha önce yapan bir arkadaşım bana şiddetle karşı çıktı.

Efendi o çocuklar sevgiye inanılmaz aç :(

Arkadaşım dedi ki;yapma nolur bak iki çocuğun var eğer olur da ilgilenemezsen arkanda bir yaralı bir kuş bırakırsın.

 

"Sadece bir hafta gitmediğinde bile korkunç üzülüyor,her gittiğinde nolur beni buradan götür diye yalvarıyor o çocuk".

 

Ben çok istediğim halde vazgeçtim.Çünkü korktum :(

Bir çocuğa şevkat vereyim derken bir çocuğa keder olmaktan korktum -_-

 

 

Gönderi tarihi:
:clover:

 

Evet elbette birşeyler yapılmalı!

Sence o kurumların başında ki yiyici takımı koltuklarından kalkar mı?

Oralara yapılan yardımların sence ne kadarı hakettiği yere ulaşıyor efendi -_-

Bir takım üst baş al ve bir çocuğa götürüp giydir orada.Sen arkanı döndüğün an o elbiseler kalmıyor o çocuğun üzerinde!

Ya toplumun üzerinde ki önyargı.Kimsenin güveni kaldı mı?İnsanlar yardıma gönüllü olsalarda elleri gitmiyor artık!

 

Şevkat demişsin:

 

Hiç koruyucu annelik diye birşey duydun mu?

 

Oraya gidip bir çocuk seçiyorsun,şevkat ve sevgi vermek adına.Hafta sonları onu alıyorsun,gezdiriyorsun,ihtiyaçlarını karşılıyorsun vs.

İki yıl önce bunu yapmak istedim.Ama bunu daha önce yapan bir arkadaşım bana şiddetle karşı çıktı.

Efendi o çocuklar sevgiye inanılmaz aç :(

Arkadaşım dedi ki;yapma nolur bak iki çocuğun var eğer olur da ilgilenemezsen arkanda bir yaralı bir kuş bırakırsın.

 

"Sadece bir hafta gitmediğinde bile korkunç üzülüyor,her gittiğinde nolur beni buradan götür diye yalvarıyor o çocuk".

 

Ben çok istediğim halde vazgeçtim.Çünkü korktum :(

Bir çocuğa şevkat vereyim derken bir çocuğa keder olmaktan korktum -_-

 

 

 

dünyada herhalde sevgi açlığı kadar kötü bir şey yoktur :(

 

Efendinin bahsettiği konuyu bende bugün gazetelerden biraz okudum pekte içime sinmeyen bir şeyler var o haberlerde biraz daha netliğe kavuşsun bakalım..

Gönderi tarihi:
dünyada herhalde sevgi açlığı kadar kötü bir şey yoktur :(

 

Efendinin bahsettiği konuyu bende bugün gazetelerden biraz okudum pekte içime sinmeyen bir şeyler var o haberlerde biraz daha netliğe kavuşsun bakalım..

Bu yeni bir olay degil daha öncede bu konu üzerinde tartismalarimiz olmustu bu benim ilk tanisikligimdi o dönem... fakat ne yazikki seneler geciyor ayni tas ayni hamam hic bir ilerleme yok.. muhakak herkesin birsey yapabilecegi vardir! birkisi bile yaratilsa? gönüllü sivil denetleyen o kisi o kurumu yeterince rahatsiz etmesi bile cok seyleri degistirebilir yani toplum icinde o kisileri cikarip bulmamiz hergün o kurumun kapisinda cirit atmalari bile yeterlidir!!!

 

Toplumun cilgin deli lerini bile ortaya cikarmak yeterlidir..

 

demek istedigim herkesin bir katkisi olabilir herkes birseyi hergün fisildasa bile o yerine ulasir... okadar okullarimiz var zaten okullarimiz dünyadan elini ayagini cekmis gibi hic bir ciddi toplumsal eyleme bile katildiklarini görmüyoruz??? belki siyasidir korkuyorlardir? aslinda oda derin bir konu fakat en azindan böyle konularda neden aktif olamiyorlar bunlar ülkesinde olup bitenlerden hicmi haberleri yok? okullarimizda bu konulari tartismaya acip gönüllü guruplar yaratip bu kuruluslar üzerinde aktif denetleme vede eksiklerine yardimci olacak etkin bir eylem plani uygulana bilinir bunlar okadarda zor degil!

 

yazacaklarim kisa kisa olacak suheda' okumadan atlamasini istemem.

 

benim burdan yapabileceklerim varsa hertürlü katkiya hazirim??? bir kurumun kapisina atayacaksaniz bütün izinimi o kurumun kapisinda da harcamaya hazirim...

Gönderi tarihi:

Efendi :)

 

benim burdan yapabileceklerim varsa hertürlü katkiya hazirim??? bir kurumun kapisina atayacaksaniz bütün izinimi o kurumun kapisinda da harcamaya hazirim...

 

:alkis:

 

Keşke diyorum keşkeee,böyle yürekli olunsa ve eller taşın altına sokulsa!

 

Ama nerdeeee,bizler cumhuriyetimize sahip çıkamıyoruz,geleceğimiz olan çocuklara nasıl sahip çıkıcaz -_-

 

Gönderi tarihi:

14 yasindaki bir kiz evlilige hazirdir diyen bir zihniyetten hangi sevgiyi beklemekteyiz.

 

Bizi yönetenlerin birbirleri ile olan kisir cekismeleri,insan kavramini cözememis olmalari,insana insan penceresinden yaklasmak yerine ideolojik amaclarla yaklasan ve onu kendi amaclari ugruna sömürenlerin yönettigi ülkelerde maalesef böyle trajediler mevcuttur.Cavusesku'nun Romanyasini hatirlayanlar bilir,gizli cocuk yuvalarinda insan olduklarina inanilmayacak görüntülerde bulunan o masum cocuklari hatirlayanlar kisisel ihtiraslarin bir toplumu nasil felakete sürükledigini daha iyi anlayabilirler.Türkiye sosyal bir devlet olamamistir ve bu gidisle olacagada benzemez.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bakan Çubukçu'dan Düşes Ferguson'a eleştiri

3 Kasım 2008

6750635.jpg

Bakan Çubukçu'dan Düşes Ferguson'a eleştiri

 

Düşes skandalına soruşturma

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı zihinsel engelliler merkezlerine ilişkin haberlerle ilgili, “SHÇEK'e bağlı kurumlarda yaşanan her türlü insan hakkı ihlali, görevi kötüye kullanma ve kurumlarda kalan kişilere yönelik kötü muameleler için gerekli idari soruşturmalar başlatıldığını” bildirdi.

 

BU GÖRÜNTÜLER BAKAN ÇUBUKÇU'YU KIZDIRDI

 

Çubukçu, bugün çeşitli basın yayın organlarında yer alan ve eski York Düşesi Sarah Ferguson'un Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı zihinsel engelliler merkezlerinde yaptığı gizli çekimleri konu alan haberlere ilişkin açıklama yapılması gereğinin duyulduğunu belirtti.

 

Söz konusu haberin iki ayrı boyutu bulunduğunu ifade eden Çubukçu, “Haberlere konu olan ve SHÇEK'e bağlı kurumlarda yaşanan her türlü insan hakkı ihlali, görevi kötüye kullanma ve kurumlarda kalan kişilere yönelik kötü muameleler için gerekli idari soruşturmaların başlatıldığını” bildirdi. Çubukçu, açıklamasında, “Kamuoyunun hiç şüphesi olmasın ki 'evladımız' gözüyle baktığımız bakıma muhtaç kişilere yapılan kötü muameleye neden olanlar en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Her zaman olduğu gibi Bakanlığımızın hak ihlalleri konusunda en küçük bir toleransı yoktur” ifadesine yer verdi.

 

Haberin gerçeği yansıtmayan ve siyasi içerikler taşıyan yönleri bulunduğunu da belirten Çubukçu, şunları kaydetti:

“En başta belirtmek isteriz ki, adı geçen iki kurumumuz ne kimseden gizlenmiş ne ziyareti yasaklanmış kurumlardır. Özellikle, Ankara Saray Rehabilitasyon Merkezi yabancı misyon şeflerinin ve Büyükelçi eşlerinin sık sık ziyaret ettikleri, çok sayıda sivil toplum örgütünün ve gönüllülerin gözetiminde olan bir kurumumuzdur. Söz konusu kurumlarımız, kapalı kapılar ardında tutulan, toplumdan soyutlanan merkezler değil; tam tersine gönüllülerimizin ve kamuoyunun denetimine açık şeffaf kurumlardır. Tıpkı diğer kurumlarımızda olduğu gibi. Buna rağmen söz konusu haber, her iki kurumu da esrarengiz, bilinmeyen kurumlar şeklinde sunmuştur.

Sayın Sarah Ferguson'un, Türkiye AB İlerleme Raporu'nun açıklanacağı bir dönemde; AB'ye üyeliğinize karşı çıkmasından, 'İstanbul'a turist olarak gitmeyin' çağrısına kadar Türkiye'yi bir karalama kampanyasının içinde bırakmaya çalıştığı bu hadisede, art niyetli olduğu son derece aşikardır. Sayın Ferguson'un Ankara'da gönüllülerimizi; İstanbul'da ise İngiltere kraliyet ailesine mensup olduğu için yanında getirdiği kızına refakat amacıyla verilen koruma polislerini suistimal ederek, kurumlarımıza izinsiz girmiştir.”

 

Ferguson'un, bu tutumuyla kraliyet ailesinin unvanından faydalandığını, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere zarar verdiğini, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkarak, olayı siyasi bir boyuta, Türkiye'ye turist gelmesini engellemeye yönelik demeçler vererek de ticari bir boyuta taşıdığını vurgulayan Çubukçu, şunları kaydetti:

“Yayınlanacağı söylenen video görüntülerin kurumlarımıza ait olup olmadığı ise henüz netlik kazanmamıştır. Hangi karelerin kuruma ait olduğu görevlendirdiğimiz uzmanlar tarafından görüntülerin bugün incelenmesi sonucu tespit edilecektir.

Bakanlık olarak, kurumlarımızda meydana gelen temel insan hakları ihlaline yönelik her türlü vaka bizim için soruşturma konusudur ve ihmali olanlarla ilgili her türlü cezai işlem yapılacaktır. Ancak, kendi ülkesinde yasak olduğu için yapamadığı gizli kamera çekimlerini, oryantalist bir bakış açısıyla Türkiye'de yapan Sayın Sarah Ferguson'un, ülkemizdeki basın organlarının dış haberler bölümüne görüntüleri servis ederek Türkiye'de bir infial yaratmaya çalışması ve Türk basının da buna fırsat vermesi üzüntü vericidir.

Türk bir gazetecinin, İngiltere'deki bir kurumda gizli kamerayla kayıt yapması durumunda yaşanacağı sıkıntı ve alacağı tepkiyi kamuoyunun takdirine sunuyoruz.

Aynca, kurumlarımız Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa Konseyi bünyesindeki Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi'nin denetimine tabidir. Bu çerçevede, son yıllarda her iki merkeze de anılan komite tarafından habersiz denetimler yapılmış, ancak haberde iddia edildiği gibi herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmamıştır.”A.A

Gönderi tarihi:

Ne büyük tezad!Bakan Cubukcu,Bn.Ferguson'u gizli yapilan cekimleri basinin dis haberler servisine aktarildigini ifade ederek hem Bn.Ferguson'u hemde bu haberleri yayimlayan basini sucluyor.Halbuki ayni basin Genel Kurmay'a ait bilgileri gizlice elde edip onlari TSK ya karsi kullanirken hicbir AKP li bakan tepki koymamisti basina ve hatta basin özgülügünden bahsetmistilerr hatirladigim kadariyla,simdi ucu kendilerine dokununca elestiri oklarini atmaya basladilar.

Düsünün ki cani isteyen yabanci bir milletvekili gelir bölücüleri ziyarete Diyarbakir'a gider gösterilere katilir,Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde Türkiye Cumhuriyeti sinirlari icersinde konusmalar yapar sonrada ya basbakan tarafindan ya bazi basin mensuplari tarafindan kabul görür Türkiyenin ic siyasetini elestirir kimseden ses cikmaz.Bir Ingiliz milletvekili gelir;Atatürk'ün resimlerini indirin der kimseden ses cikmaz,yabanci devlet temsilcileri basbakana yol haritasi cizerler,kimseden ses cikmaz,DTP resmen devlete karsi isyan baslatir bir ic savasi körükler kimseden ses cikmaz ama Bn.Ferguson bakima muhtac cocuklari videoya aldirip medyaya veya dünyaya servis yapinca sayin Bakan agzini acip konusmaya baslar.O zaman denetleme görevini tam olarak yerine getirmelisiniz sayin bakan.Nasilki Bn.Ferguson'a tepki koyuyorsunuz Türkiye'ye gelen yabanci milletvekillerinin, babalarinin ciftligi gibi davranmalarinada tepki koymalisiniz,politikaniza uygun olani kucaklayip eksiklerinizi desifre edenlere tepki koymaniz cifte standarttir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
:clover:

 

Evet elbette birşeyler yapılmalı!

Sence o kurumların başında ki yiyici takımı koltuklarından kalkar mı?

Oralara yapılan yardımların sence ne kadarı hakettiği yere ulaşıyor efendi -_-

Bir takım üst baş al ve bir çocuğa götürüp giydir orada.Sen arkanı döndüğün an o elbiseler kalmıyor o çocuğun üzerinde!

Ya toplumun üzerinde ki önyargı.Kimsenin güveni kaldı mı?İnsanlar yardıma gönüllü olsalarda elleri gitmiyor artık...

 

benim de korkum bu guvenmemek. Yardim etmegi bir cok kez dusundum bir kac projede'de kucukte olsa yardimim dokundu ama benim korkum yardim edememek. Elbise almissin, oyuncak yada para yollamissin gercekten o cocuklara veriliyormu ? Radya'nin dedigi gibi ben ordeyken yardim etmisim gibi gorunur arkima dondumde hersey yok olmus olabilir... guvenim malesef olamiyor.

 

 

Bu yeni bir olay degil daha öncede bu konu üzerinde tartismalarimiz olmustu bu benim ilk tanisikligimdi o dönem... fakat ne yazikki seneler geciyor ayni tas ayni hamam hic bir ilerleme yok.. muhakak herkesin birsey yapabilecegi vardir! birkisi bile yaratilsa? gönüllü sivil denetleyen o kisi o kurumu yeterince rahatsiz etmesi bile cok seyleri degistirebilir yani toplum icinde o kisileri cikarip bulmamiz hergün o kurumun kapisinda cirit atmalari bile yeterlidir!!!

 

Toplumun cilgin deli lerini bile ortaya cikarmak yeterlidir..

 

demek istedigim herkesin bir katkisi olabilir herkes birseyi hergün fisildasa bile o yerine ulasir... okadar okullarimiz var zaten okullarimiz dünyadan elini ayagini cekmis gibi hic bir ciddi toplumsal eyleme bile katildiklarini görmüyoruz??? belki siyasidir korkuyorlardir? aslinda oda derin bir konu fakat en azindan böyle konularda neden aktif olamiyorlar bunlar ülkesinde olup bitenlerden hicmi haberleri yok? okullarimizda bu konulari tartismaya acip gönüllü guruplar yaratip bu kuruluslar üzerinde aktif denetleme vede eksiklerine yardimci olacak etkin bir eylem plani uygulana bilinir bunlar okadarda zor degil!

 

yazacaklarim kisa kisa olacak suheda' okumadan atlamasini istemem.

 

benim burdan yapabileceklerim varsa hertürlü katkiya hazirim??? bir kurumun kapisina atayacaksaniz bütün izinimi o kurumun kapisinda da harcamaya hazirim...

 

yardimim olursa ben de hazirim derim ama sadece demekle olmuyor ki. Bizler hep birseyler diyoruz ama bide adimi ata bilsek diyorum....

Gönderi tarihi:
Ne büyük tezad!Bakan Cubukcu,Bn.Ferguson'u gizli yapilan cekimleri basinin dis haberler servisine aktarildigini ifade ederek hem Bn.Ferguson'u hemde bu haberleri yayimlayan basini sucluyor.Halbuki ayni basin Genel Kurmay'a ait bilgileri gizlice elde edip onlari TSK ya karsi kullanirken hicbir AKP li bakan tepki koymamisti basina ve hatta basin özgülügünden bahsetmistilerr hatirladigim kadariyla,simdi ucu kendilerine dokununca elestiri oklarini atmaya basladilar.

Düsünün ki cani isteyen yabanci bir milletvekili gelir bölücüleri ziyarete Diyarbakir'a gider gösterilere katilir,Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde Türkiye Cumhuriyeti sinirlari icersinde konusmalar yapar sonrada ya basbakan tarafindan ya bazi basin mensuplari tarafindan kabul görür Türkiyenin ic siyasetini elestirir kimseden ses cikmaz.Bir Ingiliz milletvekili gelir;Atatürk'ün resimlerini indirin der kimseden ses cikmaz,yabanci devlet temsilcileri basbakana yol haritasi cizerler,kimseden ses cikmaz,DTP resmen devlete karsi isyan baslatir bir ic savasi körükler kimseden ses cikmaz ama Bn.Ferguson bakima muhtac cocuklari videoya aldirip medyaya veya dünyaya servis yapinca sayin Bakan agzini acip konusmaya baslar.O zaman denetleme görevini tam olarak yerine getirmelisiniz sayin bakan.Nasilki Bn.Ferguson'a tepki koyuyorsunuz Türkiye'ye gelen yabanci milletvekillerinin, babalarinin ciftligi gibi davranmalarinada tepki koymalisiniz,politikaniza uygun olani kucaklayip eksiklerinizi desifre edenlere tepki koymaniz cifte standarttir.

 

saygilarla

 

Evet, Sn.Politika,

 

Daha düne kadar, bu basın özgürlüğüdür, her kurum eleştirilebilir deyip, Aktütün baskınını bahane ederek nereden elde ettikleri belli olmayan uydurma görüntülerle TSK'yı kıyasıya eleştiren, hatta 'kendine gel general' diye hitap edip, halkın gözünde küçük düşürmeye çalışan Taraf, Atv gibi mütareke basını ve dinci medya, şimdi, tam bir çifte standart örneği göstererek, bir devlet kurumunda yaşanan içler acısı durumu kapatmaya, TVlerde bakan Çubukçuyu çıkarıp aklamaya çalışıyor. Nerde Taraf gazetesinde bu haber ? Ben bulamadım ? Bu mu bunların vatanseverliği, bu mu insanseverliği ? Bunların tavrı mütareke basınını da geçti.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Bu olaylar bana hiç inandırıcı gelmiyor....İnşallah yanılmam.

 

Olmaz demiyorum fakat !

 

Kendisinin türkiyenin AB ye girmesine şiddetle karşı çıkan ve bir çokdefa bu kounlarda eylemler hazırlayan birine inanmakta istemiyorum

 

Yani oradaki görvlilerin yabancı bir kadını görevli diye içeri almaları bana inandırıcı gelmiyor..

 

Umarım haber doğru değldir.

Gönderi tarihi:

Düşes bizi AB ye istemiyormuşta bu da onun bir oyunuymuş da bıdıbıdı... gıdıklasınlarda gülelim.Sanki bizde herşey dört dörtlük de düşes bize oyun yapıyor bizi AB ye almamak için hihihi.

 

Bize haber verseydi diyorlar... size haber verilseydi siz 3 saat içinde oraları ayna gibi yapıp yalandan gösteriş yapıcaktınız.Bizim gazetecilere yaptığınız gibi :)

 

Düşes değilde daha önce Uğur Dündar ve onun gibi program yapanlarda gizli kameralarla yuvalara falan girdi o zamanda mı oyundu . (Banyoda taslarla çocukların kafalara vurulduğu görüntüleri ben unutamıyorum)

 

Tamam bu inşallah kötü bir oyundur kandırmacadır diyelim :P .Ama Nimet Çubukçu gibi DÜŞES atıp yek getirtmeyelim :lol:

Gönderi tarihi:

Orada olanlar insanlık dışı şeyler daha öncede şahit olduk,ama bencede kadının yaptığı çok çirkin bir davranış,birilerinin yardımı ile geliyorsun örtünüyorsun (bakın dini sadece bizimkiler kullanmıyormuş elin ilgiliz gelinide işi öğrenmiş)saklanıyorsun sonrada deşifre ediyorsun eline ne geçti be mübarek onca yolu bunun içinmi teptin?Bizim ayıbımız bize yetmiyormuş gibi birde dünya görecek..

Benim aklıma sadece takılan soru gelinin tercihi neden Türkiye dünyanın pek çok yerinde yaşanıyor bu tip olaylar maalesef -_-

 

Tamam bu inşallah kötü bir oyundur kandırmacadır diyelim :P .Ama Nimet Çubukçu gibi DÜŞES atıp yek getirtmeyelim :lol:

 

:D Godziciğim bakan hep yek'e kaldı bencede,kızıp söyleneceğine yetkisini kullanıp çeki düzen versin artık şu yetimhane ve

darülacezelere

Gönderi tarihi:

Düşes'ten Türkiye'ye cevap geldi

 

İngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesi York Düşesi Sarah Ferguson'ın Türkiye'deki yetimhane kavgasının ortasında kaldığını yazdı. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun tepkisine, Düşesin sözcüsü "Düşes, siyasi bir kişi değil" dedi.

 

 

 

Gazete, Düşesin devlete ait yetimhaneyle ilgili araştırmaya dayalı bir haber yaparak Türkiye'nin imajını karalamaya çalışmakla suçlandığını bildirdi.

 

Düşesin Türkiye'deki çekimlere 18 yaşındaki kızı Prenses Eugenie ve bir TV ekibiyle birlikte gittiğine dikkat çekilen haberde, amaçlarının terk edilmiş çocukların bulunduğu devlete ait yetimhanedeki koşulları araştırmak olduğu savunuldu.

 

"York Düşesi siyasi bir kişi değil"

 

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet bakanı Nimet Çubukçu'nun konuyla ilgili görüşlerine de yer verilen habere göre, Düşesin sözcüsü Kate Waddington, "York Düşesi siyasi bir kişi değil. Bu nedenle de siyasi bir amacı yok. Bu yapılanların tümü sadece çocukların iyiliği içindir" şeklinde savunma yaptı.

 

Düşesin Saray'daki yetimhaneye girebilmek için siyah peruk ve başörtüsü takmak zorunda kaldığı belirtilen haberde, söz konusu kurumda 700 engelli ve kimsesiz çocuğun bulunduğu hatırlatıldı.

 

Güneşi görmek için koridorda sürünen çocuk

 

Gazetenin haberine göre, ITV'nin Tonight programında yayımlanacağı belirtilen görüntülerde, "yataklarına bağlanmış ya da bütün bir gün beslenmeden yataklarında bırakılan çocuklar" yer alıyor. Haberde, "bunların arasında dışarı bırakılmayan ve güneşi yüzünde hissedebilmek için koridor boyunca sürünen bir çocuğun görüntüleri de var" denildi.

 

Prenses Eugenie: Öylesine görkemli bir kentte olmamalıydı

 

Prenses Eugenie'nin, 60 çocuğun kaldığı bir yetimhaneden gözyaşları içinde ayrıldığı ve "Bu görüntüler beni çok kızdırdı, böylesine kozmopolitan ve turistik cazibe merkezi olan bir kentin bütün görkemi içinde böyle yerlerin de bulunduğuna inanmak çok güç. Gözlerim açıldı" dediği bildirildi.

 

Haberde ITV sözcüsünün görüşlerine de yer verildi. Sözcü, İngiliz hükümetinin Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdiği bir noktada yapılanın kamu çıkarına olduğunu savunurken, Türkiye'nin üyeliğine verilen desteğin de Türkiye'nin insan ve çocuk hakları karnesini düzeltmesi şartına bağlı bulunduğunu öne sürdü.

 

Haberde Düşes Sarah Ferguson ve ITV ekibinin Romanya'daki benzeri kurumlara da gittikleri ve burada 3 yıl önce tespit edilen görüntülerden bu yana ilerleme sağlanıp sağlanmadığını anlamaya çalıştıkları bildirildi.A.A.

Gönderi tarihi:

Sayin bakan nicin devletin kurumlarina kizip ayaklanmiyorda dusese sert cikiyor anlamiyorum yetimhanelerin darulacizelerin hastanelerin daha ismini sayamadigim kurumlarin bugunku olan halleri degilki bundan yillar once Ugur Dundar gizli kameralarla tehsis etmis ve 70 milyona gostermisti simdi kalkmis burada bir sey yapmaliyiz diye careler ariyoruz arkadaslar ati alan uskudari gecmis durumda turkiyedeki kurumlarin halini duses eger turkiyeye yaninda tvcilerle gelip cekim yapmasaydi ve bunu ingilterede yayinlayacagini soylemeseydi kimse orada olan bitenlere bir tepki gostercekmiydi egerki bir tepki gostermis olsaydik bugun ulkenin durumu bambaska olurdu..

Demem oki arkadaslar bizler vurdum duymaz bir toplumuz bize dokanmayan yilan bin yil yasasin simdi bu olaylar 1 hafta 10 gun gundemde kalir daha sonra yine tarih olur rafta yerini alir.. bizlerde 3 S kalmamis egerki 3 S kalmis olsaydi ne duses gelir bizi dunyaya rezil ederdi nede herhangi baska birisi artik utanmayida unutmusuz utanma nedirki bakin yuzumuz hic kizariyormu hayir...

Saygilar

Gönderi tarihi:

Nimet Çubukçu, şimdi bu hanımefendiye iki soru sorulmalıdır.

 

Eğer orada yaşananlardan, çocuklara yapılan muameleden haberiniz yoksa. O zaman düşese kızmak yerine teşekkür etmeniz gerekmez mi?

 

Yok eğer haberiniz varsa, yine düşese kızmak yerine istifa etmeniz gerekmez mi ? Demek ki düşes çekim yapmasa kameramanıyla haberiniz olmayacaktı.

 

Siz bakan olarak bunu, düşesin çektiği görüntülerle dış basından öğrendiyseniz. O sizin ayıbınız. o koltukta neden oturuyorsunuz.

 

Yok zaten biliyorsanız o zaman niye gerekeni yapmadınızda, düşese kızıyorsunuz?

 

Düşes Türkiye'nin imajını karalıyormuş. Yani çocuklara o muameleyi yapanlar değilde. Bunu dünyaya aktaran düşes mi karalıyor? Köpek barakalarında hayvanlara öyle muamele yapmazlar.

 

Elin düşesi haberini alıp geliyor çekim yapıyorda. Sizin mi haberiniz yok sayın bakan ?

Gönderi tarihi:

Ferguson yaptığı açıklamada,Türkiye'den özür dilerim dedi;bu benim görevim...gelin beraber bu insanlar için birşeyler yapalım diye de ekledi.

 

Sayın Çubukçu,efendim nasıl olurda böyle birşey yaparlar diye savunmaya geçedursun,ben geçen gün yolda tanıştığım küçük bir çocuğun dilinden,ne kadar da acınacak durumda olduğumuzu bir daha gördüm.

 

Yetiştirme yurdunda kalan çocuğun tek hayali,kötü diye nitelendirdiği o insanlardan kurtulmak.

 

Ne kadar büyük utanç,neden farkında olduklarımızı konuşma yerine olayı farklı noktalara çekiyoruz.

 

Bakın Syın Çubukçu,dışardan biri size yardımcı olacağını söylüyor;ben utandım...ya sizler?

 

Gönderi tarihi:

Ben yinede diyorum ki Bakan Cubukcu bir kadin vede bir anne(eger dogruysa)olarak aslinda bu utanc verici durumdan fazlasiyla istirap cekmektedir,ne varki üyesi oldugu iktidarin kötü bir not almamasi icin bunlari birer karsi senaryo olarak nitelemektedir.Insanlarin neredeyse yatak odalarina girerek ne yaptiklarini görüntülemeye calisan etik disi paparazzilerin cirit attigi ülkemizde bir bakanin sorumlulugu altindaki bir cocuk yurdunda olanlarin bir baskasi tarafindan görüntülenmis olmasindan duyulan rahatsizligi baska türlü izah tarzimiz olamaz.

Bilmiyoruz belkide sayin bakan gizlice bi mektup yazarak Fergusona bu hizmetinden dolayi tesekkür bile etmis olabilir,cünkü bizdeki gazetecilerin böyle seylere pek ilgileri yok dolayisiyla bunlar gizli kalmaktadir,bizdekiler genelde hep derin devlet arastirmasi yaparlar böyle önemsiz seyleri ortaya cikarip zaten Türkiyenin kalkinmasi icin canla basla calisan iktidari zor duruma sokmayi hic istemezler.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Hükümeti ve yandaş medyasını takip edenler iyi bilirler.

Her zaman en tezatı ve en olmayacak olanı kabul ederek suçlamalarına başlarlar. Siz bu karşıtlığa akıl erdirmeye çalışırken, kömür-makarna ile zihin tutukluğu yaşayanların önünden arkasından malı götürürler.

Nelerden bahsediyorum bir kaç örnek vereyim daha iyi anlaşılsın.

 

Cumhuriyet gazetesi bombalandı. Bunu yapan kim olabilir? Tabii ki İlhan Selçuk dediler. Demediler mi?

 

Atatürkçü Düşünce Derneği'ni nasıl suçladılar peki? Darbe hazırlıklarının yapıldığı örgüt merkezi olarak. Suçlamadılar mı?

 

Hüseyin Üzmez adındaki sapık yatıp kalktığı kadınları "dine bağlamakla görevlendirildiğini" söylediğinde alkış tutmadılar mı? Hala da korumuyorlar mı?

 

PKK şehirlere bomba attı, vatandaşları öldürdü. Bu Ulusalcıların işi, kesin Ergenekoncu bunlar, glu glu dansçıları demediler mi?

 

22 Temmuz akşamı parti balkonundan "kucaklama" mesajı verip, sonrasında çiftçiyi, gazeteciyi, sanatçıyı, kürt kökenliyi memleketten kovalamadılar mı? Bu fikrin adamı, bu yolun yolcusu olmadılar mı?

 

Şimdi Bakan Hanım çıkmış diyor ki : - Yurttaki çocuğun ellerini Düşes bağlamış olabilir!

 

Bu zihniyetin ürünü, bu ***** ortağı, bu rezaletin üyesi olan birisi için hiç yadırgamadım.

 

Bu kafa ancak buna çalışır, o da "bu kadar" çalışır.

Gönderi tarihi:

"çocuğun ellerini Düşes bağlamıştır" şeklinde "mükemmel" bir savunmayada daha imza attınız ya. Ne diyeyim sayın Çubukçu. Allah müstahakanızı versin.

Gönderi tarihi:

Oncelikle sunu soralim bizde acaba utanilacak yuz kaldimi.. kimden utanacagiz dunyadanmi :D gulerim aglanacak halimize dunyanin boyle bir ayibi gormesini birakin utanmayi gurur duyariz uzerine ustelik Turkiyenin reklami yapildi diye havamizi atariz.. Malesef arkadaslar bir toplum olarak masumuyetimizi kaybedeli cok zaman oldu.. Eskiden Ulkemde insanlar serefleri onurlari icin yasarladir ama simdi insanlar para icin yasiyor paranin esiri olmus bir ulkede utanma duygusu olurmu ...

Saygilar

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.