Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

dünyahepimizin

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

dünyahepimizin tarafından postalanan herşey

  1. Sn Dogrucudavut, ben size sadece Tuncay Özkan'in Kanal Türk konusundaki celiskilerini göstermeye calistim. Onuda siz sordugunuzicin yazdim. Neden baska yere cekmeye calisiyoruz konuyu. Arkadasim Ergenekon meselesi gercekten co önemli bir mesele, ama inaninki ne AKP hükümeti nede devletin diger birimleri gercekten Ergenekon denilen bas belasinin üzerine gitmiyorlar ve sonuctanda fazla bir beklentim yok. Cetelerin üzerine gitmek isteyen devlet ve onun temsilcisi hükümet kökten temizlemek icin ugrasir. Bana göre Ergenekon cetesinin mensuplari ve önde gelenleri tutuklu olanlarla bitmiyor. Bunlar sadece piyonlar ve artik onlar icin ise yaramayanlar, yani örgütten temizlenmesi gereken fazla unsurlarda diyebiliriz. TSK lerinde icerdeki eski TSK mensuplarinin tutuklanmasinda anlayis göstermesi ve engellememe yöntemine gitmesinin arkasinda bu düsünce yatiyor. Ergenekon meselesinde daha cok derine gidilmesi gerekli, ama gidildigi zaman derin devlet ve her türlü mafya iliskileri ortaya cikacak, aynen Susurluk davasinda oldugu gibi. Susurluk'ta bile görevini tamamlamislari ortadan kaldirarak derininie inilmedi ve böylece olay ört bas edildi.
  2. Sn politika bizimde dikkat cektigimiz noktalar aslinda bunlar. Yani Ingiltere sok yasarkaen bizlerde benzeri veya degisk sekildeki yasana olaylara toplum ve devlet olarak duyarsiz kaliyoruz. Yoksa burada kimsenin bizde daha beteri var deíyerek Ingiltere'deki olayi ört bas etmek gibi bir düsüncesi yok. Sapik ve tecevüzcüleri milletlere ve devletlere göre ayiramayiz, dünyada toplumun her kesiminde bu tip insanlar var. Önemli olan nerede kimler bu tür olaylarin üzerine gidiyor ve duyarlilik gösteriyor. Söylediginiz gibi bizim ülkemizde yeterince duyarlilik yok.
  3. Arkadasim o ülkelerde yapilan insanlik disi tacizler en azindan kamu oyu önünde acikca tartisiliyor ve konusuluyor, ve hatta söylediginiz gibi filme bile aliniyor. Bunlar Papaz'da olsa aliniyor cobanda olsa veya politikaci da olsa. Ya bizde nasil acaba? Bunlari karsilastirmak ve sorgulamak diger ülkelerin ayiplarini kapatip dikkati sadece bizimkilerin üzerinemi cekmek oluyor? daha cok taze diye örnek vereyim, vakiz gazetesinin yazarinin yaptigini ve sonuclarini. Malesef ülkemizdeki her tecavüzcünün, hirsizin, irz düsmaninin , mafyanbin bir yandasi var ve devamli onlari savunurlar. Bakin sn. üzmezi imler savunuyor. Yokmu acaba aramizda imam veya ögretmen veya politikaci veya profesör olupta bahsettigimiz pislikleri yapabilecek durumda olan. Bana göre muhakkak var. Birisi kalksinda bir imami veya politikaciyi tecavüzcü olarak bir filmde göstersin, o acaba yarini görebilecekmi? Almanya'da, Fransa'da, Belcika'da bu tür film yapanlar halaa yasiyorlar. neden acaba, cünki o tecavüzcülerin bizde oldugu kadar güclü destekleyicileri yokta ondan. Yani toplumsal durus bizimkinden farkli. Bunlari dile getirmek sadece Türkiye'yi karalamak ve digerlerinin sucunu ört bas etmekse, birakinda edelim artik derim.
  4. Ermenistan sorunun cözümü konusunda önerilerimi uygun görmüyorsunuz, saygiyla karsilarim. O zaman bende derimki bulun artik bunun cözümünüde bizleri dahada sikintida bekletmeyin. K. Kibris'in Annan planini red etmesine ragmen kabul AB'ye tam üye olarak kabul edilmesi tabiiki kabul edilecek bir durum degil ve bunun yanlisligini resmi olamayan yollardan AB üyeleride kabul ediyor. K. Kibris'in hak etmedigi halde üye olamasinin tek sebebi AB'deki veto hakkindan kaynaklaniyor ve bu veto hakkinin aslinda yarar yerine zarar getirdigini AB kendiside baska olaylardan sonra kavramis durumda. K. Kibris herkesin bildigi gibi sadece Yunanistan'in AB nin dogu ülkeleri gelismesine karsi bir kozu oldu. Yani bununTürkcesi Yunanistan Almanya'ya dogu genislamesini veto ederek tehdit eeti ve istedigini elde etti. Buna benzerini hatirlarsaniz Avusturya Türkiye ile müzakerelere baslanmasi arifesinde yapti ve Hirvatistan'in kosulsuz olarak müzakerelere baslamasini sagladi. Yani bunlar sadec siyasi oyunlar ve kimseye faydasi olmaz. AB bu zarari anladigi icin, gecte olsa, artik ilerdeki dönemlerde veto hakkinin tek ülkelerin elinde degilde tün üye ülkelerinin belirli bir yüzdesinin yanlarinda olmasi gerektigini ön plana cikarmaya calisiyorlar. AB ülkelerindeki bu veto dan dolayi zarar gören sadece G. Kibris veya Türkiye degil, su an üye olan bir cok devlet icinde gecerli, cünki bu veto dan dolayi bir cok kanun cikmaza girdi ve AB tehlikeye dogru yön aldi. Türk solu dergisi kendisini ulusalci nitelemiyor diyorsunuz? O zaman lütfen söyleyin onlar kendilerini nasil degerlendiriyorlar? Tuncay Özkan konusunda Kanal Türk'ün satisi konusunda verdigi aciklamayi inandirici buluyorsunuz. Peki hala o zaman hic mi sormuyorsunuz, bu sahis kisa dönem icerisinde KanalBiz ismi altinda yeni bir televizyon acarken, parayi nereden buldu ( hani kalmamisti ya), nasil birde gene onun televizyonuna reklam veren sirketler vaar ( hani cogu sirket tehdit edildigi icin reklamlarini geri cekmisti ya)? Dönem desen ayni dönem, basbakan ayni , düzen ayni, ama sn Özkan birden parada buyuyor, reklam veren firmalarida buluyor, ama diger televizyonunu güya reklam veren firmalar bulunamadigi icin calisanlarinin maasini ödeyemiyordu ve Gülen cemaatina satmak zorunda kalmisti. Kim inanir bu hikayeler? Ben asla. Ama siz inadirici oldugunu söylüyorsunuz. Buyurun inanin.
  5. Arkadasim beni tekrarlatmak zorunda kaliyorsunuz ama genede yapayim,baskada carem yok herhalde. Perincek ve Türk Solu dergisi kedilerini Ulusalci olarak niteliyorlar. Benim onlari nasil degerlendirmem önemli degil, cünki benim icin etiket degil söylenenler ve yapilanlar önemli. Size göre Türk Solu Ulusalcidegilse aciklama zorunlulugu size ait. Benim icin Türk Solu dergisi cizmis oldugu siyasi cizgisi ve aciklamalariyla tamamen irkci bir kurulus. Türk Solu illada Kürt'leri öldürelimmi desin aciktan. Hele bir firsat gecsin onlarin eline o zaman iyi anlarsiniz, ama is isten gecmis olur. Hatirlayin Hitler iktidara gelmeden önce neler demisti. Lütfen bana bir yazimda gösterinki ben PKK'lilar haklidir diye yazmisim. Ben devamli teröre ve bu anlamda PKK terörünede karsi oldugumu söylemisimdir. Ama bu demek degildirki Türk solu dergisinde Kürt'ler hakkinda yazilanlari dogru bulayim. Lütfen lütuf yapin ve arastirip bize Türk Solu dergisinin Ulusalciligi elestirdigini gösterin. Onlar perincek'i elestiriyor ama neden acaba? Ulusalciligi paylasamiyorlarda ondan. Her ikisde kedisini ulusalciligin neferi zannediyor. Ama siz genede arastirin ve bizlere gösterin, sadece arastirip gösteririmle kalmayin. Herhalde birazda direkt olarak konusamadigimiz icin bazi konusmalar yanlis anlasiliyor aramizda. artik Forumlarin bu tür negatif etkilerinede katlanarim derim. tahminime göre Türk Solu hakkinda aramizda bir yanlis anlasilma söz konusu.
  6. Sayin Dogucudavut, bir baska basliktaki yorumunzda siz bana Türk solu dergisinin Ulusalci degilmi diye sorarak onlarin ulusalci olduklarini söylemis olmuyormusunuz? Türk solu dergiusi kendisini Ulusalci nitelemiyorda ne olarak niteliyor? ve nasil onlarin Ulusalcilara siddetle karsi olduklarini gösterebilirsiniz? O dergini genelde tüm Kürt'lere karsi vermis oldugu kabul edilemiyecek sekildeki asagilamalarini nasil reflex olarak kabul edebiliriz anlasilir degil dogrusu. Herkes her seye istedigi gibi reflex gösterirse sonuc nereye gider. Kürt'lerin iddaa edildigi gibi bir projeleri olsa (bana göre yok ve olamaz) onlara karsi verilmesi gereken reaktion bumu olmali? Bunlar kabul edilecek argumentler degil. Ben herhangi bir yöntem uygulamiyoru. Türk solu dergisinden örnekler vermemin sebebi sadce sizin onlari ulusalci degilmi diye sormanizdan dolayidir. Lütfen siz önce nerede ne söylediginize dikkat ederseniz celiskiye düsmezsiniz. Sn. Dogrucudavut size bir alinti yaziyorum , bu alinti sizden . Burada benden Türk solu dergisinin neden ulusalci olamdigini aciklamami istiyorsunuz, iddaa etmedigim halde. Buradan anlasilan sizin Türk solu dergisini Ulusalci olarak görmeniz. Yoksa baska bir anlamimi var? Ama diger taraftan Kürt sorunu ve Türkiyenin gelecegi hakkindaki baslik altindaki yorumunuza Türk solunu Ulusalci olarak kabul etmiyorsunuz. Nedir bu celiski?
  7. Sn politika gene firsat bulup saga sola carpmisiniz. Lütfe sadece bir örnek gösterin o bahsettiginiz kisilerden ne zaman sadece ülkemizi karalayip digerlerinin kötülüklerini kapatmislar. Olayaca is degil, nasilda yazabiliyorsunuz bu tür yanlislari. Arkadasim kötülügü ve iyiligi ülkelere göre ayiramayiz, kisilere göre de ayiramayiz. Her ülkede malesef bu tür rezillikler oluyor. Önemli olan ülke olarak olanlara ve yasananlara göz kapatmak degil üzerine gitmektir. Türkiye ile diger ülkeler arasindaki fark bu ve isaret edilen noktada bu. Elma ile armutu karistirmayalim lütfen. Yani biz simdi ülkemizde yillrdan beri yasanan ve herkesin bildigi kimsesiz cocuklarin kaldigi bakim evlerinde olanlari söylerken ve bu konuda görevliler hakkinda yeteri derecede önlem alinmadigini söylerken ve hatta bu tip olaylar gene devlet yetkilileri tarafindan örtülmeye calisildigini söylerken bizler Ingiltere'de olan olayi kapatmis ve sadece Türkiye'yimi elestirmis oluyoruz. Bizler tabiiki ingiltere veye baska ülkelerde olan kötülüklerinde üzerine gitmeliyiz, ama ayni sekilde ülkemizde olan olaylar icinde azimle ugrasmaliyiz. Söyleyebilirmisiniz ülkemizde Ingiltere'de olan olaylarin benzeri olmadi veya olamaz? Olduysa ve olabilecekse yetkilier hakkinda neler yapilmis acaba???? Hemen hemen her gün bir tv de kimlere karsi taciz yapilmis dinliyoruz, kimlerin yaptigida belli. en son vakit gazetesi yazarinin durumu. Hükümet ve görevliler el ele verip tacizciyi sucsuz olarak ilan edebiliyorlar. O kadar cocuk esirgeme yurtlarinda tecavüzden tutun da en agir sekilde iskenceler bile oldu ve oluyor. Bunu sadec egazeteciler ve televizyoncular ortaya cikartir, ama devlet yetkililerine düsen görevse genelde bu olaylarin üzerini kapatmak olur. Simdi bizler bunlari söylüyoruz diye Ingiltere'deki olayi kapatmaya calisiyoruz ile suclaniyoruz. Olacak is degil. Türkiye disindaki olaylara sahinkesiliyorsunuz ama konu kendimiz olunca sadece bireysel olaylar ve bireysel görevli hatalari oluyor. Evet öyle oluyor, cocuk esirgeme yurtlarina kimler bayan yerine erkek görevli atiyor, hemde pedagogik egitimi almamis. Her hükümet kendi secmenini herhangi biryerlere yerlestiriyor, söyzde egitimciler, temzlikciler ve kapicilar bile o tür mekanlarda cocuklari dövüyorlar ve taciz ediyorlar ama devlet o cocuklara eilini uzatmiyor. Herhalde gene cuclanacagiz tarafinizdan, ama olsun ben gene gördügüm ve bidigim gercekleri yazayim.
  8. Sayin Dogrucudavut, buyurun size baska bir örnek daha o ulusalci Türk Solu dergisinden. Kendileride burada cok güzel itiraf ediyorlar Kürt'lerin neden Türkiye'nin diger bölgelerine yollandigini. Bu irkcikik ve asimilasyon politikasi degilde ne acaba? Adamlar yaziya bile "Kürt istilasi...." diye basliyorlar. Ne küzel kabul etmisiz bu Kürt'leri, onlar bizim kardesimiz ya, bakin kardesimiz hakkinda düsündüklerimize. Saygilar "Kürt istilasının çok uzun dönemli bilinçli bir politika olduğunu Cmhuriyet’ten bugüne izlemekteyiz. Solda birinci harita 1927 ve 1935 nüfus sayımı baz alınarak hazırlanmıştır. Kırmızı işaretli bölgeler Kürtlerin yoğunlukta olduğu bölgelerdir. Bu bölgelerde 1927 yılında toplam 877 bin kişi yaşamaktadır. Bunların 206 bini Türkçe, 543 bini Kürtçe konuşmaktadır. Yani Türkçe konuşanlar nüfusun %23’ünü, Kürtçe konuşanlar %77’sini oluşturmaktadır. 1935 yılı nüfus sayımında ise bölge nüfusu 993 bine çıkmıştır. Bunun 228 bini Türkçe konuşanlar, 765 bini Kürtçe konuşanlardır. Yani 8 yılda Türkler 22 bin kişi çoğalırken Kürtler 222 bin kişi artmıştır. Kürtler Türklerin on katı çoğalmıştır. Bunun doğum oranının yüksekliği ile açıklanamayacağı açıktır. Nitekim Atatürk iktidarı bu durumu Kürtlerin Türk bölgelerini istila etmesi ve Kürtleştirmesi olarak değerlendirir. Bu durum üzerine Başbakan İsmet İnönü Doğu gezisine çıkar ve bir rapor hazırlayarak Atatürk’e sunar. İsmet İnönü’ye göre bölgede en sağlam Türk kalesi Bitlis’tir. Aynı şekilde Van da Türk hakimiyetindedir. Bu bölgenin sağlam tutulması gerekmektedir. Diyarbakır ve Urfa da Türklerin dayanağı olacak bölgedir. Kürt nüfus üç merkezli bir istila hareketi gerçekleştirmektedir. 1- Bugünkü Mardin, Hakkari, Diyarbakır üçgeninden yayılan Kürtleştirme hareketi. Bu hareket özellikle Diyarbakır, Urfa ve Bitlis’i hedef almaktadır. 2- Ağrı merkezli Kars, Iğdır, Ağrı ve Muş’ta Kürtler Ermenilerden boşalan verimli toprakları istila etmiştir. 3- Tunceli merkezinden Erzincan, Elazığ ve Bingöl’e doğru istila hareketi. Tüm bunların önlenmesi için Atatürk iktidarı, 1- Kürtlerin başka bölgelere iskanını 2- Bölgede ağalığın tasfiyesini 3- Bölgenin Türk yerleşimcilerle doldurulmasını politika olarak belirler. Yanda bu politikanın sonuçlarını oransal olarak görüyorsunuz."
  9. Sayin Dogrucudavut, Ermenistan sorununun Ermenistan devletinden degil Diasporadan kaynaklandigini ve Ermenistan'ninda fakirlikten dolayi onla yanastigini iddaa ediyorsunuz. O halde bizim Türkiye olarak Ermenistan gibi bir komsumuza daha cok sahip cikip ona yardimci olarak Diasporanin elinden kurtarmamiz gerekmezmi? Birakin onlara yardim etmeyi ve elimizi uzatmayi, daha dogru dürüst diplomatik baglantimiz bile yok. Olmasi gerekmezmi? Cumhurbaskani milli mac icin oraya gitmeden önce ve sonrasi yazilanlari hep beraber hatirlayalim lütfen. Yunanistan ve Kibris konusu malesef bundan fazla farkli degil. Tabiiki devrimci sosyalistlerin tutumu haric. Sosyal Demokrat bir parti yokmu siórusunu yönelterek var diyorsunuz ama ismini vermemissiniz. Tuncay özkan'in Kanal Türkü kimlere sattigi asikar, kendisi tabii değişik anlatsada inandirici degil söyledikleri. En azindan benim icin degil. Türk Solu dergisi ulusalci degil demedim, sadece siz herhalde kabul etmezsiniz dedim. Türk Solu dergisi kendisini ulusalci olarak niteliyor. Bu dergiyi iyice incelerseniz aslinda sol adina yapilan irkci milliyetciligi savunan bir dergi. Hitler fasizminde Yahudi'ler hakkinda duydugumuz söylemlerin benzerini ulusalci Türk Solu dergisi malesef Kürt'ler hakkinda söylüyor. Derginin üst kösesine Atatürk ve Deniz Gezmis'in fotograflarini koymakla kimse devrimci ve demokrat olmaz. Yaptiklari ve konustuklariyla ölcülür. Perincek'i cözülemiyecek zor biri degil. Yillardan beri devrimci ve demokratlar onun yaptiklarini yii bildikleri icin kim oldugunu iyi biliyorlar, Ajan ve provekatör birisi larak tanimlarlar. kendi arkadaslarini ihbar eden o. Dün Ermeni soykirimi var diyen o, Kürt'ler bagimsiz devlet kurmalari gerek diyen o, Atatürk'ü kabulm etmeyen ve gene hayatta Türk bayragi tasimayan o. ama bugün ne yapiyor Perincek, dün söylediklerini hic hatirlamayip veya söylememis gibi davranip tam tersini iddaa ediyor. Onunla beraber olan ve ona sirtini dayayanlarin sonu su an hapishanelerdeler.
  10. Sn. Dorucudavut ben sadece cifte standart konusuna deginmek icin yazdim. Sizin Alevilere haklarini vermeyin diye bir isteginiz oldugunu zaten iddaa da etmedim. Sadece biz ülke ve Türk halki olarak cifte standarti bizimde kendi ülkemizde uyguladigimizi göstermek icin yazdim. Bana göre cifte standarti kendsinin de uyguladigi bir devlet ve millet baskalarinin kendilerine cifte standart uyguluyor olmasinda şikayetci olamazlar. Sadece cifte standarta her zamen ve her yerde karsi olanlar elestirme hakkini kendilerinde bulabilirler.
  11. Bizde istiyoruzki kendi sorunlarimizi kendimiz cözelim, ama ben buna artik inanmiyorum. Nedenide cok acik. Bizde taaki Osmanlidan kalan bir hastalik var. Birincisi hayatta kendi hatalarimizi ve sorunlarimizi görmüyoruz, ikincisi sorunlari birazda olsa kabul bile etsek kaynagini devamli disarida ariyoruz, ücüncüsü kendimize her seyi hak ama baskalarina öyle görmüyoruz, dördüncüsü kendi tarihimizi o kadar övüyoruzki sanki Osmanli 600 yil Türk'lere ve dünya halklarina refah getirmiys, aslinda tam tersi olmus, devletleri isgal ederek yagmalamis, günümüzle kiyaslarsak ABD = Osmanli. Osmanli tarihini Türklerden baska iyi gören baska bir ulus gösterin lütfen. Biz hakli olarak Yunan'lilara kiziyoruz cünki onlar 1. dünya harbinden sonra müttefiklerle beraber Türkiye'yi isgal etti, ama ya biz ne yaptik Yunanistan'a gecmiste? 500 yil yönettik, susuturduk, ellerinden Istanbul'u aldik. konuya iki tarafli bakmak gerek. Kimse kimseye durduk yere düsmanlik yapmaz. Ben ne yaptiysam yaptiklarimin karsiligini alirim, bu her zaman ve her yerde aynidir. Türkiye'nin tabiiki Kibris ve Ermenistan sorunu var, sorunu kabul etmek soykirimi veya Kibrisi ver anlamina gelmez. Yillardan beri milliyetcilikle, cuntacilikla ve dincilikle bu iki sorunda devamli sürümcemede kaldi ve gene is baskasina düstü. Komsumuz Ermenistan ile oturuk dertlerimizi konusamiyorsak ve 1974 yilindan beri gene komsumuz Yunanistan ile oturup kardesce sorunlarimizi cözmeye calismadiysak, 40 yil sonra sende bir yere girmek istersen önüne getirir tabiiki art niyetliler. Lugatimizda bile Yunan ve Ermeni kelimeleri negatif anlamda algilaniyor. Yok efendim onlar bize düsmanlik yapiyorlarmis, sanki biz tersini yapiyoruz. Varmi sosyal demokrat bir parti? Ben sahsen tanimiyorum, isimlerden yola cikmazsak tabiiki. Halkimizin AB konusunda aydinlatilmayisinin sebebi biz kendimiziz. Ulusalcilar kendilerini tanimliyorlar, mesela Perincek ve cevresi, Türksolu dergisi, sn Tuncay özkan. Inaniyorumki siz bunlari kabul etmeyeceksiniz Ulusalci olarak. MHP de zamaninda bir cok milliyetci ve ülkücü gecinen ve hatta parti ve derneklerinin üyeleri olan mafya ve cete baslarinida Milliyetci olarak kabul etmiyordu. edemezdi cünki onlarin savunulacak bir yönleri yoktu. MHP''ye inkar etmek kaldi tabiiki.
  12. Sn. Dogrucudavut, herhalde yorum apmayi unuttunuz. Sadece alinti yapmissinda. Ne demek istedigini dogrusu anlayamadim.
  13. Sn politika, madem Türkiye'nin AB'ye girmesi LOZAN'IN iptali anlamina giriyorsa, 45 yil önce bu anlasmaya imza atan devlet adamlarinin akli neredeydi? Yoksa onlar okumadan icki masasindami imzalerini attilar dersin? Kimse AB'ye kul köle ol demiyor. Istedigimiz eger AB'ye gireceksek onurlu ve esit sartlarda girmemiz, burada herkes ayni görüste burada. Ama herkes kendinden sorumlu, yani AB kendisinden Türkiye gene kendisinden. Biz ancak anlasmalar geregi üzerimize düsenleri kimse bize hatirlatmadan ve ictenlikle yaparsak digerinin üzerine düseni yapip yapmadigini sorgulayabiliriz. Bunun tersi olamaz. nedenmi? Cavabi cok basit, AB türkiye'ye degil Türkiye AB'ye girmek istiyor ve böylelikle AB normlarina erismek zorunda Türkiye. Türkiye ancak bu normlari yakalayipta bahsettiginiz gibi AB anlasmaya uymayip Türkiye'yi dislarsa onlardan hesap sorma hakkimiz dogar. Daha ortada hol yok yumurta yok sanki yarin girecegizde onlar bize esit davranmiyorlar. Türkiye'nin son 45 yilda almis oldugu yolu bazi devletler 5 ile 10 yil arasinda aldilar cünki onlar ciddi sekilde oraya girmek istediler. Bizi AB engelledimi yani son 45 yil icerisinde dersin? Su anki AB icerisindeki politik davranislar ne kadarda ciddiye almak zorunda kalsak is varacagi yere geldiginde görecegiz nasil tutumlarini dgistireceklerini. Bakinsiz kendiniz söylüyorsunuz AB bize cifte standart uyguluyor ve bu bizi ne kadar kiriyor. O halde bakalim kendi devletimiz vatandaslarina cifte standart uygulayinca bizler ne diyoruz? Bunu bir sorgulayalim kendi acimizdan. En son örnek Alevi mitingi, onlar ülke icerisindeki cifte standartan bahsediyorlar, ama dinleyen yokki. Dinlemeyen devlet cikiyor AB'ye bize cifte standart uyguluyorsunuz diye yakiniyor. Demezlermi yesinler sizi. Siz önce ülkenizdeki cifte standarta son verin sonra gelin konusalim. Türkiye'de olursa normal de AB de oluncami normal degil demezlermi???? Önce AB ne demek vatandaslarimizta devletin ögretmesi gerek. Iddaa ediyorum daha 25 si bilmez Türkiye'de AB'nin tam olarak ne anlama geldigini. Dün iktidarda iken altina attigi imzayi bugün muhalefetteyken atmamis kabul edip sadece oy toplamak icin vatandasa yanlis bilgi veren kendi siyasetcilerimiz degilmi? 45 yildan beri bir cok anlasmalara imzalar atildi ve simdi kabak AKP'nin basina patliyor. Beni AKP'yi savunur duruma sokmayin lütfen. Iktidara gelmis her hükümetin bugünki durumda payi var. Kiziyorsaniz hepsine kizin. Istemiyorsaniz tümünü rededin. Ama o zaman hükümet olacak parti bulamazsiniz, cünki hemen hemen tüm partiler bu geminin icerisinde. Haa derseniz sn Perincek'in partisi var, o hic hükümet olmadi. O sizin bileceginiz bir durum. **
  14. Sn. Dogrucudavut, ben sadece Alevilerin sorunlarindan bahsederken dogal olarak onlarin disindakilerininde var dedim ve bunu söylerken Kürt sorununu disinda tutup bazilarina konusma firsati vermek istemedim. Buradan anlasilan tabiiki hem Alevi sorunu var hem Kürt sorunu var hemde diger bir cok cözülecek sorunlar var. Bunda benim saklayacagim bir durum yok ve söyledigimin arkasindayim. AB nin bize karsi olsun veya baska giren ve girecekte olanlara karsi hatalari yok demiyoruz, ama biz kendi sorunlarimiz icerisinde bogulurken ve onlarda illada bu yillarca cözülmemeis sorunlari dikkate nazara aliyorlarsa ne yapalim yani. Hele hele Alevi sorunu , daha dogrusu onlarin insance ve esit haklarda yasama istekleri gercekten her dogal vatandasin istedigi bir hak ve hic bir sorun cikmadan hemen hayata gesirilecek istekler, ama biz yani toplum ve devlet olarak buna hala ciddi sekilde yaklasmiyoruz. Diyanet ve sunni kesmin temsilcileri bile cikipta acikca Alevilerin ibadet hanesi Cem evidir ve bizler onlari cami ye gitmelerini zorlamamaiz gerekir diye hic bir sey duymuyoruz. Tam aksine hem Diyanet hemde hocaler cem evlerini ibadet yeri olarak kabul etmedikleri gibi herkese müslümansa ibadet yeri camidir diye dayatiyorlar. Sizinde kendiniz iddaa ettigi gibi Türkiye cumhuriyetin de Atatürk cumhuriyetinden hemen hemen hic bir seyler kalmadi. Kimlerin sayesinde kalmadi? AB nin degil herhalde. Ülkemizdeki milliyeci cepheler, seriatci kesimler ve Atatürkcü gecinen Askerin mesela 12 Eylül cuntasinin sefi Kenan Evren'in sayesinde. Bunlari gözardi ederek AB yi veya baskalarini bahane ederek bir yere varamayiz. Bizler Atatürk cumhuriyetini coktaaan kaybetmisiz, kaybetmeden önce neredeydik??? AB en azindan Türkiye'ye dayatmalar sonucu bir seylere kavusuyoruz, dayatma derken Türkyie'nin kendi atmis oldugu imzaya uygun sekilde davranmalari isteniyor. O yüzde AB'ye bagiracagimiza önce Türkiye neyin altina imza atmis onu irdelemek gerek. Sorsan ülkemizde 2% bilmez, neyin altina imza atildigini. Bilinmedigi icin bir cok insanin kafasi karisik ve sanki Ab bizi zorluyor anliyorlar. hayir öyle bir sey yok, her iki tarafta anlasma geregi neler gerekiyorsa yapmak zorunda. Veye uymak istemeyen acikca imzasini atmis oldugu anlasmayi fes eder. Hem kabul et hemde vatandasina tersini anlat, olmaz öyle sey. Arkadasim geneline bakarsaniz bahsettigimiz kesim ceteler konusunda acik tavir almiyorlar. Devrimci veya demokratim diye gecinenlerin Veli Kücük ve Kerincsiz gibilerinin yaninda olmaya haklari yok. Istiyorsaniz ceplerini dolduranlardan bahsederken bazilari diyede hitap ederiz, fazla bir sey degistirmiyor, cünki olan ülkeye ve halka oluyor. Sn Dogrucudavut, size özel olarak AB'ni Türkiye karsisindaki ciftestandart tutumuna cevap vermek icin yaziyorum. Tabiiki kimse AB her konuda dogru davraniyor demiyoruz. AB'nin tutumu kendi icerisinde bile tartisiliyor. Ama konu cifte standart ise suniú söylemeden gecemiyecegim. Cifte standart uygulama bizi nasil incitiyor bunu yorumlardan ve tartismalardan hissediyoruz. Eger biz Türkiye Cumhuriyeti ve vatandaslari olarak AB'nin cifte standart uygulamasindan ne kadar kendimizi kötü hissediyorsak, ülkemizdeki vatandaslara uygulanan cifte standarta ayni derecede bizi incitiyor. Bunu en son Alevilerin mitinginde meydanlarda duyduk. Ama biz, yani Devletimiz ve vatandaslarimiz bu cifte standart uygulamasina son verilmesi icin bir adim atiyormuyuz? hayir atmiyoruz, birde üstüne üstelik inkar ediyoruz. Ne kadar celiskili degilmi bizim tutumumuz. AB'den bize cifte standart uygulamasina son vermesini beklerken biz halaa kendi vatandaslarimiza aynisini uyguluyoruz ve düzeltmek icnde bir adim atmiyoruz. AB senin bu suclamani nasil ciddiye alsinki? Demezlermi sana vede diyorlarda neden kendi ülkendeki cifte standarta son vermiyorsunda ve vermemekte direniyorsunda baskalarindan kendin icin esitlik bekliyorsun?
  15. Nedense o bahsettiginiz istisnalar saymakla bizmez sn. politika. Sunu iyi bilinki Aleviler aydin ve demokrasi hayrani olmamis olsalardi sagduyunun sadece s sini görebilirdik ülkemzde. Onlarin inancinda ve kültüründe kendilerini yakanlara sadece saziyla sözüyle cevap vermektir, seriatcilar gibi Allah adina insanlari yakip kesmek degil. Bu gecmiste böyleydi günümüzde de böyle ve gelecekte de böyle olacak. Dua edelimki baskalari arasinda böyle bir olay yok, yoksa sonuclarini aklima bile getirmek istemem. Mezhep kavgalarinin yasandigi ülkeler bakarsaniz ne demek istedigimi anlarsiniz. Irak, Pakistan gibi ülkeler mesela. Varsa baskalari onlarinda bu ülkelerden büyük bir farki yoktur aslinda.
  16. Sn. politika benim sizin yorumunuzu bakaninkiyle kiyaslamamdaki neden sizinde ayni sözleri sarf etmesenizde Alevilerin haklarini arayanlar icin söylediklerinize cevap olarak yazdim, bakin ne söylemissiniz ".... sizin actiginiz bu basligi farkli alanlara cekerek kullananlarin varligina pek dikkat etmemek gerekir." Bunu yazarken neden acikca söylemiyorsunuz ne kastettiginizi? Kim ve ne zaman nerede bu konuyu farkli alanlara cekmis? Diger taraftan kimse burada üniter devleti tartismiyor ve kaldirilsinda demiyor. Konuyu baska alanlara cekmeye gerek yok. Alevilerin istekleri devletin üniter yapisinimi bozuyorki bakan onlarin isteklerine uc noktalarin istegi diye cevap veriyor diye sitem ettim. Karistirmayalim konulari lütfen. Kardeslikten bahsediyorsunuz, bende baska bir yorumumda Alevilere olan kardesligimizi taaki Yavuz döneminden beri anlatmaya calistim ve Alevi kardesliginin malesef ülkemizde sadece kiyimlarla, zorbalikla ve katliamlarla gösterildigini, ama bu katliamlari yapanlar icinde zaman asamasi gibi safsatalarin üretildiginin dikatini cektim. Iddaa ediyorumki ülkemizdeki Alevi kardesligi genelde bu anlamda malsef. Tek tek vatandastan bahsetmiyorum. Devlet politikasi ve halka verilen mesajlardan bahsediyorum. Bir basbakan, yani devletin temsilcisi, cikipta Cem evleri cümbüs yeridir derse, bazi hocaler Alevinin kestigi yenmez derse ve Aleviler namus tanimaz kardes , anne tanimadan iliskiye gecerler fetvasi verirse ve insanlarimizda arastirmadan bunlara inanirsa kardeslikten ne anladiklari cok net gözükür. Bunlari inkar etmekle bir sey elimize gecmedi. Bunlarmi marjinal olaylar? Dogrulari konusmak her babayigitin isi degildir, cünki gercekler bazen acidir ve o aciyi kaldirabilmek büyüklükür. Isime gelmeyeni marjinal diyerek gecistireyim, yok efendim disardan destekli diyeyim falan filan. Biz neden yillardan beri hala bu basitce cözülebilecek istekleri inadina red ediyoruz? Biz cözmezsek malesef baskalari bize cözüm yolunu gösterecek. Kendimiz cözelimki baskasina laf düsmesin. Ben sadece kendi kendini öven baska bir millet tanimiyorum dedim. Siz taniyorsaniz söylersiniz. Türkiye Aleviler konusunda bile kendi kendini öven bir durumda ve yillarca olan sorunu görmemezlikten gelerek ve inkar ederek hakli oldugunu iddaa ediyor. Söylemek istedigim buna benzeri konularda ben aynen Türkiye gibi tutum takinan baska bir millet tanimiyorum dedim ve tekrarliyorum. Varsa söyleyin lütfen.
  17. Seriatci kesimin Cumhuriyetin temel taslarindan olan ibadetin ve basörtüsünün sadece özel hayat ile ilgili oldugunu ve bu yüzden kamu yerlerinde müsade verilmeyecegi pirensipinii görmemezlikten gelip sadece sözde demokrasi ve özgürlükcü nameleri atarak bu kesmin istegini hemen yerine getirmeye calisan AKP ve destekcileri söz konusu Aleviler olunca onlarinistekleri uc kesimlerin istegi oluyor ve bazi konularda sıkıntılarının oldugunu sadece sözde kabul edip cözüm yerine ortak yanlarimiza bakalim diyerek gesistirmeye calisiyorlar. Evet Türban icin Türkiye'yi ayaga kaldiran Sn. Tayyip Erdogan ve yandaslari Aleviler icin isteklerine yaplamaz cevabi veriyor. Kendi deyimiyle yesinler seni sn. Basbakan. Sizin gibi düsünenlerden ne zaman Alevilere destek geldiki bundan sonra gelsin. Sizin Alevi sevginizi taki Yavuz döneminden beri taniyoruz. Yavuz en az 40 bin Alevi katlettirdi ondan sonrakiler, Corum'da, Maras'ta, Gazi'de ve Sivas'ta devam ettirdi. Aleviler katlima ugrarken katiller icin zaman asamalari göndeme geldi. Iste bu sizin gibilerinin Alevi sevgisi sn. Basbakan.
  18. Sn Dogrucudavut ben Kürt'ler ile Alevilerin durumu ayni demedim bir. Bahsetmek istedigim ülkemizde sadece Alevilere degil toplumun diger kesimlerinede haksizlik yapildigi iki. Ulusalcilar Ergenekonu red ediyorlarsa icerdekiler ve disardakiler acikca söylesin ve onlarda Ergenekon denilen cetelerin üzerine gitsinler üc. Cep dolduran derken ben sizin sahsiyetinizden degil bu siyasetten ceplerini dolduran önde gelenlerden bahsediyorum dört. Türkiye AB'ye girmek istedigi icin AB sartlarina uygun kanun ve siyaset yapmasi gerektigi icin AB dogal olarak takip ediyor bes. Biz hangi sorunumuzu kendimiz cözerek baskalarina laf düsürmemisiz alti. Ülkemiz üzerinde oyunlar oynaniyor bahanesi ile yillardan beri Alevilerin ve digerlerinin sorunlarinin cözümünü ertelemek veya görmemezlikten gelmek hicte dogru degil yedi.
  19. Sn. Yakisikli AB'mi bize diyor vatandasiniza kötü davranin diye, Alevilerin haklarini vermeyin diye (Kürt'lerden bahsetmeyecegim, cünki bazilari hemen firsat bilip saga sola carpiyor), alt yapinizi kötü yapin, binalar cürük olsun, polisiniz egitimsiz olsun ve yargisiz infazlarda bulunsun, vatandaslarinizi egitmeyin ve önüne geleni linc etsin, hani mahallenin namusu önemli ya. Bunlarin hepsini bizden AB istiyor herhalde. kendimize bakipta bize neler oluyor diye soracagimiza saga sola carpiyoruz. hekesin bir mafyasi ve cetesi var nasil olsa. Milliyetci gecinenler Catli'larin ve benzerleri mafya ve cetenin pesinde, ulusalci ve gene milliyetciler beraberce Ergenekonmu mergenekonmu her neyse bu tip cetelerin savunuculari, dinciler desen gene ayni. Herkes ülke sevdasi derken cebini dolduruyor ve sonunda hesap AB'e cikartiliyor. Devletine ve onun hükümetine hesap soracagi yerde sucluyu hemen AB olarak tesbit edip bu cehaletin devam etmesini arzuluyorlar. AB'ye girmis Türkiye (bu kafayla zorya biraz) ceteleden, mafyadan ve cehaletten kurtulmus olarak girecek, yoksa avcumuzu yalariz hep beraber.
  20. Evet, hükümetin bakanida sizin gibi benzeri konusmalar yaparak, Alevilerin istegini uc noktalar olarak degerlendirdi. Insallah sizde Alevileri devletimizin ve onun hükümetleri gibi sevmiyorsunuzdur. Onlar her söyzlerinde alevileri cok sevdiklerini söylöyorlar ama onlara da ne ögrenmesi ve kilmasi gerektigini zorla ögretmeye calisiyorlar. Bu herhalde esit vatandaslik hakki Türkiye'de? AB yi elestirecegimize ülkemizdeki rezaleti düzeltelim. Yillardan beri insanlar bu konuda kan agliyor, cigerleri yanmis ama sadece sizi anliyoruz, haklisiniz laflariyla gecistiriliyorlar. Bir de üstüne üstelik onlari bülücü olarak bile niteleyenler var. Kardeslige bakin arkadaslar!!!!! Tüm dünya ya örnek olacak buna benzer kardeslik anlayisimiz var bizim!!!! O yüzden bizden baska kendi kendini öven baska bir millet tanimiyorum.
  21. Sayin politika bilirsiniz biz bir söz vardir, imam bunu yaparsa cemaat ne yapar diye. Diyecegim devletin yetkili polisleri, gardiyanlari ve diger güvenlik görevlileri yillardan beri ve günümüzde bile yargi önüne cikartmadan linc ederek öldürürken bunlari gören vatandas nasil davransinki. Biz bunu toplum ve devlet olarak ele alip degerlendirmemiz gerek. Diger taraftan AB bizim bu hallarimizi bildigi icin daha bizim 100 firin ekmek yememiz gerekliki o toplulugun icine girebilelim. Bu kafayla zaten hic bir yere varamayiz. Daha bu gün gene haberlerde dinledim Adana'da 14 yasinda bir cocugun motosiklet caldi iddaasi ile polis tarafindan yakin mesafeden sirtindan vuruldugunu. Cocuk can cekisirken polislerde sadece dinlendirilmeye alinmislar. Inaniyormusunuzki bu polislerin yargi önünde gerekencezayi alacagina? Sahsen ben inanmiyorum. Inandigim o 14 yasindaki cocugu öyle bir duruma geitreceklerki polis onu vurmak zorunda kaldi gibi safsata hikayeler uydurulacak. Devlet magandasi varken vatandas magandasi hic kalir yaninda. Sakin gene bana devlet düsmanligi yapiyorsun deme. Gözümüzü acalim artik.
  22. dünyahepimizin şurada cevap verdi: Süzgeç! başlık Güncel Konular
    Cumhuriyetimizin kurucusu büyük devrimci Atatürk'ü saygiyla aniyoruz. 2008 in sonuna geldigimizde büyük devrimciyi kimisi dinci kimiside basbug yapti ve baslatmis oldugu devrimlerden neredeyse geriye hic bir sey kalmadi. O yüzden gercek Atatürkcü, devrimci, demokrat ve ilericilerin bu bozuk ve sahte laik düzene karsi gelerek Atatürk'ün istedigi özgürlüklerin ve demokrasinin oldugu bir Türkiye icin mücadele etmeli. Bu da demek oluyorki devleti ve onun hükümetlerini elestirebilmeli ve yaptiklari yanlisa karsi gelmeliler. Atatürk'ü anarken cumhuriyete, demokrasiye, cagdasliga ve özgürlükcülüge sahip cikmamiz gerek, cetelere, irkcilara, seriatcilara, mafyaya, bölücülere ve demokrasi düsmanlarina karsi durmak gerek.
  23. Bahsettiginiz gibi Atatürk'ün düsündügü ve hayata gecirmek istedigi Diyanet artik öyle degil. Artik bu yanlis uygulamaya ve tutuma dur demenin zamani gedide gecti bile. Ne kadar daha bekleyecegiz, illada yeni bir Atatürk'mü gelsinde kurtarsin bizleri? Bizler ne güne duruyoruz? Bir ülkede 20 milyon vatandasin istegi ve kültürü hice sayiliyorsa bunu uygulayan zihniyet kötü niyetlidir ancak ve amaci gericiliktir. Malesef Aleviler sunni mezhebine bagli diger Türk vatandaslari tarafindan yeteri cogunlukta desteklenmiyor ve hatta cogunlugun bundan rahatsiz bile olmadigini iddaa edebilirim. Hükümetler vatandaslarin aynasidir. Hemen hemen sunni nüfusu 60 Milyonu bulan bir ülkede kac milyon sunni vatandas Alevileri destekliyor acaba? Bu sorunun cevabi cok önemli, cünki hükümetlerin nereden destek aldiginin bir kanitidir. Sadece haksizlik yapiliyor, haklari verilsin demekle olmuyor bu isler. Bu gün Ankara'da isterdimki meydanlari Aleviler kadar sunni vatandaslarimizda dosldursaydi ve hep bir agizdan esit yurttaslik haklarini isteseydiler. Alevi acilimlari her zaman göstermelik olmustur. Daha halaa ülkenin bir cok bölgesinde Alevilik hakkinda insanlar aydinlatilmadigi icin kulaktan duyma uydurmaca bilgiler konusuluyor. Artik bekleyecek zaman kalmadi dostum, ya simdi ya simdi olacak. Lafla kimsenin uyutulmaya sabri kalmadi artik.
  24. Önemli olan iyi niyet ve sorunlari taniyip en azamiye indirmeye calismak. Tabiiki sizinde söylediginiz gibi her AB ülkesinde sorunlar tamamen cözülmüs degil, ama azemiye indirmisler ve dahada düzeltmeye calisiyorlar. Bizim en büyük eksikligimiz altina imza attigimiz anlasmayi dogru dürüst vatandaslarimiza anlatmayip neler yapilmasi gerektigi konusunda duyarsiz davranmamiz. Kardesim mademki AB tek tarafli oynuyor ve Türkiye söz konusu olunca sadece sorun cikartiliyor neden onlara imza attiklari anlasmayi önlerine koymuyorsun? ve sormuyorsun, ne istiyorsunuz bizden? Varmi bizden istedikleriniz anlasmamiz arasinda? Baktin AB gercekten art niyetli, nenden anlasmalari tek tarafli bile olsa iptal etmiyorsun? Sanki AKP hükümeti öncesinde AB bizden baska beklentisi vardi ve AKP hükümeti döneminde degisti bu beklentiler. AKP hükümetinden önceki AB iliskilerini neden sorgulamiyoruz? Sorgulasak sonuc olarak bugünki durumdan farkli birsey ortaya cikamyacak. AKP'yi hayatta savunmam ama illada AKP'yi elestirecegim diye ondan önceki hükümetler ve sorumlular icin dogrumu yaptilar diyecegim. Biz AB konusunda sadece AKP'yi elestirirsek bu anlama gelir. Aglayacagimiza begenmiyorsan cikarsin kardesim bu birlik sevdasindan. Birde dikkatimi ceken bir nokta var. AB konusunda elestirenlere bakiyorsun hemen hemen hepsi AB karsitlari. Onlar icin AB zaten iyi degilki. Ne söyleseler elestiri konusu olacak tabiiki. Türkiye'yi AB'de görmek isteyen hem Türkiye'deki hemde AB ülkelerindeki taraflar yapilan yanlisliklara isaret ederler, ama asla AB karsitlari gibi is olsun diye elestirmezler. Elestiri yapici olur, AB karsitlarininkisi gibi yikici degil. Ayni durum AB ülkelerindeki Türkiye karsitlari icinde gecerli.
  25. Avrupa Parlamentosu milletvillerinden Xavier Bettel cok dogru ve yerinde bir tepki göstermis. Türkiye ile AB arasinda sayin Xavier Bettel'in dogdugu yila denk gelen bir zamanda Türkiye'ni sonunda AB'nin tam bir üyesi olmak sartiyla antlasmalar imzalandi. Ama ne yazikki her iki tarafinda bu konuya ciddi olarak baktigini söyleyemeyiz. Herkesin benim Atatürk'üm degigi cumhuriyetimizin kurucusu bile gelecegimizi siyasi ve ekonomik anlamda batida gördü ve bizleri ayni sekilde yönlendirdi. Simdi egri oturup dogru konusmak gerek. Bu antlasma iki taraf arasinda, yani Türkiye ve AB ülkeleri arasunda, imzalandi. Sartlar belli, AB Türkiye normlarini degil Türkiye AB normlarini yakalamak zorunda. Antlasma sartlari sadece cogumuzun bahsettigi gibi sadece Kürt, Kibris veya azinliklar konusu degil. Sayisiz coklukta görüsülmesi gereken ve Türkiye'nin bu normlari yakalamasi gereken sartlar var. Bizler hemen hemen imza attigimiz günden baslayarak son yillara kadar aslinda AB normlarini yakalamak icin fazla bir sey yapmadik, sadece törpüledik, yani biz altina imzamizi attigimiz antlasmayi icimize sindirmemisiz ve o yüzdende fazla ciddiye almamisiz. O yüzde cogu basliklar yeni yeni ele aliniyor ve alinirkende Türkiye'yi AB'nin iicnde görmek istemeyenlerle siyasi taktik yapan devletler zorluk cikartiyorlar. Önce Türkiye'nin kendi vatandasina AB ne demektir, nicin girmek istiyoruz ve neyin altina imza attik diye bilgilendirmesi gerek. Bunu 45 yildan beri halaa yapmadi Türkiye. O yüzden ülkemizde bir AB konusunda anlayis kaosu var. Herkes kendine göre AB'yi tanimliyor. Bu zaman icerisinde dogal olarak her iki taraftaki gruplar, yani AB karsitlariyla Türkiye karsitlari meydani kendileri icin kullanip ellerinden geleni arkalarina koymadilar. Türkiye karsitlari Türkiye'nin yillardan beri göstermis oldugu isteksizlik politikasini ve anlasmalara uymamasini hemen firsat bilip karsi propagandalarini yaptilar ve hala yapiyorlar. aynisi Türkiye'deki AB karsitlari icinde gecerli. Onlarda demin bahsettigim ABülkelerindeki Türkiye karsitlarinin davranislarini firsat bulup devamli anti AB politikalari ürettiler ve üretmeye de devam ediyorlar. Ne tesadüftür bu iki kesimde yapilmis bir anlasmanin oldugunu unutuyorlar ve her iki tarafinda bu anlasmaya uymasi gerektigini kimseye anlatmiyorlar. Dün AB icin imza atanlar bu gün AB ye karsi geliyorlar, dün karsi gelenler bu gün savunuyorlar. AB ülkelerindeki durum bizimkinden farkli degil. Su an meydan AB ve Türkiye karsitlari icin cok mükemmel gözüküyor, ama inaniyorumki sonunda bahsettigim bu taraflar hic bir sey elde edemiyecekler ve Atatürk'ün söyledigi gibi gelecegimiz bati medeniyetinde olacak. Inaniyorumki bazilari simdi kalkacak ve diyecekki Atatürk böyle bir sey söylemedi, söylemis olsa bile baska anlamda söyledi diye idaada bulunacak. AB karsitlarindan da zaten baska bir reaktiyon beklenemez.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.