Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

misafirceylan

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    84
  • Katılım

  • Son Ziyaret

misafirceylan - Başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. bahsettiğiniz olay şakkı kamer mucizesidir. Allahu tealanın izniyle peygamberler peygamber olduklarını ıspatlayabilmek için böle mucizevi olaylar gerçekleştirmişlerdir. şakkı kamer mucizeside bunlardan biridir. olayı siz gayet güzel açıklamışsınız elinize sağlık.ancak eklentiye ihtiyacı var. ŞAKKI KAMER MUCİZESİ Kureyşli müşrikler, Resûli Ekrem Efendimizin dâvasını tasdik eden birçok mucizeye şâhid oldukları hâlde, yine de inat ve inkârlarından vazgeçip ona sadâkat ellerini uzatmıyorlardı. Gördükleri her mucizeye bir kulp takarak nazarlarda küçük ve basit bir hâdiseymiş gibi göstermek isteyerek, hem kendilerini, hem de halkı aldatma yoluna gidiyorlardı. Zaman zaman da akıllarınca Resûli Ekrem'i güç durumda bırakmak niyetiyle kendilerince meydana gelmesini mümkün görmedikleri isteklerde bulunuyorlardı. "Eğer, gerçekten Allah tarafından vazifelendirilmiş bir peygamber isen, şunu şunu yap, şunu şunu göster de görelim!" diyorlardı. Bu istelerde bulunurken maksatları îman etmek değildi; bilâkis, Kâinatın Efendisini güç durumda bırakmaktı. Fakat, Cenâbı Hakk, müşriklere karşı Sevgili Resulünü hiçbir zaman güç durumda bırakmıyor ve hiçbir zaman muavenet ve muhafazasını üzerinden eksik etmiyordu! Yine bir gün, ileri gelenlerinden Ebû Cehil, Velid b. Muğire gibilerin de içinde bulunduğu bir grup müşrik, Peygamber Efendimize gelerek, "Eğer sen, gerçekten söylediğin gibi Allah tarafından vazifelendirilmiş bir peygamber isen, bize Ay'ı ikiye ayır; öyle ki, yarısı Ebû Kubeys Dağı, diğer yarısı Kuaykıan Dağı üzerinde görülsün!" dediler. Resûli Ekrem Efendimiz, "Şayet bunu yaparsam îman eder misiniz?" diye sordu. Onlar, "Evet, îman ederiz." dediler. Dâvasında haklı ve doğıru olduğunu göstermek için mucizeyi istemek, peygamberin vazifesidir; istenilen mucizeyi yaratan ise Cenâbı Hakk'tır. Ay'ın bedir hâliydi; yâni en güzel göründüğü 14. gecesiydi. Kâinatın Efendisi, Allah'ın emir ve iradesi dairesinde hareket eden Ay'a şehâdet parmağıyla işaret etti. Bu işareti Nebevî kâfi geldi ve Ay ikiye ayrıldı; öyle ki, yarısı müşriklerin istedikleri gibi Ebû Kubeys Dağı üzerinde, diğer yarısı ise Kuaykıan Dağı üstünde iki parça hâlinde göründü! Resûli Kibriya Efendimiz, orada bulunan halka, "Şâhid olunuz! Şâhid olunuz!"diye seslendi. maddenin kendi kendini var etmesine inandığınız takdirde açıklamaya ne kadar kapalıysanız şakk-ı kamer,miraç gibi mucizelere inandığınız takdirde de bi o kadar açıklamaya açık olmuşsunuz demektir.
  2. tesadüf : çok kısa açıklayayım RASLANTI. yani bir plan program yok. mesela yolda yüryosun bi arkadaşınla karşılasıyosun bu tesadüf ,rastlantı. sen onunla karşılaşmayı planlamadın ama karşılaştınız.tesadüf oldu. :Allah'ın ilmi ezeli ve ebedidir. herşeyi bilir ve görür. sen yolda arkadaşınla karşılasacağını bilemezsin planlamadığın için. ama Allah'ın ezeli ve ebedi ilminde bu vardır O c.c senin hangi tarihte nerde kiminle saat kaçta karşılacağını bilir ve bunu kaderine yazar. zamanı gelince de kaza eder yani yapar. bu yüzden Allah olunca tesadüf sözkonusu olamaz. buna tavafuk deriz biz müslümanlar.çünkü benim arkadaşımla karşılacağım ve bunun gibi hayatımda bana rastalntı gibi gelen seyleri zaten ezeli ilim sahibi olan AllahU teala tarafından ilk yaratıldığım günden beri biliniyordu. Allah'ın yokluğu söz konsu olamaz. bence bu sorunun muhattabı sensin kardeşim sen cevap ver. haşa yüz binkere haşa Allah olmayınca iş neye kalıyo bunu bende merak ettim. teadüfün ne demek olduğunu açıkladıktan sonra beyinlerde bi parca cevap bulmuştur bu soru. tesadüf rastlantı plansız programsız gerçeklesen olay. oysa Allah'ın ilminde bu dünya üzerinde olabilecek her türlü olayın bilgileri mevcut. her şey tasarlanmış.akla ve mantığa uygun olarak belirli bir plan ve programa göre inşa etmiş AllahU teala .. o yüzden Allah'In yarattığı herşeyde plan program vardır mantığı bizi planın programın olduğu hiç birseyde tesadüf söz konusu olamz sonucuna götürür. bu sorunun muhattabıda sizsiniz. zira biz hiç bir açıklamamızda tesadüfe sığınmadık. ilahi güçlere inanan bir insan için tesadüf söz konusu olamaz. bana göre kaçmak kurtulmak inanmayan insanların tercihidir. inancın üzerlerine yükledikleri sorumluluklardan kaçar her inançsız. ayrıca biz yüce Allah'a maddenin özelliklerini bilmediğimiz için mi iman ediyoruz. ozaman tarih boyunca ve günümüzde yaşayan ve eserleriyle avrupaya bile ışık tutmuş pek çok müslüman bilim adamının varlığınıda çöpemi atıyorsunuz. hayır ben yazınızdan bunu anladımda yanıldıysam uyarın.
  3. işte gülemeftunun bektaşi örneğinde demek istediği tamda bu bunu canlı canlı gösterdiğin için teşekkürler sn taklamakan . sadece işinize gelen ayetleri kendi yetersiz yorumlarınızla yazmak erdeme sığmaz kardeşim. sana herneye inanıyorsan onunla mutluluklar. ama biz Allah'ı sanmıyoruz kardeşim ONU biliyoruz. ve senin beyninde oluşturduğun tanrıylada asla kıyaslamayacak kadarda mantıklıyız. yine sevdiğim bi ayetle bitireyim satırlarımı. hiç bilenle bilmeyen bir olurmu.
  4. hayır hayır hayır.... çoğunluk doğruluğun elbetteki kanıtı olamaz. benim demek istediğim islam alimlerinin ciltlerce anlattıkları halde yinede muvaffak olamadıkları islam gibi bir hazineyi sizin 5 satır la açıklamakta ısrar etmeniz.ve dolayısıyla basaramamanız. madem ben işin özüne bakarım diyorsunuz peki en güzeli tercih ettiniz. buyrun ben size daha kısa ve özlü ifade edeyim la ilahe illAllah Muhammedurrasulullah...(Allah'tan başka ilah yoktur Hz Muhammed Allah'ın elçisidir.) asıl mantık ve öz işte burda saklı hadi bende sizi islama davet ediyorum buyrun.
  5. siz Kuranın HZ Muhammed s.a.v tarafından yazıldığına inanıp eleştrilerinizi bu yönde belirtirseniz sizin muhattabınız islam dolayısıylada iman etmiş müslümanlar olamaz!!!!! Kuranın mantığı olarak öne sunduğunuz mantık aslında Kuranla hiç ilişkinizin olmadığının kesin bir kanıtıdır sn taklamakan. veee siizn haklı olduğunuzuda göstermez.çünkü kuranın mantığı bu değildir . Ah ne olur biraz araştırsak. Kuranda bir çok yerde Kuran Allahın sözüdür buyururken hz Muhammedin yazdığınıda nerden çıkarttınız. buna hayalperestliğin son örneği diyebilirmiyiz. yada yine kaynakları bile yalanlanma olayıyla karşı karşıyayız galiba. toplulumuzda en büyük yara . okumayan araştırmayan bi milletiz. bununlada kalmayıp bilmeden atıp tutuyoruz. yapmayın sn taklamakan. ayrıca tekrar söylüyorum uzuuun yazmadım kelimeler arkasına gizlediğiniz şeyleri açıkladım.zira bilmdi mantıktı deyipde açıklamaya bu kadar kapalı kalmayınız.
  6. bütün müslümanlar eğer gerçek islamı görmek isterlerse bakmaları gereken tek bir yer ve tek bir kişi var oda Asr-ı Saadet ve Peygamber efendimizin hayatı islam bunu söyler insanlara . en güzel örneğini en güzel öğretmenini zaten gösterir islam boşuna gereksiz arayışlar içine girmeyin. düşmanı olduğunuz karşı çıktığınız dini bir nebze öğrenmeye çalışsanız ne olduğunu bilseniz yada neden karsı çıktığınızı zaten yapmazsınız. islamı kuranı öğrenmekse amacınız önce bi inceleyin.kulaktan dolma fikirlerle çıkıp komik durumlara düşmeyin yok hayır bizim amacımız karalamak, aşağılamak, hor görmek tahrib etmek diyorsanız siizn adınıza üzülerek söylüyorumki bu davadan başarılı çıkamıcaksınız.tıpki sizden önceki islam düşmanları gibi. buna en güzel örnek firavun.. firavun aslında firavun diye bildiğimiz ateist kişinin adı değildir mısırda o hükümdarlığın elinde bulunduğu firavun ailesinden hükümdarlığa gecen insanlara verilen genel addır. hz musaya iman etmeyen tek tanrının kendisi olduğunu idda eden bir insanın gerçek isminin ne olduğunu bilen varmı yok adı bile duyulmadı bgün sadece hukumdarlara verilen genel adı kaldı akıllarda "firavun". kendi kendini ilah ilan etmesi gibi bir sapkınlığı yüzyılları aştı geldide bi adı gelmedi bu güne. bugün fravunu buldular ne halde secde eder vaziyette.çünkü deniz yarıldığında iman etmiş secde etmişti ancak korkuyla edilen iman kabul olunmaz. ayete dikkat edelim ibret olsun diye cansız bedenini Allah gün yüzüne çkardı ancak görüyoruzki insanlığın ibret almaya pekde niyeti yok. biz neye neden inandığımızı ibret alan ,ders çıkarabilen , doğruları bulabillen bir tplum olmamız hasebiyle gayet net bir sekilde biliyoruz. siz .inananlar adına üzülmeyiniz selametle
  7. mantığın ne kadar yanlış olduğunu yukarda açıkladık sn taklamakan. endise etmeyiniz. mantığın yanlış olduğunu gösterdiğimize göre sayısız peygamber adayının var olmasının mümkün olmayacağını daha öncesine gidip cümlemdede Allah'ın izniyle hiç bir hatanın olmadığını belirtmek boynumuzun borcudur. ha bu arada yüce Rabbim'e yüz bin kere haşa inanmayan insanlar daha bana insanın ilk varoluşunu mantığımı tatmin edecek sekilde açıklayamadıktan sonra ; temeli sağlam olmayan bir düşünceyi istedikleri kadar savunsunlar istedikleri kadar çok sey bilsinler ne fayda??? ayrıca bizim adımıza korkmayın sn taklamakan İslam'a ve Yüce Allah'ımıza iman edenlerin bilgileride Allah'ın izniyle, dinimizin kaynakları ve alimleri sayesinde hiçde az değildir. dikkat ediniz. selametle.
  8. Sn taklamakan öncelikle ben misafirceylan tanıştığıma memnun oldum ancak biraz daha dikkat yeşil yazılar bana ait. zira sahsıma ait olan birseyden başkasının sorumlu tutulmasını istemem. geçelim konumuza. yeşil renkteki yazılarımda sizin adınıza üzülerek söylüyorum ki asla döngüsel mantık bulamazsınız. zira sizin kısaltma olarak verdiğiniz paragrafda hala içeriğindeki kısrlığından kurtulamamış maalesef. acaba bu herşeyin tesadüflerle oluşması gibi kısır bi düşüncenin mensuplarına kazandırdığı genel bi özellikmi. ayrıca uzuuuuunca yazmadım sn taklamakan açıklayarak yazdım. zira bilim ve mantık ikilisine açıklama sunmazsanız tatmin olmaz. öyle değilmi????? ayrıca bahsettiğimiz konuda milyonlarca eser yazılmış. her biri cilt cilt binlerce sayfa. örneğin imam gazalinin İHYA-U ULUMİDDİN adlı eseri 4 cilt herbiri 1000 küsür sayfa saymakla bitiremeyeceğim bir sürü eser daha... islam mantığını acaba sizin 5 satırınız mı, yoksa dünyaca ünlü islam alimleri binlerce sayfalık eserleriylemi daha açıklayıcı, akla ve mantığa uygun bir sekilde anlatır. bunu vicdan sahibi sirf laf olsun torba dolsun adına yalan yanlış konusmayacak butun forum sakinlerine soruyorum... veeee sözlerimi çok büyük bir islam aliminin satırlarıyla bitiriyorum. Şu İstikbali İnkilabat içinde En gür Seda , İslam'ın Sedası Olacaktır.
  9. cevabımın üzerine yapılan en talihisz açıklama olduğu için ilk size cevap vermek istedim ben zaten yazımdada peygamberlikten vazgeçmesi için teklif edilen bir maddiyattan bahsettim.ve bunun kabul edilememesinden... her insan maddiyat için değerlerinden vazgeçmez. her vazgeçmeyen insana peygamberlik sıfatı vermek dar görüşlülüğün bir ıspatıdır kardeşim. ayrıca sinoplu diyojene buyuk iskender "bir dileğin varmı?" diye sormuş oda "gölge etme başka ihsan istemem " demiş.benim bahsettiğim olayla uzaktan yakından ilgisi yok. diyojenin kendisine maddiyat karşılığında davasından vaz geçmesi mi söylenmiş. hayırr. oysa peygamber efendimize ne denmişti bidaha hatırlayalımmı zira yaşlanıyoruz unutkanlık var. putperestler Peygamberimizin (s.a.v) amcasına Ebu Talip’e gelip :"Yeğenin eğer başımıza reis olmak istiyorsa onu reis yapalım veya en güzel kız ve kadınlarımızı ona verelim. Ta ki, bu davadan vazgeçsin." dediler. Pekiii Peygamberimiz (s.a.v) ne cevap vermişti onuda hatırlayalım "Ey amca! Eğer sağ elime güneşi, sol elime de ayı koysalar 'vallahi ben bu davadan yine vazgeçmem.” sinoplu diyojenle uzaktan yakından alakası varmıymış yokmuşşş.. gelelim mimarımıza Mimar sinanın da bir Paygamber aşığı olduğunu islama ve ülkemize başta süleymaniye camisi olmak üzere muhteşem eserler kazandırdığınıda hafızalarımızda bi canlandırıverirsek başta neden yazınıza "talihsiz cevap" adını yakıştırdığımı anlayacaksınızdır. babanıza çok üzüldüm Allah yardımcınız olsun kardeşim. ancak üzülmeyiniz. haklı eğer hakkını alamıyorsa Allah en güzel vekildir.elimizin uzanamadığı işleri Allah'a havale etmek en güzeldir. zira O(c.c.) mazlumun her daim yanındadır endişe etmeyiniz.
  10. lanet olsun.. ... hangi vicdan el verir masum insanlara kıymaya. en çok acıtan minik minik çocuklarda var ya uff bu insanların vicdansızlığı nereye gidicek böle.tuzakları kendi başlarına geçsin inşALLAH ölen kardeşlerimize Allah tan rahmet diliyorum yaralılarımızada Allah acil şifalar versin inşALLAH. selametle
  11. bir konuda mantık yürütmek için önce o konuya vakıf olmak gerekir.o konuda mantığınızın yeterli olması gerekir. yukardaki mantık die idda ettiğiniz sey islam dinini anlatmak konusunda kısır kalır. zira kısır mantıkla hiç biyere varamaz kendi içinizdeki sorunları bile halledemezsiniz. M:Bütün kainatın ,herseyin Yaratıcısı Allah'tır A:Bunun böyle olduğuna nasıl kanaat getirdiniz. Kanıtınız ne? M:Kanıtımız Kuranı kerim.Ancak günümüzde Kuranı kerimlede tatmin olmayan kardeşlerimiz var. Onlar içinde bir sürü bilim adamının düşüncelerini kanıt olarak gösterebiliriz. örneğin : Fizikçi Dr.Karl Giberson Ünlü moleküler biyolog Michael Denton ingiliz astrofizikçi Prof. george F. Ellis Avusturalyadaki Adalaide ünüversitesinden ünlü matematiksel fizik profesörü Paul Davies Stephen Hawking bu yukarda saydığımız alanlarında uzman ve ünlü bilim adamları 20. yüzyılda bilim tarihine "evrendeki ince ayar" kavramını katmış,evrenin ve dünyanın gelişigüzel tesadüfler sonucunda ,rastgele olayların ardı ardına gelmesiyle oluşamayacağını kesin olarak ortaya koymuşlardır. evrende var olan "hassas ayarın" asla birbirinden farklı atomların rastalantılar sonucu ortaya koymadıklarını ve bu hassas ayarın tek bir sahibi olduğunu onunda Allah olduğunu böylece kanıtlamış oldular. zira sayın A bilim ve bilim adamlarıda sizi tatmin etmiyorsa zira sizin adınıza yapılacak Pekde bişey kalmasa gerek. A: peki Kuranı kim yazmış. M:yukarda varlığını günümüzün bilim adamlarının dahi ispatladığı Allahu teala melaikesi hz cebrail ile peygamberi Hz.Muhammede bilidrmiştir. hz. Muhammedde okuma yazma bilmediği için ashabından okuma yazma bilen kişilere Kuran ayetlerini yazdırmıştır. daha sonra bu kişilere vahy katipleri denmiştir. A:Peki Kuran'ı Allah'ın vahyettiğini kim söylüyor M:aslında bunu bütün insanlık söylüyor sadece peygamberler değil.ancak tebliğ görevinin başlangıcı peygamberlerdir. şimdi bi düşünelim insanlık tarihi boyunca Allah bütün insanlığa kendisini,bu dünyada ve ahirette mutlu olabilmeleri için yol gösterici kitaplar ve peygamberler göndermiştir. peygambersiz ve kitapsız hiç tpluluk görülmemiştir. şimdi kendi tarihine bakan bir insan dini kitabı peygamberi ve insanların bu konudaki açlığını görmeli ve dinin insanlara getirdiği haklı sorumluluklar sebebiyle topyekün bir temizlik adına inkara başvurmamalıdır. Kuranı ve diğer hak dinlerin kutsal kitaplarını Allah'ın vahyettiğini, biraz önce bilim adamlarınında evreni yaratmış olduğu gerçeğini kanıtlamış oldukları Allahu teala söylüyor kendi sözü olan Kuran ayetlerinde ve diğer kitapların orjinal hallerinde. ve bunuda bizlere peygamberler bildiriyor. A:peki Hz.Muhammedin doğru söylediği ne malum M:Allah bir Peygamberine peygemberlik vasfını yüklemeden önce onu var olduğu topluma doğru sözlülüğü,dürüstlüğü durum kendi aleyhine olsa bile asla doğrudan vazgeçmeyen bir insan olarak benimsetir. zira inceleyin peygamber hayatlarını hepsi peygamberlik gelmeden önce dğoru sözlü ve dürüst insanlardı . doğru sözlülük yani "sıdk " peygamberlik sıfatlarındandır.çünkü butun peygamberlerde görülen bir özelliktir. ayrıca Neden yalan söylesin????bana yalan söylemesi için tek bir sebeb gösterin. A:maddi çıkar olabilirmi? M:Olamaz.eğer öyle olsaydı kendisine para teklif edilip peygamberliği bırakması söylendiğinde bu teklifi geri çevirmezdi. teklif edilen maddiyat mekkenin efendisi olmak. mekke o dönemde ticaret açısından çok gözde bir sehir. düşünsenize teklif kabul edildiğinde sağlanacak kazancı. sonra Hz. Ömer (r.a.), bir gün Allah Rasûlünün huzuruna girdi. Efendimiz yattığı hasırın üzerindeydi ve yüzünün bir tarafına, hasır iz yapmıştı. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir diğer köşesinde de içinde birkaç avuç arpa bulunan bir torba vardı. İşte Allah Rasûlünün odasında bulunan eşya bunlardan ibaretti. Hz. Ömer, bu manzara karşısında rikkate geldi ve ağladı. Allah Rasûlü niçin ağladığını sorunca Hz. Ömer ?Ya Rasûlallah! Şu anda kisralar, krallar saraylarında kuş tüyünden yataklarında yatarken, sen sadece kuru bir hasır üzerinde yatıyorsun ve o hasır senin yüzünde iz bırakıyor. Gördüklerim beni ağlattı? cevabını verir. Bunun üzerine Allah Rasûlü, Hz. Ömer?e şu karşılıkta bulunur. ?İstemez misin ya Ömer! Dünya onların, ahiret de bizim olsun.? buyurdu. böyle bir insanın öldüğünde arkasında tek bir kuruşu olmayan bir insanın bu yüzden maddi çıkarlar için yalan söylemesi mümkün değil. tarih bunu çok açık bir sekilde göstermektedir. A:kişisel saygınlık olabilirmi?? M:peygamberimiz çok saygın bir insandır buna bütün müminler iman eder. ancak kendisi asla saygınlık kazanmak için peygamberlik yapmamıştır. zira islamın ilk dönemlerinde müslümanlara akıl almaz işkenceler yapılıyor ve aşağılanıyordu. düşünün saygınlık adına böle birsey yapsa islamın ilk doğduğu yıllarda bunca aşağılanma sebebiyle bundan vazgecerdi değilmi??? başka ihtimal varmı yalan söylemesi için? A:İlerki çağlarda adını duyurmak. M:bu sarfettiğiniz en talihsiz ihtimal oldu.zengin olarak da adını duyurabilridi.yada mekkenin kabenin efendisi olarak .bugün ebu cehilde duyurmadımı adını. neden bunu tercih etmedi. değermiydi hiç olmayan şeyler için onca ızdırap çekmeye.sadece onun için değil tüm peygamberler için gecerli. biraz mantıklı düşünün sırf karalamak uğruna kökü olmayan iddalar atmayın ortaya. A:hayır hayır sizinki yinede döngüsel mantık. M:sorularnıza verdiğim hiç bir cevap bir diğerinin döndürülmüş sekli değildir. A: olsun banane ben yinede inanmıcam o ne der? bu neder? sonra benim onca inanmayan arkadaşım var bu durumu onlara nasıl açıklarım.Allah yooookkkk Allah yooookkkk M: Allah'ım tüm gerçekliği bildiği halde inanmayan kullarına sen yardım et .Hidayet bağışla Ya Rabbim.
  12. islam dininin kutsal kitabı Kuarnı kerim der ki, "Allah katında hak din, islamdır!". bu sebepten dolayı diğer kutsal kitapların değişmiş olması ya da olmaması üzerinde bu kadar takılmak mantıksızdır. ben sadece o kitaplardan çıkartılmış ve dini sabote etmek için kullanılan ayetlerin savunmasını yapamayacağımızı çünkü benim dinime göre değişmiş haline iman etmem yasaklanmış olduğunu ve bizde iman etmediğimiz için onu savunmayacağımızı belirttim.. kuran-ı kerim'in inmesiyle birlikte, diğer kitaplar değişse de değişmese de Allah katında din, islamdır. ve tüm bunlardan başka yine islamın bölünemez bir bütün oluşundan dolayı şu ayet büyük önem arzeder; "Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz; onun koruyucuları da gerçekten biziz. (hicr suresi / 9)" ayette anlatıldığı ve müslümanların da iman ettiği üzere kuran-ı kerim'in koruyucusu Allah'tır. ve O(c.c) büyük koruyucunun kelamı kendi izni olmadan asla ve asla değişmeyecektir. kısacası sizin iddanıza göre Kuranının değişme ihtimali; müslüman için böyle bir ihtimal yoktur. din inanç meselesidir. ya inanırsın ya reddedersin, kuran dan bşr harf inkar eden dinden çıkar, ayıklama yapılamaz, yapılmaya çalışılamaz. insan mantığıyla kuran ters düşüyorsa (ki öle bi yerin olduğunu daha kimse ıspatlayamadı) yetersiz olanın insan mantığı olduğu açıktır. peyami safa der ki; insan mantığı yeterli bir kriter olsaydı dünya gül bahçesi olmazmıydı. Türkiyedeki değil islam aleminin gerçekleridir. zira islam aleminin dışına çıkıp diğer din lerin kutsal! kitapları incelendiğinde görülecektirki, dejenere edilmesine rağmen son peygamberin gelişini müjdeleyen ayetler meccuttur.
  13. Biz biliyoruz kardeşim nereden mi biliyoruz?? Hz.Muhammed'i hak dinle gönderen Allah'a yemiin olsun ki Allah zaten bu güvenceyi vermiştir kuluna . O'nun sözünün üstünde söz olmaz. butun peygamberler Rablerinden aldıkları bu güvenceyi insanlığa müjdelemiştir. sözlerimi yineliyorum size bu güvenceyi vermesi için daha kimi bekliyorsunuz????? Hz.Ömer(r.a) anlatıyor: "Yarışırdım hz.Ebu Bekirle , hep beni geçerdi. Onu geçmek hiç mümkün olmadı. Birgün Allah Resulü buyuruyorlardı ki "Bişeyler getirin fakirler için", "Harbe çıkılacak bişeyler getirin" diyordu. Ben evimdeki herşeyin yarısını getirmiştim Allah Resulunün yanına oturdum kendimce diyordumki "kimse benim kadar getiremeyecek" Sonra baktım Ebubekir(r.a) geliyor develerini getirdiğinde gördükki evindeki mutfağının eşyasına kadar getirmişti. Allah resulu develere baktı buyurdular ki: "Sıddik çoluk çocuğuna ne bıraktın?" Hz.Ebubekir "Onlara Allah ve Resulunden başka hiçbirşey bırakmadım. Onlara Allah ve Resulu yeter" diyordu Sonra Allah Resulu buyurdularki "Bak, Cebrail (a.s)geldi Sıddik. Allah (c.c.) diyorki: Ben Ebubekir den razıyım. Ebubekir benden razımı dır? diye soruyor" Hz.Ebubekir(r.a) ağladı ve kalktı etrafında dönmeye başladı." Zaten ayeti kerimede Rab bimiz buyurduya 9/21- Rableri onlara Katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler. 9/22- Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Allah, büyük mükafat Katında olandır . Evet işte kuluna ben senden razıyım sen benden razımısın diye soran Rab bimiz onun içinde onların yolunda olanlar içinde bu kesintisiz hayatı lutf ediyor. bizim güveneceğimiz kapımız var.bize HAKTAN başkasının guvencesi lazım değil. peki ya siz daha kimden güvence bekliyorsunuz????
  14. esselamün aleyküm birvarmışhiç yokmuş soruna verilecek cevapları!!! -ki cevaplar varsa- bölmek istemezdim kardeşim kusura bakma. ancak kardeşim öncelikle sunu sormak isterim sorularınızı hangi kaynaktan soruyosunuz. Kuran'ı Kerimde Tekvin Suresi yoktur . Tekvin tevrat da bir bölümün adıdır. hayır aklınızdaki sorulara nacizane cevap vermek istedim şayet bizim kaynağımız dejenere olmuş bir kitap değil tek bir harfi bile değişmeden günümüze kadar gelmiş olan Kuran-ı Kerim'dir. biz müminler tevratın ilk indirildiği haline iman ederiz . bu günki insanların kendi elleriyle yazdığı haline değil.o yüzden bu ayetlerin savunmasını yapamayız kardeşim. Kuran-ı Kerim ayetlerinde bu tip sorular aklınıza takılırsa cevap alabilirsiniz. selametle.
  15. amenna elbetteki Allah kendisini ispatlar.ıspatlamıştır da. ancak Allah'ın size kendisini ispatlaması için her ayeti akla hitap eden evrensel bir kitap tan daha üstün bir söz , öğrettikleriyle,öğrettiklerini kendi hayatında uygulamsıyla sadece islam alemine değil tüm kainata örnek olmuş peygamberler den daha zeki ve daha akıllı bir kişi, yada aklınızın alamadığı konularda cebrail (a.s)ın doğruları kulağınıza fısıldamasınımı bekliyorsunuz.eğer bunu bekliyorsanız üzülerek söylüyorum ki bunların hiç biri olmucak. Allah zaten yüzyıllar önce kendi varlığını ve birliğini ıspatlamış buna delil kitaplar peygamberler göndermiş. bunları bir kenara bırakıp daha neyin gelmesini bekliyorsunuz? ahir zamanda dünyaya gelecek hz.isayımı yoksa insanları dinlerinden koparmak için gelecek deccalimi ???? hayır o zaman gerçekleri göreceksinizde korkudan yaptığınız iman yes halinde olup kabul edilmeyecek. bu kadar talihsiz bir cümle sarfedilemez. her ayetine düşmanlık sergilediğiniz Kuran ayetlerini gerçekten incelerseniz ayetlerin içeriğinde ve çoğunlukla sonunda Allah'ın zati ,subuti ve bu başlıkların dışında kalan daha bir çok sıfatını belirttiğini görürsünüz. ama tüm halkı okumaya incelemeye davet ediyorum ben. insanlara hitaben indirilmiş bir kitapta ve insanlara gönderilen bir peygamberiin sözlerinde insanların anlatılmasından daha doğal ne olabilir. -------------- hepsi sizin düşünceleriniz elbetteki saygı duymak zorundayım ancak rica ediyorum bizlerin Allah'a karşı olan imanlarını,ibadetlerini,sevgilerini bu denli yanlış aktarmayın. ben sizin yaptığınız hiç birseye kesin bir hüküm veremem sizde benim yaptığım ibadetime,duyduğum sevgime ve imanıma hüküm veremezsiniz. sevgi mesafe varsa dahada güçlenir .sevgide mesafe olmaz değil mesafeler sevgiyi engellemez. Allah'a karşı duyduğumuz korkunun en buyuk sebebi Onun bize olan sevgisini yitirme korkusudur kardeşim. O (c.c) öyle severki kulunu bütün kainatı emrine ,faydasına vermiş,ihtiyacı olan en küçük bir ayrıntıyı bile atlamamış,bize dünyaları verseler dahi vermeyeceğimiz kalp ,göz beyin gibi çok değerli organlarımızı bahsetmiş, benim burada saymakla bitiremeyeceğim daha bir sürü nimet vermiş ve kuluna olan o eşsiz sevgisini bizlere göstermiştir. bizim dünyaya gelmemize vesile olan annelerimizi severken ,onların sevgisini kaybetmekten korkarken,atacağı dayağı değil söylediğ ağır bir sözü kendimize dert edinirken dünyaya gelmemizin tek nedeni olan ve bu dünyayı bizler için en güzel sekilde Yaratan Allah'a nasıl sevgi duymayız. bunu hangi yürek hangi akıl kaldırabilir. bak gece gece duygulandırdın beni Allahın hidayet nasip ettiği kullardan olursunuz inşALLAH. yanlış hatırlamıyorsam 2 sene önce bir internet sitesinde ırakta bir hapishanede sürekli amerikalı askerlerin tecavüzüne maruz kalan bayan bir kardeşimizin yazdığı mektupta; o cezaevinde kalan kadınların çoğunun bu durumda ve amerikan askerlerinden hamile kaldıkları yazıyordu. kadınlar bu durumdan utanç duyuyor karnındaki günahsız yavrularıyla ne yapacaklarını bilemiyor ve tüm insanlığı kendilerine yardım etmeye çağırıyordu. maalesef kardeşim dünyaya gelen her çocuk dediğiniz üzere ana babanın sevgisi üzerine gelmiyor ve iddanız bu noktada çürüryor /b] selametle
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.