made in turkey! tarafından postalanan herşey
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımseni bu topicte görmek ne şeref............... ayrıca forumun bu hali çok güzel olmuş yaahhuuuuu.....bütün forum ailesine hayırlı olsun.....................
-
sayman22 ( benim sayfam)
nirdesin sen yahuuuu...............
-
Made İn Turkey
yafff o zaman gelmedi mi daha de gel..................meraktan çatlayacam hangi dostsun sen .......
-
Karçiçeği m
ösledikseni yahuuuu.............
-
Admin
admin T.M...............aramıza h.g. sende para var canem.........
-
Sibelce
Toplan Gidiyoruz Ey Kalbim Haydi toplan akşam oldu vakit doldu toplan gidiyoruz ey kalbim kırkikindi yağmurlarına kalamam kaldıramam bunca ağrıyı, ihaneti biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı çekip gidiyorum buralardan içimdeki cesetleri çiğneyerek kalbimdeki mahşere bak akşam vakit tamam duruldu işte bulanık denizler dürüp ömrümün defterini toplan gidiyoruz ey kalbim yorgunum bir sonbahar ezgisi gibi bekleyemem son yaprakta sevgisi iğdiş edilmiş tarihlere koma beni ey kalbim bak güz yağmurları iniyor acılar ve ihanetler üstüne çırılçıplak ve sevgisiz kalmış bir şiirim kimsesiz bir kış ortasında ne gülen gözleri ısıtıyor artık çocukların ne de sevdalı bakışları yeniyetme aşıkların bütün dinlerden kovuldum bütün ülkelerden bütün yüreklerden kovuldum ”Aliye gülümsesem Muaviye öldürür beni” hangi tanrıya sığınsam yaramın merhemi yok biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden yeni bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı sevdalı bir kuş yükleyip kanatlarına acılarımı alıp gitsin beni buralardan hamuru çürümüş dostluğun, vefanın, aşkın vefasız mevsimlere bırakma beni ey kalbim ağlatma beni sevda kapılarında ***** kapılarında eğme boynumu kurşunlar sıkılsada canevime çiğnetme yoksulluğumu ayaklar altında bırak başım dik, içim ezik kalsın onurlulara mahsus bir makamda ağırla beni satılmışlığın, alçaklığın, ihanetin ortasında koma biliyorum bu düş sığmaz kirlenmiş sokaklara bu sevda sığmaz bakmayın gözlerime nasıl saklarım yüreğimdeki incinmişlikleri kınalı bir kelebek konunca saçlarıma ah! Benim de hayallerim vardı baharlarım vardı, yazlarım vardı kuşlar göçüp gitti yüreğimden gökyüzüm yaralı kaldı bir isyan giydirip gözlerime dipsiz uçurumlara yuvarladım umutlarımı aşk diyordum talan oldu, yalan oldu ömrüm tınısı kırık bir keman sızısıyım artık yok gideceğim başka bir liman bak duruldu işte bulanık denizler haydi toplan vakit tamam toplan gidiyoruz ey kalbim boşalsın ince duygularımın sırtındaki yük paranın sevgiye ihanetini gördüm insanın önünde diz çöküp ibadetini dünler harabe yarınlar umut değil hüznün neresinden dönsem, kırgınım öpmeye uzandığım bütün dudaklar frengili çiçeim anqara'da benim içinde şole bi nefes al olmaz mı..................
-
SEN BU FORUMUN......
forumun kaçıncı x........'sisin bilmem ki..............
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
sewgili anubis güzelim siyah laleni(galiba siyahtı....)çok beğendim bende aldım getti.......... bu topiği açan sewgili sedat'a teşekkürlerimi yolluyorum............ sewgilerimle...........................
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım"sen wuralı yaralıyam günbe gün sararıyam"
-
SEN BU FORUMUN......
aGasısın...............
-
Sibelce
Kimsesizliğime Düştün Yeşildi dünyam, maviydi.. birde kahverengiydi... Beni bir ürkek ceylanlar tanırdı, birde çingene serçeler... Yalnız kuşların sesi gelirken kulağıma, birde kavak yapraklarının... Sen; Durgunluğuma düştün... ve büyüdün içimde büyüdün, büyüdün; Sudaki halkalar gibi. Yeşildi dünyam, maviydi... Bir de kahverengiydi; Sen, bana düştüğünde!.. Bakışların, kendi ortasından büyüyen sıcak halkalar gibi iç içe yayıldı içimde... Hoşgeldin, dedim. Hoşgeldin sıcağım. Hoşgeldin salıncağım! Ve savruldu başım uzun bir iple dalına bağlanmış gibi.. Savruldum; Senden sana doğru! Beni, sadece ürkek ceylanlar tanırken birde çingene serçeler... Ve ben, yalnız kuşlarla, kavak yapraklarının sesini tanırken... Sen; Durgunluğuma düştün... Ve büyüdün içimde büyüdün, büyüdün; sudaki halkalar gibi. Sen; Sessizliğime düştün... Sen; Kimsesizliğime düştün... Belki de onun için böyle büyüdün içimde; Sudaki halkalar gibi!
-
Adım Hüzündü Benim
Adım Hüzündü Benim Adım hüzündü benim yaşamın varolmuşluğunda. Yaşam denen kargaşa içinde yenik düşmemek için tüm çabalar, tüm direnmeler, ve bitmek bilmeyen zamanlar. Yüzlerdeki gülümsemeler, sahtelikler, sabırsızlıklar, anlamsız istekler. Koştukça peşinden erişilmeyen gönüller, pertavsız üzerinden görünen ablak suratlar. İstemek gerekir hayatın barışıklığını. Yaşamak gerekir yalnızlığı,hüzünü, gökkuşağının o renkleri altında inançlılığı. Uzanıyorsun hayata doludizgin, Adım hüzündü benim arkadaş. Yokolmuşluğun arasında hiçliklerle pekiştim, varolmuşluğu yakalayamadım. Bulutların arasından yüzünü gösteren güneş gibi yaşamın sirtaki oyunu, bir öyle bir böyle. Ve bir virane yıkılmışlığın içersinde, Yalnızlık oyunları. Varlığını hissedemeden yaşamak, bir gül dikeninin kanattığı gönüllerdeki sevda oyunları arasında yok olmak. Demli bir çayın tadı gibi buruk yaşamın içinde, Sek bir içkinin verdiği sarhoşluk kadar acımasız, bir sevda kadar kalleş, Ve bir dost kadar arkadaş sensizliğin çığlıkları. Adım hüzündü benim yaşamın varolmuşluğunda.
-
yine seninle geldi hayat...
Hayat kitaplarda yazılan gibi değilmiş. Kitaplarda her kelimenin altında başka bir kelime gizliymiş. Her yüzün altında başka bir yüz... Böyle gidiyormuş, bunun sonu yokmuş. Geç de olsa şimdi anlıyorum. Beni aşar bu kelimelerin altındaki kelimeler, bu yüzlerin altındaki yüzler... Ben içimdeki acıya bakarım. İçimdeki enayiliğe bakarım. Evet, kelimelerin altındaki kelimeyi, yüzlerin altındaki yüzleri biliyorum ama, ben seni içimde hissederken, sana inanmışken şehrin her tarafında yanan bir ışık vardı. Yollarda, bahçelerde, hiç durmadan yanan bir ışık... Sen bu hayatta herşeyi benden iyi bilirsin. Öyleyse açıkla seni içimde hissettiğim her an hayatı aydınlatan bu ışığı... Yollarda, bahçelerde, evlerde gece ve gündüz durmadan yanan bu ışığı... Hadi böyle bir ışığın hiç olmadığına inandır beni. Enayisin de bana... Çocuklardan, sarhoşlardan, budalalardan bile daha enayi... Dünyayı, insanları, hayatları göründüğü gibi sandığım için... Herşeyin göründüğü gibi olduğuna inandığım ve öyle sevdiğim için enayisin de... Ama açıkla bana bu ışığı...
-
GiT.....GiT KeNDİNi ÇoK SeWDiRMeDeN......
GiT.....GiT KeNDİNi ÇoK SeWDiRMeDeN...... Aslında.. Her şey ne kadar kolay gelir insana.. Çoğu zaman gözlerimiz dolar, boğazımızda düğümler oluşur,söyleyemeyiz içimizden geçenleri… Git.. git demek elimde olsa kolayca derdim herhalde.ama git demek benim elimde değil,kaderimde.. Sevmeyi bilmeden olmuyor,gideceği yere yol yetmiyor. Yağmurlar yağsa da , fırtınalar kopsa da hayatının ortasında, tutunacak dal aradığın anda, bulduğun çıraysa tutunmana yetmez. Umut o çırayı da yakar; kor eder hayatını.. Geriye dönüp baktığında kimse olmayacaksa ; bırak canın yansın, alevler içinde kavrulan ruhun olsun. Bu sefer acı çeken bedenin değil benliğin olsun… Hadi şimdi git gidebiliyorsan.. Zerre kadar pişmanlık duymuyorum ; eğer ki gidersen… Git, kendini çok sevdirmeden. Canımı acıtmadan, bir kez daha yaşamıma son vereyim… anlamsız dünyanın anlamsız bakışlarına dur diyeyim gitte… Git… çek git yaşamımdan… ağlayarak elveda demek istiyorum ve bir kez daha acıtmak istiyorum canımı… hadi çek git şimdi… hiç sevmediysen çek git, daha fazla vermeyeyim hayallerimi, düşlerimi sana. Bana kalan tek şeyi de alma benden. Hayallerimin noktası olmaktan vazgeç. Seninle bitmesin düşlerim, bir sabahta sensiz uyanayım rüyamda… Git… git kendini çok sevdirmeden…
-
Sibelce
SaNa ELVEDA BORCUM KALMASIN... İçimde bir yağmur ikindisi İçimde sensizliğin üç beş nöbeti... Gözlerinin uçsuz bucaksız semasında güneş batıyor şimdi ve benim yüreğim yakamozlu bir gecenin ertesine dönmek üzere... Senli rüyalar ve sensizliğin kabusları arasındaki uyku vakitlerimde bedenimde durmak bilmeyen titreme nöbetleri... Sensizliğin,yitirmişliğin yağmur damlaları yanaklarımda tuzlu yollar açarken yüreğim hasret kokan bir türkü yakar yalnızlığıma... Bir gri cigara daha yakarım sonra.Boş paketleri saymayı çoktan bıraktım.Gri dumanlarla örtülü odamın penceresinden gökyüzüne dalar gözlerim. Kaset çalarda yine bir Sezen parçası... Geri dön,Geri dön Ne olur Geri Dön Uzanıp tutver elimi birgün Utanır diyemem NE OLUR GERİ DÖN... Geri dön diyememem utanmaktan değil aslında.Geri dön diyememem her gidişin bir parçasını götürmesinden insanın ve o geri dönüşlerde aynı sevdayı sevdalının gözlerinde göremeyecek olmanın korkusu...Geldiğinde tekrar GİT demek zorunda kalmanın ağırlığı belkide... Bunu yapamam ona diye haykırırım geceye...Kulaklarımda çığlıklarımdan kalma uğultular... Kaç gecedir bilmem,uykusuzluğun oturma eylemleri gözlerimde ve ben bir umut yüreğimin sevda lambalarını bir dakika söndürmekteyim...Gözkapaklarım isyanları oynamakta... Hadi yüreğim ver elini gidelim uzak diyarlara.Kimse bulamasın bizi.Hadi yüreğim topla bavulunu sende.Acıları,umutsuzlukları,gözyaşlarını bırakalım Marmara'nın derinliklerine... Denizin mavisini,Kız Kulesini,Boğazı bütün anılarımı bıraktığımız yerlerden arka cebime koyup gidelim. Sana bir elveda borcum kalmasın sevgili, Saçlarımın başak sarısını,gözlerimin zaman zaman yeşile çalan rengini bırakıp gideceğim sana.Gözlerine o kahverengi semaya son bir defa bakacağım ve son bakışını nakış nakış işleyip hücrelerime,dudaklarından dökülen birkaç damla şiir kırıntısını çalacağım senden.Cennet misali gülümsemenden de bir parça götürmek isteyeceğim.Ama sen gülümsemelerini yüreğinin arka odalarına saklamış ve kilit vurmuşsun bensizlikte.Bİr buruk acı dudaklarının kenarlarında... Yüreğin artık beni gördüğünde iki bulut arasına salıncak kurup sallnmıyormuş,gözlerin dalıyormuş ıssızlığına gecenin ve birkaç parçanı bırakmışsın çoktan çaresizliğe... Gözlerinde zamansız bir Güneş tutlması,Yüreğinde depremler Gözlerimde vurgun yemiş yılların sevdalısı... İçinde Ayaz soğuğu... İçimde Cehennem ateşi... Sana bir elveda borcum kalmasın SEVGİLİ... KENDİNE İYİ BAK BİR ELVEDA CÜMLESİDİR...
-
merhaba
made in turkey! şurada cevap verdi: semihce başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımne ey ettinde geldin bir sen eksiktin şimcik tamam olduk......................... şaka bir yana semih ; seni burda görmek inan çok güzel.....HoŞ GeLDiN....
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
en iyi bozucu olan Bozan'a bir çiçek gelsin benden yana................
-
ihihiihiii
114 misafir, 6 üye, 5 gizli üye Google.com, KesKiNkAleM, CYRANO, made in turkey!, güzelyaz, bilimselci, hoara
-
Sibelce
İhtiMaLLeR DAhiLindeKi aŞK Her şey bir İhtimaldi aslında; renkli bir camın ardındaki bir merhabayla başlayan. Aynı yolculukta yan yana oturmuş yolculardık ikimizde. Geldiğimiz yerler kadar gideceğimiz yerlerde faklıydı belki de... O zaman diliminde kesişmişti yolumuz, kısacık bir an için, bir durak süresince; kim bilir... İlk başta hani can sıkıntısı ile laf atarsın ya yandaki yolcuya; hani konuşacak bir şeyler ararsın yalnız başına yaptığın yolculukta... O çekingenlik vardı ilk "Merhaba!"m da... Lakin görünce gözündeki ışıltıyı, hissedince sesindeki ılık yaz meltemini ve fark edince içindeki güzellikleri yeni bir yolculuğun rotası çizildi gönül defterimde. Bu kadar çabuk nasıl kurduk köprüleri derken, fark ettik ki biz sadece topu oyunda tutmaya çalışan oyunculardık. Sayı yapmaya hiç niyetimiz yok gibiydi. Belki cesaretsizlik, belki dengelerimizdi bizi engelleyen. Komşu iki ülke olduk sonra... Sen yüksek duvarları ardında krallığını korumaya çalışan bir ada; bense en güçlü zırhlarıyla tehlikeli sularda, sınırlarında dolaşan başka bir ülke... Topraklarımızın güzelliği, kokusu, rengi ikimizi de cezbediyor, ama bir türlü baş edemiyorduk karşılaşma korkusuyla... Sen uzaklardan zırhımın direncini denerken, ben duvarlarında gizli bir geçit arıyordum. Ama ikimizde eşiğinde olduğumuz bir savaşın farkında değilmişiz görünümündeydik. Birbirimize yağmur kadar yakın, rüzgar kadar uzak iki ülkeydik neticede... Senin yüksek duvarların hiç yıkılmayacak; benimse zırhım hiç delinmeyecek gibiydi... Bir Yılmaz Erdoğan şiirinde gibiydik ilk başta, ama sonra anladık ki bize aitti her şey.. Sen "İhtimaller Dahilimdeki Aşkım" idin; uğruna uzak diyarlar fethettiğim. Ve o ihtimallerin sonsuzluğundan en güzel olanını seçtim, seni sevdim ben. "İhtimaller Dahilindeki Aşkım" iken "Aşkım" olmuştun çünkü sen..
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımbeNi HiÇ Affetme OLuR Mu? Aşkım....hadi seni bekliyorumm..","Günaydın bitanem","Sen üzülme bebeğim,ben hallederim.." ve daha bir sürü şey...... O kadar yapmacik geliyor ki....Biliyorum senin suçun degil,benim hatam,benim ayıbım ama işte olmuyor,yakıştıramıyorum sevgi sözcüklerini O'ndan başkasından duymayı... Ve sonra beceremiyorum elini tutmayı!! Dönüp dolaşıp aynı yere geldiğimizi söyleyeceksin şimdi,bir daireye hapsolmuş gibi.....Ama elimde değil,uzaklaşamıyorum bu daireden....Gidersem eğer yokolacakmış gibi hayat,bir daha nefes alamazmışım gibi... En çok "Neden?" demenden korkuyorum....Kararlı olsam da ellerini uzattığını görünce..Utanıyorum kendimden,başımı eğmek yetmiyor böyle zamanda.... Hani annenin çantasından para alırken yakalanırsın ya,ya da yemeğini tencereye boşaltıp dışarı kaçarken.."Yaaa annee yaa" der,anlamasını beklersin. Dışarıda arkadaşların bekliyordur.Ağlarsın. Ağlasam anlar mısın? Daha yolun başındayken...Mutlu olma fırsatın varken,benden ayrılıp... Bana ne kadar kızdığını biliyorum,seninle oynadığımı düşündüğünü..Ama..Eğer herşey farklı olsaydı..Çookkk çookk farklı olsaydı! Sen beni tanıyorsun,anlamalısın bazı şeylerin zorla olmadığını.Yani düşünsene kaça bölündüm,kaç hayatta yaşamaya çalışıyorum,yaşatmaya çalışıyorum birşeyleri.. Nedenlerim yok..Bu yaptığıma bir karşılık olamaz ya da... Git çocuklara anlat bu hikayeleri dersin,dinlemek istemezsin.Ben de bildiğimden cesaret edemem dahasına... Keşke herşey farklı olsaydı. Bana sesimi yükseltmeyi öğretmeseydin hayata karşı,"Sevdiklerin için..." demeseydin,affetmeseydin, kapasaydın kapılarını... Ya da teslim olmasaydın hemen yalanlarıma,pişman olurdum ama bu kadar değil. Şimdi günah çıkarır gibi yazıyorum olanları,ne benim sana anlatmaya yüzüm var ne de senin bunları dinleyecek gücün.Keşke bu yarayı gönlüne benden almasaydın.Keşke hiç almasaydın... Yalancının mumu yatsıya kadar...Beni hiç affetme,olur mu? Hiçbir sözümü dinleme daha,duymak isteme yalanlarımı.Yüzüme bakma,benimle konuşma... Sevme de! Beni hiç affetme,olur mu? sewgilerimle EdEn..BuLuR................
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımbende iyi olmaya çalışıyorum........ve iyi olacam inşallah...........
-
.....
- Bu KaDaR iÇiMDeSiN....
Kelimeler eksik, kelimeler yarali. Kelimeler ciliz. Tasimiyor, anlatmiyor, tanimlamiyor bu duyguyu. Ben de... Çok baska bir sey. Sevginin ortasinda, derin acilar hisseder mi insan? Aydinlik gülümsemelerin içine, hüznü yerlestirir mi durup dururken? Gözlerine bugu,diline sitem, yüregine burukluk, çöreklenir kalir mi asirlarca? Gelmeyecegini bildigi mektup için, posta kutusunu hep ayni heyecanla açar mi? Dedim ya, baska bir sey bu. Ne kadar yalnizsam, o kadar seninleyim su günlerde. Belki de en basta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulasmasin diye, kimselerin bilmedigi, bulamayacagi yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladim. Derine, hep daha derine... Seni yapayalniz, bir tek bana biraktim. Paylasamadim Yanlis yaptim. Sana ulasan yollari kaybettim diye bütün bu saskinliklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sagimda, solumda, ne zaman dikildigini bilmedigim duvarlara çarpmam, hiç görmedigim çukurlarla bogusmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurdugu dehlizlerin, acili duvarlari gibiyim. Duvarlarim yosunlu, duvarlarim kaygan, duvarlarimdan hiç tükenmeyen sular siziyor. Tutunamiyorum. Renklerim, gün içinde degisiyor. Soluyorum, soguyorum. Günes ulasmiyor içerilerime. Küfleniyorum, yaslaniyorum. Yalnizliklar pesimde. Dokundugum her islak duvardan, pis kokulu bir yalnizlik bulasiyor üstüme. Yapis yapis, vicik vicik bir yalnizlik bu. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum. Seni sakladigim yere ulasamaz oldum. Yollar, gitgide uzadi ve karisti. Ümidimi isitacak, parlatacak, kimildatacak bir seylere ihtiyacim var. Ah onun ne oldugunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her seyin basinda, içinde ve sonundasin. Bu degismiyor. öyle içimsin ki. Birden aklima geldi, tuttum sana bir mektup yazdim dün. çok mutluydum... Gün içinde neler yaptigimi, nelere kizip, nelerle mutlu oldugumu, tek tek anlattim. Mevsimlerin ve insanlarin nasil karisik ve beklenmedik olduklarini yazdim. "Yine zamansiz yagmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayif degildi günes isinlari" dedim, "Gerçekten buradaki sarkilari hiç ögrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim. Çok uzun bir mektup oldu.. Basindan sonuna kadar okudum da. Neler yazmisim diye merakimdan. Sonra çekmecemden bir zarf çikarip, Adini yazdim. Büyük harflerle, yalnizca adini. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüregime yakin. Yüregim sende. Sen yüregime yakin. Öyleyse mektup sende. Bu kadar içimdesin iste.- Sibelce
HAYAT... -ASIK OLMAK. -ILK ÖPÜSME. -YÜZ KASLARINIZ AGRIYANA DEK GÜLMEK. -SICAK BiR DUS. -GÜZEL BiR BAKIS. -MAiL ALMAK. -MANZARALI BiR YOLDA ARABA KULLANMAK. -RADYODA EN SEVDiGiNiZ KiSiNiN SARKISININ ÇALMASI. -YATAGINIZA UZANIP YAGMURUN SESiNi DiNLEMEK. -YENI ÇIKMIS SICAK BiR HAVLU. -SATIN ALMAK iSTEDiGiNiZ KAZAGIN %50 iNDiRiME GiRDiGiNi GÖRMEK. -UZAKTAKi BiR ARKADASINIZLA TELEFONDA KONUSMAK. -KÖPÜK BANYOSU. -KIKIR KIKIR GÜLMEK. -GÜZEL BiR SOHBET. -KUMSAL. -GECEN KIS GiYDiGiNiZ MONTUN CEBiNDEN ON MiLYON ÇIKMASI. -KENDiNiZE GÜLMEK. -GECE YARISI SAATLERCE TELEFONDA KONUSMAK. -SU FISKiYELERiNiN ARASINDA KOSMAK. -DURUP DURURKEN GÜLMEK. -YANINIZDA SiZE GÜZEL OLDUGUNUZU SÖYLEYEN BiRiNiN OLMASI. -HAKKINIZDA GÜZEL SÖZLER SÖYLENDiGiNE KULAK MiSAFiRi OLMAK. -UYANIP DAHA UYUYACAK BiRKAÇ SAATiNiZ OLDUGUNU FARKETMEK. -YENi ARKADASLAR EDiNMEK. -ESKi ARKADASLARINIZLA ZAMAN GEÇiRMEK. -YAVRU BiR KÖPEKLE OYNAMAK. -ODA ARKADASINIZLA GECE YARISI SOHBETLERi. -GÜZEL DÜSLER. -ARKADASLARINIZLA ARABA YOLCULUGU YAPMAK. -SEVGiLiNiZLE YORGANA SARILIP iYi BiR FiLM SEYRETMEK. -ÇOK GÜZEL BiR KONSERE GiTMEK. -ÇİKOLATALI KURABiYE YAPMAK. -SEVDiGiN iNSANA SIKICA SARILMAK. -İSTEDiGi ARMAGANI ALAN KiSiNiN YÜZÜNDEKi iFADEYi GÖRMEK. -GÜNESiN DOGUSUNU SEYRETMEK... -VE BIR SÖZ;Text "ALDIGIN HER NEFESI FIRSAT BIL, OT DEGILSIN YENIDEN BITMEZSIN..." CAN DüNDAR...- Sibelce
En yeni geyikler Okurken sinirlerinizi bozacak cinsten!.. Eli olmayan babaya ne denir? No-el baba... Ben sünnete karşıyım. Gençlerin önünü kesmeyelim... Bir gökdelenin üzerinde kırmızı bir ışık yanıp sönüyormuş neden? Çünkü binanın şarjı bitiyormuş... Can neden boğazdan gelir? Çünkü: Can Emirgan'da oturuyormuş... Elektrik sandalyesinde oturan idam mahkumu ne demiş? Çok korkuyorum elimi tutar misin??? Yaşınız kaç? Bilmem her yıl değişiyo... Arkadaşlar telefonlar dinleniyormuş... İyi iyi, dinlensinler zaten çok yorulmuşlardı... Saatin çalışıyor mu? Benimkine de iş bulsana... Tartı neden tartmamış? Çünkü üzerinde anti-tartar dişmacunu varmış.. Sinüs 60, Cosinüs tutmuş... Kocanızla ortak özelliğiniz ne? Aynı gün evlendik... Karınca bir zencinin koluna düşmüş ne demiş? Karakola düştüm. Çok iyi göbek atan kazana ne denir? İyi oynayan kazansın... Size bir kıllık yapayım, İçine kıllarınızı koyarsınız... Viyana kuşatması neden bitmiş? Etrafta atacak kuş kalmadığı için... çiçeim sakın bune öööğğ bi yazı deme ben çok beendim....sen dedin bizim topiğimiz istediğinizi yazabilirsin diye...... m mCk - Bu KaDaR iÇiMDeSiN....
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.