Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sonunda beklenen oldu! AB nin yeni Türkiye raporu..


SimalyildiziNet

Önerilen İletiler

Kongre Raporu: Anlaşmazlıkların kaynağı laikliktir

Raporun satırları arasında yukarıda sayılan olumsuzlukların kaynağını bulmak zor değil. Rapor diyor ki: "Bugünkü anlaşmazlıkların ana kaynağı Osmanlı'nın yıkılması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuş ortamında oluşmuştur." Bu satırları yorumlamaya gerek yok. Rapor kargaşanın nasıl yaratıldığını şu sözlerle açıklıyor: "Mustafa. Kemal Atatürk, çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun yerine geçirmek istedi." Amerika raporu, güncel operasyonu tarihsel nedenlere bağlamakta gecikmiyor: "Laikliğin kurumsallaştırılması Kemalistler ve çoğunlukla İslamcılar olarak adlandırılan muhafazakâr Sünni Müslümanlar arasında, günümüzde de sürmekte olan, bir gerilim yaratmıştır."

 

 

Bu raporla ne yapmak istiyorlar ?

Demez misiniz ?

Kimileri şöyle diyecektir: "Rapor başımıza gelenleri ne güzel açıklıyor değil mi ? Eloğlu bile anlıyor çektiklerimizi..." Bunun çirkin bir oyun olduğunu görebilecek olanlar da, karşı çıkma yerine susmayı yeğlemiyorlar mı ? Toplumsal dayanışmayı ve birliği sarsmaya dönük, tarihsel gerçekleri ve olayların nedenlerini göz ardı eden rapora göre, devletin kuruluş aşamasında, "Sünni Müslümanlar" ile "laiklik kurucular" arasında, bir çatışma yaşanmış oluyor.

 

Hayır, iş bu kadarla da kalmıyor. T.C. devlet düzenini destekleyen halkın çoğunluğunun "Sünni" mezhebinden olduğunu saptadığından, yeni bir tanımlama yapıyor: "Muhafazakâr Sünni Müslümanlar." Böylece çatışmanın merkezine Osmanlı-T.C. zıtlığını koymakla yetinmiyor, daha alt bölünmeler, daha doğrusu, Batı dünyasınca sahip çıkılması gereken bir toplumsal öbek daha yatıyor. Gerçekte halkın onaylamadığı bir sürtüşmeyi, gündeme taşımanın kimin işine yaradığını düşünmeye değer. Buradan çıkarak, ABD'nin amacını değerlendirebiliriz. Tarihsel bağlantıdan sonra günümüze atlayan rapor, "28 Şubat 1997 Ültimatomu"na geçiyor ve Refah Partisi'nin iktidardan uzaklaştırıldığını, "Hijab" ve "Başörtüsü" sorunu olarak nitelendirdiği "türban" olaylarını vurguluyorlar. Rapor, kadın öğretmenlerin işten atılmış olduğunu belirtiyor ve Merve Kavakçı'nın durumunu ayrıntılarıyla anlatıyor. Rapor, din hürriyetinin kısıtlanması kapsamında, "28 Şubat Ültimatomu" ile "imam hatip özel okullarının kısıtlandığını" saptıyor.

 

Bu arada anımsatmalıyız ki, Merve Kavakçı'nın meclise doğru yürüyüşü olmasaydı, Türkiye'deki din hürriyeti konuları Amerikan devletinin resmi raporlarına bu yoğunlukta geçmeyecekti. Merve Kavakçı Mayıs 1999'da "Onların demokrasi testinden geçirdim. Sınıfta kaldılar" diye açıklama yaparken, bu katkısının bilincinde miydi? Sonraları Avrupa'da, Londra'da İngiliz parlamentosunda ve Georgetown Üniversitesi'nde aynı çizgide konuşmayı sürdürdüğüne ve Hamas'ı destekleyen Amerikan Müslümanlarının kurdukları örgütlerin ABD yönetimiyle görüşmeler yapmaları ve Türkiye'nin cezalandırılmasını istemelerine bakıldıkta, Merve Kavakçı'nın katkısının, daha doğrusu onun, "Din Hürriyeti" senaryosundaki ve şu ‘Lozan Raporu'ndaki değeri herhalde anlaşılmış olacaktır.

 

 

ABD raporunda, uluslar arası anlaşmaların kanun hükmünde olduğu ve üzerinde yasal bir denetim yapılamayacağı belirtiliyor. Bunun anlamı, Varşova-1998 konferansında ABD delegesi Leyla Al Marayati'nin söylediklerini, Lozan antlaşmasının ele alışındaki yaklaşımı, raporun yayındaki zamanlamayı ve "Müslüman etnik azınlık" nitelemelerini yeniden gözden geçirmek yeterli olacaktır. O günlerde, RP Milletvekili Oya Mughisuddin'in Avrupa'da yapılan bir konferansta "Müslüman azınlık hakları tanınmıyor" diye yakınmasını ve TOSAV danışmanlarından Prof. Baskın Oran'ın AB ve İstanbul Barosu'nca düzenlenen " Türkiye'de Azınlık Hukuku" konferansında Lozan antlaşmasında yalnız Hıristiyanlara değil öteki etnisitelere de azınlık hakkı tanındığını söylediğini eklersek raporun öncesi ve sonrası kolaylıkla anlaşılabilir.

 

 

Daha önce de belirtildiği gibi ‘project democracy' her kesimi birleştirir. Ortak paydanın adı çok kültürlülük için zenginleştirilmiş Amerikan tasarımlı demokrasidir. Din devleti yolunda yürüyenlerle, etnik azınlık milliyetçiliği yaparak yabancı egemenlerle ilişkilerden yararlanmak isteyen sözde aydınlar, ayrılıkçılar, para piyasası oyuncularının önünü açmak üzere "liberal enternasyol" e katılanlar aynı cephede birleştiler.

 

 

Birleşenler, ABD'nin cumhuriyet devletinin kuruluşundan bu yana dayattığı Lozan Antlaşması'nın geçersizliği kurgusunun AB'nce kabul ettirilen ve Türkiye'yi yönetenlerce canı gönülden kabul edilen değişimlerle başarıya ulaştı. T.C. Başbakanlığı bünyesinde oluşturulan İnsan Hakları Komisyonu, Lozan Antlaşması'nda Müslüman azınlıklara haklar tanındığına, her türlü dilde eğitimin serbest bırakılarak dayatmacı "Kemalist" rejimden vazgeçilmesinin gereğine hükmetti.

 

 

İşin temeli, komisyon raporundan önce, TOSAV'ın Türk-Kürt sorunu çalışmalarıyla biçimlendirdiği anayasa taslağıyla, A.B kuyruğuna takılan TUSİAD'ın raporlarıyla, İbrahim Kaboğlu'nun düzenlediği ve Yunanlıların büyük bir iştahla katıldığı Anayasa reformu panelleriyle atıldı. Çatısı da TESEV desteğiyle hazırlanan, Baskın Oran imzasını taşıyan "Türkiye'de azınlıklar: kavramlar, Lozan, iç mevzuat, içtihat, uygulama" raporuyla kapatıldı. Başbakanlık Komisyonda yer alan kuruluş ve kişilerin ABD hazinesinden NED kanalıyla ve AB fonlarından aktarılan paralarla ve düşünsel katkılarla kurulan örümcek ağına bağlanmalarında önemin bir kanıtı gibidir.

 

 

Söz konusu birleşmenin, hükümet edenlerin geçmiş açıklamaları ve ABD temasları da göz önüne alındığında, operasyonun ne denli kapsayıcı olduğu da anlaşılacaktır. Komisyon üyesi 73 kişiydi. Kişilerden, dernek ve vakıflardan bir kaçının adını sıralamak bu yargıyı güçlendirecektir:

 

İbrahim Kaboğlu(başkan),

 

Baskın Oran,

 

İhsan Dağı,

 

Yılmaz Ensaroğlu (mazlumder),

 

Kamil B. Raif (TDV),

 

Zafer Yayvan (TUSİAD),

 

Türkan Saylan (ÇYDD),

 

Ayşe Berktay Hacımirzaoğlu (Kadın İnsan Hakları Vakfı), Levent Korkut (LDT Derneği), Şenal Sarıhan (Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği),

 

Ali Doğan (H. Bektaşi Veli A. K. Vakfı),

 

Mustafa Şimşek (Birlik Vakfı),

 

Handan Soğuk ( İKV),

 

Bülent Tamer (Helsinki Yurttaşlar Derneği).

 

 

Bağımsızlık ve egemenliği korumakta duyarlı davrananları ‘Sevr' sendromu yaşamakla aşağılayanların görüşleri bu raporda "tarihsel ve siyasal neden: Sevr Sendromu" başlığıyla devletin resmi belgesine geçmiştir. "Yeni Zemin" , "Yeni Sözleşme" , "Uzlaşma Anayasası" gibi örümcek ağına tutulanlarca kullanılan örtülü adlandırmalar bir yana bırakılmış ve bu raporda "Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve ilgili yasalar; özgürlükçü, çoğulcu ve demokratik bir içerikle ve toplumsal örgütlü kesimlerin katılımıyla yeni baştan yazılmalıdır" maddesiyle açığa vurulmuştur.

 

 

2004 yılı ‘azınlık hakları' konusunda sürdürülen operasyonun başarılarına tanık oldu.

 

Prof. Baskın Oran TESEV'in katkılarıyla bir azınlık raporunu kitap yaptı. Ayrıca, ‘Azınlıklar Vakfı' da kuruldu. Doğu Anadolu'dan çok sayıda belediye başkanının da aralarında bulunduğu yüzü aşkın kişi Herald Tribune'de bir ilanla Kürdistan'a özerklik istediler. İmza sahipleri arasında ERNK'nin İslamcı kanadının başkanı Abdürrahim Düre'de yerini aldı. ABD'de hazırlanan Lozan raporuna ses çıkarmayanların bu gelişmeler karşısında seslerini yükseltmeleri yadırgatıcıydı, ama bu sesler bile çok kısa sürede sönüp gitti. Arkalarında kurumsal destek olsaydı uzun soluklu bir toparlanış olabilir miydi, sorusunun temeli olamazdı. Çünkü destek vermesi gereken kurumlar, Erbil'de açılan Kürdistan parlamentosunun ABD ve Batı Avrupa tarafından açılışta temsil edilerek desteklenmesi karşısında susmuşlardı.

 

 

Açıktan kurulan sivil ağın düğümleri ile askeri ile askeri işgalin ilmikleri sonunda birleşmişler ve Ortadoğu'da barış ve istikrarın yok olmasında bir araç rolünde oynayan Kürdistan Güney Devleti anayasasının şu giriş maddesi bile Lozan'ın çoktan yok sayıldığının kanıtı olmuştu: "1920 yılında imzalanan Sevr Anlaşması'nın 62-64 nolu maddeleri Kürtlere self-determinasyon hakkını tanımasın rağmen, uluslar arası çıkarlar ve siyasal dengeler Kürtlerin bu hakkı elde edip uygulamaya geçirmelerini engellemiştir. Sevr Anlaşmasına konulan maddelerin tersine, Güney Kürdistan 1925 yılında, kendi halkının iradesi dikkate alınmadan dört yıl önce yani 1921 yılında kurulmuş olan Irak devletine müsadere edilmiştir. 25 Aralık 1992 tarihinde, İngiliz ve Irak hükümetleri Kürtlerin kendi yönetimlerini kurma hakkını tanıyan bir açıklama yayınlamışlar ve Kürt temsilcilerinden hükümet biçimini coğrafi sınırları ve Irak ile siyasal ekonomik ilişkilerin biçimini belirlemeleri istenmiştir."

 

 

Yıllardır: "Sevr" bir sendrom mudur, değil midir, diye tartışılırken: işi din ifade özgürlüğü bağlamında hafife alan kişi ve kurumlar bu maddeyle bile uyanmamışlar; hatta onlar karşısında göstermelik bir iki demeçten sonra susmuşlar; stratejik müteffiklerinin planlarını destekleme hesaplarını gözden geçirmeyi bile görmüşlerdir. Bu yorumları şoven ya da aşırı ulusalcı olarak değerlendirecek olan sözde barışseverler, Lozan Antlaşması'nın Ortadoğu'da ve tüm dünyada ezilen ulusların başkaldırısının, barışın ve dayanışmanın bir belgesi olduğunu gelecekte siyasal yorum kitaplarında okuyunca acı duyacaktır. Ne ki acı duymanın tarihsel sorumluluğu ve insanlığa karşı işlenen suçları ortadan kaldırmadığı da, sıradan bir gerçektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 61
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Türkıye gıbı ülkeler üzerınde oynanan oyunları bır analız süzgecınden gecırırsek karsımıza cıkan gercek o ülkelerın ulus devlet olma özellıgı tasımalarıdır.

Sovyetlerın dagılması ıle baslayan sürec hep ulus devletlerın aleyhınde gelıstı.Böl ve parcala sıyasetının ıc ve dıs aktörlerı müthıs bır ısbırlıgı ıcersınde hedeflerıne varmaya basladılar.

Türkıye Bırıncı Dünya harbı ıle parcalanmıs Ankara vecıvarıdısında kalan tüm cografyamız Inglız Fransız Rus Yunan ıtalyan ülkelerı tarafından ganımet olarak ısgal edılmıs basıretsız halıfelık makamı ve etrafındakıler bu ısgalcılerle ısbırlıgı yaparak post ve tahtlarını kurtarma kaygusuna düstüler.Esaretı Türk ulusunun sanına yakıstırayan bır avuc vatansever baslarında Mustafa Kemal olmak üzere Istanbuldan Anadoluya gecerek Mıllı bır mücadelenın hazırlıklarına basladılar.Anadoluya gecemeyen bırcok vatansever ıse Maltaya sürgüne gönderıldı.Mustafa Kemal hakkında cıkartılan ıdam fermanını Ingılız ucaklarından halka bıldırı olarak dagıttılar.Bu fetvayı hazırlayanlardan Mustafa Sabrı Seyhülıslam ve onun yanıda bulunan Saıd Nursı ve daha baska ısımlerdı.Fetvada Padısaha karsı gelen eskıyanın yakalanıp ıdam edılmesı kararı vardı,yanı Mustafa Kemal Inglızlerın dolayısıyla Padısahın gözünde eskıyaydı.Ne garıp tecellıkı bugünde padısah yanlları dıncılerın gözünde Mustafa Kemal aynıdır ısın garıp yanı ıse bölücülerle dıncılerın aynı agız bırlıgı etmıs olmalarıdır.

 

O günün sıyası sartları bazı hos olmayan yasa ve yasaklarıda ıcerıyordu devletın bekası ıcın bunlar gereklıydı.Neden gereklıydı cünkü dıncı cevreler kurulan yenı devlete karsı bır calısma ıcersındeydıler yanı IHANET odakları olmuslardı.Bunlarında cogusu Kürtclük hareketlerı güden seyhler masonık cevrelerdı.Atatğrk mason localarını kaldırdıgı ıcın ona garez besleyen cevrelerdıen bırısıde Mason Localarıydı,şzetlersek DINCILER-MASONLAR-KOMÜNISTLER ve INGILIZ MUHIPLERI denılen Ingılız ********.Mütareke basını denılen sey o günlerde Babıalıdekı gazetelerın bugünkü gıbı cok azı dısında kalanlarının Isgalı savunmaları,Isgalcılerı alkıslamaları ve mıllıyetcılerı yanı vatanseverlerı eskıya olarak tanımlayıp onların bıran önce tutuklanarak ıcerı atılmalarını savunan gazetelerdır.Refık Halıd Karay denılen dönme mıllı olan herseye hakaret edıyordu.

 

Sevr ıle bırlıkte Doguda bır Ermenıstan Güneydoguda ıse bır Kürdıstan kurulması kararlastırılmıstı.Topyekün bır seferberlık ıle dünyada esı görülmemıs bır Istıklal savası veren Türk ulusu en sonunda bagımsızlıgınıda söke söke elde etmıs nadır uluslardan bırıdır.Bunu hazmedemeyen ıc ve dıs odaklar o zamanda vardı sımdıde var hala.Bunlarda bölücü kesımlerın yanısıra Islam devletı hayallerı güden serıatcı cevrelerdır.Bunların kaderde ısbırlıgı yapmıs olamalrı cok dogaldır,yurt ıcınde oldugu gıbı yurt dısındada örgütlenmıs olan bu cevreler Türkıye karsıtı her eylemde ısbırlıgı ıcersındedırler.Almanyada bırzamanlar faalıyet gösteren FIDEF adlı sol kurulus Ermenı ve Kürt davalarını üslenmıs bır kurulustur,aynı sekılde HDF denılen federasyonda bırasy daha ılımçlı ama aynı hedefe calısan kuruluslardan bırıdır.Bunlar her fırsatta Türkıye aleyhınde her propagandayı yapmakta ve Alman makamları ılede devamlı ırtıbat halındedırler.

ABD nın Türkıye ıle ılgılı kararlar alması yenı bırse degıldır.AB ve ABD ekonomık yönden bırbırıne karsıymıs gıbı görünen bu ıkı kıta sıyası olarak aynı hedefe odaklanmıslardır.Dünyayı sömürmek.Herkes kendı dısıne göre ama elbırlıgı ıcınde.

Ulus devletlerı bölmek ABD nın en basta gelen görevlerınden bırısdır.

Amerıkan dıs polıtıka Arastırma Enstıtüsü Bsk.R.Strausz Hupe Amerıkanın hedefını cok somut bır sekılde ortaya koyarak söyle dıyor:

 

...* mıllıyetcılık bu yüzyılın en güclü gerıcı kuvvetıdır..mal ve hızmetlerın serbest dolasımını engeller,ekonomık ve kültürel gelısımı durdurur.Amerıkan halkı nın mısyonü MILLI DEVLETLERI TARIHE GÖMMEK,onların kalan halklarını daha kücük bırımlerde bırlestırmek ve ELINDEKI GÜC ILE düzenın muhtemel sabatörlerını caydırmaktır.Önümüzdekı 50 yılda gelecek Amerıkanındır.

 

Bu söylemden anladıgımız gıbı Türkıyede yasadıgımız olayların asıl perde arkasında bu küresel gücler vardır,gerek Genc sıvıller gerek TARAF gerekse dıncılık akkımlarını bu zemnde degerlendırmek gerekır.Kürtcülük hareketlerı ta ötedenberı zaten var olan hareketlerdır.Baskın Oran ve adları pekte önemlı olmayan dıgerlerının calısmalarınıda küresellık zemınınde analız etmemız gerekır.

 

Rockefeller küresel sermayenın en etkın ekonomık ve sıyası örgütü kumanda merkezı olan DIS ILISKILER KONSEYINDE yaptıgı konusmada söyle dıyor:

 

...*Bır DÜNYA DEVLETI olusturdugumuzda modern dünya daha mükemmel ve dengelı olacaktır.Halkların kendılerını yönetme hakları,DÜNYA BANKERLERI VE ENTELLEKTÜEL ELITIN OTORITESI ALTINA GIRECEKTIR.Bu yüzyılda takıp edecegımız temel ılke budur.*

 

Amerıka ULUSÜSTÜ bır DÜNYA EGEMENLIGI KURMAK ICIN CALISMAKTADIR.

Türkıyedekı Kürtcülük calısmalarını demokrası havarısı kesılenlerın calısmalarını Atatürk ve ulus devlet karsıtlıgını,Laıklıge olan saldırıları ulusal güclere özellıkle ğlkeyı ve rejımı savunmakla yükümlü TSK ya yapılan saldırıları bu küresellesme zemınınde ıncelemek gerekır,yanı yukarda saydıgım ögelerın hangı amaca hızmet verdıklerınıde yıne küresel güclerın sıyasetı alanında ıncelemek gerekır.

 

Eskı Alman basbakanı Helmut SCHMITH küresel sermayenın patronu ABD nın Türkıye polıtıkası hakkında Türkıyeyı ılgılendıren su sözlerı söylüyür:

 

...*ABD TÜRKIYEYI BÖLECEK.ABD bu hedefını önümüzdekı 20 yıl ıcınde GERCEKLESTIRECEK.Türkıye topraklarında KÜRDISTAN VE ERMENISTAN kurmaplanlarını hayata gecırecek.*

 

Israıl basbakanı IZAK SAMIR 1983 yılında Brükselde yaptıgı acıklamada *Türkıye Kürdıstanı ısgal altında tutan devletlerden bırıdır.Bu devletler laf dınlemedıklerı ıcın Kürt halkı bagımsızlıgına kavusamıyor.*

 

Türkıyenın bölünebılecegını Lozanın delındıgını söyleyenlerı paranoya ıle suclayanların kımler olduklarının kımlere hızmet verdıklerının ıyıce dıbıne ınılmesı gerekır ve görülecektırkı onların baglı oldukları odaklar Türkıyenın bölünmesı ıcın calısan odaklardır.Bır yamanların DEV.GENC örgütünde görev yapmıs olanların Türkıyeıyı savınanları paranoya ıle suclamaları onların samımıyetsız ve tehlıkelı olduklarını gösterır.

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yine yalan yanlis haberlerle birisi soyler digeri tastikler bozacinin sahidi siracidir misali.. Boyle bir rapor yok ama siz olmazsada herseyi bakiyorumda kilifiniza gore uyduruyorsunuz ajitasyon macitasyon diyorsunuz isinize gelince ama ajitasyonu yapan sizlersiniz olmayan birseyi varmis gibi insanlara yansitip uzerinden yorumlar yapiyorsunuz.. Buna vatanseverlik denilmez.. siz soyleyin artik ne denilirse avrupa birliginin turkce sayfasina girerseniz boyle bir raporun olmadigini gorursunuz tabi sizler alismissiniz butur asparagas haberlere kafaniza gore haber yapiyorsunuz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yine yalan yanlis haberlerle birisi soyler digeri tastikler bozacinin sahidi siracidir misali.. Boyle bir rapor yok ama siz olmazsada herseyi bakiyorumda kilifiniza gore uyduruyorsunuz ajitasyon macitasyon diyorsunuz isinize gelince ama ajitasyonu yapan sizlersiniz olmayan birseyi varmis gibi insanlara yansitip uzerinden yorumlar yapiyorsunuz.. Buna vatanseverlik denilmez.. siz soyleyin artik ne denilirse avrupa birliginin turkce sayfasina girerseniz boyle bir raporun olmadigini gorursunuz tabi sizler alismissiniz butur asparagas haberlere kafaniza gore haber yapiyorsunuz

Sayin Yakisikli dikkatinizi cektiyse bende bu raporun varligini sordum ve buradan tümünün yayinlanmasini rica ettim, ama basligi yapan arkadastan hala bu konuda bir yorum veya cevap okuyamadik. Ama diger taraftan bir baska yorumcu ise hemen firsat bilerek icindeki AB düsmanligini disa vererek kendince güya bazti tesbitlerde bulunmus. Herhalde o arkadas raporu okumus olmaliki böyle yaziyor. Ama bizler halaa okuyamadik. Gercekten varmi acaba vöyle bir rapor? Yoksa hayal dünyasindami yasiyoruz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Yakisikli dikkatinizi cektiyse bende bu raporun varligini sordum ve buradan tümünün yayinlanmasini rica ettim, ama basligi yapan arkadastan hala bu konuda bir yorum veya cevap okuyamadik. Ama diger taraftan bir baska yorumcu ise hemen firsat bilerek icindeki AB düsmanligini disa vererek kendince güya bazti tesbitlerde bulunmus. Herhalde o arkadas raporu okumus olmaliki böyle yaziyor. Ama bizler halaa okuyamadik. Gercekten varmi acaba vöyle bir rapor? Yoksa hayal dünyasindami yasiyoruz?

 

sayin dunyahepimizin

malesef istemedende olsa sizi hayal kirikligina ugratacagim oyle bir rapor bu arkadaslarin hayal urunu yani sozde vatanseverlerin ajitasyonlarimi yoksa hayal guclerinin cok asiri kuvvetli olmalarindan kaynaklaniyorki birisi bu raporu yazmis digeride hemen maatbaada bastirmis.. isin trajikomik bir yonu bu AB dusmanlari yarin, AB birligi Turkiyeyi ABye alsalar ilk valizlerini toplayip AB topraklarina ayak basanlar kendileri olur bundan en az adim kadar eminim Hatirlatayim bir atasozu vardir Kedi ulasamadigi cigere kokmus dermis bunlarda simdi aynini yapiyor

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayin dunyahepimizin

malesef istemedende olsa sizi hayal kirikligina ugratacagim oyle bir rapor bu arkadaslarin hayal urunu yani sozde vatanseverlerin ajitasyonlarimi yoksa hayal guclerinin cok asiri kuvvetli olmalarindan kaynaklaniyorki birisi bu raporu yazmis digeride hemen maatbaada bastirmis.. isin trajikomik bir yonu bu AB dusmanlari yarin, AB birligi Turkiyeyi ABye alsalar ilk valizlerini toplayip AB topraklarina ayak basanlar kendileri olur bundan en az adim kadar eminim Hatirlatayim bir atasozu vardir Kedi ulasamadigi cigere kokmus dermis bunlarda simdi aynini yapiyor

saygilar

Evet bu konuda cok haklisiniz, su an bile güya söyzde vatanseverler genelde Türkiye disinda yasamayi tercih ediyorlar. Bakin AB ülkelerindeki o vatanseverlere, ne hikmetse illada o ülkelerde yasamak ve calismak istiyorlar, hemde onlardan nefret etmelerine ragmen, ama paralari tatli galiba düsmandanda gelse tatli galiba. Para vatanseveri bile dinden imandan cikarirmis.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uydurma belgelere devam edelım.

küresellesmenın ünlü teorısyenlerınden JOHN NAISBITT SECKINLERIN DÜNYA EGEMENLIGInı hedefleyen Yaenı Dünya düzenının stratejık bır geregı olan küresellesmenın temel amacının ulus devletlerı kücük parcalara nölmek oldugunu acık olarak söyle ıfade edıyor:

 

...*eger dünyayı TEK PAZARLI BIR DÜNYA halıne getıreceksek.PARCALARI KÜCÜK OLMALI...BIN ÜLKELIK bır dünya uls devletın ötesıne gecmeyı belırten bır mecaz...Yenı LIDERLER artık devletler arasında degıl bıreylwr ve sırketler arasında strstejık ıttıfakı kolaylastıracak yada en azından karsı cıkmayacaklardır.*

 

Elıt takımın yanı seckınlerın hedefledıklerı yenı dünya düzenı ulosüstü bır gücün olusmasıdır kı buda sırketler elıyle olacaktır.küresel sermayenın ve onu savunan polıtıkacıların arkalarında büyük bır medya destegı vardır.

Tanınmıs arastırmacı ROBERT WENT yaptıgı aratırmalarda vardıgı sonucu söyle acıklıyor:

..*Dünya ekonomısı cogunlukla egemen uluslardan daha büyük (maddı güc olarakolan bırkac yüz dev cok uluslu sırket tarafından yönlendırılıyor.*

 

Ulusalcı kesımı suclayıp asagılayanların susturmak ısteyenlerın hedefı ulu,,,salcı yurtseverler degıldır.Ulusalcı yurtseverlerın sahsında,Türkıyenın ulusal bütünlügü, ünıter yapısı, devletı, Türkıye Cumhurıyetı ,bagımsızlık karakterımdır dıyen Atatürkün tam bagımsızlık ılkesıdır.

 

***********

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz önce su yayinlanan Türkiye raporunu burada tümüyle yayinlayin da bizde tümünü okuyarak yorumlarimizi yapalim. Baska türlü tartisma ortamimiz olmaz ve sadece bir iddadan baska bir yere gitmez.

 

 

Dökümanın aslı Ofisimdeki PC de, ben perişan grip olmuş durumdayım! Yazınızı okudum, sadece biraz sabır rica edeceğim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz çok yaşayın emi arkadaşlar :D

 

Hem AB düşmanı olacağım hemde ilk fırsatta AB ye kaçacağım, uydumu yani?

 

Benim imzama biraz dikkatli bakarsanız; AB-D ninde, Rusya nında, Çin inde, Arabistan ında emperyalizminin bize zarar verdiğini; hatta bizlerin 20 YY.la damgasını vuran devlet sistemimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini vurgusunu görürsünüz....

 

Az sabır lütfeeenn! Hastalıktan işe gidemedim kaç gündür....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz çok yaşayın emi arkadaşlar :D

 

Hem AB düşmanı olacağım hemde ilk fırsatta AB ye kaçacağım, uydumu yani?

 

Benim imzama biraz dikkatli bakarsanız; AB-D ninde, Rusya nında, Çin inde, Arabistan ında emperyalizminin bize zarar verdiğini; hatta bizlerin 20 YY.la damgasını vuran devlet sistemimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini vurgusunu görürsünüz....

 

Az sabır lütfeeenn! Hastalıktan işe gidemedim kaç gündür....

Sözümüz sizin sahsiyetinize degil, ama gidin görün Türkiye disinda yasayan ve calisan vatanseverleri. Diger taraftan nasil oluyorda Dogu Perincek'i yurtsever ve vatansever olarak niteliyorsunuz ama ayni zamanda Perincek'in cok sevdigi ve devamli örnek gösterdigi Mao'nun Cin'ine de emperyalist diyebilirsiniz. Yoksa Perincek Cin'in demi emperyalist oldugunu yeni kesfetti. hani o sahis Atatürk'ün önderi oldugunu yeni kesfettiya, aynen ülkücüleri kendisi gibi vatansever kabul ettigi gibi.

Yani uydumu uymadimi onu siz bileceksiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sözümüz sizin sahsiyetinize degil, ama gidin görün Türkiye disinda yasayan ve calisan vatanseverleri. Diger taraftan nasil oluyorda Dogu Perincek'i yurtsever ve vatansever olarak niteliyorsunuz ama ayni zamanda Perincek'in cok sevdigi ve devamli örnek gösterdigi Mao'nun Cin'ine de emperyalist diyebilirsiniz. Yoksa Perincek Cin'in demi emperyalist oldugunu yeni kesfetti. hani o sahis Atatürk'ün önderi oldugunu yeni kesfettiya, aynen ülkücüleri kendisi gibi vatansever kabul ettigi gibi.

Yani uydumu uymadimi onu siz bileceksiniz.

 

Mükemmel bir konuya parmak bastınız!

 

Evet, Perinçek Atatürk ü yeni keşfetti. Evet Perinçek "orada burada beyhude dolanmışız, aslında kurtuluşumuz zaten gözümüzün önündeymiş" dedi....

 

1977 de bir toplantıdaki konuşmasında "Ergenekondan İstiklal Harbine tüm değerlerimize sahip çıkacağız, Türk ün başka kurtuluşu yoktur" dedi...

 

Aslında o dönem bile çizgisi belliydi ama devlet sistemi olarak Çin-Rusya etkileşimindeydi! Sonra Rusya kalktı "harç bitti inşaat paydos" dedi ve meselenin özüde anlaşılmış oldu. Çin, devlet olarak halkının başına bela olan bir sistem üzerine gücünü kurmuştur. Nerdeyse 50 yıl boyunca yüzbinlerce insanının ölümüne göz yummuştur. Ve Çin Türkleri sevmez....

 

Perinçek, son 1 yıldır Peygamber Efendimizi incelemekte. "Bana göre iki büyük devrimci var, 1.Muhammed, 2.si Atatürk tür" dediğini, KanalTürk te Cevizkabuğu proğramında, yanında Sayın Yaşar Nuri Öztürk ve Sayın Hüsamettin ..... (soy adını hatılayamadım, RP nin başkanı) varken hepimiz duyduk...

 

Dönüşüm iyiye olursa döneklik olmaz... Kötüye olursa ve zarar verirse döneklik olur! Hepimiz zaman içinde fikirlerimizde değişimler yaşamıyormuyuz; ama az, ama çok...

 

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mükemmel bir konuya parmak bastınız!

 

Evet, Perinçek Atatürk ü yeni keşfetti. Evet Perinçek "orada burada beyhude dolanmışız, aslında kurtuluşumuz zaten gözümüzün önündeymiş" dedi....

 

1977 de bir toplantıdaki konuşmasında "Ergenekondan İstiklal Harbine tüm değerlerimize sahip çıkacağız, Türk ün başka kurtuluşu yoktur" dedi...

 

Aslında o dönem bile çizgisi belliydi ama devlet sistemi olarak Çin-Rusya etkileşimindeydi! Sonra Rusya kalktı "harç bitti inşaat paydos" dedi ve meselenin özüde anlaşılmış oldu. Çin, devlet olarak halkının başına bela olan bir sistem üzerine gücünü kurmuştur. Nerdeyse 50 yıl boyunca yüzbinlerce insanının ölümüne göz yummuştur. Ve Çin Türkleri sevmez....

 

Perinçek, son 1 yıldır Peygamber Efendimizi incelemekte. "Bana göre iki büyük devrimci var, 1.Muhammed, 2.si Atatürk tür" dediğini, KanalTürk te Cevizkabuğu proğramında, yanında Sayın Yaşar Nuri Öztürk ve Sayın Hüsamettin ..... (soy adını hatılayamadım, RP nin başkanı) varken hepimiz duyduk...

 

Dönüşüm iyiye olursa döneklik olmaz... Kötüye olursa ve zarar verirse döneklik olur! Hepimiz zaman içinde fikirlerimizde değişimler yaşamıyormuyuz; ama az, ama çok...

 

Saygılarımla

D. Perincek size hayirli olsun. Yazmis oldugunuz yorum aslinda ciddiye bile alinacak bir durumda degil. Bakarsin yarin SERIATI da kurtulus olarak tesbit e´derse hic sasmayin. Ben bekliyorum yakinda öyle bir gelisim Perincek'ten. Yukaridaki aciklamalarinizla Perincek'in gercekten de karsi devrimci, **** ve en büyük ajan oldugunu itiraf etmis oluyorsunuz. Yazinizi iyi inceleyin göreceksiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

D. Perincek size hayirli olsun. Yazmis oldugunuz yorum aslinda ciddiye bile alinacak bir durumda degil. Bakarsin yarin SERIATI da kurtulus olarak tesbit e´derse hic sasmayin. Ben bekliyorum yakinda öyle bir gelisim Perincek'ten. Yukaridaki aciklamalarinizla Perincek'in gercekten de karsi devrimci, **** ve en büyük ajan oldugunu itiraf etmis oluyorsunuz. Yazinizi iyi inceleyin göreceksiniz.

 

 

Ben yazımda böyle birşey göremiyorum... Biraz açabilirmisiniz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar,

 

Benim bilgi aldığım (mail-mektup) kaynağım Mustafa Yıldırım dır... Aşağıda iki ayrı link vereceğim. Detaylıca konular ele alınmıştır. Benim özet konumu beğenmediğinizi düşündüğüm için bu likleri veriyorum.

 

Saygılarımla

 

***

 

http://www.dnm-ler.com/index.php?option=co...54&Itemid=1

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin simalyildizinet degilki senin konu ozetini begenmedik ama verdigi linkleri okumadim ama soyle bir goz attimda zaten senin konu ozetin basliktan kaybediyor okumadan senin verdigin konu basligi ile linkin uzaktan yakindan bir alakasi yok senin yazmis oldugun basliga bak " SONUNDA BEKLENEN OLDU ! AB'nin yeni turkiye raporu" vermis oldugun linkteki baslik ise "ABD'NIN LOZAN ANTLASMASI RAPORU OLUMUNE SUSKUNLUK" Yani basliktanda anlasilan oku raporu hazirlayan ABD AB degil yanlismiyim :)

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uf yani bi harf hatası olmuş yavf! :(

 

Neyse, siz zaten boşlukları dolduracak kadar dikkatli insanlarsınız :wub: Nasılsa telafi edersiniz B)

Arkadasim uff muff demekle olmuyor malesef. En azindan burada yazan arkadaslardan yanlis informatiyondan dolayi bir özür dilenir ve arkadaslarin yorumlarini tektatr incelemeleri istenir. Bakin yorumlara bazi AB karsitlari sizin basliginizin dogrulugunu incelemeden atip tutmuslar. Nasil objektif tartisacagiz burada? Pekala Site asistanindan yardim isteyebilirsiniz, basligin ve tüm yorumlarin silinebilip silinemeyecegi hakkinda. Ülkemiz zaten hatal ülkesi ve cogumuz da hatalara yatkin oldugumuz icin sorunlarimiz azalacagi yerde her gün dahada artiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim uff muff demekle olmuyor malesef. En azindan burada yazan arkadaslardan yanlis informatiyondan dolayi bir özür dilenir ve arkadaslarin yorumlarini tektatr incelemeleri istenir. Bakin yorumlara bazi AB karsitlari sizin basliginizin dogrulugunu incelemeden atip tutmuslar. Nasil objektif tartisacagiz burada? Pekala Site asistanindan yardim isteyebilirsiniz, basligin ve tüm yorumlarin silinebilip silinemeyecegi hakkinda. Ülkemiz zaten hatal ülkesi ve cogumuz da hatalara yatkin oldugumuz icin sorunlarimiz azalacagi yerde her gün dahada artiyor.

 

Haklısınız, tekrar özür dilerim...

 

Ama ha AB ha ABD değilmi? Ne farkı varki? İkiside dostlukta biri biriyle yarışmıyormu? Bizi öyle çok seviyorlar ki son zamanlarda bizimle yatıp bizimle kalkıyorlar... Neredeyse az kaldı AB-D bayrağını dikipi kepengin anahtarı vereceğiz... ne dersiniz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Haklısınız, tekrar özür dilerim...

 

Ama ha AB ha ABD değilmi? Ne farkı varki? İkiside dostlukta biri biriyle yarışmıyormu? Bizi öyle çok seviyorlar ki son zamanlarda bizimle yatıp bizimle kalkıyorlar... Neredeyse az kaldı AB-D bayrağını dikipi kepengin anahtarı vereceğiz... ne dersiniz?

Hayir arkadasim simdi konulari birbirine karistirmayalim. Siz bir rapordan bahsettiniz herhangi siyasi davranistan degil. Bu rapor kim tarafindan yazilmissa onun ismi gecerli, yandaslari veya baskalari degil. Siz simdi bu yanlisi bu FORUMDAN nasil kaldiracaginizi düsünün.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kaç gündür zaman sorunundan bir türlü bakamadığım bu AB nin yeni raporu başlığına baktım da :excl: ben de ne zaman yeni rapor yayınlandı diye kendime sormuştum.Uzatmanın bir anlamı yok;bu yanlışlık da olabilir.Tartışılacaksa konu tartışımalı;ki burada yazan arkadaşlarımız düşünen insanlar,bunlarla zaman kaybetmeleri bizim için bir kayıp olur.Sevgiler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uydurma belgelere devam edelım.

küresellesmenın ünlü teorısyenlerınden JOHN NAISBITT SECKINLERIN DÜNYA EGEMENLIGInı hedefleyen Yaenı Dünya düzenının stratejık bır geregı olan küresellesmenın temel amacının ulus devletlerı kücük parcalara nölmek oldugunu acık olarak söyle ıfade edıyor:

 

...*eger dünyayı TEK PAZARLI BIR DÜNYA halıne getıreceksek.PARCALARI KÜCÜK OLMALI...BIN ÜLKELIK bır dünya uls devletın ötesıne gecmeyı belırten bır mecaz...Yenı LIDERLER artık devletler arasında degıl bıreylwr ve sırketler arasında strstejık ıttıfakı kolaylastıracak yada en azından karsı cıkmayacaklardır.*

 

Elıt takımın yanı seckınlerın hedefledıklerı yenı dünya düzenı ulosüstü bır gücün olusmasıdır kı buda sırketler elıyle olacaktır.küresel sermayenın ve onu savunan polıtıkacıların arkalarında büyük bır medya destegı vardır.

Tanınmıs arastırmacı ROBERT WENT yaptıgı aratırmalarda vardıgı sonucu söyle acıklıyor:

..*Dünya ekonomısı cogunlukla egemen uluslardan daha büyük (maddı güc olarakolan bırkac yüz dev cok uluslu sırket tarafından yönlendırılıyor.*

 

Ulusalcı kesımı suclayıp asagılayanların susturmak ısteyenlerın hedefı ulu,,,salcı yurtseverler degıldır.Ulusalcı yurtseverlerın sahsında,Türkıyenın ulusal bütünlügü, ünıter yapısı, devletı, Türkıye Cumhurıyetı ,bagımsızlık karakterımdır dıyen Atatürkün tam bagımsızlık ılkesıdır.

 

***********

 

 

saygılarla

Basligi yapan arkadas yanlisini gördü ve en azindan kabul etti. En azindan tartisma konusu ABD ve gerekli gören arkadaslar konu hakkindaki görüslerini bildirirler. Ulus devlet bölünecek ve devletin üniter yapisi bozulacak senaryolarini 50 yildan fazla duyuyoruz. Bosuna senaryo yazmamiza gerek yok, bu senaryolar sadece önümüzdeki problemleri görmemek icin yazilip cizilmistir. Türkiye'nin düzenini bozanlar devleti kusatmis olan ceteler, mafya, seriatcilar ve irkcilardir. Bunlar ise pastadan aslan payini alma kavgasi yürütüyorlar ve halkin gözünü boyamak icinde senaryolar üretiyorlar. Bizde inandiydik bu masallara. Türkiye bölünmez korkmasin kimse, yeterki bu ceteler ve rantcilar ellerini ceksinler üzerimizden.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu raporla ilgili linki vermiştim. Hoş bunu yapmam hataymış sonra farkettim hatta uyarı aldım. Benim kaynağım Mustaf Yıldırım! Araştırmacı yazar. Bu yazıda yorum gibi görünsede gerçekten Türkiyenin çıkmaza doğru itildiği açıkça gösteriliyor... Hatta son günlerde diaspora uydurmalarıda dahil daha bir çok konu son sürat geçmedimi temsilciler meclisinden...

 

Türkiye iki gücün ekseninde bir oyana bir bu yana yalpalıyor...

 

Bu güçler ABD ve dünya emperyalizminin baş patronu İngiltere dir.. Bir yanda Türkiye nin AB üyeliğine ama İngilterenin eli altında bastırılırken diğer yandan BOP ortağı yapılmaya çalışılıyor. Pardon BOP ortağı yaptılar bile.

 

Hülasa, raporla ilgili daha farklı kaynaklardan aynı konsepte bağlı daha çok yazı bulma şansımız var.

 

Burada asıl olan Türkiye nin bölünüp bölünemeyeceği değil; imzalar atıldı zaten bölündü bile. Sadece bu milletten saklıyorlar. Diyarbakır Bölge İsnat Mahkemeleri de bunun açık kanıtıdır. Kıbrısdaki birleşme aslında Türkiyeden toprak almaktır. Zira son dönemde Dentaş Türkiye ye ilhak konularını masaya yatırmıştı.. Her neyse!

 

Bugün Marmariste İngiliz pasaportu olmadan giremdiğimiz mahallemiz varsa, siz dilediğiniz kadar bölünmez deyin; maalesef siyasi ve ekonomik olarak bölündü bile. Yarın olası bir durumda kendi vatandaşlarını korumak adına birileri buraya gelmeyecekmi? Masuma korumanın asıl amacı çıkılmayacak istila değilmi. Irak farklı işgal edildi, Afganistan farklı! Türkiyeninde mutlaka bir işgal reçetesi vardır ve şuan bu uygulanıyor.

 

Bizim asıl tartışacağımız konu, AB-D nin hakkımızda ne düşündüğü değildir... Bizler AB-D hakkında ne düşünüyoruz? Ne yapmalıyız? NATO bizim istikbalimiz için faydalımı? Eğer çıkarsak şangaymıdır mangaymıdır buralarda yandaş aramakmı gerekir; faydaları olurmu?

 

Büyük Türk Birliği Hareketi gerçekleştirilip, 3.bir alternatif güç olabilirmiyiz.... ve bunları yaparken kesin ve kesin AB-D güdümünden kurtulmamız gerekli...

 

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu raporla ilgili linki vermiştim. Hoş bunu yapmam hataymış sonra farkettim hatta uyarı aldım. Benim kaynağım Mustaf Yıldırım! Araştırmacı yazar. Bu yazıda yorum gibi görünsede gerçekten Türkiyenin çıkmaza doğru itildiği açıkça gösteriliyor... Hatta son günlerde diaspora uydurmalarıda dahil daha bir çok konu son sürat geçmedimi temsilciler meclisinden...

 

Türkiye iki gücün ekseninde bir oyana bir bu yana yalpalıyor...

 

Bu güçler ABD ve dünya emperyalizminin baş patronu İngiltere dir.. Bir yanda Türkiye nin AB üyeliğine ama İngilterenin eli altında bastırılırken diğer yandan BOP ortağı yapılmaya çalışılıyor. Pardon BOP ortağı yaptılar bile.

 

Hülasa, raporla ilgili daha farklı kaynaklardan aynı konsepte bağlı daha çok yazı bulma şansımız var.

 

Burada asıl olan Türkiye nin bölünüp bölünemeyeceği değil; imzalar atıldı zaten bölündü bile. Sadece bu milletten saklıyorlar. Diyarbakır Bölge İsnat Mahkemeleri de bunun açık kanıtıdır. Kıbrısdaki birleşme aslında Türkiyeden toprak almaktır. Zira son dönemde Dentaş Türkiye ye ilhak konularını masaya yatırmıştı.. Her neyse!

 

Bugün Marmariste İngiliz pasaportu olmadan giremdiğimiz mahallemiz varsa, siz dilediğiniz kadar bölünmez deyin; maalesef siyasi ve ekonomik olarak bölündü bile. Yarın olası bir durumda kendi vatandaşlarını korumak adına birileri buraya gelmeyecekmi? Masuma korumanın asıl amacı çıkılmayacak istila değilmi. Irak farklı işgal edildi, Afganistan farklı! Türkiyeninde mutlaka bir işgal reçetesi vardır ve şuan bu uygulanıyor.

 

Bizim asıl tartışacağımız konu, AB-D nin hakkımızda ne düşündüğü değildir... Bizler AB-D hakkında ne düşünüyoruz? Ne yapmalıyız? NATO bizim istikbalimiz için faydalımı? Eğer çıkarsak şangaymıdır mangaymıdır buralarda yandaş aramakmı gerekir; faydaları olurmu?

 

Büyük Türk Birliği Hareketi gerçekleştirilip, 3.bir alternatif güç olabilirmiyiz.... ve bunları yaparken kesin ve kesin AB-D güdümünden kurtulmamız gerekli...

 

Saygılarımla

Tüm AB karsitlari ve irkcilar bir ses olmuslar senaryolar yazarak halki korkutma yöntemiyle bir yerlere gitmek istiyorlar. Halk onlara alet olmayacak. Sunu unutmayin Türkiye'de Türk'ü Kürt'ten ayiracak hic bir güc yoktur. Biz kardes halkiz ve beraber baris icerisinde yasayacagiz, ama kimse digerini ezmeden ve yok saymadan. AB yolunda tabiiki bazilarinin koltugu oynadigi icin halka asli olmayan korkular vererek gelismemizi engellemeye ve bu bozuk düzenin devamini saglamaya calisiyorlar. ABD'in sözünden cikmayan bugüne kadar gelmis gecmis tüm cumhuriyet hükümetleridir ve ordu bile devamli onlarin iznini istiyor. Demekiki devletimiz yeni degil coktaan ADB'ye bagimli, bu yeni bir olgu degil. Bagimsizlik icin önce kendimize güvenimiz gerek ve halkin kendisine ve devletine güvenmesi gerek. Bu güvenide herhalde D. perincek, V. Kücük, Avukat Kerincsiz gibi ajan ve provakatörler verecek degiller. Bunlarin diger suclari ilerideki mahkeme sonucunda belli olacaktir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tüm AB karsitlari ve irkcilar bir ses olmuslar senaryolar yazarak halki korkutma yöntemiyle bir yerlere gitmek istiyorlar. Halk onlara alet olmayacak. Sunu unutmayin Türkiye'de Türk'ü Kürt'ten ayiracak hic bir güc yoktur. Biz kardes halkiz ve beraber baris icerisinde yasayacagiz, ama kimse digerini ezmeden ve yok saymadan. AB yolunda tabiiki bazilarinin koltugu oynadigi icin halka asli olmayan korkular vererek gelismemizi engellemeye ve bu bozuk düzenin devamini saglamaya calisiyorlar. ABD'in sözünden cikmayan bugüne kadar gelmis gecmis tüm cumhuriyet hükümetleridir ve ordu bile devamli onlarin iznini istiyor. Demekiki devletimiz yeni degil coktaan ADB'ye bagimli, bu yeni bir olgu degil. Bagimsizlik icin önce kendimize güvenimiz gerek ve halkin kendisine ve devletine güvenmesi gerek. Bu güvenide herhalde D. perincek, V. Kücük, Avukat Kerincsiz gibi ajan ve provakatörler verecek degiller. Bunlarin diger suclari ilerideki mahkeme sonucunda belli olacaktir.

 

:D Siz çok yaşayın emi! Heryol bu isimlere çıkıyor demekki! Umarım mahkemede suçsuz bulunmazlar..Çevremde bana mahçup olacak insanların sayısi oldukç arttı!

 

Peki, biz AB ye girebilecekmiyiz? Yada daha açık yazmak gerekirlerse AB bizi istiyormu?

 

Olmayacak dua peşinde koşup "Ali Efe" gibi sonra sevdiceğimizden ayrı düşmeyelim.. Hani bilirsiniz o hikayeyi! Rumun kızını almak için girmediği kılık kalmayan ve sonuçta "senin gibi adama kız" yok denip, Ali Efe yi cümle aleme rezil eden hikaye...

 

Bizden almak istediklerini ÜYE YAPMADAN ALDILAR zaten.. neden 70 milyonun avrupa işgaline izin versinler ki?...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.