Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sonunda beklenen oldu! AB nin yeni Türkiye raporu..


SimalyildiziNet

Önerilen İletiler

:D Siz çok yaşayın emi! Heryol bu isimlere çıkıyor demekki! Umarım mahkemede suçsuz bulunmazlar..Çevremde bana mahçup olacak insanların sayısi oldukç arttı!

 

Peki, biz AB ye girebilecekmiyiz? Yada daha açık yazmak gerekirlerse AB bizi istiyormu?

 

Olmayacak dua peşinde koşup "Ali Efe" gibi sonra sevdiceğimizden ayrı düşmeyelim.. Hani bilirsiniz o hikayeyi! Rumun kızını almak için girmediği kılık kalmayan ve sonuçta "senin gibi adama kız" yok denip, Ali Efe yi cümle aleme rezil eden hikaye...

 

Bizden almak istediklerini ÜYE YAPMADAN ALDILAR zaten.. neden 70 milyonun avrupa işgaline izin versinler ki?...

Sorunuzun cevabini en gec müzakerelerin sonunda alirsiniz. Tabiiki bu arada Türkiye'deki AB karsitlariuyla AB'de ki Türkiye karsitlari bos duracak degiller. Onlarda ellerinden geleni yapacaklar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 61
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sorunuzun cevabini en gec müzakerelerin sonunda alirsiniz. Tabiiki bu arada Türkiye'deki AB karsitlariuyla AB'de ki Türkiye karsitlari bos duracak degiller. Onlarda ellerinden geleni yapacaklar.

 

Avrupa Birliği mücadelemiz tam 35 yıldır sürüyor! 5-10 yılda onca ülke birliğe kabül gördü. üstelik "uyum yasaları" bile gündeme getirilmeden alındılar... Biz hala alsınlar diye dua ediyoruz ama almayacaklarını bin kez söylediler...

 

Sizce, Kurtuluş Harbimiz de ülkemizi parsel parsel işgal edenler, ders kitaplarında hala Türk düşmanlığı yapanlar, bizleri dost ve müttefik olarak görüp birliğe kabül edeceklermi? Vatikan en başta "hayır" diyor.... Kendimizi kandırıyoruz arkadaşlar. Uyumayalım! Biz kendi ayaklarımız üzerinde durmayı öğrenelim... Bir zamnlar çok önemli görevde bulunan zatın dediği gibi "Türk Ordusu na rağmen AB nin silahlı güçlerine ihtiyacımız var" deyip MANDA hükmünde ESİR yaşamaya koşmayalım...

 

Domuzdan post, düşmandan dost olmazzzzz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Avrupa Birliği mücadelemiz tam 35 yıldır sürüyor! 5-10 yılda onca ülke birliğe kabül gördü. üstelik "uyum yasaları" bile gündeme getirilmeden alındılar... Biz hala alsınlar diye dua ediyoruz ama almayacaklarını bin kez söylediler...

 

Sizce, Kurtuluş Harbimiz de ülkemizi parsel parsel işgal edenler, ders kitaplarında hala Türk düşmanlığı yapanlar, bizleri dost ve müttefik olarak görüp birliğe kabül edeceklermi? Vatikan en başta "hayır" diyor.... Kendimizi kandırıyoruz arkadaşlar. Uyumayalım! Biz kendi ayaklarımız üzerinde durmayı öğrenelim... Bir zamnlar çok önemli görevde bulunan zatın dediği gibi "Türk Ordusu na rağmen AB nin silahlı güçlerine ihtiyacımız var" deyip MANDA hükmünde ESİR yaşamaya koşmayalım...

 

Domuzdan post, düşmandan dost olmazzzzz...

Senaryo yazmaya ve insanlara korku salmaya devem edin, yolunuz acik olsun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Senaryo yazmaya ve insanlara korku salmaya devem edin, yolunuz acik olsun.

 

 

Eğer bu yazdıklarıma senaryo diyorsanız PES diyorum...

 

Allah AB yolunuzu açık etsin inşaallah... 2011 iç savaşıda mutlaka benim komplomdur değilmi B) O Çok kıymetli AB tezgahladı bunuda... Bakalım neler olacak?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

2011? ve ic savas? Ermissiniz galiba.

 

 

Bunca hazırlık neden?

 

Etnik ve dini bölünmeler neden çok fazla gündemde?

 

Kukla devlet bir yandan, rum bir yandan, ermeni bir yandan neden tehditler savurmaya başladı? Eğer içerinin durumundan haberdar olmasalar bunu yapabilermiydi? Ve AB neden özellikle "özgürlükler" diyerek kasıtlı olarak güneydoğu üzerine oynuyor? Siz Türkiye deki resmi ve gayri resmi silahlanma sayısını biliyormusunuz?

 

Ve o gün geldiğinde "ordu neredeee", "ordu göreveee" diyecek olanların da kim olduğunu doğrusu çok merak ediyorum...

 

Evet eminim! Aksi halde "altın vuruşu" ne AB ne ABD yapamaz... Neden 2011...dikkat...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunca hazırlık neden?

 

Etnik ve dini bölünmeler neden çok fazla gündemde?

 

Kukla devlet bir yandan, rum bir yandan, ermeni bir yandan neden tehditler savurmaya başladı? Eğer içerinin durumundan haberdar olmasalar bunu yapabilermiydi? Ve AB neden özellikle "özgürlükler" diyerek kasıtlı olarak güneydoğu üzerine oynuyor? Siz Türkiye deki resmi ve gayri resmi silahlanma sayısını biliyormusunuz?

 

Ve o gün geldiğinde "ordu neredeee", "ordu göreveee" diyecek olanların da kim olduğunu doğrusu çok merak ediyorum...

 

Evet eminim! Aksi halde "altın vuruşu" ne AB ne ABD yapamaz... Neden 2011...dikkat...

Devamli ben yazilarimda kendimizden sorunlu milletiz diye sikayette bulunmustum. Sizin yorumlarinizi okudukca sorunlu ve takintili oldugumuz daha cok net gözüküyor. Teselli oldugum tek konu az da olsa ülkemiz insanlari arasinda sorunlu oldugumuzu anlayanlar var ve kendilerini bu hastaliktan kurtarmaya calisiyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Devamli ben yazilarimda kendimizden sorunlu milletiz diye sikayette bulunmustum. Sizin yorumlarinizi okudukca sorunlu ve takintili oldugumuz daha cok net gözüküyor. Teselli oldugum tek konu az da olsa ülkemiz insanlari arasinda sorunlu oldugumuzu anlayanlar var ve kendilerini bu hastaliktan kurtarmaya calisiyorlar.

 

 

Çok özür dilerim, haddim olmayarak yazşınızı sorabilirmiyim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yasim o kadar önemli degil diye düsünüyorum, yada izin icin önemli sebebi aciklarsaniz neden olmasin. Diger taraftan yasim kisisel sayfamda verilmis.

 

O halde size haddim olmayarak bir yol haritası çizeceğim. Yaşınızı da bu nedenle sormuştum.

 

Irak ın Kuveyt i işgalinden başlayarak, o bölgede olup bitenleri incelemenizi, amabrgolar altında yaşamaya çalışan Irak ın, ABD işgalinden 9 yıl önesinden itibaren içindeki gelişmelerin neler olduğunu, işgalden sonra tırmanan İÇ SAVAŞ argümanlarının da neler olduğunu araştırmanızı rica edeceğim...

 

Hatta elimde birde kaynak kitap var bu konuda; "Musa nın AKP si" diye... Ya neyse, siz başka kaynaklardan yola çıkarsınız!

 

Peşinden de Pakistan ı masaya yatırın....

 

Ve KOMPLO TEORİSİmi yoksa gerçekten "dünyayı yöneten gizli güçler"mi anlarsınız... İkinci kaynakta Doç.Dr.Ümit Sayın...

 

* * *

 

Bizler okumayan ve dedikodu ile yaşayan insanlarız (kusura bakmayın). "Taraf" olan bir gazetede bir köşe yazarı (soros foncusu), "herşey süper güzel" dedimi, bitti gitti. Gözümüzün önünde dünya yıkılsa "hayır, herşey çok güzel" deriz...

 

saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ınsanların gözlerı nezaman acılır onu bunu bılmem ama atı alan Üsküdarı gecmıstır.

Asıl senaryolara kafalarına uyuyor dıye gercek gözüyle bakarlar ama tüm dünyanın ıcınde bulundugu krıtık safhanın farkında bıle degıller bu krıtık safha onlar ıcın senaryo oluyor.Yazılanları okumadan kım ne dedı kım ne yazdı dıye bakmadan sadece ıletının sahıbının nıkıne bakıp ha sımdı böyle yazayım dıyenlerle burada tartısmaya calısılıyor.

Halbukı hersey ortada saklı gızlıde degıl.Afganıstan Irak Somalı Yugoslavya Gürcıstan sırada Surıye ve Iran var,eger bunlar Israılle acılen barıs yapmazlarsa büyük ıhtımalle yakın bır gelecekte yıne harp var demektır.

AB nın bıze dayattıgı sartlar aslında bızım Avrupa bırlıgıne gırme hevesımıze karsı alınmıs tedbırlerdır,adamlar dıyorkı ya böyle yada hıc !Avrupa bırlıgının Türkıyeye bunları dayatmasının arkasında kımler duruyor,elını vıcdanına koyabılen kım varsa düsünsün.Türkıyenın AB ne gırmesınde ıdeololık cıkarları olan hemen herkes AB nın bu sartlarının acılen yerıne getırılmesınden yanadırlar.Aklı selım olanlar dıyorkı:ab ne gırelım gırmesınede ama neden bu ayrıcalık.yolsuzluk Almanyada yokmu hemde dız boyu,Fransada yokmu hemde dız boyu,Italyada yokmu hemde dız boyu ıste Berlusconı Erdoganın nıkah sahıdı adam bır numaralı mafıa,bızımkılerde ondan özenıyorlar fenerlerı götürüyorlar.Bu ülkelerde ınsanhakları ıhlallerı yokmu bızdekı kadar olmasada var.onların bızden farklı olan tek yanı bölünme rısklerının olmaması ve ekonomılerının cok güclü olması dolayısıyla küresellesmenınde öncülerındedırler.

AB nın Türkıyeye dayattıgı krıterlerın ıcersınde Türkıyeyı bölünme sürecıne tasıyan maddelerın varlıgı hala tartısılmaktadır,bunu burada kalkıp sırf muhalaefet olsun dıye senaryolastırmak bence akıl yolundan sapmaktır.Öncekı ıletılerımde küreselcılerın konusmalarından örnekler verdım bunlar benım kendı kafamdan uydurdugum seylerde degıl,bunları yok sayarak Türkıyeyı kurtaracagınızımı sanıyorsunuz yoksa?

 

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

OSMANLI AVRUPA BIRLIGINE GIRINCE PARCALANMISTI

Osmanlı, o dönemin Avrupa Birliği olan "Avrupa Devletler Konseyi"ne girince parçalanmıştı

 

II. Mahmut'un İmparatorluğun toprak bütünlüğünü korumanın tek yolu olarak şunu görüyordu:İngiliz himayesinde dönemin Avrupa Birliği olan Avrupa Devletler Konseyi'ne katılmak... Bu politikayı oğlu Abdülmecit de sürdürmüş; bu uğurda tıpkı babası gibi kimin dost kimin düşman olduğu ayrımına varamamıştı. Osmanlı'nın amacı Rusların işgalini önlemek ve Avrupa Devletler Konseyi'ne alınmakken, İngiltere ve Fransa'nın amacı Rus istilasını, Avrupa topraklarına gelmeden durdurmaktı.

 

Kırım Savaşı sonrası 25 Şubat 1856 yılında Paris'te toplanan "Barış Konseyi"nde Abdülmecit; Avrupa'nın güvenilirliği için ölen bunca Osmanlı'ya karşılık artık Osmanlı'nın konseye alınacağını umut ediyordu.

 

Heyhat, üyelik için şart olarak Osmanlı'dan, gayri-müslimlere ayrıcalıklar tanıyan, yabancılara toprak satışına onay veren, anayasa yerine geçecek bir ferman istendi.

 

Bu istek üzerine 28 Şubat 1856'da İngiliz ve Fransız Büyükelçileri tarafından yazılan "Islahat Fermanı" dünyaya duyuruldu.

 

Nihayetinde Osmanlı'nın toprak bütünlüğünün Avrupa Devletler Konseyi tarafından korunduğu ve Osmanlının artık bir Avrupa Devleti olduğu 30 Mart 1856 yılında Paris Barış Antlaşması ile onaylandı.

 

Abdülmecit; Avrupa hayaline karşılık yabancılara toprak ve mülk satışına onay veren ilk Padişah oldu. Bu onun ilk olduğu tek konu değildi. Kendisi o güne kadar hiçbir Osmanlı Padişahının kabul etmediği nişan ve madalyaları da kabul eden ilk Padişah olmuştur. Fransızlardan, "Legion d'Honneur" nişanı ve ardından da İngilizlerden kendisine "Diz Bağı" nişanı olarak takdim edilen Saint George Hıristiyan Tarikatı Müridi olduğuna dair nişanı hem de İslam dünyasının Halifesi olduğu halde kabul etmiştir.(Bugü n de bu nişana benzer bir nişanın İngilizler tarafından ülkemizde kime verildiğini sanırım hatırlarsınız.)

 

Yaklaşık 150 yıl önce, dönemin Avrupa Birliğine girmek uğruna; Osmanlının ne kadar şehit verdiği tam olarak bilinmiyor. Ancak Avrupa Konseyinin asıl isteğinin yabancıya toprak satışına izin ve azınlıklara sınırsız hak olduğu; bölünmemek uğruna girdiği Konsey'in asıl hedefinin; Osmanlı'yı parçalamak olduğu rahatlıkla görülmektedir.

 

Toprak bütünlüğünü korumak uğruna iyi niyetinin kurbanı olan Padişah Abdülmecit; Halifelik makamını dahi göz ardı edip, Haçlı Şövalyesi olmayı kabul etmiş, ancak; Avrupa Devletler Konseyine girdikten sonra, bu sefer de konseyden çıkartılmamak için taviz vermeye devam etmiştir.

 

1859 yılında Fransız Katolik Kilisesine, ardından da Vatikan'a bağlı Assomption Tarikatına; kilise yapmaları için toprak vermiş, misyoner okullarına destek olmuştur. Onun döneminde İngilizler Ege kıyılarında resmen koloni kuracak kadar toprak ve taşınmaz mülk edinmiş, maden çıkarma imtiyazını elde etmiş ve Osmanlının yer altı zenginliklerini; kendinin kullanmasını olanaksız hale getirecek antlaşmalar imzalamıştır.

 

Ekonomisi bozulmuş ve artık borç alır hale gelmiş Osmanlıda; askerden dönen köylü, parasızlıktan bugünün bankaları olan Hıristiyan bankerlerden borç almak zorunda kalmış, borcunu ödeyemediği zaman da toprağına ve mülküne bu bankerler tarafından el konulmuştur.

 

Özellikle Abdülmecit'in ölümünden sonra Abdülaziz'in çıkardığı "7 Sefer Kanunu" ile gayri-müslimlerin toprak satın almalarında bir patlama yaşanmıştır. Aynı kanun neticesinde Yahudiler Filistin topraklarını satın almaya başlamış, İsrail Devletinin tohumları sırf Avrupa Devletler Konseyi uğruna, kendi ellerimizle atılmıştır.

 

O dönem sadece İngiltere'nin Batı Anadolu'da satın aldığı toprak miktarı 3 milyon dönüm civarıdır. Buna diğer yabancı uyrukları da eklediğinizde rakam 6 milyon dönüme ulaşıyor. İşte İzmir'e "Gavur İzmir" denmesinin nedeni; bu toprak satışlarıdır.

 

Bu kadar çok benzerliği olan olayların; o dönem Osmanlı'ya kaybettirdiği şeyler sanki hiç yaşanmamış gibi, bugün de AKP Hükümeti, benzer hatalar ve tavizlerde bulunmaktadır.

 

1867 yılında çıkartılan "7 Sefer Kanunu" ile yabancılara verilen toprak ve mülk edinme hakkı 1914 yılında bu kanunun lağvedilmesi ile ortadan kaldırılmış ve azınlıklara tanınan bu hak; iptal edilmiştir. 1934 yılında "Tapu Kanunu" ile yabancıların toprak ve mülk edinim düzenlemesi Lozan Antlaşması çerçevesinde yeniden düzenlemiştir

 

Bugün yabancılara toprak satışı ve mülk edinme onayı veren AKP Hükümeti sayesinde örneğin; 6 ay ikamet izni bulunması kaydıyla, toplam yüzölçümü 18.487 m2 olan, 100 adet taşınmaz malın 72 adeti İsrail uyruklularca satın alınmıştır.

 

İngilizler; taşınmaz mülk satın alan yabancılar içerisinde Osmanlı döneminde olduğu gibi gene başı çekmektedir. İngiliz uyruklu 18.593 kişi Türkiye'de taşınmaz mülk satın almıştır.

 

2005 yılında ülkemizde yabancıların satın aldığı taşınmaz sayısı 5.610 iken; 2006 yılında AKP Hükümetinin çıkardığı yasadan sonra bu rakam 11.957 olmuştur. Gene 2005 yılında satın alınan taşınmaz 3.772.545 m2 iken; 2006 yılında bu rakam 6.632.880 m2 ye yükselmiştir.( Son rakamlara araştırmalarım sonucu ulaşamadım)

 

"Azınlıkları Korumak İçin Çevre Sözleşmesi"ni dahi imzalamayan; Fransa, Yunanistan, Belçika gibi üye ülkeler varken; bize etnik ayrımcılığı körükleyen, üniter yapımızı yok etmeye yönelik maddelerin dayatılması da gene çöküş dönemindeki Osmanlı'yı hatırlatmaktadı r.

 

Apartman Kiliselerinin sayısı; AKP Hükümetinin gene Avrupa Birliği uğruna imar yasasında yaptığı "Cami" yerine "İbadethane" kelimesi değişikliği ile katlanarak artmıştır.

 

Devlet geleneğinden ve felsefesinden yoksun Amerika; Princeton Üniversitesinde Profesörler grubuna 1927 yılında Osmanlı tarihi ve felsefesi ile ilgili kitapları tercüme ettirmiştir. Amerika'nın eski Başkanlarından Truman; "Defterdar Sarı Mehmet Paşa'nın –Devlet Büyüklerine Öğütler- kitabını daha önce okusaydım; Beyazsaray'da çok daha az hata yapardım" demiştir.

 

Bizi bu güne kadar yöneten devlet adamları ve politikacılardan kaçı; tarihten ders çıkartıp geleceğe o şekilde yön vermek amacı gütmüştür acaba? Aslında dünya tarihine son 300 yıldır yön veren ülkeler ve taktikleri değişmemiştir. Türkiye'nin yapacağı şey; tarihi okumak, analiz etmek, günümüze uyarlamak ve atacağı adımlarda tarihten ders almaktan ibarettir.

 

ŞEBNEM ÖZBEK, 01-09-2008

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DTP Meclis'te KÜRTÇE konuşacak!

 

Zana, 'Türkçe gazete okumayın' dedi, DTP'liler Meclis'te Kürtçe konuşma kararı aldı.

 

11 Eylül 2008 / 13:00

 

 

 

DTP Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek, Anayasa Mahkemesi'nde 16 Eylül'de görülecek kapatma davası nedeniyle, Şeyh Sait'in asıldığı Diyarbakır'daki Dağkapı Meydanı'nda halk mahkemesi kurulacağını söyledi.

 

BEDELİNİ ÖDEMEYE HAZIRIZ

Yüksek, halkın DTP'yi yargılayacağını, anadilde eğitim etkinliği kampanyası kapsamı çerçevesinde milletvekillerinin Meclis kürsüsünden Kürtçe konuşacağını belirtti. Değişik çevrelerden "PKK'yı kınayın, terör örgütü olarak görün, çizginizi değiştirin" telkinleri yapıldığını belirten Yüksek, "Bizi biz yapan bunlar. Siyasi çizgimizi değiştirmeyiz. Bedelini ödemeye de hazırız" diye konuştu.

 

PARTİMİZİ KAPATIRSANIZ..

Yüksek, DTP'nin gündemindeki üç önemli konuyu "anadilde eğitim", "parti kapatma davası" ve "Ergenekon" olarak sıraladı. Yüksek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Partimizi kapatırsanız, Kürtler legal zeminde mücadeleden vazgeçer, başka yerlere yüzünü döner. Bu noktaya gelirse halkı ikna edemeyiz."

 

DTP MECLİS'TE YİNE KÜRTÇE KONUŞACAK

DTP yönetimi, "anadil kampanyası" kapsamında Türkiye genelinde çeşitli etkinlikler düzenleyecek. Anadilde eğitim ve öğrenim hakkının Anayasa'ya konulmasını isteyen DTP yönetimi, konuyu Meclis gündemine de taşıyacak. Bu kapsamda milletvekilleri TBMM kürsüsünde Kürtçe konuşarak kampanyaya destek verecek.

 

ÇOCUKLAR DA MECLİS'TE KÜRTÇE KONUŞACAK

15 Ekim'e kadar sürecek olan kampanya çerçevesinde okul boykotları yapılacak, sokaklarda sembolik Kürtçe dersleri verilecek, çocuklar TBMM'de grup toplantısına davet edilip Kürtçe konuşmaları sağlanacak.

 

ZANA: TÜRKÇE GAZETE OKUMAYIN

Batman'da Demokrasi Platformu'nun düzenlediği, "Anadilde eğitim istiyoruz" mitinginde konuşan, kapatılan DEP'in eski Milletvekili Leyla Zana da, Kürtlerin diline sahip çıkmasını isteyerek, Kürtçe olmayan televizyonları izlememeleri, gazeteleri okumamaları çağrısında bulundu.

 

 

* * *

 

Müneccim olmaya gerek yok! 2011 iç savaş yılı!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O halde size haddim olmayarak bir yol haritası çizeceğim. Yaşınızı da bu nedenle sormuştum.

 

Irak ın Kuveyt i işgalinden başlayarak, o bölgede olup bitenleri incelemenizi, amabrgolar altında yaşamaya çalışan Irak ın, ABD işgalinden 9 yıl önesinden itibaren içindeki gelişmelerin neler olduğunu, işgalden sonra tırmanan İÇ SAVAŞ argümanlarının da neler olduğunu araştırmanızı rica edeceğim...

 

Hatta elimde birde kaynak kitap var bu konuda; "Musa nın AKP si" diye... Ya neyse, siz başka kaynaklardan yola çıkarsınız!

 

Peşinden de Pakistan ı masaya yatırın....

 

Ve KOMPLO TEORİSİmi yoksa gerçekten "dünyayı yöneten gizli güçler"mi anlarsınız... İkinci kaynakta Doç.Dr.Ümit Sayın...

 

* * *

 

Bizler okumayan ve dedikodu ile yaşayan insanlarız (kusura bakmayın). "Taraf" olan bir gazetede bir köşe yazarı (soros foncusu), "herşey süper güzel" dedimi, bitti gitti. Gözümüzün önünde dünya yıkılsa "hayır, herşey çok güzel" deriz...

 

saygılarımla

Bazilarimizda malesef uydurulan senaryolara inanarak yasiyor. Konu bayagi dagildi, siz her seyi iyi bilenlerden ve okuyanlardansiniz. Herhalde o bahsettiginiz liderlerle ülkemiz yakinda kurtulur ve bizde size minnettar oluruz. Hadi buyurun yolunuz acik olsun. Ama ülke kurtulusu masa basinda mail yazmakla olmuyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bazilarimizda malesef uydurulan senaryolara inanarak yasiyor. Konu bayagi dagildi, siz her seyi iyi bilenlerden ve okuyanlardansiniz. Herhalde o bahsettiginiz liderlerle ülkemiz yakinda kurtulur ve bizde size minnettar oluruz. Hadi buyurun yolunuz acik olsun. Ama ülke kurtulusu masa basinda mail yazmakla olmuyor.

 

Senaryolarla ilgili basit bir mantık; http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=724832

 

Evet haklısınız...

 

Ülke klavye başında bıdı bıdı ile kurtulmuyor! Bu nedenle, tüm varlığımızla, Cumhuriyetimize, Devletimize, Vatanımıza, Bayrağımız nezdinde şehitlerimize sahip çıkmamız gerekiyor... Ve ben bu uğurda gerçekten çok çalışıyorum; çalışmaya da devam edeceğim.. Cenab-ı Hak ömrümüzü nihayete erdirinceye kadar da çalışacağım...

 

Lider aramak! Yada Lider olmak.... Veya zaten var olan liderle tekrar hayat bulup; yine "bağımsız Türkiye" diyebilmek...

 

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Senaryolarla ilgili basit bir mantık; http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=724832

 

Evet haklısınız...

 

Ülke klavye başında bıdı bıdı ile kurtulmuyor! Bu nedenle, tüm varlığımızla, Cumhuriyetimize, Devletimize, Vatanımıza, Bayrağımız nezdinde şehitlerimize sahip çıkmamız gerekiyor... Ve ben bu uğurda gerçekten çok çalışıyorum; çalışmaya da devam edeceğim.. Cenab-ı Hak ömrümüzü nihayete erdirinceye kadar da çalışacağım...

 

Lider aramak! Yada Lider olmak.... Veya zaten var olan liderle tekrar hayat bulup; yine "bağımsız Türkiye" diyebilmek...

 

Saygılarımla

Bu hiayeleri cok isittik. Arkasindan gittiginiz ve savundugunuz sahislardan belli, ne kadar , nasil ve ne ugruna calistiginiz. Kendi icinde huzur yaratamayan bir toplum, insanlari arasinda ayrim yapan bir devlet dogal olarak her olan olayin sebebini disarida arayacak ve olaylar zinciri her gün dahada artacak, aynen günümüzde yasadigimiz gibi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu hiayeleri cok isittik. Arkasindan gittiginiz ve savundugunuz sahislardan belli, ne kadar , nasil ve ne ugruna calistiginiz. Kendi icinde huzur yaratamayan bir toplum, insanlari arasinda ayrim yapan bir devlet dogal olarak her olan olayin sebebini disarida arayacak ve olaylar zinciri her gün dahada artacak, aynen günümüzde yasadigimiz gibi.

 

Yavaş yavaş sizin hakkınızda fikir sahibi olmaya başladım sonunda...

 

Evlat babaya el kaldırılırmı? Allah taş eder.... Ne demek devlete karşı ayaklanmak? Ne demek devlet düşmanı olmak?

 

Kimsenin kimseye ayrım yaptığı falan yok ama maalesef bazı ezikler, birilerinin "marabalığını" yapmaktan, başlarına geleni devletten bilip bayrak açtılar...

 

ilahi adalat bu! Bunca insanın, masumun, anaların, bacıların ocağına ateş düşüren bir zihniyetin bu ülke içinde rahat nefes alması mümkünmü? Alamayacaklarda! Kendini bilen insan birilerinin güdümünde olmaz. Bugün ABD yi arkasına alıp konuşanlar, acaba yanlız kaldıklarında ne yapacaklar?

 

Öyle ya, ya aynı ateş avrupayada sıçrarsa? Avrupa onları kapı dışarı etmezmi?

 

Ya ABD çeker giderse!

 

Kim koruyacak yada savunacak?

 

O gün geldiğinde, bu devletin parasıyla yerken, içerken, diğer vatandaşlara tanınmayan imkanları; yeterki devletlerini sevsinler diye verilirken; hala el kaldıracaklar; ve o el kırılmayacak........ Üzgünüm! Savunduğum insanlar benim vatandaşlarım! Ama eğer Haydar Baş Hocam için konuşuyorsanız bu sözleri, zerre kadar O'nun hakkında bilgi sahibi olmadığınızı düşünüyorum.. Zira karşınızdaki insan ne kafatasçı nede geri kafalı!

 

Ama nedense bu ülkeyi sevenler mutlaka "kafatasçı" olurlar değilmi?

 

Peki, kim olmalı? Bu ülkenin illede GAVUR eliylemi yönetilmesi gerekli?

 

Tıpkı Osmanlı gibi... Değilmi?

 

Sanırım yazılarımı okuma zahmetine katlamıyorsunuz;

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=724720

 

O yapmayacak, bu etmeyecek, şu karışmayacak, bu yönetmeyecek, şu kötü düşünecek, bu böyle yapacak.... sonra?

 

Sanırım Anadolu da yaşamayı bize çok görüyorsunuz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yavaş yavaş sizin hakkınızda fikir sahibi olmaya başladım sonunda...

 

Evlat babaya el kaldırılırmı? Allah taş eder.... Ne demek devlete karşı ayaklanmak? Ne demek devlet düşmanı olmak?

 

Kimsenin kimseye ayrım yaptığı falan yok ama maalesef bazı ezikler, birilerinin "marabalığını" yapmaktan, başlarına geleni devletten bilip bayrak açtılar...

 

ilahi adalat bu! Bunca insanın, masumun, anaların, bacıların ocağına ateş düşüren bir zihniyetin bu ülke içinde rahat nefes alması mümkünmü? Alamayacaklarda! Kendini bilen insan birilerinin güdümünde olmaz. Bugün ABD yi arkasına alıp konuşanlar, acaba yanlız kaldıklarında ne yapacaklar?

 

Öyle ya, ya aynı ateş avrupayada sıçrarsa? Avrupa onları kapı dışarı etmezmi?

 

Ya ABD çeker giderse!

 

Kim koruyacak yada savunacak?

 

O gün geldiğinde, bu devletin parasıyla yerken, içerken, diğer vatandaşlara tanınmayan imkanları; yeterki devletlerini sevsinler diye verilirken; hala el kaldıracaklar; ve o el kırılmayacak........ Üzgünüm! Savunduğum insanlar benim vatandaşlarım! Ama eğer Haydar Baş Hocam için konuşuyorsanız bu sözleri, zerre kadar O'nun hakkında bilgi sahibi olmadığınızı düşünüyorum.. Zira karşınızdaki insan ne kafatasçı nede geri kafalı!

 

Ama nedense bu ülkeyi sevenler mutlaka "kafatasçı" olurlar değilmi?

 

Peki, kim olmalı? Bu ülkenin illede GAVUR eliylemi yönetilmesi gerekli?

 

Tıpkı Osmanlı gibi... Değilmi?

 

Sanırım yazılarımı okuma zahmetine katlamıyorsunuz;

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=724720

 

O yapmayacak, bu etmeyecek, şu karışmayacak, bu yönetmeyecek, şu kötü düşünecek, bu böyle yapacak.... sonra?

 

Sanırım Anadolu da yaşamayı bize çok görüyorsunuz...

Anadoluda yasamayi kimseye cok görmüyoruz, ama malesef bazilari icin görenler var ülkemizde, onlarada zaten düsman gözüyle bakilmakta ve sindirilmekteler. Ülkede olan katliamlara bakarsaniz anlarsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anadoluda yasamayi kimseye cok görmüyoruz, ama malesef bazilari icin görenler var ülkemizde, onlarada zaten düsman gözüyle bakilmakta ve sindirilmekteler. Ülkede olan katliamlara bakarsaniz anlarsiniz.

 

 

Katliamlar?

 

Üstü kapalı değilde açık açık yazsanızda, nasıl bir katliamlar olmuş bu ülkede öğrensek!!

 

Sayın Dünyahepimizin, bu ülkede "ezik" olmayan her insan sonsuz özgürlükler içinde! Yeter ki özgürlüğü başkasının esaretine dönüşmesin...

 

Bahsettiğiniz ezilen insanlar madem 2.sınıf vatandaş, ne yer ne içer? Nerede yaşar?

 

Asker de de varlar, polistede varlar, bakanı da var, millet vekili de var, hatta Cumhurbaşkanı olan bile oldu... İşadamları, sanatçılar, sinemacılar, doktorlar, avukatlar... Hepside "çuvalla" para kazanıyor.

 

Üstelik sözde 2.sınıf vatandaşlarımız, çocuk yardımı, yakacak yardımı, işsizlik yardımı gibi bir çok bölgede olmayan imtiyazlarla doludur. Ama "bir çuval toz bir otoboz" zihniyeti genlerine kadar işlediğinden; tüm varınızı yoğunuzu önlerine serseniz, illede şikayet edeceklerdir.

 

O nedenle, ben devletin bu yaklaşıkına karşıyım! Anadolu da okulunu bir yana bırak, yolu, elektiriği, suyu olmayan yüzlerce köy var. Ama ne bu köyler akla gelir, nede o insanlar "şikayet onursuzluğunu" yapar....

 

uzun lafın kısası....

 

10 yıl boyunca (1985 öncesi) , aşiret reislerinin güdümünde, sivil halkın canını yakan, yok eden, katleden bu insanların; sözde "halkları" için diktikleri BİR TEK DİKİLİ AĞAÇ varmıdır? İşte burada kim cebine, kim milletine, kim vatandaşına, kim AB-D ye hizmet eder; daha net ortaya çıkacaktır...

 

saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katliamlar?

 

Üstü kapalı değilde açık açık yazsanızda, nasıl bir katliamlar olmuş bu ülkede öğrensek!!

 

Sayın Dünyahepimizin, bu ülkede "ezik" olmayan her insan sonsuz özgürlükler içinde! Yeter ki özgürlüğü başkasının esaretine dönüşmesin...

 

Bahsettiğiniz ezilen insanlar madem 2.sınıf vatandaş, ne yer ne içer? Nerede yaşar?

 

Asker de de varlar, polistede varlar, bakanı da var, millet vekili de var, hatta Cumhurbaşkanı olan bile oldu... İşadamları, sanatçılar, sinemacılar, doktorlar, avukatlar... Hepside "çuvalla" para kazanıyor.

 

Üstelik sözde 2.sınıf vatandaşlarımız, çocuk yardımı, yakacak yardımı, işsizlik yardımı gibi bir çok bölgede olmayan imtiyazlarla doludur. Ama "bir çuval toz bir otoboz" zihniyeti genlerine kadar işlediğinden; tüm varınızı yoğunuzu önlerine serseniz, illede şikayet edeceklerdir.

 

O nedenle, ben devletin bu yaklaşıkına karşıyım! Anadolu da okulunu bir yana bırak, yolu, elektiriği, suyu olmayan yüzlerce köy var. Ama ne bu köyler akla gelir, nede o insanlar "şikayet onursuzluğunu" yapar....

 

uzun lafın kısası....

 

10 yıl boyunca (1985 öncesi) , aşiret reislerinin güdümünde, sivil halkın canını yakan, yok eden, katleden bu insanların; sözde "halkları" için diktikleri BİR TEK DİKİLİ AĞAÇ varmıdır? İşte burada kim cebine, kim milletine, kim vatandaşına, kim AB-D ye hizmet eder; daha net ortaya çıkacaktır...

 

saygılarımla

Maras, Corum, Sivas, Malatya. Yetmezmi dersiniz? Herhalde gözünüzden kacmis olmali bu katliamlar. Burada katledilenler nasil halkimiz icin bir seyler yapmamais lütfen söyleyinde ögrenelim. Siz neyden bahsettiginizi biliyormusunuz acaba?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Maras, Corum, Sivas, Malatya. Yetmezmi dersiniz? Herhalde gözünüzden kacmis olmali bu katliamlar. Burada katledilenler nasil halkimiz icin bir seyler yapmamais lütfen söyleyinde ögrenelim. Siz neyden bahsettiginizi biliyormusunuz acaba?

 

Maraş, Çorum ve Sivas ı biliyorum.. Bunlar katliam değil LİNÇ dir. Arada çok büyük fark vardır ve şuan onca "türban" konusunda yazdıklarımızda; işte olası bu tip vakaların olmamasını sağlamak içindir...

 

Ama Malatya! Bunu anlayamadım! Malatya da nasıl bir linç olmuştur? Bu konuyu bilmiyorum!

 

Katliam = Toğlu olarak çok sayıda insanın katledilmesi; Örn: Anadolu da ermenilerin yaptığı katliamlar; yunanin İzmir e ayak basar basmaz şehirde hiç aralıksız yapılan katliamlar; fransa nın Cezayir de yaptığı katliamlar; ABD nin Irakta hala devam eden katliam; israilin Filistinlere karşı ummanda yaptığı katliamlar...v.s. v.s.)

 

Linç = Kalablık bir insan kitlesinin bir veya bir kaç kişiye uyguladığı sonucu cinayete kadar giden darp eylemi!

 

Siz neden bahsettiğinizi az açarsanız sevinirim!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Referans gazetesi - Yiğit BULUT

 

Aşağıda maddeler halinde paylaştıklarımız sizlere başka yazılarım içinde aktardım.

 

Son dönemde "aydınlarımızda" kendime göre gördüğüm kafa karışıklığından da yola çıkarak, neler olduğunu kendi bilgi ve yorumumla sizlere birkez daha

aktarmak istedim.

 

Ben yazdıklarımdan "eminim". Belki de TSK mensupları bile "bu kadar" saldırıya anlam veremiyorlardır. Bana kulak verirlerse ve özellikle Türk halkı, TSK'nın nereye "sıkıştırılmaya çalışıldığına" dikkat ederse, bir yazar olarak en azından bu ülkeye karşı görevimi yapmış olurum...

 

Soralım TSK'ya neden saldırıyorlar?

 

Maddeler halinde inceleyelim...

 

1- Bill Clinton Mayıs 1997'de "Yeni Bir Yüzyıl İçin Ulusal Güvenlik Stratejisi" adı verilen belgeyi imzaladı. Belgenin özü "ABD çıkarlarına dayanan ekonomik milliyetçiliğin" , gerekirse silah gücüyle dünyaya egemen kılınması üzerine bina edilmişti. Aynı belgede Türkiye ve bulunduğumuz bölge ile ilgili şu cümleler yar aldı "...iki yüz milyon varillik petrol rezerviyle Hazar Denizi bölgesi (Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kafkasya, İran, Kuzey Irak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu) dünyanın artan enerji talebini karşılamada önemli bir rol oynamaya adaydır... Kendi petrol kaynaklarımız tükeneceğinden bu bölgedeki kaynaklara ulaşmak, ABD'nin yaşamsal çıkarlarından biridir..."

 

2- Bölgedeki dinamiklerin ve ABD'nin tavrının değiştiğini düşünen Türk Genelkurmay'ı, 1997'de "Milli Askeri Strateji Konsepti'ni (MASK)" değiştirdi ve

"aktif güvenlik politikası, bölgenin bağımsızlığı, TSK'nın modernize edilerek bağımlı olduğu noktaların tespit ve iyileştirilmesi" gibi dinamiklere farklı bakmaya başladı. Bu değişim aslında "Ortadoğu'da yerleşme" derdini yavaş ortaya döken ABD'nin ne yapmak istediğini "ilk algılayan yapı" olma özelliğinden kaynaklanıyordu.

 

3- MASK'ın değişmesi ABD'yi herkesten fazla rahatsız etti. ABD, TSK'nın "bölgede barışçıl merkezli bir yapıya sıcak bakmasından ve kararların Brüksel veya Washington yerine Ankara'dan alınmasından" ciddi anlamda rahatsız olmuştu. Ayrıca MASK'ın ABD'ye danışmadan değiştirilmesi "eleştiriliyor" ve şu ifade kullanılıyordu "...Türkiye'nin bölgede bağımsız bir güvenlik faktörü olarak güçlenmesi ve artan askeri gücü, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır..."

 

4- Aynı dönemde yazılan sorgulamaya yönelik ABD makamlarının raporlarında "Türkiye'nin 2015 yılına kadar alacağı tavrın ve ülke içindeki gelişmelerin" ABD'nin "ana çıkarlarının" bulunduğu Büyük Ortadoğu bölgesinde belirleyici olacağı belirtiliyordu...

 

5- Bütün bunlar olurken Türkiye 1999-2001 arasında tarihinin en büyük "finansal manipülasyonu" ile karşı karşıya kaldı. 57. Hükümet "pasifize" edilip Kemal Derviş'e teslim edilirken, koalisyon ortağı partiler siyasi dinamik içinde eridi. "Türkiye'nin değerlerinin tasfiye edilmesi süreci" başladı.

 

6- "TBMM'den geçmeyen tezkere" ve TSK'nın ABD'nin istekleri doğrultusunda "Büyük Ortadoğu Projesi'ne" (BOP) dahil edilememiş olması Okyanus ötesindekileri daha da kızdırdı. 2004 yılının Nisan ayında BOP'u anlatan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel "...Irak Türkiye, Pakistan ve diğer İslam Cumhuriyetleri gibi bir İslam Cumhuriyeti olacak" dedi

 

7- Ortadoğu ve Orta Asya'da "kendi amaçları doğrultusunda" TSK'yı "tasarrufu" altına almak isteyen sadece ABD değildi... Avrupa Birliği (AB) de aynı amaçta birçok giriş yaptı ve maalesef kağıt üstünde bazı kazanımlar elde etti... Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül (bu arada hatırlatalım bazı çevrelerin Cumhurbaşkanı adayı) 2005 yılında AB Savunma Bakanları Konseyi toplantısına katıldı ve "Türkiye'nin AB muharebe gruplarında" yer almasını öngören anlaşmayı imzaladı. Bu anlaşmaya göre Türkiye, karar mekanizmalarında yer almayacak ama "AB'nin herhangi bir bölgedeki olaylara müdahale etmesini" sağlamak amacıyla oluşturulacak yapıya "güç" verecekti.

 

8- Türkiye'de "ılımlı din devleti" kurmak isteyenler, Sorosçular, rejimle "düellosu" olanlar ve devlet düşmanı eski "bazı fraksiyon mensupları" yukarıdaki dinamiklerle eşzamanlı harekete geçti ve TSK'ya "saldırı" da yerlerini aldı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Referans gazetesi - Yiğit BULUT

 

Aşağıda maddeler halinde paylaştıklarımız sizlere başka yazılarım içinde aktardım.

 

Son dönemde "aydınlarımızda" kendime göre gördüğüm kafa karışıklığından da yola çıkarak, neler olduğunu kendi bilgi ve yorumumla sizlere birkez daha

aktarmak istedim.

.

.

.

 

 

sayın sımalyıldızı bu makale ıle cok yararlı bır ıs yaptınız,ben ve dıger bazı arkadasların sık sık dıle getırdıgımız TSK ya saldırılar konusunda cok detaylı bır alıntı öylekı tam bır belge nıtelıgınde.TSK Kuzey Irakta ve bölgedekı stratejılerınde ABD nın tüm planlarını bozan bır güctür,bu gücü hazmedemeyen daha dogrusu göbek bagları ABD ve AB ye baglı olanlar ıcın TSK nın bu davranısı bu gücü ona saldırılmaya yeterlı bır gerekce olusturmaktadır.AKP nın bu saldıran kesımlerden bırı olusu AKP nınde kımlerın hesabına ıktıdar koltuguna oturtulmus oldugunu gösterır.AKP kapatma davasında en cok heyecanlanan ve Türkıyeye nota verır gıbı sözler sarfedenlerın ıcımızdede bu davaya yargı darbesı dıyenlerın kımler oldugunu ıyıce ıncelemek gerekır.

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın sımalyıldızı bu makale ıle cok yararlı bır ıs yaptınız,ben ve dıger bazı arkadasların sık sık dıle getırdıgımız TSK ya saldırılar konusunda cok detaylı bır alıntı öylekı tam bır belge nıtelıgınde.TSK Kuzey Irakta ve bölgedekı stratejılerınde ABD nın tüm planlarını bozan bır güctür,bu gücü hazmedemeyen daha dogrusu göbek bagları ABD ve AB ye baglı olanlar ıcın TSK nın bu davranısı bu gücü ona saldırılmaya yeterlı bır gerekce olusturmaktadır.AKP nın bu saldıran kesımlerden bırı olusu AKP nınde kımlerın hesabına ıktıdar koltuguna oturtulmus oldugunu gösterır.AKP kapatma davasında en cok heyecanlanan ve Türkıyeye nota verır gıbı sözler sarfedenlerın ıcımızdede bu davaya yargı darbesı dıyenlerın kımler oldugunu ıyıce ıncelemek gerekır.

 

saygılarla

Türkiye'yi tanimayan biri sizin bu yorumunuzu okuyunca gercekten de TSK ve devletin ABD karsiti olduguna inanacak. Oysa durum malesef hicte öyle degil. TSK her defasinda ABD'ni iznini almadan herhangi bir harekette bulunmuyorki. Her defasinda genelkurmay baskani olsun basbakan olsun önce ABD baskaninin ayagina kadar giderek dilenircesine eylem yapabilmeleri icin izin aliyorlar. Keske TSK ve devletimiz sizin hayal ettiginiz ve o hayale inandiginiz gibi ABD#den ve diger baska ülkelerden bagimsiz hareket edebilse, basimin üzerinde yeri olacak. Gelmis gecmis tüm basbakanlar ve genelkurmay baskanlari ayni cizgide olmuslardir, cünki baska secenekleri yoktu. Yani biz ordumuzla, hükümetimizle ve ekenomimizle son yillardan beri degil en az 50 yillik bir bagimliliktan bahsediyoruz. Insanlara burada bosuna yanlis bilgiler vererek kafalarini karistirmamiza hic gerek yok. Türkiye sadece sizin degil, hepimizin ve bizlerde bu güzel ülke icin kafa yoruyoruz, ama gercekleri göstererek ve nerede oldugumuzu bilerek konusmamiz gerek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'yi tanimayan biri sizin bu yorumunuzu okuyunca gercekten de TSK ve devletin ABD karsiti olduguna inanacak. Oysa durum malesef hicte öyle degil. TSK her defasinda ABD'ni iznini almadan herhangi bir harekette bulunmuyorki. Her defasinda genelkurmay baskani olsun basbakan olsun önce ABD baskaninin ayagina kadar giderek dilenircesine eylem yapabilmeleri icin izin aliyorlar. Keske TSK ve devletimiz sizin hayal ettiginiz ve o hayale inandiginiz gibi ABD#den ve diger baska ülkelerden bagimsiz hareket edebilse, basimin üzerinde yeri olacak. Gelmis gecmis tüm basbakanlar ve genelkurmay baskanlari ayni cizgide olmuslardir, cünki baska secenekleri yoktu. Yani biz ordumuzla, hükümetimizle ve ekenomimizle son yillardan beri degil en az 50 yillik bir bagimliliktan bahsediyoruz. Insanlara burada bosuna yanlis bilgiler vererek kafalarini karistirmamiza hic gerek yok. Türkiye sadece sizin degil, hepimizin ve bizlerde bu güzel ülke icin kafa yoruyoruz, ama gercekleri göstererek ve nerede oldugumuzu bilerek konusmamiz gerek.

 

TSK, ABD den izin almadan operasyon bile yapamıyor öğlemi?

 

Mesela?

 

Son olarak K.Irak harekatından bahsediyorsanız, gerçekleri bilmediğinizden, malum basının lafına inanmış oluyorsunu.. kusura bakmayın!

 

Siyasiler, (hükümet) ABD ile istihbarat paylaşımı ve ortak operasyon kararı aldı, bunu hepiniz biliyorsunuz. Bilmediğiniz nokta ise, K.Irak harekatının çerçevesi...

 

Hükümet, 3.000 askeri personel ile K.Irak ta operasyon yapacağına dair ABD den İZİN aldı.... ABD bekliyordu ki, TSK bu personel, olumsuz kış şartlarında en az yarı yarıya zaiyatla, operasyonu elini yüzüne bulaştıracak, Türk Halkının gözünde madara olacaktı...

 

Ama TSK ince bir strateji sergiledi. Evet gerçekten 3.000 asker operasyona katıldı ama hiç bir personel 12 saatten fazla K.Irakta kalmadı. Toplamda 10.000 den fazla personel operasyona katılmış, tek bir zaiyat dahi verilmemiş, üstüne üstlük çapulculara da çok büyük darbe vurulmuştu... ABD bu ince lojistik desteği beklemediğinden ve 3.000 den fazla personelle operasyon yapılmasından dolayı sinirlendi ve basına bazı açıklamar yaptı... Neydi bu açıklamalar. Tam operasyon bitmesine 1 gün kala "çık oradan" dedi.. Oysa zaten operasyonun başlangıç ve bitiş tarihleri ABD ye bildirilmişti. Başarılı operasyonla leke atamadığı TSK yı böyle bir oyunla mat etmek istedi... Vahim olan, Bahçeli ve Baykal ayakta uyudu, ABD nin açıklamlarına inandı (ABD cilerden bir demek daha)...

 

Devlet yada TSK, ABD güdümlü değildir... Eğer oluşan darbelerden bahsediyorsanız; burada darbeyi hazırlayanlar ABD cidir, asker değil...

 

Ama bana desenizki "Türkiye deki hükümetler ABD ci" hah evet bunda çok haklısınız; ABD den icazet almadan başa geçen hükümet görmedim...

 

Kaldı ki Büyükanıt emperyalizmin merkezinde, tehdidin merkezinde bir açıklama yaptı! "Türkiyeyi hangi güç bölebilir???"... İzledinizmi?

 

İşte bu nedenle ABD nin ve YANDAŞLARInın her fırsatta saldırdığı kurum TSK dır... İyiki varlar... Bu sayede bile TSK nın ABD ci olmadığını anlayabiliriz!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.