Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Çağdaş hukukta miras konusunda hiç bir çetrefillik yoktur. Hemen açıklayayım:. . . Eğer hiç bir akraba bulunamadıysa en son çare hazine varis olur, miras devlet hazinesine aktarılır... Belge nerde?¿ Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Belge mi? Bu her gün yapılan uygulama. Hangi hukukçuya sorarsan sor. Yürürlükteki yasanın da mı belgesini göstereceğiz, açar okursun. Mahkemeler her gün abuk sabuk şeriata göre düzenlenmiş vasiyetleri ve kız evlatların haklarının gaspedildiği miras taksimlerini bozup çağdaş hukuka göre miras taksim ediyor. O da kız davacı olur, itiraz ederse... Dogmanın tortularını temizlemek de hukuka düşüyor... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Kaynak,kim olursa olsun neye mensup olursa olsun, dini inancı nasıl olursa olsun yaptığı şeyin karşılığında mutlaka elinde mevcut bir belgesi olması gerekirki bunun hakkına muhataba eleştiri yapılabilsin ve forumda yazan arkadaşlardan özellikle ricada bulunarak iddia ettikleri şey hakkında kaynak göstersinler..Ben Makul bir talepte bulundum ve iddia ettiğin şeyin belgesini yazmanı istedim demirefe . hukukçuya sormama gerek yok ki metni biliyorum ve bu forumda bu başlık altında verilmiş durumda...Sadece senin ortaya attığın iddiayla ilgili mesnedini ver....Kaldı ki yürürlükte olsa belgesi olur ki hakim varisleri karşısına aldığı zaman arkadaşlar şu şu maddelere göre şu taksimat şu şekilde olacak deyiverisin değil mi...Ve bunu yaparken elinde mevcut bir kanun olması gerek ve bu kanunda bir metne yazılı olarak belge niteliği taşıması gereklidir.. Sen o belgeyi yaz sonra bakalım ve düşünelim eleştirelim ne kadar ÇAĞDAŞ bir belge ne kadar pratiğe uymaktadır kendi sistemi içinde.... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Yürürlükteki yasalara göre diyorum... Yani her gün bu yasalar uygulanıyor. Yani her sabah güneşin doğudan doğduğu gibi. Sen hiç "sakın yarın güneş batıdan doğmasın?" diye şüphelenip erkenden ne taraftan doğacak diye baktın da "hah, tamam, doğudan doğuyormuş!" dedin mi? Ne yani şimdi trafik sağdan işler, kırmızıda durulur, yeşilde geçilir desem belge mi isteyeceksin? Kusura bakma, ben "avukatınıza sorun" köşesi işletmiyorum. Kimseye bir şey kanıtlamak zorunda da değilim. Bu uygulamaların böyle olduğunu cümle alem biliyor, trafikte sen soldan gelsen bana çarpsan, "kardeşim niye sağdan gitmiyorsun?" dediğimde "sağdan gitmem gerektiğini belgele!" mi diyeceksin? Dişe dokunur bir şey söyleyecekseniz yanıtlarım. Yanıta değmeyen taleplerle uğraşamam... Alıntı
Φ lc1d18 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2010 13. postta Merhaba sorum şu:2008 yılında eşim vefat etti.Eşimin annesinin üç tane evi var.Benimde evliliğimden olma bir çocuğum.Eşimin annesi evlerinden birini çocuğuma bırakacağını söylem olarak söylüyor.Zaten eşimin sağlığında da eşime bu ev senin diyordu.Şimdi diğer çocuğu eşim vefat ettiği için çocuğuma mal verdirmeyip hepsinin kendine kalması için annesini ikna yoluna gidiyor.Bu mallar üzerine satılamaz şerhi koydurabilirmiyim.Çocuğumun babasından doğan hakkı için yada ne yapabilirim... Cevaben 12. postta Sayın Hediye ÇAKIR Ölen kişi evli ve çocuklarıda var ise mirasının 1/4 ü eşine kalır. geriye kalan 1/3 miras payı. O kişinin öz çocuklarına eşit olarak verilir. Yani ölen kimin babası ise mirastan onlar eşit pay alacaklar.Saygılar. kaynak: -http://www.irfankala...orulan-sorular/- 5. sayfa 12. posttaEvlenirken mal ayrımı rejimine göre sözlesme yaptik, Sözlesmede "evlilik oncesi ve sonrasında edinilen mallar kimin adına alınmış ise maliki o olacak ve bir diğeri bu mallar üzerinde hak talebinde bulunmayacak" ifadesi mevcut. Bu evlilikten ortak cocugumuz yok, kocamin ilk evliliginden cocuklari var. Sorum: Kocamin vefati halinde; evlilik oncesinde ve sonrasında kendi paramla sahip olduğum bana ait olan mallardan onun cocuklarina (saklı veya dogrudan) miras kalır mi? Cevabınız icin şimdiden sağolun. Cevaben 11. postta Sayın Sedef KAYMAK Eşiniz sizden önce vefat ettiği taktirde eski eşinden olan çocukları size ait mallar üzerinde hiçbir şekilde haksahibi olamazlar.Evlilik öncesi yada sonrası edinmeniz bir şey değiştirmez. Siz eşinizden önce ölürseniz eşinize düşen miras hissenizden hak sahibi olabilirler.Bu hak sizin çocuğunuz varsa 1/4 çocuğunuz yoksa 1/2 dir. Saygılar. kaynak: -http://www.irfankala...orulan-sorular/- 4. sayfa 27. posttasaygılar..babamın ölümüyle bana anneme ve kız kardeşime kalan 2 katlı evimiz var kız kardeşim evlendi 2 çocuğu oldu ve vefat etti onun hissesi eşi ve küçük 2 çocuğuna kaldı.eşi bizim evimizde yıllardır kira vermeden oturuyor. dava açıp kira talep edebilirmiyiz..kendine ve çocuklarına kalan hisseyi bir başkasına satabilirmi? birde ortaklığın giderilmesi davası açabilirmi açarsa nasıl bir süreç işler? çok teşekkürler.. Cevaben 26. postta Sayın Eren Evin tamamında oturuyorsa miras hisseniz oranında kira talep edebilirsiniz. Kiranız talep tarihinizden başlar şeklini ve ayrıntısını tel açarsanız görüşebiliriz.Kendine kalan hisseyi satabilir ancak çocukların hissesini satmaya kalkışırsa çocuk mallarının korunması hükümleri çerçevesinde müdahale edilebilir. Ortaklığın giderilmesi davası açabilir iki aşamalı bir süreçtir.Dava süreci ve satış süreci böyle bir durumla karşılaşırsanız vekil tutmanızı öneririm.Kızkardeşiniz babanızdan önce ölmüşse eşinin miras hakkı yoktur. Kızkardeşiniz babanızdan sonra ölmüş ise 3/32 hissesi olur ki düşük bir orandır. iyi günler dilerim.. kaynak: -http://www.irfankala...orulan-sorular/- 3. sayfa. Bu soruların hepsini avukat cevaplamış. Sitesindeki bazı sorulara sevgili demirefe'ninde söylediği gibi ölen kişinin eşine mirasın 1/3' ünü, bazılarına ilk alıntıdaki sorunun cevabında olduğu gibi 1/4' ünü vermiş. Bi mirasta ise ölen kişinin (kızı kendisinden sonra ölmüş ise) eşi ve ölen kadının çocukları 3/32' sini alabilirmiş. Eğer ölen kadın babasından önce öldüyse ölen kadının eşine miras hakkı yokmuş.(Sağ kalması hali açıklanmamış) Son alıntıda asıl önemlisi, ölen kadının babasından önce ölmesi durumunda çocuklara ve eşe miras bırakılması. Yukardaki örneklerde de görüldüğü gibi miras her şartta değişiyor. Eğer site incelenirse babalarının/annelerinin ölmesinden ötürü kişi(ler) dedesinden/ananesinden/babaneden anne veya babasının oranı kadar miras alabiliyor. Son alıntıda ise ölen kadının çocukları dededen/ananeden sadece 3/32 miras hakkı alıyor. (Dikkat edin, adam ölmüş (Allah rahmet eylesin) geride kalanlar; ölen kişinin eşi, 2 tanede çocuk.) Şu miras hukuku son cumhurbaşkanı seçimlerine dönmüş ülkemde. Öyleya birisi bişey söylediğinde diğeri zıttını söylüyordu. İkiside kendi doğruluklarını aynı maddeden savunuyordu. Anlaşılan odur ki, ülkemizde atom daha parçalanamamış. Konuyu uzatmak yersiz. İletideki son alıntı bile herşeyi özetliyor. Son alıntıda eşin 3/32 hakkı 1/3' e denkmidir? Yoksa yuvarlak hesap 1/10' mudur? Sonuç olarak, artarsa oranı kadar alır, geçerse oranı kadar verir. Olayda budur... Allah' ın sınırları aşılmış mıdır? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2010 Düzeltiyorum: 1/3 rakamı aklımda yanlış olarak kalmış. Doğru rakam 1/4. Hayatta kalan eş varsa ve çocuklar varsa eşin payı bu. Medeni yasada herhangi bir çetrefillik kesinlikle yoktur. Eşin alacağı oran sadece ortada çocuk olmaması durumunda, mirası kaçıncı dereceden akrabalarla birlikte paylaşacağına göre değişir. Madde 495.- Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. II. Ana ve baba Madde 496.- Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. III. Büyük ana ve büyük baba Madde 497.- Altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük babalarıdır. Bunlar, eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babalardan biri altsoyu bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüşse, ona düşen pay aynı taraftaki mirasçılara kalır. Ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babaların ikisi de altsoyları bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüşlerse, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. Sağ kalan eş varsa, büyük ana ve büyük babalardan birinin mirasbırakandan önce ölmüş olması hâlinde, payı kendi çocuğuna; çocuğu yoksa o taraftaki büyük ana ve büyük babaya; bir taraftaki büyük ana ve büyük babanın her ikisinin de ölmüş olmaları hâlinde onların payları diğer tarafa geçer. IV. Evlilik dışı hısımlar Madde 498.- Evlilik dışında doğmuş ve soybağı, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulmuş olanlar, baba yönünden evlilik içi hısımlar gibi mirasçı olurlar. B. Sağ kalan eş Madde 499.- Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre mirasbırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur: 1. Mirasbırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri, 2. Mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı, 3. Mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır. C. Evlâtlık Madde 500.- Evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Evlât edinen ve hısımları, evlâtlığa mirasçı olmazlar. D. Devlet Madde 501.- Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer. Yasa bu kadar açık ve net. En küçük bir tereddüt yok ve olamaz. Tekrar ediyorum: Karışık dediğiniz çocuk olmaması durumu. Çocuk varsa zaten son derece net. Eş dörtte biri alır, kalanı çocuklar eşit paylaşır. Bu kadar net. Çocuk yoksa da karışık değil, son derece açık ve net. Eşin payı mirası paylaştığı kişilerin akrabalık derecesine göre değişiyor. Yani madem şöyle yapalım: Siz bir durum atın ortaya, yukarıdaki yasa maddelerine göre oranlar tutmasın, biz de diyelim ki medeni yasada da matematik hata varmış. Buyrun hodri meydan... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2010 Demirefeden Medeni yasada herhangi bir çetrefillik kesinlikle yoktur. Eşin alacağı oran sadece ortada çocuk olmaması durumunda, mirası kaçıncı dereceden akrabalarla birlikte paylaşacağına göre değişir. Madde 495.- Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. II. Ana ve baba Madde 496.- Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. III. Büyük ana ve büyük baba Madde 497.- Altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük babalarıdır. Bunlar, eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babalardan biri altsoyu bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüşse, ona düşen pay aynı taraftaki mirasçılara kalır. Ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babaların ikisi de altsoyları bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüşlerse, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. Sağ kalan eş varsa, büyük ana ve büyük babalardan birinin mirasbırakandan önce ölmüş olması hâlinde, payı kendi çocuğuna; çocuğu yoksa o taraftaki büyük ana ve büyük babaya; bir taraftaki büyük ana ve büyük babanın her ikisinin de ölmüş olmaları hâlinde onların payları diğer tarafa geçer. IV. Evlilik dışı hısımlar Madde 498.- Evlilik dışında doğmuş ve soybağı, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulmuş olanlar, baba yönünden evlilik içi hısımlar gibi mirasçı olurlar. B. Sağ kalan eş Madde 499.- Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre mirasbırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur: 1. Mirasbırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri, 2. Mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı, 3. Mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır. C. Evlâtlık Madde 500.- Evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Evlât edinen ve hısımları, evlâtlığa mirasçı olmazlar. D. Devlet Madde 501.- Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer. Yasa bu kadar açık ve net. En küçük bir tereddüt yok ve olamaz. Tekrar ediyorum: Karışık dediğiniz çocuk olmaması durumu. Çocuk varsa zaten son derece net. Eş dörtte biri alır, kalanı çocuklar eşit paylaşır. Bu kadar net. Çocuk yoksa da karışık değil, son derece açık ve net. Eşin payı mirası paylaştığı kişilerin akrabalık derecesine göre değişiyor. Yukarıda verilen oran değişikliklerini ve bu değişikliklerin duruma göre değiştiğini görebiliyorsunuz... Yine demirefenin eleştirilerinden bir tanesi Sadece matematik hata ile kalsa iyi. Ayetlerde çok önemli ve kabul edilemez ifade bozukluğu var.Her duruma göre değişen oranlar vermekle kalmıyor, aynı zamanda her oran değişikliğinden sonra "bunlar borçlar ve vasiyetten sonradır" şeklinde nakarat gibi cümle tekrarı yapıyor. Bu tür nakaratlar şiirlerde olur, toplumsal hayatı düzenleme iddiasındaki bir metinde hiç bir şekilde kabul edilebilir değildir. Ne olduda fikir değişti? Yani madem şöyle yapalım: Siz bir durum atın ortaya, yukarıdaki yasa maddelerine göre oranlar tutmasın, biz de diyelim ki medeni yasada da matematik hata varmış. Buyrun hodri meydan... buyrun kural bu aşşağıda yazılı olandır... MAHFUZ HİSSE (SAKLI PAY): Kanuni mirasçılardan murise çok yakın olanlara murisin iradesiyle bertaraf edemeyeceği (ortadan kaldıramayacağı) bir miras hissesi tanınmıştır ki, bu hisseye mahfuz hisse (saklı pay), bu surette kanun tarafından korunmakta olan mirasçılara da mahfuz hisseli (saklı paylı) mirasçılar denir. Murisin füruu (altsoyu) mahfuz hisseli mirasçıdır ve mahfuz hissesi kanuni miras hakkının 1/4'dür. Mahfuz hisseli mirasçılar ve hisseleri şöyledir: 1-Murisin füruu için kanuni miras hakkının 3/4'ü 2-Murisin ana ve babasından her biri için kanuni miras hakkının 1/2'si 3- Murisin kardeşlerinden her biri için kanuni miras hakkının 1/4'ü 4-Murisin eşi için, birlikte mirasçı olmuşsa kanuni miras hakkının tamamı, diğer hallerde kanuni miras hakkının 1/2'si a- Kan hısımlığı mirasçılığı 1-Birinci dereceden mirasçılar: Murisin (füruu-altsoyu) çocukları, torunları, torun çocukları, torunların torunları... murisin birinci dereceden mirasçılarıdır. Çocukların miras hakları eşittir. Muristen önce ölmüş çocukların yerine onların füruu geçer. 2-İkinci dereceden mirasçılar: Murisin ana babası ve onların füruudur. Ana babanın miras hakları da eşittir. Ana veya babadan birisi muristen önce ölmüşse, onun yerine füruu, yani çocukları, torunları (murisin kardeşleri, kardeş çocukları –yeğenler- ) geçer. 3-Üçüncü dereceden mirasçılar: Murisin büyük ana ve babasıdır. Bunlar da eşit surette mirasçıdırlar. 4-Büyükana ve büyükbabanın ana-babalarının durumu: Murisin büyükana ve büyükbabasının ana ve babalarının (büyük dede ve büyük nine) ve onların çocuklarının (büyük amca, büyük hala, büyük dayı, büyük teyze)oluşturdukları dördüncü parantelde mirasçılık yoktur. İlk üç parantelde hiç mirasçı yoksa miras devlete geçer. b- Sağ kalan eşin mirasçılığı Sağ kalan eş, murisin füruu, çocukları, torunları ile birlikte mirasçı olmuşsa, mirasın 1/4'ünü alır. Sağ kalan eş, murisin ana-babası veya bunların füruu ile birlikte mirasçı olmuşsa mirasın 1/2'sini (yarısını) alır. Sağ kalan eş, murisin büyükana ve büyükbabaları ile birlikte mirasçı olmuşsa, mirasın 3/4'ünü alır. Bunlardan hiçbiri olmazsa, sağ kalan eş tek başına mirasçı olur ve mirasın tamamını alır. Mahfuz hisseli saklı pay Elimizde 108.000 nakit lira var. bir baba ve anne eş ve kız yada erkek farketmediği için 5 tanede çocuk var...Ölenin yine erkek veya kız farketmediğinden dolayı 3 tanede kardeşi var.Buyrun demir efe Kanuna göre bölüştürün..... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2010 Ben duruma göre oran değiştiriyor diye eleştirmedim, duruma göre oran değiştirme, sigorta mevzuatı çözümünü geçersiz kılıyor dedim. Sigorta mevzuatı çözümü nedir diye sorarsanız ali0-1 arkadaşın iletilerini okumalısınız. Tüm iddia, savunma ve yanıtları okuyarak ne dendiğini anladıktan sonra yorum yapılmalı... Ayrıca şunu dedim: Tamam oran değiştiriyor da, oranları değiştirirken bari toplamı 1 de tutmayı başarabilse dedim. Onu da başaramadığını söyledim. Benim eleştirim tam olarak budur. Gelelim 108 bin liranın medeni yasaya göre paylaşımına: Eş mirasbırakanın altsoyu ile miras paylaştığı için mirasın dörtte birini alır. Yani 27 bin lira. Mirasbırakanın altsoyu beş kişiden oluştuğu için geri kalan 81 bin lira beşe bölünür, her bir çocuğu 16 bin 200 er lira alırlar. Mirasbırakanın altsoyu bulunduğu için başka kimse mirasçı olmaz. Çocukları olmasaydı altsoyu bulunmadığı için diğer hısımlıklar devreye girerdi. Bu kadar... Matematik denklem isterseniz: 1/4 + 5 (3/4x1/5) 1/4 + 5 (3/20) 1/4 + 15/20 5/20 + 15/20 20/20 1 Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2010 1/4 + 5 (3/4x1/5) 1/4 + 5 (3/20) 1/4 + 15/20 5/20 + 15/20 20/20 1 Şu denklemi nasıl yaptığınızı daha ayrıntılı şekilde çözerek buraya verirseniz, çünkü en basitinden 1/4+5 dediğinizde paydalar eşitlendiğinde bu verdiğiniz çıkmıyor karşımıza...birde yukarıda Ben duruma göre oran değiştiriyor diye eleştirmedim, duruma göre oran değiştirme, sigorta mevzuatı çözümünü geçersiz kılıyor dedim. hayır öyle demediiniz akabindeki eleştiriniz doğru değil dediğiniz aynen yukarıda ve Kur an daki metni eleştirir şekilde birde buna ilaveten an latım bozukluğundan dem vurmuşsunuz ki bu eleştirinizin kaale alınacak herhangi bir tarafı bile yoktur Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2010 Biraz bilerek ve düşünerek yazsanız! Bir denklemde önce çarpma işlemi yapılacağı çok bilinen matematik kuraldır, çarpma dururken toplamayı yapamazsınız! Önce çarpmayı yaparak parantezi kaldıracaksınız. Payda eşitleme ve toplama bundan sonra yapılabilir! Ayrıca denklemi bilgi olsun diye verdim, paylaşım işlemi denkleme ihtiyaç duymayacak kadar açık. Çağdaş hukukun şeriattan esinlenmesinin söz konusu olmadığı apaçıktır sanırım. Bir kere çağdaş hukuk cinsiyet ayrımı yapmaz, ikincisi çocuk varken başka akrabaya miras vermez. Ha, çocuğu yoktur, o zaman diğer akrabalar gündeme gelir. aliO-1 arkadaşın "sigorta mevzuatı" çözümünü de okumadığınız belli oluyor, tekrar ediyorum, oran değiştirme eleştirim bu çözümün geçersizliğini göstermek için... Anlatım bozukluğu ise ayrı bir konu, sayısal ayrı, sözel ayrı. O tamamen konuya ilave olarak ele aldığım bir ek konu. Ana konuyu doğrudan destekler bir yanı yok. Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2010 Dünya malı dünyada kalır..Dünya malı için çok acaip hesaplar yapılıyor..beşte biri yok efendim onda beşi..bu nedir ya HU.. Bu gezegene her şey..HER ŞEY EKSİK GELİR,tamamlanmak üzere..bu miras meseleside, insanoğlunun deneyimleri ve uygulamadaki aksaklıkları görüp ayarları düzeltilerek tamamlanmak üzere yoluna devam edecektir..tamam olacakmıdır..biz çağımızda ve coğrafyamızda tamamlandığına şahit olamıyacağız..bizden sonrakilerde.. SON söz,son adım,son bilgi,son durak yok..son din son kitapta yok..SON İNSAN,a kadar..fakat son İNSAN,da yok..ilk İnsanı bilemediğimiz bulamadığımız gibi.. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2010 Dayı, derin analize girersen A=A değildir. Neden değildir dersen, yazdığın birinci A, ikinci A dan %0,04 oranında fazla mürekkep molekülü içeriyor olabilir. Ne kadar itina ile yazsan bir kaç molekül farklı olacaktır. Hadi molekülleri eşitledin, atomları, onları da eşitledin kuarkları, leptonları, fotonları, bir düzine atom altı ve atom altının altı parçacıkları eşitleyebilecek misin? Bu durum ne bu coğrafya ile, ne bu gezegen ile, ne de bu evren ile sınırlı! Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2010 neden eş miras kalanların yarısını alamıyorda 4te1 ini alıyor bunun insan hakları açısından gerekçesi yani mantığı nedir oysaki eş olarak yarısı alması gerekmezmiydi babaya kalan kısmıda çocuklarına kalması gerekmezmiydi. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2010 Hukukçu değilim ama, bildiğim kadarıyla yeni yasal düzenlemelerde evlilik sonrası edinilen mallarda yarı yarıya ortaklık söz konusu oluyor. Yani evlilik sonrası edinilen malın zaten yarısı eşe ait, o miras olmuyor. Miras paylaşımının mantığı ise açık: Eş dediğimiz de çocukların ebeveynlerinden biri, o ölünce de zaten onun mirası da çocuklarına kalacak. Herhalde çocuklarının hepsinin ondan önce ölme olasılığı da son derece düşüktür öyle değil mi? O halde eşin payını artırmak istemenin pek ciddi bir gerekçesi yok. Ayrıca ortalama üç çocuk olduğu düşünülürse eşit paylaşım oluyor. Çocuk sayısı üçten fazla olduğu anda, eş avantajlı duruma geçiyor zaten. Günün şartları düşünülerek eşin alacağı oranın dörtte birden üçte bire çıkarılması gerektiğini ben şahsen düşünüyorum. İki çocuk bugün yaygınlaşan bir eğilim oldu çünkü. Evlilik sonrası edinilen malların eşit paylaşımı konusu ise henüz tam olarak gündemde kendini duyurmadı, çünkü yasalaşma tarihi sonrasında yapılan evlilikler için geçerli. Ama zaman geçip bu evlilikler eskidikçe daha çok gündeme gelir olacak... Alıntı
Φ raif bostan Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2010 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2010 şimdi benim görüşümce eş mirasa eşit ölçüde ortak olabilmeli ve bu evlilikle sınırlı olmamalı belki insanlar evlenmeden önce ortak mal almışlardır dolayısıyla ikisininde bunda ortaklığı vardır burda temel mantık emeğin olması evli çiftlerin ortak olarak iş yaptıkları ve emeklerinin geçtiği düşünüldüğü için zaten evlilikteki mallar ortak oluyor ama eş şayet eşinin alınan mallarda hiç bir emeğinin olmadığını ıspatlarsa mallar ortak 0olmaktan çıkar yanlışmıyım. Alıntı
Φ Azad Ciwan Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2011 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2011 BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM Nisa suresi 11 ve 12. ayetlerde belirtilen miras hükümlerine göre kuranda matematik hatası bulunduğu iddia ediliyor. Buna örnek olarak ta şu misal veriliyor; Bir adam ölse ve arkasında 3 kız, eş/eşler,anne ve babayı bırakırsa, miras taksimatı yukarıdaki hükümlere göre : Kızlar=2/3, Eş/Eşler: 1/8, Anne: 1/6 ve Baba: 1/6 alacaktır. Bunları toplarsak; 2/3 + 1/8 + 1/6+ 1/6=27/24=1.125 olur ki, bu da matematik açısından imkansızdır! İlk bakışta doğru gibi gözüken bu hesap, külliyen bir ahmaklık ve okuduğunu anlayamama veya yorumlayamama eksikliğidir. Denilen oranlar gerçekten söylendiği gibi olsaydı söyledikleri doğru olabilirdi. Ancak ayetleri anlayamama idraksizliği burada kendini bal gibi gösteriyor. Hani Kuran “Kalpleri Mühürlenmiş” diyor ya, burada kendini bariz gösteriyor. Bir kere ayetleri okuduğumuzda şunu açık bir şekilde görüyoruz. Verilen örnekteki gibi bir kombinasyon belirtilerek oranlar verilmemiş. Yani örnekteki gibi “3 Kız, eş/eşler,anne ve baba” şeklinde bir sıralama yapılıp ta hesaplamada kullanılan oranlar bildirilmemiş. Ya ne yapılmış görelim? Eğer ölenin çocuğu yoksa anne ve babası varsa, anne 1/3 alır. Kalan ne olur? Eş/eşler varsa 1/8 alır, artanın tamamı babanındır. Yani bu durumda baba mirasın 1/24 ünü, yarısını alıyor. Eş/eşler de yoksa, o zaman daha fazlasını yani 2/3 ünü alıyor. Ya ölenin çocukları varsa! O zaman babanın ve annenin hissesi otomatik olarak düşüyor. Her ikisi 1/6 alıyor. Çocuk bir kız ise ½ alıyor. 2 veya daha fazla ise 2/3 ü onların. Çocuklar yok ana baba ve kardeşler varsa anne ve babanın aldığı oran yine değişiyor. Yani şunu anlatmak istiyorum; oranlar mirasçıların kimler olduğuna ve kaç tane olduğuna göre değişiyor. Yani çocuk yokken mirasın ¼ ü, varsa 1/8 i eş(eşler) in. Pekiyi bu ibare geçerken anne yada baba dan bahsediyor mu? Yada bir kıza ½ veya 2 den çok kıza 2/3 derken anne baba da varsa buna ne verilir, belirtilmiş mi? Yok!! Pekiyi yoksa, sizce ½ veya 2/3 oranları sadece kızların mirasçı oldukları ve başka mirasçının olmadığı durumlarda geçerli olmuyor mu? Pekiyi o halde bu örnekteki oranları nereden çıkartıyorlar? Anlamadıkları için beyinlerinden çıkartmadıkları kesin. Bu ayetlerden benim anladığım örnekteki taksimata gelince; Baba ve anne var, 3 kız var ve eş/eşler var. O halde hüküm belli; ana ve baba: 1/6+1/6=2/6=1/3 ü alır. Eş yada eşler 1/8 i alır (Bkz. 12. ayet) 1/3+1/8 =11/24 yani bunlar şimdiye kadar malın neredeyse yarısını aldılar (11/24). Pekiyi kalan yarısı ne olacak? O da kızların (13/24). Çünkü ayetler, hem ana baba hem de eşler varken 3 kız 2/3 ünü alır demiyor!! Burada farklı taksimat örnekleri de mirastaki öncelik sırasının değiştirilmesinden ötürü yapılabilir. Yani şu denilebilir? Kızlar 2/3 alır, anne ve baba 1/6+1/6=2/6=1/3 alır. Toplam da 2/3+1/3=3/3=1 olur ve eş/eşler hiç pay alamazlar. E hani eş/eşler çocuk varsa 1/8 alacaklardı. Tamam da o ibare söylendiğinde işin içinde anne ve baba yoktu ki! Anne ve babanın olmadığı durum için 1/8 denilmiş. Pekiyi bu taksimatlardan hangisini yapacağız? Bana kalırsa en mantıklısı ilki. Ancak buna öncelik sırasının durumuna göre müçtehidlerin karar vermesi gerekiyor. Çün kü, mirasta öncelik kimin hakkıdır ben bilemem. Yani başka mantıkla gidilerek babanın payı madem değişken oluyor, o halde kızlar 2/3 ü alsın, anne 1/6 ve eş/eşler 1/8 kalan babaya verilsin gibi farklı yollar bile türetilebilir. Ben burada bu hükmü vermeye çalışmıyorum. Sadece ayetlerdeki metinden toplamın 1,125 olduğu gibi saçma bir sonucun çıkmadığını toplamda belirtilen oranların 1 i geçmediğini anlatmak istiyorum. Ayetleri işimize geldiği gibi anlayıp, ona bu şekilde yorum yapamayız. Bunu yapanlar hiç olmazsa bir tefsir açıp, İslam alimlerinin konuyu nasıl hallettiklerine bile baksalardı ya! Aynı durum annesi ve babası olmayan ve 3 kardeşi ve bir kocası olup ta ölen kadının mirası içinde geçerlidir. Ayetlerde babası ve çocukları olmayan kadının mirası ile ilgili kardeşlerin iki kişiler ise 1/6 +1/6=2/6=1/3 hisse alabileceklerini, 2 den fazla ise (örneğin 3) ler toplamda 1/3 alacakları dolayısı ile koca: ½ + kardeşler 1/3 = 5/6 olduğunu ve toplamda 1 i yani %100 ü bulmadığını söylüyorlar. Bunlara söz söyleyecek söz bulamıyorum. Yav ayetlerde açıkça babası ve çocuğu olmayan diyor. Annesi olmayan demiyor ki! Eğer annesi de olmasaydı, bunu da dahil ederdi. Anne, baba ve çocuklar yoksa derdi. Kalan 1/6 tabii ki bu durum da annenin oluyor. Şimdi ya kocaya ½, anneye 1/6 adalet mi diye sorabilirsiniz? Bu oran ALLAH (cc) ın hükmüdür. Bundaki hikmeti sorgulayamayız. Ancak ahmakların iddia ettikleri gibi ayetlerin matematiksel hatalı, eksik ve fazla oranlı miras paylaşımı yapıldığı yönündeki haksız, insafsız ve kendi ahmaklıklarından kaynaklanan iddiaların doğru olmadığını, çok açık ve sarih bir biçimde görebiliriz. HER ŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH (CC) BİLİR. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2011 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2011 Ben burada bu hükmü vermeye çalışmıyorum. Sadece ayetlerdeki metinden toplamın 1,125 olduğu gibi saçma bir sonucun çıkmadığını toplamda belirtilen oranların 1 i geçmediğini anlatmak istiyorum. Ayetleri işimize geldiği gibi anlayıp, ona bu şekilde yorum yapamayız. Bunu yapanlar hiç olmazsa bir tefsir açıp, İslam alimlerinin konuyu nasıl hallettiklerine bile baksalardı ya! ... HER ŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH (CC) BİLİR. Tavsiyeniz cok yerinde. Haklisiniz. Biz zaten boyle tartismalari yapmadan once Islam alimlerinin bunu nasil hallettiklerini okuduk. Islam dininde Miras Paylaştırma Kitabi[Al-Fara'id] vardir. Miras paylarinin "%100" ü aşırı edince, bu kitabtaki cozumlere refarans yaptilar; Awl, Usbah, Usool, Hajb wa Hirman kanunlari Miras paylaşma aşırılığa kaçınca, o kaidelerin yardimi ile dediginiz gibi Allahin hatalarini halletmisler. Asırlarca kullanılmıs bu kanunlar insanlar tarafinda yazilmis ve sizin Allah tarafindan verilmis sandiginiz problemleri cozmusler. Yukardaki ornekler apacik gosterirki Kuran'da ki Allah herseyi bilmiyormus ve bu orneklerde, matematigi curuk oldugundan kesirleri toplamasini bilmiyor olmus. Dolayisiyle, Muhammadin hatasini duzeltmek icin, Islam Alimlerinin aracılık yapmasina gerek duyulmus. Alıntı
Φ lc1d18 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2011 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2011 Kur'an' da miras paylaştırmada matematiksel hata varmış ya da yokmuş. Ateistin çokta umrunda. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2011 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2011 Kimse Kuran'daki hatayı uğraşıyoruz uğraşıyoruz düzeltemiyoruz diye şikayet etmedi zaten! Zaten Kuran var olalı beri insanlar ondaki sayısız yanlışı düzeltmekle meşguller. Hani Nasrettin Hoca üzerinde büyükçe bir bıçak çıkınca subaşıya: "Bununla kitaplardaki hataları kazıyıp düzeltiyorum" demiş. Subaşı: "Bre kitap kazımak için bu fazla büyük değil mi?" diye gürleyince hoca hiç alttan almamış: "Sen ne dersin subaşı efendi, öyle hatalar var ki bu bile yetmiyor!" demiş! Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2011 Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2011 Zaten Kuran var olalı beri insanlar ondaki sayısız yanlışı düzeltmekle meşguller Bu yazdığın demirefe ancak kur an da hata arayanların kuruntusudur.Matematikle ilgilide bölünmenin sonunda çıkan rakamın mirasın böleni olarak algılanmasından kaynaklanan iddi matematik bilgisi sıkıntınız var.Oysa ordaki rakam ortak paydadır miras böleni değil.Sayısız defa dile getirdik ortaya çağdaş hukuku ortaya atıın.Oysaki çağdaş hukuk dediğin şey pek çağdaş olmayıp kaypak birşeymiş ki sürekli olarak değiştirmeye gayret sarfedilmektedir.Diğer bir taraftan Kur an 1400 yıldan fazla süredir varlığını hissettirmektedir.Dediğim şey şuydu Kur an daki miras siteminden hareketle sadece rakamlar değiştirilerek benzer bir sistem geliştirmeye çabalıyor enin çağdaş hukukun.Madem o kadar çağdaş ise neden farklı argümanlar üretip o şekilde miras paylaşmasını yapmamaktadır? Neden bayağı kesir kullanıyor.Neden % üzerinden yapamıyor? Çağdaş ezik mi oluyor sonuçta?Hayır... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2011 Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2011 çağdaş ise neden farklı argümanlar üretip o şekilde miras paylaşmasını yapmamaktadır? Neden bayağı kesir kullanıyor.Neden % üzerinden yapamıyor? Hiç bu kadar temelsiz, anlamsız ve mantıksız bir soruya muhatap olmamıştım! Bu mu çağdaş hukuka bulabildiğiniz kusur? Yani tut ki yarım dedi, tut ki yüzde elli dedi, tut ki bir bölü iki dedi, tut ki fifti fifti dedi! Bu mu yani? Kuran'da ise ortak payda filan yok, ortak paydayı, halife Ömer Kuranı yazarken farkına varmadığı hatayı sonradan farkına varınca avl yaparak düzeltirken çıkarıyor... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2011 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2011 Hiç bu kadar temelsiz, anlamsız ve mantıksız bir soruya muhatap olmamıştım! Bu mu çağdaş hukuka bulabildiğiniz kusur? Dikkat ederseniz ben kusur olarak sunmadım! Senin komik olarak gördüğün şey sorulması gereken sorulardan bir tanesi.Sorduğum soru yukarıda ve ısaca şu neden benzer bir sistem kullanılıyor? Madem kendince yeterli donanıma sahip çağdaş hukuk! neden farklı argümanlar üreterek problemleri çözmeye çalışıyor? 1400 yıl dan fazla önce indirilmiş sistemin benzerini kullanarak ve sadece rakamları değiştirerek acaba kendi acziyetini itiraf etmiyormu? Kuran'da ise ortak payda filan yok, ortak paydayı, halife Ömer Kuranı yazarken farkına varmadığı hatayı sonradan farkına varınca avl yaparak düzeltirken çıkarıyor Kur an da ortak payda felan yok demen ancak kendi cehaletini ortaya koymandır.Çünkü ortak payda denilen şey senin yalanladığın ve müşterek olanların hisselerinin 1 e karşılık gelen orandır.Anlamı kısaca şudur.Bu gün çok az durumlar dışında bayağı kesirlerde işlem yapıldığında 1 sonucunu elde edemessiniz.Bu naşlık adı altında yeterince izahat ettiğimiz halde hatta % yüzdelik orana çevirip ve aynı sonucun elde edildiğini gösterdiğimiz halde burada yazan çoğu kişi halen bunları yalanlıyor olması niyetlerinin doğruyu anlamak olmadığını sadece doğru olanı yalanlayıp art niyetli olduklarını itiraf etmekten farklı bir anlam çıkarmadı. Not: demirefenin çağdaş hukuk diye nitelendirdiği şey T.C anayasasının düzenlediği gerek cezai gerek sosyal hukuk olmuş olup bunu itiraf etmesi sevindiricidir. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2011 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2011 Biz galiba farklı dilden konuşuyoruz sayın hanif... Geri hukuk bayağı kesir, ileri hukuk yüzde kullanır diye bir mevzu olsa, haklı bir soru ortaya atmış olurdun. Böyle bir sorundan hiç bahseden olmadığına göre, bu konuyu sen ortaya atmış oluyorsun. Yani yüzde kullanmak ile kesir kullanmak arasında bir fark olduğunu sen iddia etmiş oluyorsun. Başka bu iddiada bulunan olmadığına göre? Sadece rakamları değiştirmek de son derece absürd bir iddia! Yani başka ne değişir de? İlkel hukuk kız evlada, kadına az miras verir, çağdaş hukuk eşitler! Ne yapsaydı, inadına tersine çevirip oğlan evladın mirasını üçte bire mi düşürse, kıza üçte iki mi verseydi? İnadına ya! O zaman mı hah şimdi farklı bir şey yaptı diyecektiniz? Üstelik hiç alaka da yoktur. Şeriatta cinsiyet ayrımı vardır, çağdaş hukukta yoktur. Şeriatta geriye işleyen miras vardır, çağdaş hukukta miras zorunlu durum olmadıkça alt soylara doğru gider. Daha ne olsun, oranları tam tersine çevirip inat mı yapsın? asıl o zaman "tam tersini yapmaktan başka bir şey yapmamış" derdiniz! Çağdaş hukukun ilkel, geri, çağdışı şeriatla uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur! TC yasaları çağdaş olsa ne, olmasa ne, neyi itiraf ettiğimi hiç anlayamadım! Yani, düzenleme isteyen yerler var, ama genellikle çağdaş hukuka uygun yasa maddelerimiz vardır diyebilirim. Ne olmuş ki? Kuran'da ortak payda kesinlikle yoktur, uyuşmayan, bütüne tamamlanmayan oranlar vardır. Çözümü, avlciler avl yaparak icat etmişlerdir. Bunu kesin ortaya koyduk. Konu bu zaten! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2011 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2011 bayağı kesirlerde işlem yapıldığında 1 sonucunu elde edemessiniz. Konunun bununla uzaktan yakından alakası yok. Yani konu bu söylediğinin değil kıyısından geçmek, semtine değil hava sahasına bile uğramıyor. Konuyu baştan okumalısınız... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2011 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2011 Konuyu direkt ilgilendiren faktörü yani pay sahiplerinin ortak paydasını tesbit etmek faktörünü görmezden gelmek konuyla alakasız olduğunu iddia etmesi konunun öyle olduğu anlamına gelmediği gibi bu şekilde bir iddia iddia edenin konuyla ne derece alakalı olduğunu ne kadar vakıf olduğunun bir göstergesidir.Anlamıda, ben istediğim iddiayı yöntemi kendim belirliyerek ortaya koyarım demek olur.Prensipleri iğidiş edip o şekilde sunmayı vakar edinmek bilgiyi manüpüle etmek bilgi iddia ederek bir sonuca gitmeyi arzu edecek kimliklerin duruşu değildir.Bu forumunda asıl sorunlarından bir tanesi ve en büyüğüde budur.Gayri islami olanların (bu forumda yazanlardır kastım) ekserisinin açtığı başlık ve sonucunda yazdıkları ithamlar bunun en somut belgesidir.Yapılan ithamların Kur an baz alındığında hiç bir tanesinin geçerli bir yönü olmamakla beraber sadece duyulan öfkenin bir göstergesi olarak karşımızda durmaktadır. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.