Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KURTLAR VADİSİ ve KURTAR BİZİ NECATİ !


SeDatsan

Önerilen İletiler

Kurtar bizi Necati

İddia ediyoruz ki, Kurtlar Vadisi Türk televizyonlarının en Malthus’çu dizisiydi!

Kurtlar Vadisi ile İngiliz iktisatçısı ve Papaz Malthus’un ne ilgisi

var derseniz;

Malthus 1798 yılında yayınladığı “Nüfus Hakkında Bir Deneme (An Essay on Population) adlı eserinde, nüfusun geometrik bir şekilde artarken yiyecek arzının aritmetik bir şekilde artacağını ve bu durumun kitlesel açlığa yol açacağını keşfetmişti!.

Kurtlar Vadisinde bugüne kadar öldürülen insan sayısı toplandığında memleket nüfusunun yarısına yakın bir miktarının güme gittiği meydana çıkar.

Belli ki dizici arkadaşlar, Malthus’u okumuşlardır.

Türkiye’nin de nüfusuyla birlikte yiyecek talebi artmaktadır.

Böyle giderse millete yiyecek miyecek yetişmeyecektir!

Onlar da nüfus kontrolüne ağırlık vermişlerdir!

Mesela dizinin sadece final bölümünde 23 kişi öldürülmüştür.

Burada teoriye uymayan tek sahne şudur:

Bir hafta önce kalbi duran Elif, bir hafta sonra dirilmiştir!

Kimbilir belki de Malthus öte dünyadan haber salıp, Elifler ölmesin, şimdilik figüranları temizleyin yeter, demiştir!

Yine o bölümde o otomatik silahlar mermi kusmuş, bombalar patlamış, bir sürü adam mevta olmuş, fakat otomobillerin boyasına bile bir şeycik olmamıştır!

Görüldüğü üzere dizi sadece nüfus kontrolüyle ilgilenmekte, mala mülke en küçük bir zarar vermemektedir!

***

Şu sıralar televizyon reklamlarında görülmektedir;

Vadinin baş kurdu Necati, namı diğer Polat Alemdar Irak’a gitmiştir.

Orada çuvalcı Amerikalılara hak ettikleri dersi verecektir!

Ama birazcık geç kalmış gibidir..

Çünkü oralarda görevli bir asker kardaşımız, çuvalcı Amerikalı albayın donunu indirttiğini ilan etmiştir!

Gerçi, Amerikalı albay, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını...

Sadece çay içtiklerini söylemiştir.

Zaten o Amerikalı albaya, hükümetimiz vakti zamanında dostluk ödülü vermiştir!

Bu bakımdandır ki, dostun donunu indirmek pek doğru ve dürüstçe gözükmemektedir!

Yine de

Baş Kurt Necati’nin Irak’a dalışı şubat ayı başlarında sinemalarda olacaktır!

Türkiye’nin nüfus problemini halletmiş...

İnsanlık yararlansın...

Hayır olsun...

Yaşayan aç insan kalmasın diyerekten...

Dünyanın problemine el atacaktır!

Tahminimizce Kuzey Irak taraflarında nüfus problemi diye bir şey kalmayacaktır!

Eh oralara kadar gitmişken çuvalın intikamını da alacaktır!

Al tabii!

Utandırma Necati, bitir işi.

Kurtar yani bu dertten bizi!

 

e-posta: [email protected]

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili mara bulge

Öncelikle diğer yazılarıma olan ilgi ve beğeniniz için teşekkür ederim.

 

Evvela şunu belirtmek gerekiyor ki; Bu yazı tarafımdan yazılmamış altında yazarın e-mail adresi var zaten.

 

Çok ilginç ve espritüel bulduğum için sizlerle de paylaşmak istedim. :)

 

Burada dizi ile iktisat teorisyeni malthus arasında kurulmaya çalışılan bağ, dizide başta Necati ŞAŞMAZ'ın canlandırdığı Polat ALEMDAR'ın öldürdüğü yok ettiği birçok insan ile nüfus artış hızına, negatif yönde etki yaptığıdır :)))

Yani Polat ALEMDAR öldürdüğü insanlar ile nüfusumuzu hızla aşağı doğru çekmekte, böylece malthusun nüfusun azalması gerektiği önermesine katkıda bulunmaktadır :))

 

GELELİM MALTHUS'A:

 

Özellikle 1789 Fransız Devrimi ile "baldırıçıplaklar", dünyanın her yanındaki burjuvaziyi korkutmuştur. Aristokrasi ile burjuvazinin hesaplaşmasını, kendi bildikleri yöntemlerle, yani "avamca" sonuçlandıran kitlelerin Fransız Devrimi'ndeki "terörü"nün ilk sonuçlarından birisi, 1798 yılında İngiltere'de Papaz T. Malthus'un yazdığı kitap olmuştur.

 

T. Malthus'un "Toplumun Gelecekteki Gelişimine Etkileri Açısından Nüfus İlkesi Üzerine Bir Deneme" adlı kitabı, devrimlerden korkan burjuvazinin yardımına koştu.

 

Yoksul kitlelerin ayaklanması karşısında büyük korkuya kapılan burjuvazi, Malthus'un kitabıyla, hem kendi korkularına bir hedef, hem de ideolojik ve politik bir saldırı aracı ele geçirmiştir.

 

Malthus'un tüm yazılarının tek amacı vardır: Tüm bireylerin rahat, mutlu ve daha özgür koşullarda yaşadığı, kendilerinin ve ailelerinin geçimine ilişkin hiçbir kaygı taşımayan insanlardan oluşan bir toplumun var olabileceğini savunanları çürütmektir. Malthus'u göre, "nüfusun gücü, yeryüzünün, insanın geçimini sağlama gücüne kıyasla, sınırsız ölçüde büyüktür... Nüfus kısıtlanmadığında, geometrik oranla çoğalır. Geçim araçları ise, ancak aritmetik oranla artar... Bu nedenle, geçim araçlarının sağlanmasındaki güçlük, nüfus üzerinde güçlü ve sürekli bir kısıtlamayı gerektirir."

 

Malthus, nüfus artışı ile üretim artışı arasında gerçek dışı bir ilişki kurarak geliştirdiği bu teorisi, ilk anda, bir "doğa yasası" olarak sunulmuştur. Malthus için, eğer bu bir "doğa yasası" ise, kaçınılmaz olarak, güçlüler güçsüzleri yok edecektir, dolayısıyla fazla nüfusun ortadan kalkmasına neden olan her olay, "doğru, haklı ve tanrısal"dır. Bu yüzden, büyük salgınlar (veba vb.), büyük kıtlıklar, büyük savaşlar, hep bu "doğa yasası"nın ürünleridir ve yararlı şeylerdir.

 

Görüldüğü gibi, Malthus, nüfus artışı ile üretim artışı arasındaki ilişkiyi çarpıtmakla, aynı zamanda, insanlığın yıkımına, kıyımına neden olan her türlü insanlık dışı uygulamayı onaylamakta ve savunmaktadır.

 

Ancak Malthus, kitabının birinci baskısındaki bu ifadeleri, ikinci baskıya yazdığı önsözde "yumuşatmaya gayret ettiğini" söyleyerek, belirlemelerine karşı gösterilen tepkileri azaltmaya çalışmıştır. Daha sonraları neo-malthusçular tarafından öne çıkartılan bu "yumuşatılmış" ifadeye göre, eğer yoksullar, bir aileyi geçindirecek duruma gelene kadar, gönüllü olarak evliliği ve dolayısıyla çocuk yapmayı geciktirecek olurlarsa, belli bir düzelme umudu var olabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evvela şunu belirtmek gerekiyor ki; Bu yazı tarafımdan yazılmamış altında yazarın e-mail adresi var zaten.

Çok ilginç ve espritüel bulduğum için sizlerle de paylaşmak istedim. :)

 

:blushing:dikkat etmemisim..

 

Burada dizi ile iktisat teorisyeni malthus arasında kurulmaya çalışılan bağ, dizide başta Necati ŞAŞMAZ'ın canlandırdığı Polat ALEMDAR'ın öldürdüğü yok ettiği birçok insan ile nüfus artış hızına, negatif yönde etki yaptığıdır :))) Yani Polat ALEMDAR öldürdüğü insanlar ile nüfusumuzu hızla aşağı doğru çekmekte, böylece malthusun nüfusun azalması gerektiği önermesine katkıda bulunmaktadır :))

 

;)tesekkürler :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Kurtlar Vadisi Irak" Türk sağının Amerika'dan kopuşunun müjdecisi

Saflara hoş geldin Polat!

 

 

Rambo-Abdullah Çatlı kırması kahraman Polat, yıllardır Amerikan saflarındaki Türk sağını "Kahrolsun Amerika" pankartının altına taşıyor. "Kurtlar Vadisi Irak", sadece yenilmişlik duygusunu gideren bir yara bandı değil, aynı zamanda Türkiye sağının yeni safının habercisi...

 

 

Nihayet bizim de bir Rambo'muz oldu. Aynı onun gibi gözüpek ve atak... Onun gibi devlet tarafından yetiştirilmiş, özel eğitimden geçirilmiş. Attığını vuruyor. Rambo gibi az konuşuyor ama konuştu mu lafını esirgemiyor.

Rambo Vietnam'a gidip esir alınan Amerikan askerlerini kurtarırdı, Polat Irak'a gidip aşağılanan Türk askerlerinin öcünü alıyor.

İşin ilginç yanı "kahraman Polat", Rambo'dan ve Hollywood'dan öğrendiği bu numaraları, onların anavatanı Amerika'ya karşı kullanıyor.

Yani "kötü Amerikalılar"ı kendi silahlarıyla vuruyor.

 

Tarkan'dan Polat'a

"Kurtlar Vadisi Irak"ı izlerken gençliğimde "***** Bizans"ı kılıçtan geçiren Tarkan filmlerinin hazzını aldım.

"Amerikan gavuru", günahsız Iraklılara acımasızca işkence yapıp çoluk çocuk demeden kurşunlarken yan koltuğumda oturan yaşlı teyze "Allah belanızı versin. Tüh vicdansızlar" diye söylenerek ortalama Türk insanının tepkisini veriyordu.

Polat tek başına zalim Amerikan ordusunu dize getirdikçe salonumuz çocukken Yılmaz Güney filmlerinde yaptığımızı yaptı ve bu zaferi alkışlarla karşıladı.

 

Yara bandı

Amerikan aksiyon filmlerinin dinamik temposu ve tekniğiyle Tarkan filmlerinin hamasetini ustaca yoğuran film soluk soluğa izleniyor.

Ancak başarısının sırrını bu sürükleyicilikten ziyade, son bir yılda içine düşürüldüğümüz yenilmişlik duygusunda aramalı...

Amerikalılar ulusal kırmızı çizgilerimizi silip bir de Süleymaniye'de kafamıza o çuvalları geçirdiğinden beri ezik bir ruh haliyle geziniyoruz.

Ne savaşa girer gibi yapıp girmemiş oluşumuz ne "Biz de onların komutanını donuna kadar soyduk" türünden üste çıkan palavralarımız bu ruh halini onarmaya yetti.

Ama şimdi Polat, Irak'ta çuvallamamıza ilaç gibi gelecek bir yara bandı sunuyor bize...

Senaryo, toplumdaki anti-Amerikan hissiyata da birebir denk düşüyor.

Nihayet gerçek hayatta yapamadığımızı filmde yaptık:

Amerikalıların başına çuval attık.

Üç kişiyle ordularını dağıttık.

Sam Amca'nın göğüs kafesini yardık.

Ve filmin galasında Amerikan askerlerine uşaklık yaptırdık.

İntikamımızı aldık.

Rahatladık.

 

İkame kahraman

Film Ortadoğu'ya ihraç edilirse Arap dünyasında büyük seyirci bulabilir ve Polat oradaki ezik ruhlular için de ideal bir kurtarıcı kahraman olabilir.

Bu Irak'taki durumu düzeltmez tabii ama ruhumuzu ferahlatır.

Sinemanın yarattığı hayal dünyasının bir faydası da budur.

Gerçek hayatta yapamadığımız dayılanmayı perdede görmek yenilmişliğin acısını hafifletir.

Eh, onca ********* sonra toplumların bu afyona da ihtiyacı vardır.

 

 

 

Sam aynı Sam, Polat niye değişti?

Tarihsel açıdan bakarsanız "Kurtlar Vadisi Irak"taki asıl yenilik, Polat'ı Amerikan karşıtı saflarda görmemiz.

Malumunuz, Polat'ın ataları 1960'larda sokaklarda "Amerikalı

evine dön" diye yürüyen öğrencilerin üzerine "Komünistler Moskova'ya" diye bağırarak saldırmış, ateş açmışlardı.

Türkiye'nin en büyük öğrenci eylemlerinden biri 1968 yazında, Amerikan 6. Filosu'nun ziyaretinde yapılmıştı ve orada "Bağımsız Türkiye" sloganıyla yürüyenlerin üzerine açılan ateşle Vedat Demircioğlu öldürülmüştü.

Filmin kötü adamı Mr. Sam Marshall'ın da isabetle hatırlattığı gibi "Amerika, anti-komünist mücadele için Polat gibileri beslemiş, palazlandırmıştı."

Onu bırakın, "Polat'ın çalıştığı" Özel Kuvvetler, Amerikan parasıyla kurulmuş ve her yıl finanse edilmişti.

Ama gün oldu, filmdeki Sam gibi Sam Amca da "Artık size ihtiyacımız yok" deyiverdi.

Öküz öldü, ortaklık bozuldu.

 

Nereden nereye?

1950'lerde Marshall yardımı getiren gemileri törenlerle karşılayan Türkiye şimdi "büyük şeytan"a isim diye takıyor Marshall'ı...

1960'larda İstanbul'u ziyaret eden Amerikan askerleri için kerhane duvarlarını boyatanlar şimdi Iraklı dul, zalim Amerikalının kalbini deşince alkış tutuyor.

Polat işgalcilerle sosyalist jargonla konuşuyor, "Amerikan askerlerinin patronu Amerikan kapitalizmi değil mi?" diyor.

Amerika mı değişti?

Hayır. Vietnam'dan beri

Sam aynı Sam...

Lakin 11 çuval, Türk sağına 50 yılda anlatılamayanı anlatıverdi.

1960'larda boyanan kerhane duvarları nasıl Türk-ABD yakınlaşmasının fotoğrafı olarak hafızalara kaydolduysa, sanırım "Kurtlar Vadisi Irak" da Türk sağının Washington'dan kopuşunun simgesi olarak tarihe geçecek.

 

 

 

Polat, Çatlı mı?

Dizideki Polat'ı ayrı değerlendirmek lazım. Ama filmdeki Polat, hiç kuşkusuz Abdullah Çatlı'yı akla getiren bir karakter olarak çizilmiş.

Gökçen Çatlı'nın babasıyla ilgili anılarını okursanız ("Babam Çatlı", Gökçen Çatlı, Timaş, 2000) Çatlı ve arkadaşlarının bir dönemki eylemlerinin benzer şekilde değerlendirildiğini görürsünüz.

Çatlı da "devlet tarafından özel olarak işe alınıp yetiştirilmiş, milleti ve devleti için her türlü tehlikeyi göze almış, gerekirse cinayet işlemiş, sonra yurtiçi ve yurtdışında sayısız operasyonlara katılıp ülke menfaatleri için çalışmış bir kahraman" olarak tarif ediliyor.

Şu farkla ki, Çatlı'nın 1970'lerde ölüm emrini verdiği ve evlerinde boğazlanarak öldürülen yedi TİP'li genç, 30 yıl sonra bugün Polat'ın boğazladığı Amerikalılar ülkelerini işgal etmesin diye uğraşıyorlardı.

Belki de filmdeki Amerikalı'nın işaret ettiği gibi, şimdi Türklerle Kürtleri birbirine düşüren de, o gün sağcılarla solcuları birbirine kırdıran da onlardı.

Polat ve arkadaşlarının bunu anlaması 30 yıla ve 30 bin cana mal oldu.

 

 

Türk sinemasının inanılmaz sıçraması

"Kurtlar Vadisi Irak"ta gözü kara Polat'ın iki adamıyla Amerikan ordusunu dize getirmesi yürek ferahlatan bir palavra olabilir.

Ama Polat'ın Hollywood'u yüreğinden hançerleyeceği şimdiden belli gibi...

Sinema izleyici istatistikleri inanılmaz bir gelişmeyi haber veriyor:

Geçen yıl Türkiye'de toplam 28 milyon biletli seyirci vardı.

Bunların 11 milyonu yerli filmleri tercih etti.

Bu, yüzde 40 civarında bir Türk filmi seyircisi demekti.

Hollywood'un ezip geçtiği Avrupa'da (Fransa hariç) ulusal sinema seyirci oranı yüzde 10'larda geziniyor.

O yüzden yüzde 40'lık yerli film seyircisi, müthiş bir rakam...

Şimdi sıkı durun; çünkü daha da büyük bir rakam geliyor:

Geçtiğimiz ocak ayında yaklaşık 6 milyon seyirci sinemaya gitmiş. Bunlardan

5 milyonu Türk filmlerini tercih etmiş.

Yani oran yüzde 80'leri aşmış.

Ki, büyük seyirci çekeceği anlaşılan "Kurtlar Vadisi Irak" yeni vizyona girdi.

Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu "Şubatta toplam seyirci 10 milyona çıkacak, bunun 9 milyonu Türk filmi seyircisi olacak" tahmininde bulunuyor ve "Bu, Türk sinemasında bir Rönesans habercisidir" diyor.

Dedim ya, Polat Amerikalıları asıl burada vuracak gibi görünüyor.

 

[email protected]

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Topluma çeteciliği mafyacılığı hertülü şiddeti ve vahşeti aşılayan, Kutlar Vadisinin yetişme çağındaki çocuklar üzerindeki etkisi tam anlamıyla bir felakettir. Necati ŞAŞMAZ'ın canlandırdığı Polat ALEMDAR'ın adeta mafyacı tetikçi kahraman olarak sunulması ise, derin devleti ve kirli ilişkileri kanıksatma girişimidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
  • 2 ay sonra...

Onlarca gazete haberinden,saldırganlar,kurtlar vadisi dizizsinden etkilendiğini okurduk,eğitim düzeyi düşük ülkelerde insanlar izlediklerinin kurgu olduğunun farkına varamazlar,kendilerini dizi kahramanlarıyla özdeşleştirirler veya mesaj aldıklarını sanırlar,ben racon kesmem kafa keserim repliğiyle oğlu öldürülen bir annenin feryadı ve diziye isyanı hala gözümün önünde,nihayet mesaj alan başka biri izmirde rahip bıçakladı,insanlar kutsal değerler hakkında dizi,film yapıp para kazanırken dikkatli olmalı,toplumun eğitim düzeyini gözetmelidir,insanı bir başkasına üşman etmemelidir,bunu defalarca ihlal eden dizi kaldırılmalıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nedense herkes diziye baska baska adlar takmis,kimisi Kurtculari hedef almis,kimisi,Polat'i Rambo yapmis,kimileri bu diziden etkilenip gidip rahibi bicakladilar veya öldürdüler vs vs,argümanlarla diziyi hedef almislar.PKK nin yillardir yaptigi katliamlari,nedense kimse adlandirmiyor,eger katliamlardan etkilenilmis olunsaydi,bu ülkede durum cok farkli olurdu.Dizilere birakilmazdi bircok sey.

Birakin artik dizilerin üzerinden pedagogluk yapmayi.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.