Φ ftoyd Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2007 banane deme şansın yok kardeşim buyur burdan yak maide süresi 51. ayet " Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." sana falancı filancı bunları demiyor bizzat allahın söylüyor benim de bir sürü arkadaşım var ama çok sayılı dostum var.. dost edinmeyin deyince düşman olun diyorlar sanki bize... yok öyle.. hristiyan da insandır yeri gelirse arkadaş olursun,yahudi de... zaten ayetler o yana bu yana çekilmeyip,millet onları hadisler sayesinde düşman algılamasaydı,ortak paydalar ortaya dökülür,o adamlarda bizim dine farklı bakmaya başlardı... ve konu başlığı.. neden insanlar birbirlerini dışlar olmalıydı bana göre...herkes bu kadar farklıyken,bu kadar farklı kültür,ırk,din vs.. varken.. insanlar ,farklılık noktalarında neden birbirlerini dışlamaya başlar... mesela ateistin ateist olmasına,inananın da inanan olmasına bi çok etkenler var... ayrıca burda samimi nedenleri olanlar ya da olmayanlar da var... amacı farklı bi çok insan da var yani... her ne ise .. olayın özü,ne yapsak siyasi bazı çıkarcıların oyunlarına ,yıllardır süren oyunlarına dayanıyor bana göre.. ister medya ile dış destekli,ister tarikatlar ile çarpık kökenli.. her ne olursa olsun... halbuki o dışlayanlar ,biraz daha etraflarına göre hayatı değerlendirseler.. aynı aile içinde ,her birinin karakteri farklı kardeşler oluyor da ,kimse kimseyi öldürmüyor,dışlamıyor.. iki kardeşin bütün yaşam tarzı taban tabana birbirine zıt olabiliyorda,yeri gelse saç başa kavga edebilecek bu kardeşler,dışardan bir tehdide karşı,hatta bu dışardan müdahale anne-babaları bile olsa,hemen kenetlenip,birlik olup müdahaleye geçit vermiyorlar.. bizler de biriz, kim ne yaparsa yapsın,eğer dışlamaları bi kenera bırakıp,birbirimize kalbi kıracak büyük bi saygısızlık yapmadıkça,birbirimizle saç başa kavga da etsek,biz yine barışır yine aynı ülkede kardeşler olarak devam ederiz... yeterki araya kin ,haset gibi olmadık şeyler sokmayalım... bunu kendi içimizde sağladığımız anda ise zaten dışardan gelen bi hristiyana ya da yahudiye ya da budiste ya da farklı insanlara da yaklaşımımız elbet farklı olur... hepimiz tek bir soydanız... özünde hepimiz kardeş olmalıydık... olmadı,oldurmadılar,oldurmuyorlar... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2007 zaten ayetler o yana bu yana çekilmeyip,millet onları hadisler sayesinde düşman algılamasaydı,ortak paydalar ortaya dökülür,o adamlarda bizim dine farklı bakmaya başlardı... çok afaki konuşuyorsunuz fft ''hadisler sayesinde'' demek de ne oluyor.? dogru fikirleri dogru delillerle savunmak lazımdır. duygusal olmanın ötesine geçmeyen argümanlar üretmeyin lütfen. niyeti kötü olan Kur'an'ı bile çarpıtırken suçu hadislere atmakda ne demek oluyor?? bana söz konusu ayetle ilgili hadis/leri alıntılayabilirmisin.? bakalım hadisler ne diyormuş.... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2007 çok afaki konuşuyorsunuz fft ''hadisler sayesinde'' demek de ne oluyor.? dogru fikirleri dogru delillerle savunmak lazımdır. duygusal olmanın ötesine geçmeyen argümanlar üretmeyin lütfen. niyeti kötü olan Kur'an'ı bile çarpıtırken suçu hadislere atmakda ne demek oluyor?? bana söz konusu ayetle ilgili hadis/leri alıntılayabilirmisin.? bakalım hadisler ne diyormuş.... kusura bakmayın,ben ateistler ne zaman dinimize laf söylese,altında hadis buluyorum... meallerde bile parantezle araya katılan hadis varsa ondan uzak duruyorum... ne zaman çevremdeki inançlı bazı şahsiyetlere bişeyler sorsam bana bol bol hadis anlatıyorlar da ,kuran sorsam bi türlü baştan sona okumak nasip olmuyor bunlara... evet açık ve net ben Allah ın kitabına ve kitaplarına tutundum ve gerisini de reddediyorum.. ne zaman islami kanallara girip,chat ortamlarında bi mevzu hakkında tartışmalarını izlesem,ortamın falanca tarikatlar arasındaki ya da falanca kişiye ya da şeyh e ya da her neyse onlara inanan kişilerin ortamı oluşu,bi de bu kişilerin bol bol türkçe dışındaki terimler kullanışı,bende olumsuz etki yaratıyor... zaten bi kaç kere tarikat mevzularını bırakıp Kurandan konuşmayı önerdiğimde ilk işleri banlamak oldu beni,maşallah inançsızız sanki... falancadan alıntı hadislerle parça parça olmuş bir inananlar gurubu var meydanda.. hemde çoğu inandığı kitaptan bi haber... ben de onlar gibi arapça öğreniyorum ama okumak için değil anlamak için yani dil olarak,ingilizce çalışır gibi.. Ernebun un Tavşan demek olduğunu öğreniş gibi... hadis severlerin en beğendiğim ve çokça duyduğum kelimeleri, Kuran ı tek başına anlayamazsın falancanın tefsirini oku, gökyüzünün direkleri şu kadar,kıyamet cuma akşam kopacak,namazda ayağın kalktı abdest gitti,gözün şu yana döndü bilmem ne oldu,falanca halin aman uzak dur... ben Allah için bişeyi yaparken ,duamı ederken ya da anlamıyla sureleri düşünerek okurken ,farklı organlarımı düşünemiyorum arkadaş... Allah kimseyi kaldıramayacağı yükle yüklemez.. hadisleri aktaran muhteşem alimlerin hayatını bire bir uygulayabilecek kapasiteye sahip olunsaydı,onlara inanan ve uygulamaya kalkan herkes alim olurdu... sizi bilmem...Allah ın kitabı tek başına bana yeter.. hayatım boyunca öğreneceklerimin bitmeyeceği,her daim okunacak kitap... Önce Allah sonra onun kitapları ...din adına başkası olsa olsa zaman kaybı... Selametle... bu arada benden ben gibi birinden hadis istemişsiniz,onu da size inanmayan arkadaşlar bulsun.. mesela eminim brain slepper arkadaşımız bu konuda bişeyler bulabilir... kendisi çok iyi hadis severdir.. Alıntı
Φ 16yıldız Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 kusura bakmayın,ben ateistler ne zaman dinimize laf söylese,altında hadis buluyorum... meallerde bile parantezle araya katılan hadis varsa ondan uzak duruyorum... ne zaman çevremdeki inançlı bazı şahsiyetlere bişeyler sorsam bana bol bol hadis anlatıyorlar da ,kuran sorsam bi türlü baştan sona okumak nasip olmuyor bunlara... evet açık ve net ben Allah ın kitabına ve kitaplarına tutundum ve gerisini de reddediyorum.. ne zaman islami kanallara girip,chat ortamlarında bi mevzu hakkında tartışmalarını izlesem,ortamın falanca tarikatlar arasındaki ya da falanca kişiye ya da şeyh e ya da her neyse onlara inanan kişilerin ortamı oluşu,bi de bu kişilerin bol bol türkçe dışındaki terimler kullanışı,bende olumsuz etki yaratıyor... zaten bi kaç kere tarikat mevzularını bırakıp Kurandan konuşmayı önerdiğimde ilk işleri banlamak oldu beni,maşallah inançsızız sanki... falancadan alıntı hadislerle parça parça olmuş bir inananlar gurubu var meydanda.. hemde çoğu inandığı kitaptan bi haber... ben de onlar gibi arapça öğreniyorum ama okumak için değil anlamak için yani dil olarak,ingilizce çalışır gibi.. Ernebun un Tavşan demek olduğunu öğreniş gibi...hadis severlerin en beğendiğim ve çokça duyduğum kelimeleri, Kuran ı tek başına anlayamazsın falancanın tefsirini oku, gökyüzünün direkleri şu kadar,kıyamet cuma akşam kopacak,namazda ayağın kalktı abdest gitti,gözün şu yana döndü bilmem ne oldu,falanca halin aman uzak dur... ben Allah için bişeyi yaparken ,duamı ederken ya da anlamıyla sureleri düşünerek okurken ,farklı organlarımı düşünemiyorum arkadaş... Allah kimseyi kaldıramayacağı yükle yüklemez.. hadisleri aktaran muhteşem alimlerin hayatını bire bir uygulayabilecek kapasiteye sahip olunsaydı,onlara inanan ve uygulamaya kalkan herkes alim olurdu... sizi bilmem...Allah ın kitabı tek başına bana yeter.. hayatım boyunca öğreneceklerimin bitmeyeceği,her daim okunacak kitap... Önce Allah sonra onun kitapları ...din adına başkası olsa olsa zaman kaybı... Selametle... bu arada benden ben gibi birinden hadis istemişsiniz,onu da size inanmayan arkadaşlar bulsun.. mesela eminim brain slepper arkadaşımız bu konuda bişeyler bulabilir... kendisi çok iyi hadis severdir.. Sayın fft hadisleri kabul etmiyorsun. Kur'an da namaz kılın emri vardır , İsra / 78 Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur. Elmalılı Hamdi meali. Namazı gereği gibi sadece Kur'an-a bakarak nasıl kıldığını sorabilirmiyim ? Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Sayın fft hadisleri kabul etmiyorsun.Kur'an da namaz kılın emri vardır , İsra / 78 Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur. Elmalılı Hamdi meali. Namazı gereği gibi sadece Kur'an-a bakarak nasıl kıldığını sorabilirmiyim ? cantürk arkadaşımız bunu çok güzel açıklamış,ayrıca diyelim ki dediğiniz gibi yalnızca hadisten öğrendiğimiz bir durum,Kuran yalnızca bu konuda Peygamberimize,müminlerin onunla birlikte namaz kılmasını ve öğrenmesini belirtiyor.. abdest nasıl alınır öğret denmiyor.. ama namazda davet bekleniyor ... bu arada ben kitaba inanmazkende ,inandığım yaratana secde ederdim... hangi dine de baksanız diz çökerler.. yapılan yeterki Allah için yapılsın,ona inançla yapılsın Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 fft, doğru yoldasın. Bana inan konu inançlı olmak ya da inançsız olmak değildir. İnançların bize dayatılan biçimini kabul edip etmemektir sorun. Bizlere dayatılan bir inançlar manzumesi olduğu kesin. Bunu illa ki din anlamında almak gerekmez. Yani biri kalksa Türkler piri pak, tertemiz, yüce, üstün bir ulustur, kanında zinhar bir karışıklık olmadıkça her Türk melek kadar iyi ve dürüsttür, eğer bir yamukluk yapıyorsa yedi cettini araştırmak lazım, illa düşük bir kan karışmıştır gibi bir iddiada bulunuyorsa, bu da bir dayatmadır. Yine bana inan, mutlak gerçek diye bir kavram yoktur. Olsa da ona ulaşamazdık. Ulaşsak da kavrayamazdık. Bizler daima gerçeklerin bir takım ipuçlarını bularak sezgilerimizi çalıştırarak bir gerçeklik duygusu oluşturmaya çalışırız. Matrix filmi bu temayı çok iyi işler. Filmin sonunda matrix umulan ve beklenenin aksine hiç bir şekilde yenilmemiş ve yok edilememiş, tersine insanların kazandığı görünürde zafer, matrixi daha da güçlendirmiştir. Belirsizlik, her şeyin bulanık, puslu olduğu boğucu bir ortam ve bir başlangıcının, bir encamının olmadığı karanlık bir boşluk anlamında değildir. Belirliliği güçlendirmek için elimizde bazı araçlarımız var. Bu araçlar belirsizliği asla yenip salt gerçeği tüm göz kamaştırıcılığıyla gözlerimizin önüne asla seremeyecek. Belki de yaşam serüvenimizin tahmin ettiğimiz sınırların, bize dinlerin ve inançların söylediği dar kalıpların bile ötesinde büyük ve geniş bir anlamı olması olasılığı çok güçlüdür. Gerçek yoktur, gerçek algısı vardır. Algımızı artırdığımız ölçüde inanamayacağımız ufuklarla karşılaşabiliriz. Evrenin bu olağanüstü ihtişamının, ürpertici derinliğinin ve göz kamaştıran kozmik güç gösterilerinin ardında ne gizlediğini bilmiyoruz. Tüm bu algıları, bize yaratanınıza ibadet edin, cennete kapağı atın, gerisine karışmayın diyen din değil, bilim sağladı ve önümüzde açtığı gerçeklik algısı, tek kelimeyle muhteşem. Bu ihtişam karşısında gözleri kamaşmayan bilimci yoktur. İnanmayın ateistler-tanrıcılar ayrımlarına. Bir süpernova veya gama ışın patlamasını gözlemleyip, karadelikleri ve galaksi oluşumlarını kuramlayıp, hayret ve ihtişamdan ürpermeyen bilimci yoktur. İnanç dediğiniz şey kesinlikle ne Kur'an'da ne başka bir yerde yazılanlarla sınırlı değildir. Bu sınırlamayı kaldırın. Kur'an veya başka bir dini metin, bize dişe dokunur hiç ama hiç bir şey söylememiştir, bana inanmamakta serbestsiniz, benden söylemesi... Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 selamlar başlık inananlar neden ayrımcılık yapar.tartışılan konu kuranda namaz.. yüzeysel baktım başlıklara ama genelde aynı eksen kaymaları var. tartışmalarda bu durum normal mi yoksa fazlaca mı konulardan uzaklaşılmış Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 sizi bilmem...Allah ın kitabı tek başına bana yeter.. hayatım boyunca öğreneceklerimin bitmeyeceği,her daim okunacak kitap... Önce Allah sonra onun kitapları ...din adına başkası olsa olsa zaman kaybı... Selametle...bu arada benden ben gibi birinden hadis istemişsiniz,onu da size inanmayan arkadaşlar bulsun.. mesela eminim brain slepper arkadaşımız bu konuda bişeyler bulabilir... kendisi çok iyi hadis severdir.. ya kusura kalma ama sen pireye kızıp yorgan yakmaya kalkıyorsun. açıkcası bu konuda ilmi bir münazaraya girmeye hiç niyetim yok. kaçtıgımdan falan degil. beni bilen bilir. yani sizin ilacınız ilimden biraz başka birşey bana kalırsa. yok İslami kanallarmış, yok tarikatlermiş, yok şeyhmiş falan filan. gene kusura kalma ama bunlar ve benzeri afaki durumlar konunun özüyle alakalı degildi. hele kendi kişisel tecrübeleriniz ise hiç yersiz kaçmış. dedim ya, ilmi konularda aşırı duygusal takılmak hoş birşey degildir. not; karşı cevap yazdıgınız zaman yazılanların ekseninde hareket etmeniz lazımdır. benim için hikaye mesabesinde kalacak konulara girmemiş olurdunuz. en azından size karşı 'ya Allah'ın kitabı size yetmez' demedim, siz bir kişiyi tanımakla herkesi aynı kefeye koyanlardansınız. hadis istememden kastım bilmedigimden degildi, tahmin etmişsindir. sadece şu sözünü binaen; '' zaten ayetler o yana bu yana çekilmeyip,millet onları hadisler sayesinde düşman algılamasaydı,ortak paydalar ortaya dökülür,o adamlarda bizim dine farklı bakmaya başlardı...''. bende söz konusu ayet ile alakalı hadisleri istemişdim. hadisler sayesinde diyorsun size uydurma falan gelebilir ama olsun alıntılamanız lazım ki bizde aydınlanalım bu hususda... yoksa sorumu geri çekebilirim. eger fikirleriniz slogan düzeyindeyse bunu anlarım ve geri çekerim.. Alıntı
Φ YESHUA Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Merhaba "Xanthippe", ----- " Tabiki bu bir genelleme degil, her kapali bayan böyle yapmiyordur elbette ama yapanlari ben biliyorum... ve yine ayni sekilde ateistlere ve farkli inanci olan insanlara kötü insan muamelesi yapanlar var ? Neden bu böyledir gercekten merak ediyorum. " "Empati", "Ho$görü" ve özellikle "SEVGi" yoksunlugu. "Bizden olmayanin cani cehenneme" felsefesiyle hareket eden bu tür AYRIMCI insanlar "geçmi$lerini" de malesef unutuyorlar. "Nereden geliyoruz?" sorusu onlara hatirlatacak bu geçmi$lerini ama sormuyorlar! "Nereden geliyoruz?" AYNI anne ve babadan degil mi? ORTAK Atalarimiz Adem ve Havva degil mi? Bu durumda akraba, "AYNI" ailenin fertleri degil miyiz, bu AYRIM niye? Bazilarimiz, Kraldan fazla Kralci davranip "en dogru benim, $u yanli$ yapiyor, tukaka" gibi hükümlerde bulunmasak aslinda sorun kalmayacak! Hiç birimiz Hükmeden tanriyi rolünü oynamayalim, birakalim Kimin dogru kimin yanli$ yaptigina Adil Yaraticimiz karar versin... Bakin Isa peygamber bu konuda neler söylüyor: *** " Ba$kasini Yargilamayi birakin ki, siz de yargilanmayasiniz; çünkü insanlari hangi ölçüye göre yargilarsaniz, siz de ayni Ölçüye göre yargilanacaksiniz. (...) Öyleyse neden karde$inin gözündeki çöpe bakiyorsun da kendi gözündeki mertegi görmüyorsun? Kendi gözünde mertek* varken, karde$ine nasil ' Dur gözündeki çöpü çikarayim ' dersin? Ikiyüzlü! Önce kendi gözünden mertegi çikar, o zaman karde$inin gözünden çöpü çikarmak için daha iyi görürsün. " (Mukaddes Kitap/Incil - Mat. 7: 1-5) * mertek : çatı kirişi , tavana dayanan uzun direk. Ho$çakalin... Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 YESHUA Yazdığın cevabi yazılardaki "Ş" harflerine takıldım doları andırıyor ($) bir sebebimi var yoksa?. Alıntı
Φ YESHUA Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2007 Merhaba "sarigöl", Fransizca Klavyede yaziyorum bu nedenle bazi Türkçe karakterler yok. Ho$çakalin... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2007 Merhaba "Xanthippe", ----- " Tabiki bu bir genelleme degil, her kapali bayan böyle yapmiyordur elbette ama yapanlari ben biliyorum... ve yine ayni sekilde ateistlere ve farkli inanci olan insanlara kötü insan muamelesi yapanlar var ? Neden bu böyledir gercekten merak ediyorum. " "Empati", "Ho$görü" ve özellikle "SEVGi" yoksunlugu. "Bizden olmayanin cani cehenneme" felsefesiyle hareket eden bu tür AYRIMCI insanlar "geçmi$lerini" de malesef unutuyorlar. "Nereden geliyoruz?" sorusu onlara hatirlatacak bu geçmi$lerini ama sormuyorlar! "Nereden geliyoruz?" AYNI anne ve babadan degil mi? ORTAK Atalarimiz Adem ve Havva degil mi? Bu durumda akraba, "AYNI" ailenin fertleri degil miyiz, bu AYRIM niye? Bazilarimiz, Kraldan fazla Kralci davranip "en dogru benim, $u yanli$ yapiyor, tukaka" gibi hükümlerde bulunmasak aslinda sorun kalmayacak! Hiç birimiz Hükmeden tanriyi rolünü oynamayalim, birakalim Kimin dogru kimin yanli$ yaptigina Adil Yaraticimiz karar versin... Bakin Isa peygamber bu konuda neler söylüyor: *** " Ba$kasini Yargilamayi birakin ki, siz de yargilanmayasiniz; çünkü insanlari hangi ölçüye göre yargilarsaniz, siz de ayni Ölçüye göre yargilanacaksiniz. (...) Öyleyse neden karde$inin gözündeki çöpe bakiyorsun da kendi gözündeki mertegi görmüyorsun? Kendi gözünde mertek* varken, karde$ine nasil ' Dur gözündeki çöpü çikarayim ' dersin? Ikiyüzlü! Önce kendi gözünden mertegi çikar, o zaman karde$inin gözünden çöpü çikarmak için daha iyi görürsün. " (Mukaddes Kitap/Incil - Mat. 7: 1-5) * mertek : çatı kirişi , tavana dayanan uzun direk. Ho$çakalin... Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Hristiyanlık, Musevilik ve Müslümanlık ortaçağ köleci toplum yaşamına ait hükümler getirmişler ama Hıristiyanlık uygar yaşama göre revize edilmiştir. Günümüzde tüm dinler kendilerini uygar hükümlerle revize etmeye kalkışsa da bazı ayetleri orta çağın acımasızlığını içerdiği için özünde değiştirilmesi mümkün olmamaktadır. Sayın YESUHA’ya çiçek gönderen sayın fft bunu bilmeyerek göndermiş galiba. Sayın fft, aradaki zıtlıkları ne yapacağız peki ? Nisa-74 O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükafat vereceğiz. Nahl 75 Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür ve zengin) bir kimseyi örnek veriyor Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler. İnsan sevgisi: Medeni yaşamda tüm farklı kültürdeki insanlara saygılı olmak istenir. Kuran ise farklı kültür ve inançlar için bırak saygılı olmayı, intikam almayı, öldürmeyi emreder. Sosyal yaşam: Zengin fakir ayırımını destekler. Eşitliğini bile kabullenmez. Bunun Allah tarafından bir kader yaptırımı olduğunu savunur. Desteği de diğer dünyadaki tam tersi olanıdır. Özgür yaşam : Medeni yaşamda insan özü gereği başkasının da özgürlüğüne değmeden özgür yaşamak ister. Kuranda ise belli kalıplar dışı yaşamanın bu yaşamda ve diğer yaşamda akıl almaz şekilde cezası vardır. Farklı fikirlere saygı: Yaşamda farklı fikirler saygıyla karşılanır. Tartışılır, yöntemlerle mutabık kalınır, doğrular bulunur. Kuranda tek doğru kendi kalıplarıdır. Kalıplar dışında doğru bulgular kabullenilmez. Nesnellik: Yaşamda her şey nesneldir. Doğa ve doğayla yaşam nesnelliğin ispatıdır. Tüm ihtiyaçlar nesnel olarak karşılanır. Kuran nesnellikten çok görünmeyenlerden, bilinmeyenlerden bahseder. Bunlar ispatlanamaz öznel düşüncedir. İhtiyaçlar için de görünmezlerden yardım istenir. Güncellik: Yaşamda gelişen düşünce ve ona bağlı teknolojik gelişmeler, yaşam şartlarını da değiştirerek, üretim tüketim ve paylaşım ahlakını da değiştirir. Böylece kültürün ve ahlakın değişme , güncellenme zorunluluğu doğar. Kuranda üretim, tüketim, paylaşım ahlakı ilk günkü gibidir değişmez. Zira Allah’ın kanunudur. (?) Cinsel fark. Yaşamda cinsellik farkı düşünülmez kadın ve erkek eşittir. Kuranda kadın erkekten sonra gelen cinsiyettir. Her şeyiyle ona tabidir. Laik kavram. Yaşam tüm dinleri tarihsel inanç olgusu görür, yaşama müdahalelerini istemeksizin var olmalarını kabullenir. Kuran için islamiyetten başka tüm dinler yanlıştır. Yaşamasını isteyenler şiddetle cezalandırılır. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Hristiyanlık, Musevilik ve Müslümanlık ortaçağ köleci toplum yaşamına ait hükümler getirmişler ama Hıristiyanlık uygar yaşama göre revize edilmiştir. Günümüzde tüm dinler kendilerini uygar hükümlerle revize etmeye kalkışsa da bazı ayetleri orta çağın acımasızlığını içerdiği için özünde değiştirilmesi mümkün olmamaktadır. Sayın YESUHA’ya çiçek gönderen sayın fft bunu bilmeyerek göndermiş galiba. Sayın fft, aradaki zıtlıkları ne yapacağız peki ? Nisa-74 O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükafat vereceğiz. ben o çiçeği yollarım,çünkü bende henüz gözünde çöp olanlardanım ve o çöpü çıkarmak için çabam... biz inananlar buralarda bişeyler yazarken,özünde bilirizki kendi hayatımızda da ,kalplerimizde ya da zihinlerimizde,çoğumuz yeterince temiz değiliz... çoğumuz ,yaratana karşı fazla hatalıyız,bu da Onun önünde başımızı eğen ve ondan gelen bir durum... kısaca Yaratana karşı günah işlemeyen yok..Öyle ya...Rabbimizin mühlet vermesi olmasa,yeryüzünde tek bi canlı kalmazdı bizlerden.... Nisa 74 ü bu kadar ezberliyorsunuz da 75 i neden düşünmüyorsunuz...? 75. Size ne oluyor da, Allah yolunda ve, “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zâlim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? ortada ciddi bir savaş hali,ciddi anlamda inananlara zulmeden bir halk var ve bunlara karşı savaşılmayacak... şimdi bize dışardan bir müdahale olsa,düşman askerler savaş haliyle kapılarımızı çalıp bizlere türlü zulümlerde bulunsa,savaşmayalım,onlar gibi olmayalım,bırakın onlar kötülüklerine devam etsin mi diyeceksiniz?sayın melek arkadaşlar,öyle durumlar olurki hayatta hepimiz istemeden de olsa,birer savaşçı,birer katil oluruz... Atalarımız öyle olmasaydı,bugün bu ülkede bu kadar rahat yaşıyor olamayacaktık... neden hep tek taraflı yazmak adına bazı gerçekleri görmezden geliyorsunuz... Nahl 75 Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür ve zengin) bir kimseyi örnek veriyor Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler. ne yani,şimdi dini konularda profösör olmuş biriyle benim bilgim eşit mi olacak,cumhurbaşkanı olmuş biriyle assubay eşit mi olacak,bir alışveriş merkezinin sahibi olan bir işveren ile,o çarşıda tuvaleti temizleyen bir işçi eşit mi olacak... siz size verilen zeka ile buralarda yazarken,kafası bi türlü basmayıp bilgisayarı asla öğrenemeyecek,öğrense bile yazamayacak kişileri bir mi tutacaksınız...hiçbirimiz eşit yaratılmadık... ve bu bile Allah ın mükemmel yaratmadaki en büyük lütfü...hepimiz birbirimize muhtacız... ben çalıştığım iş yerinde bütün insanlardan daha çok,girdiğim tuvaleti temizleyen o ablama,ablalarıma muhtacım... onlar için yapamayacağım yardım olamaz... en çokta onların halini hatrını sorup,onların sorunlarını dinleyip ,elimden bişey geliyor mu gelmez mi bakmak ,bizi onlardan biri yapmamış olan Rabbimize en büyük borcumuz... bu zihniyetle ayetleri biraz kavrayıp,bize verilen nimetler karşısında-ister yaşam standartlarımız,ister maddi durumumuz,ister o kazancı sağlayacak bize verilen zeka ve öğrenme kabiliyetimiz- etrafımızdaki diğer yaratılmışlara karşı neler yapabileceğimizi Rabbimize borçlu olduğumuzu kavrasak, dünyada ne çok şey değişirdi... şu anki bütün dengeler ya da aslında dengesizlikler ortadan nasıl da kalkardı..bu demek değil ki biz bizden daha farklı olan insanları kibirlenerek alt görelim ya da haddimizi aşarak üst görüp onun önünde eğilelim.. hepimiz hepimize muhtacız... isteyin ya da istemeyin... işte bu noktada da hepimiz eşitiz özünde... bir temizlikçi temizlik konusunda benden iyidir,bir işveren ticaret kafası olarak benden iyidir,bir ressam o alanda benden iyidir,ya da bi doktor kendi branşında benden iyidir...ama aynı koşullarda doktor olan ticarette kötü,ticareti bilen doktorlukta kötü olabilir.. herkes herkesten hem iyidir hem de kötüdür... şimdi... İnsan sevgisi: cevapladım sanıyorum Sosyal yaşam: cevapladım sanıyorum Özgür yaşam :Medeni yaşamda insan özü gereği başkasının da özgürlüğüne değmeden özgür yaşamak ister. Kuranda ise belli kalıplar dışı yaşamanın bu yaşamda ve diğer yaşamda akıl almaz şekilde cezası vardır. Farklı fikirlere saygı: Yaşamda farklı fikirler saygıyla karşılanır. Tartışılır, yöntemlerle mutabık kalınır, doğrular bulunur. Kuranda tek doğru kendi kalıplarıdır. Kalıplar dışında doğru bulgular kabullenilmez. böyle bişey Kuran da yoktur,belli kalıplar dışı dedikleriniz,başkasının özgürlüğüne gerçekten el değmişlerdir... aksini ıspatlayamazsınız ayetle.. varsa bekliyorum... hatta bu özgürlük anlayışını da geçeyim ve inanan arkadaşlara burdan bi tezimi sunayım... bizler gerçektende yeryüzünde bozgunculuk yapan insanlarız,nasıl mı... mesela içtiğimiz sigara(çok şükür bu düşünceyle bıraktım...... o sigara adına yeryüzünde yaşayan kaç bir can taşıyan hayvana rahatsızlık verdiğinizi hiç düşündünüz mü,,,ya da ona verilen aylık 100 liralık bir rakamın kaç ailenin evinde inanılmaz bir rakam oluşunu,,,, peki o kadar şahıs için ,tek bir şahsı taşımak için etrafa kir saçan arabalar için daha farklı bir yöntem bulunamaz mı,, ya da sularımıza akan o kimyasal maddeler yerine nolur biraz renksiz giyinsek ya da saçlar boyanmasa,ya da daha fazlası... nolur sanki elden geldiğince ağaç kesilmeden üretilmiş maddeleri kullansak ya da bir ağaç yerine 5 ağaç dikme gibi kavramlar kanunlara geçse... Ben Kuran okuyunca bozgunculuk adına inanılmaz şeyler bulup düşünüyorum,bizler onlardan mıyız değil miyiz? sizler cevap verin... işte bu yüzden nice insanlar için,yeryüzündeki gelmiş geçmiş 2 ayaklı ya da 3 ayaklı ya da 4 ayaklı hayvanlardan bile daha aşağı terimi kullanılması bana hiçte hakaret gelemiyor... ben hala onlar kadar değerli olamadım ki insanca insan olmanın sırrına ereyim... ne deseniz Kuran bir evrensellik ve incelikler bütünüdür,onu anlamayan ya da kısıtlandıran ya da çarpıtan bizim kalplerimizdir... işte bu noktada kalıplar dışında farklı doğru kabullenemez çünkü o kalıplar mutlak değişmeyecek doğruların ta kendisidir... Nesnellik:Yaşamda her şey nesneldir. Doğa ve doğayla yaşam nesnelliğin ispatıdır. Tüm ihtiyaçlar nesnel olarak karşılanır. Kuran nesnellikten çok görünmeyenlerden, bilinmeyenlerden bahseder. Bunlar ispatlanamaz öznel düşüncedir. İhtiyaçlar için de görünmezlerden yardım istenir. ne yana baksak Rabbimizin yüzünü görüyoruz biz,siz bu konuda biraz farklı görüyorsanız etrafınızı ,bu başka konu zaten...bu arada görünmezlerden demişsiniz,baştaki yaklaşımla görünmezden demeniz gerekirdi... çünkü biz sadece ve sadece sizin görünmez dediğiniz tek bir yaratandan yardım isteriz olsa olsa.. tekdir,eşi benzeri yoktur,ondan başka yardımcıda yoktur...çünkü hiç bir güç ya da yaratılmış,onun dilemesinin dışında en ufak bir hareketi sağlayamaz.. Güncellik:Yaşamda gelişen düşünce ve ona bağlı teknolojik gelişmeler, yaşam şartlarını da değiştirerek, üretim tüketim ve paylaşım ahlakını da değiştirir. Böylece kültürün ve ahlakın değişme , güncellenme zorunluluğu doğar. Kuranda üretim, tüketim, paylaşım ahlakı ilk günkü gibidir değişmez. Zira Allah’ın kanunudur. (?) evet değişen bir değer olsaydı mükemmel olmazdı zaten,işte o zaman ondan kuşkuya düşerdik... ama değişmeyen o kanunlardaki güzellik bundan 1400 sene öncede güzeldi,şimdide güzel... bundan daha iyi kanıt mı ola... Cinsel fark.Yaşamda cinsellik farkı düşünülmez kadın ve erkek eşittir. Kuranda kadın erkekten sonra gelen cinsiyettir. Her şeyiyle ona tabidir. Nisa32. Allah’ın, kiminizi kiminize üstün kılmaya vesile yaptığı şeyleri (haset ederek) arzu edip durmayın. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan, onun lütfunu isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir. sizce bu kelimenin muhattabı kimler,sizler mi özellikle inananlar mı... bu konularda dayanağınız olan yanlış uygulamaların ,Kuranla alakası yoktur... Kuran da ayrım yapılmaksızın eşit hakların bulunduğu gerçeği gibi,eşit olmayan yönlerimizle de neyi vurguladığı açıktır... biz erkekler ve kadınlar aynı değiliz arkadaşım... bizim duygusal anlamda hayata bakışımızla sizin duygusal yapınız arasında bile bir ton fark var,sizin biyolojik yapınızdan kaynaklanan durumlar ile bizimki arasında da bir yığın fark var.. Kısacası,ben her ne kadar çalışan,okumuş,cesur,düşünen ya da medeni ,çağdaş bir bayan bile olsam,yanımda erkek gibi erkek ve benden gerçekten üst kabul ettiğim kişiye ihtiyaç duyarım.. yine bazı şeyleri tekrarlayayım.. eşitsizliklerdeki mükemmellik bizleri birbirimize ihtiyaç duyan ve kopamayan varlıklar yapar... ben bunda sorun görmüyorum..hani ayette,birbirimize elbise oluşumuz terimi gibi..ne kadar hoş.. bir elbise neye yarar arkadaşlar,düşünen var mı? Laik kavram.Yaşam tüm dinleri tarihsel inanç olgusu görür, yaşama müdahalelerini istemeksizin var olmalarını kabullenir. Kuran için islamiyetten başka tüm dinler yanlıştır. Yaşamasını isteyenler şiddetle cezalandırılır. başına laik kelimesini koya koya yanlış terimlere,bütün kapalıları vatan haini ilan edip,okullardan,devlet dairelerinden,askeriyeden atan sizlerin kabulünü seveyim.. laiklik bu değildir ama ,yine dış kökenli bilmem ne diyeceğim noktalardan oluşan insanlar gurubunun,en değerli kavramımız olan Atatürk ve milliyetçilik önündeki en büyük karalama metodlarına alet olanlara yazık diyeceğim bu vesileyle..bu değerlere sahip çıkamayan ve gaza gelen,düşünmeyen,inananlara da inanmayanlara da... "Bu arada İslamiyetten başka bütün dinler yanlıştır "demek kadar islama aykırı bir tutum olamaz,çünkü bütün diğer büyük dinlerin de Allah tan olduğunun doğrulayıcısıdır kitabımız..buralarda sizlerin inanmamanız altında yatan sebeplere baktığım kadar,şu aralar hristiyanlarında ayetlerimizi alıp alıp farklı diyerek reddettiği konularıda okurken,sizler için ne hissediyorsam ,onlar içinde aynı şeyleri hissediyorum...Rabbimizin,bilmediğimiz konularda zannetmemizi yasaklayışının en güzel örnekleri... zanla sonuç sonuç olmaz.. kelimelerin ana kavramı ile onları çarpıtıp zanlar içinde kendi yaşama bakış açımızla anlamları boğmak,özünde yine de kitaplardaki mucizenin kökenini oluşturur ...yani müteşabihlik... eleme için insanın kalbinin kullanılışı.. ne güzel... Nisa 36. Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez 37. Bunlar cimrilik eden, insanlara da cimriliği emreden ve Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimeti gizleyen kimselerdir. Biz de o nankörlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. 58. Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 İnananlara okadar hakaretler yapılıyor kutsallarına agızlara alınmayacak sekilde hakaret ediliyor neden inanmayanlar ayrımcılık yapıyor peki... Bizim orda bi söz vardır ; Bana Kör diyenin Bir Gözü ela olsa... Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 olamayacaktık... neden hep tek taraflı yazmak adına bazı gerçekleri görmezden geliyorsunuz... ne yani,şimdi dini konularda profösör olmuş biriyle benim bilgim eşit mi olacak,cumhurbaşkanı olmuş biriyle assubay eşit mi olacak,bir alışveriş merkezinin sahibi olan bir işveren ile,o çarşıda tuvaleti temizleyen bir işçi eşit mi olacak... siz size verilen zeka ile buralarda yazarken,kafası bi türlü basmayıp bilgisayarı asla öğrenemeyecek,öğrense bile yazamayacak kişileri bir mi tutacaksınız...hiçbirimiz eşit yaratılmadık... ve bu bile Allah ın mükemmel yaratmadaki en büyük lütfü...hepimiz birbirimize muhtacız... ben çalıştığım iş yerinde bütün insanlardan daha çok,girdiğim tuvaleti temizleyen o ablama,ablalarıma muhtacım... onlar için yapamayacağım yardım olamaz... en çokta onların halini hatrını sorup,onların sorunlarını dinleyip ,elimden bişey geliyor mu gelmez mi bakmak ,bizi onlardan biri yapmamış olan Rabbimize en büyük borcumuz... bu zihniyetle ayetleri biraz kavrayıp,bize verilen nimetler karşısında-ister yaşam standartlarımız,ister maddi durumumuz,ister o kazancı sağlayacak bize verilen zeka ve öğrenme kabiliyetimiz- etrafımızdaki diğer yaratılmışlara karşı neler yapabileceğimizi Rabbimize borçlu olduğumuzu kavrasak, dünyada ne çok şey değişirdi... şu anki bütün dengeler ya da aslında dengesizlikler ortadan nasıl da kalkardı..bu demek değil ki biz bizden daha farklı olan insanları kibirlenerek alt görelim ya da haddimizi aşarak üst görüp onun önünde eğilelim.. hepimiz hepimize muhtacız... isteyin ya da istemeyin... işte bu noktada da hepimiz eşitiz özünde... bir temizlikçi temizlik konusunda benden iyidir,bir işveren ticaret kafası olarak benden iyidir,bir ressam o alanda benden iyidir,ya da bi doktor kendi branşında benden iyidir...ama aynı koşullarda doktor olan ticarette kötü,ticareti bilen doktorlukta kötü olabilir.. herkes herkesten hem iyidir hem de kötüdür... şimdi... Şu söylediklerine bak sayın fft, görende seni uzaydan gelmiş dünyada yaşamadığını sanacak. İnsanlar bozuk sosyal düzenlerde gerçekçi sosyal bir yapımı kazanırlar. Kazandıkları bu sosyal kimlikleri asıl kimliklerimidir ? O tuvalet temizleyicisi dediğin vatandaş isteyerekmi o mesleği seçmiş ? Polyannacılıkmı oynayalım şimdi ? Emperyalizmin ağır ve çarpık çarklarını biraz olsun bilmen gerekirdi. Diğer konularada aynı bu zihniyetle cevap vermişsin. "benden gerçekten üst kabul ettiğim kişiye ihtiyaç duyarım."(eş bile olsa) Bu fikrin gerçekmi ? Yukardaki söylediklerinle özünde çelişmiyormu ? Böyle bir mantığa karşı ben ne söyleyebilirim ? Ağa anlayışınımı savunuyorsun yoksa ? Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Şu söylediklerine bak sayın fft, görende seni uzaydan gelmiş dünyada yaşamadığını sanacak. İnsanlar bozuk sosyal düzenlerde gerçekçi sosyal bir yapımı kazanırlar. Kazandıkları bu sosyal kimlikleri asıl kimliklerimidir ? O tuvalet temizleyicisi dediğin vatandaş isteyerekmi o mesleği seçmiş ? Polyannacılıkmı oynayalım şimdi ? Emperyalizmin ağır ve çarpık çarklarını biraz olsun bilmen gerekirdi. Diğer konularada aynı bu zihniyetle cevap vermişsin. "benden gerçekten üst kabul ettiğim kişiye ihtiyaç duyarım." Bu fikrin gerçekmi ? Yukardaki söylediklerinle özünde çelişmiyormu ? Böyle bir mantığa karşı ben ne söyleyebilirim ? Ağa anlayışınımı savunuyorsun yoksa ? ben sana diyorum ki istesin ya da istemesin,onun öyle olması gerek... yoksa sistem işlemez... o da olmak zorunda başkası da... onun mesleği temizlik olmasa o tuvaleti ben temizlerim kardeşim,ya da sen temizlersin ya da herkes... çelişki yok,benden üstte olacak,benden altta olacak hayatta ... bu konuda çelişki nerde.. ağalık sistemine gelince,o da olsa olsa kibirli insanlardan,kibirlice çıkmış bir büyütme lakap olduğuna göre benim dediğim özelliğe girmez... bide şunları bi çarpıtmasanız... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.