Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Merhaba arkadaşlar...

 

Günlerdir tartışılan dini konuları biraz gözden geçirdiğimde, dinlere karşı sunulan eleştirilerin hep "o gerçek islam değil", "o gerçek bilmem ne değil" gibi cevaplarla geçiştirildiğini görüyorum. Ama İslamın doğup geliştiği Arabistanı ve kurallarının sorunsuz uygulandığı ülkelere (örneğin İrana) baktığımda, inançlı arkadaşların söylediklerinin sanki dinin bir revizyonu (daha doğrusu bir çarpıtması) olabileceğini düşünüyorum. Zira, kuran da yazılanlar ile gerçek anlamda uygulananlar arasında bir çelişki yok. Ama ülkemizde inanan insanların söyledikleri İslam ile tabandan çelişmekte. Örneğin kadına verilen değer, kölelik, cariye vb. konular... Sorsak, verilecek tek yanıt "onların İslam'ı uygulamadıkları". Hep de merak etmişimdir nerede doğru uygulandı diye... Bu durumda mantıklı tek açıklama, İslam'a inanan ülke insanımızın, ne yardan ne serden hesabı, inandıkları dini çarpıttıklarıdır. Buna İslam izin verir mi?

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Merhaba arkadaşlar...

 

Günlerdir tartışılan dini konuları biraz gözden geçirdiğimde, dinlere karşı sunulan eleştirilerin hep "o gerçek islam değil", "o gerçek bilmem ne değil" gibi cevaplarla geçiştirildiğini görüyorum. Ama İslamın doğup geliştiği Arabistanı ve kurallarının sorunsuz uygulandığı ülkelere (örneğin İrana) baktığımda, inançlı arkadaşların söylediklerinin sanki dinin bir revizyonu (daha doğrusu bir çarpıtması) olabileceğini düşünüyorum. Zira, kuran da yazılanlar ile gerçek anlamda uygulananlar arasında bir çelişki yok. Ama ülkemizde inanan insanların söyledikleri İslam ile tabandan çelişmekte. Örneğin kadına verilen değer, kölelik, cariye vb. konular... Sorsak, verilecek tek yanıt "onların İslam'ı uygulamadıkları". Hep de merak etmişimdir nerede doğru uygulandı diye... Bu durumda mantıklı tek açıklama, İslam'a inanan ülke insanımızın, ne yardan ne serden hesabı, inandıkları dini çarpıttıklarıdır. Buna İslam izin verir mi?

 

Sayın Yarasa,

 

Gerekli bir başlık açtın, eline sağlık. Başka bir başlıkta ben bir yazı yazmıştım tam da bu hususla ilgili, kaynadı gitti: Şurada.

 

Gerçek İslam nasıl tanımlanır?

Elbette kaynağına ve kaynağı ortaya çıkaran insanın uygulamalarına bakarak.

 

Şimdi bir Yemek Kitabında, "mercimek çorbası, ezilmiş-süzülmüş mercimek, un, yağ, tuz, biber, bal ve reçel ile yapılır" diye yazıyorsa, o kitaba göre, orijinal mercimek çorbası budur. Eğer o kitaba göre çorba yapacaksanız, "mercimek çorbasında bal ve reçel olur mu canım" denemez. Yemek Kitabınnın mercimek çorbası tarifinin doğru olup olmadığı, ayrıca tartışılır. Ama orjinal olan, kitaptaki tariftir.

 

Türkiye'deki İslam, Orjinal Kitaptaki kural ve tavsiyeleri dikkate almayan, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli gibi insanrın "şamanistleştirdiği" bir İslamdır. Yani orjinal değildir.

 

Türkiye'deki İslam'da, kölelik, cariyelik, esir ticareti, kadına ikinci sınıf muamelesi yapmak, bebelerle evlenmek, yağmacılık gibi orjinal İslam'ın serbest bıraktığı şeyler yoktur. Zira Orta Asya kültüründe kölelik, cariyelik, esir ticareti, kadına ikinci sınıf muamelesi yapmak, bebelerle evlenmek, yağmacılık yoktur. Yağmacılık, Çin Seddi yapılmadan önce, Çine karşı varmış. Ancak zamanla o kültür, yağmacılığı kültüründen çıkarmış atmış.

 

İslam Türklerin liderliğine geçtikten sonra baskın kültür olan Orta Asya Kültürü islam'ı da kendi kültürüne benzetmiş.

ani Yemek Kitabında halen mercimek çorbasının "ezilmiş-süzülmüş mercimek, un, yağ, tuz, biber, bal ve reçel ile yapılacağı" yazılması rağmen, Orta Asya Kültürünün süzgecinden geçtikten sonra, kitaba uyulmamış, çorbaya reçel ve bal katılmamış. Ama kitapta halen bal ve reçel de katılacak yazıyor.

 

Bugün Kuran İslam'ını uygulayan iki ülke var: Suudi Arabistan ve eski Taliban Afganistan'ı.

Bundan sonraki kuşakta ise, Kuveyt ve Pakistan gelmektedir.

Daha sonra İran gelmektedir.İran'daki İslam da, o köklü Pers kültürünün süzgecinden geçmiştir. Molla rejimi, Kuran İslamını şeklen/sopa zoruyla yerleştirebilmiş, ancak fikri olarak Acem/Pers kültürünü yokedememiştir.

Daha sonra Katar, Bahreyn, Arap Emirlikleri, Oman, Yemen, Mısır, Irak gelmektedir.

Uzun yıllardır Irak, Mısır, Suriye, Yemen, Lübnan, Filistin gibi ülkelerde hüküm süren milliyetçi iktidarlar din yerine ırka vurgu yaptıkları için, halkı Kuran İslam'ından biraz uzaklaştırmışlardır.

 

Yani Türkiye müslümanları, gerçek İslam görmek istwerlerse, Suudi Arabistan'a ve Takliban Afganistan'ına bakacaklar.

Zira onlar, doğru yuada yanlış diye tartışmadan, kitaptaki tarife uymaktadırlar.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

bütün müslümanlar eğer gerçek islamı görmek isterlerse bakmaları gereken tek bir yer ve tek bir kişi var oda

Asr-ı Saadet ve Peygamber efendimizin hayatı

 

islam bunu söyler insanlara . en güzel örneğini en güzel öğretmenini zaten gösterir islam

boşuna gereksiz arayışlar içine girmeyin.

düşmanı olduğunuz karşı çıktığınız dini bir nebze öğrenmeye çalışsanız

ne olduğunu bilseniz yada neden karsı çıktığınızı zaten yapmazsınız.

 

islamı kuranı öğrenmekse amacınız önce bi inceleyin.kulaktan dolma fikirlerle çıkıp komik durumlara düşmeyin

yok hayır bizim amacımız karalamak, aşağılamak, hor görmek tahrib etmek diyorsanız siizn adınıza üzülerek söylüyorumki bu davadan başarılı çıkamıcaksınız.tıpki sizden önceki islam düşmanları gibi.

 

 

buna en güzel örnek firavun..

firavun aslında firavun diye bildiğimiz ateist kişinin adı değildir mısırda o hükümdarlığın elinde bulunduğu firavun ailesinden hükümdarlığa gecen insanlara verilen genel addır.

hz musaya iman etmeyen tek tanrının kendisi olduğunu idda eden bir insanın gerçek isminin ne olduğunu bilen varmı

yok adı bile duyulmadı bgün sadece hukumdarlara verilen genel adı kaldı akıllarda "firavun".

kendi kendini ilah ilan etmesi gibi bir sapkınlığı yüzyılları aştı geldide bi adı gelmedi bu güne.

 

 

bugün fravunu buldular ne halde secde eder vaziyette.çünkü deniz yarıldığında iman etmiş secde etmişti ancak korkuyla edilen iman kabul olunmaz.

 

 

 

ayete dikkat edelim ibret olsun diye cansız bedenini Allah gün yüzüne çkardı

ancak görüyoruzki insanlığın ibret almaya pekde niyeti yok.

 

375.png

 

 

 

biz neye neden inandığımızı ibret alan ,ders çıkarabilen , doğruları bulabillen bir tplum olmamız hasebiyle gayet net bir sekilde biliyoruz.

 

siz .inananlar adına üzülmeyiniz

 

selametle

Gönderi tarihi:
ayete dikkat edelim ibret olsun diye cansız bedenini Allah gün yüzüne çkardı

ancak görüyoruzki insanlığın ibret almaya pekde niyeti yok.

.

.

 

Bakalım ayet ne diyor:

 

Nur Suresi, Ayet 92

 

Ali Bulaç 92- Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz). Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler.

Diyanet Vakfı 92. (Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gafildirler.

Edip Yüksel 10:92 "Senden sonraki kuşaklara ibret olman için bugün senin cesedini koruyacağız.12 Ne var ki insanların çoğunluğu işaretlerimizden habersizdirler."

Elmalılı Hamdi Yazır 92-Biz de bugün seni bedeninle bir tepeye atacağız ki, arkandan geleceklere bir ibret olasın!" Ne var ki insanların birçoğu ayetlerimizden cidden gaflettedirler.

Süleyman Ateş 92. Bugün senin (canından ayırdığımız) bedenini, (denizin dibinden) kurtarıp (sahilde) bir tepeye atacağız ki senden sonra gelenlere ibret olasın. Ama insanlardan çoğu bizim ayetlerimizden gafildirler.

Yaşar Nuri Öztürk 92 "Bugün senin bedenini kurtaracağız ki, arkandan gelenlere bir ibret olasın. Ama insanların çoğu bizim ayetlerimizden gerçekten habersiz bulunuyor."

 

Kitabınızı bari doğru okuyun.

 

Ne yazıyor orda, "bugün senin bedenini koruyacağız ve bir tepeye atacağız, senden sonra gelenlere ibret olasın."

 

Bu ayeti yazan herkimse, "bugün" demiş, siz o "bugün"ü 20.yüzyıl olarak yorumlayıp, bu satırların yazarını (size göre allah) gün, zaman kavramından bihaber mi ilan ediyorsunuz?

 

Ayrıca, bu firavunu (!) denizin dibine çanak çömlekle kim gömmüş? Balıklar mı?

 

Firavun denizde öldü ise, çanak ve çömlekle gömülmüş olabilemez. Aksi takdirde balıkların çanak çömlek yapabilecek yetenekleri, firavunu tanıyacak kadar gündemden haberleri, ve firavuna cenaze töreni yapacak kadar firavuna bağlılıkları olması gerek.

 

Balıkları bu kadar kabiliyetli göstermek dışında başka bir çözüm de var:

 

Kızıldeniz kenarında bulunan sıradan bir köylü mezarını firavunun mezarı diye satmaktan vazgeçmek.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Merhaba arkadaşlar...

 

Günlerdir tartışılan dini konuları biraz gözden geçirdiğimde, dinlere karşı sunulan eleştirilerin hep "o gerçek islam değil", "o gerçek bilmem ne değil" gibi cevaplarla geçiştirildiğini görüyorum. Ama İslamın doğup geliştiği Arabistanı ve kurallarının sorunsuz uygulandığı ülkelere (örneğin İrana) baktığımda, inançlı arkadaşların söylediklerinin sanki dinin bir revizyonu (daha doğrusu bir çarpıtması) olabileceğini düşünüyorum. Zira, kuran da yazılanlar ile gerçek anlamda uygulananlar arasında bir çelişki yok. Ama ülkemizde inanan insanların söyledikleri İslam ile tabandan çelişmekte. Örneğin kadına verilen değer, kölelik, cariye vb. konular... Sorsak, verilecek tek yanıt "onların İslam'ı uygulamadıkları". Hep de merak etmişimdir nerede doğru uygulandı diye... Bu durumda mantıklı tek açıklama, İslam'a inanan ülke insanımızın, ne yardan ne serden hesabı, inandıkları dini çarpıttıklarıdır. Buna İslam izin verir mi?

 

Saygılar...

 

Aynen düşündüğünüz gibi SN.YARASA ;

İslama bağlı olarak bildiğimiz arkadaşların hepsinin

yaşam felsefeleri,düşünce ve hayata bakış sistemleri kendi

seçimleri değildir,onlara aileleri ve tüm yakın çevresi tarafından

çok küçük yaşlardan itibaren empoze edilen,korku ve ödülle de yeri sağlama alınan

sorgusuz sualsiz ve araştırmasız bir yaşam biçimdir.

Şu çok önemlidir ki bu arkadaşlar eğer isviçrede ,japonyada yada başka bir

dine mensup bir ülkede doğmuş olsalardı bugün budizmin,hristiyanlığın veya museviliğin

nasıl da en mükemmel en eşsiz,büyük din olduğunu bizlere döktüreceklerdi,en az adınız kadar

emin olabilirsiniz.Koyu müslümanla Koyu ortodoks yada budist arasında bu konuda

hiç bir fark yoktur ve hepsi de aynı derecede emindirler diğerlerinin hatalı bir yolda

yürüdüğünden...

Gönderi tarihi:
Aynen düşündüğünüz gibi SN.YARASA ;

İslama bağlı olarak bildiğimiz arkadaşların hepsinin

yaşam felsefeleri,düşünce ve hayata bakış sistemleri kendi

seçimleri değildir,onlara aileleri ve tüm yakın çevresi tarafından

çok küçük yaşlardan itibaren empoze edilen,korku ve ödülle de yeri sağlama alınan

sorgusuz sualsiz ve araştırmasız bir yaşam biçimdir.

Şu çok önemlidir ki bu arkadaşlar eğer isviçrede ,japonyada yada başka bir

dine mensup bir ülkede doğmuş olsalardı bugün budizmin,hristiyanlığın veya museviliğin

nasıl da en mükemmel en eşsiz,büyük din olduğunu bizlere döktüreceklerdi,en az adınız kadar

emin olabilirsiniz.Koyu müslümanla Koyu ortodoks yada budist arasında bu konuda

hiç bir fark yoktur ve hepsi de aynı derecede emindirler diğerlerinin hatalı bir yolda

yürüdüğünden...

 

 

Sevgili AirBus2 ;

 

Merhaba. Nasılsınız. Kusura Bakmayın, Sizden Yine Bir Düzeltme İsteyeceğim.

Diyorsunuzki ;

 

İslama bağlı olarak bildiğimiz arkadaşların hepsinin yaşam felsefeleri,düşünce ve hayata bakış sistemleri kendi seçimleri değildir,

onlara aileleri ve tüm yakın çevresi tarafından çok küçük yaşlardan itibaren empoze edilen,korku ve ödülle de yeri sağlama alınan

sorgusuz sualsiz ve araştırmasız bir yaşam biçimdir.

Alıntı AirBus2

 

Sevgili Airbus2, Biz Daha Önce Sizinle Genelleme Yapmamak Hakkında Anlaşmış İdik. Hatırlıyormusunuz ?

 

Yani Kesinlikle İnsanlar İnançları Neticesinde Katogorize Edilmemeli, Sınıflandırılmamalı Demiştik.

Toptancı Zihniyeti İle İnsanlara Yaklaşılmamalı Demiştik.

 

Evet. Sanırım Bu Manada Bir Çok Düşünce Belirtmiş, ve Sonunda Anlaşmıştık.

Lakin, Sanırım Bir Gözden Kaçırma Sonucu, Tekrar Tüm İnançlı İnsanlar Adına Bir Genelleme Yapmışsınız.

 

Geliniz Yeniden Anlaşalım , Bakınız, Aslında Başka Bir Örneğe de İhtiyacınız Yok.

Ben Bizzat Söylmek İsterim ki ; Kendi Dinim Olan İslam ı Araştırarak Kabul Ettim.

Farklı İnanç Sistemleri ile Kıyaslayarak, Tercihte Bulundum.

 

Dolayısıyla, Tüm Müminler Hakkında, Sizin Aksi Yönde Bir Genelleme Yapmanız, Beni Üzmüştür

Yalnızca, Hakikati Göstermek ve Üzüntümü Paylaşmak İstedim...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Aynen düşündüğünüz gibi SN.YARASA ;

İslama bağlı olarak bildiğimiz arkadaşların hepsinin

yaşam felsefeleri,düşünce ve hayata bakış sistemleri kendi

seçimleri değildir,onlara aileleri ve tüm yakın çevresi tarafından

çok küçük yaşlardan itibaren empoze edilen,korku ve ödülle de yeri sağlama alınan

sorgusuz sualsiz ve araştırmasız bir yaşam biçimdir.

Şu çok önemlidir ki bu arkadaşlar eğer isviçrede ,japonyada yada başka bir

dine mensup bir ülkede doğmuş olsalardı bugün budizmin,hristiyanlığın veya museviliğin

nasıl da en mükemmel en eşsiz,büyük din olduğunu bizlere döktüreceklerdi,en az adınız kadar

emin olabilirsiniz.Koyu müslümanla Koyu ortodoks yada budist arasında bu konuda

hiç bir fark yoktur ve hepsi de aynı derecede emindirler diğerlerinin hatalı bir yolda

yürüdüğünden...

 

 

bu dediğinizin doğru olmadıgının ispatı BENİM ben inancsız biriydim. Allaha da inanmazdım ama ailem dindardı ve hic bir zaman bana baskı yapılmadı hicbir an bile.. öyle olsaydı şayet ben daha cok icime kapanık daha bi din düşmanı olurdum....Allah onlardan razı olsun ki hicbir zaman bana baskı göstermediler....

Gönderi tarihi:
bu dediğinizin doğru olmadıgının ispatı BENİM ben inancsız biriydim. Allaha da inanmazdım ama ailem dindardı ve hic bir zaman bana baskı yapılmadı hicbir an bile.. öyle olsaydı şayet ben daha cok icime kapanık daha bi din düşmanı olurdum....Allah onlardan razı olsun ki hicbir zaman bana baskı göstermediler....

 

 

Sevgili Senyour ;

 

Ne Mutlu Siz e ve Ne Mutlu Siz i Yetiştiren Anne Baba ya.

Siz e ve Aileniz e Tebriklerimi Sunuyorum.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
bu dediğinizin doğru olmadıgının ispatı BENİM ben inancsız biriydim. Allaha da inanmazdım ama ailem dindardı ve hic bir zaman bana baskı yapılmadı hicbir an bile.. öyle olsaydı şayet ben daha cok icime kapanık daha bi din düşmanı olurdum....Allah onlardan razı olsun ki hicbir zaman bana baskı göstermediler....

 

Merhaba ;size baskı yapılsaydı zaten ateist olurdunuz ..sonuçta aileden bir felsefe görmüşlüğünüz ve etkilenmişliğiniz mevcuttur ve bu sizi bu yaşam tarzını benimsetti ve zaten bu kaçınılmazdı..ama benim orda en canalıcı olarak ortaya koyduğum eğer başka bir dine mensup olan bir toplumda,ailede vs..dünyaya gelmiş olsaydınız islamı belki de tanımayacaktınız bile veya hor bile görebilirdiniz..

Gönderi tarihi:
Sevgili AirBus2 ;

 

Merhaba. Nasılsınız. Kusura Bakmayın, Sizden Yine Bir Düzeltme İsteyeceğim.

Diyorsunuzki ;

 

İslama bağlı olarak bildiğimiz arkadaşların hepsinin yaşam felsefeleri,düşünce ve hayata bakış sistemleri kendi seçimleri değildir,

onlara aileleri ve tüm yakın çevresi tarafından çok küçük yaşlardan itibaren empoze edilen,korku ve ödülle de yeri sağlama alınan

sorgusuz sualsiz ve araştırmasız bir yaşam biçimdir.

Alıntı AirBus2

 

Sevgili Airbus2, Biz Daha Önce Sizinle Genelleme Yapmamak Hakkında Anlaşmış İdik. Hatırlıyormusunuz ?

 

Yani Kesinlikle İnsanlar İnançları Neticesinde Katogorize Edilmemeli, Sınıflandırılmamalı Demiştik.

Toptancı Zihniyeti İle İnsanlara Yaklaşılmamalı Demiştik.

 

Evet. Sanırım Bu Manada Bir Çok Düşünce Belirtmiş, ve Sonunda Anlaşmıştık.

Lakin, Sanırım Bir Gözden Kaçırma Sonucu, Tekrar Tüm İnançlı İnsanlar Adına Bir Genelleme Yapmışsınız.

 

Geliniz Yeniden Anlaşalım , Bakınız, Aslında Başka Bir Örneğe de İhtiyacınız Yok.

Ben Bizzat Söylmek İsterim ki ; Kendi Dinim Olan İslam ı Araştırarak Kabul Ettim.

Farklı İnanç Sistemleri ile Kıyaslayarak, Tercihte Bulundum.

 

Dolayısıyla, Tüm Müminler Hakkında, Sizin Aksi Yönde Bir Genelleme Yapmanız, Beni Üzmüştür

Yalnızca, Hakikati Göstermek ve Üzüntümü Paylaşmak İstedim...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Sn. Birvarmışhiçyokmuş;ben yazımda herhangi bir üzücü yada kırıcı

bir ifade göremiyorum,zaten amacımın da bu olmadığını siz biliyorsunuz..

Benim ortaya koyduğum psikolojik bir gerçektir ve siz bu somut gerçeği

hiçbir ölçüm cihazına,hesaplama kriterine,formülasyonuna,labaratuar ortamına vs.

ihtiyaç olmadan çevrenizden kolayca tesbit edip emin olabilirsiniz..

Bir insan yaratıcıya inanır,cumaları bayramları namaz kılar,dua eder vs.

Bunların yanında tüm yaşam felsefesini (sözde)dini felsefe üzerine kurarsa yani

aşırı uçlara kaçarsa bunda yakın çevreden direk yada dolaylı yoldan mutlaka bir etkilenme,

gözlem yoluyla öğrenme vardır.

Şimdi siz diyorsunuz ki ben objektif bir yaklaşımla diğer inanç sistemlerini de ve bu dini

de araştırarak dinimi seçtim..İşte siz de böyle söyleyince ben üzülüyorum..

Gönderi tarihi:
Merhaba ;size baskı yapılsaydı zaten ateist olurdunuz ..sonuçta aileden bir felsefe görmüşlüğünüz ve etkilenmişliğiniz mevcuttur ve bu sizi bu yaşam tarzını benimsetti ve zaten bu kaçınılmazdı..ama benim orda en canalıcı olarak ortaya koyduğum eğer başka bir dine mensup olan bir toplumda,ailede vs..dünyaya gelmiş olsaydınız islamı belki de tanımayacaktınız bile veya hor bile görebilirdiniz..

 

 

peki sayın aırbus2,

 

başka bir dine mensup olarak dünyaya gelen, en koyu şartlarda dinlerini öğrenen insanlar neden müslüman oluyorlar... o zaman bu kimselerin de dinlerini doğru kabul edip, ondan başkasına inanmamaları gerekmez mi? ki böyle bizzat tanıdığım kişiler de var. başka bir ülkede başka bir dine mensup bir ailede büyüyüp yetişen daha sonra da islamı seçip müslüman olan bir çok ünlü isim de var siz de bilirsiniz...

 

bu durumda can alıcı noktanız canından oldu sanırım.......

Gönderi tarihi:
peki sayın aırbus2,

 

başka bir dine mensup olarak dünyaya gelen, en koyu şartlarda dinlerini öğrenen insanlar neden müslüman oluyorlar... o zaman bu kimselerin de dinlerini doğru kabul edip, ondan başkasına inanmamaları gerekmez mi? ki böyle bizzat tanıdığım kişiler de var. başka bir ülkede başka bir dine mensup bir ailede büyüyüp yetişen daha sonra da islamı seçip müslüman olan bir çok ünlü isim de var siz de bilirsiniz...

 

bu durumda can alıcı noktanız canından oldu sanırım.......

Gülemeftun;sizin verdiğiniz ''bir çok'' diye de nitelediğiniz örnekler istisnai durumlardır,yüzlerce binlerce başka dinlerden ayrılıp ta islama yönlenen insanlar söyleviyse size malum çevreler tarafından nesiller boyu söylenen yalanların 2000 li yıllar versiyonudur.bunun tam karşılığı adınız kadar emin olun ki islamdan diğer dinlere geçiş olarak da var..ama islamın süregeldiği üzere baskıcı ve vahşi ceza yöntemleri,yaratıcı için katletme inancını taşıyan biçare insan teşekkülleri bunun açıkça dışavurulmasını engellemiştir.bakın bunu size aktarmak benim insani görevim;İran da ve kuveytte ve diğer bir çok koyu dini felsefeyi benimsemiş arap ülkelerinde gençlerin azımsanmayacak kadar büyük oranı değil başka bir dine girmek gizli ateisttir (bu konumuz dışında;ve malesef kadın erkek arasındaki aşırı baskı ve kalın duvarlar sebebiyle yine yüksek bir oranı kendi eşcinsine ilgi duymak eğilimindedir ve bir yabancı olduğunuzxu bilirlerse bunu kesinlikle belli de ederler)

Gönderi tarihi:
emin olun ki islamdan diğer dinlere geçiş olarak da var..ama islamın süregeldiği üzere baskıcı ve vahşi ceza yöntemleri,yaratıcı için katletme inancını taşıyan biçare insan teşekkülleri bunun açıkça dışavurulmasını engellemiştir.

 

:clover:

 

İslam inancından dönmeye irtidad denir.

Dinden dönene mürted denir.

İrtidadın cezası ölümdür.

 

*

İslam dininde zorlama yoktur yani.

Sadece yeryüzünde İslam egemen kılınıncaya kadar kafirler öldürülür ya da İslam'a katılmamanın cezasını haraç vererek ödemeye mahkum edilirler.

 

İnsan İslamiyet'e inanıp inanmamakta serbesttir.

İnanmayan, dünyada haraç vermeye zorlanırken, fantazi dünyasındaki kebaphanede sonsuza kadar kızartılır .

 

İslama inanıp, sonra inanmaktan vazgeçmekte de serbesttir.

İnanmaktan vazgeçenin kafası kesilir o kadar.

 

Yani İslamın özgürlük anlayışı süperdir.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Merhaba arkadaşlar...

 

Günlerdir tartışılan dini konuları biraz gözden geçirdiğimde, dinlere karşı sunulan eleştirilerin hep "o gerçek islam değil", "o gerçek bilmem ne değil" gibi cevaplarla geçiştirildiğini görüyorum. Ama İslamın doğup geliştiği Arabistanı ve kurallarının sorunsuz uygulandığı ülkelere (örneğin İrana) baktığımda, inançlı arkadaşların söylediklerinin sanki dinin bir revizyonu (daha doğrusu bir çarpıtması) olabileceğini düşünüyorum. Zira, kuran da yazılanlar ile gerçek anlamda uygulananlar arasında bir çelişki yok. Ama ülkemizde inanan insanların söyledikleri İslam ile tabandan çelişmekte. Örneğin kadına verilen değer, kölelik, cariye vb. konular... Sorsak, verilecek tek yanıt "onların İslam'ı uygulamadıkları". Hep de merak etmişimdir nerede doğru uygulandı diye... Bu durumda mantıklı tek açıklama, İslam'a inanan ülke insanımızın, ne yardan ne serden hesabı, inandıkları dini çarpıttıklarıdır. Buna İslam izin verir mi?

 

Saygılar...

İran mı?

kadınların tek başına dışarıya çıkamaması,araba kullanmaması falan Kuranda yazılı zaten.. (keşke olsaydı da iman etseydiniz 1400 sene önce arabanın icadı bildirilmiş diye).. münafıkları bulduğunuz yerde benzini döküp,benim yerime yakabilirsiniz de yazılı zaten Kuranda(haşa), hırsızın elini kesin ayetinin devamında,o elleri de parmağınıza takıp ibreti aleme göbek ata ata gösterin de yazılı zaten.. hele hele erkekler!!,kadınlar zinadan suçlu,erkek "yapabilir" de yazılı değil mi? hangi din(bana göre tek,herkese göre çok) nerede doğru uygulandı ki şimdi kalkıp dinle insanı bütünlediniz.. hristiyana da düşmanını bile seveceksin deniliyor,dünya kan içinde.. nerden neyle neyi birleştireceksiniz.. dünya mükemmel olsaydı,dinimiz haksız ve yalancı olurdu sayın Yarasa.. dünya o kadar kötü halde ki,dinimin doğruluğuna her geçen gün kat kat katlayaraktan iman ediyorum.. hele Rabbim duama öyle bir karşılık veriyor ki,benim gibi günahlıya aklım şaşıyor..

Çok yakın bir zamanda ,çok ama çok ender yaşanabilecek,film gibi ağır bir olay atlattım(beni hususi bulur zaten)..Hatta gazetelerde ,ufaktanda olsa yer alan bir olay.. Tek bir dua,içten tek bir dua yetti,özünü hiç bilmediğim konuda Rabbimin hükmüne.. Siz nerden bunu bileceksiniz ki,şüphe duymadan tek bir dönüşünüz olmaz ona..Rabbimin dediği gibi, öyle ki bana dönmesinler,dönselerdi ,onları iyileştirirdim"...

Gönderi tarihi:

Benim annem neye inandığını bilmiyor.

 

İnandığı şeyin islam olduğunu sanıyor.

 

Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Netten Kabe imamlarının Kuran hatmini indirdim.

 

Bir bölümünü annem ve halama dinlettim. Bayağı yanık sesli okuyordu hoca. İkiside ağladı.

 

Ayetlerde miras paylaşımı anlatılıyordu.

 

Sonra okunan kısmın tercümesini Diyanet tercümesinden okudum.

 

İnanmadılar.

 

Bide ben arapça ve türkçe olarak kendim okuyunca. Şaşırdılar.

 

Annem ve halam Anadolu İslamına inanıyor. Ne yazı kı araplaştırılma konusunda büyük çaba var.

 

Annem de bişey dikaktimi çekti , her elektirik düğmesine bastığında , Allah şu elektiriği icat eden adamdan razı olsun der.

 

Birinde hatırlattım. Adam kafir di anne diye.

 

ONDAN DAHA İYİ MÜSLÜMAN MI OLUR. BAK HERKESİN HAYATINI AYDINLATTI. Demişti.

 

Anadolu insanın İSLAM ANLAYIŞI farklıdır.

 

Aslında daha insancıl olan kendi dinlerini yarattılar. Farkında değiller.

 

Biraz özele girdim. Ama Anadolu insanınından bir renk göstermek istedim.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Merhaba arkadaşlar...

 

Günlerdir tartışılan dini konuları biraz gözden geçirdiğimde, dinlere karşı sunulan eleştirilerin hep "o gerçek islam değil", "o gerçek bilmem ne değil" gibi cevaplarla geçiştirildiğini görüyorum. Ama İslamın doğup geliştiği Arabistanı ve kurallarının sorunsuz uygulandığı ülkelere (örneğin İrana) baktığımda, inançlı arkadaşların söylediklerinin sanki dinin bir revizyonu (daha doğrusu bir çarpıtması) olabileceğini düşünüyorum. Zira, kuran da yazılanlar ile gerçek anlamda uygulananlar arasında bir çelişki yok. Ama ülkemizde inanan insanların söyledikleri İslam ile tabandan çelişmekte. Örneğin kadına verilen değer, kölelik, cariye vb. konular... Sorsak, verilecek tek yanıt "onların İslam'ı uygulamadıkları". Hep de merak etmişimdir nerede doğru uygulandı diye... Bu durumda mantıklı tek açıklama, İslam'a inanan ülke insanımızın, ne yardan ne serden hesabı, inandıkları dini çarpıttıklarıdır. Buna İslam izin verir mi?

 

Saygılar...

 

Biraz da o çağı anlamak lazım.Çok değer verdiğim biri şunu söylemişti,İslam bir devrimdi,çünkü o geldiği karanlık bir toplumda aydınlığı yakaladı.Bu bana kutsal bir davayı anlatır.Tek bir peygamber ve sonrası kitleler!

 

Ben inanmamak için elimden geleni yaptım,sonra pes ettim.O var!Bunu inannın kabullenmemek için,doğyı,insanı tanrı(haşa)yapmaya çalıştım.Sonra mı,farkına vardım,tek gerçek varlık,bir olan ALLAH!

Gönderi tarihi:
Annem de bişey dikaktimi çekti , her elektirik düğmesine bastığında , Allah şu elektiriği icat eden adamdan razı olsun der.

 

Birinde hatırlattım. Adam kafir di anne diye.

 

ONDAN DAHA İYİ MÜSLÜMAN MI OLUR. BAK HERKESİN HAYATINI AYDINLATTI. Demişti.

 

Anadolu insanın İSLAM ANLAYIŞI farklıdır.

 

Aslında daha insancıl olan kendi dinlerini yarattılar. Farkında değiller.

 

İnsan olmayı, insanlığı önemser Anadolu insanı.

 

Onların müslümanlık tanımı, İslam'a bağlı olmak değil, insan olmaktır.

Onlar, Muhammed'i veya Allah'ı sevene değil, elektriği icat edip, insanlığı karanlıklardan kurtarana müslüman derler.

Onlar, Muhammed'i veya Allah'ı sevene değil, telefonu icat edip, binlerce km uzaktan sevenleri kavuşturana müslüman derler.

Onlar, Muhammed'i veya Allah'ı sevene değil, çamaşır makinesini icat edip, belleri ağrımadan çamaşırların yıkanmasını sağlayan adama müslüman derler.

Onlar, Muhammed'i veya Allah'ı sevene değil, ağır bir torbayı taşırken, "yardım edeyim teyze" deyip, torbayı taşıyan ayyaşa, dinsize müslüman derler.

 

Onların müslümanlık tanımı, Muhammed'in insan onuruna, akla, mantığa, ahlaka, adaba, adalete aykırı kural ve tavsiyelerine uymak değildir.

Onların müslümanlık tanımı insanlıktır. İnsan olmaktır.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
İslama bağlı olarak bildiğimiz arkadaşların hepsinin

yaşam felsefeleri,düşünce ve hayata bakış sistemleri kendi

seçimleri değildir,onlara aileleri ve tüm yakın çevresi tarafından

çok küçük yaşlardan itibaren empoze edilen,korku ve ödülle de yeri sağlama alınan

sorgusuz sualsiz ve araştırmasız bir yaşam biçimdir.

:clover:

Ben Bizzat Söylmek İsterim ki ; Kendi Dinim Olan İslam ı Araştırarak Kabul Ettim.

Farklı İnanç Sistemleri ile Kıyaslayarak, Tercihte Bulundum.

 

Bence insanlar şöyle katagorize edilebilir.

 

1- Olguları araştırıp, sorgulayıp sonuca vardığını sananlar.

2- Olguları gerçekten araştırıp, sorgulayıp sonuca varanlar.

 

Asıl mesele ise, biz bu iki tip kategorideki insanları nasıl ayıracağız.

 

1- Araştıran insan objektif bakar. (tarafsız, özgürce). Diğer insan aksini yapar.

2- Araştıran insan deneycidir. İspat dışı "zan"la konuşmaz, düşünmez. Diğer insan aksini yapar

3- Araştıran insan sorgulayıcıdır, şüphecidir. Her an "daha doğru"yu araştırır. Diğer insan aksini yapar.

4- Araştıran insan evrenseldir. Her hangi bir toplumun töre ve inançları ile hareket etmez. Diğer insan aksini yapar.

5- Son olarak arştırıcı insan madde kaynaklı mantıkçıdır. Maddenin "tümden gelim tüme varım" ilkesiyle araştırır. Diğer insan mantık kullanmaz. Kesin referansları vardır.

Gönderi tarihi:
Biraz da o çağı anlamak lazım.Çok değer verdiğim biri şunu söylemişti,İslam bir devrimdi,çünkü o geldiği karanlık bir toplumda aydınlığı yakaladı.Bu bana kutsal bir davayı anlatır.Tek bir peygamber ve sonrası kitleler!

 

Ben inanmamak için elimden geleni yaptım,sonra pes ettim.O var!Bunu inannın kabullenmemek için,doğyı,insanı tanrı(haşa)yapmaya çalıştım.Sonra mı,farkına vardım,tek gerçek varlık,bir olan ALLAH!

 

Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü ;

 

Yapmış Olduğunuz Bu İtirafınız, ve Samimi Paylaşımınız Adına ;

Sizi Canı Gönülden Tebrik Ediyorum.

 

Hakikatı Arayan Bir Göz İçin Her Yerde O'nun Sikkesi ve Mührü Vardır.

 

Her Şey ve Tüm Mevcudat Kendi Lisanı İle Haykırırlar ;

 

''Ben O'nun Sanat ı yım, Ben O'nun Nakış ı yım, Ben O'nun Eseriyim.'' Derler.

 

Görmeyi, Duymayı, ve Okumayı, Bilen Herkes Bu İlan ı Tasdik i Tevhid i Farkedecektir.

 

Evet. Odanızın Köşesinde Duran Saksıdaki O Nazenin Çiçeğe Bir Sorun İsterseniz,

 

Sen Kimin Eserisin Diye,

Bu Desenleri, Bu Nakışları Nereden Buldun Diye,

Bu Harika Yaprakları Üzerine Kim Taktı Diye,

O Kapkara Topraktan, Bu Ahenkli Renkleri, Bu Güzel Kokuları Nasıl Topladın Diye,

 

Benim Çiçeğim, Bana Şöyle Diyor ;

 

{ Ben Bir Sanat ı Rabbani yim. O Sanii Kerim in Bir Masnuu yum. Bu Harika Bedenim, Renklerim Kokularım Bende Tesadüfi Oluşmadı,

O Harika Renkleri, Benim Üzerimde Halık ı Rahim Yazdı ve Çizdi, O Halık Kerim in Bir Kudret Kalem i Vardır, Bir de Hikmet Kalemi ;

İşte Şu Ormanlar, Bahçeler, Dağlar, O Halık ın Kudret Kalem i İle Çizilmiştir.

İşte Benim Gibi Nazik Bir Çiçek İse, O Halık ın Hikmet Kalem i İle Çizilmiştir.

 

Biz Tüm Çiçekler, ve Nebatlar, ve Fidanlar, Köklerimizi Toprağın İçine Uzatırız, Bazen Toprağın İçinde Taş ve Kayalar Olur,

Köklerimiz O Kayalara Takılır, İşte O Zaman Allah In İzni İle ''BİSMİLLAH'' Deriz.

O İncecik, Kıl Gibi Köklerimiz, O Kayaları Parçalar, Yarar Geçer. Toprağa Kavuşur.

 

İşte Bu Hakikatı Göremeyen İnaçsız Münkirler İse, Bizim Nasıl Olupta O Nazik ve İnce Köklerimiz İle O Kocaman Kayaları Delip Geçebildiğimizi,

Hiç Düşünmezler, Hiç Araştırmazlar, Hiç Sormazlar. Hiç Bir Fizik Kanunu İle Açıklanamaz, Bizim Bu Halimiz.

 

Şakkı Kamer Mucizesini İnkar Ederler. Hayır Ay İkiye Bölünemez Derler.

Fakat, Biz O İncecik Köklerimiz İle Hergün Dağlar gibi Koca Kayaları Parçalar, Deler Geçeriz, Bunu Bile Göremezler, Anlayamazlar.

İşte Biz Böylece O Rahman ı Rahim in Bir Sanat Eseri Olduğumuzu İlan Ederiz. Görebilen Anlar, Göremeyen Yalnızca Bakar. }

 

Evet. Sevgili Arkadaşlar, Bir Kere de Siz Çiçeğinizle Konuşmayı Deneyin, Bakalım O Size Neler Söyleyecek ...?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Benim Çiçeğim, Bana Şöyle Diyor ;

 

................

 

Evet. Sevgili Arkadaşlar, Bir Kere de Siz Çiçeğinizle Konuşmayı Deneyin, Bakalım O Size Neler Söyleyecek ...?

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

 

Çiçeğimle konuştum ama bana, sana söylediklerinin hiç birini söylemedi. Galiba kalp gözüm kapalı.

 

Ama beynim kapalı değildi. Düşündüm, deney yaptım. Çiçeğimi sulamadım bir müddet. Soldu, canlılığını kaybetti. Su verdim canlandı.

 

Düşünmeye devam ettim; madde varlığını bir diğer maddeye borçluydu. Yani su olmadan çiçeğim olamazdı. Çiçeğim olmadan da su olamazdı. Bir döngü vardı demekki maddeler varlığını diğer bir maddeye borçluydu.

 

Bunda karar kıldım:

 

Çiçeğim varlığını; ne Mazdah'a, ne Yehva'ya, ne Tanrı'ya ne, Uçanspagetticanavarı'na ne de Allah'a borçluydu. Çiçeğim varlığını, tüm diğer maddeler gibi başka bir maddeye borçluydu....

Gönderi tarihi:
Merhaba ;size baskı yapılsaydı zaten ateist olurdunuz ..sonuçta aileden bir felsefe görmüşlüğünüz ve etkilenmişliğiniz mevcuttur ve bu sizi bu yaşam tarzını benimsetti ve zaten bu kaçınılmazdı..ama benim orda en canalıcı olarak ortaya koyduğum eğer başka bir dine mensup olan bir toplumda,ailede vs..dünyaya gelmiş olsaydınız islamı belki de tanımayacaktınız bile veya hor bile görebilirdiniz..

 

 

hayır iste ben arastırdım bakın ailemden 8 yıl ayrı yasadım ABD ye gittim Avrupanın bir cok ülkesine gittim ve yerinde arastırmalar yaptım ailem hicbir zaman bana hibir baskı yapmadı kendim arastırdım abd de ve avrupada yaklaşık 20 ye yakın katolik arkdasım oldum ateiste tabi hatta rusyadan bile hep onlarla tartıstım konustum arastırdım sırf inancımı bulabilmek icin bakın yasım 23 15 yasından beri ailemden ayrı yasadım...

Gönderi tarihi:
Çiçeğimle konuştum ama bana, sana söylediklerinin hiç birini söylemedi. Galiba kalp gözüm kapalı.

 

Ama beynim kapalı değildi. Düşündüm, deney yaptım. Çiçeğimi sulamadım bir müddet. Soldu, canlılığını kaybetti. Su verdim canlandı.

 

Düşünmeye devam ettim; madde varlığını bir diğer maddeye borçluydu. Yani su olmadan çiçeğim olamazdı. Çiçeğim olmadan da su olamazdı. Bir döngü vardı demekki maddeler varlığını diğer bir maddeye borçluydu.

 

Bunda karar kıldım:

 

Çiçeğim varlığını; ne Mazdah'a, ne Yehva'ya, ne Tanrı'ya ne, Uçanspagetticanavarı'na ne de Allah'a borçluydu. Çiçeğim varlığını, tüm diğer maddeler gibi başka bir maddeye borçluydu....

 

 

Sevgili Bilimselci ;

 

Lütfen Dikkat Ediniz , Sizin Çiçeğiniz Sizinle Hiç Konuşmadığına Göre ;

 

Yoksa, Plastik Yapma Bir Çiçek Olmasın...?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:

Ay yarılmamıştır.

 

Çiçekte konuşmamıştır.

 

Bunlar hayal ürünü yarılmalardır , konuşmalardır.

 

Kayaları kökleri ile parçalayan çiçek , Ay ın yarılmasına örnek te olamaz.

 

Bu konuşmada anlatılan masallar , çiçekle konuştuğunu sanan hayal sahibini bağlar.

 

Onun hayalleridir. Hayale dayanan konuşmalarıdır. Gerçekle alakası yoktur.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Sevgili Bilimselci ;

 

Lütfen Dikkat Ediniz , Sizin Çiçeğiniz Sizinle Hiç Konuşmadığına Göre ;

 

Yoksa, Plastik Yapma Bir Çiçek Olmasın...?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

 

Plastik çiçekler sulamadan solarlarmı?

Okuduklarınızı hep böylemi okuyorsunuz?

Okuduklarınızı hep bu şekilde mi yanlışlamaya çalışırsınız?

 

Çiçekle, ağaçla, otla veya her türlü zerzevatla konuşurken gerçekçi olunuz.

Zaten ortaçağ masallarıyla uyutuluyoruz. *********** gördükleri ile yaşasınlar artık.

Görmedikleriyle, duymadıklarıyla, bilmedikleriyle kandırmayın onları.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.