Φ ftoyd Gönderi tarihi: 17 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 17 Mart , 2008 Ben var olan şeylerin herzaman var olduğunu söylüyorum ilginç oluyor ama siz olmayan birşeyin herzaman var olduğunu söylüyorsunuz bu hiç ilginç gelmiyor. Doğrusu sizinki daha bir enteresan Bizimki en azından şimdi var sizinki nerde? Evrelerden bahsetmişsinde kardeş ben zaten onuda eklemiştim sürekli değişime uğrayan bir sistem derken evrelerden bahsetmiştim. Mesela bizde birzamanlar güneşin içerisindeydik değilmi sonra koptuk güneşten geldik bu şekle girdik. Öyle somut şeylerle hikayeler anlatıp o öyledir bu böyledir demekle olmaz. Böyle şeylere kimse inanmak zorunda değil ki sizin inancınızda bunun cezası sonsuz azap enteresan üstü bir olay daha. Biz olan Bir'şeyin her zaman var olduğunu söylüyoruz,var olmayan şeylerin de ,her zaman var olan tarafından varlık kazandığını anlatıyoruz.Bizim ki de şimdi var,öyle olmasa bu tartışmaları yapıyor olmaz,sizin gibi olurduk. Ve işin başka ilginç tarafı da soyutluktan dem vuran kişinin bu hallerinin soyut bir kavramdan başlaması.Halbu ki o soyut halin bu günlerinizin ön görüntüsü olabileceğini keşke kavrayabilseydi. Sonsuz azabı entarasan bulmak,boşuna yaratmayan ve yarattıklarına müdahale edecek kadar tenezzül eden bir Tanrı için daha da ilginç bir kavram.Öyle bir şartlanılmış ki,bir Tanrı varsa bile böyle Kitap göndermez,şunu yapmaz,bunu yapmaz,yakmaz,etmez.... "Kuvvetine güvenenler,korkutma küçüklüğünde bulunmazlar." Şunları şunları yapma,şunları şunları yap,şunları yaparsan bunlar olur,bunları yaparsan şunlar olur.Evet biri korkunç diğeri muhteşem iki yol.Eh yok,ben korkunç olan yolun gereklerini yerine getireyim ama yine de muhteşem yere gideyim,oldu,benim de dünyalık gözlerim doldu..Yok yok bana dokunmasın bin yaşasın,oldu ,seni de yaratırken sana sormuştu.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 18 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2008 günümüz teknolojisinin yaptığı mekanik kol bardağı zar zor kavrarken sen elin ile her işi rahatlıkla yapabiliyorsunbütün bu saydığım tasarım harikası şeyler sana bir yaradıcıya çıkarmıyormu??? MİLYONLARCA yılda o el, o bardağı yeterli bir şekilde kavramayı başarmıştır ! sizce robotların geçmişi kaç yıldır ? 10 yıl ? 20 yıl ? 50 yıl ? saygılar Biz olan Bir'şeyin her zaman var olduğunu söylüyoruz,var olmayan şeylerin de ,her zaman var olan tarafından varlık kazandığını anlatıyoruz Ben daha önce yoktum, nasıl var olduğum (doğduğum) bellidir. Eğer belli olmasaydı, istediğim kadar kafadan atardım nasıl var olduğum konusunda. Leylekler getirdi dersem bana inanacak mısınız ? tabi inanmayacaksınız çünkü bilimsel olarak bir insanın doğuşu bellidir. saygılar Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Biz olan Bir'şeyin her zaman var olduğunu söylüyoruz,var olmayan şeylerin de ,her zaman var olan tarafından varlık kazandığını anlatıyoruz.Bizim ki de şimdi var,öyle olmasa bu tartışmaları yapıyor olmaz,sizin gibi olurduk.Ve işin başka ilginç tarafı da soyutluktan dem vuran kişinin bu hallerinin soyut bir kavramdan başlaması.Halbu ki o soyut halin bu günlerinizin ön görüntüsü olabileceğini keşke kavrayabilseydi. Sonsuz azabı entarasan bulmak,boşuna yaratmayan ve yarattıklarına müdahale edecek kadar tenezzül eden bir Tanrı için daha da ilginç bir kavram.Öyle bir şartlanılmış ki,bir Tanrı varsa bile böyle Kitap göndermez,şunu yapmaz,bunu yapmaz,yakmaz,etmez.... "Kuvvetine güvenenler,korkutma küçüklüğünde bulunmazlar." Şunları şunları yapma,şunları şunları yap,şunları yaparsan bunlar olur,bunları yaparsan şunlar olur.Evet biri korkunç diğeri muhteşem iki yol.Eh yok,ben korkunç olan yolun gereklerini yerine getireyim ama yine de muhteşem yere gideyim,oldu,benim de dünyalık gözlerim doldu..Yok yok bana dokunmasın bin yaşasın,oldu ,seni de yaratırken sana sormuştu.. Şunları şunları dediğiniz şeyi inançlarınıza göre çevirerek söyleyelim. Bana ibadet etmezsen bana tapmazsan giderde başka dinlerin tanrılarına taparsan (ki öyle tanrıların olmadığınıda söylüyor) hz. muhammedin peşinden gitmezsen onu ve beni ailenden daha çok sevmezsen yakarım seni kulum diyor. Sanki diğer tanrılarla siyasi bir savaş içerisindeymiş gibi. Ve yanına yeşillikleri ekliyor iyilik yap komşuna bak yardıma muhtaç olanlara yardım et vücudunu gösterme (sanki bizi elbiseyle yaratmış gibi) v.s. v.s. Yeşilliği bende severim ama o yeşillik benim beynimde zaten mevcut aklımla o yeşillikleri görebiliyor ve korkuyla değil içimden gelerek yapabiliyorum. Bu yeşilliklerin kuranı kerimde geçmesi var olanı sahiplenmektir yaratmak değil. Onu sadece kendisini ilgilendiren şahsi konularla yargılayıp varlığına veya yokluğuna öyle karar vermeliyiz. Bizden kendisi için neler istiyor? Diyorsunuzki o birşey istemiyor sen kendin için yapmalısın o halde onun varlığına inanmayana cehennem neden? Bize kendisini nasıl tanıttığı ise tam bir çelişki. O en güçlü o en affedici o en acımasız tabi direk böyle acımasızım demiyorda şunlar şunları yapmazsan olay değişir diyor. Şunlar şunlar dediği şeyler kendini yüceltmekten ibaret yoksa büyüklüğünden şüphemi ediyor kendi kendine? Komplekslimidir bizim tanrımız? "Kuvvetine güvenenler,korkutma küçüklüğünde bulunmazlar." bunun lami cimi yok. Benim hayat felsefem asıl gücünün yettiğine saygı göstermelisinki saygı denilen şey anlamını yitirmesin. Alıntı
Misafir hayhak Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Ama unutulmamalıdır ki,doğa,da koca boğa,nın üstüne durur. ne kadar yalnız ve çaresiz bir ifade ediş bu böyle!.. sayın hoppa ne bildiğini veya ne gördüğünü idda ediyorsunuz?cok merak ettim,konuya tam dahil değilim ama hiç bir görüş bu cevabı hakketmez!..... Alıntı
Φ lineer'sy Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 Hiç düşündünüzmü , ya bütün bu anatılanlar doğruysa, ya bu hayat bir sınawsa ve öldükten sonra tekrar dirileceksek ? İhtimalleri değerlendirelim ; Tarafsız düşünürsek ; 1-İnanmadan yaşarsanız ,öldüğünüzde neyin ne olduğunu ve pişmanlık kelimesinin tam olarak neyi ifade ettiğini anlarsınız.. 2-İnanarak yaşarsanız, hem bu dünyada huzur bulur, hem öteki dünyada SONSUZ mutluluğa erişirsiniz.. 1. yolu seçerseniz, hayatınızla oynayabilme ihtimaliniz var.. Öyle büyük bir riskki bu; bi insanın varlığı boyunca hissedebileceği en büyük pişmanlık olarak tarif ediliyor.. Ki öyle olmalıda.. (cehennemin azabını ve aklınıza gelebilecek en büyük acıları düşünün) 2. yolu seçerseniz, her iki ihtimaldede bi kaybınız olmicaktır.. ------------------------------------------------------- Amacım düşündürmekti Alıntı
Φ rizeli53 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 MİLYONLARCA yılda o el, o bardağı yeterli bir şekilde kavramayı başarmıştır ! sizce robotların geçmişi kaç yıldır ? 10 yıl ? 20 yıl ? 50 yıl ? saygılar Ben daha önce yoktum, nasıl var olduğum (doğduğum) bellidir. Eğer belli olmasaydı, istediğim kadar kafadan atardım nasıl var olduğum konusunda. Leylekler getirdi dersem bana inanacak mısınız ? tabi inanmayacaksınız çünkü bilimsel olarak bir insanın doğuşu bellidir. bu dediklerin -doğum olayı- Kuranda geçiyor. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 2. yolu seçerseniz, her iki ihtimaldede bi kaybınız olmicaktır.. “Bilmek veya bilmemek” ten başka kayıp, kazanç hesabı yapmayanlara ne önerirsiniz? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 Biz olan Bir'şeyin her zaman var olduğunu söylüyoruz Sadece tek bir soru soracağım o zaman: "Soyut", "Var Olduğu" deneyimlenemeyen ve "Hep Var Olduğu" (Ebedi olduğu) asla ispat edilemeyen Metafizik "Tanrı"nın her zaman var olduğunu kabul edebilirken, "Somut", "Var Olduğu" en basit yöntemlerle bile deneyimlenebilen ve "Hep Var Olduğu" (Madde/Enerji döngüsünün olduğu) ispat edilebilen "Varlık"ın her zaman var olduğunu nasıl reddedebiliyorsunuz? Yani bunun mantığı nedir merak ediyorum çok... Çünke bende Olan bir şeyin her zaman var olduğunu söylüyorum hep... Tanrı, Varlığın kendisidir... Metafizik değildir... Saygılarımla... Alıntı
Misafir PthyGorass Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2008 sayın maraba çoğu bilim adamı bingbangi doğruluyor, yani büyük patlama... al sana yoktan var oluş ve bilimsel açıklaması saygılar... BIG BANG teorısıne ınanan. EVRIM E DE INANMIS DEMEKTIR. Cevap yazmadan once 1- Stephan Hawkıng okunmalıdır. 2- CarlSagan okunmalıdır. 3- Kur-an okumalıdır. Farkılıkları goruldukten sonra cevap yazılamlıdır. Saygılar PthyGorass Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2008 dünyamız akıllıca tasarlanmıştır, yoksa birbirini takip eden tesadüfler bu yapıyı oluşturamaz... çünki tek bir tesadüf değil kusursuz milyonlarca tesadüf birbirini izlemeli bir zincir şeklinde bu kendiliğinden olabilir mi sizce??? Alıntı
Φ lineer'sy Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 Kesinlikle kendiliiğinden olamaz.. Nasıl bir mantık , bu dünyaya öylesine geldiğimizi düşünür anlamıyorum zaten.. O kadar cok kişi bu dünyaya gelmiş ve sonunda gitmiş. .. Neden ? Amaç ne ? Niçin burdayız ? Bi insan bu sorulara "tesadüfen" yada "öylesine" diye cevap veriyorsa, o insana gerçeği anlatamazsınız. "kör birine yol tarif etmek" gibi bişey diorm ben buna.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 Kesinlikle kendiliiğinden olamaz.. Nasıl bir mantık , bu dünyaya öylesine geldiğimizi düşünür anlamıyorum zaten.. O kadar cok kişi bu dünyaya gelmiş ve sonunda gitmiş. .. Neden ? Amaç ne ? Niçin burdayız ? Bi insan bu sorulara "tesadüfen" yada "öylesine" diye cevap veriyorsa, o insana gerçeği anlatamazsınız. "kör birine yol tarif etmek" gibi bişey diorm ben buna.. O zaman Tanrı gibi kusursuz ve mükemmel bir şeyde belki bir amaç için yaratılmıştır? Niye olmasın? Sen Evren gibi mükemmel ve kusursuz bir şeyin belli bir amaç için yaratıldığına inan, Ama Tanrı'nın öyle olduğuna inanma! Hem hiç kimse tesadüflere dayandırmıyor varlığı... HY ve onu okuyanlar öyle sanıyor sadece... Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 Tengeriin boşig @ peki sende buna bilim dahilinde cevap ver.. dünyamız nasıl oluştu?? dünyamızı oluşturan nasıl oluştu??? dünyamızı oluşturanı oluşturan nasıl oluştu???.... bu soruyu ateist yada evrimci birine sorduğun vakit en son madde yada enerji cevabını alırsın, peki onlar nasıl oluştu deyince belkide onlar hep vardı cevabını alırsın... hep var olan madde yada enerji değil bunları bi ölçüde düzenleyen Yaratıcıdır Alıntı
Φ mimoza Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 bu soruyu ateist yada evrimci birine sorduğun vakit en son madde yada enerji cevabını alırsın, peki onlar nasıl oluştu deyince belkide onlar hep vardı cevabını alırsın... evet belkide hep onlar vardı diyebilirler ancak bu cevap gelirse Allah da belki de hep vardı diyebilecekleri gerçeği ortaya çıkar bu da belki o cevapdan vazgeçirir... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2008 evet belkide hep onlar vardı diyebilirler ancak bu cevap gelirse Allah da belki de hep vardı diyebilecekleri gerçeği ortaya çıkar bu da belki o cevapdan vazgeçirir... Bugünkü teknoloji ile insan maddeyi yoktan varedemediği gibi, yokedememiştir de. Eldeki veriler maddenin ezeli ve ebedi olduğunu gösterir. İlah inançları için aynı deneyleri yapabilecek durumda değiliz. "Madde ezelidir" dediğimiz zaman elimizde bir kanıt var: maddeyi yoketmeye veya hiçten varetmeye yönelik deneyler. "İlah ezelidir" dediğimiz zaman elimizde hiçbir kanıt yok. Hiçbir deney de yok. Tamamen inanç, masal. Saygılar. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2008 peki sende buna bilim dahilinde cevap ver.. dünyamız nasıl oluştu?? dünyamızı oluşturan nasıl oluştu??? Dünyanın nasıl oluştuğu Lise Coğrafya kitaplarında bile anlatılıyor... Elinize alıp bakarsanız, görebilirsiniz... Siz bence daha hangi sorudan başlayacağınızı bile pek bilmiyorsunuz... Asıl sorun Dünyanın nasıl oluştuğu değil, bilim nasıl olduğunu çok net ve kesin bir şekilde ortaya koyuyor zaten. Başka bir cevap aramak akıl dışı olur... Asıl sorun "Maddenin nasıl var olduğu" olmalı... Çünkü dünyanın oluşumu, maddesel var oluşun doğal bir sonucu... dünyamızı oluşturanı oluşturan nasıl oluştu???.... Burada "Güneş"i kastediyorsanız, o da diğer yıldızlar gibi belli bir nedene bağlı olarak oluşmuştur tabii ki... Ama size göre dünyayı Tanrı yarattığına göre, sorunuzu şu şekilde anlıyorum: "Dünyamızı oluşturanı (Tanrı'yı) kim oluşturdu?" Ve bu soruyu sorabilmek sizin için güzel bir örnek bence... Tebrikler... bu soruyu ateist yada evrimci birine sorduğun vakit en son madde yada enerji cevabını alırsın, peki onlar nasıl oluştu deyince belkide onlar hep vardı cevabını alırsın... Ateisti ya da Evrimciyi bilemem ama ben "Belki de" demiyorum... "Enerji/Madde" hep vardı... Madde yoktuysa bile "Enerji" hep vardı... Uzayın tek bir milimi bile boş değil ve enerji ile dopdolu... Bu enerji öyle durduğu gibi durmuyor yerinde... Tüm evrene kıyasla ufacık insan bedeni Madde'yi Enerji'ye dönüştürebiliyor... Bunun tersi de pek ala mümkün... E=MC2 'ye göre Madde'de Enerji'ye dönüşebilir... Dolayısı ile evrende var olan bir dönüşümün parçasıdır varlığımız... Sanrıların parçası değil... hep var olan madde yada enerji değil bunları bi ölçüde düzenleyen Yaratıcıdır Bende şunu anlamıyorum: "Hep var olan Tanrı" düşüncesini, o "Tanrı"nın varlığını ispatlayamadığınız halde benimsiyorsunuz... Ama "Hep var olan Enerji/Madde döngüsü/devinimi" düşüncesini, o Dönüşümün ispatlanabilmesine rağmen benimseyemiyorsunuz... Bu çok tuhaf... Kaldı ki bunu "Evrenin inanılmaz düzenine" bağlıyorsunuz... Ama haberinizin olmadığı kötü haber şu: Evrende öyle bir denge ve düzen yoktur... Olsaydı biyolojik ve mikro düzeyde sakatlıklar ve noksanlıklar olmazdı... Olsaydı evrensel ve makro düzeyde düzensizlikler, yeni yeni oluşumlar ve yıkılışlar olmazdı... Denge ve Düzen halinde sakatlıklar, noksanlıklar, yeni oluşumlar ve yıkılışlar, çöküşler olamaz... "Denge ve Düzen"in mantığına aykırıdır bu... Yıldızlar çöküyor, ölüyor... Yenileri oluşuyor... İnsanlar ve canlılar sakat doğuyor... Yeni yeni ve belkide hiç keşfedemediğimiz evrilmeler, uyumlar oluyor... Değişim sürekli ve sürekli devam ediyor... Değişimin en temel nedeni ise "Dengesizlik/Düzensizlik"tir... Dünyanın Güneş etrafında belli bir rotada dönmesi "Denge" ve "Yaratılış" örneği değildir... Bu Enerjinin Çekim Yasasının doğasında vardır... Birisi dünyayı alıpta o rotaya öylece oturtmamıştır... Hala keşfedemediğimiz milyonlarca canlı türü varken, hala doğaya hakim olduğumuzu iddia edebiliyoruz... Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2008 işte siz maddenin hep var olduğunu savunuyorsanız bizde var olanın Yartıcı olduğunu savunuyoruz.. her konuda ikide bir Yartıcı nasıl var oldu gibi sorular yöneltmeyin o zaman... ayrıca şuursuz maddenin kusursuz dünyayı olşturabileceğini düşünüyorsanız ben ne diyeceğimi bilemiyorum... Çünki tek bir tesadüfle olacak şey değil bu bir çok sistemli tesadüfün bir araya gelmesi gerek bu da kendiliğinden olacak şey değildir, bütün bunları düzenleyen gizli bir akıl ilmi ile tüm kainatı kuşaltmış biri var hala akıl etmiyormusunuz evrende denge ve düzen vardır... dünyanın hızını, yörüngesini belirleyen proğramlıyan kim?? dünyadan katkat büyük gök cisimleri yönünü şaşırıp dünyamıza neden çarpmıyor?? şuan döndüğümüz halde neden hissetmiyoruz?? biliyorum bunların bilimsel bir açıklaması var fakat bu düzeni kuran biri olmalı... anlaşılan siz somut olmayan birşeye inanmam diyorsunuz, bana canınızın acıdığını somut olarak gösterirmisiniz evet somut olarak ispatlayın:)) desenize tesadüfen var olduk, tesadüfen yaşıyoruz Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2008 Kaldı ki bunu "Evrenin inanılmaz düzenine" bağlıyorsunuz... Ama haberinizin olmadığı kötü haber şu: Evrende öyle bir denge ve düzen yoktur... Olsaydı biyolojik ve mikro düzeyde sakatlıklar ve noksanlıklar olmazdı... Olsaydı evrensel ve makro düzeyde düzensizlikler, yeni yeni oluşumlar ve yıkılışlar olmazdı... Denge ve Düzen halinde sakatlıklar, noksanlıklar, yeni oluşumlar ve yıkılışlar, çöküşler olamaz... "Denge ve Düzen"in mantığına aykırıdır bu... Yıldızlar çöküyor, ölüyor... Yenileri oluşuyor... İnsanlar ve canlılar sakat doğuyor... Yeni yeni ve belkide hiç keşfedemediğimiz evrilmeler, uyumlar oluyor... Değişim sürekli ve sürekli devam ediyor... Değişimin en temel nedeni ise "Dengesizlik/Düzensizlik"tir... Dünyanın Güneş etrafında belli bir rotada dönmesi "Denge" ve "Yaratılış" örneği değildir... Bu Enerjinin Çekim Yasasının doğasında vardır... Birisi dünyayı alıpta o rotaya öylece oturtmamıştır... Hala keşfedemediğimiz milyonlarca canlı türü varken, hala doğaya hakim olduğumuzu iddia edebiliyoruz... Yapmayın sayın Tengeriin,şimdi inanmayanlar böyle örnekler verdiğinde olay din ve Tanrı takdirinden çıkıp yine bilimselliğe giriyor,mide bulandırıyor.Biz de yazıyoruz gökadalar nasıl oluyor da çarpışıyor,meteorlar savrulup oraya buraya çarpıyor,diye ama maalesef bunlar o pek sevilmeyen araştırmacı ruhun getirdiği bulantılar oluyor.Bakın başka bir başlıkta latife olsun diye ''Kalbiniz mühürlenmiş.'' dedim hemen devam ettirilip konu saptırılıverdi. İşte bu tür dengesizlikler de bizim algılayamadığımız dengeler içeriyordur yahu,siz merak etmeyin.Mesela Jüpiter'de 400 yıldan fazladır süren,Dünya'nın 2 katı büyüklüğündeki kasırgadan,Satürn'deki çapı yaklaşık 12800 km.olan diğer bir kasırgadan,hatta yeryüzünde belirli enlemlerin arasının dışındaki yerlerde bezdirici sıcak ya da soğuk olmasından bahsedersek bilime fazla yaklaşırız.Ama bilime yeterli uzaklıktan bakarsanız bazı şeyleri de umursamayıverirsiniz güzelce,böyle daha güzel değil mi? Saygılar... Alıntı
Φ lineer'sy Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 O zaman Tanrı gibi kusursuz ve mükemmel bir şeyde belki bir amaç için yaratılmıştır? Niye olmasın? Sen Evren gibi mükemmel ve kusursuz bir şeyin belli bir amaç için yaratıldığına inan, Ama Tanrı'nın öyle olduğuna inanma! Hem hiç kimse tesadüflere dayandırmıyor varlığı... HY ve onu okuyanlar öyle sanıyor sadece... Anlicakmısın bilmiyorum .. Ama açıklıyim ; ********* Yoku var eden, vardanda yok edebilir.. (buraya kadar tamamdır umarım) Mantıksal olarak düşünüsen, yaratan ı başkası yaratamaz.. Eğer yaratanı başkası yaratsaydı, sonradan yaratılan da "yaratıcı" olduğu için onu yaratanı yok edebilirdi.. Eğer 2 tane yaratıcı olsaydı birbirlerini yok edebilirlerdi. Şimdi anladınmı "neden olmasın?" sorusunun cevabını ? Son iki cumlen çok ilginç bu arada.. "Hiçkimse tesadüfe dayandırmıyor varlığı" ve "HY ve onu okuyanlar öyle sanıyor sadece".. "HY ve onu okuyanlar dışında hiçkimse tesadüfe dayandırmıyor" deseydin cümle bütünlüğü olarak daha mantıklı gelebilirdi. Ama sana şöyle sorardım; Tesadüfe dayandıranlar derken, HY dışındakilerden bahsettiğim kanaatine nerden vardın ? Ayrıca HY ve onu okuyanlar mı sadece tesadüfe dayandırıyor olayı ? Gerçekten ilginç .. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 ****** Açıklayayım! ******* Yaratmak = yoktan var etmek.. Yoku var eden, vardanda yok edebilir.. (buraya kadar tamamdır umarım) Soyut bir Yaratıcının olduğu düşüncesi ispat edilemez bir düşüncedir. Bilimsel hiç bir dayanağı yoktur. Akıl yürütmelerle varılmış bir sonuçtur... Aynı akıl yürütme ile "Tanrı'nın Olmadığı" sonucuna da varılabilir. Hatta "Tanrı'nın Olmadığı" düşüncesine çok daha geçerli bir şekilde ulaşılabilir. Mantıksal olarak düşünüsen, yaratan ı başkası yaratamaz.. Eğer yaratanı başkası yaratsaydı, sonradan yaratılan da "yaratıcı" olduğu için onu yaratanı yok edebilirdi.. Eğer 2 tane yaratıcı olsaydı birbirlerini yok edebilirlerdi. Şimdi anladınmı "neden olmasın?" sorusunun cevabını ? Mantıksal olarak ben bir sürü çıkarım sunuyorum ama nedense sadece buna eğilmişsiniz... Ona bakarsanız "Madde'den Ayrı" olan "Soyut Tanrı" düşüncesi de mantıksal olarak çelişkilidir. Ancak sonuna kadar bağlısınız bu düşünceye? "Tanrı"ya "Yaratıcı" adını koymanız, onun da yaratılabilir olmayacağı anlamına gelmez... Sonuçta sizde insanın Doğanın Hakimi ve Tanrı'nın Halifesi olarak yaratıldığına inanıyorsunuzdur ancak ne insan doğaya hakim olabilmektedir, ne de Tanrı'ya halifelik edebilir... Aynı zamanda insan "Doğa"nın bir ürünüdür... Bir meyvesidir... Doğa'ya aittir... Doğa bir insanı yaratabiliyor, var edebiliyorsa, Doğa'da birisi tarafından yaratılabiliyorsa, Doğa'yı yaratadan da başka birisi ya da birileri tarafından yaratılmış olabilir... Eğer bu bir zincir ise, o zincir ya devam eder, Ya da bir başı ve sonu vardır... Eğer devam ederse o zincirin kendisine (Madde ile birlikte) Tanrı demek zorundayız... Eğer bir başı ve sonu olduğunu kabul edersek "Maddenin bittiği yerde Tanrı başlar" demek zorundayız... Ki o zamanda "Başlangıcı olan bir Tanrı mükemmel olamaz" demek zorundayız... Bu mantığı daha önce çok kere irdeledim, arayıp okuyunuz... Son iki cumlen çok ilginç bu arada.. "Hiçkimse tesadüfe dayandırmıyor varlığı" ve "HY ve onu okuyanlar öyle sanıyor sadece".. "HY ve onu okuyanlar dışında hiçkimse tesadüfe dayandırmıyor" deseydin cümle bütünlüğü olarak daha mantıklı gelebilirdi. Ama sana şöyle sorardım; Tesadüfe dayandıranlar derken, HY dışındakilerden bahsettiğim kanaatine nerden vardın ? Ayrıca HY ve onu okuyanlar mı sadece tesadüfe dayandırıyor olayı ? Gerçekten ilginç .. Evet, Bugün sadece HY ve onu okuyanlar "Bilim'in tesadüflere inandığını" düşünüyor... Oysa bilimde tesadüflere yer yoktur... Kendi alanında tesadüflere yer veren hiçbir bilim dalı ilerleyemez... Bilim her şeyi sorgular ve nedenlerini, oluşlarını araştırır... Sadece HY ve onun modellerindekiler "Evrim teorisinin tesadüfleri desteklediğini" düşünüyor... Saygılarımla... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 işte siz maddenin hep var olduğunu savunuyorsanız bizde var olanın Yartıcı olduğunu savunuyoruz.. Öncelikle: Maddenin hep var olduğunu savunmuyorum... Madde ve Enerjinin bir döngüde olduğunu savunuyorum... Madde yokken enerji vardır ve Enerji maddeye, madde enetjiye dönüşüp durur... her konuda ikide bir Yartıcı nasıl var oldu gibi sorular yöneltmeyin o zaman... ayrıca şuursuz maddenin kusursuz dünyayı olşturabileceğini düşünüyorsanız ben ne diyeceğimi bilemiyorum... Şuursuz maddenin birşey oluşturmak gibi bir niyeti yoktur... Varlık bir döngüden ibarettir ve olabilirliği çerçevesinde olabildiğince sergilemektedir bu oluşumu... Siz sanırım varlığı illa ki birisinin yaratmış olabileceği düşüncesine koşullanmışsınız ancak zaten var olan bir şeyi birisinin yaratması için hiçbir neden yoktur... Doğaya yeterince eğilirseniz, herşeyin bir döngü içersinde olduğunu görürsünüz... Dünya yok olduğu gün tüm evren yok olmayacak, dünyanın yok olduğu yerde kalanlardan başka bir oluşum baş gösterecektir... Kim bilir kaç kere Bing-Bang meydana geldi... Kim bilir biz kaçıncı Bing-Bang'in ürünüyüz... Hatta varlığın sonsuzluğu içersinde "Kaç kere Bing-Bang oluştu" demek bile mantıksız olabilmektedir... Çünki tek bir tesadüfle olacak şey değil bu bir çok sistemli tesadüfün bir araya gelmesi gerek bu da kendiliğinden olacak şey değildir, bütün bunları düzenleyen gizli bir akıl ilmi ile tüm kainatı kuşaltmış biri var hala akıl etmiyormusunuz evrende denge ve düzen vardır... Evrende asla ve asla "Denge ve Düzen" yoktur... Evrende var olan şey "Dengelenme"dir... Yani Evren oluşumunda bir dengelenmeye koşut olarak devinimini sürdürmektedir ancak hiç bir zaman o dengeye oturamamıştır... Oturabilseydi eğer anormallikler meydana gelmiş olmazdı... Dünyanın Güneş etrafında, Ay'ın Dünya etrafında bir rotada olması sadece bu dengelenme sürecinde "Yerel" bir devgelenme halidir... Başka bir sistemin dengesi ile çakıştığı gün Dünya'da, Ay'da kalmayacaktır... Sistemler kendi içersinde yerel dengelenmelere sahip olmuş olabilir ancak Evren bir denge içersinde değildir... Dengelenme süreci içersindedir... dünyanın hızını, yörüngesini belirleyen proğramlıyan kim??dünyadan katkat büyük gök cisimleri yönünü şaşırıp dünyamıza neden çarpmıyor?? şuan döndüğümüz halde neden hissetmiyoruz?? biliyorum bunların bilimsel bir açıklaması var fakat bu düzeni kuran biri olmalı... O bilimsel açıklamalardan yeterince haberdar olsaydınız "Fakat bu düzeni kuran biri olmalı..." önermesini kurmazdınız... anlaşılan siz somut olmayan birşeye inanmam diyorsunuz, bana canınızın acıdığını somut olarak gösterirmisiniz evet somut olarak ispatlayın:)) desenize tesadüfen var olduk, tesadüfen yaşıyoruz Hala tesadüf deyip duruyorsunuz ya hu! Tesadüflere sizin inanmadığınızdan daha fazla inanmadığıma emin olabilirsiniz... Bilim tesadüflere yer vermez... Size canınızın yandığını Bilim ispat edebilir... Vücudunuz trilyonlarca sinir hücrelerinden oluşmuştur. Parmak ucunuza iğne batırdığınızda oradaki sinirler bunu algılarlar ve elektrik sinyali olarak beyne iletirler. Tabi bu aynı zamanda bedenin kimyasındaki değişikliklerle birlikte olur... Mesela parmak ucunuz yanarsa hemen su toplamaya başlar... Beyne ulaşan sinyaller ilgili bölümde anlamlandırılır, demek oluyor ki beyinde ve algıda bir değişiklik meydana gelmektedir... Bilgisayarın donanımından bir parça söktüğünüzde, Ekrana uyarı iletisinin gelmesi gibi aynen... Alıntı
Φ mimoza Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Öncelikle: Maddenin hep var olduğunu savunmuyorum...Madde ve Enerjinin bir döngüde olduğunu savunuyorum... Madde yokken enerji vardır ve Enerji maddeye, madde enetjiye dönüşüp durur... . . . Bilgisayarın donanımından bir parça söktüğünüzde, Ekrana uyarı iletisinin gelmesi gibi aynen...[/b][/size][/font] yine canınızın yandığını somut olarak ispatlayamadınız sayın tengeriin, siz sadece eliniz yandığında vücudünüzda meydana gelen değişikliği gösterebilirsiniz (el yanmasında su toplaması gibi) ama o acıyı göstermeniz somutlaştırmanız mümkün değildir, tıpkı sevinçte üzüntüde bedenin verdiği tepkileri gösterip deneyleyip ancak hisleri somutlaştırmayacağınız gösteremeyceğiniz gibi... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 acıyı göstermeniz somutlaştırmanız mümkün değildir, tıpkı sevinçte üzüntüde bedenin verdiği tepkileri gösterip deneyleyip ancak hisleri somutlaştırmayacağınız gösteremeyceğiniz gibi... Sayın mimoza, tüm duygulanımlarımız elektro kimyasal tepkimelerdir. Sinir sistemimiz elektro kimyasal bir bilgisayar sistemidir. Ruh diye maddemizden soyut bir varlık yoktur. Bu biyolojik kimyasalların bir çoğu tanımlanmış ve sentezlenmiştir. Dopamin vererek bir insanı mutlu edebilir, endorfin vererek sakinleştirebilir, morfin vererek hayaller gördürebilirsiniz. Sevinç, mutluluk, nefret, korku gibi yoğun duygulanımlarda beyin nöronlarımızda yoğun kimyasal molekül üretimleri, iletimleri ve yıkımları ile yoğun elektriksel sinyaller çağlayan gibi boşalmaktadır. Bunlar mikroskopik, nanoskopik, hatta elektron ölçeğinde olaylardır. İnternette bu kadar yoğun bilgi alışverişi oluyor. Fakat olan, elektron ve fotonların konum, yön ve momentum değişimlerinden başka bir şey değildir. Tüm bu değişimler bir kodlama sistemi içerisinde anlam ifade etmekte ve sizden bana, benden size bilgi şeklinde akmaktalar. Monitörlerin gösterdikleri, bu değişimlerden başka bir şey değildir. Monitörünüzdeki masaüstü temasını açın. Bir resim görüyorsunuz. Bu resim, elektronların konum ve momentumlarının toplamından başka bir şey değildir. Kodlanmış bir bilgidir. Bilgi maddesel değildir, kodlardır. O kodu oluşturan elektron momentum ve konumları maddidir. Kodlanmamış konum ve momentumlar karmaşa, parazittir. Madde var, anlam yok. Kodlar elle tutulamaz, ama maddeden kaynaklanırlar. Ses dalgası maddi değildir, hava moleküllerinin salınımlarıdır. Sese anlam katan, bizce anlam yüklenmiş, yani kodlanmış anlamlı frekans dizilimleridir... Alıntı
Φ lineer'sy Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 ******Açıklayayım! Soyut bir Yaratıcının olduğu düşüncesi ispat edilemez bir düşüncedir. Bilimsel hiç bir dayanağı yoktur. Akıl yürütmelerle varılmış bir sonuçtur... Aynı akıl yürütme ile "Tanrı'nın Olmadığı" sonucuna da varılabilir. Hatta "Tanrı'nın Olmadığı" düşüncesine çok daha geçerli bir şekilde ulaşılabilir. Mantıksal olarak ben bir sürü çıkarım sunuyorum ama nedense sadece buna eğilmişsiniz... Ona bakarsanız "Madde'den Ayrı" olan "Soyut Tanrı" düşüncesi de mantıksal olarak çelişkilidir. Ancak sonuna kadar bağlısınız bu düşünceye? "Tanrı"ya "Yaratıcı" adını koymanız, onun da yaratılabilir olmayacağı anlamına gelmez... Sonuçta sizde insanın Doğanın Hakimi ve Tanrı'nın Halifesi olarak yaratıldığına inanıyorsunuzdur ancak ne insan doğaya hakim olabilmektedir, ne de Tanrı'ya halifelik edebilir... Aynı zamanda insan "Doğa"nın bir ürünüdür... Bir meyvesidir... Doğa'ya aittir... Doğa bir insanı yaratabiliyor, var edebiliyorsa, Doğa'da birisi tarafından yaratılabiliyorsa, Doğa'yı yaratadan da başka birisi ya da birileri tarafından yaratılmış olabilir... Eğer bu bir zincir ise, o zincir ya devam eder, Ya da bir başı ve sonu vardır... Eğer devam ederse o zincirin kendisine (Madde ile birlikte) Tanrı demek zorundayız... Eğer bir başı ve sonu olduğunu kabul edersek "Maddenin bittiği yerde Tanrı başlar" demek zorundayız... Ki o zamanda "Başlangıcı olan bir Tanrı mükemmel olamaz" demek zorundayız... Bu mantığı daha önce çok kere irdeledim, arayıp okuyunuz... Evet, Bugün sadece HY ve onu okuyanlar "Bilim'in tesadüflere inandığını" düşünüyor... Oysa bilimde tesadüflere yer yoktur... Kendi alanında tesadüflere yer veren hiçbir bilim dalı ilerleyemez... Bilim her şeyi sorgular ve nedenlerini, oluşlarını araştırır... Sadece HY ve onun modellerindekiler "Evrim teorisinin tesadüfleri desteklediğini" düşünüyor... Saygılarımla... Bu sefer daha açıklayıcı olduğunuz kesin.. Ama siz hala bi önceki yazımı iyi okumamıssınız. Savunma içgüdüsüyle yaklaştığınız için bazı şeyleri atlamış olabilirsiniz.. Mesela, tüm açıklamarıma rağmen; "Tanrı"ya "Yaratıcı" adını koymanız, onun da yaratılabilir olmayacağı anlamına gelmez..." gibi bi cümle kurmanız bunu açıkça gösteriyor.. Dilerseniz birkez daha söyleyeyim.. Yaratan, yani yoktan vareden bir varlık , vardan da yok edebilir. Bir den fazla yaratıcı olduğu zaman birbirlerini yok edebilirler.. Bi sürü yaratıcı düşünün hepsi birbirini yokedebilir.. Dolayısıyla yaratan "tek=1" dir. Ben Allah'ın varlığını kalbimde hissediyorum.. Hissetmeyen nerden bilecek ki ? Ne dersem diyeyim siz yine savunma içgdüsüyle aksini idda etmeye çalışacaksnız.. Bazı cümlelerinize tekrar bakalım.. 1- "Doğa bir insanı yaratabiliyor, var edebiliyorsa, ..." * Doğada hiçbirşey vardan yok olmaz , yoktanda var olmaz.. Dolayısıyla doğa yarattı diyemeyiz. Bilim den bahsedip duruyorsunuz ama sanırım bunu atladınız. Ancak doğa kuralları dışında "Allahın isteğiyle" bişey yoktan var yada vardan yok olabilir.. ------------------ 2- "Eğer devam ederse o zincirin kendisine (Madde ile birlikte) Tanrı demek zorundayız..." *Zincirin kendisine Tanrı demek mi .. Bu cumleden ne kadar çok alakasız sonuç çıkacağını heralde tahmin etmişsinizdir.. ------------------ 3- "Eğer bir başı ve sonu olduğunu kabul edersek "Maddenin bittiği yerde Tanrı başlar" demek zorundayız... " Yorum yok ------------------ Benim başka sorum yok.. Ama bi arkadaş, Mantık yoluyla Allah'ın olmadığını nasıl anlatacağınızı merak ediyor.. iiakşamlar.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 Bu sefer daha açıklayıcı olduğunuz kesin.. Ama siz hala bi önceki yazımı iyi okumamıssınız. Savunma içgüdüsüyle yaklaştığınız için bazı şeyleri atlamış olabilirsiniz.. Mesela, tüm açıklamarıma rağmen; "Tanrı"ya "Yaratıcı" adını koymanız, onun da yaratılabilir olmayacağı anlamına gelmez..." gibi bi cümle kurmanız bunu açıkça gösteriyor.. Dilerseniz birkez daha söyleyeyim.. Yaratan, yani yoktan vareden bir varlık , vardan da yok edebilir. Bir den fazla yaratıcı olduğu zaman birbirlerini yok edebilirler.. Bi sürü yaratıcı düşünün hepsi birbirini yokedebilir.. Dolayısıyla yaratan "tek=1" dir. İyide canım arkadaşım, Bilim; Hiç birşeyin yoktan var edilemeyeceğini, Hiç birşeyinde yok edilemeyeceğini söylüyor ve ispatlıyor... Peki sen herşeyin yoktan var edilebildiğini ve var olanların yok edilebildiğini nasıl ispatlıyorsun? Bilimden başka bunu ispatlayabilecek bir otorite biliyorsan, söyle de bilelim, bende sana gülmeyeyim... Ben Allah'ın varlığını kalbimde hissediyorum.. Hissetmeyen nerden bilecek ki ? Ne dersem diyeyim siz yine savunma içgdüsüyle aksini idda etmeye çalışacaksnız.. İyi de nasıl? Benim bildiğim 5 duyumuz var ve 5 duyu organımız var... Bazı cümlelerinize tekrar bakalım.. 1- "Doğa bir insanı yaratabiliyor, var edebiliyorsa, ..." * Doğada hiçbirşey vardan yok olmaz , yoktanda var olmaz.. Dolayısıyla doğa yarattı diyemeyiz. Bilim den bahsedip duruyorsunuz ama sanırım bunu atladınız. Ancak doğa kuralları dışında "Allahın isteğiyle" bişey yoktan var yada vardan yok olabilir.. Buyur buradan yak... Bilim'de zaten bunu referans alarak ispatlamıştı bunu... Mantığa bakar mısınız ya? Hiç birşeyin yoktan var olamayacağı ve vardan yok olamayacağı yasası her halükarda geçerlidir... Bilim Tanrı'ya dair bir deneyimleme gerçekleştiremediği için Soyut bir Tanrı anlayışını kabul etmek mantıksız... 2- "Eğer devam ederse o zincirin kendisine (Madde ile birlikte) Tanrı demek zorundayız..." *Zincirin kendisine Tanrı demek mi .. Bu cumleden ne kadar çok alakasız sonuç çıkacağını heralde tahmin etmişsinizdir.. "Zincir"den kastım "Varlığın kendisi"dir... Nasıl bir alakasız sonuç çıkardınız bilmiyorum ama ne demek istediğimin zerre kadar farkında olmadığınızı görüyorum... Daha önce çok kere açıkladım, tekrar etmeye gerek yok... İletilerimden arayıp bulunuz... 3- "Eğer bir başı ve sonu olduğunu kabul edersek "Maddenin bittiği yerde Tanrı başlar" demek zorundayız... " Yorum yok Yorum yapacak kadar bir fikriniz olmadığındandır... Endişelenmeyin, birşeyler öğrendikçe geçer... Benim başka sorum yok.. Ama bi arkadaş, Mantık yoluyla Allah'ın olmadığını nasıl anlatacağınızı merak ediyor.. Siz önce şu başlığa bakın... Daha önce daha güzel örneklerle ispatlamıştım, cevap gelmemişti... O başlıkları bulunca yine bilgilendiririm seni canım kardeşim... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.