Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kralx

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    7.449
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

kralx tarafından postalanan herşey

  1. Genel hükümleri yazdım.. Tekrar ediyorum.. 1- Birinci şart imandır.. 2- Cennetin dereceleri vardır.. 3- Cehennemin azap dereceleri vardır.. 4- Bazı kimseler günahları affedilmemişse cehennemde günahı kadar yanacaktır.. Sorduğun soruları bu maddelere aplike edersen cevabını bulursun.. Saygılar...
  2. O halde şöyle diyeyim.. Zamanın var olması için hareket lazım.. Hareketin var olması için madde yada enerji lazım.. Madde yada enerji yaratılmış olduğuna göre zaman da yaratılmıştır.. Buda bir çeşit bilimsle ıspattır... Keşfedilen herşey.. Güneş, gezegenler, ay, dünya, canlılar vs..vs.. Herkes her binanın bir banisinin olduğunu bilir.. Demekki aklın yolu birdir.. Evet bukduysan kanıttır.. Ama bulamazsın.. Dedimya aklın yolu birdir.. Saygılar..
  3. Birinci şart imandır, şirkten daha büyük bir günah yoktur.. Canlılara eziyet etmek zaten günahtır.. Diğer bütün günah ve sevaplar imtihanın neticesidir.. Günahı kadar cezasını görecektir.. Kimin kimde hakkı varsa hakkını alacaktır.. Ayrıca imanın muhafazasıda güçtür.. Hayatı boyunca kötülük yapmış bir insanın ve ibadetten kaçmış bir insanın imanını koruyabilmesi meselesi kolay değildir.. Yani cennet beleş değildir.. Müslümanım diyen herkes halde direkt cennete girecek diyede bir kayıt yoktur, affedilmeyen günahlarının cezasını çekecektir.. Saygılar..
  4. Evet cennetin dereceleri vardır.. Kaynak çok.. Arama motrundan istifade edebilirsin.. "cennetin dereceleri", Örneğin naim cennetleri, adn cennetleri.. Cehenemde ise azabın şiddeti çeşitliliği derecesi vardır.. Saygılar..
  5. Zaman big-bangla başlamıştır, gerekli kaynaklara bakabilirsin.. Zaman harekete bağlıdır.. Diğer cevaplarına binaen; Bilimsel keşifler, hatta keşfede gerek yok gördüğümüz her şey bilinçle var edilmiştir.. Bu aklın çıkarımıdır aklın yolu birdir bundan başka çıkarım yoktur.. Bilimde akılla çelişmeyeceğine göre problem yok.. Saygılar..
  6. Cevaplarım aynen geçerlidir.. Bu konular üzerine iki yıldır tartışıyoruz aynı şeyleri yazmaktansa yazılmışları bulmak daha mantıklı.. Daha önce bu konulara daha detaylı cevaplar verdik.. KURANDA ÇELİŞKİNİN OLMADIĞI sonucu gayet açıktır.. Şimdi tekrar yukardan aşağıya inecek olursak bütün çelişki iddalarının bir tek ek yada bir tek kelimenin göz ardı edilmesindne kaynaklandığını göreceğiz.. Sen iddanı yazdın ben cevabımı verdim ikiside ortada okuyucu değerlendirir.. Saygılar..
  7. Cennetinde dereceleri vardır.. Affedimemişse günahı kadar cezada vardır.. Saygılar..
  8. Zamanı yaratan Allahtır, zaman sonradan madde ile birlikte var olmuştur o halde Allah zamana tabi değildir.. Bilimsel olarakta bu konuda ilginç bilgiler vardır.. Görecelik hareket-zaman ilişkileri vs.. Aklen mantıken bu böyledir.. Artık bilimsel değil gibi savunmalar çok hükümsüz kalmaktadır.. Bilim akılla çelişmez, bilimsel delil henüz bulunamamış olanlarda aklen mantıken olası ise bilimsel labrotuvar bilgisi aranmaz.. Orada bir mantıktan söz ediyorum diyorumki;İradesiz olarak imkansız olacak bir şeyin tersi yani iradeliliği imkan dahilinde ve ıspat hükmündedir, yani iradeli olduğunun ıspatı hükmündedir.. Bu bir buglu değildir bir işlem değildir mantık çıkarımıdır ve çökerteceksen mantık çıkarımıyla çökertmelisin.. Aksi taktirde her söylenen bilimsel değil demenle bir yere varılmaz.. Bina-bani, sanat-sanatçı kabvramlarında hem fikirsek problem kainatın sanat mı değil mi..? Yapılarda köşeler kullanmak, eğik olmayan çizgiler kullanmak insan yapılarında karşılaşılan bir durumdur.. Arının peteğindede simetri ve düzgün çizgiler vardır, kunduzun barajı ise tekniktir, kuş yuvaları hakeza banisini gösterir.. Buraya kadar tamam.. Kainat ise bu saydıklarımızdan kat kat daha teknik, içindeki varlıklar canlılar daha simetrik ve hala çözülememiş entgre sistemlerle doludur.. Bir petek gördüğümüzde bunun banisi olduğunu düşünüyoruz neden, çünkü arının petek yaptığını biliyoruz ve gördüğümüz şey simetrik ve ölçülü bir eser o halde bir sanatçısı vardır ve bu arıdır deriz.. Köşeleri olan bir ağaç yada ipini çektiğimizde otomoatik meyvelerini aşağı döken bir ağaç yada küçük bir hareketle yapraklarını içine çeken ve yine bir hareketimizle yapralarını dışarı çıkaran ve bir hareketimizlede koku püskürten bir çiçek olsa bunların birer yaratıcısının olduğunu düşünecektiniz.. Dikkat ederseniz hep bilinen ve insan tekniği olan şeylerden bahsettim.. Bu şartlanmadır ön kabuldür.. Canlıları detaylı incelediğimizde o saydığım otomatik sistemlerden daha karmaşık ve daha otomatik sitemler görülecektir.. Bütün bunlar bilinçle yapılır, bilinçsiz yapılamaz mantık bunu gerektirir.. Saygılar..
  9. O senin düşüncen.. Yaratılmayla yaratılmış olanın düzenlenmesi farkını çelişki diye öne sürüyorsun oysa yaratma başka düzenleme başka ayetleri bu şekilde okulmaslısın çünkü bu şekilde yazıyor.. Ayetleri dikkatli okuyun lütfen.. Benim yazacakalarımda o şekildedir, onlar ansiklopedik bilgi değil cevaptır.. Evet yaratma irade ve kudret Allah'a aittir ancak kul kendisi irade eder ısrar eder son kararını alır Allah o fiili yaratır.. İyilik isteyene iyilik verir ve artırır.. Kötülük isteyenede kötülük verir.. Allah zulmetmez.. Hesaba çekecek olan Allahtır yargı onundur kullarını kendisi yargılar.. Bu yüzden burada çelişki yoktur, çelişki olması için kendini bağlayan bir hükmümle çelişmesi lazımdır.. Ama senin çelişki diye öne sürdüğün kefedeni bir gözünde insan bir gözünde yaratıcı var.. Çelişki yok çelişkinin tanımını kontrol ediniz.. Artı bir üstteki onların zannı olan başka yaratıcılar düşüncesini dillendirip doğrusu "Sizin de Rabbiniz, sizden önce gelen atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı?" deniliyor... 21 değil anne karnındaki ilk 3 ay yani ruha sahip olduğu ve embiryonun gelişime başlayıp ağırlık yapmaya yük halini almaya başlamasından sonraki 6 ay+24 ay = 30 ay.. Çelişki yok Brain.. Ne bu ayetlerde nede başka ayetlerde çelişki yoktur cevapları açık ve nettir.. KUR'AN-I KERİMDE ÇELİŞKİ YOKTUR... Saygılar..
  10. Sorular bir şekilde adaletli oluyor merak etme.. Beni zenginlikle seni fakirlikle yada seni zenginlikle beni fakirlikle imtihan ediyor.. Ama zengine yanında hstalıkta verebiliyor yada fakire huzur verebiliyor.. Bir şekilde adalet tesis ediliyor, adaletin derinlemesine incelenmesi çok zor ama bir şekilde adalet var.. Allah zulmetmez.. Saygılar..
  11. Sayın Muki ve Sayın Brain, bu sorularınızı daha öncede sordunuz ve bende cevap verdim.. Katakutanında iddaları biliyorum ve hepsine cevap verdim.. Arama butonundan arattırınız cevapları görürsünüz.. Kısaca tekrar cevap vereyim.. Yaratmak ve düzenlemek farklıdır.. Var olanın düzenlenmesi ile ilk yaratılması.. Yer zaten vardır yani yaratılmıştır söz konus olan yerin düzenlenmesidir.. "Ğunm": Esasen bir şeye sıkıntı ve zahmet çekmeden nail olmak veya düşmandan doyumluk almak mânâlarına gelir ve alınan doyumluğa da isim olarak söylenilir ki, "ganimet" kelimesi de her iki bakımdan aynı anlama gelir. Şeriat ıstılahında ise ganimet, küffardan savaşla ve zor kullanılarak alınan maldır. Şu halde isterse harbin sonunda yapılan barış anlaşması gereğince olsun, düşmandan alınan mala ganimet adı verilmez. Lâkin "fey" adı verilir. Bundan dolayı ganimet kelimesi fey kelimesinden daha özel bir anlam taşır. Ve biliniz, yani gereğince amel etmek üzere malumunuz olsun ki, aldığınız ganimet ne şeyden olursa olsun, isterse bir iğne veya iplikten ibaret bulunsun, bu sûrenin başında da beyan olunduğu üzere her şeyden önce "Enfâl Allah'a ait" olduğundan onun beşte biri sırf Allah içindir. Ve Peygamber içindir, ve ona yakınlığı olanlar içindir, ve yetimler içindir, ve miskinler (yani yoksullar) içindir, ve yolda kalmış yolcular içindir. İlk önce ganimetin beşte birini Allah için ayırmak, onu da beş hisseye ayırıp, bu âyette açıklandığı gibi, bu beş gruba taksim etmek gerekir. Yani Allah, kendi hakkı olarak zikrettiği beşte biri, yine beşe ayırıp önce Resulullah'a, sonra da sırasıyla zikredilen bu insanlara verilmesini emreder.İşte bu sûrenin ilk âyetinde "Enfâl, (yani ganimetler), Allah'a ve Resul'e aittir." hükmünün ayrıntılı olarak açıklaması budur. (elmalılı tefsiri) Bu konuda Ey Muhammed, hitaba layık ve Allah'ın sözünü anlayacak olan sensin, dinle: Sana gelen her iyilik, her menfaat, itaat ve mükafat Allah'tandır, çalışıp kazanman olsa da olmasa da Allah'tandır. Çünkü Allah dilemeyince hiçbir şey olmaz. Allah Teâlâ Rahman ve Rahim olduğu için de iyilikler O'nun irade ve takdirine, yaratma ve var etmesine dayanmakla beraber, O'nun rızasına da tamamen uygundur. Bunun için insanın çalışıp kazanmasıyla ilgili olmayan iyilikler yalnız Allah'ın ihsanı olduğu gibi, insan iradesiyle ilgili iyilikler de Allah'ın takdir ve yaratmasına, hükmünü yürütmesine ve başarılı kılmasına, irade ve rızasına uygun olması hasebiyle yine O'nun bir ihsanıdır. Bunun için sübjektif, objektif, maddî, manevî, çalışılarak kazanılan ve çalışmadan elde edilen mutlak şekilde bütün iyilikler Allah'tan bilinmelidir. Başına gelen her kötülük ise kendi nefsindendir, kendi günah veya kusurundandır. Gerçi "Hepsi Allah'tandır." âyeti gereğince bu da Allah katındandır. Allah takdir ve irade etmemiş olsaydı bu da olamazdı. Fakat bunda yapma veya terk etme yönünden mutlaka senin sebep olman vardır. Bunun esası senin kendin, senin arzun veya senin kusurun, senin hatan veya senin acizliğin ve senin özündür. Çünkü sen başlangıçta kendi nefsinde ve aslında her şeye gücü yeten ve varlığın başlangıcı olsaydın elbette kendine hiçbir günahı yaptırmazdın ve hiçbir taraftan sana bir zararın gelmesi ihtimali olmazdı. Bundan dolayı birinci derecede günahların kaynağı, yokluğun aslı ve yalnız mümkün olan yaratıkların mahiyyetinin kendi acizliğidir. Allah, ona herhangi bir var oluş anında bol bol iyilik ihsan etmese o derhal yok olur gider. İkincisi, başa gelen kötülüklerin bir kısmı insanın arzu ve iradesine bağlıdır. İnsan onu nefsinde tecelli eden bir irade ve istek ile bilerek veya bilmeyerek bizzat veya dolayısıyla ister. Hatta ısrar da eder, irade ve istek kuvveti nefsinde bir iyilik olduğu halde istenen maksat, iyilik de kötülük de olabilir. Allah Teâlâ da cimri olmadığından kulunun iradesine izin verip hükmünü yürüterek maksadını yaratır ve istenen kötülük yine Allah katından gelmekle beraber, sebep ve çıkış yeri kulların nefsi ve onların kazancı sayılır ve sorumluluk da yapana ait olur. "Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah, çoğunu affeder." (Şûra, 42/30). Üçüncüsü, genel anlamıyla "seyyie" sadece günah değil, meşakkat ve sıkıntıları da kapsadığına göre bazı sıkıntılar, acılar vardır ki nefsi temizlemeye sebep ve günahlara keffaret ve bundan dolayı iyiliğin başlangıcı olur. (elmalılı tefsiri) Verdiğin ayetlerde çelişki yoktur, kendi iradesi farklıdır kularına emri farklıdır.. Kullarına her emrettiğini kendisi yapacak iye bir şart yoktur.. Emirler kullarınadır kendisine değildir.. İfadeye dikkat ederseniz dillendirme var kendisi söylemiyor.. (Demişti) ifadsesine dikkat.. Yaratanlarin en iyisini birakip da Ba'l'e mi taparsiniz? demisti Hiç bir ayette çelişki olmadığı giib buradada yok.. Şöyleki; Lokman suresindeki. "sütten kesilmesi de iki yılda" burada sadece emzirme dönemi bahsediliyor.. "de" ibaresine dikkat ediniz.. "Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır" Buradada anne karnındaki ruh verildiği günden doğup süt emmeye başlayıp sütten kesildiği güne kadar olan zamandan bahsediliyor.. "taşınması" ve "ve" kelimelerine dikkat.. KUR'AN-I KERİMDE KESİNLİKLE ÇELİŞKİ YOKTUR VAR DİYENLERE HODRİ MEYDAN.. Saygılar..
  12. kralx

    Günün Sözü

    Gençliğine güvenip erken derken belki elveda bile diyemezsin giderken..
  13. kralx

    Çağrışım

    peyzaj
  14. kralx

    Çağrışım

    çimler
  15. kralx

    Çağrışım

    Kırmızı beyaz
  16. kralx

    Çağrışım

    Pist
  17. Sorarak teslim olmak yok mu..? Benim imanım takliti iman değildir bilinçli imandır.. Sorguladım araştırdım imanlıydım imanım dahada arttı.. Hepsi bu.. Saygılar..
  18. kralx

    insanın kuyruğu

    Yeme içme yaşama koşma yürüme gibi faailetler tüm canlılarda hemen hemen aynı ise organizmalarda benzeyebilir.. Bu gayet normaldir.. Örneğin r insan yemeyen sadece su ile beslenen bir varlık olsaydı dişe gerek kalmazdı diş olmazdı.. Ama hemen hemen bütün canlılar katı ve sıvı gıdalarla beslenmektedirler ve organizmalarıda buna göre bilinçli yaratılmıştır.. Omurganın illa bir bitim noktası olacaksa orada bir adet son kemiğin olması vücut bütünlüğü ve dizaynı içindir.. Saygılar..
  19. Kur'an-ı Kerim bilimle çelişmez ve bilimsel araştırmalarada engel teşkil etmez aksine bilmi emreder.. Saygılar..
  20. İslamda savaş ancak savunma amaçlıdır.. Bunun aksini idda edenler olsada gerçek değişmez çünkü ayetler bütün olarak ele alınmalıdır.. İslamda istila, sömürü ve tecavüz yoktur kesinlikle yasaktır.. Can güvenliği, mal güvenliği, hak ve hürriyetlerin korunması gibi hususlarda zorunlu kalınıyorsa savaş devreye girer.. Karşındaki adam seni öldürmeyi istemiş ve buna teşebbüs etmişse.. Kendini savunmayacak mısın..? Saygılar..
  21. Evrim teorisini tarif eder misin.. Hadi her tür bir dönüşümün sonucudur diyelim, şuan var olan her türün ki bu milyonlarca türdür hepsinin ara forumalarının olması lazım.. Bu denli geniş çerçevede milyonlarca ara geçiş formu olması gerekirken bir tane bile olmaması gerçekten düşündürücü Acaba ara geçiş canlıları çok mu dayanıksızda hemen çürümüş..? Saygılar..
  22. Var olan devinime değil, bu devinimin ilkine yani bu devinimin böyle olmasının murad edildiği ve ilk örneklere gitmek lazım.. Çiçek tohumu toprağa düşer nem ve ısı tohumu çimlendirir sonrası su ve minareller al sana çiçek değil.. Neden o derecede ısı, neden uyumlu minarel, neden su "iki hidrojen bir oksijen", neden nem, neden çiçek sapı, neden renk, neden simetri.. O tohumdaki bu şifreler silsileyle geri gidildiğinde neden o şekildedir.. Bu noktada tesadüf kelimesi otomatikman ortadan kalkıyor geriye sadece bilinç kalıyor.. Saygılar..
  23. Okuduğumuz Kur'an aynı Kur'an.. Bugüne kadar ayetler üzerindede çok tartıştık ama akla mugayir bir tane bile ayet görmedim.. Saygılar..
  24. Ispat edilemeyeceğini kesin gördüğüm için böyle konuşuyorum.. Bir ağaç kendi kendine kesilip biçilip mobilya olursa.. gibi... Kur'an bilimle hiç bir zaman çatışmaz ve kılıf yoktur.. Bulunan bilimsel kanıtlar ıspatlar kanunlar zaten Allah'ın yaratmasıdır, Kur'an-ı Kerimde Allah'ın sözüdür bu durumda çatışma ve çelişme mümkün değildir.. Bana göre bu olay gerçekliğin ta kendisidir.. Saygılar..
  25. Yani yerden et mi bitseydi yada daldan et mi koparsaydık.. Ona kalırsan bitkileride yemeyelim acımasızca onları koparıyoruz onlarda canlı.. Bir hayvanın ölümü esnasında onun acı çektiğini görürüz nerden biliyoruz belki gerçekte acı çekmiyor ama bizizim imtihanımız gereği acı çekiyor görüntüsü veriliyor..? Buradaki imtihan nasıldır diye sorarsan.. İki türlü olabilir.. 1- Merhamet-İsyan.. Kul bu durumu görüp olmaz böyle Allah neden böyle yaratmış diyerek imtihanı kaybetmek.. 2- Merhamet-Rıza.. Allah'ın iradesine karışmadan ölen hayvana acımak yani acıma ihissini merhamet hissini göstermk ve yaşamak ve sonuç kazanmak.. Allah merhametlileri sever şimdi iki şıktada merhametten kaynaklanan bir yorum var.. Ama arasındaki fark biri isyanda biri rızada.. İmtihan işte bu nokta.. Kesin hüküm belirtmiyorum en doğrusunu Allah bilir.. Saygılar..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.