Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Cevheri Güven Bütün ayaklar.. Susurluk Kazası sonrası süreçte “derin yapının üzerine gitme rolünü” siyasi alanda Fikri Sağlar; medya dünyasında ise Can Dündar kapmıştı. . . . Perincek hakkindaki yaziniza katiliyorum, diger taraftan seriatcilarin ve din tacirlerinin damarlarindan da Suudi ve benzeri ülkelerin parasi akiyor. Bunuda ifade etmeden gecmeyelim lütfen. Her ikiside Pirsultanlarin düsmani, buda bir gercek. Alıntı
Φ onuronur Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Perincek hakkindaki yaziniza katiliyorum, diger taraftan seriatcilarin ve din tacirlerinin damarlarindan da Suudi ve benzeri ülkelerin parasi akiyor. Bunuda ifade etmeden gecmeyelim lütfen. Her ikiside Pirsultanlarin düsmani, buda bir gercek. ben ne yapayım pir sultanları, bu beni baglamıyor sevgili arkadaşım alevilik tüccarlıgıda yapmamak lazım bu ülkede din tacirleri kadar ata tacirleride, laiklik tacirleride vb.tacirlerde sorundur olaya çok yönlü bakmak lazım? herkes birbirini falanın parasıyla suçlayabilir, bu ülkede o kadar basit ki bu.. neyse ..boşver. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 ben ne yapayım pir sultanları, bu beni baglamıyor sevgili arkadaşımalevilik tüccarlıgıda yapmamak lazım bu ülkede din tacirleri kadar ata tacirleride, laiklik tacirleride vb.tacirlerde sorundur olaya çok yönlü bakmak lazım? herkes birbirini falanın parasıyla suçlayabilir, bu ülkede o kadar basit ki bu.. neyse ..boşver. bakin siz paradan bahsettiniz önce ve ben size destek verdim, ama para biraz seriatci kesimede dokununca biraz yan cizer gibi oldunuz. Alevilik tüccarligi yapan yokki. Onlarin adina alevilik hakimiyeti isteyenmi oldu? Sivas'ta katledilenlerin hepsi alevimiki alevilik tüccarligi yapalim. Evet sizi Pir sultanlar baglamaz, ama onu asanlar baglar galiba, aynen Sivas ve benzeri katliamlarin sorumlulari gibi. ha unutmada söyleyeyim, herhalde bir arap sehdie sizi cok baglar, onlar nede olsa pir sultanlar gibi degil. Alıntı
Φ onuronur Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 bakin siz paradan bahsettiniz önce ve ben size destek verdim, ama para biraz seriatci kesimede dokununca biraz yan cizer gibi oldunuz. Alevilik tüccarligi yapan yokki. Onlarin adina alevilik hakimiyeti isteyenmi oldu? Sivas'ta katledilenlerin hepsi alevimiki alevilik tüccarligi yapalim. Evet sizi Pir sultanlar baglamaz, ama onu asanlar baglar galiba, aynen Sivas ve benzeri katliamlarin sorumlulari gibi. ha unutmada söyleyeyim, herhalde bir arap sehdie sizi cok baglar, onlar nede olsa pir sultanlar gibi degil. dostum bu şekilde iftira atarak bir yere varamazsınız. bunlar yanlış ve tepki çeker. haklı oldugunuz yerde haksız duruma düşersiniz. ben bir vahşeti, katliamı ve zulmü lanetlemek için kimseye dayanma ihtiyacı duymam. siz ve benzerleriniz olayı aslından saptırıp başka alanlarda da mevzi kazanmak için yazıyorsunuz. mazlumun dini olmaz dusturuna inanırız biz. kuru ve tamamen hurafeye batmış kalabalıkların, kışkırtılmasıyla proveke edilmiş bir olayda beni temelde ilgilendiren sadece katledilen masumlardır. o dönemin siyaset ve bürokratik kişileri ilede en ufak bir inanç dünyası ortaklıgımız yok. meyhane ve kahvehane kültüründen yetişip din savunmasına katılanlarlada en ufak bir ortak yanımız olamaz. madımak müze yapılsın derim ama belli şartları olmalı.bunu önceden ifade ettik. sünniler ile beraber oturulup karar alınmadıgı ve bu şekilde yansıtılmadıgı müddet mesafe alınmayacakdır. madımakı ''resmi görüşün'' ateşledigini aklı başında herkes biliyor. birileri kadi-fare gibi yıllarca bizleri oynattı, tavşana kaç tazıya tut taktigi ile insanları birbirine kırdırdılar. başkasının inançlarına hakaret ederek, karanlık vb. tanımlar yaparak, iftiralar atarak sadece ''birilerini'' memnun ederiz ve onların adamı oluruz. oyunu görmek lazım, alet olmak degil. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 dostum bu şekilde iftira atarak bir yere varamazsınız.bunlar yanlış ve tepki çeker. haklı oldugunuz yerde haksız duruma düşersiniz. ben bir vahşeti, katliamı ve zulmü lanetlemek için kimseye dayanma ihtiyacı duymam. siz ve benzerleriniz olayı aslından saptırıp başka alanlarda da mevzi kazanmak için yazıyorsunuz. mazlumun dini olmaz dusturuna inanırız biz. kuru ve tamamen hurafeye batmış kalabalıkların, kışkırtılmasıyla proveke edilmiş bir olayda beni temelde ilgilendiren sadece katledilen masumlardır. o dönemin siyaset ve bürokratik kişileri ilede en ufak bir inanç dünyası ortaklıgımız yok. meyhane ve kahvehane kültüründen yetişip din savunmasına katılanlarlada en ufak bir ortak yanımız olamaz. madımak müze yapılsın derim ama belli şartları olmalı.bunu önceden ifade ettik. sünniler ile beraber oturulup karar alınmadıgı ve bu şekilde yansıtılmadıgı müddet mesafe alınmayacakdır. madımakı ''resmi görüşün'' ateşledigini aklı başında herkes biliyor. birileri kadi-fare gibi yıllarca bizleri oynattı, tavşana kaç tazıya tut taktigi ile insanları birbirine kırdırdılar. başkasının inançlarına hakaret ederek, karanlık vb. tanımlar yaparak, iftiralar atarak sadece ''birilerini'' memnun ederiz ve onların adamı oluruz. oyunu görmek lazım, alet olmak degil. Arkadasim kime ne iftirasi atiyoruz? Katillerin kim oldugu belli degilmi? O cok sözünü ettiginiz hocanin döneminde bakanlik yapan sayin Sevket Kazan katilleri hapishanede bakanligi döneminde ziyaret etmedimi ve daha sonra saniklarin avukatligini yapmadimi? Bu tip refah tabaninin güclü isimlerinin davranislari masumcami yani? Hem insanlari yakacagiz hemde müze yaparken sart kosacagiz ne güzel bir anlayis. Bilindigi gibi orada yakilanlar zaten sirf alevi vatandaslardan olusmuyor ve demokratik hareket icinde zaten bir cok sunni vatandaslarda var ve bunlarin hepsi istiyor müzeyi. Sizin kastettiginiz sunni vatandaslarimiz madimaki yakanlar, yanarken seyredenler ve alkis tutanlarsa cok komik bir beklenti olur zaten. Aksi taktirde sunnilerle zaten ortak hareket ediliyor, dogrusuda bu zaten. Alıntı
Φ onuronur Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2008 Arkadasim kime ne iftirasi atiyoruz? Katillerin kim oldugu belli degilmi? tabi tabi kesinlikle haklısınız erbakan ve şevket kazandır siz ne diyorsanız haklısınız. .............. sadece kişisel bir görüşüm degişti, onu belirtiyim yeter kesinlikle müze olmamalıdır madımak, ama kesinlikle Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 o resimlerin hepsi provakasyona hizmet için çekkilmiş. O resimler katliam sırasında katillere öncülük eden, galeyana getiren Refah Parti'lilerin resimleridir. Türban meselesine gelince, "hak , hukuk, adalet, demokras, insan hakları" vs kelimeleri her cümlesinde kullanan bazı kimlerin 37 kişinin diri diri yakılarak can verdiği bir katliama gelince bu kavramların hepsi hafızalarından uçup gitmektedir. Aslında kavramların beyinlerindeki yansımasının nasıl olduğunu göstergesidir bu durum. Bak o resimlere kimlerin katliama öncülük ettiğini, kimlerin katliam için bayraktarlık yaptığını göreceksin. Tabi görmek gibi bir gayen varsa. arkadaşımızın rahatsız olduğu konuya bakar mısınız. Katillere öncülük edenler değil. Onların iş üstündeyken resimlerinin çekilmesi rahatsız etmiş. .......... (Tartışmacı arkadaşlar genel bir hatırlatma. Nick değiştirip değiştirip gelenleri fazla önemsiyorsunuz) Alıntı
Φ cırakıbrahım Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 O resimler katliam sırasında katillere öncülük eden, galeyana getiren Refah Parti'lilerin resimleridir. tabi, kesinlikle haklısın ergenekonda bunları suçu Alıntı
Φ cırakıbrahım Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Madımak'ta Ölenlerden İkisi MİT'çi Sivas Madımak Katliamının yıldönümünde Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, ortaya çok önemli bir bilgi attı: Orada ölenlerden ikisi MİT mensubuydu. Sivas'ta yaşanan Madımak katliamının üzerinden 15 yıl geçti. Pir Sultan Abdal Şenlikleri'nde 2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak Oteli ateşe verilmiş, 37 kişi yanarak hayatını kaybetmişti. Sır perdesi çözülemeyen olaylarla ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. Eski Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu otelde öldürülenler arasında iki Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun olduğunu söyledi. O dönemde kamuoyunun 'bu işi dinciler yaptı' şeklinde yönlendirildiğine dikkat çeken Hatipoğlu, Ergenekon operasyonu ile günyüzüne çıkan bilgiler ışığında katliamın arkasında derin devletin olduğunun anlaşıldığını savundu. Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, Sivas katliamının üzerinden 15 yıl sonra ilginç bir iddiayı gündeme getirdi. Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, Sivas'ta yakılarak öldürülen 37 kişiden 2'sinin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisi olduğunu ve bunu o dönemde MİT ile ilişkisi olan bir rektör yardımcısından dinlediğini söyledi. Rektör yardımcısının ismini açıklamak istemediğini belirten Hatipoğlu, "Bu kişi aynı zamanda bir üniversitede dekanlık yapıyordu. Konuşmamız sırasında MİT'i kastederek 'Ölenlerden 2'si bizim elemandı. Oraya şehir dışından gelenleri izlemek için gitmişler ve Madımak Oteli'ne müşteri gibi yerleşmişlerdi.' dedi. Ben şimdi Ergenekon ile ilgili ortaya çıkan bilgileri gördükçe, Sivas olaylarını kimlerin yaptığını daha iyi anlıyorum." diye konuştu. Sivas katliamının 'derin devlet' işi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, o dönemde kamuoyunun 'bu işi dinciler yaptı' şeklinde yönlendirildiğine dikkat çekti. Çoğu kişinin bu çeşit yönlendirmelerle inandırıldığını anlatan Tahir Hatipoğlu, "Şimdi Ergenekon ile ortaya çıkan sonuçlara baktığımda Madımak olayının bir derin devlet işi olduğunu daha iyi anlayabiliyorum. Bu olay, dincilerin üzerine yıkılmak için yapıldı. Kontrgerilla, özel harp dairesi işiydi. Sivas'ta insanları ajanlar tahrik etmiş ve olaylar çıkmıştı. Bugünkü Ergenekon ile de irtibatının olduğunu düşünüyorum. O günün Ergenekoncuları şimdi devam ediyor." diye konuştu. Üniversite camiasında MİT'e destek veren ve aracılık yapan çok sayıda öğrenci ve hoca olduğunu da söyleyen Hatipoğlu, Madımak olayında ölenlerden 2'sinin MİT elemanı olduğunu kendisine MİT'e aracılık yapan üniversitede üst düzey görevleri de bulunan bir profesörün anlattığını kaydetti. Haber: Tuncer Çetinkaya/Zaman Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Madımak'ta Ölenlerden İkisi MİT'çi MİT'çi bile olsa dinen insan yakmak olurmu arkadaşım... Haydi o MİT' çiydi de yakıldı diyelim... (ki böyle bir ***** düşünceyi kabul etmek mümkün değil) O zaman.. Menemen'de şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay , Abdi İpekçi , Onat Kutlar , Prof. Dr. Bahriye Üçok , Ahmet Taner Kışlalı , Necip Hablemitoğlu , Muammer Aksoy , Turan Dursun ve Çetin Emeç Bunları öldüren ********katiller için ne kılıf bulacaksınız... Bunu da geçelim... Bugün o laikti... yakıldı mı diyeceğiz.. Bugün o demokrattı... yakıldı mı diyeceğiz... Bugün o Atatürkçüydü... yakıldı mı diyeceğiz... Bugün o Ateisti... yakıldı mı diyeceğiz.. Bugün o ecnebiydi... yakıldı mı diyeceğiz... Bugün o başını örtmüyordu... yakıldı mı diyeceğiz... İnsanın aklı ve mantığı kabul etmiyor... Dininiz ******* Ne diyebilirim ki... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Zaman gazetesi,tiraji 15.ooo, fazla bastik diyebilmek icin evlere özel olarak bedava dagitilan gazete, patronlarinin tertibi olan Ergenekon senaryosunu güclendirebilmek icin neredeyse Kennedy'i bile Ergenekoncular öldürdü diye yazacak,bunlar bu kadar **** gazetecilerdir.Madimak olayi gibi kimlerin yaptigi artik bilinen bilinmeyi birakin kimlerin yaptigini haykiran gerceklere ragmen hala ***** bu insanlik disi katliami,derin devletin bir tertibiymis gibi satmaya Ergenekona delil bulmus gibi lanse etmektedirler. ZAMAN,YENI SAFAK,VAKIT,TARAF,BUGÜN ve bunlarin muadili gazeteler,siz 50 taklada atsaniz kendinizi temize cikaramazsiniz,Madimakta katledilen 37 canin ********,siz katilleri korumakla katillere ortaklik yapmaktasiniz,siz Türk milletinin serefli pasalarini,serefli insanlarini Atatürke gönül vermis olan yurtseverleri kirletemezsiniz,*********,Allahin adini bosuna anmayin cünkü savcilari belki aldatabilirsiniz ama Allahi asla. saygilarla Alıntı
Φ cırakıbrahım Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 MİT'çi bile olsa dinen insan yakmak olurmu arkadaşım... tabiki yakılması demek degil böyle birşey söz konusu bile olamaz. ama birileri üzüm yemek degil bagcıyı dövmek istiyor sorun burada zaten. bütün o saydıgınız ve adı bilinmeye diger olayların planlayıcıları aynı odak. sünniler ve aleviler yüzyıllarca bu topraklarda beraber yaşadılar. dün falan karşılaşmadılar oynanan oyunu görmek gerek, oyuna alet olmak degil.. ikide bir oyunlara alet olmamak lazım.. madımakın ardından hemen Başbaglar katliamı gerçekleşti neden? biliyormusun. toplumu birbirine düşürmek için. eger birilerinin inancına hakaret edersek, demek ki biz alet olmuşuzdur, istersen farkına varma not; başbagların failleri bile bulunamadı.. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 tabi tabi kesinlikle haklısınızerbakan ve şevket kazandır siz ne diyorsanız haklısınız. .............. sadece kişisel bir görüşüm degişti, onu belirtiyim yeter kesinlikle müze olmamalıdır madımak, ama kesinlikle Neden kiziyorsunuz anlam veremedim, söylediklerim yalansa ispatlarsiniz bizde özür dileriz. Ama Sevkez kazan'nin mahkumlari ziyaret ettigi tv lerde gösterildi. gene saniklarin avukatligini yaptigida resmi bir olay. neden kiziyorsunuz anlamak zor. Kisisel görüsünüz dgisebilir ve müze olmasina karsi gelebilirsiniz, o sizin bileceginiz, daha dogrusu orada katledilenlere karsi olan saygi ve duygunuza bagli. Buyurun kebap yeyin orada, nasil olsa hazir kebab salonu acildi. 37 canin yandigi yerde kebapyenebiliyorsa daha ne diyelimki. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Madımak'ta Ölenlerden İkisi MİT'çi Sivas Madımak Katliamının yıldönümünde Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, ortaya çok önemli bir bilgi attı: Orada ölenlerden ikisi MİT mensubuydu. Sivas'ta yaşanan Madımak katliamının üzerinden 15 yıl geçti. Pir Sultan Abdal Şenlikleri'nde 2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak Oteli ateşe verilmiş, 37 kişi yanarak hayatını kaybetmişti. Sır perdesi çözülemeyen olaylarla ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. Eski Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu otelde öldürülenler arasında iki Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun olduğunu söyledi. O dönemde kamuoyunun 'bu işi dinciler yaptı' şeklinde yönlendirildiğine dikkat çeken Hatipoğlu, Ergenekon operasyonu ile günyüzüne çıkan bilgiler ışığında katliamın arkasında derin devletin olduğunun anlaşıldığını savundu. Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, Sivas katliamının üzerinden 15 yıl sonra ilginç bir iddiayı gündeme getirdi. Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, Sivas'ta yakılarak öldürülen 37 kişiden 2'sinin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisi olduğunu ve bunu o dönemde MİT ile ilişkisi olan bir rektör yardımcısından dinlediğini söyledi. Rektör yardımcısının ismini açıklamak istemediğini belirten Hatipoğlu, "Bu kişi aynı zamanda bir üniversitede dekanlık yapıyordu. Konuşmamız sırasında MİT'i kastederek 'Ölenlerden 2'si bizim elemandı. Oraya şehir dışından gelenleri izlemek için gitmişler ve Madımak Oteli'ne müşteri gibi yerleşmişlerdi.' dedi. Ben şimdi Ergenekon ile ilgili ortaya çıkan bilgileri gördükçe, Sivas olaylarını kimlerin yaptığını daha iyi anlıyorum." diye konuştu. Sivas katliamının 'derin devlet' işi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, o dönemde kamuoyunun 'bu işi dinciler yaptı' şeklinde yönlendirildiğine dikkat çekti. Çoğu kişinin bu çeşit yönlendirmelerle inandırıldığını anlatan Tahir Hatipoğlu, "Şimdi Ergenekon ile ortaya çıkan sonuçlara baktığımda Madımak olayının bir derin devlet işi olduğunu daha iyi anlayabiliyorum. Bu olay, dincilerin üzerine yıkılmak için yapıldı. Kontrgerilla, özel harp dairesi işiydi. Sivas'ta insanları ajanlar tahrik etmiş ve olaylar çıkmıştı. Bugünkü Ergenekon ile de irtibatının olduğunu düşünüyorum. O günün Ergenekoncuları şimdi devam ediyor." diye konuştu. Üniversite camiasında MİT'e destek veren ve aracılık yapan çok sayıda öğrenci ve hoca olduğunu da söyleyen Hatipoğlu, Madımak olayında ölenlerden 2'sinin MİT elemanı olduğunu kendisine MİT'e aracılık yapan üniversitede üst düzey görevleri de bulunan bir profesörün anlattığını kaydetti. Haber: Tuncer Çetinkaya/Zaman Anlasilan siz katliamin suclularini bulmus gibiiniz, daha dogrusu Zaman gazetesi bulmus gibi. Mademki olayin tek sorumlusu MIT se bile, o kadar kisinin isi neydi orada ve hepsi bir agizdan "Seriat isterüüzz" diye bagiriyorlardi. Ve hatta Refah Partili belediye meclisi üyesi yangindan ve ölümlerden sonra kalabaliga " kazamiz mübarek ola" diye bagirmisti ve gene ayni sahis Aziz Nesin kurtarilmasi aninda onu itvaiye merdiveninden asagi atmayacalismisti. Herhalde bunlarin hepsi MIT mensubu insanlardi. Binlerce seriat isterüz diye bagiran ve herkese ölüm korkusu veren kalabalikta toptan MIT görevlileriydi. Neredeydi o masum dindarlar? Neden olaya mani olmadilar, madem onlarin bu katliamla isleri yoktu? Neden onlar otele gidip, bakin bizler size yardima geldik, disardakiler top yekün MIT'in adamlari ve olayi bizim üzerimize yüklemeye calisiyorlar demediler. Bakiyoruz tutuklananlarin hemen hemen hepsi o dönemki Refah tabani ve onlardan dahada asiri olan dinci guruplarin adamlariydi. Kim inanir bu hikayelere? 15 yildan beri hangi bir Refah ve benzeri siyasetlerin tabani 37 cani anmak icin Sivas'ta bulundu? Kebap salonunu acanlar kim acaba? ve orada et yiyenleride bilmek gerek. Hem yakacaksin hemde sucu baskasinin üzerine atacaksin. Seriatcilarin herzamanki tavirlari, takkiyecilik. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2008 Anlasilan siz katliamin suclularini bulmus gibiiniz, daha dogrusu Zaman gazetesi bulmus gibi. Mademki olayin tek sorumlusu MIT se bile, o kadar kisinin isi neydi orada ve hepsi bir agizdan "Seriat isterüüzz" diye bagiriyorlardi. Ve hatta Refah Partili belediye meclisi üyesi yangindan ve ölümlerden sonra kalabaliga " kazamiz mübarek ola" diye bagirmisti ve gene ayni sahis Aziz Nesin kurtarilmasi aninda onu itvaiye merdiveninden asagi atmayacalismisti. Herhalde bunlarin hepsi MIT mensubu insanlardi. Binlerce seriat isterüz diye bagiran ve herkese ölüm korkusu veren kalabalikta toptan MIT görevlileriydi. Neredeydi o masum dindarlar? Neden olaya mani olmadilar, madem onlarin bu katliamla isleri yoktu? Neden onlar otele gidip, bakin bizler size yardima geldik, disardakiler top yekün MIT'in adamlari ve olayi bizim üzerimize yüklemeye calisiyorlar demediler. Bakiyoruz tutuklananlarin hemen hemen hepsi o dönemki Refah tabani ve onlardan dahada asiri olan dinci guruplarin adamlariydi. Kim inanir bu hikayelere? 15 yildan beri hangi bir Refah ve benzeri siyasetlerin tabani 37 cani anmak icin Sivas'ta bulundu? Kebap salonunu acanlar kim acaba? ve orada et yiyenleride bilmek gerek. Hem yakacaksin hemde sucu baskasinin üzerine atacaksin. Seriatcilarin herzamanki tavirlari, takkiyecilik. Eger olayin sorumlusu MIT se bunun anlami REFAH partili belediye baskanida MIT in adamiydi veya tüm Refahlilar MIT'tendi.Bu kadar komik bir iddia olurmu,insan gercekleri kabul edemese bile en azindan susar ve oturur yerine yorum yapmaz,Kabahati Özründen büyük diye buna derler,hem carpit hemde yorum yap,bravo valla tam dinci agzi yani nasilki Islami carpitarak Allahin dini olmaktan cikarmaya calisiyorlarsa aynen olaylarida carpitip sunmaktalar. saygilarla Alıntı
Φ Müslüm Türkses Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2008 Sivas Madımak'ı kaç gündür izliyorum sürekli dile getirerek sadece Türkiye'de Alevilerin yakıldığını iddia etmeniz,toplumda itici bir hava oluşturmaktadır. Beyler topu taca atmadan,BAŞBAĞLAR'ı da bu kadar neden yaad etmiyorsunuz işinize mi gelmiyor ?. Ayrıca oalyı Müslümanlar değil,Devlet'de değil ne üdüğü belirsizler tezaghalamıştır,ama hala daha bunun farkına varmamak Aziz Nesin'in tanımladığı,halk sınıfında olmakan öteye gitmeyen bir tavırdır. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2008 Madimaka karsi Basbaglari getirmek nekadar ****** oldugunuzu gösterir,Madimak bir katliamin sembolü olmustur,basbaglar veya derinbaglar degil kavga kavga müslümanlik ayaklarina yatipta insanlari bogazlayanlardir.Siz cikarsiniz katliamlari kinarsiniz budur insan olmanin yolu.Yok efendim Madimaktan bahsedip Basbaglari anmiyorsunuz demek Madimagi önemsememek demektir.bunun adi budur kardesim baska bir adi olmaz.Basbaglar oldu diyemi Madimagi kinamiyorsunuz yoksa.?Veya Madimakta yakilanlar alevi olmasalardi da naksiciler,veya nurcular olsaydi acaba yine basbaglarimi öne sürecekstiniz,sanmiyorum. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2008 Sivas Madımak'ı kaç gündür izliyorum sürekli dile getirerek sadece Türkiye'de Alevilerin yakıldığını iddia etmeniz,toplumda itici bir hava oluşturmaktadır. Beyler topu taca atmadan,BAŞBAĞLAR'ı da bu kadar neden yaad etmiyorsunuz işinize mi gelmiyor ?. Ayrıca oalyı Müslümanlar değil,Devlet'de değil ne üdüğü belirsizler tezaghalamıştır,ama hala daha bunun farkına varmamak Aziz Nesin'in tanımladığı,halk sınıfında olmakan öteye gitmeyen bir tavırdır. madimak ile basbaglar'in ne ilsikisi olabilirki. Bu güne kadar zaten her türlü katliama ayni cevaplar olmustur "ne üdügü belirsizler tezgahlamistir". Basbaglarida herhalde ne üdügü belrisizler tezgahladi. Öyle bile olmus olsa bu " ne üdügüü belirsizleri" bulmak devletin ve bizlerin görevi. Alıntı
Φ cırakıbrahım34 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 gazi olayları çözülüyor yakında madımakda çözülür ergenekonun derinlere inilsin ve cesaretle yürünsün yeter ki by Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 MADIMAK YANMAYA DEVAM EDİYOR Türkiye, 15 yıl önce naklen yayınlanan bir katliam izledi. İnsanlık tarihinin belki de en vahşi, en insanlık dışı katliamını… Cumhuriyet Devriminin önemli merkezi Sivas’ta, aydın, sanatçı, ozan, genç; 35 Cumhuriyet yurttaşı, emperyalist merkezlerin maşası yobaz güruhu tarafından yakılarak katledildiler. Aradan geçen uzun yıllar yangını söndüremedi. Yangın yüreklerde, vicdanlarda büyüyerek devam ediyor. İnsani boyutuyla tarifsiz bir acıdır yaşanan. 2 Temmuz yangını, Cumhuriyetimizi de, milletimizin birliğini de yakmaya devam ediyor. Sivas katliamı, Türkiye’nin 60 yıldır yaşadığı karşı devrim sürecinin önemli bir kilometre taşıdır. Madımak yangını, “Küçük Amerika” olmak zavallılığıyla başlayan, “Yeşil Kuşak”, “Türk-İslam Sentezi”, “Ilımlı İslam”, “Dinler Arası Diyalog” vb adı altında Yeni Dünya Düzeni saldırısıyla sürdürülen ve nihayet Büyük Ortadoğu Projesi ile doruğa çıkan karşı devrim sürecinin sıçrama noktalarından biridir. 2 Temmuz, bir yanıyla laik cumhuriyete karşı şeriatçı ayaklanmadır. 4 Eylüle, 23 Nisana, 29 Ekime meydan okumadır. Ancak meydan okumanın anlamını, dayanaklarını, planlayanlarını, amacını irdelemeden sadece bununla açıklamak, hem kolaycılık hem de olayın tarihsel anlamını kavramamaktır. Nitekim ¬Madımak katliamına ilişkin değerlendirmelerin hemen tamamı bu kolaycılığı seçmiş ve laikliğe karşı bir yobaz ayaklanması olarak tarifle yetinmiştir. Öte yandan kimileri de “sol” adına katliamın faturasını “devlete” kesmeyi yeğlemiştir. Bugünden bakıldığında 2 Temmuzu anlamak çok daha kolay… 2 Temmuzu bize ABD’nin ülkemiz ve bölgemizdeki uygulamaları anlatıyor. 2 Temmuz, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesinin ilk adımlarından birisidir. Başında ülkemizin yer aldığı, 24 Asya ve Afrika ülkesinin haritalarını yeniden düzenlemeyi, bölgeyi ABD’nin mutlak egemenliği altına almayı hedefleyen BOP uygulamasında, etnik ve dinsel ayrışmaları kışkırtmak, iç karışıklık ve iç savaşlarla milli devletlerin ortadan kaldırılması ez cümle bölge halklarını devletsiz bırakmak esası oluşturmaktadır. BOP’un Türkiye uygulamasında Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-dindar ayrışması yaratmak böylece milletin birliğini bozmak önemli yer tutmaktadır. Türkiye gibi devrimle kurulmuş ve güçlü bir milletleşme atağı ile milli devletini inşa etmiş bir ülkenin yıkılmasında etnik ve dinsel ayrışma önemli bir silahtır. İşte bunun için Maraş, Malatya, Sivas, Çorum katliamları gereklidir. Bunun için Madımak yangınları, Başbağlar katliamları kaçınılmazdır. Plan Amerika’nın, tamam da peki ya uygulayıcılar? Madımak’ın önüne yığılıp, “yak, yak” naralarıyla, “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” diye haykıran binlerce kişi nereden çıktı? Kim örgütledi, kim topladı? 1970’lerden bu yana Amerikan emperyalizminin projelerinde roller üstlenen hükümetler, onların kontrgerillaları, Çiller Özel Örgütleri, SüperNATO’ları, Fetullahçı Gladyoları… Tıpkı İstiklal Savaşımızın, 23 iç isyanını kurgulayan ve uygulayan Kuvvayı inzibatiye gibi… Emperyalizmin emrinde, onun planlarını uygulayan işbirlikçiler! Türkiye’nin geçmekte olduğu karanlık dehlizlerde süren yangını söndürmek, yeni yangınların zeminini yok etmek için çözümü ortaya koymak kaçınılmazdır. SİVAS DAVASI, AKP KAPATMA DAVASINDA DEVAM EDİYOR Sivas katliamının uygulayıcıları kısmen yakalandı ve yargılandılar. Uzun bir yargılama sürecinin ardından olayın “Cumhuriyete karşı gerici ayaklanma” olduğu yargı tarafından kesin olarak belirlendi. Bu doğru tespite karşın, katliamı planlayan merkezin belirlenmemesi, elebaşlarının yargılanmaması başta mağdurlar olmak üzere yurttaşları tatmin etmedi. Oysa dava halen devam etmektedir. “AKP Kapatma davası” aslında Maraş’tan, Malatya’ya, Çorum’dan, Sivas’a uzanan katliamların davasıdır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın gerek iddianamede gerekse esas hakkındaki mütalaada ortaya koyduğu gerçekler, kapatma davasının, Sivas davasının devamı olduğunu göstermektedir. YANGINI SÖNDÜRMEK Madımak yangını devam ediyor. Yangını, “kebapçıyı kapatıp müze yapmak”, “Alevi kimliği -bir anlamda azınlık kimliği- oluşturmak” veya “Cemevlerine ibadethane statüsü kazandırmakla” söndürmek mümkün mü? Ortaçağı tasfiye etmeden, emperyalizme bağımlılığa son verip tam bağımsızlığı sağlamadan kısaca yangının siyasal ve toplumsal zeminlerini yok etmeden yangını söndürmek mümkün mü? Yangını söndürmek ve yeni yangınların zeminini yok etmek ancak bunu hedefleyen bir program ve iktidar ile olanaklıdır. Ülkemiz, sınanmış ve başarılmış bir programa sahiptir. Bu Kemalist Devrim’in programıdır. “Türkiye, karşı karşıya olduğu tehditleri ancak yeniden yapılanarak, Kemalist Devrim’in kurumlarını ve toplumunu yeniden örgütleyerek göğüsleyebilir. O nedenle muhafaza edilecek bir Cumhuriyetimiz değil, yeniden kurulacak bir Cumhuriyetimiz vardır.” “Türkiye halkı, Kurtuluş Savaşı’nı başarıya ulaştırarak ve Cumhuriyet’i kurarak, Türk milletini devrimle oluşturmuştur. Cumhuriyeti kurma iradesine ve eylemine, eşit yurttaşlık bağına, ortak millî kültüre ve birlikte yaşama arzusuna dayanan millî birliğimizi pekiştirmek ve kaynaşma sürecini ilerletmek; özgürleşmenin gereğidir.” “Laiklik, millî egemenliğin ve halk iktidarının şartıdır ve demokratik devrimlerdeki bu içeriğiyle hayata geçirilmelidir. Din bir vicdan işidir. Dünya işleri, devletin bağımsızlığı, milletin egemenliği, vatanın bütünlüğü ve halkın mutluluğu esaslarına göre düzenlenmelidir. Türkiye şeyhler, müritler, dervişler ve mensuplar ülkesi olamaz. Alevi yurttaşlarımızın azınlık konumuna düşürülmesine izin verilmesi düşünülemez.” “Herkes, vicdan, kanaat, dinî inanç veya inanmama özgürlüğüne sahiptir. Herkes, ibadetini serbestçe yapar. İnsanların ibadet ihtiyaçlarını karşılayan yerler kapatılamaz.” “Dinler hakkındaki bilgi, felsefe, tarih ve sosyoloji derslerinde verilir.” Program vardır. Bütün mesele, bağımsız millî devletimizi halkçılık temelinde yeniden örgütleyecek bir meclis ve hükümetin oluşturulmasıdır. Yangını söndürmenin birinci adımı buradadır! Alıntı
Misafir huseyinn Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 Güneşli bir temmuz günü ulaşmıştı haberleri. Antalya'da dostlarla birlikte bir bahçede oturmuş çay içiyorduk. Rengarenk yaz çiçekleri, televizyondan bahçeye düşen yangın görüntüleri ve " ölenlerden kimlikleri belirlenenler" le birden cehenneme dönüşmüştü. Ölmenin onursuzluk, yaşamanın tonlarca ağırlıkta bir yük olduğu günlerden biriydi. Hatırlıyorum; Hasret'i son gördüğüm gün gelmişti aklıma önce. Almanya'da Köln şehrinde, tren istasyonundaydık arkadaşlarla. Onu demiryolunun karşı tarafında gördük. El salladık karşılıklı, hal hatır sormaya başladık uzaktan. Sonra tren geldi karşı tarafa, bir süre bekledi ve hareket etti. Uğultusunu bırakarak uzaklaştığında, o yoktu. Sonradan düşündüm de, Almanya'da ulaşım araçlarının dakikliği, son görüşmemizi kısacık kılmıştı. Ama bugün onu her düşündüğümde, o günkü gülüşü ve nadir siluetiyle geliveriyor karşıma. Sonra bir ilkbahar sabahı, Ankara'da, Zafer Çarşısı'nda çay içişimiz, eşine sevgiyle bakışı... Telefonunun hep borcundan dolayı kapalı oluşu.. Geride kalanların anlattıkları sonra. Kaçış yolu ararken pencereden baktığında başına isabet eden parke taşı. Geriye dönüp, yüzü kan içindeyken bir sigara yakıp, bir tane de Arif Sağ'a uzatırken; "Yak hocam yak. Bu son sigaramız" deyişi. Olayı başından sonuna kaydettiği video kameranın filmiyle birlikte hala kayıp oluşu.. Babasının tek oğlunun ardından sessizce ağlayışı.. Gördüm anaların ağlamasını, Babaların ağlaması bir başka. Babaların ağlaması bir beter. demiş Hasan Hüseyin. Hasret'in babasının ağlayışı, ağustosta çam ormanı yangınıydı. Ölümünden üç ay sonra doğan bir erkek çocuğunun babası; Hasret Gültekin...Şelpe ustası ve türkü söylemenin... İçin için süren yangının alevleriydi yükselen Madımak'tan, "Yaralarımızı saralım. Oy beni, dertler ortağı toprak" diyen Hasret toprakta şimdi. Kiminle kardeşiz, görmediniz mi hala? Yanan köylerin, gözaltında kaybolanların, faili meçhullerin ülkesinde kardeş bedenlerden yükselen dumanlar yakmadı mı genzinizi hala ? İlkay Akaya hasretgultekin.com Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 Bunlar kendi ülkesini tanimiyorlar? bunlar peygamberini tanimiyorlar? bunlar hosgörüyü tanimiyorlar? bunlar ATASINI tanimiyorlar? bunlar Bizim icin sabahlara kadar çalışarak bu şahane ülkeyi bize emanet edenleri tanimiyorlar?... Bunlar Mustafa kemal Atatürk'ün Türkiye'nin kuruluş sürecinde uyguladıgı ve oturtmaya calıştıgı ilkelerini tanimiyorlar Bunlar bu ülkenin ozanlari tanimiyorlar? bunlar bu ozanlarin sazindan cikan edalari tanimiyorlar? o ozanlarin o saza her dokunusunda ya Muhammet ya Ali dediklerini tanimiyorlar EVET TANIMADIKLARINI BUNLAR YAKIYOR... Efendi Türkler Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2008 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'taki Madımak Oteli'nde gericiler tarafından vahşice ateşe verilen 35 insanımızı saygıyla anıyor ve bu katliamı lanetliyoruz. İnsanlık tarihinin utanç sayfasını oluşturan bu büyük katliamların bir daha yaşanmaması için; kardeşlik ve barışa ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda, vahşi katliamın gerçekleştirildiği Sivas Madımak Oteli'nin "Barış ve Kardeşlik Müzesi" haline getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. "Bu kampanya ile bir şeyler değişir mi bilmiyorum ama denemekte yarar var... Şimdiye kadar 7260 imza toplanmış... Bu her dakika daha da çok artıyor... Destek verirsek müze olmasında katkımız olabilir..." http://www.alevionline.com/madimakmuzeolsun.asp Hadi arkdaşalar o vahşeti yaşatan ****** ve onları destekleyenlere tokat olması adına Madımak müze olmalıdır diyorsan imzanı at!!!! Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2008 Yüreğim Sızlar.. Sivas, Mustafa Öztürk ...... Can Dündar’ın Sivas Katliamı Belgeseli‘ni izlemiştim geçenlerde.. O kadar doldum ki o belgeselde hemen doktorum Yeşil‘e bir e-psota attım.. O e-posta’nın üzerine yeni bir şeyler yazmam çok zor olduğundan, Yeşilin de izniyle o e-posta’yı yayınlıyorum.. “Yeşil.. Az önce tesadüfen bir linke tıklayıp tesadüfen bir belgesel izledim.. Ders çalışmak için kuzenin bilgisayarına oturmuştum, bir kaç dakika izleyip kapatacaktım video’yu ama karşıma çıkan Can Dündar‘dı.. Hiç değişmeyen ses tonuyla Madımak diyordu.. Sivas diyordu.. 93 diyordu.. Katliam diyordu.. Her dakika biraz daha kapıldım belgesele.. Sanki her saniyesinde zaman geriye gidiyordu, sanki her saniyesinde ben sivas’a biraz daha yaklaşıyordum.. Bu zamanın geriye, mekanın doğuya doğru gidişi bir noktada durdu.. 1993′ün Temmuz’unda, Sivas’ta, Madımak Oteli’nde bulmuştum kendimi.. Temmuz’un sıcağı yetmedi.. Cani cübbeliler “Allah’ın Ateşi” diye haykırarak otelimi ateşe verdiler.. 5.000 cumhuriyet düşmanı’nı durdurmak için gele gele 50 tane asker geldi, onlar da hiçbir şey yapmadan geri döndü.. İtfaiye yangına müdahale etmedi.. Komiser sanıp kurtardıkları kişi Aziz Nesin çıkınca 78 yaşındaki Nesin’i yangın merdiveninden aşağıya attılar bir köpek gibi.. Onlarca tekme yedi, polis arabasına gidene kadar, hatta arabanın içinde bile yumruk yemeye devam etti.. 37 tane aydın, 37 tane can yandılar cayır cayır.. Ben belki öldüm bu katliamda.. Belki de kurtulanların içindeydim.. Bilemiyorum.. Belgesel’in sonunda tam kayışları koparmak üzereydim ki son vuruşu yaptı Can Dündar.. Hafiften Sezen Aksu’nun sesini işitir oldum.. Sözleri katliamda can veren Metin Altıok‘a ait olan Kavaklar‘ı söylüyordu Minik Serçe.. Ordan sonra buğulu gördüğüm ekranı hiç göremez oldum.. Gözümde biriken yaş mıydı, yoksa otelden yükselen kara dumanlar mıydı bilemedim.. Sonra toparlamak istedim kendimi.. Ataol Behramoğlu’nun şu dizeleri çınlamaya başladı kulaklarımda Zülfi Livaneli’nin sesinden.. “Kucaklıyor beni Metin Altıok “Aldırma” diyor gülerek. Yaşamak görevdir yangın yerinde Yaşamak insan kalarak..“ Sonra farkına vardım.. Ben ölmedim.. Kurtuldum.. Yobazlar tarafından öldürülen Nesimi’sinden Uğur Mumcu’suna, Pir Sultan Abdal’ından Metin Altınok’una, Ahmet Taner Kışlalı’sına onlarca, yüzlerce, binlerce aydınımızın ruhunu da içime alarak yeniden doğdum.. Yaşamak görevdir yangın yerinde Yeşil’im.. Kal sağlıcakla..” Daha fazla uzatmadan Nazım ile bitiriyorum yazımı.. “Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.. “ http://video.google.com/videoplay?docid=7213947314297011810&hl=tr ...............................Arkadaşlar linki cop yapın ve lütfen Buyrun izleyin ................... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.