Dogrucudavut tarafından postalanan herşey
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
Doğru. Zaten o dediklerin de, artık işe yaramayan, tasviye edilmek istenenler olmalı. Ortak paydadaki Anti-Amerikancılığın yanına bunu da eklemek gerekir... Zaten, bu ilişkilendirmenin amacı, yükselen ABD karşıtlığını dizginlemek ve halkın gözünde AKP karşıtı çeşitli grupları da 'öcü' göstermek değil mi ? Bir taşla iki kuş avlamak yani
-
Gazze'de katliam
Sn. Suheyla, aynı fikirde değiliz. Ben diyorum ki, Haması palazlandıran İsraildir. İsrail, Filistinde iki toplumlu çözüm işine gelmediğinden, iki devletli çözümü dayattığından Haması desteklemiş ve El-Fetihle çatıştırmıştır. Bu saldırılarıyla, İsrail artık bir Yahudi devleti olacağını ilan etmiştir. Gazze’den bu yüzden Yahudi yerleşimcileri çekti ve etnik temizlik yapıyor... Sanırım bu yazıyı görmediniz.
-
KÜRT TARİH TEZİNİN DAYANILMAZ TUTARSIZLIĞI
Sn.Mavi'nin bahsettiği resmi tarihten kastı, Türk Milletinin inşası sırasında, Hititlerin, Sümerlerin Türk olduğu iddilarıdır. Bu tip iddialar yani Eti Türkleri, Sümer Türkleri gibi şeyler, millet oluşturmanın ontolojik temellerini hazırlamak amaçlıdır. Yeni bir devlet kurunca bunu yapmak zorundasınızdır. Ancak, bu gibi tezler, devlet oturduktan sonra, yani inşa tamamlandıktan belli bir süre sonra kabul görmez, ciddiye alınmaz, çünkü işlevini tamamlamıştır. Kürt tarihi için yapılmak istenenler de aynı amaçlıdır. Yani, bir Kürt milleti yaratmak. Çünkü, 'Kürt Milleti' diye bir şey yoktur, Kürt etniği vardır. Kürt etnik grupları da Türk Milletinin içerisindedir. Çünkü, Türk milleti tanımı kana, ırka, dine dayalı değildir. Türk olmak, aynı coğrafyayı, aynı ortak kaderi, aynı ortak dili paylaşmak, aynı çıkarları savunmak demektir. Senin benim kökenim Türkmen olabilir ancak Türk demek sadece Türkmen demek değildir. Zaten, Kürtçülerin, yazılan uydurma tarihler ile ve Kürtler arasında seçilen 'ortak Kürtçe' Kurmançi lehçesi ile tüm doğu ve güneydoğu anadolu etnik grupları-bunların arasında Araplar, Zazalar, Kürtleşmiş Türkmen Karakeçililler, Avşarlar ( Kars ) ve Süryaniler gibi gruplar var- Kürt çatısı altında toplanarak bir 'Kürt Milleti' yaratmak çabası vardır ve bir ölçüde başarılı olmaya doğru gitmektedir. Yani, biraz okumuş-yazmış olanların kafasında bir Kürt Milleti bilinci yaratılmıştır. Bu arada Kürtçülük sadece PKK demek değildir. Kürtçülüğün bir de Sağ görüşlü olan kolu vardır. Bu kesim de AKP içerisinde temsil edilmektedir. Ayrıca, PKK içerisinde AB'nin ayrı desteklediği, ABD'nin ayrı desteklediği unsurlar vardır. AKPli olanları ise ABD desteklemektedir malum olduğu üzre...
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
Dostum, aynı şeyden bahsediyoruz da ben biraz kapalı yazmıştım. Açtığın için teşekkürler. Tabii ki 'hepsi masumdur' demedim. Dikkat edersen 'ortak payda'dan bahsettim.
-
Gazze'de katliam
Yorumu size bırakıyorum.
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
Aşağıdaki iletimi okumuş olsaydınız, ısrarla bu soruyu sormazdınız. Demek ki okumamışsınız yada işinize gelmemiş.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Bir sanığın bu şekilde bir itirafı olacak ta, ondan sonra yargılama devam edecek. Buna çocuklar bile inanmaz. Yukarda, atlanılan bir seçenek daha var. Bir siyasal iktidarı devirmenin, darbe veya seçimde çok oy almak dışında bir yöntemi daha var. Bu yöntem, iktidara karşı medyayı ve çeşitli propoganda araçlarını kullanarak ortak bir sinerji yaratmak, insanların bu iktidar dışında kime oy verirse versin, iktidara karşı olması için uğraşmaktır. Perinçekin kastetiği budur. Beceremedik dediği de budur. Yoksa, itiraf etmiş te herşeyi, darbe yapacaklarmış falan, böyle saçma bir çıkarım yapılamaz bu söyleminden. Dedim ya buna çocuklar bile inanmaz.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Bakın, öncelikle, Ergenekon davasını iddianamesini ana konusu 'TC Hükümetini yasadışı yollarla devirmeye çalışmak', bu bir iddia... Ergenekonun Susurlukla aynı şey olduğu da bir iddia, yani kanıtlanmış değil. Siz ABD'nin bu tip yapılanmalarda parmağı olacağını kabul ediyorsanız, -ki bu bilinen birşey, darbelerin sonuçları ve hangi çıkarlara hizmet ettiği ortada- bu durumda bu örgütün tamamen yok olacağını düşünmeniz kadar saçma bir düşünce olamaz. Ben böyle bir örgüt var diyorum ancak bu örgüt şimdiye kadar ABD çıkarlarına hizmet etmiştir diyorum, çünkü, soğuk savaş sırasında bu örgütün ana işlevi Komünist oluşumları berteraf etmek ve Nato çizgisine aykırı politikaları engellemekti. Tabii bu amaçla sahte milliyetçiler de yaratıldı. Soğuk savaş sonrası ise ABD'nin bölge deki değişen politikası nedeniyle bir ayrışım söz konusu diyorum. Buradaki anahtar kavram ABDci olmak yada tam tersi Tam bağımsızlığı savunmak. Çetelerdi, yargısız infazlardı, darbeye zemin hazırlamalardı, elbette ki bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Eğer bu insanlar cezalandırılmak istenirse Susurluk olayı patlak verdiğinde istenirse sonuç alınırdı. Ama istenmedi. İstemeyen kimdi ? ABD. Susurluk olayına faso-fiso diyenler, devlet için kurşun sıkanlara sahip çıkanlar ABDci olduklarından bu davayı sürüncemeye sokmuştu. Çünkü, ancak, 28 şubattan sonra bu sanıklardan bazıları ( İbrahim Şahin gibi ) ceza alabildiler. Ayrışma bu noktadadır. Yani, şu anda Jitemci-çeteci olsun, ulusalcı-kemalist gazeteci olsun, Sosyalist-Komünist olsun, irticacı olsun sanıkların tek ortak noktası ABDci olmak karşıtlığıdır, diyorum. Bu sanıklar arasında ilinti kurulmaya çalışılması zaten iddianamenin asıl gelmek istediği nokta. Birbiri ile alakasız bu insanları bir araya getirebilmek için senaryolar kuruluyor. Gazetecilerle, Üniversite hocaları ile, sanatçılarla, parti liderleri ile çetecileri aynı anda tutuklamanın da mantığı, halkın gözünde bu imajı yaratmak amacıdır. Devlet icerisindeki yasadisi örgütlenmelerin tümüyle sona ermesi falan koca bir balondur. Şimdi, bu örgütün yeni aldığı biçim Fethullahçı Gladyodur. Fethullahçı Gladyoyu kabul ediyor ve bundan Türkiyenin geleceği için bir zarar görmüyorsanız ve buna devrimcilik diyorsanız o sizin kendi bileceğiniz iş derim.
-
Amerikancı Kemal Gürüz, Türk milliyetçisi olabilir mi?
İşte zaten bu yüzden 'eğitim şart' demiyormuyuz, bu deyimin ırkıçılık olmadığını herkese anlatmamız gerekir. Yani, benim açıklamalarımı kabul ediyorsunuz anladığım kadarıyla ama itiraz noktanız bu deyimin Türkiye tarihini bilmeyenler tarafından yanlış anlaşılabileceği konusunda. Bu durumda, bu deyimin ırkçılık olmadığını bilen sizin, benim herkesin bunu bilmeyenlere anlatması gerekir değil mi ? Siz bunu anladığınız halde sırf bilmeyenler yanlış anlar diye bunu ırkçılık olarak nitelerseniz, Türkiye insanlarının toplamından ibaret olan Türk milletini bölme yönünde davranmış olursunuz. Bu durumda da Türk milleti içerisinde yer alan çeşitli etnik gruplar dışındaki alt kimlik olarak Türkmen, Tatar gibi Türk etniğine sahip insanları da zorla ırkçılık yapmaya yönlendirmiş olursunuz. Yani, önce milleti bölüp ondan sonra da halklar kardeştir deyip birleştirmeye çalıışmak anlamsızdır. Siz, eğer, bu ülkede bir çok millet var diyorsanız, her millet için de ayrı ayrı devletçikler kurulmasını teşvik ediyorsunuz demektir. Anlaşılması gereken konu, Türklüğün etnik anlamdan bağımsız bir üst şemsiye anlamında olduğu ve Türk milletini oluşturan çeşitli unsurların da kendi kültürlerini serbestçe geliştirmesinin yanında ortak dilimiz olan Türkçeyi de öğrenmeleri, ortak tarihimizi öğrenmeleri, ortak kadere sahip olduğumuzu kabul etmeleridir. Aksi halde, düşünsenize her grubun kendi çıkarları gereği ayrı ayrı hareket ettiğini, ortak bir ülkümüz olmadığını. Bu aynı gemide yol alırken her gemi çarkını farklı yönlere çevirmeye çalışmaya benzer, neticesi de geminin parçalanması olur. Başka bir amaca hizmet etmez.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Aşağıda sizin kendi alıntınız, benim katıldığım noktalar yazıdaki bazı tespitler. Tabii ki diğer görüşler bir Kürtçü gözüyle Ergenekon yorumu, onlara katılmam mümkün değil, siz hepsine katılıyorsanız tarafınızı seçmişsiniz demektir, yani; bir 'devrimci' olarak ABD tarafı , ne yazık ki Türk tarafı değil...
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
Bence, Cem Erseverin, önce konuştuktan sonra ölümünde ABD'nin kurdurduğu Gladyonun parmağı vardır. Onun önce konuşturulup sonra öldürülmesi neticesinde, anlattıkları nedeniyle Türk ordusunun zor durumda bıraktırılması durumu bu düşünceyi destekler. Yani, böyle bir ihtimal de düşünülmelidir. 'Güneydoğu Anadolu'daki olayların gerçekleri Türk milletinden gizleniyor''un manası bu olabilir. Çünkü, sözde Ergenekonla ilişkilendirilip içeri alınanların ortak paydası 'Amerikancılık karşıtlığı'dır.
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
Anlatalım. Sorun şurada ki bir eski PKK militanı pişmanlık yasasından yararlanıp itirafçı olduktan sonra verdiği bilgilere göre yapılacak operasyonlarda bilgi ve istihbaratlarının ne derece doğru olduğu mutlaka anlaşılacaktır. Yani; eğer, bu itirafçı, PKKlı olmayıp sadece bir şekilde hasımı, yada kişisel gıcığı olan kişileri ihbar ettiyse bu ergeç anlaşılır. Ya da verdiği bilgilerle güvenlik güçlerini pusuya düşürürse bu da sonradan anlaşılır. O yüzden doğru bilgi vermek zorunda hisseder kendisini, o dönemde. Ancak, Abdülkerim Kırca için verdiği bilgilerin doğruluğu test edilemez. Bu bağlamda geçmişin intikamı olarak değerlendirilmesi de mümkün olur. Yani, Aygan soyisimli itirafçı şahıs pekela iftiracı da olabilir. Umarım anlatabilmişimdir.
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
Belki bilmeyenler vardır 'Vatan Cephesi''ni, burada biraz bilgi verelim: Adnan Menderes iktidarının antidemokretik uygulamalarından biridir. CHP'ye karşı kendilerini destekleyen insanları Vatan Cephesine katılmaya davet etmekteydiler. bu Cepheye katılan insanların isimleri hergün radyodan yayınlanmaktaydı. bu durum halkı ikiye bölmek gibi tehlikeli bir sonuç doğuruyor ve gerginlik kaynağı oluyordu. Bu uygulamalara önce üniversiteler ve öğrencilerden sonra halkın çeşitli kesimlerinden tepkiler gelmeye başlamıştı. Halkı ikiye bölen "vatan Cephesi" ve basına uygulanan sansür gibi uygulamalar büyük tepki çekmekteydi. bütün bu tepkiler ve uygulamalar üzerine 27 Mayıs 1960’ta asker idareye el koyacaktı. ( Vikipedi )
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Taypa, bir müdahale ve hatırlatma yapacağım. 'Kürt Milleti' diye bir şey yoktur, Kürt etniği vardır. Kürt etnik grupları da Türk Milletinin içerisindedir. Çünkü, Türk milleti tanımı kana, ırka, dine dayalı değildir. Türk olmak, aynı coğrafyayı, aynı ortak kaderi, aynı ortak dili paylaşmak, aynı çıkarları savunmak demektir. Senin benim kökenim Türkmen olabilir ancak Türk demek sadece Türkmen demek değildir. Zaten, Kürtçülerin, yazılan uydurma tarihler ile ve Kürtler arasında seçilen 'ortak Kürtçe' Kurmançi lehçesi ile tüm doğu ve güneydoğu anadolu etnik grupları-bunların arasında Araplar, Zazalar, Kürtleşmiş Türkmen Karakeçililler, Avşarlar ( Kars ) ve Süryaniler gibi gruplar var- Kürt çatısı altında toplanarak bir 'Kürt Milleti' yaratmak çabası vardır ve bir ölçüde başarılı olmaya doğru gitmektedir. Yani, biraz okumuş-yazmış olanların kafasında bir Kürt Milleti bilinci yaratılmıştır. Bu arada Kürtçülük sadece PKK demek değildir. Kürtçülüğün bir de Sağ görüşlü olan kolu vardır. Bu kesim de AKP içerisinde temsil edilmektedir. Ayrıca, PKK içerisinde AB'nin ayrı desteklediği, ABD'nin ayrı desteklediği unsurlar vardır. AKPli olanları ise ABD desteklemektedir malum olduğu üzre...
-
KÜRT TARİH TEZİNİN DAYANILMAZ TUTARSIZLIĞI
Buna tarihi okumada ‘anakronik’ yaklaşım denir ve yanlış bir yöntemdir. Günümüzün kavramları, o tarihte olanlarla açıklanmaz yada şöyle söyleyeyim; tarihteki olayları günümüz kavramları ve ilkeleri ile açıklamaya kalkmak hatalıdır. Tarih böyle okunmaz. Koşgari isyanı (1920- Koşgiri) Nasturi isyanı (1924- Hakkari) Jilyan isyanı (1926- Siirt) Şeyh Sait isyanı (1925- Bingöl-Muş-Diyarbakır) Seit Taha ve Seit Abdullah isyanı (1925-Şemdinli) Reşkotan ve Reman isyanı (1925- Diyarbakır) Takrir-i Sükun Kanunu (Güncel Türkçesi: Huzurun Sağlanması Kanunu) ( 3 Mart 1925 ) Yani, önce isyanlar olmuş ve bunun üzerine yeni kanun çıkartılarak, isyanların elebaşları olan şeyhler, şıhlar, ağalar gerekli cezaları almışlar, aileleri sürülmüş, zorunlu iskana tabii tutulmuşlar. Zorunlu iskan yöntemi, Osmanlıdan devralınan bir önlemdir. Sorunlu kişi ve grupları sorun çıkarttıkları bölgeden uzaklaştırma amacı taşır. !938'den beri isyan olmamış, ta ki 1974 yılına gelene kadar. 1974'ten itibaren PKK terörü Apocular adı altında teröre başlamış, Marksit-Leninist bir örgüt iken daha sonra bölge halkından destek almak için dini vurgulara da yönelmiştir. Kenan Evrenin Kürtçe yasağı terör yüzünden alınmış bir karardır. Yani, PKK terörü Kürtçe yasağının sonucu değil, tam tersi terör nedeniyle alınmış bir karardır. Bu yasak kararı tabii ki yanlış bir karardır ve PKK'nın kendine argüman yapıp destek bulmasından başka bir amaca hizmet etmemiştir. Koruculuk sistemi de, sağ partilerin iktidarda olduğu bir sistemde getirilmiş yanlış bir uygulamadır. 1950'den önceki feodal sistemi yıkmak isteyen Cumhuriyet uygulamaları ile 80 sonrası uygulamaların karıştırılmaması gerekir.
-
Gazze'de katliam
“Bizim için Kıbrıs davası diye bir dava yoktur” ( M.Fuad Köprülü DP Dışişleri bakanı )
-
Amerikancı Kemal Gürüz, Türk milliyetçisi olabilir mi?
150 yılda ABD'nin geldiği nokta beyaz kültüre sahip bir melezin Başkan olması ise, Türkiye'den 70 yıl geri demektir eşitlik konusunda. Çünkü, Atatürk’ten sonraki Cumhurbaşkanı İsmet İnönü Malatya’lı olup Kürt kökenlidir. (1938) Ayrıca, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olan Özal Malatyalı ve Bülent Ecevit Kürt kökenlidir. Bugünkü TBMM’nin de üçte biri Kürt kökenli milletvekillerinden oluşmuş bulunuyor. Şimdiye kadar kurulan 50’yi aşkın TBMM hükümetinde yüzlerce Kürt kökenli milletvekili bakan olmuştur. Şu andaki Başbakan baş danışmanı Cüneyt Zapsu 1925 deki isyanın elebaşısı Şeyh Sait’in torunudur. İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve 10’a yakın bakan Kürt kökenlidir. Türkiye’de önemli bir sermayedar kesim Kürt kökenlidir. Halis Toprak, Ağa Ceylan, Tatlıcılar v.s. bunlardan sadece bir kaçıdır. Obamanın seçilmesiyle, WASP ( White Anglo-Saxon Protestan ) anlayışı daha yeni çözülmeye başlamış demektir ABD'de... Türkiye'den 70 yıl sonra Hayırlı olsun diyelim
-
Gazze'de katliam
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmamalı. -http://tr.wikipedia.org/wiki/Sabetayizm- http://www.turkish-media.com/forum/index.p...6941&st=500 Birbirimizi anlamak, paylaşmak, tartışarak doğruyu bulmak için burada değil miyiz ? Elbette, açıklama yapacağız, fikirlerimizi daha net anlatmak için yeni yollar bulacağız. Tartışmak demek atışmak değildir zaten, açıklamak zorundayız ki anlaşılabilelim. Ancak, tartışmanın da belirli bir metodolojisi olmalı. Bir konuda taraf olmadan önce anlamak gerekir. Suçlamak, beğenip-beğenmemek, taraf olup-olmamak gibi duruşlar, anlamanın sonucu olmalıdır ancak. Eleştiriyi olanaklı kılan, anlamaktır. Ayrıca, herhangi bir fikir, tersi ispat edildiğinde aşılmış olur ve eğer, ortaya konan fikir gerçek olanla ilgiliyse onu yok etmek olanaksızdır.
-
Gazze'de katliam
Ben de hayranım Diyen yani 'Güçlü olan haklıdır demedim' demek isteyen arkadaşımız, 'İsrail gücüyle bu toprakları elde etmiş, dolayısıyla güçlü olan haklıdır' diyerek tutarlılığını kanıtlamıştır.
-
Gazze'de katliam
Demek Diyarbakır gibi bir şehrin varlığından haberdar olmamak demektir. Sizin ortaya attığınız iddianız bu; ‘PKK sivilerle iç içe değil, bu yüzden bombalama sırasında sivil kaybı olmuyor’ Demişim. Yani, sivillerle iç içe olan yerler de var ama Türkiye buraları bombalamıyor. Gidip sadece teröristlerin kamplarının olduğu Kandil dağını bombalıyor, bunun şansla ilgisi yok, demek ve anlatmak istemişim. Yani, konu 'o ülke toprağında olmaması değil', 'teröristlerin sivillerle iç içe olmaması' olayı ve bu iddiayı da ortaya atan sizsiniz.
-
Gazze'de katliam
Ne demiştik daha önce:
-
Amerikancı Kemal Gürüz, Türk milliyetçisi olabilir mi?
Evet, Ergenekonun şifresi budur. Kemal Gürüzün belki kendini kurtarmak için birilerine belki de topluma vermek istediği mesaj da budur. Çünkü, sözde Ergenekonla ilişkilendirilip içeri alınanların ortak paydası da budur; Amerikancılık karşıtlığı Amerikancılık, Türkiye'nin, kendi çıkarlarına aykırı bile olsa Amerikan politikalarına paralel davranması, Amerika ile işbirliğini bağlayıcı, teslimiyetçi biçimde adeta Amerikan yalakalığı şeklinde uygulamaktır. Buna karşı çıkan, birbirine tamamen zıt görüşlerde insanlar, Ergenekoncu denilip yargılanmaktadır. Bunların yegane ortak paydası Amerikancılık karşıtlığıdır. Kemal Gürüz, 'Amerikancıyım' derken, ya millete ABDci karşıtlığından dolayı içerde olduğu mesajını vermek istemiş yada kendini kurtarmak için birilerine böyle bir mesaj verme gereği hissetmiştir. Malum, AKP de Amerikancıdır.
-
Amerikancı Kemal Gürüz, Türk milliyetçisi olabilir mi?
Türk vatandaşı Vikipedi, özgür ansiklopedi Türk vatandaşı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ya da kısaca Türk. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan kişilerdir. 2007 yılı itibariyle Türk Vatandaşlığına kayıtlı nüfus 70 milyon civarındadır. Anayasalara göre Türk vatandaşı Türkiye Cumhuriyeti anayasalarına göre Türk vatandaşlığının tanımı şöyledir: 1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (1924 Anayasası) İlk haliyle Türk vatandaşlığının tanımı, 1921 [db 1]Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nu [1] temel alan 1924 Anayasası'nın ilk halinin 88. maddesinde iki fıkra halinde yapılmıştır: Madde 88:- f1 Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur. f2. Türkiyede veya hariçte bir Türk babanın sulbünden doğan veyahut Türkiyede mütemekkin bir ecnebi babanın sulbünden Türkiyede doğup da memleket dâhilinde ikamet ve sinni rüşte vusulünde resmen Türklüğü ihtiyar eden veyahut Vatandaşlık Kanunu mucibince Türklüğe kabul olunan herkes Türktür. Türklük sıfatı kanunen muayyen olan ahvalde izale edilir. 1937'deki haliyle Türk vatandaşlığının tanımı 1924 Anayasası'nın 5. değişiklikten sonraki halinde yine 88. maddede bütün olarak şu şekilde bulunur[db 2]: Madde 88.- Türkiye’de din ve ırk ayırdedilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese “Türk” denir. Türkiye’de veya Türkiye dışında bir Türk babadan gelen yahut Türkiye’de yerleşmiş bir yabancı babadan Türkiye’de dünyaya gelipte memleket içinde oturan ve erginlik yaşına vardığında resmi olarak Türk vatandaşlığını isteyen yahut Vatandaşlık Kanunu gereğince Türklüğe kabul olunan herkes Türktür. Türklük sıfatının kaybı kanunda yazılı hallerde olur.[2] 1961 Anayasası Madde 54- Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. Yabancı babadan ve Türk anadan olan çocuğun vatandaşlık durumu kanunla düzenlenir. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmıyan bir eylemde bulunmadıkça, vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.[3][db 3] 1982 Anayasası Türk vatandaşlığının tanımını 1982 Anayasası 66. maddede yapar[db 4]: Madde 66. – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Son cümle mülga: 3.10.2001-4709/23 md.) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.[4] Bu maddelerde eşit olmayan bir unsur görenler lütfen açık açık yazsın, tartışalım.
-
Amerikancı Kemal Gürüz, Türk milliyetçisi olabilir mi?
Öncelikle, Ulusla( Millet ), ırk,kavim, boy vs. farklı kavramlardır. Ulus, modern bir kavramdır.Fransız devriminden önce tarihsel olaylarda millet kavramı kullanılmaz. Ya ümmet vardı, ya da etnisite ile tanımlanan feodal beylikler, krallıklar, şahlıklar... "Ne Mutlu türküm Diyene" Vatandaşlık aidiyeti anlamında Kürtler, Türktür diyorum. Daha doğrusu Anayasamız öyle diyor. Basklarda Fransızdır gibi. Türkler de, Kürtler de bunu böyle anlamalılar artık! Bu topraklarda yaşayan herkesi tarihçiler yüzyıllardır 'Türk' diye nitelemişlerdir, bu coğrafyanın adınada Turkia demişler. Yani, bu tanım, sosyolojik değil, coğrafi ve tarihsel bir adlandırma. Ayrıca, dünyanın en etnikten bağımsız, en ırkçı olmayan ve kapsayıcı, birleştirici tanımıdır. Bunu anlamamak gerçekten 'komik'. Şimdi rahat edelim diye tarihi mi değiştirelim ne dersiniz ? Türk sözcüğünü bir üst kimlik olarak ele alırsak, bunun, Batılıların, Avrupalıların Selçuklulara ve Osmanlılara 1000 yıldır verdiği ad olduğunu görürüz. Avrupalılar, Anadoluya da Türkiye diye gelmişlerdir. Hatta, eski Yugoslavyada Boşnaklara saldıran Sırplar da Türk diye nitelerler onları. Sanırım bunun en belirleyici özelliği müslüman olmaktır. Malum Osmanlı din eksenli bir imparatorluktu. Cumhuriyetle birlikte, bu ismin alınmasında bu durumunda etkisi olmakla beraber çoğunluğu oluşturan Türk etnik kimliğine sahip insanların etkisi de vardır. Bu durumda bu Türk etnik adı nedir diye sormak lazım tabii yani bir alt kimlik anlamında. Türk kelimesi-etnik olarak söylüyorum- Anadoluya gelen Türkmenlerin yüzyıllar boyu yerli halkla karışmasıyla kendiliğinden oluşmuş bir etnisite adı olarak kabul edilmiştir. İşte bu yüzden Atatürk, Hititleri de, Lidyalıları de, Frigleri de atalarımız kabul etmiştir. İlginç bir şey söyleyeyim o dönemlerde Avrupadan, Anadoluya gelen Galatlar, İskoçların, İrlandalıların atası olan Keltlerin bir koluydu ve Çankırı yöresine yerleşmişlerdi. Empoze edildiğinin aksine, Kürtler de Anadoluya sonradan gelmiştir ve yerli halkla karışmıştır. Günümüzde zaten etnik anlamda arı bir ırk yoktur. Bu genetik araştırmaların gelişmesiyle ispatlanmış bir gerçektir. Bu tür bir bakış en son Nazi Almanyasında kalmıştır. Nazımın şiirindeki gibi Uzak Asyadan gelenler, bir kavim ismi olan Türkmenlerdi. Bilim adamları ve araştırmacılar Türkiye sözcüğünün İtalyanca'dan geldiğini kabul ederler. Tarihçi İlber Ortaylı bir makalesinde Cenevizli ve Venedikli tüccar ve diplomatların, 12. yüzyılda, Türkiye'yi Turchia ve Turmenia olarak tanımladıklarını belirtir.Ayrıca, Türkiye adı ilk defa 1190'da bir yazılı kaynakta, Haçlı Seferi vak'ayinamesinde geçmektedir. Abdulhaluk Çay ise Turchia tanımını çok daha gerilere götürür ve Turchia tabirine ilk defa 6. yüzyılda Bizans kaynaklarında rastlandığını belirtir ve şöyle der "Bu tabir 9. ve 10. yüzyıllarda İdil/Volga Nehri'nden Orta Avrupa'ya kadar uzanan saha için kullanılmıştır. Bu kullanımın Kafkasya bölgesinde Hazar Kağanlığı için Doğu Türkiye’si, Arpad Hanedanı'nın kurduğu Macar Devleti için Batı Türkiyesi şeklinde olduğunu ve aynı tabirin 12. yüzyıldan itibaren Anadolu için kullanıldığını belirtir. Tarihte 13-14. yüzyıllarda Mısır Memlukları de Türkiye adını kullanmışlardı: ed-devlet üt Türkiya (1250-1387). Batılılar, Turchia halkına hiçbir zaman Türkiyeli demeyip, Türk (Turc) demişlerdir( Wikipedi) Tekrar edeyim. Türk Milleti tarifi, kana, ırka dayalı bir millet tarif değildir. Bu dünyanın en modern tanımıdır. Kürtler yoktur diyen de yoktur, ne bu forumda ne de başka bir yerde. Irka dayalı millet tanımı Almanlar gibi milletler için geçerlidir. Avrupalılar, 1000 senedir, bu coğrafyaya Turkia demiştir. Cumhuriyetle birlikte, bu isme atfen bu topraklarda yaşayan tüm insanlara Türk denmiştir. Türkiyede saf Türk ırkından ( Türkmen, Tatar vs. ) olan kişilerin sayısı azdır. Biz bu Anadolu topraklarındaki antik halklarla, sonradan gelen Türkmenlerin harman olmasından mütevellit bir milletiz. Bu yüzden, Atatürk, Hititleri de, Urartuları da, Frigleri de, Sümerleri de atalarımız saymıştır. Türkçe bu topraklarda kullanılan ortak dil olmuştur, tarih boyunca. Kürtler de bu topraklara Türkmenler ile birlikte sonradan gelmiştir. Aslen İrani bi halktır. Ancak, onlar da Anadoluda karşılaştıkları halklar ile karışmıştır. Zazalar, Harezmşah Türkmenleri ile gelen başka bir İrani grup olan Gurlar ile Türkmenler ve Anadolu halklarının karışması ile oluşmuş, Alevi bir gruptur. Şehirlerde yaşayan insanlar Türkçeyi öğrenmiş ve benimsemiş, dağlık, kırsal alanlarda merkezi yönetimden uzak, dağlık alanlarda yaşayanlar ise ortak dil olan Türkçeyi öğrenmemişlerdir. Kürtlerin bir kısmı, Anadoluya, Çaldıran savaşından sonra Yavuz Selim tarafından, Alevi Kızılbaş Türkmenleri bölgeden uzaklaştırmak için getirilmiştir. Lazlar bu topraklara Kürtlerden çok önce gelmiş, bugün Türk Milletine bağlı ama kendi kültürlerini de yaşayan bir gruptur. Yanlış olarak bilinen tüm Karadenizin Lazlardan oluştuğu zannıdır. Benim gerçek laz arkadaş arkadaşlarım da oldu. Onların hiçbir zaman bu topraklarda yönetimden şikayeti olmamış, yurdu herkes gibi müdaafa eden,vatansever insanlardır ve Türk Milletindendir. Çerkezlere, Çeçenlere, Abhazlara gelince, kitle olarak bu vatana yaklaşık 200 yıl önce gelmiş ve bu vatanı herkesten fazla benimseyip savunumuşlardır. Ayrıca, 1000 sene öncesinde de bu topraklarda yaşayan Çerkezler olmuştur. Tıpkı, Mısırdaki Memlükler gibi... İzmirde Yunanlılara ilk kurşunu atan ve şehit olan Hasan Tahsin de bir Çerkezdir. Çerkezler de Türk Milletindendir. Kültürlerini de hiçbir zaman unutmamaışlardır. Köylerine gittiğiniz zaman bunu çok net anlayabilirsiniz. Kürtler, bu ülkede Kürt oldukları için hiçbir zaman rahatsız edilmemişlerdir. Devletin cezalandırıdğı Kürtler, emperyalistlerin oyununa gelen, emperyalistlerle işbirliği yapıp ülkeyi ve milleti bölmeye kalkan Kürtçülerdir. Kürtler de kendi kültürlerini serbestçe yaşamaktadırlar. Terör bölgelerinde kültürel hakların arkasına sığınıp siyasi isteklerini gerçekleştirmeye çalışanlar, elbette ki tepki görecektir. Devletin televizyonda Kürtçe yayına geçmesi, bu konunun Terör örgütü tarafından istismar edilmesini önleme amacıyla olmalıdır. Roj Tv gibi TVlerden yapılan propogandaya halkın maruz kalmasını önleme açısından doğru bir harekettir. ancak, bögede Türkçe bilmeyip sadece Kürtçe bile vatandaşlarımızın olması nedeniyle, bu yayın, neticede bir yabancılaşmaya da yol açabilir. İşte bu nedenle, bu yayınlarda Türkçe öğretilemesinin de gündeme gelmesi gerekir. Maalesef, ülkemizde, bazı insanlar, bu akitsel tanımı yanlış anlıyorlar ve Türksünüz denmesini etnik kimlikleri inkar etmek olarak algılıyorlar yada onlara böyle algılattırılıyor, empoze ediliyor. Bir de, Türkiyelik diye bir garabet tanım çıkardılar. Onlara göre Millet inşası teritoryal ise, kimlik coğrafi atıflı olmalıymış. Öne sürdükleri örnek ise Fransa.... Oysa, Fransız yada Fransalı kelimesi coğrafi bir gönderme değil, o coğrafyada, o dönemin birçok derebeylerinden biri olan Fransa dükalığının ismiydi. Oysa, 'Türkiyelilik' kelimesinde de de 'Türk' var, bu sefer Türkiyenin etnik olarak Türk olanlara ait olduğunu sananlar çıkar mı dersiniz ? Bu da olmadı en iyisi 'Türkiye' adını da kaldıralım. Benim önerim 'Kütürkiye' ve 'Kütürk', yani bu topraklarda yaşayan herkese 'Kütürk' densin, ülkenin ismi de 'Kütürkiye' olsun, mesele kalmaz.
-
Gazze'de katliam
Becerebilen AKP'nin ne yaptığı ortada. Hem 10.dalga operasyonuydu, Ergenekondu diyip, Gazzeyi gündemden düşürmek, hem de Gazzeyi iç siyaset malzemesi yapabilmek kolay değil tabii...