Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KANALTÜRK SATILDI


haveran

Önerilen İletiler

Eğer Türkiye'de medyada söz sahibi olmak şartı Kemalistler içinde varsa onun içinde izm olmak zorunda ve istesekte istemesekte ticaret yapmak zorundayız çünkü başka yollarla ekonomik özgürlüğümüzün olması mümkün değil...

 

Türk medyası ya fethullahçıların ya etnikçilerin yada patronların elinde o yüzden medya mağduru milyonlara laf anlatamıyoruz, çünkü insanlarımız görsel medyayı başka amaçlarla takip ediyor ve ne görürse ona inanıyor ve biz bütün bunların arasında medyada kendimize ticaret yapmadan yer bulacağımızı sanarsak çok yanılırız, o yüzden ben içerisinde bulunduğum tek amaçları Mustafa Kemal ilkelerini korumak ve yaşatmak olan insanların nasıl mücadeleler verdiğini biliyorum, medyada söz sahibi olmadan kitlelere ulaşmamız çok zor çünkü diğer tarafta medyaya sahip olanlar her eve her gün giriyor ve empoze ettikleri şeyleri ezberletiyorlar.

 

Şimdi biz bu durumda kemalizmi içine giremediğimiz evdeki insana nasıl anlatacağız?

 

Eğer bağımsız ve özgür bir güce sahip değilsek bütün bu çabalar boşa çıkacak demektir. Kendi medyanı kendin kuracaksın bunun için ticaret yapman gerekiyorsa onuda yapacaksın, oyunu kurallarına göre oynamak gerek donkişotluk yapmaya değil...

 

Küresel güçlerle savaşıyoruz sevgili godzilla içerisinde yer alsanda almasanda bizim oluşturduğumuz platformun zaten tek lideri var oda Mustafa Kemal Atatürk, onun ilkelerinden başka bir ilkemiz yok, burada Tuncay Özkan ismi öne çıkıyor olabilir peki sen başı olmayan bir oluşuma inanıyormusun, önemli olan birine güvenmek değil onu iyi gözlemlemektir eğer Atatürk'ü doğru anladıysak zaten onun ilkelerine ters bir yöne gitmeyiz. kimsede bizi o yöne götüremez, giden gitsin dönen dönsün derken ben başka şeyi kasdetmiştim sanırım yanlış anlamışsın...

 

Sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İlk olarak şunu söyleyeyim başkaları bizim birbirimize düştüğümüzü filan zannedebilir, öyle bir şey yoktur.Benim yazdıklarım hacizdi, zarardı, ziyandı diyenlere.

 

İkincisi; para olmadan hiçbir şey olmuyor, evet bunu anlıyorum ama her ikisini yürüten kişiler bu işi bu kadar alanen yapmadılar ilk önceleri.Sonradan "aaa bu bunun tükkanımıymış tühh ya bilsem almazdım" dediğim çok olmuştur.Bilmem anlatabildim mi? Çok heyecanlıydılar bir şey yapmak, kurtarmak istyorlardı ama bazı yerlerde ve zamanlarda gerekli olan sakinliği gösteremediler.Çok büyük bir kitleye sahip oldular ama aynı zamanda bir o kadarını da karşılarına aldılar.

 

Ben yine de ticaret ile diğer şeyleri yürütmenin çok zor olacağını söyleyeyim.Yavaş yavaş derinden derinden olur.O işler de ********** işidir.

 

yani neyse canım daha iyi bilenler var işte onlar da bişey yazarlar ama göremiyoruz.

 

ayrıca politika nın yazısında borçlar yazılmış nereye ne kadar şöyle bir topladım galiba 24,3 milyon dolar tutuyor.Geriye 5,7 milyon dolar kalıyor.Bilmem yanii yeni tv, yeni masraf sonu yine hüsran olur.Madem öyle Kanal B ye ortak olsun bence .

-------------------

Bu arada ben yanlış anlamadım canım, o yazdığım nerede durduğumu göstermek içindi.(yanlış veya doğru orası ayrı bir konudur)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:)

 

Bunun yani bizkaçkişiyiz hareketinin endeşeli ve büyük çoğunluğu birikimli insanların oluşturduğu bir platform olduğu herkesin amatörlüğünden bariz belli olmuyor mu?

 

ne ticaretten ne siyasetten ne de yerine göre kıvıran politikacılar gibi olmaktan anlamayan sadece Türkiye'nin kemalist çizgiden nasıl uzaklaştırıldığını farkeden ve durumdan vazife çıkarıp (siyasetten ümidini kestiğimizden) BİRŞEY yapmaya çalışan insanlarız biz...

 

doğrularımız olduğu kadar yanlışlarımız ve eksiklerimizde elbette var ama bu bizi geri bırakmayacak sevgili dostum orası burası yok nerede durduğumuz belli bizim amipler gibi bölünerek çoğalacağımıza bir bütünün içinde hareket edelim diyoruz o yüzden partiler ve dernekler üzeri diyoruz siyasi seçimi (antikemalist olmayan) herkes bu çatıda toplanabilir.

 

bu hareket hızlı büyüyor ve o yüzden saldırılar bu kadar çok belkide Türkiye kuvayi milliye hareketinden bu yana ilk kez bu kadar büyük kitleleri harekete geçiriyor.

 

benim bu konuda bir tespitim var bizde neden para yok biliyormusun (cumhuriyetçilerde) çünkü bütün sermayemizi eğitime harcıyoruz kafamızın içini dolduruyor ticaret yapmayı sevmiyoruz kültür biriktiriyor para biriktirmiyoruz ama ekonomik özgürlüğümüzü ve gücümüzü arttırmak zorundayız.

 

Tüccar zihniyeti yok bizde o yüzden bak işte hiç bir kodaman cumhuriyete sahip çıkmıyor çünkü onların kafasının içi borsa bilgileri ile dolu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tuncay Özkan'in sucu neydi? ****** yapmamasiydi,yani AKP icin pervane olmamasi onun ***** yapmamasi,onu elestirmesi hemde acimadan elestirmesi,adam gibi yayinlar yapmasi eglence medyasi olmamasiydi.Özkan'in en cok eletirenler helede karsi kesime kanali satmakla Özkan'i farkli bir kimlige sokmaya calisanlar AKP **** medya ve ne yazikki Kanaltürk'ün satilmis olmasinin verdigi öfkeyle sasirmis olan bazi Özkan sempatizani kisiler.

Özkan kanali satmasaydi devlet el koyacakti,satmak zorundaydi artik bu gercegi bilmek ve ona göre elestiri hakkimizi kullanmak zorundayiz.Tuncay Özkan Atatürk'cü bir kisiliktir bunu inkar etmek Tuncay Özkan'i tanimamis olmak demektir.Cumhuriyet mitinglerinin mimari Tuncay Özkan'dir.Diger medya kanallarinda calisanlar mali yönden köseyi döner servet yaparken Kanaltürk'te calisanlar aylarca maas alamadilar buna ragmen calistilar demekki onlar birseye inaniyordular.Tuncay Özkan kanali satmak durumundaydi hem borcluydu hem büyük bir baski vardi üzerinde,hükümetin baskisi degil tüm AKP medyasinin baskisi.Medyanin AKP yanlisi oldugu bir ortamda muhalif medya olmak kolay degildir.

Bnece Tuncay Özkan'i elestirmeden önce vicdanimiza danismaliyiz,ve sunu demeliyiz,eger Kanaltürk satildiysa bu Tuncay Özkan'in sucu degil Kanaltürk'e baski yapanlarin bir ayibidir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

doğru tespitler ve mantıklı açıklamalar yapmışsınız tebrikler. işin duygusal tarafı hepimizi incitti ve yaraladı ancak şartlar ve gerçekler ne yazık maddi olanaksızlıklarımızı zorladı ve kanalımız satılmak zorunda kalındı bu misyona inanmışların yolundan döndüğü anlamına gelmiyor birgün gelir bize karşı esen rüzgar bizden taraf esmeye başlar ve o güne kadar herkes eteğindeki taşı döker şimdi kaç kişi olduğumuzdan çok kaç nitelikli insan olduğumuzun anlamı daha büyük benim için çünkü çoğulculuğun hezeyanlarını yaşıyoruz hepimiz ve çoğunluğun yanlış yaptığı yerde bir kişi doğru yapsa sırıtır yanlış olan sırıtışı değildir çoğunluğun bakışıdır. saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben size katılmıyorum...Çünki bilakis t.ö. onlara kazık atmıştır...Öyle ki;30 mil.doları onlardan başka kimse vermezdi...Uyanık olun...T.Ö.bizi hemencecik satacak kişiliğe sahip biri değil...O geleceğin başbakanıdır...Ve aslında Türkiye yavaş yavaş liderini bulmaya başlamıştır...Henüz fotoğraf net değildir...Dikkat c.h.p.onun üyeliğini red etti...Çünki aday olsaydı kazanırdı...Ve baykal tırstı...Tayyip tırstı...Dinci basın tırsıyor...Unutmayın ki,o şahsın azmi ve aşkıyla cum.mitg.leri birbuçuk milyona ulaştı...9 şiddetinde siyasi deprem oldu...Ve tusinami etkisi ile a ve k partisi 47.6 oy aldı...Nebi diyor ki,"hainler korkak olur..."Neymiş iki kişiden biri onlardanmış...Ama bizim birimiz onların beşine bedeldir...Türban kadının iffeti ve haysiyetini sembolize eder...******************...Evet biz kurtuluş savaşını dinin,vatanın ve kadınımızın namusu için verdik...Fakat onun başörtüsü için değil...Evet milletin onuru ve bayrağın şanı için verdik fakat bir bez parçası için değil...Ve o yüzden bize o bayrağın ve başörtüsünün bez olan kısmını dayatmasınlar anlamı büyüktür...Şanınız ve iffetiniz varsa manası büyüktür? yoksa hiçbir anlamı yoktur...O yüzdendir ki,Atatürk yunan bayrağının kaldırılmasını istedi...Çünki o bez parçası değil milletin namusunu temsil ediyordu...Artık şimdi akılları başa almanın zamanı değil mi? Ve unutmayın ki;Nebi:"Hainler korkak olur..." demiştir...Atatürk gençliğine selam...Mehdi böyle söyledi...

 

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

Date: Tue, 13 May 2008 17:29:44 +0300

From: [email protected]

To: [email protected]; [email protected]; [email protected]; [email protected]; [email protected]; [email protected]

Subject: ÖZKAN'IN GERÇEKTE SATTIĞI NEDİR?

 

ÖZKAN'IN GERÇEKTE SATTIĞI NEDİR?

 

Hadi canım bu kadarı da olmaz dedirten bir olayla karşı karşıyayız. Laik ve ulusalcı çizgisiyle bilinen Kanaltürk sahibi Tuncay Özkan, TV kanalını sattı. Buraya kadar sorun yok. Sorun, Kanaltürk'ü sattığı kişilerin AKP'ye ve Fethullahçılara yakınlığıyla bilinen Koza İpek grubu olması…

AKP ve Fethullahçılara karşı Kanaltürk'te o kadar program yap, Cumhuriyet mitinglerine öncülük et, işi "bizkaçkişiyiz" muhalefet hareketini örgütlemeye kadar götür; sonra da TV'yi eleştirdiğin, karşı geldiğin anlayışın kucağına teslim et. Gerekçede kanalın artık maaş ödeyecek durumunun kalmayacak kadar borçlanması… İktidarın baskıları… vs

Bir kere Tuncay Özkan'ın onca misyon adamlığı pratiğinden sonra, kanalı satacak başka adam mı bulamadı ki, programlarında yerden yere vurduğu Fethullahçıların güzide yüzlerinden olan Akın İpek'e sattı. Başka olanağı yok muydu? Turgay Ciner başta olmak üzere kanala çeşitli teklifler geldiği biliniyor. Daha ucuz da olsa onlardan birini tercih edebilirdi. Ya da yobazlara karşı bir mevzi bir kale olarak gördüğü Kanaltürk'ü satmak yerine iktidarın baskısına karşı "vuruşarak" cevap verip kanalını kendi eliyle kapatabilirdi. Ama o hiç birisini yapmadı. Yobazlara karşı bir savaş mevzisi olarak gösterdiği ve bir sürü de insanı buna inandırdığı TV kanalını kendi elleriyle götürüp, düşman dediği adamlara 3-5 kuruş karşılığında teslim etti.

Gericiliğe karşı bir mücadele içinde olduğunuzu düşünün, bu mücadelenin en önemli mevzilerinden birinin de, bir TV kanalı ve onun sahibi olduğuna yürekten inanıyorsunuz. Bir gün uyanıyorsunuz ki, TV kanalı, sahibi tarafından mücadele yürüttüğü Fethullahçılara satılmış. Olacak iş değil. Tuncay Özkan kendine ve kanalının verdiği mücadeleye inanan insanları yarı yolda bıraktı. Deyim yerindeyse onları sattı. Sadece 25 milyon dolara.

Burada Akın İpek'in yeni bir kanal kurabilecekken Kanaltürk'ü satın alması ulusalcıları demorilize eden psikolojik bir manevra olarak görülebilir. Bence bu durum, at izinin it izine karıştığı bu noktada talidir. Yeryüzünün neresinde olursa olsun, farklı dünya görüşlerinin çatışmalarının yoğunlaştığı dönemlerde bu tür manevralar yapılır. Bunda şaşılacak bir şey yok. Burada asıl görülmesi gereken Tuncay Özkan'ın bilerek ve isteyerek kendi kalesine attığı goldür. Tuncay Özkan gericiliğe karşı mücadele eden insanları kandırmıştır. İlk önce kendinin bir misyon adamı olduğuna inandırmış. Sonra da kanalını bu insanlara bir mevzi gibi göstermiştir. AKP iktidarını en fazla eleştiren kanal ünvanını elde ederek Kanaltürk'ün satış değerini arttırmış, sonra da malüm satışı gerçekleştirmiştir.

Burada imam cemaat meselesi de ister istemez gündeme geliyor. Bu vesileyle Tuncay Özkan'ın imamlığının sahteliği de ortaya çıktı. Onun niyeti yobazlara karşı verilen kavgada öncülük değil, ulusalcı kesimin mücadelesinden rant sağlamakmış. Nitekim sağladı da.

Trajedinin başladığı nokta da burası bence. Trajediyi yaşayanlar, hayal kırıklığına uğrayanlar, yalnız kaldıklarını düşünenler Özkan'ın asıl niyetinin yobazlara karşı mücadele falan değil de, cebini doldurmak olduğunu göremeyen binlerce insan. Özkan'ın gerçekte sattığı bir TV kanalı değil, binlerce insanın inandığı ve arkasında durduğu politik değerlerdir. Ve bu binlerce insan, Özkan ve onun gibilere söyleyecek sözlerini şimdiden hazırlamalıdır. Evet, "bizçokkişiyiz" ama aramızda senin gibi sömürücülere yer yoktur.

 

 

http://www.istanbulcikmazi.com/?yazar=105&sira=1

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başörtüsü Türk kadınının iffeti ve namusu değildir asla olamaz.

 

Türk kadınının namus ve iffet için başına bişey bağlaması gerekmez ve o bağlanan şey insanın namusu olamaz ve ona namus veremez.

 

Namus söz verdiğinde tutmaktır, yalan konuşmamaktır , kimseyi ve vatanı satmamaktır, dini ve vicdanı sömürmemektir, başını çıkar için örtmek iffet değil iffetsizliktir.

 

Namus ne bacak arasında ne de başına bağladığı insan icadı nesnededir o insanın içindedir ya vardır ya yoktur herhangi bir örtü ile alamazsınız.

 

Ben Kanaltürk'e reklam vermesini rica etmek için Türkiye'de 100 kuruluşa bizzat kendim mesajlar attım ve ben bu kanalın hangi şartlarda satıldığını gayet iyi biliyorum uzaktan ***** okumasın hiç kimse.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başörtüsü Türk kadınının iffeti ve namusu değildir asla olamaz.

 

Türk kadınının namus ve iffet için başına bişey bağlaması gerekmez ve o bağlanan şey insanın namusu olamaz ve ona namus veremez.

 

Namus söz verdiğinde tutmaktır, yalan konuşmamaktır , kimseyi ve vatanı satmamaktır, dini ve vicdanı sömürmemektir, başını çıkar için örtmek iffet değil iffetsizliktir.

 

Namus ne bacak arasında ne de başına bağladığı insan icadı nesnededir o insanın içindedir ya vardır ya yoktur herhangi bir örtü ile alamazsınız.

 

Ben Kanaltürk'e reklam vermesini rica etmek için Türkiye'de 100 kuruluşa bizzat kendim mesajlar attım ve ben bu kanalın hangi şartlarda satıldığını gayet iyi biliyorum uzaktan ***** okumasın hiç kimse.

 

Ulu Pir Yüce Gerçek Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli diyor ki;

 

"Kadının yüzünün peçesi,kadınlık iffeti ve haysiyetidir..."

 

Sadakne ya Pir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet sayın mehdi (bu arada mehdide çağa ayak uydurmuş internetten ulaşıyor insanlığa)

 

Evet hatta kadının biri bu yüzden kocasını boşamış :D

 

Yanlış duymadınız arabistan'ın bir yerinde geleneklere göre kadının yüzünü kimseye göstermemesi gerekiyormuş 30 yıllık evli olduğu kocası birgün dayanamamış kadının yüzüne uykusunda bakmış kadında uyanmış mı, bunun üzerine geleneklere karşı geldiği için kocasını boşamış... :P

 

Hacı bektaş'a bu iftirayı atmamak lazım. Hz. Peygambere isnat edilen böyle saçma sapan o kadar söz var ki... Yazık oluyor, kadının yüzünün peçesi ne iffettir ne haysiyet eğer öyle ise yaratıcı kadına büyük haksızlık yapmış demektir. Kuran'da bile böyle bir bahis söz konusu değilken sizin gibiler bu safsatalarla insanları kandırıyor.

 

Kadın erkek gibi bir bireydir beyefendi, beynide, iffetide, bedenide kendi özgürlüğündedir insanları bu kadar saf yerine koymayın birgün aynı saflığa siz düşersiniz bugün olduğu gibi...

 

Ben sokakta sizin tarif ettiğiniz gibi kadınlar görüyorum artık 2008 yılında kendilerini çuvala sokmuş sanki cüzzamlıymış gibi (hatta insan değilmiş gibi) *********bir giysi ile dolaşıyorlar ve bunlar iffetli ve namuslu oluyor öyle mi?

 

İffeti ve namusu yanlış yerde arıyorsunuz. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ulu Pir Yüce Gerçek Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli diyor ki;

 

"Kadının yüzünün peçesi,kadınlık iffeti ve haysiyetidir..."

 

Sadakne ya Pir...

 

“Aşık bilir aşıkların suçunu... Cennet sandım yar koynunun içini... Tarayıp zülfünü, düzelt saçını... Hilal kaş üstüne sal kara gözlüm’ demiş Karacaoğlan Toroslar’dan...

 

 

:shuriken:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nasreddin Hoca evlenmiş.Evleneceği kadının yüzünü o zamanlarda kimse göremiyormuş.Evlendikten sonra ilk gece görebiliyormuşsun fıkra bu ya.Evde hanım yüzünü açmış ki ne çirkin.Hocaya sormuş:''Hoca, yüzümü kime göstereyim kime göstermeyeyim?'' diye.Hoca da ''Bana gösterme de kime gösterirsen göster!'' demiş. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunlarda Hacı Bektaşi Veli'den her birini üzerinde düşünerek okumanızı öneriyorum. :)

 

 

- Ara bul !

- Her ne ararsan kendinde ara!

- Dili, dini, rengi ne olursa olsun, iyiler iyidir.

- Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayın.

- İncinsen de incitme !

- Eline, diline, beline sahip ol !

- Kadınları okutun!

- Dinine dizlerinle değil, kalbinle bağlan!

- Okunacak en büyük kitap insandır.

- İnsanın değeri, yüreğinin ağırlığı kadardır.

- Düşünce, eylem ve sevgi, Tanrı’nın tadıdır.

- En büyük kerâmet çalışmaktır.

- Okunacak en büyük kitap insandır.

- İlim beşikte başlar, mezarda biter.

- En yüce servet ilimdir.

- İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.

- Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu !

- Benim Kâbem insandır.

- Kendine ağır geleni başkasına yapma !

- Asıl kör, nankördür.

- Düşmanının bile insan olduğunu unutma !

- Sürekli olarak mutlu olmak istiyorsan, herkesle dost ol, kimseye kin ve

haset besleme !

- Çalışmadan geçinenler bizden değildir.

- Özünü bilirsen özürden kurtulursun.

- İnsanın cemâli sözünün güzelliğidir. (İnsan iyi sözlüyse güzeldir, kötü

sözlüyse çirkindir.)

- Peygamberler ve Erenler, insanlığa Tanrı’nın hediyesidirler.

- Doğruluk dost kapısıdır. (Onunla dostlar edinirsin)

- Dikkat et, lokma seni yemesin, sen lokmayı ye !

- Mârifet, nefsi silmek değil, bilmektir.

- Allah ile gönül arasında perde yoktur.

- Oturduğun yeri pâk et, kazandığın lokmayı hak et.

- Madde karanlığı, akıl nûru ile; cehâlet karanlığı, ilim nûru ile; nefis

karanlığı marifet nûru ile;

gönül karanlığı da aşk nûru ile aydınlanır.

- Yolumuz ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur.

- Sen seni bilirsen yüzün Hüdâ’dır; sen seni bilmezsen, Hak senden

cüdâdır (ayrıdır).

- Bizim semâhımız, tanrısal bir aşktır.

- Bizi sevenlerin gönüllerinde biz oturur, dillerinde de biz

konuşuruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunlarda Hacı Bektaşi Veli'den her birini üzerinde düşünerek okumanızı öneriyorum. :)

 

 

- Ara bul !

- Her ne ararsan kendinde ara!

.

.

.

- Bizi sevenlerin gönüllerinde biz oturur, dillerinde de biz

konuşuruz.

 

Yukarıdaki alıntıların hissettirdikleri ve de ordaki öğütlere çok güzel demenin dışında başka söze ne hacette ama...işte burası benim için önemli.İnancın kendi içinde ortaya çıkmış farklı felsefi(!) yorumları var.Yukardaki bakış açısı da onlardan biri.Ne söylüyor bana.Şekilci olma amenna.İyi de şekilci olma derken inancın her türlü maneviyatı oluşturan şekillerini tatlı cümlelerle es geçiyor.Yorumdur tabi.Okunacak en büyük kitap insan diyor,paki Kuran için ne diyor.Kuran insanı okunacak kitap olarak görmüyor mu ki bir anlayışın cevabıymış karşılığıymış gibi söylenmiş.Benim Kabem insandır diyor,sizin kabeniz şekildir cevabını veriyor ilginç.Şekli Kabe insana önem verme demiyor ki...Dinine dizlerinle değil kalbinle bağlan diyor.Namaz şekildir diyor.Kuran da namaz Allah'a kalble bağlanmanın en önemli yoludur diyor.Amaç aynı da amaca ulaşacak yollar faklı gösterilmiş...Orda söylenenler hasıl olur inşaallah Sayın Sardunya yürünen yollar farklı olsa da...

 

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yukarıdaki alıntıların hissettirdikleri ve de ordaki öğütlere çok güzel demenin dışında başka söze ne hacette ama...işte burası benim için önemli.İnancın kendi içinde ortaya çıkmış farklı felsefi(!) yorumları var.Yukardaki bakış açısı da onlardan biri.Ne söylüyor bana.Şekilci olma amenna.İyi de şekilci olma derken inancın her türlü maneviyatı oluşturan şekillerini tatlı cümlelerle es geçiyor.Yorumdur tabi.Okunacak en büyük kitap insan diyor,paki Kuran için ne diyor.Kuran insanı okunacak kitap olarak görmüyor mu ki bir anlayışın cevabıymış karşılığıymış gibi söylenmiş.Benim Kabem insandır diyor,sizin kabeniz şekildir cevabını veriyor ilginç.Şekli Kabe insana önem verme demiyor ki...Dinine dizlerinle değil kalbinle bağlan diyor.Namaz şekildir diyor.Kuran da namaz Allah'a kalble bağlanmanın en önemli yoludur diyor.Amaç aynı da amaca ulaşacak yollar faklı gösterilmiş...Orda söylenenler hasıl olur inşaallah Sayın Sardunya yürünen yollar farklı olsa da...

 

MUHABBETLE...

sayin FUZULİ' yürünen yollar farkli olsada yürünen yollar cagdaslik yolu, bugün ülkemiz köylerinle belki yakalayamadigi cagdasligi fakat sehirlerimizin kiyisindanda olsa cagdas dünya ile birlikte yol almaktadir! bugün sehirlerimizde yasayan bir bayani Türban taktirabilirsin ama rujunu birakta gel diyemezsin buna hic bir erkek cesaret edemez? ÖYLE DEGILMI sayin Arkadasim... hiiim unuttum köydeki bayanida Türban taktiramazsin onunda kendisine Ait esarppi vardir!

 

 

:shuriken:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayin FUZULİ' yürünen yollar farkli olsada yürünen yollar cagdaslik yolu, bugün ülkemiz köylerinle belki yakalayamadigi cagdasligi fakat sehirlerimizin kiyisindanda olsa cagdas dünya ile birlikte yol almaktadir! bugün sehirlerimizde yasayan bir bayani Türban taktirabilirsin ama rujunu birakta gel diyemezsin buna hic bir erkek cesaret edemez? ÖYLE DEGILMI sayin Arkadasim... hiiim unuttum köydeki bayanida Türban taktiramazsin onunda kendisine Ait esarppi vardir!

 

 

:shuriken:

Çağdaşlıktan kastınızı anlayamadım Sayın Efendi Türkler!Çağdaşlıktan kastınız şehirde aynı apartmanda yaşayan insanların dahi birbirini tanımaması hangi halde olduğunu sormaması,modern giyimli modern soyguncuların olması,gece kulüplerinin bolca olması sabaha kadar içki banyosu yapılması(Kimseyi ilgilendirmez tabii özellikle vurgulayayım da başka anlam çıkarmayın...),şehir insanın daha çok buhran yaşamaya meyilli olması vs. vs. bunlardan bahsetmiyorsun değil mi?Bunların hiçbiri köylerde yok da.Bakın köylülerimiz de çağa ayak uydurmak için köyünden sıkılıyor şehre geliyor.Köyde takip edemiyorsun çağı.Sizin türban dışında başka değerlendirme ölçütünüz yok galiba?Şehirde çağdaşlık o kadar hat safhadaki üniversiteye girebilmek için bile türbanlıysan(!) çağdaş olduğunu eğitimi hak ettiğini göstermek için çağdaş,anlayışlı,özgürlükçü,demokrasi hayranı çağdaşlığın mihenk taşı büyüklerimize kanıtlamak zorundasın.Başı örtülülerden değil aklı örtülülerden kork demişti biri...Başı örtülü olanın aklı örtülü olabilir başı örtülü olmayanın da aklı örtülü olabilir...

 

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çağdaşlıktan kastınızı anlayamadım Sayın Efendi Türkler!Çağdaşlıktan kastınız şehirde aynı apartmanda yaşayan insanların dahi birbirini tanımaması hangi halde olduğunu sormaması,modern giyimli modern soyguncuların olması,gece kulüplerinin bolca olması sabaha kadar içki banyosu yapılması(Kimseyi ilgilendirmez tabii özellikle vurgulayayım da başka anlam çıkarmayın...),şehir insanın daha çok buhran yaşamaya meyilli olması vs. vs. bunlardan bahsetmiyorsun değil mi?Bunların hiçbiri köylerde yok da.Bakın köylülerimiz de çağa ayak uydurmak için köyünden sıkılıyor şehre geliyor.Köyde takip edemiyorsun çağı.Sizin türban dışında başka değerlendirme ölçütünüz yok galiba?Şehirde çağdaşlık o kadar hat safhadaki üniversiteye girebilmek için bile türbanlıysan(!) çağdaş olduğunu eğitimi hak ettiğini göstermek için çağdaş,anlayışlı,özgürlükçü,demokrasi hayranı çağdaşlığın mihenk taşı büyüklerimize kanıtlamak zorundasın.Başı örtülülerden değil aklı örtülülerden kork demişti biri...Başı örtülü olanın aklı örtülü olabilir başı örtülü olmayanın da aklı örtülü olabilir...

 

MUHABBETLE...

sayin 'FUZULİ' cagdasligi cok yanlis yerlerde ariyorsun berdel geleneklerin oldugu yerde besik kertmelerin oldugu yerde, törelerle oturulup kalkinan yerde, kan davasinin izi sürülen yerde, imamlarin kadinlari dövdügü yerde, 50.yasindaki adamlarin daha 17.yasindaki kizlarin izini sürdügü yerde Genlerimiz hala bozkır günesinde sımsıcakken, cagdaslik demokrasi üsütüyor mu demek istiyorsunuz? o zaman sehirlere kilit vuracaksin,,

 

:shuriken:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başörtüsü ile iffet, namus ve haysiyet sahibi olunmaz, başını örtmeyendede bulunmaya bilir bunlar... Yani başına koyduğu örtü ile hiç bir şey olunmaz... Bir şey sormak istiyorum, dinde sorgulama olur mu olmaz mı?

 

Eğer olur ise nasıl olmaz ise neden?

 

Çünkü buna göre bizim kafamızda beliren sorulara kim nasıl yanıt verecek yanıt verilemeyecekse ne olacak?

 

Örneğin: Saç ne işe yarar, kirpik ne işe yarar, kaş ne işe yarar? Allah yaratırken bunlara neden gerek duymuştur saçın kutsal bir yanı mı vardır?

 

yoksa hepsi tamamen bilimsel olarak açıklanabilir bedeni ihtiyaçlardan mı kaynaklanmaktadır?

 

Fuzuli arkadaşım,

 

Amaç hem dini hem vatanı çağdaşlığa taşımaksa bağımsız ve özgür düşünmek ve ifade etmekten yana olmaksa evet aynı ve o yol mutlak aydınlığa çıkacaktır. Yok amaç dini kısır bir döngüde yorumlamaksa ve asla sorgulanmasına izin vermemekse (bu dini ahmetin mehmetin humeyninin fethullahın) dini yapmaktan başka bir şey olmayacak eğer öyle ise amaç aynı değil... Ve o yol karanlığa çıkar...

 

Evet islam felsefesinde çeşitli yorumlar bulunmaktadır bir taraf ilmihal ve ritüellerle sistemli ve şekilsel bir anlayış varken diğer yanda ruhani, manevi ve akılcı yorumlar var ritüellerin ve şeklin çok arka planda kaldığı anlayış...

 

Birinci anlayışı benimseyen gök dinlere inananlar genellikle baskıcı ve kuralcı davranmışlar ve toplumlara belli anlayışları zorla kabul ettirmişlerdir... Bugün olduğu gibi... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayin 'FUZULİ' cagdasligi cok yanlis yerlerde ariyorsun berdel geleneklerin oldugu yerde besik kertmelerin oldugu yerde, törelerle oturulup kalkinan yerde, kan davasinin izi sürülen yerde, imamlarin kadinlari dövdügü yerde, 50.yasindaki adamlarin daha 17.yasindaki kizlarin izini sürdügü yerde Genlerimiz hala bozkır günesinde sımsıcakken, cagdaslik demokrasi üsütüyor mu demek istiyorsunuz? o zaman sehirlere kilit vuracaksin,,

 

:shuriken:

 

Kavramlar,vakalar ''çağdaşlık'' kelimesiyle yoldaşlık edince göze daha bir yumuşak ve eleştirilme kaygısından azat edilmiş bir tavırla çıkıyor.Makyajlanmıştır,zihin alıştırılmıştır artık ona çünkü çağdaşlık libasını giymiştir bir kere.Yukarda eleştirdikleriniz ve benim de onlara katıldığım üzere hergün yeni bir aşk(!) bulanların(Aradaki yaş farkı önemli değil çünkü onlar modern aşık...) ve ekranlarımıza çağdaşlık adına getirilen,sunulan insanların,parası adam tutup adam öldürmeye yetenlerin çağdaşlık naraları atıp gecenin kuytusunda çağdaşça hayat söndürenlerin,güçlü olduğu için hukuğu da kendine uyduran modernlerin,dağdaki çobana oy vermeyi layık görmeyip çağdaşça eleştiren sanatçıların,gazetecilerin,siyasetçilerin,şeriat tehlikesi vardır düsturuyla hepsi olmasa da potansiyeldir şeklinde düşünüp onların üniversiteye girmemesi için kapısına kilit vururuz diyen profosörlerin(!) bulunduğu modern bir ortamla o eleştirdiğimiz durumların bulunduğu ortam ve anlayış arasındaki tek fark ''çağdaşlık''kelimesi farkı mı?Çağdaşlık naraları atmak dile zor değildir.Çağdaşlık adına çağdaş olmayanları eleştirmek de çok kolaydır.İnsani olmayan durumların sıcaklığının yaktığını görürken o ateşi söndürmeye çalışırken bu sefer de çağdaşlığın soğuğunda insanları üşütmeyelim diyorum.''Çağdaşlık''kelimesinin liderlik ettiği cümleleri ve de şekilleri de çağdaş mıdır kılıf mı giydirilmiştir görebilelim,görülmesine izin verilsin diyorum.Geriliği boğmaya çalışırken ''çağdaşlığı'' geriye götürmeyelim...Yoksa arasında sadece telaffuz ve ses farkı kalır. Geriliği eleştirirken çağdaşlık adına yapılan gerilikleri eleştirme çağdaşlığını gösterebilirsek ne ala...

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cagdaslik denildiginde nedense,hemen ahlak disilik,magandalik, insan olmaktan utanilacak tarzda yasam sürenler,yari ciplak giyinenler cagdasliga örnek olarak gösteriliyor ve "iste sizin cagdasliginiz bu"denerek yanlis yorumlanan cagdasliga karsi irtica savunuluyor.Aslinda bu yanlis yorumda bulunanlar cagdasligin ne oldugunu cok iyi bilmektedirler ama savunduklari yol itibariyle gercek disi yorum yapmak durumundalar.Surasini cok iyi bilmek gerekirki yobazlik sadece dinci kesimde degil ayni zamanda karsi kesimdede vardir.yani yobazlik genel bir tanimlamadir.

Surasi kesindir ki cagdaslik geriye gitmek degil ileriye gitmek herseyin fevkine cikmak insanliga ve ülkesine faydali olabilmektir,ülkesine ve insanliga faydali olmak kendi istek ve cikarlarini geri plana iter.Benim inancim bu,ben böyle istiyorum,bu benim kisisel özgürlügüm diyerek devlete yasalara karsi olmak hangi tarafta olursa olsun cagdisiliktir.Zararlidir.Iste Cagdasligi gercek anlamindan cikarip onu farkli bir kaliba sokmak,sirf davasinda hakli olabilmek icin cagdaslikla ilgili olmayan birseyi "bumudur cagdaslik"diye yorumlamak birazda artniyetliliktir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kavramlar,vakalar ''çağdaşlık'' kelimesiyle yoldaşlık edince göze daha bir yumuşak ve eleştirilme kaygısından azat edilmiş bir tavırla çıkıyor.Makyajlanmıştır,zihin alıştırılmıştır artık ona çünkü çağdaşlık libasını giymiştir bir kere.Yukarda eleştirdikleriniz ve benim de onlara katıldığım üzere hergün yeni bir aşk(!) bulanların(Aradaki yaş farkı önemli değil çünkü onlar modern aşık...) ve ekranlarımıza çağdaşlık adına getirilen,sunulan insanların,parası adam tutup adam öldürmeye yetenlerin çağdaşlık naraları atıp gecenin kuytusunda çağdaşça hayat söndürenlerin,güçlü olduğu için hukuğu da kendine uyduran modernlerin,dağdaki çobana oy vermeyi layık görmeyip çağdaşça eleştiren sanatçıların,gazetecilerin,siyasetçilerin,şeriat tehlikesi vardır düsturuyla hepsi olmasa da potansiyeldir şeklinde düşünüp onların üniversiteye girmemesi için kapısına kilit vururuz diyen profosörlerin(!) bulunduğu modern bir ortamla o eleştirdiğimiz durumların bulunduğu ortam ve anlayış arasındaki tek fark ''çağdaşlık''kelimesi farkı mı?Çağdaşlık naraları atmak dile zor değildir.Çağdaşlık adına çağdaş olmayanları eleştirmek de çok kolaydır.İnsani olmayan durumların sıcaklığının yaktığını görürken o ateşi söndürmeye çalışırken bu sefer de çağdaşlığın soğuğunda insanları üşütmeyelim diyorum.''Çağdaşlık''kelimesinin liderlik ettiği cümleleri ve de şekilleri de çağdaş mıdır kılıf mı giydirilmiştir görebilelim,görülmesine izin verilsin diyorum.Geriliği boğmaya çalışırken ''çağdaşlığı'' geriye götürmeyelim...Yoksa arasında sadece telaffuz ve ses farkı kalır. Geriliği eleştirirken çağdaşlık adına yapılan gerilikleri eleştirme çağdaşlığını gösterebilirsek ne ala...

MUHABBETLE...

sayin FUZULİ' hangi cagdas ülkede bayanlar minin minisi etek giydirilmeye zorlaniyor? vede popo bayanlar haline getiriliyor? varmi cagdas ülkede tek renk tek ses ? herkes kendine uygun tarz giyinmiyormu, bumu rahatsiz eden? seriat ülkelerinde bayanlarin kendine yakisani, giyinme diye lüks ü varmidir? oralarda kac bayan kendi renk dünyasinla özgüveninle yasama tek basina baglanabilir,, Allah korusun oralarda bir yakinimiz bir bayan tek basina kalsa özgürce yasamini devam ettirebilirmi ? hep bayanlarin birilerin korumasina muhtac degilmidir.. birileri hep sahiplenmezmi? ama cagdas ülkelerde bir bayan ne kadar pervasiz olursa olsun ne kadar güzel olursa olsun kimse onun yalnizligindan dolayi musallat olmaz? ve o bayanda toplum icinde kendi özgüveninle mutlu sekilde calisarak hayat mücadelesi vererek yasamini devam ettirir yani kimsenin gözü arkada kalmaz.. iste cagdaslik bir kimze zatüreye yakalanmisken kiz cocugum arkada kalacak tek basina ben ölürsem ne yapar diye daha fazla üsüterek erkenden hayata gözlerini yummaz! o cagdasliga teslimdir erkek dünyasina degil.

 

 

 

:shuriken:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

*******

ammada yavan bir kanal oldu

Sayın Sezer bile izleyecek kanal kalmadı demiş, dogru demiş..

bizim birbirimizden farkımız yok, bunu yaşanan her durumda anlayabilirsiniz

seksen küsür yıl yalanlarla yaşayan ve hiç sesini çıkarmayan bir toplulukdan bahsediyoruz

herkes biraz daha fazla maaş ve tapuların ne olursa olsun geçerliligini kaybetmesin derdinde..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cagdaslik denildiginde nedense,hemen ahlak disilik,magandalik, insan olmaktan utanilacak tarzda yasam sürenler,yari ciplak giyinenler cagdasliga örnek olarak gösteriliyor ve "iste sizin cagdasliginiz bu"denerek yanlis yorumlanan cagdasliga karsi irtica savunuluyor.Aslinda bu yanlis yorumda bulunanlar cagdasligin ne oldugunu cok iyi bilmektedirler ama savunduklari yol itibariyle gercek disi yorum yapmak durumundalar.Surasini cok iyi bilmek gerekirki yobazlik sadece dinci kesimde degil ayni zamanda karsi kesimdede vardir.yani yobazlik genel bir tanimlamadir.

Surasi kesindir ki cagdaslik geriye gitmek degil ileriye gitmek herseyin fevkine cikmak insanliga ve ülkesine faydali olabilmektir,ülkesine ve insanliga faydali olmak kendi istek ve cikarlarini geri plana iter.Benim inancim bu,ben böyle istiyorum,bu benim kisisel özgürlügüm diyerek devlete yasalara karsi olmak hangi tarafta olursa olsun cagdisiliktir.Zararlidir.Iste Cagdasligi gercek anlamindan cikarip onu farkli bir kaliba sokmak,sirf davasinda hakli olabilmek icin cagdaslikla ilgili olmayan birseyi "bumudur cagdaslik"diye yorumlamak birazda artniyetliliktir.

 

 

saygilarla

 

Kasıtlı olarak öyle söyleniyor ama bilinç altlarında sanırım kendi düşüncelerinin benzerlerini başkalarındada var olarak değerlendiriyorlar, sanki çağdaşlık derken biz bunu kasdediyormuşuz gibi...

 

Çağdaş insan batının özgürlük adı altında yaşadığı rezillik olmadığı gibi baskıcıların zorla din yaşattığı yerlerde gizli saklı her türlü ayıbı yapanda değil...

 

Hayatı sorgulayan, duyarlılığı bütün canlılara ve evrene karşı gösterebilen, inancını ve düşüncesini kimsenin tekeline bırakmayan, gelişen dünyayı sadece teknoloji satın alarak takip etmeyen aynı zamanda kültürel ve sosyal gelişimi de yakalamış, kurum ve kuralların yaşamı kolaylaştırdığını bilen saygı duyulan ve saygı gösteren, eğitimin sonu olmadığına inanan, araştıran, geliştiren, keşfeden, özgür düşünen ve özgür ifade eden ve başkalarının özeline müdahale etmeyen, yaşam çıtasını daime yüksek tutan ve geleceğe geçmişin kılık kıyafetini taklit ederek gitmeyen, yalan söylemeye gerek duymayan ve söylemeyen, hoşgörü gösterebilen, kimsenin hakkına müdahale etmeyen, sırasını bekleyen, nezaket kurallarını bilen ve uygulayan, karşı cinsten biri ile karşılaştığında onun cinsiyetinden utanmayan, saklanmayan, kendine güvenen, yenilenmeyi bilen, gelenekçiliği abartmayan, faşizmden uzak duran .....v.s.... gibi özellikleri barındırabilendir çağdaş insan...

 

Pratikte kolay uygulamada zor anlamada daha zor bir kavram belki bunun için öğretilmiş değil öğrenilmiş bilgi gerekir... Her insan öyle ya da böyle yaşamını yönlendirir ve bir şekilde yaşar ama yaşamak hayatı sorgulamaktır aslında... Pek az insan bunu yapar diğerleri taklit eder ya da sınırlarla yaşar...

 

O yüzden sevgili politika çağdaşlık kelimesini istedikleri yere çekmeye çalışanlar bunu kasden böyle anlatıyorlar, bu yozluk onları besliyor ve hatta pek çoğunu zengin ediyor... Neden insanların bilinci ve bilgisi artsın istesinler ki o zaman onları kandırmak kolay olmayacak, burada Allah'ın adını kullanarak korku salanlar asıl insanlık düşmanı onlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.